SUBTROPİK MEYVELER MUZ BEŞİR ARSLAN MUZUN FAMİLYASI • FAMİLYA: MUSACEAE (MUZGİLLER) CİNS: MUSA (MUZ) ANAVATANI • Muz bitkisinin anavatanı Asyadır. • Bu kıtayı sırasıyla Güney Amerika, Afrika, Okyanusya ve bazı Avrupa ülkeleri izlemektedir. ÜRETİM MİKTARI YIL 2014 2015 2016 2017 2018 TON 251 994 270 500 305 926 369 009 498 888 MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ • KÖK Kökler toprak altında bulunan ve asıl gövdeyi oluşturan yumrudan ve yumrunun daha çok üst taraflarından çıkar. Her yumrudan dörder adetlik gruplar hâlinde çıkış olmaktadır. Bir yumru 200–300 kök meydana getirebilir. TOMURCUK VE ÇİÇEKLER • Muzda tomurcuk, çiçek ve meyve, salkım şeklindedir. Muz bitkisinde çiçekler topluluğu meydana gelirken bunları örten mor renkli yaprakçıkların (brahte) oluşturduğu konik kitle yere doğru eğilir. YAPRAK • Muz yaprakları ilk çıktığında boru şeklindedir. Daha sonra uç kısmı açılarak tipik muz yaprağı meydana gelir GÖVDE • GERÇEK GÖVDE: Gerçek gövde aslında bir rizom olup çok yıllıktır. Bitkide yedek besin deposu görevini görür. • YALANCI GÖVDE: Yalancı gövde yaprak saplarının birleşmesinden meydana gelmiş bir kütük görünümündedir. Yalancı gövde yeşil renkte olup yaşlandıkça unsu bir örtü ile kaplanır. Yalancı gövde yapraklarını tamamladıktan sonra meyve salkımını andıran ve hevenk adı verilen bir tomurcuk oluşturur. DÖLLENME BİYOLOJİSİ • Yabani muzlar içerisinde 4 sıra hâlinde çekirdek bulunur. Kültür muzlarında çekirdekleri gelişmemiş yalnız siyah leke hâlinde izleri mevcuttur. Kültüre alınmış muz çeşitlerinde döllenme olmaz. Döllenme olmadan meyve oluşumuna partenokarpi adı verilmektedir. Bu sebeple muz çekirdeksiz bir meyvedir. ÖNEMLİ ÇEŞİTLERİ • Williams: GüneyAfrika kökenlidir. Bir tür olarak yetiştirilmektedir • Mysore: Hindistanda yetiştirilmektedir. • Robusta: Dominik, Hindistan, Samoa, Jamaica, OrtaAmerika gibi ülkelerde yetiştirilmektedir. EKOLOJİK İSTEKLER • IŞIK: Muzun doğal ortamı tropikal bölgelerde yüksek boylu ağaçların altıdır. Yarı gölgede bulunurlar. Ancak iyi bir gelişme için ışık geçirgenliği % 82 den aşağı olmamalıdır. • SICAKLIK: Yıl boyunca aylık ortalama 26-27 sıcaklık ister. 15-16 °C'nin altında ve 35 °C üstünde gelişme gerilemekte, 2-3 °C.de zararlı olmaktadır EKOLOJİK İSTEKLER • NEM: Muz yüksek sıcaklık yanında, yüksek neme de ihtiyaç duyar. Oransal nem % 60’dan aşağı düşmemelidir. TOPRAK İSTEĞİ: Muz yetiştiriciliği için en iyi topraklar; derin, besin maddelerince ve humusça zengin, geçirgen, iyi havalanan, hafif bünyeli ve hafif alkali, Killi Tınlı, Kumlu karakterdeki, derin topraklardır. Toprak taşsız, iyi işlenmiş olmalıdır. ARAZİ HAZIRLIĞI • Muz bahçesi kurulacak arazi 80–100 cm derinlikte işlenerek taban gübresi ve çiftlik gübresi uygulanmalıdır. Dikim öncesi tesviye aletleri ile toprak tesviyesi yapılmalıdır. Bu işlemler yapıldıktan sonra dikim yerleri tespit edilmelidir. Muz yetiştiriciliğinde genellikle kare dikim sistemi uygulanır. Muzlar 3–4 m aralıklarla ocaklara dikilir. Bu amaçla kare dikime uygun şekilde dikim yerleri işaretlenmelidir. Dikim