Sultan 2.Bayezid Camii Tunca Nehri kıyısında bulunan külliye Edirne'nin en önemli eserlerindendir. Sultan 2.Bayezid tarafından yaptırılmış ve 1488’de inşası tamamlanmıştır. Caminin batısında darüşşifa ve kuzeybatısında tıp medresesi bulunmaktadır. Tıp medresesinde, avlunun çevresinde 18 öğrenci hücresi, dershane ve ortada şadırvan bulunmaktadır. Vakfıyesinde, külliyede çalışan 167 memurun listesi ve gündelikleri belirtilmektedir. Yine bu vakfiyeden darüşşifada, bir başhekim, ikinci ve üçüncü hekimler, iki göz hekimi, iki cerrah, bir eczacı, bir gassal (ölü yıkayıcı), bir katip, bir vekilharç, bir aşçı, bir süpürgeci bulunduğu belirtilmektedir. Tabhane (misafir ve dinlenme yeri), imaret (mutfak, yemekhane, depo), köprü, hamam, un değirmeni, su deposu, sıbyan mektebi, muvakkithane külliye içinde yer alır. Batıda akıl hastalarının içlerine şeytan girmiş tanısıyla işkence edilip yakıldığı bir dönemde, burada son derece ileri ve insancıl yöntemlerle bu tür hastalar tedavi edilirdi... İstanbul Fatih Darüşşifası ve Edirne 2.Bayezid Darüşşifası akıl hastalarının su ve müzik sesi ile tedavi edildiği önemli kliniklerdi. Batı; medeniyeti, tıbbı, insani değerleri ve daha bir çok şeyi Müslümanlardan öğrenmiştir. Sultan 2.Bayezid Darüşşifasında sazende ve hanendeler Şifahane 32 yatak kapasiteli ve biri birini görmeyen 6 kışlık ve 4 yazlık hasta odası ile 1 musiki sahnesinden meydana gelmiştir. Bundan 500 yıl önce bir hastane içinde mükemmel akustiğe sahip bir müzik sahnesinin düşünülmesi ve hasta tedavisinde de bunun kullanılması son derece etkileyicidir. Sahnenin 10-15 metre kadar önünde bir şadırvan var. Şadırvandaki su sesi, tedavinin önemli bir kısmını oluşturmakta ve hastanın huzura kavuşturmasına vesile olmakta. Hanende ve sazende ekibinin fasılları devam ederken yan odalarda tabipler -Allah’tan gelen- şifa için gayret etmekteler.