Araştırma/Research Article

advertisement
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
Araştırma/Research Article
TAF Prev Med Bull 2011; 10(4): 463-472
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve Güvenli Cinsel Yaşam
Konusunda Gençlerin Bilgi ve Davranışlarına Akran
Eğitiminin Etkisi
[The Effect of Peer-Education on Sexually Transmitted Diseases and Safer
Sexual Life Knowledge and Behaviour of Young People]
ÖZET
AMAÇ: Güvenli cinsel yaşam ve cinsel yolla bulaşan infeksiyonlar (CYBE) konusunda, gençlerin bilgi ve
davranışlarını belirleyerek, bilgi ve davranışlara akran eğitiminin etkisini değerlendirmektir.
YÖNTEM: Müdahale tipindeki bu epidemiyolojik araştırmada, %95 güven düzeyinde olasılıklı örnekleme
yöntemiyle 1100 gence ulaşılmıştır. Bu gençlere akran eğiticileri tarafından eğitim verilmiş; eğitim öncesi ve
sonrasında gençlerin bilgi ve davranış düzeyi değerlendirilmiştir. Veri toplamada araştırmacılar tarafından
hazırlanan, içeriğinde sosyo-demografik bilgilerin yanısıra güvenli cinsel yaşam, aile planlaması ve CYBE‟a
yönelik soruların da yer aldığı „Gençlerin Sağlığı Bilgi Formu‟ kullanılmıştır. Analizlerde bağımsız gruplarda
iki ortalamayı karşılaştırmada “t testi”, bağımlı gruplarda “eşleştirilmiş t testi”, üç ve daha fazla sayıda
ortalamayı karşılaştırmada varyans analizi, bağımsız gruplarda yüzdeleri karşılaştırmada “ki-kare testi”, bağımlı
gruplarda “McNemar ki-kare testi” kullanılmıştır.
BULGULAR: Çalışmaya %45,1‟i kız ve %54,9‟u erkek olmak üzere 15-24 yaşları arasında toplam 977
(yanıtlama oranı %88,8) genç katılmıştır. Evli olmayan gençlerin %15,6‟sının cinsel birleşme ile sonuçlanan
ilişkilerinin olduğu saptanmıştır. Cinsel ilişki yaşayanların çoğunluğunu erkekler oluşturmaktadır ve ortalama
cinsel ilişki yaşı 17,6 olarak belirmiştir. Gençlerin %43,1‟i kadın seks işçisiyle; %43,3‟ü yakın arkadaş ve
sevgilisi ile %8,3‟ü de maket ya da hayvanlarla ilişkide bulunmuştur. Sağlık davranışı teorileri temel alınarak
gerçekleştirilen akran eğitimi müdahalesi sonrasında, toplam bilgi puanı 14,6‟dan 32,6‟ya yükselmiştir
(p<0.05). Güvenli cinsel yaşam kapsamında „cinsel ilişkiden kaçınmak‟, „tek eşli olmak‟ ve „kondom
kullanmak‟ adımlarının her birinde anlamlı değişim saptanmıştır (p<0.05). Modern yöntemleri kullanma sıklığı
%53,8‟den %80,8‟e yükselirken, hiçbir yöntem kullanmama ise %28‟den %11,8‟e düşmüştür.
SONUÇ: Gençlerin güvenli cinsel yaşam konularında bilgilendirilmelerinde ve gençlerde olumlu davranış
değişimi yaratılmasında akran eğitimi modelinin yararlı olacağı düşünülmektedir.
SUMMARY
AIM: To determine the effect of peer education on the knowledge and attitudes of the young about safe sexual
life and sexually transmitted diseases (STDs).
METHOD: In this intervention type epidemiologic study, 1100 youngs were reached at 95% level of
significance by probability sampling method. These young people were given education by peer trainers; level
of knowledge and attitudes of the young were evaluated before and after education. „Young‟s Health
Information Form‟ prepared by the investigators and including questions about safe sexual life, family planning
and STDs along with socio-demographic informations was used for data collection. In statistical analysis, „t test‟
was used for comparison of two averages, one-way anova for three groups in independent groups, „coupled t
test‟ was used in dependent groups, „qui-square test‟ was used for comparison of percents in independent
groups, „McNemar qui-square test‟ was used in dependent groups.
RESULTS: A total of 977 young people (females 45.1%, males 54.9%) aged between 15-24 years were
included in the study (response ratio 88.8%). It was determined that 15.6% of unmarried young had a
relationship resulted in sexual intercourse. Boys constitute the majority of the young experienced sexual
intercourse and mean age of sexual intercourse was determined as 17.6. Of the young, 43.1% had a sexual
intercourse with a prostitute, 43.3% with a close friend and a girlfriend, 8.3% with a maquette or an animal.
Total knowledge score increased to 32.6 from 14.6 following peer education intervention carried out based on
health attitude theories (p<0.05). Significant improvements were detected in each of „avoidance of sexual
intercourse‟, „being monogamous‟ and „condom use‟ in the context of safe sexual life (p<0.05). While ratio of
modern method use increased to 80.8% from 53.8%, using no methods decraesed to 11.8% from 28%.
CONCLUSION: Peer education model is suggested to be beneficial for enlightening the young about safe
exual life and also for creating positive behavioral changes.
1
Evin Kırmızıtoprak
2
Zeynep Şimşek
1
Şanlıurfa Sağlık
Müdürlüğü, Şanlıurfa.
2
Harran Üniversitesi Tıp
Fakültesi, Halk Sağlığı
AD, Şanlıurfa.
Anahtar Kelimeler:
Güvenli Cinsel Yaşam,
Cinsel Yolla Bulaşan
Enfeksiyonlar, Gençler,
Akran Eğitimi.
Key Words:
Safer Sexual Life,
Sexually Transmitted
Diseases, Young, PeerEducation.
Sorumlu yazar/
Corresponding
author:
Zeynep Şimşek
Harran Üniversitesi Tıp
Fakültesi, Halk Sağlığı
AD, Şanlıurfa, Türkiye.
zsimsek@harran.edu.tr
Bu çalışma, 27 Nisan-1 Mayıs 2009 tarihleri arasında yapılan 12. Dünya Halk Sağlığı Kongresi’nde poster bildiri olarak sınulmuştur.
GİRİŞ
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından biyolojik,
psikolojik ve sosyal değişikliklerin hızlı bir biçimde
www.korhek.org
yaşandığı 15-24 yaş aralığı gençlik dönemi olarak
tanımlanmaktadır. “Umut kuşağı” olarak ifade edilen
gençler, herhangi bir ülkenin gelecekteki sağlık
durumu için önemli rol oynamaktadır. Çünkü
463
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
gençlerin davranışları, tutumları ve inançları aynı
zamanda
geleceğin
toplumlarını
da
şekillendirmektedir (1-5). Gençlik dönemi, bütün yaş
dönemleri içinde en sağlıklı olanı, aynı zamanda uzun
ve sağlıklı bir yaşamın temellerinin atılabileceği bir
dönem olarak da tanımlanmaktadır. Dünya nüfusunun
yaklaşık %20‟sini oluşturan bu yaş grubunu
yetişkinlerden ayıran önemli bir özellik ise riskli
davranışa yönelme eğilimleridir. Çünkü bu dönem
merak, öğrenme ve deneyim kazanma dönemidir ve
bu durum birçok tehlikeyi beraberinde getirmektedir
(6).
Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC)
tarafından bu dönemde rastlanan riskli sağlık
davranışları, tütün ve diğer maddelerin kullanımı,
intihar, trafik kazası, güvensiz cinsel yaşam, istemli
ve istemsiz yaralanma ve şiddete uğrama, kötü
beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite yetersizliği
olarak sınıflandırılmıştır (7-8). Gelişmekte olan
ülkelerde hastalık yükünü artıran 10 risk faktörünün,
%14,9‟unu beslenme bozukluğu, %10,2‟sini güvensiz
cinsel yaşam, %5,5‟ini kötü hijyen, %5,7‟sini tütün,
diğerlerini ise kolesterol, yüksek kan basıncı ve
mineral eksiklikleri oluşturmaktadır (9).
Belirtilen risk faktörleri arasında güvensiz cinsel
yaşam sonucu ortaya çıkan cinsel yolla bulaşan
infeksiyonlar (CYBE) ikinci sırada yer almaktadır.
DSÖ tarafından, her yıl yaklaşık üçte ikisi gelişmekte
olan ülkelerde olmak üzere, 333 milyon tedavi
edilebilir cinsel yolla bulaşan hastalık ortaya çıktığı
tahmin edilmektedir. Bu enfeksiyonların çoğunluğu
25 yaş altı gençlerde görülmekte; en yüksek
enfeksiyon hızı 20-24 yaşları arasında ortaya
çıkmakta bunu ise 15-19 yaşları takip etmektedir
(10).
Dünyada önemli halk sağlığı sorunları içerisinde
yer alan CYBE açısından, çoğu belirti ve bulgu
vermeksizin seyrettiği için hastalık sıklığının
saptanması güçtür. CYBE‟nin görülme sıklığına
ilişkin çalışmalar sınırlı olmakla birlikte elde edilen
bulgular klamidya, gonore, trikomanas, sifiliz,
bakteriyel vajinozis, kandida, insan papilloma virüsü
(HPV), genital herpes, hepatit B ve HIV/AIDS‟in en
sık rastlanan infeksiyonlar olduğunu göstermektedir
(10-11). CYBE‟nin tüm dünyada görülme sıklığının
artması şu nedenlere bağlanmaktadır: Özellikle
gelişmekte
olan
ülkelerde,
cinsel
eğitim
programlarının yetersizliği, cinsel ilişki yaşının
küçülmesi, evlilik öncesi cinsel ilişki ve cinsel eş
sayısındaki artış, kondom dışı kontraseptiflerin
kullanımındaki artış, tanı ve tedavi olanaklarının
gelişmesiyle hastalıkların daha doğru ve sık olarak
saptanmasıdır (12-13).
464
CYBE‟nin artmasıyla dünya nüfusunu ilgilendiren
sorunların tartışıldığı, “Nüfus ve Kalkınma
Konferansı Eylem Programı”nda (1994) ve kadının
toplumdaki konumunun tartışıldığı, “Pekin Kadın
Konferansı Sonuç Bildirgesi”nde (1995) “gençlerin
cinsellik ve üreme sağlığı konusunda bilgilendirilme
ve hizmetlere ulaşma hakkının korunması ve
desteklenmesi” kararlaştırılmıştır. Eğitim programları
incelendiğinde, gençlerin çoğu bilgi ve davranışı
arkadaşlarından öğrenmeleri ve yine bunları
arkadaşlarıyla paylaşmaları nedeniyle, gençlere kendi
yaşıtlarıyla ulaşmanın daha uygun bir yaklaşım
olduğu kabul edilmektedir (14-20). Aynı sosyal grup
içinde olan kişiler “akran” sayılmakta, akran eğitimi
ise “akrandan akrana yapılan eğitim” anlamını
taşımaktadır. Akran eğitiminin temeli, bireyin kendi
yaş grubunun bilgi, düşünce ve davranışlarından daha
çok etkilenmesine dayanmaktadır (21-23).
Bu çalışmada, gençlerin güvenli cinsel yaşam ve
CYBE konusunda bilgi ve davranışları belirlenerek,
akran eğitiminin etkisinin belirlemek amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM
Her katılımcının kendisinin kontrolü olduğu, önson
değerlendirme
şeklinde
yürütülen
müdahale/deneysel araştırma tipindeki bu çalışmada
verilen eğitimin etkisi değerlendirilmiştir (24).
Çalışmanın evrenini Şanlıurfa Gençlik Evi, Halk
Eğitim Merkezi ve Çıraklık Eğitim Merkezi‟nde
kayıtlı gençler oluşturmuştur. Belirtilen evrenden
%95 güven düzeyinde, 1,2 desen etkisi ile 1100 gence
(ß=0.10, standardize edilmiş etki büyüklüğü (E/S)
0.15 alındığında ulaşılması gereken sayı 935)
olasılıklı küme örnekleme yöntemiyle ulaşılması
planlanmıştır
(25).
Etki
büyüklüğünün
hesaplanmasında daha önce yapılan çalışmaların
sonuçları esas alınmıştır (21,26). 2006-2007 yılları
arasında yapılan çalışmada, gençler en az 2 ay
süresince ulaşılabilecek kişiler arasından seçilmiştir.
Çalışmada 1100 gence ulaşılmasına karşın, ön-son
testi yanıtlayan 977 gencin verisi değerlendirilmiştir.
Çalışmaya katılım %100 iken, formları yanıtlama hızı
%88,8‟dir.
Akran eğiticilerinin eğitimini yapmak üzere,
cinsiyet dağılımı göz önüne alınarak 2 kız ve 2 erkek
olmak üzere birinci araştırmacı ile birlikte 3 tıp
fakültesi öğrencisi görev almıştır. Eğiticiler Birleşmiş
Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından “Tiyatro
Tabanlı Üreme Sağlığı Eğitici Eğitimi” kursuna
katılmışlardır. Akran eğiticileri ise gönüllü olarak bu
çalışmada yer almak isteyen, sosyal ilişkileri iyi ve
arkadaş çevreleri geniş olan üniversite bölüm
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
temsilcileri, gençlik evi yönetim kurulu üyeleri,
üniversite öğrencileri ve lise öğrencilerinden 9‟u
erkek 6‟sı kız olmak üzere toplam 15 gençtir.
Eğitim programında; sağlık inancı teorisi, nedene
dayalı davranış teorisi, sosyal öğrenme teorisi ve
transteoretik modele dayalı olarak UNFPA tarafından
geliştirilmiş bir eğitim modülü kullanılmıştır. Eğitim
modülünde aşağıdaki konular yer almıştır.
• Üreme Organları (Anatomi ve Fizyolojisi)
• Aile Planlaması
• CYBE/HIV/AIDS
• Cinsel Gelişim ve Cinsel Sağlık
• Başlıca Cinsel Sağlık Sorunları
• Toplumsal Cinsiyet (Gender)
• İletişim Teknikleri
Yukarıda belirtilen konularla ilgili broşürler
hazırlanmış ve UNFPA tarafından geliştirilen eğitim
modülleri temel alınmıştır. Eğitimde beyin fırtınası,
rol yapma, grup çalışmaları başta olmak üzere
interaktif yöntemler kullanılmış, motivasyonu ve grup
içinde etkileşimi sağlamak için ısınma oyunlarından
yararlanılmıştır. Akran eğiticilerinin aldığı eğitimin
yeterliliğini değerlendirmede eğitim öncesi ve sonrası
gençlere anketler kullanılmıştır. Akran eğiticilerine
ve çalışmaya katılan 1100 gence, araştırmanın
varsayımı söylenmemiş; bir başka ifadeyle “farkına
vardırmama ilkesi” kullanılmıştır.
