GELİŞİM KURAMLARI ÇİZELGESİ kısaca Dönem kuramı Yaş kurAMI Psikoseksü el gelişim Freud Psikososyal gelişim Erikson Zihinsel Gelişim Piage Ahlaki GELİŞİM Kohlberg Bebeklik 0-18. aylar Oral dönem Temel Güven Güvensizlik Duyu/Hareket Ahlak öncesi dönem İlk Çocukluk 18. ay ile 6. yaş Anal 1,5-3 Fallik 4-6 Özerklik Şüphe, Girişkenlik şüphe suçluluk İşlem Öncesi Dönem 1. Evre Ceza ve İtaat Orta Çocukluk 6-12 yaş Örtülü (Gizil) Dönem Çalışanlığa karşı aşağılık Somut İşlem Dönemi 2. Evre Çıkar/Menfaat Erinlik Ergenlik 12-21 yaş Genital Dönem Kimlik Kazanma, Rol Karmaşıklığı Soyut İşlem Dönemi 3. Evre (Kişilere Uyum) 4. Evre Kanun Genç Yetişkinlik 21-45 yaş Yakınlağa karşı Dostluğa karşı yalnızlık 5. Evre: Sosyal Nizam Dönemi Orta Yaş 45-60 yaş Üretkenlik Durgunluk 6. Evre Çok Nadir evrensel Ahlak İlkeleri Yaşlılık 60 ve üstü Benlik Bütünlüğü umutsuzluk GELİŞİM DÖNEMLERİ KAVRAMLAR GELİŞİM: Var oluş başlangıcından itibaren meydana gelen düzenli değişikliktir. Büyüme, Olgunlaşma ve Hazırbulunuşluk kavramını içerir. BÜYÜME: Boy ve ağırlık artıştır. OLGUNLAŞMA: Yeterlilik düzeyine ulaşma, Biyolojik değişmelerle alakalı bir kavramdır. Dış çevrenin etkisi olmayıp tamamen kendince gelişme vardır. HAZIRBULUNUŞLUK: Hem olgunlaşma için, hem de bir işi yapabilmek için gerekli ön yeterliliklerin var olması demektir. Olgunlaşma, yetenek, öğrenme, ilgiler, güdülenme, tutum, yargılar bu duruma etki eder. KRİTİK DÖNEM: 0-5 yaş arası: Hızlı gelişimin olduğu, büyüme ve gelişme açısından diğer bireylere göre arada ciddi farkların olduğu dönemdir. Gelişim Görevleri: Belli bir dönemde beklenen davranışların yerine getirilmesi, rollerin yerine getirilmesidir. ÖĞRENME: ÇEVREYLE ETKİLEŞİM SONUCUNDA KİŞİDE MEYDANA GELEN KALICI DAVRANIŞ ŞEKİLLENMELERİDİR. GELİŞME: YENİDEN TANIMLARSAK: OLGUNLAŞMA VE ÖĞRENMENİN ETKİLEŞİMİYLE SÜREKLİ DEĞİŞMEYE DENİR. ÇEVRE: BÜTÜN DIŞ UYARICILARA ÇEVRE DENİR, AİLE, BÖCEKLER, HAVA, RÜZGAR, COĞRAFYA VS… DİL GELİŞİMİ: GELİŞİMİ ETKİLEYEN İÇ ETKEN OLUP, KİŞİNİN GENLER YOLUYLA KENDİSİYL E BÜTÜNLEŞEN ÖZELLİKLERİ: KALITIMI 23’ER YANİ 46 KROMOZOM VE BUNLARI OLUŞTURAN GENLER BELİRLER GELİŞİM ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİM DÖNEMLERİ BEBEKLİK 0-3 İLK ÇOCUKLUK 3-7 İKİNCİ ÇOCUKLUK 7-12 ERGENLİK 12-18 ÖĞRENCİDE GELİŞİM DÖNEMLERİ GENÇLİK 18-30 YETİŞKİNLİK 30-60 YAŞLILIK 60---İLK ÇOCUKLUK İKİNCİ (ORTA) ÇOCUKLUK 3-7 YAŞ ERGENLİK 12-18 YAŞ 7-12 GELİŞİM ÖZELLİKLERİ VE GELİŞİM DÖNEMLERİ FİZİKSEL GELİŞİM CİNSEL GELİŞİM SOSYAL GELİŞİM ZİHİNSEL GELİŞİM BİLİŞSEL GELİŞİM ZEKA GELİŞİMİ AHLAK GELİŞİMİ DİL GELİŞİMİ DÖNEM TESPİT YÖNTEMLERİ BETİMSEL GÖZLEM VAKA İNCELEME TEST