yaş gelişim özellikleri

advertisement
1
EMPATİ, ÖZEL EKİN KOLEJİ P.D.R. SERVİSİNİN AYDA BİR YAYIMLANAN SÜRELİ YAYINIDIR.
YIL: 3 SAYI: 17 KASIM - 2003
AYIN KONUSU
YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
(11-14 YAŞ ARASI)
Çocuklarımızla çıktığımız eğitim yolculuğunun önemli görevlerinden birinin de
onları yaşlarının gelişim özellikleri ve gelişim görevleri ile birlikte tanımak olduğunu
düşünüyoruz. Yol arkadaşlarımızı tanımanın, yolculuğumuzu kolaylaştıracağına ve
önümüze çıkan engelleri daha kolay , daha güvenli ve el ele aşmamızı
sağlayacağına inanıyoruz. Tüm çabamız onlar yarınlara daha mutlu kalsınlar diye.
2
Sevgili velilerimiz;
Daha önceki sayımızı 6-10 yaş çocuklarının gelişim özelliklerine ayırdık. Bu sayımızda
ise 11-14 yaş çocuklarının gelişim özelliklerinden söz edeceğiz. Son yıllarda ergenlik
döneminin daha erken yaşlarda başladığı ve buna bağlı olarak ön ergenlik kavramının ön
plana çıktığı gözlemlenmektedir. Bu çalışmamızda 11 yaşı ayrı değerlendirdik. Çok kesin
sınırlardan söz edilmemekle birlikte 11yaşın bazı alanlarda bir geçiş özelliği taşıdığı, 12,13,14
yaşlarının ise benzer gelişim özelliklerine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu değerlendirmeleri
dikkate alarak hazırladığımız çalışmayı sizlere sunuyoruz.
Yayın Kurulu
EMPATİ adına
ERGENİ ANLAMAK
YAYIN KÜNYESİ
Anlatmak mı istiyorsunuz ergeni, bana sorun.
PDR YAYINLARI
1
Yoksa sokağınızın köşesinde bir bodur erik ağacı, bakın ergenin buğulu
gözlerine, bahar hep oradadır. Bahar kokan ergen, bahara uyanır her
sabah.
Toprak bir gayret, bir telaş içerisindedir baharda, tıpkı ergenin içi içine
sığmazlığı, yerinde duramazlığı gibi, kıpır kıpır. Tohumu yarıp güneşe doğru
baş kaldıran filizler de onun kadar isyankardır.
Bahar yorgunudur o, durmaksızın eskiyi deşip parçalayıp kendini kurtarma
çabasında bir kardelendir. Bu yüzden öfkesi burnundadır ve bahar
yağmurları kadar hüzünlüdür.
Doğa kendini baştan başa tazelemektedir baharda, aşk dolar loş
odalara, telefon tellerine, sayfa aralarına. Hep haklıdır doğa, saygı
göstermeli. Şen gönüllü ergenler, bir kelebek öpüşü kısalığındaki
sevdaların tutuklularıdır. Anlamak istiyorsanız onları, bahara erteleyin
aşklarınızı.
Sümbül koyun ergenlerin adını, ballıbaba, erguvan, sardunya, mimoza,
papatya koyun. Onlar bahar çiçekleridir. Bahardaysa ergen
bambaşkadır. Kırmızı beyaz, mavi yeşil, mor turuncu...
Bahara sorun, o size anlatır.
Genel
Koordinatör
Behçet YAVUZ
Bilim Kurulu
Yavuz GÜNEŞ
Rezan TURHAN
Nesligül YAŞAROĞLU
Düzelti
Gülay ONBAŞILAR
Aylin KAMA
Dizgi-Tasarım
Murat ÖZKAN
Baskı
Eylem ÇAKICI
( İnternette yazarını bulamadığımız bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedik.)
Özel Ekin
İlköğretim Okulu
İZMİR
Tel:02328447475
Fax:02328447484
www.ekin.k12.tr
bilgi@ekin.k12.tr
© İzinsiz kullanılamaz,
kaynak gösterilerek
alıntı yapılabilir.
