'. H.O.Edeblyat Fakültesi . i s Dergisi 2.2.1984 TANZIMAT DöNEMI SANAYILEŞMEPOLITIKASı 1839 l876 i ~ Rıfat öNSOY · GerekTanzimat, gerekse Islahat Fermanı'nda Imparatorluğunsanayileşmesi ile ilgili hususlara yer verilmemiştir, Ancak Tanzimat Dönemi,devlet adamlarınınsanayileşınenln idrakında olmadıkları söylenemez>Zlra 19. yüzyıl politikada olduğu gibi ekonomide de insiyatifin Batı'ya geçtiği biı:..dönem.olmuştur. Bunun neticesinde başta Ingiltere olmak iizere seri üretime geçen Batı Avrupa devletleri diğer ülke pitzarlarınıdenetimlerinealdılar. Bu cümledenolarakOs~anlılmparatorluğu ile yapılan tkarette üstünlük Ingiltere, Fransa ve Avusturya. gibi devletleregeçti. özellikle yabancılann "oSmanlı Imparıtorluğu'ndakiticari faaliyetlerini sınırlayantahditler 1838 Osmanlı-Ingiliz ticaret anlaşmasıile kaldırılınca ecnebi mamullerin'Osmanlı pazarlanna yerleşmesi kolayoldu. Avrupa'mn' ucuz ve kaliteli ürünleri Osmanlı pazarlarındayerli mallarla rekabete girişerek onun iç pazar alanlarını daraittı. Di~er taraftan Avrupa'nın gelişen sanayi ve çblalannüfus\.l ham madde ve besin ürünlerine olan ihtiyacı artırınca Osmanlı Impatorluğu dış pazarlara açıldı.. Ne vırki üretim iç ve dış pazar ihtiracım karşılayamayancayerli sanayi ham,maddebulmak gibi önemli . bir sorunla karıı karşıya kaldı. Osmanlı Imparatorluğu'na gelince, özellik1e19. yüzyılın ilk yarısında birbirini takip' eden iç isyan ve sa~aşlaryüzünden dağ..lmatehlikesiyle karşı karşıya geldi. Bu dağılmayı durdurmak veyageciktirmek amacıyla girişilen ıslahat hareketleri ise beklenilenneticeyi vermedi. Bu bakımdan Babıili, ülkenin yarı sömürgehaline getirilmesine uzun SÜreseyirci kaldı. Imparatorlukekonomisininaleyhine gelişme gösteren bu durumun bir neticesi olarak başta dokuma sektörü olmak üZ,ereçeşitli b~nşlarda kayda değer gerilemeler görüldü. Mesela gelişmiş biripeicçilik merke;ıiolan-Işkodra'da 1812 yılında 6000 ipek tezgahı varken bu sayı daha aradan on yıl geçmeden 400'e düşmüştü.1 Yine aynı şekilde Tırn'ova'da 1812'de 2,000 olan dokuma tezg,ahı sayısı ~830'luyıııann başında 200'e inmişti.z Impatorluğu gezen diğer yabancılar da bu duruma dikkati çekmışlerdı. Nitekim Charles Texier Anadolu'da seyahat ederken . 1836'da gördüğü Ankara'yı şöyle anlatmaktadır: "Geçen yüzyılda Ankara'da çeşitli Avrupa kuruluşlan faaliyet hq1indeydi. Şimdi bun1urdan' hiç biri8i kalmamışhr. O zamanlar 25.000 balyadan fazla /(ump" çorap v.s. gibi mamul e,ya ihraç edildili halde, bu say-ıbug;Jn5.000 balyaya dillmiiştiir...3 18. yüzyılın sonlarındaki Osmanlı Jmparatorluğu'nu anlatan Ellas Abesc/'de Avrupa rekabeti hakkında: '''Halkın ve ordunun kullandıR' yün çuha1cır son zamanlara kadarEdirne,Selt2nik ve lstanbul gibi . · Doç.Dr., HacettepeUniverııitesi Tarih Bölümü. 1r David UtQuhart, La Turquie, Paris 1863, 8.53 2. Aymyer., 3. CharlesTexier,A8ieMineure,Paria1882, 8.492 ' ~ ~- 6 TJWII'l&ealerde dokunurdu.Fakat bu sanayi kow pazar aroyan AIJrupo momul1erinin relı.