www.serhatkultur.com - Serhat Kültür Dergisi

advertisement
‹Ç‹NDEK‹LER
tarih - kültür - haber dergisi
Yay›n Sahibi,
Yaz› ‹flleri Md.:
M. Caner Aras
Genel Yay›n Yönetmeni:
Nizami Sefero¤lu
Kültür Sanat Yönetmeni:
Türkan Narin
➫ 04-06 Ocak 2008 Sar›kam›fl fiehitlerinin
93. Anma Y›ldönümü;
Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ . . . . . . . . . . . .2
➫ Atefle Dönen Dünya Sar›kam›fl Belgeseli
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .5
➫ Sar›kam›fl fiehitlerinin 90. Y›l Anma Töreninden Görüntüler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6
➫ Donmufl Asker Heykelleri
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6
➫ Bayraklar dalgaland›kça flehitlerin ruhlar› flad olacakt›r
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6
➫ ‹smail AYTEM‹Z Spor ve Sergi Saray›’nda Yap›lan
Sar›kam›fl fiehitlerini Anma Töreni;
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8
Tarih:
Yard. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz
➫ Sar›kam›fl fiehitleri 93. Anma Y›ldönümünden Görüntüler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10
➫ Vatan U¤runa Yaflamak;
Nevzat ERDA⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11
Yay›n Kurulu:
Prof . Dr. Oktay Belli
Prof. Dr. Esin Derinsu Day›
Yrd. Doç. Dr. Ali Murat AKTEMUR
Sait Küçük
Dr. Yaflar Kalafat
Sezai Yaz›c›
Nevzat ERDA⁄
➫ Küçük Yerlerden de Büyük Yürekler Ç›k›yor...;
Nefle DOSTER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12
➫ Ben Art›k Çok Çirkinim!
Av. fiengül KARSLI . . . . . . . . . . . . . . . .14
Hukuk Dan›flmanlar›:
Av. fiengül KARSLI
Av. Özgür K‹P
➫ Kalbinize Sa¤l›k;
Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ . . . . . . . . . . .15
➫ Bayram An›lar›;
Av. Halis ÖZDEM‹R . . . . . . . . . . . . . . .16
➫ Dürüstlük Sözde De¤il Özde Olmal›d›r;
‹hsan ÖZKÖSEL‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . .17
➫ Art›k Sar›kam›fl’›n Muhasebeleri Yap›lmal›d›r;
Erkan KARAGÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . .18
➫ Bir Baflka Güfte Var Sar›kam›fl’ta;
Ömer EK‹NC‹ M‹C‹NG‹RT . . . . . . . . .21
➫ Yürekleri S›ms›k› Saran Her fieyin Bafl› SEVG‹;
Cafer AKYOL . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .24
➫ “Gönül Penceresinden Bir Nefes”
Dizgi- Sayfa Tasar›m:
Ömer Güzel
0 536 580 36 00
➫ Ka¤›zmanl› Çolako¤ullar› ile ‹shak Pafla Saray›’n›
Yapt›ran ‹shak Pafla’n›n Akrabal›¤›;
Bask›
Ege Bas›m Sanatlar› Ltd. fiti.
Esatpafla Mah. Ziyapafla Cad. No: 8
34704 Çaml›ca/Üsküdar/‹STANBUL
Tel: (0216) 472 84 01
➫ Adalet ve Adliyecilik;
‹dare ve Yaz›flma Adresi:
fiirinevler Mh. Maraflal Çakmak Cd.
Meriç Sk. Halis Ahmet ‹fl Mrk. No: 6
Kat: 8-34 Bahçelievler- ‹stanbul
Tlf. 0212 653 16 86
0212 653 16 05
Gsm. 0535 258 56 33
Faxs. 0212 653 16 98
web. www.serhatkultur.com
e-mail. mcaneraras@mynet.com
mcaneraras@gmail.com
Yerel Süreli Yay›n
--------------------------------------------------❆ Yay›nlanmayan yaz›lar iade edilmez.
❆ Yaz›lar›n hukuki sorumlulu¤u yazar›na
aittir.
❆ Dergiden yaz›l› izin al›nmadan iktibas
yap›lamaz.
❆ Reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara aittir.
2008 • Serhat Kültür
➫ Do¤u’nun En Modern Spor ve Sergi Saray›;
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25
Sait KÜÇÜK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .26
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .28
Av. Akay BEfiMART . . . . . . . . . . . . . . .29
➫ Sar›kam›fl Çevresindeki Savunma Yap›lar› ve
Eski Yerleflmeler;
Yrd. Doç. Dr. Ali Murat AKTEMUR . . .30
➫ Diyet;
Op. Dr. Ünsal VURAL . . . . . . . . . . . . . .33
➫ Talan Olmufl Tarihle Yalan Olmufl ‹nsanlar;
Deniz O⁄UZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .36
➫ Paylaflmak ve Dayan›flma;
Hikmet ELP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .37
➫ Dil Devrimi ve Çocuk Kitaplar› Haftas›;
Mürse ADIGÜZEL . . . . . . . . . . . . . . . . .38
➫ Bir Portre ve Bir Kitap “‹stanbul’da 40 Y›ll›k
40 Lezzet Dura¤›”;
Tamer VARLI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .40
➫ Erken’in Kazan›m›;
Lokman Ali YAVUZ . . . . . . . . . . . . . . .42
➫ ‹flitme Engelli Çocuklar ve E¤itimleri;
Mürsel ÇOLAK . . . . . . . . . . . . . . . . . . .43
➫ fiairlerden Seçme fiiirler;
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .44
➫ Wellness Club ve ‹deal Kahvalt›;
Hakan ADIGÜZEL . . . . . . . . . . . . . . . .46
➫ Sorun Söyleyelim;
Nevzat ERDA⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47
➫ Özlü Sözler - K›ssadan Hisseler;
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .48
Kapak Foto¤raf› : Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
Kapak Tasar›m : No: 1 Halkla ‹liflkiler Reklamc›l›k Dan›flmanl›k Ltd. fiti.
www.serhatkultur.com
04-06 Ocak 2008
SARIKAMIfi
fiEH‹TLER‹N‹N
93. ANMA YILDÖNÜMÜ
■ Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
Sar›kam›fl Dayan›flma
Grubu Baflkan›
Rusya’da 1915 y›l› bafl›nda Niva Dergisi’nde (say› 14, sayfa 269) yay›nlanan foto¤raf›n alt yaz›s›: Kafkas cephesinde. Ordumuzun süngü hücmü ile ele geçirdi¤i
Sar›kam›fl’a gönderilmek üzere 2 alay asker, 2 tayyare (baflka
bir kayna¤a göre 4), bir tayyare bölü¤ü, 3 pilot, Kafkaslarda isyan
ç›karmak üzere e¤itilmifl Çerkez liderleri ve Almanya’dan gelen
k›fll›k donan›m› Trabzon’a götürürken, 7 Kas›m 1914 sabah› Rus
Donanmas› taraf›ndan Zonguldak aç›klar›nda bat›r›lan 3 gemi.
2
Sar›kam›fl etraf›ndaki yol ve ona cepheli
da¤ yamaçlar›. Ölmüfl Türklerin cesetleri. (Prof. Dr. Bingür Sönmez özel arflivi).
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Üçüncü Ordu’nun “Sar›kam›fl ‹hata (Çevirme)
Manevras› ve Meydan Muharebesi” Plan›: 11. Kolordu ve 2. Süvari Tümeni Aras Nehrinin kuzeyinden
ve güneyinden Ruslar› kendi üzerine çekecek, 9. Kolordu Kargapazar› Da¤lar›n› kendisine siper alarak
Bard›z’a kadar gelecekti. Haf›z Hakk› Pafla komutas›ndaki 10. Kolordu önce Narman’a gidecek, Oltu’yu
ald›ktan sonra Bard›z’a gelecekti. Dokuzuncu ve 10.
Kolordular 25 Aral›kta Sar›kam›fl önlerinde buluflacaklar, böylece büyük kuflatma tamamlanm›fl olacakt›. ‹ki
Rus tugay›n›n geri çekilmesini tüm Rus ordusunun
geri çekilmesi zanneden Haf›z Hakk› Pafla’n›n tugaylar›n pefline düflmesi ile çember 100 km. genifllemifl
oldu. Bunun sonucunda 10. Kolordu Sar›kam›fl’a 4
gün gecikme ve büyük kay›plar ile ulaflabildi.
Türk Esirler
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
Hazar denizinde, Bakü’ye 20 km. uzakl›kta olan
Nargin Adas›’nda Türk esirleri yemek yiyor. Foto¤raf
Ruslar taraf›ndan Uluslararas› K›z›lhaç yetkililerine
gösterilmek üzere çekilmifl olan bir filmden al›nm›flt›r.
(Tolga Örnek taraf›ndan Prof. Dr. Bingür Sönmez’e
arma¤an edilen belgesel film).
Rusya’da, 1915 y›l›nda yay›nlanan Niva Dergisi’nde (say› 14, sayfa 268) yay›nlanan foto¤raf›n alt
yaz›s›: Türk askerlerin cesetleri topra¤a verilmek
üzere toplat›lm›flt›r. (Prof. Dr. Bingür Sönmez özel
arflivi)
3
Allahuekber Da¤›
Allahuekber An›t›
Bard›z Yaylas›’nda kaybolmak üzere iken 2005 y›l›nda
Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu (SDG) taraf›ndan etraf› çevrilerek korunmaya al›nan Bard›z Yayla fiehitli¤i’nde bulunan kardefl mezar›nda 2006 y›l›nda Prof. Dr. Bingür Sönmez taraf›ndan yapt›r›lan an›t. (Buraya 650 flehit defnedildi¤i yöre halk› taraf›ndan bilinmektedir. Biraz yukar›s›nda 800 flehidin defnedildi¤i baflka bir kardefl mezar› bulunmaktad›r).
Divik (Yay›kl›) Yaylas›’nda 30 Aral›k 1914 sabah› tamam› flehit olan 90. Alay’›n kahramanlar›n›n yatt›¤› ve kaybolmak üzere olan 3 ayr› kardefl mezar› 2007 y›l› Temmuz
ay›nda Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu taraf›ndan yeniden
yap›land›r›larak üzerlerine tan›t›c› plaketleri konuldu.
4
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
ATEfifiEE DÖNEN DÜNYA SARIKAMIfi BELGESEL‹
Foto¤raflar: fiinasi B‹NGEL‹
Belgesel: CNN Çizgi Sar›kam›fl
Dayan›flma Grubu Ortak Yap›m›d›r.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
5
SARIKAMIfi fiEH‹TLER‹N‹N 90.YIL ANMA TÖREN‹NDEN GÖRÜNTÜLER
DONMUfi ASKER HEYKELLER‹
● Donmufl Asker Heykelleri: Atatürk Üniversitesi Heykel Bölümü ö¤retim
üyeleri ve ö¤rencileri taraf›ndan yap›lm›flt›r. Bu Heykeller 90. Y›l›n
sembolü haline gelmifltir. Resimler: Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
6
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
‹smail AYTEM‹Z Spor ve Sergi Saray›’nda
Yap›lan Sar›kam›fl fiehitlerini Anma Töreni
■ Haber:
Sait KÜÇÜK
NMA program›ndaki sanatç›lara
A
çiçek ve flilt verildi. Vali Erden
eme¤i geçenlere teflekkür etti ve bir
konuflma yapt›.
“fiehitlerimizin emanetine iyi bakmal›y›z”
Sar›kam›fl fiehitleri’ni anma program› etkinliklerine Kars’ta da devam
edildi. Yetkililer, eme¤i geçenlere teflekkür edip çiçek ve flükran flildi verdiler. ‹smail Aytemiz Spor ve Sergi
Salonu’nda yap›lan gecede konuflma
yapan Vali Mehmet Ufuk Erden, flehitlerimizden bize emanet olan vatana
gözümüz gibi bakmam›z gerekti¤ini
söyledi.
Sar›kam›fl’ta gerek düflmanla, gerekse olumsuz koflul ve hava flartlar›
ile mücadele ederek flehit düflen binlerce kahramanlar›m›z› bir kez daha
and›k. Bu anlamda 3 gün süre ile Sar›kam›fl ve Kars’ta baz› etkinlikler yap›ld›. Türkiye’nin birçok yöresinden,
Ankara’dan yetkililer, flehit yak›nlar›
ve ilgililerle baz› sosyal ve kültürel
dernekler de programlara kat›ld›.