3
11 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
FİZİKSEL GELİŞİM
Kızlarda, bu yaşta boy artışı ve kilo artışı özellikle dikkat çekmektedir. Erkekler kızların
yanında daha ufak tefektir. Yan yana geldiklerinde kızların daha kadınsı ve iri yapılı
oldukları görülür.
Hastalıklara karşı bu yaş grubu çocuğunun vücut direnci artmıştır. Daha az hastalanır.
Bununla beraber her iki cinste de eklemler daha yumuşak olduğu için ağır yük altında
kalma, kambur oturma, düzgün yürümeme gibi durumlarda kemik yapısı deforme olur.
Özellikle kız çocuklarda göğüslerin belirginleşmesi ile içine kapalı bir omuz yapısı gelişebilir.
Bununla ilgili doğru alışkanlıkların kazandırılması önemlidir.
İlkokulun başlangıcından 12 yaşın sonuna kadar yavaş yavaş süt dişlerinin yerini azı
dişleri almaktadır. Dişlerin kontrolü ihmal edilmemelidir.Dengeli beslenme ve süt içme
alışkanlıkları pekiştirilmelidir. Bilinçli beslenme alışkanlıkları geliştirmeleri sağlanmalı örneğin
colanın vereceği suni bir enerji ve şeker oranının karaciğer üzerinde yapacağı olumsuz
etkiler anlatılmalı.
CİNSEL GELİŞİM
Vücut kimyasında değişiklikler olmaya başlamıştır. Bazı çocuklarda 1. seks özellikleri, bazı
çocuklarda ise (adet görme ) 2. seks özellikleri ortaya çıkmaya başlamıştır.Bu konuda
çocukların bilgilendirilmesi, bu döneme hazırlanması gerekir. Özellikle genetik yapıya bağlı
olduğu için her çocukta aynı süreçte gelişme olmayabilir.
BİLİŞSEL GELİŞİM
Somut düşünceden soyut düşünceye geçiş başlamıştır. Din ve Tanrı konuları ilgilerini
çeker. Örneğin; Tanrı var mıdır? Nerededir? Ölünce ne olacağız? Sorularına yanıt
arayabilir.
Kendine özgü düşüncelerini, kararlarını oluştururken o zamana kadar edindiği, gözüyle
gördüğü yaşantılarını kullanarak çözüme ulaşmaya başladığı bir sürece girmiştir.
Bu dönemde özellikle yetişkinler, çocuğun yanlış yapma korkusundan uzak ve rahat bir
ortamda bulunmasını sağlamalıdır. Çünkü çocuğun kendisini rahatça ifade edebileceği
ortam, onun kişilik yapısını geliştirecektir. Aynı zamanda bu yaş çocuğuna doğru tepkileri
kadar yanlış tepkileri için de geribildirim verilmesi gerekir.
Bu dönemde daha çok kahramanı çocuk olan ve onun ailesini konu alan kitapları
okumaktan keyif alırlar. Yiğitlik, kahramanlık konularını içeren destan ve romanlara geçiş
vardır. Artık resimleri bol olan kitaplar yerine yavaş yavaş küçük puntolu ve daha az resimli
kitaplara ilgi duymaya başlarlar.
İlgi duydukları soyut alanlarda yoğunlaşma başlayabilir. Sayısal alan, soyut düşünceye
geçişte farklı bir boyut kazanır. Örneğin; küpün görünmeyen yüzeyini hayal etmek gibi.
11. yaşta kıyaslama becerisi gelişmiştir. Daha gelişmiş düzeyde “çünkü” lü
açıklamalar yapabilir. Mantıksal kıyaslama (NEDEN? NİÇİN? ANALİZ ETME, SONUÇ
ÇIKARMA) yeteneği gelişmeye başlamıştır.
Örneğin, koşullardan biri değişseydi ne olurdu? Atatürk Cumhuriyeti kurmasaydı ne
olurdu?
