Cümlenin yapısı •Dildeki her anlam biriminin yapısı bir şekilde incelenir. Mesela kelimelerin yapısı aldıkları eklere ya da iki kelimenin bir arada veya tek kullanılmasıyla ilişkilidir. Cümlenin yapısı ise genelde, içindeki yargıların sayısıyla ilişkilidir. Yargının bir tane olması ya da birden fazla olması yapıyı belirleyici ölçüttür. Cümlelerin yapısı bazı başlıklar altında incelenir. Aşağıda bu konuya değinilmiştir. Konuşan ya da yazan kişi anlama göre yapıyı belirlediği gibi seçilen yapı da anlamı doğrudan etkiler. Bu yapı ve anlam ilişkisi metinden çıkarılmış tek cümlelerden değil, metin içinde daha iyi anlaşılır. Ama metin içinde cümle incelemeye geçmeden önce temel “cümle yapısı bilgisi”ni tek cümlelerde edinmeniz gerekmektedir. Yan cümlecik • Bazı cümleler tek yargı bildirirken bazıları da birden çok yargı bildirir, iş anlatır. Bir yüklem ile gerçekleşen anlatımlar genellikle yalındır, çok iş, durum anlatmaz. Birden çok iş ve durum anlatan cümleler de vardır. Yüklemin dışında yargı varsa bu yargılar, işler, durumlar yan cümleciklerde anlatılır. Yan cümlecik ya fiilimsiyle, ya ekfiille ya da çekimli fiille yapılır. Fiilimsinin, ekfiilin ya da çekimli fiilin bulunduğu öğe tümden yancümle diye adlandırılır. Yüklem, cümlenin merkezidir, yan cümlecikler ikinci unsurlardır. Aşağıdaki yan cümlecik örneklerini inceleyiniz. • Babamın üzülmesini istemiyorum. (yancümle fiilimsiyle yapılmış) • Yan cümlecik • Hastaysan çalışma. (yancümle ekfiille yapılmış) • yan cümlecik • Bana o gün, elbette görüşeceğiz, demişti. • yan cümlecik • Bir cümlede ne kadar fiilimsi, ekfiil ya da çekimli fiil varsa o kadar yan cümlecik vardır diyebiliriz. (yancümle çekimli fiille yapılmış) • Tasarruf yapanlar zorluk zamanı geldiğinde rahattır. • 1. yan cümlecik 2. yan cümlecik Yapılarına göre cümleler • Basit ve bileşik cümle: • Yan cümleciği olmayanlara “basit cümle” denir. Yan cümleciği olan, tek yüklemli cümlelere “bileşik cümle” denir. Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. • Vadinin dibinde bir araba görünüyor. (Basit cümle) • Gelenleri karşıladık. (Bileşik cümle) • Sarı odalı bu konağın alt katındaki kapalı bölümün dış duvarındaki renkli resimleri ben yaptım. (Basit cümle) • Uyudukça daha fazla uyuyorum. (Bileşik cümle) • İhtiyar adam, yorgunum, dedi. (Bileşik cümle) • Hava açarsa meydanda buluşalım. (Bileşik cümle) • Çocukları getirip kaydettirdim. (Bileşik cümle) • Benim en yakın dostum sensin, diyordu. (Bileşik cümle) Sıralı ve bağlı cümleler • Araları virgül ya da noktalı virgülle ayrılmış birden fazla cümleye sıralı cümle denir. Araları bağlaçla ayrılmış birden fazla cümleye bağlı cümle denir. Sıralı cümle ile bağlı cümle arasındaki tek fark birincinin virgül ya da noktalı virgülle, ikincinin bağlaçla kurulmuş olmasıdır. • Hastalara ilaç verdi. Onların sağlık durumlarını sordu. (ayrı iki cümle) • Hastalara ilaç verdi, onların sağlık durumlarını sordu. (sıralı cümle) • Hastalara ilaç verdi; onların sağlık durumlarını sordu. (sıralı cümle) • Hastalara ilaç verdi ve onların sağlık durumlarını sordu. (bağlı cümle) Yüklemine göre cümleler • Cümlelerin yüklemi ya çekimli bir fiildir ya da ek fiil almış bir, isim, sıfat, zarf, edat, bağlaç, ünlemdir. Yüklem fiilse cümle “fiil cümlesi” adını alır, fiil değilse cümle “isim cümlesi”dir. • Yolcular şimdi gitti. (fiil cümlesi) • Gidenler akrabamızdı. (isim cümlesi) • Hava soğudu. (fiil cümlesi) • Hava soğuktu. (isim cümlesi) Kuruluşuna