Basın Açıklaması 09.11.2010 AİLE HEKİMLİĞİ İSTANBUL’DA BÜYÜK SORUNLARLA BAŞLADI İlk olarak 2005 yılı Eylül ayında Düzce’de hayata geçirilen “Aile Hekimliği Pilot Uygulaması” 1 Kasım 2010 tarihi itibariyle İstanbul’da da başlatıldı. İstanbul Tabip Odası olarak, İstanbul’un böyle bir uygulama için gerekli altyapı ve uygun koşullara sahip olmadığı konusundaki uyarılarımızı, uygulamanın sakıncalarını ilgili kurumlara ve kamuoyuna iletmiş, sürecin yakın takipçisi olacağımızı ve kamuoyu ile paylaşacağımızı duyurmuştuk. Bu doğrultuda, aile hekimliğinin ilk haftasında İstanbul’un her iki yakasında Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) ve Aile Sağlığı Merkezleri’ne (ASM) yaptığımız ziyaretlerdeki gözlemlerimiz ile meslektaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz toplantı ve görüşmelerden, vatandaşlarımızdan ulaşan şikayetlerden edindiğimiz bilgileri kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz: 1- Beş yıldır hazırlıkları yapılan aile hekimliği uygulaması İstanbul’da yaklaşık bir milyon iki yüz bin nüfusa tekabül eden 400’ü aşkın eksik Aile Sağlığı Birimi’yle başlamıştır. 2- Birçok ASM’de elektrik, su ve doğalgaz sıkıntısı yaşanmasının yanı sıra daha binası dahi olmayan ASM’ler mevcuttur. İstanbul genelinde ilk başta belirlenen 940 ASM’nin bir kısmı bu nedenle iptal edilmiştir. 3- Bazı ASM’lerde hem gerekli personel, hem de muayene masası, paravan, tansiyon aleti, otoskop gibi en temel malzemeler eksiktir. 4- Binası hazır olmayan Aile Sağlığı Birimi hekimleri, yakınlarda bulunan binaların bir odasına yerleştirilmiştir, yeterli donanımın olmadığı mekânlarda hizmet sunmaları istenmektedir. 5- Sağlık Müdürlüğü tarafından aile hekimlerine verilen kendilerine kayıtlı kişilerin listesini içeren birçok CD hatalı veya boş çıkmış, bazıları ise bütün uğraşlara rağmen açılamamıştır. 6- Birçok aile hekimi bilgi kayıt programının çalışmadığından şikayetçi olmuş, programın kullanımına ilişkin yeterli eğitim, bilgilendirme yapılmadığı gözlenmiştir. Bazı hekimler dışarıdan program satın alıp bilgilerini girmişler fakat Sağlık Bakanlığı’na veri gönderememişlerdir. 7- Birçok vatandaş bağlı olduğu aile hekimini öğrenememiştir. İstanbul’da yaklaşık 1,5 milyon kişinin aile hekimliği kaydının olmadığı tahmin edilmektedir. 8- Bağlı bulunduğu aile hekimini internetten öğrenen birçok vatandaş ise, adres ve iletişim bilgilerine yer verilmediği için aile hekimlerine ulaşamamıştır. 9- Aile hekimi olmak için müracaat eden ancak daha sonra vazgeçen hekimlerin yerine yeni atamalar yapılmamış, bağlı bulunan nüfus diğer aile hekimlerine dağıtılmıştır. 10- ASM’lerin levhaları mevcut olmayıp kimin tarafından yaptırılacağı belli değildir. 1 11- Yeni ASM kurmaya çalışan aile hekimlerine bazı kamu yöneticileri tarafından belli adresler işaret edilmektedir. 12- Bazı vatandaşların oturdukları yerden çok uzak yerleşimlerdeki Aile Sağlığı Birimlerine kayıt ettirildikleri, aile hekimine ulaşabilmek için iki toplu taşıma aracı kullanmak zorunda kaldıkları, ulaşımda güçlükler yaşandığı gelen bilgiler arasındadır. 13- Bazı vatandaşlar sistemde birden fazla aile hekimine kayıtlı olduklarını, kendi aile hekimlerinin kim olduğu bilgisine ulaşamadıklarını bildirmişlerdir. 14- Başta sağlık personeli eksiği olanlar olmak üzere birçok ASM’de gebe ve çocuk izlemleri yapılamamaktadır. 15- Otomasyon sistemini kullanamayan aile hekimleri hasta bilgilerini eskiden olduğu gibi elle, poliklinik defterine yazmaktadırlar. Ancak, bebek, çocuk, gebe aşılarını kayıt edecekleri defterleri bulunmamaktadır. 16- Birçok aile hekiminin bilgisayarı eksik olup, bazı kişi ve kurumlar tarafından belli adreslere yönlendirildikleri öğrenilmiştir. 17- Bazı aile hekimlerinin bilgileri doktor bilgi bankasına aktarılmadığından Ankara’ya gidip diploma tescil numarası kaydettirmek zorunda kalmışlardır. 