Kars’ta da tan›nm›fl ifladam› ve Kars’a
gönül veren ‹smail Aytemiz’in yapt›rd›¤› Spor ve Sergi Saray›’nda da bir ge-
8
ce düzenlendi. Burada sanatç› ve
eme¤i geçenlere çiçek ve flükran flildi
verildi.
‹smail Aytemiz Spor ve Sergi Saray›’nda yap›lan ilk etkinlik dikkat çekti. Tesisin modernli¤i ve imkanlar› da
övgü ile dile getirilirken, Sar›kam›fl
fiehitlerini anma program› çerçevesinde Kars Kafkas Üniversitesi Korosu’nun program›, Kültür ve Turizm Bakanl›¤› Tarihi Türk Musikisi ve Mehter
Ekibi’nin program› da büyük ilgi gör-
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
dü. Mehter ekibi milli eserler, kahramanl›k türkülerinin yan›
s›ra Kars’tan da milli ve sevilen baz› eserleri seslendirerek
büyük alk›fl ald›. Selçuk Alagöz gitar›yla bir konser verirken, tan›nm›fl Halk Müzi¤i sanatç›s› Musa Ero¤lu da saz›
ile güzel bir konser verdi. Öte yandan Mehter ekibinin
10.Y›l Marfl›’n› icras› s›ras›nda salonda bulunan yetkililer
ve vatandafllar 10.Y›l Marfl›’na efllik ederken, Sar›kam›fl
Dayan›flma Grubu Baflkan› ve tan›nm›fl kalp cerrahi Prof.
Dr. Bingür Sönmez de marfl› ayakta okumas› ayr›ca dikkat
çekti.
Program s›ras›nda eme¤i geçenlere Sar›kam›fl Belediye Baflkan› ‹lhan Özbilen, Kafkas Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Abamüslüm Güven, Kars Belediye Baflkan› Naif
Alibeyo¤lu’na Vali Mehmet Ufuk Erden taraf›ndan çiçek ve
flükran flildi verildi. Kafkas Üniversitesi Korosu’na katk›da
bulunanlara, sanatç› Selçuk Alagöz’e Mehter ekibi yöneticilerine, sanatç› Musa Ero¤lu ve Sar›kam›fl fiehitleri’nin gündeme getirilmesinde büyük katk›lar› bulunan Sar›kam›fl
Dayan›flma Grubu Baflkan› Prof. Dr. Bingür Sönmez’e çiçek ve flilt verildi.
Vali Mehmet Ufuk Erden, gerek Sar›kam›fl gerekse
Kars’taki programda eme¤i geçenlere teflekkür ederek, Sar›kam›fl flehitlerinin her zaman ak olarak an›laca¤›n›, onlar›n kahramanl›klar›n›n ve bu memlekete canlar›n› adamalar›n›n unutulmayaca¤›n› ifade ederek, “Biz vefal› milletiz.
fiehitlerimizin bize emanet etti¤i bu ülkeye gözümüz gibi
bakmal›y›z. fiehitlerimiz bize emanettir, onlar›n emaneti bu
ülkeye iyi bakmam›z gerekir. Tüm eme¤i geçenlere ve bize
bu güzel spor ve sergi saray›n› kazand›ran ‹smail Aytemiz’e flükranlar›m›z› sunar›z” diye konufltu. (ÖLÇEK)
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
9
SARIKAMIfi SEH‹TLER‹ 93.ANMA YILDÖNÜMÜNDEN GÖRÜNTÜLER
10
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Vatan U¤runa Yaflamak
Sen rahat uyu ey büyük atam
Can›mdan ötedir bu aziz vatan
U¤runa ölüp de kefensiz yatan
fiehitlerden olmazsam namert olay›m…
A‹R‹N tüm duygular›yla ifade etti¤i gifi
bi aziz Türk Milleti’nin tarih sayfalar›
say›s›z kahramanl›k örnekleriyle doludur.
“Can›mdan ötedir bu aziz vatan” duygusuyla pek çok ads›z kahraman ülkesi için
can›n› bile feda etmekten sak›nmam›flt›r.
Bundan sonra da herhangi bir tehlike karfl›s›nda ayn› kahramanl›¤› gösterecek pek
çok kiflinin var oldu¤una inan›yorum. Vatan u¤runa ölmek ne kadar önemliyse
kardeflini, anas›n›, bac›s›n› katleden düflman› yurdundan ç›karana kadar hayat›n›
vermek u¤runa savaflmak, k›sacas› vatan
u¤runa yaflamak da bir o kadar önemlidir.
Çünkü ölürseniz düflman daha çok
içeri girecek, daha çok may›n döfleyecek,
daha çok poflet içine bomba koyacak ve
daha çok insan›n›z› katledecektir. ‹flte yaln›zca bu nedenden ölmekten korkar. Vatan›n› seven her Türk, vatan› u¤runa savaflmak için, ölmemek ister. Çünkü vatan
bir bütündür, topra¤›yla, üzerinde yaflayan
sevdiklerimizle, geçmiflimizi ve gelece¤imizi üzerinde bar›nd›ran bir bütündür.
Unutulmamas› gereken bir baflka
önemli konu ise vatan sadece savafl›larak
kurtar›lmaz, sadece kan dökülerek de savafl›lmaz. Öyle anlar gelir ki silah, kan,
gözyafl› yoktur ortada ama ülkeniz büyük
bir savafl vermektedir. Hatta öyle bir savaflt›r ki düflman gözünüzün içine bakarak konuflmakta, ad›m ad›m s›n›rlar›n› geniflletmektedir. Gerçek zafer ise gözle görünmez ama çok y›k›c› geçebilecek ve
geri dönüflü olmayacak bu savafl› kazanabilmektir.
“Vatan senden hayat umar
Sen yaflarsan o canlan›r
Vatan için ölmek de var
Fakat borcun yaflamakt›r”
Ülkeyi sevmek demek;
Ülkemizi sevmek, önce kendini sevmekle, kendinle bar›fl›k olmakla bafllar.
Bir birey; hem bedenen, hem ruhen ne
kadar sa¤l›kl› ve bir bütünse yaflad›¤› topraklar için o kadar yararl› olacakt›r. Çünkü
ancak sa¤l›kl› bireyler sa¤l›kl› toplumlar›
oluflturabilir. Ancak sa¤l›kl› bireyler ilerlemeye, geliflmeye aç›kt›r ve bunu destekleyen çal›flmalar yapabilir. Bir toplumun
geliflmifl olmas›n› ancak bireylerin sahip
olduklar› öz de¤erler belirler. Bu öz de¤erleri tarihin getirdi¤i birikimler destekler.
Geçmifl ve gelecek manevi de¤erler bir
bütün oldu¤unda ise bireyin hayat›n›n her
aflamas›nda yaflad›¤› topraklar› da dü-
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
■ Nevzat
ERDA⁄
Mali Müflavir - E¤itimci/Yazar
www.nevzaterdag.com - nevzaterdag@hotmail.com
flünmesini do¤al bir hale getirir. Öyle ki,
ülkeyi sevme bilinci duygularla harmanlan›p, bilinçalt›na yerleflmifltir. Ve yap›lmas›na karar verilen herhangi bir iflte, hayat›n her an›nda daha karar aflamas›nda
“ülkeme ne kazand›raca¤›m?” duygusu
do¤al bir flekilde ortaya konmaktad›r.
Bir ülkeyi sevmek, gerek birey, gerekse grup ve toplum olarak mesle¤imize yönelik görevlerimizi eksiksiz ve en iyi flekilde, hatta mesle¤imizin ustas› de¤il, sanatkâr› olarak ve yapt›¤›m›z iflten zevk alarak
yapmam›z demektir. ‹flçiysen viday› daha
sa¤lam s›kmak, avukatsan hukukun kurallar›n› düzgün kullanmak, doktorsan sa¤l›k
sistemine sahip ç›kmak, politikac›ysan sadece oy için de¤il temsil etti¤in halk›n haklar›n› do¤ru savunmak, zarara girecek olsan da mutlaka ama mutlaka ülkeni, insan›n› sevmek ve onlar› “önceliklerin ilk s›ras›na yerlefltirmek demektir.
Ülkemiz koskocaman bir okyanustur.
Bu okyanusun içinde birlikte yaflaman›n
ise belli kurallar› vard›r. Bir okyanusta yaflayan canl›lar›n aras›nda yaz›ya dökülmemifl kurallar vard›r. Do¤an›n kurallar›...
Ayn› flekilde belli s›n›rlar içerisinde ayn›
toprak parças› üzerinde yaflayan insanlar›n da bir arada yaflamas›n› sa¤layan yaz›l› olan ve olmayan kurallar vard›r. ‹nsanlar ancak “sayg›” çerçevesi içerisinde
bir arada yaflayabilmektedirler. Sayg›;
herhangi bir konudaki görüflleri, düflünceleri ve yorumlar›, önce yaflamakta oldu¤umuz ülkemizin bütünlü¤üne, birlikteli¤imize, ahengimize ve huzurumuza zarar
vermeyecek s›n›rlar içerisinde kalmak
flart›na uygun olanlar›n› kabul etmek; önce kendine, sonra karfl›ndakine sayg›
göstermek demektir. Ancak, bu sayg› s›n›rlar› içerisinde yaflamay› baflaranlar
gerçekten ülkelerini sevme baflar›s›n› da
gösterebilenlerdir.
Sayg› ayn› zamanda “düflünce özgürlü¤ü”nün de temelini oluflturur. Toplumdaki yaflam›m›z s›ras›ndaki davran›fl ve düflünce özgürlü¤ümüzün, baflkas›n›n özgürlü¤ünü olumsuz etkileyecek (maddi durumu, sa¤l›¤›, duygusal yap›s›, do¤al davran›fl› ve huzuru yönünden) s›n›ra kadar oldu¤unu bilmek ve kabul etmek ancak bu
sayg›n›n sonucu gerçekleflebilir. Dolay›s›yla demokratik özgürlü¤ün; ülke, yaflanan
toplum ve bir baflka kifli ile uyumluluk kural› oldu¤unu içimize sindirmektir.
Bir ülkeyi sevmek, ayn› vatanda yaflamakta olan tüm bireylerin herhangi birine
veya bir grubuna gelecek bir zarar›n, mutlaka ülkenin genelini ve dolay›s›yla tüm
bireylerini az çok etkileyece¤ini bilmek
demektir. Bir ülkeyi sevmek, her bireyin
bu ülkede mutlaka bir nedenle yaflamakta
oldu¤unu ve her kiflinin dünyada tek ve
de¤erli oldu¤unu bilmek demektir.
Son olarak da diyorum ki “Ülkeyi Sevmek Demek”, birlikte yaflamay›, çal›flma
veya araflt›rma gruplar› oluflturmay›, hakl›
kazan›mlarla (maddi, bilimsel veya duygusal) yetinmeyi, haks›z kazan›mlara (ülke imkânlar›n› veya kiflinin haklar›n›; gasp
etmek, çalmak, yolsuzluk veya maneviduygusal yönden kiflileri üzmek, alay etmek, küçümsemek, dövmek gibi) ise müsaade etmemeyi becerebilmek ve bu
amaçla gerekli güçlü denetleme mekanizmalar›n› oluflturarak ödüllendirme, cezaland›rma kurallar›n› “Hakk›n da¤›t›m›nda
eflit de¤il, adaletli davranmak” prensibi
ile uygulayabilmektir.
Evet, sevgili hemflerilerim; vatan›, u¤runda ölünecek vatan yapan; üzerinde yaflayan, geçmifline sayg› duyan, geçmiflinden gelen güç ile gelece¤e güvenli ad›mlarla yürümeyi bilen, gerçek “do¤ru” yu
her zaman savunan insanlard›r. Gerçek
“do¤ru” yu vatan›n› seven her insan görmek, görmeyenlere göstermek, duymak,
duymayanlara duyurmak durumundad›r.