SOSYAL GELİŞİM
Sosyal ilişkiler, bedensel gelişime uygun seçilen oyunlar, sporlar
çerçevesindedir. Erkek çocuklar okul ve çevrede oyun becerisine sahip
olmaya çalışır, güç kuvvet gösterisinde bulunma gibi zorlamalı fiziksel
oyunları çok severler. Oyun alanlarında yaralanmaların çok olduğu bir
süreçtir.
Kız ve erkek çocukların oyun ilgileri kesinlikle birbirinden farklı hale
gelmiştir. Kızlar, daha az hareketli dramatizasyon gösterilerinden
hoşlandıkları gibi jimnastik hareketleri, ritmik oyunlar, bale gibi etkinliklerde de ilgileri
yoğunlaşır. Oysa erkek çocuklar; takım oyunlarından, sportif etkinliklerden çok hoşlanırlar.
Yüzme her iki cinsin de ilgisini çeken bir etkinlik olarak ortaya çıkar.
4
Bilgisayara ve televizyona ayrılan sürenin uzunluğu, sosyal gelişimi engelleyebilir. Seçici
ve programlı olmada okulun ve ailenin yönlendirici olması gerekir.
11. yaşlarda arkadaş beğenisi güçlü bir ihtiyaca dönüşmektedir. Bu ihtiyaçla birlikte
benlik sisteminde kontrol görüntüsü yeni bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Oyun kurallarına
uyma , arkadaş standartlarını benimseme; başlangıçta “arkadaş beğenisi kazanma” ve
onu sürdürme için gerekli iken daha sonra; bir gruba ait olma duygusu öne çıkar. Bazen bu
gruplar bu yaşlarda olumsuz gruplara da dönüşebilir, dikkatli ve gözlemci olmak gerekir.
Bu dönemde ahlaki değerlerin oluşmaya başlar. Ana-baba,öğretmen değerlerinin
içselleştirilmesi ve çocuğun kendi davranışlarını yönetir hale gelmesi önemli bir
aşamadır.Çocuk böyle bir gelişim aşamasından geçmedikçe yetişkin yıllarında başkalarını
düşünme ve sosyal, ahlaki değerler düzeyine ulaşması mümkün değildir. Bu önemli bir
gelişim aşaması olarak görülmeli; çocuğu herhangi bir grubun üyesi yapma; onu grup için
çalışabileceği, o gruba bir şeyler verebileceği, grup için özveride bulunabileceği fırsatları
yaratmalıdır.
Örneğin, yetişkinlere, uzmanlıklarına saygı gösterilmesi, sınırlılıklarının kavranması vb.
Çocuk bu yaşta, aynı cinsten olan arkadaşlara daha fazla önem vermektedir. Karşı
cinsten olan akranları ile arasında gerginlik ve rekabetin başladığı görülür. Kızlar, erkekleri
kaba saba ve terbiyesiz bulurken; erkekler kızları beceriksiz ve çıtkırıldım bulurlar. Bu doğal
bir süreçtir. Aile ve öğretmenlerin bu yaş grubundaki çocuklarını farklı cinsiyet grubu ile bir
arada tutmaya çalışması faydasız ve gereksiz bir çabadır.
Çocuğun okul başarısı ve arkadaş ilişkisinde göstereceği başarı, onun kendi benliğine
karşı olumlu bir algı geliştirmesini sağlar. Çocuğun yeteneği üstünde bir başarı ve sosyal
beceri beklemek,onun benliğine karşı tutumlar geliştirmesine neden olur. Yetersizlik
duyguları yaşar. Ailenin yetenekleri üstünde başarı beklememesi yerinde olur. Çocuğu
tanıyıp o ölçüde beklenti...
Kendi kararlarını alma ve davranışlarının sorumluluğunu üstlenme bilinci gelişmiştir.
Kısaca, kişisel bağımsızlığını kazanmaya başlamıştır. Olabildiğince kendisiyle ilgili kararlarda
sorumluluk alması, sorumluluğu üstlenmesi desteklenmelidir.
