Uploaded by User8653

Zeytin

advertisement
T.C.
EGE ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
GIDA KONTROLÜNDE TEMEL KALİTE İNDİSLERİ
ARASINAV ÖDEV ÇALIŞMASI
ZEYTİN
Dr. Öğr. Üyesi MUSTAFA KEMAL DEMİRAĞ
Ödevi Hazırlayan Öğrenci:
05160000189- Aslıhan YILDIRAN
2021
İzmir
ÖZET
Türkiye sahip olduğu zeytin ağacı varlığı ile dünyanın önemli zeytin üreticisi ülkeleri arasında
yer almaktadır. Sofralık zeytin sektöründe ortaya çıkan kalite sorunları zeytin yetiştiriciliğinden
ve sofralık zeytin üretiminin diğer aşamalarından kaynaklanabilmektedir. Özellikle üretimde,
bölgelere adaptasyonu denenmeyen çeşitlerin seçiminin yanında, adaptasyon çalışmaları
yapılmış çeşitlerin hatalı uygulamalarla yetiştirilmesi de ciddi kalite kayıplarına neden
olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de sofralık zeytin sektöründe karşılaşılan kalite
sorunlarını bütüncül bir yaklaşımla belirlemek, zeytinin işlenmesinden tüketimine kadar olan
tüm süreç hakkında bilgi vermek, zeytin üretimindeki kalite kriterleri ve üretimdeki yapılan
analizler hakkında genel bir bilgi vermektir.
İÇİNDEKİLER
ÖZET
İÇİNDEKİLER …………………….………..……………………………………… 2
ŞEKİLLER VE ÇİZELGELER DİZİNİ ……………………………………………5
GİRİŞ
1. Zeytin Tanımı, Sistematikteki Yeri, Bileşimi ve Yetiştiriciliği …………….……6
2. Zeytin Yetiştiriciliği, Üretimi ve Hasat ………………………………………….10
2.1. Dünyada ve Türkiye’de Zeytin Yetiştiriciliği …………………………10
2.2. Zeytin Üretimi ……………………………………………………………12
2.2.1. Generatif Üreme………………………………………………..12
2.2.2. Vegatatif Üreme…………………………………………………13
2.2.3. Zeytin İşleme Akış Şeması………………………………………14
2.2.4. Zeytine Uygulanan Kültürel İşlemler……………….…………16
2.3. Hasat Dönemi……………………………………………………………..19
2.4. Zeytin Pazar Analizi ve Depolama……………………………………….21
3. Zeytinde Kalite Özellikleri…………………………………………………………22
3.1. Hammadde………………………………………………………………...23
3.2. Görünüş……………………………………………………………………23
3.3. Hasat Zamanı……………………………………………………………...23
3.4. Zeytin İçerisindeki Yabancı Maddeleri Ayırma…………………………25
3.5. Ezik/Çürük Daneleri Ayırma…………………………………..…………26
3.6.Dane Büyüklüğünün Ürüne Etkisi………………………………..………26
3.7. Yıkamanın Önemi ………………………………………………………...27
3.8. Zeytinin Gelişimi…………………………………………………………..27
3.9. Ham Madde Depolama Birimi……………………………………………27
3.10.Ham Maddeyi Bekletmenin Ürün Kalitesine Etkileri………………….28
3.11.Tuz Yoğunluğunun (Konsantrasyonunun) Belirlenmesi …………28
3.12.Su………………………………………………………………………….29
3.13. Fermantasyon ve Fermantasyon Tankları…………………………….30
3.14.Üretim Alanları…………………………………………………………..31
3.15. İşletmelerin Yapısı……………………………………………………….31
3.16. Kalite Kontrol Laboratuvarı……………………………………………31
3.17. Üretim Destek Birimi……………………………………………………32
3.18. İşletmede Yer Alan Meslek Grupları ve Organizasyon Yapı ………..32
3.19. Zeytin İşlemesindeki İşlemler ve Personel…………………………….32
3.20. Ambalajlama…………………………………………………………….32
4. Zeytin Üretiminde Uygulanan Analizler ve Etkileri………………………………33
4.1. Kalite Kriterleri Analizleri……………………………………………….33
4.2. Saflık Kriterleri Analizleri………………………………………………..35
SONUÇ
KAYNAKLAR
ŞEKİLLER VE ÇİZELGELER DİZİNİ
Şekil 1.1. Zeytin meyvesinin kesiti …………………………………………..……..…..8
Çizelge 1. Dünya zeytin üretim alanları ve üretim……………………….……….……11
Çizelge 2. Türkiye zeytin üretimi…………………………………………….…….…..11
Çizelge 3. İllere göre zeytin ağacı varlığımız ve üretim miktarları ……………………12
Şekil 1.2. Zeytin işleme akış şeması…………………………………..………………..14
GİRİŞ
1. Zeytin Tanımı, Sistematikteki Yeri, Bileşimi ve Yetiştiriciliği
Oleaceae familyasından olan zeytinin, adının kökeni Yunanca elaia, Latince olea’dan
gelir. Boyu 2- 10 metre arasında değişen ancak 15-20 metreye kadar da çıkabilen bir bitkidir.
Meyveleri önceleri yeşilken ekim-kasım aylarında morarıp olgunlaşır. Genellikle 300-400 yıl
gibi uzun ömürlü bir ağaç olan zeytinin 2000 yıl yaşayanları olması onun olasılıkla kuraklıktan
etkilenmeyen bir bitki olmasındandır. Zeytin, milattan on bin yıl öncesine kadar Doğu Akdeniz
havzasının doğal bitki örtüsü sayılmaktadır. Ancak son araştırmalar kesin olmamakla birlikte
zeytinin, milattan önce yaklaşık 12 bin yıl öncesinde Akdeniz’in batısındaki varlığına dair ele
geçen fosillerin yabani zeytin dalları olduğunu destekleyen verileri sunmaktadır. Bitkinin
Türkçe adının kökeni, Semitik orijinali olan zayit kelimesinden gelmektedir. Zeytinyağının
ismi de benzer şekilde Semitik orjinali olan ulu isminden türetilmiştir. Zeytin ağacının
anavatanı Güney Ön Asya olarak kabul edilmektedir. Bölge, günümüzde Doğu Akdeniz ile
ülkemiz sınırları içerisindeki Hatay, Gaziantep ve Kahramanmaraşdolayları olarak kabul edilir.
Gen merkezi konusunda çeşitli görüşler bildirilmesine rağmen Olea europea’nın asıl yurdunun
Güneydoğu Anadolu özellikle Mardin, Maraş ve Hatay arasında kalan bölge olması güçlü bir
olasılık olarak görülmektedir.Bir diğer görüş de 3. Binin 2. Yarısından beri yetiştirildiği
Suriye’nin, zeytinin anavatanı olduğu şeklindedir. Konu üzerinde farklı yorumlar yapılsa
zeytin’in, M.Ö. 4000’lerde, ilk kez Samiler tarafından ıslah edildiği ve bir kültür bitkisi haline
getirildiği düşünülmektedir . Bu nedenle en erken kullanımının da bu coğrafyada olması doğal
bir sonuçtur. Yemeklerde, kurban törenlerinde, yakmak için lambalarda, saçın parlatılmasında
ya da vücudun ovulmasında olduğu gibi birçok kullanım alanının varlığı bilinmektedir.
Zeytinin Cronquist (1988) sistemine göre yapılan sınıflandırması aşağıda
verilmiştir:
Bölüm (Division)
: Spermatophyta
Altbölüm (Subdivision)
: Angiospermae
Sınıf (Class)
: Magnoliopsida (Dicotyledonea)
Alt Sınıf (Subclass)
: Asteridae
Takım(Order)
: Contortae
Aile (Family)
: Oleaceae (Zeytingiller)
Cins (Genus)
: Olea
Tür (Species)
: Olea europea L.
Alttür (Subspecies)
: Oleaeuropea europaea subsp europaea (Avrupa zeytini)
Oleaeuropea europaea subsp cuspidata Cif. (Afrika
zeytini)
Varyate (Variety)
: Oleaeuropea europaea subsp europaea var. Zhukovsky
Zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul edilmekte ve “Zeytin bütün
ağaçların ilkidir” ifadesi literatürde yer edinmiştir. Zeytinin insanlık tarihindeki önemine tüm
kutsal kitaplarda, yaradılış ve kuruluş efsanelerinde yer verilmektedir. Arkeolojik ve jeolojik
buluntular da zeytinin M.Ö. 6000 yılından beri kullanıldığını göstermektedir. Zeytin 6000 yıldır
Anadolu’da, çeşitli medeniyetlerin arazilerinde büyümekte ve bu topraklara barış, sağlık ve
güzellik katmaktadır. Zeytin aynı zamanda Akdeniz insanlarının uzun ömürlü olmalarının
formülüdür. Bugün için dünya üstünde bulunmuş en eski zeytinyağı tesisi, M.Ö. 6. yüzyıla aittir
ve Türkiye’nin batısında bulunan İzmir’in Urla ilçesi yakınlarındaki antik Klazomenai kentinde
bulunmaktadır. Son zamanlarda, ilk yapılmış zeytin ticareti kanıtı İzmir’in Urla ilçesinde
bulunmuştur (Anonim 2016). Çeşit, yetiştiği toprak ve iklim koşulları, bakım yöntemleri ve
olgunluk derecesi zeytinlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinde görülen değişikliklerde
etkilidir (Susamcı ve ark. 2011; Sarı 2016). Meyve şekli ve büyüklüğü, çukur büyüklüğü ve
yüzey morfolojisi çeşitler arasında yüksek farklılıklar gösteren ve zeytin çeşitlerinin
belirlenmesinde önemli olan morfolojik özelliklerdir (Özkaya ve ark. 2008; Kaynaş 2015).
Zeytin meyvesi ortalama olarak 2-3 cm uzunluğunda ve 1-2 cm eninde bir meyvedir
(Fernandez-Diez 1983). Meyve ağırlığı genel olarak 3-10 g arasında değişmektedir. Zeytin
meyvesi oval şekilli olup, çekirdek, meyve eti ve kabuktan meydana gelmiştir (Ergönül, 2006;
Asıgöz, 2007). Zeytin meyvesinin kesitinde, diğer sert çekirdekli meyvelerde olduğu gibi şu
kısımlar görülmektedir: i) meyveyi dala bağlayan, besleyici değeri olmayan sap, ii) kabuk
olarak adlandırılan ve toplam meyve ağırlığının %1,5-3,5’unu teşkil eden epikarp, iii)
meyvenin et kısmını oluşturan ve kimyasal yapının depo edildiği bölüm olan mezokarp, iv)
çekirdek olarak adlandırılan endokarp (Erol 1983, Anonim 1997). Tohum ise endokarp’ın
içinde bulunan, gri renkli kısımdır (Asıgöz 2007).
