TDE 301 2011-2012 GÜZ DÖNEMİ Sentaks, sözdizimi, cümle, tümce, sözce terimleri ile ifade edilen dil bilgisinin bu alanı son yıllarda önem kazanmıştır. Dilde eskiden beri biçimbilgisi “şekil” dil birliği olan sözcükleri; sözdizimi ise “işlev”i ifade etmektedir. Sözdizimi, sözcüklerin tümce içinde düzenlenmelerini, dilbilgisel işlev ve uyum sorunlarını ele almaktadır. Yapısal dilbilimin önemli temsilcilerinden N.Chomsky’nin üretici-dönüşümsel dilbilgisi kuramı sözdizimini temel inceleme konusu yapmıştır. Sözdizimi: Sözceleri düzenlememizi sağlayan, her sözcüğe bir işlev yükleyen ve bu sözcükler arasında kurulan ilişkileri gösteren bir kurallar bütünüdür. N.Chomsky’nin “Syntactic Structures” adlı yapıtında üretici-dönüşümsel kuramı sözdizimi üzerine yoğunlaşmıştır. Chomsky’nin kuramında öne çıkan önemli terimlerden ikisi: “Derin Yapı ve Yüzey Yapı”dır. Örnek: “Görünmeyen Allah görünen dünyayı yaratmıştır.” biçimindeki bir cümlede ses dizimleriyle somut olan cümle yüzey yapıdır. Derin yapıda ise Allah görünmez. Allah dünyayı yarattı. Dünya gözle görülür. gibi cümleler vardır. Kelime grubu:Tek kelime ile karşılanamayan varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri karşılayan; en az iki sözcüğün yan yana gelerek oluşturdukları yargısız yapılara denir. Muharrem Erginin kelime grubuna getirdiği tanım: “Birden fazla kelimeyi içine alan, yapısında ve manasında bir bütünlük bulunan, dilde bir bütün olarak muamele gören bir dil birliğidir.” Kelime gruplarına “Belirtme Grupları” da denir. Bunlar kendi içinde belirten-belirtilen, tamlayan-tamlanan, tabi olan-tabi olunan, asıl-yardımcı gibi parçalara ayrılabilir. 1.Kelime grupları yargısız dil birimleridir. Okul bahçesi, at arabası, yolun sonu 2.Kelime grupları cümle içinde tek kelime gibi: isim,sıfat, zarf ve fiil görevi görür. Akşamın kızıl derinliklerinde/ kayboluyordu. 3.Kelimelerin grup içindeki sıralanışı kurallıdır. Ana unsur genellikle sonda bulunur. Yardımcı unsur başta. Zaman sırası vardır. Yeşil vadiler, Gülü dalından koparıp koklayınca 4.Kelime gruplarında unsurların sırası konuşma ve şiirde değişebilir. Sırtına Sakarya’nın Türk tarihi vurulur. 5.Kelime gruplarını diğer kelime gruplarıyla ilişkileri grubun sonudaki hal ekleriyle sağlanır. Dağların başında yırtıcı kartallar yaşar. 6.Kelime grubunun vurgusu kelime grubunun türüne göre değişir. Türkçede yardımcı unsur asıl unsurdan önce gelir. Türk sözdiziminin bütün yapısı bu ana kanun üzerine kurulmuştur. Bunun istisnası Farsçadan dilimize giren Ki’li bileşik cümledir. Türkçe düşünce sırası ile kelime sırası birbirinden ayrılamaz. Türkçedeki kelime sırası aynı zamanda zaman sırasıdır. Türkçe düşüncede bir zaman sırası esastır. Türkçedeki kelime sırasının aynı zamanda bir zaman sırası olduğunu belirtelim. Türkçedeki ekler sistemi kelime sistemine uygun işler. Türkçede isim işletme eklerinden olan “iyelik” eklerinin şumulü de istikameti de geriye doğrudur. Örnek: Okul-un kapı-s-ı açıldı. İsim işletme eklerinden olan “ hal” eklerinin şumulü geriye, istikameti ileriye doğrudur. Örnek:Sen-den başka. Baş-a kaktı. Hal ekleri daha çok isim-fiil münasebetini düzenler ve bu tarz gruplarda hal ekleri iki unsurun arasında kalır. Kelime grupları bazen ekli bazen de eksiz bağlanırlar. Ders-in hoca-s-ı, altın saat gibi. Kelime gruplarının iç bağı için ekler asıl unsura ve yardımcı unsura getirilebilir. Ancak, dış bağlantı içinse sadece asıl, sonda bulunan, unsura getirilir. Örnek:Yeşil vadi-nin dar yollar-ı-n-dan geçerek dağ köyü-n-e ulaşabildik. Grubun dış münasebetini düzenleyen ve grubun sonuna gelen ek bütün grubu şumulü içine alır. Tekrarlar aynı cinsten sözcüklerin art arda sıralanmasıyla yapılan kelime gruplarıdır. Birleşme şartları