Kuresel isinma_mrt

advertisement
Dünya Sorunlar› Dizisi
1
Küresel Is›nman›n
KIRILMA NOKTASI
James E. Hansen
Ayr›nt›: 525
Dünya Sorunlar› Dizisi: 1
Küresel Is›nman›n K›r›lma Noktas›
Derleyen ve Çeviren:
Abdullah Y›lmaz
Yay›ma Haz›rlayan
Gökçe Çiçek Çetin
Bu kitab›n Türkçe yay›m haklar›
Ayr›nt› Yay›nlar›’na aittir.
Kapak Tasar›m›
Gökçe Kahraman
Dizgi
Esin Tapan
Bask› ve Cilt
MART MATBAACILIK SANATLARI T‹C. ve SAN. LTD. fiT‹.
Mart Plaza, Merkez Mh. Ceylan Sk. No: 24 80360 Nurtepe/Kâg›thane/‹ST.
Tel.: (0212) 321 23 00 Fax: (0212) 295 11 07
Birinci Bas›m Ocak 2009
Bask› Adedi 2000
ISBN 978-975-539-475-6
SERT‹F‹KA NO 10704
AYRINTI YAYINLARI
Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Eminönü - ‹stanbul
Tel.: (0212) 512 15 00 - 01 - 05 Fax: (0212) 512 15 11
www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr
‹çindekiler
Sunufl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .VII
Önsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .XI
Yirmi Y›l Sonra Küresel Is›nma:
K›r›lma Noktas› Yak›n . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1
Hükümetin ‹klim De¤iflikli¤i
Bilimine Politik Müdahalesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9
Japonya Baflbakan› Fukuda’ya Mektup . . . . . . . . . . . . .27
Tehlikeli ‹nsan Kaynakl› Müdahale . . . . . . . . . . . . . . .39
K›r›lma Noktas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .83
James Hansen’in Bildirisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .101
Tehlikeli ‹klim De¤iflikli¤ini Nas›l Önleyebiliriz? . . .169
Gezi Notlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .205
Obama’ya Gerçe¤i Anlat›n... Tüm Gerçe¤i . . . . . . . . .235
Sunufl
Dünya Sorunlar› Dizisi bafll›¤› alt›nda, küresel ›s›nma, kurakl›k, göçler, açl›k gibi bir dizi soruna iliflkin kitaplar yay›mlamay› kararlaflt›rd›¤›m›zda ve bafl s›raya da küresel ›s›nmay› koydu¤umuzda, elbette akl›m›za ilk gelen isim, neredeyse
tüm enerjisini bu konuya harcayan Say›n Ömer Madra oldu.
Büyük bir incelikle, o da bize James E. Hansen’i iflaret etti.
Evet, küresel ›s›nma denince, Türkiye’de nas›l bizim akl›m›za Ömer Madra gelmiflse, dünyada da ilk James Hansen ismi
geliyordu. Gelgelelim, onun yay›mlanm›fl hiçbir kitab› yoktu.
Dolay›s›yla ifl bafla düfltü ve gerek James Hansen’in kendi
yazd›¤› gerek baflkalar›n›n onun hakk›nda yazd›¤›, ulaflabildi¤im kitap, dergi ve web sayfalar›n› tarad›ktan sonra, hem yaVII
zar›n kiflili¤ini hem de görüfllerini en iyi sergileyen yaz›, sunum, tan›kl›k ve makalelerden bir seçme yapt›m.
Bundan yaklafl›k 20 y›l önce, 23 Haziran 1988 tarihinde,
NASA’n›n iklimbilimcisi James E. Hansen, bir Senato komisyonunda, yeryüzü atmosferinde sera gaz› etkisi tespit etti¤ini,
bunun da dünyan›n iklimini de¤ifltirdi¤ini, yani insanlar›n
dünyay› ›s›tt›¤›n› söyledi. Ayn› James Hansen, bu tarihten
tam yirmi y›l sonra, yine Senato komisyonunun karfl›s›na geçti ve kendi ifadesiyle, “küresel ›s›nma saatli bombas›n›” etkisiz hale getirmek için art›k çok geç oldu¤unu ilan etti. Elinizdeki kitapta, bu son tan›kl›¤›n yan› s›ra, bugüne kadar yap›lan bilimsel çal›flmalar› da bulabileceksiniz.