18- Bazı aile hekimlerinin sistemde kayıtları olmadığından reçeteleri eczanelerden geri dönmektedir. 19- TSM’lerde görevli hekimlere sürekli olarak geçici görev çıkarılmaktadır. Üç gün içinde üç ayrı geçici göreve gönderilen meslektaşımız mevcuttur. 20- TSM’lerden ASM’lere geçici göreve giden bazı hekimlerden cari harcamalara ortak olması istendiği öğrenilmiştir. 21- Aile hekimlerinin ücretlerinin ne zaman ödeneceği belirsizdir. Hiçbir güvence içermeyen yıllık sözleşmeleri konusunda ya da gelirlerinin katsayı düşürülerek azaltılıp azaltılmayacağı konusunda herhangi bir olumlu emare görülmemektedir. 22- Birçok sağlık ocağında mevcut olan devlet malı sarf malzemeleri 28 Ekim 2010 günü esrarengiz bir şekilde sıfırlanmıştır ve bu durumun hukuki sorumlusunun kim olduğu belirsizdir. 23- Bazı sağlık ocaklarının aile hekimliklerine devri sırasında sağlık kayıtları tahribata uğramış, yok olmuştur. 24- Adli nöbetleri TSM hekimlerinin mi, ASM hekimlerinin mi tutacağı konusunda değişik ilçelerde farklı uygulamalar mevcut olup kargaşa yaşanmaktadır 25- Zamanı yaklaşmakta olan okul aşılarını kimin yapacağına ilişkin belirsizlik sürmektedir. 26- Laboratuvar hizmetlerinin nasıl verileceğine ilişkin belirsizlik mevcut olup 1 Kasım 2010 itibarıyla İstanbul’da birinci basamakta laboratuvar hizmetleri bütünüyle durmuştur. 27- Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri açık olmakla birlikte akıbetleri belirsizdir ve birçok merkezde aile planlaması hizmetleri verilememektedir. 2 28- Verem Savaş Dispanserleri çalışmaya devam etmekte ancak hekim eksikliği yaşanmaktadır. Sağlık ocaklarının yürüttüğü ve veremin tedavi ve kontrol altına alınması için büyük önemi olan Doğrudan Gözetimli Tedavi sistemi ASM’lere devredilmiştir, ancak bu koşullar altında sürdürülmesi mümkün görülmemektedir. 29- Hastane acil servislerinde hizmet veren birçok pratisyen aile hekimliğini seçerek ayrılmıştır. Acil nöbetleri; aralarında göz, biyokimya, patoloji gibi yıllardır genel tıp uygulamasından uzak olan uzman hekimlere tutturulmaktadır. İş yükü iyice artmış olan acil servislerde büyük bir karmaşa yaşanmaktadır. Durumun telafisi için acil konusunda yeterli deneyime sahip olmayan mecburi hizmet atamalı yeni mezun hekimler görevlendirilmeye başlanmıştır. Bu durum hekimliğe ilk adımlarını atan hekimler için de acillere başvuracak hastalarımız için de sıkıntılıdır. 30- Aile hekimliği uygulaması nedeniyle 112 Acillerde görevli hekimlerin sayısı beşte birden aşağıya düşmüştür ve hizmetlerde büyük aksamalar yaşanmaktadır. Birçok durumda hastaya doktorsuz olarak gidilmekte, ambulanslarda görevli doktorlar görev bölgeleri dışındaki vakalar için de görevlendirilmekte ve meydana gelen sorunlar yüzünden hastalarla karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Yukarıda otuz madde halinde saydıklarımız İstanbul’da Aile Hekimliği Uygulamasının bir haftalık bilançosunun sadece bir kısmıdır. Bütün bunların ötesinde aile hekimliği “Pilot Uygulaması”na bir de “Geçiş Dönemi Uygulaması” getirilmiş ve aile hekimlerinin 1 Şubat 2011 tarihine kadar müracaat eden hastaları kendilerine kayıtlı olmasa bile muayene ve tedavi etmeleri öngörülmüştür. Bir başka ifadeyle; İSTANBUL’DAKİ AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASI SAĞLIK BAKANLIĞI TARAFINDAN FİİLİ OLARAK ÜÇ AY ERTELENMİŞTİR AMA BU DURUM KAMUOYUNA AÇIKLAN(A)MAMAKTADIR. Sağlık hizmetinin ciddiyet, iyi bir planlama ve süreklilik gerektirdiğini, “hele bir başlayalım, gerisi gelir” anlayışı ile sağlık hizmetinin düzenlenemeyeceğini Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha hatırlatmayı görev biliyoruz. Aile hekimliğini izlemeye ve vatandaşlarımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz. İSTANBUL TABİP ODASI YÖNETİM KURULU 3