Çünkü her zaman “bir ülke için tek bir
do¤ru vard›r” o da her zaman “ileriye gitmektir. E¤er içinde olunan yap› ülkeyi,
üzerinde yaflayan insanlar› ileriye götürmüyorsa o zaman yaflanan durum “suni”
bir do¤rudur. Bu da ilerlemeyi hedef edinen, bugünleri yaflamak için dökülen kanlar›, feda edilen yaflamlar› hiçe saymakt›r.
Dergimizin bu say›s›n›n ana konusu
Sar›kam›fl fiehitlerimizi de rahmetle an›yor ve diyoruz ki; tek mermi atmam›fl olsan›z bile sizler de Çanakkale aslanlar›
ve Sakarya flehitleri kadar flereflisiniz.
Ruhunuz flad, mekân›n›z cennet olsun.
Sizleri unutmad›k…
Bu vatan üzerinde “gerçek do¤ru”yu
bilen “tek kifli” kalana kadar da unutmayaca¤›z.
11
Küçük Yerlerden de Büyük Yürekler Ç›k›yor...
Çocuklu¤umuzda okullarda
ö¤retilen bir fliirdi:
“Orda bir köy var uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gitmesek de gelmesek de,
O köy bizim köyümüzdür.”
Zaman gidip gelmedi¤imiz, aray›p sormad›¤›m›z, sorunlar›na e¤ilip,
dertlerine derman olmad›¤›m›z uzaktaki köylerin bizim köyümüz olamayaca¤›n›, bizim köylerimiz kalamayaca¤›n› çok ac› derslerle ö¤retti bize.
Bu gerçekten yola ç›kanlar,
yaln›z karl› yerlere de¤il, karl›
yerlere de yat›r›m yap›laca¤›n›
göze alanlar, elini tafl›n alt›na da,
sorunlar›n üstüne de, memleketlerinin kalbine de yüreklice koyanlar uzaktaki köyleri yak›n etme yar›fl›na girdiler ve baflard›lar.
Onlar yaln›zca önem tafl›mad›lar.
Önemli ifllere de parmak bast›lar.
Ve bizler gibi do¤du¤u yerlere
farkl› te¤ellerle ba¤l› olanlara “Memleketime hofl geldim” dedirttiler…
Bugünkü yaz›m›z›n konusu
onlard›r.
■ Nefle
DOSTER
Bugünkü yaz›m›z›n konu¤u
onlard›r.
Bugünkü yaz›m›z›n konu bafll›¤› küçük yerlerdeki büyük yüreklerdir.
Gelelim bu güzel olay›n perde
arkas›na.
‹zmir dönüflü hay›r diyemeyece¤im bir ça¤r› ald›m. Aras Holding
Yönetim Kurulu Baflkan› Celal
Aras do¤du¤u yere Kars’›n Selim ilçesine 24 Kas›m Ö¤retmenler Günü’nde bir ö¤retmen evi aç›l›fl›na
davet ediyordu.
Memleketime at›lan her ad›m›,
çak›lan her çiviyi, uzat›lan her eli
ve ard›ndaki imzalar› en ön s›ralarda alk›fllayan biri olarak bu
ça¤r›ya kay›ts›z kalabilir miydim?
Ver elini Kars deyip vurdum
kendimi yollara…
Gezinin bafllad›¤› ilk andan itibaren görüp anlad›m ki Aras Kargo,
logosunda vurgulad›¤› gibi yaln›zca
önem tafl›m›yor. Önemli sosyal sorumluluk projelerine de omuz veriyor, katk› sunuyor ve içinde yer al›yor. Çevreden spora, e¤itimden
a¤açland›rmaya pek çok alan da
ben var›m diyor.
Kars-Selim yolculu¤una ulusal bas›n›n, ifl adamlar›n›n, siyasetçilerin, hemflerilik ortak paydas›nda buluflanlar›n büyük ilgi
gösterdi¤ini görünce bu aç›l›fl gerek yöre insan›na gerek oralarda
görev yapan ö¤retmenlere güzel
ve anlaml› bir arma¤an olacak diye düflündüm.
Yan›lmam›fl›m…
Dostluk, arkadafll›k, özlem ve ortak de¤erlerde buluflman›n verdi¤i
coflkuyla dolu k›sa bir yolculuk sonunda Kars Havaalan›na indik.
Memleketim belle¤imin duvarlar›na
ast›¤›m ya¤l›boya bir tablo ve an›lar›ma tan›kl›k eden bir resim galerisi
gibiydi yine ve her daim…
AÇILIfi ‹Ç‹N SEL‹M’DEY‹Z…
● ‹çiflleri eski Bakan› ‹smet SEZG‹N ve Vali Mehmet Ufuk ERDEM, Celal ARAS’a plaket verirken
12
Kendisi de ö¤retmen kökenli
olan Celal Aras, yapt›¤› konuflmada,“Aras Holding’in yolculu¤u bu
topraklarda bafllad›. T›pk› bir nehir gibi. T›pk› Aras Nehri gibi.
Ben diplomam› ald›¤›m gün do¤up büyüdü¤üm bu topraklara bir
arma¤an vermeyi düflledim. Bu
ö¤retmen evi bu düflümün yaflama geçmesidir. Ancak söz konusu ö¤retmen olunca ve onun yapt›klar› olunca hiçbir arma¤an›n
yeterli olmad›¤›n› düflünüyor ve
10 bin Aras Kargo çal›flan›yla birlikte tüm ö¤retmenlerimizin bu
özel gününü kutluyorum.” dedi.
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
● Aç›l›fl merasiminden görüntüler
Ve Celal Aras’›n gözlerinde ise
duygu selleri vard›…
‹zlenimlerimi yazmak için bilgisayar›m›n bafl›na oturdu¤umda
o kadar çok fley beni de yaz dedi
ki flafl›p kald›m. ‹yisi mi ben gece
yöresel oyunlar eflli¤inde yenilen
yöre mutfa¤›n›n seçkin yemeklerini, konuklar›n be¤eni dolu bak›fllar›n›, uzun süredir bir araya
gelmeyenlerin bitmeyen sohbetlerini, Aras Ailesi’nin konukseverli¤ini ve hakl› mutlulu¤unu,
Kars Belediye Baflkan› Naif Alibeyo¤lu’nun baflar›l› ev sahipli¤ini
anlat›p bu yolculu¤u bitireyim.
Bu iki günden bana ne kald› derseniz?
Burnumda tüten memleketime
s›cak ve cömert bir selam derim.
Hemflerilerimin memleketime
verdi¤i destek derim.
Genzimi yakan yerel tat ve lezzetlere kavuflmak derim.
Memleketimin soylu bafl›n› yüceltenlere iyi ki vars›n›z derim.
Ve memleketime at›lan her ad›ma, çak›lan her çiviye, uzat›lan her
ele ve ard›ndaki imzalara helal olsun derim.
Yeter mi?
Bence yetmez…
● Nefle DOSTER aç›l›flta konuflma yaparken
Hava son derece so¤uk, Selim’li
hemflerilerimiz havaya inat son derece s›cakt›lar. Konuflmalar bitip
kurdele kesilince karfl›m›za 2 bin
metre kare kapal› alanda 3’ü suit olmak üzere 43 odas›yla, çok amaçl›
dinlenme odalar›yla, bilgisayar donan›m›yla befl y›ld›zl› otel görünümünde ayd›nl›k bir yap› ç›kt›.
Gazi Mustafa Kemal her zaman oldu¤u gibi yine hakl› ç›km›flt›.
“Fikri hür, vicdan› hür, irfan›
hür nesilleri yetifltirenler” kendilerine kucak açanlar›n yapt›¤› bu
›fl›kl› binalarda toplumu ayd›nlatmaya devam edecekler, “Hayatta
en hakiki mürflidin ilim oldu¤unu” yaymaya çal›flacaklard›.
Selim halk›n›n gözlerinde sevinç, coflku ve sahiplenme vard›.
Selim’de görev yapan ö¤retmenimin gözlerinde “Ben Cumhuriyet’in
ö¤retmeniyim” kararl›l›¤› vard›.
Selim’e gelen konuklar›n gözlerinde bu güzel yap›n›n aç›l›fl›na tan›k olmak vard›.
Selim’li ö¤rencilerin gözlerinde
ilçelerinden ç›kan hemflerileri Celal
Aras’› örnek almak vard›.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
● Aras Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Celal ARAS taraf›ndan yapt›r›lan Selim Ö¤retmenevi
13
Ben Art›k Çok Çirkinim!
ÜÇÜK KIZ, kendini bildi¤i günden beri
K
babas›ndan büyük bir flefkat görmüfl
ve ondan duydu¤u sözlerle, pamuk prensesten daha güzel oldu¤una inanm›flt›.
Babas›na göre, nur yüzlü ve badem
gözlüydü. Bir tanecik yavrusuydu O’nun
her zaman. Ama ilk okula bafllay›nca ifller
de¤iflti. Arkadafllar›, onun hiç de güzel olmad›¤›n›, hatta çirkin bile say›ld›¤›n› söylemekteydi.
Küçük k›z, ilk önceleri onlara inanmad›. Çünkü herkes birbirini k›skan›yordu.
Ama bir kaç y›l içinde gerçeklerle yüzleflti.Babas›n›n bir pamu¤a benzetti¤i yüzü,
patates tarlas›na benzyordu.
“Badem” dedi¤i gözleri ise flafl›yd›.
Vücudu da bir serviyi and›rm›yordu. Demek ki babas› onu aldatm›fl ve y›llar y›l›
çekinmeden yalan söylemiflti.
Genç k›z›n baba sevgisi, k›sa bir süre
sonra nefrete dönüfltü. Evlenme ça¤›na
gelmifl olmas›na ra¤men yüzüne bakan
yoktu. Üstelik de gözleri, bütün tedavilere
ra¤men düzelmiyordu.
Genç k›z, doktorlar›n gizlice yapt›¤›
konuflmalardan kör olaca¤›n› anlad›¤›nda
ç›lg›na döndü ve kendisini hâlâ çocukluk
y›llar›ndaki ifadelerle seven babas›n›n bu
yalanlar›na dayanamay›p evi terk etmeye
karar verdi.
Fakat babas›, uzak bir yerde ifl buldu¤unu söyleyerek ondan önce davrand›.
Ve kazand›¤› paralar› bir akrabas›na gönderip, k›z›na bakmas›n› rica etti.
Genç k›z bir süre sonra görmez oldu.
Karanl›k dünyas›yla bafl baflayd›.Bu arada babas›n› hiç merak etmiyordu. Yalanc›yd› babas›, ölse bile bir kay›p say›lmazd›.Bir gün doktorlar, uygun bir çift göz bulduklar›n› söyleyerek k›z› ameliyat ettiler.
Ancak o, gözünü açt›¤›nda yine ayn› yüzü
görmekten korkuyordu.Fakat kör olmak
zordu. En az›ndan kimseye yük olmazd›.
Genç k›z, ameliyat sonunda aynaya bakt›¤›nda, müthifl bir 盤l›k att›.
Karfl›s›nda bir dünya güzeli vard›.
Gerçekten de harika bir k›zd› gördü¤ü.
Yüzündeki bozukluklar tamamen kaybolmufltu. Çok kemerli olan burnu düzelmifl, kepçe kulaklar› normale dönmüfl ve
yaban otlar›n› and›ran saçlar›, dalga dalga olmufltu.
Genç k›z, yan›ndaki yafll› doktora sevinçle sar›larak:
- Sanki yeniden dünyaya geldim!. dedi. Yüzümde hiçbir çirkinlik kalmam›fl.
Estetik ameliyat› siz mi yapt›n›z?
Yafll› doktor:
- Böyle bir ameliyat yapmad›k k›z›m!.
diye gülümsedi.
SADECE BABANIN BA⁄IfiLADI⁄I
GÖZLER‹ TAKTIK. SEN, O’ NUN GÖZÜNDEN GÖRDÜN KEND‹N‹!..
14
■ Av.
fiengül KARSLI
sengul_karsli@mynet.com
BU ATEfi ÇOOOK YAKICI
B‹RfiEYM‹fi!
