T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI MUHASEBE-FİNANSMAN DOKTORA PROGRAMI ÇEVRESEL MALİYETLER VE MUHASEBESİ Ödevi Hazırlayan: N.Murat SÖZER Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Gürbüz GÖKÇEN İstanbul, 2007 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM 1 Giriş İKİNCİ BÖLÜM 2.Çevre Sorunları ile Sürdürülebilir Kalkınma İlkesi Boyutunda Çevre Muhasebesi 2.1. Çevre Sorunları 2.2.Sürdürülebilir Kalkınma İlkesi Boyutunda Çevre Muhasebesi ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. Çevre Muhasebesinin Kavramı, Ortaya Çıkışı ve Çevresel Maliyetler 3.1. Çevre Muhasebesinin Kavramı, Ortaya Çıkışı 3.2. Çevresel Maliyetler DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4.Çevresel Maliyetlerin Gruplandırılmaları BEŞİNCİ BÖLÜM 5.Çevre Maliyetleri Raporlaması ve Çevresel Muhasebe Yaklaşımları ALTINCI BÖLÜM 6. Yönetim Ve Çevre Muhasebesi ile Çevre Bilgi Sistemi Standardı Olarak ISO-14000 6.1. Yönetim Ve Çevre Muhasebesi 6.2.Çevre Bilgi Sistemi Standardı Olarak ISO 14000 YEDİNCİ BÖLÜM 7. Sonuç ve Öneriler SEKİZİNCİ BÖLÜM 8.Kaynakça BİRİNCİ BÖLÜM 1. Giriş Ekonomi tarihi; çevre sorunlarının insanın üretim ve tüketim gücündeki artışa paralel olarak bir seyir izlediğini göstermektedir. Çevre kavramı ve çevreye bakış açıları, dünyada yaşayan sosyal, ekonomik ve siyasi gelişmelere ve çevre sonuçlarının yol açtığı sonuçlara paralel olarak son 25 yılda önemli ölçüde değişime uğramıştır. Günümüzde, sanayileşmenin gittikçe hızlanması ve sanayi işletmelerinin ölçeklerinin büyümesi bu işletmelerin doğal çevreye olan etkilerini gittikçe artırmıştır. 20-25 yıllık geçmişte sanayi işletmelerinin doğaya vermiş oldukları zararlar yöresel bazda oluşmakta iken, günümüzde zarar gören doğa bölgesel hatta kıtasal düzeye ulaşmıştır. Geleneksel muhasebe, işletmenin işleyişi ile işletmenin ekonomik unsurları arasındaki ilişkileri ve değişimleri, belirli bir dönem sonundaki durumlarını kar veya zarar olarak parasal açıdan belirleyebilmektedir. Geleneksel muhasebe sistemleri üretim işleminin veya ticari işlemin yalnızca parasal yönü ile ilgilenmiş, üretim ve tüketimin sosyal maliyetlerini göz ardı etmiş, üretimin temel faktörlerini dikkate alırken çevre unsurunun sorumluluğunu yüklenmemiştir. Bu da geleneksel muhasebe sisteminin bakış açısının darlığını göstermektedir.1 1 Güvemli, Oktay; Gökdeniz, Ümit, Çevre Muhasebesindeki Gelişmeler, Öneri Dergisi, Ekim 1996,S.23ff İKİNCİ BÖLÜM 2.Çevre Sorunları ile Sürdürülebilir Kalkınma İlkesi Boyutunda Çevre Muhasebesi 2.1. Çevre Sorunları Bilindiği üzere çevre dediğimiz yer, hepimizin içinde yaşadığı yerdir. Yaşadığımız bu yerlerde daha müreffeh bir toplum yaşamı sürdürebilmek için üretime, daha geniş bir anlamda sürdürülebilir kalkınmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Tüm dünya ülkelerine bakıldığında başlıca çevre sorunlarının şunlar olduğu görülmektedir: - Endüstriyel ülkeler karbondioksit yaparak çevreyi önemli ölçüde kirletmektedirler. - Çevre kirliliği, bilinçsizce ve plansızca avlanma vs. nedenler dolayısıyla biyolojik türlerin giderek azaldığı görülmektedir. - Dünyada her yıl ormanların azaldığı gözlemlenmektedir. - Endüstriyel atıklar sonucu denizler, nehirler kirlenmektedir. - Özellikle büyük şehirlerde motorlu taşıtlardan çıkan zehirli gazlar çevreyi ve insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşmıştır. - Bazı ülkelerde ısınma amacıyla kullanılan kömür vs. yakıtlar hava kirliliği sorununu ortaya çıkarmaktadır. - Plansız şehirleşme, yapılaşma ve göç gibi sorunlar dolayısıyla çevre kirliliği her geçen gün daha da artmaktadır. - Sahil yerlerinin plansız – programsız yapılaşmaya açılması ve kaçak yapılara göz yumulması doğanın katledilmesi anlamına gelmektedir. - Topraklarını “milli koruma” altına alan ülke sayısının çok fazla olmaması da doğa ve çevrenin tahrip edilmesine neden olmaktadır. Öte yandan, topraklarının bir kısmını “milli koruma” alanı içine almış olan ülkelerde ise bakımsızlık ve ilgisizlik, bu alanlardan arzu edilen şekilde yararlanılmasını engellemektedir. - Sanayileşme ile enerji kullanımı doğru orantılıdır. Enerji tüketiminin artması da ister istemez doğa ve çevre sorunlarını gündeme getirmektedir. - Sanayileşme ve şehirleşme sonucunda sera gazlarının artması neticesinde atmosfer ısınmakta, bu da iklimlerde önemli değişikliklere neden olmaktadır. Aşırı sıcaklık, aşırı soğuk, buzulların erimesi, seller vs. gelişmeler, iklimbilimcilere göre sera gazlarının artması neticesinde ortaya çıkmaktadır. - Yeryüzündeki aşırı ultraviole ışınlar dolayısıyla ozon tabakasının her geçen gün giderek inceldiği görüşü bilim adamlarınca öne sürülmektedir. Sanayileşme ile birlikte kullanılan çeşitli gazlar ozon tabakası üzerinde olumsuz etkiler ortaya çıkarmaktadır. Özetle, dünyada özellikle sanayileşme, şehirleşme vs. nedenler dolayısıyla her geçen gün çevre sorunları artmaktadır. Tüm bu sorunlar insanları vazgeçemeyecekleri ekonomik kalkınma ve çevrenin nasıl bir arada ve uyum içerisinde sürdürüleceği konusunda daha fazla düşünmeye zorlamaktadır. Bu zorlamaların da bir sonucu olarak çevre sorunlarının çözümüne yönelik bugüne kadar çok sayıda uluslararası anlaşma imzalanmıştır. Bunlardan başlıcaları şunlardır: 2 İklim Değişikliği Konvensiyonu (1992) Ozon Tabakasını Koruma Amacına Yönelik Viyana Konvensiyonu(1985) Ozon Tabakasını Yok Edecek Maddelere Dair Montreal Protokolü(1987) Türleri Yok Olma Tehlikesinde Olan Bitki ve Hayvan Ticaretini Önlemeye Dair Konvensiyon(1982) İklim Değişikliği Üzerine Kyoto Protokolü(1997) 3 2 Wollny, Volrad, Sustainable Development“ - Nachhaltige Entwicklung, HBS-Text - Sustainable Development - Öko-Institut Darmstadt.doc, oeko-works.de/fileadmin/oekoworks/ dokumente/gewerkschaften/ nache.doc Figge, Frank; Hahn, Tobias, Sustainable Value Added, Ein neues Maß des Nachhaltigkeitsbeitrags von Unternehmen am Beispiel der Henkel KGaA, 