Şekil 1.1 Zeytin Meyvesi
Zeytin, genetik olarak periyodisite eğilimi gösteren bir meyve ağacıdır (Tunalıoğlu
2003). Zeytin ağacı, 6-10 yaşları arasında ekonomik olarak ürün vermeye başlayan ve 80-100
yaşlarına erişen bir bitkidir. Kurak ve fakir topraklarda az suyla yaşamını sürdürebilmekte ya
da kuvvetli kökleri ve dayanıklı gövdesiyle iklimsel koşullara ayak uydurabilmektedir, ancak
bu faktörler ağacın meyve ve meyvenin yağ verimini etkilemektedir. Yurdumuzda zeytinlerin
yaklaşık %75’inin eğimli, dağlık ve yamaç arazilerde yer alması kültürel bakım tedbirlerini
zorlaştırmaktadır ve bunun sonucu olarak elde edilen ürün miktarı yıldan yıla değişiklik
göstermektedir. Bu periyodisiteye halk arasında "var yılı" ve "yok yılı" denilmektedir (Tetik
2001).
Dünyada Akdeniz havzası iklim özellikleri gösteren yaklaşık 40 ülkede zeytin
üretiminin yapıldığı ifade edilmektedir. Türkiye, kendi ekolojilerinde yetişen “zeytin çeşitleri”
ile dağlık ve kıyı bölgelerde normal vejetasyon içerisinde yer bulan “delice” tipleri ile zengin
bir gen havuzuna sahiptir. Mevcut çeşitlerin seleksiyon ve karakterizasyon çalışmaları 1968
yılında başlamış ve günümüzde halen devam etmektedir. Bugüne kadar Bornova Zeytincilik
Araştırma Enstitüsü tarafından tescili yapılmış 90 zeytin çeşidi bulunmaktadır; bunlardan 89
adedi ülkenin değişik yerlerinden selekte edilirken, 90. çeşit olan “Hayat”, MemecikxGemlik
çeşitlerinin melezlenmesi ile elde edilmiştir (Veral 2016).
Ülkemizde, en geniş dağılıma sahip olan zeytin çeşidinin Gemlik zeytini olduğu ve
Edremit, Ayvalık, Domat, Memecik, Memeli, İzmir Sofralık, Çilli, Çelebi ve Uslu çeşitlerinin
ise çeşitli bölgelerde yetişen başlıca zeytin çeşitlerini oluşturduğu bildirilmiştir (Özilbey 2011).
Gemlik zeytini, Türkiye’de Marmara Bölgesi başta olmak üzere, Ege Bölgesi, Karadeniz
Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nde yetişebilen bir çeşittir. Yöresel olarak “Tirilye”, “Kaplık” ve
“Kıvırcık” isimleri ile anılmaktadır (Canözer 1991). Gemlik çeşidi Bursa, Tekirdağ, Kocaeli,
Bilecik, Kastamonu, Zonguldak, Sinop, Samsun, Trabzon, Balıkesir, İzmir, Manisa, İçel,
Adana ve Antalya illerinde yetiştirilmekte ve oldukça geniş bir coğrafi dağılım göstermektedir.
Bununla birlikte, Marmara Bölgesi’nde yetiştirilen zeytinlerin %90’ını bu çeşit oluşmaktadır
(Canözer 1991; Asıgöz 2007).
Zeytinlerin hasat edilme olgunlukları, son ürün haline gelen sofralık zeytinlerin
kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Yağlık zeytinlerin hasat zamanının belirlenmesinde
zeytin kabuk ve et rengine göre oluşturulan bir olgunluk indeksi kullanılmaktadır (Devarenne
2006; Cebeci 2007). Ancak sofralık zeytinlerin işlenecekleri metoda ve arzu edilen son ürüne
göre hasat edilmeleri gerektiği için kullanılan bir olgunluk indeksi mevcut değildir.Zeytin
meyvesi, önce yeşil, olgunlaştıktan sonra da parlak siyah bir renk alır. Etli meyvenin içinde,
sert bir çekirdek vardır. Bir çiçek salkımı üzerinde; 3, 4, 5, bazen de bir tek meyve bulunur. Bir
zeytin ağacı, yılda ortalama 20 ila 30 kg zeytin verir(Özdemir ve ark. 2011).
Sofralık zeytinler, taze meyvelerin olgunluk derecesine bağlı olarak aşağıdaki gibi
sınıflandırılmaktadır (Anonim 2015):
• Yeşil Zeytin: Olgunlaşma periyodu başlangıcında renk değişiminden önce normal
iriliğe erişince hasat edilen meyvelerdir. Zeytin rengi yeşilden saman sarısına kadar
değişebilmektedir.
• Rengi Dönen Zeytin: Tam olgunlaşma periyodundan önce önce hasat edilen
meyvelerdir. İşleme sonrasında zeytinin rengi pembe, kırmızı, şarabi ve açık kahverengi
olabilir.
• Siyah zeytin: Tam olgunlaşma döneminde ya da hemen öncesinde hasat edilen
meyvelerdir. İşlenmiş siyah zeytinlerin rengi siyah ya da siyaha yakın, koyu mor, yeşilimsi
siyah, koyu kahverengi ya da kırmızı siyahtan menekşe siyahına kadar değişebilmektedir.
2. Zeytin Yetiştiriciliği, Üretimi ve Hasat
2.1. Zeytin Üretimi
Dünya tarım ekonomisinde önemli bir ürün olarak kabul edilen zeytin üretiminin
yaklaşık %7.5’i Türkiye’de geçekleşmektedir. Ülkemizde zeytin üretimi yapılan alanlarda artış
olmasına karşılık, üretimde de dalgalanmalar vardır. 1970 yılında 453.673 hektar olan zeytin
alanları yaklaşık 1.3 kat artarak 1997 yılında 571.867 hektara ulaşmıştır. Periyodisite görülen
zeytin üretiminde yıllara göre önemli düzeyde dalgalanmalar görülmekte olup, üretim
miktarları 1970’te 681.000 ton, 1980’de 1.350.000 ton ve 1997’de de 520.000 ton olarak
gerçekleştirilmiştir. Yağlık ve sofralık olarak yararlanılan zeytinin 1997 yıllı itibariyle yaklaşık
%55,78’i Ege, %11,87’si Marmara, %30,0’u Akdeniz ve %2’si de diğer bölgelerde
gerçekleşmektedir. Yapılan araştırma bulgularına göre zeytin üretiminin 2010 yılında sofralık
çeşitlerde 1.008.608 tona ve yağlık çeşitler de ise 1.448.783 tona ulaşılacağı tahmin
edilmektedir(Anonim 2016).
Zeytin yaprakları ve kökleri dışında, bütün vegetatif aksamlarıyla üretilebilen bir
ağaçtır. Zeytin fidanı üretiminde; çekirdek, yeşil çelikler, kalın dal çelikleri, yumrular, yumrulu
kökler, ağaçların dibinden çıkan dip sürgünleri kullanılır. Bu bakımdan zeytinin hem generatif
hem de vegetatif olarak üretimi yapılmaktadır (Öztürk ve ark., 2020).
2.1.1. Generatif Üreme
Çekirdekten elde edilen çöğürlerin çoğaltılmasıdır. Burada yabani zeytinlerin çekirdeklerinden
ya da kültür çeşitlerinin çekirdeklerinden yararlanılır. Yabani zeytinler kolay bulunur. Ancak
tohumluk özellikleri açısından birçok istenmeyen özellikler gösterir. Yabani zeytinlerin
çekirdeklerinden çok çeşitli tipte çöğürler meydana gelir. Oysaki kültür çeşitlerinin
çekirdeklerinden daha yeknesak ve genellikle tek sürgün üzerinden gelişen çöğürler meydana
gelmektedir. Ayrıca yabani zeytin çekirdeklerinin çimlenme güçleri kültür çeşitlerine göre çok
zayıftır. Yabani zeytinlerin çöğürlerinde boğum arası çok kısa, gövde kabukları çok incedir. Bu
nedenle aşı tutma oranı düşüktür. Yabani zeytin çöğürlerinin soğuğa dayanıklılıkları düşüktür
(Anonim, 2020).
Son yıllarda zeytinci ülkelerde, generatif üretimde tohum kaynağı olarak kültür çeşitleri
kullanılmaktadır. Zeytinde çekirdeklerin kabuk kalınlığı, çimlenme yüzdesi ve çimlenme
gücüne etkisi vardır. Çekirdek küçüklüğü çimlenme yüzdesinde etkili değildir. Tohumun ekime
hazırlanmasında ilk iş meyve etinin çekirdekten ayrılmasıdır. Bundan sonra çekirdekler %5’lik
kostik eriyiğinde çekirdek kalınlıklarına göre 15–20 dakika 5–6 saat arasında tutulurlar. Burada
amaç yağ tabakasının uzaklaştırılmasıdır (Anonim,2020).
2.1.2. Vegatatif Üreme
Çelik, obur, yumru, sürgün gibi parçalarının köklendirilmesidir. Çöğür aşılama ile fidan
yetiştiriciliğinin uzun zamana gereksinim göstermesi ve yeterli sayıda fidan elde edilemeyişi
nedeniyle vegetatif üretimine ağırlık verilmiştir. Zeytin ağacı tohum ve vejetatif yöntemle
kolaylıkla çoğaltılır. Tohumla çoğaltma ticari kullanım için önerilmez, çünkü zeytin çeşitleri
tohumun çeşidinden önemli ölçüde farklı olabilir. Dahası, bu fidelerde görülen ve çok uzun
süren gençlik dönemi, meyve veriminde kayda değer bir gecikmeye neden olur. Zeytin ağacı
vejetatif olarak kök sürgünleri, çelik ve aşılama yöntemleri ile çoğaltılır. Profesyonel zeytin
yetiştiricileri çoğaltma konusunda, ürün homojenliği ve kalitesini sağlamak için çelik veya
aşılama yöntemlerini tercih eder. Uzun lafın kısası, profesyonel yetiştiriciler iki farklı bitki
dokusundan oluşan, anaç ve filizin birleşimi olan bir ağaçtan faydalanırlar. Anaç ağacın alt
kısmıdır ve kök sistemini oluşturur. Ayrıca, anaç ağacın yüksekliğini de belirler. Filiz aşısı
ağacın üst kısmını oluşturur ve tabiki meyvenin özelliklerini belirler. Anaç ve aşılık filiz
dikkatlice seçilmelidir, çünkü bunların her biri zayıf üretime neden olabilir(Anonim,2020).