göre cümleler • Yüklem sondaysa cümle “kurallı”dır. • Ödevlerimin hepsini bugün bitirdim • Yüklem başta veya ortadaysa cümle “devrik”tir • Ağlarım ben halime. • Yüklem yoksa, düşmüşse cümle “eksiltili”dir. • Yıllardır ne bir haber ne bir selam… Cümlede anlamın oluşması • Cümle kelime ve kelime gruplarından yargı bildirme özelliği ile ayrılan bir anlam birimidir. Cümlede anlam, yükleme göre şekillenir. Çünkü cümlenin özü yüklemdedir. Diğer öğeler yüklemin anlamlarını açmak, göz önüne sermek için vardır. Cümle zaten kelime ve kelime gruplarının bir anlam ifade etmek üzere bir kurala uygun biçimde düzenlenmesiyle oluşan bir anlam birimidir. Bu düzenleme yüklem temel alınarak yapılır. Yüklemin bildirdiği anlam kişi, zaman, yer, nesne, durum, sebep gibi noktalardan zenginleştirilir. Örnek • “Yazdım.” kelimesi sadece yüklemden oluşan bir cümledir. • Bu cümleye kişi eklenirse “Ben yazdım.”, • zaman eklenirse “Ben gün boyu yazdım.”, • yer eklenirse “Ben gün boyu evde yazdım.”, • nesne eklenirse “Ben gün boyu evde bir hikaye yazdım.”, • durum eklenirse “Ben gün boyu evde zorlukla bir hikaye yazdım.”, • sebep eklenirse “Ben dergiye yetiştirmek için gün boyu evde zorlukla bir hikaye yazdım.” cümlesi elde edilir. Bağdaştırma • Dil tek tek kelimelerle konuşulmaz. Bir kavramı anlatmak için birden fazla kelime bir araya getirilerek bir şey anlatılır. “Ben dergiye yetiştirmek için gün boyu evde zorlukla bir hikâye yazdım.” cümlesindeki dil öğeleri (Ben, dergi, yetiştirmek, için, gün boyu, ev, zorlukla, bir hikâye, yazmak) arasında anlam ilişkisi vardır. “Hikâye” yazılan bir şeydir. Bir “yer”de yazılır, mesela “evde”... Öylesine de yazılabilir, bir yere “yetiştirmek için” de yazılabilir. Yetiştirilecek yer bir matbaa, öğretmen, arkadaş, okul da olabilir bir “dergi” de olabilir. Yazarken “zorluk” da çekilebilir, kolayca da yazılabilir. İşte bu cümleyi oluşturan on bir kelimenin bir merkezde anlamlanmasına “bağdaştırma” denir. Bildirdikleri anlamlara göre cümleler • Cümleler, yüklemlerinin haber kipinde ve dilek-istek kipinde olmalarına göre gruplandırılabilir. Aşağıdaki konu bu durumu anlatmaktadır. • a. Haber Cümleleri • Haber verme, bilgi aktarma amacıyla düzenlenen cümlelerdir. Bu cümleler, bir eylemin gerçekleştiğini, gerçekleşmekte olduğunu, gerçekleşeceğini bildiren cümlelerdir. İnsan birine bir düşünce ve duygu açıklayacağı zaman bu tür cümleleri kullanır. Ders kitapları, öğretici metinler, gazete yazıları, haber dergileri, televizyon haber bültenlerindeki metinler hep haber cümleleriyle yazılır. Bunların yüklemi, haber kiplerinden biriyle çekimlenmiş bir fiildir. Haber cümleleri bilgi vermek veya bir konuda bilgisinin olduğunu belirtmek için söylenir. Cümlede verilen bilgiler doğru ya da yanlış olabilir. Bu onun haber cümlesi niteliğini engellemez. • Karşı kıyıdakiler kavga ediyor. • Koltukta uyumuşsun. • Yarın yazılı var. Haber cümlesinin yüklemi fiilin dışındaki sözcüklerden, yani isim grubundan da olabilir. İsmin yüklem olması bildiğiniz gibi, ekfiille gerçekleşir. Yeni kurulacak uydu kentin adı Yeşil Oba’ymış. Yazarın son kitabında ilginç olaylar var. • Haber cümlelerinde dil daha çok göndergesel (ilk anlam) işlevde kullanılır. Yan anlamlı kelimeler pek kullanılmaz. • Kanser için yeni bir tedavi metodu geliştirildi. • Üç ay sonra kentimizde büyük bir fuar düzenlenecek. • Haber cümlelerinde kelime ve kelime grupları göndergesel işlevde kullanıldığında cümlenin anlamı