Ekonomik otomobil gayri iktisadidir

advertisement
Ekonomik otomobil gayri iktisadidir
OTOMOBİL, müthiş bir üründür. Bu ürünle ancak cep telefonu kıyaslanabilir.
O da bir başka afettir. Otomobil, eski tabiriyle, taksi olmayan “hususi otomobil” ya da kısaca
“hususi” sahibine tarifi imkânsız bir özgürlük hazzı verir. Hususin varsa, arabana atladın mı,
istediğin yere, istediğin zaman gidersin. Kontak çevrildiğinde duyduğun motor sesi, sana
“emret sultanım” diyen yüz kölenin etek öpmesi gibi gelir. Kapıları kapattın mı, kendine ait
bir dünya yaratırsın. O dünyanın da tek hâkimi sen olursun. Ayağının altında sana itaat etmek
üzere şartlandırılmış gaz ve fren pedalları ile iki elinin arasında tuttuğun direksiyon simidi
emirlerini beklemektedir. Git diyorsun, gidiyor. Dur diyorsun, duruyor. Dön diyorsun, dönüyor.
Daha ne istersin altındaki bu yaratıktan. Yağmur yağsa, o seni korur. Dışarısı soğuksa, onun içi
sıcaktır. Ya da tersidir. İstersen aç pencereyi, durgun havada sana rüzgâr estirsin bir yandan,
alsın götürsün seni diğer yandan. Arabam, güzel arabam; ben sensiz hiç yapamam!
Sanat, bir üründen az sayıda; sanayi ise, bir üründen çok sayıda yapmaktır. Sanayicinin en
büyük tutkusu satışları arttırmak yani daha fazla üretmektir. Sanayinin gelişmesi her zaman
daha fazla üretim yapmaktan geçer. Gerek ürün gerek üretim mühendisliği ancak büyük
sayılarda üretim yapılacaksa yeni ufuklara yelken açabilir. Bir sanayicinin satışlarını arttırmak
için yapmayacağı şey, göze almayacağı risk yoktur. Tabiri caizse, sanayicinin gözünü daha çok
üretim bürümüştür. Çünkü işletmecilikte esas “ölçek ekonomisini” yakalamaktır.
***
Otomobil, insan taşımaya yarayan bir araçtır. Otomobil, ancak üzerinde gidecek yol bulursa
işlevini yerine getirebilir. Yol yoksa araba gidemez. Gidemezse, taşıt olmaktan çıkar. Kulübe ve
daha kötüsü “hücre” olur. Özel araba sahibi, otomobili kendi emrinde sanır. Tıkanık bir yola
girince, bir an önce arabasından kurtulmak ister. Artık arabası onun değil, o arabasının esiridir.
Bırak gideyim der, araba onu bırakmaz. Sen git dersin, ben gidemem der. Çünkü ona bir sürücü
gerekir.
Bireysel taşıt aracı olan otomobil, toplu taşıt araçlarının düşmanıdır. İkisi arasında amansız bir
yol bölüşümü kavgası vardır. Trafikte yol, daima kıt kaynaktır. Araba üretilen hızda yol inşa
edilemez. Yol kıtlığı giderek dayanılmaz bir hal alınca, özel arabalar “halk düşmanı” haline
dönüşür. Kent içi ulaşım meselesi iktisadi olarak çözülemez hale gelir. Ulaşım süreleri uzar,
çalışma süreleri kısalır. Gayri iktisadilik dalga, dalga tüm ekonomik sektörlere yayılır. Hele,
hele dar gelirlileri baştan çıkartan ve onları toplu taşıt aracı yerine bireysel taşıt kullanmaya
teşvik eden ucuz “ekonomik” araba kadar “gayri iktisadi” bir ürün olamaz.
Son Söz: Lüks, sosyalleşemez.
Download