k*nc* hafta

advertisement
İKİNCİ HAFTA
İDARİ TEŞKİLATA HAKİM OLAN TEMEL
İLKELER
HEDEFLER
 Merkezden yönetim ilkesi tanımlanacak, bu ilkenin özellikleri,
yararları ve sakıncaları öğrenilecek.
 Yetki genişliği ilkesi öğrenilecek
 Yerinden yönetim ilkesi tanımlanacak, bu ilkenin özellikleri,
çeşitleri, yararları ve sakıncaları öğrenilecek.
 Kamu tüzel kişiliği kavramı öğrenilecek
 İdarenin bütünlüğü ilkesi ve bu ilkenin araçları öğrenilecek
Bu hafta neler var..
Merkezden Yönetim İlkesi

Merkezden yönetim ilkesinin özellikleri

Merkezden yönetim ilkesinin yararları

Merkezden yönetim ilkesinin sakıncaları

Yetki genişliği

Yerinden Yönetim (Adem-i Merkeziyet) İlkesi

Yerinden yönetim ilkesinin özellikleri

Yerinden yönetim ilkesinin çeşitleri

Yerinden yönetim ilkesinin yararları

Yerinden yönetim ilkesinin sakıncaları

Kamu Tüzel Kişiliği İlkesi

Tanımı

Kamu tüzel kişisinin özel hukuk tüzel kişisinden ayrılması

Kamu tüzel kişilerinin türleri

Kamu tüzel kişiliğinin önemi ve yetkileri

İdarenin Bütünlüğü İlkesi

Hiyerarşik denetim

İdari vesayet denetimi
MERKEZDEN YÖNETİM İLKESİ
 Merkezden yönetim, kamusal hizmetlerin merkezde
toplanması ve bu hizmetlerin, merkez ve onun hiyerarşik
yapısı altında bulunan örgütlerce yürütülmesi anlamına
gelmektedir.
 Devlet dediğimiz tüzel kişiye merkezi idare denilmektedir.
 Kamu hizmetlerinin “devlet” yani “merkezi idare”
tarafından yürütülmesine merkezden yönetim
denilmektedir
Merkezden Yönetim İlkesinin Özellikleri
 Bütün hizmetler bir merkezde toplanmıştır. Karar almak ve
alınan kararları uygulamak yetkisi merkeze aittir.
 Hizmetler, merkeze ait ve merkezi hiyerarşisi içinde yer alan
kamu görevlileri tarafından yürütülür.
 Merkezi idare birimlerinde görev alacak personelin atanması
işlemi merkez tarafından yürütülmektedir.
 Kamu hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin gelir ve giderler
merkezden yönetilmektedir.
Merkezden Yönetim İlkesinin Yararları
 Merkezden yönetim ilkesi, devlet yönetiminde birlik ve bütünlüğü
sağlar.
 Merkezden yönetim ekonomik ve sosyal kalkınmanın bölgeler
arasında dengeli bir yürütülmesini ve kamusal hizmetlerin
sunulmasında bölgeler arasında eşitliği sağlayıcı bir etkisi vardır.
 Kamu hizmetlerinin belirlenmesi ve gerçekleştirilmesinde yerel
baskılardan uzak kalındığı için daha rasyonel ve verimli bir şekilde
kamu hizmetlerinin yürütülmesi mümkün olabilmektedir.
 Milli savunma ve diploması gibi hizmetler, yerinden yönetim
ilkesine göre örgütlenemez.
Merkezden Yönetim İlkesinin
Sakıncaları
 Merkezden yönetim, kırtasiyeciliği arttırır.
 Merkezden yönetim ilkesi, hizmetlerin yerel ihtiyaçlara
uygun olarak yürütülmesini güçleştirir.
 Merkezden yönetim, demokrasi ilkesine de uygun değildir.
Yetki Genişliği
 Yetki genişliği, merkezi yönetimin taşra teşkilatının
başındaki amirlerin merkeze danışmadan, merkezden emir
ve talimat beklemeksizin, kendi başlarına merkez adına karar
alabilmeleri demektir.
 Ülkemizde sadece valiler yetki genişliği ilkesinden
yararlanmaktadır. Kaymakamlar ve bucak müdürlerinin böyle
bir yetkisi yoktur.
Yetki Genişliği İlkesinin Özellikleri
 Kullanılan yetki merkeze aittir. Vali bu yetkiyi kendi adına
değil, merkez adına kullanmaktadır.
 Bu yetki, bir milli kamu hizmetinin yerine getirilmesinde
kullanılmaktadır.Yani yürütülen hizmet merkezi bir hizmettir.
 Bu yetki merkezi bir memuru tarafından kullanılmaktadır.
Vali, merkeze danışmadan karar alabilse de, merkezin
hiyerarşisine tabidir.
 Yetkinin kullanılması ile ilgili tüm gelir ve giderler merkeze
aittir.
YERİNDEN YÖNETİM İLKESİ
 İdari yerinden yönetim, merkezi yönetim ilkesinin aksine,
bazı kamu hizmetlerinin merkezi idare (devlet tüzel kişiliği)
ve onun hiyerarşisi dışında kalan kamu tüzel kişileri
tarafından yürütülmesi anlamına gelmektedir.
Yerinden Yönetim İlkesinin Özellikleri
 Yerinden yönetim ilkesi ile ortaya çıkan kuruluşlar, özerk bir




