OSTEOPOROZ » Kitapçık hakkında » Osteoporoz nedir? » Osteoporoz kemikleri nasıl etkiler? » Osteporozun sebebi nedir? » Kimler risk altındadır? » Osteoporozu önleyebilir misiniz? » Osteoporoz nasıl saptanabilir? » Osteoporozun sonuçları nelerdir? » Osteoporoz nasıl tedavi edilebilir? » Son olarak… » Sözlük Kitapçık hakkında Bu kitapçık osteoporoz hakkında daha çok şey öğrenmek isteyen herhangi biri için oluşturulmuştur. Bu durum sizin kendinizde, bir arkadaşınızda ya da bir akrabanızda bulunabilir. Bunu okuma nedeniniz ne olursa olsun, faydalı bulacağınızı ümit ederiz. Osteoporoz hakkında olabildiğince çok şeyi – ona neyin neden olduğu, nasıl önlenebileceği, ve nasıl tedavi edileceği- açıklamak istiyoruz. Ne yazık ki bütün sorularınıza cevap vermeyi ümit edemeyiz çünkü herkes birbirinden farklıdır ve bu kitapçık bir doktora yapılacak bireysel bir danışmanın yerini tutamaz. Bu kitapçığı okuduktan sonra daha çok şey öğrenmek isterseniz “Yararlı adresler” bölümündeki kuruluşlar yardımcı olabilir. İlk geçişlerinde italiklerle yazılan terimler kitapçığın sonundaki sözlükte açıklanmıştır. Osteoporoz nedir? “Osteoporoz” sözcüğü “gözenekli kemik” anlamına gelmektedir. Kemiklerinizin daha kırılgan bir hal almasıyla sonuçlanan tedrici bir kemik materyeli kaybıdır. Osteoporoz İngiltere’de oldukça sıktır. Her yıl osteoporoz nedeniyle yaklaşık 70000 kalça, 120000 bel kemiği ve 50000 el bileği kırığı görülmektedir. Osteoporoz kemikleri nasıl etkiler? Kemik, içi minerallerle (başlıca kalsiyum tuzları) dolu kollajen isimli bir maddeden oluşan liflerden yapılmıştır ve güçlendirilmiş betonu andırmaktadır. İskelet kemiklerinin kalın bir dış kabuğu, ya da “korteksi” ve içlerinde de şekil 1(a)’da gösterildiği gibi, “trabeküler” kemik olarak adlandırılan ağ benzeri bir yapı bulunur. Osteoporoz, şekil (b)’de görüldüğü gibi, kemik kaybına yol açarak kemik madde içinde boşluklar ortaya çıkmasına neden olur. Osteporozun sebebi nedir? Kemiklerimiz çocukluk ve erişkinlik dönemi boyunca gelişmeye devam ederek 20’li yaşların sonlarında en kuvvetli durumlarına ulaşırlar. Orta yaşın yaklaşmasıyla kemikler giderek zayıflamaya başlar. Kemiklerdeki bu incelme ya da zayıflama biz yaşlandıkça devam eder. Bu süreç kadınlarda menopozdan 10 yıl sonra hızlanır. Bunun sebebi yumurtalıkların östrojen isimli cinsiyet hormonunu üretmeyi durdurmalarıdır, oysa ki östrojen kemiklerin güçlü kalmasını sağlayan maddelerden birisidir. Osteoporoz erkekleri daha az etkiler çünkü birincisi kemikleri daha güçlüdür ve menopoz sürecinden geçmezler. Kimler risk altındadır? Hepimiz yaşlandıkça osteoporoz gelişimi açısından risk taşırız, bu da yaşlı insanların düştüklerinde kemiklerinin neden daha kolay kırıldığını açıklar. Şunlar fark oluşturabilecek bazı faktörlerdir: • Steroidler Uzun süre prednizolon alırsanız bu osteoporoza neden olabilir. • Östrojen eksikliği menopoza erken (45 yaşından önce) giren, veya bir ya da her iki yumurtalıği ile birlikte rahmi alınan kadınlar daha fazla risk altındadır. Yalnızca yumurtalıkların alınması (ovariektomi) nispeten nadir olmakla birlikte o da osteoporoz riskini arttırır. • Egzersiz yokluğu Orta derecede egzersiz çocukluk ve erişkinlik dönemleri boyunca kemiklerin kuvvetli kalmasını sağlar. Egzersiz yapmayan, ya da hastalık ya da özürlülük nedeniyle