Slayt 1

advertisement
GENETİK HASTALIKLAR
ORO-FASİYAL BULGULARI
Prof.Dr. Adnan TEZEL
Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi
Periodontoloji
Anabilim Dalı
Genetik hastalıklar ve periodontitis
Periodontitis, fenotipi etkilenen bireydeki genetik yapı ve çevresel
etkenler ile şekillenen karmaşık bir genetik hastalık olarak dikkate
alınabilir
Periodontal hastalığın çağdaş tanımında bakteriyel etiyolojiden çok,
konak yanıtı vurgulanmaktadır.
 Literatürdeki pek çok çalışma ile konak immün yanıtındaki bireyler
arası değişkenlik ve pek çok patolojideki genetik bileşen varlığı
ortaya konmuştur.
İmmün hücre gelişiminde, antijen hücre sunumunda veya nonspesifik immün yanıtta rol alan inflamatuvar medyatörlerdeki
genetik varyasyonlar, periodontitis de dahil olmak üzere belli
durumlar için risk faktörü olabilir.
PERİODONTİTİSTE GENETİK İLİŞKİYE DAİR KANITLAR
Kronik Periodontitiste Genetiğin Rolü
Kronik periodontitis yavaş ilerleyen alveolar kemik yıkımı ve klinik
ataçman kaybıyla karakterizedir.
Kronik periodontitisin genetik varyasyonların etkisini araştırmaya yönelik
en popüler yöntem ikiz çalışmalarıdır.
Tek yumurta ikizleri aynı genleri taşır
Michalowicz ve ark., 16-70 yaş aralığındaki 110 çift ikizin periodontal
durumları değerlendirdikleri çalışmalarında, ortalama periodontal cep
derinliği ve klinik ataçman seviyelerinin monozigot ikizlerde daha az
değişkenlik gösterdiğini bulmuştur.
Takip eden başka bir çalışmada ise 64 çift monozigot ve 53 çift
dizigot ikizin genetik ve çevresel varyasyonları ile kronik
periodontitise yatkınlığı araştırılmış, tüm klinik ölçümlerde
monozigot ikizlerin daha benzer olduğu gösterilmiş,
Agresif Periodontitiste Genetiğin Rolü
Agresif periodontitis net tanımlanabilen klinik özellikleri, hızlı
ataçman kaybı ve şiddetli alveolar kemik yıkımı ile kronik
periodontitisten ayrılan özel bir periodontitis tipidir.
Agresif periodontitis, kronik periodontitisin aksine tipik ve basit bir
ailesel geçiş ya da dağılım gösterebilir.
Ailesel geçiş üzerine yapılan birçok çalışmada hastalığın genetik
komponenti güçlü bir şekilde ortaya konulmuş, ayrıca beslenme,
sosyoekonomik durum ve diabetes mellitus gibi davranış özelliği,
çevresel etki ve sistemik patolojilerin de rolü olduğu belirtilmiştir.
100’den fazla aile üzerinde yapılan bir çalışmada, hem siyah hem
de siyah olmayan bireylerde periodontitisin 70% otozomal
dominant geçiş gösterdiği ortaya konulmuştur.
Agresif periodontitis için 4. kromozomun üzerinde sorumlu bir gen
lokusu tespit edilmiş fakat yapılan diğer çalışmalar ile hastalığın
birçok lokustaki mutasyondan kaynaklanabileceği gösterilmiştir.
Yakın dönemde yapılan bir çalışmada ise agresif periodontitis,
kromozom üzerindeki spesifik mutasyon lokasyonunu belirlemeye
yönelik, lokalize agresif periodontitis fenotipine sahip 4 kuşağın
analizi sonucunda kromozom 1q25 ile ilişkilendirilmiştir.
Dolayısı ile periodontitis ile ilişkili genetik duyarlılık profilinin
haritasının çıkarılmasının, tanı yöntemleri ve bireysel tedavi
stratejileri geliştirmek açısından getiri sağlayacağı öngörülebilir.
PERİODONTİTİSLE İLİŞKİLİ POLİMORFİZMDE ADAY
GENLER
Periodontal hastalık ile ilişkilendirilen gen polimorfizmleri
1.
2.
3.
4.
Sitokin gen,
Fc reseptör gen,
Metabolizma ile ilişkili gen
Antijenin tanınması ile ilişkili gen’ olarak sınıflandırılabilir.
Sitokin Gen Polimorfizmleri
1.1 İnterlökin-1 Gen Polimorfizmi
1.2 Tümör Nekroz Faktör-alfa Gen Polimorfizmi
1.3 Diğer
IL-2, IL-4, IL-4RA, IL-6, IL-6R, IL-8, IL-8RA ve IL-10
sitokinlerindeki gen polimorfizmleri ile periodontitis ilişkisi
araştırma konusu
2. Fc Reseptör Gen Polimorfizmleri
İmmünoglobulinlerin sabit kısmı (Fc-) için gerekli lökosit
reseptörleri (FcR), hümoral ve hücresel immünite arasında köprü
görevi görür ve bakterilere karşı konak cevabında temel rol oynar.