yerleri tespit edildikten sonra 1–1,5 m çapında ve 60– 70 cm derinliğinde fidanların dikileceği çukurlar açılır. DİKİM ZAMANI • DİKİM ZAMANI: Ülkemizde muz dikimi iklim durumuna göre Mart-Mayıs ayları arasında yapılır. Örtü altında Eylül dikimi güzel sonuçlar vermektedir. KÜLTÜREL İŞLEMLER • SULAMA: Muz bitkisi tropikal bölgelerde yaşayan ve geniş yapraklara sahip bir bitki olduğundan terleme yoluyla çok miktarda su tüketir. Muz bitkisinin su ihtiyacı fazladır, fakat aşırı sulama muz köklerine zarar verir, toprağı çoraklaştırır ve toprağın taşınmasına neden olabilir. KÜLTÜREL İŞLEMLER • GÜBRELEME: Muz bitkisinin gübre ihtiyacı yüksektir. Gübreler toprak sıcaklığını yüksek tutar, salkım oluşumundan hasada kadar geçen süreyi kısaltır ve muz fidelerinin kışın soğuktan zarar görmesini engeller. Kullanılacak gübrenin iyi yanmış olmasına dikkat etmek gerekir. KÜLTÜREL İŞLEMLER • BUDAMA: Muz bitkisinde budama işlemi kurumuş yapraklar, meyvesi alınan bitkiler ve fazla fidelerin kesilmesi şeklinde uygulanır. Sararmış yaprakların budanması her zaman uygulanabilir bir işlemdir. • ÇAPALAMA: Toprakta meydana gelen kaymak tabakasını kırmak için önemlidir. Toprağı kabartarak yağmur sularının veya sulama sularının toprağa daha kolay girmesini sağlamak için önemlidir. Hastalık ve Zararlılarla Mücadele • Muzda fusarium solgunluğu: Hastalığın ilk belirtileri köklerde görülür. Köklerdeki ksilem dokusunda kırmızımsı kahverengi bir renk alır. Hastalık daha sonra yalancı gövdede gelişimini sürdürür. Yeşil aksamda ilk belirtiler yapraklarda görülür. Hastalığın ilerledikçe muz bitkisinin tamamı kurumuş veya ölmüş yapraklarla kaplanır. Yaprak leke hastalığı: Hastalığın ilk belirtileri yapraklarda görülür. Yaprağın orta damarı boyunca ve ona paralel, kahverengi yeşil renkte lekeler görülür. Lekelerin etrafındaki dokular ölmeye başlar ve ölü kısımların birleşmesiyle yaprak şekli bozulur. Kırmızı örümcek: Özellikle serada yetiştirilen muzlarda zararlı olur. Kırmızı örümcekler muz yapraklarının alt yüzeyinde ve meyve salkımlarında bitki öz suyunu emerek beslenir. Bunun sonucu yapraklarda sararma ve bronzlaşma meydana gelir ANTRAKNOZ: Muzların üzerinde hastalık etmeni küçük, siyah ya da kahverengi ve çökük lekeler şeklinde meyveler üzerinde, özellikle meyveler olgunlaştıktan sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar. HASAT ZAMANI • Muz meyvesinin gelişme devresi ülkemiz şartlarında 120–150 gündür. Muz meyvesi bitki üzerinde yeme olgunluğuna gelmeden yeşil olum döneminde hasat edilmelidir. Meyve koyu yeşil renkten, açık yeşil renge dönüşürken ve parmak içleri dolgun ve parmak köşeleri yuvarlaklaşan muz meyveleri hasat edilmelidir. DEPOLAMA • Depolama şartları iyi ayarlanmalıdır. Muz meyvesi genel olarak 13 °C sıcaklıkta 7–14 gün depolanabilir. Fakat daha düşük sıcaklıklarda meyvede üşüme görülebilir. Kullanılacak deponun bağıl nemi %90–95 olmalıdır. Muz bitkisi depo şartlarında etilen salgılar. Etilen muzda olgunlaşmayı hızlandırır. Depolama süresinin uzatılması için bu gazın depodan alınması gereklidir.