DUYGUSAL GELİŞİM
Duygusal gelişim ile bilişsel gelişim ilintilidir. Özgüvenli hissetmesini sağlar. Yetişkinler ve
özellikle de okul ,öğrencinin özsaygı ve özgüven duygularını desteklemek ve geliştirmek için
yeteneklerinin tanınmasına ve geliştirilmesine önem verilmelidir. Çocuğun herhangi bir
konuya gösterdiği ilgi önemsenmeli, değerlendirilmeli, bunun gerisinde ilgi ve yeteneğin
olup olmadığı kontrol edilmeli. Çünkü bu yaşlar, çocuklarda çeşitli özel yeteneklerin ve
bunların dışarıya yansıyan yönleri olan devamlı ilgilerin belirdiği ideal yıllardır.
12-13-14 YAŞ
Yeniyetmelik ve delikanlılık dönemini içine alan “ERGENLİK ÇAĞI” kızlar için 12 -14
erkeklerde, 14-16 yaşlarına rastlamaktadır. Bu dönemde başarılması gereken görevleri
vardır ergenin. Bu kurallar her ne kadar toplumun ve kültürün saptadığı davranış kalıpları
olarak bireyi dışardan zorlasa da kişinin benliği, olgunlaşma sonucu sahip olduğu enerjiyi
kullanacaktır. Ergen, bu sosyal beklentilerini çok geçmeden kendi benliğinde özümseyip
onları güdüleyici gereksinmelere dönüştürecektir.
Ergenlik çağı pek çok uzman tarafından doğuş çağı, yetişkinliğe geçişi sağlayıcı bir seri
önemli gelişim görevlerini başarma çağı olarak tanımlanır. Bu dönem bireyin bağımsızlık
savaşı verdiği önemli bir süreçtir.
Ergenlik çağının bitimine kadar başarılması gereken gelişim görevi şunlardır :
1. Cinsel rolünü kabullenme ve bu role uygun davranış görüntüleri sergileme,
2. Duygusal bağımsızlığını kazanma ve kendisiyle ilgili önemli kararları kendi başına
verebilme,
3. Yaşıt dünyası içinde kabul görme ve arkadaşlık, işbirliği ve liderlik yeteneklerini geliştirme,
4. Meslek seçimi için gerekli ön hazırlıkları yapma ve kendine en uygun mesleği seçebilme,
5. Çatışan değerleri uzlaştırma ve kendi yaşına özgü bir yaşam felsefesi geliştirme,
6. Öz kimliğine ulaşma ve bunu kabullenme.
5
Ergenlik çağına özgü olan bu gelişim görevleri, birbirinden bağımsız bir biçimde ortaya
çıkmaz. Birindeki başarısızlık diğerlerinde de olumsuz etkilere neden olur. Bunlar iç içe
birbirleriyle örtüşen ihtiyaçlardır. Fakat hepsi en son olarak öz kimliğe ulaşma ve bunu
kabullenme ile bütünleşmektedir. Ergenlik çağı boyunca bu gelişim görevlerinin başarılması
hep gündemde olmaktadır.
Ergenliğin ilk yıllarında bunların başarılması için gerekli olan ilk yaşantılar henüz ergeni
sonuca ulaştıracak nitelikte değildir.
Ergenliğin ilk yıllarında kişi ne çocuktur ne yetişkindir. Ergenliğin son yıllarına doğru bireye
“genç” denmektedir. Ergenliğin ilk yılları; bedensel, cinsel, duygusal ve zihinsel yönden
farklı güçlere sahiptir.
BEDENSEL GELİŞİM
Özellikle erkek çocuklar için hızlı büyüme ve gelişme dönemidir. Bu dönemin başında
kızlar erkeklere oranla daha gelişkindir. Dönem sonunda erkekler, boy ve ağırlık olarak
kızları geçer, bundan böyle bu fark kapanmaz. Kızlar gelişimini tamamlamak üzeredir.
Kollar ve bacaklar hızla büyür, vücudun diğer bölümlerine göre oransız büyüme
içerisindedir. Eller ve ayaklar 14. yaşın sonunda alabileceği büyüklüğe ulaşmak üzeredir.