eşittir:vurgu, şekil ve fonksiyonları farksızdır. Örnek: adım adım ilerliyoruz. Genel olarak eksiz birleşirler. Uzun uzun konuştular. Tekrarlar en sade ve basit kelime gruplarıdır. Onun için birçok kelime türünden takrarlar yapılabilir. Bunların sayısı oldukça fazladır. Tekrarların “kuvvetlendirme”, “çokluk” , “ ortalama”, “beraberlik” ve “devamlılık” gibi fonksiyonları vardır. Örnek: Bata çıka ilerliyoruz. Projeyi adım adım uyguluyoruz. Boncuk boncuk gözleri vardı. Bu yaz bol bol para harcamışlar. Belli başlı tekrar grupları: aynen tekrarlar, eş ve zıt anlamlı tekrarlar, ilaveli tekrarlar veya pekiştirmeli tekrar olarak karşımıza çıkmaktadır. Birçok kelime türünden yapılan, tekrar grubuna adını veren, en bol olan ve kullanılan kelime grubudur: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden. Yavaş yavaş sabah oluyor. Şehre giden uzun uzun kavak ağaçlarının sardığı yol bir türlü bitmek bilmiyordu. Tekrarlar cümle içerisinde tek bir sözcük gibi değerlendirilir. Genellikle yakın anlamlı sözcüklerin oluşturduğu tekrarlara denir: Hayatı deli dolu yaşadı. Eğri büğrü yollardan geçerek zirveye ulaştık. Yana yakıla savaşta kaybettiği yavrusunu arıyordu. Tekrarlar arasına hiçbir noktalama işareti konulmaz. İki zıt anlamlı sözcüğün kendi anlamlarından sıyrılarak yeni bir anlam ifade ettikleri kelime gruplarıdır. İyi kötü geçinip gidiyoruz. Hırsızlar aşağı yukarı üç kişiydi. O kimseyle içli dışlı olamıyor. Tekrarlar genellikle tek anlam ifade ederler. İlaveli tekrarlar ses ya da hece ilaveleriyle yapılan tekrarlardır. İki türü vardır: 1. Genellikle bir sözcüğün başına –m konsonantı ilave edilerek elde edilen tekrardır. Ortalıkta adam madam kalmadı. Ben iş miş bilmem. 2.-p,-m,-r,-s ünsüzleriyle ve pekiştirme mantığıyla yapılan tekrarlardır. Biz o işten büs bütün vazgeçtik. Yem yeşil vadinin ortasında yeşile hasret kaldık. Tekrarlar içerisinde bu grubun vurgusu faklıdır. Burada grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir. Bunlar daha çok sıfat tamlamasına benzemektedir. Bunlar bazı dilciler tarafından tekrar olarak kabul edilmemektedir. Sıralama edatlarıyla, “ve”, “ile”, Arapça “İla” edatlarıyla yapılan kelime gruplarıdır. Bağlama grubunda unsurlar birbirine şeklen ve eşit olarak bağlanırlar. Her unsurun vurgusu aynı ve eşittir. “İle” ve “ila” genellikle isimleri bağlar. “Ve” ise her tür kelimeyi bağlayabilir. Bağlama gupları en zayıf gruplardır. Leyla ile Mecnun birbirlerini çöle emanet etmişler. Soğuk ve sıcak yakar. Ancak ve ancak seni gördüm. Hem o hem bu hiçbir şeyi hak etmiyorlar. Soru: Uzun ince bir yolda gidiyorum. Buradaki “uzun ince” ifadeleri kelime grubu mudur? Sıfat tamlaması bir isim unsurunun bir sıfat unsuruyla nitelendiği veya belirtildiği kelime grubudur: yeşil+vadi, bütün +insanlar. Sıfat tamlamaları birleşme için herhangi bir eke ihtiyaç duymayan tamlamalardır, sıfat hep tekildir:Kayıp+ Gül, Beyaz+Diş. Sıfat tamlamasında grubun vurgusu sıfat üzerindedir. Sıfat tamlamaları bir isim grubu olup cümlede isim muamelesi görür:Gün ışığında, kırmızı kiremitli evleri, çeşmeleri doya doya seyrederdi. (nesne) Örnekler:lezzetli yemekler, sarı gül, geçmişini arayan adam, akşamın loşluğunda kaybolan çocuklar. Unsurlardan biri veya ikiside tamlama şeklinde olabilir: ay- ışığındaki+ büyülü- şeffaflık ve nur… Tamlayan unsur birden fazla olabilir:kırmızı kiremitli, beyaz badanalı+ evler… tembel+ insanlar, hayvanlar… Sıfat ve zarfların anlamlarını miktar ve derece bakımından tamamlayan tamlamalar da sıfat tamlamasıdır:çok+güzel, daha+gösterişli. Bazı bileşik isimler sıfat tamlaması kuruluşundadır:Akhisar, karabiber,başbakan… Sıfat tamlamasının arasına da,de bağlacı veya mı soru eki girebilir: yanımda bir de kılavuzum vardı. Sıfat