Yrd. Doç. Dr. İpek EROĞLU KOLAYİŞ Anatomiye giriş, anatomik terimler Anatomi; Vücudu meydana getiren tüm oluşumların (vücut parçalarının) yapısı, şekilleri ve birbirlerine göre organizasyonunu inceleyen bir bilim dalıdır. Anatomi eski yunanca bir sözcüktür ve Ano-tome sözcüklerinden türemiştir. «Ana» çıkarmak, «tome» kesmek parçalamak anlamına gelir. Sözcük anlamı; kesmek parçalamak ve içindekini dışarı çıkarmaktır. İnsan vücudu birbirinin içinde bulunan ve karmaşıklık derecesi birbirinden farklı olan bölümlerden oluşur. Bilindiği gibi bütün kimyasal maddelerin en küçük yapı taşları atomlardır. İnsan vücudunu oluşturan kimyasal maddelerde atomların bir araya gelmesiyle oluşan ve molekül adı verilen daha büyük parçalardan oluşmuştur. İnsan vücudunun fonksiyonel ve yapısal en küçük birimi hücredir. Hücreler büyüklük, şekil ve özelleşmiş fonksiyonları yönünden birbirlerinden farklılık göstermekle beraber bütün hücrelerin ortak özellikleri vardır. Bütün hücreler spesifik fonksiyonları gerçekleştiren ve organel adı verilen küçük bölümler içerir. Organeller protein, karbonhidrat, su, lipid ve nükleik asit gibi büyük moleküllerin bir araya gelmesinden oluşmuştur. Ortak fonksiyonları olan hücreler bir araya gelip organize olarak doku adı verilen tabakaları veya kitleleri oluşturur. Farklı dokular bir araya gelerek organları oluşturur. Organlar özel fonksiyonlara sahip karmaşık yapılardır. Birbirine benzer organların bir araya gelerek oluşturduğu organ gruplarına organ sistemleri adı verilir. Farklı organ sistemlerinin bir araya gelmesiyle organizma oluşur. Atom Molekül Organel Hücre Doku Organ Sistem Organizma HÜCRENİN FİZİKSEL YAPISI Hücrenin fiziksel yapısı Hücre zarı Stoplazma Mitakondri Lizozom Golgi Kompleksi Endoplazmik Retikulum Nükleus (çekirdek) Ribozom Sentriol’ den oluşur. Hücre Zarı ; Kalınlığı 7,5 nörometre . Protein ve lipid yapıdadır. Karbonhidrat da içerir. Seçici geçirgen bir yapıdır. Çekirdek zarı ; Bir çok molekülleri içine alır. mRNA’ların geçişini sağlar. Kromotin Hücrelerini (46 adet 23 çift) DNA’yı taşır. Aminoasit dizilişiyle birlikte genetik bilgiyi aktarır. Çekirdekçik; rRNA Ların sentez yeri. Sitoplazma ; Hücre plazması içinde bir çok organel taşır. Endoplazmik retikulum ; Protein sentezinin olduğu yerdir. 2 çeşittir. Granüler retikulum.Pürüzlüdür protein sentezi yapılır. Agranüler retikulun pürüzsüzdür. Kalsiyum deposudur. Kalsiyum deposudur. Protein sentezlenmesi için gerekli steroidlerin ve yağ asitlerinini sentezlendiği organeldir. Golgi Kompleksi ; Üretilen proteini dışarıya vermeden saklayarak depo görevini gören aygıt. Salgı kesecikleri; Proteinleri golgiden alıp dışarı gönderen yapılar yani taşıyıcılar. Mitakondri ; Hücrenin enerji evi. ATP üretimi oksijen tüketimi ve CO2 üretimi ve enzimler içerir. Lizozomlar ; Hücreye ulaşan bakterilerin veya hücre içindeki maddelerin artıklarını parçalanması ve atılması görevini gören organel Ribozomlar Zarsız yapıla, aminoasitlerin birleşerek proteinleri oluşturdukları yer. Endoplazmik retikulumla ilişkili çalışır. Sentriol ; Stoplazmada birer çift olarak bulunur. Zarsız ve silindirik yapıdadır. Hücre bölünmesinde rol oynar. Ökaryotik Hücre Yapısı: 1)Çekirdekçik 2) Çekirdek 3)Ribozom 4)Vezikül 5)Granüllü (Tanecikli)Endoplazmik Retikulum 6)Golgi Aygıtı 7)Sitoiskelet 8)Granülsüz (Düz)Endoplazmik Retikulum 9)Mitokondriler 10)Koful 11)Sitoplazma 12)Lizozom 13)Sentriyoller Bribirine yakın fonksiyonlara sahip olan hücreler bir araya gelerek doku adı verilen tabakaları oluştururlar. Dokular belirli fonksiyonları gerçekleştirmek konusunda özelleşmiş benzer hücrelerden oluşur. İnsan vücudu dört temel doku tipi içermektedir. Epitel doku; Bütün serbest vücut boşluklarını çevreler ve endokrin bezlerin temel dokusunu oluşturur. Epitel doku, konnektif dokuya bir membran zar aracılığı ile tutunmuştur, kan damarları yoktur ve çok az miktarda hücreler arası maddeye sahiptir. Koruma, sekresyon (salınım), boşaltım ve duyu algılaması görevlerini içerir. Bağ doku; Vücudumuzun her yerinde bulunur ve vücut ağırlığının büyük bir bölümünü oluşturur. Bağ dokusu vücut bölümlerini birleştirir; destekler, korur, çatı oluşturur, boşlukları doldurur, yağ depolar, kan hücreleri üretir, enfeksiyonlara karşı koruru, hasara uğramış dokuları onarır. Kemik dokusu, eklem dokusu (sert) adipoz (yağ), fibroz bağ doku (yumuşak) gibi Kas dokusu; Kasılma özelliğine sahip, kas lifi adı verilen uzun hücrelerden oluşmaktadır. Kas hücresi kısalıp kalınlaşarak şekillerini değiştirebilir ve tekrar eski hallerine dönebilir. Kasıldıklarında vücut bölümlerinin hareket etmesini sağlarlar. Vücudumuzda üç tip kas dokusu vardır. İskelet kası dokusu Düz kas dokusu Kalp kası dokusu Sinir dokusu; Beyin, omurilik ve periferal sinirler sinirlerde bulunmaktadır. Fonksiyonel ve yapısal en küçük birimi sinir hücresi (nöron)dur. Nöron çevresindeki değişikliklere karşı duyarlıdır. Çevresindeki değişiklikleri algılayarak sinir uyarısı (impulse) şeklinde ilgili vücut bölümlerine iletir.. Böylece vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim ve koordinasyon sağlar. Deri Sistemi; Vücudu dış etkenlerden korur, vücut ısısını dengelemeye yardım eder, periferden dokunma, ağrı, ısı ve basınç duygusunu alır. Hareket Sistemi; Kemik eklem ve kaslar bu sistemi oluşturur. Hareket sisteminde kemikler ve eklemler pasif kaslar ise aktif elemanlardır. Solunum Sistemi: Hava yolarından ve akciğerden oluşmuştur. Bu sistem kana oksijen sağlar ve vücuttaki karbondioksitin dışarı atılmasını gerçekleştirir. Dolaşım Sistemi: Kalp ve kan damarlarından meydana gelmiştir, damarlar besinleri ve oksijeni tüm vücut hücrelerine iletirler ve atıkları organizmadan dışarı taşırlar. Sindirim Sistemi: Sindirim kanalı (ağız, yutak, mide, ince ve kalın bağırsaklar, anüs) ve sindirim bezlerinden oluşmuştur. Sindirim sistemi besinlerin kan içinde emilebilmesi için yiyecekleri öğütür ve atık maddeleri organizma dışına atar. Boşaltım Sistemi; Vücuttaki elektrolit ve sıvı dengesini ayarlar. Böbrekler kandan suyu ve zararlı maddeleri süzerek kanın bileşimini ayarlar ve üriner sistemin diğer kısımları aracılığı ile idrarın dışarı atılmasını sağlar.