Ergen oransız olarak gelişen bu organlarını kontrol etmekte güçlük çeker.
Cinsel olgunlaşma başlamıştır. Tüy ve kıllar çoğalır, ses değişir, cinsel organlar gelişir. Kız
çocuklarındaki büyüme, erkek çocuklarına göre bir yıl öndedir.
Vücut bölümleri arasında denge kurulmaya başlamıştır. Dış görünümün tersine,
yeterince güçlü ve dayanıklı değildir. Vücut gelişiminde bireysel farklılıklar vardır. Bu
dönemde iyi duruş alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Takım oyunları ve yarışmalara ilgi duyarlar. Güçlü olmak isterler. Cinsiyetlere göre
kurulan takım çalışmaları cinsel rolünün ve sosyal gelişiminin üzerinde olumlu etkiler yapar.
Büyüme ve olgunlaşma yönünden devamlı bir gelişme içinde olan ergenin yetişkinden
daha çok protein, mineral ve vitamine ihtiyacı vardır. Fazla yeme ihtiyacı içindedir. Bu
ihtiyacın bastırılması durumunda, çocuğun abur cubur yeme alışkanlıklarını geliştirerek gizli
açlık içine girmesi ve bazı hastalıklara açık hale gelmesi olasılığı yüksektir. (HamburgerCola) Bu konuda aileler dengeli beslenmeyi önemsemelidirler. Ayrıca bu dönemde aşırı
zayıf-şişman çocukların tıbbi yardıma ihtiyaçları olabilir.
Vücuduyla ilgilenir. Uzun süre banyodan çıkmamaya başlar. Beden temizliği ve gelişimi
hakkında yeterli bilgilendirmenin yapılması gerekir.Ergeni rahatsız eden diğer bir konu da
yüzde görülen sivilcelerdir. Yüzde yağlanma, buna bağlı olarak sivilce, akne görülür.
Ergene cilt bakımı hakkında doğru bilgilerin aktarımı gerekir, (cilde uygun sabun,
temizleyici, sivilce ve aknelerin sıkılmaması gibi.)
Bazı ergenlerin büyüyen ve gelişen bedenlerinden utanç ve rahatsızlık duymaları
mümkündür. Bu nedenle kambur oturma, hantal yürüme, dik yürümeme gibi sorunları fark
etmeli ve bilgilendirilmelidir. En önemli konu da ergenin bedenini kabul etmesi yönünde
desteklenmesidir.
Bu konularla ilgili bilgiyi okulumuzdaki PDR birimimiz çocuklarımıza anlatacaktır. Ergenlik
belirtileri, nasıl hazırlanılması gerektiği konularında bilgi verilerek, cinsellikle ilgili kaygılar ve
korkular giderilmeye çalışılacak, bu arada onlardan gelebilecek sorular yanıtlanacaktır.
BİLİŞSEL GELİŞİM
6-7-8. sınıflarda bulunan kız ve erkek çocuklar bedensel, duygusal ve sosyal yönden
farklı gelişim özellikleri gösterirken, zihinsel yönden her iki cins birbirinden farklı değildir. Ama
kızların belleği erkeklere göre daha iyidir.
Beyindeki korteks; yani gri bölümün gelişimi,10-12 yaş arasında en üst düzeye ulaşır. 12
yaştan sonra nöron sayısı değil ama snapsların (öğrenme merkezleri) oluşumu durur,
kullanılmayan snapslar da işlevselliğini yitirir.
Çocuk uyarıcı bolluğu olan bir çevrede yetişmiş ve iyi bir eğitim almışsa artık soyut
düşünme yeteneğine ulaşmıştır. Bu nedenle okul çalışmalarında somut bilgi alımından çok
6
yoruma, görüşlere dayalı çalışmalar daha etkili olacaktır. Soyut işlemlere ulaşan ergenler
varsayımlar kurabilir, mantıksal sonuçlar çıkarabilir ve ister somut ister soyut biçimde
sunulsun, karmaşık sorunları sistemli biçimde çözebilirler.