ıJb,etjkarşısında ,ükut etti" deme\(.tedir.4Büıün bugeliş,ııelerin ,bir neticesi olarak işsizlik artmağa ve dış ticaret deogesi Imparatorluğun aleyhine bozulmaya ~. Tarııimatçılal' Imparatorluğun içinde bulunduğu bu kötü ekonomik duruma /jMvJMipUl6ıncabir sulh dönemine girdiği 1840'lal'ln ortalarına doğru çözüm arama. ya,~uldular. ~ Tanzimat Dönemi.devlet adamları tarafınd;m "Sanayii Güçlendirme Operasyonu" otarak nitelendirilebilecekbu çalışmaları iki döneme ayırmak mümkündür: i. Dönem 184()-1860ylllan arası, II. Dönem 1860-1876 yılları arası. 1840-1860 yılları arasında uzanan ilk dönemde devl~tçiliRinağır bastığı, yani devletin eskiden oldoğu gibi ihtiyacı olan mallarıüretmek amacıyla fabrikalar kurma veya mevcutlarımodernizeetme yoluna gittiği görülür.Devletin bu girişimi, Batı'daki " iWıim usullerinin Osmanlı geleneksel üretim usulüne üstünlüğünün anlaşılmağa başlaciıiı bJ,r dÖl18merastlamaktadır.Başka birdeyişle bu teşebbüs, Avrupa devletlerinin Ouı:ıiRJı pazarlarını ele geçermik için mücadele verdikleri bir sırada karşı tedbir olarak düfinWR\Üi.tÜr. Bu konudaki belli başlı çalışmaları şöyle öz~tlemek mümkündür.s . . -lsUmiye'de ii. Mahmut zamanında kurulan bir yün-iplik ve. dokuma fabrikasının Avrupa'dan celbedilen modem makinalarla techizedilerekFabrika Mü~ dUrlüğüne Avrupa'yı yakından tanıyan KimilPaşa'nın getirilmesi, , - . - i i muhtemelen 1840'lann ortasında üretime geçen, demirdöküm ve dokuma atölyeleri.ile bir tersaneden müteşekkil Bakırköy Sanayi Sitesinin kurulması, - ordunun ihtiyacı olan demirden mamul araç-gereç ve silahların yapımı ama- cıyla Zeytinburnu Sanayi Sitesinin kurulması, - yine ordu(lun kumaş ihtiyacını karşılamak gayesiyle 1843'de,lımit çuha Fabrikası'nın kurulması, - aynı şekilde 184()'ların o.rtasındafaaliyetegeçtiği zannedilen Hereke Dokuma Fabrikası'nın Avrupa'dan getirilen modern makinalarladonatılması, - Çubuklu Bmor Fabrıkası'nın kurulması, -1842'de Batıkesirçuha fabrikası'nın üretimebaşlaması, ~Beşiktaş'ta bir demir dökümhanesininkurulması, - - Vamayakınlarında oniki fırınlı derrıir dökümhanelerin kurulması, . 1846'da ızmirKağıt Fabrikası'nın kurulmasıve - kumaş fabrikalarınm ihtiyac!nı karşılayabilm-* .amacıyla 18S2'deBursa'da .' bir Ipek Ipliği Fabrikası'nın kurulması". Bu sanayi tesisleri kurulurkenhammadde ihtiyacı da düşünülmüşoracak ki yabancı uzmanların yardımıyla Er~ğli'de kömür aMşt1rmalarına hız'verildi.Kumaş 4. Elias Abesci, Etat Actuel de L 'Empire Ottoman. Cilt n, Pari. 1792, ..231 5. O.CeIAI Saraç, "Tanzimat ve Sanayimiz", Tanzimat. İatanbu11940, 8.423, v.d.; Edward C.Clark, "Osmanlı Sanayi Devrimi", Belgelerle Türk Tarihi Derpi, sayı 82,83,84, 8.16 v.d. (Ter:Y.Ceıar); VedatEldeni, Osmanlı lmparotorlulu'nun Iktisadi Şartları HakkındaBir Tetkik, Ankara 1970, 8.109, v.d. 7 . fabrikalarında işlerleÇek kaliteli yün elde edebilmek amacıyla Istanbul ve Bursa yakınlannda modern koyun çiftlikleri kuruld~.6 Bursa ipekçiliAini ıslah etmek için 1844 yılında F~sız' uzmanlar nezaretindek'ı'rslardüzenlendi. Ne varkibu geniş kapsamlı sanayileşme programı hedefıne ulaşamaclı. Zeytinburnu Fabrikaları