YAPMA KORELASYONEL İKİ DEĞİŞKEN ARASINDAKİ İLİŞKİ Tembellik-Çalışkanlık DENEYSEL YÖNTEM Pavlos, değişkenler vs. GELİŞİMSEL YÖNTEM Her yaş grubu aynı zamanda Bir birey belli yaş aralığında Gelişimin Özellikleri GELİŞİM BELLİ BİR SIRA İZLER VE SÜREKLİ OLUP İLERİYEDİR HER DÖNEMDE GELİŞİM HIZI FARKLIDIR BÜYÜME BAŞTAN AYAĞA VE İÇTEN DIŞA DOĞRUDUR GELİŞİMİ İÇ VE DIŞ FAKTÖRLER ETKİLER: KALITIM VE ÇEVRE GELİŞİMDE BİREYSEL FARKLILIKLAR VARDIR DEĞİŞİM, GELİŞİM ALANLARI BİRBİRİYLE İLİŞKİLİDİR VE BİRBİRİNİ ETKİLER GELİŞİM BİR BÜTÜNDÜR. HER DÖNEMDE GELİŞİME FIRSAT VEREN SOSYAL PROBLEMLER VARDIR GELİŞİM GENELDEN ÖZELE, BASİTTEN KARMAŞIĞA DOĞRUDUR. Gençlik, insan yaşamının çocukluk ve yetişkinlik arasında kalan kısmıdır. Bu dönem, öteden beri insan yaşamının en ilgi çekici dönemi olmuştur. Başlangıcı ve bitişi her bireye göre değişen bu dönemde önemli fiziksel, ruhsal ve toplumsal değişiklikler gerçekleşir. Bu dönemin kendine özgü önemli kimi özelliklerini ele almamız gençliğin gösterdiği kimi ortak tepkileri ve tutumları anlamamız için gereklidir. ERGENLİK-ERİNLİK 12-18 YAŞ FARKLI CİNSLER FARKLI GELİŞİM ÖZELLİKLERİ SERGİLER KIZLAR ERKEKLERDEN ÖNCE ERGENLİĞE GİRERLER FİZİKSEL VE MOTOR GELİŞİM VÜCUTTA HIZLI DEĞİŞİMLER MEYDANA GELİR VE BU KENDİNİ BEĞENMEME, RAHATSIZLIK HİSSLERİNE NEDEN OLABİLİR HAREKETLERİ VE SPORTİF FAALİYETLER KONUSUNDA GELİŞİM HIZLI YAŞANABİLİR KIZLAR MAKSİMUM BOYA ULAŞIRKEN ERKEKERDE UZAMA SÜRER ERGENLİK 12-18 YAŞ SOSYAL GELİŞİM ARKADAŞ ÇEVRESİ GELİŞİM İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİDİR KURALLAR ONA GÖRE İNSANLARCA KONULMUŞTUR, OYLEYSE İNSANLARCA DA DEĞİŞTİRİLEBİLİR SOSYAL ÇEVREYE BAĞLIMLI OLMAYI SEVMEZLER BİR OTORİTEDEN BAĞIMSIZ DAVRANIŞ GELİŞTİREBİLİRLER BAZI ALIŞKANLIKLAR BU DÖNEMDE KAZANILIR VE KALICI OLURLAR CİNSİYET ROLLERİ PAYLAŞILABİLR, ANA VE BABADAN BAĞIMSIZLIK KAZANMA DUYGULARI OLUŞUR. İŞ VE MESLEĞE HAZIRLANMAYA YÖNELİK KAYGILAR BAŞLAR SOSYAL SORUMLULUK ALMAK İSTERLER. DAVRANIŞ YÖNLENDİRİCİ DEĞER SİSTEMİ GELİŞİRİR. GRUP LİDERLİĞİ AĞIR BASAR ERGENLİK 12-18 YAŞ PSİKOLOJİK GELİŞİM YETİŞKİNLİĞE GEÇİŞ SIKINTILARI BAŞLAR YENİ ARAYIŞLAR İÇERİSİNDE OLMA EĞİLİMLERİ VARDIR ROL KARMAŞASI YAŞAR İLGİ ARTIK MESLEK SEÇİMİNE VE KARŞI CİNSE YÖNELİKTİR BAŞARILI OLMA İHTİYACI EN ÜST NOKTAYA ÇIKMIŞTIR. KENDİNİ İYİCE TANIMAK İSTER BAĞIMSIZLIK DUYGUSU GELİŞTİRME ARKADAŞLARIYLA UYUM İÇİNDE OLMAYI YÜREKTEN İSTER. BEN KİMİM VE NEYİM SORULARI SORULUR DUYGULAR ÖNEMLİ BİR YER TUTAR, DUYGULARDA DENGESİZLİK VARDIR ÇABUK ÖFKELENME BAŞGÖSTERİR, AİLEDEN BAĞIMSIZLAŞMAYA YAVAŞ YAVAŞ EĞİLİM BAŞLAR. ERGENLİK 12-18 YAŞ ÜSTÜN ORANDA ZİHİNSEL FAALİYET YAPILIR. ZİHİNSEL