SICAKLIK VE ISI ISI VE SICAKLIK FARKLIDIR Isı, bir maddenin bütün atom ve moleküllerinin kinetik ve potansiyel enerjilerinin toplamı o maddenin ısı dır. Sıcaklıkları farklı olan maddeler bir araya konulduğunda aralarında enerji alış verişi olur. Alınan ya da verilen enerji ısı enerjisi denir. Sıcaklık, madde moleküllerinin kütle merkezlerinin ortalama kinetik enerjisi sıcaklık olarak tanımlanır. Bir maddenin belli bir ölçüye göre, soğukluğunu veya ılıklığını gösteren nicelik, sıcaklık olarak bilinir. - Isı ve sıcaklık ölçülebilir büyüklüklerdir. - Isı enerji çeşididir, sıcaklık enerji değildir. - Isı kalorimetre ile, sıcaklık ise termometre ile ölçülür. - Isı birimi calori veya Joule'dür, Sıcaklık birimi ise sadece Derece'dir. - Isı madde miktarına bağlıdır. Sıcaklık ise madde miktarına bağlı değildir. YAKITLARDA DEPOLANMIŞ ENERJİ • Fosil yakıtlara “gömülmüş güneş ışığı” da diyebiliriz. Çünkü aslında onlar çok eski zamanlarda bitkilerin güneşten fotosentez yoluyla elde ettiği enerjiyi temsil eder. Fosil yakıtlar yoluyla insanlar bir anlamda, geçmişten gelen güçlü bir enerji desteğini kullanmaktadırlar. İnsanlar kömürün, petrolün ve doğalgazın bulunmasından önce —tüm diğer hayvan bitkiler gibi— güneşin sağladığı, doğrudan enerjiyle yaşamlarını sürdürmek zorundaydı. KÖMÜR: Kömür ormanların fosilleşmiş kalıntılarıdır. Ormanların çoğu altlarında, bugün Endonezya gibi tropik bölge ormanlarında da görülen fosilleşmiş kalın turba tabakalar oluşturmuşlardır. Milyonlarca yıl boyunca bu turba, üstünde biriken çökelti tabakalarının baskısı altında sıkışarak yavaşça karbonca zengin olan kömüre dönüştü. Kömürün esas olarak oluştuğu çağ, Karbonifer Çağıydı (günümüzden 300-360 milyon yıl önce). Bu çağ, adını Batı Avrupa’daki geniş kömür yataklarından alır. Dünyada halen üretilen elektriğin büyük kısmı kömürden elde edilmektedir. PETROL: Kömürün aksine, petrolün oluşumu denizlerde başlamıştır. Planktonların ölmüş kalıntıları denizin dip tabakalarında birikerek zaman içinde daha derinlere gömülür ve jeotermal süreçten geçerek ısınırlar. Bu süreç, ölü yosunları (alg) “pişirir’ ve böylece hidrokarbonlar açığa çıkar. Petrol çok yüksek sıcaklıklarda pişerse doğalgaza dönüşür. Suudi Arabistan ve Irak keşfedilmiş petrol yatakları açısından gezegenimizin en zengin iki ülkesidir. DOĞALGAZ: Doğalgazın önemli bir kısmı fazla ısınmış petroldür ve bu nedenle doğalgaz alanları ile petrol yatakları her yerde birbirine oldukça yakındır. En geniş doğalgaz yatakları Ortadoğu ve Rusya’dadır. Doğalgaz genellikle boru hatları ile taşınır, ama yüksek basınç altında sıvılaştırılarak gemilerle de nakledilebilir. Doğal halinde bu gaz kokusuz olduğundan kaçakların fark edilebilmesi için birtakım koku ajanları eklenir. Binalarda biriken doğalgaz ölümcül patlamalara yol açabilir.