3 Cihangir, Mehmet; Küçük, Ferit; Türkal, Hasan; Çevreye Duyarlı Üretim Sistemi Uygulayan İşletmelerde Sistemin Getirdiği İlave Maliyetlerle Bu Maliyetlerin Ürünlere Yüklenilmesinde Karşılaşılan Sorunların Artan çevre hareketi son yıllarda yasal düzenlemeleri de beraberinde getirerek firmaların maliyetlerinde baskı da yaratmaktadır. Ozon tabakasındaki deliğin sebeplerinden biri olan Kloroflorokarbon gazlarının buzdolaplarında kullanımının yasaklanması, küresel ısınmaya sebep olan karbondioksit gazı emisyonuna karşı Kyoto protokolü, geri dönüşüm etiketlemeleri, sigortasız işçi çalıştırmama durumunun etiketlerde belirtilmesi vs.4 İnsan ile doğa arasında uyumun sağlanması, insanın doğayı kullanımını yani tüketimini dengeli bir hale getirerek doğaya bu şekilde zarar vermesini engellemek yani hem tüketimi hem de üretime yönelik tüketimi denetlemek anlamındadır. Bu durumda sürdürülebilir bir stratejinin uygulanabilirliğinin temel hareket noktası sürdürülebilir tüketim veya üretimdir denilebilir. Çevreye verilen zararın neler olduğu, Birleşmiş Milletler (BM)’in 1992’de Rio de Janeiro’da yaptığı Çevre Kalkınma Konferansı (Yeryüzü Zirvesi)’nın aksiyon planı olan “Agenda 21” de şöyle tanımlanmaktadır : “ Global çevrenin bozulmasının temel nedeninin özellikle gelişmiş ülkelerdeki sürdürülemez tüketim ve üretim biçimleri”dir. Sürdürülebilir tüketim, çevrenin bugünkü ve gelecekteki nesillerin gereksinimlerini tatmin etme kapasitesini zedelemeden insanların temel gereksinimlerinin giderilmesi anlamına gelmektedir. Bunun sağlanabilmesi için hükümetler; • Toprak, içme suyu vb. kaynakların kullanımını azaltıcı ve sorumlulukların adil paylaşımını ve “kirleten öder” ve “kullanan öder” (kaynakların tam maliyetini) ilkelerini dikkate alarak çevresel maliyetlerin içselleştirilmelerini sağlayan, • Fakirliğin ortadan kaldırılmasını sağlayan, • Tüketim ve üretim ve tüketim sonucunda ortaya çıkan çevre kirliliğinin ve atıkların enerji ve metal yoğunluklarını azaltacak, • Ağır metaller vb. gibi çevreye zarar veren kaynakların kullanımını azaltacak ve daha az atık oluşturacak tüketim şekilleri özellikle yeniden üretime sokulabilen ürünlerin talebi destekleyen, • Gelişmiş ülkelerdeki sürdürülemez tüketimi azaltıcı ve değiştirici, Çözümüne Yönelik Bir Değerlendirme, www.akademikbakis.org/sayi11/makale/evresel.doc 4 Gray, Rob; Bebbington, Jan, Accounting fort he Environment, SAGE Publications, 2001 • Tüketicileri çevre konusunda eğitecek ve bilinçlendirecek politikalar oluşturulmalı ve geliştirilmelidir. 5 Böyle bir etkileşimin olduğu ortamda işletmeler doğal çevrenin zarar görmemesi bilinci altında, sosyal sorumluluklarını yerine getirirken İnsan kaynaklarının değerlendirilmesini, Çevre kirliliğinin azaltılması ve çevre korunmasını, Doğal kaynakların korunmasını, Ürün ve müşteri hizmetlerinde kalitenin artırılması ve müşteri talebinin en öncelikli konu olmasını, değerlendirmek durumundadır. 6 2.2.Sürdürülebilir Kalkınma İlkesi Boyutunda Çevre Muhasebesi Sürdürülebilir kalkınma, bugünün gereksinimlerini gelecek kuşakların da kendi gereksinimlerini karşılama olanaklarını ellerinden almadan karşılamaktır. Başka bir deyişle, işletmeler için sürdürülebilir gelişme kavramı; “girişimci ve pay sahiplerinin gereksinimlerini karşılayan işletme stratejilerinin benimsenmesinin ve uygulamaya konulmasının yanı sıra gelecekte gereksinim duyulacak birey ve doğal kaynakların korunmasının sağlanması” anlamlarını ifade etmektedir. Yaşam ortamlarının olumsuz değişimi karşısında, insanların kalkınma stratejilerine bakış açıları da değişmiş ve bunun sonucunda “Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi” kavramı ortaya çıkmıştır. Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi; gerek insanlar arasında gerekse insanlıkla doğa arasındaki uyumu yükseltmeyi amaçlayan bir kalkınma stratejisi olarak tanımlanmaktadır. Sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilmek amacıyla, hem ulusal hem de 5 Özkol, Erdal, Çevre Muhasebesi, D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi Cilt:13, Sayı:I, Yıl:1998, ss:15-26 6 Sürmen, Yusuf; Aygün, Davut, İşletmelerde Sosyal Raporlama, MUFAD Sayı:26, S.35-42 uluslar arası düzeyde takip edilecek politikaların bazı amaçlara dayandırılması gerekmektedir. Bu amaçlar: Karar alınmasında vatandaşların etkin katılımını sağlayacak bir SİYASAL SİSTEM, Kendi çabasıyla ve sürdürülebilir biçimde üretim fazlası ve teknik bilgi sağlayabilecek bir EKONOMİK SİSTEM, Uyumsuz kalkınmadan doğan gerilimlerle çözüm bulabilen bir SOSYAL SİSTEM, Kalkınma için gerekli ekolojik tabanı korumaya saygı gösteren bir ÜRETİM SİSTEMİ, Devamlı olarak çözümler arayabilecek bir TEKNOLOJİK SİSTEM, Ticaret ve finansmanda sürdürülebilir düzenleri destekleyen bir ULUSLARARASI SİSTEM, Esnekliğe, kendini düzeltme niteliğine sahip bir YÖNETİM SİSTEMİ’dir. Sürdürülebilir gelişmeyi amaç edinen bir işletme olmanın özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir. •Bireylerin sağlıklı ve iyi bir çevrede yaşama hakkına saygı göstermek, •Bugünkü ve gelecekteki nesillerin çıkarları için çevresel ve doğal kaynakları sorumluluk bilinciyle kullanmak ve korumak, •Biosferin fonksiyonunu yerine getirebilmesi için gerekli olan ekolojik süreçleri ve çevre sistemlerini korumak. Doğal kaynaklardan elde edilen yararların ve yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürekliliğinin sağlanması için gerekli çalışmaları yapmak, •Çevreyi korumak için uygun ve yeterli standartlar geliştirmek, bu standartlar ve yasal düzenlemelere uymak, kaynakların kullanımı ve çevre kalitesi ile ilgili bilgileri yayınlamak. Bunların yanında, işletmeler yapmış oldukları üretim nedeniyle diğer faktörler yanında toprak, su, hava vb. doğal kaynaklardan yararlanmaktadır. Geleneksel muhasebe sistemlerinde bu yararlanmalar parasal açıdan ele alınmamıştır. Ancak, bu doğal kaynaklar bir bedel karşılığı ediniliyor ise muhasebe sistemi içinde yer alabilmektedir. 