Dört tane kelebek bir gün bir atefl görmüfller. Bunun nas›l bir fley oldu¤unu ö¤renmek istemifller. Birinci kelebek atefle
biraz yaklaflm›fl ve üzerinin ayd›nland›¤›n› görmüfl. Arkadafllar›n›n yan›na gelmifl
ve:
— Bu atefl ayd›nlat›c› bir fley!, demifl..
‹kinci kelebek bununla yetinmeyerek
daha fazla fley ö¤renmek istemifl. Biraz
daha yaklaflm›fl ve ›s›nd›¤›n› hissetmifl…
Demifl ki:
— Ayn› zamanda bu atefl ›s›t›c› bir
fley!
Üçüncü kelebek bununla da yetinmemifl, Biraz daha biraz daha yaklaflm›fl. Bir
anda ateflin kanatlar›n› yalad›¤›n› hissetmifl ve yanm›fl kanatlar›yla geri dönmüfl… fiöyle demifl:
— Ve bu atefl yak›c› bir fley!
Sonuncu kelebek daha da çok fley
ö¤renmek istiyormufl. Biraz yaklaflm›fl,
ayd›nland›¤›n› görmüfl. Biraz yaklaflm›fl,
›s›nd›¤›n› hissetmifl. Biraz daha yaklaflm›fl, atefl kanatlar›n› kavurmufl.
Ve biraz daha yaklaflt›ktan sonra tamamen yanan kelebek “poff !” diye ortadan kayboluvermifl...
Ateflin gerçekten ne oldu¤unu belki
bir tek o ö¤renmifl ama geri dönüp söyleyememifl… Çünkü o kaybolmufl atefl içinde ve bir fleyi, ancak içinde kaybolan bilebilirmifl!...
Hazan Mevsimi Hüzün Mevsimi…
Hani sonbahar geliflinde yapraklar
dökülürdü sadece…
Hani Hazan mevsimi, do¤an›n
ölüm mevsimiydi sadece …
Dal›ndan ayr› düflen her yapra¤›n
hüznünü yafl›yorum flimdi ey hayat!
Gönlüm suskun...
Bo¤az›mda dü¤üm dü¤üm hasret,...
‹çimden kopan her duygu k›r›nt›s›
yüre¤ime bat›yor...
Yapraklar gibiyim ben de ey hayat…
Sonunda ilkbahar›n müjdesi olsa da...
‹çim, d›fl›m sonbahar ey hayat…
Bütün an›lar yaprak yaprak sokaklara dökülmüfl…
Kardan bir kefenle kocaman bir
da¤ gibi gelip oturmufl gö¤sümün üzerine hüzün...
Yorgunum, çok yorgun ey hayat...
Y›pranm›fl, paralanm›fl eski bir giysi gibi duruyor üzerimde ömrüm...
Yokum say beni hayat, do¤mam›fl
gibi...
Sanki hiç yaflamad›m, tatmad›m,
ac›y›, ihaneti. Masal›m da olmad› sonu
mutlulukla biten.
Gökten üç elma düflmesini beklemiyorum art›k, yorgunum ey hayat,
yorgun...
Duda¤›ma solgun ve bir o kadar da
s›radan
gülüfller
çiziyorum...
Avuçlar›mdaysa yar›m kalm›fl düfl k›r›nt›lar›m var...!!!
S›¤›nmaktay›m bana yabanc› her fleye ve herkese…
Hani ya¤murdan ›slanmamak için s›¤›n›rs›n ya hiç tan›mad›¤›n birinin flemsiyesinin alt›na ya da hiç bilmedi¤in bir mekana…
Art›k gerçekleflmeyecek düfllerimden
kaçmak için…
B‹R BEN VAR BENDEN ‹ÇER‹!
Ve birgün gelecek…hava yast›klar›m›z, ak›ll› binalar›m›z koruyamayacak
hiçbirimizi!
Öyleyse kendimizden ve bizi bekleyen sondan kaçmak O’nu yok saymak
yerine;
Daha çok sevmeliyiz sevdiklerimizi…
Daha az k›rmal›y›z birbirimizi…
Daha çok gönül fethetmeliyiz…
Ölümsüz olmak ve…
Arkam›zda bir hofl sada b›rakmak
için…
TIPKI BABAM G‹B‹!..
Bazen okudu¤unuz bir fliirde bulursunuz kendinizi bazen de romandaki karakter t›pk› sizsinizdir sanki. ‹flte bu yaz›y›
yazanda kendi zannetti¤i sözleri eklemifl
duygular›na al›nt›lar yapm›fl hislerden. Bir
daha ki say›da tekrar görüflmek ümidi ile.
ÜM‹TLER‹M‹Z KADAR VARIZ.
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Kalbinize Sa¤l›k
KALP HASTASI
OLAN A‹LELER
‹Ç‹N:
10 EM‹R
1. Hiçbir zaman onu hasta
oldu¤u için suçlamay›n.
KALP HASTASI
OLMAMAK ‹Ç‹N:
1- Diyet - sa¤l›kl› beslenmeye
çocuk yafllarda bafllanaca¤›n›
unutmay›n.
2- Boy - kilo oran›na çok dikkat
edin.
3- Kad›nlar, menopozunuzu
mutlaka geciktirin.
4- Fizik aktivitenizi artt›r›n,
tembellik ve afl›r› stresten uzak
durun.
5- ‹fl ve meslek konusunda hiçbir
zaman beceri ve olanaklar›n›z›
zorlamay›n.
6- 20 yafl›ndan sonra hiç olmazsa
bir kez; kan ya¤lar› (kolesterol,
trigliserid, HDL, LDL), Lp(a),
homosistein ve HS- CRP
kontrolü yapt›r›n›z..
7- Aile hikayenizde erken kalp
hastal›¤› varsa, diyabet,
yüksek tansiyon hastas› iseniz
30, de¤ilseniz 40 yafl›ndan
sonra her y›l kan ya¤lar›
(kolesterol, trigliserid,HDL,
LDL), Lp(a), homosistein
kontrolü ve efor testi yapt›r›n.
8- Kendinizle, yaflamla, ailenizle,
eflinizle, dostlar›n›zla bar›fl›k
olun, A tipi (çabuk karar veren,
h›rsl›, kavgac›, acele hareket
eden) kiflili¤iniz varsa
yavafllay›n.
9- S‹GARA ‹ÇMEY‹N.
10- Hastal›¤›n›z›, aileniz veya
çevrenizle ilgili sorunlar›n›z› bir
Liyezon Psikiyatri uzman› ile
görüflün.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
2. Tetkik ve tedavinin her
aflamas›nda onu destekleyin,
teflvik edin.
■ Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
Memor›al Hastanesi
Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Baflkan›
KALP HASTASI OLANLAR ‹Ç‹N:
1. S‹GARA ‹ÇMEY‹N, sigara içilen
ortamda bile bulunmay›n.
2. Düzenli olarak bir kardiyologun
kontrolüne girin.
3. Tedaviniz ilaç, balon veya
ameliyat olabilir, hepsinin olumlu,
olumsuz yanlar›n›, uzun dönem
sonuçlar›n› doktorunuzla tart›fl›n.
4. Abart›lm›fl fizik aktivitelerden
kaç›n›n ve bir bir kardiyak
rehabilitasyon uzman›n›n
haz›rlad›¤› bir programa
bafllay›n.
5. Seks konusunda sevgilinizi
de¤il eflinizi, otel odas›n› de¤il
evinizi tercih edin.
6. Devaml› kullanman›z gereken
ilaçlar›n›z› ihmal etmeyin,
özellikle yüksek tansiyon
ilaçlar›n›z›n yede¤ini bulundurun.
7. Kan ya¤lar›n›z› 3 ayda bir kontrol
ettirerek tahlil raporunda yazan
normal s›n›r›n alt›nda tutun.
8. Kan ya¤lar›n›z› kontrol için diyetin
yetmedi¤i durumlarda sürekli ilaç
kullan›n.
9. Aile ve sosyal yaflam›n›z› bir kez
daha gözden geçirip
hayat›n›zdaki olumsuzluklar› en
aza indirin.
10. Hastal›¤›n›z için ailenizi ve
çevrenizi suçlamay›n,
sorunlar›n›z için bir Liyezon
Psikiyatri uzman›ndan yard›m
al›n.
3. Hastal›¤›n oluflmas›nda
kendinizi de hatal›
buluyorsan›z, bunu abart›l›
flekilde telafi etme telafl›na
girmeyin. Onun hastal›¤›n› siz
hep akl›n›zda tutun, fakat ona
unutturmaya çal›fl›n.
4. Siz hasta oldu¤unuz taktirde;
baban›z, anneniz veya
kardeflinize mutlaka kan
ya¤lar› (kolesterol, trigliserid,
HDL, LDL), Lp(a), homosistein
ve HS- CRP kontrolü ve efor
testi yapt›r›n.
5. Cinsel konularda olabilecek
yetersizlik veya
isteksizliklerde anlay›fll›
davran›n.
6. Diyetinde bir aile program›
olmas› gerekti¤ini akl›n›zda
tutun.
7. Eflinizin ilaçlar›n› ve kontrol
günlerini yak›ndan takip
etmenizin ona yaflama sar›lma
ve güven duygusu verece¤ini
unutmay›n›z.
8. Bu hastal›¤›n ekip çal›flmas›yla,
yani efl, çocuk, kardefl, yak›n
arkadaflla daha kolay
yenilece¤ine inan›n.
9. Hastan›z› yard›mc› olabilmek
için sizde S‹GARA ‹ÇMEY‹N.
10. Hastan›zla iyi bir iletiflim
kuram›yorsan›z bir Liyezon
Psikiyatri uzman›ndan yard›m
isteyin.
15
Bayram An›lar›
Hat âvet oldu, hüsnü yine bin civan de¤er,
Geçmifl zaman olur ki hayali cihan olur.
NLAMINI vermeyece¤im. Yafll›A
lar›n, liselerde divan edebiyat›
okuyanlar›n, anlamalar›nda güçlük
olmayacak. Fakat yeni neslin, gençlerin anlamalar› zor olacak. Bunun
kolay›, al›rlar ellerine sözlükleri biraz da zorlama ile anlayabilirler.
Y›l 1936’n›n bafllar›, belki de fiubat veya Mart aylar›d›r. Kars’›n Ortakap› mahallesinde, rahmetli Mamil
a¤a’n›n hayat içindeki evlerinin birinde dört Ardahan’l› arkadafl oturuyoruz. Kars Ortaokulunun birinci s›n›f›nda ö¤renciyiz. Ayda birer
TL’den Dört TL kira ödemekteyiz;
bir odas›, bir de aral›¤› var. Çarfl›dan yapaca¤›m›z günlük masraflarla gerekli yiyeceklerin d›fl›nda, evlerimizde de (Ardahan’dan) ya¤, peynir, bal ve k›fllar› da Karsl›lar için
önemli yiyeceklerden kavurma ve
kuru kaz getirip depo etmifliz.
Bir dini bayram arifesindeyiz. Arkadafllar›m›zdan yaln›z Küçük Haflim’in sadece bir TL ka¤›t paras›
var. O zamanki ka¤›t bir TL, yeflil
renkte, üzerinde bozkurt resmi. Hala o günkü TL’nin haflmetini kaybetmifl de¤iliz. Üçümüzde de birer kurufl dahi yok. Evlerimizden beklemek de mümkün de¤il. Çare ne?
Çare, paras› olan arkadafl›m›zdan
befler kurufl alabilmek. Yalvar, yakar insafa getiremedik. Vermem de
vermem diyor. Nedeni de “paray›
bozdurursam harcan›r korkusu.”
Bayram oldu ertesi gün. So¤uk
bir günün sabah›nda yataklar›m›z-
■ Av.
Halis ÖZDEM‹R
dan kalkt›k. Yüzlerimizi y›kayacak
suyu zor bulabildik. Kovan›n içinde
kalm›fl buzlanm›fl sudan birer maflrapa alarak yüzlerimize ç›p›n, ç›p›n
vurduk. Hepsi o kadar. Sobam›z da
yanm›yor. Yafllar›m›z on ikiden yukar› de¤il. Öncelikle bayram günlerimizi özledik. Üstelik de aç›z. Evimizde yenecek tek lokma ekme¤imiz dahi yok. A¤lamam›z da çare
de¤il. Kar›nlar›m›z› tuta tuta ö¤lenden sonras›n› bekledik. Hayat içerisindeki birkaç ailenin evlerine gidip
ellerini öpece¤iz; onlar da bize elbetteki yenecek pasta veya benzeri
bir fleyler vereceklerdir; düflündü¤ümüz gibi ç›kmad›. Zira kime gittikse
daha kap›dan ellerimize birer fleker
vererek teflekkürle yetindiler.