3. Metabolizma ile İlişkili Gen Polimorfizmleri
3.1 Vitamin D Reseptör Gen Polimorfizmi
Kemik metabolizmasın, monosit farklılaşması ve fagositozda rol oynayan D
vitamininin reseptörü (VDR) ve polimorfizmlerinin periodontitise duyarlılık
ile ilişki olabileceği öngörülmüştür.
3.2 Kalsitonin Reseptör Gen Polimorfizmi
Nosaka ve ark. kalsitonin reseptör gen (CALCR) polimorfizmi olan
bireylerde, genotipi negatif olan bireylere göre bukkal marjinal kemiğin
kaybına 20 kat daha fazla yatkınlık olduğunu belirlemiştir. Suzuki ve ark.
şiddetli periodontitisteki genomik belirteçlere yönelik çalışmalarında,
CALCR ile ilişkili tekil gen nükleotid polimorfizminin, şiddetli periodontitise
duyarlılık ile ilişkili olabileceğini öne sürmüştür
3.3 Katepsin C Gen Polimorfizmi
Hiperkeratotik epitelyal lezyonlarda yoğun sentezlenen bir proteinaz
olan katepsin C ile ilgili gen polimorfizmleri sıklıkla Papillon Le Fevre
Sendromu (PLS) ile ilişkilendirilmiştir.
Hart ve ark.47 çalışmalarında katepsin C taşıyan kromozom 11
(11q14) üzerindeki bir genin prepubertal periodontitis ve PLS’den
sorumlu olduğunu ifade etmiştir.
3.4 Matriks Metalloproteinaz Gen Polimorfizmi
Bağ dokunun fizyolojik ve patolojik yıkım süreçlerinde rol oynayan
matriks metalloproteinazların (MMP) özellikle MMP-1 ve MMP-3 ile
ilişkili polimorfizmlerinin periodontitise duyarlılıkla ilişkili olduğu
kaydedilmiştir.
4. Antijen Tanınması İle İlişkili Gen Polimorfizmi
4.1 Human Lökosit Antijen
Gen Polimorfizmi İmmünitenin temel elemanlarından olan human
lökosit antijen (HLA) ailesine ait polimorfizmler ile periodontitise
duyarlılık arasındaki ilişkiye yönelik olarak Takashiba ve ark.52,
Japonlar’da (-DQX) geni ile agresif periodontitis gelişimi arasında
pozitif korelasyon saptamıştır
4.2 CD14 Gen Polimorfizmi
Lipopolisakkaritlerin tanınması ve bakteriyel invazyona karşı doğal
immün yanıtın başlatılmasında rol alan CD14 molekülü ile ilgili N-aleli
taşıyan bireylerde reseptörün koruyuculuğu azalacağı için kronik
periodontitise duyarlılık artmaktadır.
4.3 N-Formil-L-Methiyonil-L-Lösil-L-Fenilalanin Reseptör
Polimorfizmi
N-Formil-L-methiyonil-L-lösil-L-fenilalanin (fMLP) nötrofil
kemotaksisinde görev alan bir bakteriyel ürün yapısal analogudur.
Gwinn ve ark.60 fMLP reseptör geninde iki adet tekil gen nükleotid
(329 T/C ve 378 C/G) polimorfizminin agresif periodontitis ile ilişkili
olduğunu kaydetmiştir.
TRISOMY 21 (DOWN SENDROMU)
Kromozom anomalisi olan bir
hastalıktır(kromozom 21 trisomy).
Hastalar mental olarak geridirler.
Hem süt dentisyonu hem daimi diş
dentisyonunu etkileyen generalize periodontitis
görülür.
Periodontal hastalık hızlı ilerler.
Periodontal hastalığın başlamasından yaklaşık 9
yıl sonra dişler kaybedilir.
En fazla yıkım ön dişler ve molar dişlerde
görülür.
EPIDERMOLYSIS
 otozomal
dominant
 otozomal resesif
 Skatris
oluşumu,
 hipoplastik dişler
BULLOSA
LEUKOEDEMA
 Bukkal
mukozanın
beyazlaşmasıdır
 Etiyolojisi
bilinmemektedir
 Tedavi gerektirmez
OSTEOPETROSIS
Albers-Schönberg hast.
 Kemiklerde yoğunluk ve
patolojik rezorpsiyon
artışı
 Otozomal resesif ve
dominant geçiş
 Osteomiyelitis sık
görülür
 Kemikler kırılgandır

CLEIDOCRANIAL DYSPLASIA
 Klavikula
hipoplazisidir
 Craniofasial malformasyonlar
vardır
 Otozomal dominant geçiş
PAPILLON LEFÈVRE SENDROMU(PLS):
PAPILLON LEFÈVRE SENDROMU(PLS):
□ Otozomal resesif geçişli, avuç içlerinde ve
ayak tabanlarında hiperkeratozlar ve erken
başlayan periodontitis ile karakterizedir. 19
adetten fazla palmoplantar keratoza yol açan
hastalık olmasına karşın şiddetli periodontitis
ile seyretmesi ile Papillon Lefèvre
diğerlerinden ayırdedilir.
PAPILLON LE FÈVRE SENDROMU(PLS):
□ Genel populasyonda
milyonda 1 veya 3
milyonda 1 olacak şekilde çok nadir karşımıza
çıkan bir hastalıktır. Ailelerin en az 1/3’ü
akraba evliliği yapanlardan oluşmuştur.
Cinsiyet veya ırksal farklılık göstermez.
PAPILLON LEFÈVRE SENDROMU(PLS):
18 yaşındaki hasta
32 yaşındaki erkek kardeşi
PAPILLON LEFÈVRE SENDROMU(PLS):
□ Papillon Lefèvre hastalarında Actinobacillus
actinomycetemcomitans, Haemophillus
aphrophillus ve Prevotella intermedia
etkilenmiş dişeti sahalarından sıklıkla izole
edilen bakterilerdir.
PAPILLON LEFÈVRE SENDROMU(PLS):
Tek başına antibiyotik tedavisi ile başarılı sonuç elde
edilemez. Kombine yaklaşım; çok titiz bir biçimde plak
kontrolü, sistemik antibiyotik tedavisi ile birlikte
klorheksidin uygulamasıdır. Fakat bu tedavi sadece
dişlerin kaybını bir miktar geciktirir.
PAPILLON LEFÈVRE SENDROMU(PLS):
HAIM-MUNK SENDROMU
PALMOPLANTAR
KERATOZIS VE ERKEN PERIODONTITIS ILE SEYREDEN VE
HAIM-MUNK
SENDROMU OLARAK ADLANDIRILMIŞ FARKLI BIR TÜRÜ DE MEVCUTTUR.
(A) Parmaklarda dermal etkilenme
(B) Parmaklarda terminal falankslarda belirgin
incelme, pençe benzeri görünüm.
(C) Palmar keratosis
(D) Plantar keratosis
(E) Gingival inflamasyon
(F) Gingival inflamasyonla beraber alveoler kemik
harabiyeti
EKTODERMAL DİSPLAZİ
ÇOK SAYIDA TİPİ BULUNMAKLA
BİRLİKTE EN SIK RASTLANILAN
TİPİ; X-KROMOZOMUNA BAĞLI
OLARAK GEÇİŞ GÖSTEREN
ANHİDROTİK EKTODERMAL
DİSPLAZİDİR (TERLEME
YOKLUĞU/AZLIĞI İLE BİRLİKTE
OLAN TİP)
EKTODERMAL DISPLAZI
AMELOGENESİS IMPERFEKTA
OTOZOMAL DOMİNANT GEÇİŞLİ HEM SÜT HEM DAİMİ DİŞ
DENTİSYONUNU İLGİLENDİREN BİR HASTALIK
ETKİLENMİŞ OLAN DİŞLERDE
ISI UYARANLARA KARŞI AŞIRI
HASSASİYET VARDIR
Estetik görüntünün çok kötü
olmasından dolayı psikolojik
sorunlarında ortaya çıkmasına
neden olur
HIPOKALSIFIYE
HIPOPLASTIK
HIPOMATURE
AMELOGENEZIS IMPERFEKTA
DENTINOGENEZIS IMPERFEKTA
3 TÜR DENTINOGENEZIS
IMPERFEKTA VARDIR
Tip I. Osteogenezis imperfekta ile birlikte görülür
Tip II. Osteogenezis imperfekta olmadan da görülür
en sık görülen türdür
Tip III. Çok nadir görülür kuron anomalileri
karakteristikdir
HEREDITER GINGIVOFIBROMATOZIS
□ Çocuklarda, tek başına veya şiddetli herediter
sendromlarla birlikte
□ Etiyolojisinde: Genetik, sıklıkla otozomal
dominant ve nadiren otozomal resesif bir geçiş
söz konusudur.
□ Sıklıkla sürekli dentisyonun başlaması ile
görülür.
Yenidoğanda gingival fibromatozis
Beş yaşında cerrahi düzeltme sonrası
Haim-Munk sendromu ayırıcı tanısında,
arachnodactyly ve acroosteolysis belirgin bir
fark oluşturur.