mamulleri ithal edilenden yaklaşık %30 daha pahalıya mal.edildiği için rekabete dayanamadı. Bursa .Ipek Ipliği Fabrikası bir, deprem son~u yıkıldı., Balıkesir çuha Fabrikası ve Beşiktaş Demir Dökümhaneleri kötü idare yüzünden kapatıldı. Kaliteli yün elde edebilmekamacıyla modern çiftlik kurma girişimleribaşarısızlıklaneticelendi.' Teknolojik yetersizlik sebebiyle maden ocaklarından randıman alınamadı. Ayakta kalabilen Hereke, Femane ve Baruthane gibi mazı büyük tesisler ancak Devlet desteğiyle hanyetini sürdürebjldi1er.Bu başarısızlığınsebebi ileride etraflı bir şekilde ele alınacaiı gibi, bilgi ve tecrübeyetersizliği, Avrupa rekabeti ve Devletinyanlışekonomik politikası idi. Nitekim bu ~onuda1848ydında, ızmir çuha Fabrikası'nda çalışmış Belçikalı bir işçi hatıratında, "Ingiltere ~eFronsa'dangetirilm;, en modern malıi- , nalara sQhiptik.Kaliteli yün Slık80nya ve di'er üretici ülkelerdenithal edilmekteydi. Onu. i,leyen biz Fransız ve Belçikalıkırdık. BU, Avrupa makinakırında, Avrupa malzemeBi kuUa1Ull'ak, becerikli AvrupaeUeriyle Türkiye'de' dokunmu, bir kuma,h" de- mektedir.' ' Batı 'nın üretim metot v" usullerinialarak, Osmanlı ekonomisine rekabet gücü kazandırmayı amaçlayan bu çalışmaların büyük ölçüde başarısızlığa uğramasıülkeyi adetaaçık bir pazar halinegetirdi. Bunun neticesi olarakda başlangıçta etkisini daha çok dokuma sanayiinde göstere AVrupa rekabeti diğer branşlara ve Imparatorluğun ,en uzak köşelerine yayılmağa b ladl. 1860~1ı yıllarda geJenekselOsmanlı E sanatların~ da önemli gerilemeler olurken,. lek erbabındanda işsiz kalanların sayısı gün geçtikçe artmağa başladı. Bu kon Namık Kemal, "...biz ziraatte 'oldu'u gibi sanatta dahi vaktiyle kendi yajımlZlD kavriı'urduk. Hem,n her ihtiyacımızı ifa edecek tezgah9 kırımlZ vardı. Yirmi-otuz senede onkırın hemen cümlesimahvoldu" derken Osman Nuri'de bu çökiişü Istanbul için sayısalolarak şöyle if.ıde etmektedir: "Istanbul ve VskUdar'da min-e,l-kadim 2750 Qdet kumqçı tezgahı bUlUl1Gl'GkbusanatlD isıam ve hıristiyan teb'ayı Del/leN Aliyye'den 3500 kadar nÜfus taayyÜf etmekte iken, 30-40 sene zarfında bu tugdhlt:ır25'e ve kUmafçl esnafı usta ve kalfalar olarak 40 nefere tenezzül etmi§ ve keın1uıc1 eBnafının350 te*gahı olup, kendileri 700 nüfusu mütecaviz oldu'u halde ,imdi dört tezgah ile sekiz kifi kalmı,' ve 1'20 nüfusu havi oolan çatma yastıkçılar 14 nefere ve 60 kQdar tezgahları dahi sekize tedenni eylemi,"l Tanzimatçılar ekonomiyi için~ bul.mduğu bu da.rbolazdan kurtarabilmek amacıyla 1860'ların başından itibarenbir takım yeni tedbirler aldılar ki, bunları şu . ' şekilde s~alamak mümkündür: 6. 7. 8. 9. E.C.Clark, a.g.m., 8.19 E.C.Clark, a.g.m., 8.22 E.C.Clark, a.g.m., 8.24 Namık Kemal, Hürriyet. No.7, 21 RebiiUiihir1285, (İhsan Sungu, "Tanzimat ;~,'..V\'; Yeni Osmanlılar" T~mat, 8.826'dan naklen). . 10. Osman Nuri, MeceUe-iUmur-uBelediye, CUt I, İstanbul 1922, 8.760 "',,;-> , .1"" ...... -1..