BELLEK Geçmiş yaşantıları ve bilgileri akılda tutma ve hatırlama gücüne “Bellek” diyoruz. Bellek öğrenilen bilgileri depolar, istenildiği zaman kullanılmasına olanak sağlar. Bellek, insanların dil,kültür ve bilimi geliştirmelerine neden olmuş insanlık bugünkü aşamaya ulaşabilmiştir. Eğer bellek olmasaydı insanlar her bilgiyi yeniden öğrenmek zorunda kalacaktı. Bellek; ikiye ayrılır: 1- KISA SÜRELİ BELLEK: Kısa süreli bellek de iki aşamalıdır. İlk aşama; Çok Kısa Süreli Bellek: -Duyumlarla elde edilen bilgilerin ilk elendiği filtredir. - Bu bilgilere ait bir merakımız yoksa ve önceki bilgilerimizle bir çağrışım sağlamıyorsa 30 saniyede ortadan kalkar. İkinci aşama; Kısa Süreli Bellek: - Çok kısa süreli bellekten gelen bilgilerin 20 dak. tutulduğu aşaaşamadır. - Kapasitesi dardır.6,7 veya 10 rakam hatırlanabilir. - Kolayca yanlış yapılabilir. - Kaybolan bilginin bir daha geri gelmesi mümkün olmaz. Bazı insanlarda duyum belleği dediğimiz kısa süreli bellek güçlüdür. Gördükleri bir şeyi kolay kolay unutmazlar. Koku, ses ve tat alma konusunda daha güçlü bir duyum bellekleri vardır. Kısa süreli bellekteki bilgileri uzun süreli belleğe aktarabilmenin iki yolu vardır, bu yolla zaman bilgi sınırlaması aşılabilir: TEKRARLAMA • Tamamen hatasız bir tekrar yapıncaya kadar öğrenme devam ederse bilgilerin uzun süreli belleğe aktarılması kolaylaşır. GRUPLAMA * Bilgileri anlamlı bir biçimde, önceki bilgilerimizle de ilişki içinde kümeler haline getirme zihinde tutmayı kolaylaştırır. 2-UZUN SÜRELİ BELLEK: • Uzun süreli bellek, bilgilerin devamlı kaldığı bellektir. 1 • Bilgilerin kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçmesi protein sentezine bağlıdır. Yaşlılarda bu işlem yavaşlamış olduğundan, yeni izlenim ve hatıraların daha kolay unutulduğu görülür. • Uzun süreli bellekteki bazı bilgileri hatırlayamamızın nedeni yeterli ipucu olmamasıdır. (Bir bilginin uzun süreli bellekte olmasıyla geri getirilmesi farklı işlemlerdir.) UZUN SÜRELİ BELLEKTE BİLGİ ÖRGÜTLEME İLKELERİ Bilgilerin örgütlenmesinde anlam ilişkileri, kavram benzerlikleri ve çağrışım ilkeleri temele alınır. Bir dolaba düzgün ve türlerine göre yerleştirilmiş eşyaları nasıl kolayca bulursak, örgütlenme düzeni hatırlamak istediğimiz bilgiyi kolayca hatırlamamızı sağlar. Bilgiler belleğe rastgele değil, anlam ilişkileri yönünden örgütlenmiş olarak ve belli ilişkiler çerçevesinde yerleştirilmiştir. Birbirine benzeyen kavramlar Elma, armut, şeftali, portakal...... Birbirini hatırlatan kavramlar Meyve, sebze, vejeteryan ....... Kavramsal kategoriler Şehir isimleri, ülke isimleri Basamaklar dizisi Varlık----Canlı-----Çok hücreli Omurgalı BELLEĞİN TEMEL İŞLEVLERİ Bilgi Kodlama Bilgi belleğe yerleştirilir. Depolama Bilgi bellekte saklanır. Çağırma Bilgi bellekten geri çağrılır. KODLAMA Her bilgi türünün bellekte kendisiyle ilgili bölüme yerleştirilip işlenir hale getirilmesine kodlama denir. Malzemenin kalıcı olup kolay bulunabilmesi için birkaç değişik kanaldan kodlanması yarar sağlar. (İyi düzenlenmiş bir dolaba yerleştirme gibi ........) Bilginin alınma yoluna göre zihin değişik kodlamalar yapar. Her uyarıcı türü bellekte kodlanır. İşitsel kod Görsel kod Tad kodu Sözlü ya da yazılı iletişimde anlam kodlaması yapılır. 2 İki öğrenci grubuna sınava gireceklerini ve çalışmalarını söylüyor, ders notları veriyoruz: 1. gruba sorular verip ayrıntılı çalışmalarını istiyoruz. 