7 7 Çelik, Muhsin; Gönen, Seçkin, Sürdürülebilirlik Kavramı Açısından İşletmelerin Değerlendirilmesi, Muhasebe Finansman Araştırma ve Uygulama Dergisi, Ekim 2005, Sayı:14, S.63-73 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. Çevre Muhasebesinin Kavramı, Ortaya Çıkışı ve Çevresel Maliyetler 3.1. Çevre Muhasebesinin Kavramı, Ortaya Çıkışı Çevre muhasebesinin temel felsefesi; doğal çevrenin önemini çok çarpıcı olarak ifade eden, Kuzey Amerika yerlilerinin “ Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık ” atasözü ve benzeri görüşlere dayanmaktadır. Buradan yola çıkarak; doğal çevreye verilen zarar veya doğal çevreye kazandırılan değerlerin, globalleşme süreci içinde bulunan dünyamızın hem mikro hem de makro düzeyde sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı içinde değerlendirilebilmesi ve ortaya konulabilmesinin sağlanması amacıyla çevre muhasebesi düşüncesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır. İnsanoğlu yaşadığı süre içinde dünyanın kendisine sunduğu nimetlerden tüketerek faydalanmaktadır. Yapılan tüketim insanın kendi dönemi için bir kar olarak ortaya çıkmaktadır, ancak yapılan tüketimin tekrar yerine konulamaması durumunda dünyanın doğanın sermayesinden kullanması, sermayesinin azalması demektir. Kavram ile ilgili tanımlamalar aşağıdadır. Çevre Muhasebesi tanımlanması ve çevrenin bunların negatif muhasebe etkilerinin ölçümlenmesinin sistem uygulamalarında ve öngörülmesidir. Muhasebede sistemsel yaklaşımlar içeriğinde çevrenin etkilerinin iyileştirilmesine yönelik planların yapılmasıdır. Uygulanmakta olan muhasebe sistemlerinde özellikle maliyet ve kar analizlerinde çevre faktörlerinin planlanıp uygulanmasıdır. Finansal muhasebede ölçümlenme işlevlerinin, örneğin finansal raporlamada çevre faktörlerinin uygulanmasıdır.8 Gökdeniz, Ümit, Çevre Muhasebesi, Öneri Dergisi, Haziran 1996,S.22 Kırlıoğlu, Hilmi; Can, Ahmet Vecdi, Çevresel Muhasebede Kavramsal Tartışmaların Gelişimi ve Analizi,S.61 8 Çevresel konuların bir muhasebe sistemi içine yerleştirme çabaları yakın geçmişe sahiptir. Bu çalışmalardan ilki Nordhaus ve Tobin’in yaptığı çalışmalardır. İkincisi ise Norveç hükümetinin 1974’te başlattığı doğal kaynak muhasebesi modeli çalışmalarıdır. Her iki çalışmada, birbirinden farklı yaklaşım bulunmaktadır. Nordhaus ve Tobin çevresel düşünceleri muhasebe hesaplarına uyarlamaya çalışırlarken Norveç hükümeti doğal ve çevresel kaynakları farklı bir fiziksel muhasebe çerçevesinde geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmıştır. 3.2. Çevresel Maliyetler “Çevresel maliyet muhasebesi, insan faaliyetlerinin çevresel etkisinin parasal değil fiziksel ölçümüdür” şeklinde tanımlanmaktadır. Çevreyi koruma, doğal yaşamı devam ettirme amacıyla işletmelerin katlandıkları maliyetler işletmenin çevresel maliyetlerini oluşturur. Dikkat edilirse, çevresel maliyetler aslında üretim işletmeleri ile direkt ilişkili değildir. Bu da, çevresel maliyetlerin endirekt maliyetler olarak ele alınmasını gerektirir. Çevresel maliyetler geleneksel muhasebe ve finansal analiz sistemleri tarafından, hammadde ve işçiliğe ait maliyetleri genel üretim giderleri olarak ele alınmaktadır. İşletmenin toplam giderleri açısından ele alındığında, çevresel ekipmanlara ait bakım giderlerinin, çevresel gider olarak mı, yoksa bakım gideri olarak mı ele alınacağı kararı bir farklılık göstermez. Bununla birlikte, spesifik kararlarda bu maliyetlerin temeli araştırıldığında neden ve sonuçları arasında ilişki bulunabilir. Eğer bu maliyetler, yalnızca bakım onarım onarım giderleri bütçesinde yer alırsa yöneticiler daha temiz üretim olgusunu önemsemeyecekler ancak işletmenin çevresel sorumluluğa olan katkısı devam edecektir. Bunun yanında, diğer genel üretim giderlerinin dağıtımlarında da olduğu gibi çevresel maliyetlerin klasik dağıtım yöntemlerine göre mamullere yüklenmesi bazı yanlışlıklara neden olabilir. Bu nedenle, ABC (Activity Base Accounting) sisteminin kullanılması genel üretim giderlerinin tam anlamıyla belirlenmesini sağlayabilir. Bu da, çevresel maliyetlerin daha anlamlı bir şekilde tanımlanması anlamına gelir. Çevresel maliyetlerin hem dar hem de geniş tanımlamalarını yapmak mümkündür. Dar tanımlamada, şirketin mal ve hizmet üretimi ile satışı sırasında doğrudan katlandığı veya ödediği konu ile ilgili maliyetlerdir. Üretim sonrasında ortaya çıkan katı atıkların bertarafı ve/veya atıksu arıtma maliyetleri, bu maliyetlerin içerisinde en fazla göze çarpan ve önemlilerindendir. Tanım genişledikçe, bu atığın toplanması ve bertarafı sırasında harcanan işgücü ve sermayenin maliyeti ya da atık haline gelen hammaddenin ve girdilerin satın alınma değeri, belirli malzemelerin depolama maliyetleri, çevreye etki çerçevesinde alınan lisans maliyetleri de maliyet olarak kabul edilir. Çevre koruma maliyetleri, şirketin çevreyi korumak için aldığı önlemlere yönelik tüm harcamaları kapsar. Ancak çevre koruma harcamaları madalyonun sadece bir yüzüdür, atık ve emisyon maliyetleri, kirliliğin önlenmesi veya arıtma faaliyetlerinin öngördüklerinden çok daha fazlasını içermektedir. Dolayısıyla, atık, bazı sektörlerde pazarlanabilen bir mal olmasına rağmen, genellikle hammaddelere yapılan ödeme düşünüldüğünde, atıktan elde edilecek bu faydanın payı daha azdır. Şirketin toplam çevresel maliyetleri = Çevre koruma maliyetleri + Atık malzeme (su ve enerji dahil) maliyetleri + Atık sermaye ve işgücü maliyetleri Büyük şirketler bazında yapılan anket çalışmalarına göre, atık bertaraf maliyetleri toplam çevresel maliyetlerin % 1-10’u arasında değişirken, atık malzemenin satın alınma maliyeti, ele alınan sektöre göre değişmekle birlikte, çevresel maliyetlerin % 40-90 arasındadır. Yukarıda bahsedilen madalyonun öteki yüzü, bu rakamlarda yer almaktadır; geleneksel muhasebe sistemi içerisinde bu ürün-olmayan çıktı (non-product