GETAP EGZERSİZLERİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME 1 ∗ Mevlüt Cırık GETAP zihin egzersizleri, bireylerin iki alanda gelişimlerini desteklemek hedefiyle ortaya çıkmıştır. Bu alanlardan ilki bireyin zekâ gelişimidir. Diğeri ise Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olarak adlandırılan ve günümüzde her 20 çocuktan birinde görülen rahatsızlığı gidermektir. ZEKÂ Literatüre baktığımızda zekânın birçok tanımının yapıldığını görmekteyiz. Bunun sebebi de zekânın değişken ve karmaşık bir yapıya sahip olmasıdır. Algılama, değerlendirme, akıl yürütme, düşünme, öğrenme, eski öğrenilen ile yeni öğrenilenler arasında ilişki kurabilme, sorun çözme ve çevre ile uyum sağlama gibi kavramlar zekâyla doğrudan ilişkili kavramlardır (Özgüven, 2014). Zekâ; Stern’e göre bireyin kendi fikirlerini karşılaştığı yeni durumlara uydurabilmesi, Thurndike’a göre gerçek ve olgular arasında iyi seçimler yapabilmek, Terman’a göre soyut düşünme becerisi, Freeman’a göre duyusal kapasite, algılama kapasitesi, esneklik, hayal gücü ve hızlı cevaplamak, Dearborn’a göre öğrenme ve deneyimlerinden yarar sağlamak olarak tanımlamıştır (Sternberg, 2012). Bu tanımlar ışığında zekâ kısaca “problem çözme becerisi” olarak tanımlanabilir. Zekâ Gelişir Mi? Zekâyı tanımlayan kuramlar incelendiğinde, zekânın birçok alt bileşen ve beceriden oluştuğu görülmektedir. Örneğin McGrew’in 1997 yılında Cattell-Horn’un Gf-Gc modeli ve Carroll’un üç katmanlı zekâ modelini bütünleştirerek oluşturduğu Cattell-Horn-Carroll (CHC) Bilişsel Beceriler Modeli’nde 10 geniş beceri alanı yer almaktadır. Bunlar: Kristalize zekâ (Gc) Akıcı zekâ (Gf) Niteliksel akıl yürütme (Gq) 1∗ Anadolu Üniversitesi, Üstün Zekâlılar Öğretmenliği Anabilim Dalı. Okuma ve yazma becerisi (Grw) Kısa süreli bellek (Gsm) Uzun süreli depolama ve geri çağırma (Glr) Görsel işlemleme (Gv) İşitsel işlemleme (Ga) İşlem hızı (Gs) Karar/tepki süresi (Gt) Her beceri alanının altında yer alan becerilerle bu model toplamda 70 beceriden oluşmaktadır. Literatürdeki diğer zekâ kuramlarının bahsettiği alt bileşenler de incelendiğinde, zekâyı oluşturan becerilerin sayısı 300’ü bulmaktadır. Zekâyı oluşturan bu becerilerin bir kısmı doğuştan gelmekte, ancak diğer kısmı ise bireye verilen uyaranlarla gelişmektedir. Ayrıca beynin plastisitesi için bireye zengin uyaran vermenin ne kadar önemli olduğu birçok araştırmayla ortaya çıkarılmıştır. (Akıllıoğlu, Kocahan, Babar-Melik ve Melik, 2009). Sonuç olarak zekâ gelişen bir olgudur ve zekânın gelişimi bireyin yapacağı zihin egzersizleriyle doğrudan ilişkilidir. GETAP, bireyin gelişebilen zekâ alanlarının tamamına yönelik zihin egzersizlerinden oluşmaktadır. Egzersizler, zekânın alt bileşenlerinden hiçbirini dışarda bırakmayacak şekilde geliştirilmiştir. Sadece bilişsel gelişimi değil, kağıt-kalem kullanarak bireyin psikomotor gelişimini de geliştirmeyi hedeflemektedir. Yaptığımız gözlemlerde, zekâ ölçekleri uygulanmış bireylerin belli bir süre GETAP egzersizleriyle çalıştıktan sonra tekrar aynı zekâ ölçekleri uygulandığında, önceki alınan skora göre anlamlı bir artış olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çalışmalar ışığında GETAP egzersizlerinin zekâyı birçok yönden geliştirdiğini rahatlıkla ifade edebiliriz. DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk çağında en sık görülen nöropsikiyatrik bozukluklardan biridir. DEHB olan bireyler genel olarak dikkatlerini toplayamaz ve konsantre olamazlar. Yapmak istemedikleri bir etkinliği asla yapamazlar. Bir işe başladıklarında dikkatleri kısa sürede dağılır. Örneğin derste öğretmeni dinlemeye başladıktan kısa bir süre sonra dikkatleri dağılarak algılamaları sona erer (Özgür, 2013). DEHB tanısı konmuş olan bireylere genel olarak ilaç verilmekte ve bu şekilde hastalığın bireyi olumsuz etkilemesi en aza indirgenmeye çalışılmaktadır. Ancak ilacın bazı bireylerde yan etkiler göstermesi, ileri derece rahatsızlık göstermeyen bireylere de ilaç verilmesi ve ilacın hastalığı kalıcı olarak tedavi edememesi, ebeveynlerin ilaç tedavisine mesafeli durmalarına sebep olmaktadır. DEHB’yi ortaya çıkaran nörolojik nedenler tam olarak bilinmediğinden, yapılacak tedavi yöntemi de tam olarak bilinmemektedir. Bu yüzden DEHB’nin ilaçsız tedavi yöntemleri araştırılmaya başlanmıştır. Yapılan kısıtlı sayıdaki araştırmada DEHB’nin düzenli zihin egzersizleriyle, folklor ve spor etkinlikleriyle giderildiği ortaya çıkmıştır (Topçu, Yıldız ve Topcu-Bilgen, 2007). GETAP egzersizleri ise birçok DEHB tanısı almış bireylerde oldukça önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Öyleki, psikiyatristler tarafından tanı konulan ve ilaç kullanan birçok bireyin, GETAP egzersizlerine belli bir süre devam ederek ilaç kullanmayı bırakacak duruma geldikleri gözlenmiştir. GETAP egzersizlerinin dikkat, hafıza, konsantrasyon ve görsel analojik muhakemeyi geliştirecek şekilde oluşturulması, DEHB olan bireylerin de dikkat eksikliğini gidermelerinde son derece etkilidir. SONUÇ GETAP, öncelikle problemli olan bireyleri hedef almakla birlikte, normal bireylerin de var olan potansiyellerini en üst düzeyde kullanabilmelerine olanak sağlamak üzere oluşturulmuştur. Zihinsel problemleri sebebiyle ders dinleyemeyen, akademik yönden başarısız bireyleri oyun ortamına alarak sıkılmadan aktivite yapmalarını sağlamakta ve belli bir süre sonra ileri düzeyde zihinsel gelişim göstermelerini sağlamaktadır. Kaynakça Akıllıoğlu, K., Kocahan, S., Babar-Melik, E., & Melik, E. (2009). Zengin çevrenin beyin fonksiyonlarındaki yeri. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 18(1), 13-36. McGrew, K. S., Flanagan, D. P., Keith, T. Z. & Vanderwood, M. (1997). Beyond g: The impact of Gf-Gc specific cognitive abilities research on the future use and interpretation of intelligence tests in the schools. School Psychology Review, 26, 177-189. Özgür, İ. (2013). Özel eğitim. Karahan: Adana. Özgüven, İ. E. (2014). Psikolojik testler. 12.Baskı. Ankara: Nobel. Stenberg, R. J. (2012). İntelligence. I. B. Weiner (Ed), Handbook of Psychology, John Wiley & Sons, Inc. (s. 156-176). Topcu, B., Yıldız, S. ve Topcu-Bilgen, Z. (2007). Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda folklor egzersizinin etkisi. Genel Tıp Dergisi,17(2), 89-93.