KÜRESEL PAZARLAMA ÇEVRESİ DÜNYA TİCARETİNE GENEL BİR BAKIŞ Dünya ticaretinde en önemli gelişmelerin başında, küresel pazarların ortaya çıkması gelmektedir. Ticaret blokları sayesinde, belirli coğrafyalarda yer alan ülkeler birbirleriyle bölgeselleşmenin avantajlarını kullanarak daha çok ticaret yapar hale gelmiştir. Bu durum Amerikan işletmeleri dışında kalan başka ülke işletmelerine de küresel markalar yaratma fırsatı vermiştir. Küresel işletmelerin sayısı ve hareketlilikleri dünya genelinde artmıştır. Bilindiği gibi “Türkiye’de dünya markası çıkmış mıdır?” “Türkiye’nin bir otomobil markası olmalı mıdır?” Bu çerçevede bu bölümde dünya ekonomik çevresine uluslararası pazarlama perspektifinden bakılmaya çalışılacaktır. Dünya ticaretinde yaşanan entegrasyon sonucu ticaret engellerinin yavaş yavaş ortadan kalkması, işletmeler için hem fırsatlar hem de tehditler yaratmaktadır. Bu ortamda çevreyi iyi analiz ederek tehditleri fırsata dönüştürecek proaktif stratejiler geliştirmek yaşamsal öneme sahiptir. KÜRESEL TİCARETİN ARTIŞINI TEŞVİK EDEN FAKTÖRLER - Üretim kapasitelerindeki artışa bağlı olarak işletmelerin ellerindeki stokları dış pazarlarda eritme çabaları Uluslararası pazarların iç pazardan daha hızlı gelişmesi, özellikle teknolojinin gelişmesine bağlı olarak Riskleri azaltmak, talep dalgalanmalarından etkilenmemek ve rekabet üstünlüğü yaratmak Gümrük tarifelerinde düşüşler ve azalan hükümet müdahaleleri sayesinde uluslararası ticaret ve yatırımlarda liberalleşme hareketleri SSCB gibi büyük planlı ekonomilerden Pazar ekonomilerine geçiş sayesinde artan liberalleşme hareketleri Tedarik faaliyetlerinin küresel ölçekte sürdürülme isteği DÜNYA EKONOMİSİNE YÖN VEREN KURULUŞLAR Serbest ticareti teşvik etmek amacıyla önemli bir adım olan Dünya Ticaret örgütü 1995 yılında GATT’ın (General Agreement on Tariffs and Trade- Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması) devamı olarak gündeme gelmiştir. Cenevre’de faaliyet gösteren kuruluş, ticari müzakereler için forum oluşturma, ticari anlaşmazlıkları giderme, ülkelerin ticaret politikalarını izleme, gelişmekte olan ülkelere yardım, eğitim ve diğer uluslararası kuruluşlar ile işbirliği yapma gibi amaçları vardır. 1944 yılında kurulmuş olan Dünya Bankası’nın temel görevi yoksullukla mücadele etmektir. Bunun dışında çevre koruma, özel sektörde iş geliştirme ve yatırımları teşvik edecek makroekonomik koşulların oluşması için yapısal reformların belirlenmesi için faaliyetlerde bulunur. Ticaret Bloklarının amacı ülkeler arasında uygun koşullar sağlanarak uluslararası ticareti ve bütünleşmeyi arttırmaktır. Yukarıdan aşağıya bütünleşme seviyelerinin yoğunlaşmasına göre Serbest ticaret anlaşmaları, üye ülkeler arasında ticaretin serbestleşmesi ilkesine dayanır. Anlaşma çerçevesinde Mal ve hizmetler serbestçe dolaşırken, üçüncü ülkelere karşı kendi gümrük tarifelerini bağımsız şekilde belirler. Örnek NAFTA Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (ABD, Kanada ve Meksika) Gümrük Birliği, serbest ticaret anlaşmasını kapsar ancak farkı üçüncü ülkeler ortak gümrük tarifesi uygulanmasıdır. Türkiye AB anlaşması örnek verilebilir Ortak Pazar, GB den farklı olarak taraf ülkeler arasında işgücü ve sermaye dolaşımı serbesttir Ekonomik Birlik, ortak pazardan farklı olarak üye ülkeler ekonomik kararlarında, mali politikalarında ve vergilendirme de uyumlaştırma sağlarlar. Örnek AB (AB merkez bankası) Politik Birlik, ticaret bloklarının son aşaması olarak siyasi kararlarda ortak tutum belirlenmesidir. Ticaret blokları, girdi temini için daha geniş bir bölgeye imkan sağlar böylece maliyet minimizasyonu sağlanabilir, tarifelerin kaldırılması Pazar fırsatı yaratır, tüketiciler ürünleri daha ucuza alabilir, işletmeler daha geniş bir Pazar için benzer pazarlama karmaları geliştirdiklerinden ölçek ekonomilerinden yararlanabilirler. EKONOMİK ÇEVRE Uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren işletmeler küresel ekonomiden, yatırım yaptıkları ülke ekonomisinden ve tabi kendi ülkelerinin ekonomik koşullarından etkilenirler. 190 dan fazla ülkenin var olduğu küresel pazarda işletmeler karar alam aşamasında pek çok veriyi elde etmek ve değerlendirmek durumundadırlar. Bu da sistematik ekonomik çevre analizi ile mümkün olabilir. Belirli ekonomik göstergeler dışında ülkelerin ekonomik sistemleri ve gelir düzeyi gibi çeşitli açılardan sınıflanarak analiz edilmesi önemlidir. PAZAR DEMOGRAFİKLERİ İşletmeler küresel pazara açılırken önce kendi ülkelerinde ürettikleri ürünleri yurt dışındaki müşterilere sunarlar, ardından yurt dışındaki müşterilerini tanımaya çalışır ve ona göre ürün ve hizmet geliştiriler. Bu çerçevede küresel Pazar demografikleri ilk analiz edilmesi gereken başlıktır. Nufus Herhangi bir potansiyel pazardan söz edebilmek için gereken ilk unsur insandır. Bu çerçevede dikkate alınacak ilk gösterge nüfus tur. Elbette mevcut nüfus kadar potansiyel nüfusta önemlidir. Ayrıca aile yapısı ve büyüklüğü pazarlama karar vericileri açısından önemlidir. Bunun dışında şehirleşme oranı önemlidir. Çünkü şehirleşme tüketim kalıplarını etkiler. Gelir Şehirleşme potansiyel müşteri kaynağı yaratır Şehir ve kırsal kesim arasında tüketim modelleri farklıdır. Bir pazardan bahsedebilmek için sadece nüfus hakkında bilgiler yetmez, nüfusun gelir düzeyi de önemlidir. Kişi başına GSMH, gelir dağılımının adil olup olmaması pazarlama stratejilerinin belirlenmesi için gereklidir. Altyapı, iklim vs. KÜLTÜR KAVRAMI Kültür insanların yaşam biçimlerini yaşam biçimleri de onların tüketim kalıplarını etkilemektedir. Kültür bir toplumun öğrenilmiş, paylaşılmış değerler topluluğunu ifade eder ve insanların algılamalarını, tutumlarını ve davranışlarını şekillendirir. Pazarlamada kültürün etkisi sadece üründe değil, tüm pazarlama sürecinde etkisini gösterir. Ürün tasarımından, fiyatlama stratejilerine, satış elemanlarının müzakere tarzından reklam mesajlarına, dağıtım kanalı ilişkilerine, pazarlama araştırmalarında anket tasarımına kadar pazarlama ile iç içedir. Kültürün özellikleri - - Kültür paylaşılır, ORTAK DUYGUSAL REAKSİYONLAR Kültür öğrenilir, Kültür kuşaktan kuşağa geçer, ORTAK BİLGİLER, İNANÇLAR, ÖRN. TÜRKİYEDE KIŞIN DONDURMA YENMEZ İNANCI, OYSA İSKANDİNAV ÜLKLERLERİNDEKİ DAHA FAZLA HASTA OLMALI Kültür dinamiktir Kültür adapte edilebilir Kültürün unsurları Kültür maddi ve manevi kültür öğeleri olmak üzere iki grup öğeden oluşur, maddi kültür öğleri: evler, binalar, teknoloji, eşyalar, giysiler ve takılar gibi somut öğelerdir. Manevi kültür ögeleri, dil, din, inanç, gelenek, normlar, düşünce biçimler gibi soyut ögelerdir. (örn. Çamışır