egzersiz yapması güçleşmiş herhangi birinde kemiklerden kalsiyum kaybı olur ve bu nedenle osteoporoz gelişimi kolaylaşır. (Bununla birlikte, bunun doğru olmadığı bir durum vardır: yoğun şekilde egzersiz yapan az sayıda insan, özellikle adetleri durma noktasına gelecek kadar çok egzersiz yapan kadınlarda osteoporoz riski aslında artmış olabilir.) • Kötü beslenme Yeterince kalsiyum ya da D vitamini içermeyen bir diyet osteoporoz gelişimini kolaylaştırabilir (aşağıya bakınız). • Sigara Tütün kadınlarda östrojen düzeyini azaltır ve erken menopoza neden olabilir. Erkeklerde, sigara testosteron aktivitesini düşürür, bu da kemikleri zayıflatabilir. • Yoğun alkol tüketimi Fazla alkol alımı vücudun hücrelerinin kemik yapma yeteneğini azaltabilir. • Aile hikayesi Osteporoz gerçekten de aile içinde kalıtılır. Bunun sebebi muhtemelen kemik gelişimini etkileyen bazı kalıtsal faktörlerin varlığıdır. Osteoporozu önleyebilir misiniz? Yaşamınızın değişik dönemlerinde osteoporoz gelişimini önlemek için yapabileceğiniz bir çok şey vardır. • Sağlıklı beslenme Çocuklar ve genç erişkinler doğru miktarda kalsiyum içeren bir diyete gereksinim gösterirler. En iyi kalsiyum kaynakları süt, peynir, yoğurt ve aşağıda da gösterildiği gibi kemikleriyle birlikte yenen bazı balık tipleridir. Eğer kilonuza dikkat ediyorsanız yağı alınmış ya da yarı yarı yarıya azaltılmış sütteki kalsiyumun aslında tam yağlı sütten daha çok kalsiyum içerdiğini bilmek önemlidir. Günde 1000 miligram (mg) ya da 60 yaşın üzerinde iseniz 1500 mg kalsiyum alınmasını öneriyoruz. Günde yarım litre süt ve beraberinde kalsiyum içeren gıdalardan makul miktarda alınması yeterli olmalıdır (bakınız Tablo 1). D vitamini sindirim sisteminden kalsiyum emilimi için gereklidir. Deri üzerine güneş ışığı düştüğünde vücut D vitamini üretir ve besinlerle (özellikle yağlı balıklardan) veya vitaminlerle alınabilir (“Osteomalasi” kitapçığına bakınız). Altmış yaşın üzerindekilerin 10-20 mikrogram (g) D vitamini alması yararlı olabilir. • Çocukların egzersiz yapması Çocuklar, kemiklerinin güçlenebilmesi için spor ya da başka egzersiz türlerine aktif olarak katılmalıdırlar. • Erişkinlerin egzersiz yapması Aynı sebeple erişkinler emekli olana kadar fiziksel olarak aktif kalmalıdırlar. Yüzme ya da bisiklet gibi ağırlık kaldırıcı olmayan egzersizler yerine kemiklerin kuvvetlenmesi açısından daha yararlı olan “ağırlık kaldırıcı” egzersizleri (yürüme ya da koşma içeren herhangi bir aktivite) tercih edin. • Sigara Sigaradan kaçının. Daha önce de belirtildiği gibi sigara hormonları etkileyebilir (erkeklerde ve kadınlarda) ve dolayısıyla osteoporoz riskini arttırabilirler. • Alkol Fazla alkol almaktan kaçının. Bir kadın için maksimum günlük miktar 2-3 birimdir. Erkek içinse 3-4 birimdir. Bir birim 25 ml cin (hacminin %40’ı alkolden oluşur) ya da 0.3 litre normal kuvvette bira, hafif bira ya da elma şarabı (%3.5 alkol)veya bir küçük bardak (85 ml’den fazla olmamak üzere) şaraptır (%12 alkol). >Tablo 1. Bazı yaygın besinlerin yaklaşık kalsiyum içeriği Besin Kalsiyum içeriği 115 g ringa balığı (unda kızartılmış) 980 mg 60 g sardunya (kemikleri ile birlikte) 260 mg 0.2 litre yarı yağlı süt 230 mg 0.2 litre tam süt 220 mg 3 büyük dilim kahverengi ya da beyaz ekmek 215 mg 125 g az yağlı yoğurt 205 mg 30 g sert