2.2. Zeytin İşleme Akış Şeması
Şekil 1.2. Yeşil Zeytin işleme akış şeması
Zeytinin rengi yeşilden saman sarısına döndüğü zaman hasat yapılmalıdır. Hasat zamanını
pratik olarak anlamak için zeytin tanesi enlemesine ortadan bıçakla çepeçevre çekirdeğe kadar
kesilir. Taneyi iki elimizin parmakları arasına alarak kesme yerinden her iki tarafa ters
istikamette döndürürüz. Kolayca kopuyorsa hasat zamanı gelmiş demektir.Zeytinin yeterli
olgunluğa ulaştığını anlamanın diğer pratik şekli de parmaklar arasında orta kuvvetle sıkılan
zeytin tanesinin sap kısmından karakteristik beyaz suyunu vermesidir. Yalnız bu pratik
olgunluk tespitleri tüm çeşitler için geçerli olmayabilir. Hasat yöntemlerinde tercih, kesinlikle
“elle toplama” metodu olmalıdır. Elle toplama metodu işçilik maliyeti ve zaman açısından
üreticiye kayıp gibi gelebilir. Ancak zeytinin en az zarar gördüğü ve neticesinde en iyi kalitede
ürün alınmasını sağlayan metottur. Sofralık zeytin üretiminde diğer metotlar ile yapılan hasatlar
olumsuz sonuçlar vermektedir.
•
Taşıma: Toplanan zeytinler plastik kasalarla taşınmakta ve zeytin kasaları arasında
hava sirkülasyonu yaratılarak zeytinin dayanıklılığı artırılmaktadır.
•
Seçme ve Ayıklama: Dal, yaprak, kusurlu, yaralı, hastalıklı taneler ayıklanarak aynı
olgunluktaki sağlam zeytinler boylanmaktadır.
•
Yıkama: Yıkama ile kirlilik etmenleri zeytinden uzaklaştırılarak zeytinin bozulma
tehlikesi azaltılmaktadır. Zeytinde bulunan acılık maddesinin uzaklaştırılması açısından da
yıkama önemlidir. Yıkama ya zeytin dolu havuzlara üstten su verilerek alttan belirli zamanlarda
bu suyun atılması ya da zeytine su püskürtmek suretiyle yapılabilmektedir. Zeytin üretiminde
su hem temizlik hem de salamura hazırlanmasında kullanılmaktadır. Salamura hazırlanmasında
kullanılan su; asıl ürünle birlikte tüketime kadar ulaştığından zeytin üretiminde bir tür
hammadde olarak kabul edilmektedir (Garrido-Fernández ve ark. 1997).
•
Acılığın Giderilmesi: Zeytin meyvesi, bünyesinde bulunan acılık unsuru bileşiklerin
değişik yöntemler kullanılarak uzaklaştırılmasıyla tüketime hazır hale gelebilmektedir. Bu
yöntemleri seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta zeytin işleme tekniğine (kırma,
çizme, konfit vb.) uygun acılık giderme yönteminin belirlenmesidir. Uygulanacak işleme
tekniğine göre zeytinler, su ya da NaOH çözeltisi, enzim, yüksek hidrostatik basınç, ultra ses,
yüksek dozda oksidasyon, sıcaklık uygulaması ya da dondurma ile acılığı giderildikten sonra
ya da acılık giderme ön işlemleri uygulanmadan doğrudan salamura/tuz ile fermentasyona tabi
tutulmaktadır.
•
Havalandırma:
Fermentasyon tamamlandığında tatlandırılan
zeytinler sudan
çıkartılarak, rengin kararması amacıyla havalandırılmaktadır. Hava ile temas eden zeytinin
rengi siyahlaşır.
•
Seçme-Sınıflama: Kusurlu olan zeytinler ayıklanarak zeytinler boylarına göre
sınıflandırılmaktadır.
•
Ambalajlama: Son olarak zeytinler kuru ve salamuralı olmak üzere iki şekilde
ambalajlanabilmektedir. Salamuralı ambalajlamada zeytinler hazırlanan %8-9 tuzlu su
içerisinde plastik, cam ya da metal esaslı ambalajlara konulmaktadır. Olası bozulmaları
engellemek amacıyla benzoik asit, sorbik asit ve bu maddelerin tuzları gibi koruyucu maddeler
ambalaj salamurasına ilave edilebilmektedir. Ayrıca isteğe bağlı olarak pastörizasyon işlemi de
uygulanmaktadır. Kuru ambalajlamada ise zeytine hava verilerek ya da ısıl işlem uygulanarak
nem miktarı %20’nin altına düşürülmekte ve modifiye atmosfer ya da vakum altında
ambalajlanabilmektedir (Renowden 1999).
İyi bir zeytinlik kurulmasında yapılacak ilk iş iyi fidan seçimidir. Bunun için fidan özelliklerinin
iyi bilinmesi gerekir. İyi bir fidan;
•
Bir yaşında olmalıdır.
•
Canlı, bol yapraklı, yan dalları iyi gelişmiş ve kurşuni yeşil renkte olmalıdır.
•
Sürgünlerde özellikle uçlarında soğuktan zarar görmemelidir.
•
Gövdenin alt kısımlarında yaprak olmalıdır.
•
Hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır (Öztürk ve ark., 2020).
2.3. Dünyada ve Türkiye’de Zeytin Yetiştiriciliği
Zeytin ağacı dünyanın en eski meyve ağacı olarak bilinmektedir. Kökeni tarih öncesine dayanan
tipik bir Akdeniz bitkisi olan zeytinin anavatanı, bilimsel birçok kaynağa göre Anadolu'da
Kahramanmaraş, Mardin ve Hatay illerinin oluşturduğu üçgenin içinde yer almaktadır. Zeytin
yetiştiriciliği ilk kez MÖ 4000 yıllarında Anadolu'da başlamış ve buradan da Akdeniz
ülkelerine yayılmıştır (Öztürk ve ark., 2020).
Dünya genelindeki zeytin yetiştiriciliğinin dağılımına baktığımızda %90’lık bir kısmının
Akdeniz havzası, geriye kalan kısmının ise Latin Amerika ülkelerinde yayıldığı gözlenmiştir.
Dünyada yaklaşık 9 milyon hektar alanda 900 milyon zeytin ağacından 17 milyon ton dane
zeytin üretimi yapılmakta, bunun 1.7 milyon tonu sofralığa işlenmekte geri kalanı yağlığa
ayrılarak ortalama 2.5-3.0 milyon ton zeytinyağı elde edilmektedir. Önemli zeytin üreticisi
ülkeler arasında İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye ve Tunus ilk sıraları almaktadır (Çizelge
1).
Çizelge 1. Dünya zeytin üretim alanları ve üretim (Anonim 2008)
Bunların yanı sıra son yıllarda Avustrulya, Japonya ve Arjantin gibi ülkelerde de zeytin
üretimine başlanılmıştır. Zeytin, genetik özelliğinin yanı sıra kültürel işlemlerin tam olarak
uygulanamayışı nedeniyle alternans (bir yıl ürün verme-diğer yıl az verme) göstermektedir.
Ürünün alternans eğilimi, üretici ülkelerin yetiştirme politikalarında yer aldığı öneme göre
değişen unsurlardan biridir (Öztürk ve ark., 2020).
Türkiye’de ilk resmi istatistiklere göre zeytincilik 1943/1944-1944/1945 kampanyasında
286.000 hektar alanda 29.428.000 adet ağaçtan 127.025 ton dane zeytin ve 12.817 ton sofralık
zeytin ile 24.056 ton zeytinyağı ile başlamış olup; 2008 yılı istatistiklerine göre ise 707.593
hektarlık alan üzerinde 151.630.062 adet ağaçtan 1.464.248 ton zeytin üretimi
gerçekleştirilmiştir (Çizelge 2).
Çizelge 2. Türkiye zeytin üretimi (Anonim 2008)
2.2.4. Zeytine Uygulanan Kültürel İşlemler
Sulama
Zeytincilikte sulamadan beklenen fayda vegetatif gelişmenin, verim ve kalitenin
iyileştirilmesidir. Bu amaçla sulamaya elverişli kalitede suyun bitkinin suya ihtiyaç duyduğu
dönemlerde ve uygun bir yöntemle bitki kök bölgesine verilmesi gerekmektedir. Ülkemizde
zeytin yetiştiriciliği çoğunlukla sulanmayan koşullarda yapıldığından, zeytinlerde elde edilen
verim ağaç sayısına oranla azdır. Bir başka deyişle, ağaç başına verim çok düşüktür.
Zeytincilikte gerek iyi bir vegetatif gelişme, gerekse yüksek verim ve kaliteli ürün elde etmek
için gelişme dönemleri dikkate alınarak su ihtiyacı karşılanmalıdır. Sulama zeytinin irileşmesini
ve et/çekirdek oranının artmasını sağlayarak, kaliteyi yükseltmesinin yanında sürgün
gelişmesini uyararak ağacın daha düzenli ürün vermesine neden olur (Anonim, 2020).
Zeytin ağacı genellikle sulanmaz ancak eğer sulama imkânı varsa ürünü artırmak ve kaliteli
ürün elde etmek için sulanmalıdır. Verilecek su miktarı ve zamanı topraktaki su rezervine göre
ve zeytinin suya ihtiyaç duyduğu hassas devreler göz önüne alınarak tespit edilmelidir (Öztürk
ve ark., 2020).
Zeytinin, ürün miktarı ve kalitesini yağ randımanını artırmak için sulanması gereken hassas
dönemler;
•
Çiçeklenme öncesi ve sonrası (nisan- mayıs),
•
Meyve oluşum başlangıcı (haziran sonu- temmuz başı),
•
Meyvenin renk değişimi devresidir.