VE BİLİŞSEL GELİŞİM DİL GELİŞİMİ -1 HİPOTEZ, ANALİZ VE SENTEZ GELİŞMİŞTİR GENELLEMELERE ARTIK ULAŞABİLİR BEN EKSENLİK DÜŞÜNCE YOĞUN OLARAK GELİŞMİŞTİR. SİSTEMATİK DÜŞÜNCE ÜRÜNLERİ ORTAYA KOYAR NEDEN VE NİÇİNLER OLDUKÇA YOĞUN SORULUR DÜŞÜNCELERİ DENER KRİTİKLER YAPAR ERGENLİK 12-18 YAŞ Sosyal anlaşma düzeyidir AHLAKİ GELİŞİM Doğru ve yanlışın değişmeyeceğine, ancak toplumun bunları çok da dikkate almadığını gözler ve ara sıra ahlaki ilkelerden taviz verme yolunu seçebilir. Mevcut kanunlar insanların yararına olmalıdır. Her şey sosyal sitem içindir İnsanların yararına olan kanunlar geçerlidir. Yasaların amacı topluma hizmet olmalıdır. Yasalar istenildiğinde değiştirilebilir. Anlaşmalar bağlayıcıdır. Toplumca kabul görülen davranışlara uyulmalıdır. Toplumsal sözleşme dönemindedir artık. ERGENLİK 12-18 YAŞ ÖZETLE Kazınılması gereken kişisel güçler kazanılmıştır Kimlik bulmaya çalışma, önceki durumunu gözden geçirir Çalışkanlık duygusu: Okul döneminde başarılı olamadıysa ömür boyu aşağılık kompleksi yaşayabilir Kendine güven ve ruhsal bağımsızlık kazanmaları gerekmekdedir. Anne babalara düşen bu dönemde eskiden kendi yapamadıklarını çocuklarına yaptırmaya çalışmak yerine onun ilgi ve yeteneklerine yönelik baskıyı bırakmalarıdır. Kimlik bunalımını nedeniyle ara sıra çabuk öfkelenme, yersiz tepkiler ortaya koyabilirler Farklı düşünceler ve yaşama soyut bir anlam verme peşindedir. İyi bir öğrenme gerçekleştirebiliyorsa beyninde bir meslek oluşmuştur ve artık kendi kişiliğini mesleğine göreö ayarlamaya başlar. Değişimden yanadırve yaşam felsefesi ayarlama peşindedir. Ergenlik dönemini iyi geçiremeyen kişiler sık sık depresyona girebilirler. Kısa süreli fantastik hayaller kurabilir. Başarılı olma ihtiyacı en üst düz eydedir. GENÇLİK 18-25 ÖZETLE Dostluklar iyi niyetli yaklaşımlar ağırlık kazanır Arkadaşlık kuramayanlar yalnızlık hisseder Kimlik bunalımını olumlu atlatamayanlar sorumluluktan uzaklaşır. Arkadaşlık, sevgi ve cinsiyet ilişkileri önem taşır. Evlenme iş hayatı, başarısızlıklar, yalnızlık duygusu geliştirmeye neden olur. MASLAW’A GÖRE GELİŞİM İÇİN ÖZETLE FİZYOLOJİK İHTİYAÇLAR: Açlık, susuzluk vs. karşılanmalı Güvenlik: Korunma, güvenli olma ihtiyacı Sevgi ve Aidiyet Aile Arkadaş ihtiyacı karşılanmalı Saygı ihtiycı ( Karşılıklı değer verme ihtiyacı karşılanmalı Kendini gerçekleştirme: Yenetekleri son noktaya kadar kullanma ihtiyacı gerçekleştirilmeli Merak giderme Bilme ve Anlama ihtiyacı giderilmeli (Kendini geliştiren insan, kolay uyum, derin kişiler arası ilişkiler, başkalarını kolay kabul, yaşamdan doum sağlama, yaratıcılık yeteneğine sahip olma, amaç ve araç