2. gruba sadece ders notlarını veriyoruz. Soru verilen öğrenciler cevap aradıklarından konunun ayrıntılarına giriyorlar ve daha çeşitli kanallardan bilgiler kodlanıyor. Bu grup aldığı bilgileri daha iyi hatırlıyor. Verilen örnekte malzemenin ayrıntılarına girilmesi ve kodlamanın çeşitli kanallardan olmasının bilgilerin daha kalıcı olmasına yarar sağladığını göstermektedir. SAKLAMA: Bilgilerim kodlanmasından sonra, belleğin yaptığı ikinci işlem saklamadır. Bilgilerin saklanarak korunmasına belleme adı verilir. Elektriksel biçimde gelen uyarıcılar, kimyasal bir değişime uğrayarak uzun süreli belleğe kaydedilirler. Uzun süreli belleğe aktarılan bilgiler, burada günler, aylar hatta yıllar boyunca saklanır. Uzun süreli bilgiler her zaman bilinç alanında değildir. Bilinç alanı insanın farkında olduğu alandır. Bir süre sonra unutulur. Tekrar bilinç alanına çıkabilir. ÇAĞIRMA: Bilgiler istendiğinde, bizim arzu ve irademizle bilinç alanına çıkabilir. Bir süre orada bulunduktan sonra tekrar kaybolur. Öğrenilenlerin saklanıp yeniden canlandırılmasına hatırlama adı verilir. Hatırlama için; hatırlamak istediğimiz bilgilerin : • Bellekte depolanmış olması, • İyi örgütlenmiş olması yani hangi bilgileri belleğe nasıl bıraktığımızı bilmek, • Depolanmış bilgiye bizi götürecek ipuçlarının var olması gerekir. -Bellekteki bilgileri çağırmaya yardımcı olacak örgütlenmeler; çağrışım ilkeleridir. Çağrışım İlkeleri: 1) Uzayda yakınlık, 2) Zamanda yakınlık, 3) Benzerlik, 4) Zıtlık -Bilgilerin kazanılması, saklanması ve çağrılmasında; • ortamın, • zihinsel, • duygusal, • sosyal etmenlerin rolü vardır. 3 Örnek: Evde öğrenilen bilgi evde daha kolay hatırlanır. Sevinçliyken öğrenilen bilgi de üzüntülü iken daha zor hatırlanır. HATIRLAMA Öğrenilen bilgilerin bellekte yeniden canlandırılmasıdır. Genellikle ilk öğrenmeden birkaç saat veya gün sonra öğrenilenlerin % 25’i hatırlanır. TANIMA Öğrenilen kişi, olay ve nesnelerle yeniden karşılaşıldığında, bunların daha önce öğrenildiğinin farkına varmadır. Tanıma, belleğin, hatırlamadan daha ilkel bir işlevidir ve hatırlamadan daha kolaydır. Deneklerin hatırlama ölçümü puanları daima tanıma ölçümü puanlarından daha düşük olmaktadır. Tanıma tekniğine dayalı testlerde daima hatırlama tekniğine dayalı sınavlara göre daha iyi puan alınır. Unutma ve Nedenleri Öğrenilen bilgiler kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçmeden yok olmuşsa buna unutma denir. Öğrenilen ve uzun süreli belleğe geçirilen bilgi, yeterli ipucu bulunamadığı için uzun süreli bellekten bulunup çıkartılamıyorsa buna da hatırlayamama denir. • • • • • • Unutma ve hatırlayamama olaylarının nörolojik nedenleri kesin olarak bilinememektedir ancak unutma üzerinde çeşitli faktörlerin etkisi vardır: Bilgilerin kullanılmaması Sönme, yeterli pekiştirme olmaması Ket vurma: İleri ve geri ket vurma Bilinçaltına itilme Öğrenilen malzemenin anlamlı olmaması Tekrar yapılmaması Bellek Güçlendirici Yöntemler • Gruplama • Hayal etme ve kodlama: Bilgi kodlanırken yardımcı olacak hayallerle birlikte kodlanır. (Örneğin; öğrenmek zorunda olduğumuz beş kelimeye karşılık beş 4 • • • • parmağımız gibi..) Bir de anahtar kelime yöntemi kullanılır. Yabancı dilden öğreneceğimiz kelimelerin anlamı ile Türkçe bir kelime arasında hayalî bir ilişki kurulur. Türkçe kelime her kullanıldığında yabancı dildeki kelime de düşünülüp tekrarlanmış olur. Ayrıntılama ve kodlama Ortam Örgütleme: Bilginin kişiye anlamlı gelecek şekilde düzenlenmesi Alıştırma yapma Bellek Üzerindeki Araştırma Sonuçları: • Öğrenmeyi istemek gerekir çünkü bireyler öğrenmek istedikleri şeylere daha fazla dikkat ederler bu da öğrenmeyi olumlu etkiler. • Öğrenirken hayaller ve görsellikten yararlanmak gerekir. • Öğrenilenler başka şeylerle ilişkilendirilmeli çağrışım ilkeleri kullanılmalı. • Ahenk ve melodiler öğrenmeye yardım eder. • Aralıklı öğrenme yararlıdır. • Fırsat buldukça tekrarlar yapılmalıdır. Bellek Güçlendirici Yöntemler: Gruplama Hayal Etme ve kodlama Ayrıntılama ve kodlama Ortam Örgütleme 5