İlaçlama
Zeytin dal kanseri, zeytin solgunluğu, halkalı leke hastalığı, armillaria kök çürüklüğü ve
antroknoz önemli zeytin hastalıklarıdır. Bazı önemli zeytin zararlıları ise zeytin sineği, zeytin
güvesi, zeytin kara koşnili, zeytin kabuklu biti ve zeytin pamuklu bitidir. Zeytinliklerde yapılan
kimyasal
mücadeleler
devlet
tarafından
düzenli
olarak
hava
ilaçlaması
şeklinde
gerçekleştirilmektedir. Bu uygulama daha çok zeytinliklerin yoğun olarak kurulduğu
bölgelerdedir (Marmara, Ege vb.). Diğer alanlarda kişisel ilaçlamalar yapılmaktadır. Zeytinde
görülen zararlılar; zeytin sineği, zeytin güvesi, halkalı leke ve dal kanseridir (Öztürk ve ark.,
2020).
Gübreleme
Zeytinliklerin gübrelenmesinde, zeytinin yaşına, gelişmesine, sulama durumuna, iklime,
kaldırılacak ürün miktarına ve yaprak- toprak tahlilleri neticesinde bitkide ve toprakta
belirlenen besin elementlerine göre uygun bir besleme programı hazırlanmalıdır. Zeytin ağacı
derin bir kök sistemine sahip olmadığından ve en önemli besleyici kökler gövdeye yakın
olduğundan verilecek gübreler hemen taç altına verilmelidir. Gübrenin azı da, fazlası da
mahsulün verim ve kalitesine, ayrıca bitkiye ve ekonomiye zarar verir. Toprak ve yaprak
analizleri sonucu yapılan gübrelemenin en doğru gübreleme olacağı bilinmelidir (Anonim,
2020).
Budama ve Destekleme Sistemi
Budama zamanını iyi belirlemek gerekmektedir. Yağış az olan bölgelerde mümkün olduğunca
geç budama yapılmalıdır. Dal kanseri olan bölgelerde yazın budama yapılmalıdır. Zeytin
ağacının gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerine ait muhtelif safhalarında farklı budama
sistemleri uygulanır. Bunlar şekil, mahsul ve gençleştirme budamalarıdır (Anonim, 2020).
Yardımcı Kültürel İşlemler
Toprak işleme zeytinliklerde yapılması gerekli en önemli bakım işlemlerinden birisidir. Hasat
sonu kış yağmurlarının toprağa daha iyi işlemesi için sıra araları 5 soklu pullukla 20–25 cm
derinlikte işlenebilir. Ağır topraklar kumlu topraklara göre daha derin işlenmelidir. Orta ve ağır
bünyeli topraklarda pulluğun aynı işleme derinliğinde sık sık kullanılması sonunda çizi tabanı
denilen bir katman oluşur. Bu tabaka dip kazan aleti ile sürülmelidir veya sürüm derinliği
değiştirilmelidir. İlkbaharda kazayağı, diskaro, kombine tırmık gibi aletlerle yüzeysel sürüm
yapılır. Bu dönemdeki toprak işlemenin çiçek tutumu başlangıcından birkaç hafta önce
bitirilmiş olması gerekir. Yüzeysel toprak işleme, sulamadan sonra yüzeysel toprağın yapısını
iyileştirmekte ve yabancı ot kontrolü sağlamaktadır. Toprak işleme, zamanında ve uygun
şekilde yapılırsa toprağın havalanması, yağış sularının muhafazası ve biyolojik faaliyetlerin
artması sağlanmış olur. Zeytinliklerde yılda 2–3 kez toprak işlemesi yeterli olmaktadır (Cebe
ve ark., 2012).
İlk toprak işlemesi hasattan sonra toprak tavında iken pullukla 15 cm derinliğinde; ikincisi
ilkbaharda 10–12 cm’yi geçmeyecek şekilde pulluk veya tırmıkla, üçüncü işleme ise dökülen
zeytinlerin kaybını önlemek amacı ile toprağın düzeltilmesi ve otların temizliği için
yapılmaktadır. Çiçeklenmeden 3–4 hafta önce toprak işleme bitirilmiş olmalıdır. Böylece
zeytinlerin en çok su istediği çiçeklenme döneminde toprakta yeterli su bulundurulmuş olur
(Anonim, 2020).
2.3. Hasat Dönemi
Zeytin hasadı çok önemlidir ve en önemli maliyet unsurlarından birisidir. Çünkü hasat işçiliği
giderler arasında en pahalısıdır. Hasadın uygun zamanda ve uygun şekilde yapılmaması
durumunda salamuralık zeytinlerde verim ve kalite kaybı; yağlıklarda ise yağ miktarı ve yağ
kalitesinde azalmalar olmaktadır. Ayrıca yaprak ve sürgün kaybı alternansı artırmaktadır
(Öztürk ve ark., 2020).
Zeytinde döllenmeden meyve iriliğine geçiş yavaş yavaş olmaktadır. Çekirdeğin sertleşme
döneminde ağırlık oldukça artar. Sonbaharın başlangıcında; koyu yeşil renk, parlak sarımtırak
açık yeşil renge döner. Bu devreye “yeşil olgunluk devresi” denir. Daha sonraki devrede uçta
küçük menekşe rengi benekler görülmeye başlar. Bu benekler daha sonra bütün kabuğu kaplar.
Başlangıçta beyazımsı olan meyve eti, kabuktan başlayarak çekirdeğe doğru menekşe rengine
dönmeye başlar. Bu sırada kabuk, menekşe renginden parlak koyu erguvani renge dönüşür.
Sonunda et ve kabuk çeşide has olgunluk alır (Öztürk ve ark., 2020).
Olgunlaşma devresi menekşe rengin görülmesinden kabuk ve etin son renklenme zamanına
kadar süren devredir. Birçok çeşitte bu son değişimler bir ağacın bütün meyvelerinde aynı
zamanda olmaz, olgunlaşma kademeli olur. Meyve azami iriliğine, açık menekşeden koyu
menekşeye dönerken erişir. Bu zamanda meyvede ağırlık kaybı da söz konusudur. Meyvenin
yağ miktarı olgunluk ilerledikçe artar ve ağaç üzerinde yeşil meyve kalmayınca yağ oranı en
üst seviyeye ulaşır. Bundan sonra meyvede ağırlığa göre toplam yağ miktarı pratik olarak sabit
kalmakla birlikte, toplam yağ yüzdesi meyvenin nem kaybetmesi artar. Olgunlaşma ilerledikçe
meyvenin saplarının dallara tutunma kuvveti azalır. Olgunlaşan meyvelerde kopma kolay
olmaktadır. Zeytinlerde çeşide, iklime, hastalık ve zararlılara bağlı olarak meyve dökümleri
olmaktadır. Olgunlaşma döneminde bu dökümler azalır. Sonra yeniden hızlanmaktadır. Hasat
bu dökümlerden önce yapılmalıdır. Ayrıca hasat zamanının geciktirilmesi gelecek yılın meyve
verimini olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan gözlem ve araştırmalarda, erken hasat edilen
zeytin ağaçlarının çok geç hasat edilen zeytin ağaçlarına göre daha çok çiçek gözü oluşturduğu
ve daha fazla meyve verdiği görülmüştür (Öztürk ve ark., 2020).
Zeytin toplama zamanı bölgelere ve iklim durumuna göre değişir. Hasada dip zeytinlerin
toplanması ile başlanır. Kendiliğinden düşen zeytinler yüksek asitli yağ verdiklerinden ayrı
olarak toplanır (Öztürk ve ark., 2020).
Zeytin hasadı, sofralık veya yağlık olarak değerlendirme amacına uygun olarak zamanında
hasat edilmelidir. Eğer yeşil sofralık zeytin yapılacaksa meyveler sarımsı-yeşil renge döndüğü
(eylül-ekim); siyah sofralık zeytin yapılacaksa kararmanın kabuktan meyve etine geçtiği
(kasım- aralık); yağlık olarak değerlendirilecekse ağaçta yeşil meyve kalmadığı zaman hasat
edilmelidir. Yeşil zeytin hasadı meyvelerin rengi sarımsı-yeşile döndüğünde yapılır. Dokusu
sertliğini biraz yitirmiş ve meyve normal iriliğini almıştır (Anonim, 2020).
Zeytinde hasat olgunluk kriterlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
• Yeşil sofralıklarda
➢ Renk sarımsı yeşile döner.
➢ Taneler normal iriliğe erişir.
➢ Doku sertliğini biraz kaybetmiştir.
• Siyah sofralıklarda
➢ Çeşide has olgunluk rengini almıştır.
➢ Kararma kabuktan meyve etine geçmiştir.
➢ Taneler normal iriliğe erişmiştir.
• Yağlık çeşitlerde
➢ Ağaçta yeşil meyve kalmamıştır.
➢ Tüm meyveler karardığında yağ oranı maksimumdur.
➢ Kabuk etten kolayca ayrılır.
➢ Meyve iki parmak arasında sıkıldığında çekirdek kolayca ayrılır ve sap çukurundan meyve
suyu çıkar.
Hasat zamanı iklim, çevre ve çeşide göre eylül-ekim aylarıdır. Zeytinler siyah olarak hasat
edilecekse çeşide has olgunluk rengini alması beklenir. Fazla gecikme danede yumuşamaya
neden olur. Hasat genellikle kasım-aralık aylarında yapılır. Yağlık zeytinler ağaçta yeşil meyve
kalmadığında, yağ oranının en yüksek seviyeye çıktığı zaman toplanır. Kabuğun etten kolay
ayrılması, parmak arasında sıkıldığında meyvenin çekirdeğinin kolayca ayrılması ve sap
çukurundan meyve suyunun çıkması hasat zamanının pratikteki göstergeleridir. Mevsim
durumuna göre yağış, fırtına, soğuk ve don zararı söz konusu ise ve ayrıca zeytin sineği zararı
varsa erken hasat yapılabilir. Meyvemsi bir tat isteniyor ise yine erken hasat söz konusudur
(Anonim, 2020).