arasındaki uygun ayrım, yalnız kalabilme gücü, barebarlikten hoşlanma, düşmanca olmayan eleştiri getirir. E zaten eğitimin amacı da budur. Gençlik döneminin başlıca özellikleri 1) Fiziksel büyüme: Gençlik dönemi fiziksel gelişmenin ve değişmenin dorukta olduğu bir dönemdir. Fiziksel büyümeye ilaveten ikincil cinsel karakterlerin kazanılması da bu dönemde olur. 2) Cinsel olgunlaşma ve ikincil cinsel özelliklerin kazanılması: Hormonal değişiklikler her iki cinsde farklı kas ve iskelet gelişimine, yağ dokusu dağılımına ve ikincil cinsel değişikliklere yol açar. Bu dönemde cinsel olgunlaşmaya bağlı olarak gerçekleşen fiziksel değişikliklere gencin uyum yapabilmesi gerekir. Hem erkekler hem de kızlar için cinsel ilgiyi kişiliğin diğer yönleriyle bütünleştirmek halledilmesi gereken önemli bir meseledir. Kültürel özellikler, cinselliğin ifade tarzı üzerinde son derece etkilidir. 3) Dürtülerde Artış: Gençlik döneminin başlamasıyla birlikte cinsel ve saldırgan dürtülerde ani bir artış olur. Gençlik döneminde cinsel ilgi, erkeklerde daha fazla olmak üzere artar. Ancak kızlar ve erkekler arasındaki bu farklılık, Batılı ülkelerde yapılan araştırmaların bulgularına göre günümüzde giderek azalmaktadır. Genç insanda arttığı gözlenen bir diğer önemli dürtü saldırganlıktır. Gencin bu artan saldırganlık itkilerini kabul etmesi ve bunlarla başa çıkabilmesi gereklidir. Gençlik döneminin en önemli konularından birisi, bu artan saldırganlık enerjisinin verimli ve yapıcı alanlara aktarılabilmesidir. Eğer bu gerçekleştirilebilirse saldırganlık enerjisi, atılganlık, sebat, isteklilik ve sağlıklı rekabetçilik şeklinde dönüşüme uğrayabilir. 4) Eyleme Dönüklük: Gençlik döneminde artan saldırganlık ve cinsellik dürtülerinin olası bir kötü sonucu, bu dürtülerin yarattığı gerilimin davranışlareylemler yoluyla giderilmesidir. Bu ise ancak geçici bir rahatlama sağlar. Çatışmaların ve sıkıntının sözel yolla değil davranışlarla ifadesi, gençlik döneminde görülen impulsif-denetimsiz, dürtüsel davranışların nedenidir. Örneğin ayrılmayla ilgili sıkıntılar ve çatışmalar kaçma davranışıyla, cinsel konulardaki kaygılar uygunsuz ve aşırı cinsel uğraşıyla, saldırganlıkla ilgili dürtüler davranış bozuklukları ve antisosyal davranışlarla kendilerini gösterirler. 5) Gelişimsel Görevler: Ana babadan ayrılmak; otonom, bağımsız ve ayrı bir kimlik edinmek; diğer insanlarla olgun ve yakın ilişkiler kurabilmek bu dönemde gerçekleştirilmesi gereken durumlardır. İlişkilerin odağı, gençlik döneminde aileden ve ana babadan arkadaş ve akran gruplarına doğru kayar. Yardımlaşmaya dayanan, karşılıklı ve destekleyici akran ilişkileri kurulur. Akran ve arkadaş grubunun değerleri ve kuralları, öncelik kazanır ve onlardan gelen baskılar ve yönlendirmeler öne geçer. Arkadaş grubundan gelen yönlendirmeler, olumlu ve toplumsallaşmayı arttırıcı yönde olabileceği gibi olumsuz ve anti sosyal davranışları arttırma yönünde de olabilirler. 