BÜŞRA DEMİRER MÜKEMMEL BİR FONKSİYONEL BESİN Anavatanı Orta ve Batı Asya, botanik adı Allium sativum L. olan sarımsak, soğan adı verilen çok sayıda soğancıktan (diş) oluşmuş, kendine özgü renk, koku ve lezzeti çeşitlere göre değişebilen bir bitkidir. Kullanımı insanlık tarihi kadar eski, belki de en tanınmış ve en çok kullanılan baharat olan sarımsak günümüzde farklı ürünleriyle çok yönlü bir ingredient olarak dünya ve ülkemiz mutfağında (tüm ya da ezilmiş halde) geniş bir kullanım alanına sahiptir. Sarımsak 200 den fazla kimyasal bileşik içermekte olup bunların en önemlilerinden bazıları kükürt ihtiva eden bileşiklerden (alicin, alliin ve ajoene) oluşan uçucu yağlar ve enzimler (alinaz, peroksidaz ve mirasinaz), karbonhidratlar (sakaroz, glikoz), mineraller, aminoasitler, A, B1, B2, Niasin ve C vitaminidir. Keskin kokusunu veren allil sülfit, kükürtlü ve eterli yağlardan oluşmuştur Türk sarımsakları %0,4 oranında alliin, alicin ve uçucu yağ taşımaktadır Sarımsak, tıbbi özellikleri binlerce yıldır bilinen bir bitkidir. Orta Çağda bilhassa salgın hastalıklar (kolera, veba) ile mücadelede kullanılmıştır. Bu dönemde hekimler, bulaşıcı hastalıklardan korunmak için, yüzlerine taktıkları maskeyi sarımsak usaresi ile ıslatırlardı. Herodot’a göre Mısırlılar piramitlerin yapımında çalıştırdıkları işçilere güç kazandırmak için, her öğün sarımsak, soğan ve turp yediriyorlarmış. Rus askerlerine İkinci Dünya Savaşı sırasında, yara enfeksiyonlarını önlemek için yaranın üzerine konmak üzere ezilmiş sarımsak konulmuştur ve Afrika’da amipli dizanteri tedavisinde kullanılmıştır. Ayrıca 1990’ da Washington’da ‘’Sarımsak ve Sarımsak İçeriğinin Sağlık Açısından Önemi’’ ile ilgili dünya kongresi yapılmıştır. Besin Değerleri Porsiyon Miktarı: 100 g Kalori (kcal) 148 Toplam yağ 0,5 g Kolesterol 0 mg Sodyum 17 mg Potasyum 401 mg Karbonhidrat 33 g Diyet lifi 2,1 g Şeker 1 g Protein 6 g Sarımsağın Besin Değeri 4-5 diş sarımsak (yaklaşık 18 gr); Günlük manganez ihtiyacının %15’ini B6 vitamini ihtiyacının %11’ini C vitamini ihtiyacının %9.3’ünü Selenyum ihtiyacının %3.6’sını Kalsiyum ihtiyacının 3.2’sini Fosfor ihtiyacının %2.7’sini B1 vitamini ihtiyacının 2.6’sını Bakır ihtiyacının %2.5’ini karşılar. Günümüzde; Genellikle iştah açıcı, lezzet verici ve koruyucu özellikleri nedeniyle kullanılan sarımsak, ülkemizde çemen, pastırma ve sucuk üretiminde, yoğurtlu ve yumurtalı yiyeceklerde, et ve sebze yemeklerinde, sos, turşu, çorba ve birçok yöresel ürünün üretiminde yaygın bir tüketime sahiptir. FONKSİYONLARI Tarih boyunca hastalıklar içerisinde en yaygın olarak sarımsak tedavisi uygulananlar; arteriosklerosis, felç, kanser, immun rahatsızlıklar ve katarakt oluşumu gibi yaşlılıkla ilgili olan kronik hastalıklar (Rahman, 2001), patojenik enfeksiyonlar, kalp hastalıkları ve tümörlerdir (Jakubovvski, 2003). Kalp Damar Hastalığına Karşı Koruyucu! Sarımsağın yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve trigliserid seviyelerini düşürmek suretiyle kalp hastalıklarına karşı koruma sağladığı yapılan araştırmalarda ortaya konulmuştur. Hindistan’da iki gruba bölünmüş 432 koroner hastası ile yapılan çalışmalarda, üç yıl sonra sarımsak verilmeyen grupta bulunan hastalardaki ölüm oranının, sarımsak verilenlerdekinin yaklaşık iki katı olduğu, sarımsak verilenlerde kalp krizi geçirme oranının, tansiyon ve kandaki kolesterol seviyesinin daha