Araştırmanın saha çalışması için Şanlıurfa
Valiliği‟nden izin alınmıştır. Seçilen gençlerden
çalışmaya katılmak istediklerini belirten sözlü
onamları alınmıştır. Akran eğiticileri her genç ile
ortalama 3,4 olmak üzere 2-5 arasında değişen sayıda
bir araya gelerek eğitim programını uygulamışlardır.
Eğitim verilen yerler incelendiğinde; %65,9‟u
gençlerin evleri, %13,8‟i Gençlik Merkezi, diğerleri
ise Kur‟an kurslarıdır.
Eğitimin etkisini değerlendirmek amacıyla,
araştırmacılar tarafından yurtdışı ve yurtiçi
çalışmalarda
kullanılan
sorulardan
seçilmiş,
„Gençlerin Sağlığı Bilgi ve Davranış Formu‟
hazırlanarak kullanılmıştır. Bu formda 12 sosyodemografik özelliği olan soru, 1 bilgi kaynaklarını
ortaya koymayı amaçlayan soru, 43 bilgi sorusu ve 7
cinsel yaşam davranışını araştıran soru yer almıştır.
Formun ilk bölümünde, gençlerin sosyo demografik
özellikleri (yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, medeni
durum, yaşadığı yer, ebeveynlerinin öğrenim durumu,
ekonomik durum, üreme sağlığı konularında
sorularını paylaştığı kişi), ikinci bölümünde ise,
üreme sağlığı ve CYBE ile ilgili bilgi içeren sorular
yer almıştır. Gençlerin modern aile planlaması ve
yöntemleri hakkında bilgilerini ölçmesi planlanan bu
bölümde, RİA, hap, kondom, iğneler, tüp ligasyon,
vazektomi, implantlar, geri çekme yöntemleri için;
www.korhek.org
yöntemi duydum, özelliklerini biliyorum, yöntemi
duydum fakat özelliklerini bilmiyorum ve yöntemi
hiç duymadım tarzında üç seçenek belirlenmiştir.
Ayrıca aile planlaması yöntemleri, güvenli annelik,
CYBE hakkında doğru, yanlış ve bilmiyorum
seçeneklerini içeren maddeler eklenmiştir. Daha
sonra CYBE‟den korunma yöntemlerini öncelik
sırasına
göre
numaralandırmaları
istenmiştir.
Gençlerin cinsel yaşamlarını içeren; cinsel ilişkide
bulunup bulunmadığı, eğer bulunduysa kaç yaşında
bulunduğu, kiminle cinsel deneyimini paylaştığı,
cinsel deneyiminde korunma yöntemi kullanıp
kullanmadığı, kullandıysa hangi yöntemi kullandığı,
kondom kullandıysa ne amaçla kullandığı, halen
cinsel ilişki yaşayıp yaşamadığı, cinsel ilişki
yaşıyorsa kiminle yaşadığı, cinsel ilişkisinde herhangi
bir yöntem kullanıp kullanmadığı ve kullanıyorsa
hangi yöntemi kullandığı, kondom kullanıyorsa ne
amaçla kullandığını içeren sorular yer almıştır. Bilgi
puanı hesaplanırken, her bir doğru seçenek için 1
puan verilmiş ve toplamları alınmıştır.
Eğitim öncesi ve sonrası anketleri uygulamak
üzere 5 öğrenci belirlenmiş ve bu gençlere 1 günlük
anket uygulama konusunda eğitim verilmiştir. Ön
değerlendirme eğitim öncesinde, son değerlendirme
ise eğitimden ortalama 4 ay sonra yapılmıştır.
Analizlerde tanımlayıcı istatistikler (sayı, yüzde,
ortalama, standart sapma) verilmiştir. Analizlerde
bağımsız gruplarda iki ortalamayı karşılaştırmada “t
testi”, üç ve daha fazla sayıda ortalamayı
karşılaştırmada varyans analizi (çoklu karşılaştırma
yöntemlerinden
Tukey),
bağımlı
gruplarda
“eşleştirilmiş t testi”, bağımsız gruplarda yüzdeleri
karşılaştırmada “ki-kare testi”, bağımlı gruplarda
“McNemar ki-kare testi” kullanılmıştır.
BULGULAR
Araştırmaya katılan 977 gencin %45,1‟i kız,
%54,9‟u erkektir. Gençlerin yaş ortalaması ise
19,5±2,9‟dur (kızlar; 19,7±2,8; erkekler 19,4±3,1).
Tablo 1‟de cinsiyete göre yaş, öğrenim durumu,
medeni durum, yaşanılan yer ve ekonomik durum yer
almaktadır. Eğitime alınan gençlerin yaklaşık yarısı
(%53,4) lise mezunudur. Medeni durumları
incelendiğinde; %87,8‟i bekâr, diğerleri ise sözlü,
nişanlı ya da evlidir. Cinsiyete göre yaş, öğrenim
durumu ve medeni durumları arasında anlamlı
farklılık saptanmamıştır (p>0.05).
465
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
Tablo 1: Gençlerin sosyo-demografik özelliklerinin cinsiyete göre dağılımı.
Yaş grubu
Sayı
15-19 yaş
217
20-24 yaş
224
χ²=2.888; sd:1; p= 0.089
Öğrenim Durumu
İlkokul ve altı
46
Ortaokul
48
Lise
229
Üniversite
118
χ²=33.326; sd:3; p= 0.090
Medeni Durum
Bekar
386
Sözlü
26
Nişanlı
7
Evli
22
χ²=3.239; sd:3; p= 0.356
En Uzun Yaşanılan Yer
İl merkezi
336
İlçe
91
Köy
14
χ²=34.411; sd:3; p= 0.000
Ekonomik Durum
İyi
133
Orta
293
Kötü
15
χ²=27.604; sd:2; p= 0.001
Toplam
441
Kız
Erkek
Toplam
%*
Sayı
%*
Sayı
%*
49,2
50,8
293
243
54,7
45,3
510
467
52,2
47,8
10,4
10,9
51,9
26,8
40
118
293
85
7,5
22,0
54,7
15,8
86
166
522
203
8,8
17,0
53,4
20,8
87,5
5,9
1,6
5,0
472
21
14
29
88,1
3,9
2,6
5,4
858
47
21
51
87,8
4,8
2,2
5,2
76,2
20,6
3,2
366
97
73
70,3
18,1
13,6
700
188
87
71,9
19,2
8,9
30,2
66,4
3,4
96
394
46
17,9
73,5
8,6
229
687
61
23,4
70,3
6,2
45,1
536
54,9
977
100,0
*Kolon %
Gençlerin çoğu yaşantılarının çoğunluğunu il
merkezinde geçirmiş olup, kızlar erkeklere göre
köyde daha uzun süre yaşamışlardır (p<0.05).