makinesi, buzdolabı örn. Türklerin kurutulmuş et, turşu gibi besin saklama yöntemlerini benimsemeleri) - - - Dil, bazı ülkeler dil açısından homojen bir yapı sergilerken, diğerleri heterojen yani birden fazla dilin konuşulduğu bir yapı sergileyebilir. Küresel pazarda pazarlama mesajlarının iletilmesinde dilin doğru kullanılması büyük önem taşır. Örneğin marka isimlerinin seçilmesi Pazar başarısı açısından kritiktir. Sözlü iletişim yanında sözsüz iletişimde belirleyicidir. Din: İnançlar ve değerler üzerindeki etkisi ile tüketim davranışlarını etkiler. İnançlara bağlı olarak uygun görülen ve görülmeyen davranışlar bunlarla ilişkili olan tüketim davranışlarını etkiler. Materyal kültür, teknoloji ve teknoloji ile ilişkili olarak üretilen alet, makine, bina, araç gereç vb. ile bağlantılıdır. - - - - - - Estetik, estetik değerlerin şekillenmesinde kültür belirleyicidir. Renkler, şekiller, tasarım, güzellik anlayışı gibi kavramlar estetik değerlere göre ortaya çıkarlar. Dolayısıyla ambalajın şekli, reklamlarda kullanılan fon müzikleri gibi bir çok konu kültür ile ilişkilidir. Sosyal Yapı, Her kültürde belirli sosyal sınıflar mevcuttur. Her sosyal sınıf o sınıfa mensup bireylerin davranışlarını etkilediği gibi tüketim davranışlarını da belirler. Aile yapısı da önemlidir. Eğitim, Pazar bölümleme de sıklıkla kullanılan kriterlerden biridir. Ayrıca küresel pazarda girilmesi düşünülen bir pazarda tüketicilerin eğitim seviyesi tutundurma stratejilerinde kullanılacak mesajların içeriğinin hazırlanması ve nasıl iletileceğinde kullanılmak durumundadır. Değerler ve tutumlar, Uluslarararası pazarlama alanında kültür analizleri ve karşılaştırmalı kültür çalışmaları büyük önem taşır. Bu alanda en yaygın olarak kabul gören yazarlar Edward Hall ve Geert Hofsted’nin çalışmalarıdır. Hall’a göre kültürler iletişim bakımından iki gruba ayrılır Yüksek durumsal kültürler: iletişim sürecinde anlam oluştururken ve yorumlarken dış çevreden, durumdan ve sözel olmayan davranışlardan daha fazla yararlanan kültürler. Bu ülkelerde dolaylı iletişim ve semboller yaygındır. Bu ülkelerde doğrudan iletişimden kaçınmak daha uygundur. Reklamlarda doğrudan mesajlardan kaçınmak daha uygundur. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla. Örn. Türkiye, bir çok Latin kültürleri ve Ortadoğu ülkeleri ve Japonya örnek verilebilir. Düşük durumsal kültürler, İletişimlerinde daha ziyade doğrudan ve net sözel ve yazılı iletişimleri kullananalar. Mesajlar açıktır gizli anlamlar içermez.Mesajı okuyanaların ürünler hakkında hiçbir bilgisi olmadığı kabul edilir. Bu nedenle en basit ürünler için bile nasıl kullanılacakları açıklamaları vardır. Hofstede “kültür burnunuza benzer, siz göremezsiniz ama başkaları görür ve far eder, özellikle sizinki onlarınkinde farklı ise”. Hofstede kültürleri 5 gruba ayırmıştır: - Güç uzaklığı Bireysellik kolektivizm derecesi Riskten kaçınma derecesi Zaman oryantasyonu Mas kulen ve feminen oryantasyonluk POLİTİK VE SİYASİ ÇEVRE Küresel pazarda faaliyet gösteren bir işletme öncelikle kendi ülkesinin politik yapısından etkilenir. Yasalar ve benzeri düzenlemeler işletme faaliyetleri üzerinde kısıtlayıcı olabilir. Örneğin, ambargolar, boykot kararları ya da ihracat kotaları gibi uygulamalar. Şüphesiz küresel pazarda girişimde bulunulan ülke ya da ülkelerin politik yapıları da yabancı işletmelerin faaliyetlerinde kısıtlayıcı ya da kimi zaman teşvik edici olabilir. Örneğin Mısır ve Suriye de yaşanan son siyasi olaylar birçok yabancı yatırımcının pazarlama faaliyetlerini olumsuz etkilemiştir. Faaliyetlerini azaltmak ya da durdurmak zorunda kalmışlardır. Politik çevrenin değerlendirilmesinde politik sistemler etkili faktörlerden biridir. - Totaliter rejimler, hükümetler kamu ve özel sektöre ilişkin her alanı kontrol ederler. Sosyalizm, Liberalizme karşıt bir söylemi savunan bu sistemde ortak mülkiyet ön plandadır. Demokrasi, gelişmiş ülkelerin çoğunda uygulanan bu yöntemde özel mülkiyet koruma altındadır ve girişimcilik teşvik edilir. Politik risk, küresel pazarda yatırım yapmak isteyen işletmelerin ülkelerin sahip oldukları farklı politik sistemler nedeni ile yüz yüze kaldıkları belirsizlikleri ifade eder. Risk unsurları mülkiyet riski, faaliyet riski ve transfer riski olarak sıralanabilir. Politik risk oluşturabilen ve etkileyen taraflar hükümet, müşteriler, çalışanlar ve yerel halk olarak sıralanabilir. TEKNOLOJİK ÇEVRE MESAFENİN YOKOLUŞU En dinamik çevresel faktör olarak tanımlanabilir. Teknolojik yenilikler üretim sistemlerinin gelişmesini sağlayarak farklı ve Pazar için yeni ürünlerin üretilmesinde etkilidir. Pazarlama üzerinde özellikle elektronik ticaretin ortaya çıkışını sağlayarak etkili olmuştur. İnternetin gelişmesi sosyal ağları teşvik ederek küreselleşme olgusunu hızlandırmaktadır. İnsanlar birbirleri ile haberleşmenin yanında tüketici olarak yeni Pazar sunumları ile yüz yüze gelmektedirler. Pazarlamanın her alanında teknolojinin etkilerini görmek mümkündür. Bir ülkenin teknoloji geliştirebilmesi rekabet avantajı yaratmada en önemli faktördür. Bu şekilde işletmeler ekonomik büyümelerini hızlandırabilirler. Bu gelişmelerin sağlanması da ar-ge yatırımlarının arttırılması ile sağlanabilir. İnternet ekonomisi yıllık %18 lik büyüme ile dünya GSMH sinden 4-5 kat daha hızlı büyümektedir. Günümüzde yaklaşık 2 milyar insan internete bağlanmaktadır. e-DÜNYADA ETKİNLİĞİN KOŞULLARI - Hedef tüketiciyi tanı, kullanım alışkanlıkları, vs Farklı mecralardaki mesajlar online offlie fark etmez bütünlük taşımalı tutarlı olmalı İnternet sadece marka ya da web sayfası değildir. İnteraktif platformlar, sosyal medya aktif bir şekilde kullanılmalı Rakipleri tanı Ölçülebilir hedefler ortaya koy Uzman ekip SOSYAL MEDYA=YENİ TÜR CEMAATLER AR-GE rneğin: kum, cam ve Pentium III çipi. Aralarındaki ortak nokta her ikisin de %100 kumdan yapılıyor olmasıdır. Oysa ki hammadde aşamasında 1 kg kum 0.7 cent iken, 1 kg cam 1 $ ve 1 kg Pentium III çipi 17.000 $'dır dır. Türkiye’de geçirdiği bir hafta sonu hakkında fikri sorulan turist şunları söylüyor: “Türklerin evine gittiğinizde, sizi tanımasalar da buyur ediyorlar. Siz oturmadan kimse oturmuyor. En iyi yere sizi oturtuyorlar. Zorla her yemekten tattırıyorlar. Siz kalkmadan kimse sofradan kalkmıyor. Çay, kahve,meyve vb. ikramlar bitmiyor. Kısacası herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor. Sonra evden çıkıyorsunuz aynı insanlar 180 derece değişiveriyor. Herkes arabasını üstünüze sürüyor. Otomobilinizin burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor. Kornalar, küfürler… Evde öyle, arabada böyle nasıl oluyor? Bu işi çözemedim”.