ben sadece tekim. her şeyi yapamam. ama yine de bir

advertisement
“Bilgi Toplumunun Okulu”
EKİN KOLEJİ PDRH servisinin ayda bir yayınlanan süreli yayınıdır. Yıl: 4 Sayı: 39 NİSAN-MAYIS 2008
ÇOCUK
VE
SINAVLAR
“BE N SA D E CE TE K İM .
H E R ŞE Y İ YA PA M A M .
A M A Y İN E D E
B İR ŞE Y İ YA PA B İL İR İM .
YA PA B İLE CE ĞİM
ĞİM ŞE Y İ YA PM A YI
R E D D E TM E M E Y İ.”
HELLEN KELLER
YAŞAYARAK ÖĞRENMEK
Bir çocuk kınanırsa her zaman
O da yapamaz başkalarını ayıplamadan
Ve düşman görürse durmadan
Kaçamaz hiçbir zaman kavgadan
Onunla alay edilirse alay
Utancı öğrenir en kolay.
Ve utançla yaşarsa eğer
Suçlamayı kendisine iş eder
Hoşgörü esirgenmezse ondan
Sabrı da öğrenir bir yandan.
Ve verilirse ona cesaret
Nedir, öğrenir kendine güvenmek
Övgüyle ödüle layık görülürse çocuk
Hep almayı değil vermeyi de öğrenir çabuk.
Ve güven duyulmuşsa kendisine
O da kulak verecektir dostluğun sesine
Bir çocuk başkalarından görürse beğeni
Bilir kendisininde sevmesi gerektiğini.
Ve ilgi dostluk görürse eğer
Sevgiyi, sevgiyle yürekten sezer.
Sevgiyi bulunca kucak dolusu
Dünya ile arkadaşlık kurmakta
Kalmaz korkusu….
DORATHY LAW NOLTE
YAYIN KÜNYESİ
PDR YAYINLARI
1
Genel Koordinatör
Behçet YAVUZ
Bilim Kurulu
Yavuz GÜNEŞ
Rezan TURHAN
Simge KARAGÜLLE
Düzelti
Gülay ÖKTEM
Aylin KAMA
Eda TİMMES
Burcu ATALAS
Dizgi-Tasarım
Murat ÖZKAN
Mehmet Aksu
Baskı
Habibe AYDOĞMUŞ
Özel Ekin İlköğretim
Okulu - İZMİR
Tel:02328447475
Fax:02328447484
www.ekin.k12.tr
bilgi@ekin.k12.tr
©İzinsiz kullanılamaz,
kaynak gösterilerek
alıntı yapılabilir.
Sevgili Velilerimiz,
Sınavlar artık çocukların vazgeçilmezi oldu. Tam da oyun çağındayken tam da gelişimi yaşarken ve büyümek
gibi en büyük sınav onları beklerken. Bedenlerini büyütürken, duygularını büyütürken, arkadaşlıklarını büyütürken;
tüm zamanlarını testlere, sınavlara ayırırlarken bir daha yakalamamak üzere neyi kaçırıyor olabilirler? Evet, bu
sayımızın konusu sınav ve çocuk
EMPATİ adına
İÇERİK
•
•
•
•
•
Çocuk ve sınav.
Eğitim, sınav ve yaşam başarısı
Sınav kaygısı.
Aileler neler yapabilir?
Sonuç.
İLGİLİ KAVRAMLAR
Sınav: Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama,
Sınav Kaygısı: Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel
olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygıya sınav kaygısı denir.
Eğitim: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla onda kalıcı ve istendik davranış değiştirme süreci.
ÇOCUK VE SINAV
Mert 14 yaşında bir orta öğrenim kurumunda okuyor. Son yıllarda ve
günlerde yetişkinlerin onunla sohbetleri(!);
Sınavlar nasıl gidiyor?
Günde kaç soru çözüyosun?
Dershanede kaçıncı sınıftasın?
Matemetikte ortalama kaç doğrun oluyor?
Bu puanlarla hangi okulları kazanabilirsin? Şekilinde oluyor.
Birde oldukça masum görünen bu soruların sıklığını düşünelim. Karşı taraf ne
hissediyor olabilir? Çocuk ise şunları düşünüyor olabilir mi?;
Bu sınavlar her şeyden çok önemli.