statüye sahiptir.
Yerinden yönetim kuruluşlarının tüzel kişilikleri
bulunmaktadır.
İdari yerinden yönetim kuruluşlarının kendilerine ait
bütçeleri bulunmaktadır.
İdari yerinden yönetim kuruluşları, kendi organları
tarafından yönetilmektedir.
Yerinden yönetim kuruluşları, bir kanuna dayanarak
kurulmakta ve ona göre yönetilmektedir.
Yerinden Yönetim İlkesinin Çeşitleri
 Yerinden yönetim ilkesi, “coğrafi yerinden yönetim” ve
“fonksiyonel (hizmet) yerinden yönetim” olmak üzere iki
şekilde uygulanmaktadır.
Coğrafi Yerinden Yönetim
 Coğrafi yerinden yönetim, bazı kamusal hizmetlerin
yürütülmesi yetkisinin, merkezi idareye bağlı olmayan ve
karar organları seçmenlerin oylarıyla belirlenen bölge, il,
belediye ve köy gibi, faaliyetleri belirli bir coğrafi alanla
sınırlı olan yönetimlere verilmesidir.
 Örneğin belediyeler
Fonksiyonel Yerinden Yönetim
 Fonksiyonel yerinden yönetim kuruluşlarını, uzmanlık
isteyen bazı kamu hizmetlerini yerine getirmek için, merkezi
idarenin dışında örgütlenen ve belli bir özerkliğe sahip kamu
kuruluşları olarak tanımlayabiliriz.
İkisi arasında nasıl bir farklılık var?
 Coğrafi yerinden yönetim kuruluşlarında özerklik belirli bir
coğrafi alana verilirken, fonksiyonel yerinden yönetim
kuruluşlarında özerklik fonksiyona (hizmete) verilmektedir.
Yerinden Yönetimin Yararları
 Yerinden yönetim ilkesi demokratik esaslara daha uygundur.
Bu yolla halkın yönetime katılması mümkün olmaktadır.
 Yerinden yönetim ilkesinde kırtasiyecilik azalmaktadır.
 Hizmetler yerel ihtiyaçlara uygun bir şekilde yerine
getirilmektedir.
Yerinden Yönetim İlkesinin Sakıncaları
 Yönetimde birlik ve bütünlüğün bozulmasına neden olabilir.
 Kamusal hizmetlerin yerine getirilmesinde bölgeler arasında
eşitsizlik ortaya çıkabilir.
 Yerel düzeyde yeterli teknik elemen ve uzman bulma
konusunda sıkıntılar yaşanabilir.
 Yerel yönetimler parasal güçlüklerle karşılaşmakta ve genel
yönetimin yardımı ile ayakta durabilmektedir.
KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ İLKESİ
 Gerçek kişi-tüzel kişi
 Tüzel kişileri, kısaca belli bir amacı gerçekleştirmek için bir
araya gelmiş insanların veya belli bir amaca tahsis edilmiş
malların meydana getirdikleri kişiler olarak tanımlamak
mümkündür.
 Tüzel kişiler de özel hukuk tüzel kişileri ve kamu hukuku
tüzel kişileri olarak ikiye ayrılmaktadır.
 Bir tüzel kişiliğin kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel
kişisi mi olduğu nasıl anlaşılabilir?
 Anayasa veya kanunlara bakılır. Eğer Anayasayla veya
kanunlarla “kamu tüzel kişisi olarak” nitelendirilmiş ise bir
sorun yoktur.
 Eğer anayasa ve kanunlarda bir nitelendirme yoksa…
 Bir tüzel kişiliğin kamu tüzel kişisi olabilmesi için iki şartın
bulunması gerekmektedir
 Tüzel kişi devlet tarafından kurulmuş olmalıdır.
 Tüzel kişi, kamu gücü ayrıcalıkları ile donatılmış olmalıdır.
Devletin kanunla kurduğu her tüzel kişi sadece bundan
dolayı kamu tüzel kişisi sayılmaz.
Kamu Tüzel Kişiliği Türleri
 Merkezden Yönetim-Yerinden Yönetim Tüzel
Kişileri
 Kamu İdareleri-Kamu Kurumları
 Kamu idareleri, belir bir coğrafi alanda bir arada yaşayan
insan topluluklarının oluşturduğu kamu tüzel kişileridir.
 Kamu kurumları ise, belli bir malvarlığının belli bir amaca
tahsis edilmesi suretiyle oluşmuş kamu tüzel kişileridir
Kamu Tüzel Kişiliğine Sahip Olmak
Neden Önemlidir?
Kamu tüzel kişileri yönetmelik çıkarabilirler.
Kamu tüzel kişileri mahkeme önünde davalı ve davacı olabilirler.
Kamu tüzel kişilerinin kendilerine ait bir mal varlığı vardır.
Kamu tüzel kişilerinin kendilerine ait bütçesi vardır.
Kamu tüzel kişilerinin kendilerine ait personeli vardır.
Kamu tüzel kişileri, kamu gücüne sahip olduklarından, özel hukuk
kişilerinden üstün ve ayrıcalıklıdır.Yani, karşı tarafın rızası olmaksızın
tek yanlı işlem yapabilirler.
 Kamu tüzel kişilerinin malları, kamu malı statüsündedir. Bu nedenle
malları haczedilemez, kamulaştırılamaz, zamanaşımıyla kazanılamaz.
 Kamu tüzel kişileri kamulaştırma yapma yetkisine sahiptir (Kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hariç)