output) yani atık, ayrı olarak hesaplanmaz. Sonuçta, çevresel maliyet bilgisine sahip olmakla şirketlerin hangi karar alanlarında kazançlı çıkacakları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Tablo 1: Çevresel Maliyet Bilgisinin Etkilediği Karar Süreçleri Tablo 2. Genel Çevresel Maliyet Hesaplama Cetveli Bu tabloda çevresel maliyetler, atık bertarafı ve emisyon arıtma maliyetleri, önleme ve çevre yönetim maliyetleri, ürün olmayan çıktının malzeme satın alma değeri, ve ürün olmayan çıktının üretim maliyetleri olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca, çevre hasılatı olarak da, atıkların satışından elde edilen gelirler, çevre korumaya yönelik sübvansiyonlar vb. bu kalemde yer almaktadır. Atık Bertarafı ve Emisyon Arıtma Maliyetleri: Atık bertaraf ve emisyon arıtma maliyetleri, konu ile ilgili tüm işgücü ve bakım malzemelerinin maliyetlerini kapsar. Bu anlamda, söz konusu maliyetlerin içine, ilgili ekipmanın amortismanı, işletim malzemesi ve hizmetlerinin, bakım da dahil olmak üzere maliyetleri, ilgili personel ücretleri, vergiler, cezalar, çevresel pasişerin sigortalanmaları ve temizleme maliyetleri veya düzeltme gerektirecek durumlar için ayrılan karşılıklar da girmektedir. Önleme ve Çevre Yönetim Maliyetleri: Önleme ve çevre yönetim maliyetleri ise, temiz teknolojiler de dahil olmak üzere, ‘yeşil’ satın alımların ilave maliyetlerini, ve diğer ‘çevresel payları’ içine alır. Örneğin düşük emisyonlu üretim teknolojileri, çevre-dostu ürünlerin geliştirilmesi gibi daha az atık ve emisyon çıkartmanın yıllık maliyetleri olarak hesaplanırlar. Bu arada çevre yönetimi ile ilgili danışmanlık, eğitim, denetim, iletişim hizmetleri, ve Ar-Ge faaliyetleri, hatta çevre raporunun yayınlanması ile ilgili maliyetler dahi bu kalem içerisindedir. Ürün-Olmayan Çıktının Malzeme Satın Alma Maliyeti: Üretim süreci sonunda, şirket tarafından ürün olarak nitelendirilmeyen her ne ise, atık ve/veya emisyon olarak isimlendirilir. Ürün-olmayan çıktının malzeme satın alma değeri,malzeme akış dengesi (Material Flow Balance) 6 tarafından değerlendirilen tüm atıkların üretim süreci başında/esnasında satın alma maliyetlerini kapsamaktadır. Bu miktar şirketin toplam üretim maliyetlerinin % 70’ine kadar çıkabilir. Maliyetlerden yapılacak tasarruflar açısından en büyük potansiyel bu kalemdedir, ancak böyle bir tasarruf işlemine girişmeden önce, malzeme akışı net ve ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkartılmak zorundadır (Tablo 3). Tablo 3. Ürün Olmayan Çıktının Satın Alma Maliyetinin Hesaplanması Ürün-Olmayan Çıktının Üretim Maliyeti: Ürün-olmayan çıktının üretim maliyetlerine işgücü, amortismanlar, işletim malzemeleri ve finansman maliyetleri girer. Bu çerçevede, ürün-olmayan çıktının toplam maliyetlerinin hesaplanması gerektiğinde özellikle son iki kalem önemlidir (Tablo 4). Tablo 4. Ürün-Olmayan Çıktının Maliyet Kalemleri (%) Malzeme akış dengesinde, ürün, atık ve emisyon belirlenir; tüm kalemler kg, ton, litre, kilovat/saat şeklinde fiziksel birimlerle ölçülür. Satın alınan girdi, üretilen ve satılan miktarlarla sonuçta ortaya çıkan atık ve emisyon katılarak sağlaması yapılır. Hedef, hem ekonomik hem de çevresel anlamda malzeme yönetiminin etkinliğini düzeltmek/iyileştirmektir. Tablo 4, ürün-olmayan çıktıya birden fazla ödeme yapılabildiğini göstermektedir. Gerçekten de üretim sürecinde atık üreten herhangi bir şirket, başlangıçtaki hammadde/girdi satın alımından itibaren, üretim sürecinde ve sonunda da atık bertarafı sırasında çeşitli kereler bu ödemeleri yapmaktadır. Çoğu zaman üretim sürecinin sonuna kadar (hiçbir anlamda) değerlendirmeye alınmayan/alınamayan ürünolmayan çıktı (yaygın ifadeyle atık), hammadde olarak satın alınmasından başlayarak, taşıma, stoklama, işgücü zamanı, amortisman, finansman maliyetleri ile karşılaşır, üretim sürecinin sonuna doğru ayıklama/ayrıştırma, taşıma, arıtma, yine stoklama ve yine taşıma maliyetlerinin ardından nihai bertaraf maliyeti ile harcamalar tamamlanır. Muhasebe açısından atık imhası ile ilgili olarak daha ayrıntılı bir şekilde, tehlikeli olmayan atıkların bertaraf harcamaları hesabı ile tehlikeli atıkların bertaraf harcamaları hesabı olarak açılabilir. Görüldüğü üzere, bu tür ayrıntılı maliyet muhasebesi hesaplamaları yapabilmek yine verilerin ayrıntılı ve düzenli toplanmasını gerektirir. Büyük şirketlerde çevresel maliyetlerle ilgili veriler iki grup tarafından ayrı ayrı toplanır; muhasebe grubu ve teknik grup. İlk grup, satın alma ve maliyetleri, üretim miktarları, harcama ve gelirler, fiyatlar ve vergi oranları gibi alanları araştırırken, ikinci grup ise, malzeme, su, enerji dengeleri, imha ve emisyon miktarları/dolayısıyla maliyetleri, süreç tanımlamaları, emisyon arıtma dolayısıyla temiz teknolojiler ile ilgilenir. Bu iki grubun koordineli çalışması, şirkette çevresel muhasebe sisteminin işleyebilmesi için ‘olmazsa olmaz’lardandır. Örneğin, çevresel anlamda geçerli sabit maliyetlerin belirlenmesinde, şirketin çevre yöneticisi koordinasyonunda çevre koruma faaliyetlerinde aktif görev alanlar tarafından tüm varlıklar ayrı olarak değerlendirilmelidir. Aksi takdirde, şirket muhasebecisi için emisyon arıtmada kullanılan temiz teknolojilerin iş alanı ile ilgili herhangi bir başka taşınmazdan farkı olmayacaktır. 9 Flening, Birgit, (Tercüme: Özbirecikli, Mehmet) Çevresel Sorunlarda ve Sürdürülebilir Kalkınmada Muhasebecinin Rolü-I, MUFAD Sayı:7, S.41-43 Piet, Johan, (Tercüme: Özbirecikli, Mehmet) Çevresel Sorunlarda ve Sürdürülebilir Kalkınmada Muhasebecinin Rolü-II, MUFAD Sayı:7, S.44-45 9 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4.