Bu yaşla perçinleşmeye başlayan soyut düşünme sonraki yıllarda da olgunlaşıp,
gelişecektir. Ergenin geleceğe dönük planlar yapabilmesi ve kendi kendini tanıyarak kabul
edebilmesi, uzun yıllar boyu bir gelişimi ve soyut düşünme yeteneğinin gelişmesini gerektirir.
Altıncı sınıftan itibaren öğrencilerde başarısızlığın arttığı görülmektedir. Başarısızlığın bir
nedeni;
bağımsızlık savaşı veren, diğer yönden bu bağımsızlıktan korkan, kendi
bedenindeki değişmeleri; korku, suçluluk ve merak duyguları içinde izleyen, karşı cinsin
yakınlığını özleyen; ama karşı cinsten kaçan bir yeniyetmelik dönemine girmiş olmasıdır.
Bunu gidermek için, çocuktan beklenenin net ortaya konması, doğru adımların
pekiştirilmesi, öğrenme ortamının baskılı olmamasını sağlamak ve yetişkinlerin sıcak ve
anlayışlı tutumlar sorun çözmede yardımcı olacaktır. Verimli ders çalışma yollarının
öğretilmesi bu yaşlarda önemlidir; çünkü başarıyı artırıcı bir etken olmaktadır. Bazen buna
okul başarısını etkileyen konu eksiklikleri, yetersizlikleri de eklenebilir. Ya da kendine düzenli
bir çalışma programı oluşturup uygulamamanın, nasıl çalışacağını bilememe gibi sorunlar
yaşanabilir. Bu nedenle okulumuzda verimli çalışma teknikleri konusunda çalışmalar
yapılmakta, bireysel çalışma programıları oluşturulmaktadır.
Programsız televizyon izleme, çocuğun okuma zevkini, okuma alışkanlığını
kazanmasını engelleyici olması bakımından zararlı bir eylem sayılabilir. Televizyon
tutsaklığı, onun okuma yazmaya zaman ayırmasını engellemekte, özgür düşünce
yeteneğini kısıtlayıp, beğenilerini daraltmaktadır.
SOSYAL GELİŞİM
Bu yaş grubunda erkek çocuk hareketli, haylaz bir sokak çocuğu yada bilgisayar
çocuğu iken, kızlar daha evcil, daha olgun bir görünüm içine girmiştir.
Erkekler kuvvetli ve cesur, kızlar güzel olmaya özenir. Ergenliğin cinsel
olgunlaşmayla ilgili ilk belirtileri görüldüğünde her iki cinsde çok kısa bir
süre için içe dönmekte, sanki daha önce önem verdiği arkadaşlara ilgisiz
kalmaktadır. Bu kısa süreli olup tekrar arkadaşları ile ilişkisini artırdığı
görülmektedir. Bu kez içten içe karşı cinse duyulan ilgi ve karşı cinse
yaklaşma isteği, beğenisi önem kazanmaya başlamaktadır. Özellikle
kız çocukları kendilerinden büyük erkek arkadaşları ile olmayı tercih
ederler.
Ergenin özellikle kendi cinsinden ebeveyn ile özdeşim kurması çok
önemlidir. Kendince model aldığı, kişiyi örnek alır. Boşanmış ailelerde de en
yakın
kişiyle iletişim kurması yararlı olur. Kendi cinsinden bir ebeveynin bulunmadığı ailelerde
gencin kişisel kimliğini geliştirmesi güçtür.
Ailede çocukluktan beri yaşanan, cinsellikle ilgili olumlu-olumsuz etkiler ergenlik
yıllarında beliren cinsel olgularla yeniden biçimlenecektir. Karşı cinse ilgi duyar, cinsel
konularda bilgi edinmek ister.