3. Zeytin Pazar Analizi ve Depolama
Zeytin yetiştiriciliğinden elde edilen başlıca iki ürün zeytinyağı ve sofralık zeytinlerdir. Zeytin
ve zeytinyağı üretiminin yan ürünlerinden olan prina, odun, yaprak, zeytin çekirdeği vb.nin
önemi göz ardı edilmemelidir. Ülkemiz zeytin üretiminin %85–88’i yağ sanayisinde
kullanılırken; zeytin, gerek sofralık siyah ve yeşil salamura dane olarak, gerekse zeytinyağı
olarak iç tüketimde ve dış satımda pazarlama imkânı çok yüksek değerli bir ürünümüzdür. Bu
nedenle yetiştiricilik ve teknolojik sorunlara çözüm getirerek zeytinciliği geliştirme çabasında
olmalıyız. Bugün işletmelerde zeytin en çok şu şekillerde işlenmektedir (Öztürk ve ark., 2020).
•
Sofralık yeşil zeytin üretimi
Naturel yeşil zeytin, kırma-çizme zeytin, kostikli yeşil
zeytin, dolgulu yeşil zeytin üretimi
•
Sofralık siyah zeytin üretimi
tipi, teneke tipi, kostikli siyah
•
Zeytin ezmesi üretimi
•
Zeytinyağı üretimi
Naturel siyah zeytin, salamura tipi, sele tipi, kalamata
zeytin, konserve tipi, konfit tipi
Hasat edilen zeytinler tazeliği bozulmadan işletmelere teslim edilmelidir. Evde
ya da eski usullerle işlenen zeytinlerin ekonomik değeri düşmekte, yeni sistem işletmelerde
işlenen zeytinler tercih edilmektedir (Öztürk ve ark., 2020).
Yağlık zeytinlerde, yağ sıkım tesislerine günübirlik götürülmelidirler. Uzun süre
bekletmek asit oranının yükselmesine sebep olur, istenmeyen durumdur ekonomik kayba neden
olur (Öztürk ve ark., 2020).
Yağ depoları güneş ışığı almayan serin bir yerde olmalıdır. Güneş ışığında
bırakılan yağlar daha çabuk okside olur. Güneş ışığında klorofil prooksidan etki yapar. Işık
almayan bir yerde olursa klorofil tam tersi antioksidan görevi yapar ve yağı korur. Yağlar
hemen pazarlanmalı, her geçen gün yağ asidini yükselterek ekonomik kayba neden olur (Öztürk
ve ark., 2020).
3. Zeytinde Kalite Özellikleri
Zeytinin kalitesi ve verimi topraktan ve fidandan başlamaktadır. İklim koşulları, iklime uygun
“ismine doğru fidan”, toprağın işlenmesi, toprağın besini, yetiştirme, sulama, hasat zamanı,
hasat yöntemi, saklama koşulları ve tüketim biçimi zeytinin kalitesine etki etmektedir (Anonim,
2018).
Hasat: Hasat şekli ve mevsimin etkisiyle, zeytin tanelerinin yansıra; zeytine, yaprak, taş, toprak
taneleri de yapışıktır. Hasadın tarak kullanılarak elle yapılması, sonraki senelerdeki ürünü
etkilemektedir. Yağın kimyasal yapısının bozulmaması için zeytin bu maddelerden
arındırılmaktadır (Anonim, 2018).
Hasat dönemi zeytinin kalitesini etkiler. Zamanını tam doğru tespit etmek gerekir. Renk
kabuktan itibaren, meyve etine siyah ve siyaha yakın tonlarda 1 – 2 mm ‘ye veya yarısına kadar
işlenmelidir. Hasat zamanı, bölgeye, çeşide ve iklim şartlarına değişir. Zeytinin var yıllarında
ise Ocak ayı sonuna kadar sürebilir. Hasat elle yapılmalı sırık asla vurulmamalıdır (Anonim,
2020b).
Yere dökülmüş zeytinin kalitesi ile üst dallardaki zeytinin kalitesi farklıdır. Dolayısıyla, bu iki
zeytin tipinin farklı kasalarda toplanması ve farklı işlenmesi gerektiği vurgulanmaktadır
(Anonim, 2018).
Fidan: Bölgeye uyum sağlayan ve amacına uygun (sofralık, yağlık zeytin vs.) fidan seçiminin
yapılması önemlidir. Fidan ve toprağa uygun sulama ile toprak bakımının yapılması
gerekmektedir. Her geçen sene sulama artmakta ve buna bağlı olarak verim artışı yaşanmaktadır
ancak çoğu yerde taban suyu 50 metreden 150 -180 metreye inmiştir (Anonim, 2018).
2000’li yıllarda teşvikle dikilen Gemlik ve Ayvalık fidanlarının yöreye uygun olmadığı; bu
fidanların su ihtiyacının yöredeki diğer fidanlara göre daha fazla olduğu, zeytin sineğinde artış
olduğu, ilaçlanmaya veya doğal yollardan zeytin sineği ile başa çıkan uğur böceği gibi canlıların
arttırılması gerektiği kanısı hâkimdir. Diğer taraftan, Gemlik her sene neredeyse %40 - 60 arası
zeytin vermekte ve fidanların sulama ile verimliliği artmaktadır. Gemlik’in taneleri iri olduğu
için de sofralık zeytine de uygundur (Anonim, 2018).
Zeytinin olgunluğu: Bölgedeki kötü hava şartları ve yetersiz iş gücü dolaysıyla erken veya geç
hasat söz konusudur. Zeytin toplandıktan sonra da çoğunlukla nerdeyse kara suyu çıkana kadar
naylon çuvallarda bekletilmektedir ve ısınma ile birlikte zeytinde bozulma baş göstermektedir
(Anonim, 2018).
Zeytinin işlenmesi: Zeytinin, hasat sonrası, mümkünse aynı gün veya takip eden günde
işlemden geçmesi kalitesini arttırmaktadır. Natürel zeytinyağı, zeytinin doğal özelliklerini
bozmayacak bir sıcaklıkta, mekanik veya fiziksel işlemlerle elde edilmektedir. Yörede, genel
kanı, daha fazla yağ elde etmek için sıkma anında verilen suyun sıcaklığının, 25 derece yerine
40 - 45 derece olması yönündedir. Oysa; yüksek ısı, zeytinyağının yapısı ve kokusunu
bozmaktadır (Anonim, 2018).
Yaprak ayırma: Zeytinlerin kırılması ve ezilmesi işlemine başlamadan önce (gereklilik
durumunda)
zeytinlerin
yıkanması
ve
zeytin
içerisindeki
yaprakların
ayıklanması
gerekmektedir. Yaprak ve yabancı maddeler basınçlı hava veya vakum uygulanarak zeytinden
arındırılmaktadır. Ayrılan yapraklar genelde açık alanda öbek halinde toplanmakta ve yakıt
olarak kullanılmaktadır. Oysa bu yapraklar çay veya kahve gibi katma değeri yüksek ürünlere
dönüştürülebilir (Anonim, 2018).
Yıkama: Taş, toprak ve çamurlu sudan arındırılmak için zeytinler conveyorden geçerken
basınçlı su ile yıkanmaktadır (Anonim, 2018).
Temel işlemler: Kırma, yoğurma, sıvı faz ayırma, yağın su ve tortudan ayrılması sağlayan
saflaştırmadır (Anonim, 2018).
Zeytin İçerisindeki Yabancı Maddeleri Ayırmanın Önemi:
Zeytin içerisine karışan yabancı maddelerin birçok olumsuz etkisi vardır. Bunların başında gıda
sektöründeki tüm ürünlerde yabancı maddeler insan sağlığı tehdit ettiği için kesinlikle
ayrıştırılması gerekmektedir. Bu maddelerin bir kısmı insan sağlığını büyük ölçüde tehdit
ederken bir kısmı da iştah kaçırıcı olabilmektedir. Diğer yandan fermantasyona da olumsuz etki
etmekte, istenmeyen mikroorganizma ve bakterilerin ortama taşınmasına sebebiyet vererek
zeytinlerde çeşitli bozulmalara neden olabilmektedir.
Ezik/Çürük Daneleri Ayırmanın Önemi
Daha önce de belirtildiği gibi sofralık zeytinler içerisinde ezik ve çürük danelerin karıĢması
istenmez.Bu daneler insan sağlığını tehdit etmekle birlikte, hem zeytinin tadını bozmakta hem
de göze hoĢ görünmeyip iĢtah kaçırıcı olmaktadır. Bu da zeytinlerin pazarlanmasında engel
teĢkil etmektedir.
Yıkamanın Önemi
Gıda sektöründe zeytin gibi ürünlerin iyi bir Şekilde yıkanmasının önemi büyüktür. Çünkü
zeytin üzerinde istenmeyen birçok madde vardır. Bu maddeler gerek insan sağlığı açısından
gerekse zeytin iŞlemedeki etkileri (özellikle fermantasyonun ilk aŞamalarına meydana gelen
fiziksel kusurların önlenmesi) açısından önemlidir. Yıkama ile bu maddeler zeytin üzerinden
uzaklaŞtırılmalıdır. Yıkama ne kadar sağlıklı yapılırsa ürün kalitesi o derece iyi olacaktır
(Balcı,2006).
Zeytinin Gelişimi:
Oldukça eski bir tarihi olan zeytin işleme sektörü bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de
gelişme kaydetmektedir. Ancak mevcut gelişme, sektörün ülkemiz için taşıdığı önemin çok
altında kalmaktadır. Ülkemizde alt yapının gelişmemiş olması, işletmelerin ferdi ve küçük aile
tipi işletmeler halinde çalışması, zeytinlerin iyi kalitede işlenmesine engel teşkil etmektedir.
Zeytinin istenen kalitede işlenememesi, hem iç pazarda hem de dış pazardaki yerinin arzulanan
seviyenin çok altında kalmasına neden olmaktadır (Balcı, 2006).
Ham Madde Depolama Birimi
Zeytin tesisleri için ham madde depolamadan kasıt, ham maddenin işlemeye alınıncaya kadar
geçen bekleme süresidir. Bu nedenle işletmenin işleme kapasitesine uygun büyüklükte bir alana
gerek vardır. Her iki tesiste de depolama biriminin; oldukça temiz ve kapasiteye uygun
genişlikte bir alana sahip olması gerekir. Zeytinyağı tesislerinde ve sofralık zeytin tesislerinde
ham maddenin uzun süre depolanması söz konusu değildir. Her iki tesiste de ham madde ne
kadar çabuk işlenirse o kadar kaliteli ürün elde edilir (Kayardı, 2005).