tamlaması, cümle içerisinde isim,sıfat ve zarf görevi yapar:Rüyama girdi her gece /bir fatihane zan. İki unsur iyelik sistemiyle birbirine bağlanır. Bu grup ekli bir birleşmedir. Tamlayan unsur daima genitif(tamlayan,ilgi)-ın,-in,-un,-ün halinde bulunur, tamlanan unsur ise her zaman iyelik eki -ı,-i,-u,-ü alır. Belirteni zamir olan iyelik gruplarında ilgi eki mutlaka bulunur:benim okulum,senin evin, onun bahçesi, bizim milletimiz, sizin odanız, onların notları. Tamlayan unsurun ekli veya eksiz olmasına göre belirlilikbelirsizlik, geçicilik-daimilik anlamı ve ilişkisi doğar:günün özeti , bağlanma şekli ilgi eki aldığı için belirli, bağlanması geçicidir. Türkçe öğretmeni , tamlayan ek almadığı için belirsiz ancak grubun bağlılığı daimidir. Bazen iyelik gruplarının tamlayanın özellikle konuşmada düştüğü görülür:(benim) Kolum, (benim)kanadım kırıldı. Belirtenin ek alıp almamasına göre isim tamlamaları üç gruba ayrılır. Tamlayan unsuru ek alan isim tamlamaları belirtili isim tamlamalarıdır:savaşın+ kartalı, barışın+ güvercini… Belirtili isim tamlamalarının unsurları konuşma ve şiirde yer değiştirebilir:Hala dilimdedir tuzu engin denizlerin. Yoktur hududu bizdeki sabr u tahammülün. Belirtili isim tamlamalarında unsurlar arasına başka sözcük girebilir:Tahsilin ticarette yeri yok. Şehrin artık dışındayız. Tamlayan unsurun ilgi hali ekini almadığı tamlamalara belirtisiz isim tamlaması denir:Çoban+Çeşmesi, gül reçeli, İstanbul Boğazı, Türkçe Öğretmeni. Belirtisiz isim tamlamaları arasında bir daimilik olduğundan bu unsurlar kalıplaşarak bir varlığı karşılayan isim olurlar:atasözü, yüzbaşı, yayınevi, buzdolabı, kahverengi… Belirtili ve belirtisiz isim tamlamalarında şekil bağının yanında kuvvetli bir anlam bağı da vardır, onun için bazı tamlamalar değiştirilemez:Türkiye Cumhuriyeti, gördüklerimin hepsi… İsim tamlamaları cümle içerisinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar:Vadide yaratılış öncesinin sessizliği vardı. (isim) Bütün aile Pazar günleri bir araya gelirdi.(zarf) Belirtili isim tamlamaları bazen hem tamlayanı hem de tamlananı başka bir tamlamadan oluşur. Bu duruma bazı dilciler zincirleme isim tamlaması demektedir:Okul bahçesinin+ demir kapısı, Edebiyat Fakültesi’nin+ Türkoloji Bölümü, yurt binasının+ bekçi kulübesi… Üzerinde ittifak sağlanamayan bir başka konu da eksiz ya da takısız isim tamlamalarıdır: altın saat, gümüş yüzük, paşabahçe, ipek mendil, cam kavanoz, ana yol, Orta Asya… Belirtili isim tamlamalarında her iki unsur da vurguludur. Belirtisiz isim tamlamarında ise vurgu tamlayan unsur üzerindedir. -ki aitlik ile ondan önceki bir kelime grubunun yalın hali,genitif(ilgi) veya lokatif(bulunma) halinden birini alan grupla oluşturulur: tarihten önceki, yaşlı adamınki, ağacın dibindeki … Aitlik grubunun vurgusu ikinci unsur üzerindedir. Şahıs isimleri birleşik isim grubudur:Arif Nihat Asya, Necip Fazıl Kısakürek, Ziya Gökalp… Bu grupta isimler eksiz birleşir:Muharrem Ergin… Sıfatlatla yapılan isim grupları bir şahsa ad olunca birleşik isme dönüşür:Deli Dumrul,Çiroz Ahmet, İkinci Selim, İnce Mehmet… Unvan grupları da zamanla birleşik isme dönüşür:Evliya Çelebi. Bu grup cümle içinde isim göreviyle bulunur. Grubun vurgusu son unsur üzerindedir. Bunları bileşik kelime ile karıştırmamak gerekir: ayakkabı,yüzbaşı,hanımeli, karagöz,bugün, Büyükada, Karadeniz gibi yapılar bileşik kelimedir. Birleşik isim grubu değil. Bir gün, istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen… Masallarımızın ünlü kahramanı keloğlan, çoğu kez kimsesiz, dul bir kadının oğlu olarak karşımıza çıkar. Bir yardımcı fiille bir ismin ya da fiilin meydana getirdiği kelime grubudur. Bileşik fiiller iki gruba ayrılmaktadır. 