Bu süreçte ergen eski kazandığı alışkanlıkları terk etmeye başlar. Özellikle asi, hırçın,
evde huysuz, dışarıda sıkılgan, durgun ve dalgın, başına buyruk ve sorumsuz, alıngan,
karamsar, ters, olur olmaz şeye ağlayan, ders çalışmayan, süse düşkün, çok gezen, bazen
yalan söyleyen, banyoya girmek istemeyen, elini ayağını yıkamayan, yada banyodan
dışarı çıkmayan.. gibi özelliklerle tanımlanırlar. Bundan başka ilk yıllarda mastürbasyon,
tırnak yeme, öğünme, kabadayılık, , yüksek sesle konuşmalar, ukalalık, kuralları
küçümseme, oburluk, dikkatsizlik, her şeye boş verme, dramatik patlamalar, küstah
konuşmalar,
yetişkinleri
beğenmeme
gibi......durumlar
ana-babayı
fazla
kaygılandırmaktadır. Ama bunlar ergenliğin ilk yıllarında görülebilir.
Ergenliğin ilk yıllarında, yetişkin otoritesine başkaldırır. Kendisine büyükler gibi
davranılmasını ve özgür olmayı ister. Başkaldırı ve huzursuzluğunun bağımsızlık gereksinimi
ve kimlik arayışından kaynaklandığı unutulmamalıdır.
Bir grup içerisinde yer almak ve candan arkadaşlık kurmak ister. Gurup üyesi olmanın
özel bir önemi vardır; ancak uyum sağlamakta güçlük çeker. Etkili arkadaşlık kurmaya
7
başlar, bu tür ilişkileri kurabilecek faktörleri kavrar. Kişiler arası ilişkilerde atak davranışlar
gözlenir, iletişim engelleri ve onların nasıl üstesinden gelinebileceğini öğrenir. Kendi kişisel
değerlerinin kişiler arası etkileşim ile ilişkisini kurar. Başkalarının duygularını anlar (empati
kurabilir) ve saygı duyar. Deneyimlerini ve fikirlerini başkalarıyla paylaşır.
Sorun çözebilme becerilerini uygulamayı öğrenir, sorunu tek başına bildiği yöntemlerle
çözmeyi dener. Kişilik özelliklerini oluşturan ilgilerini, yeteneklerini, tutumlarını ve sınırlılıklarını
analiz eder. Özellikle bu alan meslek seçimi konusunda dikkati çeker.
DUYGUSAL GELİŞİM
Duygusal yönden gelişmenin önemini, duyguların davranışlarını nasıl etkilediğini ve
duygularla uygun şekilde nasıl başa çıkılacağını öğrenmeye çalışır. Kendisiyle ilgili sorular
sormaya başladığı süreçtir. Örneğin Ben kimim? Neyi severim? Neler yaparım?
Ben merkezcilik baskındır. Ergenler yanlış bir biçimde, çevrelerindeki insanların “onların
davranışlarıyla ve görünümüyle onlar kadar saplantıyla ilgilendiklerini” ve her zaman ilginin
odağı olduklarını kabul etmeye başlarlar. Kendilik bilinci çok fazla arttığı için öteki insanların
hayali seyirci olduğunu düşünür. Onlar kişisel masallarının kahramanıdır. Çok özel, çok
güçlü, kırılmaz ve dayanıklı olduklarına inanırlar. Bu duygu bazen onlara zarar verebilir.
Birçok ergen “fırtına ve stres” döneminden geçiyor olabilir. Çünkü azalan serotonin
hormonu ve artan andofrin hormonu böyle bir kimyasal alt yapıyı hazırlar.
Duygularını kontrol etmekte zorlanır. Zaman zaman duygusal, annebabayı dinleyen, zaman zaman ise hırçın ve asi, söz dinlemez, kaba
olabilir. Bunun nedeni, vücudunda değişmekte olan hormonal yapıdır.
Daha önce aile, çocuğuyla iyi bir iletişim kuramamışsa bu süreç daha
uzun olabilir.
Ergen için aynı cinsten arkadaş beğenisi önemini korurken, karşı
cinsten arkadaş beğenisi yeni yeni önem kazanmaya başlayacaktır. Karşı cinse ilgi artmıştır.
Beğenilmek, kabul görmek ister. O nedenle her iki cinsin katıldığı etkileşim grupları pek çok
sorunun çözülmesinde fayda sağlar.