düşük olduğu görülmüştür . Tavşanlarda yapılan çalış- malarda önceden oluşmuş arterosklerotik birikimlerin ve lezyonların bile düzenli sarımsak tüketimi ile geriye döndürülebileceği görülmüştür. Kolesterol Düşürücü! Sarımsağın gerek zararlı LDL kolesterol’ün sentezini inhibe etmek, gerekse kandaki faydalı HDL kolesterol’ün miktarını artırmak suretiyle toplam kan kolesterolünü düşürdüğü tespit edilmiştir. Laboratuar farelerinde yapılan çalışmalarda, diyetlerine sarımsak eklenen farelerin kan ve doku örneklerinin daha az lipid içerdiği, aynı zamanda karaciğerlerindeki kolesterol ve trigliseridlerin de daha düşük seviyelerde olduğu bildirilmiştir. Yüksek Kan Basıncını Düşürücü! Sarımsak Çin ve Japonya’da geleneksel olarak hipertansiyonun tedavisinde kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda her gün sarımsak alımının hipertansiyondan muzdarip olan hastaların sistolik kan basıncında12 ila 30 mm Hg, diyastolik kan basıncında ise 7 ila 20 mmHg azalma sağlayabileceği görülmüştür. Nagae ve ark , sarımsakta bulunan bir peptit olan gammaglutamyl-S-allyl cysteine’in tansiyonu yükselten bazı hormonların üretiminde rol alan bir enzimi inhibe ettiği ileri sürmüşlerdir. Sarımsağın diğer bir çarpıcı özelliği de, hipertansiyonluların olduğu kadar hipotansif kimselerin de sarımsağın tedavi edici özelliğinden faydalanabilmesi, diğer bir değişle sarımsağın, ilaçların tersine, kan basıncını ister yüksek ister düşük olsun regüle edebilmesidir Doğal Bir Kan Sulandırıcı Olarak Etkisi Vardır! Sarımsağın kandaki fibrin ve plakçık oluşumunu azaltarak kalp krizi riskini önemli ölçüde düşürdüğü, hatta bu konuda aspirinden daha ileri olduğu ileri sürülmektedir... Bu pıhtılaşmayı önleyici etki sarımsağın ihtiva ettiği bir kükürt bileşiği olan ajoen’in etkili olduğu düşünülmekte, ancak bu madde yalnızca oda sıcaklığı ve üstünde aktif olduğundan çiğ ya da kurutularak dondurulmuş sarımsakta bulunmamaktadır İmmun Sistemi Güçlendirir! Sarımsak, immun sistemin etkinliğini artırdığı düşünülen kükürt ihtiva eden aminoasitler ve diğer bileşiklerce zengindir. Böylelikle immün sİstemi koruyucu etki gösterir.Sarımsağın bu etkinliğinin en akla yakın açıklamasının toksik materyalleri vücut dışına atması şeklinde olabileceği belirtilmektedir. Sarımsağın antimikrobiyel özelliği ilk olarak 1858 yılında Louis Pasteur tarafından tespit edilmiştir Doğal Antibiyotik! Sarımsak anti bakteriel ajan olarak Helicobacter pylori, E.coli, Lactobacillus casei gibi daha bir çok gram negatif ve gram pozitif bakterilere karşı etkidiği ve bu etkinin içindeki allicin’den ileri geldiği bildirilmektedir. Sarımsaktaki allisin miktarı %0.2-0.4 sınırları arasındadır. Allisinden başka antimikrobiyel özellik taşıyan bir diğer bileşik de alojen' dir. Sarımsak dişi bütün haldeyken allisin oluşmamakta, ezildiği zaman allinaz enziminin etkisiyle hızlı bir şekilde oluşmaktadır. Yapılan çalışmalarda, sarımsağın bakteriler üzerine etki şekillerinin allisinin –SH grupları ile etkileşimine bağlı olduğu, ayrıca asetil CoA sentetazı inhibe etmek suretiyle lipit sentezi blokaji ile olduğu ileri sürülmüş. Sarımsaktaki kükürt ihtiva eden bileşiklerin yanı sıra, içindeki quersetin ve siyanidin gibi biyoflavonoidlerin de hastalıkların ve enfeksiyonların önlenmesinde büyük değeri olduğu bulunmuştur. Sarımsaktaki allistatin I ve allistatin II gibi etkin maddelerin, stafilokok ve E. coli