Art›k umudumuz kesildi. Vakit
ikindiye geliyor. Açl›ktan gözlerimiz
kararmaktad›r. Çarfl›da f›r›nlar kapal›, lokantalar kapal›, yaln›z bakkallar aç›k. Haflim hâlâ para vermedi. Yak›n›m›zdaki bakkala umudumuzu ba¤lad›k. Dördümüz birlikte
■ Yafllar›m›z on ikiden yukar› de¤il. Öncelikle bayram
günlerimizi özledik. Üstelik de aç›z. Evimizde yenecek tek
lokma ekme¤imiz dahi yok. A¤lamam›z da çare de¤il.
Kar›nlar›m›z› tuta tuta ö¤lenden sonras›n› bekledik. Hayat
içerisindeki birkaç ailenin evlerine gidip ellerini öpece¤iz;
onlar da bize elbetteki yenecek pasta veya benzeri bir fleyler
vereceklerdir; düflündü¤ümüz gibi ç›kmad›.
16
bakkala gittik. Azeri bir bakkal. Durumumuzu anlatt›k ve bize bir kilo
un ile birkaç odun parças› iki de ekmek veresiye vermesini istedik.
Adam insafl›, peki dedi ve istediklerimizi verdi. Kofla, kofla evimize geldik. Ya flimdi ne olacak? Onun da
çaresini bulduk. Büyük Haflim denilen arkadafl›m›z ceketini ç›kararak
aral›kta kalm›fl birkaç bardak su ile
bir kap içerisinde ekflisiz ve tuzu dahi olmayan hamur yapt›k. Ortada v›c›k, v›c›k bir hamur. Bu kez sobay›,
ald›¤›m›z odun parçalar› ile tutuflturup, k›zg›n, nar gibi üzerindeki teneke parças›na Haflim’in elleri ile açt›¤› v›c›k, tuzsuz ve ekflisiz hamuru
b›rakt›. Daha hamur konar konmaz
param parça oldu ve acaip flekil ald›. Geometrik hiçbir flekle benzetemezsiniz.
Öyle de olsa ellerimizle soban›n
üzerindekileri kapma¤a bafllad›k.
Tad›n› m› dersiniz? Tarifi mümkün
de¤il, tahmin etmek daha zor. Evimizde kedi yok, olsayd› aç kal›rd›.
Kedi de¤il bizlerden baflka hiçbir
canl› tadamazd› zannederim. Fakat
biz karn›m›z› doyurduk. Öyle bir doyum ki, aradan y›llar geçti, daha
unutulamad›.
Sevgili arkadafllar›m›za gelince,
Haflimlerin küçü¤ü çok erken, büyü¤ü de 1972’nin sonbahar›nda aram›zdan ayr›ld›. Ardahan’dan ayr›l›ncaya kadar (1979 Ocak ay›nda) S›tk› ad›ndaki arkadafl›m›z ise Ardahan maliyesinde çal›flmakta idi. Ne
oldu bilemiyorum.
Yaz›n›n bafl›ndaki fliiri buraya
de¤ifltirerek al›yorum.
Hat âver oldu hüsnü yine bin civan de¤er,
Geçmifl zaman olur ki, hayali
berbat m› berbat.
De¤erli oda arkadafllar›m›zdan
Haflimlere rahmet, S›tk›’n›n akibetini
bilemiyorum; sa¤ ise afiyet, de¤ilse
ona da rahmet dilerim.
Say›n okuyucular›m›za huzurlu
yaflam ve mutluluklar.
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Dürüstlük Sözde De¤il Özde Olmal›d›r
‹fi‹ bedeni duygular›, yani akl›, fluK
uru, mant›¤› ve zekas› ile bir bütün
halinde yaflam› sürdürebilirse ve tüm
insanlara kendisi gibi bakabilirse; dürüstlük erdemine eriflen vazgeçilmez
yüce bir de¤eri yakalam›fl olur.
Kal›c› olmayan yalanla, dolanla
yani flekilcilikle geçrek dürüstlü¤e sahip olamazs›n›z. Ergeç maskeniz düfler. Yani bir yalan›n önemli ya da
önemsiz oluflunu kim belirliyecektir.
Gerçek d›fl› bir durumun sonuçlar›n›
kim yarg›layacakt›r. Bilimsel yönden,
insanlar› üzmek yerine, geliflmelere
neden olan ve sonucunda kimsenin
etkilenmedi¤i, kayg›lanmad›¤›, yalan
var m›d›r acaba? Ço¤umuz aldatmacan›n, üzücü hatta kahredici oldu¤unu; bilhassa de¤er verdi¤imiz, özüne,
sözüne kendi benli¤imiz kadar inand›¤›m›z, güvendi¤imiz insanlar taraf›ndan aldat›l›rsak; böyle bir davran›fl›n
bizi ciddi flekilde üzece¤ini gözard›
edebilir miyiz acaba?
Yani kiflisel güvenli¤imiz insanlar›n, yani sevdiklerimizin bize verdikleri
bilgilerin do¤ru oldu¤una, mutlaka
inanmal›y›z. E¤er bu güvenlik sars›l›rsa veya yokedilirse, yaflam›m›zda, kiflilerle olan diyalo¤umuzun, geçici olarak, hatta sürekli olarak, sars›laca¤›na
flafl›rmamak gerekir. Herhalde bir
davran›fl karfl›s›nda, gerçek d›fl› söz
ve tav›rlara karfl›, insanca bir töleransla, savafl›m veririz. Ve sonuçta, kiflinin
karekterini de, insanl›¤›n› da mutlak ta-
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
■ ‹hsan
ÖZKÖSEL‹
Emekli Bankac›
n›m›fl oluruz. Yani dürüstlük kifliye güven duymam›z için mutlaka yard›mc›
olur. Ayr›ca dürüstlük uzun sürecek
iliflkilerimizde mutlaka gerekli olan güveni bize verebilir. Bazen ac›l› da olmas›na ra¤men, güven duygusu insanlar aras›ndaki iliflkilerde çok önemlidir. ‹nsan iliflkilerinde, anlaflma, kaynaflma, birlikte geliflip, olgunlaflmam›z
için, en az›ndan güvenli bir ortam› ve
çevreyi oluflturur. Kuflkusuz yüce bir
dürüstlük kelimelerle ifade edilecek kadar olmayan, güç bir davran›fllar dizisidir. Ancak sevgi dolu bir iliflkinin özü
de, mayas› da, gerçek dürüstlüktür.
Dürüstlü¤ün olmad›¤› zeminde sevgi
de, sayg› da flekilde kal›r. Dürüstlük bizi nereye götürürse götürsün, en güvendi¤imiz ve bildi¤imiz flekilde, bafll›ca rehberimiz ve amac›m›z olmal›d›r.
Hep kendimizi aldat›fl; telafisi
mümkün olmayan, yanl›fl yarg›lamalara neden olur. Ve bu yanl›fl kararlar ile
yaflam›m›zda bidayette (önceden) vahim boyutlarda görülmeyen, sonuçlar
izler. Ama bunun da ötesinde, kendimizi koruyucu her aldat›l›fl, ruhumuzda, benli¤imizde, kiflili¤imizde, içine
düfltü¤ümüz endifleleri, kayg›lar› oluflturmaya haz›r, içimizde bir fleytan›n
gizlendi¤i derin yaralar açar. Yani bir
aç›dan kurtarmak için; flahsi menfaat›m›zla ilgili yalanlarla birilerini aldat›fl›m›z, sonuçta gerçe¤e dönüflte, çok
ac› bir flekilde sonuçlan›r. Her nedense ço¤u kez günlük yaflam›n do¤al
seyrinden yoksul kalacak flekilde, gerçekleri saklamaya çal›fl›r›z. Tabi bu
durumlarda düflünce yetene¤imiz ve
mant›¤›m›z s›k›nt›ya girer. Yani bilgiler
aldat›ld›¤›m›z› ortaya ç›kard›¤› an s›k›nt›ya gireriz ve akl›m›z›n, mant›kl› ve
özgürce çal›flmad›¤› ortaya ç›kar.
Sonuçta bizler yani toplumu oluflturan tüm insanlar birbirimize inanmak, güvenmek gibi çok de¤erli ve
çok insanc›l de¤er yarg›lar›na sahibiz.
Zira güven arac›l›¤› ile de¤er sistemlerimiz müsbet yönde geliflir ve de¤iflir.
Güvenden do¤an garanti ve güvence
ile yaflamda, her türlü menfi riski mutlak karfl›lar, nereden gelirse gelsin
tehlikelere sa¤duyuyla ve cesaretle
karfl› koyabiliriz.
Sonuç olarak dürüstlük onurun,
gururun, insan olman›n de¤er ölçüsüdür. Dürüst ve erdemli insanlar› hor
gören, k›nayan anlay›fl maalesef toplumda yayg›nd›r. Bu anlay›fltaki kifliler;
kafas›n› havaya kald›r›p erdemli insanlara tüküren kiflilerdir. Ancak bu tükürükler bu insanlar› bozmaz. Geri teper sonuçta kendi kifliliklerini kirletir.
Sonuçta dört insan s›n›f›n›n dürüstlükle uzaktan yak›ndan ilgisi olamaz.
Bunlar; alayc›lar, yalanc›lar, iftirac›lar
ve ikiyüzlülerdir. Ahlaksal ve ruhsal
de¤erlerin s›n›rlay›c› de¤il, koruyucu
olduklar›n› ak›ldan ç›karmayal›m.
Sayg› de¤er okurlar; ka¤›t üzerindeki sat›rlar›m›dna öncelikle kendim
ders almaya çal›fl›yorum. Zira bu görüfllerimle, önce uyum sa¤lamaya
kendi hatalar›m›dna soyutlanmaya,
yanl›fllar›m› 75 yafl›ndan sonra bile
hat›rlayarak düzeltmek için; dersimi
ö¤renmeye yazd›klar›m› okuyarak
uyum sa¤lamaya çal›fl›yorum.
17
Art›k Sar›kam›fl’›n Muhasebeleri Yap›lmal›d›r
ARIKAMIfi üzerine özellikle son
dört y›lda pek çok fley yaz›l›p söyS
lendi. Son dört befl y›la de¤in bu konuda de¤il bir tart›flma; böyle bir olay
yokmufl gibi davran›l›yordu.
Hatta bu gün bu konuda ahkâm
kesenlerin birço¤unca bilinmiyordu bile. Bakmay›n flimdi allame kesildiklerine.
Sar›kam›fl’ta yaflanan bu hazin öykünün benzerleri Osmanl›n›n siyasal
yaflam› boyunca pek çok yerde yaflanm›fl. ‹nsanlar kitleler halinde yaflamlar›n› kaybetmifller. Galiçya’da Balkan’larda Kafkas’larda...ve unutulup
gitmifller.
Sar›kam›fl harekât›nda yaflan›lanlar›n gündeme getirilmesinin bir tek
do¤ru amac› olabilir; o da geçmiflte yaflanan bu hazin dramdan ders almak,
bu ülkenin öyle kolay kolay kazan›lmad›¤›n› iyice bellemek.
Gerisi bofltur.
Sar›kam›fl harekât›nda yaflam›n›
yitirenlerin yak›n torunlar›; yani sizler,
bizler bu olayda yaflam›n› yitirenleri
an›ms›yor, bir fleyler yapabiliyorsak ve
yapabiliyorsan›z amaçlanan hedefe
ulafl›lm›fl demektir.
Ancak bu olay›n gündeme getirilmesini f›rsat bilen birileri oturmufl, Enver hain miydi, de¤il miydi’yi tart›fl›yor;
Enver Pafla’y› aklamaya çal›fl›yorlar.