İDARENİN BÜTÜNLÜĞÜ İLKESİ
 1982 Anayasası’nın 123. Maddesine göre, “idare, kuruluş ve
görevleriyle bir bütündür”. İdarenin bütünlüğü ilkesi üniter
devlet olmanın gereğidir.
 Parçalı bir yapıda olan idarenin bütünlüğünü sağlamaya
yönelik ise hiyerarşi ve idari vesayet olmak üzere iki araç
bulunmaktadır
HİYERARŞİ
 Hiyerarşi, idare içindeki görevliler arasındaki astlık-üstlük
ilişkisini ifade etmektedir. Hiyerarşik yapı içerisinde yer alan
sıralı üstlerin astlarını denetlemesine “hiyerarşik denetim” adı
verilmektedir.
 Hiyerarşik denetim, “kişiler üzerinde” ve “işlemler üzerinde”
olmak üzere iki şekilde ortaya çıkmaktadır.
Kişiler Üzerindeki Hiyerarşik Denetim
 Üst, astın memuriyet durumuna ilişkin işlemler (atama, sicil,
terfi gibi) yapabilir.
 Üst, astını disiplin bakımından denetleyip gerekirse disiplin
cezası verebilir.
 Üst, astları arasında görev bölüşümü yapabilir.
 Üst, astlarına emir ve talimat verebilir.
İşlemler Üzerinde Hiyerarşik Denetim
 Üst, astın işlemlerini hem hukukilik hem de yerindelik
bakımından denetleyebilir.
 Üst, astın işlemlerini ilga edebilir, geri alabilir, düzeltebilir
veya uygulanmasını geciktirebilir.
İDARİ VESAYET DENETİMİ
 Merkezi idarenin yerinden yönetim kuruluşları üzerinde
sahip olduğu, sınırları kanunla çizilen denetleme yetkisine
“idari vesayet” denetimi denir.
İdari Vesayet Denetiminin Özellikleri
 İdari vesayet istisnai bir yetkidir. İdari vesayet yetkisini
kullanabilmek için kanunda açık bir düzenlemenin bulunması
gerekir.
 Vesayet kanunla verilir.
 Vesayet, emir ve talimat verme yetkisi ile düzeltme yetkisini
kural olarak içermez.
Hiyerarşik Denetim İle İdari Vesayet
Denetimi Arasındaki Farklar
 Hiyerarşi ilişkisi tek ve aynı tüzel kişilik içinde yer alan bir
ilişki olmasına karşın idari vesayet farklı tüzel kişilikler
arasındaki ilişkidir.
 Hiyerarşi genel bir yetkisidir.
 Hiyerarşide, üst astın işlemlerini değiştirebilir; ortadan
kaldırabilir.
Download