İL : OSMANİYE AY-YIL: EYLÜL 2009 TARİH: 20.09.2009 ِ إِمَّنَا الْمؤِمنو َن إِخوةٌ فَأ ْي أَ َخ َوْْ ُُ ْْ ََاَّمُوا م َ ْ ََصل ُحوا ب ْ َْ ُ ُْ َاّل لَ َعلم ُُ ْْ َُّ ْر ََحُو َن Hucurat,49/10 RAMAZAN BAYRAMI Muhterem Müslümanlar! Bir fazilet, bereket ve mağfiret iklimini geride bırakarak, bayram sabahına ulaşmış bulunuyoruz. Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş vesilesi olan ramazan ayında yaptığımız ibadetlerin verdiği huzur ve mutluluğun sevincini hep birlikte yaşıyoruz. Bugün, sabahın şu erken vaktinde, ramazanın aydınlığında nurlanmış kalplerimizle, her zamankinden daha coşkulu bir şekilde, Allah’ın birliğine inanmanın, alemlere rahmet olarak gönderilen son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) in gösterdiği yolda olmanın mutluluğunu tadıyoruz. Bizleri Ramazanın manevi ikliminden geçirip, bu bayram sabahına ulaştıran Yüce Allah’a hamdolsun. Bu bayram hepimize kutlu ve mübarek olsun. Aziz Kardeşlerim! Bayramlar neş’e ve sevinç günleridir. Toplumların milli birlik ve beraberlik duygularının zirveye ulaştığı, dayanışma ve kaynaşmanın daha yoğun yaşandığı müstesna zaman dilimleridir. Her toplumun kendisine özgü dini ve milli günleri vardır. Medinelilerin de cahiliye döneminden kalma bayramları vardı. İslam’la şereflenmelerinden sonra peygamberimize bu günlerinden bahsettiklerinde, Efendimiz (s.a.v.) cevaben;” Allah sizin için o iki sevinç gününden daha hayırlı iki gün vermiştir ki, onlar ramazan ve kurban bayramlarıdır”.(1) buyurmuşlardır. İşte bugün tüm dünya Müslümanları ile birlikte Allah’ın bizlere bahşettiği iki hayırlı günden biri olan ramazan bayramını idrak ediyoruz. Hepimizin bildiği gibi bayramlar, toplumsal başarıları getiren müstesna olayların sonucunda ortaya konulmuş günlerdir. Ramazan bayramı da, Müslüman toplulukların oruçla ve yoğun ibadetle, hayır ve yardımlaşma faaliyetiyle nefsin arzularına set çekerek Allah’ın emirlerini yerine getirmede başarıya ulaşmalarının bayramıdır. Değerli Mü’minler! Bu güler sevmek, sevilmek ve sevindirmek günleridir. Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da başta anne ve babalarımız olmak üzere büyüklerimizi, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı ziyaret etmeliyiz. Fakirleri, yetimleri, kimsesizleri gözetmeli, gönüllerini kazanmalı ve onları bu büyük sevince dahil etmeliyiz. Dargın olanlarımız varsa mutlaka barışmalı ya da barıştırmalıyız. Zira Müslümanların birbirleriyle üç günden ziyade küs durmaları helal olmaz. Nitekim hutbemizin başında okuduğumuz ayet-i kerimede Yüce Allah :“Mü’minler ancak kardeştirler, öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz”.(2)buyurmaktadır. Ayrıca hastaları ziyaret etmeli, onlara duada bulunmalı ve dualarını almalıyız. Bu mübarek bayram sabahına yetişen siz kıymetli cemaatimize Cenab-ı Allah’tan gönül zenginliği, sıhhat ve afiyet, vefatları sebebiyle bu mübarek bayram sabahına yetişemeyenlere rahmet diliyorum. Ramazan bayramının başta milletimize, İslam alemine ve tüm dünya insanlarına hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, bayramınızı en içten dileklerimle tekrar kutluyorum. HAZIRLAYAN: Emrullah ÖZDEMİR ÜNVANI: Karaguz Köyü Camii İmam Hatibi Düziçi / OSMANİYE __________________________________ 1 – Sünen-i Ebu Davut 2 – Hucurat,49/10