‹ddia ediyorum ki de¤il Türkiye
cumhuriyeti tarihinde; bütün Osmanl›
tarihinde bu kadar “kredi” verilen ikinci
bir kifli yoktur. Adam götürmüfl ordunun savafllardan arta kalan›n›n büyük-
18
■ Erkan KARAGÖZ
Hukukçu-Tarihçi-Yazar
çe bir k›sm›n› Allahuekber’lerde, So¤anl›’larda k›rd›r›p kaçm›fl; hala daha
birileri ç›km›fl Enver Pafla’y› aklaman›n
hesaplar›n› yap›yor. E pes vallahi.
Enver Pafla deneyimsizli¤i, yetersizli¤iyle; Sar›kam›fl harekât›yla bu ülkenin bafl›na gelen birçok felaketin kap›s›n› do¤rudan açm›fl bir adam oldu¤u gibi, ondan sonraki tarihsel olaylarda da iyi bir s›nav verememifl bir kifliliktir.
Gelin kimi tarihsel olgular› hat›rlayal›m:
a/ Sar›kam›fl harekat›nda profesyonel, gerçekten savaflç›, yürekli insanlar›n da¤larda do¤aya yenilmesiyle arkada do¤ru dürüst savaflacak asker kalmam›flt›r.Bunun bir sonucu olarak birkaç ay sonraki Çanakkale savafl›nda
bu ülkenin yetiflmifl, deneyimli, birikim-
li, e¤itimli insanlar› son kanlar›na kadar
savaflm›fl; ülke yetiflmifl, deneyimli ve
kültürlü önemli bir gücünü savafl alan›nda b›rakmak zorunda kalm›flt›r.
b/ Sar›kam›fl harekat›nda önemli
ölçüde bir askeri gücün kaybedilmesi
nedeniyle ülke savunmas› zafiyete u¤rat›lm›fl; önü aç›lan Rus iflgal güçlerinin, Anadolu’nun içlerine kadar girip
yerleflmesi için hiçbir askeri engel kalmam›flt›r. Bunun üzerine Ruslar›n
Anadolu’yu iflgali halinde burada kendine yerleflik müttefikler bularak kal›c›
hale gelmesini engellemek ve bölgede
Rus güdümlü bir Ermenistan kurulmas›n› engellemek kayg›s›yla “tehcir” denen yola baflvurulmufltur. Ancak sevk
edilen insanlar›n korunmas›n›n yetersiz oldu¤u; do¤ru dürüst yerine getirilemedi¤i bu zorunlu göç ettirme s›ras›nda savunmas›z insanlar do¤an›n,
eflk›yalar›n ve ya¤mac›lar›n ellerine b›rak›lm›flt›r.
Bugün günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nin tepesinde salland›r›l›p durulan
“Ermeni Soyk›r›m›” diye sunulan Demokles’in k›l›c›n› bafl›m›za bela eden
de bu de¤il midir?
c/1918 de Erzincan’a de¤in iflgal
alt›nda bulunan topraklarda varl›¤›n›
sürdüren Rus-Kafkas ordusu kal›nt›lar›yla; karfl›- devrimci, ayr›l›kç› Kafkasya
Seym Hükümeti’nin ordusu olan ordu
yöneticileriyle yap›lan ateflkes görüflmeleri sonras›nda yap›lan anlaflmada
karfl› taraf “Sizin Kürtler bizi iflgal etti¤imiz topraklarda rahats›z ediyor, bize
sald›r›yorlar,” diye s›zlanarak, anlafl-
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
maya Kürtlerin Osmanl› yönetimince
engellenmesi için Osmanl›y› yükümlülük alt›na sokan maddeler koydururken, Enver ve arkadafllar›n›n akl›na
Rus iflgali alt›ndaki topraklardaki Ermeni Taflnak militanlar›n›n Müslüman halk
üzerinde uygulad›¤› terörün engellenmesini talep etmek gelmemifltir.
Komediye bak›n; adam ülkenin kaderi hakk›nda söz söylüyor; ama böyle
yaflamsal bir fleyi unutuyor. Anlaflma
imzaland›ktan neredeyse bir hafta sonunda yap›lan hatan›n fark›na var›yor
ve Ruslara anlaflmaya böyle bir madde daha ekletmeyi öneriyorlarsa da
karfl› taraf buna gülüp geçiyor; “abart›yorsunuz,” diyorlar ve öneriyi reddediyorlar.(1) Böylece de iflgal ordusu art›klar›n›n geriye çekilirken yapt›klar›
katliamlara olanak sa¤l›yorlar.
d/Bolflevik Rusya ile yap›lan Brest
-Litovsk anlaflmas›n›n birinci görüflmelerinde Kars -Ardahan ve Batum istenmiyor. Neyse ki Sovyet heyetinin an-
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
laflmadan vazgeçmesi ve ülkelerine
geri dönmesi üzerine anlaflma imzalanam›yor; ancak bunun üzerine Almanya, Sovyet topraklar›nda ilerlemeye
bafllay›nca görüflmeler 1 Mart 1918 de
yeniden bafll›yor iflte o zaman, “Türk
heyeti Ruslara karfl› yeni taleplerle ortaya ç›km›fl... Elvile-i selase’nin Türkiye’ye iade edilmesi ...”(E.fiahin) istenmifl; daha çok Almanlar›n bast›rmas›
ve dayatmas›yla Kars -Ardahan -Batum’un Türkiye’ye b›rak›lmas› Sovyet
Rusya heyetine kabul ettirilmifltir.
Sözün k›sas› Enver Pafla’n›n askeri flefli¤inde geçen dönem hiç de
parlak de¤ildir. Parlak olmamaktan da
öte, oldukça kötü. Bu nedenle Enver
paflan›n Hain olup olmad›¤›n› tart›flman›n bir anlam› olmad›¤›n› düflünüyorum. Çok da bir önemi yok. Kald› ki
hainlik göreceli bir kavram. Ancak; bir
askeri yönetici olarak, lider olarak tehlikeli ölçülerde yetersiz oldu¤u tart›flmas›z.
1). 5-17 Aral›k 1917 tarihinde imzalanan ve savafla son veren mütarekede al›nan kararlar flöyledir:
“‘ “Kafkasya cephesinde harp halinde
olan Türk ve Rus ordular› aras›nda askerî
hareketlerin kesilmesi ve bir an evvel flerefli bir sulha ulafl›lmas› için afla¤›daki mütareke mukavelenamesi akd olunmufltur:
“1- ‹flbu mukavelename hükümleri 18
Aral›k 1917 (5 Aral›k 1917) saat 1 evvelden, kesin bir sulh yap›l›ncaya kadar her
iki taraf için mecburiyü’1-icra olacakt›r.
“Taraflardan biri iflbu mütarekenâmeyi
feshetmek lüzumunu görür ise, harekât-›
harbiyeye bafllamadan ondört gün önce
keyfiyetten karfl› taraf› haberdar etmeye
mecburdur.
“2- ‹flbu mukavelename yürürlü¤e girdi¤i andan itibaren, her iki taraf bütün Osmanl› Kafkas cephesinde harekât-› harbiyeye son vereceklerdir. Taraflar de¤il yaln›z karfl› taraf k›taat› üzerinde, hatta kendi
hatt-› fâs›l›n›n on verst gerisinden geçen
hat ile s›n›rland›r›lm›fl m›nt›ka dahilinde bile hiçbir hava hareketi icra etmeyecektir.
“3- Hatt-› fas›llar iflbu mukavelenameye merbut bir ilâvede tamamen gösterilmifl
ve bir krokide de iflaret olunmufltur. Müstakil Yedinci Kafkas Kolordusu ile Birinci
Müstakil Kafkas Süvari Kolordusu m›nt›kas›nda ve mukabilindeki Osmanl› ordusu
cephesindeki hatt-› fas›llar bu kolordularla
Osmanl› kuvâ-y› askeriyesi aras›nda taraflar›n muvafakatiyle teflekkül edecek komisyonlar ma’rifetiyle tayin edilecektir.
“4- ‹flbu mukavelenamenin akdi an›ndan itibaren her iki taraf, harekât-› sev-kûlceyfliyede bulunmamay›, k›taat›n tebdili gibi ahval-i tabiîye haricine ç›kacak nakliyât-›
askeriye icra etmemeyi ve bilhassa Irak ve
Suriye cephelerine nakliyât› men’ etmeyi
taahhüd ederler.
“Bu maddenin ihlâl edilmesi, askerî hareketin tekrar bafllamas›na bir iflaret say›lacakt›r. Yaln›z 15 Aral›k saat alt› sonra (2
Aral›k saat onsekiz) tarihine kadar bu yolda verilen emirler icra edilecek ve iflbu muayyen saatten sonra bu maksadla verilen
emirler geri al›nacakt›r.
“5- Her iki taraf için tayin edilen hatt-›
fas›llar dahilinde, taraflar, k›taat tebdili veya iskân ve ikâmeti hususlar›nda tamamen
serbesttirler. fiu flartla ki, cephenin arka
19
m›nt›kalar›, mütarekenin akdedildi¤i esnadaki kuvvetlerini art›rmas›nlar.
“6- ‹flbu mukavelename hükmünü muhafaza etti¤i müddetçe, taraflardan hiçbiri
taarruz haz›rl›¤›nda bulunmayacaklar›n› taahhüd ederler. Ancak bugün mevcud olan
askerî tesislerin onar›m ve tamirine müsaade edilmektedir.
“Tüfek ve makineli tüfek at›fl talimleri,
hatt-› fâs›l›n befl verst gerisinde ve top at›fl
talimleri en az onbefl verst gerisinde icra
edilecektir. ‹flbu at›fl talimlerinden her iki
taraf evvelce ve vaktiyle birbirlerini haberdar edeceklerdir.
“7- Âkid taraflardan hiçbiri hatt-› fâs›l›n
ilerisine nöbetçi, keflif kollan ve münferid
keflifçiler göndermemeyi taahhüd ederler.
“8- ‹flbu mukavelenamenin hükümleri
geçerli oldu¤u müddetçe, taraflar›n hatt-›
fâs›llar›yla s›n›rland›r›lm›fl olan tarafs›z
20
m›nt›kaya, gerek asker ve gerek yerli ahalinin geçmesi men’ edilecektir. Tarafs›z
m›nt›kaya geçen asker ça¤›nda bütün erkekler harp esiri addedileceklerdir. Ancak
flimdiye kadar tarafeyn askerlerinin su ve
odun tedarik etmek için müracaat etmekte
olduklar› kaynaklardan istifade etmek üzere, bi-taraf m›nt›kaya geçmelerine, taraflar›n muvafakat›yla yine müsaade edilecektir.
“9- ‹flbu mukavelenamenin hükümleri
tatbik edilirken zuhur edebilecek yanl›fl anlamalar, iki taraf›n tayin edece¤i murahhaslar taraf›ndan halledilecektir. Her bir
vak’an›n halli için evvel-emirde ale’1-usûl
birleflecek mükâleme memurlar› vas›tas›yla tarafeyn murahhaslar›n›n içtima’ edecekleri zaman ve mekân kararlaflt›r›lacakt›r. Ordu karargâhlar› aras›nda muhabere
lüzumu hâs›l olursa, mükâleme memurlar›
Refahiye-Erzincan flosesi üzerine gönderileceklerdir.
“10- Tarafs›z bölgenin sakinleri halk›n
rahat›n› ihlâl edecek suç iflledikleri veya
bunlar›n sebeb olabilece¤i herhangi bir suçun cezas› ve suçlular hakk›ndaki karar,
her iki taraf›n suçlular hakk›nda alacaklar›
müflterek karara göre neticelendirilecektir.
Her iki tarafta a¤›r suç iflleyenler, karfl› taraf›n iste¤i üzerine derhal teslim edilecektir.
“11- Mevcut mukavelenameye Kürtlerin harfiyen uymalar›n› temin etmek için,
Türk komutanl›¤› bütün kuvvetiyle çal›flaca¤›n› taahhüd etmektedir. Kürtlerin düflmanca hareketleri vuku’unda. Rus askerleri kendi s›n›r hududlar› dahilinde, onlara
karfl›. hiçbir devleti tan›mayan eflk›ya muamelesi yapacaklard›r.
“12- Âkid taraflar bu mukavelenamedeki maddeler hakk›nda ilaveler yapmak
veya de¤ifltirilmesini istemek hususlar›nda
teklifte bulunabilirler ve bu maksat için, iki
taraf›n mümessillerinden mürekkeb bir komisyon teflkil edilebilir.