- 8 a) Ithal gümriiğ~nün artırılması, b) Imparatorluk'dHretilen m.lI<tnl'l kalite, çeşit ve fiatlarını görmek, üreticlnin sorunlann! tesbit etmek,başarıholahları ödüllendirmek'amacıyla ıstan- bul'dabir sergi açılması, . c) Sanayiin ihtiyacı olan kalifiye eleman yetiştirmek amacıyla sanayi mekteplerinin açılması, d) Islah.. Sanayi Komisyonu'nun kurUlması, 1838 yılında önce Ingiltere ite aktedilen,daha son@ da diğer Avrupa devletlerin~ aynen uygulanan ticaret anlaşması hUkümlerine göre, Osmanlı Devletti ithalattan %S, ihracattan da %12 gümriik alacaktı. Osmanlı ekonomisinin içinde bulunduğu şartlar gözönüne alınmadan, tamamen serbest ticaret esaslanna göre hazırlanan böyle bir anlaşmanın ülkenin iktisadi menfaatlerine aykınolduğu görüşü daha aradan yirmi . yıl geçmeden ağırlık kazanmış _ve1861 'den itibaren ilgili devletlerle yaptlan yeni ti~ret muahedeleiinde, ithal gümrüğü %8'e yükseltilmiş, ihraç gümrüğünün ise her yıl %1 azaltmak suretiyle sekiz yıl sonunda %1', indiril~si kabul edilmiştirll. Bu teşebb"us yerli sanayii yabancı mamullerin rekabetinden korumak gayesiyle devletçe alınmış ilk tedbir olması bakımından önemlidir. Olkeürünlerini teşhir etmek, üreticinin sorunlannı belirlemek, başarılı olanlara ödüllervermekamacıyla uluslararasınitelikte ilk sergi 28 Şubat 1863 tarihinde ıstanbul'da açıldı. (Sergi~ Umumi-i Osmani)~Avrupa'daki benzerierine göre tertip edilen Istanbul Sergisi beş ay gibi uzun bir süreaçık kalmış ve Imparatorluğunçeşitli bölgeleri ile bazı yabancı IHkelerdenııönderilmişyaklaşık onbin kalem ürünüıık defa bir arada görmek ~ümkün olmuştur. Tesbit edilenüriinlerin-çeşit ve kantesi Imparatorluğun, geniş hammadde kayRakian olan, sanayi bakımından kendi kendine yetebilecek güce sahip, verimli toPrakları bulunan bir ülke olduğunu göstermiştir. Bu Sergi sayesinde o zamana kadar ithal edilen bazı mallarınyerii kaynaklarda~karşılanabiIeceği anlaşılmış, Imparatorluğun bazıbölgelerinde yetişmeyen veya sıkıntısı çekilen üriinlerindiğer bölgelerden temin edilebileceği görülmüştür.Bazı bölgelerde üretilen mallarında ıslaha muhtaç olduğu m(işahadeedilerek bunlarailgililerin dikkati ç.ekilmiştir. Sergiye gelen esnaf, san'atkar ve iş adamlan birbirleriyle tanışmış ve devlet ricarıyle yaptıkları görüşmelerde sorunların dile getirmek fırsatını bulm~lardır. Sergide Avrupa alet ve makinalarınındateşhiriyle aramızdaki teknik mesafenin büyüklüğü yakından göriilmüştür. Sergi dolayısıyla yabancı basın tarafından Avrupa kamuoyunun dikkati Osmanlı Imparatorluğu'na çekilmiş, bunun neti~inde birçok siyasetçi ve iş adamı Istanbul'a gelmiştir. Y~rlimallar için yabancı ülkelerde paıar . bulma ~5I doğarken,Avrupaalet ve makinalannmOsmanlıImparatorluğu'nda. istihdam edileceği anlaşılmıştır: Buıada temas edilen çeşitli yönleriyle serginin ama. cına ulaşan önemli bir olay olduğusöylenebUirl2. ll.Daha geniı bilıp için, Süleyman Sudi,. Defter-iMuktesicl. CiltIn, İstaJıbu11307, . L2~~~. 