Herkes bunu konuşuyor.
Çalışmam yeterli mi?
Hayat büyük bir olayı
Başarırsam ben ve etrafımdakiler mutlu olacak.
Beklerken
Ama ya başaramazam…? Beni eskisi kadar değerli bulacaklar mı?
Arada geçen zamandır
Hiçbir zaman yeterli sayıda soru çözemiyeceğim.
Arkadaşlarımla birlikte olmak istiyorum ama zaman bulamıyorum.
Keşke biraz daha zaman olsaydı.
Herkes kadar şanslı değilim.
Bu sohbetler ve düşünceler önümüzdeki yıllarda 12 ile 13 yaşlarındaki çocuklarla daha erken yaşanacak .
Gelecekte çocuklarımızı bir sınav maratonu bekliyor.
Bir görüşe göre sınavlara hazırlık bir başarı yolculuğudur ve aslında hayatın kendisi bir sınavdır. Bir başka görüş
ise yalnızca bilginin ölçüldüğü sınavlar ile yaşam başarısı arasında hiçbir bağ yoktur. Evet sınavlar yaşamda bizlere
neler kazandırıyor? Yoksa bazen alıp götürdüğü şeyler mi var? Sınavsız bir yaşam düşünülebilir mi? Aslında
yaşamın kendisi bir çeşit sınav değil mi? Sınavsız bir yaşam düşünelemediğine göre, sınavı yaşamımıza nasıl katalım,
onunla ilişkimizi artıya nasıl çevirelim?
Sınavları kaldırmak veya bir şekilde değiştirmek gibi bir şansımız olmadığına göre bu durum, sınavlar çocuğun
alanında kalacak ve bizlerin de doğru katılımı ile nasıl düzenlenebilir. Daha doğrusu çocuğun sınavlarını düzenlemesi
ve yönetmesi aileler neler yapabilir? Bu sayımızın son iki bölümünü bu konuya ayırdık.
EĞİTİM, SINAV VE YAŞAM BAŞARISI
Eğitim; yaşam kalitesini arttırmak, dünyaya ve sorunlara yaklaşımda farklı bakış açıları yakalamak, bir
meslek edinmek gibi insanlara bir çok imkanlar sağlar. Bu çağda eğitimin kalitesinin, çağa uygunluğunun yanında bir
de geleceği de öngören, ona hazırlanan bir yapısından da söz edilmektedir. Eğitim artık tüm insanlığın geleceği
içindir de. Sınavlara böyle bir eğitim yolculuğunda nasıl yaklaşmak gerekir. Yarış, öğrenme, ve yeni insan modeli
birbirleri ile nasıl uyumlu olabilecektir? Kuşkusuz bu soruların yanıtını daha farklı bir Empati sayısının konusu
yapabiliriz. Bu sayımızda bu üç kavrama birlikte daha kısa değinmeyi düşünüyoruz
Acar Batlaş “Öğrenmede ve Sınavlarda Üstün Başarı” adlı kitabında ; “ Hayatın amacı kendine yeten bir insan
olmak, yaşadığından memnun olmak ve bu memnuniyeti yakın çevresindeki insanlarla paylaşabilmektir.
Sınavda başarılı olmak, diploma sahibi olmak bu temel amaca yönelik bir araçlardır. “
okumak”, “ yüksek öğrenim örmek” hayatın seçeneklerinden biridir. Neyseki hayatın
seçenekleri bu kadar sınırlı değildir. Eğer amaç para kazanmaksa mutlaka falan okula
gitmeden veya filan üniversiteyi bitirmeden de bunu sağlamak mümkündür. Eğe amaç
hayattan alınan zevki arttırmaksa , müzik ve sanat bu zevki ve coşkuyu insanlara dolu
dolu yaşatabilir. Bütün bu nedenlerden dolayı hayatı tek bir seçeneğe “ falan okulun
giriş sınavını kazanmaya” indirgemek konuyu bir “ölüm-kalım” olayı durumuna
getirir. Bu da hem ailenin, hem de çocuğun kaygısını yükseltir, başarısını tehdit eder.