Bu kitapta yaln›zca küresel ›s›nman›n dehflet verici bilimsel hikâyesini de¤il, bir bilim insan›n›n vicdan›n›n sesini dinleyerek, bütün güç odaklar›n› karfl›s›na alma pahas›na nas›l
gerçe¤in peflini b›rakmad›¤›n› da okuyacaks›n›z. Dolay›s›yla,
bu kitap sadece dünyaya ne yapt›¤›m›z› de¤il, kendimize ne
yapt›¤›m›z›, gelecek kuflaklar›n kaderiyle nas›l oynad›¤›m›z›
da anlat›yor.
Derlemeyi yaparken, bir insan›n hikâyesiyle küresel bir olgunun nas›l iç içe geçti¤ini gördüm ve mümkün oldu¤u kadar
bu bütünleflmeyi gösteren örnekleri seçtim. Konunun uzmanlar›n›n anlayabilece¤i nitelikteki teknik makaleleri kitaba almamay› tercih ettim ve ilgili genel okurun anlayabilece¤i bir
kitap olmas›na gayret ettim.
Bu kitab›n ortaya ç›k›fl›nda, hiç kuflkusuz, herkesten çok
Say›n Ömer Madra’n›n pay› vard›r. Bize James Hansen’i iflaret etmekle kalmam›fl, kitab›m›za hayli uzun bir önsöz de yazarak bizi onurland›rm›flt›r. Ayr›nt› Yay›nlar› olarak kendisine çok teflekkür ediyoruz.
Elbette, bu kitab›n as›l kahraman›, kiflisel hiçbir ç›kar gözetmeksizin, tam tersine kendi devlet baflkan›ndan ve büyük
VIII
sermaye gruplar›ndan kaynaklanan birçok zorlu¤u göze alarak, dünyam›za sahip ç›kan, gecesini gündüzüne katarak bütün dünya liderlerinin kap›s›n› afl›nd›ran, kamuoyunu harekete geçirmek için hiçbir f›rsat› kaç›rmayan, gerçek bir bilim insan› olan James E. Hansen’dir. Hiçbir karfl›l›k beklemeksizin
bütün yaz›lar›n› kullanmam›za izin verdi¤i için kendisine
müteflekkiriz.
Kainatla insan bir ve bütündür. Dünyaya zarar verdi¤imizde, kendimize de zarar vermifl oluruz. Ve bugün dünyan›n
karfl› karfl›ya oldu¤u tehlike, herkese ama herkese sorumluluk yüklüyor. Bizi var eden dünya flimdi bizden kendisine ve
üzerinde yaflayan tüm canl›lara karfl› borcumuzu ödememizi,
sorumlulu¤umuzu yerine getirmemizi bekliyor.
Abdullah Y›lmaz
29 Aral›k 2008
IX
X
Önsöz
Bilimsel Dürüstlük, Gençli¤in Cesareti
ve
James E. Hansen
Elinizdeki kitap dünyan›n önde gelen iklimbilimcilerinden
biri, hatta bilim camias›ndaki yayg›n kan›ya bak›l›rsa birincisi olan, NASA Goddard Yerbilimleri Enstitüsü Baflkan› ve Kolombiya Üniversitesi ö¤retim üyesi Dr. James Hansen’in yak›n geçmiflteki makale, tebli¤, konuflma ve mektuplar›ndan
oluflan bir derleme. Bu yaz›lar›n temel bir ortak özelli¤i var.
O da flu: Uluslararas› sayg›nl›k tafl›yan üst düzey hakemli dergilerde vb. yay›mlanan makalelerin, ABD Kongresi önünde
yap›lan tan›kl›klar›n, sayg›n bilim kurulufllar›n›n y›ll›k kongrelerinde yap›lm›fl konuflmalar›n metinlerinin, mahkemelerde çevre aktivistleri ad›na yap›lm›fl savunma tan›kl›klar›n›n
deflifre edilmifl hallerinden oluflan ya da dünyan›n önde gelen
siyasi liderlerine gönderilmifl aç›k mektuplardan meydana
XI
gelen bu metinlerin tümü –ortalama insan›n kolayl›kla anlayabilece¤i, hayranl›k verici basitlikte ve kimi zaman çok da lirik olabilen bir dil ve üslupla yaz›lm›fl/dile getirilmifl olmalar›na ra¤men– kat›ks›z birer bilim risalesi asl›nda.