12.Dah& genişbilgi için, Rıfat önlOY, "Oamanb Imparatorlulu'nun Katıldı,ı nk Uluslararaiii Sergiler ve Sergi-i Umumi~i Oamani" (18631"001 Sergisi), BeUeten, . CUt XLVJI,aayı 185 (1988). '- -i 9 i Sanayi mektepieri sanayi tesislerinde ötedenberi ihtiyaç duyulan kalifiye elemanı yetiştirebilmek gayesiyle Tanzimat Döneminde açılmış elitim kuruluşlarıdır. Bu konuda ilk teşebbüsün 1847'de yapıldığı bilin~kteysede netice alınamamıştır. Sanayi mektepieri konusunda ikinci adım Mithat Paşa'nm valiliği zamanında Niş'de 1863 yılında açmış olduğuıslahhane ile atılmıştır. Bunu 1864'de RU5Çukve daha sonra Sofya, Selinlk ve, Şam ısiahhanelerininaçılması takıp etmiştir. Ne varki, bu ıslahhaneler gereken ilginin gösterilememesi üzerıne kimsesiz çocuklara bazı pratik bilgiler veren küçük atölyeler olmaktan, öteye gidememişlerdir. 1868'de Islah.. Sanayi Komisyonu'nun girişimiyle' kuruldulu anlaşılan Istanbul Sanayi Mektebi , daha fazla gelişmiştir.Mektepde.~mircilik, marangozluk,dökmecliik, makinacılık, mimarlık, tenilik, kunduracılık ~e müc:ellitlikşubeleri açılarak buralarda nazari' :ve uygulamalı dersler verilmiştir. Iı~iyi artırabilmek amacıyla talebelere burs tahsis edilmiş, mezunlarada iş yeri açma~redişi sallanmıştır. Taşradan gelen' ve kimsesizler için de yatllı bir kısım açılmıştır. ~ütünbu gayretlere rağmen gerek Istanbul Sanayi Mektebi, gerekse datıa öncekiler ~endilerindenbekleniteni veremiyerek dahaçok ileride açılacak olan teşkilatlı sanayi mekteplerin'inöncüleriolmuşlardırl3. 1864-1873 yılları arasındafaaliyet gôstermiş olan, Islah.. Sanayi Komisyonu'r.' " nun kuruluş amacı "Dersaadet'de bulu,nansanayi-i mütenevviaerbabının hayli zamandan beribazı esbab... mania ile düçaroldukları tenezülatln indifaiyle ıSlah-ısanat ve terviçi ticaretIerine bir tariki teshil bulunmak ve bu matlabın husulunden sonra şu ıslahat derece derece Memiliki Mahruseesnafınadahitamimolunmak..."14 şeklinde özetlenmiştir. ~omisyon ilk iş olarak gi~ikçe küçülenve etkinliğini kaybeden sanayi erbabını şirketler halinde birleştirme meselesiniele almıştırl5. Islah...Sanayi Komisyonu'nu~ bu çalışmalarında daha önce Ingittere ve Almanya gibi ülkelerde yapılan' 'ç~lişm,alarıörnek ald'ığıanlaşılmaktadır. Bilindiği üze~ 1843'de 28 Ingiliz dokumacısı birleşerek bir şirket kurmuş, b\.lnuAlmanya'da 30.000 küçük işyerinin 200 şirket hali'nde birleşınesj takip etmiştir i6 . Burada dikkati çeken diğer bir husus, Tanzimatçılimn birinci dönemde, yani 1840-1860 yılları arasındasan~yileşmeyidevlet vasıtasıyla gerçekleşti~meye çalıştıkları halde 1860'dan itibaren daha çok özel teşebbüse ağırtık vermeleridjr. 1868 yılında Evkaf Eski NaZırı Rıza Bey'in Başkanlığa getirilmesiyle Komisyon yoğun biqirketleştirme fuHyetine girişmiştir. Bu şirketlerden bazıları kuruluş tarihlerine görel 7 : Şim keŞhaneve klabdancı şirketi Saraçlar " K\.ImaKilar 2 Ramazan 1283 (1866) 22 Saf« 1284 (1868) 16 ZUkade 1284 (1868) 13.Bayram Kodaman, "Tanzimattan n. etruti.yete Kadar Sanayi Mektepleri" Türkiye'nin Solyalııe Ekonomik Tarihi S mineri (1071-1920), Ankara 1980, s.287 v.d. 14. Takvim-i Vakayi,9 Şaban 1,285, deral027 15.Sqbakanhk Artivi, Mecli.