bakterilerine karşı güçlü ajanlar olduğu ortaya konulmuştur. Fungal Enfeksiyonlara Karşı Koruyucu! Fungal enfeksiyonların da tedavisi güç olup, bu amaçla kullanılan ilaçlar genelde toksiktir ve uzun dönemde ilaca karşı direnç gelişebilir. Fungistatik bir madde olan alisin ihtiva eden sarımsağın, candida, aspergillus ve cryptococci gibi mikroorganizmalara karşı etkin bir antifungal madde olarak kendini kanıtladığı bildirilmektedir. Çinliler, kriptokokkal menenjit denilen öldü- rücü ve nadir görülen bir fungal enfeksiyona karşı intravenöz sarımsak ekstraktı uygulamasının, çok zehirli bir antibiyotik olan Amphotericin-B standart uygulamasına kıyasla daha etkili olduğunu ve dozu ne olursa olsun toksik olmadığını bildirmektedir Paraziter Enfeksiyonlara Etkisi Sarımsak halk arasında kurt düşürücü olarak hem ülkemizde hem de geleneksel tedavinin çok sık uygulandığı uzak doğu ülkelerinde kullanılmaktadır. Harris ve ark. hem çiğ sarımsağın hem de içeriğinin antigiardial aktiviteye sahip olduğunu göstermişlerdir. Sarımsak bu etkisini allicinin diallyl disulfide, diallyl sulfide, allyl mercaptana parçalanarak göstermektedir. Halk arasında ise kurt düşürücü olarak, kabuğu soyulmuş olan sarımsak dişi, bir ekmeğin içine konarak, üzerine sürerek veya parçalanmış 100 gr sarımsağın 200 ml su ve 200 gr şeker ile karıştırılarak elde edilen şurubunun içilmesiyle kullanılmakta ve olumlu neticeler alındığı bildirilmektedir. Antikanser! Bir anti-kanser ajanı olarak kabul edilen sarımsak, immün sistemi mobilize etmeye yardımcı olduğundan, tümör oluşumunu başlatabilecek olan karsinojenler, immün sistemin kuvvetlenmesi sayesinde yok edilebilmektedir Sarımsağın bünyesindeki allinaz ve diğer bileşiklerden kaynaklanan bu özelliği yapılan çeşitli denemelerde doğrulanmış olup, kanserli farelere sarımsak ekstraktı enjekte edildiğinde tümör hücrelerinin çoğalmasını bloke etmiş ve doğrudan kanser hücrelerinde mutasyona yol açmıştır. Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmada da Çin ve İtalya’da yaşayan ve çok fazla miktarda sarımsak tüketen kişilerin, mide kanserine karşı belli düzeyde korunmaya sahip olduğu görülmüştür. Kan Şekerini Düşürücü! Sarımsağın alicin bileşiklerinin kan şekerini önemli ölçüde düşürme etkisine sahip olduğu, diyabetli hayvanların ve insanların, sarımsak alırken kan şekerinde bir düşme meydana geldiği bulunmuştur. Antioksidan Etki! Sarımsağın içerisinde de fevkalade bir antioksidan olan sülfihidril bol miktarda bulunmakta, ancak çiğ sarımsak bu etkiyi göstermemekte, hatta istenmeyen kısmi bir oksidan etkiye sahip bulunmaktadır. Metallere Karşı Koruyucu! Yapılan araştırmalarda çiğ sarımsak ekstraktının, vücudu metal zehirlenmesinden etkin şekilde koruyabileceği ve gerek insanlarda, gerekse hayvanlarda ağır metallerin zehirli etkisinin, eritrosit membranını tahrip etmesini önleyebileceği sonucuna varılmıştır Ruhsal Durumu Düzeltici! Yine sarımsağın,ruhsal durumu düzelttiği, insanın kendini iyi ve mutlu hissetmesine yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Bu araştırma Hannover Üniversitesindeki Alman bilim adamları tarafından teyit edilmiştir. Uzmanların tespitlerine göre, sarımsağın insan sağlığı açısından en önemli faydaları şöyle: Ölümlere sebep olan atardamar kireçlenmesine iyi geliyor. Yara ve çıbanları iyileştiriyor. Krampları yok ediyor. Akciğeri, karaciğeri, safra kesesini ve kalbi kuvvetlendiriyor. Bağırsak kurtlarını ve diğer parazitleri öldürüyor. Mide ve bağırsakları dezenfekte ediyor. Zararlı bakterileri yok ediyor. İştahı açıyor. Nezleyi yok ediyor. Nefes borusu rahatsızlıklarına, bronşite çok iyi geliyor. Veremlilere sarımsak yemeleri tavsiye ediliyor. Tansiyonu düşürüyor. Ateşi düşürüyor. Bağırsak gazlarını ortadan kaldırıyor. Grip mikrobunu öldürerek vücudu bu hastalığa karşı koruyor. İdrar yollarında taş oluşumunu engelliyor. Kalp adalelerini güçlendiriyor. Kalbi besleyen kroner damarları genişletiyor. Cinsel gücü arttırıyor. İdrar söktürüyor. Vücudu sivrisinek ve haşerelerden koruyor. Safra salgısının salınımını arttırıyor. Kabızlığı önlüyor. Saç Dökülmesini yavaşlatıyor. Sesi güzelleştiriyor. Sarımsağın sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin öğrenilmesi ile günümüzde oldukça farklı formlarda hazırlanmakta ve tüketilmektedir. Siyah sarımsak Sarımsak sabitlenen bir sıcaklık ortamında yaklaşık 60 – 75 derece arasında ve sabit bir nem oluşturulmuş ortamda( doğal nem olarak %70-85 arasında) olduğu belirtiliyor. Belirlenmiş bir zaman aralığında bekletiliyor, bu da yaklaşık 25 ila 40 gün arasında tekamül ediyor, devamlı olarak bu ortamda bu ortam şartlarında bekletiliyor. Bu zaman içerisinde sarımsağın muhtevasında bulunan maddeler etkileşime ve reaksiyona girerek dönüşüme uğramakta ve fermante olmaktadır.Siyah sarımsağın renginin beyazdan siyaha dönmesinin sebebi reaksiyon sırasında şeker ve aminoasitler reaksiyonu ile koyu renkli bir madde olan melanoin ortaya çıkmasıdır. Siyah sarımsakta kurutulmuş meyve tadı hakimdir ve ağızda kokmaz.Şeker oranıda daha yüksektir. Fermantasyon işlemi ile sarımsak başlarının karakteristik kokusunu veren öncül maddeleri alliin ve allicin azalmakta böylelikle hem istenmeyen kokusunu kaybetmekte hem de tadındaki acılık kaybolmaktadır. Siyah sarımsak, taze sarımsağa oranla 2 kat fazla antioksidan aktiviteye sahiptir. Japonya ve Kore’de yaygın kullanılmaktadır. Siyah sarımsak kansere karşı daha etkilidir. Fermantasyon sonucu kanserle savaşan özellikleri yoğunlaştırılmıştır. Kolesterolü düşürücü maddenin seviyesi normal sarımsağa göre çok daha yüksektir. Sarımsak nasıl tüketilmeli ? Sarımsak tüketirken dikkatli olunmadığında ya da aşırı tüketim gerçekleştirmeniz söz konusu olabileceğinden faydasından çok zararını görebilirsiniz. Sürekli olarak televizyonlarda, gazetelerde ve internette sarımsağın pek çok hastalık için antibiyotik olarak değerlendirildiğini görebilirsiniz. Ancak kullanım sırasında yapılan yanlışlar sebebi ile beklediğiniz olumlu etkileri görmek bir yana aşırı tüketim sebebi ile başta mide sorunları olmak üzere çeşitli sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Zeytinyağına sarımsak atarsanız bu karışımı uzun süre oda (2-3 gün) sıcaklığında bekletmeyin. Çünkü kavrulmuş veya çiğ olsun, sarımsak zeytinyağı içinde uzun süre beklerse gıda zehirlenmesi için uygun bir ortam yaratabilir!!! Sarımsak Nasıl Tüketilmeli? Beslenme uzmanları, sarımsağın faydalarından yararlanmak için çiğ olarak tüketilmesini öneriyor. Ancak çiğ sarımsak yemeyi sevmiyorsanız, yaptığınız yemeği ocaktan almadan hemen önce (3-4 dakika) birkaç tane dilimlenmiş sarımsak atabilirsiniz. Sarımsağı 5-10 dakika pişirirseniz sağlığa faydalı sülfür içeriğinin etkisi azalır. UZMAN GÖRÜŞÜ: MUTLAKA ÇİĞNENMESİ GEREK Günde 2 diş sarımsağın çiğnenerek