1. İsimlerle yapılan bileşik fiiller:isim+yardımcı fiil şeklinde yapılır. Örnek:kayb+olmak, rica +et-, pişman+ol- vb. Yardımcı fiiller:et-, ol-, eyle-, bulun,yap-. Asıl manayı isim unsuru taşır. Yardımcı fiil fiilleştirme ve çekim unsuru olarak vazife görür. 2. Bir fiille bir yardımcı fiilin oluşturduğu bileşik fiiller:Fiil+yardımcı fiil şeklindedir. Kurdukları anlam ilişkileri açısından yardımcı fiiller dörde ayrılır: ebil- iktidar; iver- tezlik; (a-e)gel-, gör-, dur-, kal-, koy süreklilik; (-a,-e)yaz- ise yaklaşma ifade etmektedir. Örnekler: konuşabilmek, saklayıvermek, süregelmek, olagelmek, gelmeyegör, gidekoy, oturakoy ,gidedurmak, yazadur, bakakalmak, düşeyazmak vb. Bir de –ıp,-ip zarffiiliyle yapılan bileşik fiiller vardır. Bunlar genellikle dur- fiiliyle birleşik fiil yaparlar: oynayıp dur, bakıp dur, verip dur vb. Burada vurgu birinci unsur üzerindedir. Bir beyaz martı gibi çırpınır durur. Bekir bakakaldı. Ne dönüp duruyor havada kuşlar. Bir kerre karar kıldık bu hayalde. Bir şahıs ismiyle bir unvan veya akrabalık isminden meydana gelen kelime grubudur. Her iki unsur da ek alamaz. Kerim amca, Sevim abla, Seyit Onbaşı, Ahmet Bey, Meryem ana, Bayındır Han vb. Unvan grubunun vurgusu birinci unsur üzerindedir. Eğer unvan ve akrabalık isimleri özel ismin başına getirilirse bileşik isim grubu olur:Dede Korkut, Hırsız Kemal, Molla Kasım, Sultan Fatih, Ulubatlı Hasan, Profesör Muharrem Ergin vb. Birleşik isim şeklindeki yapıların vurgusu ikinci(isim) unsur üzerindedir. Mehmet Çavuş benim babacığımdır. Bilge Kağan, Türklerin atalarındandır. Ahmet Efendi cevap verdi. Ünlem grubu bir seslenme edatı ile bir isim unsurundan meydana gelen kelime grubudur. Birleşme eksiz gerçekleşir. Ey Türk gençliği, Ya Ali, Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, be adam, a beyim, Hey kızlar vb. Ünlem grubu hitaplarda kullanılır. Ünlem grubunun vurgusu birinci unsur, ünlem üzerindedir. Türkçede sayılar üç şekilde karşılanmaktadır. 1. Tek kelime ile: bir,iki,üç… 2.Sıfat tamlaması ile:iki yüz, beş yüz, on bin, yirmi milyon… 3.Sayı grubu şeklindeki ile: on bir, yirmi beş, yüz bir, bin elli, bin dört yüz altmış üç, bin yetmiş bir… Sayı grubunda vurgu ikinci unsur üzerindedir. Yani küçük sayı üzerindedir. İsim +edat biçiminde şekillenen kelime gruplarıdır:Allah için dişinizi sıkın. Vurgu isim unsuru üzerindedir: Akşama doğru bütün sokaklar tenhalaşır, insanın içine bir kasvet çökerdi. Edat grubu herhangi bir kavramı karşılamaz: Senin için dağları deler, yol açarım. Edat gruplarında edat çekim eki almazken isim genellikle çekim ekiyle edata bağlanır: Sabaha karşı yola çıkarız. Belli başlı edatlar: için,gibi,göre, kadar,sonra, ile, doğru, beri, üzere,böyle, karşı, kadar vb. Lakin kalacak doğduğumuz toprağa bizden Şimşek gibi bir hatıra nal seslerimizden(YKB) İsim unsuru kelime ya da kelime grubu olabilir: Büyük bir insan gibi davranıyordu. Beni çileden çıkarmak için var gücüyle çalışıyordu. Edat grupları cümle içerisinde farlı öğeler olabilir: İnsan gibi yaşayacağız.(Zarf). Mevsim beklene bahar gibiydi. İsim-fiil ile ona bağlı unsurdan meydana gelen kelime grubudur: Sınavı kazanmak kolay olmadı. İsim-fiiller, -mak, -mek, -ma, -me, -ış, -iş isim-fiil eklerini alan fiil isimleriyle yapılır: Uzun bir ayrılıktan sonra eve dönüş herkesin yüzünü güldürdü. Bu grup cümle içerisinde isim göreviyle bulunur: Kadının sesinde ağlamaya yakın bir titreme belirmişti. Grubun vurgusu isim-fiilden önceki unsur üzerindedir: Ölmek kaderde var yaşayıp köhnemek hazin Bir çare yok mudur buna ya Rabbe’l- alemin Sıfat-fiillerle kurulan kelime grubudur: Yalnız günün bu saati için + yaşayan. Sıfat-fiil cümlede farklı türlerde bulunabilir: İnsanlar, onun yüzünün güldüğünü o vakit gördüler(isimnesne). Bu grup