peynir 190 mg 0.2 litre kalsiyumla zenginleştirilmiş soya sütü 180 mg 125 g kalsiyumla zenginleştirilmiş soya yoğurdu 150 mg 115 g süzme peynir 145 mg 3 büyük dilim kepek ekmeği 125 mg 115 g fırınlanmış fasulye 60 mg 115 g kaynatılmış lahana 40 mg Osteoporoz nasıl saptanabilir? Osteoporozun belirgin fiziksel belirtileri yoktur çünkü kimse kemiklerin “inceldiğini” göremez. Osteoporoz hiçbir yakınmaya yol açmadan yıllarca dikkatten kaçabilir. Çoğu kez bir insanda osteoporoz olduğunun ilk belirtisi normalde küçük bir kaza olarak kalması gereken bir kemik kırığıdır. Bel kemiğindeki nispeten küçük kırıklar sizin yuvarlak omuzlu görünmenize ve boyunuzun kısalmasına neden olabilir. Bu küçük kırıklar ağrısız olabilir ancak bazı insanlarda sırt ağrısına yol açabilir. Bir doktor osteoporozdan şüphelenirse kemiklerin yoğunluğunu test etmek için bir tarama isteyebilir. Bu tarama artık bir çok hastanede mevcuttur. Sonuçlar kırık riskinin ne kadar olduğunu gösterir. Kemiklerinize x-ışınları uygulanırken yaklaşık 15 dakika tamamiyle giyinik olarak yatmanız gerekecektir. Verilen x- ışını dozu çok küçük olup yaklaşık olarak güneş altında geçirilen bir gündekine eşittir. Bu teknik dual enerjili x-ışını absorpsiyometresi (DEXA) olarak adlandırılmaktadır. Osteoporozun sonuçları nelerdir? Osteoporozlu bireylerde nispeten küçük bir kazadan sonra bile kırık oluşması ihtimali yüksektir. En çok kalça, bel kemiği veya el bileği kırılır. Kalça ve e bileği kırıkları çoğu kez aniden ve bir düşme sonucunda görülür. Daha önce hafif bir düşme sonrası kırık öyküsü olan bireylerde yeni kırık oluşması riski daha fazla artmıştır. Bel kemiğindeki omurlar zayıflar ve beraberce ezilirlerse bel kemiği problemleri görülebilir. Eğer birkaç omur ezilmişse, bel kemiği eğrilmeye başlar. Bu sırt ağrısı ve boy kısalmasına neden olur ve kaburgaların altındaki boşluk azaldığından bazı insanlar nefes alma güçlüğü çekebilirler. Bu tür spinal problemleri olanlarda kırık riski de artmıştır. Osteoporoz nasıl tedavi edilebilir? Daha önce tarif edilmiş önlemler dışında, eğer osteoporozunuz varsa başka tedaviler de mevcuttur. Bunlar kemik kaybını yavaşlatabilir veya kırık riskini azaltabilir. • Kalsiyum ve D vitamini daha önce de belirtildiği gibi, 60 yaşın üzerindeki kişiler az miktarda günlük D vitamini ile birlikte günde 1500 mg kalsiyum alımından faydalanabilirler. Daha genç insanlardaki osteoporozu tedavi etmek için bazen daha güçlü D vitamini preparatları kullanılmaktadır. • Bifosfonatlar Bu gruptaki ilaçlar etkilerini kemik kaybı hızını azaltarak gösterirler; bir çok insanda 5 yıllık bir tedaviden sonra kemik yoğunluğundaki artış ölçülebilir. Hem alendronat (Fosamax) ve hem de risedronat (Actonel) osteoporozlu hastalarda kalça ve bel kemiği kırık riskini azaltmaktadır. Bu ilaçlar besinlerle birlikte alınmazlar ve yemek borusunu tahriş edebildikleri için tabletlerin nasıl alınması gerektiğine dair bazı özel talimatlar mevcuttur. İlaçlar bir günlük veya bir haftalık doz içeren tabletler halinde satılmaktadır. Etidronat (Didronel) aynı gruptan ve hafifçe daha az etkin bir ilaç olup iyi tolere edilmektedir ve üç aylık dönemler halinde alınmaktadır. • Hormon replasman tedavisi (HRT) Menopoz döneminden geçmiş kadınlar menopozal şikayetleri gidermek için hormon replasman tedavisini düşünebilirler. HRT, yalnızca kullanıldığı dönemde kemikler için yararlıdır. 