Çevresel Maliyetlerin Gruplandırılmaları Çevre kalitesi maliyetleri üç grupta incelenebilir. Önleme Maliyetleri Ölçme ve değerlendirme maliyeti Hata maliyeti Ekosisteme zararsız ambalaj geliştirme maliyeti önleme maliyetidir. Emisyon ölçüm cihazı maliyeti ölçme maliyetine örnektir. Çevreye verilen zararın temizleme maliyeti ise hata maliyetidir.10 Kalite maliyetlerine ilişkin süreç maliyetleme modeline uygun olarak çevre kalitesi maliyetleri ikiye ayrılabilir. Uygunluk maliyetleri Uygunsuzluk maliyetleri Çevresel zarar oluşmaması için filtrelerin çalıştırılması ve bakımı uygunluk maliyetlerine örnekken, filtre sistemi kurulmadığı veya çalıştırılmadığı için ödenmek zorunda kalınan ceza ise uygunsuzluk maliyetlerine örnektir. Çevresel maliyetler iki ana başlık altında incelenebilir. Özel maliyetler Sosyal maliyetler Özel maliyetler işletmenin faaliyet sonucunu direkt olarak etkileyen maliyetlerdir. Sosyal maliyet kavramı ise bir firmanın parasal olarak sorumlu tutulmadığı çevre ve toplum üzerindeki etkilerinin maliyeti olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla bu maliyetler kısa vadede 10 Nemli, Esra, Çevre Muhasebesinin İki Yönü, Öneri Dergisi, Ocak 1999, S.211-216 şirketlerin kar zarar durumunu direkt etkilememektedir. Örneğim, nehri kirleten firma diğer kullanıcıların uğradığı zararı karşılamaz. 11 Çevresel sosyal maliyetlerin saptanmasında üç yöntem kullanılmaktadır.12 Azaltma maliyeti yöntemi Zarar maliyeti yöntemleri Kullanma maliyeti yöntemleri Azaltma maliyeti yöntemi gelecekteki kirlilik oranları standartlarını karşılamak ile ilgilidir. Her bir sektördeki yeni ekolojik teknik ekipmanın kirlilik düzeylerini nasıl etkilediğini inceler. Zarar maliyetinde gerçek fiziksel zararın tespit edilmesine çalışılır. Bu yöntemde iki temel yaklaşım varsayılır. Doğal çevre kalitesindeki artışa karşılık insanların belirli bir tutarda maliyete katlanma isteği Tazmin ettirme isteği-Zarar gören doğal kaynağın diğer kullanıcılarının zarar verenden talep etme isteği Kullanma maliyeti yöntemlerine göre çevresel maliyetlerin belirlenmesi için çevresel kaynakların kullanılması sonucu yıpranma, aşınma gibi maliyetlerin belirlenmesi gerekmektedir. Örneğin atık dökülen arazi fiyatındaki düşüş, bugünkü seviye muhafazası için ne kadar koruma harcaması gerektiği yönündeki hesaplamalar gibi…13 11 Gökdeniz, Ümit, Çevre Muhasebesi Yaklaşımı, İstanbul, 1999 Özbirecikli, Mehmet, Çevre Muhasebesi, Kavramlar, Uygulama Alanları, Araştırma Sonuçları,S.51ff Deniz, Tuğba, Çevresel Muhasebe ve Uygulamaları, İstanbul Üniversitesi, Orman Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi,S.41ff 13 Bernini, Elisa, Envıronmental Brıck In The Governance Wall, Milan University, 12 www2.economia.unimi.it/pubb/sem64.pdf Azaltma maliyeti yöntemi Kullanma maliyeti yöntemi Zarar maliyeti yöntemi Çevre planlaması Hava maliyeti Hava kirliliği Emisyon ölçüm cihazları Su maliyeti Su kirliliği Geri dönüşüm tasarımları Toprak maliyeti Toprak kirliliği Çevre mühendislik hizmetleri Görüntü maliyeti Görüntü kirliliği Çevre raporları Gürültü maliyeti Gürültü kirliliği Çevre denetimi Petrol maliyeti Cezalar ve tazminatlar Çevre el kitabı Kömür maliyeti Çevre temizleme Atık Yönetimi Enerji maliyeti Satış azalmaları Tablo 5: Azaltma, zarar ve kullanma maliyetleri örnekleri14 Özbirecikli, Mehmet; Melek, Zeynep, Çevre Muhasebesi ve Çevresel Maliyetlerin Maliyet Muhasebesi Sistemine Etkileri ve Bir Araştırma,S.85 14 BEŞİNCİ BÖLÜM 5.Çevre Maliyetleri Raporlaması ve Çevresel Muhasebe Yaklaşımları Ekolojik kirlenmeye yol açan maliyetler genelde maliyetlerin izlenmesinde kullanılan kavramlar ile ele alınmalıdır. Gider çeşitleri Gider yerleri Fonksiyonlarına göre giderler İlk adım bu üç boyuttaki rakamların kullanılabileceği formlar hazırlamaktır. İkinci adım bunları kullanmaktır. Üçüncü adım da ilgili hesaplara maliyet kayıtları yapılırken iki şekilde işlenebilir. 7 grubu maliyet hesaplarının altında çevre kalitesizliği maliyeti alt hesabı açmak 8 grubu hesaplarda izlemek İstanbul Sanayi Odası No:2000/11 yayınında ISO 14001 belgesi almış 36 şirketin % 80’inin çevresel maliyetleri izlediği belirtilmektedir. Faaliyet raporlarında Çevre Kalitesi Maliyetleri ile ilgili oranlar aşağıdaki şekilde verilebilir. Toplam Çevre Kalitesi Maliyetleri / Toplam Maliyetler Toplam Çevre Kalitesi Maliyetleri / Toplam Net Satışlar Uygunluk Maliyetleri / Toplam Çevre Kalitesi Maliyetleri Uygunsuzluk Maliyetleri / Toplam Çevre Kalitesi Maliyetleri Uygunluk Maliyetleri / Uygunsuzluk Maliyetleri Çevre Kalitesi Yatırım Maliyetleri / Toplam Çevre Kalitesi Maliyetleri Çevre Kalitesi İşletme Maliyetleri / Toplam Çevre Kalitesi Maliyetleri Çevre Kalitesi Yatırım Maliyetleri ve Toplam Net Satışlar arasındaki bağıntı katsayısı Çıktıların parçası haline gelemeyen ve ekonomik değeri olmayan atıkların muhasebeleştirilmesi 710 Direkt İlkmadde ve Malzeme Giderleri 180 150 Direkt İlkmadde ve Malzeme 151 Yarı Mamuller 180 180 711 Direkt İlkmadde ve Malzeme Giderleri Y. 711 Direkt İlkmadde ve Malzeme Giderleri Y. 180 180 710 Direkt İlkmadde ve Malzeme Giderleri 152 Mamuller 180 160 154 Üretim Kayıpları 20 154.01.Normal Fire 10 154.02.Anormal Fire 10 151 Yarı Mamuller 180 690 Dönem Kar Zarar Hesabı 20 154 Üretim Kayıpları 20 950 KKEG 10 951 KKEG 10 Anormal firenin mali kara eklenmesi için izlenmesi 810 Çevre Kalitesi Uygunluk Maliyetleri 20 811 Çevre Kalitesi Uygunluk Maliyetleri Üretim aşamaları sonucunda artan 20 ve satılması olanaklı atıkların muhasebeleştirilmesi 1.Yöntem : Atıklar ayrı hesaba alınmayıp satışları beklenir, değerleme sorunu ortadan kalkar. Atıklar satıldığında 602 Diğer Gelirler hesabında izlenir. 100 Kasa 23,6 602 Diğer Gelirler 20 391 Hes.KDV 3,6 Tablo 6: Geleneksel Maliyet Muhasebesi Sistemi Bu tür genel gider masrafları A ve B ürünleri arasında kullandıkları işgücü ve malzeme oranları ölçüsünde dağıtılabilirler. Çoğu şirkette bu şekilde ürünlere göre genel gider ayrımı da yoktur. Şekilden rahatlıkla gözleneceği üzere, doğrudan çevresel maliyet unsuru olarak değerlendirilecek olan tehlikeli atık maliyeti her iki ürün arasında paylaştırılıyor, bir başka ifadeyle her iki ürün de tehlikeli atık üretiyor kabul edilmektedir. Oysa ki, ürünlerden sadece birinin söz konusu bu tehlikeli atığın ortaya çıkmasından sorumlu olduğu durumlarda, diğer ürün ile ilgili her türlü karar sürecinde ürün açısından yanlış bir maliyetlendirmenin doğurduğu sonuçlar ortaya çıkacaktır. 