nesneldir. • Orta Anadolu karasal iklimin görüldüğü bir bölgedir. Gece gündüz arasında ısı farkı çoktur. • Göndergesel işlev heyecana bağlı işlevle zenginleştirilirse bilgiler kişisel değerlerle (öznel) anlatılmış olur. • Orta Anadolu karasal iklimin krallık alanıdır. Gündüz insanın tepesinden giren güneş gece yerini zalim bir soğuğa bırakır. Dilek (istek, gereklilik, emir, şart) cümleleri • İletişim sırasında hep başkalarına bir şey anlatmayız. Bazen de başkalarından bir şey isteriz. Bir dilekte bulunuruz. Bir şeyin gerekli olduğunu söyleriz. Bu tür cümlelere “dilek cümlesi” ya da “istek cümlesi” adı verilir. Dilek cümlelerinin yüklemleri “istek, gereklilik, dilek-şart ve emir” kipleriyle çekimlenir. Dilek cümleleri doğru ve yanlış yargılarından uzaktır. Çünkü bu cümleler dileme bildirir. Dilemenin doğrusu yanlışı olmaz. Bu cümleler; eylemler, işler, durumlar hakkında bir niyet ve duyguyu ifade eden cümlelerdir. • Dışarıda biraz hava alayım. • Yavrucağızı kendi haline bırak. • Bari böyle bırakmasaydı bizi. • N’olaydı, onunla evlenmeyeydim. • Bize keşke bu gün misafir gelse. Dilek cümlelerini şu durumlarda kullanırız • • • • • • • • • • • • • • • • İsteme: Boğazı bu tepeden seyredelim. Dilek: Keşke o da böyle kibar olsa. Gereklilik: Daha sıkı çalışmalısın. Emir: Yerine otur! Moral verme: Acılara biraz daha dayan. Öğüt: Aman sağlığına dikkat et! Özür dileme: Beni bağışlayın! Dilek: Her tuttuğun altın olsun! Soru cümlesi • Bir şey öğrenmek istediğimizde soru sorarız. Öğrenmek amacıyla bir şey soran cümlelere soru cümlesi denir. Soru cümleleri diğer bütün cümlelerden bu noktada ayrılır. Diğer cümleler bir şey anlatmak için kurulurken soru cümleleri bir şey öğrenmek için kurulur. İletişim tablosunu hatırlayınız. Soru cümleleri göndericinin, yani konuşan kişinin bilmediği bir şeyi öğrenmek ve bildiği bir şeyin doğruluğunu teyit ve itiraf ettirmek üzere düzenlediği cümle çeşididir. • Olanları kendisine anlattınız mı? • Dışarıda yağmur durdu mu acaba? Ünlem cümlesi • Korku, sevinç, şaşkınlık, coşku ve hayranlık gibi duygular ünlem cümleleri ile aktarılır. Bu cümleler genelde bir ünlem kelimesi içerir. Ünlem niteliğindeki bütün kelimelerle ünlem cümlesi düzenlenebilir. Ünlem cümleleri metni canlandırır, duyguları doğrudan aktarır. • Öf, hava ne kadar sıcak! • Ayağım acıyor, ay! • Ne hoş bir manzara! • Ne güzel bir kitap bu! • Oturun yerinize hemen! • Ayağım birden kaymasın mı! Olumlu, olumsuz cümleler • Cümle bir işin yapıldığını, yapılacağını bir durumun var olduğunu bildiriyorsa cümle “olumlu”, değilse “olumsuz”dur. Olumsuzluk, fiil cümlelerinde “-me” olumsuzluk ekiyle isim cümlelerinde “yok, değil” kelimeleriyle yapılır. • Artık lambalar yandı. (olumlu) • Ailemizde söz sahibi olan dedemdir. (olumlu) • Şirketimiz itibarlıdır. (olumlu) • Dışarıda kar var. (olumlu) • Şimdilik lambalar yanmadı. (olumsuz) • Ailemizde söz sahibi olan dedem değildir. (olumsuz) • Şirketimiz itibarsızdır. (olumsuz) • Dışarıda kar yok. (olumsuz) Anlamlarına göre cümleler • Anlamlarına göre cümleleri ayırma • Cümlelerin anlamları ya açık, anlaşılır ya da örtülü, kapalıdır: • Artık gitmeliyim. (açık, anlaşılır.) • Bana yol göründü. (kapalı, örtülü, mecazlı) • Anlatılan her şeyi çabuk anlıyorsun. (açık, anlaşılır) • Leb demeden leblebiyi anlıyorsun. (kapalı, örtülü, mecazlı) • Romanınız başarılı değil. (açık, anlaşılır) • Romanınız başarılı bir yapıtta olması gereken niteliklerin uzağında duruyor. (kapalı, örtülü)