“Merkezî devletler ve Rusya Cumhuriyeti aras›nda umumî bir mütareke akdedildi¤i takdirde, bu mukavelenamenin bütün
maddeleri Kafkas cephesi için de geçerlidir.
“13- ‹flbu mukavelename muharip devletlerin Karadeniz’de bulunan donanmalar›
aras›nda da geçerlidir. Mukavelenamenin
denizcili¤e ait hususlar›ndaki teferruat, iki
taraf›n donanmalar›n›n tayin etti¤i komisyonca tespit edilecektir.
“Askerî gemilerin ve uçaklar›n, karfl›
taraf›n sahillerine en fazla 10 verst yaklaflmas› ve herhangi bir askerî harekette bulunmas› yasakt›r.
“14- ‹flbu mukavelename Türk ve Rus
dilinde yaz›lm›fl olup, her iki tarafa kendi
dillerinde yaz›lm›fl ve iki taraf mümessillerince imzalanm›fl birer nüsha teslim edilmifltir.”
Yukar›da belirtti¤im gibi Kürtlerin Ruslara verdi¤i rahats›zl›¤›n bile görüflülerek
mütareke maddeleri aras›nda yer almas›na
karfl›n rus iflgali alt›ndaki topraklardaki
Müslüman halk›n Taflnaksutyun terörüne
karfl› korunmas› için anlaflmaya bir madde
konulmas› akla bile gelmemifltir.
Traji komik olansa komutan Enver’in
bu eksikli¤in fark›na günler sonra varmas›yd›. 23 aral›k 1917 de Vehip paflaya telgraf çekerek bu hususun Ruslara kabul ettirilmesi ister.
“1- 11. maddede Kürtlere karfl› taahhüdât›m›za mukabil, Rus Kumandanl›¤›
dahi, arazi-i müstevliyedeki Ermenilerin tebaa-› Osmaniye’ye yapmakta olduklar› mezâlimin men’ edilece¤ini taahhüd etmelidir.”
Tabi böyle bir fley mümkün olmaz. Zaten bat›l› ülkelerle s›k› f›k› iliflkiler sürdüren
Zakavkom-Seym yönetimi iflgal alt›ndaki
Anadolu topraklar›n› Türk Ermenistan’› olarak tan›mlayarak buralar›n yönetimini Ermeni siyasetçilere b›rakm›flken onun müzakere masas›ndan kalkt›ktan sonra böyle
bir fley kabul ettirmek mümkün de¤ildi.
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Bir Baflka Güfte Var Sar›kam›fl’ta
E⁄ERL‹ hemflerilerim, 93´üncü
y›ldönümü nedeniyle Osmanl›D
Rus Savafl› s›ras›ndaki Kars-Sar›kam›fl’›n “Allahüekber Da¤lar›´nda
Donarak fiehit Düflen 90 Bin Askeri
Çeflitli Anma Törenleri” yap›l›yor.
Bu savafl tarihimizin en dramatik
savafllar›ndan biridir. Elbette kahraman bir milletin evlad›y›z fakat bizim kahramanl›klar›m›z ayn› zamanda zaferlerle birlikte ac›larda
yaflatm›flt›r. Yemen´de kavurucu
s›ca¤›ndan, Sar›kam›fl´ta dondurucu so¤u¤una yazl›k elbiseyle çar›ks›z giden körpe fidanlar›n hikâyesi
yakar sinemizi. Bu bir efsanenin
ayakta kalma ve yaflamak için son
ç›rp›n›fl›yd›. As›rlarca içten içe alt›n› oyan d›fl ve iç mihraklar›n, y›k›lan bir devin ç›kard›¤› feryad›n›n
ad›d›r, Yemen, Çanakkale, Sar›kam›fl... Sar›kam›fl denince içim burkulur her taraf çar›ks›z cesetlerle
görünür gözüme, hüzün kaplar içimi. Binlerce ANADOLU evlad› gömüldü karlara gecenin kör vaktinde
mosmor bedenle. Tabi gömemedi
onu Sar›kam›fl ba¤r›na ac›s›n› dayanamay›p att› bahar›n kardelenlerine. Ah Sar›kam›fl Ah !... Sar›kam›fl flehitlerin yurdu Sar›kam›fl ac›lar›n yurdu...
Sar›kam›fl fiehitler
Gelinlik giyinmifl körpe k›z gibi,
Karlara serildi Sar›kam›fl’ta.
Mevsimler a¤laflt› gece buz gibi,
fiafaklar gerildi Sar›kam›fl’ta.
Mehmedim çar›ks›z Yemenden gelmifl,
Pak beden mor oldu Sar›kam›fl’ta,
Gök mavi yer beyaz, kefeni alm›fl,
Bir tufan görüldü Sar›kam›fl’ta.
Hoflaft› menusu ya¤s›z yemekler,
Ö¤ünler bir oldu Sar›kam›fl’ta,
A¤laflt› mevcudat ve de melekler,
Ak yafllar nar oldu Sar›kam›fl’ta.
Y›ld›zlar a¤laflt› bulutlar indi,
Defterler dürüldü Sar›kam›fl’ta,
Namlular y›rt›ld› tafllar delindi,
Bir tarih yar›ld› Sar›kam›fl’ta.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
■ Ömer EK‹NC‹ M‹C‹NG‹RT
(fiair-Yazar)
http://www.omerekincimicingirt.com
e-mail: micingirt@hotmail.com
Cilvesidir lakin buda kaderin,
Zor nizam kuruldu Sar›kam›fl’ta,
Yaram çok a¤›rd›r ç›ban çok derin,
Silahs›z vuruldu Sar›kam›fl’ta.
Sar›kam›fl dinle tarih seslenir,
fiehitler soruldu Sar›kam›fl’ta,
Abide gerekli ruhlar süslenir,
Emr-i Hak verildi Sar›kam›fl’ta.
Bak Ömer rikkatle, bak perde perde,
Bak Mehmet pir oldu Sar›kam›fl’ta,
fiehitler ölmez Hay! fiehit her yerde,
Cennete girildi Sar›kam›fl’ta.
Bu harekât›n askeri aç›dan, teknik aç›dan vebal› büyük ama ona
de¤inmeyece¤im. Yokluk içinde
buradaki karl› da¤lar› zemherinin
kavurucu so¤u¤unda aflmaya çal›flan, ayakkab›s›z, paltosuz Anadolu
çocuklar›, hatalara kurban gitmifltir.
Biz bu flehitlere borçluyuz. Onlar
olmasayd›, belki de bu topraklarda
Ruslar flimdi yafl›yor olacakt›. Sar›kam›fl, Türk Tarihinin ve savafllar›n›n en ac› olan›d›r. Bu ac›y› fedakârl›klar›, cesareti, ulvi davran›fl› en
iyi flekilde idrak edip gençlerimize
aktarmal›y›z. Bu asl›nda yenilgi de¤il, kendini feda etmenin destan›d›r... Di¤ece¤im o ki bugün Millet Devlet abideleflmifl kahraman Mehmetçi¤imizi, kendisine lay›k bir flekilde anma mecburiyetindeyiz. Bu
bizim boynumuzun borcu. Sar›kam›fl Harekât›´ndan ayn› zamanda
ders de ç›karmal›y›z.Ve ölümsüz
na¤melerle milletimizin haf›zas›na
nakflolan bu facia ve kahramanl›k,
on binlerce vatan evlad›n›n buz tutmufl feryad›, da¤lardan tafllardan
yank›lanan, kalanlar›n ise a¤›tlar›na yan›k türkülerine dönüflmüfl ve
milletine mal olmufltur. Tarihin bu
ac›l› sayfas› halk›n haf›zas› olan
türkülerle ve a¤›tlarla kayda geçirilmifltir.
Sar›kam›fl Harekât›´nda Mehmetçik her zamanki cesaret ve kararl›¤›yla üzerine düfleni yerine getirmifl ald›¤› emirle yola koyulmufltur.
Sorumlulu¤unun fark›ndad›r.
Lakin Balkan bozgunundan sonra
ders almayan yetkililer yeni bir bozguna sebep olurlar. Mehmetçik yine de ‹stiklal Harbi´ni haber verir
gibidir. Düflman karfl›s›nda iradesini kaybetmez, Fakat basireti kör
olan ve sebep olanlara da bir türkü
de, flunu (Biz Urusu alt ederdik, sebep oldu Enver Pafla) der.
Sar›kam›fl’ta
Bak›fllar karak›fl gö¤e dikildi.
Mevsimler a¤laflt› Sar›kam›fl’ta
Körpecik bedenler kara ekildi,
Nur arfla ulaflt› Sar›kam›fl’ta
Sineler buz tutmufl, yatar ayazda,
Bülbül figan eyler güller niyazda,
A¤›t anlatamaz duyguda sazda,
Hür vicdanlar k›flt› Sar›kam›fl’ta.
Kalanlar ç›ld›rd› aman Allah›m!
Ürperdim irkildim sarst› günah›m,
Gözyafl›m az›¤›m, dua silah›m,
Plan suya düfltü Sar›kam›fl’ta
Demeyin kardelen yand› ci¤erim,
Hesaplar çok a¤›r yaram çok derin,
A¤›rd›r dostlar›m, a¤›r kederim,
Melekler uçufltu Sar›kam›fl’ta.
21
Düflündüm Yemeni ve üflüyorum,
Kar›flt› karlara ben yafl›yorum,
Bu vebal çok a¤›r, zor tafl›yorum,
Moskof bile flaflt› Sar›kam›fl’ta.
Uyan flehit uyan kar uykularda,
Bölük bölük yatar canlar ard arda,
Kokunu arad›m akan karlarda,
Bir mazi tutufltu Sar›kam›fl’ta.
Tarih flahit bize ölümsüz millet,
fiehitler ölmez ki benim ki hasret,
Gül açt› gözyafl›m tüllendi kasvet,
fiehitler bulufltu Sar›kam›fl’ta.
Ac›m bo¤um bo¤um k›s›ld› sesim,
Kader böyle imifl Ömer ne desin,
Ülkemden topland› hemen her kesim,
Yatanlar gardaflt› Sar›kam›fl’ta.
Sar›kam›fl Mehmetçi¤in her flart
alt›nda irade, cesaret ve disiplinden
oluflan karakterini nas›l muhafaza
etti¤ini tarihe alt›n harflerle yazd›¤›
bir semboldür.”
Bu sembolü, eski Genelkurmay
Baflkan› Orgeneral Hilmi Özkök´ün
“Sar›kam›fl askeri aç›dan var olma
azminin, direnen mücadelenin,
inanc›n, fedakârl›¤›n ve her fleyden
önemlisi de, Türk halk› ve askerinin
en zor flartlarda vatan› için neleri
göze alabilece¤inin abideleflmifl bir
sembolüdür” diyen Orgeneral Özkök´ün, “Sar›kam›fl yönetim biliminde hayal ile gerçek ve yönetilemeyen risk ile yönetilebilir riskin ne
anlama geldi¤ini gösteren en çarp›c› örnektir” demifltir.
Sar›kam›fl Hareketi o dönemde
gizlenmifltir hatan›n sahipleri taraf›ndan... fiehitleri gereken flekilde
ilgi gösterilmemifl saklanm›flt›r. Millet kendi evlad›n›n ac›s›n› duyamam›fl ve an›lamam›flt›r. Ancak son
y›llarda bil hassa bu y›l tüm ülke
genelinde çeflitli etkinliklerle an›lm›flt›r ve an›l›yor.
Bir Sar›kam›fll› olarak ve Sar›kam›fl facias›n› yaflayan bir milletin
evlad› olarak bundan ders ç›kar›p o
mübarek makama eriflen flehitlerimize Allah’tan Rahmet diliyor tekrar bir fliirimle sayg›lar sunuyorum...