Peki nedir bilim? “Bilgi” ya da “bilmek” kökünden gelen
bir kelime bu. Fiziksel dünyan›n nas›l “iflledi¤ini” keflfetme
ya da bu konuda insan›n kavray›fl›n› art›rma yolunda giriflilmifl çaba diye tan›mlanabilir. Bilim insanlar› kontrollü yöntemler kullanarak sürekli gözlemler yapmak ve do¤al olaylar›n fiziksel kan›tlar›n›n tarihî kay›tlar›n› incelemek suretiyle
veri toplarlar. Sonra da, edindikleri bu bilgiyi analiz ederek,
gözlenen de¤iflimleri yorumlamaya yard›mc› olacak teorik
modellerden yararlan›rlar. Yani bilimsel araflt›rmada esas
olarak üç unsurdan, tarih, gözlem ve modelleme unsurlar›ndan, söz edebiliriz.
Araflt›rma, evet. Bilim dünyas›nda bilgi, yaln›zca araflt›rma
yoluyla elde edilebilir. Dolay›s›yla, “vahiy”, “içe do¤ma” ya
da “inanç” gibi yollarla elde edilen fleye –bu fley bizim için ne
kadar “ayd›nlat›c›” olursa olsun– bilimsel bilgi diyemeyiz.
Öte yandan, inanç sistemlerini de¤ilse de, sosyal bilimleri veya davran›fl bilimlerini de bilimin belli bafll› alt dallar› olarak
ele almak suretiyle bu kavram› daha genifl tutmak mümkün
elbette. Ne var ki –ço¤umuz için kabullenmesi zor olsa da– insan do¤as›na veya davran›fl›na iliflkin konularda bilimin söyleyecek hiçbir fleyi bulunmad›¤› da bir gerçek. Bu yüzden, asl›nda fiziksel dünyan›n olgular›na çok yak›ndan ba¤l› olan do¤a bilimleri, günümüzde ço¤unlukla, bilimsel bilginin yegâne
gerçek tafl›y›c›lar› olarak görülmektedir.
Bilimsel baflar›ya ulaflman›n yolu nedir? Elinizdeki kitab›n
45. sayfas›nda dünyan›n önde gelen bilim adamlar›ndan Richard Feynman’›n bu konudaki “basit ama derin” önermesi
yer al›yor:
“Bilimde gerçek baflar›ya ulaflman›n tek yolu... var›lmas›
gereken amac› düflünmeden, büyük bir dikkatle kan›tlar›
aç›klamakt›r. E¤er bir teoriniz varsa, o teoriye neyin uygun oldu¤unu belirlemek kadar, neyin uygunsuz oldu¤unu da belirlemeye gayret etmelisiniz. Bilimden ö¤renece¤iniz fley, bir tür
standart güvenilirlik ve dürüstlüktür.” (Vurgular benim – öm)
Yani, iklimbilimci Jim Hansen, fizikçi Feynman’›n a¤z›ndan, bilim dünyas› için en temel önermeyi dile getirmifl, bu
XII
bilgiyi bize aktarm›fl oluyor: Bilimin –ve asl›nda her fleyin– temelinde etik ilkeler yatar. Sayg›nl›¤›n biricik koflulu dürüstlüktür. Hansen, bu önermeye bir kere olsun sapmaks›z›n flaflmaz bir flekilde ba¤l› kal›nmamas› halinde, insan›n kendisini
kolayl›kla kand›rma yoluna sapaca¤›, bu “hüsn-ü kuruntu”
halinin ise hem insan›, hem bilimi, hem de demokrasiyi ve
tüm toplumu tehlikeli bir mecraya sokabilece¤i konusunda
önemli uyar›lar getiriyor bize.