6) Bilişsel Gelişim: Gençlik dönemde somut işlemsel düşünmeden soyut işlemsel düşünme dönemine geçilir. Ancak bu geçişi gençlerin tamamı yapamaz ve bir kısmı somut işlemsel dönemde kalabilir. Genç insan, soyut çıkarsamalar yapabilme yeteneğini kazanmakla birlikte sadece gözlemlediği olayların sınırlılığından kurtulur, varsayımsal durumları da hesaba katmaya başlar. Yaratıcılık artar, din, ahlaki ve felsefi konular üzerine düşünceler geliştirilir. Bu dönemin kişisel gelişim açısından en önemli yanı kimliğin kazanılmasıdır. Gençlikte Kimlik Gelişimi Gençlik döneminin en önemli psikososyal yanı, kimliğin kazanılmasıdır. Gencin bu dönemde sağlam bir kimlik duygusu geliştirebilmesi gerekir. Kimliğin en kısa tanımı "kişinin kim olduğunun ve nereye gittiğinin farkında olması"dır. Yani genç insanın "ben kimim?" sorusuna verebilecek cevabı bulunmasıdır. Kimlik, özdeşimlerin bittiği yerde başlar. Çocuk, ruhsal gelişimi sırasında çeşitli özdeşimler kurar. Yani çevresindeki yetişkin insanları, dar anlamıyla da anababayı model alır, onların davranışlarını taklit eder içine sindirerek kendi özellikleri haline getirir. kimlik, çocuklukta çevredeki kişilerden kazanılan özelliklerin bütünleşerek benliğe yerleşmesiyle oluşur. Kimlik duygusu ise bu bütünleşmenin yaşanması ve buna bağlı güven duygusudur. Kimlik duygusu sağlam bir bireyin "ben neyim?", "kimim?" soruları karşısında duraksamadan vereceği cevapları vardır. Bunun rahatlıkla yapılabilmesi için kişinin kendi bireysel benliğine yerleşmiş olan süreklilik ve aynılık duygusuna gereksinim duyulur. Kimlik duygusu güçlü olan bireyler, kendilerini diğer insanlardan ayrı bir kimse olarak ayırabilirler. Zaman içinde kendileri ile ilgili devamlılık, tamlık ve bütünlük hissine sahip olurlar. Kimliğin gelişimi için toplumsal ortam, çevre önem taşır; yani kişinin kendisini nasıl gördüğü diğer insanların onu nasıl gördüğü ile bağlantılıdır. Gençlik döneminde kişi, yaşamının önceki dönemlerinde yaptığı özdeşimleri birleştirerek tek ve bir kimliğe dönüştürebilmelidir. Bu da gençlik döneminde ulaşılan bilişsel kapasiteyle başarılabilecek bir durumdur. Kimlik oluşumunda aile ile olan ilişkiler de büyük önem taşır. Kimliği ile ilgili tam bir netliğe ulaşamamış kimlik araştırması içinde olan gençler, aileye daha bağımlı olan, bağımsızlığın ve atılganlığın hoş görülmediği ailelerden çıkan gençlerdir. Kimlik gelişimi, çeşitli biçimlerde yolla duraklar veya bozulabilir. Kimlik duygusu oluşmamış kimselerin yaşamla ilgili seçimleri amaçları sağlıksız seyredecek; sonuçta ortaya çıkan durum ise kimlik karmaşası olacaktır. Kimlik krizi ise, kişisel aynılık ve tarihsel süreklilik duygusunun yitimi, toplum tarafından kişiden beklenilen rolü kabullenememe veya yerine getirememe durumudur. Bunun sonucunda toplumsal yalıtılma ve geriye çekilme, aşırılıklar, isyankarlık veya her şeyi reddetme gibi tutumlar ortaya çıkarlar. Güçlü bir kimlik duygusuna sahip olan insanlar, daha otonom, yaratıcı, çevrenin uyum için yapacağı baskılara direnebilen, yakınlık kurabilme kapasitesine sahip kimselerdir. Kimliğin önemli bir bileşeni de cinsel kimliktir. Cinsel kimlik, bedensel biyolojik cinsel yapısının farkında olmak ve buna göre kendisini kadın veya erkek kabul etmekle kazanılır. Gençlik döneminde toplum, genç insandan açık bir şekilde tanımlanmış bir cinsel kimlik kazanmasını bekler ve ona bunun için bir imkan sunar. Sağlıklı bir şekilde cinsel kimliğin kazanılması halinde genç insan, erkek veya kadın olmak durumuyla ilgili kendisini rahat hissetmelidir. Ancak özellikle bu dönemde gençlerde beden imgesi ile cinsel kimliğin uyumu konusunda -örneğin yeterince erkek görünümlü veya yeterince kadın görünümlü olunup olunmadığıyla ilgili- kaygı çıkabilir. Ahlaki Gelişim İnsan yaşamının hiçbir döneminde ahlaki değerler, gençlik döneminde olduğu kadar önem taşımazlar. Birçok insan için sınırları belirlenmiş net bir ahlak duygusunun gelişimi gençlik döneminde tamamlanır. Ahlakı "içinde bulunulan çevre ve toplum tarafından paylaşılan kurallar, haklar ve görevler manzumesi" olarak tanımlayabiliriz. Ancak bazen kabul edilen kuralların birbiriyle çeliştiği olabilir, bu durumda birey kendi bilinçli seçimiyle ahlaki bir tercih yapmayı öğrenmek durumundadır. Gencin bilişsel açıdan olgunlaşması, toplumsal beklentiler ve talepler, ahlaki gelişimi hızlandırır. Genç insan, kendisine sunulan çok çeşitli değerlerden kimilerini alır ve benimserken kimilerini reddeder. Her gencin yaşamına kılavuzluk eden şöyle ya da böyle bir değerler sistemi vardır. Güçlü bir kimlik duygusu ile değerlere sahip olma arasında sıkı bir bağlantı bulunmaktadır. Genç için ahlak ve değerler alanının önem taşıdığını hemen herkes kabul etmesine karşın ahlaki değerlerin gelişimiyle ilgili tam bir fikir birliği yoktur. Ahlaki gelişimi anlayabilmek için değişik teoriler ortaya atılmıştır. Bunlardan bilişsel yaklaşımı savunanlar, ahlaki değerlerin ahlaki bir duruma uygun şekilde düşünebilme yeteneği ile gerçekleşebileceğini öne sürerler. Bazılarına göre ise ahlak, insanların ne düşündükleri ile değil ne yaptıkları ile ilgilidir. Jean Piaget'nin zihinsel gelişimle ilgili çalışmaları, bu konuda önem taşırlar. Piaget, ahlakın bilişsel gelişime paralel olarak kademeli biçimde geliştiğini belirmiştir. Buna bağlı olarak küçük çocuğun sahip olduğu ahlaki değerlerle gencin sahip olduğu ahlaki değerlerin, bilişsel kapasitelerinin farklı olması nedeniyle birbirinden farklı olduğunu öne sürmüştür. Lawrence Kohlberg, Piaget'nin kavramlaştırmasını genişleterek ahlaki gelişmenin üç temel devreden oluştuğunu belirlemiştir: Gelenek-öncesi, geleneksel ve gelenek-sonrası. Her dönem de kendi içinde iki alt-gruba ayrılmaktadır. İlk düzey olan gelenek-öncesi ahlak döneminde ceza ve anababaya uyma temel belirleyici etkendir; ikinci düzey olan geleneksel rol uyumunda ise çocuk, onaylanmak, takdir edilmek için diğer insanlarla iyi ilişkiler sürdürmeye çalışır. Ahlaki gelişimin son aşaması olan gelenek-sonrası dönemde ahlaki ilkelere gönüllü olarak uyulur ve gerektiğinde belli durumlarda bu kuralların istisnası olabileceği bilinir. Gençlik döneminde önce geleneksel ahlaki düşünce baskındır: Buna göre doğru davranış, kişinin yapması gereken şeyleri yapması, otoriteye saygı göstermesi, ve varolan sosyal düzeni sürdürmesidir. Önceden savunulanın aksine son araştırmalar, birçok gencin bu aşamadan öteye geçmediğini ve burada kaldığını ortaya koymuştur. Bazı gençler ise gelenek-sonrası döneme geçerler. Bu dönemde herhangi bir toplumsal gruba ait olmayan, evrensel olarak kabul edilebilir, soyut ahlaki ilkeler kazanılır. Bilişsel olarak ahlaki ilkelerin kazanılması, onlara uyulacağı anlamına gelmez. İnsanların doğru bildikleri şeyi yapmaları, ahlakın kendi kişiliklerinde ve kimliklerinde tuttuğu yerin önemine bağlıdır. Ahlaki değerlerin genç tarafında içselleştirilmesinin güce ve disipline ya da sevgiden yoksun bırakmaya dayanan bir eğitimle değil; ilgi ve sıcaklığın eşlik ettiği açıklama ve anlatmaya dayanan bir eğitimle sağlanabileceği çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Gençliğin değer sistemi ile ilgili olarak Batı'da yapılan araştırmalarda günümüze doğru yaklaştıkça giderek daha fazla sayıda gencin kendi finansal ve genel iyiliğini toplumunkinden daha önemli gördüğü izlenmektedir. Yine 1970'li yıllarda yapılan araştırmalarda iyi eğitim daha ön plandayken, 80'li yıllarda daha fazla para kazanmak öne geçmiştir. Yeterince sistemli bir şekilde yapılmasalar da son yıllarda ülkemizde yapılan daha ziyade popüler nitelikli çalışmaların sonuçları da bu doğrultudadır.