2.Yöntem : Atıklar önce stok hesabına alınır ve sonra satılır. 294 Elden Çıkarılacak Stoklar ve MDV 20 151 Yarı Mamuller 100 Kasa 20 23,6 294 Elden Çıkarılacak Stoklar ve MDV 20 391 Hes.KDV 3,6 Ek işlem maliyeti varsa (3YTL Direkt İşçilik, 2YTL Genel Üretim Gid.) 154 Üretim Kayıpları 20 151 Yarı Mamuller 154 Üretim Kayıpları 20 5 721 Direkt İşçilik Gid.Y. 2 731 Genel Üretim Gid.Y. 3 294 Elden Çıkarılacak Stoklar ve MDV 25 154 Üretim Kayıpları 25 Tablo 7: Düzeltilmiş Maliyet Muhasebesi Sistemi (Çevresel Muhasebe Sistemi) Şekilde çevresel maliyet unsurlarının dikkate alındığı çevresel maliyet muhasebesi örneği verilmektedir. Çevresel maliyet unsurunu genel giderlerden çıkartarak doğrudan kaynaklandığı ürün (şekilde B ürünü) ile ilişkilendirmek suretiyle, karar verme anında her iki ürün için de daha doğru bir maliyetlendirme dolayısıyla fiyatlandırma ve benzeri adımları atmak mümkün olmaktadır. Yani, çevreye zarar veren ve bunun maliyetini üstlenmek zorunda olan B ürünü ile çevreye herhangi bir zarar vermeyen A ürününün maliyet hesabı ayrılmış olur. Maliyet muhasebesi çerçevesinde, çevre ile ilgili maliyet kalemlerinin, nasıl genel giderler hesabında kaybolup gittiği, dolayısıyla seçenekler arasında karar vermede yetersiz kalındığı, rakamsal bir örnek yardımıyla Tablo 5’de açıklanmıştır. Örnekte, iki ürün arasında bir seçim yapma, ya da bu ürünleri karşılaştırabilme problemi söz konusudur. Tablo 6’da ise, maliyet merkezlerine ve ürünlerine yönlendirilmiş çevre maliyetlerine göre hesaplanmış bir örnek sunulmuştur. Bozuk ve kusurlu ürünlerin muhasebeleştirilmesi 157 Diğer Stoklar 20 152 Mamuller 620 SMM 157 Diğer Stoklar 20 20 2015 Özocak,Hulusi, “Çevre Muhasebesi ve Denetimi, Yeni Ekonomik Gelişmeler ve Muhasebe Işığında Toplum ve Çevre Kirlenmesi” Sempozyumu Bildiriler Kitabı,S.87ff 15 Tablo 8. Farklı Yöntemler ile Üretim Maliyetlerinin Çevresel (activity-based costing) Açıdan Karşılaştırılması ($) Uygulamaya faaliyete-dayalı maliyetleme adı da verilmektedir; hangi maliyet merkezinin malzemenin ne kadarını işleyeceğinin bilinmesi, malzeme girdisinin daha spesifik üretim bantlarına bölünüp bölünemeyeceği ve her bir maliyet merkezi için ayrı ayrı atık, emisyon ve benzeri kirletici miktarının saptanabilmesi bu çerçevede gayet önemlidir. Bir başka ifadeyle, faaliyete-dayalı-maliyetleme genel giderler hesabında toplu olarak yer alan bazı maliyet kalemlerinin, kirletici süreç ve/veya ürünlere göre dağıtılması anlamına gelir. Böylece, genel giderler ve idari maliyetler hesaplarında gizlenmiş maliyetleri azaltarak, süreç ve/veya ürünlere özgü doğru maliyet dağılımı sağlanmış olur. Avustralya’da 40 milyon $ ciroya sahip, plastik şişe ve kap üreten Cormack İmalat Sanayii şirketinin üretim sürecinin bir kısmı için yapılan çevresel muhasebe uygulaması konuya biraz daha açıklık getirebilir. Cormack ürünlerinin üretiminde hem sıcak rejim, hem de soğuk rejim yöntemini kullanan kalıp makineleri söz konusudur. Bu iki yöntem, farklı enerji ve işgücüne ihtiyaç duydukları gibi, farklı miktarlarda atık üretmektedir. Çevresel muhasebe sistemini kullanmaya karar vermeden önce, şirket yönetiminin bu iki yöntemden hangisinin maliyetler açısından daha etkin olduğuna, bununla ilişkili olarak da hangisinin daha çok çevresel maliyet yarattığına dair çok az bilgisi vardı. Yapılan ayrıntılı analiz ve veri toplama çalışmalarının sonucunda bu iki yöntemle ilgili yıllık karşılaştırmalı maliyetler yukarıdaki Tabloda verilmiştir. Tablo 8’den de görüleceği üzere, şirket tarafından nasıl tanımlanırsa tanımlansın, öncelikle çevresel maliyetlerin her iki yöntem açısından da payı, % 13.6 ve % 15.3 olarak, yönetimin beklediğinden daha yüksek çıkmıştır. Sıcak-rejim yöntemi, soğuk-rejim yöntemine kıyasla daha ucuz ve daha düşük çevresel maliyetlere sahipti. İlk planda karar vermek için, bu kıyaslama yeterli gözükmektedir. Ancak, bu iki yöntemin çevresel etkileri dikkate alındığında farklı bir tablo ortaya çıkmaktadır: Araziye depolanan atık miktarı olarak sıcak-rejim yönteminden 1,844 kg atık çıkarken, soğuk-rejim yönteminden 1,605 kg çıkmakta dolayısıyla Tablo 8’de daha avantajlı olan sıcak-rejim yöntemi, çevresel etki açısından dezavantajlı konuma gelmektedir. Buna karşılık, üretimden çıkan CO2 salımında, aralarındaki fark az da olsa soğuk-rejim yöntemi (49 ton) sıcak rejim yönteminden (47 ton) daha dezavantajlıdır. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi, yöntemlerden hangisinin seçileceğine dair karar verme sürecinde, çevresel etkilerin değerlendirmesi sadece maliyetlerin kıyaslamasına bağlı değildir. Bu nedenle şirketler, faaliyetlerinin her aşamasında çevresel etkileri kontrol etmek ve değerlendirmek durumundadırlar. Örneğin katı atık bertarafı konusunda çalışan bir şirketin, her aşamada doldurmak koşuluyla hazırlayacağı temel bazı masraf kalemlerini içeren bir form Tablo 9’da sunulmuştur. Tablo 9’daki her bir maliyet kalemi şüphesiz şirketin büyüklüğü ve üretim/işlem hacmine göre daha da ayrıntılı bir şekilde hesaplanabilir. Örneğin, işletme maliyetleri çerçevesinde personel, doğrudan ve dolaylı kullanılan personel olarak, çeşitli sözleşmeler içerisinde atıkların izlenmesi, kontrolü ve ölçümlerin yapılması, gibi alt ayrımlara gidilebilir. Tablo 9. Şirket İçinde Saptanması Gereken Maliyet Kalemleri ALTINCI BÖLÜM 6. Yönetim Ve Çevre Muhasebesi ile Çevre Bilgi Sistemi Standardı Olarak ISO14000 6.1. Yönetim Ve Çevre Muhasebesi Yönetim kararlarında zamanlı ve geçerli bilgi sağlayabilmek için, çevre muhasebesinde ihtiyaç duyulan başlıklar • Olası riskler için muhasebe, • Enerji, çöp ve çevresel