Hem sofralık zeytin, hem de zeytinyağı üretiminde ürünün kalitesine büyük etki eden depolama
konusu yeterince önem kazanmamıştır. Yanlış depolama örnekleri günümüzde de devam
etmektedir. Ham madde depolarının özellikleri aşağıda belirtilmiştir;
•
Depolar üstleri kapalı, mümkün olduğu kadar yüksek ve havalandırması olan salon veya
odalar Şeklinde olmalıdır.
•
Depoların hijyen için gerekli Şartları taşıması gerekmektedir.
•
Depolar işletme içinde zeytinlerin kolay nakledilebileceği tarzda planlanmalıdır.
•
Depolar aşırı ısıya ve ışığa karşı yalıtımlı olmalıdır.
•
Depo içinde temizlik maddeleri vb. Koku veren maddeler bulunmamalıdır.
•
Depo içinde zeytinler özel yapılmış kasalarda tutulmalıdır (Kayardı, 2005).
Ham Maddeyi Bekletmenin Ürün Kalitesine Etkileri
Bekletme sonucunda zeytin içerisindeki biyokimyasal değişiklikler meydana geldiğinden hem
sofralık zeytin hem de zeytinyağı üretiminde ürünün kalitesi oldukça düşmektedir. Üretilen
sofralık zeytinin tadı, rengi ve kokusu istenen kalitede olmayacağından özellikle dış piyasada
ürünlerin pazarlanması konusunda büyük sıkıntılara yol açar. Zeytinyağında ise serbest yağ
asidi miktarı ve peroksit miktarı artacağından ürün daha alt kalitede sınıflandırmaya tabi
tutulacaktır. Aynı zamanda zeytinyağının kokusu ve organoleptik özellikleri de bozulmaktadır
(Kayardı, 2005).
Tuz Yoğunluğunun (Konsantrasyonunun) Belirlenmesi
Tuz yoğunluğu, fermantasyonun seyrini yönlendiren ve ürün kalitesine etki eden en önemli
unsurdur. Salamuranın tuz yoğunluğu, işlenen zeytinin çeşidine (varyetesine) ve kullanılacak
işleme yöntemine göre farklılık gösterir. Tuz yoğunluğu ölçümünde pratik olması nedeniyle
genellikle bomemetre kullanılır. Bir bome %1 yoğunluğa karşılık gelir. Salamura
hazırlandığında bomemetre ile tuz yoğunluğu ölçülmelidir (Kayardı,2005).
Su
Suların özellikleri salamuranın kalitesine etki eden önemli etkendir. Salamurada ve diğer
işlemlerde kullanılacak suların fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri açısından
içilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Suyun sürekli ve yeterli olarak sağlanması,
depolanması, basınç ve sıcaklığının kontrolü için uygun tesisat ve ekipman bulunmalıdır.
Özellikle fermantasyon işleminde kullanılacak suyun kimyasal değerler ve mikrobiyolojik
özellikler açısından içme ve kullanma suyu niteliğinde olması gerekir. Çünkü su içerisinde
istenmeyen maddelerin bulunması fermantasyona olumsuz etki ederek zeytinlerin
bozulmalarına neden olmaktadır.
Salamurada kullanılacak sular;
•
Bulanık olmamalı,
•
Berrak, renksiz, kokusuz ve tortusuz olmalı
•
Kendine has bir tadı bulunmalı
•
Zararlı kimyasal maddeler içermemeli
•
Hastalık yapıcı mikroorganizmalardan arındırılmış olmalı
•
Sıcaklığı 19-20 C’ de olmalıdır.
Salamura için kullanılan suyun sağlık koşullarına uygun olması ve mikrobiyolojik açıdan
tehlike arz etmemesi gerekir. Suyun taşıması gereken en önemli özellikler; sert olmaması, ağır
metal iyonları ve fermantasyonu etkileyici yabancı tat ve koku içermemesidir.
Salamurada
istenen değerlerden fazla demir ve bakır iyonları olması istenmeyen renk oluşumlarına, bazı tat
bozukluklarına, fermantasyonun aksamasına sebep olabilir. Suların sert olması fermantasyonda
asit oluşumu sonucu salamura yüzeyinin çökelti maddelerince kaplanarak hoş olmayan görünüş
ve değişimlerin meydana gelmesine yol açar. Suda bulunabilecek alkali özellikteki tuzlar ortam
pH’ını yükselterek fermantasyonu sağlayacak laktik asit bakterilerinin faaliyetini zorlaştırır
(Kayardı, 2005).
İşletmede kullanılan sularda bulunabilen veya suların dezenfeksiyonunda kullanılan klor vb.
maddelerin fazla olması fermantasyon için gereken faydalı mikroorganizmaları da elimine
edeceğinden fermantasyonu engeller ve koruyucu laktik asit oluşumu gerçekleşemez
(Kayardı,2005)
Fermantasyon ve Fermantasyon Tankları
Fermantasyon sürecinde oluşan laktik asit yeşil zeytinde % 0.8-1 ve siyah zeytinde % 0.2-0.5
oranına ulaştığında olumlu etkilere sahiptir. Başarılı bir fermantasyon;
•
Zeytinleri yenilebilir duruma getirir.
•
Meyve dokusunu korur.
•
Lezzet ve aroma sağlar.
•
İstenilen rengi sağlar.
•
Zeytinlerin depolama ve pazarlama sürecinde bozulmadan korunmasını sağlar.
Zeytinlerin işlenmesi sırasında çevreden gelen istenmeyen mikroorganizmalar fermantasyonu
olumsuz etkileyecektir. Bu mikroorganizmalar havada, fermantasyon tanklarında, kullanılan
suda, salamurada, araç-gereçlerde, tezgâhta, zeytinin kendisinde bulunabilir. Fermantasyonun
sağlıklı ve istenen nitelikte gelişebilmesi için her aşamada hijyen ve sanitasyon dikkatle
uygulanmalıdır. Böylece nihai ürünün kaliteli olması sağlanabilir (Kayardı, 2005).
Fermantasyonda kullanılacak tanklar; gıda maddelerinin saklanmasına uygun, insan sağlığı ve
zeytin kalitesini bozmayacak, gıdalarla kimyasal reaksiyona girmeyecek; ısıdan, buhardan,
tuzlu ve asitli sudan, alkaliden ve diğer yardımcı kimyasallardan etkilenmeyecek; , hijyen ve
sanitasyon kurallarına uygun özellikte malzemelerden yapılmış olmalıdır. Tankların doldurma,
boşaltma ve temizleme işlemlerinin rahatça yapabileceği şekilde tasarlanması gerekir.
İşletmeler, işledikleri yeşil ve siyah zeytin miktarına, işletmenin kapladığı alana ve ihtiyaçlarına
göre farklı tip ve büyüklüklerde fermantasyon tankları kullanmaktadırlar (Kayardı, 2005).
Üretim Alanları
Sofralık zeytin ve zeytinyağı üretim tesislerinde işlem sırası dikkate alınarak standart bir
yerleşim yapma zorunluluğu vardır. Her iki tesiste de rahat çalışma ortamı için yeterli alana
ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yerleşim, hem üretimi kolaylaştıracak hem de daha kaliteli ürün elde
etmemizi sağlayacaktır. Yetersiz alana sahip bir tesiste gelişigüzel bir yerleşim sonucunda,
üretim giderleri artarken, aynı zamanda ürün kalitesi de düşecektir (Tunalıoğlu, 2003).
İşletmelerin Yapısı
Kaliteli üretim için işletmelerin yapısı; mutlak suretle güncel şartlara uygun olmalıdır.
İşletmeler; gıda güvenliği kriterlerine uygun üretim yapmalı, zeytin işlemesinde beton havuz
yerine gıda muhafazasına uygun plastik veya polyester tanklar ya da mevcut beton havuzların
yüzeyi polyesterle kaplı olmalıdır. Ayrıca boylama ve ayıklama makineleri olmalı, boylama
randımanını arttırmak içinde bu işlemden önce sap koparma işlemi zeytin çeşidine bağlı olarak
mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca zeytinler fermentasyon tanklarına konulmadan önce üzerindeki
toz toprak gibi yabancı maddelerden arındırılmak için mutlaka yıkanmalıdır (Tetik, 2005).
Kalite Kontrol Laboratuvarı
Sofralık zeytin ve zeytinyağı üretim tesislerinde kalite kontrol laboratuvarı son yıllarda oldukça
önem kazanmıştır. Ham maddenin işletmeye kabulünde ve işlenen ürünün kontrolünde önemli
rol oynamaktadır. Bu laboratuvarların yapmış oldukları tetkikler sonucunda işletmeye alınacak
ham maddenin istenilen özellikleri taşıyıp taşımadığının kontrolü yapılmaktadır. Aynı zamanda
üretilen ürünlerin de istenen kalite Şartlarını taşıyıp taşımadığının kontrolü yapılır, ürün
kalitesindeki bozulmalara sebep olan olumsuzlukları tespit ederek gerekli tedbirler alınır.
Bununla birlikte, halen küçük çaplı işletmelerde kalite kontrol laboratuvarı bulunmamaktadır
(Kayardı, 2005).
Üretim Destek Birimi
Üretim destek birimi işletmelerin organizasyon yapısına göre farklılık gösterebilir. Bu destek
biriminde işletmenin tüm kademelerindeki çalışanlar görev alabilmektedirler. Üretimin daha
seri, kaliteli ve sorunsuz olabilmesi için işletmeler destek birimi kurarak gerekli çalışmaları
yaparlar (Tunalıoğlu, 2003).
İşletmede Yer Alan Meslek Grupları ve Organizasyon Yapı
Büyük, orta veya küçük işletmelerde organizasyon yapısı üretimin niteliğine göre planlanmalı,
birimlerin görevleri, yetki ve sorumlulukları önceden belirlenmelidir. Kaliteli bir üretim için
birimler üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları en iyi Şekilde yerine getirmek zorundadırlar
(Tunalıoğlu, 2003).
Zeytin İşlemesindeki İşlemler ve Personel
Zeytin işlemesindeki işlemler ve personel; zeytinler ne şekilde işlenirse işlensin pH, tuz, maya,
temizlik, sirkülâsyon ve kostik konsantrasyonu mutlak suretle kontrol altında
tutulmalıdır.
Bu işlemlerin kontrolü için de işletme içerisindeki personelin tecrübe seviyesi ve konumu da
önemlidir. Usta seviyesinde bile zeytinin işlemesi neticesinde birçok hatalar yapılabilmekte,
yapılan hatanın nerede olduğu çok zor anlaşılmakta ve aynı hatalar tekrarlanarak kalite kayıpları
defalarca ortaya çıkabilmektedir. Kaliteli ürün işleyebilmek için konusunda uzman teknisyen
ve
mühendislerin
işletmelerde
çalıştırılması
gerekmektedir.