2002 yılında sonuçları bildirilen çok geniş bir çalışmada HRT tabletlerinin en yaygın şeklinin kırık riskini azalttığı ancak kalp hastalığı ve meme kanseri riskini arttırdığı gösterilmiştir. Venöz tromboz riskini de arttırabilir. Eğer uzun süreli HRT kullanımı düşünüyorsanız risk ve faydalarını doktorunuzla tartışın. • Seçici östojen reseptör modülatörleri (SERMler) daha önce belirtildiği gibi, östrojen kemiklerin kuvvetli kalmasına yardımcı olur. Raloksifen (Evista) bu etkiyi taklit ederek bel kemiği kırıklarını azaltır. Ayrıca kalp hastalığı riskini arttırmadan meme kanseri riskini azaltmaktadır. Özel talimatlara gerek olmaksızın günde bir defa ağızdan alınmaktadır. Menopozal “al basması” gibi yan etkilere neden olabilir ve, HRT gibi venöz tromboz riskini arttırabilir. • Kalsitonin (Miacalcic) Kalsitonin vücudun doğal olarak ürettiği kemiklerin sağlıklı kalmasına yardımcı olan bir maddedir. Bir tedavi olarak kullanıldığında osteoporozlu insanların kemiklerinin güçlenmesini sağlamaktadır. Kalsitonin yalnızca injeksiyonla ya da nazal sprey olarak verilebilmektedir. Kalsitonin injeksiyonları normal olarak yalnızca ağrılı bel kemiği kırıklarında kısa süreli bir tedavi olarak verilmektedir, ancak nazal sprey osteoporozda uzun vadeli bir tedavi olarak kullanılabilir. Muhtemel yan etkiler arasında sıcak basmaları, bulantı, ağızda kötü tat, ellerde karıncalanma ve nadiren alerjik reaksiyonlar vardır. Nazal sprey ayrıca burun tıkanıklığı ya da akıntısına, hapşırmaya ve baş ağrısına neden olabilir. • Teriparatid (Forsteo) Teriparatid yeni kemik oluşumuna yardımcı olan ve kırık riskini azaltan bir ilaçtır. Karın ya da kalçadan günlük injeksiyonlarla alınmaktadır (hastaların bunu kendi kendilerine yapabildikleri gösterilmiştir). Onsekiz aya kadar kullanılabilir ve bu dönem içerisinde kemikler güçlenir. Halen esas olarak yalnızca diğer tedavilere rağmen kırıkları olan ya da yan etkiler görülen hastalarda kullanılmaktadır. Teriparatidin yan etkileri arasında bulantı, kol ve bacaklarda ağrı, baş ağrısı ve baş dönmesi vardır, ancak yeni bir ilaç olduğu için uzun vadedeki yan etkileri bilinmemektedir. Son olarak… Osteoporozu önlemenin en iyi yolu aktif ve sağlıklı bir hayat sürmek ve yeterli kalsiyum içeren bir diyetle beslenmektir. Sizde osteoporoz zaten varsa yukarıda da belirtildiği gibi, bazı etkili tedaviler vardır. Sözlük Kollajen - tendon, bağ, kıkırdakta bulunan beyaz fibröz bağ dokusunun ana maddesidir. Bu çok önemli protein deri ve iskelette de bulunur. Östrojen - vücutta bulunan ve kadın cinsel gelişimini kontrol eden hormonlardan biri. Trabeküler kemik - bu, kemiklerin iç bölümünü oluşturur. Ağsı bir yapıdan oluşmuştur ve “kortikal” kemikten oluşan daha yoğun bir kabukla çevrilmiştir. Venöz tromboz - bir toplar damarda oluşan kan pıhtısı. Translated, with permission, from the booklet 'Osteoporosis' 6028/OP/04-2 published by the Arthritis Research Campaign, United Kingdom (www.arc.org.uk). The translation was carried out by RAED, not by the Arthritis Research Campaign. RAED is responsible for the accuracy of this translation. Translation: Dr. Timuçin Kaşifoğlu English edition: Pelin Sakalsız-Ödağacıoğlu Scientific edition: Dr. A. Dinc Kaynak: www.arc.org.uk