koruma gibi bazı alanlarda maliyet analizleri, • Çevresel faktörleri içine alan yatırım değerlendirmeleri, • Bilançoda ve maliyetlerde ekolojik terimler (finansal olmayan) oluşturularak muhasebe tekniklerini geliştirmek, • Çevresel iyileştirme programlarının maliyet ve gelirlerini değerlendirmek ve vergilendirmek şeklinde ele alınabilir. Çevresel maliyet değerlendirme sistemleri; • Mamul karışım kararları, • Üretim giderlerinin seçimi kararı, • Kirliliği önleme projelerinin değerlendirilmesi kararları, • Atık değerlendirme tercihleri kararları, • Çevresel maliyetlerin karşılaştırılması kararları, • Mamul fiyatlaması kararları gibi kararların daha farklı açılardan ele alınmalarına yardımcı olacaktır. Bu kararların geliştirilmeleri yanında, yeni karar verme araçlarını oluşturmak ve geliştirmek işletmeler için çok zordur, çünkü mevcut muhasebe ve bilgi sisteminin yeniden düzenlenmesini gerektirir. Verilerin toplanması, açıklanması ve analiz edilmesine ilişkin küçük gelişmeler bile çevresel ve ekonomik karlılıklara katkı sağlayacaktır. Çevre muhasebesinin gerekli araçları oldukça teorik durumda olup şu anda işletmelerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte değildir. Bazı işletmeler çevre için yapmış oldukları harcama ve yatırımları diğer fonksiyonel hesaplar içinde ele almaktadırlar. Yapılacak araştırmalar; çevre muhasebesinin mevcut muhasebe sistemine entegresini sağlayacak metodların tanımlanmalarını ve muhasebe enstrümanlarının gerçekleştirilmelerini sağlayacaktır.16 6.2.Çevre Bilgi Sistemi Standardı Olarak ISO 14000 İnsanların çevre yönetimi konusunda bilinçlenmelerini takiben tamamen gönüllülük esasına dayalı Çevre Yönetim Sistemleri oluşmuştur. Uluslar arası Standardizasyon Örgütü(ISO) ISO 14000 standartlarını belirlerken başlıca amaç milli standartlardaki çatışmalar sebebiyle meydana gelen ticaret engellerinin ortadan kaldırılmasıdır. ISO 14000 Çevre Yönetimi Standartları Kuruluşların Değerlendirilmesi ile ilgili standartlar Ürünün Değerlendirilmesi ile ilgili standartlar Çevre Yönetim Sistemi Çevre Etiketi Çevre Denetimi Hayat Boyu Değerlendirme Çevre Performansının Ürün Standartlarına ürünün çevre Bennett, Martin; James, Peter; (Tercüme:Uğur Kaya), Çevresel Yönetim Muhasebesinin Uygulanması, MUFAD Sayı:19, S.140-142 Eddie, Ian; Label, Wayne, (Tercüme: Kishalı, Yunus; Kırlıoğlu, Hilmi) Çevresel Yönetim Sistemleri ve Çevresel Denetimde Uluslar arası Standartlar;Sanayi Sonrası Toplumunda Muhasebenin Rolünün Genişletilmesi, MUFAD Sayı:2, S.53-60 16 Değerlendirilmesi boyutunun dahil edilmesi ISO 14000 standartlarının temel felsefesi sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaktır. Çevre Yönetim Sistemlerinin en önemli özelliği işletmelerin öncelikli amaçlarından biri olan işletmenin sürekliliğini ve gelişmesini sağlamasıdır. Çevre Yönetim Sistemleri’nin diğer faydaları aşağıda verilmiştir. İşletme giderlerinin azalması İmaj artışı Çalışanların artan çevre bilinci Rekabet avantajı Kamu kurumları ve tüketicide güven uyandırma Kazançlarda sorumluluk ve risk azalması Operasyonların verimli kullanılması Geri dönüşümde artış17 Bunların yanında işletmeler, çevreye etkileri nedeniyle devlete ücret ve vergi şeklinde şu ödemelerde bulunmaktadırlar. Vergi Kalemleri : • Şehir Bakım ve Yapım Vergisi, • Sabit Değerler Yatırımı Düzenleme Vergisi, • Arsa Kullanım Vergisi, 17 Kırlıoğlu, Hilmi; Can, Ahmet Vecdi, Çevre Muhasebesi, S.96ff • Kaynak Vergisi. Ücret Kalemleri : • Atık Ürün Ücretleri (katı, sıvı, gaz), • Toprağın Tarıma Elverişli Hale Dönüştürülmesi Ücretleri, • Doğal Kaynak Kullanımı Tazminat Ücretleri, • Su ve Toprağın Korunması Tazminat Ücretleri, • Mineral kaynakların Korunması Tazminat Ücretleri, • Su ve Toprağın Değerinin Azalmasını Önleme Ücretleri, • Otomobillerin Neden Olduğu Hava Kirliliğini Önleme Ücretleri, • Çevresel Temizlik Ücretleri, • Baraj ve Bentlerin Bakım Ücretleri, • Çevresel Koruma Ücretleri, • Çevresel Değerlendirme Ücretleri, • Çevresel Kirletme Para Cezaları. YEDİNCİ BÖLÜM 7.Sonuç ve Öneriler Sanayileşmenin çevreye daha fazla zarar vermesi, insanın bu zararı önleme çabalarını artırmıştır. Çeşitli bilim dalları bu zararı tanımlamaya ve gözler önüne sermeye çalışmışlardır. Muhasebe bilimi de “Sosyal Sorumluluk” kavramı gereği işletmelerin çevreye verdikleri zararları kamuoyuna bildirmek amacıyla çevreye yönelik çalışmalar yapmaya başlamıştır. Muhasebe bilimi bu amaçla; doğal kaynak olarak giren ve atık olarak çıkan değerlerin fiziksel akışlarını sayısallaştırmayı amaçlayan ve geleneksel muhasebe sistemine paralel bir sistem “Çevresel Uydu Sistemi” ile doğal kaynakların envanterini gösteren ve fiziksel nitelikte olan bir hesabı “Doğal Miras Hesabı” oluşturmaya çalışmaktadır. İşletmeler çevrelerini koruyabilmek amacıyla daha önceleri de önlemlere başvurmaktaydılar. Ancak, bu önlemlere ilişkin giderler diğer giderler arasında yer almaktaydı. Çevrenin önemi artıkça bu tür giderlerin çevresel maliyetler başlığı adı altında ele alınmaları kamuoyuna daha anlamlı bilgiler verecektir. 