kalıplaşmaya yatkın olduğundan dilimizdeki pek çok bileşik sözcük bu yolla oluşmuştur: Ağaçkakan, vatansever, çöpçatan, oyunbozan vb. Grubun vurgusu sıfat-fiilden önceki unsur üzerindedir: Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli. YKB Hayaline çılgın çılgın + bakarken Kapanası gözümü kan bürüyor.R.M.Ekrem -ınca/-ince, -arak/-erek, -dıkça/-dikçe, -madan/ meden, -ıp/-ip, -alı/-eli, -ken, -a/-e vb. eklerle zarf-fiil yapılır. Gurbete gitti gideli yüzüm gülmedi. Bütün sevgileri içimden atıp Varlığımı yalnız ona verdim ben Grubun vurgusu zarf-fiilden önceki unsur üzerindedir: Ve zengin olunca bana düşman oldu. İsnat grubu bir isim unsuruyla bir sıfat unsurunun oluşturduğu kelime gruplarıdır. Bunlar ters çevrilmiş sıfat tamlamalarını andırmaktadır. Vurgu ikinci unsur üzerindedir. Örnekler:Karnı tok, sırtı pek, bağrı yanık, saçı uzun, aklı kısa, gözü açık, alnı açık, sütü bozuk, başı boş, eli açık, başı bozuk, canı tez, baldırı çıplak vb. Genitif eki ile birbirine bağlanan iki isim unsurunun meydana getirdiği kelime grubudur. Genitifli unsur önce yalın isim unsuru sonra gelmektedir. Genitifli grup iyeliği düşmüş bir isim tamlamasına benzer. Bunlar eksiltili isim gruplarıdır. Grubun vurgusu ikinci unsur üzerindedir. Örnekler:Bizim ev, benim araba, sizin kız, senin oğlan vb. Datif halindeki bir unsurla ondan sonra gelen bir isim unsurunun meydana getirdiği kelime grubudur. Grubun vurgusu ikinci unsur üzerindedir. Örnekler:Dile kolay, başa bela, cana yakın, aslına uygun, keyfine düşkün, başına buyruk vb. Lokatifli bir unsur ile ondan sonra gelen başka bir isim unsurunun oluşturduğu kelime gruplarıdır. Vurgu ikinci unsur üzerindedir. Örnekler:Yükte hafif, pahada ağır, onda bir, yüzde beş, üçte iki, işinde usta, elde bir bv. Ablatifli bir unsurla ondan sonra gelen bir isim unsurundan meydana gelen kelime gruplarıdır. Grubun vurgusu ikinci unsur üzerindedir. Örnekler:sonradan görme, candan arkadaş, sıradan insan, gözden uzak, gönülden ırak, kendinden emin “Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.” Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü… Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum senin destanını yazacağım Türk maarifi, yıllardan beri devam eden ölçüsüz, muvazenesiz ve düşüncesiz tutumu ile, başarıdan umudunu kesen, geleceğini karanlık gören, hayatından memnun olmayan bir üniversite gençliği hazırlamıştır. Bütün bu şeraitten daha elim ve dahavahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Cümle: Bir düşünceyi,bir duyguyu, bir durumu, bir olayı yargı bildirerek anlatan sözcük ya da sözcük topluluklarına denir. Cümlenin oluşabilmesi için yargı bildiren çekimli bir fiil veya ek fiille çekimlenmiş bir isim gerekir. En küçük cümle bu şartları sağlayan tek kelimelik cümlelerdir: yazıyorum. Yorgunum. Vb. Türkçe sözdiziminde sözcüklerin sıralanışı çok önemlidir. Bir sözcük, başka bir sözcükten önce veya sonra kullanılmasına göre değeri değişir. Onun için sözcüklerin görev ve değeri yerlerine göre belirlenmelidir. Örnek: “Açık kapı” bir sıfat tamlamasıdır. Ancak “Kapı açık” ifadesi bir cümledir. Türkçe sözdiziminde sözcüklerin dizimindeki esneklik dilin bir zenginliğidir. Örnek: Ahmet dün İzmir’den uçakla geldi. Dün İzmir’den uçakla Ahmet geldi. Ahmet İzmir’den uçakla dün geldi. Ahmet dün uçakla İzmir’den geldi. Cümlede vurgulanmak istenen unsur yükleme yaklaştırılır. Türkçede cümle yapısı: Ö+NT+Y biçimindedir. Örnek:Öğrenciler ödevlerini yapmışlar. Bu okulun öğrencileri çok zekidir. Cümle yargı üzerine bina edilir. Buna cümlede yüklem denir. Cümlede yüklem ana unsurdur. Cümle ana unsura yardımcı unsurlarla genişletilerek sürdürülür: Yedi. Ekmek yedi. Sobada kızartılmış ekmek yedi. Dün sobada kızartılmış