RUBAİ ÖZELLİKLERİ Nazım birimi dörtlüktür. Tek dörtlükten oluşur. 1,2 ve 4. dizeler birbirleriyle kafiyeli, 3. dize ise serbesttir. (aaxa) Özel bir vezinle yazılır. Yoğun bir fikir örgüsü vardır, bu özellik ahengin sağlanmasını zorlaştırır. Tasavvuf, felsefe, dünya görüşü, hiciv, nükte... gibi pek çok konuda yazılır. İlk iki dize asıl söylenmek istenene hazırlık dizeleridir. Asıl söylenmek istenen ise 3 ya da 4 dizede söylenir. Şiir ve Zihniyet Rubai, divan edebiyatına Farsların kattığı bir nazım biçimidir. Arap edebiyatında rubaiye dübeyt (iki beyit) denir. Rubaide felsefi konular işlenir. Şairler, rubailerde dünya görüşlerini, felsefe ve tasavvufi düşüncelerini, aşk anlayışlarını yoğun bir anlatımla, tek dörtlükte söylemeye çalışır. Okuduğunuz şiirlere baktığımızda; 1 ve 4. rubaide aşk, 2. rubaide ilahi aşk, tasavvuf; 3. rubaide, din ve duaya yer verilmesi şairlerin edebi zihniyetini yansıtır. Şiirde Ahenk 1. RUBAİ: ... zaman söyler imiş a söyler imiş —► redif... dâstan söyler imiş a "- an" —> tam kafiye... mihnet -i hicrâne X ...yalan söyler imiş a 1. rubaideki "s, z, ş, g, h, y" sesleri redif ve kafiye ile birlikte ahengi sağlayan unsurlardır. 2. RUBAİ: ... zuhur ... nûr ... ben kim ...tur -ûr" —► zengin kafiye 2. rubaideki "k, ş, t" sesleri kafiye ile birlikte ahengi sağlayan unsurlardır. 3. RUBAİ: ... hatâdan sakla ...riyadan sakla ...kadem ...dü-pâdan sakla a a X a "-dan sakla" —► redif "-â" —»tam kafiye 3. rubaideki "s, r, m" sesleri redif ve kafiye ile birlikte şiire ahenk katan diğer unsurlardır. 4 RUBAİ: ….göz dime ana a "dime ana" —► redif …yüz dime ana a "-z" —► yarım kafiye ….vasfun yoh X ….söz dime ona a 4. rubaideki "g,z,s" sesleri redif ve kafiye ile birlikte şiire ahenk katan diğer unsurlardandır. Şiir Dili Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalar kullanılmış, şiir dili daha çok edebî sanatlarla sağlanmıştır. 1. RUBAİ ♦ dil (gönül), bir insan gibi düşünülerek teşhis sanatı yapılmıştır. 2. RUBAİ dil-i bî-karar (kararsız gönül) ifadesinde kişileştirme sanatı vardır. fevvâre -i nûr (nur fıskiyesi) ifadesinde teşbih (benzetme) sanatı vardır. Nur (ışık), fıskiyeye benzetilmiştir. Âteş-i aşk (aşk ateşi) ifadesinde teşbih sanatı vardır. Aşk, ateşe benzetilmiştir. "Bir lem'asına tahammül itmez bin Tür" Aşk ateşinin bir kıvılcımına bin Tur Dağı dayanmaz, ifadesinde ise mübülağa (abartma) sanatı vardır. Yine "Tür" sözcüğü ile telmih (hatırlatma) sanatı yapılmıştır. Telmih, Hz. Musa'nın Tur Dağı'nda Allah ile konuşması kıssasınadır. •"Tecelliyât, nûr, Tür" sözcükleri ile tenasüp sanatı yapılmıştır. Bu sözcükler Hz. Musa kıssası ile ilgili sözcüklerdir. 3. RUBAİ "Ya Rab" ifadesinde nida (seslenme) sanatı vardır. Reh-i vâdî -i rubâî (rubai vadisinin yolu) ifadesinde teşbih sanatı vardır. Rubai, vadiye benzetilmiştir. Ta'n-ı har-ı nâdân-ı dü-pâ (iki ayaklı anlayışsız eşek) ifadesinde teşbih sanatı vardır. Anlayışsız insanlar, eşeğe benzetilmiştir. 4. RUBAİ Sanemâ (ey put kadar güzel sevgili) sözcüğünde nida sanatı vardır. Sanem (put) sözcüğünde istiare (eğretileme) sanatı vardır. Sevgili, puta benzetilmiş fakat sevgili söylenmemiştir. Açık istiare sanatı yapılmıştır. Şiirde Yapı Şiirin nazım şekli rubai, nazım birimi dörtlüktür. Rubai, aruz ölçüsünün belirli kalıplarıyla yazılır. Ortalama kalıp sayısı 24'tür. Dört mısradan oluşan bir nazım şeklidir. Başı sonu tamam olan bir şiirdir. Uyak düzeni "aaba"dır. Yoğun bir düşünce ve felsefe vardır. Tasavvufta şairin dünya görüşüne, yergiden esprili anlatıma kadar birçok tema ele alınır. Şairler rubailerde mahlaslarını genellikle kullanmazlar. Şiirde Tema 1. rubai Aşk 2. rubai İlahi Aşk 3. rubai. Dua, Dilek 4. rubai Aşk Şiirde Gerçeklik ve Anlam insanın gerçekliği düşünülürse, şiirlerde anlatılanların gerçek hayatla ilişkilendirilebileceği söylenebilir. Aşk ve aşkın hâlleri ile dua insan hayatında varolan durumlardır. Rubailerdeki dünyanın geçiciliği, felsefi konular vb. anlayışın sanatsal anlatımla ifade edildiğini görüyoruz. Mecaz anlamlı sözcüklerin az kullanılması rubailerin gerçek hayatla ilişkili olmasındadır. Şiir ye Gelenek Fars edebiyatından Türk edebiyatına geçen gelen rubai nazım şekli, divan edebiyatı geleneği içinde yer almıştır. Kullanılan nazım şekli, nazım birimi, aruz ölçüsü, mazmun ve sanatlar divan şiiri geleneğinin özellikleridir. Rubai nazım şeklinin asıl ustası İranlı şair Ömer Hayyam'dır. Bizim edebiyatımızda ise, Azmizâde Haleti, Kadı Burhaneddin, Nef'i, Nâbî, Fuzûlî, Yahya Kemal Beyatlı rubai yazan önemli şairlerdir. Metin ve Şair Azmizâde Hâletî Çağın bilginlerinden Pir Mehmet Azmi Efendi'nin oğludur. Müderris ve kadılık yapmıştır. Divan şiirinde rubai ustası olarak tanınan Hâletî, kendisinden sonra gelen kuşakları etkilemiştir. Rubailerinde kimi zaman mistik bir dünya görüşü çerçevesinde kalarak münacaatlar yazan şairin, Divan, Sakinâme, Münşeat'ın yanı sıra, İslam hukuku üzerine yapıtları da vardır.