ANLAMAK İÇİN İLETİŞİM İletişim iki birim arasında duygu, düşünce ve bilgi aktarımı şeklinde olanıdır. Kişilerin birbirleriyle saygı çerçevesinde iletişim kurmalarına ve birbirlerini doğru anlayıp uygun tepkiler vermesini ise etkili iletişim şeklinde tanımlamak mümkündür. Dünyaya gelişimizle birlikte bir öğrenme süreci içine gireriz ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için keşfe çıkarız. Önce temel olan beslenme ve güven ihtiyacımızı karşılamak için anneyi keşfederiz. Bu dönemde her ne kadar kendimizi ve dünyayı bir bütün olarak algılasak da kişilerarası etkileşimimiz yani iletişimimiz anne ile başlamıştır. Ailede ideal iletişimi sağlamak, bunu çocukların model almasına vesile olmak, her anne babanın görevidir. Unutulmamalıdır ki, yaşanarak öğrenilenlerin tesiri, yıllarca devam edebilmektedir. İnsanların birbirinden uzaklaştığı, ferdiyetçiliğin ön plâna çıktığı, menfi iletişim modellerinin örnek gösterildiği günümüzde, öz değerlerimize; fert, aile ve toplumun büyük ihtiyacı vardır. Bu bakımdan aile içi iletişimde eşlerin birbirleri ve çocuklarıyla iletişim kurarken dikkat etmesi gereken bazı temel hususlar vardır: ❖❖ Bunların en başında konuştuğumuz kişinin Ahsen-i takvime mazhar olarak (en güzel biçimde) yaratıldığı düşüncesi vardır. Bu husus, sürekli hatırda tutulursa hatalar en aza iner. ❖❖ Karşıdaki insanın duygularını ve ruh halini bilerek iletişim kurmak gerekir. Gergin ve sinirli halde bulunan kişilerle, sakinleşmelerinden sonra iletişim kurmak daha doğru bir davranış olacaktır. Gergin bir ruh hâlinin tavırları ve söylemleri bozduğu unutulmamalıdır. ❖❖ Diyaloglarda olumlu şeyleri görmeye çalışmak gerekir. Bu konuda, “Güzel gören, güzel düşünür; güzel düşünen, hayatından lezzet alır.’’ düsturu hiçbir zaman hatırdan çıkarılmamalıdır. Hatalar dolaylı olarak ifade edilmelidir. ❖❖ Konuşmadaki ses tonunun karşıdaki kişide olumlu tesir bırakmasına dikkat edilmelidir. Daha çok dinleyen, destekleyen ve karşıdakinin sözünün bitmesini bekleyen bir tutum izlenmelidir. ❖❖ Günlük hayattaki davranışlarla insanlara, sevildikleri ve takdir edildikleri hissettirilmelidir. ❖❖ Göz teması kurup ideal bir ses tonu ile konuşarak karşıdaki insana değer verildiği hissettirilmelidir. Ani karar ve tepkilerden kaçınılmalıdır. Yersiz meselelerin konuşulmasına engel olunmaya çalışılmalıdır. Diyaloğun aksadığı durumlarda, tekrar düzeltilmesi ve eski hâline getirilmesi sürekli karşı taraftan beklenmemelidir. Meseleler karşısında çabuk öfke gösterilmemelidir. ❖❖ Her iki tarafın gönüllü olarak iletişim kurması, sağlıklı bir iletişim olarak adlandırılabilir. Bundan dolayı iletişime bir tarafın gönüllü olmaması etkili bir iletişimin kurulmasını engeller. Dolayısıyla çocuk konuşmaya yani iletişime geçmeye zorlanmamalı, ona kendisini ifade etmeye hazır olması için zaman verilmelidir. ❖❖ Kitap okuyan kişilerin iletişimde daha başarılı olduğu hesaba katılarak, düzenli kitap okunması için zaman ayrılmalıdır. Aile içinde birlikte geçirilen zamanların yeterli olmasına, her ferdin kendini yeterince ifade etmesine ve ortak paydaların oluşmasına dikkat edilmelidir. Her fert, anne-babasından gördüğü modeli şuuraltında muhafaza eder ve gelecekte kuracağı kişiler arası münasebetlerde bunları açığa çıkarır. Çocuklar, anne-babalarından nasıl bir tepki, tavır ve davranış gördüyse anne veya baba olduklarında, bunları kendi çocuklarına gösterirler. Aile içi iletişimin ideal seviyede olması; özgüveni yerinde, kendini iyi ifade eden, sosyal olarak kendini ortaya koyabilen, insanlar arası münasebetleri güçlü, daha mutlu ve huzurlu nesillerin yetişmesine yardımcı olur. Fertler arasında iletişimi iyi olan ailelerde yetişen çocuklar; daha az şiddete başvurmakta, ergenlik döneminde daha az problem yaşamakta ve bu çocukların sözlü beceriyle, problem çözme kabiliyetleri daha iyi olmaktadır. PINAR EĞİTİM KURUMLARI REHBERLİK SERVİSİ