-i MahlUB 489 16.Adnan Giz, "1868'deİBtanbul Sana eilerinin Şirketler HalindeSirle,tirilmesi . i, 16 Aralık 1968, sayı 34 ,ebbüsü", ı,tanbul Sanayi Odası De 17. Osman Nuri, a.e., s.748 ' Te- , , 10 Dökmedler Demirciler Tabakçtıar Debbağçı 21 Zilhicce 1284.(1868) " 6 Muharrem 1'285 (1869). " 21 Şevval1287 (1870) " 28 Muharrem 1290 (1873) " Bu şirk.etleştirme hareketi gerek Devlete, gerekse küçük sanayi erbabına bir takım yeni imkanlar getirec;ekti ki, bUnla~1şu şekilde sıralamak mümkündür18 : 1. Hükümetin karşısında sayısı az fakat güçlü kuruluşlar bulunacaktı. Devlet bu kuruluşlann korunması ve gelişmesi için gerekentedbirleri alabilecekti, 2- Şirketler halinde birleşen küçük esnaf imkanlarını bir araya toplayarak, makin,a ve ham madde ithaf edecek, böylece iş yerlerinin makinalı üretime geçmesi sağlanmış olacaktı, 3- Loncaların ortadan kalkmasıyla çırak ve kalifiye işçi yetiştirme yolu kapanmtşn. Sanayicilerin birleşmesi hersanatdalı için gerekli okulların kurulnwını ve yetiştirilmesıni sağlayacaktı, 4- Maırollerin $tandardı.maHyet ve satış fiatları belirli bir düzene bağlanacak, devlet ihtiyaçlarını bu kuruluşlardan satın alacaktı, s- Yli1e I~ncalann dağılması sonunda ortadan kalkmış ola~ dayanışma ve yardımlaşma tekrar kurulabilecekt!. Osmanh sanayi kolları arasında en eski, aynı zamanda en yaygı" olanı derici!ikti. Dericilikte üretim, iç pazar ihtiyacmı karşıladığı gibi önemli miktarda ihraç da edilmekteydi. Gerekhayvancılığın yaygın olması, gereksedebbağ(ık maddeleri ke$tane, sumak, çam, meşe ve özellikle palamutun boImiktarcra_ , bulunmasıdolayısıyla küçük iş kolları halinde Imparatorluğun bemen her tarafında' icra edilen debbağat 19. yüzyılın ortalanndan itibaren üretimde modem usullere geçilememesi, hayvanların bakımsızlığı gibi sebeplerle bir kriz devresine girmişti. Bu bakımdan durumu öncelikleele alınan Istanbul deri sanayicileri onbin altm sermayelibir şirket halindebirleştirilmişlerdi., Yüksek vasıflı deri imal edildiği gibi birinci yılın sonuncıa her hisseye %51,5 kar verilmişti. Şirketinsermayesi de 35 bin altına yükseltilmişti19. Bu başarı üzerine Bursa, ızmir, Edirne, Diyarbakır, Ankara ve Kayseri dericiesnafımn- da şirketler halindebirleştirilmesiiçin çalışmalara başlanmtŞt?'. . , " Ayrıca daha önce maden eşya sanayicileri ve dÖkümcüler,saraçfar.a1tın nrakçılar, balmumcular, pamuklu ve ipekli dokuma sanayicileri şirketi halin: de birleşmek için Komisyona başvurmuşlardh Bunlardandemireil. 25.000 'altın sermayeli bir şirket kurarak telgraf telleri, ı:ay, demir araba ve zırhlı elbise gibi şeyler imal, etmeyi kararlaştırdılar. 8almumc;u esnafı dal S.ooo LS. Adnan Giz, a.g.m. 19.Başbak-ııhk Arşivi, İıade-i D~iJiye No: 41 154 20. Aym yer . 1 11 lira sermayeli ıspermec:etmumu üretimineteıC!bbÜ5etti.ıı . Yeni şirketlerin kurulmasınl1'eşvik, mevcudarın gelişmesine jmkinsağlamak amacıyla aşağıdaki imtiy;tZlarverilmiıti2ı ;' 1- Teşkil oJunan şirketlere on jki yıl mikidetleimtiyaz verilecekti. .2-. Imal edecekleri eşya ile dıpndanithal edec;eklerimakina, alet ve maddeler altl~ıI müddetledamga ve güriıriikresminelenmuaftUtulacaktı, 3- Esnafın u~. kalfa ve çıraklarında babiliyetn görülenlerineğitilmesi ama- cıylabir mektepaçılacaktı, . 