Bir mukopolisakkarit mekanizması
bozukluğu olan Hurler Sendromu otozomal
resesif geçişli, birden fazla doku ve organı
etkileyen konjenital bir hastalıktır.
CHERUBISM
 Otozomal
dominant
 Maksilla ve
mandibulada
 Erkeklerde % 100 geçiş
 Kadınlarda % 50 – 75
 Gözlerde ve sklerada
sorun
 Genellikle bilateral
MARFAN SENDROMU
TREACHER COLLINS SEND.
( MANDIBULOFACIAL DYSOSTOSIS
)
Otozomal dominant geçiş
 10 000 doğumda 0.5 – 10
 Mandibüler retrogeni
 Dış ve orta kulak
deformasyonları
 % 30 damak yarığı

WHITE SPONGE NEVUS
 Otozomal
dominant
geçiş
 Asemptomatik
 Oral mukoza
bilateral etkili
FRAGILE X SENDROMU
 Mental
retardasyon
 Dar yüz
 Yelken kulaklar
CROUZON SENDROMU






Kronik granülomatöz hastalık
Nadir görülen genetik bir hastalıktır. Otozomal resesif ve Xbağımlıdır. Fagositik hücrelerde defekt vardır. Dişetlerinde
eritem, oral mukozada ülserasyonlar görülür..
Lökosit adhezyon eksikliği sendromu
Bu hastaların lökositlerinde adhezyon ve kemotaksis bozukluğu
vardır. Tip I ve II olmak üzere iki tipi vardır. Lökosit adhezyon
eksikliği bireyin hastalıklara karşı meylini artırmaktadır. Süt
dişlerinin bazılarında veya hepsinde periodontal cepler ve kemik
kayıpları bulunur. Daimi dişler sürmeden süt dişleri düşer ve bu
hastalar geçici bir süre dişsizlik yaşarlar. Dişetleri ateş kırmızısı
rengindedir ve kolayca kanar.
Hipofosfatazi (Rathbun sendromu)
Serum alkalen fosfataz seviyesinde eksiklik görülür. Alveol
kemiği kaybı ve süt dişi kaybı görülür. Dişlerde mineralizasyon
defektleri, sement hipoplazileri tespit edilmiştir.






Ehlers-Danlos Sendromu(EDS)
Bir grup bağ dokusunu etkileyen bir sendromdur. Özellikle kollagen
sentezinde defektler görülür. Otozomal dominanttır.10 temel gruba
ayrılır. Genelde deri ve eklemleri etkiler. Tip I ve III kollajen
anormallikleri vardır. Tip IV ve VIII de periodontitise yatkınlıkta artış
vardır. Tip VIII de frajil oral mukoza ve kan damarları. Genaralize
erken periodontitis klinik bulgusuna benzer şiddetli periodontitis.
Eosinophilic granuloma
Lokalize periodontitis, Alveoler kemik kaybı, Yara iyileşmesinde
gecikme, Erken diş kaybı, Kötü koku, Dili etkileyen tek
Chediak-Higashi Sendromu
Nadir görülen otozomal resesif geçişli genetik bir hastalıktır.
Nötrofillerin ve monositlerin kemotaksisinde defektler mevcuttur.
Şiddetli gingivitis, bukkal mukozada, dilde ve sert damakda
ülserasyonlar olduğu rapor edilmiştir. Genç hastalarda şiddetli
periododontitislerde rapor edilmiştir. Bazı hastalarda bu yüzden tüm
dişler çekilir.








Hand-Schüller-Christian
Generalize stomatitis, Dişetlerinde kanama, Oral
mukozada ülserasyon ve nekrozlar, İleri derecede alveol
kemik kaybı, Dişlerde mobilite ve erken diş kaybı
Letterer-Siwe
Oral mukozada ülserasyon,Yaygın kemik yıkımı,Dişlerin
erken kaybı,Hemoraji, Kötü koku, Süpürasyon
Glikojen depo hastalığı
Glucose-6-phosphatase metabolizmasının etkilendiği nadir
bir hastalıktır. Oral ülserler yagın görülür. Ciddi nötropeni
ve bozulmuş nötrofil migrasyonu söz konusudur.
Cohen sendromu
Nadir görülen otozomal resesif geçişli genetik bir
hastalıktır. Cohen sendromlu bireylerde daha fazla alveol
kemik kaybı görülmüş.
HEMIFASIYAL HYPERTROFI
 Vücutta
deformiteler
 Erkeklerde sağ taraf daha
çok etkilenir
 Heterogenetik geçiş
OSTEOGENESIS IMPERFEKTA
PIERRE- ROBIN SENDROMU
EHLERS-DANLOS SENDROMU
İLGINIZ IÇIN TEŞEKKÜR EDERIM
Download