ekmek yedi. Dün büyük evin kahvaltı salonunda sobada kızartılmış ekmek yedi. Yüklemden sonra en önemli ana unsur öznedir. Türkçenin anlatım zenginliğinin bir parçası olarak özne genellikle eklerle anlatılır:”Senin için dağları deler, yol açarım.” “Eyvah, yakalandık!” Cümle vurgusu yüklem üzerindedir. Vurgulanmak istenen unsur yükleme yaklaştırılır. Cümlenin temel ve yardımcı olmak üzere iki türlü unsuru bulunmaktadır. Temel(Ana) Unsurlar: Yüklem ve özne Yardımcı Unsurlar:Nesne(Düz Tümleç), Zarf Tümleci, Dolaylı Tümleç, Edat Tümleci. Cümle yüklem üzerine kurulur. Yüklem genel olarak sonda bulunur ve sonda bulunması gerekir. Yükleme “Predikat” de denmektedir. Yüklem ya çekimlenmiş bir fiilden ya da ek fiille çekimlenmiş bir isimden meydana gelmektedir. Saraybosna’da kış uzun sürer. Sakla samanı, gelir zamanı. Gökyüzünün başka rengi de varmış. Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya. Türkçe sözdiziminde cümlenin yüklemi tektir. Diğer unsurlardan fazla olabilir. Ne kadar yüklem varsa o kadar cümle vardır. Keskin bir sigara dumanı vardı; tıkandı, öksürdü. Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı. Yüklem bir kelime grubu olabilir:Dönülmez akşamın ufkundayız. Diriliş, şaşırtıcı ve düşündürücüydü. Bazen cümlenin yüklemi belirtilmeyerek okuyucuya bırakılır. Bu tür cümleler “eksiltili” ya da “Kesik” cümlelerdir. Daha çok konuşma dilinde karşılaşılır:Nerde oturuyorsun? Sarajevo’da. Özne cümlede yapanı, olanı temsil eder. Yüklemden hemen sonra gelir ve yükleme en yakın öğedir. Yüklemin bildirdiği işi yapandır. Cümledeki hüküm, yargının var olma sebebidir. Bir cümlede birden fazla özne bulunabilir. Bu durumda özneler virgülle veya bağlaçlarla sıralanır. Cümlede özne bir kelime ya da kelime grubu olabilir. Cümlede özneyi bulmak için yükleme yapan kim/kimler, olan ne/neler soruları yöneltilir. İsim cümlelerinde ve etken(dönüşlü, işteş, geçişli,geçişsiz, ettirgen, oldurgan) çatılı fiil cümlelerinde özne gerçektir. Edilgen fiillerin özneleri ise belli değildir. Bunların öznesi sözde öznedir. Örnekler: Hava durgundu. Gardiyan mahkumları salıverdi. Fiiller hareketlerin tarzına göre üçe ayrılır:Kılış, durum, oluş. Özne fiile bağlanırken hal eklerini almaz, ancak çoğul ve iyelik eklerini alabilir:Sıla hasreti çeken gönüller arzular illerini. Meçhul fiillerle kurulan cümlelerde özne bulunmaz. Meçhul fiil geçişsiz fiile “-l ve –n” ekleri getirilerek yapılır:Kırıldı en sonunda Küfrün de savleti. Evin salonuna hemen yayıldı. Ayrıca, gereklilik(-malı) kipiyle çekimlenen ve –mek gerek, - mak lazım kalıplarının bulunduğu yüklemler de gerçek özne alamazlar: Eve erken dönülmeli. Arananları bulmak lazım. Hitap unsurları yükleme bağlanmadıkları için özne dğil, cümle dışı unsurdur: Bir şeyler sezersen halimde Hiç şaşmayasın anacığım. (cdu) Özneden sonra gelen da de bağlacı çeşitli anlam ilişkileri kurduğu için öğe ayırımında özneyle birlikte düşünülür: Zira bu saz da parçalanır gülmek isterse. Öznenin yatığı yüklemde belirtilen işten doğrudan etkilenen öğedir. Kelime ya da kelime grubu olabilir. Genellikle geçişsiz fiillerle yapılan fiil ve isim cümlelerinde nesne bulunmaz. Al yanakları domates gibi kızardı. Yıllardır onu kovalıyorum. -Yükleme hali(-i) alan nesneler belirtili nesne, yükleme hali almayanlar belirtisiz nesnedir. Kılıç Arslan , kır atını ileriye sürdü. Atalarımız, “Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.” demişler. Cümlede birden fazla nesne olabilir, ancak nesneler aynı türden olmalıdır. Uçurtmalar biraz gök, açık hava, rüzgar ister. Cümle tahlillerinde yükleme sorulan neyi, kimi ve ne soruları nesneyi buldurur. Paranın ateşini bütün toplum hissetti. Ahmet tatilde bol bol kitap okudu. Hareketin, kılış ve oluşun geçtiği yeri gösteren cümle öğesidir. Yer tamlayıcısı ismin yaklaşma, bulunma ve ayrılma hallerinden birini alarak yükleme bağlanır. Bir cümlede birden fazla yer tamlayıcısı bulunabilir. Cümle tahlillerinde yer tamlayıcısını bulmak için nereye, nerede, nereden,kime, kimden, neye, nede, neden gibi sorular sorulur. Yer tamlayıcıları isim soyundan bir kelime ya da kelime grubu olabilir. Kaynar bir cezvede kaygılar durmadan. Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu. Kuleye çıkınca, sabah güneşinin henüz dağılmadığı hafif sislerle örtülü ufka dikkatle baktı. Cümlede yüklemin anlamını zaman, yer-yön, durum, miktar, tarz ve araç gibi yönlerden tamamlayan öğedir. Cümlede ikilemeler, edat grupları, yanelme,uzaklaşma grupları zarf göreviyle bulunabilirler. İsimler eksiz veya yön, vasıta, eşitlik ve bazı hal ekleriyle; fiillerde zarf-fiil ekleriyle zarf görevi görürler. Kurduğu devlet asırlarca/ muzaffer yürüdü. Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir. Bir cümlede birden fazla zarf bulunabilir. Ayşe boş,yorgun ve kimsesiz bakakaldı. Şart cümlesi, ana cümlenin zarfıdır. Cihanın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun. Cümlede yükleme yöneltilen nasıl, ne zaman, ne ile, kiminle, niçin,ne kadar, hangi yöne, kim tarafından, hangi şartlarda gibi sorular zarf tümlecini buldurur. Cümlenin şekli kuruluşuna katılmayan ancak, anlam bakımından cümlenin anlamının anlaşılmasına yardımcı olan öğelerdir. Bağlama edatları, ünlem edatları, ünlem grupları, hitaplar, ara sözler cümle dışı unsurlardır. Ey mermeri nakış nakış işleyip konuşturan Ulularım, nerdesiniz? Ölmek kaderde var, lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor. Ali buraya gel! Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. Türkçede yüklem bağlaç dışında bütün sözcüklerden meydana gelebilir. Ancak, temelde yüklem ya ek fiil almış ad özelliği gösteren bir sözcük ya da sözcük grubu veya çekimlenmiş bir fiildir. 1. İsim cümlesi: Yüklemi ek fiilin ad olan bir sözcük ya da sözcük grubundan meydana gelen cümlelerdir. Deniz mavidir. Ahmet bugün çok yorgunmuş. Saraybosna’nın baharı çok güzeldir. Çalışmak yaşamaktır. O, buraların en tanınmış şairidir. Bunlar senin için. 2. Fiil cümlesi: Yüklemi çekimlenmiş bir fiil olan cümlelerdir. Kötüleri, devleri, cambazları bu yolla dize getirir. Günlerden beri yağan şiddetli yağmurların tesiriyle göldeki su seviyesi sahildeki kayalıkların üstüne çıkmış bulunuyor. Kışın ortasında bahardan kalma günlerin insanın içini ısıtan güzelliği kalabalıkları sokağa döktü. Türkçede öğe dizilişi Ö+N+Y şeklindedir. Buna göre cümleler ikiye ayrılır. 1. Kurallı cümle: Öğe dizilişi yukarıdaki gibi veya yüklemi sonda olan cümlelerdir. Çocuk yolda annesini görünce oyunu bırakıp hemen onun arkasından koşuverdi. 2.Devrik Cümle: Yüklemi sonda bulunmayan cümledir. Aşkın aldı benden beni. Türkçede anlamına göre cümleler olumlu, olumsuz, soru üç başlık altında incelenebilir. 1.Olumlu cümle: anlamını olumsuz yapacak herhangi bir olumsuzluk yapısının bulunmadığı, işin yapıldığını bildiren cümlelerdir. Bir kadehle bizi saki gamdan azad eyledi. Şad olsun gönli anun gönlümi şad eyledi. 2.Olumsuz cümle:Olumsuzluk anlamı veren bir biçimbirimin cümle içerisinde bulunması ve işin gerçekleşmediğini belirtmesi durumunda olumsuz cümle olur. Yok takatı hicranına lutf eyle efendim. Öğretmen bir makine değildir. 3. Soru cümlesi:Soru anlamı taşıyan, cevap talep eden cümlelerdir. Niçin sık sık bakarsın böyle mir’at-ı mücellaya? Meğer sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kafir? Can işte!.. Canan hani? Dert işte!.. Derman hani? Gönül sarayı bomboş, Beklenen Sultan hani?(Orhan Seyfi Orhon) 4.