Dr. Hansen’in bu kitapta yer alan makale, mektup ve konuflmalar›n›n yan› s›ra, pek çok baflka yerde de ›srarla vurgulad›¤› konulardan biri tam da bu iflte: Belki de gezegen ve üzerindeki bütün canl›lar›n önündeki gelmifl geçmifl en büyük tehdidi oluflturan küresel ›s›nma hakk›ndaki temel bilimsel gerçekler hakk›nda vahim bir tür “kand›rma” durumu var. Yani:
“NASA’n›n bilimsel aç›kl›ktan yana kararl› tutumu iklim
de¤iflikli¤i konusunda kamuoyunun aldat›lmas› sonucunu
hiçbir biçimde etkilemifl de¤ildir. ‹lgili bilim insanlar› toplulu¤unun küresel ›s›nmadan anlad›¤› fleyle bilmesi gerekenlerin, kamuoyunun ve politik çevrelerin küresel ›s›nma hakk›nda –bildikleri fley, aras›nda da¤lar kadar fark var.” (s.14)
Dünyan›n nereye gitti¤i ya da daha do¤ru bir deyiflle nereye do¤ru götürülmek istendi¤i sorusu, demokrasi için can al›c› bir sorudur: Kamu vatandafll›¤› dersinin temel sorusu, tahtaya kalkt›¤›m›z zaman cevap veremedi¤imizde bütünlemesiz, do¤rudan s›n›fta kalaca¤›m›z soru, budur. Gerçek dünyan›n bilgisini bize veren bilimle aram›za bizzat kendi seçti¤imiz yönetimlerin girmesi ve bizi bir cehalet uçurumuna sürüklemesi, kendimizin oldu¤u kadar çocuklar›m›z›n da kaderini derinlemesine etkileyecek olan muazzam bir kopukluktur. Demokrasinin temelinden dinamitlenmesiyle eflanlaml›d›r bu. Hansen’in kendi ülkesindeki demokrasiyle ilgili flu
gözlemleri üzerinde dikkatle durmak, belki kendi ülkemiz ve
demokrasimizin gidiflat›yla ilgili baz› düflünceleri bize esinleyebilir:
“Amerikan devrimi, s›radan bir insan›n oyunun en zengin,
en güçlü yurttafl›n oyuyla eflit olmas› gerekti¤i yolundaki radikal önermeyi hayata geçirdi. Atalar›m›z (“kurucu babalar”),
despotik yönetime dönülmesi ve özel ç›karlar peflindeki güçlü bir az›nl›k hat›r›na demokratik ilkelerden sap›lmas› karfl›s›nda önlem olarak kuvvetler ayr›m› ve denetim mekanizmaXIII
lar› öngören sayg›n bir anayasa yapt›lar. Bununla birlikte, onlar umutlar›n› e¤itimli ve bilgili bir yurttafla, dürüstçe bilgilendirilmifl bir halka ba¤laman›n beraberinde getirece¤i zorluklar›n da bilincindeydiler.” (agy, vurgular benim – öm)
Burada 2 çift anahtar kelime var: Birincisi “özel ç›karlar”;
ikincisi ise “dürüst bilgi”. ‹nsanlar, yani kamuoyu, iklim de¤iflikli¤i ve küresel ›s›nma tehdidine iliflkin kan›tlara ulaflam›yor; tehlikenin korkunç boyutlar›n› kavramakta güçlük çekiyor. Çünkü özel ç›kar çevreleri, özellikle kömür, petrol, do¤algaz, elektrik ve benzeri fosil yak›tlardan ola¤anüstü kârlar
sa¤layan flirketler tüm toplumun hayat›n› kendi kârlar› do¤rultusunda üç ayr› kanaldan büyük bir ustal›kla kontrol edebiliyor. Birincisi, büyük paralarla dönen ola¤anüstü etkili lobilerle iktidar› ve muhalefetiyle siyaseti istedikleri do¤rultuda yönlendiriyor, politikac›lar› meclise seçtirdikten sonra da
katmerli olarak karfl›l›¤›n› al›yorlar. ‹kincisi, kendi kurduklar› ola¤anüstü güçlü propaganda mekanizmalar› (halkla iliflkiler flirketleri), insan kaynakl› küresel ›s›nma meselesini tamamen buland›r›p –t›pk› sigara gibi– bambaflka bir mecraya
yönlendiriyorlar. Ve nihayet, ald›klar› reklam karfl›l›¤›nda
hizmette kusur etmeyen ola¤anüstü uysal ve kâra uyum sa¤lam›fl bir medyan›n tam deste¤iyle kamuoyunu manipüle ederek üçgeni tamaml›yorlar...
James Hansen, ofisinde, bilgisayarlar›n›n bafl›nda yürütüp
durdu¤u bilimsel araflt›rmalar›n yan› s›ra, gerekti¤inde soka¤a ç›k›p bütün bunlarla da difle difl mücadele etmekten bir an
olsun kaç›nmayan biri. Dünyada say›lar›n›n daha fazla olmas›n› herkesin arzu edece¤i bir hayat tarz›na sahip olan sahici
bilim insanlar›ndan biri. Yani, hem gayet sayg›n, üst düzeyde
bir bilim adam›, hem de sözü ile eylemini mütemadiyen birlefltiren, yüksek ahlâki cesarete sahip, s›radan bir vatandafl.
Kendisi, 40 y›ll›k müthifl kariyerini hiç çekinmeden tehlikeye at›p kendi ülkesinin devlet baflkan›na karfl› aya¤a kalk›yor
ve onun bilimi sansürlemesini milyonlarca kiflinin önünde
sözlü ve yaz›l› olarak protesto ediyor. Yönetimin kendisini
susturmas›n› kabul etmeyece¤ini, bu tarz müdahalelerin olsa
olsa Hitler Almanya’s›nda ya da Stalin Rusya’s›nda görülebilece¤ini ama günümüz Amerika’s›nda asla kabul edilemeyece¤ini, hiç ba¤›r›p ça¤›rmadan, sesini bir kez bile yükseltmeden, o düflük tonlu sakin üslubuyla ama çelik gibi bir azmin
XIV
t›n›s›yla söyleyiveriyor.
Baflkald›r›s›n› dillendiriyor ve sonra yola ç›k›yor: Okyanusun öbür ucunda Kent’te, Kingsnorth’ta kömür yak›tl› dev termik santralin 200 metrelik bacas›na t›rman›p yaz› yazan
Kingsnorth Alt›l›s›’n›n davas›na destek olmak üzere ‹ngiltere’ye gidiyor. Jüri önünde bu aktivistlerin dünyay› küresel
›s›nmadan korumak için kendilerini tehlikeye att›klar›n› anlatan güçlü bir tan›k oluyor, binlerce y›ll›k evlerinin bulundu¤u k›y›lar› küresel ›s›nman›n yok etti¤ini anlatan Inuit tan›¤›n
yan› bafl›nda. Hükümetin, enerji flirketinin ve tüm fosil yak›t
endüstrisinin, küresel ›s›nma konusundaki bilimsel gerçeklerin pekâlâ fark›nda olduklar›n›, bunlar› dünyan›n zarar›na ve
kendi özel ç›karlar› u¤runa görmezden geldiklerini anlat›yor
jüri üyelerine ve jüriyi ikna edenlerden biri de o oluyor! As›l
san›k sandalyesine fosil yak›t flirketlerinin yöneticilerinin
oturtulmas›, yani as›l onlar›n yarg›lanmas› gerekti¤ini hiç çekinmeden yaz›yor ve söylüyor düpedüz.
Ülkesine döndüyor sonra. Hemen ard›ndan, bu kez kendi
ülkesinde, Virgina’da, Appalachia’da yeni kömür santralleri
yap›m›n› durdurmak için eylem yapan, “adaleti engelledikleri” gerekçesiyle 14 y›la kadar hapis cezas›yla yarg›lanmas› istenen ve Dominion 11 diye adland›r›lan gencecik aktivistlerin
davas›na kofluyor tan›k olarak. “Adaleti engellemek” teriminin asl›nda George Orwell’in o ünlü “çiftkonufl”unu hat›rlatt›¤›n›, as›l kömür santrallerini yapmaya devam etmenin nesiller
aras› adalet ve hakkaniyeti engelledi¤ini söylüyor Hansen. Kömür ve öteki fosil yak›t endüstrilerinin CEO’lar›n›n kömür
yakmay› sürdürmekle gezegende bugünkü ve yar›nki hayat›
nas›l büyük bir zarara u¤ratt›klar›n›n pekâlâ fark›nda olduklar›n› ama özel ç›karlar›, k›sa vadeli kâr beklentileri u¤runa bunu bile isteye sürdürdüklerini, hatta kimi durumlarda kamuoyunun zihninde kasten kar›fl›kl›k yaratan baz› insanlar› maddeten desteklediklerini belirtiyor. ‹flte bu yüzden de, söz konusu flirket yöneticilerinin hem gençlere, hem de henüz do¤mam›fl kuflaklara karfl› bir etik sorumluluklar› oldu¤unu, dahas› hukukî sorumluluklar› do¤mas› gerekti¤ini düflünüyor.
K›sacas›, Doktor James Hansen “standart güvenilirlik ve
dürüstlü¤ü” iyice ö¤renmifl ve özümsemifl biri olarak ç›k›yor
karfl›m›za. Kendisi, ifade özgürlü¤ünü bask› alt›na almak için
müthifl bir efor sarf eden bilim ve çevre düflman› politikalar›n
XV
baflmimar› olan kendi devlet baflkan›na karfl› difle difl mücadeleden çekinmeyen, hem bafl›nda bulundu¤u bilim kurumunun yöneticili¤ini, hem de araflt›rmalar›n› örnek bir enerjiyle
sürdüren önemli bir bilim adam› olman›n yan› s›ra, özü sözü
bir “kâmil” insan, gerçek bir dünya vatandafl› ve dünyay› koruma peflinde flirketlerin, polisin takibinde ve mahkeme kap›lar›nda koflturan genç aktivistlerin sürekli yan›nda bulunmaya can atan bir “a¤abey”.
Onun neleri ö¤renmifl ya da özümsemifl oldu¤u apaç›k da,
bizlerin ondan neler ö¤renmesi gerekti¤i konusunda baz› tereddütler yok de¤il. Türkiye’de enerji yasas›na usulca yerlefltirilen “geçici madde”ler arac›l›¤›yla say›s›z kömür yak›tl› yeni termik santral kurma planlar›... bitmek tükenmek bilmeyen, tam bir y›lan hikâyesine döndürülen ve art›k insan›n “içini flifliren” Kyoto maceras›... dünyadaki tek uluslararas› iklim
koruma antlaflmas›na anti-emperyalist gerekçelerle karfl› ç›kan çevre odalar›... sera gaz› emisyonlar› art›fl h›z›nda üst üste dünya rekorlar› k›ran ülkenin sera gaz› emisyonlar›n›n son
derece masum oldu¤unu aç›klayan bakan ve yetkilileri...
kentlerde korkunç boyutlara varan hava kirlili¤inin asl›nda
hava kirlili¤i olmay›p bozuk ölçüm aletlerinden kaynakland›¤›n› ilan eden kent yetkilileri... kimi yerlerde felaket boyutlar›na varan susuzluk ve kurakl›¤› “Ayfle teyze”ye havale eden
bakanlar... enerji verimlili¤ini teflvik için “Enver”, su tasarrufu için “Suver”, genel olarak çevreyi korumak için “Çevrebey”
karakterlerine bel ba¤layan politikac›lar... kat›ld›¤› televizyon tart›flma program›nda “Hansen de kimmifl? Neciymifl”
diye sual eden iklimbilimciler... Kyoto’ya “inanmad›¤›n›” beyan eden iklim“bilim”ciler... kat›ld›klar› üniversite panelinde, “Hansen’in çal›flmalar› flaibeli zaten” diyebilecek cüreti
kendilerinde bulabilen ama bu konuda herhangi bir kaynak
bulamayan meteoroloji ve iklim uzman› profesörler... elektrik
de¤il, rant üretme amac›yla infla edilen barajlar... çevre ve do¤aya etkisi zerrece hesaba kat›lmadan giriflilen dev baraj projeleri... yerin alt›n›n alt›nla dolu oldu¤unu söyleyip tüm vatandafllar› “alt›na hücum”a ça¤›ran yetkililer... efsanevi bor kaynaklar›m›z› nanobor ad›yla kullanarak ilk Türk çimentosunu
dünyaya gururla ilan eden yetkililer... kurakl›ktan k›r›lma
raddesine gelen bölgelerde dahi turizm gelirini art›raca¤› gerekçesiyle yeni golf sahalar› aç›lmas›n› canla baflla savunan
XVI
Download