Zeytin
fermentasyonu
tamamlandıktan sonra ambalajlama öncesi tekrar boylanmalı ve yıkanmalıdır. Bu işlemlerin
tamamında personelin mutlak suretle temizlik şartlarına uygun hareket etmeleri gerekmektedir.
Ambalajlamada kullanılan kaplar gıda muhafazasına uygun olmalıdır. Ürün ambalajında,
ambalaj için yeni hazırlanan ambalaj salamurası kullanılmalıdır (Tetik, 2006).
Ambalajlama
Ambalaj dolgu sıvısı, ürünün kalitesinin korunması, muhafazasının sağlanması, ürüne aroma
katılması açısından önemlidir. Ürünün raf ömrü süresince muhafazasının sağlanması ve ilk
ambalaja alındığı andaki kalite unsurlarını sağlaması açısından dolgu sıvısı en önemli unsurdur.
Özel tanklarda hazırlanan dolgu sıvıları ambalajlara genellikle ambalaj büyüklüğüne göre
otomatik olarak ilave edilir. Ambalaj dolgu sıvısının; temiz olması, yabancı tat ve koku
içermemesi, görünüşünün berrak olması ve gözle görülebilen yabancı madde içermemesi
gereklidir. Ambalajlamada temizliğe dikkat edilmeli, ürün kalitesinin korunması için yeni
hazırlanmış ambalaj dolgu sıvısı kullanılmalıdır. Dolgu sıvısı zeytinin üzerini tamamen
örtmelidir. Aksi halde hava boşluğunda gelişen küf ve mayalar zeytini bozar. Hava ile temasını
kesmek için amacıyla naturel zeytinyağı konulmalıdır. Ambalaj dolgu sıvısı dolum hacmi
ambalaj kabının su kapasitesinin % 90’ı olmalıdır (Kayardı, 2005).
4. Zeytin Üretiminde Uygulanan Analizler ve Etkileri
Zeytinyağında, kimyasal bileşimin, kalite düzeyinin ve saflığın belirlenmesi, yağın elde edildiği
kaynağın tanımlanması gibi amaçlarla kimyasal analizler ve duyusal analizler yapılabilir.
Zeytin üretiminde yapılması önemli olan analizler, kalite ve saflık kriterleri olarak iki grupta
incelenir. Kalite kriterleri adı altında yapılan analizler doğrudan kalitesini belirlerken; saflık
kriterleri adı altında yapılan analizler ve diğer analizler dolaylı olarak zeytinin kalitesini
belirlemektedir (Amelio, 2003).
4.1. Kalite Kriterleri Analizleri
Serbest Yağ Asitlik Tayini; bu analiz zeytinin laktik asit ve oleik asit cinsinden serbest yağ
asitlerinin göstergesidir (Sarı, 2016).
Tuz Tayini; zeytindeki tuz oranını belirlemek amacıyla yapılır (Sarı, 2016).
pH Tayini; sofralık zeytin numunesinde pH’ı belirlemek amacıyla yapılır (Sarı, 2016).
Peroksit Değeri; zeytinde, lipid peroksidasyonunun ölçümün göstergesi olarak toplam
milieküvolantaktif oksijen olarak tanımlanır (Öztürk ve ark., 2020).
Özgül Absorbans Değerleri; zeytinin kalitesini belirlemek için kullanılmaktadır. Yüksek UV
değerleri oksidasyonun, depolamadan kaynaklanan problemlerin işleminin sonunda oluşur.
Absorbansdaki yüksek değerin sebebini belirlemek zordur, ancak zeytin kalitesini ortaya
koyması açısından güvenilir bir kriterdir (Öztürk ve ark., 2020).
Duyusal Analizler;
•
Tat Tayini; ambalajlama aşamasına gelen zeytinlerin, yeme olgunluğu kazanmış olması,
uygulanan işleme tekniğinin gereği, istenen tat ve kokuya sahip olması gerekir. Ambalajlama
öncesi ürün, tat kontrolünden geçirilir. Uygun olmayan tat ve kokuya sahip ürünler
ambalajlamaya alınmaz. Zeytin tadı dışında yabancı tatlar varsa, bu zeytinler ayrılarak
ambalajlanmaz. Zeytinlerin karekteristik kokusu dışındaki bütün kokular yabancı koku kabul
edilir ve bu zeytinler ayrılarak ambalajlanmazlar (Sarı, 2016).
•
Renk Tayini; Ambalajlanacak ürünün rengi tip özelliğini temsil etmelidir. Sofralık
zeytinler renklerine göre siyah, yeşil ve rengi dönük (pembe) olmak üzere üç gruba ayrılır.
Zeytinlerin rengi yeknesak (homojen) olmalıdır. Zeytin üzerinde alacalı olarak tabir edilen,
bölgesel farklı renkler olmamalı, renk taneye tümüyle yayılı olmalıdır.
Siyah zeytinlerde fermantasyon sonunda zeytinin kazanacağı renk hasat zamanı ile doğru
orantılıdır. Olması gereken hasat zamanından önce hasat edilen siyah zeytinlerde fermantasyon
sonunda renk yeşilden pembeye dönük olarak kalır. Bu tip zeytinler kızıllı diye tabir edilirler
(Sarı, 2016).
•
Sertlik Tayini; Ambalajlanacak ürünlerde zeytinin dokusunun sert, sağlam ve diri olmalı
gerekir. Zeytinler dolum öncesi seçme bandına alınarak fermantasyon aşamasında oluşabilen
ezik, çürük, yumuşak ve gevşek dokulu daneler ayrılmalıdır.
Siyah zeytinlerde, zeytin daha olgunken hasat edildiği ve özellikle kıvırcık yapıda olduğu için
doku problemleri ile karşılaşılabilir. Zeytinin kıvırcık yapıda olması, zeytinin su ile temas
ettiğinde bünyesine fazla su almasına, dolayısıyla hacminin büyümesine ve dokularda
bozulmalara, yırtılmalara sebep verebilir.
Ambalajlanacak zeytinlerde sertlik ve diğer kusurlar zeytinin sınıfına göre TS 774’te verilen
değerlere uygun olup olmadığına bakılarak zeytinin sınıfının uygunluğuna bakılır. Sınıf 1 siyah
zeytin için kabuk, et, gevşeklik, uygun olmayan renk, böcek yeniği, darcus zararı ve sap
kusurlarının 100 adet için toplamda bu kusurların 10 adeti geçmemesi gerekir. %10 kusura
kadar kabul edilir. Aşağıda sırasıyla verilen tablolarda siyah zeytinde, oksidasyonla karartılan
zeytinlerde, yeşil zeytinlerde ve rengi dönük zeytinlerde kusur ve toleranslar verilmiştir (Sarı,
2016).
4.2. Saflık Kriterleri Analizleri
Kül Tayini; zeytinde yer alan organik maddelerin yanmasından sonra kalan inorganik kalıntıdır
(Sarı, 2016).
Kurumadde ve Nem Tayini; analizin amacı zeytin örneğinin kurutarak oluşan nem kaybını
belirlemek ve bunu % olarak hesaplamaktır (Öztürk ve ark., 2020).
Net Ağırlık Tayini; brüt ve net olarak ağırlık ve gramaj kontrolleri, orijinal ambalajlı ürünlerde
yapılmaktadır ve bu çalışmalarda yayınlanmış ürün standartları ve bu ürünler ile ilgili çıkarılmış
tebliğ hükümleri esas alınmaktadır (Sarı, 2016).
Rutubet Tayini; Kurutma ile yapılan rutubet tayini işlemlerinde zeytin örneğinin içinde bulunan
su, belli bir sıcaklık altında buharlaşarak uçmaktadır. Geriye sadece kuru madde kalmaktadır.
Aradaki fark buharlaşan suyun miktarıdır ve bir hesaplama ile gıdalarda rutubet miktarı tayin
edilmiş olmaktadır (Öztürk ve ark., 2020).
Sterol; Zeytinin yağının sabunlaşmayan kısmında bulunan sterollerin, diğer sabunlaşmayan
bileşenlerden ince tabaka kromatografisi ile ayrıştırılması, sterolleri içeren silikajel bandının
kazınmasının ardından, sterollerin kloroforma alınması ve kloroform uçurularak gravimetrik
nicel tayini, daha sonra silillendirerek GC-FID cihazında kapiler kolon kullanılarak
bileşenlerinin teşhisi ve pik alanlarından oransal niceliklerinin tayinine dayanır (Sarı, 2016).
İyot Sayısı Tayini; iyot sayısı yağlarda doymamışlığın ölçüsü olup, 100 g yağın bağladığı
iyodun belirlenmesidir (Sarı, 2016).
Sabunlaşma Sayısı Tayini; sabunlaşma yağlardaki serbest yağ asitlerinin bir baz ile
nötrleştirilmesiyle oluşur. Diğer bir açıklamayla bir gram yağın sabunlaşması sırasında açığa
çıkan serbest yağ asitlerini nötralize etmek için gereken mg türünden KOH' in miktarı (Öztürk
ve ark., 2020).
Sabunlaşmayan Madde Miktarı Tayini; yağda çözünmüş halde bulunan ve sabunlaşmadan
sonra suda çözünmeyen maddelerin çözücüde çözünen maddeler toplamıdır. Bu maddeler
steroller gibi lipidler, alkoller, hidrokarbonlar ile yağda bulunabilen ve 105’C de uçucu olmayan
mineral yağlar ve yabancı organik maddeler olabilir (Sarı, 2016).
Bellier İndisi Tayini; zeytinin yağının sabunlaştırılarak çözünür hale getirilmesiyle ve yağ
asitleri tuzlarının çökmeye başladığı sıcaklık derecesidir (Sarı, 2016).
Yarı Kuruyan Yağ Aranması; yağlar kuruma özelliklerine göre kuruyan, yarı kuruyan olmak
üzere de sınıflandırılırlar. Kuruyan yağlar bir yüzeye ince bir tabaka halinde sürülerek
bırakılırsa 2-6 günde asetonda çözünmeyen bir film tabakası meydana getirir. Bu yağlar boya
sanayinde kullanılır. Zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı kurumayan; soya, mısır, pamuk, kolza
yağları yarı kuruyan; keten, kenevir, ceviz, haşhaş, ayçiçek yağları ise kuruyan yağlardır
(Öztürk ve ark., 2020).
Rutubet ve Uçucu Madde; zeytinin içerdiği nem miktarının tespiti uzun dönemli depolama için
çok önemlidir. Zeytinin içerisinde nemin yüksek olması zeytinde bozulmaların hızlanmasına
neden olmaktadır (Öztürk ve ark., 2020).
Çözünmeyen Safsızlıklar; Uçucu madde dışında kanal toplam yabancı maddedir. Eterde
çözünmeyen maddeler; toprak, kum, mineral, karbonhidratlar, azotlu maddeler, bazı reçine ile
kalsiyum ve alkali sabunların bir kısmını içine alır (Öztürk ve ark., 2020).
SONUÇ
Türkiye’de sofralık zeytinin üretimi bölgesel olarak yayılış göstersede, tüketimi toplumun
hemen tüm kesimlerine yayılmış durumdadır. Türkiye’de sofralık zeytin üretiminde tuzun
yoğun olarak kullanılması, süre gelen alışkanlıklardan kaynaklanmaktadır. Son yıllarda hem
tüketicilerin sağlık açısından bilinç düzeylerinin artması ve standartların uygulanma
zorunluluğu uluslararası pazarlara uygun ve kaliteli ürünlerin üretimini olumlu yönde
etkilemiştir.
Tüketicilerin tükettikleri gıdalarla ilgili kaliteli ürün talebi son yıllarda giderek artmaktadır.
Kaliteli ürün süreci, fidan yetiştirilmesinden başlamakta, meyve özellikleri, işleme ve depolama
teknik ve koşulları, pazarlama koşulları ve arz zincirinin her aşamasında etkin bir kontrolün
sağlanmasını gerekli kılmaktadır. Arz zincirinde kalite sürecinin ön koşulu, zincir boyunca gıda
güvenliği altyapısının sağlanmış olmasıdır (Tunalıoğlu, 2003). Zeytinin kalitesi ve verimi
topraktan ve fidandan başlamaktadır. İklim koşulları, iklime uygun “ismine doğru fidan”,
toprağın işlenmesi, toprağın besini, yetiştirme, sulama, hasat zamanı, hasat yöntemi, saklama
koşulları ve tüketim biçimi zeytinin kalitesine etki etmektedir Sofralık zeytin üretimindeki
kalite kriterlerini; hammadde, işletmenin yapısı, zeytin işlemesindeki işlemler ve personel,
depolama, ambalajlama ve piyasa koşulları gibi ana maddeler altında toplamak mümkündür.
KAYNAKLAR
1.
Amelio, M., 2003, Chemical-physical characteristics of olive oil, ONAOO
(Organizzazione Nazionale
Assaggiatori Olio di Oliva).
2.
Anonim, 2008, Faostat database search results, http://www.fao.org.
3.
Anonim, 2009, Tarımsal Yapı ve Üretim, T.C. Başbakanlık D.İ.E., Ankara.
4.
Anonim, 2015, TS 774, Sofralık Zeytin Standardı, Kabul Tarihi: 21.12.2015.
5.
Anonim, 2016, Resgen ve İzmir Dünya Zeytin Koleksiyonu Zeytincilik Araştırma
Enstitüsü, Bornova-İzmir, Olivae Uluslararası Zeytin Konseyi Resmi Dergisi, Türkçe
Versiyonu, Sayı 123, http://koop.gtb.gov.tr. Erişim Tarihi:20.03.2018
6.
Anonim, 2018, Gaziantep ve Kilis Zeytin ve Zeytinyağı Sektörleri için Değer Zinciri
Analizi ve Proje Önerileri, ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ.
7.
Anonim, 2020, Bahçecilik- Zeytin Yetiştiriciliği, MEB, Ankara.
8.
Anonim, 2020, Siyah Zeytin Teknolojisi, S.S. Edremit İlçesi Merkez İskele Mahallesi
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi.
9.
Asigöz, T., 2007, Türkiye’ de Yaygın Olarak Üretimi Yapılan Bazı Sofralık Zeytin
Çeşitlerinde İz Element Miktarlarının Araştırılması, Yüksek Lisans Tezi, Celal Bayar
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Gıda mühendisliği Anabilim Dalı, Manisa.
10.
Balcı, M., 2006, Zeytin Tarımı Notları, Zeytincilik Üretme İstasyonu, Edremit.
11.
Canözer, Ö., 1991, Standart Zeytin Çeşitleri Kataloğu, T.C. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Yayın No:334. Seri: 16, 107s.
12.
Cebeci, Z., 2007, Zeytinde Olgunluk Derecesi, Türkiye Tarımsal Öğrenme Nesneleri
Deposu
Öğrenme
Nesnesi
(Erişim
Tarihi:
10.05.2018)
http://traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/zeytin_olgunluk_indeksi_2007_1 1_27.ppt
13.
Çetin, B., 2000, Türkiye’de Sofralık Zeytin Üretimi ve Pazarlaması, Türkiye 1.
Zeytincilik Sempozyumu, 6-9 Haziran 2000, Bursa, 34–40.
14.
Devarenne, A., 2006, Olive Oil Yield Factors Affecting Production, First Press,
Newsletter of Olive Oil Production and Evaluation, 2(1); 4.
15.
Dıraman, H., 2006, Zeytinyağı kalitesini nasıl iyileştirebiliriz?, Akademik Gıda, 4 (23);
39-40.
16.
Engin Cebe, G., Konyalıoğlu, S., Zeybek, U., 2012, Olea europaea var europea (zeytin)
yaprak infüzyonunun antioksidan etkisi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 49(3); 209212.
17.
Ergönül, P. G., 2006, Zeytin Meyvesinin Olgunlaşması Sırasında, Bileşimindeki
Organik Asit Miktarlarındaki Değişimler ve Bu Değişimlerin Yağ Birikimiyle Olan İlişkisinin
Araştırılması. Yüksek Lisans Tezi, CBÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Gıda Mühendisliği Anabilim
Dalı, Manisa.
18.
Fernandez-Diez, M. J., 1983, Biotechnology: Olives, Ed.: Rehm, H.J., Reed G., Vol 5,
Verlag Chemie, Weinheim, Germany, 379-97.
19.
Güngör, Ö. F., 2010, Sofralık Zeytinlerin Karakteristik Özellikleri, Zeytincilik
Araştırma Enstitüsü, Sofralık Zeytin Şubesi, Basılmamış Kurs Notları. İzmir.
20.
Haktan, N., Kalkan, H., 1999, Sofralık Zeytin Teknolojisi, Ege Üniversitesi Basımevi,
122 s, Bornova İzmir.
21.
Kayardı S., 2005, Gıda Hijyeni ve Sanitasyon, İkinci Baskı, Mercan Ofset, Manisa.
22.
Kaynaş, N., 2015, Zeytin Yetiştiriciliği, Hasad Yayıncılık, 192 s.
23.
Küçükçakır, M., Sofralık Zeytin Notları, Zeytincilik Üretme İstasyonu, Edremit, 2006.
24.
Marsilio, V., 2002, Sensory Analysis of Table Olives. Science and Technology, Olivae,
No.90, 32- 41.
25.
Özdemir, Y., Özkan, M., Kurultay, Ş., 2011, Olgunlaşmayla Gemlik zeytininde oluşan
fizikokimyasal değişimler. Bahçe 40 (2); 21-28.
26.
Özilbey, N., 2011, Zeytin Çeşitlerimiz, Filiz Matbaacilik, Ankara, s. 13.
27.
Özkaya, M. T., Ulaş, M., Çakır, E., 2008, Zeytin Ağacı ve Zeytin Yetiştiriciliği:
Zeytinyağı, Editörler: Göğüş, F., Özkaya, M.T., Ötleş, S., Eflatun Yayınevi, Ankara. s 1-25.
28.
Öztürk, A. İ., Yılmaz, Ö. ve Özer, T., 2020, Her Derde Deva Mucizevi Bitki Zeytin ve
Zeytinyağı Analizleri, Hiperyayın 677, İstanbul.
29.
Pastor, M. ve Cobo, M., 1997, Zeytin Yetiştirme Teknikleri. s:145-194, Dünya Zeytin
Ansiklopedisi, Uluslararası Zeytinyağı Konseyi, 1.Basım, Barselona.
30.
Patumi, M., (Istituto Ricerche Olivicoltura-CNR, Perugia-Italy) Özel görüşme,
28.08.2006.
31.
Renowden, G., 1999, The Olive Book, Canterburry University Press, Christchurch New
Zealand, 146s.
32.
Sarı, İ., 2016, Kutsal Yiyecek Zeytin: Insanlık Tarihinin En Kutsal Yiyeceği. Nokta
Kitap, Antalya, 181 s.
33.
Susamcı, E., Ötleş, S., Irmak, Ş., 2011, Sofralık zeytinin besin öğeleri, duyusal
karakterizasyonu ve işleme yöntemleri arasındaki etkileşimler, Zeytin Bilimi, 2 (2); 65- 74.
34.
TDC (Technology Dissemination Centre), 2006, Elaboration process of the main table
olives preparations, Perugia-İtalia. http://www.tdcolive.it/
35.
Tetik, D. H., 2001, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zeytincilik Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü, Yayın No.53, Sofralık Zeytin İşleme Teknikleri, 4. Baskı, s.11.
36.
Tetik, H. D., 2005, Sofalık Zeytin İşleme Teknikleri, Emre Basımevi, 5. Baskı, Yayın
No:53, 136s, İzmir.
37.
Tetik, H. D., 2006, Sofalık Zeytinin Kalitesine Etki Eden Faktörler, Ulusal Zeytin ve
Zeytinyağı Sempozyum ve Sergisi:43-46. 15-17 Eylül 2006, İzmir.
38.
Tunalıoğlu, R., Karahocaoğlu, P., Tan, M., 2003, Zeytinyağı
ve Sofralık Zeytin,
Ankara.
39.
Tunalıoğlu, R., 2003, Sofralık Zeytin, T.E.A.E Bakış Raporu, Tarımsal Ekonomik
Araştırma Enstitüsü, Ankara, Türkiye.
40.
Veral, M. G., 2016, Resgen ve İzmir Dünya Zeytin Koleksiyonu. Olivae. 23; 27-31.
Download