4- Resmid_eler ihtiyacı olan eşya1arıtercihen bu şirketlerden alacaklardı. Bu maddeler tetkik edildiğinde, bunların 1913 yılında kabul edilen Teşviki Sanayi Kanunu'nda yer alan başlıca hususları-oluşturduğu göriilür.Ne varki Devletin ilgisinin gittikçeaialması üzerine bu önemli kuruluş faaliyetini kısa bir süre sonra durdurmak zorunda kaldı. (lS73). Böyle oluncada büyük ümitlerle kurulan şirketler k~ndikaderleriyle başbaşa bırakıldılar. Konuyu kısaca özetleyecek olursak denilebilir ki; Tanzimatçdar gittikçe kuvvetlenen Batı rekabeti karşısında yerli sanayiin ancak Avrupa'nın üretim teknik ve metodlarını alarak seri imalata geçmesi suretiyle tutunabileceğine inanmaktaydılar. Bu bakımdan 1840-1860 yılları arasında devletçiliğin ağır bastığı bir sanayileşme politikası takip ettiler. Ne varkiçoğu A~rupa'dan satın alınan makinalarla teçhiz edilen, yabancı işçi ve ,mühendislertarafından işletilen tesislerden beklenilen netice hasıl olmadı. Bunun üzerine Osmanlı.Devleti 1860'lardan itibaren bir takım yeni tedbirleraldı ki, bunlar içerisinde.en önemlisi Islah.. Sanayi Komisyonu nun kurulmaSıdır. Avrupa'daki benzerlerine göre teşkilatlandığı anlaşılan Komisyon ilk iş olarak Batı'da olduğu gibi durumu günden güne daha da bozulan küçük esnafı şirketler halinde birleştirme meselesine eğildi. Anca,k alınan biitün olumlu neticelere rağmen Devletin ekonomi politikasındaki istikrarsızlık yüzünden büyük ümitlerle kurulan bu Komisyon 1873 'de feshedildi. Tanzimatçılarm bu girişimlerindebaşarılı olamayışIarını çeşitli yönlerden izah etmek mümkiRJii. ~rşeyden ewel sanayileşme bazı maddi ve gayri maddi şartların mevCudiyetine bağlıdır. Maddi şartlar arasında işlenecek hammadde ve ara manarı, girdi ve çıktıların ko!aYca taşınmasını sağlayaccıkbir ulaştırma şebekesi, haberleşme tesisleri, sanayi kUlUluşlarınmsermayeihtiyaçlarını karşılayacakfinansman müesseseleri,enerji ihtiyacını karşılayacak alt yapı tesisleri ve mamullerinin satilacağı büyük pazarJar bulunmaktadır. Gayri maddişartlikra gelince, bunların başl1da sanayi tesislerinin kurulmasıve işletilmesi için işletmecilik hizmetleri gelmektedir. Halbuki 19. yüzyıl Osmanlı toplumunda bu şartların'i>ekçoğu gerçekleştirilememişti. . , 21.Ba,bakanhk Aqivi Meclis';' Mahsus 1489; Adnan Giz, "İslahı Sanayi Komisyonu", Iltanbul Sanayi OdG6IDergiBi, 15 Kasım 1967, sayı. 33 22. Osman Nuri, a:e., s.749. 12 ' Osmanlı sanayiipin gelişmesini engelleyen diğer faktörlere gelince, bunların başında yabancı devletlerle. imzalanan ticaret anlaşmalan gelmektedir. Zira düşük tu.tulan ithal gümrüklerindeniStifade eden Avn.ıpa mamulleri kısa zamanda Osmanlı. pazatlarln1 ele geçirerekyerli mallansafdışı etmeğemuvaffakolmuştUr. Batılılaşma hareketleriyle birlikte 19. yüzyılda askeri ve sivil kesimin kıyafet~ lerinde Batı modelinin abnmısı, bazı Avrupa usul ve adetlerinin Osmanh toplumuna girmeside Avn.ıpamaltannm kullamm",ı artıran bir af!ÜI olmuştur.