tüketilmesi, birçok hastalığı önlemede de etkili olan sarımsağın damarları genişletici özelliği nedeniyle kalp krizi geçirme riskini azaltıp, tansiyonu da düzenleyici etki yapmaktadır. Sarımsak, çok sayıda hastalığın mikrobuna karşı vücudu dirençli tutar. Yalnız, sarımsağın koruyucu özelliğinden faydalanmak için mutlaka çiğnenmesi gerekir. Yutularak yenilen sarımsak insan vücuduna fayda sağlamaz, aksine zarar verir. (Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Alphan, ) Sarımsağın içindeki "alliin" adlı maddenin etkili olabilmesi için, sarımsak dişlerindeki allinaz enzimiyle etkileşime geçerek, allisin adlı maddeye dönüşmesi gerekir. Sarımsak çiğnenmeden yutulursa, söz konusu enzim ile etkili hale gelemeyen alliin, midede ajoene dönüşür ve yalnızca kan sulandırıcı etki yapar. Bu yüzden sarımsağın faydalarından tam olarak yararlanabilmek için, çiğnenerek yenmesi veya, bunun yapılması zor geliyorsa, bağırsakta çözünen sarımsak kapsüllerini kullanmak diğer bir alternatif. Ancak bu konuda seçici olmakta yarar var. Candidate of Medical Sciences'ta, sindirim bozuklukları uzmanı olan Konstantin Spachov'un görüşleri şöyle: Bir diş sarımsağı ezmeli, ya da parçalara ayırmalısınız. Yemeden önce 10-15 dakika beklemelisiniz. Oksijen fermantasyonu(mayalanmayı) aktive eder ve süperaktif maddeler oluşamaya başlar. Aynı uygulamalar, pişirmeden önce de yapılmalıdır. Günlük en az 4 gram(iki dişe tekabül eder) alınması gerekir. Sarımsağın nahoş kokusunu hafifletebilmek için; küçük parçalara ayırıp farklı yemeklere katmak işe yarayabilir. Fakat eğer gripseniz ve sarımsağı tedavi amaçlı kullanacaksanız, dozu iki katına çıkarmanızı öneriyorlar. Nefesinizle beraber sarımsağın kokusunu da verdiğiniz sırada; yalnızca kendinize yardım etmiş olmuyorsunuz, etrafınızdaki insanlara da yardım etmiş oluyorsunuz. İnsanlara grip bulaştırma riskiniz azalıyor. Hatta eğer sarımsak yemek istemiyorsanız, odanızın havasının dezenfekte olması için, içinde ezilmiş ya da ince ince doğranmış sarımsak bulunan bir çay tabağını odanıza koyun. Ülkemizde sarımsağın kullanım şekilleri: Ülkemizde sarımsak geleneksel amaçla taze olarak lapa halinde yara üzerine yara iyi edici olarak kullanılmaktadır. Bunun için bir miktar sarımsak havanda ezilip sıkılarak elde edilen eksratın 1 gr miktarına 10 gr su ilavesi ile yaraların, apselerin tedavisinde kullanılmaktadır. Limon Sarımsak Kürü Faydaları Limon sarımsak kürü vücudu toksinlerden arındırır. Özellikle kan damarlarını esnek hale getirerek tıkanıklıkları açar. Yüksek kolesterole, yükselmiş trigliseride iyi gelir. Kalp krizine karşı kalbi güçlendirir. Felç riskini azaltır ve anjiyo etkisi gösterir. Vücudu gençleştirir ve kansere karşı koruma sağlar. Uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenize fayda sağlar. Anadolu’da yaşayan insanların yıllardır kullandığı, yıllanmış sarımsak ekstraktı, şöyle hazırlanmaktadır: 1 kilo sarımsak soyulup, iyice ezilir. Bir kavanozun içine koyulan ezilmiş sarımsakların içine, 1 litre su, 5 adet limon sıkılarak, karıştırılır. Bu karışıma 1 litre sirke eklenir. Bunlar karıştırıldıktan sonra, kavanozun kapağı sıkılıp, karanlık ve serin bir yerde 6 ay ile, 10 ay arasında bekletilir. Daha sonra yıllanan sarımsak, günde 1 tatlı kaşığı tüketilir. Hiçbir yan etkisi olmayan bu karışımın, kokusuz ve çok lezzetli bir tadı vardır. Damar sertliğine karşı Aterosklerozda (damar sertliği) kolesterol, yüksek tansiyon, idrar söktürücü, midebağırsak enfeksiyonlarında ve bakterisit olarak bir baş sarımsak ezilir. 