Ekonomik durumları sorulduğunda; gençlerin
%70,3‟ü orta, %23,4‟ü iyi, %6,2‟si ise kötü yanıtını
vermiştir. Gençlerin bildirimlerine göre; kızların
ailelerinin ekonomik durumu erkeklere göre daha
iyidir (p<0.05). Gençlerin 1 ile 20 arasında değişen
sayılarda olmak üzere, ortanca kardeş sayısı 6,0‟dır.
Üreme sağlığı ve cinsel sağlık sorunlarını en çok
kimlerle paylaştıkları incelendiğinde, kız ve erkekler
için de arkadaşlarla paylaşımın daha yüksek olduğu
belirlenmiştir (sırasıyla %51,0, %68,5). Ancak kızlar
erkeklere göre anneleriyle ve kardeşleriyle daha fazla
paylaşımda bulunmaktadır (p<0.05) (Tablo 2).
Evli olmayan gençlerin cinsel ilişki yaşantıları
incelendiğinde, gençlerin %15,6‟sı cinsel ilişkiyle
sonlanan cinsel deneyimlerinin olduğu görülmüştür.
466
Tablo 2: Gençlerin ÜS/CS sorularını en çok kime
anlattıklarına göre dağılımı.
Anlatılan
Kişiler
Kız
Sayı
Erkek
%*
Sayı
%*
Toplam
Sayı
%**
Annem
73
16,6
25
4,7
98
10,0
Babam
0
0,0
20
3,7
20
2,0
Kardeşim
83
18,8
16
3,0
99
10,1
Arkadaşım
225
51,0
367
68,5
592
60,6
Diğer**
37
8,4
89
16,6
126
12,9
Paylaşmam 23
/yanıtsız
5,2
19
3,5
42
4,3
Toplam
45,1
536
54,9
977
100,0
441
χ²=140.724; sd:6; p= 0.0001
*Kolon %, ** Diğer seçeneği eş, sağlık personeli, internet gibi yanıtları
içermektedir.
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
Tablo 3: Akran Eğitimi Öncesi Seçilmiş Sosyo-Demografik Değişkenlere Göre Bilgi Puanları.
Bağımsız Değişkenler
Aile Planlaması
Ortalama±ss
Cinsel sağlık ve CYBE
Ortalama±ss
Toplam Bilgi Puanı
Ortalama±ss
7,7 ±5,6
9,2 ± 6,0
4.141;0.001
6,5 ± 3,3
6,0 ± 2,6
-2.581;0.010
14,1 ± 8,1
15,2 ± 7,7
2.080;0.038
7,3±5,3
9,6±6,1
-6.407;0.001
5,8±2,9
6,7±3,1
-4.367;0.001
13,1±7,3
16,3±8,2
-6.352;0.001
8,1 ± 5,7
11,8 ± 5,9
-4.356;0.001
6,1 ± 2,9
8,4 ± 2,9
-5.409;0.001
14,3 ± 7,8
20,2 ± 7,9
-5.235;0.001
8,5 ± 5,8
6,7 ± 5,5
2.751;0.006
6,3 ± 2,9
5,3 ± 3,1
2.928;0.003
14,9 ± 7,9
12,1 ± 7,8
3.118;0.002
8,8 ± 5,9
7,6 ± 5,6
3.219;0.001
6,4 ± 2,9
5,9 ± 3,1
2.048;0.41
15,2 ± 7,9
13,6 ± 7,9
3.116;0.002
8,3 ± 5,9
8,6 ± 5,8
8,5 ± 5,8
0.203;0.817
6,2 ± 3,1
6,3 ± 2,9
6,3 ± 2,9
0.260;0.771
14,5 ± 8,2
14,9 ± 7,8
14,8 ± 7,7
0.271;0.763
6,8 ± 5,5
8,6 ± 6,2
8,7 ± 5,8
5.967;0.003
5,6 ± 3,1
6,1 ± 2,9
6,4 ± 2,9
4.159;0.016
12,4 ± 7,8
14,7 ± 8,3
15,1 ± 7,9
6.437;0.002
Cinsiyet
Erkek
Kız
t;p
Yaş grupları
10-19
20-24
t;p
Medeni durum
Bekar
Evli
t;p
Yaşadıkları yer
Kent
Kır
t;p
Sosyal güvence
Var
Yok
t;p
Annenin eğitimi
Okur-yazar değil
Okur-yazar
İlkokul ve üstü
F;p
Babanın eğitimi
Okur-yazar değil
Okur-yazar
İlkokul ve üstü
F;p
Cinsel deneyimlerinin sıklığının cinsiyete göre
anlamlı farklılık gösterdiği saptanmıştır (p<0.05).
Kızlarda cinsel ilişki deneyimi %1 iken, erkeklerde
%27,6‟dır. Gençlerin ilk cinsel ilişki yaşları
incelendiğinde kızlarda ortalama 16,0, erkeklerde 1023 yaşları arasında değişmekte olup 17,6±2,2‟dir. İlk
cinsel ilişki deneyimi yaşayan erkeklerin %12,9‟u 15
yaş ve altında; %54,6‟sı ise 16-18 yaşları arasında bu
deneyimi yaşadıklarını bildirmişlerdir. İlk cinsel ilişki
yaşı, gencin öğrenim durumuna, yaşadığı yere ve
anne-babanın öğrenim durumuna göre anlamlı
farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlk cinsel eşler
incelendiğinde, evli olmayan gençlerin %43,1‟i kadın
seks işçisiyle, %43,3‟ü yakın arkadaş ya da
www.korhek.org
sevgilisi ile %8,3‟ü de maket ve hayvanlarla ilişkide
bulunduklarını bildirmişlerdir.
Akran Eğitimi Öncesi ve Sonrasında Bilgi ve
Davranış Değişimi
Tablo 3‟de görüldüğü gibi, akran eğitimi
öncesinde cinsiyet, medeni durum, yaşanılan yer,
sosyal güvence ve babanın öğrenimi ile toplam bilgi
puanı arasında anlamlı düzeyde ilişki saptanmıştır
(p<0.05). Aile planlaması bilgi puanı ve toplam bilgi
puanı ortalaması; kızlarda, 20 ve üstü yaşlarda, evli
olanlarda, kent merkezinde yaşayanlarda, sosyal
güvencesi olanlarda, babası okur-yazar ya da ilkokul
467
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
ve üstü öğrenime sahip olanlarda, cinsel sağlık ve
CYBE bilgi puanı ortalaması ise erkeklerde, 20 ve
üstü yaşlarda, evli olanlarda, kent merkezinde
yaşayanlarda, babası ilkokul ve üstü öğrenime sahip
olanlarda diğerlerine göre anlamlı olarak yüksek
bulunmuştur (p<0.05).
Tablo 4‟de araştırmaya katılan 977 gencin eğitim
öncesi ve sonrası bilgi puanları yer almaktadır.
Eğitim sonrasında aile planlaması ve cinsel sağlık ile
CYBE bilgi puanı ortalaması ve her ikisinin
toplamından oluşan toplam bilgi puanı ortalaması her
iki cinsiyette de anlamlı olarak yükselmiştir (p<0.05).
Genel olarak bakıldığında eğitim öncesinde toplam
bilgi puanı 14,6 iken, eğitim sonrasında anlamlı
olarak 32,6‟ya yükselmiştir.