Anne-baba olarak görevinizin çocuğunuza iyi bir eğitim vermek olduğu kadar, ona
hayatı sevdirmek ve yaşama sevincini aşılamak olduğunu göz ardı etmeyin”
Evet Sayın Batlaş’ın da değindiği gibi sınavla yaşam başarısı arasında her zaman doğru orantılı bir bağ
yoktur. Sınavlar eğitim – öğretimin sonuçlarını değerlendirmek, ölçmek amaçlıdır. Sınav gelecekteki yollarımızın
kapısını aralayabilir ama bu yollardaki başarının garantisini vermez. Her sınav kazananı daha başarılı bir yaşam
beklemiyor. Bunun için farklı donanımlar, yeterlilik geliştirme çalışmaları gerekiyor. Aileler ve okullar sınavlara
verdikleri önem kadar bu donanımlar için de program yapabilirler, çocuklarını geliştirirler.
SINAV KAYGISI
Günümüzde çocuklar 3 yaşından itibaren, anaokulundan başlayarak sınavla tanışıyor ve hayatları boyunca pek
çok sınavla karşılaşıyorlar.(Bazı ana okullarında düzey belirleme sınavlarının yapıldığını görüyoruz.) Her zorluk bir
miktar kaygıyıda birlikte getirir. Her duygu gibi bir mikar kaygı da kişinin, yaşamını sürdürebilmesi ve yaşamdan
doyum alabilmesi için gereklidir. Önemli olan bu kaygıyı doğru yönetme becerisine sahip olmaktır, kaygıyı tümüyle
ortadan kaldırmak değil. Kaygıya yenik düşmemek ve yaşanılan kaygıyı belli bir düzeyde tutarak onu kendi yararımız
için kullanmaktır. Normal düzeydeki bir kaygı kişiye, istek duyma, karar alma, alınan kararlar doğrultusunda enerji
üretme ve bu enerjiyi kullanarak performansını yükseltme açısından yardımcı olur. Ancak yaşanan kaygı çok yoğun
ise, kişinin, enerjisini verimli bir biçimde kullanması, dikkatini ve gücünü yapacağı işe yönlendirmesini
engelleyebilir. Kişi potansiyelini tümüyle kullanamaz ve istenen performansa erişemez.
Sınav kaygısı iki ayrı boyutta güçlük oluşturabilir.
• İlki düşünce boyutunda başlayan ve sonra duygu durumlarının eşlik ettiği güçlükler
Örneğin: Çocuğunuz sıklıkla şunları söylüyorsa, kaygı durumunun onu engelleyen bir
boyuta çıktığını düşünebiliriz.
- Bu sınavda da başarılı olamayacağım. - Yine çalıştığım kadar not alamayacağım. Sınav başlayınca her şeyi unutuyorum. - Sınıftaki herkes benden daha iyi. - Bu sınavda
başarısız olursam not durumumu bir daha asla düzeltemem. - Sınav sırasında aklım çok
karışıyor. - Kendimi yetersiz ve eksik görüyorum. - İstediğim okulu kazanmalıyım yoksa çok kötü olacak.
Kazanamayacağım düşüncesi ile birlikte seçeneksiz olma duygusu sıkıştırılmış, baskılanan bir konuma getiriyor.
Hele birde karşılaştırılan, yarış içinde yarış durumu varsa sınav eşittir yoğun bir kaygı olabilir.
•
İkincisi yoğun kaygının yarattığı fizyolojik uyarım sonucu bedenden gelen ve bedenin olağan işleyiş dengesi
dışına çıktığı mesajını veren güçlükler. Örneğin:
- Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi çarpıyor. - O kadar gerginim ki midem altüst olmuş durumda. - Bu sınava
gireceğim için paniğe kapıldım, elim ayağım birbirine dolaşıyor. - Kendimi bir sis bulutu içinde hissediyorum, hiçbir
şey bilmiyorum ve hatırlamıyorum. - Gözüm kararıyor, midem bulanıyor, soğuk soğuk terliyorum.
Sınav kaygısı yüksek olan öğrencilerin sınav gününden önce ve sınav günü yaşadıkları belirtiler arasında,
uykusuzluk, gerginlik, çarpıntı, sinirlilik, karamsarlık, kabus görme, korku, terleme, başağrısı, karın ağrısı, solunumda
güçlük, iştahsızlık, mide bulantısı, bitkinlik, durgunluk gibi belirtilerle kötü not alma v.b. endişeler yer almaktadır.
