Depresyonun cinsel istek üzerindeki etki mekanizması

advertisement
Yatak odasında depresyon var!
Günümüzün yaygın sorunu; depresyon. Çeşitli belirtilerinin yanı sıra cinsel
istek kaybına, uyarılma sorunlarına ve orgazm güçlüğüne neden depresyonun
cinsellik üzerindeki etkilerini en aza indirmek için yapılması gerekenleri
öğrendik.
Depresyonun yol açtığı çökkün ruh hali sadece iş ya da sosyal yaşamda sorunlara
yol açmıyor. Depresyon yatak odasında da mutsuz ediyor ve kişinin yaşadığı
çöküşün şiddetini artırabiliyor. Bu konuda uzmanların yaptığı yorumlardan birisi de bu
inanışı destekliyor: “Depresyon cinsel işlev bozukluğu yapar. Cinsel işlev bozukluğu
da depresyon yapar.” Zor bir denklem gibi görülen bu sorunun nasıl aşılabileceği ile
ilgili olarak, Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği’nden Uzman Psikolog Alper Aksoy ile
görüştük.
Depresyonun cinsel istek üzerindeki etki mekanizması nasıl işler?
“Depresyon” genel bir terimdir. Türkçe’de “çökme, çökkün” anlamına gelir ve geniş
bir belirti grubu vardır. Depresyon; ümitsizlik, karamsarlık, yetersizlik, kendine
güvensizlik, çaresizlik, değersizlik duygusu, önemsiz nedenlerden ötürü suçluluk
duyma veya kendini suçlama, sosyal yaşamdan çekilme, iştahsızlık veya aşırı yeme,
uykusuzluk veya aşırı uyku, dikkati yoğunlaştırmada güçlük, unutkanlık, kararsızlık,
neşesizlik, halsizlik, baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler, normalde hoşlanılan etkinliklere
karşı ilgisizlik, hayattan zevk alamama, aşırı durumlarda ölüm ve intihar düşünceleri
ile tanımlanan ve belirlenebilir bir olaya bağlı olarak ortaya çıkabilen ruhsal çökkünlük
halidir.
Depresyondaki herkes mutlaka cinsel isteksizlik yaşar mı?
Depresyonda genel bir çökkünlük ve isteksizlik belirgin haldedir. Bu açıdan
baktığımızda depresyondaki kişilerin cinsel isteğinde de azalma olmaktadır.
Depresyona girmiş erkeklerde başta cinsel isteksizlik, erken boşalma ve sertleşme
sorunları görülürken, kadınlarda ise daha çok cinsel isteksizlik gözlenmektedir.
Cinselliğin; cinsel istek, uyarılma ve orgazm olmak üzere üç aşaması vardır.
Depresyonda başta cinsel istek libido azalır. Buna bağlı olarak uyarılma ve orgazm
sorunları da ortaya çıkabilir. Hatta birleşme olsa bile depresyondaki kişi bundan zevk
alamaz. Ancak tüm bu sorunlar depresyonun tedavi edilmesiyle birlikte kendiliğinden
düzelmektedir. Depresyon cinsel sorunlara yol açabilirken, cinsel sorunlar da mevcut
depresyonu ağırlaştırabilir.
Cinsel sorunların depresyona yol açtığını bilmeyen hastalar, genellikle bu sorunların
kendi yetersizliklerinden kaynaklandığını düşünmektedirler. Bu durum mevcut
tabloyu ağırlaştırarak, kişileri umutsuzluk ve karamsarlığa sürükler, hatta daha önce
var olmayan cinsel sorunlara yol açabilir. Hasta cinsel hayatının tamamen sona
erdiğini düşünerek depresyonunu daha ağır yaşamaya başlar. Bu durumda ‘yine
başarılı olamazsam’ düşüncesiyle performans anksiyetesine kapılan hastada,
depresyon tedavi edilse bile cinsel işlev bozukluğu kalıcı olabilir.
Depresyon ilaçlarının yan etkileri cinsel işlevlerde hangi problemlere yol açar
ve bu durumda neler yapılabilir?
Depresyonda zaten var olan cinsel sorunlar antidepresanlarla tedavi sırasında daha
da artabilmektedir. Antidepresanların yan etkilerinden başlıcaları sertleşmede
azalma, istekte azalma ve orgazm yoğunluğunda düşmedir. Bu durumda kişiler,
depresyonun tedavisi ve cinsellik ikilemi arasında sıkışıp kalabilirler. Depresyon
hastalarının birçoğu kullandığı ilaçların cinsel güçlerini bozduğunu görünce tedaviyi
bırakmakta ve bu yüzden tedavi yarım kalmaktadır.
Cinsel yan etkiler uzun süre gizli kaldığında ve tedavi edilmediğinde, sonradan
depresyon ve antidepresan kullanımı ortadan kalksa ve hastalar iyileşse de, bir
bölümünde ortaya çıkmış olan cinsel alanda güvensizlik, isteksizlik, motivasyon
kaybı, performans ve partnerle olan ilişkilerdeki sorunlar nedeniyle cinsel işlev
bozukluğunun psikolojik olarak sürekli hale geldiği görülmektedir.
Uzman Psikolog Alper Aksoy
Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
“Tedavi edilmezse kronikleşir”
Her kişinin yaşadığı depresyon birbirinden farklıdır, fakat eşlerden biri depresyonda
ise, tüm aile bundan etkilenir. Bu durumda diğer eşin sabırlı ve anlayışlı olması, eşine
yardım etmesi ve ona her konuda cesaret vermesi beklenir. Depresyonda olan kişinin
duygusal olarak aileden kopması sebebiyle bu bazen güç olabilir. Eğer kişiler
depresyon yaşadığını düşünüyorsa muhakkak bir uzmandan yardım almalıdır. Tedavi
edilmediği takdirde depresyonun şiddeti artabilir, kronikleşebilir ya da intihar ile
sonuçlanabilir. Depresyon bir tembellik veya zayıflık değil, iyileşebilen bir hastalıktır.
Toplumda sık görülen bir hastalık olan depresyonun görülme oranı yapılan
araştırmalara göre %8 ile 12 arasında değişiyor. Kadınlarda görülme oranı erkekler
ile kıyaslandığında iki kat daha fazladır. Depresyonun toplumda yaygın olduğu
düşünülürse depresyon nedeniyle cinsel isteksizlik yaşayan kişilerin de yaygın
olduğunu söyleyebiliriz.
Download