200-300 gr yoğurtla karıştırılır. Bir gece bekletilir. Ertesi günü 2-3 defada yenilir. Kurt düşürücü olarak; Bir diş sarımsak ezilir. Suyu bir miktar ekmek kabuğuna emdirilip, yenilir veya sarımsak şurubu yapılır, aynı maksatla içilir. Bir baş sarımsak, kabukları soyulmadan buharda veya pilav içinde pişirilerek yenilirse kurtların düşmesine yardımcı olur. Sinirleri yenileyici 1 bardak süte bir diş ezilmiş sarımsak konur, kaynatılır. Yatarken sıcak olarak içilir. Gripte • İki diş sarımsak, 1 çay bardağı sütle kaynatılıp içilir. • Koruyucu olarak buruna tampon şeklinde (sarımsak suyu) pamuğa emdirilerek konulur Migrende • Sarımsak ezililerek, suyu çıkarılır. Suyu buruna çekilirse, faydalı olur Diş ağrısında.. • Ağrıyan dişin üzeri, ezilmiş sarımsakla ovulur Saçları büyütmek için • Sarımsak ezilerek suyu çıkarılır, saçlar bu suyla ovulur, taranır Önemli bir işlevsel besin olan sarımsağı günlük beslenme programımızda uygun miktarlarda kullanmalıyız!!! “Günde bir diş sarımsak, tutar doktoru uzak“ Kaynakça Sermenli M H. 2007. Farklı Yöntemlerle Elde Edilmiş Sarımsak (Allium sativum L.) Ekstraktlarının Antimutagenik Etkilerinin Araştırılması. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek lisans tezi, Aydın, Türkiye, 20 s Baytop T, 1999. Türkiye’de Bitkilerle Tedavi. Nobel Tıp Kitabevi, İstanbul, ISBN No: 9754200211. Özçelik S, Sümer Z, Değerli S, Özan F, Sökmen A, 2006. Sarımsak (Allium sativum) özütü skolosidal ajan olarak kullanı- labilir mi? 3. Ulusal Hidatidoloji Kongresi, 6-9 Eylül, 2006, Samsun, Sözlü Bildiri. S.52 Vural H, Eşiyok D, Duman İ, 2000. Kültür Sebzeleri (Sebze yetiştirme). Ege Üniv Basımevi, Bornova, İzmir. Ayaz E, Alpsoy H C. 2007. Sar›msak (Allium sativum L.) ve Geleneksel Tedavide Kullan›m›. Türkiye Parazitoloji Dergisi, 31(2): 145-149. Akan S,2014. Siyah sarımsak. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, Ankara. Two Cloves of Garlic a Day Keep Doctors Far, Far Away, english.pravda.ru , Çev.Furkan Eser, yaklasansaat.com, 19/02/2008. http://www.infethiye.net/turkish/notlar/sarimsak-ve-kullanimi.htm#ixzz4SBmqKuOk Nazan Başoğul - hakaynasi.com milliyet.com.tr/doganin-ilaci-sarimsak--pembenar-detayalternatiftip-1219193/ El-Mofty MM, 1994. Preventive action of garlic on aflatoxin B1-induced carcinosgenisis in the toad Bufo regularis. Nutr Cancer, 21(1): 95-100 Fleischauer A T, Poole C, Arab L, 2000. Garlic consumption and cancer prevention: metaanalyses of colorectal and stomach cancers. Am J Clin Nutr, 72: 1047–1052. www.nutraceutical.com/educate/pdf/garlic.pdf 1995. Nature’s Amazing Nutritional Medicinal Wonder Food Woodland Publishing, Inc., P.O. Box 160, Pleasant Grove, UT 84062 Koçak M. 2001. Kastamonu ilinde sarımsak yetiştiriciliği ve sarımsağın insan sağlığındaki önemi. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Mezuniyet Çalışması, 39s, Erzurum. Tazıcı N. 1996. Klinik materyallerden izole edilen çeşitli mikroorganizmalara karşı sarımsağın (Allium sativum) etkisinin araştırılması. A.Ü. Tıp Fak. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi, 57s, Ankara 4. Artık N, Poyrazoğlu ES. 1994. Kastamonu sarımsağının bileşimi unsurları ve sarımsak ürünleri üretimi üzerine araştırma. Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi.