Abstracts Book! - Uludağ Üniversitesi

advertisement
7
1
0
2
S
I
AY
M
9
1
7-
TESİ
ERSİ NGİZ
V
İ
N
Ü
CE
DAĞ . METE
U
L
U
R
1
TÜR
KÜL
DE
ZİN
RKE
ME
F. D
O
R
P
K
A
R
A
L
O
L
İ
D
I
C
N
A
B
A
İ
Y
N
I
E
S
L
A
Ö
R
Ş
A
İ
R
G
A
L
İ
L
S
B
İ
U
L
M
İ
T
1.U
E
R
Ğ
Ö
N
İ
N
E
Ç
K
R
TÜ
,
rklı
a
F
i
iller
ynı
A
ı
r
gula
Duy
D
BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTAPÇIĞI
Abstracts Book
BURSA
1.Uluslararası Yabancı Dil Olarak
Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni
(UYTOB 2017)
17-19 Mayıs 2017 Bursa, Türkiye
Bildiri Özetleri
Proceedings Abstracts
1.Uluslararası Yabancı Dil Olarak
Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni
1st International Teaching Turkish
as a Foreign Language Symposium
(UYTOB 2017)
Bilgi Şöleni Düzenleme Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Kazım YOLDAŞ
Sunuş
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Uludağ Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve
Araştırma Merkezi (ULUTÖMER) ile Yunus Emre Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenledikleri
1. Uluslararası Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni (UYTOB) sizin
desteğiniz ile 17-19 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilecektir. “Bilgiyi, üretime; üretimi,
ekonomiye dönüştüren 3. Nesil Üniversite” olarak tanımlanan Uludağ Üniversitesi böyle
bir bilgi şölenine ev sahipliği yapacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin coğrafi konumu ve siyasi gücünden dolayı Türkçe de önem
kazanmıştır. Buna bağlı olarak Türkiye genelinde olduğu gibi yükseköğrenim için Uludağ
Üniversitesine gelen misafir öğrencilerin sayısı her geçen yıl artmaktadır. Ayrıca eğitimin
yanı sıra ticari, turistik ve kültürel amaçlarla Türkçe öğrenmek isteyen yabancı sayısında
belirgin bir artış gözlenmektedir. Bu durum yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi
konusundaki araştırmalarımızı hızlandırmamızı ve hazırlıklarımızı tamamlamamızı
zorunlu kılmaktadır.
Bu sebeplerle planladığımız bilgi şöleni için yapacağınız araştırmalar, incelemeler, şölen
süresince yapılacak tartışmalar, üretilecek fikirler ve hakem sürecinden sonra yayımlanacak
olan sunacağınız bildiriler, ülkemizde yeni bir bilimsel disiplin haline gelen Yabancı
Dil Olarak Türkçenin Öğretimine katkı sağlayacaktır. Bu yeni alanın araştırmacılarının
buluşup tanışmasını, deneyimlerini paylaşmasını sağlayacak olan bu şölen, aynı zamanda
bu alandaki lisansüstü eğitim programlarına ufuk açacaktır.
Ülkemizin önemli bir tarih, turizm ve kültür merkezi olan Bursa’yı ziyaret fırsatı da
sunacak olan bilgi şölenimize katılımınız bizleri onurlandıracaktır.
1. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni
(UYTOB-2017)
Düzenleme Kurulu
ONUR KURULU
Prof. Dr. Yusuf ULCAY, Uludağ Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Şeref ATEŞ, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı
DÜZENLEME KURULU
Düzenleme Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Kazım YOLDAŞ
Düzenleme Kurulu Üyeleri
Prof. Dr. Muammer DEMİREL
Prof. Dr. Salih PAY
Prof. Dr. Şeref KARA
Prof. Dr. Alev SINAR UĞURLU
Prof. Dr. Hatice ŞAHİN
Prof. Dr. Kerime ÜSTÜNOVA
Doç. Dr. Kelime ERDAL
Doç. Dr. Yunus ALYAZ
Doç. Dr. Esim GÜRSOY
Kerim Sarıgül
Yrd. Doç. Dr. Minara ALİYEVA ÇINAR
Yrd. Doç. Dr. Erol OGUR
Yrd. Doç. Dr. İkram ÇINAR
Dr. Mustafa ULUOCAK
Dr. Şükrü BAŞTÜRK
Dr. Levent Ali ÇANAKLI
Öğr. Gör. Gültekin ERDAL
Arş. Gör. Hatice YURTSEVEN YILMAZ
Arş. Gör. Meltem Merve KONU
Arş. Gör. Ozan İPEK
İçindekiler
Prof. Dr. Kazım YOLDAŞ,
Doç. Dr. Yunus ALYAZ, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Materyallerinde
Dr. Şükrü BAŞTÜRK, Din Konusu ve İslamofobiyle Mücadele
Dr. Mustafa ULUOCAK
Prof. Dr. Fatma AÇIK,
Okt. Melike ERDEM İPEK Mówimy Po Turecku: Türkçe Konuşuyoruz
Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Kültürel
Prof. Dr. Asuman AKAY AHMED, Türkçenin
Yetinin
Yazma
Becerisi Yoluyla Aktarımı: “Bursa’da
Öğr. Gör. Aslı FİŞEKCİOĞLU Zaman”
Öğrenmek İsteyen Sığınmacılara
Mustafa Sarper ALAP Türkçe
Kapsamlı Bir Kitap Nasıl Hazırlanmalıdır?
1
1
2
Yönelik
3
Araş. Gör. Fatma ALBAYRAK, Yabancılara Türkçe Öğretiminde Fiil-Tamlayıcı İlişkileri
Araş. Gör. Nilüfer SERİN
5
ve Türk Atasözlerindeki Ortak Değerlerin Dil
Prof. Dr. Akmatali ALİMBEKOV Kırgız
Öğretiminde Kullanımı
Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Yazma
Yrd. Doç. Dr. Hatice ALTUNKAYA, Yabancı
Özyeterlikleri
İle Yazılı Anlatım Becerileri Arasındaki
Dr. Ayşe ATEŞ İlişki
4
Dil Olarak Türkçe Öğretimi Ders Materyallerinde
Doç. Dr. Yunus ALYAZ Yabancı
Doğa, Çevre ve Çevre Sorunları
Doç. Dr. Yunus ALYAZ,
Yrd. Doç. Dr. Figun DİNÇER,
Dr. Şükrü BAŞTÜRK, Dr. Mustafa Dijital Oyunlarla Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi
ULUOCAK, Doç. Dr. Süleyman
EROĞLU, Okt. Aynur AKSEL,
Okt. Serhat AŞIK
Prof. Dr. Cengiz ALYILMAZ, İkinci Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Türk
Yrd. Doç. Dr. Onur ER Kültürüne Yönelik Farkındalıklarının İncelenmesi
Doç. Dr. Bülent ARI, Akran Değerlendirmenin Türkçeyi Yabancı Dil Olarak
Araş. Gör. Mustafa Burak TOP Öğrenen Öğrencilerin Yazılı Anlatımlarındaki Anlatım
Bozukluklarını Gidermeye Etkisi
Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Anadilin
Yrd. Doç. Dr. Şentaç ARI Türkçenin
Etkisi
Araş. Gör. Nazmi ARSLAN, Türkçe Öğretim Merkezleri İnternet Sitelerinin
Araş. Gör. Taha Yasir CEVHER Kullanılabilirliği
Yrd. Doç. Dr. Hatice KADIOĞLU Öğretim Elemanlarının Görüşleri Doğrultusunda
ATEŞ, Merkezlerin Sorunları ve Çözüm Önerileri
Yrd. Doç. Dr. Necmettin ÖZMEN (İZÜTEM Örneği)
Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisinin
Celine AYDIN Uzaktan
Kazandırılması
Yrd. Doç. Dr. Bilge BAĞCI Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminin Bilim Dili Olarak
AYRANCI
Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK Türkçeye Katkısı
6
Dr. Azzaya BADAM Moğol Öğrencilere Türkçe Öğretiminde İşitsel Araçların
Kullanımı
Türkçe Öğretimi Alanındaki Araştırma
Yrd. Doç. Dr. Yasemin BAKİ Yabancılara
Eğilimleri
6
7
8
9
9
11
12
12
13
14
14
Doç. Dr. Bayram BAŞ,
Araş. Gör. Osman TURHAN
Okt. Umut BAŞAR,
Öğr. Gör. Emrah BOYLU
Meltem BAŞARAN,
Arzu SÜNGÜ
Araş. Gör. Dilek BAŞTUĞ,
Prof. Dr. Şeref KARA
Yrd. Doç. Dr. Behruz BEKBABAYİ
Metin BOZKURT
Söz Varlığı Açısından Türkçenin Sesi Radyosu’nun
Yabancılara Türkçe Öğretimindeki Rolü
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Politikası Bağlamında
Tahran Yunus Emre Enstitüsü
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan Ders
Kitaplarında Temel Düzey Konuşma Etkinliklerinin
İncelenmesi
İki Dilli Türk Çocuklarının Ana Dil Öğretimine İlişkin
Aile Görüşleri
İran’daki Türkoloji Bölümlerinde Türkçe Eğitimi İçin
Karşılaşılan Zorluklar
Sınıf Öğretmenlerinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde
Yaşadığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri
15
16
16
17
17
18
Araş. Gör. Sevilay BULUT,
Araş. Gör. Demet Gülçiçek ESEN, Suriyeli Öğrencilerin Türkçe Öğretmeni Olmak
Araş. Gör. Özlem KANAT SOYSAL
19
Yrd. Doç. Dr. K. Kaan BÜYÜKİKİZ Yabancılara Türkçe Öğretiminde Etkinlik Örnekleri
20
Pınar ÇAL, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin
Elif ERDOĞAN Etkinliklerle Kelime Öğretimi Hakkındaki Görüşleri
Dil Olarak Türkçe Öğretimi Üzerine Bazı
Dr. Levent Ali ÇANAKLI Yabancı
Düşünceler
Dil Olarak Türkçe Öğrenen Bosna Hersekli
Okt. Önder ÇANGAL, Seçmeli
Çocuklar
İçin Hazırlanan “Haydi Türkçe Öğrenelim” Dil
Cansın YILMAZ Öğretim Setlerine
Yönelik Bir Değerlendirme
21
Düzeyindeki Yedi İklim Türkçe Ders Kitabında
Okt. Yunus Emre Çekİcİ B1
Metinler Arası Fotoğraf Aşamalılığı
Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisini
Yrd. Doç. Dr. Arif ÇERÇİ Yabancılara
Ölçme ve Değerlendirmede Karşılaşılan Sorunlar
22
Okt. Evşen Çerkeşlİ Göç Alan Şehirlerde Türkçenin Öğretimi
Yrd. Doç. Dr. Minara ALİYEVA Kazakistan’da Türkçe Öğretimi
ÇINAR
Yrd. Doç. Dr. Ömer ÇİFTÇİ, Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Yapılan
Yrd. Doç. Dr. Hatice COŞKUN Çalışmaların Konu Bakımından Tasnifi
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde İleri
Okt. Ayşe ÇİPAN Düzey Öğrencilerin Akademik Yazma Becerilerinin
Geliştirilmesi İçin Örnek Çalışma
Okt. Pınar DAĞ, Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mitolojik
Öğr. Gör. Ebru VURAL ARSLAN, Anlatıların Kelime Ağı Oluşturma, Bağlam, Söz Dizimi
Okt. İnan GÜMÜŞ ve Yaratıcı Yazmaya Katkılarının Seçmeci Yöntem
Çerçevesinde Değerlendirilmesi
Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Dil Düzeyleri
Okt. Murat DELİBAŞ Yabancı
ve Avrupa Ortak Başvuru Metni
Yrd. Doç. Dr. Sezgin DEMİR, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğreten Okutmanların
Doç. Dr. Figen AKÇA Akademik Özyeterlikleri Üzerine Bir Değerlendirme
Türkçe Öğretimi Sertifika Programına
Prof. Dr. Şener DEMİREL, Yabancılara
Katılan
Öğrencilerin
Sertifika Programı Hakkındaki
Araş. Gör. Yelda KÖKÇÜ Görüşleri
21
22
23
24
25
25
26
27
28
29
30
Prf. Dr. Murat DEMİRKAN,
Yab. Uzm. Betül ERTEK, Uyum Dili Olarak Türkçe
Asist. Öğr. Serhat Naci BAŞKAN
“Türk Seferine Gideceklere Osmanlı
Doç. Dr. Kemalettin DENİZ, Redhouse’un
Türkçesinin
Konuşma
Cep Kılavuzu” Adlı Eserinin
Dokt. Öğr. Efecan KARAGÖL Yabancı Dil Olarak Dili
Türkçe Öğretimi Açısından
Değerlendirilmesi
Yabancılara Türkçe Öğretenlerin Dinleme Becerisini
Yrd. Doç. Dr. Serdar DERMAN Ölçme ve Değerlendirmeye İlişkin Görüşleri: Nitel Bir
Araştırma
Yrd. Doç. Dr. Nilay ÇAĞLAYAN Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Yazılan Kaynak
DİLBER Kitaplara İlişkin Bir İnceleme
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretmenlerinin Mesleki
Okt. İbrahim DİLEK Tükenmişlik Düzeyleri, Nedenleri ve Çeşitli Değişkenler
Açısından İncelenmesi
Konuşan Öğrencilerin Türk Dili Grameri
Araş. Gör. Pınar DİLEKÇİ Rusça
Öğreniminde Karşılaştıkları Zorluklar
Dil Olarak Türkçe Öğrenen Suriyeli Öğrencilere
Mehmet Fatih DİNÇASLAN Yabancı
‘y’ ve ‘n’ Yardımcı Ünsüzlerinin Etkinliklerle Öğretimi
yıllarında Kiev’e yerleşmiş Kırım Tatar
Doç. Dr. İryna DRYGA 2014-2017
ailelerine Türkiye Türkçesinin Öğretimi
Öğr. Gör. Gültekin ERDAL, Yabancı Dil Öğretiminde Görsel Objelerin Yeri ve Önemi
Doç. Dr. Kelime ERDAL
Türkçeyi Öğretirken Türkiye’yi Öğretmek:
Doç. Dr. Kelime ERDAL Yabancılara
ULUTÖMER Örneği
Doç. Dr. İlhan ERDEM, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Okur Öz
Yrd. Doç. Dr. Hatice ALTUNKAYA, Yeterlilikleri İle Okuduğunu Anlama Becerileri
Dr. Ayşe ATEŞ Arasındaki İlişki
Fransa’da Yabancılara Türkçe Öğretimine Dair
Doç. Dr. Aydın ERTEKİN Gözlemler, Sorunlar ve Değerlendirmeler: Aix-Marseille
Üniversitesi Deneyimi
Programının Türkçenin Öğretiminde Önemi
Dr. Ziyafet GASIMOVA Mevlana
(Bakü Slavyan Örneği)
Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Arap Dilli
Hatice GEZER, Türkçenin
Öğrencilerin
Yazılı Anlatım Becerilerinde Karşılaştıkları
Münevver Nuriye KIYMIK Güçlüklere İlişkin
Bir Çözümleme
Okt. İnan GÜMÜŞ, Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Yapısal
Okt. Pınar DAĞ Etkenlerin Rolüne Türkçe-İran Dilleri Özelinde Bir Bakış
Yeni Hitit Ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe
Doç. Dr. Mesut GÜN, Öğretim Setlerinin A1-A2 Düzeylerinin Avrupa Dil
Meltem ŞAHİN Gelişim Dosyası Dinleme Becerileri Çerçevesinde
Değerlendirilmesi
Türkçe Öğretiminde Kullanılan Hikâye
Doç. Dr. Mesut GÜN, Yabancılara
Kitaplarının
İncelenmesi:
Yunus Emre Enstitüsü Türkçe
Okt. Ramazan ŞİMŞEK Öğretimi Hikâye Seti
Doç. Dr. Esim GÜRSOY,
Y. Lis. Öğr. Leyla DENİZ
ERTAŞOĞLU
Yrd. Doc. Dr. Urtis HARRI,
Prof. Dr. Lindita XHANARI (LATIFI)
30
31
32
33
33
34
35
35
36
37
38
39
39
40
41
42
43
Uyum Sürecindeki Suriyeli Mülteciler: Olmak ya da
olmamak!
44
Arnavutlukta’ki Tűrkoloji Araştırmaları ve Arnavut
Filologların Bu Alanda Katkıları
45
Türkçe Öğretenlerin Son Çekim Edatlarının
Yrd. Doç. Dr. Sevil HASIRCI Yabancılara
Öğretimine İlişkin Görüşleri
Yrd. Doç. Dr. Hatice COŞKUN, Öğretim Elemanlarının Yabancılara Türkçe Öğretimi
Yrd. Doç. Dr. Ömer ÇİFTÇİ Sürecinde Yaşadıkları Sorunlar
Yrd. Doç. Dr. Seçil HİRİK, Yabancılara Türkçe Öğretiminde Dil Bilgisi Konularının
Buket Seda PİŞKİN Diyaloglar Yoluyla Öğretimi
Öğrencilerin Türkçe Öğreniminde Karşılaştıkları
Araş. Gör. Elçin İBRAHİMOV Yabancı
Sorunlar (Azerbaycan Örneği)
Araş. Gör. Ozan İPEK,
Dilde Okuma Kaygısı Ölçeğinin Türkçeye
Araş. Gör. Hatice YURTSEVEN Yabancı
Uyarlanması:
Geçerlik Ve Güvenirlik Çalışması
YILMAZ
45
Öğrenen Faslı Öğrencilerin Yazılı Anlatım
Okt. Serkan İPEK Türkçe
Becerilerinin Değerlendirilmesi
Bingöl Üniversitesi’nde Iraklı Öğrencilerin Türkçe
Yrd. Doç. Dr. Yılmaz IRMAK Öğretiminde Karşılaştıkları Temel Sorunlar ve Çözüm
Önerileri
Prof. Dr. Şeref KARA, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Bireylerin Türkiye
Araş. Gör. Dilek BAŞTUĞ, Araş. Algısının İncelenmesi
Gör. Sercan ALABAY
49
Türkçe Öğretiminde Alternatif Bir Ölçme
Uzm. Fatma KARACA Yabancılara
Değerlendirme Aracı: Socrative
Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı Standartlarına
Yrd. Doç. Dr. Neslihan KARAKUŞ, Göre Belirlenen Etkinliklerin Yabancılara Türkçe
Elif TURGUT Öğretimi Dersi Kapsamında Uygulamalı Bir
Değerlendirmesi
Türkçe Öğretiminde Ortak Söz Varlığı ve
Yrd. Doç. Dr. Abidin KARASU Bulgarlara
Tematik Sınıflandırmadan Yararlanma
Yrd. Doç. Dr. Hilal KESKİN, Osmanlı Ve Cumhuriyet Döneminde Yazılan Yabancı
Yrd. Doç. Dr. Erhan YEŞİLYURT, Dil Olarak Türkçe Öğretimi Kitaplarının Atasözü ve
Yrd. Doç. Dr. Filiz METE Deyimler Açısından Karşılaştırılması
Öğrencilerin Türkçe Eğitimine İlişkin Tutum ve
Yrd. Doç. Dr. Yasin KILIÇ Yabancı
Görüşleri (Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Örneklemi)
Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Öğrencilerin
Araş. Gör. D. Barış KIR, Yabancı
Karşılaştıkları
Dil Bilgisel Sorunlar: Şimdiki Zaman
Araş. Gör. Eda TEKİN Örneği
52
Doç. Dr. Nalan KIZILTAN, Uluslarası Öğrencilerin Türkçe Yazılı Metinlerinin
Okt. Dr. Işıl ATLI Derlem Temelli Olarak İncelenmesi
Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan
Araş. Gör. Meltem Merve KONU Yabancı
Materyallerdeki
Görsellerde Yer Alan Kültürel Öğelerin
Dr. Şükrü BAŞTÜRK Göstergebilim Açısından
İncelenmesi
58
Deny’nin ‘Türk Dil Bilgisi’nden Türkçe Öğretim
Arş. Gör. Ebru KUYBU Jean
Setlerine Bir Bakış: Karşılaştırma Dereceleri Örneği
Yüzyillarda Rusya İmparatorluğu’nda
Doç. Dr. Elvira LATİFOVA XVIII-XIX.
Türkçenin Öğrenilmesi ve Tedrisi Tarihinden
Dil Olarak Türkçenin Etnokültürolojik Yaklaşım
Doç. Dr. Zekıya MAMUTOVA Yabancı
Esasında Öğretimi
Sovyetler Birliği’nde Dil Politikası ve onun Türk
Doç. Dr. Arzu MEMMEDOVA dilinin konumuna ve öğretilmesine etkisi (Azerbaycan
örneğinde)
60
46
47
48
48
50
39
53
54
55
56
57
59
60
61
62
Yrd. Doç. Filiz METE, Yabancılara Türkçe Öğretiminde Graf Teori Kullanımı:
İpek CEYLAN Yapısına Göre Cümleler
Yabancı Uyruklu Öğrencilerin ve Eğitim Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Erol OGUR Öğrencilerinin Yazılı Anlatımlarının Kültürel Değerleri
Yansıtma Yönünden İncelenmesi
Yabancı Dil Öğretiminde Kullanılan Bir Hikâye
Filiz ORHAN, Emine DOĞAN Kitabının Toplumsal Değerlerin Aktarılması Açısından
Araçsallaştırması
Dil Olarak Türkçe Öğretmeni Yetiştirmede
Yrd. Doç. Dr. Celile Eren ÖKTEN Yabancı
Bilişsel Ve Duyuşsal Becerilerin Geliştirmesi
Türkçe Öğretirken Mehmet Akif Ersoy’un
Yrd. Doç. Dr. Necmettin ÖZMEN Yabancılara
Karşılaştığı Zorluk
Okt. Seyfullah ÖZTÜRK, Eğiticilerin Eğitimi Açısından Yabancılara Türkçe
Doç. Dr. Yakup POYRAZ Öğretimi Sertifika Programlarının Değerlendirilmesi
Afrikasında Türkçenin Uzaktan Öğretimi ve
Okt. Alaattin ÖZYER Sahraaltı
Uygulanabilir Dil Politikası
Araş. Gör. Kübra KARAKAYA- Yabancılara Türkçe Öğretim Merkezindeki Kur Sonu
ÖZYER, Okt. Alaattin ÖZYER Sınavları Hazırlama Süreci
ve Uzaktan Türkçe Öğrenenlerde Etkileşim:
Doç. Dr. Hülya PİLANCI Açık
Eşzamansız İletişimde Öğrenme Diyalogları
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğreniminde Akademik
Araş. Gör. Umut M. SALİHOĞLU Alan Dil Bilgisinin Geliştirilmesi: Derlem ve Veri
Yönlendirmeli Öğrenimin Katkısı
Araş. Gör. Umut M. SALİHOĞLU, Türkçe’nin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mobil
Araş. Gör. Sercan ALABAY Uygulama Tasarımları ve İçerik İncelemesi
Eğitim Bakanlığı Yabancılara Türkçe Öğretimi 6-17
Sait SAYAR Milli
Yaş Programlarının Değerlendirilmesi
Yabancı Dil Olarak Tataristan’da Öğretimi:
Prof. Dr. Flera SAYFULINA Türkçe’nin
Tarih ve Modernite
Kazak Ulusal Üniversitesinde Türkçenin
Doç. Dr. Zubaida SHADKAM Al-Farabi
Öğretimi Tarihi ve Sorunları
Arzu SÜNGÜ, Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi İçin Temel
Meltem BAŞARAN Seviyede (A1) Sözlük Denemesi
de
Eğitim
Gören
Suriyeli
Üniversite
Aydın SÜRMELİ Türkiye’
Öğrencilerinin Türkçe Öğrenimindeki İhtiyaç Analizi
Doç. Dr. Namık Kemal ŞAHBAZ, Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Not Alarak
Büşra ÇEVİK, Dinleme Etkinliğinin Yazma Becerisine Etkisi
Sevinç TOR
63
Günümüze Türkçe Öğretim Kitaplarında
Prof. Dr. Hatice ŞAHİN Geçmişten
Birleşik Çekimli Fiillerin Ele Alınışı Üzerine
Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni Çerçevesinde
Eğitim Bakanlığı Tarafından Yayımlanan
Öğr. Gör. Dr. Ülker ŞEN Millî
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programlarının
Değerlendirilmesi
Yabancı Dil Olarak Öğretenlerin Öz Yeterlik
Yrd. Doç. Dr. Kübra ŞENGÜL Türkçeyi
Algıları
Eserlerimizin Yabancı Dil Olarak Türkçe
Öğr. Gör. Dr. Ebru ŞENYİĞİT Edebi
Öğrenenlere Göre Düzenlenmesi Üzerine Bir İnceleme
76
64
65
65
67
67
68
69
70
71
71
72
73
74
74
75
75
77
78
78
Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Öğretiminde
Araş. Gör. Pınar ŞİMŞEK Türkçenin
Akademik Türkçe Uygulamaları
Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Öğretimi: BLIS
Öğr. Gör. Ahmet ŞİMŞİR Türkçenin
Örneği ve Dil Dışı Etkenlerin Dil Öğrenimine Etkisi
Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Farklı
Araş. Gör. Nazife Burcu TAKIL Türkçenin
Oluşan Sınıflarda Beden Dili Kullanımının
Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK Kültürlerden
İşlevi ve Sınırları Üzerine Bir İnceleme
Türkçenin İkinci Dil Olarak Öğretiminde Almanya‘daki
Dr. Nimet TAN Göçmenlere İkinci Dil Öğretimi Deneyim ve
Modellerinden Yararlanılması
Yabancı Dil Olarak Öğretilmesinin Dil
Yrd. Doç. Dr. Ali TAŞTEKİN Türkçenin
Psikolojisi Açısından Temelleri
Yabancı Dil Olarak Öğrenenler İçin Hazırlanan
Doç. Dr. Mehmet Temİzkan, Türkçeyi
Okuma
Kitaplarında
Değer Aktarımı Referanslarının
Oğuzhan Karakuş Yeri
Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK
Araş. Gör. Mehmet Ali BAHAR
Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK,
Araş. Gör. Nazife Burcu TAKIL
Yrd. Doç. Dr. Esra Nur TİRYAKİ
Yrd. Doç. Dr. Esra Nur TİRYAKİ
Nuray KAYATÜRK
Ezgi İNAL TOHUMCU
Araş. Gör. Emine TOK
Araş. Gör. Yaşar TOKAY,
Araş. Gör. Nurdan BESLİ
Okt. Murat Sami TÜRKER
Okt. Murat Sami TÜRKER
Prof. Dr. Ayten GENÇ
Öğr. Gör. Dr. Başak UYSAL
Yrd. Doç. Dr. Levent UZUN
Prof. Lindita XHANARI (LATIFI),
Yrd. Doç. Dr. Urtis HARRI
Okt. Gökçe YAĞCIOĞLU
Okt. Sinan YAMAN
Diller Arası Benzemezlik Bakımından Türkçenin Yabancı
Dil Olarak Öğretimine Yönelik Öneriler
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde İstasyon
Tekniğinin B2 Seviyesinde Yazma Becerisinde Kullanımı
Kavaid-i Lisân-ı Türkî Eserinin Dil Öğretimi Açısından
Değerlendirilmesi
Yabancılara Türkçe Öğretimi Kitaplarındaki Dinleme
Metinlerinin Örtülü Anlam Açısından Değerlendirilmesi
(İstanbul B1-B2 Seviyesi Ders Kitabı)
Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde
Anadolu Halk Kültürünün Filmler Aracılığıyla
Aktarılmasına Yönelik Bir İnceleme:
Anadolunun Kayıp Şarkıları
İki Dilli Yetişen Türk Öğrencilerin Anadillerinde
Okumaya Yönelik Görüşleri
Türkçenin Öğretimi Açısından Divanü Lugati’t-Türk’te
Geçen Cümle Örnekleri
Akademik Yazma Öğretiminde Yazma Öncesi Etkinlikler
İçin Teknoloji Kullanımı
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Altyazılı
Videolar Aracılığıyla Rastlantısal Yöntemle Sözcük
Öğretimi
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Örtük Program
Unsurlarının Değerlendirilmesi
Türkçe-İngilizce Ortak Sözcüklerle Yabancı Dil Eğitimi:
Denkteş Sözcükler
Yabancıların Türkçe İhtilâsına Yardım Olarak, Ortak
Kelimelerin Elektronik Sözlükleri
Yabancı dil olarak Türkçenin Öğretiminde Web 2.0
Araçlarının kullanımı
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Öğretim
Elemanı Yeterliği Bağlamında Sertifika Programlarının
Hazırlanmasına Dair Tespitler ve Teklifler
79
80
81
82
82
84
84
85
86
87
87
88
88
89
90
91
91
92
93
93
Okt. Betül YEŞİLBAŞ,
Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Yaratıcı Dramayla Türkçenin Yabancı Dil Olarak
Doç. Dr. Kasım YILDIRIM Öğretimi: Örnek Bir Uygulama Ve Yansımalar
Okt. Yusuf GÜNAYDIN
Arnavutluk’ta Günlük Konuşma Dilinde Yaşayan Türkçe
Tespiti ve Yabancı Dil Olarak Türkçe
Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Sözcüklerin
Öğretimi Süreçlerine Yansıması Üzerine Bir Yaklaşim
Denemesi
Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak
Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Türkçe Öğretiminde Geleneksel Gölge Oyunlarının
Kullanılabilirliği: Karagöz ve Hacivat
Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak
Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Türkçe Öğretiminde Şarkılarla Kalıplaşmış Sözcüklerin
Anlatımı: Barış Manço Şarkıları Örneği
Doç. Dr. Kasım YILDIRIM,
Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Suriyeli Çocuklara Türkçe Öğreten Öğretmenlerin
Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Yaşadıkları Sorunlar
Okt. Yusuf GÜNAYDIN
Doç. Dr. Kasım YILDIRIM,
Öğretmenlerinin Türkçenin Yabancı Dil Olarak
Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Sınıf
Öğretimine
Okt. Betül YEŞİLBAŞ, DuyarlılıklarıYönelik Yeterlilik Algıları Ve Kültürlerarası
Okt. Yusuf GÜNAYDIN
Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Karikatürler
Yrd. Doç. Dr. İsa YILMAZ Yabancı
Yoluyla Kalıp Sözlerin Öğretimi
Reklamlarının Yabancı Dil Olarak Türkçe
Yrd. Doç. Dr. İsa YILMAZ Televizyon
Öğretiminde Kullanılması
94
95
96
97
97
98
99
99
Öğr. Gör. Mehzudil Tuğba YILDIZ Uygunluk mu?..: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen
100
EKİN Öğrencilerin Edimbilimsel Yetileri
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
1
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Materyallerinde Din Konusu ve
İslamofobiyle Mücadele
Prof. Dr. Kazım YOLDAŞ, Doç. Dr. Yunus ALYAZ,
Dr. Şükrü BAŞTÜRK, Dr. Mustafa ULUOCAK
Bu çalışmada yabancı dil olarak Türkçe öğretim materyallerinde din, dinî mekânlar,
dinî bayramlar ve dinî kişiliklerin ne şekilde sunulduğu ve ne tür mesajlar verildiği ele
alınmaktadır. Avrupa Ortak Çerçeve Metni yabancı dil öğretim süreçlerinde sosyal
etkileşim alanları listesinde tüm kültürel ögelerin yanı sıra din olgusuna da yer verilmesini
önermektedir. Çalışmada 30 adet yabancı dil Türkçe öğretim ders kitabı, çalışma kitabı,
okuma kitabı ve dinleme metinleri incelenerek dinsel ögelerin ne şekilde ele alındığı
belirlenmiştir. Avrupa Ortak Çerçeve Metninin ‘Din’ konusunda ele alınmasını önerdiği
ögelerden oluşan bir veri derleme tablosu oluşturularak nicel ve nitel veriler derlenmiştir.
Elde edilen bulgular yabancı dil Türkçe öğretimi materyallerinde dinî mekânlara, dinî
bayramlara ve dinsel kişiliklere çeşitli materyallerle (resim, metin, diyalog) çeşitli oranlarda
yer verildiğini ancak metinlerin içeriklerinin betimsel nitelikte olup ‘İslam bir barış
dinidir!’ gibi bir mesajın açıkça verilmediğini göstermektedir. Yabancılarla karşılaşma ve
etkileşme bağlamında en uygun ortamlardan biri yabancı dil Türkçe öğretimi ortamı ve
ders materyalleri de mesaj iletimi için en uygun araçlar olduğundan yabancı dil Türkçe
öğretimi materyallerinde barış ve kültürler arası diyalog mesajının örtük olarak değil de
açıkça verilmesi kültürlerarası yakınlaşma ve İslamofobiyle mücadele açısından önemlidir.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil Türkçe öğretimi, dil-kültür, islamofobi, barış
Mówimy Po Turecku: Türkçe Konuşuyoruz
Prof. Dr. Fatma AÇIK, Okt. Melike ERDEM İPEK
Türkiye-Polonya ilişkileri uzun bir geçmişe sahiptir. Siyasi ve sosyal ilişkiler beraberinde
Türkçeye rağbeti artırmıştır. İlk kez 1919 yılında Polonya’nın Krakov şehrindeki Jagiellon
Üniversitesi Doğu Dilleri Bölümü bünyesinde, Prof. Tadeusz Kowalski tarafından
Türkoloji Bölümü kurulmuştur. Mütakiben 1932 yılında Varşova Üniversitesi Şarkiyat
Enstitüsü bünyesinde Prof. Dr. Ananiasz Türkoloji Bölümü’nü kurmuştur. Polonya’nın en
genç Türkoloji Bölümü ise Poznan’da bulunmaktadır. Bölüm, Prof. Dr. Henryk Jankowski
tarafından 2002 yılında Adam Mickiewicz Üniveristesi Doğu Dilleri Bölümü bünyesinde
kurulmuştur.
Bu bildiride Krakov Jagiellon Üniversitesi Türkoloji Bölümünde Türkçe öğretimi için
temel kaynak niteliğinde okutulan Mówımy po Turecku adlı kitap incelenecektir.
Bir eğitim programının taşıması gereken özellikler arasında yer alan “hedeflere
ulaşmak için gerekli olan içeriğin düzenlenmesi” (Tay, 2005) ders kitaplarının yardımıyla
olur bilgisinden yola çıkılarak ve ders kitabı hazırlama ya da seçme işlemlerinde program
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
2
ve öğrenme amacı son derece önemli olduğu gerçeği göz önünde tutularak Mówımy
po Turecku adlı kitabın değerlendirilmesi bir anlamda Polonya’da Türkçe öğretiminin
düzeyini de bizlere gösterecektir.
Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi için kullanılacak kitaplarda; öğrenci-öğretmen
ihtiyaçlarını ne denli karşıladığı; yabancı dil öğretim teorilerinden hangisine göre
hazırlandığı; dilbilimi, metin bilimi ve ülke bilgisi alanındaki gelişmelere yer verip
vermediği; kitabın kapsamı gibi unsurlara bakılmalıdır. Çalışmamızda söz konusu kitap;
a. bir sunum malzemesi,
b. öğrencinin pratik yapması ve iletişimi için etkinlikler kaynağı,
c. öğrencilerin dilbilgisi, kelime bilgisi ve telaffuzu için bir referans kaynağı teşkil edip
etmediği doküman analizi yönteminden faydalanılarak değerlendirilecektir.
Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretimi, ders kitabı, Krakov
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Kültürel Yetinin Yazma
Becerisi Yoluyla Aktarımı: “Bursa’da Zaman”
Prof. Dr. Asuman AKAY AHMED, Öğr. Gör. Aslı FİŞEKCİOĞLU
XX. asır Türk edebiyatının mütefekkir-sanatçılarından olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın
kültür ve medeniyet bahislerinde en çok kullandığı kavramlardan ikisi “devam” ve “zevk”tir.
Tanpınar, Beş Şehirinden makalelerine, romanlarından edebiyat tarihine, şiirlerine kadar
bütün eserlerinde tarihi devirleri, şahsiyetleri veya eserleri kültürel devamlılık ve millî
zevk noktasından değerlendirmiştir. Tanpınar açısından şehir; tarihi ve kültürel semboller
âlemi olarak algılanmaktadır. O, şehrin içine girdikçe ve şehre ilişkin derinleştikçe zaman
ve mekâna bakışı derinleşmektedir. Karşılaştığı her mekânla ruhsal bir diyalog kuran
şair, Bursa’daki tarihi ve doğal dekorla göz göze gelince zamanın dışına çıkar. Dolayısıyla
Bursa’da Zaman, şehir-kültür medeniyet-insan bağlamında üzerinde durulmaya değer bir
eserdir.
Bu çalışmada, iletişimsel yöntem ve eylem odaklı yaklaşımın iletişimsel dil yetileri
ve kültür yetilerinin yabancı dil eğitim programlarında dengeli bir şekilde öğrenenlere
kazandırılmasına verdiği önemden yola çıkılarak, kültür yetisi tüm bileşenleriyle
incelenmiştir. Avrupa Ortak Çerçeve Metninin, dilin estetik kullanımı adlı bölümünde
edebiyat metinlerinin yabancı dil eğitim programlarında kullanılmasının önemini
vurgulamasının üzerinde durularak günümüze kadar sadece genel kültür bilgisi aktarımı
için kullanılan edebiyat metinlerinin aynı zamanda hem sosyokültürel bilginin hem de
kültürlerarasılık bilgisinin aktarımında önemli bir rolü olduğu belirtilmiştir. Çalışmanın
uygulama bölümünde, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bursa’da Zaman” isimli şiiri aracılığı ile
Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen B2 dil düzeyindeki yabancı öğrenciler için okuduğunu
anlama ve yazma etkinlikleri aracılığı ile kültür aktarımı amaçlanmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Yazma becerisi, kültür yetileri, Avrupa Ortak Çerçeve Metni,
iletişimsel yöntem, eylem odaklı yaklaşım
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
3
Türkçe Öğrenmek İsteyen Sığınmacılara Yönelik Kapsamlı Bir Kitap
Nasıl Hazırlanmalıdır?
Mustafa Sarper ALAP
Türkiye son yıllarda çok sayıda sığınmacının yaşadığı bir ülkedir. Türkiye’de,
Suriye, Irak, İran, Afganistan ve Pakistan vatandaşları yaşamaktadır. Türkiye’de
yaşayan sığınmacıların yaşadıkları en büyük sorun dil sorunudur, çünkü yabancı bir
ülkede insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için o ülkenin dilini öğrenmeleri
gerekmektedir.
Türkiye’de Türkçe öğretim merkezleri birçok şehrin üniversiteleri içerisinde yer
almaktadır, ancak bu merkezlerden sadece okudukları üniversitede eğitim gören
öğrenciler faydalanabilmektedir. Türkiye’de Halk Eğitim Merkezleri aracılığıyla
sığınmacılara yönelik Türkçe kursları düzenlenmektedir. Halk eğitim merkezlerinde
Sınıf öğretmenliği, Türk Dili ve Edebiyatı, Türkçe Öğretmenliği ve Filoloji mezunları
ders verebilmektedir.
Sığınmacılara verilecek Türkçe eğitimlerinde eğitim mutlaka Türkçe olarak yapılmalıdır,
her ne olursa olsun o sığınmacının dili bilinse bile o dil kullanılmamalıdır. Yani eğitim
sadece Türkçe olmalıdır.
Sığınmacılara Türkçe öğretmek için eğitim kurumları ve üniversiteler tarafından
çeşitli materyaller hazırlanmıştır. Materyaller genellikle dilbilgisi, konuşma ve çeşitli
sözcüklerin görsel olarak tanıtımı şeklinde hazırlanmıştır.
Eğitimde kullanılacak bir materyalde öncelikli olarak insanların en çok karşılaştıkları
nesnelerin tanıtımı yer almalıdır. Bunun yanında kısa konuşmalı cümleler ile birlikte
basit gramer kuralları da gösterilmelidir. Türkiye’de yayımlanan birçok Türkçe öğretim
kitaplarının bazıları birbirine benzer şekilde oluşturulmuşken bazıları da birbirinden
çok farklı bir şekilde hazırlanmıştır.
Türkiye’de Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanıp içinde bulunduğumuz günlerde
yayımlanan “Resimlerle Kelime Öğreniyorum” isimli kitap; bundan sonra bu türde
hazırlanacak kitaplara ışık tutmaktadır.
Türkçe öğretim kitaplarına en başta konuşma ile başlamak gerekmektedir. Konuşma
içerisinde genellikle kişilerin birbirlerini tanımaları için gerekli olan cümleler yer
almalıdır. Daha sonraki aşamada ise bir insanın evinde gerekli olan nesneler, gıdalar ve
ev eşyalarının tanıtan sözcükler yer almalıdır.
Gıda malzemeleri genelde market, et, sebze ve meyve malzemelerinden oluşmaktadır.
Market, et, sebze ve meyve ürünlerinin tanıtımı ile birlikte bu ürünlerin satıldığı yerlerin
de görsel tanıtımının da yapılması gerekmektedir. Birçok Türkçe kitabında bu tür
ürünlerin tanıtımları yapılmıştır ama bu tanıtımları biraz daha geniş bir şekilde ifade
etmek gerekmektedir.
Gıda yerlerinin tanıtımları ile birlikte burada müşteri ile satıcı arasındaki diyalog da
alışveriş bölümü içinde yer almalıdır.
Bu tür tanıtımların yanında insanların ihtiyaçları için gerekli olan diğer ürünlerin de
tanıtımları bu şekilde yapılmalıdır.
Anahtar Sözcükler: Türkçe, materyal, konu, sınıflandırma
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
4
Yabancılara Türkçe Öğretiminde Fiil-Tamlayıcı İlişkileri
Araş. Gör. Fatma ALBAYRAK, Araş. Gör. Nilüfer SERİN
Ana dilini edinme sürecinde bireyler, dildeki fiiller ya da yüklem fiiller
ile ad veya ad soylu sözcük grupları arasında geçici ilişki kuran görevli
dil ögelerini birlikte edinirlerken bir dili yabancı dil olarak öğrenenler
ise bunları bilinçli bir şekilde birlikte öğrenme durumunda kalırlar.
Dolayısıyla “dil öğretiminin yardımcı araçlarından biri olan sözlüklerde, bilhassa
uluslararasında ortak dil olarak kullanılan Avrupa dillerinin sözlüklerinde - Almanca,
Fransızca, İngilizce gibi bu bilgi fiille birlikte verilir. Türkçe sözlüklerde ise, gerek tek
dilli olsun, gerek iki dilli olsun, bu bilgiler ya hiç verilmemekte ya da eksik olarak
verilmektedir” (İleri, 1997: 157).
Yapılan çalışmalarda fiil-tamlayıcı ilişkisi genellikle dil bilgisi açısından ele alınmış,
buna karşın aynı konunun dil eğitimi ve öğretimindeki yerine değinen çalışma neredeyse
hiç yapılmamıştır. Fiil tamlayıcılarının dilden dile değişiklik göstermesi öğrencilerin
hedef dildeki görev ögelerini yanlış kullanmasına sebep olmaktadır. “Örneğin ‘yardım
etmek’ birleşik fiili İngilizce, Fransızca, Hollandacada belirtme durumu aldığı için
öğrenciler zaman zaman olumsuz aktarım yaparak hatalı cümleler kurabilmektedir”
(Vandewalle, 2000). Diğer taraftan fiil ya da yüklem fiilin anlamına göre ad veya ad
soylu sözcüklere getirilen tamlayıcıların farklılık göstermesi de yanlışlıklara sebep
olabilmektedir. “Örneğin klasik dil bilgisinde “yönelme hâl eki” olarak adlandırılan
görev ögesinin ne zaman “yönelme”, ne zaman “için” anlamı taşıdığı konusunda sorunlar
yaşanmaktadır. Bu soruna yönelik olarak hâl eklerinin kullanım mantığı kavranıncaya
kadar hangi hâl bildiren görev ögesinin hangi fiille kullanılabileceğini gösteren listeler
hazırlanıp verilmesinde fayda vardır” (Açık, 2008). Dolayısıyla fiil ve tamlayıcıların
oluşturduğu yapıyı doğru kullanabilmek için yüklem ya da yüklem fillere ad veya
ad soylu sözcükleri bağlayacak olan tamlayıcı görev ögelerinin kullanımının doğru
kavratılması gerekmektedir.
Bu bağlamda, bu çalışmada yabancılara Türkçe öğreten merkezler tarafından gerek
yurt içinde gerekse yurt dışında sıklıkla tercih edilen Yedi İklim Türkçe Öğretim Setinin
A1 ve A2 seviyesindeki ders kitapları nitel araştırmaya hizmet edebilecek şekilde
doküman analizi tekniğiyle fiil tamlayıcıları bakımından incelenecek, elde edilen
veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenecektir. Bu yolla, temel seviyede öğrencilere
öğretilmek istenen fiillerin hangi tamlayıcılarla birlikte kullanıldığını tespit etmek, ayrıca
öğrencilere ve öğretmenlere yardımcı olacak bir temel fiil-tamlayıcı listesi hazırlamak
amaçlanmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Fiil tamlayıcıları, yabancılara Türkçe öğretimi, Yedi İklim Türkçe
Öğretim seti
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
5
Kırgız ve Türk Atasözlerindeki Ortak Değerlerin Dil Öğretiminde
Kullanımı
Prof. Dr. Akmatali ALİMBEKOV
Bu çalışmada yazar tarafından Kırgızistan ve Türkiye Türklerinin atasözlerindeki bazı
değerler karşılaştırılarak ortak ve farklı yönleri ortaya konulmaktadır. Bunun yanında bu
değerlerin Türkçe derslerinde insani ve ahlaki değerler bilincinin geliştirilmesinin bir aracı
olarak ele alınmıştır.
Türkler Küçük Asya’da ve Kırgızlar Orta Asya’da olarak uzun yıllar birbirinden uzakta
yaşamışlardır. Bu süre zarfında doğrudan ilişki kurma yolları çok az olan iki toplumun
atasözlerinde anlam ve yapı bakımından yakınlıklar gözlemlenmektedir.
Kırgız ve Türk halklarının geleneksel eğitim medeniyetindeki düşünce ve
uygulamalarının temelinde halkını ve vatanını sevme ve koruma eğitimi bulunmaktadır.
Bu konuda destanlarda ve tarihte pekişen düşünceler atasözlerinde temel hakikat olarak
sentezlenmekte ve temellendirilmektedir.
Vatanına ve milletine saygı toplumun temel talebi olarak ortaya çıkmaktadır;
кыр. Элим алтын бешигим. тYр. Yad elde beylik sürmeden, yurtta züğürt gezme
yeğdir. Geleneksel eğitim sistemi gençleri vatanı ve milletini düşmanlardan korumaya
hazırladığından gençler vatanı ve milleti uğruna ölümü göze almaktan çekinmemişlerdir;
кыр. Эр жигит эл четинде, жоо бетинде тYр. At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
Türk toplumlarında yaşlılar toplumun önünü açan ve tecrübeleri ile yol gösteren bilgeler
kutlu olarak kabul edilmişlerdir;
кырг: Карысы бардын –ырысы бар. тYр. İhtiyar adam evin ulusudur.
кырг: Жаштын кайраты бар, карынын айбаты бар тYр: Gencin cesareti var
ihtiyarın sabrı var. Annelere hürmet ve hoşgörülü olma düşüncesi de atasözlerinde
özlü biçimlerde yer almaktadır; “Ananın bastığı yavru incimez” (Энеси баскан бала
оорубайт) ve “Anasının teptiği buzağının canı yanmaz” (Энеси тYрткYн музоонун
жаны оорубайт). Türk dünyasında bu anlamda birçok örnek vardır; “Ananın bastığı
yavru ölmez”(Bulgaristan), “Enesi tepken kulınnırj eti avırmas”, “At tuyağı tay öltürmez»
(Karaçay Türkleri), “Bee balasın çapçısa da mert kılbayt” (Kırgızistan).
Türk dilinin Kırgız öğrencilere iki toplumun atasözlerinin öğretilmesi aşağıdaki
yeterlikleri kazandırması bakımından önemlidir; atasözleri kanalıyla Türk halkının
anlayışı, dünya algısı, insan ilişkilerine ait kültürel değerlerinin yakından tanınmasına
imkan verir, iki toplumun dili, tarihi, ahlaki değerlerinin yakınlığına olan inançları
güçlenir;
atasözlerindeki benzerlikler Türk dilini öğrenmelerinde motivasyonlarını
güçlendirir, atasözlerini dil bilimi açısından inceleme imkanı verir. Yukarıdaki kazanımlar
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinin dil öğretimi derslerinde tecrübe edilmiştir.
Bildiride incelenen olguların gösterdiği gibi Kırgız ve Türk atasözlerindeki değerlerin
karşılaştırılması sonucu farklılıkların az, benzerlik ve yakınlıkların çok fazla olduğu
ortaya çıkmıştır. Uygulamalarda görüldüğü üzere Türkçe öğretiminde atasözlerinden
karşılaştırmalı olarak yararlanılması öğrencilerin öğrenme isteklerini arttırmakta ve tarihi
derin bağlara dair inancı güçlendirmektedir.
Anahtar Sözcükler: Türkçe, atasözleri, öğrenme, üniversite öğrencileri
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
6
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Yazma Özyeterlikleri İle Yazılı
Anlatım Becerileri Arasındaki İlişki
Yrd. Doç. Dr. Hatice ALTUNKAYA, Dr. Ayşe ATEŞ
Dil öğretimi, anlama ve anlatma becerilerinden oluşur. Anlatma becerilerinden olan
yazma eğitimi dil eğitim sürecinde en zor gelişen becerilerinden biri olarak anılmaktadır.
Bu becerinin gelişiminde eğitim sürecinde bilişsel becerilerin yanı sıra kaygı, özyeterlik,
motivasyon vb. duyuşsal beceriler de başarıda etkili olan faktörlerdendir. Bu araştırmada,
İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezinde B2 seviyesinde Türkçe öğrenen öğrencilerin
yazma özyeterlik algıları ile yazılı anlatım becerileri arasındaki ilişki tespit edilecektir.
Uzman görüşü neticesinde belirlenen kompozisyon konuları öğrencilere sunulacak ve
diledikleri bir konuda 80 öğrenciden en az 250-300 kelimelik bir kompozisyon yazmaları
istenecektir. Çalışmada veri toplama aracı olarak Güngör ve Kan (2015) tarafından
geliştirilen ‘Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilere Yönelik Yazma Becerisi Öz
Yeterlilik Ölçeği ve Avrupa Dil Portfolyosu’nda yer alan yeterlikler dikkate alınarak Demir
(2013:568) tarafından oluşturulan “B2 Düzeyindeki Kullanıcılar İçin Yazılı Anlatım
(Yazma) Değerlendirme Formu” kullanılacaktır. Cinsiyet, yaş ve Türkçe kitap, dergi, gazete
okuma sıklık derecesi bilgilerini içeren Kişisel Bilgi Formu ve ölçekten alınacak verilerin
analizi SPSS paket programı ile gerçekleştirilecektir. Öğrencilerin yazılı anlatımları Yazılı
Anlatım Değerlendirme Formu (Demir, 2013) ile üç uzman tarafından değerlendirilecek,
yapılan değerlendirmede Miles ve Huberman (1994)’ın güvenirlik analizi kullanılacaktır.
Nihai olarak öğrencilerin ölçek puanları ve yazılı anlatım puanları korelasyon analizine
tabi tutularak öğrencilerin yazma özyeterlik algıları ve yazma becerileri arasındaki ilişki
ortaya konulacak, yazma becerisinin duyuşsal boyutunda yer alan özyeterlik algısı ve
başarıya ilişkin yönergeler sunulmaya çalışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yazma becerisi, yabancılara Türkçe öğretimi, yazma özyeterliği
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Ders Materyallerinde Doğa, Çevre
ve Çevre Sorunları
Doç. Dr. Yunus ALYAZ
Bu çalışmada yabancı dil olarak Türkçe öğretim materyallerinde çevre ve çevre sorunlarına
ne oranda yer verildiği ele alınmaktadır. Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi (AOÖÇ) (Trim
vd., 2001; TELC, 2012) (yabancı) dil öğretiminin dilin ait olduğu kültürel bağlamda,
otantik sosyal etkileşim alanlarında ve konularla gerçekleştirilmesini önermektedir.
‘Doğa’ ve ‘çevre’ AOÖÇ tarafından yabancı dil öğretim derslerinde yer verilmesi önerilen
konulardandır. Buna göre yabancı dil Türkçe materyallerinde ‘doğa’ ve ‘çevre’ konularına
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
7
yer verilmesi, derslerde bu alanlara ilişkin temel kavramların öğretilmesine yönelik yazılı/
sözlü etkinlikler yapılması öngörülmektedir. Yabancı dil Almanca, İngilizce vd. öğretim
materyalleri geliştiren yayınevleri özellikle 2000 yılından sonra geliştirdikleri kitap, ses
kaydı, film vb. materyallerinde AOÖÇ’nin önerileri doğrultusunda doğa, çevre ve çevre
sorunlarına yer vermişlerdir. Çevre ve çevre sorunları özellikle son yirmi beş yılda tüm
dünyanın gündemini oluşturacak ölçekte önem kazanmıştır. Sürdürülebilir bir çevre için
üniversite rektörleri birliği (Association of University Leaders for a Sustainable Future =
ULSF) çevre sorunlarıyla hayatın her alanında ve sürekli mücadeleyi öngören on maddelik
bir eylem planı hazırlayarak (ULSF, 1990) dünyadaki tüm üniversitelerin onayına sunmuş
ve etkin katılımlarını talep etmiştir. Avrupa Üniversiteler Birliği de 2006 yılında yayımladığı
deklarasyonla (Sustainable Bologna, 2006) aynı misyonu üniversitelere vermiş ve gerekli
tedbirlerin alınması için üye ülke üniversitelerine 2020 yılında kadar mühlet tanımıştır.
Yabancı dil öğretimi sürecindeki aktörlere de çevre konusunda görev düşmektedir. Bu
çalışmada doğa, çevre ve çevre sorunlarına Türkçe öğretim süreçlerinde ne oranda yer
verildiğini belirlemek amacıyla yabancı dil olarak Türkçe öğretimine yönelik 5 set (30
kitap) incelenmiş, bu konuların ne tür materyallerle ele alındığı ve derste ne tür etkinlikler
öngörüldüğü belirlenmiş ve elde edile bulgular yabancı dil İngilizce ve Almanca öğretimi
materyalleriyle karşılaştırılmıştır. İncelenen 5 Türkçe öğretim setinde doğa konusuyla ilgili
13 metne, 18 görsele ve 1 ses kaydına, çevre konusuyla ilgili ise 12 metne, 35 görsele ve 1 ses
kaydına yer verildiği belirlenmiştir. Elde edilen bu bulgular Türkçe öğretim süreçlerinde
doğa, çevre ve çevre sorunları konusunda bir bilinçlenme başlangıcını işaret etmektedir.
Ancak Türkçe öğretim setlerinde İngilizce ve Almanca öğretimi materyallerinden çevre
konulu daha az materyal ve etkinliğe yer verildiği belirlenmiştir. Ayrıca Türkçe setlerindeki
çevre konulu materyallerin ve öngörülen etkinliklerin niteliği de çevre konusunun küresel
ölçekte bir tehdit olduğu gerçeğini yeterince yansıtacak şekilde olmadığı da belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil Türkçe, doğa, çevre, çevre sorunları
Dijital Oyunlarla Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi
Doç. Dr. Yunus ALYAZ, Yrd. Doç. Dr. Figun DİNÇER, Dr. Şükrü BAŞTÜRK,
Dr. Mustafa ULUOCAK, Doç. Dr. Süleyman EROĞLU, Okt. Aynur AKSEL, Okt. Serhat
AŞIK
Bu çalışmada, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesinde ve Yabancı Diller Yüksekokulunda
Türkçe öğrenimine yönelik uzun senaryolu dijital oyun geliştirmeye yönelik AR-GE
çalışmaları kapsamında yapılan kuramsal ve uygulamalı çalışmalar ele alınmıştır. Proje
ekibimiz dijital oyunlarla dil öğrenimi/öğretimi çalışmalarını 2013 yılında başlatmıştır.
İlk olarak dijital oyunlarla öğrenme literatürü derlenerek konunun güncel durumu
belirlenmiştir (DGBLL, 2016). Yapılan alanyazın incelemesi dijital oyunlaştırmanın tüm
branşlarda hızlı bir gelişim sergilediğini ortaya koymuştur. İkinci aşamada yabancı dil
öğrenimi amaçlı oyunlar derlenerek sınıflandırılmış, bu oyunların güçlü ve zayıf yönleri
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
8
belirlenmiş ve uygun olanları Almanca derslerine entegre edilmiştir (Alyaz ve Genç, 2016;
Alyaz ve Spaniel-Weise, 2017). Yabancı dil öğrenimine yönelik 241 küçük oyun ve kapsamlı,
uzun senaryolu 11 oyun içerik ve teknoloji açısından analiz edilerek değerlendirilmiştir.
Mevcut oyunların derse entegre edilerek kullanılmasının devamında oyun geliştirme
aşamasına geçilmiş ve bu amaçla interdisipliner bir proje ekibi oluşturulmuş ve geliştirilecek
ilk dijital oyunun yabancı dil olarak Türkçe öğrenimine yönelik olması kararlaştırılmıştır:
Playturkish3D. İlk projenin Türkçe öğrenimine yönelik olması tercihimizde Türkiye’nin
sadece üretilmiş oyunların kullanıcısı olmakla sınırlı kalmayıp üretici de olması gerektiği
ve Avrupa’dan Çin Seddi’ne kadar geniş bir coğrafyaya yayılan anadilimizin yabancı
dil olarak çağdaş ve prestijli dijital materyallerle öğrenilmeyi ve öğretilmeyi hak ettiği
gerekçeleri belirleyici olmuştur. Oyun senaryosu Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi A1-A2
seviyesinde dil içeriğini aktarmaya ve Türk kültürünü tanıtmaya yönelik yazılmış, oyun
ortamı için gerekli binaların üç boyutlu sanal modelleri çıkarılarak oyunun bir prototipi
oluşturulmuştur (PlayTurkish3D, 2016). Playturkish3D oyunun prototipi oluşturulurken
mevcut dil öğrenim oyunlarının teknik eksikliklerini giderecek yenilikçi öğeler ve
özellikler kullanılmıştır. Oyunun nihai sürümü de içerik ve teknik olarak çağdaşlarından
iyi özelliklere sahip olacak şekilde tasarlanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil Türkçe, oyunlaştırma, dijital oyun, materyal geliştirme
İkinci Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Türk Kültürüne Yönelik
Farkındalıklarının İncelenmesi
Prof. Dr. Cengiz ALYILMAZ, Yrd. Doç. Dr. Onur ER
Bu araştırmanın amacı ikinci dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin Türk kültürüne
yönelik farkındalıklarını incelemektir. Tarama modelinde yapılan bu çalışma nicel araştırma
kapsamına girmektedir. Araştırmanın örneklemini, Gazi Üniversitesi TÖMER’de bulunan
71, Gaziantep Üniversitesi TÖMER’de bulunan 74, İstanbul Üniversitesi DİLMER’de
bulunan 83 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri
olan ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Öğrencilerin en az A2 düzeyinde Türkçe öğreniyor
olmaları ölçüt olarak belirlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Er (2015)
tarafından geliştirilen “Öğrencilerin Türk Kültürüne İlişkin Farkındalıklarını Belirleme
Anketi” uygulanmıştır.
Bu araştırmanın sonucunda yabancılara Türkçe öğretim merkezlerinden elde edilen
bulgular doğrultusunda genel olarak öğrencilerin Türk müziğine, Türk dizilerine ve
filmlerine, Türk kültürüne ait dinî ve millî bayramlar ile özel günlere ve Türk kültüründe
yeme içmeye yönelik farkındalıklarının yüksek olduğu belirlenmiştir. Ancak öğrencilerin
Türk edebiyatına, Türk halk oyunlarına ve geleneksel Türk kıyafetlerine yönelik
farkındalıklarının düşük olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Kültürel farkındalık, öğrenci, nicel araştırma
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
9
Akran Değerlendirmenin Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen
Öğrencilerin Yazılı Anlatımlarındaki Anlatım Bozukluklarını
Gidermeye Etkisi
Doç. Dr. Bülent ARI, Araş. Gör. Mustafa Burak TOP
Dil, insanların duygu, düşünce ve gözlemlerini işaret veya kelimelerle paylaştıkları bir
sistemdir(Güneş, 2013:21). Dilin temel işlevi, insanlar arasında iletişim kurabilmelerini
sağlamasıdır. Dilin bu işlevinin gerçekleşmesi ise anlamın belirli bir insan grubu tarafından
paylaşılması ile mümkündür. Bunun için söz konusu işaret veya ses dizisine insanların
ortak anlam yüklemeleri gerekmektedir(Yiğit, 2009: 9). Yabancılara Türkçe öğretiminde
de temel hedef budur. Dil yeterlilik alanları dil öğrenmede dinleme, konuşma, okuma ve
yazma olmak üzere dört temel yabancı dil becerisine göre belirlenmektedir (Ada ve Şahenk,
2010: 71). Sözlü ve yazılı anlatımda bireyler arasında etkili bir iletişim sağlanabilmesi için
Türkçenin, kurallarına göre doğru ve etkin kullanılabilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu çalışmada yabancılara Türkçe öğretiminde akran değerlendirmenin öğrencilerin
yazılı anlatımlarında bulunan anlatım bozukluklarını gidermede etkili olup olmadığı
incelenmiştir. Araştırmada ön test son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır.
Araştırma Mustafa Kemal Üniversitesi TÖMER bünyesinde öğretim gören 60 öğrenci ile
gerçekleştirilmiş olup 30 öğrenci deney grubunda, 30 öğrenci ise kontrol grubunda yer
almıştır. Öğrencilerden ön test ve son test için uzman görüşü doğrultusunda belirlenen üçer
metinden biri hakkında kompozisyon yazmaları istenmiştir. Uygulama aşamasında her
hafta öğrencilere yazdırılan bir kompozisyonun bir arkadaşı tarafından değerlendirilerek
bu kompozisyondaki hataları belirlemeleri istenmiştir. Uygulama 6 hafta boyunca devam
etmiştir. Verilerin analizinde yüzde ve frekans kullanılmıştır. Anlatım bozuklukları türleri;
yanlış anlamda kullanılan sözcükler, gereksiz sözcük kullanımı,
gereksiz tekrarlar, deyim ve atasözü yanlışları, sıra yanlışlığı, öge eksikliği, mantık
yanlışlıkları, özne yüklem uyumsuzluğu, tamlama yanlışlığı, gereksiz kip ve kişi ekleri,
eksik veya yanlış ek kullanımı, zamir belirsizliği olarak ele alınmıştır. Akran değerlendirme
sonucunda öğrencilerin bu anlatım bozukluklarının ne kadarını belirleyebildikleri ve bu
durumun öğrencilerin yazılı anlatımlarındaki anlatım bozuklarını gidermedeki etkisi
belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, akran değerlendirme, anlatım
bozuklukları
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Anadilin Etkisi
Yrd. Doç. Dr. Şentaç ARI
Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde birçok çalışma yapılmaktadır. Bu
çalışmaların her biri farklı bir problemi ortaya çıkarmakta ve bu probleme yönelik
önerilerde bulunmaktadır. Her çalışma bir sonraki araştırmanın alt yapısını oluşturması,
desteklemesi veya araştırmayı yönlendirmesi yönüyle oldukça önemlidir. Buna yanında
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
10
Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde tartışılması gereken daha birçok sorun olduğu
da bilinmektedir.
Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler öğrenim süresince okuma, yazma,
dinleme ve konuşma becerilerine yönelik ara değerlendirmelerden geçerler. Bu
değerlendirmelerde, öğrencilerin
hatalarına yönelik en somut veriler öğrencilerin
yazılı anlatımlarında tespit edilebilmektedir. Ancak bu hataların kaynağının tespiti, insan
algısının değişik faktörlerden etkilenişi nedeniyle bir o kadar da zordur. Bu nedenle her
bir hatanın gerekçesi ayrı bir araştırma konusu oluşturabilmektedir.
Akademik anlamda kendini geliştirmek için KKTC’deki üniversitelere her yıl farklı
ülkelerden yüzlerce öğrenci gelmektedir. Bu öğrenciler bölümlerinin programlarına
ek olarak Türkçe öğretim programlarına alınmaktadırlar. Türkçeyi ikinci bir dil olarak
öğrenmek isteyen yabancı öğrencilerin öğrenme sürecinde anadillerinin aksan, vurgu,
tonlama,yazım-noktalama, sözdizimi gibi özelliklerini isteyerek ya da istemeyerek
öğrenmelerine yansıttıkları görülmektedir. Karmaşık bir kodlama ağı olan dil, çevremizdeki
nesnelerin veya düşüncelerin aktarılmasında araç olmaktan öte bir anlam taşımaktadır.
Deneyimlerimizin oluşumunda önemli bir etken olan anadilimiz, aynı zamanda dünyayı
algılama şeklimizi de belirlemektedir. Bu nedenle ikinci bir dil öğrenilirken anadilinin
referans alınması çok da şaşılacak bir durum değildir.
Bu bağlamda yapılan araştırmanın amacı, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen
öğrencilerin yazılı anlatımlarında görülen cümle kuruluşlarındaki (sözdizimi)
hatalarında anadillerinin etkisinin olup olmadığını tespit etmektir. Çalışma, yabancı
öğrencilerin yazılı anlatımlarını bulundukları ortam içinde araştırmayı ve anlamayı
ön plana alması yönüyle nitel bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Girne
Amerikan Üniversitesi’nde Türkçe öğretim programında olan 30 Nijeryalı, 16 Ürdünlü, 5
Pakistanlı, 5 İranlı, 5 Lübnanlı, 4 Libyalı, 5 Suriyeli, 3 Rus ve 3 Ukraynalı olmak üzere 76
yabancı uyruklu öğrenci oluşturmaktadır.
Çalışmada öğrenciler, geldikleri ülkeler ve anadilleri bağlamında sınıflandırılmıştır.
Örneğin; anadili Farsça olanların yazılı anlatımları ile anadili Arapça olanların yazılı
anlatımları ayrı, resmi dili İngilizce olması sebebiyle Nijeryalı öğrencilerin yazılı
anlatımları ayrı incelenmiştir. Toplanan veriler sınıflandırıldıkları kategorilerde bütüncül
olarak ele alınmıştır.
Çalışmada öğrencilerin anadillerindeki cümle yapısı, anadillerinin yanında kullanılan
resmi dil varsa bu dilin de cümle yapısı ile ilgili bilgi verilmeye çalışılmıştır. Daha sonra
yazılı anlatımlarında cümlelerin sözdiziminden kaynaklı hataları tespit edilmiş, bu
hataların sebebinin anadilleri ile ilgili olup olmadığına bakılmıştır.
Elde edilen veriler, hatalı kurulmuş cümleler bağlamında, sınıflandırıldıkları
kategorilerde, önce yüzde dağılımları dikkate alınarak sayısallaştırılmıştır. Daha sonra
öğrencilerin yazılı anlatımlarında tespit edilen hatalı cümleleri, anadillerindeki cümle
yapısı (sözdizim) ile karşılaştırılarak düzyazı şeklinde örneklendirilerek raporlaştırılmıştır.
Çalışmada elde edilen sonuçlar öğrencilerin anadillerinin cümle kuruluş sistemini,
Türkçe anlatımlarına yansıttıkları yönündedir. Çalışmanın bu yönüyle bu alanda araştırma
yapan akademisyenler için önemli bir kaynak oluşturacağına inanılmaktadır.
Anahtar sözcükler: Anadil, yabancı dil, sözdizimi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
11
Türkçe Öğretim Merkezleri İnternet Sitelerinin Kullanılabilirliği
Arş. Gör. Nazmi ARSLAN, Arş. Gör. Taha Yasir CEVHER
Yabancı dil öğrenimi çok eski zamanlardan beri süregelen bir uğraştır. Tarih boyunca
toplumların birbiriyle olan ticari, siyasi, kültürel ve sanatsal ilişkileri; savaşları ya da
anlaşmaları gibi birçok etkenle ortaya çıkan karşılıklı etkileşimler sonucu birbirlerinin
dillerini öğrenmeleri zorunlu hale gelmiştir. Türkçe, dünya üzerinde birçok bölgede
konuşulan en yaygın dillerden biridir. Günümüzde başta Asya ve Avrupa olmak üzere tüm
kıtalarda varlığını sürdüren birkaç büyük dilden biri de Türkçedir. Türkçe, son yıllarda
birçok yabancı tarafından ikinci dil olarak tercih edilmektedir. Türkiye ile diğer ülkeler
arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, tarihî ve coğrafî turizm potansiyeli, bireysel ya
da kurumsal anlamda yapılan tanıtım faaliyetleri Türkçenin ikinci bir dil olarak tercih
edilmesine sebep olarak gösterilebilir. Ayrıca yakın geçmişte komşu ülkelerden -zorunlu
da olsa- yurdumuza olan göçler ve buna bağlı olarak ülkemizdeki mülteci sayısındaki artış,
Türkçenin yabancı dil olarak daha çok talep edilmesini sağlamıştır. İçinde bulunduğumuz
iletişim çağında bilgilendirme ve tanıtım faaliyetleri genel olarak internet üzerinden
yapılmakta; bilişim ve teknolojinin el verdiği ölçüde tüm olanaklardan yararlanılmaktadır.
Erişim ve iletişim kolaylığı sağlayan web hizmetlerinin yanında mobil uygulamalar ve sosyal
medya sayesinde kısa süre içinde birçok yerde birçok insana ulaşmak mümkün olmaktadır.
Yaş, cinsiyet ya da eğitim durumu ayrımı olmaksızın herkesin faydalandığı, çeşitli bilgiler
edindiği internet sitelerinin daha iyi hizmet verebilmek ve daha kullanılabilir olmak için
birçok özelliğe sahip olması gerekmektedir. Bir internet sitesinin hızlı ve güvenilir olmak
gibi teknik yeterliliklere sahip olmasının yanında kullanıcılarının ihtiyaç duyduğu bilgilere
rahat bir şekilde ulaşmasına yardımcı olması gerekmektedir. Özellikle kurumsal internet
siteleri kullanıcılarının bu ve benzeri ihtiyaçlarına cevap verebilme yeterliliğine sahip
olmalıdır. Bu bağlamda ülkemizde yabancılara Türkçe öğretimi hizmetinin yürütüldüğü
merkezlerin internet sitelerinin de gün geçtikçe artan ihtiyaca cevap verebilmek adına bu
özelliklere sahip olması gerektiği düşünülmektedir. Bu araştırmanın amacı yabancılara
Türkçe öğretimi hizmeti veren kurumların internet sitelerinin kullanılabilirlik durumunu
ortaya koymaktır. Araştırmada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada
veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan ve Türkçe öğretim
merkezlerinin internet sitelerinde bulunması gereken özellikleri belirten 12 maddelik
bir form kullanılmıştır. Bu amaçla çalışmanın yapıldığı zaman itibariyle ulaşılabilen 85
Türkçe öğretim merkezinin internet siteleri oluşturulan form yardımıyla değerlendirilecek
ve sitelerin kullanılabilirliği ortaya koyulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, internet siteleri, Türkçe öğretim
merkezleri
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
12
Öğretim Elemanlarının Görüşleri Doğrultusunda Merkezlerin Sorunları
ve Çözüm Önerileri (İZÜTEM Örneği)
Yrd. Doç. Dr. Hatice KADIOĞLU ATEŞ, Yrd. Doç. Dr. Necmettin ÖZMEN
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Uygulama ve
Araştırma Merkezinin (İZÜTEM) faaliyet alanları içinde; üniversitelerdeki Türkçe öğretimi
bölümlerinde uygulanan dil öğretim yöntemlerini geliştirmek için çalışmalarda bulunmak,
dil öğretimi yöntemleri ile ilgili araştırma ve uygulamalar yapmak, üniversitelerarası
işbirliği protokolleri kapsamında gelen öğrenci ve akademisyenlere Türkçe öğretmek,
üniversitede öğrenim görmek isteyen yabancı uyruklu öğrencilere, akademisyen ve
çalışanlara Türkçe öğretmek yer almaktadır. Halihazırda İZÜTEM bünyesinde A1 ve A2
düzeyinde Türkçe eğitimi verilmektedir. Merkez bünyesinde 2016-2017 öğretim yılında iki
tane A2 sınıfı, bir tane de A1 sınıfı yer almaktadır. A1 sınıfında yirmi üç kişilik bir grup yer
alırken A2 sınıfında on sekiz ve yirmi iki kişiden oluşan iki grup yer almaktadır. İZÜTEM
bünyesinde toplam altmış üç öğrenciye altı öğretim görevlisi ile eğitim sağlanmaktadır.
Çalışmanın amacı; İZÜTEM bünyesinde A1, A2 düzeyinde verilen kurların öğretim
görevlilerinin görüşleriyle değerlendirilmesini yapmaktır. Mevcut eğitim öğretim
programı; yetersizlikler, sınırlılıklar, sorunlar, materyaller, öğretim yöntem ve teknikleri,
kültürel farklılıklar açısından değerlendirilmiştir. Var olan sorunlar ortaya konmuştur.
Öğretim görevlilerinin tanımlanan sorunlara yönelik önerileri alınmıştır. Araştırma
kapsamında öğretim görevlileriyle görüşme yapılmıştır. Kendilerine yarı yapılandırılmış
görüşme formu uygulanmıştır. Araştırma nitel bir çalışmadır. Tarama modelinde
gerçekleştirilmiştir. Bulgular içerik analizi ile desteklenmiştir. Yabancılara Türkçe eğitimi
ve öğretimi konusunda alanyazına ışık tutacak bulgulara yer verilmiştir.
Anahtar Sözcükler: İZÜTEM, Türkçe, araştırma
Uzaktan Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisinin Kazandırılması
Celine AYDIN
Geçmişten günümüze globalleşen dünyada zaman ve mekân sınırı tanımadan eğitim
almanın yolları aranmış ve teknolojinin sağladığı imkânlar sayesinde 1980 yıllarından bu
güne uzaktan eğitim yöntemiyle birçok alanda olduğu gibi dil öğretimi alanında da olumlu
sonuçlar alınmıştır. Bu bağlamda çalışmamızda uzaktan Türkçenin öğretiminde konuşma
becerisinin kazandırılması üzerinde durmak istemekteyiz.
Avrupa Dil Portfolyosuna göre konuşma becerisi iki şekilde belirlenmiştir:
1. Karşılıklı konuşma
2. Sözlü anlatım
Bireysel öğretimde (uzaktan öğretim) en zor verilen kazanımlardan bir tanesi konuşma
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
13
becerisidir. Dolayısıyla öğrencinin bilgisayarla karşı karşıya kalarak yapacağı öğrenimde
“Hangi dil öğretim metodu ve yöntemi kullanılmalı ve uygulanmalıdır?” sorusu akla
gelmektedir. Dil öğretim metotlarında “iletişimsel yöntem” temel alınarak çalışmamız
gerçekleşecektir.
Çalışmamızda uzaktan Türkçe öğretimi ile konuşma becerisinin kazandırılmasında
izlenecek eğitim stratejisi üzerine duracağız aynı zamanda “Karşılaşılması olağan zorluklar
nelerdir?” Sorusuna cevap arayacağız.
Anahtar Sözcükler: Konuşma becerisi, uzaktan Türkçe öğretimi, Avrupa Dil
Portfolyosu, dil öğretim metodu ve yöntemi
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminin Bilim Dili Olarak Türkçeye
Katkısı
Yrd. Doç. Dr. Bilge BAĞCI AYRANCI Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK
Dil eğitimi konuşma, yazma, dinleme ve okuma becerilerini dilbilgisi kuralları
çerçevesinde ve bir bütün dahilinde insana kazandırmayı amaçlayan bir süreçtir. Dil
eğitimi kültür aktarımını da beraberinde getirir. Dilin nesilden nesile ve insandan insana
bu aktarım yeteneği bilgi aktarımının da vazgeçilmez bir köprüsü olduğu anlamına gelir.
Dili, o dilin iklimi içerisinde öğrenmiş olan insan o dil ve kültürün oluşturduğu maddi ve
manevi mirasın da bir taşıyıcısı hâline gelir. Her dil geçmişten bugüne bulunduğu kültürün
ve ait olduğu milletin ilmini de kurallarında, kelimelerinde, edebiyatında taşır.
Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine bu bakış açısıyla bakıldığında bilim dili olarak
milletimize ait unsurların dünya bilimine katkısı ve Türkçenin kullanımının yaygınlaşarak
Türkçenin bilim dili olması konusundaki gelişiminin desteklenmesi adına yabancı dil
olarak Türkçenin öğretimi büyük önem arz etmektedir. Bu konuda öğretmen adaylarının
görüşleri, geleceği şekillendiren bu mesleğin gelecekteki temsilcilerinin düşünceleri
olması bakımından önemlidir. Türkçenin bilim dili olarak yaygın kullanımı adına yabancı
dil olarak Türkçenin öğretimi konusunda öğretmen adaylarının farkındalığı, düşünceleri,
önerileri ile çalışma şekillenecektir.
Çalışma kapsamında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Bozok Üniversitesi Eğitim
Fakültesi öğrencileri içinden örneklem oluşturularak anket ile görüşme verileri alınacak ve
yorumlanacaktır. Bu verilere göre çalışma alana katkı sağlayacak önerilerle sonuçlanacaktır.
Anahtar Sözcükler: Türkçe, bilim, yabancı dil
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
14
Moğol Öğrencilere Türkçe Öğretiminde İşitsel Araçların Kullanımı
Dr. Azzaya BADAM
Altay Dil ailesinin iki büyük kolunu oluşturan Moğolca ve Türkçe, sözvarlığı, dilbilgisi
ve sözdizimi bakımından büyük benzerlikler göstermektedir. Bundan dolayı Moğol
öğrenciler Türkçenin dilbilgisini daha çabuk öğrenmektedirler. Buna rağmen Türkçe
dinleme ve konuşma becerilerinin gelişimi açısından zorlanmakta, diğer becerilere oranla
daha yavaş gelişim göstermektedirler.
Bu çalışmada Moğol öğrencilerin Türkçe öğrenim sürecinde, dinleme ve anlama
becerilerini geliştirme amaçlı işitsel araçların kullanımı sırasında edindiğimiz deneyimler
ile dinleme metinlerinin üretimi ve seçimi hususlarında nelere dikkat etmek gerektiği ele
alınmış, Moğolistan Devlet Üniversitesi Bilimler Fakültesi Asya Araştırmaları Bölümü
Türkoloji Anabilim Dalında başlangıcından günümüze on beş yıllık Türkçe öğretim
sürecinde söz konusu durumla ilgili olarak yapılanlar dikkatlere sunulmuştur .
Anahtar Sözcükler: Moğolistan, Moğol öğrenci, işitsel araç
Yabancılara Türkçe Öğretimi Alanındaki Araştırma Eğilimleri
Yrd. Doç. Dr. Yasemin BAKİ
Bu araştırmanın amacı yabancılara Türkçe öğretimi alanında yapılan lisansüstü
düzeydeki araştırmalara ilişkin eğilimlerin belirlenmesidir. Betimsel tarama modelinde
gerçekleştirilen bu araştırmada veriler amaçlı örnekleme yöntemiyle belirlenmiş olup bu
çerçevede YÖK (Ulusal Tez Merkezi) veri tabanında 1994-2017 yılları arasında yayınlanan
araştırmalar taranmıştır. Bu tarama için “Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi”, “yabancı
dil olarak Türkçe”, “yabancılara Türkçe öğretimi”, “yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi”
kelimeleri belirlenmiş ve ilgili tarama sonucunda 223 lisansüstü araştırmaya erişilmiştir.
Bu kapsamda elde edilen lisansüstü araştırmalar, “Yayın Sınıflama Formu” kullanılarak
içerik analizi yoluyla değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme kapsamında lisansüstü
çalışmalar Yayın Sınıflama Formu aracılığıyla; yılı, yöntemi ve deseni, veri toplama araçları,
veri toplama sayısı, örneklem özellikleri, veri analiz yöntemleri, yüksek lisans ve doktora
boyutlarını kapsayacak şekilde incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda veriler, formda
belirlenen kategoriler çerçevesinde sınıflandırılarak tablo ve grafiklerle gösterilerek elde
edilen sonuçlar yüzde ve frekansa dayalı bir şekilde yorumlanarak sunulmuştur. Araştırma
sonuçlarına göre yabancılara Türkçe öğretimi kapsamında son yıllarda araştırmaların
ciddi oranda arttığı, çalışmaların daha çok yüksek lisans düzeyinde olduğu, çoğunlukla
amaçlı örnekleme yöntemi kullanıldığı, karma düzeydeki araştırmaların sınırlı sayıda
olduğu tespit edilmiştir. Türkçenin kapsamlı bir dil olması ve sahip olduğu özgünlüğün
tüm dünyaya tanıtılması adına özellikle sadece belli boyutlarda değil disiplinler arası bakış
açısıyla tasarlanacak çok değişkenli araştırmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, eğilimler, içerik analizi, yöntem
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
15
Söz Varlığı Açısından Türkçenin Sesi Radyosu’nun Yabancılara Türkçe
Öğretimindeki Rolü
Doç. Dr. Bayram BAŞ, Araş. Gör. Osman TURHAN
Dil öğretiminde etkili olan medya araçları, teknolojinin gelişimine paralel olarak
değişmekte ve gelişmektedir. Medya araçları, kendi içindeki değişim ve gelişimlerle daha
nitelikli öğrenme ortamları sunmayı amaçlamaktadır. Uzun bir geçmişi olan radyo da
bu medya araçlarından biridir. “Radyo, yaratıcı olarak çeşitli şekillerde kullanılabilir. Bu
kullanımlar dinlemenin ve dinleme becerilerinin gerçekliğini, geçerliliğini ve doğruluğunu
arttırmayı; hedef dil ve kültürün konuşmacılarının gerçek iletişim kurmalarını ve hedef
dilde öğrenciler arası iletişimi teşvik etmeyi içermektedir.” (Smith, 1976). Radyonun temel
dil becerilerinin geliştirilmesinde kullanılmasına yönelik çalışmalara yaygın olmamakla
birlikte rastlanmaktadır. Yunus Emre Enstitüsü tarafından geliştirilmiş bir proje olan
“Türkçenin Sesi Radyosu” buna örnek gösterilebilir. “Türkçenin Sesi Radyosu” Türk
kültürünü, edebiyatını ve sanatını İnternet teknolojilerini kullanarak çeşitli dinleme
programları ile Türkçe öğrenenlere aktarmayı hedeflemektedir. Yapılan canlı yayınlar
dışında arşivlenmiş dinleme programları Türkçenin Sesi Radyosu’nu dil öğrenimi açısından
önemli kılan önemli bir etkendir. Bu dinleme programlarından bazıları projenin genel ağ
sayfasında Türkçe Öğreniyorum bölümü altında temel, orta ve ileri düzey dil seviyelerine
göre ayrılmıştır.
Bu çalışmada, Türkçenin Sesi Radyosu’nun Türkçe Öğreniyorum bölümündeki söz
varlığı unsurlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Veriler, nitel araştırma yöntemlerinden
doküman incelemesi ile toplanacaktır. Araştırmanın inceleme nesnelerini genel ağda
Türkçe Öğreniyorum bölümündeki A1/A2 – Temel başlığında yer alan “Hayatın İçinden
Türkçe (15 metin), Keloğlan ve Aykız ile Faydalı Bilgiler (25 metin), Evliya Çelebi
ile Bil Bakalım (23 metin), Damak Tadı (9 Metin), Bil Bakalım – Nesneler (24 metin),
Bil Bakalım – Hayvanlar ve Bitkiler (28 metin), Bunları Biliyor musunuz? (26 metin)”
adlı dinleme programları oluşturacaktır. Dinleme programları altında yer alan dinleme
metinleri genel ağdaki pdf dosyalarından alınacak ve ham metin olarak bilgisayar
ortamına aktarılacaktır. Tüm metinler tek bir havuzda toplanacak ve Simple Concordance
4.07 programı ile listelenecektir. Çıkan söz varlığı unsurları “taban” olacak şekilde ortak
köklerde birleştirilecektir. Elde edilen veriler; kelime, ikileme, deyim ve atasözü olmak
üzere dört kategori altında gösterilecektir. Türkçenin Sesi Radyosu’ndan elde edilen A1/A2
düzeyindeki söz varlığı unsurları, Yunus Emre Enstitüsü tarafından yayımlanan Yedi İklim
A1 Ders Kitabı ve Yedi İklim A2 Ders Kitabı’nın söz varlığı unsurları ile karşılaştırılacak,
ortak ve farklı söz varlığı unsurları belirlenecek, nitel ve nicel yönde değerlendirmeler
yapılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, söz varlığı, Türkçenin Sesi Radyosu
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
16
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Politikası Bağlamında Tahran Yunus
Emre Enstitüsü
Okt. Umut BAŞAR, Öğr. Gör. Emrah BOYLU
Türkçeye nispetle daha kısa bir tarihe sahip olan ve daha dar bir coğrafyada varlık
gösteren İngilizce, Fransızca ve Rusça gibi dillerin yaygın olarak bazen lingua Franca
bazen de ikinci/yabancı dil olarak kullandığına şahit olunmaktadır. Dil politikası, söz
konusu dillerin üst dil konumuna yükselmesinde ve konuşur sayısının artmasında başlıca
etkenlerden biridir. Türkçe de dünyanın birçok bölgesinde oldukça farklı gerekçeler
ile yabancı dil olarak ilgi görmekte, yaygın bir iletişim ve kültür dili olma yolunda
ilerlemektedir. Bu nedenle hem mevcut gereksinimlere cevap vermek hem de Türkçenin
21. yüzyılda, dünya dilleri arasındaki konumunu yükseltmek amacıyla etkili bir yabancı
dil olarak Türkçe öğretim politikasının belirlenmesi ve bu politika doğrultusunda adımlar
atılması önemlidir. Son on yılda devletimizce dil öğretim politikası kapsamında Yunus
Emre Enstitüsünün kurulduğu görülmektedir. Yunus Emre Enstitüsü, 40 ülkede açtığı
50 merkezle dünyaya Türkçe öğretir duruma gelmiştir. Söz konusu merkezlerinden biri
de oldukça derin ilişkilere sahip olduğumuz kadim komşumuz İran’da açılmıştır. İran’ın
pek çok açıdan Türkiye için stratejik önem arz ettiği ortadadır. Ülke nüfusunun yaklaşık
yarısını Türk soyluların oluşturduğu İran’da, binlerce birey Türkçe öğrenmekte ve Türk
kültürüne ilgi duymaktadır. Birçok yönüyle Türkçenin öğretildiği diğer ülkelerden ayrılan
İran için Türkçe öğretim politikası kapsamında, Tahran Yunus Emre Enstitüsünün
öncülüğünde, ülke stratejisinin belirlenerek orta ve uzun vadeli “Türkçe Öğretimi Eylem
Planı’nın” hazırlanması büyük faydalar sağlayacaktır. Bu çalışmada, yabancı dil olarak
Türkçe öğretim politikası bağlamında Tahran Yunus Emre Enstitüsü ele alınmış ve bu
doğrultuda İran’da yapılabilecek uygulamalar sıralanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Dil politikası, Yunus Emre Enstitüsü, İran
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan Ders Kitaplarında
Temel Düzey Konuşma Etkinliklerinin İncelenmesi
Meltem BAŞARAN, Arzu SÜNGÜ
Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde dinleme, konuşma, okuma ve yazma
becerilerinin geliştirilmesi amaçlanır. Bu beceriler içerisinde iletişimi sağlayan konuşma
becerisinin ayrı bir yeri olduğu söylenebilir.
Bu çalışmanın amacı, konuşma becerisine yönelik oluşturulan etkinliklerin
incelenip karşılaştırılmasıdır. Çalışma, temel dil becerilerinden olan konuşma
becerisinin, yabancı dil olarak Türkçe öğretimindeki yeri ve öneminin tespit
edilmesine yönelik ders kitaplarındaki etkinliklerin incelenmesi üzerine
kurgulanmıştır. Etkinlikler incelenirken Yedi İklim, Hitit ve Gazi TÖMER
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
17
yayınları kullanılmıştır. Çalışma A1 (temel) seviyesiyle sınırlandırılmıştır. İncelenen
kitaplarda, konuşma becerisine yönelik düzenlenen etkinliklerde kullanılan tür, yöntem
ve teknikler tespit edilmiştir. Ayrıca konuşma etkinliklerine ayrılan oran da karşılaştırmalı
bir şekilde ele alınmıştır.
Çalışma sonucunda, bahse konu olan kitaplarda geçen konuşma becerisine yönelik
etkinlikler karşılaştırılarak değerlendirilecektir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, konuşma becerisi, etkinlik modelleri
İki Dilli Türk Çocuklarının Ana Dil Öğretimine İlişkin Aile Görüşleri
Araş. Gör. Dilek BAŞTUĞ, Prof. Dr. Şeref KARA
Dilin en önemli rollerinden biri olan kültür aktarımı sayesinde, ait olduğu kültüre özgü
değerlerin yaşatılması sağlanır. Yurt dışında yaşayan iki dilli çocuklar hem o ülkenin dili
ve kültürü ile hem de ebeveynleriyle ile iletişimlerini sağladıkları ana dilleri ile ilişkilidir.
Dünyaya geldikleri ailenin kültürünü sürdürmek için iki dilli çocukların iyi bir ana dil
eğitimine ihtiyacı vardır.
Yurt dışında yaşayan iki dilli Türk çocukları için geliştirilen Türkçe ve Türk kültürü
dersi; temel dil becerilerini kazandırmanın yanı sıra çocuklara Türk dilini ve kültürünü
tanımaları, çocukların Türkiye’ye geldiklerinde uyum sağlamaları için tasarlanmıştır.
Ancak, yurt dışında yaşayan ailelerin üçüncü jenerasyonla birlikte ana dilleri olan Türkçeyi
çocuklarına öğretmede ilgilerinin azaldığı düşünülmektedir ve yapılan araştırmalar
da bu sonucu vermektedir. Araştırmamızda, yurt dışında yaşayan ailelerin çocuklarını
Türkçe derslerine gönderip göndermedikleri ortaya konduktan sonra, gönderiyorlarsa
çocuklarının devamsızlık nedenlerine yönelik veli görüşlerini ortaya koymayı
amaçlamaktayız. Araştırma evrenini çeşitli eğitim düzeylerinde, yaş ve cinsiyet ayrımı
yapılmaksızın 20 aile oluşturmaktadır. Bu çalışma, nitel yaklaşımla gerçekleştirilmiş olup,
veri toplama aracı olarak da yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Türkçe, kültür, ana dil, iki dillilik, aile
İran’daki Türkoloji Bölümlerinde Türkçe Eğitimi İçin Karşılaşılan
Zorluklar
Yrd. Doç. Dr. Behruz BEKBABAYİ
İran Türkçesi halen okullarda eğitilip öğretilmese de Allameh Tabataba’i üniversitesinde
Türkoloji bölümünde Türkçe eğitimi 2003 yılından beri devam etmektedir. 2014 yılından
beri Urmiye üniversitesinde de Türkoloji bölümünde Türkçe eğitimi başlamıştır. İran’da
kalabalık Türk nüfusları yaşadığından dolayı akla ilk gelen düşünce İran’da Türkçe
eğitiminin kolay olmasıdır. Ancak bu iş düşünüldüğü gibi kolay değildir. Deneyim ve
tecrübelerimizin yanı sıra yaptığımız anket soruşturması sonuçları İran’daki Türkçe eğitimi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
18
çok farklı sorun ve zorluklarla karşılaştığını ortaya koymaktadır. Bu zorluklar birçok yönlü
olup bazen çözülmesi ciddi bir seferberlik gerektiğini göz önüne sermektedir.
Bu bildiride kendi deneyim ve tecrübelerimizin yanında Allameh Tabatab’i üniversitesi
Türkoloji bölümü öğrencilerinden yaptığımız anket soruşturmasından yola çıkarak
Türkoloji bölümlerinde Türkçe eğitiminin karşılaştığı zorlukları tespit edip sonra onları
inceleyip analiz etmeğe çalışacağız. Devamında bu sorunların çözülmesi için çözüm
önerisinde bulunacağız. Sonunda İran’da Türkçe eğitminin ilerdeki durumu ve geleceğini
tahmin etmeğe çalışacağız.
Anahtar Sözcükler: Türkçe eğitimi, İran, Türkçe eğitim ve öğretimini engelleyen
zorluklar, psikolojik sorun
Sınıf Öğretmenlerinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Yaşadığı
Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Metin BOZKURT
Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin yabancı öğrencilere Türkçe öğretiminde
yaşadığı sorunları ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerini belirlemektir. Nitel araştırma
yönteminin kullanıldığı araştırmada, Zonguldak ili Ereğli ilçesi’nde bulunan bir
ilkokulda görev yapan ve sınıfında yabancı öğrenci bulunan iki sınıf öğretmeni ile yarı
yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda elde edilen bulgular ise
şunlardır: Sınıf öğretmenleri yabancı öğrencilerle ve aileleriyle iletişim kuramama,
yabancı öğrencilerin sınıf arkadaşlarıyla iletişim kuramama ve sınıf arkadaşlarına
karşı olumsuz davranışlar sergileme gibi sorunlar yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Sınıf
öğretmenleri yabancı öğrencilere Türkçe öğretiminde yaşadıkları sorunları çözmede
ise, sınıftaki diğer öğrencilerle konuşma etkinliklerinden ve müzikli oyunlardan, ilkokul
birinci sınıf kitaplarından yararlandıklarını ifade etmişlerdir. Yabancılara Türkçe öğretimi
konusunda hizmet öncesinde ve hizmet içinde herhangi bir kurs, seminer ya da eğitime
katılmadıkları ancak yabancılara Türkçe öğretimi konusunda kurs, seminer ya da eğitime
katılmak istediklerini ifade etmişlerdir. Bunun yanında sınıf öğretmenleri ilk defa yabancı
bir öğrenciye Türkçe öğretimi yaptıklarını ifade etmişlerdir. Yabancı öğrenciler için
ayrı sınıflar açılmasının ve belli bir süre Türkçe kursuna gittikten sonra okula devam
etmelerinin Türkçe öğretiminde daha iyi sonuçlar verebileceğini belirtmişlerdir.
Anahtar Sözcükler: Sınıf öğretmeni, yabancı öğrenciler, Türkçe öğretimi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
19
Suriyeli Öğrencilerin Türkçe Öğretmeni Olmak
Araş. Gör. Sevilay BULUT, Araş. Gör. Demet Gülçiçek ESEN,
Araş. Gör. Özlem KANAT SOYSAL
Suriye’de siyasi iklimin neden olduğu çatışma ortamına bağlı olarak 15 Mart 2011’de
başlayan gösteriler, Nisan 2011 tarihinde ülkeye yayılmıştır. Bunun sonucu 7.6 milyon
Suriyeli yurtlarından göç etmek zorunda kalmıştır. Bunların 1.532 bin 74’ü Türkiye’ye
sığınmıştır. Göç edenlerden 235 bini ülkemizde değişik şehirlerde çadır kentlerde
yaşarken geri kalan 1.332 bin 74 ‘ü Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşamaya başlamıştır
(Boyraz, 2015: 35). UNICEF (2016)’in verilerine göre Şubat 2016 itibarıyla kamplar
dışında 2.441.957 kayıtlı Suriyeli misafir bulunmaktadır. 2.715.789 olan toplam Suriyeli
misafir sayısının %54’ü (1.471.958) çocuktur. Bu çocukların ise yaklaşık olarak 325.000’i
kayıtlı oldukları okullarda öğrenimlerine devam etmektedir. Bu sayı toplam Suriyeli
öğrenci sayısının yalnızca %22’sine denk gelmektedir (Büyükikiz ve Çangal, 2016: 1416).
Ülkemizdeki göçmenlerin durumuna ilişkin pek çok araştırma yapılmış ve göçmenlerin
istihdam, sağlık, ulaşım vb. pek çok alanda sorunlar yaşadığı ilgili raporlarca ortaya
koyulmuştur (BİAMER, 2014). Öte yandan yaşanan en büyük sorunlardan birini okullara
ulaşım, eğitim olanaklarına erişim gibi pek çok durumu da kapsayan “eğitim” konusu
oluşturmaktadır (BİAMER, 2014: 42; UNHRC, 2015).
Farklı bir ülkede yaşamaya başlayan bireylerin dil öğrenmesi ortaya çıkan önceliklerin
başında gelir. Ülkemizde yaşamaya başlayan Suriyeli bireylerin çevrelerine uyum
sağlamaları, eğitim almaları ve iş olanaklarından yararlanabilmeleri için öncelikli olarak dil
öğrenme sürecini tamamlamaları gerekmektedir. Türkiye’de Suriyeli çocukların eğitimine
yönelik farklı girişimler olduğu görülmektedir. Özellikle yaygın eğitim kurumları, Milli
Eğitim Bakanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı vb. kurumlar
bu konuda çalışmalar yürütmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı yayımladığı bir genelgeyle
göçmenlerin bulundukları ilde MEB’e bağlı okullarda ya da geçici eğitim merkezlerinde
eğitim-öğretim almalarını karara bağlamıştır (Emin, 2016). Öğrencilerin hangi okula
ve sınıfa yerleşeceğine İl Eğitim Komisyonlarınca karar verilmektedir (UNHRC, 2015:
4). Göçmen öğrencilerin yerleştirildiği eğitim kurumlarının tümünde eğitim dilinin
Türkçe olması, Arapça konuşan çocuklarla iletişim kurmakta sorunlarla karşılaşılmasını
kaçınılmaz kılmaktadır (HRW, 2015). İlk ve ortaöğretimde matematik, hayat bilgisi,
Türkçe vb. derslerin eğitim-öğretim süreçlerinin göçmen öğrenciler açısından güç olduğu
kadar öğretmenler için de güç koşullar doğurduğu açıktır (BİAMER, 2014: 43-44). Eğitim
kurumlarında işletilen süreçler Türkçenin anadili olarak öğretimine yöneliktir ancak
bu okullarda eğitim öğretime katılan Suriyeli öğrencilerin Türkçenin yabancı dil olarak
öğretimine ilişkin bir programa bağlı olarak eğitim alması bir gereklilik olarak karşımıza
çıkmaktadır. Devlet okullarında çalışan Türkçe öğretmenlerinin yabancılara Türkçe
öğretimi alanında uzman olmayışı hem Suriyeli öğrencilerin Türkçe öğrenmelerinde
hem de eğitim-öğretim sürecine uyumunda sorunlara neden olmaktadır (Emin, 2016:
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
20
21). Bu durumun olası etkileri de göz önünde bulundurularak bu çalışmada “Milli Eğitim
Bakanlığı’na bağlı okullarda eğitim-öğretim alan Suriyeli göçmen öğrencilerin öğretmeni
olmak Türkçe öğretmenleri için ne anlama gelmektedir?” sorusuna yanıt oluşturulacaktır.
Bu çalışmayla Ankara’da yaşayan Suriyeli öğrencilerin Türkçe derslerine giren
öğretmenlerin bu süreçte ne tür durumlarla karşılaştığı, bu durumların sınıf atmosferini
nasıl etkilediği, derslerde yaşanan sorunlar ve bunları çözmede izledikleri yolların neler
olduğunun belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu yolla gerçekleşecek bir durum belirleme
çalışması, öğretmenlerin bu süreçteki gereksinimlerini de ortaya koyması açısından önemli
görülmektedir. Araştırmanın amacı doğrultusunda yöntem olarak durum çalışması (case
study) seçilmiştir. Creswell (2013, 97), durum çalışmasıyla gerçek yaşam bağlamında
sınırları belirlenmiş bir ya da birden çok sistem veya durumu ele almak ve derinlemesine
bilgi sağlamak adına gözlem, görüşme, görsel-işitsel kayıt gibi araçlara başvurulduğunu,
bu yolla ayrıntılı bir durum betimlemesi sağlandığını vurgulamıştır. Durum çalışmasıyla
sınırlandırılmış bir düzenle ilgili derinlemesine betimleme yapmanın amaçlandığını
vurgulayan (Merriam, 2009: 40), eğitim araştırmalarında birden çok durumun ve
değişkenin söz konusu olması nedeniyle de bu desenin eğitim araştırmalarında işlevsel
olduğunu dile getirir. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından
geliştirilen görüşme formu kullanılacaktır. Sınıflarında Suriyeli göçmen öğrencileri
olan Türkçe öğretmenleriyle yapılan yüz yüze görüşmeler ses kayıt cihazıyla kayıt altına
alınacak elde edilen verilerin deşifre işleminin ardından içerik çözümlemesi yoluyla
çözümlenecektir.
Anahtar Sözcükler: Suriyeli öğrenciler, dil öğretimi, Türkçe öğretmenleri
Yabancılara Türkçe Öğretiminde Etkinlik Örnekleri
Yrd. Doç. Dr. K. Kaan BÜYÜKİKİZ
Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde önemli yer tutan
etkinliklerde bulunması gereken özellikleri belirlemek ve bu özelliklere uygun etkinlik
örnekleri geliştirmektir. Araştırmada literatür taraması yoluyla etkinliklerde bulunması
gereken özellikler belirlenerek, uzman görüşüyle uygunluğu belirlenen etkinlik örnekleri
sunulacaktır.
Belirlenen amaç doğrultusunda yabancılara Türkçe öğretiminde her seviye için (A1, A2,
B1, B2, C1) etkinliklerin taşıması gereken nitelikler belirlenecektir. Belirlenen özelliklere
uygun konuşma etkinliklerine yer verilecektir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, konuşma becerisi, etkinlik
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
21
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Etkinliklerle Kelime
Öğretimi Hakkındaki Görüşleri
Pınar ÇAL, Elif ERDOĞAN
Dil, bireyin düşüncelerini ve duygularını aktarmada önemli bir araçtır. Bu araç
günümüzde uluslararası anlaşmalarda da etkililiğini sürdürmüş ve insanlarda için ikinci bir
dil öğrenme ihtiyacı doğurmuştur. Anadillerinden ayrı bir dili öğrenmek isteyen her insanın
farklı amacı olabilmektedir. Örneğin; yurtdışında öğrenim görmek isteyen bir öğrenci,
uluslararası ticaretle uğraşan bir tüccar ya da ülkeler arası seyahat etmekten hoşlanan bir
gezgin. İletişim ağının önemli bir parçasını oluşturan Türkçe de bu anlamda yabancı dil
olarak öğrenilen bir dil haline gelmiştir. Türkiye’de Yunus Emre Enstitüsü ve TÖMER’lerde
yurtdışında ise Türkoloji kürsülerinde Türkçe yabancı dil olarak öğretilmektedir. Bir dili
öğrenmek demek o dilin kültürünü de öğrenmek veya o kültüre aşina olmak demektir.
Farklı kültürlerden Türkçe öğrenmek isteyenler Türkiye’ye geldiklerinde doğal olarak
Türk kültürüne de maruz kalmaktadırlar. Dil öğreniminde önemli olan bir diğer husus
kültür aktarımı da bu noktada devreye girmektedir. Kültür aktarımı sayesinde öğrenilen
dili konuşan insanları anlama ve onlarla aynı düşünceleri paylaşma imkanı artmaktadır.
Yanı sıra bireyin kendini anlatıp iletişim kurabilmesi için kelime bilgisine ihtiyacı vardır.
Yabancı dil öğrenen bir kişi bildiği kelime kadar kendini ifade edebilir ve ne kadar çok
kelime bilgisine sahip olursa o derece iyi iletişim kurabilmektedir. Bu esnada yabancı
dil öğretilen merkezlerde kelime öğretmek için çeşitli etkinliklere ihtiyaç vardır. Kelime
kartları ve bulmacalar da bunlardan birkaçıdır. Çalışmamız, etkinliklerle öğretilen
kelimelerin öğrencilerin ne denli ilgisini çekebildiğine ve onların bu konu hakkında
neler düşündüklerini araştıracaktır. Araştırmanın evrenini Edirne ili Trakya Üniversitesi
Dil Eğitimi ve Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDEM), örneklemini ise
bu kurumda Türkçe öğrenen Yabancı uyruklu öğrenciler oluşturacaktır. Nitel araştırma
yönteminin kullanılacağı çalışmada veriler “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” ile
toplanacaktır. Toplanan veriler betimsel analiz tekniği ile çözümlenecektir.
Anahtar Sözcükler: Etkinlik, Türkçe öğretimi, yabancı öğrenciler
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Üzerine Bazı Düşünceler
Dr. Levent Ali ÇANAKLI
Geleneksel toplumla modern sanayi/teknoloji toplumu arasındaki pek çok farktan biri,
dil öğrenimi konusunda karşımıza çıkar. Bu noktada başka dil ve kültüre karşı takınılan
tutumdan dil öğrenme sebeplerine ve öğretim yöntemlerine kadar bir dizi farklılaşmadan
bahsetmek mümkündür. Günümüzde yabancı dil öğrenimi ekonomik, politik, bilimsel ve
sosyo-kültürel bakımdan klasik dönemlerle kıyaslanamayacak kadar etkili ve önemli hale
gelmiştir. Dünyadaki dil öğretimi pazarının yüz milyar dolardan fazla bir değer taşıdığı,
çok yaygın ve etkili olan dillerin küresel güç gösterisinin -kültürel açıdan- bir parçası haline
geldiği, baş döndürücü bir hızla ilerleyen bilimi takip edebilmek için bilimsel üretimin
gerçekleştirildiği dilin öğrenilmesi ve kullanılması gerekliliği vs. düşünüldüğünde bu
husus daha net olarak anlaşılmaktadır ve bütün bunlar dil öğretimine dünyanın nasıl
baktığını da göstermektedir. Dolayısıyla Türkçenin bir yabancı dil olarak öğretimini
böyle bir düzlemde ele almak zorunluluğumuz vardır. Konuyla ilgili asli meselelerden
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
22
biri, Türkçeye bir marka değeri kazandırmaktır ki bu da ekonomik, kültürel, düşünsel
ve sanatsal alanlarda topyekün yükselmekle mümkün olur. Dünyada tanınmış büyük
yazarlar ve bilim adamları yetiştirmek ve var olanları iyi tanıtmak, reklam kampanyaları
düzenlemek, devlet destekli büyük bütçeli sinema filmleri yapmak, kaliteli söz-müzik
üreten müzisyenlerin sayısını arttırmak, bilimsel çalışmalarda niteliği yükseltmek ve
-belki de en önemlisi- her bilim alanında yapılacak çalışmalarda Türkçenin kullanılmasını
teşvik etmek bu noktada üzerinde ciddiyetle durmamız gereken uzun vadeli tedbirlerdir.
Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretimi, yabancı dil, dil öğretimi
Seçmeli Dil Olarak Türkçe Öğrenen Bosna Hersekli Çocuklar İçin
Hazırlanan “Haydi Türkçe Öğrenelim” Dil Öğretim Setlerine Yönelik Bir
Değerlendirme
Okt. Önder ÇANGAL, Cansın YILMAZ
Ders kitapları, dil öğretim süreçlerinin en temel unsurlarındandır. Öğretimin planlı
olarak yürütülmesi, becerilerin öğrencilere eşit seviyelerde verilmesi, öğretilen bilgilerin
kalıcı olabilmesi adına tekrarların ve etkinliklerin gerçekleştirilmesi ders kitaplarının
öğretime sunduğu katkılardandır.
Yunus Emre Enstitüsü, Türk Kültür Merkezlerinde yürüttüğü Türkçe öğretimi
çalışmalarının yanı sıra, Bosna Hersek’te “Tercihim Türkçe” ismiyle Türkçenin devlet
okullarında seçmeli ders olarak yer alması projesini yürütmektedir. Proje kapsamında
devlet okullarında öğrenim gören Bosna Hersekli çocuklar, Türkçeyi seçmeli dil olarak
öğrenmektedir. Enstitü, devlet okullarında öğretim gören 12-15 yaş arası öğrencileri hedef
kitle olarak belirleyip, gelişimsel ihtiyaçlarına uygun olarak, eğitim öğretim süreçlerinde
kullanılmak üzere “Haydi Türkçe Öğrenelim” dil öğretim setini hazırlamıştır. Bu set,
Türkçenin yabancı dil olarak çocuklara öğretilmesi amacıyla yazıldığı için Türkçenin
yabancı dil olarak çocuklara öğretilmesi çalışmalarında önemli bir gelişme olarak dikkat
çekmektedir.
Çalışmada Haydi Türkçe Öğrenelim setleri biçimsel görünüm, bilimsel içerik, dil ve
anlatım özelliklerine göre incelenecek ve setlerle ilgili değerlendirmeler yapılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Haydi Türkçe öğrenelim, Türkçenin çocuklara öğretimi, Yunus
Emre Enstitüsü
B1 Düzeyindeki Yedi İklim Türkçe Ders Kitabında Metinler Arası
Fotoğraf Aşamalılığı
Okt. Yunus Emre Çekİcİ
Diğer alanlarda olduğu gibi, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde de en fazla kullanılan
materyallerden biri ders kitabıdır. Dil öğretiminde ders kitapları metinlerden oluştuğu için,
bu kitaplara yönelik metin dilbilimsel araştırmalar yapmak, bir gereksinim olarak ortaya
çıkar. Ders kitaplarında birçok farklı türde metin olabildiği gibi, fotoğraflar da sıklıkla
yer alır. Fotoğraflar, tutarlı bir bütün oluşturduğu için metin olarak kabul edilir ve metin
dilbilim içinde ele alınabilir. Bir metnin düzenlenişini, yapısını, bir metni metin yapan
23
ilkeleri, metnin üretilişini ve alımlanışını araştıran metin dilbilim alanında; metinsellik
ölçütleri önemli bir araştırma konusudur. Alan yazınında yedi ayrı metinsellik ölçütünden
söz edilir. Bunlardan biri de metinler arasılıktır. Bakthin, Barthes ve Kristeva gibi isimlerle
anılan metinler arasılık, her metnin başka metinlerin bir araya gelmesinden oluştuğu
görüşüne dayanır. Bu ölçüte göre her metin, doğası gereği metinler arasıdır. Bu bağlamda
Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan “Yedi İklim Türkçe” adlı ders kitabındaki
metinler, metinler arasılık bağlamında incelenebilir.
Bu araştırmanın amacı, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılan B1 düzeyindeki
Yedi İklim Türkçe ders kitabında yer alan fotoğrafları, metinler arası aşamalılık bağlamında
incelemektir. Metinler arası aşamalılık, ders kitabında yer alan metinlerin rastgele değil,
birbirinin devamı şeklinde bir araya gelmesi olarak tanımlanabilir. Türkçe ders kitapları,
dağınık bir metin arşivi değil, birbiriyle ilişkili metin demetlerinden oluşan bir bütündür.
Türkçe ders kitaplarındaki metinler, öğrencilerin ilişkilendirme becerisini geliştirecek
biçimde aşama aşama düzenlenmelidir. Bunu belirginleştirmek amacıyla bu çalışmada
metinler arası fotoğraf aşamalılığı incelenecektir. Betimsel bir nitelik taşıyan bu çalışmada
doküman analizi yöntemi kullanılacaktır. Veriler toplanırken yarı yapılandırılmış gözlem
formu kullanılacak, bulgular örneklendirilerek açıklanacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yedi İklim Türkçe, metinler arasılık, aşamalılık
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
Yabancılara Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisini Ölçme ve
Değerlendirmede Karşılaşılan Sorunlar
Yrd. Doç. Dr. Arif ÇERÇİ
Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde konuşma becerisinin
ölçülmesinde ve değerlendirilmesinde karşılaşılan sorunları okutman görüşleri
doğrultusunda belirlemektir. Araştırmanın verileri, nitel araştırma yaklaşımı kapsamında
Gaziantep Üniversitesi Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezinde (Gaziantep
TÖMER) görev yapan öğretim elemanlarının açık uçlu anket sorularına verecekleri yazılı
cevaplarla derlenecektir. Öğretim elemanlarının seçiminde kolay örneklem yöntemi
kullanılacaktır. Öğretim elemanlarının sorulara verdikleri yazılı cevaplar çözümlenerek,
içerik analizi uygulanacaktır. İçerik analizinde hem çalışma grubu üyeleri hem de sorular
için kod sistemi uygulanacaktır.
Araştırmada öğretim elemanlarının konuşma becerisinin ölçülmesi ve
değerlendirilmesine ilişkin görüşlerinden elde edilecek bulgulardan hareketle konuşma
becerisine yönelik ölçme araçları, ölçme araçlarının kullanım sıklıkları, ölçme araçlarını
uygulamada karşılaşılan sorunlar, öğrencilerin kur atlama sınavlarında kullanılan konuşma
ölçeklerinin içeriği, öğrencilerin ders içi konuşma performanslarının ve yeterliklerinin
değerlendirilmesine yönelik uygulamalar ve kur atlama sınavlarındaki başarı durumuna
yönelik tespit ve öneriler sunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, konuşma becerisi, ölçme ve
değerlendirme
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
24
Göç Alan Şehirlerde Türkçenin Öğretimi
Okt. Evşen Çerkeşlİ
Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi ihtiyacı, özellikle son yıllarda artmaya başlamıştır.
Suriye’de yaşanan savaş sebebiyle buradan gelen göçmen kitlesi, Arapların sağlık turizmi
ve gezi amacıyla Türkiye’ye ilgi duyması ile iş dünyası kapsamındaki ihtiyaçlar bu artışın
başlıca sebepleri arasındadır. Gerek Suriye’den gerek Arap Yarımadası’ndan gelenlerin
Türkçeye, Türk diline ve kültürüne başta dini unsurlar olmak üzere coğrafya yakınlığı,
geçmişten gelen tarihi akrabalıklar ve son dönemdeki dizi furyası neticesinde aşinalık
beslediği görülür. Buna karşın Türkçenin bahsi geçen kitleye yabancı dil olarak sistemli
ve belli bir program dâhilinde öğretilmesi büyük bir zorunluluk arz etmektedir. Her ne
kadar son birkaç yıldır TÖMER ya da üniversiteler bünyesinde açılan kurslarla bağımsız
Türkçe öğretimi kursları sayısında artış olsa da Türkçe öğrenme ihtiyacı duyan insan
sayısı hâlâ bir hayli fazladır. Bilhassa Şanlıurfa, Mardin gibi Türkiye’nin doğu sınırında
bulunan ve Suriye’den gelen göç dalgasından büyük ölçüde etkilenen illerde Türkçeyi
öğretecek kurumların eksikliği hissedilmektedir. Sayıları milyonlarla ifade edilen Suriyeli
göçmenlerin bir kısmı devlet desteğiyle bir kısmı kendi imkânlarıyla Türkiye’de yeni bir
hayat kırmaya çalışırken Türkçeyi öğrenmek hem kendilerini doğru ifade etmede ve iş
bulmada önemlidir hem de sosyal haklarını öğrenmede elzemdir. Hele de bahsedilen
nüfusun büyük çoğunluğunun çocuklardan oluştuğu ve bu çocukların Türkçeyi neredeyse
ikinci bir ana dil olarak hayatlarına dâhil edecekleri göz önüne alınırsa Türkçenin sınır
illerinde kurumsal olarak ve ivedilikle yetkin kişilerce öğretilmesinin hayati önemi açığa
çıkmaktadır.
Tarih, gelenek-görenek, sanat anlayışı ve dünya görüşü gibi kültürel ögelerin Türkiye
ve Suriye arasında bir köprü vazifesi görmesi, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde
üzerinde durulması gereken meselelerdendir. Çünkü kültür öğrenmek dil öğrenmektir.
Dolayısıyla bu kitlenin bizatihi hayatın içinden filmler, gazete metinleri, dergiler vs.
aracılığıyla Türkçeyle buluşması sağlanmalıdır. Aynı şekilde atasözü ve deyimlere de sıklıkla
yer verilerek kitabi bilgilerden ziyade dilin yaşayan boyutunun kavratılıp öğretilmesi
hedeflenmelidir.
Sonuç olarak bu çalışmada, Türkçe öğretimine yüksek oranda ihtiyaç duyulmasına
karşın eksikliği de o ölçüde yoğun hissedilen sınır illerindeki durum, toplumbilimsel
yaklaşımla ve tümevarım yöntemiyle irdelenmeye çalışılarak bu alandaki araştırmacıların
ve kaynak aktaranların eksikliklerin giderilerek gerekli istihdamın sağlanması konusunda
dikkatlerinin çekilmesi ve onlara ihtiyacın giderilmesine yönelik fikir verilmesi
amaçlanmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Sınır illeri, göç, Türkçenin öğretimi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
25
Kazakistan’da Türkçe Öğretimi
Yrd. Doç. Dr. Minara ALİYEVA ÇINAR
Dil, bir toplumun anlaşmasını sağlayan en önemli araçtır. Dil, aynı zamanda bir kültür
taşıyıcısı ve aktarıcısıdır. Sovyetler Birliği zamanında diğer cumhuriyetlerde olduğu gibi
Türk Cumhuriyetlerinde de birbirinden farklı etnik gruplar yaşamaktaydı. Sovyetlerin
dağılmasıyla her ne kadar zorunlu ve isteğe bağlı göçler yaşandıysa da Orta Asya Türk
Cumhuriyetlerinde birçok dili konuşan topluluk hala yaşamaktadır. Bu cumhuriyetlerin
arasında farklı dili konuşan pek çok uyruklu ve çok kültürlü bir devlet olarak Kazakistan’ın
ayrı bir yeri vardır.
Kazakistan, dil öğrenimine çok önem verir ve belirgin bir dil politikası vardır. Devletin
belirlediği hedef dünyadaki ilk 50 ülke listesinde yer alabilmektir. Bu amaca ulaşabilmek
için yeni kuşakların ana dili ve en az iki yabancı dil bilmeleri gerektiğini öne sürmektedir.
Kazakistan’da yabancı dil eğitimine olan talep günden güne artmaktadır.
İlköğretimde başlayan yabancı dil eğitimi üniversitede de devam etmektedir.
Birçok üniversitede yabancı dilde eğitim yapılmaktadır. Yabancı diller arasında
da en çok tercih edilen dil Türkçedir. Bunun nedeni de hem ticarî ve siyasî açıdan
Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurabilmek hem de Sovyetlerin yıllarca asimile
etmeye çalıştığı Türk soyluların bu dil aracılığıyla geçmişini, tarihini, ortak kültürel
değerleri öğrenme isteğini karşılamak içindir. Ancak duruma bakıldığında Türkçenin
yabancı dil olarak öğretimi konusunda gerek müfredat, gerek kurum, gerek öğretmen ve
öğrenci, gerekse ders araç-gereçleri açısından sıkıntılar yaşanmaktadır.
Bu bildiride genel olarak Kazakistan’daki Türkçe öğretimi ve bununla ilgili yaşanan
sorunlar üzerinde durulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Kazakistan, farklı dilli halklar, Türkçe öğretimi, dil öğrenim
sorunları
Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Yapılan Çalışmaların Konu
Bakımından Tasnifi
Yrd. Doç. Dr. Ömer ÇİFTÇİ, Yrd. Doç. Dr. Hatice COŞKUN
Dil öğretimi, özellikle de yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, son yıllarda
popüler bir konu olmuştur. Türkçenin nasıl öğretileceği, sürecin başarısının daha iyiye
nasıl götürüleceği ile ilgili çalışmalar büyük bir önem arz etmektedir. Alanda yapılan
çalışmaların hangi yöndeki eksikleri tamamladığı, yapılacak çalışmaların yabancılara
Türkçe öğretiminin hangi eksik yönünü tamamlaması gerektiği, üzerinde durulması
gereken önemli konulardır.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
26
Bu çalışmanın amacı yabancılara Türkçe öğretimi üzerine yapılan araştırmaların konu
tasnifi bakımından incelenmesidir. Bu doğrultuda konuyla ilgili yapılan yüksek lisans
ve doktora tezleri, makaleler, basılan kitaplar ve sempozyum bildirileri incelenecektir.
Çalışma nitel araştırma yöntemine göre düzenlenecek olup veri toplama aracı olarak
doküman inceleme kullanılacaktır. İlk olarak yabancılara Türkçe öğretimi üzerine yapılan
tüm araştırmalara ulaşılmaya çalışılacaktır. Bu çalışmalar yüksek lisans ve doktora tezleri,
makaleler, kitaplar ve sempozyum bildirileri olarak tasnif edilecektir. Bir sonraki aşamada
bu kaynaklar, ele aldıkları konu bakımından (tarihsel süreç, temel beceriler, kelime
öğretimi, materyal örnekleri, vb.) incelenecek, frekans ve yüzdeleri çıkarılıp genel bir tablo
olarak sunulacaktır.
Çalışma sonucunda yabancılara Türkçe öğretiminde yapılan çalışmalarda ele alınan
konuların genel bir tablosu ortaya konmuş olacaktır. Bu sayede alanda eksik kalan konular
tespit edilip sürecin daha iyiye götürülmesi için yapılacak çalışmalara ışık tutulacaktır.
Çalışma aynı zamanda konuyla ilgili çalışan araştırmacılar için bir kaynakça niteliği
taşıyacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde İleri Düzey Öğrencilerin
Akademik Yazma Becerilerinin Geliştirilmesi İçin Örnek Çalışma
Okt. Ayşe ÇİPAN
Türkiye’ye üniversite eğitimi almak için gelen yabancı öğrencilerin Türkçe öğrenme
ve Türkçeyi etkin kullanabilme süreleri üzerine genel bir değerlendirme yapıldığında bir
senelik Türkçe dil öğrenimini tamamlayan bu öğrencilerin, üniversitelerin özellikle ilk
yılında zorluklarla karşılaştıkları ve dili kullanmadaki yetersizlikler sebebiyle beklenen
başarıyı gösteremedikleri gözlemlenmektedir. Türkçeyi Türkiye’de öğrendikleri için
Türkçeye maruz kaldıklarını ve bu noktada şanslı sayılabileceklerini kabul etmek gerekse
de hem Türkçe dil okullarında hakim olan kitap odaklı ve kurallara dayalı eğitim anlayışı
hem de üniversite eğitimi sırasında kullanılan dilin daha akademik olması öğrencilerin
akademik başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Üniversite eğitimleri boyunca konuşma
ve yazma becerilerini öğrendiklerini aktarabilmek için kullanmak durumunda olan
yabancı öğrenciler için yazma becerisi en zor geliştirilen becerilerin başında gelmektedir.
Öğrencilerin üniversiteye hazırlık aşamasında, Türkçe öğrenirken yazma becerilerini
geliştirmeye yönelik ek çalışmaların yapılması akademik başarıları için önem arz
etmektedir. Bu bildiride Türkçe öğretiminde en çok kullanılan iki ders kitabının yazma
çalışmaları değerlendirilmiş ve üniversitede eğitimlerine devam edecek öğrenciler için
akademik yazma çalışmaları yapılmasının gerekliliği ortaya konulmuştur.
Kitaplardaki akademik yazma ile ilgili eksiklikler doğrultusunda yedi haftalık akademik
yazma programı hazırlanmış ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi TÜMER’de ileri
seviye gruplarında Türkçe öğrenen 22 öğrenciye Türkçe derslerine ek olarak haftada 4
saat akademik yazı dersi verilmiştir. Uygulama sonunda öğrencilerin yazma becerilerinde
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
27
ciddi bir ilerleme kaydettikleri gözlemlenmiştir. Ayrıca, öğrencilerden akademik yazı
derslerinin başında ve sonunda yazma becerilerini değerlendirmeleri istenmiştir.
İleri seviye gruplarında Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin, akademik dili yazı becerisi
içinde kullanabilmeleri için ders kitaplarını takviye edecek çalışmaların çeşitlendirilerek
artırılması, öğrencilerin özellikle ilk sene karşılaştıkları dile bağlı zorlukların azaltılması
bakımından oldukça etkili olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, yazma becerisi, yabancılara Türkçe
öğretimi, akademik Türkçe
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mitolojik Anlatıların Kelime
Ağı Oluşturma, Bağlam, Söz Dizimi ve Yaratıcı Yazmaya Katkılarının
Seçmeci Yöntem Çerçevesinde Değerlendirilmesi
Okt. Pınar DAĞ, Öğr. Gör. Ebru VURAL ARSLAN, Okt. İnan GÜMÜŞ
Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, çeşitli yöntemlerin bir arada kullanıldığı çok
boyutlu bir alan olarak görünüm kazanmıştır. Dil öğretimi sağlanacak kitle için belirlenen
materyallerin ve uygulanan yöntemlerin dil öğrenimine katkı düzeyi değerlendirildiğinde
dil becerilerinin edinilmesi, kelime dağarcığının zenginleştirilmesi, dil bilgisinin öğretimine
örnek oluşturması gibi kazanımları sağlamaları beklenir. Seçilen materyallerde hedef dilin
aktarımı, dil bilgisinin öğretimi, sözcüklerin bağlam içerisinde anlamlandırılabilmesi
ve kullanılabilirliği gibi etmenler nedeniyle yazınsal metinler sözü edilen kazanımların
oluşumu için önem arz etmektedir. Sahip olduğu bu önemli işlevlere koşut olarak
Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde metin türlerinin tespiti, sözcük seçimi, bağlam,
söz dizimi, dil bilgisi kullanımı gibi faktörlerin seviyelere uygun biçimde ve bir yöntem
dahilinde belirlenmesi beklenir. Seçilen metinlerin dil öğretimi için hazır olan kitlenin
deneyimleriyle ve bilgileriyle bağlantı kurabileceği bir içeriğinin olması, farklı gramerleri
örnekleyebilmesi, sözcük ve cümle yapısının düzeye uygun olması, kitlenin hayal gücünü
hayata geçirebilmeye açık olması gereklidir. Bu bağlamda kadim kültürlerin anlatıları
olarak adlandırılan, sosyal ve kültürel dokuların izlerini taşıyan, insanlığa ait deneyimlerle
ilintili olan ve insanlığın kolektif bilinçdışında varlığını sürdürmeleriyle günümüzde de
değerini belirli ölçüde koruyan mitler metin oluşturmada yararlanılabilir görünmektedir.
İnsanlığın geride bıraktığı izlerden en önemlileri olan mitler; anıları, deneyimleri ve
birikimleri yansıtmasıyla ortak kültürel mirasın ürünü olarak belirginleşir. Sosyal, kültürel
yapılara ve değerlere ışık tutan mitler, aynı zamanda günümüzdeki kültürel değerlerin de
kaynağını oluşturması bakımından önemlidir. Bu öneme bağlı olarak insana ait yaşamsal
bilgileri ve duyguları kapsayan mitler, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine elverişli
metinler olarak öne çıkmaktadır.
Bu bildiride, farklı kültür dairelerine mensup bireylerin ilişkilendirerek anlamlı
öğrenme süreçlerini pekiştirmede sözü edilen anlatıların katkısı değerlendirilmiştir.
Özellikle dört temel beceri içerisinden okuma-anlama, konuşma ve yazma becerisini
dikkate alacak biçimde etkinlik oluşturabilme, basitten karmaşığa, somuttan
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
28
soyuta geçişi sağlayabilme, gramer olarak sunulan yapıları öğretebilme, görsel
araçlardan yararlanabilme, öğrencileri aktif olarak değerlendirerek bireysel ve
grup çalışmalarını sağlayabilme gibi çıktıların elde edilmesi amaçlanmıştır. Buna
uygun olarak görsel malzemelerden de yararlanılarak hazırlanan farklı kültürlere ilişkin
mitolojik metinler ve öğretimi hedeflenen yapılarla ilgili uygulamalar öğrenici kitleye
sunulmuştur. Böylelikle belirlenen düzeyin elde ettiği kazanımlar ortaya konulmuş ve
Türkçe öğretimine olan katkısı değerlendirilerek çeşitli öneriler getirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe Öğretimi, mitoloji, kültür, seçmeci yöntem
Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Dil Düzeyleri ve Avrupa
Ortak Başvuru Metni
Okt. Murat DELİBAŞ
Yabancı dil eğitimi/ öğretiminde ve değerlendirilmesinde ortak bir öneri taslağı niteliğinde
hazırlanan Avrupa Ortak Başvuru Metni dil öğreticileri ve öğrenenleri için bazı kolaylıklar
ve farkındalıklar sağlamak amacıyla dil uzmanları tarafından genel bir değerlendirme
çerçevesinde hazırlanmıştır. Öncelikle dil öğreticileri ve program tasarlayıcıları
tarafından gözden geçirilmesi ve gerekli değişiklikler, uyarlamalar yapılarak hedef dile
uyarlanması gerekmektedir. Avrupa Ortak Başvuru Metni tarafından bizlere önerilmiş
olan dil yeterlilikleri/düzeyleri Türkçeye başarılı şekilde uyarlanmış ama farklılıklar ve
benzerlikler konusunda bir takım noktalar göz ardı edilmiştir. Bu göz ardı edilen noktalar
günümüz Türkçe öğretiminde sistemsel (Türkçe Merkezlerinin işleyişi) ve programsal
(Oluşturulan izlenceler ve materyaller) aksaklıklara neden olmaktadır. Bu aksaklıklardan
en önemlisi ise doğrudan öğrenciyi dolaylı olarak da Türkçe’nin niteliğini olumsuz olarak
etkileyen Dil yeterlilikleridir. dil yeterlikleri dilin ait olduğu dil ailesine ve konumuna göre
farklılıklar göstermektedir. Avrupa Ortak Başvuru Metni’nin Yabancılara Türkçe Öğretimi
programlarında uygulanmasının yanı sıra birtakım eklemeler de yapılması gerekmektedir.
Bu çalışmada farklı dil ailelerinden Çince, Japonca, Fransızca ve İngilizce dillerinin
yeterlilik düzeylerindeki farklılıklar ve Türkçe öğretimindeki durum ele alınacaktır.
Çalışmada Avrupa Ortak Başvuru Metni’nin dil düzeyleri ve söz konusu dillere ait dil
düzeyleri karşılaştırılarak benzerlikler ve farklılıklar üzerine bir karşılaştırma yapılacaktır.
Coğrafi konumu bakımından Asya ve Avrupa arasında köprü olarak adlandırılan Türkiye
dilsel olarak da Asya ve Avrupa dillerine benzerlikler ve farklılıklar göstermektedir. Söz
konusu dil yeterliliklerinin Avrupa Çerçeve programından alınarak uygulanması uygun
olmakla birlikte birtakım değişiklikler yapılması da kaçınılmazdır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil Türkçe, dil düzeyleri, Avrupa Ortak Başvuru Metni
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
29
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğreten Okutmanların Akademik
Özyeterlikleri Üzerine Bir Değerlendirme
Yrd. Doç. Dr. Sezgin DEMİR, Doç. Dr. Figen AKÇA
Eğitim, yaşamın her anına, bireyin yeteneklerine, becerilerini geliştirmelerine yol açan
bütün faaliyetler olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde
bu dönemde kalite sorunu her geçen gün önemini artırmaktadır. Çoğu ülke, bu sorunu bir
zorunluluk olarak görmekte ve eğitim faaliyetlerinin kalitesini yükseltmekte, öte yandan
ülkedeki eğitim kurumlarının kapılarını uluslararası düzeyde açarak yabancı öğrencilere
yönelmektedir. Dahası, uluslararası düzeyde eğitim faaliyetleri, sosyo-ekonomik ve sosyopolitik kazançlar açısından kültürel kodların yaygınlaştırılması noktasında son derece
önemlidir. Bir öğrencinin başka bir ülkede yabancı dil öğrenmesi; aynı zamanda o ülkenin
edebiyatı, sanatı, gelenekleri vb. hakkında bilgi sahibi olmasını kolaylaştırmaktadır. Bu
aynı zamanda önyargılardan kurtulmak, küresel düzeyde iletişimin mümkün olması ve
çatışmayı azaltmak açısından da kilit dinamiklerden biridir. Bir ülkenin dili, sosyo-politik
ve sosyo-kültürel gücünün bir göstergesi olarak küreselleşen dünyada uluslararası geniş
coğrafyalara yayılmış bir mücadelenin de zeminini oluşturmaktadır. Bu bağlamda son
yıllarda ülkemizin gerek yakın coğrafyada gerekse küresel anlamda artan politik, kültürel,
ekonomik vb. etkisi; yakın komşularındaki siyasi çalkantılar her geçen gün yoğun bir
şekilde göç almasına yol açmaktadır. Bu durum Türkçenin etkili bir şekilde öğretilmesinin,
yaygınlaştırılmasının önemini bir kat daha artırmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de
yabancı soylu öğrencilere Türkçe öğretimi veren Fırat ve Kilis 7 Aralık üniversitelerindeki
10 eğiticinin akademik özyeterlik algıları üzerine görüşlerini belirlemektir. Araştırma nitel
desende olgubilimsel türdendir. Veriler yarı yapılandırılmış 9 maddelik görüşme formu
ile yüz yüze görüşülerek toplanmıştır. Katılımcılara gerektiğinde ek sorular sorulmuştur.
Araştırma kapsamında katılımcıların görüşleri, bizzat araştırmacı tarafından toplanmış ve
bilgisayarda yazılı hale getirilmiştir. Yazılı metinler, katılımcılar tarafından kontrol edilerek
araştırmanın “inandırıcılığı”, görüşme öncesinde araştırma süreci hakkında bilgi verilerek
“aktarılabilirliği” ve 2 farklı araştırmacı tarafından ayrı ayrı kodlamalar arasındaki uyum
yüzdesine bakılarak da “güvenilirliği” sağlanmıştır. Verilerin analizinde NVivo yazılımı
kullanılmış ve içerik analizi yapılmış, frekans ve yüzde dağılımları belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Türkçe, yabancı dil öğretimi, kültürel kodlar, akademik özyeterlik,
dil bilimi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
30
Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programına Katılan Öğrencilerin
Sertifika Programı Hakkındaki Görüşleri
Prof. Dr. Şener DEMİREL, Araş. Gör. Yelda KÖKÇÜ
Son yıllarda ülkemiz, içinde bulunduğu coğrafyada meydana gelen olaylar sonucunda,
çok ciddi bir biçimde mülteci akınına uğramıştır. Özellikle Suriye’den göç eden 2-3 milyon
civarındaki mültecilere ve beraberindeki çocuklara geldikleri bu ülkenin dilini öğretmek
hayati önemi taşımaktadır. Bunun yanında Afrika’dan Asya’ya Avrupa’dan Amerika’ya çok
sayıda ülkeden yükseköğrenim görmek amacıyla ülkemize gelen öğrencilerin de Türkçeyi
öğrenme istekleri yadsınamaz bir gerçektir. Ortaya çıkan daha başka nedenlerden dolayı
başta Yunus Emre Enstitüsü ve TÖMER gibi kuruluşlar olmak üzere çok sayıda kurum ya
da kuruluş yabancılara Türkçe öğretmek için hummalı bir çalışmanın içine girmiştir.
Hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında meydana gelen gelişmeler neticesinde
Yükseköğretim Kurumu, 2005-2006 öğretim yılından itibaren Eğitim Fakültelerindeki bazı
bölümlerin (Türkçe Eğitimi bölümü gibi) programlarına Yabancılara Türkçe Öğretimi gibi
bir dersi koymuştur. Dahası son birkaç yıldan beri birkaç üniversitede (Sakarya, Nevşehir,
Dokuz Eylül vb.) lisansüstü seviyede Yabancılara Türkçe Öğretimi tezli-tezsiz yüksek
lisans programları açılmıştır. Bu sürece katkıda bulunmak isteyen kurumlardan biri de
Fırat Üniversitesi olmuş ve üniversite bünyesinde kurulmuş olan TÖMER aracılığıyla
Yabancılara Türkçe Öğretimi sertifika programı düzenlemiştir.
Bu çalışmanın amacı, Fırat Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma
Merkezi (TÖMER) tarafından açılan Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programına
katılan öğrencilerin sertifika programı hakkındaki görüşlerini tespit etmektir. Bu amaçla
nitel desende yürütülen araştırmada 8 sorudan oluşan yarı yapılandırılmış bir görüşme
formu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ilgili programa katılan 6 kadın, 6
erkekten oluşan 12 katılımcı oluşturmaktadır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi
kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular ve sonuçların yeni açılacak bu türden
programlara katkıda bulunması amaçlanmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, sertifika, görüşme formu, içerik
analizi
Uyum Dili Olarak Türkçe
Prof. Dr. Murat DEMİRKAN, Betül Ertek, Serhat Naci Başkan
Ülkemizin jeopolitik ve coğrafi konumu sebebiyle her yıl ülkemize yapılan göç
başvurusunda büyük oranda artış görülmektedir. Bu göçmenlerin ülkemize iyi bir şekilde
uyum sağlayabilmesi özellikle Türk dilinin iyi bir şekilde öğretilmesinden geçer. Bu
çalışmanın esas amacı çok yönlü sosyal bir hâdise olan “Göç”ü ve beraberinde getirdiği
dile bağlı her türlü uyum sorunlarını ele almaktır. Bu bağlamda, “Uyum Dili Olarak
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
31
Türkçe” kavramının mutlaka tanımının yapılması, çerçevesinin belirlenmesi ve “Yabancı
Dil Olarak Türkçe” kavramından farklı yepyeni bir dil öğretim vizyonun geliştirilmesi icap
etmektedir.
Göç kavramı “uyum süreci” ve “dil edinimi” süreciyle bir bütün olarak incelendiğinde
“Anadili Olarak Türkçe”, “Yabancılara Türkçe Öğretimi ya da İkinci dil Olarak Türkçe
Öğretimi” kavramları yetersiz kalmakta ve yeni bir dil öğretim yaklaşımına gereksinim
duyulmaktadır. Bu yeni alanla ve yaklaşımla ilgili derslerin konulması, uygun müfredat
geliştirilerek yeni ders araç-gereçlerinin geliştirilmesi ve uzmanlık eğitiminin verilmesi
kaçınılmaz hale gelmiştir.
Bu yeni dil öğretim yöntemi sayesinde mesleki uyum, ekonomik ve yurttaşlık uyumu en
etkin bir şekilde hayata geçirilip göçmenlerin baskın olan sosyal dili en etkin bir biçimde
öğrenmeleri sağlanacaktır.
Bu çalışmamızda “Türkçe uyum dili olarak nasıl konumlandırılmalıdır?”, “Neden bu
yeni dil öğretim yaklaşımına gereksinim duyulmuştur?”, “Bu yöntemin sağlayabileceği
başlıca avantajlar ve iktisadi, kültürel, mesleki ve içtimai katkılar nelerdir?”, “Göçmenlere
yönelik uyum dili öğretimi hangi seviyelerde verilebilir?” gibi değişik sorulara cevap
arayacağız.
Anahtar Sözcükler: Göç, entegrasyon, Türkçenin entegrasyon dili olarak öğretimi
Redhouse’un “Türk Seferine Gideceklere Osmanlı Türkçesinin Konuşma
Dili Cep Kılavuzu” Adlı Eserinin Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi
Açısından Değerlendirilmesi
Doç. Dr. Kemalettin DENİZ, Dokt. Öğr. Efecan KARAGÖL
İlk yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarının çoğu yabancılar tarafından
yazılmıştır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde İngilizlerle askerî, siyasi ve ekonomik
ilişkileri yoğun olmuştur. Bunun neticesinde İngilizlerin Türkçe öğrenme ihtiyacına cevap
vermek amacıyla çoğunluğu İngiliz olmak üzere farklı milletlere mensup kişiler Türkçe
öğretimi kitabı yazmışlardır. Bu yazarlardan biri de Sir James William Redhouse’dur.
Bu çalışmanın amacı, Redhouse’un yazdığı “The Turkish Campaigner’s Vade-Mecum of
Ottoman Colloquial Language (Türk Seferine Gideceklere Osmanlı Türkçesinin Konuşma
Dili Cep Kılavuzu)” adlı eseri yabancı dil olarak Türkçe öğretimi açısından incelemektir.
Çalışma nitel araştırma olarak planlanmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılacaktır.
Nitel araştırmalarda kullanılan tarama modeliyle yapılan bir çalışmada “Araştırmaya konu
olan olay, birey ya da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır.
Onları herhangi bir şekilde değiştirme, etkileme çabası gösterilmez. Bilinmek istenen şey
vardır ve oradadır. Önemli olan, onu uygun biçimde gözleyip belirleyebilmektir.” (Karasar,
2008: 77). Betimsel araştırmalarda araştırmacı, belli bir konuyla ilgili bulguları ortaya
çıkarmak için gerekli çalışmaları yapar. Bu maksatla söz konusu eser doküman analizi
kullanılarak incelenmiştir. Doküman analizi, çalışmada kullanılacak dokümanların elde
edilip belirli bir sistem içerisinde inceleme işlemidir (Karasar, 2008; Yıldırım ve Şimşek,
2011).
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
32
Araştırmanın ön bulgularına göre eser, 7*11 cm ebatlarında cep kitapçığı boyutunda
olup görevli subaylar için yazılmıştır. Eserde dil bilgisi-çeviri yönteminin kullanıldığı tespit
edilmiştir. Ayrıca küçük sözlük ile günlük hayatta sıkça karşılaşılabilecek karşılıklı konuşma
örneklerine yer verildiği görülmüştür. Eserin incelenmesinden elde edilecek sonuçların
özel amaçlı dil öğretim kitaplarının hazırlanmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Redhouse, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, dil-bilgisi çeviri
yöntemi
Yabancılara Türkçe Öğretenlerin Dinleme Becerisini Ölçme ve
Değerlendirmeye İlişkin Görüşleri: Nitel Bir Araştırma
Yrd. Doç. Dr. Serdar DERMAN
Bu çalışmanın amacı yabancılara Türkçe öğretiminde dinleme becerisinin ölçülmesinde
ve değerlendirilmesinde karşılaşılan sorunları okutman görüşleri doğrultusunda
belirlemektir. Araştırmanın verileri, nitel araştırma yöntemlerinden biri olana odak grup
görüşmesi yoluyla elde edilecektir. Gaziantep Üniversitesi Türkçe Öğretimi Araştırma ve
Uygulama Merkezinde (Gaziantep TÖMER) görev yapan ve kolay örneklem yöntemiyle
seçilen öğretim elemanlarıyla yüz yüze görüşme yapılacak öğretim elemanlarına
araştırmacı tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan
sorular yöneltilecektir. Görüntülü ve sesli olarak kaydedilen görüşme çözümlenerek içerik
analizine tabi tutulacaktır. İçerik analizinde hem çalışma grubu üyeleri hem de sorular için
kod sistemi uygulanacaktır.
Araştırmada öğretim elemanlarının dinleme becerisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesine
ilişkin görüşlerinden elde edilecek bulgulardan hareketle dinleme becerisini ölçme ve
değerlendirmede;
1. Ölçme araçlarından kaynaklanan sorunlar
2. Dinleme metinlerinden kaynaklanan sorunlar
3. Öğreticilerden kaynaklanan sorunlar
4. Dinleme becerisine yönelik araç, gereçlerden kaynaklanan sorunlar belirlenecek
ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştirilecektir.
Bu çalışmada yabancılara Türkçe öğretenlerin dinleme becerisinin ölçme ve
değerlendirmesine ilişkin deneyimlerinin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Çalışmadan
elde edilecek bulgu ve sonuçlar, Yabancılara Türkçe öğretimi alanında yapılacak öğrenme
alanlarına ilişkin farklı çalışmalarla deneyimlerin açığa çıkarılması bakımından önemlidir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dinleme becerisi, ölçme ve
değerlendirme
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
33
Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Yazılan Kaynak Kitaplara İlişkin
Bir İnceleme
Yrd. Doç. Dr. Nilay ÇAĞLAYAN DİLBER
Ayrı bir disiplin alanı olduğu artık kabul edilen Yabancılara Türkçe öğretiminin önemi
her geçen gün artmaktadır. Ancak yabancılara Türkçe öğretimine hâkim uzmanların
yetiştirilmesi, ders materyallerinin oluşturulması, Türkçenin öğretimine uygun yöntem ve
tekniklerin belirlenmesi gibi çeşitli sorunlar da henüz çözülebilmiş değildir. Bu sorunların
çözümüne katkı sağlaması için başvurulması gereken en önemli kaynaklardan biri de
alana özgü oluşturulmuş kaynak kitaplardır.
Yabancılara Türkçe öğretimine ilişkin alan yazında çeşitli kaynak kitaplar yer almaktadır.
Yapılacak olan bu çalışmada da yabancılara Türkçe öğretimini doğrudan içeriklendiren
Türkçe yazılmış kaynak kitapların incelenmesi amaçlanmaktadır. İçerik çözümlemesi
kullanılacak olan çalışmada ele alınan kitaplar bölümlenlendirme, bölümlerin ve konuların
içeriklendirilmesi, kitaplar arasındaki içeriklendirmede ortaklıklar ve farklılıklar gibi
açılardan ele alınacaktır.
Alana özgü pek çok kaynakça çalışması yapılmışken kaynakların içeriğinin
çözümlenmesine dair yeterli çalışma bulunmamaktadır. Yapılacak olan bu çalışmayla
belirtilen eksikliğin giderilmesi, bundan sonra yazılacak olan kaynak kitaplara yol
gösterilmesi ve alan yazındaki eksikliklerin belirlenmesi bağlamında alana katkı sağlanması
beklenmektedir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, kaynak kitap, içerik çözümlemesi
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretmenlerinin Mesleki Tükenmişlik
Düzeyleri, Nedenleri ve Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
Okt. İbrahim DİLEK
İşi gereği sürekli olarak diğer insanlarla yüz yüze çalışan doktor, hemşire, polis,
öğretmen vb. kişilerde sıklıkla ortaya çıkan üç boyutlu bir sendrom olarak kabul edilen
tükenmişliğin yabancı dil olarak Türkçe öğretmenlerinde de kendini göstermesi yadsınamaz
bir gerçektir. Çünkü öğretmenlik sürekli fedakârlık isteyen, etkili iletişim gerektiren ve
duygusal olarak bireyi tüketen bir meslektir; yabancılara Türkçe öğretmede işin içine bir
de uluslararasılık girdiğinden tükenmişlik durumunun ortaya çıkma olasılığı oldukça
yüksektir. Bu noktadan hareketle bu çalışma yabancı dil olarak Türkçe öğretmenlerinin
duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı boyutlarındaki mesleki tükenmişlik
düzeylerinin belirlenmesi, çalışma koşullarının ve kişisel durumlarının tükenmişliğe
etkisi ve öğretmenler tarafından tükenmişlik sendrumuna yol açan faktörler olarak nelerin
algılandığı sorularına yanıt aramak amacıyla yapılmıştır.
Araştırmada, var olan bir durumu olduğu gibi ele alarak değişkenlerin derecesini ve
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
34
yönünü belirlemeye çalışan ilişkisel tarama modeli izlenmiştir. Veri toplama aracı olarak
mesleki tükenmişliğin ölçülmesi için C. Ergin (Ergin, 1992) tarafından Türkçe’ye uyarlanan
Maslach Tükenmişlik Envanteri (Maslach Burnout Inventory-MBI ) ve öğretmenlerin
niteliksel ve demojrafik bilgilerini elde etmek amacıyla “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır.
Verilerin analizinde yüzde, ortalama, ortanca, standart sapma vb. tamamlayıcı istatistikler
ile lojistik regreson analizleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgular yorumlanmış ve çözüm
önerileri sunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, öğretmen, tükenmişlik
Rusça Konuşan Öğrencilerin Türk Dili Grameri Öğreniminde
Karşılaştıkları Zorluklar
Araş. Gör. Pınar DİLEKÇİ
Tarih boyunca süregelen Türk-Rus ilişkileri varlığını günümüzde de aktif bir şekilde
sürdürmektedir. Karşılıklı ilişkilerin sağlam bir şekilde ilerlemesi için dil öğreniminin
önemi noktasından hareketle her iki ülkede de dil öğrenimine yönelik çalışmalar
yoğunluk kazanmıştır. Bilindiği gibi Türkçe Ural-Altay dil ailesinin Altay koluna; Rusça
ise Hint-Avrupa dil ailesinin Slav Dilleri koluna mensuptur. Dolayısıyla iki dil arasındaki
gramer kuralları da oldukça farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar dil öğrenimini de
zorlaştırmaktadır.
Bu çalışmanın amacı Rus dilli öğrencilerin Türk dili gramerini öğrenirken karşılaştıkları
sorunları tespitederek, etkili bir Türk dili grameri öğretiminin sağlanmasının yolları
üzerinde durmaktır. Çalışmada özelikle Rus dilli öğrencilerin Türk dili gramerindeki
sıfatlar ve fillerin özelikleri ve aynı zamanda basit cümlelerdeki söz diziminde karşılaştıkları
sorunlar; ve yaptıkları genel hatalar incelenecektir. İncelemede, sıfat, fiil ve söz dizimi
örnekleri Türk ve Rus dili gramerindeki kurallara uygun bir şekilde oluşturularak
karşılaştırma yapılacaktır. Bu karşılaştırmalar, öğrencilerin bu konularda karşılaştıkları
güçlüklerin gözlemlenmesine yardımcı olacaktır. Bu gözlemler ışığında öğrencilere etkili bir
gramer öğretimi için oluşturulan çeşitli alıştırma örneklerine yer verilecektir. Çalışmanın,
Türk dili grameri öğrenimi ve öğretiminde karşılaşılan problemlerin azalmasına yardımcı
olabileceği ümit edilmektedir.
Anahtar Sözcükler: Türk dili grameri öğrenimi ve öğretimi, Rusça konuşan öğrenciler,
sıfat, fiil, söz dizimi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
35
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Suriyeli Öğrencilere ‘y’ ve ‘n’
Yardımcı Ünsüzlerinin Etkinliklerle Öğretimi
Mehmet Fatih DİNÇASLAN
Bu çalışmada Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen Suriyeli öğrencilere, öğrendiklerini
uygulamada sorun yaşadıkları konulardan biri olan ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerinin
etkinliklerle öğretimi üzerinde durulmuştur. Çalışma giriş, kuramsal açıklamalar, konuyla
ilgili yapılan çalışmalar, yöntem, bulgular-yorumlar ile sonuç ve öneriler bölümlerinden
oluşmaktadır.
Çalışmanın amacı, Suriyeli öğrencilerin ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerini kullanmada
karşılaştıkları sorunları tespit etmek ve bu doğrultuda karşılaşılan sorunları önlemeye ve
düzeltmeye yönelik olarak çalışmalar yaparak kalıcı öğrenmeyi sağlamak için yapılması
gerekenlerle ilgili önerilerde bulunmaktır. Çalışma nitel bir çalışma olup verilerin analizinde
betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Çalışmanın materyalini Gazi Üniversitesi tarafından
hazırlanan ‘Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi A1-A2-B1’ adlı yöntem kitabı ve konuyla
ilgili uygulama örnekleri oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemini, Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezinde A2 ve B1
seviyelerinde eğitim gören on beş Suriyeli öğrenci oluşturmaktadır.
Çalışmada öncelikle sorunların tespit edilmesi adına daha önce A2 seviyesini başarıyla
tamamlamış olan ve çalışma grubuyla aynı özellikleri taşıyan farklı bir gruba uygulama
yapılmıştır. Uygulama sonucunda konuyla ilgili öğrencilerin ne gibi yanlışlar yaptıkları
tespit edilmiş, tespit edilen bu verilerden hareketle de çalışmanın örneklemini oluşturan
gruba ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerinin öğretimi ve kullanımı ile ilgili etkinlikler çerçevesinde
karşılaşılabilecek olası yanlışları önlemeye yönelik olarak çalışmalar yapılmıştır. Son olarak
Türkçenin yabancı bir dil olarak öğretilmesinde, ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerinin kullanımı
sorununa dikkat çekilerek sorunun nedenleri ile ilgili tespitlerde bulunulmuş ve sorunun
çözümüne yönelik olarak örnek etkinliklerle çözüm önerileri getirilerek ‘y’ ve ‘n’ yardımcı
ünsüzlerinin öğretimi ile ilgili olarak izlence örneği geliştirilmiştir. Böylelikle yabancı dil
olarak Türkçe öğretimi alanına katkı sağlamak hedeflenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, yardımcı ünsüz, A2 seviyesi
2014-2017 yıllarında Kiev’e yerleşmiş Kırım Tatar ailelerine Türkiye
Türkçesinin Öğretimi
Doç. Dr. İryna DRYGA
Bildirimizin amacı, Rusya’nın 2014 Kırım işgalinden sonraki yıllarında Kırım
yarımadasından kıta Ukrayna’sına kaçarak yerleşen Kırım Tatar aileleri ile çalışma
tecrübelerimizi paylaşarak yabancı dil olarak Türkiye Türkçesinin öğretimi konusundaki
yaklaşım ve izlenimlerimizi paylaşmak, uygulamakta olduğumuz ders kitaplarının ve
öğretim setlerinin sözkonusu amaca uygunluk derecesini analize etmek, bu bağlamdaki
ihtiyaçlarımızı belirtmektir.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
36
Tarihi sebeplerden dolayı yıllar boyu dil ortamlarını sürekli değiştirmek zorunda kalan
Kırımtatar muhacirlerinin çocukları Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yerleşince kendilerini
çok dilli bir ortamda bulmuşlar. Bir yandan Kırım’dayken mecburen benimsemiş oldukları
konuşma Rusçaları, öbür taraftan yeni girdikleri Ukrayınca kreş, ilkokulları, televizyon
– masmedya – kitap yığını, ayrıca da hafta sonu sınıflarında korumaya çalıştıkları
Kırımtatarca anadilleri ve Ukrayna devletinin İngilizce yılı olarak ilan ettiği ve çok yoğun
biçimde uygulamaya koyulduğu 2016 yılı Kırımtatar çocukları için Türkiye Türkçesini
4. hatta 5.yere koymuştur. Bu çok dilli ortam çocukların derhal kod değiştirilmesi ve dil
önceliklerinin çok hızlı hatta anında belirtilmesini sonuçlandırmıştır.
Kırım Tatar halkımızın Türk dünyasına açılımını desteklemek amacıyla 2 yıl içerisinde
3-6 yaş ve 7-10 yaş olmak üzere iki yaş grubu çocuklarına Türkiye Türkçesi dersleri vermiş
bulunmaktayız. Bildirimizde ellerimizde bulunan dil malzemeleri kullanarak aşağıdaki
sosyolenguistik ve teorik hususlar üzerinde durulacaktır: 1. AÜ TÖMER’in düzenlemiş
olduğu Uluslararası Dünyada Türkçe Öğretimi Sempozyumları’nın bildiri ve özetlerinde
belirttiğimiz gibi (Dryga, 2001: 13-14), (Dryga, 2002) Ukrayna’da oluşan çok dilli ortamda
Türkçenin öğretimi için en elverişli toplumsal-işlevsel ve bireysel-psikolojik yaklaşımları
olacaktır (Ajniuk, 1999: 53-55). Buna göre öğrencileri birer birey olarak değil, kolektif
bir bilincin temsilcisi olarak algılamak, öğretim araçlarınının çok dilli bir saha şekilnde
araştırılması ve kullanılması gerekmektedir. Sözkonusu çok dilli sahanın paradigmaları
a. Çok dillilik ve diglosia, b. Çok dillilik ve anadil. C. Çok dillilik ve karşılıklı dil girişimi
olacaktır (Вайнрайх, 1979: 101-157). 2. Çok dil kullanan bireylerin iletişimsel ve duygusal
dünyasının içerisinde dil kodunun seçimi ve dönüşüm süreçleri ile ilgili sorunlar. 3. Dil
kontaktları teorisi bağlamında 4. - 5.dili olarak öğretilen Türkiye Türkçesindeki iletişimsel
yeterliliğini oluşturacak koşullar ve özendiriciler (stimuller).
Sonuç olarak, YADOT’un çıkartmış olduğu ABC Türkçe Çocuklar için Türkçe Öğretim
Setinin Ukrayna’da Türkçe öğretiminde gütmekte olduğumuz amaca uygun olup olmadığı,
program dolgunluğu, kültür aktarımı açısından yeterliliği değerlendirilecek, devletin çok
dilli ortamındaki dil politikalarının nasıl olması gerektiğine dair fikirler paylaşılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Kırımtatar çocukları, Türkiye Türkçesinin yabancı dil olarak
öğretimi, çok dilli ortam, Ukrayna devletinin dil politikaları
Yabancı Dil Öğretiminde Görsel Objelerin Yeri ve Önemi
Öğr. Gör. Gültekin Erdal, Doç. Dr. Kelime Erdal
İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendine özgü yasaları olan ve bu yasalar
çerçevesinde gelişen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış, seslerden örülmüş anlaşma
sistemine dil denir. Dil, günlük yaşantımızda en sık kullandığımız iletişim araçlarından
biridir. Evrensel gerçekliğin varlığını sürdürebilmesi için dil ve iletişim önemlidir. Zira
dil ile kültür aktarımı sağlanabilirken iletişim ile kültürün yaşatılması sağlanabilmektedir.
Ancak dilin yaşayabilmesi için öğretilmesi kaçınılmazdır.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
37
Edward Lee Thorndike’a göre öğrenme, tekrarın sıklığına ve her bir tekrarın birbirinden
farklı olmasına bağlıdır. Çocuk, anadilini öğrendiğinin farkında olmadan birçok kavramsal
yapıların seslerini taklit edebilecek düzeye gelebilmektedir. Hildebran ise, bireyin ne
yaptığını ne istediğini ve ne gördüğünü anlatabilecek derecede kelime öğrenmesi ve
yeni cümleler oluşturması da dil öğretiminin ana hedeflerinden biri olduğu üzerinde
durmaktadır. O halde dil eğitiminde ilk adımın öğretme olabileceği söylenebilir. Özel
öğretim alanı olarak dil öğretiminde, görsel kavramların en sık kullanılabildiği “dil
öğretimi”, okumanın sık kullanıldığı “dil gelişimi” ve yeni tekniklerle daha planlı ve
profesyonel yöntemlerin uygulandığı “dil eğitimi” yöntemleri dikkate alınmalıdır.
Bu çalışma ile, dil eğitiminin aşamalarından biri olan “dil öğretimi” ele alınmıştır. Dil
öğretiminde, çocuğun veya yabancı dil öğrenmekte olan yetişkinin, konuya uygun resim,
fotoğraf, illüstrasyon, animasyon hatta müzik tınıları kullanılarak, edinmeyi kolaylaştırması
ve hızlandırması amaç edinilmiştir. Aynı kavram üzerine farklı görsellerin, farklı ortam
ve duygularla kavratılması, o dilin toplumsal kültür birikimini de aktardığı artık bilinen
gerçektir. Dil öğretimi aşamasının, eğiticinin yaratıcı yaklaşım ve davranışlarıyla, zengin
görsel materyal ve içerik kullanarak, ne derece eğlenceli ve kolay olabileceği araştırılmış ve
örneklendirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Dil edinimi, görsel obje, dil eğitimi
Yabancılara Türkçeyi Öğretirken Türkiye’yi Öğretmek:
ULUTÖMER Örneği
Doç. Dr. Kelime ERDAL
Yabancı bir dil öğrenmek, ana dildeki sözcüklerin, anlatımların karşılığını o dilde bulup
kullanmak, yani sadece kuralların öğrenilmesi ve kelimelerin o dile çevrilmesi demek
değildir. Yabancı dil öğrenimi bir anlamda dili öğrenilen toplumların dünyaya bakış
açılarını, düşünme sistemlerini ve değer yargılarını anlamaktır. Bir toplumu oluşturan
bireylerin günlük hayatta meydana getirdikleri çeşitli etkinlikleri algılayabilmek için o
toplumun kültürüne has temel özellikleri bilmek gerekir.
Yabancı dil öğrenmede amaç, kültürel yeterlilikleri kazanarak o dili daha iyi anlar ve
konuşur hale gelebilmektir. Bunu yapabilmek için o dilin sözcüklerinin nerede, ne zaman,
niçin, kim tarafından hangi ortamda kullanıldığının bilinmesi ve kavranması oldukça
önemlidir. Yabancı dil öğrenimi sırasında yeni düşünüş ve yaşam biçimleriyle karşılaşılması
doğaldır. Bu açıdan, yabancı dil öğreniminde kültürlerarası etkileşimin yaratılacağı
ortamı oluşturmak son derece önemlidir. Çünkü yabancı dil öğrenimi iki farklı kültürün
karşılaştığı bir ortamdır. Yabancı dil öğrenen kişi aynı zamanda yeni bir kültür öğrendiğine
göre yabancı dil olarak Türkçe öğrenimi de Türk kültürünün anlatıldığı, yansıtıldığı bir
ortam olmalıdır.
Araştırmada, Uludağ Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde
eğitim alan yabancı öğrencilere uygulanan bir anketle çeşitli resim ya da fotoğrafları ne
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
38
kadar tanıdıkları sorulmuştur. Uygulanan ankette yer alan görseller, Türk kültüründe
ve tarihinde önemli olan şahsiyetlere ya da mekanlara aittir. Konuşma dilinde sıklıkla
kullanılan kalıp sözler, atasözleri ve deyimlerin yabancı öğrencilere ne çağrıştırdığı da
ankette sorgulanmıştır. Böylelikle öğrencilerin Türkçeyi öğrenirken kültürel değerleri
öğrenip öğrenmedikleri araştırılmış ve elde edilen bulgular doğrultusunda sonuçlara
ulaşılmış, önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, kültürel değerler, dil-kültür bağlantısı
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Okur Öz Yeterlilikleri İle
Okuduğunu Anlama Becerileri Arasındaki İlişki
Doç. Dr. İlhan ERDEM, Yrd. Doç. Dr. Hatice ALTUNKAYA, Dr. Ayşe ATEŞ
Kişinin ana dili dışında bir dile ait dil becerileri olan konuşma, dinleme, okuma ve
yazma becerilerini kazandırmaya yönelik gerçekleştirilen eğitim yabancı dil eğitimidir. Bu
eğitim kategorisinde yer alan yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde okuduğunu anlama,
okuma becerisinin nihai hedefidir. Bu becerinin kazandırılmasında sesleri, harfleri
tanıma, cümle yapısını kavrama vb. bilişsel becerilerin yanı sıra kaygı, motivasyon, öz
yeterlilik gibi duyuşsal faktörler öğrencinin başarısını etkileyen faktörler arasındadır. Bu
faktörlerden olan öz yeterlilik, ‘bireyin olası durumlarla başa çıkabilme konusunda gereken
eylemleri ne kadar iyi yapabileceklerine ilişkin bireysel yargıları’ (Güneş, 2015:290)
olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nde
yabancı dil olarak Türkçe öğrenen B2 düzeyinde 80 öğrencinin okur öz yeterlilik algıları
ile okuduğunu anlama becerileri arasındaki ilişki tespit edilecektir. Araştırmada veri
toplama araçları olarak Güngör ve Kan (2016) tarafından geliştirilen ‘Yabancı Dil Olarak
Türkçe Öğrenen Öğrencilere Yönelik Okuma Becerisi Öz Yeterlilik Ölçeği’ ve Altunkaya
(2016) tarafından geliştirilen ‘Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlere Yönelik Okuduğunu
Anlama Başarı Testi’ kullanılacaktır. Nicel araştırma yönteminin kullanılacağı çalışmada,
veri toplama araçlarından elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilerek
öğrencilerin öz yeterlilik algılarının okuduklarını anlama seviyelerini ne şekilde etkilediği
belirlenecektir. Araştırmada ayrıca öğrencilerin okuma öz yeterlilik algı düzeyleri ve
okuduğunu anlama seviyeleri cinsiyet, yaş, Türkçe kitap gazete okuma değişkenleri
doğrultusunda tespit edilecektir. Ortaya çıkan sonuçlar ışığında yabancı dil olarak Türkçe
okuma becerisi alanına ilişkin katkılar sunulmaya çalışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, Okuduğunu Anlama, Öz yeterlilik
Algısı.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
39
Fransa’da Yabancılara Türkçe Öğretimine Dair Gözlemler, Sorunlar ve
Değerlendirmeler: Aix-Marseille Üniversitesi Deneyimi
Doç. Dr. Aydın ERTEKİN
Bu bildirinin konusunu 2015-2016 öğretim yılında Türkçe okutmanı sıfatıyla görev
yaptığım Fransa Aix-Marseille Üniversitesinde yaşadığım deneyimler, yaptığım gözlemler
ve karşılaştığım sorunlar oluşturacaktır.
Türkçe dersini alan öğrencilerin tercih nedenleri, isteklendirmeleri, derse olan ilgileri,
kurumsal ve bireysel yönlendirmeler, Türkçe ’ye ve Türkiye’ye bakış açıları, takip edilen
öğretim yönteminden verim alınıp alınamadığı gibi durumların değerlendirileceği
çalışmada ayrıca üniversitede bölüm ve idare açısından karşılaşılan sorunlar aktarılacaktır.
Sunulması düşünülen bildirinin yine yurt dışında Türkçe öğreticiliği yapacak eğitimcilere
yol göstereceği inancıyla bilgi şölenine katkı sunacağı düşüncesindeyim.
Anahtar Sözcükler: Fransa, Aix-Marseille Üniversitesi, Türkçe Öğretimi
Mevlana Programının Türkçenin Öğretiminde Önemi
(Bakü Slavyan Örneği)
Dr. Ziyafet GASIMOVA
Türk lehçelerinin birbirleriyle iletişiminde ve gelişiminde eğitim önemli faktördür.
Bunlar günümüzde ülkelerarası anlaşma, üniversitelerarası ikili anlaşma ve değişim
programlarıyla uygulanmaktadır. Özellikle, son dönemler üniversitelerarası yapılan
Mevlana Değişim Programı Türkiye Türkçesini diğer Türk lehçeleri arasında daha da
önemli kıldı. Bunun bir örneği Azerbaycan’da bulunan Bakü Slavyan Üniversitesinde
görüldü. Bilinmek üzere, Mevlana Değişim Programı’nı hem öğrenci hem de öğretim
elemanları kullanabilir.
Bakü Slavyan Üniversitesi Türkiyenin yaklaşık 20’ye kadar üniversitesiyle Mevlana
Değişim Programı kapsamında anlaşma imzaladı ve bu anlaşma hemen uygulanmaya
başladı. Uygulanma zamanı iki husus önem taşımaktadır:
1) Azerbaycan üniversitelerinden Türkiye üniversitelerine giden öğrencilerin Türkiye
Türkçesini öğrenim durumu
2) Türkiye üniversitelerinden Azerbaycan üniversitelerine gelen öğrencilerin Azerbaycan
Türkçesini öğrenim durumu
Yukarıda belirtilien her iki husus Bakü Slavyan Üniversitesinde görüldü.
Bakü Slavyan Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler ve Bölge Uzmanlığı (Türkiye)
bölümünde sadece Türkiye Türkçesi değil, Türkiye`nin tarihi, siyaseti, kültürü, ekonomisi,
yani bütün alanlarıyla Türkiye öğretilmektedir. Burayı bitirenler Türkiyeşinaslar olarak
isimlendirilir. Bu Türkiyeşinasların eğitiminde Türkiye Türkçesinin öğretilmesi önemlidir.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
40
Mevlana programıyla bir dönemlik Türkiye`de eğitim alan öğrenciler ve alamayan
öğrenciler arasında çok fazla farkın olduğu ve Türkiye`de eğitim almanın daha fazla katkı
sağladığı kanıtlandı. Ayrıca, Türkiye`de çeşitli üniversitelerde Çağdaş Türk Lehçeleri ve
Edebiyatları Bölümünden gelerek Azerbaycan`da Azerbaycan Türkçesiyle eğitim alan
öğrencilerin Azerbaycan Türkçesini daha iyi öğrendikleri ve konuştukları görüldü
Öğrencilerle yapılan Mevlana Değişim Programının Türk lehçelerinin öğreniminde ve
öğretiminde önemi yukarıda belirtilmiştir. Peki öğretmenlerle yapılan Mevlana Değişim
Programının Türk dillerine katkısı nedir? Öğretim elemanı olarak Afyon Kocatepe
Üniversitesinde Mevlana Değişim programı kapsamında çalışmamın verimli olması
için farklı bir uygulama tarafimdan yapıldı. Üniversitemizde yapılan Türkiye Türkçesi
derslerinde öğrencilerin yazdıkları kompozisyon, çeviri, diyalog, kelimelerle cümle
oluşturma yazıları Afyon Kocatepe Üniversitesinde eğitim alan öğrencilere okutuldu ve
değerlendirme yapılması rica edıldı. Ve Afyon Kocatepe Üniversitesinde de aynı uygulama
yapıldı. Amac her iki üniversitede Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin öğrenimı ve
öğretiminin karşılaştırılmasıdır.
Bu çalışmada yapmak ıstenılen Bakü Slavyan Üniversitesi ve Afyon Kocatepe
Üniversitesinde öğrencilerin yazılı kağıtlarına dayanarak karşılaştırma yoluyla Azerbaycan
ve Türkiye Türkçesinin öğrenim düzeyini tespit etmek, sorunları ortaya koymak ve Mevlana
Değişim Programının daha farklı grup çalışmasıyla Türk lehçelerinin öğreniminde daha
faydalı olacağını belirtmektir.
Anahtar Sözcükler: Azerbaycan Türkçesi, Türkiye Türkçesi, dil eğitimi, Mevlana
Değişim Programı
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Arap Dilli Öğrencilerin Yazılı
Anlatım Becerilerinde Karşılaştıkları Güçlüklere İlişkin Bir Çözümleme
Hatice GEZER, Münevver Nuriye KIYMIK
Dil, insanların anlaşabilmelerini sağlayan temel iletişim aracıdır. Bir ulusun bireylerini
ortak paydada buluşturan, aynı zamanda o ulusun kültürel kodlarını bünyesinde
barındıran bir işleve de sahiptir. Kültürlerin gelişip yayılmaları, öteki kültürlerle etkileşim
hâlinde olmalarını beraberinde getirmiştir. Bu anlamda her toplum ürettiği bilgi ve
edindiği deneyimleri, başka toplumlarla paylaşmak durumunda olmuştur. Bu paylaşımı
sağlayan, yani bilgi alışverişinin gerçekleşmesine zemin hazırlayan en önemli etmen dildir.
Bu bağlamda her ulus, etkileşim halinde olduğu öteki ulusların dilini öğrenme çabası
içerisinde olmuştur. Buna bağlı olarak Türkçe de özellikle son zamanlarda yabancı dil
olarak etkin bir şekilde öğretimi yapılan dillerden biri konumuna gelmiştir.
Dil öğretiminde öğrencilerin okuma-anlama, dinleme, yazma ve konuşma olmak üzere
dört temel beceriyi edinmeleri amaçlanır. Bunlar içerisinden yazma beceresi, özellikle
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
41
üniversitelerde öğrenim görecek olan öğrenciler söz konusu olduğunda daha da önemli
hâle gelmektedir. Bu öneme karşın yabancı dil öğreniminde en çok zorlanılan beceri
olarak da göze çarpmaktadır. Anadilde olduğu gibi yabancı dil öğrenme sürecinde de
yazma becerisinin kazanılması oldukça zor ve zaman alan bir durum olarak görünüm
kazanır. Özellikle yabancı dil öğreniminde bu becerinin kazanılması öğrencilerin başarı
ve motivasyonu üzerinde etkilidir. Öğrencilerin, öğrenimlerine dair dönüt alabilmek ve
değerlendirme yapabilmek için yazma becerisiyle ilgili yeterlikleri önemli görülmektedir.
Bu çalışmada Süleyman Demirel Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Öğretimi Uygulama
ve Araştırma Merkezi (SDÜTÖMER)’nde B1 düzeyinde öğrenim gören, Arap dilli bir
grup öğrencinin Türkçe öğrenim süreçlerinde yazma becerisinde karşılaştıkları güçlükleri
gösteren bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışmamızda yazma becerisinin ediniminde
karşılaşılan güçlüklerin tespitinden sonra bu güçlüklerin aşılmasına yönelik çalışmalar
uygulanmıştır. Bu problemin farklı yöntemler uygulanarak nasıl aşılabileceği, uygulamalara
bağlı araştırma sonucunda ortaya konmaya çalışılmıştır. Böyle bir çalışmada sayısal veriler
dikkate alınarak uygulama yapılan öğrencilerden net bir sonuç alınması hedeflenmiştir.
Böylelikle Türkçe öğreniminde Arap dilli öğrencilerin yazılı anlatım becerilerinde
karşılaştıkları zorluklar tespit edilerek nedenleri belirlenmiştir. Bu zorlukların aşılmasına
yönelik çalışmalar çözüm önerileri olarak sunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, yazma becerisi, dikte, alfabe, Arap
dilli öğrenciler
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Yapısal Etkenlerin Rolüne
Türkçe-İran Dilleri Özelinde Bir Bakış
Okt. İnan GÜMÜŞ, Okt. Pınar DAĞ
Bilindiği gibi her dil, komşusu olan öteki dillerle çeşitli boyutlarda sürekli olarak
ilişki içerisinde olagelmiştir. Dil ilişkileri, toplumların ve kültürlerin birbirleriyle olan
etkileşimlerinin bir sonucu olarak görülmektedir. Özellikle ticari, dinsel, kültürel ve siyasal
nedenlerle birbirlerini etkileyen toplumların dillerinde de çeşitli benzeşimlerin olması
doğaldır. Bu durum, bilgiyi aktaran toplumun, aynı zamanda dilini de çeşitli boyutlarla
aktarmış olduğunu gösterir. Türkçe de, tarih boyunca birçok toplulukla ve doğal olarak
da birçok dille etkileşim hâlinde olmuştur. Bu etkileşim Türkçe için hem etken hem de
edilgen yönüyle ortaya çıkmıştır.
Dil ilişkileri genel olarak sözcük alışverişi biçiminde ele alınmıştır. Sözcük alışverişinin
dışında dillerin birbirlerini ses, biçim, anlam ve söz dizimi gibi düzeylerde de etkilemesi söz
konusudur. Özellikle söz dizimi düzeyindeki etkilemeler, dil ilişkilerinde varılacak en son
nokta olarak görülmektedir. Bu durum, söz dizimi kopyalaması yapan dilin, kopyaladığı
hedef dilin etkisinde geliştiğini gösterir. Türklerin en eski komşularından biri olan
İranlıların dilleri de Türkçenin eski dönemlerden beri ilişki içerisinde olduğu dillerdendir.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
42
İran dilleri, Hin-Avrupa dil ailesine bağlı olarak görülse de söz dizimi bakımından bu
gruptaki dillerden ayrılmaktadır. Türkçenin genel söz dizimi eğilimine bağlı olarak ÖZNE
+ TÜMLEÇLER + YÜKLEM biçimindeki diziliş İran dillerini Türkçeye yaklaştıran
özelliklerden biridir. Söz dizimi dışındaki kimi seslik, biçimlik ve söz’lük benzeşimlerin
varlığı, söz konusu dilleri birbirine yaklaştıran ögeler olarak öne çıkmaktadır.
Yabancılara Türkçe öğretiminde öğrenici kitlenin ihtiyaçlarına uygun bir öğretim
yönteminin uygulanması öğrenme sürecini hızlandıran bir etmen olarak kabul
edilmektedir. Bu bağlamda öğrenici kitlenin edinmiş olduğu ve yeterliğini kazandığı dil(ler)
in özelliklerinin, hedef dilin öğrenimine sağladığı katkıları belirlemek gerekmektedir.
Bu bildiride dil ilişkilerinin dil öğrenme sürecine olan etkisi, Türk-İran dil ilişkileri
özelinde çeşitli yönleriyle değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda İran dilli öğrenici
kitlenin üzerinde söz dizimi, sözcük yapısı (kök-ek ilişkileri) ve biçim bilgisi gibi konular
çerçevesinde çok yönlü çalışmalar gerçekleştirilmiş ve ortaya çıkan sonuçlar kapsamında
kimi belirlemeler yapılmıştır. Böylelikle yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin daha etkin
hâle getirilmesi ve bundan hareketle yeni yöntemlerin geliştirilmesi amaçlanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dil ilişkileri, kopyalama, İran dilleri
Yeni Hitit Ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Öğretim Setlerinin A1A2 Düzeylerinin Avrupa Dil Gelişim Dosyası Dinleme Becerileri
Çerçevesinde Değerlendirilmesi
Doç. Dr. Mesut GÜN, Meltem ŞAHİN
Dinleme, dil becerilerinin ediniminde temel teşkil etmesi ve yabancı bir dili
öğrenmede doğal bir araç olarak kullanılması yönleriyle önemli bir dil becerisidir. Bu
nedenlerleinsanların hem ana dilini hem de yabancı bir dili öğrenme çalışmalarında
dinleme becerisi üzerinde titizlikle durulmalıdır. Yabancı dil olarak Türkçenin
öğretimi için hazırlanan ders kitapları; okuma, dinleme, konuşma, yazma ve dil
bilgisi alanlarına yönelik becerileri etkinlik aracılığıyla geliştirmeyi hedeflemektedir.
Alan yazın taramalarına göre bu dil beceri alanları içerisinde hakkında daha az çalışma
yapılmış ve diğer becerilere göre daha geri planda kalan “dinleme eğitimi” üzerinde daha
çok çalışma yapılması çeşitli materyaller geliştirilmesi gerektiği konuyla ilgili birçok
bilimsel araştırmada dile getirilmektedir.
Bu çalışmada Yeni Hitit ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Öğretimi Setlerinin A1A2 (temel düzey) ders kitaplarında dinleme eğitimine ne kadar yer verildiği, dinleme
eğitiminin nasıl ele alındığı ve dinleme çalışmalarında ortaya konulan etkinliklerin yeterlik
ve kapsamları “Avrupa Dil Gelişim Dosyası” çerçevesinde karşılaştırmalı olarak incelenip
değerlendirilmiştir. Bu amaçla araştırmanın verilerine ulaşıp incelemek üzere doküman
analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma sonunda elde edilen verilerden hareketle Yeni Hitit
ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Öğretimi Setlerinin A1- A2 (temel düzey) ders kitapları
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
43
üzerine“Avrupa Dil Gelişim Dosyası” çerçevesinde değerlendirilmeler yapılmış ve konuyla
ilgili öneriler geliştirilmiştir. Çalışma verilerinden hareketle geliştirilen önerilerin konuyla
ilgili hazırlanacak yeni ders kitapları ya da setlerinin daha nitelikli olmasına katkı sunması
umulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Yeni Hitit ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Öğretimi Setleri, A1A2 (temel düzey) dinleme eğitimi, Avrupa Dil Gelişim Dosyası,
dinleme becerisi
Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanılan Hikâye Kitaplarının İncelenmesi: Yunus
Emre Enstitüsü Türkçe Öğretimi Hikâye Seti
Doç. Dr. Mesut GÜN, Okt. Ramazan ŞİMŞEK
Yabancılara Türkçe öğretimi derin tarihsel kökeniyle birlikte 21. yüzyılın ilk çeyreğinde
ivme kazanmış; globalleşen dünyada Türkiye’nin son yıllardaki siyasal ve toplumsal
rolündeki pozitif değişimi ile yabancı dil olarak Türkçe öğrenen kişilerin sayısı da bariz
bir şekilde artmıştır. Pozitif yönlü bu hareketlilik ve değişim doğal olarak yabancı dil
olarak Türkçe öğretiminde kullanılan materyallerin sayısını ve niteliğini de etkilemiştir.
Bu kapsamda yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde ders kitaplarında çeşitlilik artmış;
dijital ve formal materyaller sürecin lokomotifi haline gelmiştir. Dil eğitimi açısından ders
kitapları kadar öneme sahip olan bir diğer materyal de belirli bir plan, program dâhilinde
ilerleyen hikâye kitabı setleridir. Bu hikâye kitabı setleri aracılığı ile yabancı dil öğrenen
kişilerin kelime haznesi, iletişim becerileri, hedef dil ile ilgili altyapı bilgisi pekişecektir
Temel seviyede dil eğitimi hedef dil öğrenicisi açısından çok önemli bir basamaktır. Avrupa
Birliği Dil Portfolyosu kapsamında A1-A2 olarak sınıflandırılan temel düzey; kapsam
olarak öğrencinin hedef dil ile tanıştığı, temel ifade biçimlerini öğrendiği, ifade gücünün
yapı taşını oluşturan kelime haznesinin pekiştirildiği aşamadır. İfade edilen bilgiler
çerçevesinde A1-A2 düzeyindeki Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Öğretimi Hikâye Seti
bünyesindeki 12 hikaye kitabı alıştırma tipleri, hedef kelimeler, görseller, mizanpaj, kültür
akarımı vb. açılardan doküman inceleme yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Hikâye seti
ile ilgili bulgular değerlendirildiğinde hedef kelime listelerinin belirli bir düzen içinde
pekiştirilmek istendiği, öğrencinin hikâye kitapları bünyesindeki alıştırmalar aracılığı
ile hedef dili özgür şekilde kullanmaya özendirildiği, hikâyelerin temel seviyede Türkçe
öğrenen kişilerin ihtiyaçlarına göre dizayn edildiği gözlemlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe Öğretimi, hikâye seti, hedef kelime listesi,
kültür aktarımı, alıştırma tipi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
44
Uyum Sürecindeki Suriyeli Mülteciler: Olmak ya da olmamak!
Doç. Dr. Esim GÜRSOY, Leyla DENİZ ERTAŞOĞLU
Alanyazındaki ikinci dil edinimi üzerine yapılan çalışmaların çoğunluğu İngilizcenin
edinimi üzerine yapılmıştır. Birçok kişinin İngilizceyi ikinci dil olarak öğrendiği inkâr
edilemez bir gerçektir. Ancak İngilizce dışındaki dilleri ikinci dil olarak öğrenen diğer
bir grup da araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Bu grup, ciddi insan hakları ihlalleri
sebebiyle ülkelerinden ayrılan mültecilerden oluşmaktadır. Fakat politika gündemlerinde
fazlaca yer kaplayamadıkları için de ‘görünmez’ grup olagelmişlerdir. Bu durum iki
probleme yol açmaktadır. İlk olarak, yaşadıkları onları diğer gruplardan ayırt etse de
mülteciler, göçmenlerle aynı kategoride değerlendirilebildiği için mülteciler ve onların
ikinci dil edinimi tecrübelerine dair belli teorilerle karşılaşmak kolay olmamaktadır.
İkincisi de, büyük bir çoğunluğu için aksi durum söz konusu olsa da mültecilerin ikinci
dili genelde İngilizce kabul edilmektedir. İkinci dil edinim tecrübeleri ve bununla bağlantılı
diğer meseleler ile bu sessiz grubun sesi olma ve dünyadaki (bilhassa Ortadoğu’daki)
hızla gelişen dinamikler ile bunların sosyokültürel bağlamdaki etkilerini değerlendirme
ihtiyacından dolayı, bu araştırma Suriyeli mültecilerin ikinci dil (Türkçe) ve toplum
(Türkiyeliler) hakkındaki algılarına odaklanmaktadır. Algıların ikinci dil edinimi ve
adaptasyon sürecinde önemli bir etken olduğu düşünülerek, bu çalışma karma araştırma
yöntemi kullanılarak Bursa’da ikamet eden 170 yetişkin Suriyeli mülteci ile yürütülmüştür.
Çalışmanın verileri araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket ve yarı-yapılandırılmış
görüşmeler aracılığıyla toplanmıştır. Suriyeli mültecilerin Türkçenin kültürlenme için ciddi
önem taşıdığına dair algılarının yanı sıra, araştırma sonuçları mültecilerin ikinci dil olarak
Türkçeye ve ev sahibi toplum olarak da Türkiye toplumuna karşı oldukça olumlu tutumları
olduğunu göstermektedir. Ayrıca Suriyeli mülteciler ev sahibi kültür ile kendilerininki
arasında büyük bir fark görmemektedir ki bunun da yeni kültüre adaptasyonlarında önemli
bir rol oynamasının muhtemel olduğu düşünülmektedir. Son olarak da, cinsiyet ve çalışıyor
olma durumunun uyum sağlamada etkisi olduğu görülürken yapılan işlerin (mesleklerin)
bunda bir etkisi olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu araştırma, karar verici mekanizmalar ve
ikinci dil edinimiyle ilgilenen araştırmacılar için olası çıkarımlar içermektedir.
Anahtar Sözcükler: Suriyeli mülteciler, kültürlenme, ikinci dil olarak Türkçe, ikinci dil
edinimi, adaptasyon
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
45
Yabancılara Türkçe Öğretiminde Karşılaşılan Zorlukların Bazı
Arnavutlukta’ki Tűrkoloji Araştırmalarıve Arnavut Filologların Bu
Alana Katkıları
Yrd. Doc. Dr. Urtis HARRI , Prof. Lindita XHANARI (LATIFI)
Tiran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nispeten yakın bir tarihte açıldı. 1957’de
açılan Tiran Üniversitesi, Arnavutluk’taki en eski üniversite olmasına rağmen, komünist
dönemi boyunca oryantal dillerin incelenmesine izin verilmedi. Bölüm bu akademik
yılında 20. yılını kutluyor. Bölűm, Slav-Balkan dilleri departmanında yer almaktadır.
Türkoloji bölümünün ya da diğer Doğu dillerinin eksikliğine rağmen, Arnavut filologlar
yıllar boyunca, Arnavutçada Türkçe, Farsça ve Arapça kelimelerinin girişini, yayılmasını,
semantik gelişmelerini ve bu kelimelerin taşıdıkları önemini bir sürü bilim araştırmalar
yapmışlardır. Bu geniş ve önemli bilimsel mevzular hakkında monograflar ve sözlükler
hazırlandı. Bu bildiride üç temel sorun ele alacağız:
1) Tiran Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesinde Türk Dili Bölümünün tarihini ve onun
eğitim programlarını. Bu bölümde öğretimin geliştirilmesine duyulan ihtiyaç ve gereklilik.
2) Tiran Üniversitesi Tarih ve Filoloji Fakültesi, Tarih Bölümünde ikinci dil olarak
Türkçe. 70’li yıllardan bugüne kadar Türkçe eğitiminin geçmişi ve faydası.
3) Arnavutluk’taki Şarkiyat araştırmalarının tarihi ve Arnavut dilbilimcilerin bu
alandaki katkıları. Bu araştırmalar farklı dönemlerde yapılmıştır. Bu nedenle onları iki
ana gruba ayıracagiz:
• 90’lı yıllardan önce tasarlanmış sözlükler ve çalışmalar.
• 90’lı yıllardan günümüze kadar yapılan sözlükler ve çalışmalar.
Anahtar Sözcükler: Türkoloji, tarih, filolog, bilimsel araştırmalar
Yabancılara Türkçe Öğretenlerin Son Çekim Edatlarının Öğretimine
İlişkin Görüşleri
Yrd. Doç. Dr. Sevil HASIRCI
Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde öğrenme güçlüğü
çekilen dilbilgisi konularından biri olan son çekim edatlarının öğretimi konusunda
öğreticilerin deneyimlerinin ortaya çıkarılması, elde edilecek veriler ışığında hal ekleri
ile birlikte kullanılan çekim edatlarının öğretiminde karşılaşılan sorunlar, yabancılara
Türkçe öğretimine yönelik kitap setlerinde bu konunun ele alınış biçimleri ve terminoloji
sıkıntılarının belirlenmesidir. Araştırmanın verileri, nitel araştırma yaklaşımı kapsamında
Gaziantep Üniversitesi Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezinde (Gaziantep
TÖMER) görev yapan ve kolay örneklem yöntemiyle seçilen öğretim elemanlarıyla
yüz yüze görüşme yapılacak; öğretim elemanlarına araştırmacı tarafından oluşturulan
yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan sorular yöneltilecektir. Görüntülü
ve sesli olarak kaydedilen görüşme çözümlenerek içerik analizi yapılacaktır. İçerik
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
46
analizinde hem çalışma grubu üyeleri hem de sorular için kod sistemi uygulanacaktır.
Araştırmada öğretim elemanlarının son çekim edatlarının öğretimi konusuna ilişkin
görüşlerinden elde edilecek bulgulardan yola çıkarak;
1. Hal ekleri ile birlikte kullanılan çekim edatlarının öğretiminin planlanmasına ilişkin
öğretici görüşleri
2. Hal ekleri ile birlikte kullanılan çekim edatlarının öğretiminde kullanılan yöntem,
materyal ve etkinliklerin durumu ve özelliklerine ilişkin öğretici görüşleri
3. Edatların öğretiminde terminoloji sorunu ve buna ilişkin öğretici görüşleri
4. Yabancılara Türkçe öğretimine yönelik kitap setlerinde son çekim edatlarının
öğretimine ilişkin öğretici görüşleri konularında saptamalarda bulunularak çözüm
önerileri sunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dil bilgisi öğretimi, son çekim
edatları
Öğretim Elemanlarinin Yabancılara Türkçe Öğretimi Sürecinde
Yaşadıklari Sorun
Yrd. Doç. Dr. Hatice COŞKUN, Yrd. Doç. Dr. Ömer ÇİFTÇİ
Dil öğretimi özellikle de yabancı dil olarak Türkçe öğretimi ülkemizde üzerinde
durulan önemli bir husustur. Başta Ankara olmak üzere Türkiye’deki pek çok üniversitede
yabancılara Türkçe öğretim merkezleri açılmış ve dünyanın farklı ülkelerinden eğitim
amacıyla gelen öğrenciler bu merkezlerde Türkçe öğrenmeye başlamıştır. Bu öğrencilerden
bazılarının ana dili gerek alfabe gerekse dil yapısı olarak farklı bir yapıya sahipken bazıları
Türkçenin farklı lehçelerinden bazıları da Türkçe ile benzer dil yapısı özelliği gösteren
dillerdendir. İlgili alan yazın incelendiğinde yapılan çalışmaların yabancılara Türkçe
öğretiminde kullanılan kitaplardaki metin incelemeleri, temel dil becerileri, kelime
öğretimi, materyal geliştirme ve tarihsel süreç konularında yoğunlaştığı görülmüştür
(Gülden ve Sarkmaz, 2012; Demirel, 2013; Barın, 2010; Erdem ve diğ., 2015; Göçer ve
Moğul, 2011; Duman, 2013). Yabancılara Türkçe öğretimi sürecinde öğretim elemanlarının
yaşadıkları sorunlara ise daha az yer verildiği görülmüştür. Bu çalışmanın TÖMER’lerde
ders yürüten öğretim elemanlarının sorunlarına bir açıklık getireceği ve çözüm yollarının
neler olacağı konusunda alandaki araştırmacılara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Çalışmanın amacı öğretim elemanlarının yabancılara Türkçe öğretimi sürecinde
yaşadıkları sorunları tespit etmektir. Bu amaç çerçevesinde öğretim elemanlarının öğretim
sürecinde yaşadıkları genel sorunların neler olduğuna ve bu sürece ilişkin öğrencilerden
aldıkları dönütlere, öğretim sürecinde zorlandıkları konulara, yaş, cinsiyet, ana dil, vb.
faktörlerin öğretim sürecine olumsuz etkilerinin olup olmadığına ve yaşadıkları
sorunlardan hareketle yabancılara Türkçe öğretiminin başarısının nasıl daha ileriye
götürülebileceği konusundaki önerilerine değinilecektir. Çalışmada nitel araştırma
yöntemi kullanılacaktır. Nitel veri toplama araçlarından olan yarı yapılandırılmış
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
47
görüşme aracılığıyla veriler toplanacaktır. Çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesindeki
TÖMER’de ders veren öğretim elemanlarıyla yürütülecektir. Görüşmeler yüz yüze
gerçekleştirilecek olup derinlemesine veri toplanmaya çalışılacaktır. Verilerin analizinde
betimsel analiz yapılacak ve görüşmeler aracılığıyla elde edilen veriler genel çerçevede
sunularak katılımcıların görüşleriyle örneklendirilecektir.
Araştırma sonucunda öğretim elemanlarının yabancılara Türkçe öğretimi sürecinde
yaşadıkları genel sorunlar, özellikle de öğretimde zorlandıkları konuların neler olduğu
tespit edilmeye çalışılacaktır. Hedef kitlenin yaşı, cinsiyeti, ana dili, vb. faktörlerin öğretim
sürecine olumsuz etkilerinin olup olmadığı ortaya konulacak ve öğretim elemanlarının
yabancılara Türkçe öğretiminin başarısının nasıl daha ileriye götürülebileceği konusundaki
görüşleri ortaya konulacaktır. Çalışma sonuçlarının öğretim üyelerinin gözünden yaşanan
sorunlara açıklık getireceği ve bu sorunların giderilmesinde araştırmacılara yol göstereceği
düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, sorunlar, öğretim elemanları
Yabancılara Türkçe Öğretiminde Dil Bilgisi Konularının Diyaloglar
Yoluyla Öğretimi
Yrd. Doç. Dr. Seçil HİRİK, Buket Seda PİŞKİN
Türkçe öğrenimine talebin gün geçtikçe artmasıyla birlikte öğreticiler çeşitli materyaller
geliştirmişlerdir. Her ne kadar yeni materyal ve yöntemler geliştirilmiş olsa da dil bilgisi
öğretimiyle ilgili bazı eksiklikler bulunmaktadır. Bunun nedeni dört temel beceri olan
okuma, yazma, dinleme ve konuşmanın dil öğretimi çalışmalarında daha ön plana
çıkmasıyla doğrudan bağlantılıdır.
Bu çalışmada Yabancılara Türkçe öğretiminde göz ardı edildiği düşünülen dil bilgisi
konusuna değinilecek ve bu konuda bir takım teklifler sunulacaktır. Çalışma, nitel
araştırma yöntemlerinden doküman analizi şeklinde yapılmıştır. Günümüzde bir dili
yabancı dil olarak öğrenmenin farklı boyutları bulunmaktadır. Dil bilgisi konularının
diyaloglar yoluyla öğretimi de bu boyutlardan biridir. Diyalog kullanımının öğrenci
iletişimini arttıracağı, öğretim ortamı içinde olumlu bir hava yaratacağı, günlük hayat
ile bağlantı kurarak öğrencilerin kaygı seviyelerini düşüreceğine inanılmaktadır. Ders
kitapları hazırlanırken dil bilgisi, diyaloglar aracılığı ile sunulmalı ve uygun bir sıralama
belirlenmelidir. Kısaca bu çalışmada dil bilgisi öğretimi ile diyalog kullanımı arasındaki
bağlantılar incelenerek bazı teklifler sunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dil bilgisi, diyalog
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
48
Yabancı Öğrencilerin Türkçe Öğreniminde Karşılaştıkları Sorunlar
(Azerbaycan Örneği)
Araş. Gör. Elçin İBRAHİMOV
Bu araştırmanın amacı yurtdışında (keza Türkiye üniversitelerinde de) Türkçe öğrenen
yabancı öğrencilerin (Azerbaycan ve diğer Türk uyruklu) karşılaştıkları sorunları
belirlemek ve bunlara yönelik çözüm önerileri sunmaktır.
Bu yazımız Türkçenin bugün dil özelliklerine ilişkin yaşanan sorunlar, temel dil
becerilerine ilişkin sorunlar ve öğrencilerin görüşleri, düşünceleri doğrultusunda tespit
edilmiştir.
Yabancı öğrencilerin alfabe, yazma, telaffuz gibi konularda daha fazla sorun yaşadığı
belirlenmiştir.
Türk soylu öğrencilerin Türkçe öğrenirken karşılaştıkları sorunlar şu şekilde sıralanabilir.
Türkçeyi öğreten kişilerin yeterince profesyonel olmamaları, yabancılara Türkçeyi
öğreten ders kitaplarının yeterli olmayışı, değişen ve gelişen dil öğretim yöntemlerinin
takip edilemiyor olması karşımıza çıkan ana problemlerdir. Çalışmamızı bu alanla ilgili
araştırmalar yapan Metin Şahin’in tez çalışmasıyla kıyaslı bir şekilde yaptık ve çalışma
süresinde değerli aynılıkları (hemfikir, ortak düşünceler) gördük. M. Şahin’in de belirttiği
üzere yabancılara Türkçeyi öğreten kadronun genellikle eğitimden geçmemiş kişiler
olması ve bunların bu görevi geçici olarak üstlenmeleri Türkçe öğretim işinin bilinçli
bir şekilde yapılamayışına neden olması bir başka problemdir. Bu problemi Azerbaycan
üniversitelerinde Türkoloji ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde eğitim alan öğrenciler
sık sık yaşıyorlar.
Ayrıca araştırmamızın Türkiye’de ve diğer yabancı ülkelerde Türkçe eğitim alan Türk
uyruklu yabancı (Azerbaycan ve diğer Türk dilli cumhuriyetleri) öğrencilerin karşılaştıkları
sorunların çözümüne yönelik katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Türkiye üniversiteleri, Türkçe öğretimi, Azerbaycan, Türk dilli
Cumhuriyetler, Türk uyruklu
Yabancı Dilde Okuma Kaygısı Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik
ve Güvenirlik Çalışması
Araş. Gör. Ozan İPEK, Araş. Gör. Hatice YURTSEVEN YILMAZ
Yeni öğrenmeler çoğu zaman yeni kaygıları da peşinden getirmektedir. Bu kaygılar
kişinin öğrendiği bilgiyi ya da beceriyi yaşama geçirmesinde, onu gerektiği biçimde
kullanabilmesinde etkili olabilmektedir. Örneğin yeni bir dil öğrenen bireyin duyduğu
kaygı onun bu dili kullanmadaki başarısını kimi zaman olumsuz yönde etkileyebilmekte
kimi zamansa kaygının düzeyine bağlı olarak başarısını artırabilmektedir. Yabancı dil
öğrenirken duyulan kaygının öğrenmeyi etkilediği pek çok çalışma ile kanıtlanmıştır
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
49
(Horwitz, Horwitz ve Cope, 1986; Truitt, 1995; Subaşı, 2010; Sallabaş, 2012). Horwitz ve
diğerleri (1986)’ne göre yabancı dil kaygısının özü, ikinci dilde kusurlu bir biçimde iletişim
kurmanın bireyin özgüveni için oluşturduğu tehdittir. Bu nedenle yabancı dil kaygısının
dil kullanımının daha çok sözlü tarafıyla (dinleme ve konuşma) ilgili olduğu düşünülür.
Kaygının en az olduğu beceri olarak görülen okuma, iki ya da daha fazla konuşmacının
anlatımının devingen yapısına bağlı olarak başarının değişmediği bireysel bir eylemdir.
Ancak yabancı dilde okumanın iki yönü kaygıyı ortaya çıkarmaktadır: yabancı bir yazı
sistemi ve yabancı kültür materyalleri (Saito, Horwitz ve Garza, 1999). Yeni bir dil öğrenen
bireyler aynı zamanda yeni bir kültürü de keşfetmektedirler. Dil ve kültür arasındaki
bütünleyici ilişki düşünüldüğünde bireylerin yeni kültürü içinde barındıran metinleri
okumaya karşı duyabilecekleri kaygı göz ardı edilmemelidir. Ancak alan taraması
yapıldığında yabancı dil olarak Türkçe öğrenen bireylerin Türkçe okuma ile ilgili kaygı
duyup duymadıkları; okuma kaygısının Türkçe öğrenmeyi etkileyip etkilemediğine ilişkin
bir çalışmanın yapılmadığı saptanmıştır.
Bu çalışmanın amacı, Saito, Horwitz ve Garza (1999) tarafından geliştirilen “Yabancı
Dilde Okuma Kaygısı Ölçeği”ni Türkçeye uyarlamak ve ölçeğin geçerlik-güvenirlik
çalışmalarını gerçekleştirmektir. Bu amaç çerçevesinde öncelikle ölçek, araştırmacılar ve iki
İngiliz Dili alan uzmanı tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Ortaya çıkan çeviri maddelerden
Türkçenin anlatım biçimine en uygun olanları seçilmiştir. Çevirisi tamamlanan ölçek
farklı çevirmenlerce İngilizceye çevrilmiş, elde edilen ölçekle özgün ölçek karşılaştırılarak
çevirinin aynı anlamı verip vermediği belirlenmiştir. Son düzenlemelerden sonra ölçek,
ULUTÖMER ve GAZİ TÖMER’de Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen B1, B2 ve C1
seviyesindeki 350 öğrenciye uygulanacaktır. Toplanan veriler SPSS 22.0 ile analiz edilecek,
ölçeğin geçerliği ve güvenirliği saptanacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil, yabancı dil olarak Türkçe, okuma kaygısı ölçeği
Türkçe Öğrenen Faslı Öğrencilerin Yazılı Anlatım Becerilerinin
Değerlendirilmesi
Okt. Serkan İPEK
Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde dört temel dil becerisinin geliştirilmesi
esastır. Fakat farklı sebeplerden ötürü bu becerilerin istenilen düzeyde geliştirilmesi bazen
mümkün olmamaktadır. Bu becerilerden biri olan yazma, öğrencilerin zorluk yaşadığı
becerilerin başında yer almaktadır. Öğrencilerin yazmaya karşı duydukları motivasyon
eksikliği, yazma becerisinin geliştirilmesine ket vurmaktadır. Özellikle yurt dışında
Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler, yazma becerisine gereken hassasiyeti
gösterememekte, buna bağlı olarak öğrenim süreci içerisinde yazma becerisini geliştirmeye
yönelik uygulamalarda birtakım problemlerle karşılaşmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, B1 seviyesinde Türkçe öğrenen Faslı öğrencilerin yazılı anlatım
becerilerini yanlış çözümleme yaklaşımı doğrultusunda değerlendirmektir. Değerlendirme
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
50
sırasında içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışmanın verilerini, Rabat Yunus
Emre Enstitüsünde 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Türkçe kurslarına devam eden B1
seviyesindeki Faslı öğrencilere yazdırılan kompozisyonlar oluşturmaktadır. Elde edilen
veriler, dil bilgisi, söz dizimi, imlâ-noktalama yanlışları ve kelime seçiminden kaynaklanan
yanlışlar olarak sınıflandırılacaktır. Yanlışlar; “dil içi gelişimsel yanlışlar ve olumsuz
aktarım yanlışları” ile sınırlandırılacaktır.
Çalışmanın sonunda elde edilen sonuçlardan hareketle Faslı öğrencilerin yazma
becerilerinin geliştirilmesine yönelik çözüm önerilerinde bulunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretimi, yanlış çözümleme, yazma, Fas
Bingöl Üniversitesi’nde Iraklı Öğrencilerin Türkçe Öğretiminde
Karşılaştıkları Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Yrd. Doç. Dr. Yılmaz IRMAK
Bu çalışma; Bingöl Üniversitesi Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde
Türkçe öğretimi gören 25 Iraklı öğrencinin dil öğretimi sırasında karşılaştıkları temel
sorunları ortaya koyarak Türkçe öğretiminin kalitesini ve başarısını arttırmaya yöneliktir.
Üniversitemize lisansüstü öğretim almak amacıyla gelen bu öğrencilerin Dil Öğretimi
Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Türkçe öğrenmeleri zorunludur. Bu kapsamda
öğrenciler bir yıllık bir Türkçe öğretimine tabi tutulmaktadır. Böylece hem öğrencilerin
Lisansüstü derslerini Türkçe olarak takip etmeleri hem de kültürel değerlerimizi onlara
aktarmak suretiyle iki ülke arasında bir kültürel köprü kurmayı amaçlamaktayız. Dilin
kültürel aktarım işlevini göz önünde bulundurduğumuzda yabancı uyruklu öğrencilere
Türkçe öğretmenin önemi daha iyi anlaşılmış olacaktır. Merkezimizde Iraklı öğrencilere
anlama, dinleme, konuşma, yazma ve dilbilgisi olmak üzere beş alanda dersler
verilmektedir. Öğrencilerimizin bu derslerde karşılaştıkları sorunların en başında;
sözcüklerin telaffuzu, fiillerin zamirlere ve zamanlara göre çekimi, ünsüz yumuşaması,
ünsüz sertleşmesi, zamirlere gelen ekler, özne ve yüklemin yerinin değiştirilmesi ve ekkök ilişkisinin kavranamaması gibi sorunlar gelmektedir. Öğrencilerde tespit ettiğimiz
bu sorunlar ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerimizi bu araştırmamızda somut
olarak ortaya koyarak Türkçe öğretimi konusunda başarımızı arttırmayı amaçlamaktayız.
Zira son yıllarda gerek Irak ve Suriye gibi ülkelerden mültecilerin ülkemize göç etmeleri
gerek dünyada üniversitelerimizin yabancı uyruklu öğrenciler için çekim merkezi olmaya
başlamaları Türkçe öğretimi konusunda bir kurumsallaşmayı gerekli kılmaktadır. Bu
bakımdan 21. Yüzyılda Türkçenin parlayan bir yıldız olması için bir an önce gerekli alt
yapıların oluşturulması, eksikliklerin giderilmesi, dil öğretim araç ve materyallerinin
geliştirilmesi ve aynı zamanda ders veren öğretim elemanlarının hizmet içi eğitime tabi
tutularak Türkçe öğretimi konusunda en iyi şekilde yetiştirilmesi son derece önem arz
etmektedir.
Anahtar Sözcükler: Bingöl Üniversitesi, Iraklı öğrenciler, Türkçe öğretimi, temel
sorunlar
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
51
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Bireylerin Türkiye Algısının
İncelenmesi
Prof. Dr. Şeref KARA, Araş. Gör. Dilek BAŞTUĞ, Araş. Gör. Sercan ALABAY
Yabancı dil öğretiminde, pozitivist bir yaklaşımla eylemsel yöntemi uygulamayı
amaçlayan Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni, dil ve kültür öğretimine de yeni bir
boyut ve anlayış kazandırmıştır. Yabancı dil öğretmenlerine, öğrenen merkezli bir anlayışla,
öğrenme sürecinde eklektik öğrenme modeli uygulamaları sıklıkla önerilmektedir. Yabancı
dil olarak Türkçe öğretiminde, dört temel dil becerisinin geliştirilmesinin yanında, Türk
kültürü ve medeniyetinin öğrenene aktarılması da üzerinde durulması gereken önemli
bir husustur. Çünkü dil öğretimine kültürlerarası boyutun eklenmesindeki temel gaye,
bireyi klişelerinden ve önyargılarından arındırıp, çok kimlikli bir yapıda yaşayabilecek
kültürlerarası bir boyuta taşımaktır. Bu yaklaşımın temel amacı, farklı sosyal kimliğe sahip
bireyler arasında, bireylerin kültürlerarası bakış açısına sahip olmalarını sağlamaktır.
Yabancı dil öğretiminde kültür, genellikle hedef dili konuşanların yaşama biçimi olarak
ifade edilir. Bu nedenle Türkçe öğretim materyallerinde ele alınan konuların, eleştirel
ve kültürlerarası bir bakış açısıyla seçilmesi, öğrenenlerin ele alınan konuları hem kendi
kültürleriyle hem de Türk kültürü ile mukayese edebilecek beceriyi kazanmaları önem taşır.
Kültürlerarası yaklaşım, kuralcı bir anlayıştan çok uyum ve değişime öncelik vererek yeni
yorumlama anlayışları sağlar. Yaşanan sorunların en aza indirgenmesinde ve yaşanabilecek
daha barışçı bir dünyanın tesis edilmesinde, kültürlerarası eğitim modeli büyük bir önem
kazanmaktadır. Kuşkusuz ülkemiz gibi yoğun göç alan ülkelerde, kültürel farklılıkların
anlayışla karşılanabilmesi, toplum, okul ve eğitimin buna göre yapılandırılması çatışmayı
önleyici en önemli tedbir olacaktır.
Bu çalışma kapsamında, Uludağ Üniversitesi Türkçe öğretim merkezinde (ULUTÖMER)
Türkçe öğrenen ve 45 farklı ülkeden gelen 91 uluslararası öğrenciye 27 maddelik çoktan
seçmeli sorudan oluşan bir anket üç ay aralıkla iki kez uygulanmış ve elde edilen veriler IBM
SPSS programıyla analiz edilmiştir. Kültürlerarası bir anlayışla hazırlanan anket soruları
öğrencilerin, Türkiye’ye gelmeden önce ülkeye yönelik sahip oldukları genel bilgilerin
yanında klişeleri ve önyargılarıyla ilgili soruları da kapsamaktadır. Bireylerin görsel
ve işitsel edinim ve öğrenimlerini belirlemek maksadıyla anket soruları ülkemize özgü
görsellerle de desteklenmiştir. Toplanan verilerle, ders materyallerinin tematik içeriğinin,
öğrenme sürecinde etkili faktörler olduğu, görsel tasarımının, seslendirmelerinin yenilikçi
bir yaklaşımla yeniden ele alınması gerektiği anlaşılmıştır. Araştırmamızda, kültürün
en önemli taşıyıcısı olan dil ve kültür arasındaki etkileşim süreçleri belirlenmiş ve
kültürlerarası bir boyutla analiz edilerek elde edilen verilerden hareketle Türkçeyi, yabancı
dil olarak öğrenen öğrencilerin kültürlerarası boyutta yaşadıkları öğrenme zorluklarının
neler olduğu belirlendikten sonra yabancı dil olarak Türkçenin öğretimine ilişkin çözüm
yolları önerilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, dil ve kültür, etkileşim
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
52
Yabancılara Türkçe Öğretiminde Alternatif Bir Ölçme Değerlendirme
Aracı: Socrative
Uzm. Fatma KARACA
Günümüzde ölçme ve değerlendirme sürecinde kullanılan araçların geleneksel
özelliklerden uzaklaştırılıp farklı amaçlarla çeşitlendirilmesi, alternatif ölçme araçlarının
geliştirilmesi sürecini başlatmıştır. Öğretim teknolojilerindeki gelişmeler, bilginin
aktarımında kullanılan araçlar kadar öğretilen bilgiyi ölçme ve değerlendirme araçlarında
da etkisini göstermiş ve bu doğrultuda farklı uygulamaların ortaya çıkmasına da aracı
olmuştur. Buna bağlı olarak yaşadığımız çağın gerekleri ve öğrenci ihtiyaçlarındaki
değişiklikler de var olan ölçme değerlendirme araçlarına alternatif araçlar geliştirmeyi
zorunlu kılmıştır. Bu doğrultuda genelde Türkçe öğretiminin özelde ise Yabancılara
Türkçe öğretiminin ölçme ve değerlendirme sürecinde farklı amaçlarla sınıf içinde ve sınıf
dışında Web 2.0 araçlarından da faydalanılmaya başlanılmıştır. Sınıf içinde; bilgiyi sunma,
aktiviteleri gerçekleştirme ve ölçme değerlendirme yapma; sınıf dışında ise derse hazırlık
ve öğrenilenleri tekrar etme ve pekiştirme Web 2.0 araçlarının kullanım alanları arasında
gösterilebilir. Web 2.0 araçlarından biri olan Socrative, yabancılara Türkçe öğretiminin
ölçme ve değerlendirme aşamasında kullanılabilecek bir uygulamadır. Socrative,
“eğlenceli, etkili sınıf aktivitelerini içeren, istenilen her ortamda kullanılabilen, öğrenme
esnasında öğrencilerle anlık iletişim kurmayı sağlayan, hazırlanan etkinlikler veya anlık
sorularla öğrencilerin hızlı bir şekilde değerlendirilmesini ve ardından otomatik olarak
doldurulan sonuçları kullanarak öğrenmenin planlanmasını sağlayan biçimlendirici bir
ölçme aracıdır” (www.socrative.com).
Bu çalışma, Socrative programının B1 düzeyinde yabancı dil olarak Türkçeyi öğrenen
öğrenciler üzerindeki verimliliğini test etmek amacıyla yapılacaktır. Nitel araştırma
yöntemlerinden durum çalışmasının kullanılacağı bu araştırmada, çalışma grubunu
10 öğrenci oluşturacaktır. Veriler, bir ünitede üç bölüm içinde Socrative programı ile
hazırlanmış ölçme araçları ile toplanacaktır. Verilerin analizinde kategorisel içerik analizi,
görüşme formu ve gözlem kullanılacak ve Socrative programının ölçme ve değerlendirme
sürecindeki verimliliği değerlendirilecektir.
Anahtar Sözcükler: Alternatif ölçme araçları, Web 2.0 araçları, Socrative
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
53
Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı Standartlarına Göre Belirlenen
Etkinliklerin Yabancılara Türkçe Öğretimi Dersi Kapsamında
Uygulamalı Bir Değerlendirmesi
Yrd. Doç. Dr. Neslihan KARAKUŞ, Elif TURGUT
Türkçe Öğretmenliği lisans programında 3. Sınıfın 2. Yarıyılında 2 saatlik bir ders
olarak yer alan Yabancılara Türkçe Öğretimi dersinin genel amaçları arasında yabancılara
Türkçe öğretiminin tarihçesi, yabancı dil öğretim yöntemleri, kültür aktarımının önemi,
anadil ve yabancı dil öğretimindeki farklar, yabancı dil öğretiminde kullanılan materyaller,
Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı, dil
seviyeleri ve özellikleri, yabancı öğrencilerin motivasyonu gibi konularda teorik bilgiler
vermektir. Bu derste öğrencilere aktarılan konulardan biri olan Avrupa Dilleri Ortak
Çerçeve Programı (CEFR), dilde yeterlilik seviyesini uluslararası alanda ölçmek için
hazırlanmış bir sistemdir. Avrupa çapında geniş ölçüde kabul edilen CEFR, dünyada da
gittikçe yaygınlaşmaktadır. CEFR, kişinin bir yabancı dili ne derece iyi konuşup anladığını
göstermesinin bir yöntemidir. CEFR sayesinde yabancı dil öğretimi belirli standartlara
oturtulmuştur. Bu bağlamda çalışma kapsamında akademik seviye için belirleyici olması
açısından etkinlik hazırlamada CEFR standartlarına göre B2 seviyesi seçilmiş ve yabancılara
Türkçe öğretimi dersinde öğrencilerden, verilen teorik bilgiler ışığında B2 seviyesinde
dinleme ve okuma etkinlikleri hazırlamaları istenmiştir. Yıldız Teknik Üniversitesi
Türkçe Öğretmenliği bölümü lisans programında öğrenim gören ve Yabancılara Türkçe
Öğretimi dersini alan 25 öğrencinin hazırladığı dinleme ve okuma etkinlikleri CEFR
standartları ölçeğinde değerlendirmeye alınmış ve öğrencilerin B2 seviyesine göre etkinlik
hazırlamada ne derece başarılı oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca seviyeye uygun bulunan
etkinliklerin YTÜ TÖMER’de Türkçe öğrenen yabancı öğrenciler ile uygulaması yapılarak
akran desteği ile öğretimin başarıyı arttırdığı hususunda çeşitli gözlemler yapılmıştır.
Araştırmada bir grup veya kişi tarafından yürütülen çözüm yönelimli araştırma olarak
tanımlanabilecek eylem araştırması yöntemi kullanılmıştır. Toplanan verilerin analizi ile
ders kapsamında öğrencilerin belirlenen seviyeye yönelik etkinlik hazırlamada başarılı
olduğu tespit edilmiştir. Etkinliklerin uygulanması esnasında, Türkçe öğretmenliği
bölümünde okuyan öğretmen adaylarının yabancı öğrencilere yaklaşımının hem bir
eğitimci, hem arkadaş gibi olmasının akran desteği ile örtük öğrenmeyi etkinleştirdiği
ve Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin dil öğrenmeye olumlu yaklaşımını arttırdığı da
tespit edilen sonuçlar arasındadır. Ayrıca çalışma neticesinde sadece teorik bir ders olan
yabancılara Türkçe öğretimi dersinin uygulamalı olması halinde çok daha işlevsel olacağı
sonucuna da varılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve
Programı (CEFR), B2 seviyesi, akran desteği, örtük öğrenme
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
54
Bulgarlara Türkçe Öğretiminde Ortak Söz Varlığı ve Tematik
Sınıflandırmadan Yararlanma
Yrd. Doç. Dr. Abidin KARASU
Türkçe ve Bulgarca uzun asırlar birbiriyle köklü ilişkiler içinde bulunmuş, bugün bile
izlerini takip edebildiğimiz dil yapılarını içinde muhafaza etmeye devam eden dillerdir.
Özellikle Osmanlıyla birlikte Balkanlara yerleşen Türkler, kendi dillerini ve kültürlerini de
bu coğrafyada kalıcı şekilde taşımışlardır.
Bulgarcada sekiz bine yaklaşık Türkçe kelimenin bulunması tarihsel süreç içinde
Türkçe ve Bulgarcanın derin ve köklü ilişkisini göstermektedir. Osmanlının Balkanlardaki
hâkimiyetinden sonra devletin bütün idari ve yönetim sistemiyle yerleşmesi kültür
faaliyetlerini de hızlandırmıştır. Filibe, Sofya, Selanik, Şumnu, Üsküp, Belgrad, Saraybosna
gibi şehirler Balkanların önemli kültür merkezleri haline gelmiştir. Türkçe bu merkezlerden
yayılmış ve dönem itibariyle Balkanların devlet ve itibar dili haline gelmiştir. Türkçe
Bulgarcaya binlerce kelimenin yanında gramer yapıları, deyim, atasözü gibi unsurları
da vermiştir. Türkçenin Bulgarca üzerindeki etkisi bugün bile güncelliğini korumakta ve
bilimsel araştırmalara konu olmaktadır.
Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Doğu Blok’u ülkelerindeki totaliter rejimlerin ortadan
kalması, Türkiye’nin gönül coğrafyası olan Balkanlardaki faaliyetlerini, geçmiş asırlardaki
birikimleri, tecrübeleriyle birlikte yeniden hızlandırmasını sağlamıştır. Türkiye son yıllarda
yeni kültür ve eğitim politikaları; Yunus Emre Enstitüsü, TİKA ve YTB gibi kurumlarıyla
Balkanlarda önemli faaliyetler gerçekleştirmektedir. Hiç kuşkusuz bu faaliyetlerin içinde
Türkçenin öğretilmesi ve Türk kültürünün tanıtılması önemli yer tutmaktadır. Bu aşamada,
Türkçenin Balkan dillerine verdiği binlerce kelime, Türk ve Balkan toplumları arasındaki
ortak söz varlığının yeniden ele alınmasına ve özellikle Türkçe öğretimi aşamasında
değerlendirilmesi gerekmektedir. Dil ilişkileri ve kelime alışverişleri üzerinde birçok
araştırma yapılmasına rağmen, ortak söz varlığının kullanılması ve özellikle Bulgarcaya
geçen binlerce Türkçe kelimenin tematik olarak sınıflandırılmasıyla Bulgarlara Türkçe
öğretme aşamasında bu birikimden istifade edecek bir ders kitabı veya yardımcı materyal
hazırlanmamıştır.
Çalışmamızda, Türkçe ve Bulgarca ortak söz varlığı üzerinde durulacak olup tematik
sınıflandırmanın önemi ve ders materyallerinde nasıl kullanılması gerektiği hakkında
bilgi verilecektir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, Bulgarca, ortak söz varlığı, Balkanlar,
Türkçe
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
55
Osmanlı ve Cumhuriyet Döneminde Yazılan Yabancı Dil Olarak Türkçe
Öğretimi Kitaplarının Atasözü ve Deyimler Açısından Karşılaştırılması
Yrd. Doç. Dr. Hilal KESKİN, Yrd. Doç. Dr. Erhan YEŞİLYURT,
Yrd. Doç. Dr. Filiz METE
Hızla küreselleşen dünyada ana dil ve yabancı dil öğreniminin önemi yadsınamaz
bir gerçektir. Dil insanlar arasındaki iletişimin sağlanmasındaki en temel faktördür.
Dil sayesinde insanlar kendi duygu, düşünce ve hayallerini anlatma imkânı bulurken
başkalarınınkini de dinleme fırsatı kazanırlar. Dil iletişimin gerçekleşmesinde tek boyutlu
bir etken değildir. Dilin birçok boyutu vardır. “Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan
tabii bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçevesinde
gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi,
seslerden örülmüş içtimaî bir müessesedir.” (Ergin, 20012: 3). Fakat bunların dışında dili
dil yapan bir diğer unsur ise bir milletin kültürünün taşıyıcı ve yansıtıcısı olmasıdır. Dil
bağlı olduğu milletin kültüründen izler taşır. Bir dilde kullanılan kelimeler, deyimler,
atasözleri vb. unsurlar o milletin yaşayışından, gelenek ve göreneklerinden, inanışlarından
ve daha birçok özelliğinden izler yansıtmaktadır.
Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin etkili bir şekilde yapılması için Türk kültürünün
de öğretilmesi gerekmektedir. Bu nedenle Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde
Türk kültüründen izler taşıyan atasözü ve deyimlerin öğretilmesi çok önemlidir. “Dilin
önemli anlatım seçeneklerinden olan atasözleri ve deyimler, toplumun sosyal ve kültürel
değerlerini yansıtan kuşaklararası kültür aktarımında çok önemli rol oynayan birbirlerini
tamamlayan unsurlardır.” (Bulut, 2013: 564). “Türk dili dâhil birçok dilde hem atasözleri
hem deyimler konuşma ve yazı dilinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle Türkçenin
eğitimi ve öğretiminin söz konusu olduğu bütün platformlarda atasözü ve deyim öğretiminin
kelime öğretimiyle birlikte ve hemen hemen aynı oranda öğretilmesi gerekmektedir.”
(Atalay, 2015: 192). Yabancı dil öğretiminde atasözü ve deyimlerin öğretilmesi hem
öğrenilen dilde kullanılan cümlelerin daha iyi anlaşılmasına ve anlamlandırılmasına hem
de o milletin kültürünün ve yaşayışının anlaşılmasını yardımcı olacaktır. Bu nedenlerden
dolayı yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarında Türk kültürünün yansıtıcısı olan
atasözü ve deyimlerin kullanılması son derece önemlidir. Bu çalışmanın amacı Osmanlı
ve Cumhuriyet döneminde yazılan yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarını atasözü
ve deyimler açısından karşılaştırmaktır.
Bu araştırmada nitel araştırma modellerinden doküman analizi yöntemi kullanılmıştır.
Doküman analizi, araştırma sonucunda elde edilecek olgu ve kavramlara ulaşmada yol
gösterecek olan yazılı malzemenin incelenerek analiz edilmesidir. Osmanlı döneminde
İngiliz ve Osmanlı Türklerinin kullandığı Latin ve Arap alfabesi ile İngilizce olarak yazılan
on altı Türkçe öğretim kitabı ile Cumhuriyet döneminde Milli Eğitim Bakanlığının yurt
dışındaki Türk çocuklarının Türkçe ve Türk kültürünü daha iyi öğrenmeleri amacıyla
hazırladığı sekiz kitaptan oluşan Türkçe ve Türk Kültürü Ders Öğretim Materyali ve
Çalışma Kitabı (1-10. sınıflar) seti bu araştırmanın evren ve örneklemini oluşturmaktadır.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
56
Bu çalışmadan elde edilen verilerin analizinde ise betimsel analiz ve içerik analizi yöntemleri
kullanılmıştır. İlgili dokümanlar araştırmacılar tarafından okunmuş belirlenen atasözü ve
deyimler sayfa numaraları belirtilerek her kitap için ayrı tablolar oluşturulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Deyim, atasözü, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi
Yabancı Öğrencilerin Türkçe Eğitimine İlişkin Tutum ve Görüşleri
(Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Örneklemi)
Yrd. Doç. Dr. Yasin KILIÇ
Bu araştırmada “Türkçe Öğrenen Yabancı Öğrencilerin Türkçe Eğitimine İlişkin Tutum
ve Görüşleri” çeşitli değişkenlerle incelenmiştir. Araştırmada, 2016-2017 öğretim yılı
güz döneminde Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde öğrenim gören yabancı uyruklu
öğrenciler örneklem olarak seçilmiştir.
Bu araştırma, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde öğrenim gören yabancı uyruklu
öğrencilerin Türkçeye ilişkin tutum ve görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Anket sorularına cevap veren denekler üç ayrı grupta değerlendirilmiştir. Bu
gruplandırma Türkî Cumhuriyetlerde yaşayan ve farklı Türk dili lehçelerini konuşan
öğrenciler, kültür olarak bize yakın olan ancak ana dili Arapça olan öğrenciler ve Afrika
kıtasının farklı ülkelerinden gelen öğrenciler şeklinde yapıldı. Veri toplamak için ölçek
olarak anket kullanılmıştır. Ölçekte toplam 40 madde bulunmaktadır. Anket maddelerinden
öğrencilerin cinsiyetleri, öğrencilerin ana dilleri, öğrencilerin bildikleri yabancı dil sayıları
ve öğrencilerin yaşları bağımsız değişken, diğer 36 anket maddesi ise bağımlı değişkenler
olarak değerlendirildi. Araştırma için hazırlanan tutum ölçeği toplam 67 yabancı uyruklu
öğrenciye uygulanmıştır.
Anket sorularının güvenirlik ve geçerliği sağlanmıştır. Anketten elde edilen bulgular
SPSS 16.0 ile analiz edilmiş ve öğrencilerin anket sorularına verdikleri cevapların frekans,
yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanarak yorumlanmıştır.
Örneklem grubunun tutum ölçeğine verdikleri cevapların cinsiyetlerine göre farklılığını
belirlemek amacıyla “bağımsız örneklem t testi” uygulanıp yorumlanmıştır. Deneklerin
anket maddelerine verdikleri cevapların farklılığını belirlemek için ise “tek yönlü ANOVA”
testi uygulanmış ve yorumlanmıştır.
Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre değişkenler arasında anlamlı farklılığın olduğu,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkçeyi daha kolay öğrendikleri, bu öğrencilerden
sonra ise kültür olarak bize yakın olan Arap kökenli öğrencilerin Türkçeyi daha kolay
öğrendikleri anlaşılmaktadır. Afrikalı öğrencilerin diğer öğrencilere göre Türkçeyi daha
zor öğrendikleri araştırmada çıkan sonuçlar arasındadır.
Diğer değişkenlerden yaş aralığı 25’in üzerinde olan deneklerin ve birden fazla yabancı
dil bilen deneklerin diğer deneklere göre Türkçeye bakış açısı daha olumludur. Deneklerin
anket maddelerine verdikleri cevaplar dikkate alındığında yabancı uyruklu öğrencilere
verilen Türkçe eğitiminin yetersiz olduğu hususunda görüş belirtmişlerdir. Yabancı
öğrenciler dil becerileri konusunda yeteri düzeyde eğitim almadıklarından yakınmaktadır.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
57
Kelime bilgisi noktasında da öğrencilerin memnuniyetsizlikleri söz konusudur. Ayrıca
Türk dil bilgisi öğretimi konusunda da öğrencilerin yaklaşımı olumsuzdur.
Bugüne kadar genel olarak Türkçe eğitimi ana dili Türkçe olan öğrencilere verilmiştir.
Akademisyenlerimiz yabancılara yönelik Türkçe eğitimi konusunu gündemlerine almamış
ve bu alanda yetersiz kalmışlardır. Dolayısı ile yabancılara Türkçe eğitimi konusunda
görülen eksikliklerin tespit edilerek, bu noksanlıkların giderilmesine yönelik uygulamalar
yapılmalıdır.
Anahtar Sözcükler: Türkçe eğitimi, yabancı, tutum, öğrenci
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Öğrencilerin Karşılaştıkları Dil
Bilgisel Sorunlar: Şimdiki Zaman Örneği
Araş. Gör. D. Barış KIR, Araş. Gör. Eda TEKİN
Yabancı dil öğrenmek uzun ve yorucu bir süreçtir. Bu süreçte, öğrencilerden hedef dilde
dinleme, konuşma, okuma, yazma ve dil bilgisi becerilerine hâkim olmaları beklenir. Bu
becerilerden dil bilgisi alanı çeşitli kurallar içerdiğinden ve çoğunlukla da ezbere dayalı
olduğundan öğrencilerde bir önyargı oluşturmaktadır. Öğrencilerin oluşturduğu bu
önyargı, diğer dil becerilerine de yansımaktadır. Öğrencilerin yanı sıra öğretmenlerin de
yine dil bilgisine karşı tutum ve davranışları, öğrencilerin dil bilgisine yönelik düşüncelerini
etkilemektedir. Öğretmenlerin dil bilgisini sadece elde olan kitaplarla sınırlandırması,
dil bilgisi gibi anlaşılması güç olan soyut bir beceri alanını öğretirken farklı etkinliklere
yer vermemesi öğrencilerin bu alanda daha da zorlanmalarına sebep olmaktadır. Bu
gibi durumlarda, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde hedeflenen amaçlara ulaşmada
başarısız olunmaktadır.
Dil bilgisi öğretimi belirli kurallara göre yapılmaktadır. Konular bir düzen ve sıra
şeklinde verilmektedir. Dil bilgisinde zamanlar kavramı öğretilirken de durum böyledir.
İlk olarak öğretilen zaman da şimdiki zamandır. Güzel ve Barın (2013)’a göre şimdiki
zaman içinde bulunulan anı aktarmaya yaradığından dolayı bu zamandan başlamak
gerekmektedir. Öğretimi kolay bir zaman olmasına rağmen uygulamada öğrencilerin kafa
karışıklığı yaşadığı konulardan biridir. Şimdiki zaman, fiile “–yor” ekinin getirilmesiyle
oluşturulmaktadır; fakat bu durum, “yor” ekinin fiile getirilmesiyle bitmemekte ve
özellikle ekin önüne “–ı, -i, -u, -ü” seslerinden hangisinin geleceği konusunda Türkçeyi
yeni öğrenmeye başlayanlar zorlanabilmektedir. Ayrıca ‘’a’’ ve ‘’e’’ seslerinin daralarak ‘’-ı,
-u’’ ve ‘’-i, -ü’’ seslerine dönüşmesi de karıştırılabilmektedir. Bunun sonucu olarak şimdiki
zamanı sadece ‘’–yor’’ eki olarak öğrenen ya da ayrıntılarını anlamlandıramayan öğrenci,
hem konuşmada hem de yazmada yanlışlar yapabilmektedir.
Bu nedenlerle, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin şimdiki zaman konusunda
karşılaştıkları zorlukların ve yaptıkları hataların tespit edilmesi; bu hatalara yönelik çözüm
önerilerinin getirilmesine katkı sağlayacaktır. Nitekim bu araştırmada, yabancı öğrenciler
şimdiki zaman konusunda yaptıkları hatalar ve bunların nedenleri tespit edilmeye
çalışılmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması yöntemi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
58
kullanılmıştır. Araştırmamızın çalışma grubunu Yıldız Teknik Üniversitesi TÖMER’de A1
seviyesinde öğrenim gören 24 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler, A1 kur sonu sınavında,
öğrencilerin şimdiki zaman konusu ile alakalı sorulara verdikleri cevaplardan elde
edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır.
Verilerin analizinden elde edilen bulgulara göre öğrencilerin şimdiki zaman konusunda
yaşadıkları sorunlar tespit edilmiş ve bu sorunlara yönelik öneriler getirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, dil bilgisi, şimdiki zaman
Uluslarası Öğrencilerin Türkçe Yazılı Metinlerinin Derlem Temelli
Olarak İncelenmesi
Doç. Dr. Nalan KIZILTAN, Okt. Dr. Işıl ATLI
İngilizce bir dilbilim terimi olan corpus (çoğulu corpora) sözcüğünün karşılığı
olarak dilimize giren derlem, en basit anlamıyla, türlerine göre gruplanarak bilgisayar
ortamına aktarılmış çeşitli yazılı ve sözlü metinleri ifade etmektedir. Tahiroğlu (2013:
4043) derlem sözcüğünü “boyutça büyük metin koleksiyonlarının elektronik biçimlerde
bilgisayar ortamında tutulan dilsel kesitleri” olarak tanımlamaktadır. Son yıllarda, derlem
çalışmaları çeviribilim ve yabancı dil öğretimi alanında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Derlem, bize bir dildeki sözcük sıklığı sayımını, birlikte kullanılan sözcükleri, sözcük
dağılımını ve sözcük öbeklerini vermektir; kapsamlı olarak hazırlanmış bir derlem ise
yabancı dil öğrenen bireyler için geniş bir örneklem sunmakta ve bir başvuru kaynağı
işlevi görmektedir. Derlem, sadece anadil konuşucuları tarafından üretilen yazılı ve sözlü
metinleri içermez. Farklı anadil konuşucularının, yabancı dil olarak öğrendikleri bir
dilde ürettikleri metinleri içeren öğrenci derlemleri (learners’ corpus), özellikle karşıtsal
çözümlemeye dayalı (contrastive analysis) çalışmalarda anadil kullanıcılarının ve yabancı
dil öğrenen bireylerin dil kullanımındaki farklılıkları incelememize ve derlememize olanak
tanımaktadır.
Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Öğretim
Merkezi’nde (OMÜ Türkçe) B2 ve C1 kurlarına devam eden 30 uluslararası öğrencinin,
2016-2017 güz yarıyılında derslerde yazdıkları metinlerdeki sözcük (ad, eylem, kalıp sözler,
bağlaç, eylem çekim zamanı ve kip) kullanımlarını derlemek, öğrencilerin ne tür sözcükleri
kullanmayı seçtiklerini ve bu sözcükleri kullanırken yaptıkları hataları belirlemektir.
Verilerin derlenmesinde kolaylık olması açısından, çalışmanın örneklemini oluşturan
öğrencilerden, ödevlerini elektronik ortamda teslim etmeleri istenecek ve toplanan veriler,
CompleatlexicalTutor v.8 http://www.lextutor.ca TomCobb, 2015 programı kullanılarak
incelenecektir.
Bu çalışma sonunda elde edilen bulgular, bizlerin genel olarak ikinci dil edinim
sürecini ve yabancı dil olarak Türkçe öğrenen uluslararası öğrencilerin yazılı anlatımda
karşılaştıkları zorlukları anlamamıza yardım edecektir. Ayrıca, öğrencilerin kullandıkları
sözcük sıklığı göz önüne alındığında, bu çalışma, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde
kullanılacak sözcüklerin saptanmasına katkıda bulunabilir.
Anahtar Sözcükler: Türkçe’nin yabancı dil olarak öğretimi, derlem, karşıtsal çözümleme
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
59
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan Materyallerdeki
Görsellerde Yer Alan Kültürel Öğelerin Göstergebilim Açısından
İncelenmesi
Araş. Gör. Meltem Merve KONU, Dr. Şükrü BAŞTÜRK
Yabancılara Türkçe öğretimi son yıllarda giderek önem kazanan ve rağbet gören bir
alan olmaya başlamıştır. Bu amaçla kullanılan materyaller kuşkusuz öğrenim süreci için
önem arz etmektedir. Bu materyaller içerisinde de öğretim setleri erişim ve kullanım
kolaylığı açısından ilk basamağı oluşturmaktadır. Bilindiği üzere dil öğretiminde ders ve
çalışma kitapları aracılığıyla öğrenilen kalıplar ve sözcükler kadar bu kullanımların hangi
bağlamda gerçekleşeceği de erek dili doğru kullanmak açısından önemlidir. Bu doğrultuda
dil kullanıcıları için bağlam şüphesiz kültürel öğelerden soyutlanamayacak bir ortamdır.
Öğrenici, erek dil kullanıcılarının dünyaya bakış açılarına, düşünme ve değer sistemlerine
farklı bağlamlarda tanık olarak neyi nerede nasıl kullanacağını öğrenmekte ve erek dilin
kültürel unsurları hakkında fikir sahibi olmaktadır. Bu kültürel öğelerinin içselleştirilme
sürecinde de kullanılan öğretim setlerindeki metinler kadar görseller de önemli bir yere
sahiptir. Hatta çoğu durumda anadil kullanıcısı olmayan bu bireyler için metinlerden
daha çok anlam ifade etmektedir. Çünkü, bu görsel öğeler başlangıç seviyesi başta olmak
üzere her seviyede amaçlananı anlamlandırmaya yardım ederek öğrenme sürecini
kolaylaştırmaktadır. Görsellerin amaca uygun olarak hazırlanmaması ise dil öğrenim
sürecini daha da zor hale getirebilmektedir.
Bu çalışmada İstanbul Yabancılar İçin Türkçe, Hitit, Yedi İklim ve Yabancılar İçin
Türkçe öğretim setlerinin tüm seviyelerindeki ders ve çalışma kitaplarında yer alan
görseller göstergebilim açısından incelenerek söz konusu görsellerdeki kültürel öğeleri
anlamlandırmanın dil öğrenim sürecindeki önemini belirlemek amaçlanmıştır.
Görsellerdeki erek dilin kültürel öğe unsurları sınıflandırılacak ve her ulamda her set için
kaç tür dil dışı gösterge yer aldığına dair tablo oluşturulacaktır. Bu doğrultuda seçilen
öğretim setleri arasında da görsellerin kültürel öğeleri destekleyip desteklemediğine,
hedef kültürü aktarmadaki başarı oranlarına, hangi unsurun ne sıklıkla kullanıldığına ve
bir kitapta yer alan unsurun farklı öğretim setindeki aynı seviyeye yönelik hazırlanmış
kitapta yer alıp almadığına bakılacaktır. Çalışmada betimsel analiz yöntemi kullanılacak
ve göstergebilim açısından kitaplardaki görsellerin hedef dilin kültürel öğelerinin
yansıtılmasında ne oranda etkili olduğu incelenecektir. Araştırmanın verileri doküman
incelemesi tekniği ile elde edilecektir. Çalışmanın daha sonra hazırlanacak olan yabancılar
için Türkçe ders ve çalışma kitaplarında veya bu alanda yapılacak başka materyaller ile
görsel öğelere yönelik araştırmalar için faydalı olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, kültür aktarımı, görseller,
göstergebilim, yabancılara Türkçe ders kitapları
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
60
Jean Deny’nin ‘Türk Dil Bilgisi’nden Türkçe Öğretim Setlerine Bir Bakış:
Karşılaştırma Dereceleri Örneği
Arş. Gör. Ebru KUYBU
1921 yılında Jean Deny tarafından Fransa’da Türkçe öğrenmek isteyen Fransız öğrenciler
için yazılan Türk Dil Bilgisi modern anlamda dil bilgisi çalışmalarının öncüsü olarak
değerlendirilmektedir. Bir yabancı gözüyle Türk dilinin incelendiği bu eser, yabancılara
Türkçe öğretimi konusunda bir rehber olması nedeniyle değer taşımaktadır. Deny eserin
ön sözünde: “Bu sebeple biz sırf mantıkî bakım noktasında durarak Türkçeyi önceden
edinilmiş hiçbir fikir olmadan bakıldığı zaman nasıl görünüyorsa öylece kendine mahsus
dehasıyla göstermek hususuna bağlı kaldık.” diyerek eserin amacını açıklamıştır. Türk Dil
Bilgisi’nin yabancılara Türkçe öğretmek amacıyla kaleme alınmış olması ve geniş içeriği
günümüz Türkçe öğretim setlerini incelemeyi gerekli kılmıştır. 1921 yılından günümüze
dil bilgisi konularının ele alınış ve aktarılış şeklini karşılaştırmak da bu çalışmanın çıkış
noktasını oluşturmuştur.
Bu bildiride Jean Deny’nın Türk Dil Bilgisi kitabıyla karşılaştırılmak üzere Yunus Emre
Enstitüsü tarafından hazırlanan Yedi İklim Türkçe Öğretim Seti ele alınacaktır. 2015 yılında
basılan bu setlerin A1 seviyesi çalışma kitabı, çalışmanın malzemesini oluşturacaktır.
Deny’nin eserinin kapsamının genişliği göz önünde bulundurularak iki kitapta da ortak
olarak belirlenen sıfatlar ve karşılaştırma dereceleri incelenecektir. Deny’de ‘AdlarDeğişmesiz Ad’ alt başlığında sıfatlar içinde ele alınan karşılaştırma dereceleri, Yunus Emre
Enstitüsü’nün çalışma kitabında 7. ünitede (İletişim) dil bilgisi konusu olarak ‘-den daha
+ sıfat: Karşılaştırma’, ‘en + sıfat : Üstünlük’ biçiminde işlenmiştir. Yapılan bu kıyasla süreç
içerisinde Türkçe öğretiminde dil bilgisi konularının aktarılış değişimi tespit edilmeye
çalışılacak, elde edilen sonuçların sonraki çalışmalara katkıda bulunması amaçlanacaktır.
Anahtar Sözcükler: Türk Dil Bilgisi, Türkçe öğretimi, sıfatlar, karşılaştırma
XVIII-XIX. Yüzyillarda Rusya İmparatorluğu’nda Türkçenin
Öğrenilmesi ve Tedrisi Tarihinden
Doç. Dr. Elvira LATİFOVA
XVIII. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Rusya, I Petro’nun başarılı politikaları sonucunda
imparatorluğa dönüştükten sonra, bu ülkenin dış politikası da gelişmeye başlar. Zamanla
Rusya İmparatorluğu’nun dış politikasında “Doğu Sorunu” önemli bir yer işgal eder. Doğu
politikasının başarılı bir şekilde uygulanması için sadece askeri güç değil, aynı şekilde
diplomasi de geniş bir şekilde kullanılmaya başlar.
Bu bağlamda Kafkasya politikasını aktifleştiren Rusya, Türkçenin bölgede geniş
yayıldığını dikkate alarak, bu dilden diplomasi dili olarak geniş yararlanmıştır (Berejkov,
1914: 9-10). En önemlisi ise XVIII. yüzyıl Rusya İmparatorluğu’nun iki en kudretli
imparatoru I. Petro ve II. Katerina, işgal öncesi halka hitabı içeren asıl belgeyi –ManifestoyuAzerbaycan Türkçesinde düzenleyip bölge halkları arasında yaymışlardır (Mahmudov,
Kerimov, 2009: 198). Hatta 1722 yılında bu amaçla Rusya’da Arap harfli ilk matbaanın
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
61
açılması da Doğu politikasında diplomasi dili olarak Türkçeye özel önem verildiğini bir
daha doğrulamaktadır (Delili, 1975: 31).
Bu politikanın devamı olarak XIX. yüzyılın başlarından itibaren Rusya’da Doğu’yu
araştıran özel bilimsel topluluklarının oluşturulmasına başlandı. Bu dönemde Rusya
İmparatorluğu’nun Kazan, Petersburg ve Moskova Üniversitelerinde Doğu dillerinin
tedrisine başlanır. Türkçe yabancı dil olarak Heşterhan, Kherson ve Tiflis Gimnazyumlarında
da öğretiliyordu.
Türk dilinin ve kültürünün araştırılması ve tedrisi için bu alanda uzmanlara ihtiyaç vardı.
Bu iş için Rusya’nın Doğu eyaletlerinden bilim adamlarının getirilmesi gerekiyordi. Söz
konusu bilim adamlarından biri de görkemli Oryantalist “Rus Oryantalizminin Öncüsü”
Mirza Muhammed Ali Kazımbeydi. Mirza Kazımbey, çalışmalarına Kazan Üniversitesinde
başlamıştı. Rusya üniversitelerinde ve gimnazyumlarda Türkçenin öğrenilmesinde Mirza
Kazımbey’in hazırladığı “Türk-Tatar Dilinin Grameri” ders kitabı önemli rol oynamştı.
“Gramer” kitabı son derece başarılı bulunmuş, ilk baskısı bittiğinden yeniden basılma
gereği doğmuştur. Sonuçta söz konusu ders kitabı, “Türk-Tatar Dilinin Genel Grameri”
başlığıyla ikinci kez basılmıştır (Axundova, 2013). 1849 yılından M. Kazımbey Petersburg’a
yerleşir ve Petersburg Üniversitesinde Şarkiyat Fakültesinin kurucu dekanı olur. Şarkiyat
Fakültesinde Farsça, Arapça ve Türkçe öğretiliyordu. Ayrıca 12 Aralık 1853 tarihinden
itibaren Mirza Kazımbey Rusya’nın Genelkurmay Başkanlığı ve Askeri Akademinin
askerlerine ücretsiz olarak Türkçe öğretmeye başlar (Axundova, 2013).
Böylece Rusya İmparatorluğu’nun Doğu politikasının yürütülmesinde askeri kuvvet
dışında geniş diplomasi ve istihparattan da yararlanılması, XVIII-XIX. yüzyıllarda burada
Türkçenin, özellikle de Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesini zorunlu hale getirir.
Bu çalışmamızın amacı, XVIII-XIX. yüzyıllarda Rusya İmparatorluğu’nun eğitim
kurumlarında Türkçenin tedrisi ve burada Türkçeye olan ilginin nedenlerini dönemin
kaynakları temelinde araştırmaktır.
Anahtar Sözcükler: Rusya, Türkçe, Kazembek
Yabancı Dil Olarak Türkçenin Etnokültürolojik Yaklaşım Esasında
Öğretimi
Doç. Dr. Zekıya MAMUTOVA
İşbu araştırma, öğrencilere kelime hazinesini linguokültürolojik yaklaşım esasında
öğretme sorunlarına adanmıştır. Dil, insanın dünya ile ilgili bilgilerinin oluşturulmasının
en önemli bir aracıdır. Belli kültürün dili olan milli dilin bir kelimesi ise milletin kültürünün
bir parçasıdır. Dilsel şekilde ifade edilen bilgilerin bir bütünü, belli milletin “dilsel dünya
görüşü” olarak adlandırılan bir şeydir.
Dil faktörlerini ve kültür olaylarını kıyaslayarak öğrenme, öğrencilerin dilbilimsel
eğitimi konusunda yeni bir doğrultudur. Araştırmanın bilimsel yeniliği; bir
dile sahip kişinin etnolinguokültürolojik
yetkilerinin oluşturulmasına
daha
önce araştırılmamış, aşağıda adı geçen yeni bir açıdan yaklaşmaya bağlıdır:
yabancı dil olarak Türkçe örnek olmak üzere bir dilin kelimelerinin ve özellikle
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
62
eşdeğerleri olmayan kelimelerinin milli-kültürel açıdan tarif edilmesi. Dil öğretiminin esası; bir milletin dünya anlayışı, felsefesi, psikolojisi, tarihi ve genel
olarak manevi kültürünü dil vasıtasıyla kavrama konusunda öğrencilere yardımcı olmaktır.
Türkçenin bu bakımından öğretilmesi; öğrencilere yeni dilsel dünya görüşüne sahip olma,
Türk milletinin bilincini kavrama, bu milletin belli bir nesnede neler gördüğünü ve hangi
belirtilere göre buna ad verdiğini, belli bir kelimenin hangi ifadeleri taşıdığını anlamaları
konusunda yardımcı olacaktır.
Amaç; Türk dilini öğretme kapsamında etnolinguokültürolojik gelenekleri de
öğretmedir. Bunun, çağdaş gençlerin yetiştirilmesinde büyük önemi vardır. Bununla
ilgili olarak öğrencilerine Türk dilinin kelime hazinesini linguokültürolojik yaklaşım
esasında öğretme yöntemlerini geliştirmeye ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Günümüzde bir
dile hakim olmanın evrensel amacı, o dilin kültürüne kavuşma ve kültürlerin diyaloguna
katılmadır. Söz konusu amaca kültürlerarası iletişim becerilerini oluşturma yoluyla
ulaşılır. Dilin kelime hazinesi ise öğrenciler tarafından iletişim amaçlarına göre öğrenilir.
Söz konusu araştırmada Türk dilinin etnik sözcükleri seçilmiş ve bunların ana leksik,
sembolik ve fon anlamlarının analizi uygulanmıştır. Araştırmanın konusu kapsamında,
manevi ve ahlaki kültürü ifade eden “aile”, “ev” gibi leksik-semantik konseptleri ele alınır.
Etnolinguokültürolojik birimlere hakim olma, amaca uygundur ve etnik sözcükleri
kullanma için gereklidir. Milli ve kültür unsuru herhangi bir dilde, onun kelime ve deyim
hazinesinde ve sözdiziminde açık olarak izlenir. Bu yüzden, herhangi dili öğreterek bunun
milli köklerini, kuruluş ve seslenme yöntemlerini belirlemek gereklidir.
Anahtar Sözcükler: Polietnik ortam; çok dillilik; Türkçe, Türk dili; (eşdeğeri olan,
eşdeğeri olmayan) kelimeler, yabancı dil, etnolinguokültürolojik
yaklaşım
Sovyetler Birliği’nde Dil Politikası ve onun Türk dilinin konumuna ve
Öğretilmesine Etkisi (Azerbaycan örneğinde)
Doç. Dr. Arzu MEMMEDOVA
1922-1991 yıllarını kapsayan Sovyetler Birliği dönemi Türk tarihinin zorlu ve karmaşık
dönemlerinden biridir. Söz konusu dönemde Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetleri
birliğe dahil olan 15 Cumhuriyetten biri olsalar da, aslında bağımsız değillerdi ve merkez
Moskova’dan yönetiliyorlardı.
Sovyetler Birliği kurulduktan sonra ülkede yürütülen politikanın temel çizgisi aynı tür
düşünen, aynı inanca sahip ve aynı dilde (rus dili) konuşan Sovyet insanı ve işte bu tür
niteliklere sahip Sovyet halkı yaratmak idi. 1920-30’lu yıllardan başlatılan ve tüm ülke
çapında, özellikle de Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetlerinde yapılan milli-manevi
değerlere, dine karşı mücadele, ruslaştırma politikası buna hizmet ediyordu. Bu dönemde
milli gelenek, tarih, hatta dil üzerine bile yasaklar konuluyordu.
Aydınlar, halkın düşünen insanları buna karşı hayatları pahasına mücadele vermişlerdir.
Azerbaycan’da ana diline, milli-manevi değerlerine sahip çıkan 30000 insana haksız
suçlamalarla en ağır ceza verilmiş- ölüme çarptırılmışlardır ( Hesenli,1991; Abdullayev
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
63
M, Aliyarli S., Suleymanova S., 2014, s.297 ).
Türk dili de Sovyet döneminde ağır sınavlardan geçmiş, nüfusunun büyük çoğunluğunun
ana dili Türk dili olan cumhuriyetlerde bu dile uzun süre devlet dili statüsü verilmemiştir.
Art arda yapılan alfabe değişiklikleri, resmi yazışmaların Rusça yürütülmesi, ülke
vatandaşlarının Türkçe yazılmış başvurularına bile bakılmaması, Cumhuriyette yüksek
görevlere daha çok gayri Türklerin atanması 1950’lerde Azerbaycan’da ana dili harekatının
başlamasının temel nedenleridir. Harekat ülkenin her yerinden gelen protestolarla başlar
ve 1956 yılında Türk dilinin Azerbaycan Sovyet Cümhuriyeti arazisinde resmi devlet dili
ilan edilmesi ile sonuçlanır (Azerbaycan Respublikası Prezidenti İşler İdaresinin SP ve İH
Devlet Arşivi, f.1;Hasanlı C.2008).
1956 yılında Türk dilinin resmi devlet dili ilan edilmesinde rol oynayan yüksek
görevli memurlar cezalandırıldıktan sonra Türk dili yeniden ciddi baskılara
maruz kalıyor, eğitimin Rusça olduğu okulların sayısı çoğaltılııyor, bu okullarda
Türkçe neredeyse eğitilmiyordu. Yürütülen siyaset sonucunda şehirlerde Türk dili
konumunu tamamen kaybediyor ve yalnız bölgelerdeki nüfus arasında iletişim
dili olarak kalıyor. Televizyon programlarının büyük bölümü Rus dilli izleyiciler
için idi. Ana dilinde konuşanlar da aşırı şekilde Rus dilinde kelimeler kullanıyorlardı.
1980’lerin sonunda Ermeniler tarafından Karabağ sorununun başlatılması Azerbaycan’da
halkın milli ruhunun yükselişinde önemli bir aşama oldu. İmha edilmekte olan Türkce
yeniden hayat kazandı. Ana dilinde bilmeyen çoğunluk en kısa sürede kendi dilini
öğrenmeye başladı. Aynı zamanda, dilin rus kelimelerinden arınması süreci hızlandı. Bu
çalışmada esas rolü milli-manevi değerlerine, tarihine ve diline sahip olmak isteyen kitle
oynuyordu.
1991 yılında Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanması bu devletin sınırları içinde Türk
dilinin yaşaması için önemli bir rol oynadı.
Günümüzde Türk dili Azerbaycan’da Azerbaycan dili adı ile devlet dili statüsü
taşımaktadır. Ama, Sovyetler Birligi döneminde yürütülen dil politikasının, aynı zamanda
da küreselleşmenin getirdiği yeni sorunlar dilin doğru gelişmesine engel oluyor.
Böylece, bildiride yeni dönem tarihinde mevcut olan Sovyetler Birliği’nin dil
politikasının burada yaşayan halkların ana dili olan Türkçenin durumuna ve öğretimine
etkisi ele alınmıştır, Azerbaycan’da Türk dilinin 70 yıllık gelişme tarihi incelenmiş, bu
süreçte dili etkileyen olumsuz ve olumlu faktörler belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Türk dili, Azerbaycan dili, Türk Cumhuriyetleri, Azerbaycan,
devlet dili
Yabancılara Türkçe Öğretiminde Graf Teori Kullanımı:
Yapısına Göre Cümleler
Yrd. Doç. Filiz METE, İpek CEYLAN
Türkçe, Altay dil ailesine mensup, sözcüklerin eklerle yapıldığı ve çekimlendiği, sondan
eklemeli bir dildir. Türkçede cümle çeşitleri ögelerin dizilişine göre kurallı (düz), kuralsız
(devrik) ve eksiltili cümleler olarak gruplandırılır. Yardımcı, tamamlayıcı öge ve sözcükler
başta; asıl öge ve sözcükler sonda yer alır. Cümlede yüklem ile görev ve anlam yönünden
yükleme eşlik eden diğer parçalardan her biri cümlenin ögeleridir. Cümlenin ögeleri
tek bir sözcükten veya sözcük gruplarından oluşabilir. Türkçenin cümle kuruluşunda
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
64
yüklemin olması gereken yer cümlenin sonudur. Öge dizilişi genel olarak özne + nesne
+ yüklem şeklindedir. Her dilin kendine özgü öge dizilişi olması sebebiyle yabancılara
Türkçe öğretiminde öge dizilişi anlatılırken bilgi görsel materyallerle desteklenmelidir. Bu
çalışmanın amacı da görsel materyal kullanarak yabancılara Türkçe öğretimini daha etkili
hale getirmektedir. Görsel materyallerin eğitim öğretime olumlu katkısı kabul görmüş
bir gerçektir. Eğitim öğretimde kullanılan kavram haritaları kavramsal yapıyı, kavramları
ve kavramların aralarındaki ilişkiyi görsel hale getirmektedir. Kavram haritaları dil
öğretiminde temel dil becerilerinin öğretimi çalışmalarında etkili bir öğretim sağlar.
Bu sebeple yabancılara Türkçe öğretimi esnasında da yoğun olarak kullanımı göz ardı
edilemez. Kavram haritalarının çıkış noktası graf teoridir.
Graf teori günümüzde birçok alanda kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde eğitimöğretimde kullanılması yeni yeni gündeme gelmektedir. Eğitim-öğretimde teknik olarak
görsel materyallerin ön planda oluşu ve çoklu zekâ kuramının göz önüne alınması
sebepleriyle graf teori önem taşımaktadır. Yabancılara Türkçe öğretimi materyal
kullanımına ihtiyaç duyan bir alandır ve disiplinler arası bir çalışma olan Türkçenin cümle
yapısının graf teori ile anlatılması bu alanda gerçekleştirilen eğitim öğretimde kolaylık
sağlayacaktır. Özellikle çalışmamızda oluşturmuş olduğumuz çizimler tahta üzerine
çakılan çiviler ve o çiviler arasında gerilen ipler sayesinde aktif kullanılır hale getirilerek
hem öğrenci merkezli eğitim desteklenmiş olur hem de öğrenciden dönüt alındığı için
sezdirmeden ölçme değerlendirme gerçekleştirilmiş olur.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, graf teori, yapısına göre cümleler,
disiplinler arası öğretim, görsel materyal kullanımı
Yabancı Uyruklu Öğrencilerin ve Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Yazılı
Anlatımlarının Kültürel Değerleri Yansıtma Yönünden İncelenmesi
Yrd. Doç. Dr. Erol OGUR
Değer, arzu edilen, arzu edilebilen şey, olaylarla ilgili insan tutumu demektir. Değerler,
ideal davranış biçimleri veya hayat amaçları hakkındaki inançlarımız, davranışlarımıza
yön gösteren ölçülerdir. Diğer bir tanımla, değer, bir nesneye, varlığa veya faaliyete, bireysel
ve toplumsal açıdan tanınan önem ya da üstünlük demektir. Değer, ahlak, moral, etik,
karakter şeklindeki kavramlar, insanın toplum içinde yaşama kurallarını ve bireysel yaşama
ilkelerini ifade etmektedir. Bu durum, bireylerin hangi millete mensup olurlarsa gerek
düşünce yapıları gerekse günlük yaşantıları sürecinde, yaşadıkları toplumun kendilerine
kazandırdığı değerler çerçevesinde hareket ettiğini ya da edebileceğini göstermektedir.
Günümüzde Türkiye’de çeşitli üniversitelerin bünyelerinde kurulan Türkçe Öğretim
Merkezlerinde yurt dışından gelen öğrencilere Türkçe öğretilen kurumlardan biri de
UDAM (Uludağ Üniversitesi Dil Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi)dir. UDAM’da
yabancılara Türkçe öğretimi, Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Programına uygun
olarak yapılmaktadır. Bu program, bütün öğrencileri aynı hazır bulunuşluk düzeyinde
kabul etmektedir. Bu çalışmada, UDAM’da Türkçe öğrenen C1 düzeyindeki öğrencilerin
ve Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi birinci sınıfında öğrenim gören
öğrencilerin “Eğitimde aile mi okul mu daha önemlidir?” konulu yazılı anlatımları
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
65
incelenecektir. Tarama modeli şeklindeki çalışmamızda, Türkçe öğrenen yabancı
öğrencilerin ve ana dili Türkçe olan Eğitim Fakültesi öğrencilerinin kendi kültürlerine ait
olan değerlerin yazılı anlatımlarına ne şekilde yansıdığı araştırılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretimi, UDAM, yazma becerisi, yazılı anlatım, değerler
Yabancı Dil Öğretiminde Kullanılan Bir Hikâye Kitabının Toplumsal
Değerlerin Aktarılması Açısından Araçsallaştırması
Filiz ORHAN, Emine DOĞAN
Araştırmamız Yunus Emre Enstitüsünün yabancı öğrencilere yönelik iki ayda bir süreli
olarak yayınlanan TR Dergisi’nde yer verilen makaleleri sosyolojik açıdan değerlendirerek
“çok kültürlülük, oksidentalizm, İslam medeniyeti, kendinden gurur duyma (selfpride)” acısından ele almayı hedeflemektedir. Malum olduğu üzere yabancılara yönelik
Türkçe öğretiminde öğrenilecek dilin kültürüne yabancı olunması dilin öğrenilmesinde
güçlüklere neden olmaktadır. Bu nedenle yabancılara Türkce öğretiminde Türk kültürüne
ilişkin bilgiye sahip olunması gerekliliği üzerinde bilimsel bir muvafakat söz konusudur.
Dil kültürün aktarımında önemli bir işleve sahip olmasının yanında toplumda hangi
değerlerin önemsendiği hakkında da topluma veri sağlamaktadır. Bu amaçla makalede
Türkçe öğretme amacıyla araçsallaştırılan dilin hangi kelimelerin yoğun olarak
kullanımına ve hangi kavramların daha fazla sözcük ile dile getirildiğinin ortaya konulması
gerekmektedir. Bu çalışmada makaleler belirlenen temalar etrafında değerlendireilerek
dergi üzerinden verili kültürün hangi söylemler üzerinden aktarıldığı ve bu konuda nelerin
araçsallaştırılmaya tabi tutulduğu ortaya konulmaya çalışılacaktır. Ayrıca makalelerin
toplumsal ürünler olarak Türkçenin etkinliğinden faydalanarak hangi değerlerin ön plana
çıkartılmasına katkı sağladığı keşfedilmiş olmakla beraber örtük olarak Türk toplumunun
hangi değerlere önem verdiği ve bu değerlerin aktarımına hizmet ettiği ortaya konulmuş
olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Araçsallık, değer, toplumsal aktarım, Türkçenin yabancı dil olarak
öğretimi
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretmeni Yetiştirmede Bilişsel Ve Duyuşsal
Becerilerin Geliştirmesi
Yrd. Doç. Dr. Celile Eren ÖKTEN
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi, ülkemizde lisans ve lisan üstü çalışmalarla
gelişmekte olan bir alandır. Bu alanda çalışan öğretmenler de akademik çalışmalardan
ve daha sonra aldıkları hizmet içi eğitimlerden yararlanarak katkıda bulunmaktadırlar.
Bununla birlikte yabancı dil Türkçe öğretiminde alan yeterliliklerinin, öğrenme alanlarının
ve kazanımlarının, vb. belli olduğu, ölçme ve değerlendirme ölçütlerinin herkesçe kabul
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
66
edilen bir çerçeveye oturtulduğu bir öğretmen yetiştirme programına ihtiyaç duyulmaktadır.
Genelde bu alanda ders veren öğretmenlerin programlarını kendi yaptıkları, ünitelerin
yapılandırılmasında, temaların ve onlara bağlı olarak materyallerin geliştirilmesinde
zorlandıkları, ders kitabının dışına pek çıkamadıkları, dil bilgisini bağlamdan uzak yapısal
kalıplarla verebildikleri, dil becerilerini hedef alan öğrenme alanlarındaki kazanımları
ölçmede de standart bir uygulama takip edemedikleri görülmektedir.
Bu araştırmada Yabancı Dil Olarak Türkçe (YDOT) alanında çalışan öğretmenlerin
programlarını yapılandırma süreçlerini nasıl tasarladıklarını, ders kitabı seçimine,
hangi materyallerin kullanılacağına nasıl karar verdikleri, konu anlatımlarını nasıl
sıraya koyduklarını tespit etmeye çalıştık. Amacımız, edindikleri alan bilgisini öğretim
sırasında dönüştürürken kullandıkları bilişsel ve duyuşsal becerilerini keşfederek bu
alandaki öğretmen eğitimine katkıda bulunmaktır. Bu becerilerin nasıl yapılandırıldığını,
uygulama ile nasıl anlamlandırıldıklarını tespit için C. S. Peirce(1931-1958)’ün, biçimbağlam-anlam üçlüsünün algılanması ve yorumlanması için geliştirdiği taksonomilerden
yola çıkılarak, Shank ve Cunningham (1996) tarafından geliştirilen çıkarıma dayalı
ilişkilendirme teknikleri kullanılmıştır. Katılımcılar, Yıldız Teknik Üniversitesi Tömer’de
çalışan 8 öğretmendir. Çalışmamızın evreni olan YDOT öğretmenleri için amaçlı bir
örneklem oluşturulmuştur. Katılımcılar, hem lisansta hem lisans üstü çalışmalarında alan
bilgisini çalışmış, yukarıda bahsedilen problemleri yaşayan, YDOT öğretmen programının
geliştirilmesini ve hizmet içi eğitimi destekleyen bir gruptur. Kendileri ile önce YDOT
öğretmen eğitimi ile ilgili yarı yapılandırılmış sorulardan oluşan yazılı ve sözlü görüşmeler
yapılmış; daha sonra çıkarıma dayalı ilişkilendirme teknikleri çalışılarak tekrar görüşmeler
düzenlenmiş ve dersleri gözlemlenerek ders içi gözlem formları doldurulmuştur. Nitel
araştırma yöntemlerinden tarama modeli (Karasar, 2014) ile araştırılan problemin geçmişi
ve güncel durumu bütün özellikleri ile ele alınmıştır.
Sonuç olarak, YDOT alan bilgisinin nasıl algılanıp kavramsallaştırıldığı böylelikle
öğrenilen bilginin nasıl dönüştürüldüğü, öğretici sağlarlığının nasıl elde edildiği
söz konusu edilmiştir. Öğretim programlarının tasarlamasında alan bilgisi, tekrar
anlamlandırılıp yapılandırılmaktadır. Öğretmen bunu yaparken sadece kendi birikimini
değil, içinde bulunduğu kültürel, sosyal ve fiziksel ortamları da dikkate almak zorundadır.
Alan bilgisinin, öğretici ve öğrenici arasındaki iletişime göre yeniden yapılandırılması,
sezgisel varsayımların öne çıkarılması ve uygulamalarla ilişkilendirilmesi, uzman bilgisinin
somutlaşmasını sağlamaktadır. Böylece YDOT öğretmen eğitimi somut, çözümlemeli,
ölçütlü bir çerçeveye oturacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, öğretmen eğitimi, bilişsel ve duyuşsal
beceriler, ilişkilendirme teknikleri.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
67
Yabancılara Türkçe Öğretirken Mehmet Akif Ersoy’un Karşılaştığı
Zorluk
Yrd. Doç. Dr. Necmettin ÖZMEN
Mehmet Akif Ersoy, Osmanlının dağılmaya yüz tuttuğu 20. yüzyılın başından itibaren
Türk milletine menfaatinin nerede olduğunu göstermeye çalışır, milletin faydasına olan işleri
sıralar ve her bir ferdin ilerlemek ve gelişmek için ne yapması gerektiğini anlatır. 1911’deki
Trablusgarp Savaşı, 1912’deki I. Balkan, 1913’teki II. Balkan, 1914’teki I. Dünya Savaşı ve
sonrasında da hem yazıları hem de şiirleri ile Türk milletini ikaza devam eder. Mehmet
Akif, I. Dünya Savaşı sonunda 1918’de imzalanan Sevres Anlaşması’yla Batılı güçlerin
Anadolu’yu peyderpey işgalinin başlamasıyla 10 Nisan 1920’de Anadolu’da başlayan Milli
Mücadeleyi desteklemek üzere Anadolu’ya geçer. 1920 yılında Burdur mebusu seçilerek
TBBM üyesi olur. 12 Mart 1921’de yazdığı Milli Mücadele destanı mahiyetinde olan İstiklal
Marşı resmen milli marş olarak kabul edilir. Mehmet Akif, Anadolu düşman işgalinden
kurtulup Cumhuriyet rejimi ilan edildikten sonra Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin
uygulamalarından rahatsız olur. Yeni uygulamalar ve yönetimle arası iyi olmayan Mehmet
Akif, 1925 yılı sonundan itibaren daha önce iki defa gittiği Mısır’da temelli ikamete başlar.
Milli Şair Mehmet Akif, yerleştiği Kahire’de (Hilvan) iş bulamadığı için de geçim sıkıntısı
yaşar. Tanıştığı Abdülvehhab Azzam Bey Mehmet Akif ’e El Câmiatü’l Mısriyye’de Türkçe
dersleri vermesini teklif eder. Mehmet Akif, El Câmiatü’l Mısriyye’de (Mısır Üniversitesi)
Türkçe okutulmasına şaşırmıştır. Akif bu teklifi: “bakkala, kasaba rezil olmaktansa
Darülfünün efendilerinin garip-nüvazlıklarına dehalet eylemek daha makul göründü.
Bakalım Mevla ne gösterecek” düşüncesiyle kabul eder. Böylece üniversitede Türkçe dersi
vermeye başlar. El Câmiatü’l Mısriyye’de Türkçe dersi üniversitenin edebiyat kısmının 3.
ve 4. sınıflarında ikişer saattir. Mehmet Akif, Arapça tedris yapılan üniversitede derslere
başlayacaktır ama bir eksiklik söz konusudur. 17 Aralık 1929’da İstanbul’da bulunan Mahir
İz’e yazdığı mektupta derslere başladığı haberi ile beraber bu eksiklikten de bahseder ve
ondan bazı talepleri olur. Bu tebliğde Türkçenin yabancı dil olarak okutulması tarihine
bir katkısı olacağını düşünülen bu mektup ve Mehmet Akif ’in Mahir İz’e yazdığı bu
mektuptaki talepler üzerinde durulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Mehmet Akif Ersoy, yabancılara Türkçe öğretimi, Hilvan
Eğiticilerin Eğitimi Açısından Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika
Programlarının Değerlendirilmesi
Okt. Seyfullah ÖZTÜRK, Doç. Dr. Yakup POYRAZ
Günümüz dünyası hızlı bir değişim ve gelişim içindedir. İletişim ve ulaşım sınırları
günümüzde tamamen ortadan kalkmıştır. Bunun neticesinde geçmişte adı bile duyulmayan
ülkelerden öğrenciler eğitim amacıyla ülkemize gelmekte ve Türkçe öğrenmektedirler.
Son yıllarda yabancıların Türkçeye ve Türkiye’ye ilgileri olumlu bir şekilde artmaktadır.
Bu talebin karşılanması için yurt dışında Yunus Emre Enstitüsü yurt içinde ise birçok
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
68
üniversitenin Türkçe öğretim merkezleri faaliyet göstermektedir.
Talebe bağlı olarak açılan Türkçe öğretim merkezlerinin sayısında da artış görülmektedir.
Türkçe öğretim merkezlerinde çalışacak nitelikli öğretici ihtiyacı en temel problemlerden
biridir. Türk Dili ve Edebiyatı, Türkçe, Çağdaş Türk Lehçeleri, Dilbilim, Yabancı Diller
gibi bölümlerden mezun olan öğreticiler yabancılara Türkçe öğretimi yapan kurumlarda
çalışmaktadırlar. Yabancılara Türkçe Öğretimi alanında nitelikli öğreticiler yetiştirmek
için lisans programlarının belirlenmeyişi bu alandaki ihtiyacın kısa süreli sertifika
programlarıyla karşılanmasına neden olmuştur.
Bu araştırmanın evreni Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Uygulama ve Araştırma
Merkezi’nde Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programına katılan kursiyerler olarak
belirlenmiştir. Araştırmayla sertifika programlarının tercih edilme nedeni, ihtiyacı
karşılama durumu gibi sorunların tespiti amaçlanmıştır. Bu doğrultuda bir anket çalışması
yapılmış ve sertifika almayı hak eden tüm kursiyerler bu çalışmaya iştirak etmişlerdir.
Sonuç olarak kısa süreli sertifika programları ile sorun çözülmemekte ve yeni sorunlara
da yol açılmaktadır. Yabancılara Türkçe Eğitimi bölümü yaygın bir şekilde üniversitelerde
açılmalı ve yukarıda adı geçen bölümlere yan alan olarak destek vermelidir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, öğretici eğitimi, lisans programları
Sahraaltı Afrikasında Türkçenin Uzaktan Öğretimi ve Uygulanabilir Dil
Politikası
Okt. Alaattin ÖZYER
Türkiye Cumhuriyeti, İslam devletleri içerisinde bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu,
kültür ve medeniyet noktasında Osmanlı Devleti’nin mirasına sahip olması, son 14 yılda
şekillenmiş olan yeni dış politikaları neticesinde;gönül coğrafyalarının, yakın ve akraba
toplulukların her yönden ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu ahval; kültürel, tarihsel, siyasi
ve sosyal bağlarımız olan coğrafyalara vefa borcumuzun ödenmesi, daha yakın ilişkilerin
kurulması gerekliliğini ortaya çıkarmış ve de bu coğrafyalarla son 100 yıl içerisinde ihmal
edilmiş olan ilişkilerimizin tekrar güçlendirilmesi mecburiyetini gözler önüne sermiştir
(Özyer ve Karakaya Özyer, 2016: 1).
Tarihi münasebetler ve Türkiye’nin Afrika’daki, “Kazan Kazan” politikaları incelendiğinde,
Türkçenin yabancı dil olarak, Kuzey Afrika coğrafyasından başlayıp Sahraaltı Afrika
ülkelerinde de öğretilmesi önemli ve kaçınılmaz bir hal almıştır.Afrika ülkeleri ile son
zamanlarda gelişen ilişkiler neticesinde, kıtada ticari, askeri, insani, kültürel faaliyetler ile
eğitim, sağlık, ziraat ve diplomasi sahalarında önemli teşebbüsler yapılmış; bu vesile ile
Türkçeye,Türk kültürüne yönelik talebin ciddi seviyede arttığı gözlemlenmiştir.Lakin bu
ilgi ve teveccüh karşısında Afrika kıtasında yeterli seviyede organize olmuş ve sistemli
bir Türkçe öğretimi modeli ve dil öğretim politikası maalesef mevcut değildir. Özellikle
sömürge devletlerinin dil ve kültürlerinin uzanmış olduğu coğrafi büyüklüğe mukayese
yapıldığında, Türkçenin kıta üzerinde ciddi talepler görmesine rağmen Türkçe öğretimi
noktasında arzu edilen kitlelere ve hedeflere ulaşılamadığı gözlemlenmiştir.
Afrika kıtası Sahraaltı coğrafyası için doğru ve ihtiyaca uygun oluşturulacak dil
öğretim politikaları aracılığı ile Türkçe öğretimi ve Türk İslam kültürünün aktarımı hem
yöre insanının umudunu artıracak; hem de misyoner, sömürücü kuvvetlerin yöre insanı
üzerindeki umutsuzluk hissiyatının kırılmasına vesile olunacaktır. Ayrıca Türkçenin kıta
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
69
insanı üzerindeki etkisi ile Afrika’nın tarihsel mirasının tanıması sağlanacak, Afrika ile
olan tarihi bağların gerçek yönleri ile araştırılıp ortaya konulmasına vesile olunacaktır.
Açık öğretim Türkçe bölümü projesi ve uzaktan Türkçe öğretimi uygulaması ile Sudan
ve Somali gibi pilot uygulama yapılabilecek ülkeler seçilip açık ve uzaktan öğretim ofisleri
açılmalıdır. Ofislerde Türkiye’deki ilgili kurum ve üniversiteler tarafından hazırlanacak
modüller ile öğrencilerin Avrupa Dil Portfolyosuna uygun dil pasaportları çıkartılıp uygun
olan seviyelerde, örtüşük senaryolar hazırlanarak video filmleri çekilmeli, uzaktan eğitim
dersleri; televizyon, internet aracılığı ile öğrencilere ulaştırılmalıdır. Ayrıca Afrika’da radyo
kullanımı ciddi derecede yaygın olduğundan,radyo yayınlarına uygun dil portfolyoları
hazırlanarak hem başlangıç hem orta ve ileri seviye Türkçe öğretiminin gerçekleştirilmesi
mümkün hale getirilmelidir.Radyo programları üzerinden hedef kitleye telefon ve mail
yolu ile yazılı metin gönderilebilir ve hedef kitlenin bu metin ve materyaller üzerinden dil
öğrenimine katkıda bulunulabilir.
Netice olarak; Uzaktan Türkçe eğitimi ve Açık Öğretim Türkçe Fakültesi için Avrupa
Dil Portfolyosuna uygun modül program, proje ve web tabanlı çalışmalar ile elektronik
sözlük hazırlanarak mobil uygulamalarla desteklenmelidir. ‘’Hayatın İçinden Türkçe’’,
tercümeli radyo yayınları , uydudan Türkçe televizyon yayını projesi aracılığı ile medya
sahasında etkili programlar yapılarak büyük kitlelere ulaşılmalıdır. Akademik olarak
günlük hayattan pratik cümle ve kelime çalışmaları, elektronik kitap uygulamaları ile
Sahraaltı Afrika’sında Türkçenin kültürel diplomasideki yerini alması sağlanmalı ve
kıtadaki bilinirliği arttırılmalıdır.
Anahtar Sözcükler: Afrika, Sahraaltı, Türkçe, uzaktan öğretim, politika, dil
Yabancılara Türkçe Öğretim Merkezindeki Kur Sonu Sınavları
Hazırlama Süreci
Araş. Gör. Kübra KARAKAYA-ÖZYER, Okt. Alaattin ÖZYER
Eğitimde uygulanan yöntemlerin etkililiği kadar öğretilmesi hedeflenen bilginin
güvenli ve geçerli biçimde ölçülüp ölçülemediği de önemlidir. Bu bağlamda, yabancılara
Türkçe öğreten merkezlerin uyguladıkları dönem sonu ve sertifika sınavlarının ölçme ve
değerlendirme kuralları açısından oluşturulması ve uygulanması gerekmektedir.
Bu çalışmada, bir örnek olay incelenmesi yapılmıştır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
TÖMER’de uygulanan kur sonu ve sertifika sınavlarının ölçme ve değerlendirme uzmanı
ve alan uzmanları tarafından nasıl hazırlandığı ve uygulanma sürecinin detaylı bir anlatımı
diğer TÖMER programlara örnek olması amacıyla anlatılmıştır.
Her kur sınavı dört dil becerisine (okuma, dinleme, yazma ve konuşma) yönelik bölümler
içermekle beraber, her sınav bölümünü hazırlamak için ayrı stratejiler kullanılmıştır. Sınav
öncesinde sınav gözetmenlerin dikkat etmesi gereken noktalar ve sınav yönetmeliğinin
yanı sıra konuşma ve yazma sınavlarını değerlendirirken kullanacakları değerlendirme
rubrikleri de alan uzmanlarının yardımıyla hazırlanmıştır. Sınav sonrasında okuma
sınavındaki sorular için madde analizleri yapılmış, bu analizlerin sonuçlarına göre gerek
dil uzmanların gerekse öğrencilerin görüşlerine başvurulmuştur. Böylece, nitel ve nicel
verilerle yapılan sınavların geçerlilik ve güvenirliği sağlanmıştır.
Bu çalışmada ortaya koymuştur ki yabancılara Türkçe öğretimi yapan programların
belirlenen süreçleri takip etmeleri sonucunda hedeflenen davranışları bilen öğrencilerin
ayırt edilmesinde ve sınav sürecinde ortaya çıkabilecek tüm içsel ve dışsal hataların ortadan
kalkmasında olumlu sonuçlar alınmıştır.
Anahtar Sözcükler: TÖMER, ölçme ve değerlendirme, yabancı dil, Türkçe
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
70
Açık ve Uzaktan Türkçe Öğrenenlerde Etkileşim: Eşzamansız İletişimde
Öğrenme Diyalogları
Hülya PİLANCI
Açık ve uzaktan öğrenme, İletişim teknolojileri desteği ile zaman ve mekân esnekliği
sağlayan, ön koşul ve sınırlamaları ortadan kaldırmayı amaçlayan, bireyin kendi kendine
öğrenmesine dayanan ve kurumsal bir yapıya sahip olan yenilikçi bir eğitim sistemidir.
Günümüzde açık ve uzaktan öğrenmenin en fazla kullanıldığı alanlardan biri de dil
öğretimidir ve son yıllarda yabancılara Türkçe öğretiminde de kullanılmaya başlanmıştır.
Etkileşim, açık ve uzaktan öğrenimin kilit bileşenlerinden biridir (Boyle ve Wambach,
2001) ve bilgiyi yapılandırmada oldukça önemli bir yeri vardır. Açık ve uzaktan öğrenmede
topluluk oluşturulması ve etkileşime girilmesi, grup bağlılığını artırmakta ve öğrenenin
aidiyet duygusunu yoğunlaştırarak yalnızlık hissini azaltmaktadır (Moller, 1998).
Moore (1993) tarafından geliştirilen Transaksiyonel Uzaklık kuramına göre uzaktan
eğitim ortamlarında uzaklık olarak algılanan unsur coğrafi bir uzaklık değil, psikolojik
ve iletişimsel bir boşluktur. Kuramın temel varsayımına göre açık ve uzaktan öğrenim
programlarında diyaloğun artırılmasıyla, etkileşim artacak ve uzaklık azaltılabilecektir.
“Öğretim bir diyalogtur.” varsayımına dayanan Öğretim Diyaloğu Kuramı, öğretim
kaynaklarının rolünü diyaloğa dayalı ilişkiler ve davranışlar üzerinden açıklamaktadır.
Gorsky ve Caspi’nin sunduğu kavramsal modele göre, diyalog içsel (öznel) ve dışsal
olmak (bireyler arası) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Dışsal diyalog; sosyal ve konu
odaklı olmak üzere iki alt gruba ayrılmaktadır. Açık ve uzaktan öğrenmede gözlemlenen
diyaloglar başarı, memnuniyet gibi öğrenme çıktılarıyla da ilişkilendirilmektedir. Dışsal
diyalog, bireyler arası etkileşimi ifade etmektedir dolayısıyla kaynağı insandır. Dışsal
diyalog genellikle öğrenenin, öğretici ve/veya diğer öğrenenlerle etkileşime girmesiyle
oluşur ve açık ve uzaktan öğrenmede, iletişim teknolojileri aracılığıyla, eşzamanlı ve
eşzamansız iletişimle gerçekleşir (Kumtepe, 2014). Tartışma panoları, mesajlar, sosyal
ağlar dışsal diyalog ortamları olarak sıralanabilir. Dışsal diyaloğun alt gruplarından olan
sosyal amaçlı diyalog, öğrenenlerin kendilerini sosyal ve duygusal olarak yansıttıkları
söylemsel ilişkilerdir. Açık ve uzaktan dil öğretim programlarında bu süreç bilgi, kültür gibi
unsurları aktarması açısından işlevseldir. Konu odaklı dışsal diyaloglar ise öğreticilerin ve
öğrenenlerin, öğrenilen konu üzerinde sözsel bir etkileşime girmesidir ki öğrenilen dilin
gelişmesinde önemli bir etkisi vardır.
Öğrenme çıktıları örgün eğitimle aynı olsa bile, daha da geliştirilmesi açısından, açık ve
uzaktan öğrenmenin özellikleri dikkate alınarak Türkçe öğretiminde alana özgü ilke ve
yöntemlerin geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına gereksinim vardır. Bu çalışmada, açık
ve uzaktan öğrenme teknolojileri ile uygulanmakta olan Anadolu Üniversitesi Yabancılara
Türkçe Öğretimi Sertifika Programının eşzamansız iletişim ortamlarunda yer alan
diyaloglar ele alınacaktır. Diyaloglar farklı öğrenme düzeylerinde, sosyal amaçlı ve konu
odaklı diyaloglar; öğrenen - öğrenen, öğrenen - öğretici diyalogları; öğrenme çıktılarıyla
ilişkileri ve öğrenmeye etkileri açısından incelenecektir.
Anahtar Sözcükler: Açık ve uzaktan Türkçe öğrenme, eşzamansız iletişim, etkileşim,
öğretim diyalogları
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
71
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğreniminde Akademik Alan Dil Bilgisinin
Geliştirilmesi: Derlem ve Veri Yönlendirmeli Öğrenimin Katkısı
Araş. Gör. Umut M. SALİHOĞLU
Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin öğrenim gördükleri akademik alanlarla
ilgili konularda Türkçe bilgilerini doğru ve etkili bir şekilde kullanmaları; üst düzeyde dil
ve alan bilgisi gerektiren bir beceridir. Öğrencilerin, özellikle alanlarına özgü yazılı dil
yapılarını ve sözcük öbeklerini kullanma konusundaki yetersizlikleri hakkındaki yaygın
endişeleri elbette durumun iyileştirilmesi ihtiyacını beraberinde getirmektedir.
Mevcut çalışma; öğrencilerin akademik alanlarına özgü dili uygun bir şekilde
kullanmalarını kolaylaştırmak, bilgi ve görgülerini geliştirmeye yönelik olarak son
dönemlerde büyük önem kazanan derlem dilbilim ve veri yönlendirmeli öğrenme
kavramlarının ışığında oluşturulan bir derlemi odak olarak almıştır. Veri yönlendirmeli
öğrenimi tanıtmak; derlem inceleme yazılımlarının kullanımını aktarabilmek ve
eğitim malzemeleri hazırlamak maksadıyla; akademik alan olarak seçilmiş olan Çevre
Mühendisliği dalında Türkçe olarak yayınlanmış kanun, yönetmelik, ders kitabı ve
akademik makalelerden toparlanmış 500.000 kelimelik bir derlem oluşturulmuştur.
Çalışmada öncelikle hazırlanan derlemin dil özelliklerinin tanımlanacak ve devamında
verilerin öğrencilerin akademik alandaki dil gelişimlerinde nasıl kullanılabileceği ile ilgili
etkinlikler tanıtılacaktır. Son olarak çalışma derlem verilerinin dil öğrenme programları
ve gerçek sınıflarda olası ve uzun süreli kullanımlarını özetleyecek ve hazırlanan öğretim
malzemelerinin sınıf ortamında ve bireysel çalışmalarda nasıl değerlendirilebileceği ile
ilgili önerilerle son bulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Türkçe öğrenimi, akademik alan bilgisi, derlem, veri yönlendirmeli
öğrenme
Türkçe’nin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mobil Uygulama
Tasarımları ve İçerik İncelemesi
Araş. Gör. Umut M. SALİHOĞLU, Araş. Gör. Sercan ALABAY
21. yüzyılın sunduğu teknolojik gelişmeler göz önüne alındığında, dil öğrenicilerinin
örgün dil öğrenim süreçleri devam ederken, zamandan ve mekândan bağımsız şekilde
eğitimlerini sürdürme ve ilerletme beklentileri daha kolay anlaşılmaktadır. Günümüz
koşullarında taşınabilir teknoloji platformları olan akıllı telefonlar, tablet bilgisayarlar ve
taşınabilir çoklu ortam oynatıcı cihazlar dil öğrencilerinin bu esneklik taleplerini büyük
oranda karşılayabilecek özelliklere sahiptir. Geçtiğimiz son 30 yılda özellikle Avrupa
dillerinin Mobil Destekli Dil Öğrenimi (MDDÖ) çeşitli programlar geliştirilmiş ve dil
öğreniminin farklı aşamalarına eğitsel ve akademik yaklaşımlar getirilebilmiştir.
Bu gelişim aşamalarının hızına yetişme konusunda hızlı adımlar atmakta olan
Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi alanı da son yıllarda büyük bir devinime girmiştir.
Halihazırdaki bilgiler ışığında, mevcut çalışma, Türkçenin Mobil Destekli Dil Öğrenimi
yaklaşımı içinde Yabancı dil olarak öğretimi için tasarlanmış Android işletim sistemi temelli
20 uygulamanın incelenmesi ve ardından Uludağ Üniversitesinde öğrenim görmekte
olan olan yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçe öğrenimleri için tekrarlar ve alıştırmalar
yapabilmesini hedefleyen ve araştırmacılar tarafından hazırlanmış 3 adet uygulamayı
tanıtmayı amaçlamaktadır. Android İşletim Sisteminin ana sağlayıcısı olan Google Play
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
72
Markete yüklenmiş ve çok sayıda kullanıcıya ulaşmış olan uygulamaların öğrencilerin
Türkçe öğrenim sürecinin hızlandırılması ve günlük dilsel ihtiyaçlarının alanlarına özgü
şekilde karşılanması; sürekli öğrenme ve tekrar seçenekleriyle dile ve özellikle kelimelere
daha yoğun maruz kalma imkanlarını sunması açısından incelemesi gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışma sonucunda katılan öğrencilerin kendi mobil cihazları kullanarak test ettikleri
öğretim materyali hakkındaki fikirleri alınacak ve yazılımsal içerik geliştirme süreçlerinde
karşılaşılabilecek sorunlar ortaya konulacaktır. Bu verilerden yola çıkılarak, Türkçenin
Mobil Destekli Dil Öğrenimi yaklaşımıyla Yabancı dil olarak öğretimi için içerik hazırlama
ve program tasarımıyla ilgili temel alınabilecek öneriler örneklerle sunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Mobil öğrenme, Android, yabancı dil olarak Türkçe
Milli Eğitim Bakanlığı Yabancılara Türkçe Öğretimi 6-17 Yaş
Programlarının Değerlendirilmesi
Sait SAYAR
Milli Eğitim Bakanlığı, ülkemizdeki yabancılara Türkçe öğretmek amacıyla çeşitli
düzeylerde öğretim programları hazırlamıştır. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün
yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde ülkemizin hemen her bölgesine dağılmış olan Suriyeli
sığınmacılara yönelik kurslar açılmıştır. Mevcut programlar hazırlanmadan önce açılan
kurslarda İlkokul Türkçe Öğretim Programları uygulanmıştır. Öğretmenlerin Türkçe
dersini bir yabancı dil olarak öğretmedeki tecrübesizlikleri; kurslarda kullanılabilecek ders
kitabı, araç-gereç eksiklikleri uygulamada çeşitli aksaklıklara sebep olmuştur. Hayat Boyu
Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından bu aksaklıklar dikkate alınarak yeni programlar
ayrıntılı olarak hazırlanmış, derslerde yapılabilecek etkinlik örneklerinin öğretmenlerin
kullanımına sunulması planlanmıştır.
Halk Eğitim Merkezlerinde açılan kurslarda uygulanmaya başlanan 6-17 yaş grubu
programları, 6-12 yaş ve 13-17 yaş olmak üzere iki ana gruba yönelik olmak üzere her grup
için üç düzeyde altı program olarak düzenlenmiştir. Bu programlar hem yapısal olarak hem
de sahada yapılan uygulamaların sonuçlarına dayalı olarak değerlendirildiğinde Türkçenin
yabancı dil olarak öğretilmesinde Milli Eğitim Bakanlığının rolü ve yaptığı çalışmaların
Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine yapacağı katkı ortaya konulmuş olacaktır. Böyle
bir amacın yanında özellikle ülkemizde bulunan Suriyelilere yönelik düzenlenen Türkçe
kurslarında uygulanan programların sonuçlarının saha çalışmalarına dayalı olarak
belirlenmeye çalışılması amaçlanmıştır. Sonuçta programlar Türkçenin yabancı dil olarak
öğretilmesi, uygulanabilirlik ve verimlilik bakımlarından değerlendirilmiş olacaktır.
Çalışmada 6-17 yaş programlarının dil öğretimi ilkeleri açısından değerlendirilmesinin
yanında sahada yapılacak anket ve görüşme yöntemleri kullanılacaktır. Saha çalışması
Sivas’ın Şarkışla ilçesinde Suriyeli sığınmacılara yönelik düzenlenen Türkçe kurslarına
katılanlar, kurs idarecileri ve öğretmenleriyle halen ilçenin çeşitli okullarında öğrenim
görmekte olan öğrencilerle yürütülecektir.
Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan programlar gerek yapısal olarak gerekse
uygulanabilirlik açısından daha çok gündeme alınmalı, uygulayıcılarına yönelik çeşitli
eğitimler düzenlenmelidir.
Anahtar Sözcükler: Milli Eğitim, öğretim programı Türkçe öğretimi, yabancılar
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
73
Türkçe’nin Yabancı Dil Olarak Tataristan’da Öğretimi: Tarih ve
Modernite
Prof. Dr. Flera SAYFULINA
Günümüze kadar ulaşan bazı belgeler, Kırım Hanlığı ile Osmanlı İmparatorluğu
arasında 15.yy’a uzanan ticari ve diplomatik ilişkiler olduğunu ortaya koşuyor. Şüphesiz
ki ilişkilerin bu boyuta ulaşmasında ortak bir dile sahip olmaları büyük bir rol oynamıştır.
ХIХ – ХХ yüzyılın başlarında İstanbul bilimsel, sanatsal ve gazete çevresinde gelişen
edebiyatın yayımlandığı bir kültür ve eğitim merkezi olarak dikkat çekmiştir. Bu dönemde
ilerici Tatar gençlerinin bir kısmının, Türkiye’nin kültür başkenti olan İstanbul’da eğitim
alma fırsatları oldu. Burada dini eğitim aldılar ve Türk edebiyatı ve kültürüyle tanıştılar.
Tatar aydınları (Yusuf Akçura (1876- 1935), Sadri Maksudi (1879-1957), Musa Carullah
Bigiyev (1875-1949), Ayaz İshaki (1878- 1954), Fatih Karimi (1870-1937), Gabderaşit
İbrahimov (1857-1944) Akdes Nigmati Kurat (1903-1971), ve diğerleri.) yirminci yüzyılın
başında Rusya’da olan siyasi değişim nedeniyle Osmanlı devletine göç etmişlerdir. Karşılıklı
ilişkiler, Osmanlı İmparatorluğu’na siyasi, bilimsel, sosyal ve kültürel alanlarda çok değerli
faydalar sağlamış aynı zamanda sonraki dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişiminde
de yadsınamaz bir önem taşımıştır. [Sayfulina, 2014: 322-326].
Tatar ve Türk kültür ve edebiyatı arasındaki ilişkide en büyük etkileşim; gelenek, din ve
ideolojiler birliği sayesinde olmuştur.
Rusya toplumunda yaşanan değişikliklerden doğan, Sovyet Donemi’nde koparılmış
olan Türk Dünyasının tarihî bağlarının yeniden kurulması ancak 20.yüzyılın son
dönemlerinde mümkün olabilmiştir. 1990’lardan itibaren Tataristan ile Türkiye Milli
Eğitim Bakanlıklarınca yapılan antlaşmalar ve değişim programları sayesinde Tatar
gençlerin Türkiye’de eğitim alması sağlanabilmiştir. Ayrıca Tataristan’da Tatar-Türk
liselerinin açılması, gençlere Türk dilini öğrenmek ve kardeş milletin tarihini, edebiyatını
ve kültürünü tanıma fırsatı vermiştir.
Tataristan ve Türkiye arasındaki tarihsel bağlantılar ve ilişkilerin geliştirilmesinde
Türk Dil Kurumu organizasyonlarla yardımcı oluyor. 28 Eylül 2012 tarihli Kazan Federal
Üniversitesi ve Yunus Emre (Ankara) Enstitüsü arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde
Türkiye’yi sanat, tarih ve kültür açısından tanıtmayı amaç edinmiş, “Türkiye Bilim ve
Kültür Araştırma Merkezi” açıldı. Merkez kapsamında dil, edebiyat, sanat, tarih alanında
yazılmış 2 500’den fazla kitaba sahip bir kütüphane bulunmakta. Merkez için Türk dili ayrı
bir öneme sahip. 2013 Eylül ayından bu yana 6 seviyede (A1-C2) Türk Dili akşam dersleri
devam ediyor. Ayrıca Merkez kapsamında Türk dili yaz kursları burslarla destekleniyor ve
dört ayda bir Türkçe Yeterlilik Sınavı (TYS) yapılarak sertifika veriliyor. Bunun yanısıra
Yunus Emre Vakfı da yabancı öğrencilere Türkiye’nin yükseköğretim kurumlarında eğitim
görebilmeleri için burs veriyor (Türkiye bursları, Yunus Emre bursları).
Anahtar Sözcükler: Tataristan, Kazan, Tatar-Türk ilişkileri, tarihsel bağlantılar, Türk
dili, yabancı dil, Türk dili kursları, Türk edebiyatı ve kültürü
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
74
Al-Farabi Kazak Ulusal Üniversitesinde Türkçenin Öğretimi Tarihi ve
Sorunları
Doç. Dr. Zubaida SHADKAM
Dil, canlı bir varlıktır. En önemli işlevi de insanlar arasında düşünce, duygu, bilgi
aktarmada iletişim aracı ve aynı zamanda en önemli özelliği de kültür taşıyıcısı olmasıdır.
Dilin kültürün en önemli parçası olması, dil kullanımı ve öğreniminde kültür öğreniminin
de devreye gireceği kesindir.
Bu yüzden ikinci bir dil öğrenmede o dili konuşan insanların kültürünü de öğrenmek
söz konusudur. Yabancı bir dili başarılı biçimde öğrenmenin yolu, o dilin kültürünü de
öğrenmek, kavramak ve benimsemekten geçmektedir.
Günümüzde yabancı dil öğrenmenin amacı eskiye göre değişmiştir. Artık yabancı dil
bilmek bir ayrıcalık olmaktan çok gereklilik durumundadır. Son yıllarda yer yüzünde
gerçekleşmekte olan global olayların olumsuz sonuçlarını önlemek ya da azaltmak
için yabancı bir dili öğrenmek farklı insanları, değişik kültürlerin üyelerini birbirine
yakınlaştırma görevini üstlenmektedir.
Kazakistan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında sahip olduğu ekonomik, stratejik
ve siyasi konumundan dolayı hem Türk dünyası hem bölgede büyük öneme sahip bir ülke.
Bağımsızlıktan sonra, 1991 yılında bölgede ilk olarak Al-farabi Kazak Ulusal Üniversitesi
Şarkiyat Fakültesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü faaliyete başladı. İlk yıllarda Türkiye
Tarihi ve Türkiye Türkçesi uzmanı olarak iki alanda uzman yetiştirmeyi amaçlayan
bu bölüm günümüzde aradan 26 yıl sonra faaliyeti “Türksoy” bölümü olarak devam
etmektedir.
Makalemizde, Kazakistan’da ve Al-farabi Kazak Ulusal Üniversitesinde Türkçe
öğretiminin boyutu, yöntemi, içeriği, araçları ve kalitesi hakkında geniş bilgi vermeye
çalışacağız. Bu doğrultuda tespit edilen sorunları karşılaştırmalı ve analiz yapma yoluyla
elde edeceğimiz çözümler Kazakistan üniveristelerinde Türkçe öğretiminin kalitesini
yükseltmede önemli olacağını umut ederiz.
Anahtar sözcükler: Kazakistan, Türkçe öğretimi sorunları
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi İçin Temel Seviyede (A1) Sözlük
Denemesi
Arzu SÜNGÜ, Meltem BAŞARAN
Sözcükler bireyin kendini ifade etmesinde, diğer insanlarla iletişim kurmasında önemli
bir yere sahiptir. Dört temel dil becerisi olan dinleme, konuşma, okuma ve yazmanın
gelişmesi için hedef dildeki kelimelerin öğretilmesi gerekir. Kelime öğretiminde temel
kaynaklar sözlüklerdir. Bu nedenle Türkçenin yabancılara öğretimi noktasında en önemli
materyal yine sözlükleridir.
Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimine ilişkin bir sözlük bulunmamaktadır. Düzeylere
göre hazırlanmış sözlük çalışmalarına ihtiyaç vardır. Bu çalışmada A1 düzeyinde bir
sözlük denemesi ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda nitel araştırma
yöntemlerinden olan doküman incelemesi kullanılarak Yedi İklim, Hitit ve Gazi Tömer
yayınları taranmıştır. Araştırma sonucunda A1 düzeyini temsil eden bir söz varlığı listesi
sunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçenin öğretimi, kelime öğretimi, sözlük
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
75
Türkiye’de Eğitim Gören Suriyeli Üniversite Öğrencilerinin Türkçe
Öğrenimindeki İhtiyaç Analizi
Aydın SÜRMELİ
Bu araştırmada, Malatya ve Adıyaman’da faaliyetlerine devam eden TÖMER’de
Türkçe öğrenen Suriyeli kursiyerlerin Türkçe kurslarına ilişkin dil öğrenme ihtiyaçları
belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın temel amacı, Türkiye’de eğitim gören Suriyeli
öğrencilerin Türkçe öğretimindeki öğrenim ihtiyaçlarının belirlenmesi; bu ihtiyaçların
cinsiyet değişkeni karşısında farklılık gösterip göstermediğinin tespit edilmesidir.
Araştırma, Malatya ve Adıyaman’da bulunan TÖMER bünyesinde düzenlenen Türkçe
kurslarında yapılmıştır. Çalışmada veri toplamak için Iwai ve diğerlerinin (1999) Japanese
language needs analysis isimli çalışmalarında kullandıkları anketten Türkçeye uyarlanan
ve iki bölümden oluşan anket kullanılmıştır. Ankete son şekli verilmeden önce uzmanların
görüşleri alınarak anket yeniden düzenlenmiştir.
Araştırmanın evreni; Malatya ve Adıyaman’da 2 merkez ve 213 kursiyer olarak
belirlenmiş, örneklem olarak 2 merkezden 213 kursiyerden 68’ine ulaşılmıştır. Uygulama
sonunda anket verileri bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Toplanan verilerin analizinde
SPSS 21 (Statistic Package For Social Science) programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde
yüzde, aritmetik ortalama ve t-testi kullanılmıştır.
İhtiyaç analizi ölçeğine gore Malatya ve Adıyaman TÖMER’de Türkçe öğrenen
kursiyerlerin dil öğrenme ihtiyaçları “Ticaret Yapma”, “Eğitim ve İş İmkânı”, “Bireysel İlgi ve
İhtiyaçlar” ile “Sınıf İçi İletişim Kurma” olmak üzere dört alt boyutta kendini göstermiştir.
Özellikle “Eğitim ve İş İmkanı” ve “Bireysel İlgi ve İhtiyaçlar” boyutu kursiyerlerin
tercihinde ön plana çıkmaktadır. Bireysel İlgi ve İhtiyaçlar boyutunda kadınların Türkçe
Öğrenme İhtiyacı’nın erkeklere göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dil ihtiyaç analizi, Suriyeli
öğrenciler, TÖMER
Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Not Alarak Dinleme
Etkinliğinin Yazma Becerisine Etkisi
Doç. Dr. Namık Kemal ŞAHBAZ, Büşra ÇEVİK, Sevinç TOR
Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, günümüzde bir gereksinim olarak ortaya
çıkmaktadır. Bu nedenle üniversitelere bağlı Türkçe öğretimi merkezlerinde eğitim öğretim
etkinlikleri sürdürülmektedir. Bu etkinliklerde Türkçenin dört temel dil becerisinin
öğretilmesi amaçlanmaktadır. Bütün dil becerilerinin öğretilmesinde zemin teşkil eden
dinleme becerisinin, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde yazma becerisi üzerinde etkili
olup olmadığı incelemeye değerdir. Bu çalışmanın amacı, yabancı dil olarak Türkçenin
öğretiminde not alarak dinleme etkinliklerinin yazma becerisine etkisini araştırmaktır.
Bu doğrultuda 2016-2017 eğitim öğretim yılında Mersin Üniversitesi TUAM’da A2
düzeyinde Türkçe kursuna başlayan öğrenciler araştırma grubunu oluşturmaktadır. A2
düzeyinde eğitime başlayan bu öğrenciler, süreç içinde B1 düzeyine geçmiştir. 20 öğrenci
deney grubunu, 20 öğrenci ise kontrol grubunu temsil etmektedir. Deneysel bir nitelik
taşıyan bu çalışmada öntest-sontest deney deseni kullanılmaktadır. A2 ve B1 düzeyinde
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
76
toplam 16 hafta boyunca deney grubu öğrencileri ile not alarak dinleme etkinlikleri
yapılmakta, kontrol grubunda ise geleneksel dinleme yöntemi kullanılmaktadır. Araştırma
grubunu oluşturan öğrenciler Yunus Emre Enstitüsünün Yedi İklim kitabını işlemektedir.
Bu nedenle süreç içinde kullanılacak dinleme metinleri bu kitapta yer alan metinlerden
seçilmiştir. Yazma becerisini ölçmek amacıyla, öntest ve sontest hazırlanırken Diller İçin
Avrupa Çerçeve Programı’nda yer alan kazanımlar ölçüt alınmıştır. Öntest ve sontest için
uzman görüşüne başvurulmuş ve testler bu görüşler doğrultusunda şekillendirilmiştir.
Yazma becerisini değerlendirmek için öncelikle alan yazını taranmıştır. Bu taramanın
sonunda yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde yazma becerisi değerlendirme formu
oluşturulmuştur. Uzman görüşü alınarak, forma son şekli verilmiştir. Öntest ve sontest
değerlendirilirken, puanlayıcı güvenirliğini sağlamak adına dört farklı puanlayıcının
ortalamaları alınmıştır. Çalışmanın deney aşaması devam ettiği için, bulgulara daha sonra
yer verilecektir.
Anahtar Sözcükler: Dinleme, not alarak dinleme, yazma, yabancı dil olarak Türkçenin
Öğretimi
Geçmişten Günümüze Türkçe Öğretim Kitaplarında Birleşik Çekimli
Fiillerin Ele Alınışı Üzerine
Prof. Dr. Hatice ŞAHİN
Jean Deny tarafından Cumhuriyetin ilan edilişinin hemen öncesinde 1921 yılında
kaleme alınan Türk Dil Bilgisi adlı gramer, tüm kaynaklarda belirtildiği gibi modern
Türk dilbilgisi çalışmalarının kapsamlı ilk örneğidir. Günümüzde hazırlanan gramer
kitaplarına da büyük ölçüde kaynaklık eden eser, üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen
birçok noktada hala aşılamamış, hatta bazı konularda verdiği bilgiler tartışmaya bile
açılamamıştır. Eserin bir diğer önemli tarafı, bir yabancı gözüyle hazırlanan bu gramer
kitabının muhatabının da yabancılar olmasıdır.
Bilindiği gibi Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminin tarihinde akla gelen ilk eser olan
Divanü Lügati’t-Türk bir Türk tarafından yazılmıştır. Kıpçak sahasında yazılan anonim
Codex Cumanicus ve Memlük sahasındaki sözlük ve gramerlerin bir kısmı da yabancılar
tarafından yazılmış olsa da Jean Deny Grameri, bir yabancı tarafından hazırlanan tam ve
modern bir çalışma olması açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu bildiride Türkçede fiillerin birleşik çekimi konusunun geçmişte yabancılara Türkçe
öğretmek üzere hazırlanan eserlerden ama özellikle Jean Deny gramerinden başlanarak
bugün Türkçe öğretiminde kullanılan öğretim setleriyle karşılaştırılması, bu esnada
konunun genel gramerdeki yerinin de mümkün olduğu kadar tartışmaya açılması
amaçlanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, Türk Dil Bilgisi, Jean Deny, fiil
çekimi, fiillerin birleşik çekimi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
77
Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni Çerçevesinde Millî Eğitim
Bakanlığı Tarafından Yayımlanan Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim
Programlarının Değerlendirilmesi
Öğr. Gör. Dr. Ülker ŞEN
İngilizce adı Common European Framework of Reference for Languages: Learning,
Teaching, Assessment, Türkçe karşılığı Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni:
Öğrenme, Öğretme, Değerlendirme olan metin, Avrupa’da yabancı dil öğretimine
çerçeve oluşturmak için hazırlanmıştır. Metin, “Avrupa standardında dil müfredatının
ortak bir temele oturtulmasını, hazırlanacak programlara rehberlik edilmesini, testlerin
ve sınavların ortak bir anlayışa sahip olmasını hedeflemektedir” (Deniz ve Uysal, 2010:
242). 2001 yılında yayımlanan bu metin dokuz bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde
metinin işlevi, Avrupa Konseyi’nin genel dil politikası, çok dillilik ve kültürel farklılıkların
önemsenmesi üzerinde durulmakta ve bunlar için ölçütler verilmektedir. İkinci bölümde
işlevsel kavramsal yaklaşımlı dil öğretiminin detayları verilmektedir.
Üçüncü bölümde ise dil kullanım düzlemleri ve dil kullanım yetkinlik dereceleri
hakkında bilgiler verilmiştir. Dördüncü bölümde ise dil öğrenim durumları, alanları,
kurumları, bağlamları ve bu olgularla bireyin psikolojik bağlantıları açıklanmaktadır.
Beşinci bölümde dil öğrenirlerinin sahip olması olası ya da dil öğrenim süreci içinde
geliştirebileceği yetenekleri açıklanmıştır. 6, 7 ve 8. bölümler metnin dil öğrenimi ve öğretim
süreçleriyle doğrudan ilgilenen “edinme” ve “öğrenme” arasındaki ilişkiyi açıklamakta ve
bireyin çok dillilik yeteneğinin geliştirilmesi için öneriler sunulmaktadır. Dokuzuncu ve
son bölümde ise yabancı dil öğretiminde ölçme ve değerlendirme konusuna yer verilmiştir
(Uzun, 2005’ten akt. Kır, 2011: 14).
Avrupa Konseyi, yabancı dil öğretimi alanında program hazırlayıcılar, ders kitabı
yazarları, ders verenler için 2001 yılında metin yayımlarken Milli Eğitim Bakanlığı bu
yıldan daha önce, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi alanında iki öğretim programı
yayımlamıştır. Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programı (1986) ve Yabancı Dil
Olarak Türkçe (6-11. Sınıflar) Dersleri Öğretim Programları (2000) adları ile yayımlanan
programlar gerek yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin ilk programları olması (Şen,
2016) gerekse Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni’nden önce yayımlanmış olması
açılarından önemli bir yere sahiptir. Bu noktadan hareketle çalışmanın temel amacı, Diller
İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni: Öğrenme, Öğretme, Değerlendirme çerçevesinde Millî
Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programı”
ve “Yurt Dışındaki Türk Çocukları İçin Yabancı Dil Olarak Türkçe Dersi Öğretim
Programı (6-11. Sınıflar)”nı değerlendirmektir. Bu temel amaç ışığında programlar, dil
beceri alanları, öğrenme-öğretme süreci, ölçme -değerlendirme açısından karşılaştırmalı
olarak değerlendirilecektir.
Bu araştırma, “betimsel tarama yöntemi” kullanılarak gerçekleştirilecektir. Verilerin
toplanmasında doküman taraması, verilerin analizinde ise betimsel analizden
yararlanılacaktır. Çalışmada betimsel analize uygun olarak öncelikle konu ile ilgili bir
çerçeve oluşturulacak, daha sonra çerçeveye uygun başlıklar belirlenecektir, belirlenen
başlıklar altında bulgular sıralanacak, son olarak bulgular yorumlanacaktır. Araştırma
henüz tamamlanmadığında özette bulgulara ve sonuca yer verilememiştir.
Anahtar Sözcükler: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programı, Diller İçin Avrupa
Ortak Başvuru Metni: Öğrenme, Öğretme, Değerlendirme
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
78
Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğretenlerin Öz Yeterlik Algıları
Yrd. Doç. Dr. Kübra ŞENGÜL
Öz yeterlik, bireyin belli bir işi başarmak için kendisine yönelik oluşturduğu inancıdır.
Alan yazınında öz yeterlik algısı yüksek olan öğretmenlerin, öğretim sürecinde
karşılaştıkları sorunları çözmede, sınıfı yönetmede ve öğrencilerin başarılarını sağlamada
etkili olduğu belirtilmektedir. Aynı zamanda öz yeterlik algısı yüksek öğretmenlerin, yeni
öğretim yöntemlerini kullanmaya açık oldukları vurgulanmaktadır.
Alan yazınında çeşitli branşlara yönelik öz yeterlik algısı çalışmalarının olduğu
görülmektedir. Ancak Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin öz yeterlik algılarının
incelendiği herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır.
Bu araştırmanın amacı, Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin öz yeterlik algılarını
cinsiyet, yaş, mezun olunan lisans programı, eğitim seviyesi ve deneyim süresine göre
incelemektir. Araştırmada nicel yaklaşımlardan betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır.
Veri toplama aracı olarak, Tschannen-Moran ve Woolfolk Hoy tarafından 2001 yılında
geliştirilen; Çapa, Çakıroğlu ve Sarıkaya (2005) tarafından Türkçeye uyarlanan “Öğretmen
Öz Yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. 24 maddeden oluşan ölçek üç boyuttan oluşmaktadır.
Bunlar; öğrenci katılımına yönelik öz yeterlik, öğretim stratejilerine yönelik öz yeterlik ve
sınıf yönetimine yönelik öz yeterliktir. Ölçek; Atatürk, Aydın, Dokuz Eylül, Gazi, Nevşehir,
Uludağ Üniversiteleri, Yunus Emre Enstitüsü ve Ankara ile İstanbul’daki özel kurslarda
yabancı dil olarak Türkçe öğretenlere gönüllülük esasına göre uygulanmış ve toplamda 118
kişiye ulaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, öz yeterlik algısı
Edebi Eserlerimizin Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlere Göre
Düzenlenmesi Üzerine Bir İnceleme
Öğr. Gör. Dr. Ebru ŞENYİĞİT
Yabancı dil öğrenmeye başlayanların, o dilde yetkinliği sağlamaya yönelik yaptıkları
çalışmalar genellikle hedef dilin sahip olduğu dilbilgisi kurallarına hakim olmaya
başlamakla ve sözcük dağarcığını arttırarak okuma yazma konuşma ve dinleme olarak
bilinen dört ana beceriyi kullanabilir hale gelmekle ilgilidir. Bu durum elbette Türkçeyi
yabancı dil olarak öğrenenler için de geçerlidir. Bu dili planlı ve sistematik olarak öğrenmek
isteyenler ilk olarak Türkçe’nin dilbilgisi kurallarının nasıl olduğunu fark etmekle ve
belirli bir düzeyde anlamayı sağlamak için de sözcük kapasitelerini genişletmekle işe
başlarlar. Dildeki yetkinlikleri arttıkça konuşma, yazma, dinleme ve okuma açısından
daha rahat ifade yolları geliştirirler. Bu beceriler göz önüne alındığında okuma diğer
becerilere göre dilin tüm yönlerini geliştirme olanağı sağlayan bir etkinliktir. Okuma
sayesinde kişi, Türkçe öğrenirken gördüğü dilbilgisi yapıları ve gramer kurallarının
yanı sıra yeni sözcükler ve ifade yollarıyla karşılaşır. Bu açı öğrenenin okuma esnasında
karşılaştığı tek bir yön değildir, okuma metinlerinin özgün olması durumdaysa o dilin
kültürü, alışkanlıkları ve yaşama biçimleri hakkında da dolaylı olarak bilgi sahibi olur.
Dilde yetkinleştikçe takip etmekte olduğu ders kitapları, alıştırma metinleri gibi okuma
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
79
örnekleri içeren kaynaklar yetersiz gelmeye başlamaktadır. Bu aşamaları geçen bir öğrenen
artık belirli dilbilgisi yapılarını ve bununla bağlantılı kuralları pekiştirmeyi amaç edinen
düzenlenmiş okuma parçalarını okumaktansa Türkçe yazılmış ancak amacı dili öğretmek
değil okuma hazzını ve Türkçenin ifade zenginliğini ortaya çıkaran edebi eserlerle karşı
karşıya gelme seviyesine erişmiştir. Dünya üzerindeki her dil kendi zenginliğini ispat etmek
için edebi eserlerini delil olarak kullanmaktadır. Dilimizde de bu özelliğimizi kanıtlayan
birçok eserimiz mevcuttur. Aynı zamanda bu edebi eserler o dili öğrenmek isteyenlere
sunulabilecek en etkili temsilcilerdir. Örneğin İngilizce ve Rusça yazılmış bir çok klasik
eser belirli düzeylerde sadeleştirme metotları kullanılarak o dildeki yetkinleşmeyi henüz
sağlamış öğrenenler için ayrı bir bakış açısı ve kapı açmaktadır. Bu durum dilimiz Türkçeyi
yabancı dil olarak öğrenenlerin öğrendikleri dilin ne kadar zengin olduğunu ispatlayan
ve derin kültürümüzü görmeleri sağlayan en elverişli olanağı yaratacaktır. Ancak bu
durum beraberinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktaları ve kısıtlamaları da
getirmektedir (Sınar,. Bu çalışma Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin belirli seviyeyi
aştıktan sonra edebi eserlerimizle tanışmaları gerektiğini ve bu konuda yeterli derecede
çalışma yapılmadığını vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra edebi eserlerin özel bir nitelik
taşıdığını akıldan çıkarmayarak bu eserlerin sadeleştirme gibi “değiştirim yöntemlerinde”
ne tür noktalara dikkat edilmesi gerektiği hususunda örnekler eşliğinde bir değerlendirme
yapılacaktır (Dilçin, 2007:151-152; Durmuş,2013). Özellikle Türkçeyi yabancı dil olarak
öğrenen yetişkinlere hitap edecek Türk edebiyatı eserlerinin bu açıdan tanıtılması dilimizin
ne kadar zengin olduğunu perçinleyecek bir adım olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, okuma becerisi, edebi eserler, değiştirim
yöntemleri
Türkçenin Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Akademik Türkçe
Uygulamaları
Araş. Gör. Pınar ŞİMŞEK
Türkçenin yabancı dil olarak Öğretiminde hedef kitleye görelik ilkesi düşünüldüğünde,
Türkçe öğrenme amacı büyük çoğunlukla yüksek öğretimdir. Türkiye’de TÖMER
bünyelerinde Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi söz konusu olduğunda, hedef kitlenin
Türkçe öğrenme amacı daha çok ileri seviyede onu akademik olarak(devam edecekleri
lisans ve lisansüstü eğitimde) kendi alanlarında kullanmaktır.
Eğitim bilimlerinde hedef kitlenin amacına yönelik öğretim gerçekleştirme en temel
prensiplerdendir. Öğrenci en nihayetinde varmak istediği amaca göre yönlendirme almak
ve kılavuzluk hizmetinin sağlanmasını ister. Bu boyutta Türkçenin yabancı dil olarak
öğretimi için dil becerilerini düşündüğümüzde, her dil becerisi önemli olmakla birlikte,
öğrenilen yabancı dilin “akademik yazma” için kullanılmak istenmesi kaçınılmaz ve en
öncelikli amaçlardan biridir. Bu noktada “kelime öğretimi”, bir dilin akademik amaçlı
olarak yabancı dil şeklinde öğrenilmesinde başlangıcı ve temeli oluşturur. TÖMER’lerdeki
eğitim sadece kurları tamamlatmak ve yeterlik sınavı arkasından öğrenciyi hedefine doğru
salıvermek değildir. Kesinlikle verilen yabancı dil eğitiminin sonucunda “eğitimin amacına
uygunluğu” ‘nun takibi gereklidir. Bu genel eğitim öğretim ilkeleri içinde devamlılık
takibi ve amaca uygunluk için zaruridir. Bu nedenle yabancı öğrencilerin devam edileceği
akademik alanların belirlenmesi ve istatistikî verilere göre öğrenci sayıları ve yoğunlukları
ile ilgili sınıflandırmalar yapılmalıdır. Bu alanların temel ve başlangıç eğitimleri için,
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
80
yabancı dil öğretiminde, ileri seviye veya ileri seviye sonunda bir hazırlık bağlamında “temel
kavram ve terimler listesi” hazırlanıp, kelime listeleri oluşturma gerçekleştirilmelidir.Bu
çalışmalar ve genel olarak Akademik Türkçe eğitimleri TÖMER bünyesinde, akademik
alan uzmanları danışmanlığında olmakla birlikte kesinlikle Türkçeyi yabancı dil olarak
öğreten okutmanlarca yapılmalıdır.
Bildiri içinde öncelikle Türkçe öğrenmek isteyen yabancı öğrencilerin ön lisans, lisans
ve lisansüstü programlarındaki sayıları, devam ettikleri alanlar içindeki dağılımları
gösterilecektir. Bu verilerden hareketle akademik Türkçenin, Türkçenin yabancı dil olarak
öğretimi alanında amaçsal açıdan büyük bir öneme sahip olduğu gösterilip, hali hazırda
bazı TÖMER’lerde yürütülen ve “ileri seviyeye yönelik kısa akademik Türkçe seminerleri”
şeklinde gerçekleştirilen akademik Türkçe uygulamaları incelenecektir. Son olarak da
yabancı öğrencilerin Türkiye’de tercih ettikleri ve yerleştirildikleri en önemli akademik
alanlardan birine yönelik “ ileri seviyede akademik Türkçe kelime öğretimi için örnek
kelime listesi” çalışması sunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi (YDTÖ), akademik Türkçe,
lisans-lisansüstü eğitim programları
Türkçenin Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Öğretimi: BLIS* Örneği ve Dil
Dışı Etkenlerin Dil Öğrenimine Etkisi
Öğr. Gör. Ahmet ŞİMŞİR
Dil öğrenimi, iletişim kurabilme yetisi tarihin her anında olduğu gibi günümüzde
de önemini korumaktadır. Sürekli olarak yeni yöntem ve tekniklerin, yeni ders
materyallerinin denendiği alan, gelişimini sürdürmektedir. Dil öğrenimi bu anlamda hem
eğitim içi hem de eğitim dışı birçok unsurla ilişki içerisindedir. Bu ilişki karşılıklı, işteş
bir etkileşim halindedir. Bu etkileşim ise dil öğrenimini olumlu veya olumsuz anlamda
etkileyebilmektedir.
Bu çalışmada yabancı öğrencilere eğitim veren ve eğitim dili İngilizce olan özel
okullardan BLIS üzerine odaklanılacaktır. İlk olarak BLIS’te lise düzeyinde okuyan yabancı
öğrencilerin Türkçe öğrenimleri üzerinde durulacak ve Türkçe öğreniminde yaşadıkları
sorunlar ele alınacaktır. Ardından ise öğrencilerin Türkçe öğrenimini etkileyen dil dışı
etkenler üzerinde durulacaktır -dil dışı etkenler denilerek, doğrudan dil öğrenimi ile
ilişkili olmayan fakat dil öğrenimini, öğrencinin motivasyonu üzerinden, önemli ölçüde
etkileyen unsurlar kastedilmiştir-. Son zamanlarda yapılan önemli bir çalışma olan
“Güç Dili İndeksi”nin (Power Language Index) sonuçları analiz edilecek ve Türkçenin
ekonomi, coğrafya, iletişim, bilgi ve medya vs. alanlarda dünya dilleri arasındaki konumu
tartışılacaktır. Ardından bu dil dışı etkenlerin Türkiye’de Türkçenin yabancı dil olarak
öğretilmesine etkisi bağlamında konu genişletilecektir. Durum çalışması yapılarak,
röportaj yolu ile lise düzeyinde olan ve Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin Türkçe
öğrenme süreçleri göz önüne alınacak ve dil dışı etkenlerin bu süreci nasıl etkilediği ortaya
konulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Türkçe Öğrenimi, Güç Dili İndeksi, Dil Dışı Etken
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
81
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Farklı Kültürlerden Oluşan
Sınıflarda Beden Dili Kullanımının İşlevi ve Sınırları Üzerine Bir
İnceleme
Araş. Gör. Nazife Burcu TAKIL, Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK
Yabancı dil öğretiminde beden dili kullanımı üzerine pek çok yayın yapılmış ve bu
kapsamda sınıflarda öğretmenlerin kullanması gereken hareketleri genel bir dizgede
sunmaya çalışan araştırmalar ortaya konmuştur. Ancak Türkçenin yabancı dil olarak
öğretiminde amaç, beden dilinin farklı kültürlere aktarılması değildir. Beden dili
kullanımı kültürün bir parçasıdır ve yabancı dil öğretim sürecinde amaç değil, araç olarak
kullanılması daha faydalı görülmektedir. Beden dilinin çoğunlukla ortaklık gösterdiği
kültürlerde daha işlevsel olan sınıf içinde beden dili kullanımı, ortak noktaların azaldığı
kültürlerde biraz daha sınırlı hâle gelmektedir. Türkiye’de “evet” anlamında kullanılan
başı aşağı doğru hareket etme ve onaylama hareketi, Kenya’da “hayır” anlamına gelirken;
Hindistan’da dinlenen kişiye bir saygı ifadesi olarak kullanılan başı sağa sola hareket
ettirme; Türkiye’de ciddiyetsizlik olarak algılanabilmektedir. Türkçenin yabancı dil
olarak öğretim sürecinde bir konu ya da durumu anlayıp anlamadığı sorulan Kenya
uyruklu öğrenci başını geriye doğru kaldırarak kendince güçlü bir “evet” cevabı verirken,
öğretmen için “hayır” anlamına gelen bu durum; öğrencinin hazırbulunuşluğu hakkında
yanlış ipuçları verebilmektedir. Bu da ders sürecinin farklı kurgulanmasına ya da aslında
oldukça net anlaşılan bir konunun birkaç kez daha anlatılmasına sebep olabilmektedir. Bu
sebeple öğretmen, farklı kültürlerde farklı beden dilleri olduğu bilinciyle sınıfa girmelidir.
Özellikle iletişimsel yaklaşımın benimsendiği sınıf ortamlarında sözlü iletişim sürecinde
farklı kültürlerin beden dillerine dikkat edilmeli ve bu farklılıkların yanlış anlaşılmalara
meydan vermeyecek şekilde ortaya konması ve farklılıklara saygı duyulması sağlanmalıdır.
Dersin ilerleyen süreçlerinde Türk kültürüne ait beden dili öğretmenin oluşturduğu özel
bağlamlar ve etkinliklerle/oyunlarla öğrencilere doğru bir şekilde aktarılabilir. Beden
dilinin farklı kültürlerde iletişime engel olması ortadan kaldırılarak, eğlenceli ve anlaşılır
bir yapıda sunulması sağlanmalıdır.
Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizinin kullanıldığı bu çalışmada; beden
dili, aynı beden işaretlerinin farklı kültürlerdeki tezahürleri ele alınarak; yabancı dil olarak
Türkçe öğretim sürecinde farklılıkların bir engel değil, süreci olumlu etkileyen unsurlar
olarak ele alınması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda beden dili farklılıklarının temel
alındığı sınıf içi etkinlik örneklerine yer verilmiştir. Çalışmanın sonucunda eğitimciler ve
kitap yazarlarına konu ile ilgili önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Beden dili, kültür, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
82
Türkçenin İkinci Dil Olarak Öğretiminde Almanya’daki Göçmenlere
İkinci Dil Öğretimi Deneyim ve Modellerinden Yararlanılması
Dr. Nimet TAN
Her ne kadar Almanya politikası çeşitli fikirlerde de olsa; Almanya, tarihinde her zaman
göç alan bir devlet olmuştur ve göçmenlere Almanca öğretimi konusunda oldukça köklü bir
geçmişe, engin tecrübelere sahiptir. 60’lı yılların başlangıcında göçmenlere dil öğretimini
gerekli görmeyen bu ülke ‘dilsizliğin’ getirdiği sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlar
sonrasında başarılı bir entegrasyon süreci için göçmenlere Alman dilinin öğretilmesinin
gerekliliğini anlamış ve bu konuda çeşitli modeller denemiştir. Kimi oldukça başarılı, kimi
ise daha az başarılı olan bu modellerde öncellikle ‘Yabancı Dil olarak Almanca Öğretimi’
(DaF) alanından teoriler alınmıştır, sonrasında bu teoriler yetersiz kaldığı için dil edinimi
alanından Almancanın ‘İkinci Dil olarak Öğretimi’ (DaZ) kuramı ve paradigmalarından
yararlanılmıştır.
Bu araştırmanın amacı, Almancanın ikinci dil olarak öğretimi alanındaki kuram ve
modellerin, Türkçenin ikinci dil olarak öğretimine uyarlanabilirliliğini göstermek ve
Almanya’nın bu alandaki tecrübelerinden ikinci dil olarak Türkçe öğretimi alanında
yararlanmaktır. Bu nedenle öncelikle ‘yabancı dil’ ve ‘ikinci dil’ kavramlarını birbirinden
ayıran faktörler üzerinde durulacak ve böylece ‘ikinci dil olarak Türkçe’ (İDT) kuramı
incelenecektir. Sonrasında yine ikinci dil olarak Almanca öğretimi alanından çeşitli göçmen
öğrenci tipleri ve bunlara Almanca öğretimi modelleri ortaya konacak, İDT kuramında
karşılaşılacak öğrenci kavramının çeşitliliği değerlendirilecektir. Bu noktada okul çağında
olan, okullara yatay geçiş yapması gereken ancak henüz Latin alfabesini bilmeyen, kurum
olarak ‘okul’ kavramıyla hiç tanışmamış ve güncel Türkçenin dışında eğitim Türkçesi
öğrenmesi gereken gençler üzerinde durulacaktır, çünkü toplumun birliği, bütünlüğü
ve geleceği açısından özellikle bu gençlerin kazanılması büyük önem taşımaktadır. Aynı
şekilde yetişkinlere Almanca öğretme modelleri tanıtılacak ve bu deneyimlerden İDT
kuramı ve entegrasyon sürecinde nasıl yararlanılabileceği tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Almanca, ikinci dil olarak Almanca, İkinci dil
olarak Türkçe, dil öğretme modelleri, göç ve göçmenler, öğrenci ve
göçmen çeşitliliği, entegrasyon
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretilmesinin Dil Psikolojisi Açısından
Temelleri
Yrd. Doç. Dr. Ali TAŞTEKİN
Dil psikolojisi; konuşma ve yazma becerisinin psikolojik temelleri ile anlama, yorumlama,
analiz-sentez yapma ve kavrama işlevinin nasıl gerçekleştiğiyle ilgilenmektedir. Dilbilimi,
kişinin okuduğunu ve dinlediğini anlama ile yazılı ve sözlü olarak anlatma becerileri
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
83
üzerinde dururken; psikodilbilim, bu becerileri etkileyen sebep ve sonuçlarının duygusal
yönünü değerlendirmektedir.
Bazı dillere karşı ön yargısı olan öğrenciler o dilleri öğrenme güçlüğü çekerler. Kültürel
yakınlık görmediğimiz, ilgi duymadığımız, tanımadığımız ve düşman gördüğümüz
toplumların dilini, eğer bir zorunluluk yoksa öğrenmeye ihtiyaç duymayız. Bu nedenle,
Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde, öğrencilerin Türk kültürü ve Türkçe ile ilgili
önyargıları varsa, öncelikle öğretimi olumsuz yönde etkileyecek olan bu düşünce ve
duygular giderilmelidir.
Dil ile ilgili tıbbî vakalarda çevre, fizyolojik nedenlerden daha çok etkili olmaktadır.
Sevgisiz büyüyen çocukların genellikle konuşma yeteneklerinin çok gelişemediği, anne baba kavgasıyla içine kapanan bireylerin iletişim kurma sorunu yaşadıkları bilinmektedir.
Aynı durum yetişkinlerin dil öğrenmesi için de geçerlidir. Aile sorunları olan, iş yerinde
kendini yeterince kanıtlayamayan bireylerin dikkatlerini toplayamadıkları, kolay
öğrenemedikleri hatta öğrendiklerini kısa sürede unuttukları iddia edilmektedir.
İletişim kazaları ve dil sorunlarının temelinde sosyokültürel ve fiziksel nedenlere ilaveten
psikolojik nedenlerin olduğu, psikolojik rahatsızlıkların temelinde ise dil probleminin yer
aldığı değerlendirilmekte; psikodilbilim eğitimleri sayesinde pek çok bireysel ve toplumsal
meselenin daha kolay çözümlenebileceği düşünülmektedir.
Alıcı, ifade edici, yansıtıcı ve benmerkezci dil becerileri gelişirken çocuk; etrafından sürekli
destekleyici, yönlendirici ve isteklendirici tepkilere ihtiyaç duyar. Bu tepkiler uygun dozda
ve kıvamda olmalıdır. Aksi takdirde çocuğun dil psikolojisi yönünden olumsuz sonuçlar
ortaya çıkmaktadır. Uluslararası öğrencilere verilen Türkçe kurslarında Türkiye’de yeterli
motivasyon ortamı bulunmakla beraber, bu ortamın bütün kurslarda etkin kullanılamadığı
değerlendirilmektedir.
Bu çalışmada Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinin dil psikolojisi bakımından
temelleri araştırılmış, Türkiye ve yurt dışındaki kurslarda çalışan öğretim görevlileri ve
öğrenciler açısından yapılan gözlem ve değerlendirmeler sunulmuştur.
Ocak 2017 itibariyle halen Türkiye’de yabancılara Türkçe öğretimi etkinliğinin lisans
düzeyinde eğitimi verilmemektedir. Ayrıca öğretmen adaylarına verilen pedagojik
formasyon eğitimlerinde bu alanla ilgili bilgi ve davranış öğretimi bulunmamaktadır.
Öğretim görevlileri usta çırak usulü kendilerini yetiştirmektedirler. Etkinliğin psikolojik
yönü ile ilgili durum; ders kitabı içeriklerinden, ders içi tutum ve davranışlara kadar
öğretimin her alanında genellikle ihmal edilmektedir.
Uluslararası statüdeki öğrenci ve yetişkin yabancılara Türkiye’de ve Yurt dışında Türkiye
Türkçesi öğretme etkinliğinde görevli öğretim görevlilerinin psikolojik yaklaşım
birikimleri ile ihtiyaçlarının belirlenmesine ve öğrencilerin dil psikolojisiyle ilgili durum
ve beklentilerinin tespitine yönelik çalışmaların yeterli olmadığı düşünülmektedir.
Yabancılara Türkçe öğretiminin bütün etken ve etmenlerinin dil psikolojisi açısından
ele alınmadığı; ders içeriklerinin, ders kitapları ile yardımcı dokümanların ve pedagojik
formasyonların bu konuda yetersiz olduğu değerlendirilmektedir.
Anahtar Sözcükler: Dil psikolojisi, Türkçenin öğretimi, psikolengüistik, yabancılara
Türkçe
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
84
Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenler İçin Hazırlanan Okuma
Kitaplarında Değer Aktarımı Referanslarının Yeri
Doç. Dr. Mehmet Temİzkan, Oğuzhan Karakuş
Son yıllarda dünya çapında milletler değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak
ve yabancı kültürlere ulaştırmak amacıyla özellikle dili öğretim programlarını hazırlarken
değerler eğitimine yönelik çalışmalara önem vermektedirler. Çünkü değerler, bir
topluluğu millet yapan unsurlardan birisi olduğu gibi o topluluğun dünya üzerindeki
yerini tanımlamasında ve kendini diğer topluluklara tanıtmasında çok önemli bir
işlevi yerine getirmektedir. Öyle ki bazı toplumlar dünya çapında sahip oldukları
değerlerle anılır hale gelmiştir. Örneğin Türkler misafirperverlikle, Almanlar disiplinle,
Japonlar çalışkanlıkla vb. Değerler eğitimi, yabancı dil öğretimi söz konusu olduğunda
daha da önem kazanmaktadır. Çünkü bir yabancı dili öğrenmek aynı zamanda o dilin
derin yapısında bulunan kültürel unsurları ve o dili kullanan milletin sahip olduğu
değerleri de öğrenmek anlamına gelir. Buna göre Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen
birisi için Türk dilinin kültür ve değerler evrenine girmekte olduğunu söylemek
mümkündür. Bu nedenle yabancı dil olarak Türkçe öğretimi konusunda değerler
eğitimine oldukça önem vermek gerekir. Dil öğretiminde büyük bir öneme sahip olan
değer aktarımının gerçekleşebilmesi için öğrenme-öğretme etkinlik ve materyallerinin
özenle seçilmesi gerekir. Bu öğretim materyal ve etkinlikleri içerisinde edebi ürünlerin
büyük bir önemi vardır. Edebiyat eserleri, insan, yurt, yaşama ve doğa sevgisiyle iyilik,
dostluk, hoşgörü, bağışlama, dayanışma, çalışkanlık, dürüstlük gibi insana özgü tutum
ve değerleri geliştirip pekiştirmektedir. Öyleyse edebi ürünlerin, kültürel ve evrensel
değerlerin aktarımında büyük bir rolü olduğunu söylemek mümkündür. Türkçeyi
yabancı dil olarak öğrenenler için hazırlanan okuma kitapları da bu edebi ürünler içinde
değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yabancılar için hazırlanan okuma kitapları, değerler
eğitimi açısında incelenecektir. Çalışmanın amacı yabancılar için hazırlanan okuma
kitaplarındaki değerler eğitimi referanslarını tespit etmek ve ulaşılan bulgular ışığında
önerilerde bulunmaktır. İlgili literatürde okuma kitaplarıyla ilgili çalışmaların yok denecek
kadar az olması çalışmanın önemini artırmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Okuma kitapları, yabancı dil olarak Türkçe, değerler eğitimi.
Diller Arası Benzemezlik Bakımından Türkçenin Yabancı Dil Olarak
Öğretimine Yönelik Öneriler
Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK, Araş. Gör. Mehmet Ali BAHAR
Diller arası benzemezlik, biçim bilim açısından dillerin ayrıştıkları noktaları gösteren ve
bu açıdan bir dilin yabancılara öğretiminde dikkate alınması gereken önemli dil bilimsel
göstergelerden biridir Uzun (2012, 2013) veya başka bir deyişle diller arası benzemezlik
yoğunluğuyla ilgili bilgiler doğrultusunda hedef kitlenin öğrenme güçlüğü yaşaması olası
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
85
görünen dil tipolojisiyle ilgili konularda birtakım öğretimsel önlemler alınabilir, çeşitli
uygulamalar geliştirilebilir.
Yabancı dil olarak Türkçe öğrenimi almak isteyen veya almakta olan kişilerin sayısında
son yıllarda önemli bir artış olduğu gözlenmektedir. Başta Balkanlar’dan Kafkasya’ya,
Ortadoğu’dan Türkistan’a uzanan geniş bir coğrafyada bulunan birçok ülkenin vatandaşı
ya kendi ülkesinde ya da ülkemizde Türkçe öğrenmektedir. Ayrıca bu coğrafyaların dışında
da Türkçe öğrenmek isteyenlerin olduğu bilinmektedir. Ancak her iki grubun da Türkçe
öğretiminde hangi hususlarda zorluk çekebileceğini ayrı ayrı gösteren ve doğrudan öğretim
uygulamalarına öneriler getiren müstakil çalışmaların sayısı son derece azdır ve Türkçenin
yabancı dil olarak öğretimine yönelik çalışmalarda da bu sayıca sınırlı incelemelerden
yeterince yararlanıldığını söylemek mümkün değildir. Bu nedenle Türkçenin akraba
dilleriyle ve akraba olmayan dillerle benzemezlik yoğunluğuyla ilgili biçim bilimsel
verilerden yararlanılmasının başta öğretim içeriğinin hedef kitlenin gereksinimlerine göre
düzenlenmesi olmak üzere birçok konuda Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine önemli
katkılar sunacağı düşünülmektedir.
Bu çalışmada uluslararası dil tipolojisi ve biçimbilim incelemeleriyle ilgili derlemdeki
verilerden hareketle Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde akraba ve akraba olmayan
gruplara yönelik çeşitli önerilerde bulunulmuş, çeşitli etkinlik örnekleri sunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Diller arası benzemezlik, dil tipolojisi, biçimbilim, yabancı dil
öğretimi.
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde İstasyon Tekniğinin B2
Seviyesinde Yazma Becerisinde Kullanımı
Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK, Araş. Gör. Nazife Burcu TAKIL
Bu çalışma, 20. yüzyılın başında Montessori ile başlayan ve Dewey’ in eğitim
felsefesinden etkilenerek Piaget ve Vygotsky’nin yapılandırmacılık görüşleri ile yeniden
oluşturulan eğitim kuramının ışığında, Gardner’ın Çoklu Zekâ Kuramıyla desteklenerek
sınıflarda farklılaştırılmış öğretim aracı olarak kullanılabilen istasyon tekniğinin (Demir,
2008), Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi sürecinde kullanımını sağlamak amacıyla
yapılmıştır. Çalışmanın yöntemini nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi
oluşturmaktadır. Araştırmada istasyon tekniğinin literatürdeki kullanımına yer verildikten
sonra, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen B 2 seviyesindeki öğrencilerin yazma becerilerini
geliştirmeye yönelik oluşturulan istasyonların kullanımı açıklanmıştır. Avrupa Ortak
Çerçeve Metni’nde (2012) yer alan B2 seviyesinde yazma becerisine ait kazanımların elde
edilmesine yönelik hazırlanan istasyonlar, “amaç- süreç -değerlendirme” basamaklarıyla
bir bütün olarak ele alınmıştır. Sınıftaki her öğrencinin bir gruba dâhil edildiği ve her
grubun bütün istasyonlara katkı sağlaması yoluyla bir önceki grubun yaptıklarını ileri
götürmeyi amaçlayan bu teknik (Gözütok 2007) ile, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen
öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmede hem bireysel, hem de işbirlikçi öğrenmesi
hedeflenmektedir. İstasyonların uygulanması sürecinde önlerindeki uygulamayı
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
86
geliştirmeye çalışan öğrenciler, kendilerinden sonra gelen gruba tamamlamaları için
bırakacakları adımları da düşünmektedirler. Böylece, farklı kültürlerin bir arada
olmasında en çok değer verilen empati becerisini geliştirme de ağırlık kazanmaktadır.
Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde istasyon tekniğinin nasıl kullanılması gerektiği,
B 2 seviyesine uygun kazanımların edinimine yönelik tekniğin uygulama adımları, sınıf
içinde tekniğin uygulanma sürecinde öğretmen davranışları ve değerlendirme basamakları
verilerek, bir ders saatine uygun (45 dakika) örnek bir uygulama süreci ortaya konmuştur.
Tekniğin uygulama basamakları ortaya konduktan sonra Yabancı dil olarak Türkçe öğreten
öğretmenlere ve kitap yazarlarına önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: İstasyon temizliği, yazma becerisi, Türkçenin yabancılara öğretimi
Kavaid-i Lisân-ı Türkî Eserinin Dil Öğretimi Açısından
Değerlendirilmesi
Yrd. Doç. Dr. Esra Nur TİRYAKİ
Dil, bir toplumun aynası ve aynı zamanda kültürünü yansıtan seslerden oluşan kendine
has kuralları olan sistemli bir yapıdır. Güngör’e göre (1991:214) dil, kültürün zaman ve
mekân boyutlarında aktarılmasını ve zenginleştirilmesini sağlayan temel mekanizmadır.
Bu mekanizmanın sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesinin temelini dil eğitimi ve öğretimi
oluşturur. Süreçte dilin kuralları ile dil becerilerinin (okuma, yazma, konuşma ve dinleme)
geliştirmesi amaçlanır. Dilin kendine ait kuralları dilbilgisi kavramını ortaya çıkarır.
Geçmişten günümüze bu alanda kitaplar yazılmıştır. Çalışmanın amacı, Kavaid-i Lisân-ı
Türkî eserinin dil öğretimi açısından değerlendirmektir. Araştırma betimsel tarama
modelinde olup içerik analizi ile çözümlenmiştir.
Eser, Halit Ziya Bey tarafından “alay mekteplerinde” verilen okuma yazma dersi
“muallimleri” için yazılmış bir dilbilgisi kılavuzudur. Bu kitabın yazarı, Türkay (1999: VIII)
belirttiği gibi “…önceleri Tensikat-ı Askeriyye Komisyonu kâtibi iken sonraları seraskerlik
süvari dairesi başkâtipliğine yükselmiş olan Halit Ziya Bey”dir. Bu derslerin öğretmenleri
arasından birlik ve tutarlık sağlaması için yazıldığını ileri süren Türkay (1999:2) ifadesine
göre, bu eser günümüzdeki öğretmen kılavuz kitabı ile eşleştirilebilir. Kitap, “Türkçenin
kullanımını, sözcük türlerini ve bağlanışlarını 77 küçük sayfada örneklerle gösteren,
uygulamalarla öğreten küçük bir dilbilgisi kitabı. Dokuz bölümde ele alınan bu konulara,
bir de İmla ve Tenkit bölümleri eklenmiş”(Türkay, 1999: 4). Eser, “Kavâid-i Lisân-ı
Türkî” adlı bölümle başlamaktadır. Bu bölümü Türkçede kelimelerin dokuza “isim, sıfat,
zamir, fiil, fer’-i fiil, ta’dîl-i fiil, edât-ı rabt, edât-ı sıla, edât-ı nidâ” ayrıldığını belirterek
sonlandırmıştır. Kategorilerde konuları örneklerle ve kurallarıyla açıklayan yazar, ardından
uygulama kısmına geçmiştir.
Anahtar Sözcükler: Dil öğretimi, dil becerileri, dil bilgisi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
87
Yabancılara Türkçe Öğretimi Kitaplarındaki Dinleme Metinlerinin
Örtülü Anlam Açısından Değerlendirilmesi (İstanbul B1-B2 Seviyesi
Ders Kitabı)
Yrd. Doç. Dr. Esra Nur TİRYAKİ, Nuray KAYATÜRK
Dinleme, kişinin çevredeki sesleri işitme organıyla alıp zihinsel süzgeçten geçirerek
anlamlandırmasıdır. Dil becerilerinden biri olan dinleme, bu özelliği ile anlama
kategorisinde yer almaktadır. İyi bir dinleme sonucu kişi kendisini doğru bir biçimde ifade
edebilir. Yabancı dil öğreniminde de dinleme becerisinin öğrencilere kazandırılmasının
önemli olduğu savunulabilir. Dinleme metinleri bu becerinin kazandırılmasında köprü
görevi görmektedir. Dil kurallarının öğretiminde metinlerin dinleyerek anlaşılması ve
sorulara cevap verilmesi bu süreci kolaylaştırmaktadır.
Metin, sözcükten, cümleden ve paragraftan oluşan sistemli bir yapıdır. Bu yapının
kazandırılması ve kavratılması için birçok aşama bulunmaktadır. Bu aşamalardan biri de
anlam çözümlemedir. Anlam çözümleme de mecaz anlam, yan anlam vb. sınıflamalar
bulunmaktadır. Bunlardan biri olan, örtülü anlam “bir sözcenin içerdiği açık anlam ile bu
açık anlam üzerinden erişilebilecek öncül(ler) aracılığıyla sezdirilen türdür. Örtülü anlam
sezdirmeler aracılığıyla iletilir ve çıkarımlar yoluyla sezdirilir” (Kocaman vd, 2011: 206).
Bu çalışmanın amacı yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ders kitaplarındaki
dinleme metinlerinde yer alan örtülü anlamların incelenmesidir. Çalışma, İstanbul
Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı B1 ve B-2 düzeyleri ile sınırlandırılmıştır. Buna göre
B1’de 18 metin, B2’de 18 metin olmak üzere toplam 36 metin incelenecektir. Bu araştırma,
betimsel tarama modelindedir. Tarama modelleri, geçmişte ya da halen var olan bir durumu
var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu
olan olay, birey ya da nesne kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır.
Onları, herhangi bir şekilde değiştirme, etkileme çabası gösterilmez (Karasar, 2009: 77).
Verilerin analizinde içerik analizi yönteminde yararlanılacaktır. Bu amaçla Yabancılara
Türkçe Öğretimi İstanbul serisinin B1 seviyesi, ders ve çalışma kitaplarında yer alan
metinler incelenerek örtülü anlam unsurları açısından analiz edilecektir. Metinlerin örtülü
anlam unsurları bakımından analizinde araştırmacı tarafından geliştirilen değerlendirme
formu kullanılacaktır. Elde edilen verilerden yola çıkılarak frekans ve yüzde değerleri
hesaplanacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, metin, dinleme metinleri örtülü
anlam
Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Anadolu Halk Kültürünün
Filmler Aracılığıyla Aktarılmasına Yönelik Bir İnceleme: Anadolunun
Kayıp Şarkıları
Ezgi İNAL TOHUMCU
Dil, bir milletin iletişiminin en temel unsuru, en güçlü kültür aktarıcısıdır. Yabancı dil
olarak Türkçe öğretiminde amaç, dört temel dil becerisinin bireye kazandırılarak, Türk
kültürünün de en iyi şekilde aktarılmasıdır. Öğrenciler, dil olgusunun içinde şekillendiği
kültür çemberini iyi algıladıklarında bu durum dili kolay öğrenmelerini sağlayacak ve
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
88
süreç içerisindeki oryantasyonlarını hızlandıracaktır. Türkçenin öğretiminde kültür
unsurlarının yalnızca dilsel ögelerle aktarımı yeterli değildir. Bunun işitsel, görsel ögeler
ve sosyal yaşantılarla da pekiştirilmesi gerekir. Buradan hareketle ele alınan çalışmada
öğrencilerin Türkiye Türkçesini öğrenirken aynı zamanda mevcut şartlarda karşılaşmaları
güç olan Anadolu halk kültürü ögelerini öğrenme fırsatı bulmaları ve bu sayede derslere
katkı sağlanması amaçlanmıştır. Filmde yer alan halk kültürü ögelerinin Türk kültüründeki
yeri ve önemine değinilerek bunların kültür aktarımındaki işlevine vurgu yapılmıştır. Bu
inceleme, 2008 yılında Kültür Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştirilmiş söz konusu filmi
derslerinde uygulama etkinliği olarak kullanacak öğreticilere yardımcı bir kaynak olması
bakımından ve halk danslarını, yöresel kıyafetleri, mekanları, dini inanışları, gelenekleri,
çeşitli dil unsurlarını, müziği, müzik aletlerini, mimariyi, Anadolu halkının sıcaklığını
ve Anadolu’nun eşsiz güzelliklerini kendine has doğal bir kurgu içerisinde, ilgi çekici ve
çok yönlü anlatan bu filmi bir kültür mozaiği olarak ele alması bakımından önem arz
etmektedir.
Anahtar Sözcükler: Dil, kültür, Türkçe, Anadolu, film
İki Dilli Yetişen Türk Öğrencilerin Anadillerinde Okumaya Yönelik
Görüşleri
Araş. Gör. Emine TOK
Anadil kullanımı farklı ülkelerde yaşayan Türk ailelerinde gittikçe azalmaktadır.
Aile ve sosyal çevrede yaşadıkları ülkenin dilini kullanmayı tercih ettiklerinden, anadil
düzeyleri gerilemektedir. Türk ailelerinin iki dilli yetişen 3.ve 4. kuşak çocukları, Türkçeyi
unutma düzeyine gelmişlerdir. Yaşadıkları ülkeye uyum sağlayabilmeleri için o ülkenin
dilini bilmeleri gerekir, bunun yanı sıra anadillerinin kullanımı da kültürlerinin aktarımı
açısından önemlidir. Özellikle iki dilli yetişen bu gençler, Türkçede kendilerini anlatmada
ve Türkçeyi anlamada zorlanmaktadırlar.
Bu çalışmanın amacı, Almanya’da sosyalleşme sürecini tamamlayan ve Türkiye’de
yükseköğrenimini gerçekleştiren iki dilli öğrencilerdeki, anadilde kitap okumanın
dört temel dil becerilerinden biri olan okuduğunu anlama becerisi üzerindeki etkisini
saptamaktır. Veriler 2016 – 2017 Eğitim – Öğretim Yılı Bahar döneminde toplanacak
olup, araştırma için 14’ü kız öğrenci olmak üzere toplamda 20 öğrenci belirlenmiştir.
Araştırmanın evrenini söz konusu dönemin Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Alman
Dili Eğitimi Bölümü 1. ve 2. sınıf öğrencilerinden Almanya’da yaşayıp yükseköğrenimini
Türkiye’de gerçekleştiren iki dilli öğrenciler oluşturacaklardır. Veriler, nitel araştırma
yaklaşımı çerçevesinde, araştırmacı tarafından hazırlanan görüşme formu ile toplanacaktır.
Anahtar Sözcükler: Anadil, iki dilli ortam, okuma, anlama, Almanca
Türkçenin Öğretimi Açısından Divanü Lugati’t-Türk’te Geçen Cümle
Örnekleri
Araş. Gör. Yaşar TOKAY, Araş. Gör. Nurdan BESLİ
Türk dili tarihinin en önemli eserlerinden biri olan Divanü Lugati’t-Türk (bundan sonra
DLT) 1074 yılında Kaşgarlı Mahmud tarafından kaleme alınmıştır. DLT, Türk dilinin
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
89
grameri ve söz varlığı ile ilgili sahip olduğu bilgilerle Türk dili tarihinin herhangi bir
dönemiyle alakalı çalışma yapmak isteyen bilim insanlarının temel kaynağı durumundadır.
Genel olarak Araplara Türkçe öğretmek üzere yazıldığı düşünülen DLT, içerdiği bilgilerle
bu amacını aşmış ve Türk kültürünün her alanına ait izler bırakmıştır.
Kaşgarlı Mahmud, döneminin standart Türkçesine ait sözcükleri ele alırken sık sık
örnek verme gereği duymuş ve böylece Türk dili tarihinde ilk kez dil öğretimi tekniği
olarak cümlelerin önemini ortaya koymuştur. Kelime öğretiminde cümle içerisinde
sözcüğün kullanımını gösteren Kaşgarlı, çoğu kez basit cümle örnekleriyle basit ve
anlaşılır bir teknik kullanmıştır. Bu basit teknik, çeşitli fiil çekimlerini gösterip dilbilgisel
kullanımlarını öğretmesinin yanı sıra aynı madde altında bir sözcüğün farklı anlamlarını
göstermesi ile de esere üst düzey bir nitelik kazandırmıştır. Dil öğretimi konusunda cümle
örneklerini oldukça sistemli bir şekilde gösteren yazar, “ol ve er” sözcükleri ile kurduğu
basit ve temel cümleler ile birtakım nesnel verilere ulaşılmasına imkan sağlamıştır.
Isim, sıfat, zamir, edat ve zarf görevinde kullanılan sözcüklerle kurulan cümle yapıları, kelime
öğretimini kolaylaştırırken bu yapıların cümle içerisinde kullanılışları dil işleyişi ve
mantığını öğretmesi bakımından önemlidir. Kaşgarlı Mahmut’un yabancılara Türk
dilini öğretmek üzerine kullandığı tekniklerden bir tanesi de şiir(dörtlükler, destan,
beyitler), atasözleri ve deyimlerin kullanımı olmuştur. İleri seviyede bir dil kullanımı
gerektiren bu örnekler, üst düzey dil öğretiminin amaçlanmiş olduğunu göstermektedir.
Atasözleri, deyimler ve bilhassa şiirler yabancı dil öğretiminde ezber tekniğini öne çıkaran
metodlardır. Özellikle kafiyeli şiirlerin kullanımı kelimeleri akılda tutma, kelimeyi doğru
yerde kullanabilme becerilerini kazandırmaktadır.
Türk dillerinin lügati anlamına gelen, Türklere ve Araplara rehber konumunda olan
eserde Kaşgarlı Mahmud eş sesli kelimelerin karıştırılmaması, herhangi bir anlam
bulanıklığına yol açmaması hususunda titizlik göstermiş ve dilin doğru kullanımı
önemsemiştir. Eserde yer alan soru cümlelerinin varlığı, sayı örneklerinin verilmesi,
tamlama kuruluşları, çeşitli eklerin kullanımının gösterilmesi, emir cümlelerinin varlığı
ve diğer çeşitli örneklendirmeler eserin pragmatik bir tavırla yazıldığını göstermektedir.
Eserde yer alan tüm cümlelerin bu farklı bakış açısı ile sınıflandırılıp gruplandırılması
nesnel sonuçlar elde edilmesini mümkün kılmıştır.
DLT’de dil öğretiminde kullanılan milli ve kültürel değerlerin çok defa cümlelere,
atasözü, deyim vb. anlatım tekniklerine yerleştirilmiş olması dil öğretiminin öneminin
farkında olunduğunu göstermektedir. Eser içerisinde yer alan her türlü malzeme bu
anlamda hem kişiye hem de topluma hizmet etmektedir. Günümüz öğretim tekniklerine
bir kaynak durumunda olan DLT sahip olduğu dil malzemesiyle geçmişten günümüze
değerini korumaktadır.
Anahtar Sözcükler: Divanü Lugati’t-Türk, cümle bilgisi, dil öğretimi teknikleri
Akademik Yazma Öğretiminde Yazma Öncesi Etkinlikler İçin Teknoloji
Kullanımı
Okt. Murat Sami TÜRKER
Yazma, öğretilmesi ve öğrenilmesi zor bir beceri olarak algılandığından diğer dil
becerilerine kıyasla geri planda kalmıştır. Bazı öğrenciler yazma becerisini geliştirebilmek
için çaba harcarken, bazıları ise sosyal ortamda ihtiyaçları olmayacağı düşüncesiyle bu
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
90
beceriyi ihmal etmektedirler. Üretici dil becerilerinden olan yazma, özellikle de bir ders içi
etkinlik olarak tasarlandığında, birçok öğrenci için kaygı nedeni olabilmektedir. Pek çok
etkenin rol oynadığı yazma sürecinde süre sınırı, konuya yakınlık, dilbilgisi, sözcük seçimi
ve artalan bilgisi yazma sürecini etkileyen önemli unsurlardır.
Öte yandan, yabancılara Türkçe öğretimi üzerine hazırlanmış ders kitaplarının
yazma bölümleri incelendiğinde sıralama, içerik ve etkinlik türleri bakımından ortak bir
yöntemin olmaması açıkça görülebilmektedir. Bu durum, farklı öğretim uygulamalarından
değerlendirme tekniklerine kadar çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu
bağlamda, “neden”, “nasıl” ve “ne”, yazma becerisi öğretiminde cevaplanması gereken
sorular olarak karşımıza çıkmaktadır (Tribble, 1996). Günlük yaşamda iletişimin temel
gereksinimlerinden olan konuşma, dinleme ve okuma becerilerinin öğretiminde olduğu
gibi yazma becerisi öğretiminde de anlamlılık ve akıcılık önemli yere sahiptir (Nation,
2009). Bu çalışmada, etkili bir yazma öğretiminin ön koşulu niteliğindeki yazma
öncesi etkinlikler için teknoloji desteğinin önemine değinilecek ve uygulama örnekleri
sunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Akademik yazma, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, yazma
öncesi etkinlikler, teknoloji kullanımı
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Altyazılı Videolar Aracılığıyla
Rastlantısal Yöntemle Sözcük Öğretimi
Okt. Murat Sami TÜRKER, Prof. Dr. Ayten GENÇ
Sözcük öğretimi, son yıllarda eğitimcilerin nasıl öğretilmesi gerektiği konusunda yoğun
olarak tartıştığı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sözcük öğretiminde bilinmeyen
sözcüklerin anlamını anadile çeviri yaparak doğrudan öğrenme ya da bağlamsal
ipuçlarından faydalanarak sözcüklerin anlamını tahmin etmeye dayanan rastlantısal
öğrenme yöntemlerinin etkililiğini araştıran farklı yöntemlerle yürütülmüş çok sayıda
çalışma mevcuttur (Day, Omura, & Hiramatsu, 1991; Joe, 1995; Laufer & Paribakht, 1998;
Raine, 2012; Webb, 2008; Yüksel & Tanrıverdi, 2009 ; Zhao, Guo, Biales, & Olszewski,
2016). Anadilde sözcüklerin çoğunluğunun dinleme ya da okuma yoluyla rastlantısal
yöntemle öğrenildiği gerçeği, yabancı dil öğretiminde de rastlantısal yöntemle öğrenmeye
olan ilgiyi artırmıştır (Day, Omura, & Hiramatsu, 1991)
Ancak, eğitimciler bu yöntemin nasıl uygulanması gerektiği konusunda bir görüş
birliğine varılamamıştır. Bu görüş ayrılığının en önemli nedenlerinden biri, anadilini
öğrenen küçük yaştaki bir çocuğun çok kısa bir süre içerisinde çok sayıda sözcüğü
rastlantısal olarak öğrenebilmesine karşın, yabancı dil bağlamında rastlantısal yöntemlerle
sözcük öğrenebilmek için gereken sürenin daha uzun olmasıdır. Diğer bir neden, sözcük
öğrenimi için motive edici bir unsur olması beklenen okuma ya da dinleme etkinliklerinin
birçok öğrenci tarafından zahmetli bir iş olarak algılandığı ve ihmal edildiği gerçeğidir.
Öte yandan, sözcük öğrenimi kadar önemli olan bir diğer konu da öğrenilen sözcüklerin
kalıcılığı, bir diğer deyişle hatırlanmasıdır. “Sözcükler nasıl öğretilirse daha kolay
hatırlanabilir?” sorusu bugün yabancı dil öğretenlerin de, materyal tasarımcıların da sıkça
tartıştığı konular arasındadır (Webb, 2008).
Bu çalışma da, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin rastlantısal yöntemle
sözcük öğrenebilmeleri amacıyla altyazılı videolar kullanılarak bir öğrenme malzemesi
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
91
geliştirilecektir. Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi B2 düzeyi kazanımları dikkate alınarak
belirlenen sözcükler için Türkçe altyazılı özgün kısa filmler kullanılacaktır. Ayrıca,
öğretilen sözcüklerle ilgili etkinlik önerileri de çalışma kapsamında sunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Sözcük öğretimi, rastlantısal yöntem, Avrupa Ortak Öneriler
Çerçevesi, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Örtük Program Unsurlarının
Değerlendirilmesi
Öğr. Gör. Dr. Başak UYSAL
Dil eğitimi, ana malzemesinin insan olması yönüyle diğer disiplinlere temel
oluşturmaktadır. Söz konusu olan yabancı dil eğitimi olduğunda bu disiplinin tabanı
genişlemekte ve eğitim süreci, ontolojik boyut kazanmaktadır. Bu aşamada değer aktarımı
ve kültürlenme gibi boyutların yanı sıra bir diğer önemli ontolojik boyut da örtük unsurlar
boyutudur.
Örtük program, “resmî programda belirtilen amaç ve faaliyetlerin dışında, öğrenmeöğretme süreci içerisinde ortaya çıkan bilgi, fikir ve uygulamalar sonucu öğrencilerin
ulaştıkları nitelikler (Yüksel, 2002: 362)” olarak tanımlanmaktadır. Ders kitapları, örtük
programın öğrenciye ulaşmasında önemli unsurlardandır. Apple’a göre okullar, kültürün
sadece yayıcısı değil, aynı zamanda üreticisidir. Okulla birlikte yayıncılar, öğretmen ve
öğrenciler de kültürü oluştururlar.
Örtük programın sosyal dinamiklerini bu unsurlar oluşturmaktadır (Apple, 1985). Söz
konusu olan dil öğretimi olduğunda örtük unsurlar, herhangi bir diğer disiplinden daha
çok dikkat çekmektedir. Ders kitabındaki görsel ögeler, cinsiyetlerin ele alınışı, metinlerin
coğrafi dağılımı, çok dillilik ve çok kültürlülük unsurları, bu bağlamda örtük unsurlar
arasındadır. Bu çalışmada Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan “Yedi İklim Türkçe”
serisine ait 2 kitap, örtük program ekseninde incelenecektir. Seçilen kitaplar, Avrupa
Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni’ne göre “eşik düzeyi” ve “ileri/bağımsız kullanıcı”
aşamalarına denk gelen B 1 ve B 2 seviyesindedir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden
doküman analizi temel alınacaktır. Çalışma sonucunda elde edilecek verilerin ders kitabı
hazırlayıcıları, dil öğretim merkezleri, dil eğitimcileri ve alan araştırmacıları için yararlı
olacağı düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Örtük program, Yunus Emre Enstitüsü, ders kitabı
Türkçe-İngilizce Ortak Sözcüklerle Yabancı Dil Eğitimi: Denkteş
Sözcükler
Yrd. Doç. Dr. Levent Uzun
Bu çalışmanın amacı, Türkçe ile İngilizce arasında ortak görünüş ve anlam bulunan
denkteş sözcüklere dikkati çekmek ve yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde bunlardan
faydalanmanın yollarına işaret etmektir. Denkteş sözcükler (cognates), iki veya daha fazla
dilde aynı veya benzer yazılıp, anlamları da aynı veya benzer olan sözcüklerdir.
Daha önce yapılan bir çalışma ile İngilizce ve Türkçe arasında en az 1383 sözcüğün bu
türde olduğu tespit edilmiş ve bu sayının teknolojinin gelişmesiyle mutlak olarak artacağı
öngörülmüştür. Yabancı dil eğitiminde sözcük bilmenin en temel ve önemli gereklilik
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
92
olduğu kabul edildiğinde ve genel olarak dünya ortak dili olan İngilizcenin yabancı kişilerce
bilindiği düşünüldüğünde; Türkçe öğretirken sözcük temelli eğitim yapılmasının göz ardı
edilemeyecek katkıları olabilir. Bu bağlamda, öğrenilen dilin daha hızlı kavranmasına
yardımcı olacak, denkteş sözcüklerin dahil edildiği veya bilinçli ve sistematik olarak
bunlardan faydalanıldığı ders materyalleri, uygulama ve programların geliştirilmesi önem
arz etmektedir.
Bu çalışma, yabancı dil öğretimi ile ilgili olan ve özellikle Türkçe dilinin yabancılara
öğretilmesi ile ilgilenen kişilere sözcük temelli eğitim uygulamaları hususunda faydalı bir
fikir verebilir.
Anahtar Sözcükler: Türkçe, İngilizce, sözcük, denkteş, yabancı dil, öğrenim
Yabancıların Türkçe İhtilâsına Yardım Olarak, Ortak Kelimelerin
Elektronik Sözlükleri
Prof. Lindita XHANARI (LATIFI), Yrd. Doc. Dr. Urtis HARRI
Her zaman Türkçeyi yeni öğrenen yabancıların ihtiyaçlarına uygun ve pratik yollar
bulmaya ve metod kullanılmaya çalışılmıştır. Türkçe’nin özellik ve üstelik diğer dillerle olan
ilişkileri nedeniyle bugün yeni bir makale, güncel ve başka diller tarafından kullanılmayan
bir fikir teklif edeceğiz. Tarihsel ilişkilerden dolayı Türkçe birçok diğer dillerle ortak olan bir
kelime fonuna sahiptir. Yaklaşık 500 senede Balkan dillerinin (Arnavutça, Sırpça, Boşnakça,
Makedonca, Romen dili, Macarca, Hırvatça, Bulgarca, Yunanca), Asya’da, Doğu’da diğer
dillerin ve eski Sovyet dillerinin zenginleştirmesine sebep olmuştur. Bu sebepten dolayı
bu ortak kelime hazinesini biz bu iki dil ve kültür arasındaki sadece bir köprü olarak
değil, ortaya daha bariz bir şekilde çıkarılmasıyla ve yoğunlukla kullanılmasıylaTürkçenin
ihtilâsı için fazlasıyla yardımcı olur ve daha olumlu sonuçlar getiren verimli bir araç olarak
algılamaktayız. Bunun için Türkçe’nin sözkonusu dillerle ortak olan kelimelerin elektronik
sözlüğü tasarımını bir gereklilik olarak görmekteyiz.
Elektronik sözlüklerin tasarımı hakkında tartışma ve çalışmalar yapılma sürecinde
doğal olarak yukarıda değindiğimiz seçeneklerden daha faydalı olan seçenekler ortaya
çıkabilir. Türkçe ile yabancı dillerin ortak kelimelerin elektronik sözlüğünün tasarlanması
yabancıların Türkçe öğreniminde bir hayli faydalı ve verimli bir araç olacağı kanaatindeyiz.
Bu uygulama onlara Türkçeyi sevdireceği gibi Türkçe öğrenimine de hız ve kolaylık
katacaktır. Çalışmalarını daha başarılı kılmakla birlikte kökleri geçmişteki beraber
yaşamışlığın ve ortak tarihinde bulunan derin bağlı bir ilişkinin hissiyatını da yaratacaktır.
Biz Arnavutluk’ta böyle bir sözlük hazırlamaya başladık, bunun için bu konuda tecrübemizi
anlatmaya çalısacağiz.
Anahtar Sözcükler: Türkçe verintiler, elektronik sözlük, dil, Türkçe
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
93
Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Web 2.0 Araçlarının
Kullanımı
Okt. Gökçe YAĞCIOĞLU
Son yıllardaki gelişmeler sayesinde bilişim teknolojileri, eğitim ortamları için materyal
üretme konusunda önemli imkânlar sağlamaktadır. Bu eğitim ortamlarından biri de dil
öğretimidir. Nitekim uluslararası literatür tarandığında birçok dilin, özellikle İngilizcenin
öğretiminde bilişim teknolojilerinin kullanıldığı gözlenmektedir. Sınıf ortamında
öğrenciyi aktif tutarak öğrenme başarısını yükselten bu tür teknolojilerden yabancılara
Türkçe öğretimi sürecinde de faydalanılması gerekmektedir. Ancak yapılan araştırmalar
öğretim elemanlarının bu imkândan yeterince faydalanamadığını göstermektedir. Öğretim
elemanları materyal olarak sıklıkla basılı araçları kullanmakta, bilişim teknolojilerinin
merkezinde duran bilgisayarı ise internetteki verilere ulaşmak için dolaylı bir kaynak
olarak konumlandırmaktadır.
Bilişim teknolojileri açısından yabancı dil öğretiminde Web 2.0 araçları işlevselliği
ile öne çıkmaktadır. Fakat İnternet’te Web 2.0 teknolojisiyle hazırlanmış yüzlerce
araç bulunmaktadır. Bu durum dil öğretimi için uygun araçların belirlenmesini
zorlaştırmaktadır. Bu çalışmanın amacı Microsoft Office PowerPoint, Adobe Captivate,
Adobe Photoshop, PhotoImpact X3, Paint, PhotoZoom Pro 4, Wondershare Flash Gallery
Factory gibi bilgisayar ortamında materyal üretmek için kullanılan programlara alternatif
olarak İnternet ortamında kullanılabilecek Web 2.0 uygulamalarını sınıflandırmak,
sıklıkla kullanılabilecek olanları tanıtmak ve Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde bu
araçların hangi seviyelerde ne şekillerde kullanılabileceği hususunda fikir vermektir.
Anahtar Sözcükler: Web 2.0, eğitimde internet uygulamaları, bilgisayar destekli dil
öğretimi, yabancılara Türkçe öğretimi
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Öğretim Elemanı Yeterliği
Bağlamında Sertifika Programlarının Hazırlanmasına Dair Tespitler ve
Teklifler İRAN ÖRNEĞİ
Okt. Sinan YAMAN
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi’nin tarihi çok eski olmamakla birlikte 1980’li
yıllardan sonra yurt içinde Türkçe Öğretim Merkezleri’nin (TÖMER) açılmasıyla
alanda kaynak eserler verilmeye başlanılmış, böylelikle uzman öğretim elemanlarının
yetişmesine aracı olunmuştur. Türkiye’ye eğitim maksatlı gelen öğrencilerin sayısının her
yıl yükselmesi, ekonomik, kültürel, siyasi alanlarda 2000’li yıllarla birlikte ivme kazanan
popülerlik Türkçenin yabancı dil olarak öğrenilmesinde tercih sebepleri arasında kendine
yer bulmuştur. Üniversitelerde Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi (YDTÖ) alanında
lisansüstü programların açılması hem eğitici kadroların yetişmesini sağlamış hem de
kuramsal alanda üretimin önünü açmıştır. Alanda yöntem, teknik, ilke gibi öğretim
elemanlarının Türkçe öğretimini icra ederken faydalanacağı esaslar ortaya konmasına
rağmen Türkçe öğretimi sırasında öğrenci beklentileri göz önüne alındığında teorik-pratik
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
94
çatışmasının yaşandığı fark edilecektir. Özellikle bu durum; öğretim elemanı yetiştirmek
için açılan sertifika programlarında görev alanı olarak sadece yurt içinin düşünülüp yurt
dışında görev yapacak öğretim elemanlarına bulundukları ülke, dil, inanış(lar), coğrafi
yapı, kültürel özellikler, siyasi ilişkiler gibi konularda hazırbulunuşluk düzeyini yükseltecek
bilgilerin verilmemesi nedeniyle öğretim elemanlarının görev yapacakları ülkelerde birçok
sorunla karşılaşmaları ihtimalini yükseltmektedir.
Türkiye’de YDTÖ alanında görev alan öğretim elemanlarının yeterlikleri hakkında
bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmayı diğerlerinden ayıran temel noktalar; hazırlanan
anketin yurt dışında uygulanmış olması, öğretim elemanlarının yurt dışında çalışıyor
olmaları ve sertifika programlarının yapılandırılmasına dair önerilerde bulunulmasıdır.
Yapılan anket aracılığıyla öğretim elemanlarınının öğrencilerin gözüyle Türkçeyi öğretme
durumları “görev yapacağı ülke özelde olmak üzere genel kültür bilgisi, mesleki yeterlik/
alan bilgisi, teknik bilgisi, ilke bilgisi, ölçme ve değerlendirme bilgisi” gibi yeterlik alanları
altındaki performans göstergeleri aracılığıyla tespit edilerek veriler yorumlanmıştır. Alınan
dönütler sonucunda Tahran Yunus Emre Enstitüsünde görev yapan öğretim elemanlarının
buraya görevlendirilmeden önce Yunus Emre Enstitüsü ve Ankara Üniversitesi TÖMER,
Gazi Üniversitesi TÖMER işbirliğinde yürütülen sertifika programının yeterliği üzerinde
durulacaktır. Nihayetinde çalışmada öğretim elemanı yeterliği penceresinden verilen
sertifika eğitimi ele alınacak ve “Yurt Dışında Görev Yapacak Öğretim Elemanlarının
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sertifika Programlarının İçeriği Nasıl Olmalıdır?”
sorusunun cevabı aranmaya çalışılacaktır.
Çalışma; giriş, öğretim elemanının yeterliklerine dair anket (5 bölüm), görüşme formu,
sonuç-öneriler gibi temel bölümlerden oluşmaktadır. Anket bölümü SPSS programı
aracılığıyla, görüş formu bölümü ise görüşlerin sınıflandırılması yoluyla değerlendirilmiştir.
İfade edilen “sorun cümlesi”nin cevabı çalışma aracılığıyla aranmaya çalışılacak ve YDTÖ
alanında özellikle yurt dışında görev yapan/yapacak öğretim elemanların yeterliklerinin
belirlenebilmesine ve eğitim-öğretim programlarının bu doğrultuda hazırlanabilmesine
katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, yabancı dil olarak Türkçe
öğretiminde öğretim elemanı yeterlikleri, sertifika programları, İran
Yaratıcı Dramayla Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi: Örnek Bir
Uygulama ve Yansımalar
Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN,
Doç. Dr. Kasım YILDIRIM, Okt. Yusuf GÜNAYDIN
Yaratıcı drama, öğrenmek, sahneye çıkmadan ve oyunda rol yapmadan yaşam
deneyimini genişletmek demektir (Heathcote, 1984). San’a (2002) göre yaratıcı drama
doğaçlama, rol oynama vb. tiyatro ya da drama tekniklerinden yararlanılarak bir
grup çalışması içinde, bireylerin bir yaşantıyı, bir olayı, bir fikri, kimi zaman bir soyut
kavramı ya da bir davranışı, eski bilişsel örüntülerin yeniden düzenlenmesi yoluyla
ve gözlem, deneyim, duygu ve yaşantıların gözden geçirildiği “oyunsu” süreçlerde
anlamlandırılması, canlandırılmasıdır. Yaratıcı drama, öğrencilerin dil becerilerini
geliştirmede etkili bir yöntemdir. Yaratıcı drama çalışmaları dil becerilerinin geliştirilmesi
için uygun eğitim ortamları yaratılmasını sağlar (Erdoğan, 2017). Bu bağlamda, çıkış
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
95
noktası yabancı dil öğretimi çalışmaları olan ve bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda
sık sık kullanılan yaratıcı drama yöntemi Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde de
etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu araştırmanın amacı, Türkçenin yabancı dil olarak
öğretiminde yaratıcı drama yönteminin kullanıldığı örnek bir uygulama sunmak
ve yapılan uygulamalara ilişkin öğrenci görüşlerini ortaya koymaktır. Araştırmada
elde edilen verilerin toplanması, analiz ve yorumlanmasında nitel araştırma yöntemi
kullanılmıştır. Araştırma, Karadeniz Teknik Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve
Araştırma Merkezinde Türkçe eğitimi alan öğrencilerle gerçekleştirilecektir. Uygulama,
yaratıcı dramanın hazırlık/ısınma, canlandırma ve değerlendirme/tartışma aşamalarına
uygun olarak yapılandırılacaktır. Araştırmada ilk olarak yapılan bu uygulama sunulacaktır.
Daha sonra ise öğrencilerin yapılan uygulamalara yönelik görüşleri ortaya konulacaktır.
Öğrencilerin görüşlerini belirlemek için yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılacaktır. Yarı
yapılandırılmış görüşme için araştırmacılar tarafından görüşme soruları hazırlanacaktır.
Görüşmede elde edilen veriler betimsel analiz tekniğiyle incelenecektir. Araştırma
sonucunda elde edilen verilerden yararlanılarak Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde
yaratıcı drama yönteminin kullanımına yönelik öneriler getirilecektir.
Anahtar Sözcükler: Yaratıcı drama, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi
Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde
Şarkılarla Kalıplaşmış Sözcüklerin Anlatımı: Barış Manço Şarkıları
Örneği
Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT
Yabancı dil öğretimi, aynı zamanda kültür öğretimidir. İnsanlar ait oldukları toplumun
ve o topluma ait kültürün kelime ve kavramlarıyla kendilerini ifade ederler. Bütün
kelime, kavramların arkasında bir kültür geçmişi vardır. Bu sebeple, yabancı dil eğitimi/
öğretiminin temeli kaynak kültür, hedef kültür ve ortak kültür yapılarıyla örülüdür.
Yabancı dil öğrenen bireylerin başlangıçtaki kaygı düzeyleri en üst seviyededir. Bireyler
dilini öğrenmeye çalıştığı kültürle tanıştıkça, ortak kültür öğelerini keşfettikçe bu kaygı
düzeyi makul seviyeye iner. Kaynak kültür ve hedef kültür ekseninde oluşturulacak
yabancı dil öğretim sistemleri sayesinde; öğrenen bireyler ilk defa karşılaştıkları hedef
kültür unsurlarına olumsuz ve yüksek kaygıyla bakmayacak; bu sayede kısa zamanda
istenir düzeyde motivasyon (ki yabancı dil öğretiminin en önemli ayağıdır) sağlanmış
olacaktır.
Halk edebiyatı ürünleri, içinde bulundukları toplumun yaşantısını tüm ayrıntılarıyla
ve zenginlikleriyle ortaya koyması bakımından dil öğretiminde kullanılabilecek ürünler
arasındadır. Halk edebiyatı ürünleri içinde müstesna bir yere sahip olan şarkılar, özellikle
müzikal ögeler içermesi yönüyle dil öğretimine eğlence unsurları kazandıracaktır.
Eğlendirirken öğreten, günlük hayatın akışındaki olaylardan ders çıkarılmasına sevk
eden şarkılar, toplumun ortak düşünüşünü en iyi yansıtan halk edebiyatı ürünlerindendir.
Toplumların sosyo-kültürel aynası, kültür taşıyıcısı ve kültürel etkileşimin gerçekleşmesine
kaynaklık edebilecek sözlü/müzikal kültür ürünleri arasında olan ‘Barış Manço Şarkıları’
yabancı dil olarak türkçe öğretimi süreçlerinde kaygıyı azaltıcı/motivasyon artırıcı
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
96
özelliğiyle dikkate değerdir. Barış Manço’nun uluslararası tanınırlığı ve şarkılarının
‘kalıplaşmış sözcükler’ yönüyle zenginliği, Barış Manço şarkılarının yabancı dil olarak
Türkçe öğretimi süreçlerinde etkin kullanılabileceğine dair önemli göstergelerdir.
Çalışma, kültürel etkileşim bağlamında yabancı dil olarak Türkçe öğretimi süreçlerinde
kalıplaşmış sözcüklerin anlatımında Barış Manço şarkılarınının kullanılabilirliği esas
alınarak şekillendirilmiştir. Literatür taraması niteliğinde doküman incelemesi yöntemiyle
şekillendirilmiş çalışma kapsamında Barış Manço şarkılarından rastgele (random)
örnekler seçilmiştir. Bu örneklerden hareketle; Barış Manço şarkılarında yoğun düzeyde
kalıplaşmış sözcük kullanımına rastlanmış, Barış Manço şarkılarının kültürel etkileşim
temelli yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kalıplaşmış sözcüklerin anlatımına etkin/
etkili düzeyde katkı sağlayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Kültürel etkileşim, yabancı dil öğretimi, kalıplaşmış sözcükler,
Barış Manço şarkıları.
Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde
Geleneksel Gölge Oyunlarının Kullanılabilirliği: Karagöz ve Hacivat
Örneği
Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT
Yabancı dil öğretimi, aynı zamanda kültür öğretimidir. İnsanlar ait oldukları toplumun
ve o topluma ait kültürün kelime ve kavramlarıyla kendilerini ifade ederler. Bütün
kelime, kavramların arkasında bir kültür geçmişi vardır. Bu sebeple, yabancı dil eğitimi/
öğretiminin temeli kaynak kültür, hedef kültür ve ortak kültür yapılarıyla örülüdür.
Yabancı dil öğrenen bireylerin başlangıçtaki kaygı düzeyleri en üst seviyededir. Bireyler
dilini öğrenmeye çalıştığı kültürle tanıştıkça, ortak kültür öğelerini keşfettikçe bu kaygı
düzeyi makul seviyeye iner. Kaynak kültür ve hedef kültür ekseninde oluşturulacak
yabancı dil öğretim sistemleri sayesinde; öğrenen bireyler ilk defa karşılaştıkları hedef
kültür unsurlarına olumsuz ve yüksek kaygıyla bakmayacak; bu sayede kısa zamanda
istenir düzeyde motivasyon (ki yabancı dil öğretiminin en önemli ayağıdır) sağlanmış
olacaktır.
Geleneksel seyirlik oyunlarından Karagöz ve Hacivat, içinde bulundukları toplumun
yaşantısını tüm ayrıntılarıyla ve zenginlikleriyle ortaya koyması bakımından dil öğretiminde
kullanılabilecek ürünler arasındadır. Gölge oyunu olması yönüyle sahne sanatlarının
görsel-işitsel cazibesini içinde barındıran Karagöz ve Hacivat, dil öğretimi süreçlerini
eğlenceli bir boyuta taşıyacak, öğrencilerin eğlenirken öğrenmesine yardımcı olacaktır.
Ayrıca, Karagöz ve Hacivat gölge oyunu gerek sunumu gerekse içinde barındırdığı merak
unsurları sayesinde öğrencilerde oyuna katılma isteği uyandıracak, yabancı dil olarak
Türkçe öğretimi süreçlerinde yaparak/yaşayarak öğrenme ortamlarının oluşumuna zemin
hazırlayacaktır. Çalışma, literatür taraması niteliğinde doküman incelemesi yöntemiyle
şekillendirilmiş, Karagöz ve Hacivat gölge oyunlarından rastgele (random) örnekler
seçilmiştir. Bu örneklerden hareketle; somut olmayan kültürel değerlerin öğretimi, günlük
iletişim dilinin öğretimi, kültürel etkileşim temelli kalıplaşmış sözcüklerin öğretimi,
sosyo-kültürel değerlerin öğretimi, milli ve manevi değerlerin öğretimi vb. irdelenmiş,
kültürel etkileşim bağlamında yabancı dil olarak Türkçe öğretimine dair anlamlı bulgulara
ulaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Kültürel etkileşim, yabancı dil öğretimi, Karagöz ve Hacivat, gölge
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
97
oyunu
Arnavutluk’ta Günlük Konuşma Dilinde Yaşayan Türkçe Sözcüklerin
Tespiti ve Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Süreçlerine Yansıması
Üzerine Bir Yaklaşim Denemesi
Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT
Tarihi süreç içerisinde Türk dilinin; çok geniş bir yayılma alanına sahip olduğu,
Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar farklı dil ve kültürlerle etkileşim içine girdiği bilinmektedir.
Bu etkileşim yoğunluğunun yaşandığı bölgelerden birisi de Balkan coğrafyasıdır. M.S.
380’li yıllarda Hunların Balkan coğrafyasında hakimiyet kurmaya başlamasıyla beraber;
VII. yüzyılda Bulgar toplulukları Balkanlar’da görülmeye başlamış ve daha sonra XI.
ve XII. yüzyıllarda Peçenek, Kuman (Kıpçak) ve Uz Türkleri, Balkanlar’a göç etmişler,
bunların bir kısmı XV. yüzyıla kadar toplu olarak varlıklarını korumuşlardır. XV. yüzyıldan
itibaren Osmanlıların Balkan yarım adasında hakimiyet kurmaya başlamasıyla birlikte;
M.S. 380’li yıllarda Hunlarla başlayan Türk halkları ve Balkan halkları arasındaki dilsel/
kültürel etkileşim Osmanlılarla yakın yüzyıla kadar devam etmiştir. Türklerin Balkan
coğrafyasında yüzyıllarca hakim konumda olması, özellikle Osmanlıların dini, siyasi,
askeri, idari, iskan ve istihdam politikaları Türk dili ile Balkan dilleri arasında muazzam
bir etkileşime zemin hazırlamış, Balkan milletleri kendi anadillerini kullanmakla beraber
tercihen Türkçe unsurları kullanma ve Türkçe öğrenme ihtiyacı hissetmişlerdir. Özellikle
Osmanlılar döneminde Balkan dilleri ile Türk dili arasında yoğun etkileşim ve ödünçleme
ilişkisinin yaşandığı dillerden birisi de Arnavutçadır.
Bu araştırma, Arnavutluk’ta günlük konuşma dilinde yaşayan Türkçe sözcüklerin tespit
edilmesi üzerine şekillendirilmiş, kaynak kültür (Arnavut) hedef kültür (Türk) arasındaki
ortaklıklar üzerinden yabancı dil olarak Türkçe öğretimi süreçlerinin inşası üzerinde
durulmuştur. Araştırma, betimsel nitelikli tarama modelinde, araştırılması hedeflenen
olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizi olarak tanımlanan
doküman incelemesi yöntemiyle yürütülmüş; araştırma kapsamında Arnavutluk’ta günlük
konuşma dilinde yaşayan Türkçe sözcükler tespit edilmiştir. Araştırma için gerekli olan
veriler, Arnavutluk’ta yayımlanan günlük bir gazetenin iki ay boyunca taranması, güncel
bir roman ve bir deneme üzerinden elde edilmiştir. Bu veriler, kültür desenlerine göre
tasnif edilmiş, özelde Arnavutluk’ta genelde dilsel/kültürel etkileşimin yoğun olduğu
ülkelerde yabancı dil olarak Türkçe eğitimi/öğretimi süreçlerinde kullanılabilecek sözcük/
kavram haritası oluşturulmaya çalışılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Balkanlar, günlük konuşma dili, Türkçe- Arnavutça İlişkisi, yabancı
dil olarak Türkçe öğretimi.
Suriyeli Çocuklara Türkçe Öğreten Öğretmenlerin Yaşadıkları Sorunlar
Doç. Dr. Kasım YILDIRIM, Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN,
Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Okt. Yusuf GÜNAYDIN
Ülkemizde 2016 yılında “Suriyeli Öğrencilerin Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonu
Projesi” kapsamında Suriyeli çocuklara Türkçenin öğretilmesi amacıyla Milli Eğitim
Bakanlığı tarafından yaklaşık 4200 öğretmen geçici olarak görevlendirilmiştir. Sınıf,
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
98
Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği branşlarından olan öğretmenlere göreve
başlamadan önce Türkçenin yabancı dil olarak öğretimiyle ilgili 90 saatlik hizmet
öncesi eğitim verilmiştir. Bu eğitimin ardından öğretmenler kasım ayında 21 farklı ilde
göreve başlamışlardır. Öğretmenler, geçici eğitim merkezleri, okullar ve kamplarda
farklı yaş gruplarındaki çocuklara Türkçeyi öğretmektedirler. Bu araştırmanın amacı,
Suriyeli çocuklara Türkçe öğretmek için görevlendirilen öğretmenlerin yaşadıkları
sorunları belirlemektir. Öğretmenlerin yaşadıkları sorunların belirlenmesi projenin
belirlenen amaçlara ulaşması ve yaşanan sorunların ortaya konularak giderilmesine
yönelik çözümlerin üretilmesi bakımından önem kazanmaktadır. Araştırmada var olan
durumu olduğu gibi ortaya koyma amacı güdüldüğünden betimsel model kullanılmıştır.
Araştırmada elde edilen verilerin toplanması, analizi ve yorumlanmasında nitel araştırma
yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya “kolay ulaşılabilir durum örneklemesi” yoluyla
seçilen öğretmenler katılmıştır. Öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar sosyal medya ve
elektronik posta aracılığıyla belirlenmiştir. Görüşme formu araştırmada elde edilen
veriler “İçerik Analizi” tekniğiyle analiz edilecektir. Araştırmada veri analizi süreci devam
etmektedir. Araştırma sonucunda, Suriyeli çocuklara Türkçe öğretmek için görevlendirilen
öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar ortaya konularak bu sorunların giderilmesine yönelik
öneriler getirilecektir.
Anahtar Sözcükler: Suriyeli çocuklar, Türkçe öğretimi, sorunlar
Sınıf Öğretmenlerinin Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimine Yönelik
Yeterlilik Algıları ve Kültürlerarası Duyarlılıkları
Doç. Dr. Kasım YILDIRIM, Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN,
Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Okt. Yusuf GÜNAYDIN
Suriye’de yaklaşık olarak beş yıldan fazla süredir devam eden iç savaş nedeniyle ülke içi
ve dışında 13 milyonda fazla Suriyelinin göç etmek zorunda kaldığı ifade edilmektedir.
2011 yılından bu yana izlemiş olduğu “açık kapı politikası” ile birlikte komşu ülke
vatandaşları olan Suriyelilere geçici koruma sağlayan Türkiye, dünya da en çok mülteci
nüfus barındıran ülke konumuna gelmiştir. 2015 yılı Türkiye göç raporuna göre yaklaşık
olarak 3 milyon Suriye vatandaşına Türkiye’de geçici koruma sağlanmış ve bu vatandaşlar
biyometrik olarak kayıt altına alınmıştır. Kayıt altına alınan Suriyelilerin %14.30’unu
(yaklaşık 357 bin) ilkokul çağındaki çocuklar oluşturmaktadır. Yürütülen çalışmalar
bağlamında Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından Suriyeli mültecilere çeşitli eğitim
hizmetleri sağlanmıştır. Rakamsal olarak ifade edilen ilkokul çağındaki çocukların bir
kısmı eğitimlerine barındırıldıkları kamplarda devam etmekte bazıları ise Türkiye’de
yerleştirildikleri illerin MEB’e bağlı okullarındaki Türk çocukların devam ettiği okullara
gitmektedirler. Uluslararası birçok çalışmada da ifade edildiği üzere mültecilerin topluma
entegrasyonundaki en önemli değişkenlerden biri eğitim sürecidir. Burada akıllara gelen
en önemli sorulardan biri olarak “Suriyeli mülteci çocukların Türkçe öğrenimleri normal
sınıflarda nasıl gerçekleştiriliyor?” gösterilebilir. Çünkü bu çocukların eğitim sürecine
hızlı bir şekilde entegrasyonun Türkçeyi etkili bir şekilde kullanmalarına bağlı olduğu
söylenebilir. Dolayısıyla bu bağlamda sınıf öğretmenlerinin hem yabancı dil olarak Türkçe
öğretimine yönelik yeterlilikleri hem de kültürlerarası duyarlılıkları önem arz etmektedir.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
99
Bu araştırmada ilkokul sınıf öğretmenlerinin yabancı dil olarak Türkçe öğretimine
yönelik yeterlilik algıları ve farklı kültürlere yönelik duyarlılık algıları tespit edilecektir.
Veri toplama sürecinde gönüllü olmak isteyen sınıf öğretmenlerine ulaşılacak, yeterlilik
algıları ve kültürel duyarlılıkları farklı değişkenler açısından betimlenecektir. Elde edilecek
sonuçlar, ilgili literatür bağlamında tartışılacak ve gerekli önerilerde bulunulacaktır.
Anahtar Sözcükler: Sınıf öğretmenleri, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, yeterlik
algıları, kültürlerarası duyarlılık
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Karikatürler Yoluyla Kalıp
Sözlerin Öğretimi
Yrd. Doç. Dr. İsa YILMAZ
Bu çalışmada, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde karikatür kullanımının kalıp
sözlerin öğretiminde uygulanabilirliğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın
verileri 2016-2017 öğretim yılının güz döneminde Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
Eğitim Fakültesinin farklı bölümlerinde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerden
toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu gönüllülük esasına göre seçilen 12 öğrenci
oluşturmaktadır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden betimsel yöntem kullanılmıştır.
Günlük hayatta sıklıkla kullanılan kalıp sözler literatür kapsamında tespit edilmiş ve
bunlarla ilgili karikatürler derlenmiştir. Farklı kategorilerdeki kalıp sözlerden hareketle
derlenmiş karikatürler veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda
karikatürlerin kalıp sözlerin öğretimini kolaylaştırdığı tespiti yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, kalıp sözler, karikatür.
Televizyon Reklamlarının Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde
Kullanılması
Yrd. Doç. Dr. İsa YILMAZ
Bu araştırmada, televizyon reklamlarının yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde
kullanılabilirliğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Televizyon reklamları, sınırlı bir sürede
izleyicilere belirli mesajları verme amacı taşıdığı için genellikle iyi planlanıp yoğun çabalar
sonucu hazırlanmaktadır. Buradan hareketle son beş yılda çekilen reklam filmleri tespit
edilmiştir. Bu reklam filmlerinden Türkçenin yabancılara öğretiminde yararlanılabilecek
olanlar farklı kategoriler altında toplanmıştır. Yapılan tasnif sonucunda reklam filmlerinin
bazılarının Türk aile hayatı, değerler, önemli günler, yardımlaşma vb.konuları kapsadığı
görülmüştür. Ayrıca bazı reklam filmlerinin dile ait unsurları içerdiği görülmüştür.
Araştırmanın sonunda Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde reklam filmlerinin
yardımcı materyal olarak kullanılabileceği tespitinde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, reklam.
I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri
100
Uygunluk mu?..: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin
Edimbilimsel Yetileri
Öğr. Gör. Mehzudil Tuğba YILDIZ EKİN
Edimbilimsel yetinin yabancı dilde iletişimsel yetinin en önemli bileşenlerinden
biri olduğu bilinmektedir. Yabancı dil öğretiminde iletişimsel yaklaşımın doğuşundan
itibaren, dil öğretiminde doğruluğun yanı sıra uygunluğun da bir ölçüt olduğu
görülmektedir. Ancak bu önemli bileşenin yabancı dil olarak Türkçe öğretimi sınıflarında
yeterince uygulanmadığı belirtilmektedir. Bu nedenle yabancı dil olarak Türkçe öğrenen
öğrencilerin günlük yaşantılarında bazı temel söz edimlerini bağlama uygun şekilde
gerçekleştiremedikleri gözlenmektedir. İşte bu noktadan hareketle bu araştırma yabancı
dil olarak Türkçe öğrenen (YDT) öğrencilerin aradil edimbilimsel gelişimlerini tespit
etmeyi amaçlamaktadır.
Çalışmanın verilerini toplamak üzere veri toplama aracı olarak 25 YDT öğrencinin
verilen durumlardaki edimbilimsel tercihlerini tespiti için bir Konuşma Tamamlama Testi
(KTT) verilmiştir, öğrencilerden toplanan verilerin uygunluğunu belirlemek amacıyla
anadili Türkçe olan 25 kişiye aynı test verilmiştir. Bunun yanı sıra 10 YDT öğrenci ile yabancı
dil olarak Türkçe öğrenirlerken açık ve doğrudan bir şekilde edimbilimsel bir eğitim alıp
almadıklarını belirlemeye yönelik bir görüşme yapılmıştır. Konuşma Tamamlama Testi’nin
(KTT) sonuçları YDT öğrencilerin verilen durumlara uygun ifadeleri gerçekleştirmekte
zorlandıklarını göstermiştir. Buna ek olarak, görüşme sonuçları da öğrencilerin dedim
bilimsel farkındalıklarının yeterli düzeyde olmadığını göstermektedir. Bulgular göz
önünde bulundurulduğunda, YDT öğrencilerin edimbilimsel farkındalıklarını artırmak
için açık ve doğrudan bir eğitime ihtiyaçları olduğu ve yabancı dil olarak Türkçe öğretimi
için materyaller hazırlanırken edimbilimsel yetiyi geliştirmeye yönelik, gerçek yaşantıya
uygun ve günlük konuşma dilini yansıtan durumlara ve konulara yer verilmesinin gerektiği
söylenebilir.
Anahtar Sözcükler: Edimbilimsel yeti, edimbilimsel farkındalık, söz edimi, yabancı
Download