18 Kirlenmenin insanı daha fazla rahatsız etmeye başlaması, işletmelerin kirliliği önleyici faaliyetlerini de artırmıştır. Bu önlemlere ilişkin giderler artık diğer giderler arasında ele alınmayıp, yaşamsal bir değer taşıdığı için, ayrı bir başlık altında gösterilmektedirler. Hatta kullanılan doğal kaynaklar işletmenin bir sermaye kalemi gibi ele alınıp ve değişimleri dikkate alınabilir. Bu değişimlerin sonuçları da, işletmelerin piyasadaki değerlerinin oluşmasında rol oynayabilmelidir. Tüketici rehberinde görüldüğü gibi, çevreye zarar vermeyecek üretim şekilleri desteklenmelidir. Bu düşünce sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde şu şekilde ele alınmaktadır 1. Atıkların İyileştirilmesi ( ancak atıkların yok edilmesinin ilave maliyetlerle çevreye yeni tehditler getirmesi söz konusu), 2. Çevresel İyileştirme ve Daha Temiz Üretim. Kırlıoğlu, Hilmi; Yıldız, Şule Kasapoğlu, Belediyelerde Çevre Muhasebesi Uygulaması, MUFAD Sayı:22, S.58f 18 Sürdürülebilir kalkınmada üretimdeki iki yaklaşım, zaman içinde gerçekleştirilebilmelerine göre ele alınmaktadır. Kısa dönemde mevcut üretim biçimlerinin atıklarının fiziki çevre için zararsız hale getirilmesi ve iyileştirilmesi gerçekleştirilmeye çalışılmakta; uzun dönemde ise bu atıkların üretilmemesini sağlayacak üretim biçimlerine geçilmesi amaçlanmaktadır. Uzun dönemde amacın, doğaya zararlı atık üretilmemesi ve dolayısıyla atıkların ortadan kaldırılması için bir kaynak kullanımına gidilmemesi yani çevre kirliliğinin üretim anında önlenmesi olduğu açıktır. Birçok şirketin yaklaşımında, “eğer daha az kaynak tüketir ya da bunları daha verimli olarak kullanırsak, maliyetlerimizi minimize eder ve böylece karımızı arttırabiliriz” felsefesi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, çevresel performansını iyileştirme ve gerek çalışanları gerekse şirketinin taraf olduğu gruplarla (tedarikçiler, çevre sakinleri, müşteriler, idareler, vb.) daha dinamik bir iletişim kurma imkanı sağladığı için de çevresel muhasebeyi kullanan şirketler bulunmaktadır. Gelecekte bilginin daha da iyi sınıflandırılması, ancak çok daha fazla amaca yönelik olarak kullanılması beklenmektedir. Gelecekte çevre raporlarının yıllık raporların bir bölümü olarak değil de, ayrı bir şekilde hazırlanıp sunulmasının yanı sıra, yıllık raporlarda çevresel performansın mali yönünün de vurgulanması söz konusudur. Daha gelişmiş şirketler, piyasadaki pozisyonlarını sağlamlaştırmak ve geliştirmek için, çevresel muhasebeye gerekli olan bilgileri toplayacak ve kullanacaklardır. Tedarik zincirinde ürün odaklı yaklaşım halihazırda gündemdedir. İş piyasasında, birçok şirket tedarikçileri; taşeronları ve müşterileri ile bilgi paylaşımında bulunarak çalışacaklardır. İş dünyasında yoğun olarak ürün gelişimiyle ilgili çalışmalar sürmektedir. Bu çalışmalarda, gerekli bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi önemli bir süreç teşkil etmektedir. Ancak gerçek potansiyele, üretim verileriyle malzeme akışı verileri arasındaki bağ finansal boyuta da genişletilirse erişilebilinir. Böylece, şirketler, yatırımlar, ürün karışımı, ürün tasarımı gibi konularda karar verme aşamasında kullanabilecekleri bir idari mekanizmaya sahip olabilirler. Aslında, çevresel muhasebe sürecinde bu bağ kurulmaktadır. Bu sayede, hem şirketlerin kar marjı önemli ölçüde artabilir, hem de toplum çevresel iyileştirmeden fayda sağlayabilir. Çevresel muhasebe uygulaması, şirketler ve kamuoyu arasında üretim ve ürünlerin çevresel yönleri hakkında iletişim oluşturması için de dönüm noktası yaratabilir. Bu da, sürdürülebilir gelecek yolunda önemli bir adım olacaktır. 8.KAYNAKÇA Bennett, Martin; James, Peter; (Tercüme:Uğur Kaya), Çevresel Yönetim Muhasebesinin Uygulanması, MUFAD Sayı:19, S.140-142 Bernini, Elisa, Environmental Brick In The Governance Wall, Milan University, www2.economia.unimi.it/pubb/sem64.pdf Cihangir, Mehmet; Küçük, Ferit; Türkal, Hasan; Çevreye Duyarlı Üretim Sistemi Uygulayan İşletmelerde Sistemin Getirdiği İlave Maliyetlerle Bu Maliyetlerin Ürünlere Yüklenilmesinde Karşılaşılan Sorunların Çözümüne Yönelik Bir Değerlendirme, www.akademikbakis.org/sayi11/makale/evresel.doc Çelik, Muhsin; Gönen, Seçkin, Sürdürülebilirlik Kavramı Açısından İşletmelerin Değerlendirilmesi, Muhasebe Finansman Araştırma ve Uygulama Dergisi, Ekim 2005, Sayı:14, S.63-73 Deniz, Tuğba, Çevresel Muhasebe ve Uygulamaları, İstanbul Üniversitesi, Orman Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2006 Eddie, Ian; Label, Wayne, (Tercüme: Kishalı, Yunus; Kırlıoğlu, Hilmi) Çevresel Yönetim Sistemleri ve Çevresel Denetimde Uluslar arası Standartlar;Sanayi Sonrası Toplumunda Muhasebenin Rolünün Genişletilmesi, MUFAD Sayı:2, S.53-60 Figge, Frank; Hahn, Tobias, Sustainable Value Added, Ein neues Maß des Nachhaltigkeitsbeitrags von Unternehmen am Beispiel der Henkel KGaA Flening, Birgit, (Tercüme: Özbirecikli, Mehmet) Çevresel Sorunlarda ve Sürdürülebilir Kalkınmada Muhasebecinin Rolü-I, MUFAD Sayı:7, S.41-43 Gökdeniz, Ümit, Çevre Muhasebesi, Öneri Dergisi, Haziran 1996,S.21-26 Gökdeniz, Ümit, Çevre Muhasebesi Yaklaşımı, İstanbul, 1999 Gray, Rob; Bebbington, Jan, Accounting fort he Environment, SAGE Publications, 2001 Güvemli, Oktay; Gökdeniz, Ümit, Çevre Muhasebesindeki Gelişmeler, Öneri Dergisi, Ekim 1996,S.23-25 Kırlıoğlu, Hilmi; Can, Ahmet Vecdi, Çevre Muhasebesi, Değişim Yayınları, 1998 Kırlıoğlu, Hilmi; Can, Ahmet Vecdi, Çevresel Muhasebede Kavramsal Tartışmaların Gelişimi ve Analizi, MUFAD Sayı:32, S.61-71 Kırlıoğlu, Hilmi; Yıldız, Şule Kasapoğlu, Belediyelerde Çevre Muhasebesi Uygulaması, MUFAD Sayı:22, S.49-60 Nemli, Esra, Çevre Muhasebesinin İki Yönü, Öneri Dergisi, Ocak 1999, S.211-216 Özocak,Hulusi, “Çevre Muhasebesi ve Denetimi, Yeni Ekonomik Gelişmeler ve Muhasebe Işığında Toplum ve Çevre Kirlenmesi” Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İstanbul SMMM Odası Yayınları 34, 2002 Özbirecikli, Mehmet, Çevre Muhasebesi, Kavramlar, Uygulama Alanları, Araştırma Sonuçları, Natürel Kitap ve Yayıncılık, 2002, Ankara Özbirecikli, Mehmet; Melek, Zeynep, Çevre Muhasebesi ve Çevresel Maliyetlerin Maliyet Muhasebesi Sistemine Etkileri ve Bir Araştırma, MUFAD Sayı:14, S.82-91 Özkol, Erdal, Çevre Muhasebesi, D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi Cilt:13, Sayı:I, Yıl:1998, ss:15-26 Piet, Johan, (Tercüme: Özbirecikli, Mehmet) Çevresel Sorunlarda ve Sürdürülebilir Kalkınmada Muhasebecinin Rolü-II, MUFAD Sayı:7, S.44-45 Sürmen, Yusuf; Aygün, Davut, İşletmelerde Sosyal Raporlama, MUFAD Sayı:26, S.35-42 Wollny, Volrad, Sustainable Development“ - Nachhaltige Entwicklung, HBS-Text Sustainable Development - Öko-Institut Darmstadt.doc, works.de/fileadmin/oekoworks/dokumente/gewerkschaften/nache.doc oeko-