Sınav kaygısının nedenleri:
Sınav kaygısı bireylerin yapıları, kendileri ile ilgili algıları ve ortamları ile ilgilidir;
• Bazı insanlarda, kaygı bir yaşam tarzı olabilir. Onlar karşılaşacakları durumlarla ilgili alışmış oldukları bir ön
duyguya sahip olabilirler. Bu yapı ile yapılacak çalışmalar sınırlıdır.
• Bir başka neden de bireyin benlik kavramıyla ilgili olarak onun yetersizlik duygusununa sahip olmasıdır.
Bu duygu çocuğa doğduğu günden buyana olumlu veya olumsuz algılar şeklinde ona kazandırılır. Örneğin
davranışları ve yeterlilikleri ile ilgili çocuğunuza söyledikleriniz sonuçta onun kendisi ile ilgili algısı
olacaktır. Örneğin, ilk yıllardan başlayarak onun yemek, düzen, uyku ile ilgili güçlüklerini hep
söylüyor olmak sonuçta onun davranışı haline gelir. “Ben doğruyu bulmakta zorlanan, bunları
uygulayamayan biriyim” düşüncesi benimsenir.
• Sınav kaygısı daha çok, çocuğa taşınan bir başkasının duygusu ile ilgilidir. Çok sıkı denetim,
olumsuzlara odaklanan yetişkin tutumları, yüksek beklenti, karşılaştırma kaygı nedeni olabilir. Çocuk
ençok başkasının beklentisi ve ona yüklenen bu duygu ile baş etmekte zorlanır. Her insan yaşamda
karşılaştığı güçlüklerle ilgili bir öğrenme yaşar ve bunu gelişmesi için kullanabilir. Ama onun sistemi
sürekli uyarılarla ve olumsuz duygularla değiştirilmek isteniyorsa, zorlanıyorsa güçlük yaşamak
kaçınılmazdır.
Sonuçta sınavlar sonucun ne olacağına ilişkin bir belirsizlik içermektedir, Çocuk sınav süresince yalnızdır ve
kendisini o anda destekleyecek biri yoktur, Sınavlar çocuk açısından olumsuz bir sonuçla karşılaşma olasılığı
içermektedir, olumsuz bir sonuçla karşılaşıldığı takdirde, sınavın bazı içsel çatışmaları (örneğin, değersizlik gibi) gün
ışığına çıkarma olasılığı vardır.
Neler Yapılabilir?
a) Aile ile yapılacak çalışmalar
- Birlikte zaman geçirmeyi planlama
- Doğa yürüyüşleri, eğlence, sinema gibi etkinlikler planlama
- Özellikle son zamanlarda sınavdan söz etmeyi bırakma v dinlenmeye zaman ayırma
b) Arkadaşları ile birlikte olmalarına fırsat yaratma, teklifleri değerlendirme.
c) Duyulan kaygı günlük yaşamı etkileyen bir düzeyde ise ( Yemek, uyku ve ilişkilerde farklılıklar) Bir yardım
sürecini vakit geçirmeden başlatmak gerekir.
AİLELER NELER YAPABİLİR?
Aile önemli görevlerinden biride çocuğunu geleceğe
Çocuklarımızı bir birey
hazırlamaktır. Çabalar, o yarınlara mutlu ve başarılı kalsın diyedir.
olarak ele aldığımızda; tek
Böyle bir niyetten yola çıkan aile çocuğunun öğrencilik yolculuğunda
ortak özellikleri benzersiz
onun yanında olmak ister. Çocuğunun okulu ve öğrenmesi ile ilgili
olmalarıdır.
bilgileri zamanında alması, çocuğu ve okulu ile bu konuda işbirliği
yapması, onun öğrencilik gelişimine tanıklık etmesidir. Anne - babanın bu sorumluluğu yerine getirirken
nerede durduğu, konuya nasıl baktığı hangi tutum ve davranışları seçtiği oldukça önemlidir. Sınavları
kaldıramak ve değiştirmek gibi bir şansımız olmayacağına göre bunu çocuğun hanesinde her koşulda artı
olacak şekilde nasıl değerlendirebiliriz.
• Öncelikle sınav çocuğunuzun öğrencilik alanındadır. Onun bireysel
alanlarına nasıl baktığınız önemlidir. Çocuğunuz kendi alanlarının
Her sorunun içinde
sorumluluğunu üstlenecek kadar bağımsız ve özgüvenlimidir? Örn.
bir hediye
Küçük yaşlardan bu yana yemek miktarına ve çeşitine o mu karar
saklıdır
verirdi? Giysilerini o mu seçer? Arkadaşları ile ilgili sorunlarını sonuçta
yine kendisi mi yönetirdi? O hizmet edilmenin kolaylığına alışmış
mıdır? Gibi sorularına yanıtlarınız ne olurdu? Kısacası çocuğunuzun sınavlara karşı tutumu birazda onun
alışkanlıkları ve yetiştirilme tarzı ile ilgilidir.
• Her çocuk farklıdır. Daha önceki sayılarımızda belirttiğimiz gibi yetenekleri birbirine benzemez. Ayrıca
öğrenme ve bellek ile ilgili farklılıkalrı da olabilir. Onu zorlamak, sınav sonucunun olumsuz etkileyebilir.
• Her zaman söylediğimiz gibi her zorluk içinde en az iki olumluyu barındırır. Onlara bunlardan birini
seçme şansı verilmelidir. İnsanların hep
yaşamları ile ilgili seçim yapma ve değerlendirme şansları
olmalıdır. Böylece onlar deneyimleyerek büyüme şansını yakalayabilsinler.
• Şu anda yaşamınızdaki zor bir anı hatırlayabilir misiniz? Aşmanız gereken engel büyüktü ve siz
elinizden geleni yapıyorsunuz. Bir yetişkin olduğunuz için fazla müdahale ve baskı yaşamıyor olabilirsiniz.
(Oysa çocuklar hem yetişkinlerin hemde zamanın baskısını yaşıyorlar.) Sonunda engeli aştınız. Tam o anda
ne hissedersiniz? Oldukça büyük bir güçlüğü aşmanın, bir yükten, zorluktan kurtulmanın anı. İşte biz uygun
yerde durarak çocuklarımıza bunu ben yaptım, bu benim sonucum duygusunu yaşatabiliriz. Bu duygu
onları büyüten, geleceğe hazırlayan, deneyimler kazandıran bir duygu olabilir. Bunun avantajı çocuklardan
alınmamalıdır.
• Sınavlar ailenizin değil çocuğun sınavı olmalı. Son zamanlarda bu konu oldukça yaygınlaştı. OKS
çocuklarından çok OKS annelerindende söz edliyor. Sınav ailemizin ve annelerin sınavı oldu. Oysa çocuk
yalnızca kendi güçlüğünü yaşamalı ve öncelikle kendisine karşı sorumlu olmayı
öğrenmeli. Birde annenin, babanın duygusunu düşünmek sınavın kaygıya dönüşmesinin
nedeni olabilir.
• Anne-babaların yaşamdan beklentileri ve özlemleri ile bu konuda çocuklarına karşı
tutmları arasında gerçekçi bir bakış açısını yakalamaları gerekmektedirler. Her ne kadar
çıkış noktaları çocukları düşünmek gibi görünsede sürekli beklenti hali çocuğu kendisi
ile ilgili hedef oluşturmada, kendini değerlendirmede zorlamaktadır. .,
• Anne baba olarak çocuğun başarılı olmasını istemek en doğal arzudur. Ancak
çocuğun başarılı olabileceğinden daha fazlasını istemek ona yapılacak bir haksızlıktır. Akademik başarı
anlamında, çocuğun yapabileceklerini ve yapamayacaklarını öğrenmek için okulla aktif olarak bilgi
alışverişi yapmak yerinde bir davranış olacaktır. Bu şekilde çocuktan beklentileriniz daha doğru ve gerçekçi
olabilir.
• Giderek artan sınav sayılarının bir başka olumsuzluğuda çocukların sosyal gelişimleri için zaman bulma
güçlüğü yaşatmasıdır. Sosyal gelişimin, deneyimlerin tamda önemli bu yaşlarda çocuklar sorular ve
sınavlarla uğraşmaktan arkadaşlarına ayıracak zaman bulamamaktadırlar.
Çocuklara ihtiyaçları olan bu gelişim için ortamlar hazırlamak gerekmektedir. Giderek azalan aile
ilişkileri yerine akran iletişim ihtiyacı artmaktadır. Birbirini büyüten bu iletişim ortamları onların
vazgeçilmezi olmaktadır. Aileler çocukların bu gelişim ihtiyaçlarını fark ederek önce onları anlayabilirler ve
birlikte zaman geçirme isteklerine olumlu bakabilirler. Bu ortamlar aynı zaman da onlara duygusal
gelişimleri ve ihtiyaçları için de iyi gelecektir.
SINAVA HAZIRLANMA DÖNEMİYLE İLGİLİ TUTUMLARIMIZIN FARKINA VARMA
Olumlu Tutum
Sınav,
• Size çocuğunuzu daha yakından tanıma fırsatı verebilir.
• Çocuğunuza kendini daha iyi tanıma fırsatı verir.
• Size ve çocuğunuza, yaşam hakkında konuşma ve
birbirinizle ilişki kurma fırsatı verir.
• Planlamayı öğrenme ve hedef belirleme fırsatı olabilir.
• Disiplinli çalıma alışkanlığı geliştirme ve zamanı iyi
kullanmayı öğrenme fırsatı olabilir.
• “Çok çalışma” ile “etkili ve verimli çalışma” arasındaki
farkı görerek daha etkili bir yaşamı oluşturmayı öğrenme
olanağı sağlayabilir.
Olumsuz Tutum
Sınava hazırlanma dönemi sizin için,
•
İstenmeyen ve bir an önce kurtulunması
gereken bir süreç olabilir.
•
Bu yüzden sınavla ilgili her şeye öfke ve
gerginlikle bakabilir; gereken şeyleri yapsanız bile
isteksiz olabilir ve hep bir şeylerin eksik-hatalı
olduğunu düşünebilirsiniz.
•
Bu durum evde olumsuz bir ortamın
oluşmasına neden olabilir. Çocuğunuz, kendisi ile
ilgili olumsuz bir algı geliştirebilir.
Bu nedenle hangi tutumlara sahip olduğumuzu fark etmek oldukça önemlidir.
SONUÇ
Sınav sözcüğü çoğu zaman olumsuz bir duyguyu da beraberinde getirebilmektedir. Belirsizliğin
baskısı, kazanmakla birlikte kaybetmenin de olabileceğşi duygusu her yaşta her insan için bir güçlük
oluşturmuştur. Oysa konuya daha sakin bakılabildiğinde güçlükler kazanımlara dönüşeblir. Sınavlar
insanlara güçlü ve zayıf yanlarını, neler yapabileceklerini ya da yapamayacaklarını, herhangi bir durumda
gösterdikleri tepkinin 'uygun' bir tepki olup olmadığını bilme, kısaca kendi kendilerini tanıma ile ilgili deneyimler
kazanabilirler. Aşağıda sınavlara hazırlanırken doğru yaklaşımlarla çocuklara kazandırılabilen bazı becerilerden
birkaçını sunuyoruz.
•
Kendilerini ilgilendiren konularda karar verebilme becerisi. Bir konuda kendi bağımsız düşüncesini
oluşturmak bir birey için oldukça önemlidir. Kimlik oluşturmak, kişisel gelişim sağlamak düşünme becerilerimizle de
ilgilidir. Daha ileri dönemlerde akıl yürütme, eleştirel düşünme becerileri şeklinde gelişecek bu beceri yaşamın her
alanında ve özellikle zor dönemler de bireylerin güçlüklerini daha kolay aşmasını sağlamaktadır.
•
Hedefler belirleme becerisi: Sınav bir hedefe varmanın aracıdır. Öncelikle hedefli olmanın kolaylığını
kavrayabilmek, daha sonrada kendisini ve çevresini tanıyarak uygun hedefler belirleyebilme becerisine sahip olmak.
Sınavalara hazırlık doğru yönetildiğinde çocuklara hedef belirleme ve ona ulaşmak için çabalı olma becerisini
geliştirebilir.
•
Planlı yaşama becerisi. Bir önceki konu ile de ilgili olarak hedef belirleme ve bunun için programlı planlı
çalışma bunu yaşam biçimi haline getirme sınavlara aracılığyla geliştirilebilecek bir beceri olabilir.
Zamanı yönetme becerisi: Sınav sırasında zamanı iyi kullanmak oldukça önemlidir. Sınav birazda zamana
•
karşı verilen mücadeledir. Hazırlık aşamsında da zamanı yönetme becerisi geliştirilebilir ve yaşam biçimine
dönüştürülebilir.
Sorumluluk geliştirme becerisi: Sıraladığımız beceriler aslında birbirleri ile ilgilidir. Sorumluluk becerisi de,
•
seçme, karar verme, sorun çözme vb. becerileri ile ilgilidir. Bireylerin, kendi alanlarına giren konuları fark etme, bu
benim işim deme, bunu
sonuçlandırma gibi becerileri kazanmaları
yaşamda başarılı olma şanslarını
arttırmaktadır.Kısaca sınava hazırlık sorumluluk becerisini arttırmanın bir aracı olarak da kullanılabilir.
•
Kendi ile yarışmak ve işbirlikşi çalışma becerisini kazanmak: Sınav aslında bir rekabettir. Başkasından
daha iyi olduğunuz zaman sınavda kazanırsınız. Fakat sınava böyle bakmak sonuçta insanı
baskılayan bir duyguya dönüşebilir. Bu nedenle sınavda kendimizle yarıştığımızda,
gelişmelerimize ve yeterliliklerimize odaklandığımızda daha olumlu bir duygu yaşayabilir
ve böylece başarı şansımızı arttırabiliriz.
Kiminle nasıl çalışacağını bilmek, yardımlaşarak yaşıtından öğrenmekte etkili
öğrenme konusunda önemli bir noktadır. İnsanlar sordukları zaman ve başkasına öğrettikleri
zaman daha kalıcı öğrenebilirler.
Duygularını tanıma ve yönetme becerisi geliştirmek: Her yaşantı bir öğrenme deneyimidir. Sınav da
•
yaşanan duygular insanların kendilerini tanıma ve yönetme becerilerine dönüştürülebilir.
•
Sorun çözme ve baş etme becerileri geliştirme: Bu beceri özellikle seçeneklsri belirleme ve
içinden en uygununu seçme demektir. Seçeneklerin olabileceğini bilme, bireyleri öncelikle duygusal
anlamda rahatlatır. Yaşanılan kaygıyı baş edilebilir duruma getirebilir. Baş edilen kaygı ise başarabilirim
duygusunun kapısını aralar.
Sınav her nekadar başkaları ile karşılaştıran, başkalarının değerlendirdiği bir durum ise de
insanın kendisini değerlendirdiği gelecek için hedefler, planlamalar yaptığı ve kendisini geliştirdiği
durumlara dönüştürülebilir.
Sınavların bizi olumsuz etkilemesine
ve
yönetmesine izin vermeden
onu
yönetebilme becerisi kazanmak dileğiyle
Geri bildirimlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz İşte el-mek adreslerimiz.
İŞ BİRLİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.
ykgunes@yahoo.com, rezanturhan@mynet.com, simgekaragulle@mail.ege.edu.tr
AYIN ÖNERİLERİ
OKUYABİLİRSİNİZ
Mungan Murathan
Tanilli Server
Onur Bekir
Kadından Kentler
Metis yayınları (2008)
Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz Alkım yayınları (2007)
Çocuk Tarih ve Toplum
Faver Adam
Ercan Eyüp Sabri
Empati
İmge Yayınevi ( 2008 )
A. P. R. İ. L Yayınevi ( 2008)
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Doğan Kitap ( 2008 )
İZLEYEBİLİRSİNİZ
Koro
3 Maymun
DİNLEYEBİLİRSİNİZ
KAYNAKÇA
Psikolog Dr. Batlaş Acar
Bacanlı Hasan
Öğrenmede ve Sınavlarda Üstün Başarı
Gelişim ve Öğrenme Nobel Yayınları (2001)
GELECEKSAYIMIZIN KONUSU
ÇOCUĞUNUZ ÖDEVLER VE SİZ
Remzi Kitabevi (1994)
Download