Cinsel aktivitesi devam eden evli olmayan
gençlerin ilişkilerinde yöntem kullanma davranışları
eğitim öncesi ve sonrasında incelendiğinde, eğitim
öncesi evli olmayan gençlerin %28‟i hiçbir yöntem
kullanmadıklarını; %11,8‟i geri çekme yöntemini
kullandıklarını, %53,8‟i ise modern yöntem
kullandıklarını
bildirmişlerdir.
Eğitim öncesi
gençlerin %6,5‟i bu soruyu yanıtlamamıştır. Eğitim
sonrası ise sırasıyla %11,8, %4,2, %80,8 ve %3,2
olarak saptanmıştır. Akran eğitimi sonrasında modern
yöntem kullanma sıklığı anlamlı olarak yükselmiştir
(p<0.05). Kondom kullanan gençlere nedeni
sorulduğunda, eğitim öncesinde %39,5‟i “hem
gebelik oluşumunu önlemek hem de CYBE‟lerden
korunmak” yanıtını verirlerken eğitim sonrasında bu
oran %60‟a yükselmiştir.
Araştırmaya katılan gençlerin eğitim öncesinde
%52,5‟i kondomun nasıl kullanılacağını bilmediğini
ifade ederken, eğitim sonrası bu oran %10,8‟e
düşmüştür. Her ilişkisinde düzenli olarak kondom
kullanan ve kullanmayı düşünen gençlerin yüzdesi,
eğitim öncesi %31,8, eğitim sonrası %72,5‟e
yükselmiştir. Henüz bir cinsel deneyimi olmayıp
ileriki ilişkisinde de kondom kullanmayı düşünmeme
oranı eğitim öncesi %3,5 olarak izlenirken, eğitim
sonrası %0,8 olarak saptanmıştır (p<0.05).
CYBE‟den korunmada güvenli cinsel ilişkinin 3
adımı olan: 1-Evlenene kadar cinsel ilişkiden
kaçınma. 2-Tek eşli olma. 3-Çok eşlilik söz konusu
ise her ilişkide kondom kullanma. Biçiminde
tanımlanan adımlar, gençlere sorulduğunda alınan
yanıtlar Tablo 5‟te yer almaktadır. CYBE‟dan
korunmada „cinsel ilişkiden kaçınma‟, „tek eşli olma‟
ve „kondom kullanma‟ adımları ayrı ayrı olmak
üzere, eğitim öncesi ve sonrasındaki değişimin
anlamlı olup olmadığını belirlemek için analiz
edildiğinde; her birinin anlamlı ölçüde olumlu yönde
değişim gösterdiği belirlenmiştir. Belirtilen adımları
bilmeme eğitim öncesinde %77,0-79,9 arasında
değişirken, eğitim sonrasında %4,7-6,1 arasında
olduğu saptanmıştır (p<0.05).
TARTIŞMA
Bu çalışmada %45,1‟i kız ve %54,9‟u erkek
olmak üzere 15-24 yaşları arasında 977 gencin cinsel
yolla bulaşan infeksiyonlar ve güvenli cinsel yaşam
konusunda bilgi ve davranışlarını belirleyerek, akran
eğitiminin etkisi araştırılmıştır.
Eğitim öncesi değerlendirmelere göre, evli
olmayan gençlerin %15,6‟sı cinsel birleşme ile
sonuçlanan ilişkilerinin olduğunu bildirmişlerdir
(Kızlarda %1, erkekler %27,6). Lise öğrencileri
arasında cinsel ilişki sıklığı Ercan ve arkadaşlarının
(2000) İstanbul‟da yaptıkları çalışmada %16 (kızlarda
%3; erkeklerde %42), Aras ve arkadaşlarının
İzmir‟de yaptıkları çalışmada ise %32,4 (kızlarda
%5,1; erkeklerde %56,6) olarak bulunmuştur (27,28).
Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC) tarafından
sekiz üniversitede toplam 3101 birinci sınıf öğrencisi
üzerinde yapılan çalışmada bu oranlar; %12,2 (kızlar
%2, erkekler %22), Şimşek ve arkadaşları tarafından
benzer örnekte yapılan çalışmada %13,9 (kızlar %2,5;
erkekler %19,3), Kaya ve arkadaşlarının yaptıkları
çalışmada kızlarda %4,1, erkeklerde %25,3, beş
üniversitede yapılan çalışmada %10,9-%13,5 arasında
saptanmıştır (15,29-31).
Tablo 4: Akran eğitimi öncesi ve sonrasında cinsiyete göre bilgi puanları.
ÖN-TEST
Bilgi Puanları
Aile planlaması
SON-TEST
Kız
Ortalama
±ss
Erkek
Ortalama
±ss
Toplam
Ortalama
±ss
Kız
Ortalama
±ss
Erkek
Ortalama
±ss
Toplam
Ortalama
±ss
9,2 ± 6,0
7,7 ± 5,6
8,4 ± 5,8
22,2 ± 3,1
22,1 ± 3,4
22,2 ± 3,3
ve
6,0 ± 2,6
6,5 ± 3,3
6,2 ± 2,9
10,2 ± 1,9
10,6 ± 1,8
10,4 ± 1,7
Toplam Bilgi Puanı
15,2 ± 7,7
14,1 ± 8,1
14,6 ± 7,9
32,4 ± 4,0
32,8 ± 4,7
32,6 ± 4,4
Cinsel
CYBE
468
sağlık
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
Tablo 5: Gençlerin güvenli cinsel yaşam konusundaki görüşleri.
ÖN-TEST
Güvenli
cinsel
yaşam
Doğru
Kız
Sayı
(%)
Cinsel
ilişkiden
kaçınmak
SON-TEST
Doğru
Bilmiyorum
Toplam
Bilmiyorum
Toplam
Erkek
Sayı
(%)
Kız
Sayı
(%)
Erkek
Sayı
(%)
Doğru
Sayı
(%)
Bilmiyorum
Sayı
(%)
Kız
Sayı
(%)
Erkek
Sayı
(%)
Kız
Sayı
(%)
Erkek
Sayı
(%)
Doğru
Sayı
(%)
Bilmiyorum
Sayı
(%)
85
(19,3)
140
(26,1)
356
(80,7)
396
(73,9)
225
(23,0)
752
(77,0)
427
(96,8)
490
(91,4)
14
(3,2)
46
(8,6)
917
(93,9)
60
(6,1)
Tek
eşli
olmak
78
(17,7)
138
(25,7)
363
(82,3)
398
(74,3)
216
(22,1)
761
(77,9)
426
(96,6)
491
(91,6)
15
(3,4)
45
(8,4)
917
(93,9)
60
(6,1)
Kondom
kullanmak
86
(19,5)
113
(21,1)
355
(80,5)
422
(78,9)
199
(20,4)
777
(79,6)
430
(97,5)
501
(93,5)
11
(2,5)
35
(6,5)
931
(95,3)
46
(4,7)
Not: Birden fazla seçenek işaretlenmiştir; Her bir güvenli cinsel yaşam adımı için eğitim öncesi ve sonrası doğru-bilmiyorum şeklinde cinsiyete göre gruplamalar yapılarak χ²McNemar
testi kullanılarak analiz edilmiştir. Tümü için P<0.05‟in altında anlamlılık saptanmıştır.
Yurt dışı çalışmalar incelendiğinde ise,
Brezilya‟da 15-17 yaş grubu evli olmayan erkeklerin
%64‟ünün, kadınların %13‟ünün; Kore‟de erkeklerin
%16‟sının, kadınların %5‟inin cinsel ilişki
deneyimleri olduğu bildirilmektedir (32). Diğer
çalışmalarla uyumlu olarak cinsel ilişki yaşayanların
çoğunluğunu
erkekler
oluşturmaktadır
(15,20,21,26,32).
Bu çalışmada ortalama cinsel ilişki yaşı 17,6
olarak belirlenmiş ve diğer yurtiçi çalışmalarla (16,017,9)
benzerlik
gösterdiği
saptanmıştır
(1,15,23,24,27,28). Dünya Sağlık Örgütü tarafından
birçok ülkede evlilik dışı cinsel aktiviteye başlama
yaşının giderek düştüğü bildirilmektedir. Dünyanın
bütün bölgelerinde genç insanların çoğunun 10-20
yaşları arasında cinsel ilişkiye başladıkları tahmin
edilmektedir (33-34).
Cinsel deneyim yaşamış olan gençlerin ilk cinsel
eşleri incelendiğinde; %43,1‟i kadın seks işçisiyle,
%43,3‟ü yakın arkadaş ya da sevgilisi ile ve %8,3‟ü
de maket ve hayvanlarla ilişkide bulunduklarını
bildirmişlerdir. ICC tarafından Türkiye‟de yapılmış
sekiz
üniversite
araştırmasının
sonuçları
incelendiğinde sırasıyla bu frekanslar; %3,5, %46,9,
%24,9, %3,3; Şimşek ve arkadaşları tarafından
yapılan çalışmada %35‟i sevgili, %31,6‟sı seks işçisi,
%19,3‟ü para karşılığı olmaksızın yabancı bir kişi
olarak saptanmıştır (29,30,15). Lise öğrencileri
üzerinde yapılan çalışmalarda da ilk sırayı yakın
arkadaş alırken, ikinci sırayı seks işçileri almaktadır
(31). Tayland ve Latin Amerikada‟da da yapılan
çalışmalarda da seks işçisiyle ilk cinsel ilişkiyi
yaşama sıklığının yüksek olduğu bildirmektedir (34).
İlk cinsel ilişkide kullanılan yöntemler
incelendiğinde hiç yöntem kullanmama sıklığı %43,5
olarak saptanırken, diğer çalışmalarda da bizim
www.korhek.org
çalışmamıza benzer şekilde bu frekans %47,6-%64
arasında belirlenmiştir (15,29,30,35). Belirtilen
çalışmalarla uyumlu olarak gençlerin %15‟i
geleneksel, %36,3‟ü modern yöntem kullandığını
ifade etmişlerdir. Bu sonuç yurt dışı çalışmalarla
karşılaştırıldığında, İspanya‟da %7, Macaristan‟da
%19, Danimarka‟da %70, İngiltere‟de %91‟dir (3234).
Müdahale öncesi diğer çalışmalarla uyumlu olarak
toplam bilgi puanı kızlarda, evli olanlarda, kent
merkezinde yaşayanlarda ve babası ilkokul ve üstü
öğrenime sahip olanlarda anlamlı olarak yüksek
bulunmuştur (15,20,31). Bazı çalışmalarda ise
annenin öğrenimi ile ilişki saptanırken, babanın
öğrenimi ilişkili bulunmamıştır (34). Bu çalışmada da
görüldüğü gibi, kentte yaşama ve eğitimli bir ailede
büyüme doğru bilgiye erişimde önemli faktörlerdir.
Türkiye‟de yaklaşık son 10 yıldır özellikle CYBE
ve güvenli cinsel yaşam konusunda bilimsel
araştırmalar yapılmakta ve Birleşmiş Milletler Nüfus
Fonu başta olmak üzere bazı gönüllü kuruluşlar ve
üniversiteler tarafından seçilen illerde eğitim
programları düzenlenmektedir. Türkiye‟de genç
nüfusun yüksek oluşu ve güvensiz cinsel
davranışların sorun olarak belirlenmesiyle birlikte
Sağlık Bakanlığı tarafından da son yıllarda “Genç
Dostu Yaklaşım” temelinde üreme sağlığı
merkezlerinin kurulması ve sağlık personelinin
eğitimi çalışmaları yapılmaktadır. Ancak, bu
çalışmanın ve benzer araştırmaların bulguları,
gençlerin bilgi kaynaklarının çoğunlukla arkadaş
çevreleri olduğunu göstermektedir. Gençlere akran
eğitimi öncesinde sahip oldukları bilgileri nereden
öğrendikleri sorulduğunda, yaklaşık %61‟i arkadaş
yanıtını vermiştir. Lise, üniversite ve toplum
örneklerinde yapılan çalışmalarda da bilgi kaynağı
469
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
olarak
çoğunlukla
arkadaşlar
bildirilmiştir
(1,15,29,30,34-41). Gençlerin riskli ve güvenli
davranışları üzerinde kendi akran grubunun etkisi
bulunmaktadır. Çünkü, her birey özellikle yaş ve
gelişimsel dönemler açısından benzer bireylerle
iletişim içindedir. Dolayısıyla, özellikle cinsel sağlık
gibi tabu sayılan konularda önemli bilgileri
akranlarıyla paylaşmaları kaçınılmazdır.
Bu araştırmada, araştırmaya katılan 977 gencin
eğitim öncesi ve sonrası bilgi puanları incelendiğinde,
akran eğitimi öncesinde toplam bilgi puanı 14,6 iken,
sonrasında anlamlı olarak 32,6‟ya yükselmiştir.
Akran eğitimi modeli kullanılarak yapılan diğer
çalışmalarda da bilgi puanının anlamlı olarak
yükseldiği saptanmıştır (21,40-48). Akran eğitiminde
etkin rol alan bireylerin toplumsal roller açısından
ortak ilgi alanlarına sahip olduğunda bilgi aktarımı da
daha kolay olmaktadır. Genç akran eğiticileri, nasıl
davranılması ya da neyin bilinmesi gerektiği
konusunda konferanslar veren yetkililer olarak
algılanmamakta, hatta genç olmanın anlamını ve
güçlüklerini bilen, bazı konularda daha bilgili
arkadaşlar olarak algılanmaktadırlar. Bilgiyi kendi
anlayabilecekleri düzeyde, oyunlaştırarak aktarmaları
önemli kolaylaştırıcılar olmakta ve tamamlayıcı bir
yaklaşım oluşturmaktadır.
Akran eğitimi müdahalesi sonrasında, güvenli
cinsel yaşam kapsamında yer alan CYBE‟den
korunmak için cinsel ilişkiden kaçınmak, tek eşli
olmak ve her ilişkide kondom kullanma adımları
incelendiğinde, her birinin anlamlı ölçüde olumlu
yönde değişim gösterdiği saptanmıştır. Belirtilen
adımları bilmeme eğitim öncesinde %77,0-79,9
arasında değişirken, eğitim sonrasında %4,7-6,1‟e
düşmüştür. İlişki sırasında yöntem kullanma durumu
incelendiğinde, diğer çalışmaların bulgularıyla
uyumlu olarak aktif cinsel yaşamı olan gençlerin
modern yöntem kullanma sıklığı %53,8‟den %80,8‟e
yükselirken, hiçbir yöntem kullanmama ise %28‟den
%11,8‟e düşmüştür. Randomize klinik deneyler ve
meta analizler de bizim çalışmamızın sonuçlarına
benzer şekilde, akran eğitimi programlarının bilgi
puanını yükselttiğini, cinsel ilişkiye başlama yaşını
geciktirdiğini, cinsel ilişki sıklığını azalttığını, cinsel
eş sayısını azalttığını ve başta kondom olmak üzere
modern kontraseptif yöntem kullanımını arttırdığını
göstermiştir. Bu sonuçlar farklı ülkelerde ve farklı
izlem sürelerinde yapılan çalışmalarda da ortaya
konulmuştur (17,21,42-51). Akran eğitimi, küçük
grup tartışması, küçük yarışmalar ve ısınma ve roloyunlarını içeren katılımlı bir yöntemdir. Özellikle iyi
yapılandırılmış oyunlar sağlık eğitiminde hedefe
ulaşmayı kolaylaştırmaktadır. Ayrıca, akran eğitimi
modelinin temelinde sosyal bilişsel teori de yer
470
almaktadır.
Böylece
gençlerin
akranlarının
davranışlarını örnek alması ve gözlemlemesi güvenli
bilgi ve davranışların kazanılmasında yararlı
olmaktadır.
SONUÇ ve ÖNERİLER
Sonuç olarak, bu çalışmada gençlerin üreme
sağlığı ve cinsel yolla bulaşan infeksiyonlardan
korunma konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları,
güvenli cinsel yaşam adımlarını bilmedikleri ve akran
eğitimi modeli kullanılarak yapılan müdahale
sonucunda, gençlerin olumlu yönde bilgi ve davranış
değişimi gösterdikleri saptanmıştır. Bu çalışmanın en
büyük
sınırlılığı,
gençlerdeki
davranış
değişikliğininin
ortalama
2
ay
sonra
değerlendirilmesidir. Eğitim verilen gençlerin belirli
sürelerle izlenmesi yapılan müdahalenin uzun
dönemli etkisini görmede yararlı olacaktır.
Öncelikli halk sağlığı sorunları içerisinde yer alan
güvenli cinsel yaşam ve cinsel yolla bulaşan
infeksiyonların kontrolünde, diğer halk sağlığı
sorunlarında olduğu gibi, geçerli olan önleme yolları
sağlık eğitimi ve sağlık yönetimidir. Sağlık eğitimi ve
sağlık yönetiminin ise, hedef kitlenin özellikleri göz
önüne alınarak planlanması ve uygulanması
gerekmektedir. Bu çalışmanın sonuçlarına dayalı
olarak:
• Açılmakta olan gençlik sağlığı ve gençlik
merkezlerinde görev alan sağlık çalışanlarına
sağlık eğitimi yöntemleri kapsamında akran
eğitiminin öğretilmesi,
• Akran eğitimini alan sağlık çalışanları yoluyla
hizmet verilen bölgede seçilecek gençlerin akran
eğiticisi olarak yetiştirilmesi,
• Gençlik
sağlığı
hizmetlerinin
yönetimi
çerçevesinde;
eğitimin
kapsam
ve
ulaşılabilirliğinin arttırılması için bu merkezlerde
yetiştirilen gençlerin sağlık personeli ile koordineli
çalışmalarının
sağlanmasının
kontrol
programlarının
başarısını
arttıracağı
düşünülmektedir.
TEŞEKKÜR
Bu çalışmaya maddi katkılarından dolayı Willows
Foundation‟a akran eğiticisi olarak belirlenen Harran
Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Kulübü
ve Şanlıurfa Gençlik Evi öğrencilerine, eğitici eğitimi
desteği için Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu‟na
teşekkür ederiz.
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
KAYNAKLAR
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Bertan M. Introduction. In: Adolescence and
Adolescent Reproductive Health. Ankara.
International Children‟s Center Meteksan AŞ,
2003, p. 118-123.
Kreipe RE, McAnarney ER. Psychosocial
aspects of adolescent medicine. Semin
Adolescent Med. 1985; 1(1): 33-45.
Ferguson KJ. Health Behavior. In: Robert B.
Walliace, eds. Fourteenth Maxcy _ RobenauLast Public Health & Preventive Medicine.
Connecticut. Appleton And Kange Stanford,
1998, p. 811-816.
Kaufman CE, DeWet T, Stadler J. Adolescent
pregnancy and parenthood in South Africa.
Studies in Family Planning. 2001; 32(2): 147–
160.
Shinner M. Defining peer education. J Adolesc.
1999; 22: 555-566.
Şatırlar MH, Kabukçu C, Aktan A. Çocuk ve
Adolesanın Üreme Sağlığı; Sağlıklı Nesiller İçin
Yaşamsal Önemi. Türkiye Klinikleri J Pediatr
Sci. 2006; 2(1): 1-5.
Kirby DB, Laris BA, Lori A. Sex and HIV
education programs: their impact on sexual
behaviors of young people throughout the world.
Journal of Adolescent Health. 2007; 40: 206217.
World Health Organization. The second decade:
improving adolescent health and development
programme
brochure.
Geneva:
WHO,
Department of Child and Adolesent Health and
Development, 1998.
Boyer BC, Sieverding J, Siller J, Gallaread A,
Chang YJ. Youth United Through Health
Education: community-level, peer-led outreach
to increase awareness and improve noninvasive
sexually transmitted infection screening in urban
African American youth. Journal of Adolescent
Health. 2007; 40(6): 499-505.
Division of STD Prevention, Centers for Disease
Control and Prevention. Sexually Transmitted
Disease Surveillance; 2001. Atlanta, GA:
Department of Health and Human Services.
Mantell JE, Harrison A, Hoffman S, Smit JA,
Stein ZA, Exner TM. The Mpondombili Project:
preventing HIV/AIDS and unintended pregnancy
among rural South African school-going
adolescents. Reproductive Health Matters.
2006; 14(28): 113-122.
Pettifor AE, Rees, HV, Kleinschmidt I, et al.
Young people‟s sexual health in South Africa:
HIV prevalence and sexual behaviors from a
nationally representative household survey.
AIDS. 2005; 19: 1525-1534.
www.korhek.org
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
Booth RE, Watters JK. How effective are riskreduction interventions targeting injecting drug
users? AIDS. 1994; 8: 1515-1524.
Sieverding J, Boyer CB, Siller J, Gallaread A,
Krone M, Chang YJ. Youth United through
Health Education: building capacity through a
community collaborative intervention to prevent
HIV/STD in adolescents residing in a high STD
prevalent neighborhood. AIDS Educ Prev. 2005;
17(4): 375-385.
Şimşek Z, Koruk İ, Altındağ A. Harran
Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat
Fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin riskli sağlık
davranışları. Toplum Hekimliği Bülteni. 2007;
26(3): 19-24.
Fongkaew W, Fongkaew K, Suchaxaya P. Early
adolescent peer leader development in HIV
prevention using youth-adult partnership with
schools approach. J Assoc Nurses AIDS Care.
2007; 18(2): 60-71.
Ford K, Wirawan DN, Suastina SS, Reed BD,
Muliawan P. Evaluation of a peer education
programme for female sex workers In Bali,
Indonesia, Int J STD AIDS. 2000; 11(11): 731733.
Hull TH, Hasmi E, Widyantoro N. Peer educator
ınitiatives for adolescent reproductive health
projects in Indonesia, Reproductive Health
Matters. 2004; 12(23): 29-39.
Holt K. Gynecologic infections. Emerg Med Clin
North Am. 2003; 21: 631-648.
Özvarış ŞB. Adölesanlarda üreme ve cinsel
sağlığı. Sosyal Pediatri Dergisi (Özel Sayı
Eylül). 2005; 124-129.
Ozcebe H, Akın L. Effects of peer education on
reproductive health knowledge for adolescents
living in rural areas of Turkey. Journal of
Adolescent Health. 2003; 33: 217-218.
World Health Organization. The Health Of
Young People: A Challenge And A Promise,
Geneva. 1993.
World Health Organization. Counselling skills
training in adolescent sexuality and reproductive
health,
a
facilitator‟s
guide”,
Geneva,
Switzerland. 1993.
Grady D, Cummings SR, Hulley SB. „Designing
an experiment: Clinical trialls II.‟ Designing
Clinical Research. (Eds.: Stephen B. Hulley,
Steven R. Cummings, Warren S. Browner,
Deborah Grady, Normal Hearst, Thoman B.
Newman). Lippincott Williams and Wilkins,
2001, p. 167-169.
Browner WS, Newman TB, Cummings SR,
Hulley SB. Estimating sample size and power:
The nitty-gritty. Designing Clinical Research.
(Eds: Stephen B. Hulley, Steven R. Cummings,
Warren S. Browner, Deborah Grady, Normal
Hearst, Thoman B. Newman). Lippincott
Williams and Wilkins, 2001, p. 85.
471
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4)
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
472
Sun X, Zhou JF, Yan F, Yin Q, Mao J, Huang C,
Tao B. Study of Peer-led Intervention on
Reproductive Health Education and AIDS
Prevention in Joint Venture Factories in
Kunshan County. Journal of Reproduction &
Contraception. 2007; 18(2): 133-144.
Ercan O, Alikasifoğlu M, Erginöz E, et al.
İstanbul lise gençlerinde riskli davranısların
sıklığı ve cinsiyete göre dağılımı (Cerrahpasa
Gençlik Sağlığı Arastırması 2000). Türk Pediatri
Arsivi. 2001; 36(4): 199-211.
Aras Ş, Semin Ş, Gunay T, Orçin E, Ozan S.
Sexual attitudes and risk-taking behaviors of
high school students in Turkey. J Sch Health.
2007; 77(7): 359-366.
Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC). Üniversite
Birinci Sınıf Öğrencilerinin Adölesan Dönemi
Konusundaki Bilgi ve Yaşam Tarzlarının
Belirlenmesi Araştırması. Ankara. Meteksan
Matbaacılık, 2007.
Üniversite Gençlerinin Cinsel ve Üreme Sağlığı,
Beş Üniversite Çalışması (özet raporu). Sağlık
ve Sosyal yardım Vakfı-Hacettepe Üniversitesi
Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama
Merkezi-Hacettepe AIDS Tedavi ve Araştırma
Merkezi, 2006.
Kaya F, Serin Ö, Genç A. Eğitim Fakültesi
Birinci Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Yaşamlarına
İlişkin Yaklaşımlarının Belirlenmesi. Kor Hek.
2007; 6(6): 441-448.
Agha S. An evaluation of the effectiveness of a
peer sexual health intervention among
secondary school students in Zimbia. AIDS
Educ and Prevention. 2002; 14: 269-281.
LaChausse R. Evaluation of the positive
prevention HIV/STD curriculum for students
grades 9–12. Am J Health Educ. 2006; 37: 203209.
World
Health
Organization.
Sexually
Transmitted İnfections, Issues in Adolescent
Health and Developmend. Geneva. 2004.
Akın A, Özvarış ŞB. Adölesanların cinsel ve
üreme sağlığını etkileyen faktörler projesi.
Hacettepe
Üniversitesi
Kadın
Sorunları
Araştırma ve Uygulama Merkezi. 2003.
Karl LD. Gabriele R. Sexually transmitted
infections among adolescents. The need for
adequate health service, World Health
Organization. 2005. p. 5-15.
Jemmott JB 3rd, Jemmott LS, Braverman PK,
Fong GT. HIV/STD risk reduction interventions
for African American and Latino adolescent girls
at an adolescent medicine clinic: a randomized
controlled trial. Arch Pediatr Adolesc Med. 2005;
159: 440-449.
Villarruel AM, Jemmott LS, Jemmott JB. 3rd.
Designing a culturally based intervention to
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
reduce HIV sexual risk for Latino adolescents. J
Assoc Nurses AIDS Care. 2005; 16(2): 23-31.
Kirby D, Baumler E, Coyle K, et al. The “Safer
Choices” intervention: Its impact on the sexual
behaviors of different subgroups of high school
students. J Adolesc Health. 2004; 35: 442-452.
Stephenson JM, Strange V, Forrest S, et al.
Pupil-led sex education in England (RIPPLE
study): cluster-randomised intervention trial.
Lancet. 2004; 364(9431): 338-346.
Sezgin B, Akın A. Adölesan dönemi üreme
sağlığı. Sağlık ve Toplum Dergisi. 1998; 8(3-4):
27-32.
Green EC, Halperin DT, Nantulya V, Hogle JA.
Uganda‟s HIV prevention success: the role of
sexual behavior change and the national
response. AIDS and Behavior. 2006; 10: 335346.
Tydén T, Bergholm M, Hallén A, et al.
Evaluation of an STD-prevention program for
Swedish university students. J Am Coll Health.
1998; 47(2): 70-75.
Vaz RG, Gloyd S, Trindade R. The effects of
peer education on STD and AIDS knowledge
among prisoners in Mozambique. Int J STD
AIDS. 1996; 7(1): 51-54.
Gallant M, Maticka-Tyndale E. School-based
HIV prevention programmes for African youth.
Social Science and Medicine. 2004; 58: 13371351.
Caron F, Godin G, Otis J, Lambert LD.
Evaluation of a theoretically based AIDS/STD
peer education program on postponing sexual
intercourse and on condom use among
adolescents attending high school. Health Educ
Res. 2004; 19(2): 185-197.
Kvalem IL, Sundet JM, Rivø KI, Eilertsen DA,
Bakketeig LS. The effect of sex education on
adolescents' use of condoms: applying the
Solomon four-group design. Health Educ Q.
1996; 23(1): 34-47.
Saroj P, Rajesh, K, Indarjeet, Arun KA.
Reproductive Health Education Intervention
Trial. Indian Journal Pediatrics. 2005; 72: 287292.
Solomon MZ, DeJong W. Recent sexually
transmitted disease prevention efforts and their
implications for AIDS health education. Health
Educ Q. 1986; 13(4): 301-316.
Van Rossem R, Meekers D. An evaluation of
the effectiveness of targeted social marketing to
promote
adolescent
and
young
adult
reproductive health in Cameroon. AIDS Educ
Prev. 2000; 12(5): 383-404.
Bailey RC, Moses S, Parker C. Male
circumcision for HIV prevention in young men in
Kisumu Kenya: a randomised controlled trial.
Lancet. 2007; 12: 369.
www.korhek.org
Download