Ünlem Cümlesi: İnsanların duygularını, coşkularını, hayretlerini anlatan cümlelerdir. Ünlem cümlelerinin sonuna ünlem işareti konur. Ağlama diyorum sana, ağlama! Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun! O neydi, Tanrım o ne ana baba günüydü! 5.Emir Cümlesi: Genellikle yüklemi emir kipiyle çekimlenmiş cümlelere emir cümlesi denir. Madem ki deniz ruhuna sır verdi sesinden, Gel, kurtul o dar varlığın hendesesinden, Sen zevkin eğer aşk ise … ummana karış, tat, Beyninden o canan dediğin laşeyi silk, at. (YKB) 6. İstek Cümlesi: Bir isteği dile getiren cümlelerdir. Felek benden beter etsin halini, Ben ölürsem yadlar sarsın belini, Garip bülbül güle versin meylini, Figanım artıran yarda nem kaldı?(Karacaoğlan) Ders bitse de gitsek. Yapı bakımından cümleler temel cümle, yan cümle ve temel cümlelerin anlam bakımından sıralanmasına göre temellendirilen cümle türleridir. 1. Basit Cümle: Bir temel cümleden meydana gelen, tek bir yüklemi olan, sadece bir yargı bildiren cümlelerdir. Benim sadık yarim kara topraktır. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. 2. Birleşik Cümle: Bir temel bir de yan cümleden müteşekkil cümlelerdir. Temel Cümle:Ana yargıyı üzerinde bulunduran ve genellikle cümle sonunda bulunan çekimli unsurdur. Yan Cümle: Temel cümleyi anlam bakımından tamamlayan, temel cümleyi sebep, şart, dilek bakımından dolduran cümlelerdir. Ki’li cümleler dışında genellikle yan tümce başta bulunur. 2.1. Şartlı Bileşik Cümle:Temel cümledeki oluş ve kılışın bir şarta bağlandığı ve (-sa) şart ekiyle biten yan cümlelerin şeklen bulunduğu birleşik cümlelerdir. Yağmur yağarsa/ yerler ıslanır. Havaya bakarsam /hava alırım, Toprağa bakarsam /dua alırım, Topraktan ayrılsam/ nerede kalırım, Benim sadık yarim kara topraktır.(Aşık Veysel) Cihanın yurdu hep çiğnense , çiğnenmez senin yurdun. 2.2. İç İçe Birleşik Cümle:Daha çok alıntı ve doğrudan aktarmalarda temel cümlenin bir öğesi olarak bulunan cümlelerdir. Henüz bana “Yolun sonu budur” denmedi, Ben ömrümü harcadım bu yollar tükenmedi.(Faruk N.Ç.) Tolstoy, “Sanat heyecan doğurma vasıtasıdır.” der. Seni görmedim diye bu bahar, İçimde bin türlü duygunun isyanı var. Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan. 2.3.Ki’li Birleşik Cümle: Temel cümlenin ki bağlacından genellikle önce geldiği, sonrasında ise yan cümlenin temel cümlenin bir unsuru olarak bulunduğu cümlelerdir. Unutma ki dünya fanidir. Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini. Çalıştım ki kazandım. 2.4.Girişik Birleşik Cümle:İçinde fiilimsi bulunan ve temel cümlenin bir öğesi olan cümlelerdir. Bunlar kelime grubu olduğundan ve bunlar isim, sıfat, zarf olduğundan yargısız ve sözcük olarak kabul edildiği için bunların bulunduğu cümle basit tümce olarak değerlendirilmektedir. Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken Yazılmamış bir destan gibi Anadolumuz. Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz.(FNÇ) Sırça köşkte oturan komşusuna taş atmaz. Hasmın sitemini anlamamak hasma sitemdir. 3. Sıralı Cümleler: Bağımsız, ayrı bir yüklemi olan cümlelerin zayıf şekil bağı ve kuvvetli anlam bağıyla birbirine bağlanmasıyla meydana gelen cümle çeşididir. 3.1. Bağımlı Sıralı Cümle: Cümleler arasında öğe ortaklığının olduğu cümlelerdir. Duvarı nem, insanı gam yıkar. Elmayı kurt, insanı dert yer. Erişilmez yollara dağıldınız gittiniz. 3.2.Bağımsız Sıralı Cümleler: Öğe ortaklığı bulunmayan cümlelerdir. Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Şemsiyeler açılıyor, yakalar kalkıyor, adımlar sıklaşıyordu. 4. Bağlı Cümleler:İki cümlenin özellikle cümle başı bağlaçları(ama, fakat, lakin, ancak, hatta) gibi bağlaçlarla birbirine bağlanan cümlelerin oluşturduğu yapıdır. Bekledim ama gelmedin. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak