Yönetsel, Mesleki ve Örgütsel

advertisement
Yönetsel, Mesleki ve Örgütsel
ETİK
Prof. Dr. İnayet Aydın
5. baskı
Prof. Dr. İnayet AYDIN
YÖNETSEL, MESLEKİ ve ÖRGÜTSEL ETİK
ISBN-978-975-6802-42-7
Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.
© 2012, Pegem Akademi
Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları
Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti’ye aittir.
Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri,
kapak tasarımı, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt
ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.
Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır.
Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında
yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları
satın almamasını diliyoruz.
5. Baskı: Ekim 2012
Dizgi-Grafik Tasarım: Özgür Kuzey
Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı
Baskı: Ayrıntı Matbaası
(Ankara-0312-394 55 90)
Yayıncı Sertifika No: 14749
Matbaa Sertifika No: 13987
İletişim
Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA
Yayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51
Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60
Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08
Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38
Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60
E-ileti: pegem@pegem.net
Prof. Dr. İnayet AYDIN
1963 yılında Artvin’in Borkça ilçesinde doğdu. İlk ve
ortaöğrenimini Çanakkale’nin Yenice ve Bayramiç ilçelerinde
tamamladı.
1985 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi
Eğitim Yönetimi ve Planlaması Bölümü’nden mezun oldu.
1986-1988 yılları arasında Sümerbank Bankacılık Personel ve
Eğitim Müdürlüğü’nde görev yaptı.
1988 yılında A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “3308 Sayılı
Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu Gereğince Sümerbank
Banka Şubelerinde Ticaret Lisesi Öğrencilerine Yaptırılan Beceri
Eğitimi” başlıklı tezini vererek yüksek lisans eğitimini
tamamladı. 1988 yılında A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi
Eğitim Yönetimi ve Planlaması Bölümüne Araştırma
Görevlisi olarak atandı.
1993 yılında “Eğitim Yönetiminde Stres Kaynakları” konulu
tezi ile Doktor unvanını kazandı. 1993 yılında aynı bölüme
Yardımcı Doçent olarak atandı.
1996 yılında 8 ay süre ile YÖK/Dünya Bankası Milli Eğitimi
Geliştirme Projesi kapsamında kazandığı bursla Amerika
Birleşik Devletleri-OHIO “University of Cincinnati”de
doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. Aynı dönemde 6
haftalık “Yönetici Yetiştirme Akademisi”nde konuk öğretim
üyeliği yaptı.
“Eğitim Yöneticilerinin Etik Davranışları Üzerine Bir
Araştırma” başlıklı çalışmasını yaptı ve 1997 yılında Doçentlik
unvanını kazandı. İş Yaşamında Stres, Yönetsel Mesleki ve
Örgütsel Etik, Eğitim Yönetimi, Alternatif Okullar, Eğitim ve
Öğretimde Etik, Öğretimde Denetim, Türkiye’de Eğitim
Yönetimi Alanının Sözlü Tarihi: Öncü Akademisyenler, Türk
Eğitim Yönetiminde Öncü Kadınlar isimli
8 kitabı
bulunmaktadır. Ayrıca, “Educational Leadership: Global
Contexts and International Comparisons", Volume 11’de bir
kitap bölümü yazarlığı,
Türkçe ve yabancı dergilerde
yayımlanmış çok sayıda makalesi bulunmaktadır.
Lisans düzeyinde; İnsan Kaynakları Yönetimi, Meslek Etiği;
Yüksek Lisans düzeyinde Meslek Etiği, Teftiş Teknikleri,
Öğretimde Denetim, Eğitim Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar,
İnsan Kaynakları Yönetimi, Doktora Düzeyinde Yönetimde
Etik ve Çağdaş Denetim Yaklaşımları derslerini vermektedir.
Uzun yıllardır çalışanların hizmet içi eğitimi konusunda
araştırmalar yapan ve dersler veren yazar, son beş yılda
100’den fazla kurumda meslek etiği, kamu etiği, etik eğitimi,
hizmet içi eğitim teknikleri, insan kaynakları yönetimi, stres
ile başa çıkma, örgütsel ve bireysel etkililik, insan ilişkileri ve
iletişim, eğiticilerin eğitimi, çağdaş denetim teknikleri,
denetim etiği, yönetim süreçleri, yönetimde verimlilik,
akademik etik, bilim ve yayın etiği vb. konularda seminer ve
konferanslar vermiştir.
2007-2009 yılları arasında Başbakanlık Etik Kurulu ile Avrupa
Komisyonu işbirliği içinde yürütülen “Yolsuzluğun Önlenmesi
İçin Etik Projesinde”, yerel uzman olarak eğitim materyalinin
geliştirilmesi ve etik eğiticilerinin yetiştirilmesine katkıda
bulunmuştur.
Yazar Prof. Dr. Erdem Aydın ile evlidir ve Bilgesu Aydın’ın
annesidir.
iv
BEŞİNCİ BASKIYA SUNU
1995 yılında yönetsel, mesleki ve örgütsel etik konusundaki
çalışmalarıma başladığımda bu kavram ülkemizde henüz pek çok
kişi tarafından bilinmiyordu ve oldukça az sayıda Türkçe kaynak
vardı. Aradan geçen yıllar içinde etik kavramı toplumun farklı
kesimleri tarafından daha fazla kullanılmaya, bu konudaki
akademik çalışmalar artmaya başlamıştır.
Ülkemizde 25.5.2004 tarih ve 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik
Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun ile “Kamu Görevlileri Etik Kurulu kurulmuştur.
Ardından “Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri Başvuru Usul
ve Esasları Hakkında Yönetmelik” 13.4.2005 tarih ve 25785 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu gelişmeler kamuda etik bilinç geliştirmek adına önemli bir
adım olmuştur. Daha sonra Avrupa Konseyi ve Başbakanlık Etik
Kurulu işbirliği ile sürdürülen “Yolsuzluğun Önlenmesi İçin Etik
Projesi” kapsamında yazarın da katkısı ile Kamuda Etik
davranışın geliştirilmesi için düzenlenecek eğitim etkinliklerini
yürütmesi beklenen 100’den fazla eğitici yetiştirilmiştir.
Tüm bu çabalarla kamu kurumlarında etik eğitimleri başlamış,
adaylık ve yükselme eğitimlerine etik konular eklenmiş ve
kamuda etik eğitimleri verilmeye başlanmıştır.
Diğer yandan bazı üniversiteler, yetiştirdikleri öğrencilerin
sadece mesleki bilgi ve becerileri kazanmalarının bir profesyonel
olmaya yetmeyeceğini anlamış olacaklar ki, öğretim
programlarında “etik” derslerine yer vermeye başlamışlardır. Bu
konuda ABD’de bir lise müdürünün her yıl okulun açılışında
öğretmenlerine gönderdiği bir mektup, etik eğitiminin önemini
hepimize göstermektedir.
vii
"Bir toplama kampından sağ kurtulabilen insanlardan biriyim.
Gözlerim, hiçbir insanın görmemesi gerekenleri gördü; iyi
eğitilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş
doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin
öldürdüğü bebekler, lise ve üniversite mezunu insanların
vurduğu, yaktığı kadın ve çocuklar.
Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim
şudur:
Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız,
bilgili canavarlar, becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma,
yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına
yardımcı olursa, yalnızca o zaman önem taşır."
İnsanın çıkarları vardır ve her insan çıkarlarının peşinde koşmak
isteyebilir. Ancak bu noktada önemli olan değerlerimizin
çıkarlarımızı kontrol edebilmesidir. Çıkarlarımızın değerlerimiz
haline gelmemesi için herkesin etik yargılamalarda bulunup,
“Yapmam gereken en doğru şey nedir?” sorusuna yanıt vermesi,
etik sorgulamanın bir gereğidir.
Kitabın bu baskısında okuyucuya daha yararlı olabilmek için etik
kavramı ve ilkelerle ilgili bölümler geliştirilmiş, tartışmalar
genişletilmiştir. Etik bilinçlenme ve etik davranışa katkıda
bulunması amaçlanan bu kitaba okuyucunun gösterdiği ilgi son
derece sevindiricidir. Bu ilgi doğrultusunda geliştirilen bu kitabın
sizlere ulaşmasında Her zamanki gibi büyük emekler veren
PEGEM AKADEMİ TAKIMINA sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Prof. Dr. İnayet AYDIN
Şubat, 2012
viii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
Dördüncü Baskıya Sunu ............................................................... vii
İçindekiler ........................................................................................ix
GİRİŞ
(ss. 1-2)
1. BÖLÜM
ETİK KAVRAMININ KURAMSAL TEMELLERİ
(ss. 3-22)
Etik Kavramı.................................................................................... 4
Etik ve Yasalar ................................................................................ 9
Ahlaki Gelişim Evreleri ................................................................ 10
Etik Davranışın Toplumsal Etkenleri: Kültür,
Değerler ve Normlar..................................................................... 12
Kültür ........................................................................................ 12
Değerler .................................................................................... 13
Normlar ve Etik.......................................................................... 17
Standart, İlke ve Kuralların Etikteki Yeri.............................. 18
Görgü Kuralları ve Etik ................................................................ 21
2. BÖLÜM
ETİK İLKELERİNİN GELİŞTİRİLMESİ VE ETİK
SİSTEMLERİ
(ss. 23-41)
Etik Sistemleri ............................................................................... 24
Amaçlanan Sonuç Etiği ............................................................... 25
Kural Etiği...................................................................................... 28
Toplumsal Sözleşme Etiği ............................................................ 31
Kişisel Etik ..................................................................................... 34
Etik Sistemlerine Yöneltilen Eleştiriler ...................................... 38
ix
3. BÖLÜM
ETİK DIŞI DAVRANIŞLARIN USSALLAŞTIRILMASI VE
ETİK KARAR VERME SÜRECİ
(ss. 43-52)
Etik Karar Verme Süreci ....................................................... 50
4. BÖLÜM
YÖNETİMDE ETİK
(ss. 53-59)
Yönetimde Etik Neden Önemlidir? ............................................ 53
5. BÖLÜM
YÖNETİMDE ETİK İLKELER VE ETİK DIŞI
DAVRANIŞLAR
(ss. 61-94)
Yönetimde Uyulması Beklenen Etik İlkeler............................... 61
Yönetimde Etik Dışı Davranışlar ................................................ 85
6. BÖLÜM
MESLEKİ ETİK
(ss. 95-101)
Meslek Kavramı ............................................................................ 95
Mesleki Birlik ................................................................................ 97
Etik Kod......................................................................................... 98
Meslek Etiği................................................................................... 99
x
7. BÖLÜM
ÇEŞİTLİ ALANLARDA ETİK İLKELER
(ss. 103-183)
Politikada Etik............................................................................. 104
Tıpta Etik ..................................................................................... 108
Hukukta Etik ............................................................................... 128
Kitle İletişimde Etik.................................................................... 131
Bilim ve Araştırmada Etik.......................................................... 138
Psikolojik Danışma ve Rehberlikte Etik ................................... 145
Kamu Yönetiminde Etik ............................................................ 158
Sporda Etik .................................................................................. 167
Eğitimde Etik............................................................................... 170
8. BÖLÜM
ÖRGÜTSEL ETİK
(ss. 185-191)
9. BÖLÜM
EĞİTİM YÖNETİMİ ve ETİK
(ss. 193-202)
Eğitim Yönetimi ve Etik............................................................. 193
Okul Yönetiminde Etik Değerler .............................................. 194
10. BÖLÜM
ETİK EĞİTİMİ
(ss. 203-218)
Kaynaklar ..................................................................................... 219
xi
GİRİŞ
Nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Bir yandan teknolojinin hızla
geliştiği, yaşam standartlarının yükseldiği, her geçen gün yeni
buluşların yapıldığı bir dünyada, diğer yandan insan olarak
her geçen gün yabancılaşmaya başladığımız bireyler,
meslekler, ilkeler ve kurumlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz.
Yaşadığımız yüzyılda daha doğru, daha özgür, daha eşit, daha
adil, daha temiz, daha yaşanılır bir dünyayı özlemiyor muyuz?
Her gün farkında olarak ya da olmaksızın katkıda
bulunduğumuz yozlaşma ve kirlenmeden yakınmıyor muyuz?
Her şeyin değişmesini isterken, biz kendimizi ne kadar
değiştirebiliyoruz? Her şeyi eleştirirken kendimizi neden
savunuyor ve yanlışlıklarımızı mantığa bürümeye çalışıyoruz?
Victor Hugo, “herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama
kimse kendisinden başlamaz” diyor ne kadar haklı. Belki de
değişmeye,
işimize
geldiği
gibi
kullandığımız
ve
yorumladığımız kavramların içini doğru bir şekilde
doldurarak başlamalıyız.
Bu kitabın oluşumunda tüm bu sancıların büyük katkısı
vardır. Yönetici ya da yönetilen olarak içinde varolduğumuz
örgütsel yapılarda, üzerimize düşen işi en iyi biçimde yerine
getirmek, üyesi olduğumuz mesleğin ilkelerini kusursuz
uygulamak, çalıştığımız örgütlerin toplumsal sorumluluklarını
yerine getirdiğinden emin olmak, yaşamı daha bir anlamlı
kılacaktır.
Toplumda yaygınlık kazanmış yanlış düşünce ve eylemlerin,
bu yaygınlıktan dolayı meşrulaşamayacağı, bireylerin tek tek
sorumluluklarından kaçışlarının nasıl bir sistem sorunu haline
dönüştüğü, çözümlerin çabalarla olanaklı olduğu, bilinmeyen
gerçekler değil kuşkusuz.
2
Etik
Minimum yeterliklerle maksimum yerlere gelmek için
milletvekillerine olağanüstü güçleri biz kazandırmıyor muyuz?
Sonra bu durumdan şikayet eden yine biz değil miyiz? Her
gün başkalarının yaşamını, acılarını, zayıflıklarını izlerken
keyiflendiğimiz medyaya, rating oranlarını yine biz sağlamıyor
muyuz? Temel kamu hizmetlerini istediğimiz gibi sunmadığı
için şikayet ettiğimiz devlete vergimizi ödememek için türlü
dolapları biz çevirmiyor muyuz?
Bu kitap etik, yönetsel etik, mesleki etik, örgütsel etik
konularını tartışmayı ve kavramlar üzerinde düşünmeyi
hedeflemiştir. Eksiklikleri olsa da bu alanda ortaya çıkan bir
ürün olarak okuyucuya derli toplu bilgiler sunmayı
amaçlamıştır.
1. Bölüm
ETİK KAVRAMININ
KURAMSAL
TEMELLERİ
Bu bölümde etik kavramı felsefi, psikolojik ve sosyolojik
açılardan ele alınmıştır. Bu bağlamda etik kavramının anlamı
ve etik davranışı belirleyen önemli ögeler olan kültür, değer,
norm kavramları üzerinde durularak, görgü kuralları ile etik
arasındaki ilişkiler tartışılmıştır. Ayrıca, etik davranışın
psikolojik kökenleri incelenerek, Kohlberg’in ahlaki gelişim
evreleri açıklanmıştır.
Önemli Tanımlar:
Ahlak (Morality): Bir toplumsal bilinç, davranış ve
ideolojik ilişki biçimi; bir toplumsal oluşuma, sınıfa,
kesime özgü, tarihsel ve somut olarak belirlenmiş,
bunların belli bir topluluğa, sınıfa, devlete ya da
tümüyle topluma olan tutumunu kurallandıran törel
görüşler, değerler, normlar, ilkeler, ilişki ve davranış
biçimlerinin bütünüdür (Çalışlar, 1983,s.10).
Etik (Ethics):Geçmiş ve bu güne ilişkin doğru ve yanlış
ölçülerinin anlatımıdır (Lamberton ve Minor, 1995,
s.409). İnsanların töresel ya da ahlaksal ilişkilerini,
davranış biçimlerini ve görüşlerini araştıran bir felsefe
dalıdır (Çalışlar, 1983, s.135).
Etik İlkeleri (Code of ethics): Bir örgüt içinde etiğin
kurumsallaşması için, örgütün genel değerler sistemi
4
Etik
ve amaçlarını tanımlayan, verilen kararların bu ilkelere
uygunluğu için rehberlik eden mekanizmadır
(Northcrafts ve Neale, 1990,s.212).
Mesleki etik (professional ethics): Belirli bir meslek
grubunun, mesleğe ilişkin olarak oluşturup, koruduğu;
meslek üyelerine emreden, onları belli bir şekilde
davranmaya zorlayan; kişisel eğilimlerini sınırlayan;
yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan; meslek
içi rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı
amaçlayan mesleki ilkeler bütünüdür.
Örgütsel Etik: Yasal bir çerçevede işgörenlerde aynı
tür davranışların yerleştirilmesini sağlayan, örgütün
topluma karşı yerine getirmeyi üstlendiği hizmetleri
sağlarken bazı toplumsal sorumlulukların da
üstlenildiğini gösteren ilkeler dizisidir.
Yönetsel Etik: Yönetsel kararların verilmesinde tutarlı,
tarafsız ve gerçeklere dayalı olmayı; bireylerin varlık ve
bütünlüğüne saygıyı; herkes için en iyi olacak
eylemlerin seçilmesini ve eylemlerde adalet, eşitlik,
tarafsızlık, dürüstlük, sorumluluk, saygı, açıklık, sevgi,
demokrasi, hoşgörü vb. gibi evrensel değerleri temel
almayı sağlayan, yöneticilere eylemlerinde yol gösteren
davranış ilkeleridir.
ETİK KAVRAMI
Etik, ahlaki davranış, eylem ve yargıları ilgilendiren bir
konu olarak felsefe ve bilimin önemli bir parçası ve sistematik
bir çalışma alanı olmuştur. Ahlak yanlış-doğru, iyi-kötü,
erdem ve kusur ile davranışları ve davranışların sonuçlarını
değerlendirme ile ilgilidir. Ahlak felsefesi ya da etik, ahlakı
konu edinen felsefe dalıdır. Kullanılan ahlak terimlerini ve
ahlaki yargıların statüsünü analiz eden etik, takınılan ahlaki
tutumların ardında yatan yargıları ele alır (Nuttall, 1997,
s.15).
Etik Kavramının Kuramsal Temelleri
5
Türkçede ahlak kavramı, Latince moral sözcüğünün
karşılığıdır. Bu anlamda ahlak görelidir ve toplumdan
topluma değişebildiği gibi, aynı toplum içindeki farklı
grupların benimsediği ahlak kuralları arasında bile farklılıklar
vardır (Mengüşoğlu, 1965, s.14). Ahlak (aktöre - morality),
huy, mizaç, yaratılış anlamına gelen “ hulk “ sözcüğünün
çoğulu olup, insanlararası ilişkilerde uyulması gereken tinsel
(manevi) ilke ve kuralları içerir. Ahlakın etkisi, yaptırımı,
zorlayıcı gücü, insanın vicdanıdır. İnsan, duygusunu,
düşüncesini, davranışını, tutumunu, eylemini “vicdanının
sesine” kulak vererek doğru-yanlış, güzel-çirkin, iyi-kötü,
olumlu-olumsuz olarak değerlendirir. Böylece birey, kendisi
ile başkaları arasındaki ilişkilerde denge, düzen, denetim ve
uyum sağlar (Köknel, 1996, s.81).
Etik sözcüğü, Yunanca “karakter” anlamına gelen “ethos”
sözcüğünden türetilmiştir. Ethos’tan türetilen “ethics”
kavramı da, ideal ve soyut olana işaret ederek, ahlak
kurallarının ve değerlerin incelenmesi sonucu ortaya
çıkmaktadır. Bu anlamda etik, toplumda yaygın olan ahlak
kurallarından daha özel ve felsefidir (Fromm, 1995, XXVI).
Etiğin ilgi alanı, insanın bütün davranış ve eylemlerinin
temelinin araştırılmasıdır (Mengüşoğlu, 1965, s.15).
Etik tartışmalarının temel konusu, insanın eylemlerini ahlaki
bakımdan değerli ya da değersiz kılanın ne olduğudur. Eylemi
ahlaki anlamda değerli yapan, iyiyi ortaya koyması, iyiyi
yaratmasıdır. İyi nedir? Çeşitli etik kuramları, iyiyi farklı
biçimde tanımlamaktadır. Farklı etik kuramlara göre iyi;
hazdır, mutluluktur, ödevi yerine getirmektir, doğruluktur,
sevgidir (Akarsu,1965, s.2). Russell’a göre, ilk bakışta istek
duyulan şey “iyi”dir, tiksinilen şey ise “kötü”dür. Ancak
insanlar istekleri konusunda görüşbirliği içinde değildirler ve
genellikle istekler birbirleri ile çelişirler (Russell, 1993, s.158).
İşte etik, bu çelişen isteklerin, ya da istenen iyiler konusunda
bireylerin çatışmalarını çözümleyecek ilkelerin belirlenmesi
sürecine ilişkin tartışmalar üzerinde odaklaşmaktadır.
6
Etik
Felsefeci C. Solomon, etik kavramının bugün, belli grup ya da
toplumların tutumlarını, karakterini birbirinden ayıran
özellikler üzerinde yoğunlaştığını belirtmektedir. Solomon’a
göre etik, iki temel konu ile ilgilidir. (1) İyi insan olmanın
gerektirdiği özellikler, (2) bireyin davranışlarını belirleyen ve
sınırlayan kuralların neler olması gerektiği. Etik, doğru-yanlış,
ödev-yükümlülük ve toplumsal sorumluluk kavramlarını
sorgular. Birçok felsefecinin ahlak ve etik kavramlarını
birbirinin yerine kullanmasına karşın, Solomon, ahlakın
insanın değerleri ve davranışlarını içerdiğini; etiğin ise, bu
alandaki
akademik
çalışmalarla
ilişkili
olduğunu
belirtmektedir (Shaw, 1991, s.5).
Etik, insanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin
temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış
ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran bir felsefe
disiplinidir (İnal, 1996, s.43). Basit bir anlatımla etik, doğru ve
yanlış ölçütleridir. Aslında, ahlak ve etik birbirinden farklı
kavramlardır. Ancak pek çok yazar bu iki kavramı aynı
anlamda kullanmış ve genellikle ahlak kavramını kullanmayı
yeğlemişlerdir.
Etik ile ahlakın özdeş olmamasının nedeni, etiğin ahlak
felsefesi olması, ahlakın ise etiğin araştırma konusu
olmasındandır. Etik kuramlar, ahlakın özü, kökeni ve
toplumsal yaşamdaki işlevinin yanısıra, insanların birarada
yaşayabilmelerinin gerekleri, toplumsal yaşamın normları ve
değerleri, kişilerle toplum arasındaki ilişkiler, bireysel
yaşamın amacı ve anlamı üstüne görüşleri dile getirir
(Çalışlar, 1983, s.135).
Ahlak, kültürel değerler ve ideallerle ilgili doğru ve yanlışları
ve bunlara uygun olarak nasıl davranılması gerektiğini
belirler. Ahlak geniş tabanlı ve nasıl davranılması gerektiğine
ilişkin yazılı olmayan standartları içerir. Etik ise, hem daha
soyut kavramlara dayalıdır hem de bu soyut kavramlardan ne
anlaşılması gerektiğini tanımlamaya çalışır. Etik kuralların
Etik Kavramının Kuramsal Temelleri
7
açık ve belirli bir alana ilişkin yazılı kuralları içermesi
beklenir. Örneğin, sanat etiği, siyaset etiği, tıp etiği, hukuk
etiği, eğitim etiği, çevre etiği, biyoetik, medya etiği v.b. alanlar
için ortak ilkeler sözkonusu olmakla birlikte, daha çok
kendilerine özgü ilkeleri içerirler. Bu ilkeler, uyması beklenen
bireylerin özelliklerine göre değil evrensel kabul gören
kavramlara dayalı olarak geliştirilirler. Etik ayrıca adalet,
eşitlik ve ödün kavramlarına önemli bir yer verir. Ancak
birçok etik sorunu aynı zamanda ahlaki sorunları da içerir
(Lamberton ve Minor,1995, s.326).
Ahlakla etik arasında genişlik-darlık, kuram ve uygulama
açılarından bir farklılık vardır. Ahlak bir disiplin olarak etiğin
günlük yaşam pratiğine yansıyan kurallar demetidir. Ahlak,
toplumda varolan ve davranış, tutum ve inançları yönlendiren
bir değerler sistemidir. Ahlak günlük yaşam içinde bireylerin
nasıl yaşamaları gerektiğini ince ayrıntılar içinde pratik açıdan
düşünürken, etik daha soyut ve kuramsal bir bakış açısını
gerektirir (İnal,1996, s.43). Russell’a göre etik, bir topluluğun
ortak isteklerini bireylere benimsetme girişimidir. Ayrıca etik,
bireylerin isteklerinden bazılarına yalnızca kişisel değil,
evrensel bir önem verilmesini de gerektirmektedir (Russell,
1993, s.159).
Ahlaki kavramlar ve değer sistemleri açısından bireyler
birbirlerinden farklılık gösterirler. Bireylerin neyin ahlaklı,
neyin ahlak dışı olduğuna ilişkin değerlendirmesi onların
dinsel inançlarından, bireysel felsefelerinden ve güdülerinden
kaynaklanır (Kallaus ve Keeling, 1992, s.193). Bir toplum
içinde farklı ulusal, dinsel, etnik, cinsel kimlikler olması, farklı
ahlak anlayışlarını gündeme getirir. Etikte ise “istenilir iyi”
kavramı vardır. Bu “istenilir iyi”ler daha evrensel ve genel
geçerliğe sahiptir (İnal,1996, s.43).
Ahlak kavramına değişik açılardan bakıldığında, çeşitli
gruplarda geçerli olan değer yargılarının değişik nitelikler
taşıdığı, hatta aynı gruplar içinde de bu değer yargılarının
8
Etik
değiştiği görülmektedir. Değişen zaman ve koşullara bağlı
olarak, eskiden yasaklanmış davranışlar, zaman içinde teşvik
edilen davranışlara dönüşebilmektedir. Aynı eylemin, farklı
ahlak anlayışları açısından farklı yorumlandığı da
bilinmektedir (Kuçuradi, 1988, s.22). Ancak özellikle meslek
etiğine ilişkin ilkelerin evrensel olma arayışı vardır ve kolay
kolay değişmemektedir.
Raymond Baumhart tarafından yapılan bir araştırmada yüz
işadamına, “etik nedir?” diye sorulmuş ve alınan bazı yanıtlar
şunlar olmuştur (Hitt, 1990, s.97):
œ Görüşmeye gelmeden önce sözlükten etik kavramının
anlamına baktım, hiçbir şey anlamadım.
œ Etik, duygularımın bana doğru olduğunu söylediği
şeydir. Bunun bir standardı yok ve bu durum sorun
yaratıyor.
œ Etik, bireysel ve toplumsal refah bakımından kabul
edilmiş standartlardır. Doğru olduğuna inandığınız
şeydir.
Etik kavramını tanımlamak kolay değildir. Buna karşılık
literatürde birçok etik tanımı yapılmıştır. Solomon ve Hanson,
Sokrat’tan esinlenerek, etik kavramını aşağıdaki gibi
tanımlamışlardır (Hitt, 1990, s.98):
Etik, her şeyden önce istenilecek bir yaşamın araştırılması ve
anlaşılmasıdır. Daha geniş bir bakış açısı ile, bütün etkinlik ve
amaçların yerli yerine konulması; neyin yapılacağı ya da
yapılamayacağının; neyin isteneceği ya da istenemeyeceğinin;
neye sahip olunacağı ya da olunamayacağının bilinmesidir.
Mark Pastin’e göre, etik sistem doğru kararlara varmak için,
bireylerin geliştirdiği çerçeve kurallarının bütünüdür (Hitt,
1990, s.98).
Download