Aile ve öğretmen ergenden, sevgi ve şefkatini esirgemeden ve onun üzerinde fazla
baskı kurmadan ona güvendiğini ve onu anlamaya çalıştığını hissettirmeli ve her
davranışını eleştirme yerine, ona zarar verebilecek olanlarını hatırlatma yolunu seçebilir.
CİNSEL GELİŞİM
Bu dönemde yetişkin kimlik algısını oluşturmaya devam etmesinde, cinsel kimlik algısının
da etkili bir rolü vardır. Ergenin bu dönemdeki en belirgin gereksinimlerinden biri de, uygun
kaynaklardan, doğru cinsel bilgiler edinmektir.
Bu yaşlarda cinsel kimlik sürecinin özel bir önemi vardır. J.J. Rousseau: “iki kere doğarız”
der . “Biri var olmak için (biyolojik doğum), ikincisi de cinsellik için doğmaktır. Birinci
doğumda anne ruhsal dünyasını ona ödünç verir ve ona bir nesne sunar ( besin ve
meme). Oysa ikinci doğumda ne ruhsal ne de nesnel bir destek vardır”.
Cinsel hayaller kurma ve mastürbasyon görülebilir. Mastürbasyona aşırı düşkünlüğün
kökeninde güvensizlik duyguları ve bazı toplumsal sorunlar olabilir. Eğer bu durum uzun bir
süredir devam ediyor ve onun yaşantısını etkiliyorsa bir uzmandan yardım alınabilir.
Okulumuzda, bu yaşa özgü cinsel gelişim hakkındaki bilgiler öğrencilerimize seminerler
şeklinde verilecektir.
Ergenliğin ilk yıllarında 1. ve 2. seks özellikleri henüz yeterince olgunlaşmamıştır. Üreme
hücrelerinin sağlıklı bir bölünme yapabilmesi için gerekli hormonal ortam yeterli düzeye
ulaşmamıştır. Ergenlik öncesi başlayan ani boy artışı kızlarda, ilk adet kanamalarından
itibaren biraz hızını kesmiş gibi görülür; ama gittikçe azalan bir hızla devam etmektedir. İç
salgı bezlerindeki karışıklık ter ve yağ bezlerini daha fazla çalışır hale getirmiştir.
Bu yaş grubundaki çocuğa cinsel ilişki,korunma yöntemleri konusunda bilgi vermek
gerekir.Cinselliği çok boyutlu anlatmak, sadece bedensel boyutu ile değil; özellikle duygu
boyutunu da önemseyerek anlatmak önemlidir.
8
LÜTFEN YAYINIMIZ HAKKINDAKİ GÖRÜŞ, ÖNERİ VE BEKLENTİLERİNİZİ BİZE YAZINIZ YA DA
TELEFONLA İLETİNİZ. İŞBİRLİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.
ekinpdrh@ozelekinlisesi.com
r.turhan@ozelekinlisesi.com
y.gunes@ozelekinlisesi
n.yasaroglu@ozelekinlisesi.com
AYIN ÖNERİLERİ
OKUYABİLİRSİNİZ
ZAMANIN MANZARASI
MEHMET EROĞLU
ONLAR HEP ORADAYDI
SUNAY AKIN
GÜNEŞİN GÖZYAŞLARI
(SİNEMA)
MUHTEŞEM KAHRAMANLAR
(SİNEMA)
SACRED LOVE
STING
İZLEYEBİLİRSİNİZ
DİNLEYEBİLİRSİNİZ
KAYNAKÇA
Bacanlı H.
(2001) Gelişim ve Öğrenme Nobel Yayın ve Dağıtım
Gander / Gardiner. (1998) Çocuk Ve Ergen gelişimi İmge Kitabevi
Cüceloğlu D. (1994) İnsan ve Davranışı, Remzi Kitabevi.
Selçuk Z., (1999), Gelişim Ve Öğrenme Nobel Yayıncılık.
GELECEK SAYIMIZIN KONUSU
“ SOSYAL DOĞUM”
Download