Çeşitli ilaca dirençli bakteri suşlarının örnekleri. [WHO] Klinik örneklerin, tehlikeli ve ilaca dirençli bakteriyel enfeksiyon türleri için hızla tanımlanması, doktorların hastaları doğru şekilde teşhis etmesi ve uygun ilaç terapisini uygulaması için şarttır. 27. Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar Kongresi’nde (ECCMID) kısa süre önce sunulan bir grup bilim insanının yeni araştırması, çoğu hastanenin hali hazırda sahip olduğu ekipmanı kullanarak mikrobik patojenleri hızla değerlendirmesi için bir yöntem tarif etmektedir. Araştırmacılar verilerini, “Multicentre Evaluation of the BYG Carba Test v2.0, a Simplified Electrochemical Assay for the Rapid Laboratory Detection of Carbapenemase-Producing Enterobacteriaceae” -“BYG Carba Test v2.0’ın Çokmerkez Değerlendirmesi, Karbapenemaz üreten Enterobacteriaceae’nin Hızlı Laboratuvar Tespiti için Basitleştirilmiş Elektrokimyasal Analiz” başlıklı bir konuşmada sundular. Bakteriler, onları tedavi etmek için kullanılan antibiyotiklere karşı direnç kazanmak için aşamalı olarak gelişmektedir. Endişe verici bir şekilde, son birkaç yıldır, bilim insanları bazı bakterilerin, son çare olarak kullanılan kolistin adlı antibiyotiğe karşı da direnç kazandıklarına dair kanıtlar bulmuşlardır. Bu yeni çalışmada, araştırmacılar, bakterilerin kolistine direnip direnmediğini anlamak için onları nasıl hızlı bir şekilde test edebildiklerini ve bu direncin diğer bakterilere ne kadar kolay geçebildiğini anlattılar. Çalışmayı değerlendirenler, bunun önemli bir keşif olduğunu kaydediyor. Çünkü hangi hastanın bu en İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. tehlikeli enfeksiyonlara sahip olduğunu bilmek, yayılmalarını ve ilaç direncinin yükselmesini durdurmak için karantina önlemlerini kullanabilmenin mümkün olduğu anlamına geliyor. “Plazmid kodlu direnç özellikle endişe vericidir çünkü hızlı ve kolay bir şekilde yayılma potansiyeline sahiptir ve bu gerçekleşirse, kolestin gibi son çare ilaçlar da hükümsüz hale gelecek” diyen Fransa Güney Paris Üniversitesi’nde doçent doktor ve İngiltere’de Londra Imperial Koleji’nde araştırmacı olarak görev yapan Laurent Dortet, “Diğer yandan bu dirençli bakterileri hızla tanımlayabilirsek, yayılımını durdurmak için önlemler alabiliriz. Bu önlemler hastanın özel bir sağlık personeli tarafından tedavi altına tutulduğu ayrı bir oda kullanımını da kapsayabilir.” diyor. Araştırma ekibi, çalışma sırasında Escherichia coli ve Klebsiella pneumoniae bakterilerine odaklandı. Bu mikroplar Enterobacteriaceae adı verilen ve gastroenterit, idrar yolu enfeksiyonları, bronşit gibi akciğer hastalıkları, zatürre ve hatta sepsise(kan zehirlenmesi) neden olabilen grubun üyeleridir. Üstelik bu bakterilerin bazı suşları, çoğunlukla antibiyotiği inaktif eden enzimler, örneğin geniş spektrumlu laktamazlar ve karbapenemazlar, üretmek suretiyle hemen hemen tüm mevcut antibiyotiklere karşı dirençli hale gelmişlerdir. Bu durum, kolistinin, bu birçok ilaca dirençli bakterilerin tek tedavi seçeneği olarak kaldığı anlamına gelmektedir. Önceki araştırmalar, bakterilerde iki farklı kolistin direncinin var olduğunu göstermiştir. Kromozom kodlu direnç olarak adlandırılan tipte, bakteri sadece büyüyüp yeni bakteri hücrelerine bölünerek direnç aktarımını gerçekleştirebilir. Plazmid kodlanmış direnç olarak adlandırılan diğer tip ise daha tehlikeli olarak kabul edilir, çünkü direnç, bir bakteri türünden tamamen farklı diğer bir bakteri türüne aktarılabilir. Bu çalışmada, araştırmacılar kütle spektrometresi kullanarak 134 farklı bakteri kolonisini test ettiler. Kütle spektrometreleri, çoğu hastanedeki test laboratuvarlarında bulunmakta ve çeşitli molekülleri analiz etmek için kullanılmaktadır. Londra Imperial Koleji’nde moleküler mikrobiyoloji öğretim görevlisi olan Gerald LarrouyMaumus, “Bu teknikle ilgili heyecan verici olan şey, çoğu hastanede çoktandır bulunan bir teknolojiye dayanıyor olması” diyor ve ekliyor “Bu, çabucak ve ucuza hayata geçirilebileceği anlamına geliyor ve potansiyel olarak da ilaç direnciyle mücadelede hızlı bir etkiye sahip”. Kaynak: genengnews.com Yorumlar İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz.