PENİSİLİNLER Penisilinler 1928 Yılında İngiliz bilim adamı Alexander Fleming tarafından Penicillium Notatum küf mantarından elde edilen antibiyotiktir. Penisilinin klinik kullanımı 1945 yılından itibaren başlamıştır. A- DOĞAL PENISILINLER PENİSİLİN G -IV PENİSİLİN V -PO BENZATİN PENİSİLİN -IM SPEKTRUM : GRAM + Strep. pyogenes Grup B Strep S. Viridans S. Bovis S.Pneumonia ( bazıları Enterokoklar ( bazıları Listeria B. anthracis Erisipelotrix rhusiopathiae GRAM – N. Meningitidis Strep. Moniliformis ve Spirillum minus ( fare ısırığı hastalığı) Pastorella Multicoda ANAEROBLAR Peptostreptokoklar Actinomyces israeli Fusobakterium Clostridia SPİROKETLER : T. Pallidum Leptospira Borrelia spp. KLİNİK KULLANIM: Streptokokal enfeksiyonlar ( boğaz, deri vs.) Sifıliz Oral anaerobik enfeksiyonlar Meningokokkal enfeksiyonlar Aktinomikozlar Leptospiroz Antrax Fare ısırığı hastalığı ( Sprillum minus, Streptobasillus moniliformis ) B – PENISILINAZA DIRENCLI PENISILINLER OKSASİLİN – IV NAFSİLİN – IV METİSİLİN – IV KLOKSASİLİN – PO DİKLOKSASİLİN – PO SPEKTRUM: Staf. aureus ( MRSA hariç ) Staf. epidermidis ( dirençli suşlar hariç ) Grup A Streptokoklar aşağıdaki bakterilere etkisizdir: Enterokoklar Meningokoklar Anaeroblar KLİNİK KULLANIM: Stafılokokal enfeksiyonlar C – AMlNOPENISILINLER AMPİSİLİN – IV, PO AMOKSİSİLİN – PO BAKAMPİSİLİN – PO SPEKTRUM: DOĞAL PENİSİLİNLERE BENZER + ek olarak H. Influenza (Betal laktamaz negatif olanlar) Salmonella spp. Shigella Enterokoklar ( bir aminoglikozidle beraber ) E. coli Proteus mirabilis Listeria monositogenes e de etkilidir KLİNİK KULLANIM; Enterokokal enfeksiyonlar Listeriosis Akut sinüzit, otit, bronşit, Endokardit profılaksisinde (Amoksisilin) kullanılırlar. D – KARBOKSI PENISILINLER (Antipseudomonal Penisilinler) KARBENİSİLİN -IV TİKARSİLİN – IV MEZLOSİLİN -IV PİPERASİLİN -IV SPEKTRUM: Pseudomonas aeruginosa Enterobakteriaceae ( Proteus, Enterobakter, Morganella, Providencia ) Bakteroides spp KLİNİK KULLANIM: Pseudomonas enfeksiyonlarında kullanılırdı fakat karboksipenisilinlerin yerini üreidopenisilinler almıştır. E – UREIDOPENISILINLER MEZLOSİLİN PİPERASİLİN SPEKTRUM: GENİŞ SPEKTRUMLU GRAM (-) AKTİVİTE: (P. aureginosa ve Enterobakteria dahil) ANAEROBLAR B. fragilis Fusobakterium Clostridia STREPTOKOKLAR VE ENTEROKOKLAR aşağıdaki bakterilere etkisizdir: Stafılokoklar Klebsiella ( %50 ) KLİNİK KULLANIM: Pseudomonas enfeksiyonları Diğer gram (-) basiler enfeksiyonlar Nosocomial enfeksiyonlar dirençli Pseudomonas gelişimini önlemek için genellikle aminoglikozidlerle kombine edilirler. PENİSİLİNLERİN YAN ETKİLERİ 1- HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI: Anafılaksi, ürtiker, wheezing, bronkospazm. 2- HEPATİT: Oksasilin, Nafsilin 3- INTERSTISYEL NEFRİT. 4- MYOKLONİK EPİLEPTİK ATAKLAR: Böbrek yetmezliği olan hastalara yüksek doz verilirse. 5- DİARE. 6- DÖKÜNTÜ: Infeksiyoz mononükleozisli hastaya Ampisilin verilirse ortaya çıkar. PENİSİLİNLERE KARŞI DİRENÇ MEKANİZMALARI 1- BETALAKTAMAZ YAPIMI: Özellikle H. Influenza ve N. gonorea da 2- PENİSİLİN BAĞLAYICI PROTEİNDE ( PBP ) DEĞİŞİM : PBP nin penisilin afınitesi azalır özellikle Pnemokoklarda görülür. 3- HÜCRE ZARININ ANTİBİYOTİKLERE GEÇİRGENLİĞİNİN AZALMASI: Özellikle Gram (-) lerde görülür. ENFEKSİYON HASTALIKLARI dr aydoğan lermi, Enfeksiyon, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon uzmanı Enfeksiyon, infectious, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon uzmanı, Enfeksiyonlu Yara, Nörolojik Hastalıklar, Kemik İltihabı, Kronik Otit, Akciğer Hastalıkları, Orta kulak İltihabı, Hepatit B, Hepatit C, KOAH – Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, İdrar Yolu enfeksiyonu, Grip, Bruselloz, Febril Nötropeni, Enfeksiyon Hastalıkları, Bulaşıcı Hastalıklar, Anaerob Enfeksiyonlar, Aort Kapağı Hastalıkları, Saman Nezlesi (Alerjik Rinit), Mide-Bağırsak enfeksiyonları, HIV, AIDS, Viral Enfeksiyon, Üriner Enfeksiyon, Hepatit A, Boğaz İltihabı, Grip, Halsizlik, İshal, Kalp Ağrısı, Göz Ağrısı, Enterit, Bronşit, Ateş, Bakteriüri, Cilt Hastalıkları, Karın Ağrısı, Kızamık, Tifo, Pnömoni, solunum yolu enfeksiyonları, Beyin enfarktüsü, Sarılık, Menenjit, Kuduz (hidrofobi), Kuduz, Lenfanjit, lenfadenit, sinüzit, Böbrek İltihabı, nefrit, rinit, anjin, akıntı, döküntü, kaşıntı, bulantı, kusma, ishal, kanlı ishal, kist, karaciğerde kist, köpek kisti, kediden bulaşan, köpekten bulaşan, evcil hayvanlardan bulaşan, yemekten bulaşan, sulardan bulaşan, havuzdan bulaşan, cinsel yolla bulaşan, temasla bulaşan, terlikten bulaşan, keneyle bulaşan, kene ile bulaşan, fareyle bulaşan, kanalizasyon, fosseptik, havludan bulaşan, tuvaletten bulaşan, kirli su, kirli sularla bulaşan, baş ağrısı, burun akıntısı, nezle, mayasıl, hemoroit, sifiliz, bel soğukluğu, şankr, şankroid, frengi, konjonktivit, sivilce, apse, kabuk, içi cerahatli, irin, irinli, apse boşaltma, düşük, doğumsal, genetik, idrarda yanma, kokulu akıntı, koyu akıntı, beyaz akıntı, akıntı ve kaşıntı, akıntı ve yanma, akıntı ve kanama, akıntı ve ateş, peniste akıntı, penis ucunda kaşıntı, peniste yanma, peniste yara, vajinada yara, kanlı idrar, kanlı akıntı, cerahatli akıntı, kanlı dışkılama, yeşil dışkılama, sulu dışkılama, makatta yara, anüste akıntı, makatta kanama, tırnak kırılması, tırnaklarda bozulma, mantar, mantar enfeksiyonu, tırnak mantarı, cilt mantarı, mantar tedavisi, akıntı tedavisi, tırnak tedavisi, adet kesilmesi, gebelik enfeksiyonu, bebek enfeksiyonu, çocuk enfeksiyonu, cilt enfeksiyonu, tırnak enfeksiyonu, karaciğer hastalıkları, karaciğer enfeksiyonu, safra kesesi enfeksiyonu, kemik enfeksiyonu, dalak enfeksiyonu, göz enfeksiyonları, göz kapağı enfeksiyonu, cilt enfeksiyonları, döküntülü enfeksiyonlar, tırnak enfeksiyonları, sinüzit, sinüs, göz, konjonktivit, otit, kulak zarı, zatürre, zatürre, pnömoni, pnömoni, akciğer enfeksiyonu, ince hastalık, tüberküloz, toplumdan bulaşan, havadan bulaşan, öksürükle bulaşan, nefesle bulaşan, okuldan bulaşan, parazit, bağırsak paraziti, solucan, solucan tedavisi, parazit tedavisi, kurt tedavisi, dışkıda solucan, dışkıda kurt, dışkıda parazit, kilo kaybı, kilo alamama, Nörit, Nöritis, Nevrit, Nevritis, Nevralji, meningoensefalit, ensefalo myelitler, düşük araştırması, torch, toksoplazma, rubella, rubeola, 5. Hastalık, 6. Hastalık, kızamıkçık, antibiyotikler, anti viraller, virüs, virus, barsak enfeksiyonu, ishal, dizanteri, kolera, amipli dizanteri, basili dizanteri, rota, adeno, rota virüs, adeno virüs, viral enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, memede apse, vajinada kaşıntı akıntı, vajinada kanlı akıntı, hpv, aids nedir, hepatit nedir, zatüre nedir, menenjit nedir, enfeksiyon nedir, enfeksiyonu ne demek, osteomyelit, osteokondrit, zona, hsv, zona zoster, abdomen, periton, peritonit, apandisit, nefrit, piyelonefrit, sistit, üretrit, üretero vesikal reflu, hepato renal sendrom, salpenjit, salpingo ooforit, pid, pelvik inflamatuar hastalık, pelvis enfeksiyonları, jinjivit, diş apsesi, diş enfeksiyonları, parotit, kaba kulak, rinit, rektal apse, peri anal enfeksiyon, kemik eklem enfeksiyonları, artrit, kemik enfeksiyonu, eklem enfeksiyonu, kronik osteomyelit, perianal apse, ülseratif kolit, crohn, kron, çölyak, divertikül, divertikülit, balık zehirlenmesi, gıda intoks, gıda zehirlenmesi, gıdalar ile bulaşan enfeksiyonlar, sulardan bulaşan enfeksiyonlar, epiglottit, özefajit, gastrit, helikobakter pilori ,hpv aşısı, aşılar, zatüre aşısı, grip aşısı, influenza aşısı, menenjit aşısı, çocukluk aşıları, evlilik testleri, çocukluk çağı hastalıkları, döküntülü enfeksiyonlar, bulaşıcı enfeksiyonlar, tatilde oluşacak enfeksiyonlar, seyahat hastalıkları, sıtma, sivrisinekler ile bulaşan enfeksiyonlar, kenelerden bulaşan enfeksiyonlar, kene, sivrisinek, farelerden bulaşan enfeksiyonlar, kırım Kongo kanamalı ateşi, ebola, ebola enfeksiyonu, ebola nedir, ebola tedavisi, kkka, döküntü, kaşıntı, koma, yoğun bakım, yoğun bakım enfeksiyonları, ventilatör ilişkili pnemoni, hastane enfeksiyonları, vektör, trikomonas vajinalis, gardnerella vajinalis, giyardiya, trişinella, e. Coli, pseudomonas, beta, beta enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu, yüksek ateş boğaz ağrısı, üşüme titreme, titreme terleme, döküntü kaşıntı, idrarda yanma, idrar yolu enfeksiyonu, peniste yanma, idrar yaparken yanma sızlama, idrarda koyulaşma, idrarda koku, dışkıda kötü koku, kötü kokulu akıntı, cerahatli akıntı, şant, şant enfeksiyonu, anal yolla bulaşan, oral yolla bulaşan, sex ile bulaşan, sex, anal sex ile bulaşan, seks, seks ile bulaşan, anal seks ile bulaşan, anal seks, oral seks ile bulaşan enfeksiyon, meni ile bulaşan, vajinal salgılar ile bulaşan, tükürükten bulaşan, kondom, kondom kullanımı, dildo ile bulaşan enfeksiyon, dövme ile bulaşan enfeksiyonlar, vücut deldirme, piercing, steril, steril olmayan, dezenfeksiyon, pansuman, EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI Hand, Foot, and Mouth Disease; Vesicular Stomatitis With Exanthem; El ayak ağız hastalığı nedir? Bebek ve çocukluk çağında sık görülen bulaşıcı viral hastalıktır. Hastalık ateş, ağız ve ağız etrafında, ellerde, ayaklarda döküntü ve soyulmalar ile karakterizedir. Genellikle yaz ve bahar aylarında görülür, komplikasyonsuz iyileşir. El ayak ağız hastalığı nasıl bulaşır? Virüs direk temas yada hasta çocuğun salya, dışkı, idrar gibi çıkartıları ile direk temas sonucu bulaşır. Genellikle küçük çocuk ve bebeklerde görülür. Hastalık bulaşmasını arttıran etkenler nelerdir? Hasta çocuklar ile aynı ortamı paylaşmak, 10 yaşın altında olmak, Kalabalık ortamlarda bulunmak hastalık kapma şansını arttırır. El ayak ağız hastalığının belirtileri nelerdir? Hastalık hafif gribal şikayetler ile seyreder, en sık Hafif ateş, İştah kaybı, Huzursuzluk, Boğaz ağrısı, Yemek yerken ağızda acıma, yutamama, Ağız etrafına ve içinde ağrılı döküntüler, Avuç içi ve ayak tabanında ağrısız kaşıntısız döküntüler ve soyulmalar görülür. Hastalık nadiren ağır seyreder: 3 günden uzun süren ateş ( 37,5 C üstünde ateş), Kusma, Letarji, Kan şekerinde artma olması durumunda hastane bakımı gerekir. El ayak edilir? ağız hastalığı nasıl teşhis Hastalık genellikle döküntüler ortaya çıktıktan sonra muayene ile teşhis edilir. Boğaz sürüntüsü ve dışkı örneğinden enterovirüs tayini ancak imkan olan durumlarda ve teşhisten şüphe edildiğinde istenebilir. El ayak ağız hastalığının tedavisi: Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. Tedavi ateş düşürücü ve ağrı kesiciler ile çocuğu rahatlatmak, sıvı ve kalori takviyesi yapmaktır. El ayak ağız hastalığından korunma: Hastalıktan korunmak için özellikle küçük çocuk oyun alanları ve kalabalık ortamlarda kontamine olmuş alanların ( sık dokunulan alanlar) basit sabun ve çamaşır suyu ile temizlenmesi, küçük çocukların ağızlarına soktukları oyuncakların paylaşılmaması, yoğun ilgi gören ve salya bulaşabilecek yüzey ve oyuncakların silinerek temizlenmesi, Daha büyük çocuklarda el yıkama alışkanlığının edinilmesi, ellerin göze ve ağıza sürülmesinin engellenmesi, Hasta olan çocuklar ile temasın engellenmesi hastalığın bulaşmasını azaltır. Yüzey temizliğinde bir kova suya katılan yarım bardak çamaşır suyu yeterlidir. El ayak ağız hastalığı döküntüler çıkmadan önceki 3 gün ve döküntüler solup bulaşıcıdır. ateş düştükten sonraki 5 gün Referanslar: Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov National Institute of Allergy and Infectious Diseases http://www.niaid.nih.gov Canadian Pediatric Society http://www.cps.ca Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca boyunca ZONA Gece yanığı; Zona deri sinirlerinin ağrılı döküntülü iltihabıdır. Herpes zoster virüsü ile meydana gelir. Herpes zoster virüsü çocuk çağda bulaşır ve ilk olarak suçiçeği yapar daha sonra sinir hücreleri içinde saklanır yıllar sonra immün sistemin zayıfladığı bir anda sinir iltihabı yapar, buna ZONA denir. Suçiçeği geçirmemiş insanlarda zona olmaz. Zona tekrarlayabilir. Zonanın aşısı vardır. Zona aşısı 60 yaş üstü herkese yapılabilir. Aşı zonanın ortaya çıkışını, ağırlığını, komplikasyonlarını azaltır. Zona Kimlerde olur ? Aşağıdaki durumlar zona riskini arttırır; 50 yaş üstü kişiler, İmmün sistemin bozulduğu durumlar, Kanser tedavisi gören, Kortizon kullanan, Kemoterapi alan Radyoterapi alan hastalar Aşırı yorgunluk, Kötü beslenme, Fiziksel ve psikolojik stres, Yukarıda sayılan faktörler olmadan da zona çıkabilir. Zona kişiden kişiye bulaştırılmaz ancak zona geçiren kişi etrafa suçiçeği bulaştırır. Zona belirtileri nelerdir? Bir sinir bölgesinde sınırlı içi sıvı dolu kaşıntılı kabarçıklar, Kırmızı zeminde içi sıvı dolu kesecikler görülür, Tipik olarak vücudun bir yarısında bir sinir alanında sınırlıdır öbür tarafa geçmez, Hastalık birkaç sinir bölgesini tutabilir, Kabarcıklar birkaç gün içinde kurur, kabuklanır dökülür, En çok göğüs gövde ve yüzde çıkar, Kabarcıklar başlamadan 2 gün önce ve kabarcıklar kabuklandıktan 5 gün sonraya kadar bulaşıcıdır, Gözü tutar ise görmeyi ciddi şekilde bozar, Döküntünün olduğu bölgede yanma tarzında çok şiddetli ağrılar olur, bu ağrılar normal ağrıkesiciler ile geçmez, Hasta ağrıdan dolayı bitkin kalır, Baş ağrısı vardır, Döküntü çıkmadan birkaç gün önce o bölgede uyuşukluk ve kaşıntı olur, Döküntünün olduğu bölge dokunmaya karşı çok hassastır, Ateş vardır, Hastalık geçtikten sonra ağrısı kalabilir. Hastalıktan sonra ağrı tekrar ortaya çıkabilir, bu zona komplikasyonudur buna post herpetik nöralji denir, çok şiddetli ve kontrolü güç ağrılar olabilir. Zona hastalığının teşhisi nasıl konur? Hastalık klinik görüntü ve kan testleri ile konur. Zona hastalığının tedavisi: Zona tedavisinde amaç ağrının dindirilmesi ve iyileşmenin hızlandırılması ve iyileşme sonrası ağrının ortaya çıkmasını engellemektir. Antiviral ilaçlar ilk 48-72 saat içinde başlanır ise ağrıyı hafifletip iyileşmeyi hızlandırırlar. Antiviral ilaçlar hastanın durumuna göre 7 – 21 gün kullanılabilirler. Ağrıların dindirilmesi için ağrı kesiciler, kaşıntı ve kabuklanma için lokal ilaçlar kullanılabilir. Tedavide kortizon kullanılabilir, kortizonlu ilaçların ağrıyı azalttığı iddia edilmektedir. Post Herpetik Nöralji: Zona sonrasında gelişen şiddetli, kontrolü zor ağrılardır. Zona komplikasyonudur. Halsiz bırakan yıpratıcı ağrılarıdır. Tedavide antiviral ilaçların kullanılması nöralji ağrılarının gelişme şansını azaltır. Bu ağrıların kontrolu için ağrı kesiciler, anti depresanlar, lokal anestezik maddeler hatta sinirlerin bloke edilmesi bile tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Zona dan korunma: Zona başlayan kişi etrafa suçiçeği aşağıdaki önlemleri almalıdır: bulaştırmamak için Döküntüler kuruyup dökülmeye başladıktan 5 gün sonraya kadar bulaşıcıdır, bu süre içinde hamileler, çocuklar, suçiçeği geçirmemiş erişkinler, yeni doğmuş bebekler, kanser tedavisi görenler, steroid kulanlar dan uzak durmak gerekir. Zona tekrarlayabilir. Zona aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Referanslar 1. Sampathkumar P, Drage LA, Martin DP. Herpes zoster (shingles) and postherpetic neuralgia. Mayo Clin Proc. 2009 Mar;84(3):274-80. [PubMed: 19252116] 2. Whitley RJ. Varicella-Zoster virus. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2009:chap 137. 3. Advisory Committee on Immunization Practices. Recommended adult immunization schedule: United States, 2010. Ann Intern Med. 2010;152:36-39 SU ÇİÇEĞİ Chickenpox; Varicella; Su çiçeği çok bulaşıcı viral, döküntülü bir hastalıktır. Çocukluk çağında yada erişkin yaşta görülebilir. Hastalık ateş, ciltte sıvı dolu, kaşıntılı kabarcıklar, halsizlik ile karakterizedir. Yaş ilerledikçe hastalık daha ağır seyreder. Virüs vücutta saklanır ileri yaşlarda zona yapar. Her mevsimde görülür en çok kış ve ilkbaharda salgınlar yapar. Hastalığın etkeni Varicella zoster virüstür Su çiçeği ve Zona yapar. Su çiçeği en sık 10 yaş altında görülür, zona erişkin yaştan sonra görülür. Hastalık insandan insana bulaşır, hasta kişiler bulaştırıcıdır. Havadan solunumla, hastaya dokunmakla bulaşır. Çok çabuk ve kolay bulaşır, hızlı yayılır. Kuluçka süresi 10- 21 gündür. Daha sonra ciltte içi sıvı dolu kabarcıklar, yoğun kaşıntı, halsizlik, kas ağrıları, ateş başlar. 4. Günden itibaren kaşıntı azalır kabarcıklar kabuklanmaya başlar ve solarak dökülür. Su çiçeği aşısının bulunması ile birlikte su çiçeği vakaları giderek azalmaktadır. Aşı olan çocuklarda su çiçeği ya görülmez yada çok hafif seyreder. Hasta döküntüler başlamadan 2 gün önce hastalığı bulaştırmaya başlar ve döküntüler tamamen kaybolana dek bulaştırıcıdır. Su çiçeği immün sistemi zayıf kişilerde çok ağır seyreder ve birçok komplikasyon ortaya çıkar. Annesi su çiçeği geçirmiş yada aşılanmış bebekler 1 yaşına dek su çiçeği geçirmezler. Annesi su çiçeği geçirmemiş ve aşılanmamış bebekler ise 1 yaş altında su çiçeğini çok ağır geçirirler. Su çiçeği nin belirtileri nelerdir? Hastalığın kuluçka süresi 10-21 gündür. Hastalık Karın ağrısı, Ateş, İştahsızlık, Baş ağrısı ile başlar bu şikayetler 2-4 gün sürer daha sonra deri döküntüleri başlar. Döküntüler içi sıvı dolu kabarcıklar şeklindedir ve kaşıntılıdır. Döküntüler yüz, göğüs ve saçlı deriden başlayarak tüm vücuda yayılır, Birkaç gün sonra içi irinleşir ve kabuklanmaya başlar, Biri solarken diğeri çıkar, 5. günden sonra yenisi çıkmaz Hastalık mukozalarda da görülür: ağız içi, vajen ve göz kapaklarında da döküntü görülür. Döküntüler yüz ve vücutta daha fazladır, kol bacaklarda daha azdır. Döküntüler iyileşir. iltihaplanmaz ise iz bırakmadan Aşılı çocuklarda da su çiçeği görülebilir ancak daha hafif seyirlidir ve döküntüler 30 taneyi geçmez. Bu çocuklarda hastalık bulaştırırlar. Su çiçeği teşhisi nasıl konur? Hastalık çocuğun şikayeti ve klinik görünüm ile kolayca teşhis edilir. Kan testleri ve döküntüden alınan örnekler in incelemesi ile kesin teşhis konur. Su çiçeği tedavisi: Antiviral tedavi ilk 24 saat içinde başlanmalıdır. 1 yaş altı bebekler, 10 yaş üstü çocuklar Erişkinler, İmmün sistemi zayıf kişilerde Egzema, güneş yanığı ve cilt problemi olan, Steroid kullanan, Aspirin kullanan çocuklar, Akciğer hastalığı olan, Kanser tedavisi gören kişilerde Hastalık ağır seyreder bu nedenle anti viral tedavi gecikmeden başlanmalıdır. Tedavide istirahat şarttır. Günlük köpük banyoları ( ovalama yapmadan ) kaşıntı ve iltihaplanmaları azaltır. Kaşıntı için tedavi verilmelidir. Çocuğun tırnakları kesilerek kaşıntı ve iltihaplanma azaltılmalıdır. Ev halkından risk altında olanlar var ise onlara da koruyucu antiviral tedavi verilebilir. Bütün döküntüler solup döküldükten 5 gün sonraya dek çocuğun dışarı çıkmasına, parka gitmesine, başka çocuklarla oynamasına, okula gitmesine izin verilmemelidir. Su çiçeği tehlikeli bir hastalık mıdır? Suçiçeği genellikle komplikasyonsuz iyileşir. Çok az vakada ve riskli hastalarda virüs tüm vücuda yayılarak beyin ve akciğer iltihaplarına neden olur. Hastalık bağışıklık bırakır, suçiçeği bir daha geçirilmez ancak iyileştikten sonra vücuttan gitmez ve sinir sistemi içinde hayat boyunca saklanır. Hayatın ileri zamanlarında stres ve immün sistemin zayıfladığı zamanlarda yerinden çıkarak tekrar hastalık yapar. Bu hastalık tüm vücuda yayılamaz sadece bir sinir bölgesinde sınırlı kalır buna ZONA denir. Zona geçiren kişi etrafa Suçiçeği bulaştırır. Komplikasyonları: En sık görülen komplikasyon kabarcıkların kaşıma ile mikrop kapması ve iz kalmasıdır. Bu nedenle kaşıntı önleyici anti histaminikler ve köpük banyoları önerilir. Virüsün beyinde ansefalit ve akciğerde pnemoni yapması nadir görülen ancak çok tehlikeli komplikasyonlardır. En sık 1 yaş altı, 10 yaş üstü, erişkin ve immün sistemi bozuk olanlarda görülür. Hastalığı geçirmemiş ve aşı olmamış gebelere bulaşır ise çocuğa çok zarar verir. Gebeliğin ilk 28 haftasında bebeğe geçerse: Buna Varicella Sendromu (yada Konjenital Varicella Sendromu denir ); Bebekte beyin hasarı ( ensefalit, mikrosefali, hidrosefali, beyin gelişiminin tamamen durmasına ) yol açabilir, Bebekte göz hasarı, Bebekte nörolojik hasar, spinal kord hasarı, Vücut gelişim bozukluğu, kol ve bacaklarda gelişim bozukluğu, anüs ve mesane sfinkter bozukluğu, Deri bozukluklarına neden olabilir. Doğurdan hemen sonra yada doğuma birkaç hafta kala bulaşır ise buna Neonatal Varicella denir: Annede erken doğuma neden olabilir, Bebekte suçiçeği ağır seyreder, pnemoni ve diğer komplikasyonlar sık görülür. Çok nadiren kalp, karaciğer ve böbrek iltihabına yol açar. Suçiçeğinden şüphelenildiğinde başvurulmalıdır. zaman kaybetmeden doktora Su çiçeğinden korunma: Hastalık hava yoluyla ve temas yoluyla çok kolay bulaşır, kolayca salgınlar yapar. Toplu taşıma araçları, markette, yuvada, kreşte, okulda her yerde kolayca bulaşabilir. Hastalar döküntü başlamadan önceki 2- 4 gün boyunca öksürerek, hapşırarak virüsü etrafa yayarlar. Suçiçeği aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Aşı 1995 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Aşı 2 doz halinde yapılır, İlk doz 12- 15 aylarda, İkinci doz 4-6 yaş arasına yapılmalıdır. 13 yaş altı ve hiç hasta olmamış aşı yapılmamış kişilere 4-8 hafta arayla 2 doz aşı yapılması gerekir, Suçiçeği aşısı canlı aşıdır hamilelere ve immün sistemi bozuk kişilere yapılmamalıdır. Suçiçeği ve Zona erişkin aşılaması için doktorunuza danışınız. Hijyen ve sanitasyon kurallarına dikkat etmek bulaşmayı azaltır. Riskli kişiler için hastalık ile karşılaşıldı ise suçiçeği immun globulin verilerek hastalık durdurulmaya çalışılmalıdır. Aşı olmamış kişiler karşılaşma durumunda hemen aşılanarak hastalık hafifletilebilir. Referanslar : 1. Myers MG, Seward JF, LaRussa PS. Varicella-zoster virus. In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier;2007:chap 250. 2. American Academy of Pediatrics Committee on Infectious Diseases. Recommended immunization schedules for children and adolescents–United States, 2008. Pediatrics. 2008;121:219-220. [PubMed: 18166576] 3. Alan Greene, M.D., © Greene Ink, Inc.Centers for Disease Control and Protection (2010-12-27). “Varicella Pink Book Chapter 20 p289 Communicability”. http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/pinkbook/downloads/varicella. pdf. Retrieved 2010-12-27. 4. “General questions about the disease”. Varicella Disease (Chickenpox). CDCP. 2001-12-02. http://www.cdc.gov/vaccines/vpd-vac/varicella/dis-faqs-gen.htm . Retrieved 2006-08-18. 5. “Epidemiology of Varicella Zoster Virus Infection, Epidemiology of VZV Infection, Epidemiology of Chicken Pox, Epidemiology of Shingles”. http://virology-online.com/viruses/VZV3.htm. Retrieved 2008-04-22 KIZIL Scarlatina; Kızıl beta mikroplarının neden olduğu boğaz enfeksiyonu ve döküntü ile seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Kızılın aşısı yoktur. Hastalık çocuk çağda sık görülür. Beta mikrobu nedir? Halk arasında beta mikrobu olarak adlandırılan mikrop Grup A Streptokok bakterisidir. Bu bakteri ile meydana gelen hastalıklar vücudun diğer bölümlerine de zarar verdiği için tehlikelidir. Kızıl antibiyotiklerin bulunmasından önce çok ciddi yan etkileri olan tehlikeli bir hastalıktı. Hastalığa sebep olan grup A bakterileri boğaz iltihabı, ateş ve deride kızarıklığa sebep olur. Hastalık okul, yuva, oyun gurubu gibi kalabalık ve çocukların iç içe olduğu ortamlarda çocuktan çocuğa bulaşarak yayılır. Kızıl belirtileri nelerdir? Hastalık mikropların bulaşmasından bir iki gün sonra başlar ( kuluçka süresi çok kısadır 1 – 2 gün). Ateş, Boğaz ağrısı, Ciltte döküntü, Döküntü ense ve göğüste başlar, Daha sonra vücuda yayılır, Ciltte zımpara kağıdı görünümü vardır, Döküntü kıvrım yerlerinde daha yoğun görülür, özellikle kasıklarda 1 hafta sonra solmaya başlar, Döküntü geçerken parmak uçlarında kasıklarda ve avuç içlerinde, ayak tabanlarında soyulma başlar, Karın ağrısı, özellikle küçük çocuklarda sık görülür Titreme, Halsizlik, huzursuzluk, Başağrısı, Kas ağrıları, Şişmiş çilek görünümünde dil, Bulantı, kusma. Kızıl hastalığının yan etkileri var mıdır? Kızıl komplikasyonları çok tehlikelidir. Hastalık geçtikten sonra romatizmal ateş, glomerulo nefrit gelişebilir. Zamanında tedavi başlanan hastalarda kızıl komplikasyonları çok az görülür, bu nedenle kızılın zamanında teşhis edilip tedavi başlanması gerekir. Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Kızıl teşhisi nasıl konur? Kızıl hastalığı teşhisi laboratuvar testleri ile konur. Boğaz kültürü ve hızlı tanı testleri ile beta mikrobu araştırılmalıdır. Boğaz kültür sonucu 2 günden önce çıkmaz bu nedenle kültür sonucu beklenirken hızlı tanı testleri bakılabilir. Boğazda hızlı antijen testleri bir saat içinde cevap alınan testlerdir. Ancak hiçbir zaman boğaz kültürünün yerini tutmazlar. Kızıl hastalığının tedavisi: Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Antibiyotiklerin hastalık başladıktan sonra en geç 5 gün içinde kullanılması gereklidir. Kızıl tehlikeli bir hastalıktır ve birçok komplikasyona ( yan etkiye ) neden olabilir. Romatizmal ateş, kalp ve böbrek hastalıkları kızıla bağlı en tehlikeli ve ölümcül yan etkilerdir. Uygun antibiyotik tedavisi ile kızıl şikayetleri birkaç günde kaybolur fakat döküntünün tamamen geçmesi 2- 3 haftayı bulur. Kızlı hastalığının yan etkileri: Kızıl tehlikeli bir hastalıktır. Kızıl birçok organı etkiler ve hastalıktan sonra birçok organ hasarı ortaya çıkabilir bunlar içinde en tehlikeli olanlar : Romatizmal ateş; kızıl geçtikten günler sonra ortaya çıkar, kalp, böbrek, eklemler ve beyin iltihabı görülür, antibiyotikle geçmez. Kemik eklem iltihapları, ( osteomyelit, artrit) Orta kulak iltihabı, Lenf bezi iltihapları ve apsesi ( lenfadenit ) , Böbrek harabiyeti: glomerulonefrit, Karaciğer harabiyeti: hepatit, Menenjit, Pnemoni, Zatüre Sinüzit dir. Uygun şekilde tedavi edilen kızıl hastalarında komplikasyon gelişme şansı çok azdır. Kızıldan şüphe edilen her durumda mutlaka doktora danışınız. Referanslar: 1. Yang SG, Dong HJ, Li FR, Xie SY, Cao HC, Xia SC. Report and analysis of a scarlet fever outbreak among adults through food-borne transmission in China. J Infect. Nov 2007;55(5):419-24. [Medline]. 2. [Guideline] Finnish Medical Society Duodecim. Sore throat and tonsillitis. EBM Guidelines. Evidence-Based Medicine. Feb 2 2007;Helsinki, Finland: Wiley Interscience. John Wiley & Sons:[Full Text]. 3. Gidaris D, Zafeiriou D, Mavridis P, Gombakis N. Scarlet Fever and hepatitis: a case report. Hippokratia. Jul 2008;12(3):186-7. [Medline]. 4. Chiesa C, Pacifico L, Nanni F, Orefici G. Recurrent attacks of scarlet fever. Arch Pediatr Adolesc Med. Jun 1994;148(6):656-60. KIZAMIKÇIK German measles; 3 gün hastalığı; Kızamıkcık döküntü ve ateşle seyreden bulaşıcı viral bir hastalıktır. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Kızamıkçık bağışıklık bırakır, geçiren bir daha geçirmez. Kızamıkçık etkeni bir virüstür, insandan insana havadan solunum yoluyla, etraftan eller ile dokunarak bulaşır, kolay yayılır salgınlar yapar. Hiç kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış kişiler risk altındadır. Kızamıkcık belirtileri nelerdir? Virüs bulaştıktan 2 – 3 hafta sonra şikayetler ortaya çıkar. Kuluçka süresi 2- 3 haftadır. Hastaların yarısında hiçbir şikayet görülmez. Kızamıkçık hafif seyirli bir hastalıktır: En sık görülen şikayetler: Hafif ateş, Öksürük, Kulak arkasında ve ensede bezeler, Yüzden başlayıp gövdeye bacaklara yayılan döküntü, Yorgunluk, halsizlik, Boğazda kızarıklık, Eklem ağrıları özellikle erişkin kadın hastalarda görülür, Baş ağrısıdır. Döküntüler 3. Günde solar ve kaybolmaya başlar. Hastalık genellikle çocukluk çağında geçirilir. Hastalar şikayetler başlamadan 1 hafta önce ve şikayetler geçtikten bir hafta sonraya kadar öksürerek, hapşırarak virüsü etrafa yayarlar. Çocuklar ve erişkin erkeklerde kızamıkçık hiçbir probleme neden olmadan kendiliğinden iyileşir. Erişkin kadınlarda eklem ağrılarına ve eklem şişmesine neden olur. Bu şikayetler 1 ay kadar sürebilir. Konjenital rubella sendromu ne demek? Kızamıkçık hamilelik sırasında geçirilirse bebekte ciddi hasara neden olur. Buna konjenital rubella sendromu denir. Özellikle hamileliğin ilk 21 haftasında ( ilk 7 ay ) kızamıkçık geçiren annelerin bebeklerinde: Zeka geriliği, Beyin gelişiminde gerilik, Sağırlık, Körlük, katarakt, Kemik gelişim problemleri, Karaciğer, dalak hasarı, Erken doğum, Kalp anormallikleri, Diyabet gelişme riski, Düşük, Ölü doğum riski çok fazla görülür. Bu problemlerden bir kısmı çocuk doğar doğmaz fark edilir, bazı bulgular ise 2 yaşından itibaren ortaya çıkmaya başlar. Diyabet gibi komplikasyonlar ise orta yaşlarda çıkmaya başlar. Kızamıkcık nasıl teşhis edilir? Kızamıkçık klinik görünüm ve muayene bulguları ile tanınır. Kesin teşhis kan testleri ile konur. Kızamıkcık tedavisi: Kızamıkçık için kesin tedavi yoktur. Şikayetleri azaltmak için ateş düşürücü verilebilir. Kızamıkcıktan korunma: Kızamıkçık öksürük, hapşırık ile havaya karışarak solunum yolundan bulaşır. Hastaların evden çıkmamaları, hastalık şikayetleri geçtikten bir hafta sonraya dek istirahat etmeleri gerekir. Hastaların hamilelerden özellikle uzak durmaları, el yıkama, hijyen ve sanitasyona dikkat etmeleri gerekir. Kızamıkçık özellikle hamilelik sırasında çocuğa çok zarar verir. Bu nedenle üreme çağına gelmiş kızların aşılı olmaları çok önemlidir. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Üreme çağında kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış bütün kadınların aşı olmaları önerilir. Hamile ancak kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış kadınların son derece dikkatli olmaları kendini korumaları ve doğumdan sonra aşı olmaları gerekir. Kızamıkçık aşısı canlı aşıdır, hamilelere yapılamaz. Kızamıkçık aşısı olanların 2- 3 ay hamile kalmamaları önerilir. Kızamıkçık aşısı kızamık ve kabakulak ile birlikte ( KKK: MMR ) ya da kızamık, kabakulak ve suçiçeiğ ile birlikte ( KKKS: MMRV) şeklinde yapılır. Aşı2 doz halinde yapılmalıdır. İlk doz 12- 15. Aylar içinde 2. Doz ise 4-6 yaşları arasında yapılmalıdır. Kızamıkçık aşısı olup olmadığı belli değil ise test ile anlaşılır. Yapılmamış ise aşı yapılmalıdır. Erişkinlere 1 ay arayla 2 doz aşılama önerilmektedir. Referanslar: 1. Behrman RE, Kliegman R, Jenson HB. Nelson Textbook of Pediatrics . 16th ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2000. 2. Conn HF, Rakel RE. Conns Current Therapy . 53rd ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2001. 3. Rakel RE, Bope ET, Conn HF. Conns Current Therapy . 59th ed. Edinburgh, UK: Elsevier Saunders; 2007. 4. Jenson HB, Nelson WE, Behrman RE, Kliegman R. Nelson Textbook of Pediatrics . 17th ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2004. 5. ynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Centers for Disease Control and Prevention. Recommended immunization schedules for persons aged 0-18 years—United States, 2008. 6. MWR. 2008;57;Q1-Q4. Centers for Disease Control and Prevention, MMWR website. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm . Updated January 10, 2008 KIZAMIK Kızamık; Measles; Rubeola; Morbili; Kızamık viral, çok bulaşıcı, döküntüler ile seyreden viral bir enfeksiyon hastalığıdır. Kızamık solunum yoluyla havadan bulaşır, tüm vücuda yayılır. İlk kez 7. yüzyılda tanımlanmış. Aşı öncesi dönemde çocukluk çağının en yaygın hastalığı idi. Aşısı 1963 de bulundu. Halen az gelişmiş ülkelerde sık görülür ve ölüm oranı yüksektir. Kızamık virüsü ısı ve ışıkta hemen ölür, insan vücudu dışında uzun süre canlı kalamaz. İnsandan başka canlıda hastalık yapamaz. Sadece insandan insana bulaşır. Kızamık virüsü: Reservoir ( kaynak ) İnsandır. Nezaman görülür: Kış sonu ilkbahar aylarında görülür. Nasıl bulaşır: Solunum yoluyla havadan bulaşır. Kime bulaşır: Bütün insanlara bulaşabilir yaş cins ayrımı yapmaz. Bulaşması: Döküntüler başlamadan 4 gün önce ve döküntüler solduktan 4 gün sonraya kadar bulaşıcıdır. Bağışıklık: 1- Aşı ile 2- hastalığı geçirerek bağışıklık kazanılır. Kızamık kimlerde görülür? Kızamık tüm yaş gurubunda görülebilir, Çocuklar özellikle aşısız çocuklar kızamık tehlikesi altındadır, Öğrenciler Uluslar arası seyahat edenler Sağlık çalışanları kızamık için risk altındadır. Ne zaman kızamıktan şüphelenelim? 3 günden uzun süren generalize döküntü varsa, 38,3 derecenin üstünde ateş varsa ve aşağıdakilerden en az birtanesi Öksürük yada burun akıntısı yada konjoktivit den en az birtanesi var ise kızamıkdan şüphelenmek gerekir. Kızamık virüsü nasıl bulaşır? • Virüs solunum yoluyla havadan bulaşır. • Boğazda çoğalarak lenf bezlerine yerleşir. • Bulaştıktan 2 – 3 gün sonra tüm vicuda yayılır. • Bulaştıktan 5 – 6 gün sonra tüm dokulara yerleşir ve döküntü, ateş başlar. Kızamık belirtileri nelerdir? Kuluçka dönemi 10 – 12 gündür. Hastalık üşüme, tireme ile ateşin 38,3 dereceye çıkması ile başlar, hastada grip şikayetleri vardır, daha sonra döküntü başlar. Kızamıkta genellikle aşağıdakilerden biri vardır: Konjoktivit (gözlerde kızarıklık), Burun akıntısı, Öksürük. Kızamık döküntüsünün özelliği nedir? Döküntü şikayetler başladıktan 2-4 gün sonra başlar ve 14 gün sürer. Kızamık döküntüsü yüz ve boyundan (kulak arkası) başlayarak kollara bacaklara doğru yayılır. Kırmızı, ciltten hafif kabarık ve basmakla solan döküntülerdir. Avuç içi, ayak tabanı ve ağız içinde de döküntü görülmesi önemlidir. Küçük döküntüler daha sonra birleşerek büyür. Döküntüler başladığı yerden başlayarak solar, esmerleşir, pullanır ve kaybolur. Kızamık tehlikeli bir hastalık mıdır? Evet kızamık tehlikelşi bir hastalıktır. Kızamık sonrası hastalarda aşağıdaki komplikasyonlar ortaya çıkabilir: İshal % 8 Orta kulak iltihabı %7 Zatürre %6 Beyin iltihabı %0,1 Hastaneye yatış %18 Ölüm %0,2 Kızamık komplikasyonu 5 yaş altı ve 20 yaş üstünde artar. Kızamık teşhisi nasıl konur? Kızamık teşhisi Boğaz örneği, kan veya idrardan virüs tespiti. Kanda kızamık antikorlarının tespiti. Boğaz, idrar ve örneklerde PCR ile virüs tespiti ile konur. Günümüzde kızamık vakaları nasıl ? Salgınlar görülmüyor. Nadir tek tek vakalar görülüyor. Vakalar genellikle erişkin. Vakalar genellikle yurt dışı ve aşılamanın şüpheli olduğu ülkelerle ilgili. Ülkemizde 2011 Ocak ayında 2 erikin vaka görülmüştür. Atipik kızamık ne demek? Çok hafif seyirli, veya Çok ağır seyirli veya Şok tablosuyla seyreden kızamık veya Kanamalar ile seyreden kızamık tabloları atipik kızamık diye adlandırılır. Kızamık aşısı: Canlı atenüe virüs aşısıdır. % 95 etkilidir. Hayat boyu koruma sağlar. 2 doz yapılır. Kızamık Kızamıkcık Kabakulak ile birlikte yapılır. ( karma aşı = MMR aşısı ) 12 ay üstü ve aşılanmamış erişkinlere yapılır. İlk doz genellikle 18. ayda 2. doz 4- 6 yaş arasında yapılır. Kızamık aşısının yan etkisi var mı? Kızamık aşısı en güvenilir aşılardan birisidir. Çok az yan etkisi vardır: Ateş 5%-15% Döküntü 5% Eklem şikayetleri 25% Thrombocytopenia <1/30,000 doz da bir Parotit nadir Sağırlık nadir Ansefalit <1/1,000,000 doz da bir. Kızamık aşısı kimlere yapılmaz: Kızamık aşısı canlı aşıdır bu nedenle hamilelere ve immün sistemi bozuk olanlara yapılmaz: İlk dozda kızamık aşısına karşı ağır alerjik reaksiyon olmuş ise. Hamilelik varsa. İlaca veya hastalığa bağlı bağışıklık bozukluğu varsa. Akut hastalık hali varsa kızamık aşısı yapılmaz. Kızamık nasıl tedavi edilir? • Kızamığın tedavisi yoktur. • Birçok kızamık vakası yatak istirahatı ve destek tedavisi ile düzelir. o Destek tedavisinde ateş düşürücü ilaçlar, öksürük kesici ve bronş açıcı ilaçlar ile vitamin A takviyesi yapılır. Kızamığa yapılır? bağlı yan etkilerin tedavisi nasıl Hastalığın düzelme döneminde tekrar ateşin çıkması yada ateşin 4. günden itibaren halen yüksek devam etmesi, Kuru öksüsüğün yerine balgam çıkartan dolu öksürük başlaması ve iltihabi balgam, Kulak ağrısı, başağrısı başlaması komplikasyon işaretidir. İmmun sistemi bozuk hastalarda komplikasyon riski de fazladır. Akciğer tutulumu: zatüre, bronşit, Orta kulak iltihabı, Sinüzit, Beyin tutulumu : ansefalit, Kızamık hastalığının komplikasyonlarıdır. Kızamık komplikasyonlarının tedavisinde antibiyotik gerekebilir. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında hastanın doktora götürülmesi gerekir. Kızamık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 2. National Foundation for Infectious Disease http://www.nfid.org/ 3. Caring for Kids http://www.caringforkids.cps.ca/ 4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/ 5. Bellini WJ, Rota JS, Lowe LE, et al. Subacute sclerosing panencephalitis: more cases of this fatal disease are prevented by measles immunization than was previously recognized. J Infect Dis . 2005 Nov 15;192(10):1686-93. 6. Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . 17th ed. New York, NY: Simon and Schuster, Inc; 2000. 7. Glickman-Simon R. Measles vaccine. EBSCO Health Library website. : http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 . Updated February 2008. July 22, 2008. 8. Kassianos G. Vaccination for tomorrow: the need to improve immunisation rates. J Fam Health Care . 2010;20(1):13-6. 9. Peter G, Gardner P. Standards for immunization practice for vaccines in children and adults. Infect Dis Clin North Am . 2001;15:9-19. 10. Red Book: 2003 Report of the Committee on Infectious Diseases . 26th ed. Washington, DC: American Academy of Pediatrics; 2003. KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; Kawasaki hastalığı sebebi bilinmeyen ateşli çocukluk çağı hastalığıdır. Nadiren ölümcül olur. Hastalık yüksek ateş, boğazda ve dudaklarda şişlik, lenf bezlerinde şişme, el ve ayaklarda soyulmalar ve eklem ağrıları ile seyreder. Hastalığı viral bir enfeksiyonun başlattığı iddia edilmiş ancak gösterilememiştir. Hastalığın gelişiminde genetik yatkınlık olduğu düşünülmektedir. Temel olarak otoimmün bir hastalıktır yani vücut sebebi bilinmeyen bir nedenle kendi dokularına saldırır. Özellikle kan damarları, ağız içi boğaz gibi mukozalara, eklemlere saldırarak iltihaplanmaya neden olur. Lenf bezleri şişer boğaz şişer, eklemler şişer, damarlarda iltihaplar gelişir. Kawasaki hastalığı bulaşıcı değildir. Çocuklar hastalığı birbirlerine bulaştıramazlar. Kawasaki başkasından kapılmaz. Hastalık genellikle kendi kendine geriler ve iz bırakmadan iyileşir. Nadir durumlarda hastalık kalbi ve kalp damarlarını tutar ve damar iltihaplanması, damarlarda balonlaşmaya ( koroner anevrizma ) neden olur. Kalp kasında iltihap ( inflamasyon ) hali vardır. Kalp yetmezliğine neden olabilir. Kawasaki hastalığı kalp damarlarında tıkanma ve daralmaya yol açarsa kalp krizi, enfarktüs, kalp ağrıları ve kalp yetmezliği ile kalıcı kalp şikayetlerine ve çocuğun hayatına mal olabilir. Tedavi edilmeyen Kawasaki hastalarında kalp tutulumu %20 ila 25 arasında değişir bu çocuklardan %1 i hayatını kaybeder. Tedavi ile ölüm oranı %0.01 e kadar düşürülmektedir. Bu nedenle Kawasaki hastalığının erken teşhis ve tedavisi çok önemlidir. Hastalık ilk kez Japon Doktor Tomisaku Kawasaki tarafından 1967 de tanımlandığı için bu adı almıştır. Kawasaki hastalığı kimlerde görülür? Kawasaki hastalığı aşağıdaki durumlarda daha sık görülür: Yaş: Hastalık Beş yaş altı çocuklarda görülür; En sık 2 yaş civarında görülür, 8 yaş üstü çok nadir görülür, erişkinlerde görülmez; Erkeklerde kızlardan daha sık görülür; Asyalılarda daha sık görülür; Kış ve erken ilkbaharda sık görülür. Hastalığın bu özellikleri akla mikrobik ve bulaşıcı hastalıkalr ile ilişkisi olduğunu getirmekte ancak bugüne den Kawasaki hastalığından sorumlu bir mikrop bulunamamıştır. Kawasaki hastalığının belirtileri nelerdir ? Hastalık başlangıçta diğer gribal şikayetlere benzer. En sık görülen şikayetler : Yüksek ateş, ateş ortalama 10 gün sürer, 40 dereceyi bulan yüksek ateş görülür. Döküntü: yama şeklinde daha çok göğüs bölgesine görülür, Eller ve ayaklarda şişme, kızarma ve daha sonra soyulma, Eklemlerde şişme ağrı artrit ( artrit ilerleyebilir), eklemler simetrik olarak tutulur, Gözlerde kızarıklık ( konjoktivit ) , Boyun lenf bezlerinde şişme, Boğaz, ağız ve dudaklarda şişme kızarma, yutma zorluğu, boğaz ağrısı ve boğukluk, Çilek dili sarı beyaz dil üstünde kırmızı noktalar görülür, yada dil kırmızı şiş ve ödemlidir. İshal görülür, Çocukta huzursuzluk vardır. Kawasaki hastalığı nasıl teşhis edilir? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardım eder. Kawasaki hastalığına özle bir test yoktur. Muayene bulguları teşhis koydurur. Beş gün süren yüksek ateş ve aşağıdakilerden dört tanesi teşhis koydurur: Konjoktivit ( gözlerde kızarma ), Boğaz, dil ve dudaklarda şişme kızarma, El ve ayak derisinde ( döküntü, kızarıklık, ödem yada soyulma ) , Gövdede döküntü, Boyun lenf bezlerinde şişme. Ayrıca kan ve idrar tahlilleri ile inflamasyonun varlığı gösterilir: Tam kan sayımı: Anemi görülebilir İltihap hücreleri artmıştır, Trombositoz görülür, Sedimantasyon yükselir, CRP yükselir, Karaciğer enzimleri yükselir, Albümin düşer. Ayrıca hastalığın kalp ve damarlarda yarattığı komplikasyonları izlemek amacı ile : EKG ( elektrokardiyogram) : kalp elektrosu çekilerek ritim, kalp yetmezliği ve kalp krizi bulguları izlenir. EKO KARDİOGRAFİ : İle koroner arterlerin tutulup tutulmadığına, anevrizma varlığına, kalp yetmezliği olup olmadığına bakılır. Kawasaki hastalığı nasıl tedavi edilir? Tedavinin amacı Kawasaki hastalığına bağlı kalp damarlarının tutulumunu engellemektir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa komplikasyonları önlemek o derece başarılı olur. Kawasaki tedavisinde birçok ilaç kullanılır. Aspirin: Yüksek doz aspirin verilerek: Kanın pıhtılaşması engellenir, Ateş düşürülür, Artrit ve eklem iltihabı geriler, Döküntüler solar. Ancak viral çocukluk hastalıklarında aspirin kullanımı karaciğere zararlı olduğundan teşhisten emin olmak gerekir. Gamma globülin verilir: Kawasaki hastalığının erken dönemlerinde gama globülin verilmesi koroner arterlerin inflamasyonu nu ve komplikasyonların gelişmesini önler. Plazmaferez yapılır: kanın içindeki sıvı kısmın ve bir kısım proteinlerin alınması dır. Kawasaki hastalığı temelde otoimmün bir hastalıktır. Yani vücut kendi dokularına saldırır. Bu saldırıda kullanılan proteinler plazmaferez ile alınırsa iltihap ta azalır. Tedavi prensibi buna dayanır. Kawasaki hastalığı tehlikeli midir? Kawasaki hastalığı kalp damarlarını tuttuğundan en tehlikeli komplikasyonlar damar tıkanması veya daralması sonucu ortaya çıkar. Kalp krizi, kalp yetmezliği ve kalp ağrıları ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonlar sonucu tedavi edilmeyen çocukların % 1i hayatını kaybeder. % 20 – 25 inde koroner hasar kalır. Tedavi ile bu oran %0.01 e kadar geriler. Bu nedenle Kawasaki hastalığının erken teşhisi ve tedavisi çok önemlidir. Kawasaki hastalığından korunma: Kawasaki hastalığı mikrobik bulaşıcı bir hastalık değildir. Hastalıktan bilinen bir korunma yolu yoktur. Erken teşhis çok önemlidir. Hastalığın komplikasyonlarından korunmak erken teşhis ve tedaviye bağlıdır. Referanslar: 1- American Heart Association http://www.americanheart.org/ 2- Kawasaki Disease Foundation http://www.kdfoundation.org/ 3- Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/ 4- Heart and Stroke Foundation of Canada http://ww2.heartandstroke.ca/ 5- American Academy of Family Physicians. Kawasaki diseases. Family Doctor.org website. Available at: http://familydoctor.org/440.xml?printxml . 6- American Heart Association. Ask the pediatric cardiologist—Kawasaki disease. American Heart Association website. Available at: http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=300207 9 . 7- American Heart Association. Kawasaki disease: complications, treatment, and prevention. American Heart Association website. Available at: http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=985 . 8- American Heart Association. What is Kawasaki disease? American Heart Association website. Available at: http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=303199 2 . 9- DynaMed Editorial Team. Kawasaki disease. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated July 13, 2010. 10- Newburger JW, Takahashi M, Gerber MA, et al. AHA scientific statement: diagnosis, treatment, and long-term management of Kawasaki Disease. Circulation . 2004;110:2747-2771. 11- Taubert KA, Shulman ST. Cardiovascular medicine: Kawasaki disease. Am Fam Physician . 1999;59(11 BEŞİNCİ HASTALIK Eritema İnfeksiyosum; Fifth Disease; Parvovirus B19; Parvo virüs B 19 adli virüs ile meydana gelen bulaşıcı enfeksiyon hastalığıdır. Eritema İnfeksiyozum yada 5. Hastalık denir. Yüz göğüs ve kollarda kızarıklık ve ateş ile seyreder, sağlıklı insanlarda kendi kendine geçer. Hamilelerde, immün sistemi zayıflamış kişilerde, kansız kişilerde ve kan hastalığı olanlarda ağır seyreder komplikasyonlara yol açar. Beşinci hastalığın etkeni nedir? Hastalığın etkeni Parvovirüs B19 dur. Sadece insanlarda hastalık yapar. insanların yarısı bu hastalığı geçirmiştir. Hastalık öksürük, hapşırıkla, havadan solunumla bulaşır. Genellikle çocuklarda görülür, hastalar ile temas sonucu bulaşır, okul, kreş, yuva gibi yerlerde salgınlar yapar. Beşinci hastalık belirtileri nelerdir? Virüs bulaştıktan 4 -14 gün sonra şikayetler ortaya çıkmaya başlar. en sık görülen şikayetler • Hafif ateş, • Başağrısı, • Burun akıntısı dır. Bu şikayetler birçok hastalıkla karışabilir. Bu şikayetleri takiben birkaç gün sonra yüzde şamar yemiş gibi kızarıklık başlar. Birkaç gün içinde bu kızarıklık gövde ve ekstremitelere yayılır. Fiske şeklinde kızarıklıklar görülür. Kızarıklıklar kaşıntılı olabilir, 7 – 10 gün içinde kendi kendine geçer. Hastalık büyüklere de bulaşabilir. Büyüklerde döküntü ile seyretmez, eklem ağrıları ve şişliği görülür. Beşinci hastalığın teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve görüntü teşhise yardımcıdır. Özellikle birkaç gün süren ateş ve gripal şikayetlerin ardından şamar yemiş gibi döküntünün çıkması 5. Hastalığı düşündürür. Kesin teşhis kan testleri ve laboratuvar incelemeleri ile konur. 5. Hastalık şüphesinde hastadan aşağıdaki testler istenir: Hemogram, CRP, Sedimentasyon, Prokalsitonin, Parvovirüs B19 IgG ve IgM ( akut ve geçirilmiş enfeksiyonun tespiti için ) Parvovirüs B19 DNA PCR ( immün sistemi baskılanmış hastada aktif enfeksiyonu göstermek için ) istenir. Beşinci hastalığın tedavisi Beşinci hastalık viral bir hastalıktır, tedavide antibiyotiklerin yeri yoktur. Hastalığın tedavisinde etkili bir anti viral ilaç da yoktur. Hastalığın tedavisinde istirahat ve destek tedavisi en önemlisidir. Ateş, eklem ağrıları ve gripal şikayetler için basit ağrı kesiciler kullanılır. Kızarıklıklar kaşıntılı ise tedaviye kaşıntı önleyici ilaçlar eklenebilir. Kronik kansızlığı ve kan hastalığı olanlarda beşinci hastalık tedavisi: Beşinci hastalık kronik kansızlığı olanlar ve kan hastalarında çok ağır seyreder. Hastalık sırasında şiddetli ve derin kansızlık gelişebilir, hastaneye yatırmak ve kan nakli gerekebilir. İmmün sistemi hastalık: baskılanmış hastada beşinci İmmün sistemi baskılanmış hastalarda beşinci hastalık çok ağır seyreder, hastanın hastaneye yatırılması ve immün globülin verilerek desteklenmesi gerekebilir. Hamilelerde beşinci hastalık: Gebelerde beşinci hatalık bebekte ani kansızlığa ve düşüğe yol açabilir. Bu durum nadir görülse de sonuçları tehlikelidir. Beşinci hastalıktan korunma: Beşinci hastalık hasta kişilerin öksürük, aksırıkları ile havadan bulaşır. Hasta döküntülerden çok önce hastalığı bulaştırmaya başladığından hastalıktan korunmak güçtür. Hijyen ve sanitasyon kurallarına dikkat etmek bulaşmayı en aza indirir. Referanslar: 1. American Academy of Family Physicians http://familydoctor.org 2. Nemours Foundation http://www.kidshealth.org 3. US Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov 4. AboutKidsHealth http://www.aboutkidshealth.ca 5. BC Health Guide http://www.bchealthguide.org 6. Fifth disease. Nemours Foundation website. at: http://kidshealth.org/parent/infections/bacterial_viral/fifth. html . July 14, 2005. 7. Fifth disease in the child-care setting. Medem website. at: http://www.medem.com/search/article_display.cfm?path=TANQUERAY M_ContentItem&mstr=/M_ContentItem /ZZZRHOZUHCC.html&soc=CDC&srch_typ=NAV_SERCH . July 14, 2005. 8. Parvovirus B19 (fifth disease). US Centers for Disease Control and Prevention website. at: http://www.cdc.gov/ncidod/dvrd/revb/respiratory/parvo_b19.htm . July 14, 2005. 9. Parvovirus B19 infection and pregnancy. US Centers for Disease Control and Prevention website. at: http://www.cdc.gov/ncidod/dvrd/revb/respiratory/B19&preg.htm . July 14, 2005. 10. Parvovirus B19 infection and pregnancy. US Centers for Disease Control and Prevention website. at: http://www.cdc.gov/ncidod/dvrd/revb/respiratory/B19&preg.htm . December 1, 2006