22
Bir Baflka Güfte Var Sar›kam›fl’ta
bir beyaz güfte Sar›kam›fl’ta
küskün bir eda ile sarar beni bir matem
gözyafllar›m dökülür gaipten sesler gelir
kör ka¤n›lar g›c›rdar ›zd›rap flark›s›yla
tasalara bürünür gömülürüm sihirli a¤›tlara...
bambaflka yank›lan›r Sar›kam›fl, bambaflka.
sonra ruhumu sarar efsunlu musikiler.
geceye bir sessizlik yay›l›r siner çileli
geceler uzan›r da uzan›r
doksan bin flehit uzunlu¤unda...
derken bir düflünce al›r götürür beni
Allahuekber da¤lar›na bulutlarla birlikte
zaman durur, hayat durur, yafllar donar
ayaz›n kuca¤›nda
karlara her dokunuflta
yutkunur yutkunur bo¤ulurum birkaç kez
ayaz›n en k›rak yerinde
duygular›m kâh coflar kâh emekler
Sar›kam›fl ah Sar›kam›fl ...
flehitlerin mekân› hüzünlerin diyar›
her taraf›n ›zd›rap ›zd›rab›n türküsü
her taraf›n bir destan bir destan›n öyküsü
kim bilir belki de Sar›kam›fl bir perde mi ne
vuslata aç›lan tarihin son sayfas›nda,
ruhum soluklan›r duygular›m dirilir
karlar okflar bahar›n çehresiyle
her Sar›kam›fl duydu¤umda...
ateflin dondu¤u ölümün gülümsedi¤i
ölümün hayat buldu¤u yer Sar›kam›fl
yanar kelimeler aflkla AllahuEkber da¤lar›nda
her bahar kardelenler aç›nca.
köpürür flehit kokulu dereler kar sular›yla
Hu deyip akar her mevsim bahar›n kuca¤›nda
öt bülbül öt iflte tam zaman› ötmenin
gülde burada gülistanda
her taraf›m bembeyaz her taraf›m yemyeflil
gelin odas› m› ne
beyaz›n ikliminde flehitli¤in her rengi
konufl susmak yok yan›k sevda bu
susmak yok konufl sen konufl sarݍam sen
flu Merzifonlu Mehmet
bak buda fi›rnakl› Hasan
nas›l da yak›flm›fllar yan yana ve s›rt s›rta
utans›n Gabar da¤› utans›n flahadetsiz hortlaklar
konufl Sar›kam›fl konufl söyle neden sessizlik
bu ne dertli sessizlik sükûtta üflüyorum
bu suskunluk nedendir hem sitemin kimedir...
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
● Sar›kam›fl’ta, Ermeniler taraf›ndan bo¤ularak süngülenmifl
Türk savafl esirleri.
● Rus askerleri neye bakar? Karlar›n erimesiyle ortaya ç›kar kardelenlere mi yoksa?
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
● Yukardaki resimler 1922’ye kadar, uygulanan sansürler
nedeniyle günümüze pek az resim gelebilmifl. Ki, bunlar da
Rus Ordu arflivlerinden al›nma.
● Sar›kam›fl’ta, vahflice öldürülmüfl bir sivil Türk.
23
Yürekleri S›ms›k› Saran Her fieyin Bafl› SEVG‹
EVG‹, insan ruhunu ›s›tan, yaflama dair her fleyi flölene çeviren,
S
bireyler aras›ndaki hoflgörüyü, bar›fl›
sayg› ve sevgi çemberinin oluflumunu sa¤layan sihirli ve ayn› zamanda
yaflam› pozitif yapan önemli sözcüktür.
Günümüz dünyas›nda meydana
gelen savafllar katliamlar ve bunun
sonucu insan can›na k›ymalar, ç›kar
kavgalar›, mevcut kaynaklar› paylaflamamak ve en önemlisi sevgisizlikten meydana gelindi¤i aç›kça görünüyor. Savafllar›n ve yaflanan ac›
dramlar›n panzehiri befl harften oluflan söylemesi kolay üstelik masrafs›z SEVG‹ oldu¤unu unutmayal›m.
Sevgiyi Dünya’n›n bir ucundan di¤er
bir ucuna yürekten sunal›m ki tüm
uluslar insanca bar›fl içinde yaflas›n.
“Sevgiyi, yaflad›¤›m›z her anda,
hayat› paylaflt›klar›m›za, yaflama
alanlar›n› ortak kulland›klar›m›za do¤aya, üzerinde yaflad›¤›m›z dünyan›n di¤er ucundaki bütün insanlara
dil, din ›rk gözetmeden Allah’›n yaratt›klar› olarak, kardefllerimiz olarak
gördü¤ümüzde yüre¤imizdeki sevgi
p›nar›n›n ak›fl›n› hiçbir kuvvet durduramaz.”
‹nsan do¤du¤undan ebediyete
kadar yüre¤indeki sevgi p›nar› durmadan hep akmal› Dilinin ucundaki
SEVG‹ sözcü¤ü hiç eksik olmamal›.
Sevgi insan›n karfl›s›ndakine hissetti¤i en güzel duygular›n olmazsa
olmaz›d›r. ‹nsan ruhu de¤iflik sevgilerin varl›¤›yla olgunlafl›r. Bunun sonucunda hayattan ve hayat› onunla
■ Cafer
paylaflanlardan tat al›r.
Birde bunun yan›nda kifliye özel
farkl› sevgiler var yani severek yap›lan al›flkanl›klar buna hobiler diyoruz. Hele bunlar genifl kitleleri ilgilendiriyor ve bu güzel al›flkanl›klardan
feyz al›n›yorsa onun tad›na doyum
olmaz. Yaflam›n›n içine SEVG‹YLE
birlikte bunlar› da ekleyen insan yak›n çevresinden bafllayarak dünyan›n bütün insanlar›yla hoflgörü ve
bar›fl içinde sevgiyle yaflar.
“Yüre¤i, gönlü t›ka basa
sevgiyle büyüyen insanlar
yaflad›¤› ortamlarda ferkedilirler. Onlar karanl›k bir
geceden sonra do¤an günefl gibidirler. Tüm gözler
onlara odaklan›r kulland›klar› her sözcükler
att›klar› her ad›mlardan feyz al›n›r.
Yürekleri ›s›t›r,
gönülleri fethederek yaflama
anlam katarlar.
Neden gelecek
nesilleri bu donan›mla sevgiyle
büyütmeyelim?”
● Yürekleri s›ms›k› saran her fleyin bafl› SEVG‹
24
AKYOL
caferakyol@mynet.com
caferakyol@hotmail.com
caferakyol@gmail.com
Baflta anne babalar,
ö¤retmenler ve toplumun di¤er kesimleri ge-
lece¤imiz olan çocuklar›m›za ve
gençlerimizi yüreklendirerek flöyle
seslenelim; “Seni seviyorum. Sen
benim için çok önemlisin.” Birbirin tamamlayan bu iki de¤erli cümlenin insan yaflam›nda ne kadar önemli oldu¤u tart›fl›lmaz. Bu cümleleri ne kadar çok kullan›rsak hem kendimizi
hem de karfl›m›zdakini mutlu ederek
huzurlu ve bar›fl içinde yaflaman›n
kap›s›n› aralar›z.
Mutlu ve sa¤l›kl› bir yaflam›n
anahtar› sevgiden geçer. Gelin ortak
kulland›¤›m›z bu güzel co¤rafyada
zincirin halkalar› gibi kenetlenip yan
yana omuz omuza sevgi çemberi
olufltural›m. Canlar gitmesin, analar
a¤lamas›n.
Sevgi dokunmakt›r.
Zaman›n›z varken dokunun.
Kime mi?
Sizinle hayat› iyi ve kötü günde
paylaflanlara, üzerinde yaflad›¤›m›z
bu güzel dünyam›zda nefes al›p veren her fleye. Yürekten SEVG‹YLE
Yüre¤inizden sevgi, gözlerinizden ›fl›k eksik olmas›n. Mutlu kal›n...
Sa¤l›kl› kal›n... Hoflça kal›n...
KEfiKE SENDEN B‹RKAÇ
TANE OLSA
Geçti¤im yollar seninle dolsa
Gönül pencerem ayd›nl›k olsa
Gelecekten kayg›m hiç olmasa
Keflke senden birkaç tane olsa
Yüzündeki tebessüm hep sürse
Talih k›smet flans sana da gülse
Tanr›dan bir de dile¤im olsa
Keflke senden birkaç tane olsa
Yaban otlar bahçenden ayr›lsa
Umutlar›n yar›nlar› bulsa
Bir yudum sevgi gönlüne aksa
Keflke senden birkaç tane olsa
Gözlerin ay›n on dördü olsa
Yüre¤indeki hüzün son bulsa
K›sacas› senden çok çok olsa
Keflke senden birkaç tane olsa
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
“ fi i i r y a z m a k , n e f e s a l m a k t › r ”
Cafer AKYOL
“ G ö n ü l P e n c e re s i n d e n B i r N e f e s ”
fi‹MD‹ YANIMDA OLSAN
fiimdi yan›mda olsan
Gözyafl›mla seni karfl›lasam
Ac›mas›z kufl gibi geçen zaman›n
Kanatlar›n› yolsam
fiimdi yan›mda olsan
Seni karfl›ma al›p
Bir demlik çay›n
Tad›na varsam
Anlatsam
Biriktirip anlatamad›klar›m›
Dinlesem
Biriktirip anlatamad›klar›n›
fiimdi yan›mda olsan
Yüzüne doya doya baksam
Tutsam ellerinden
Dokunsam o güzel saçlar›na
Beline
O incecik beline
Sar›l›p
Kokunu içime çeksem
Gözlerinin derinliklerine girip
Uyuyabilsem
Uyanmamak üzere
fiimdi yan›mda olsan
YAZ ‹Ç‹NDEN GELEN‹
Hani baz› anlar var ya
Sevgin yüre¤ine s›¤maz
Coflars›m
Dokunmak duymak istersin
Ne pahas›na olursa olsun
Görmek istersin
Hissetmek istersin
Ama
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
YÜRE⁄‹NLE SEV BEN‹
OL
Sana gözyafllar›m› verdim
Gözlerinle öp beni
Sana yüre¤imi verdim
Yüre¤inle sev beni
Gözlerinden yakalad›m y›ld›zlar›
birer birer
Tutsak edildi yüre¤im özlemlerim
Duygular›m hayallerim
Sensiz seninle yaflamaya mahkum
edildim
Sana ömrümü verdim
Ömrünce sev beni
Sana feryad›m› verdim
Ne olur duy beni
Sana rüyalar›m› verdim
‹çine gir sor beni
Rüyalar›ma gir sev beni
Yüre¤ine al beni yüre¤inle sev beni
Kanayan yaram hiç dinmeyen
sanc›m
Hazmedemedi¤im sensiz yaflant›m
Güzel gözlü mele¤im
Geleceksen talihim ol kon bafl›ma
Gelmeyeceksen ecelim ol al can›m›
SEN‹N DÜNYAN
YOLUN DÜfiERSE
‹ç dünyan› anlat›yor
Hüzünlü bu¤ulu gözlerin
Yaflat›yorsun gerçek yaflamda
Sana ait olan o güzelim dünyan›
Dinliyorsun karfl›ndakini
Bakar gözrmez misali
Al›p götürüyor duygular›n
Ar›n›yorsun gerçek yaflamdan
Dal›yorsun sana ait olan
‹ç dünyan›n güzelliklerine
Uyanmamak üzere
Taa ki
Gerçek yaflam›n ac›mas›z
sessizli¤iyle uyan›yorsun
B›rak›yorsun sana ait olan
güzellikleri yerli yerinde
Duygular›nda deprem oluyor
S›cak havada üflemek gibi
F›rt›nal› havada kelebe¤in uçmas›
gibi
Sonra
Al›yorsun avuçlar›n›n aras›na
Yaflam›n güzelliklerini
Üzerine
Nak›fl nak›fl iflleyen
O güzelim yüzünü
Hüzünlü bu¤ulu gözlerini
Dal›yorsun yine sana ait olan
‹ç dünyan›n güzelliklerine
Uyanmamak üzere
Taa ki
Oturdum masam›za
Bu kez mum ›fl›¤›nda
Umutsuzca
Sevgi logomuzun üzerinde
Gezdirdim parmaklar›m›
Parmaklar›n gezmifltir diye
Kim bilir ne duygularla okflad›n
logomuzu
Derinden bir iç çektim
O güzel gözlerine
O doyumsuz gözlerine
Kara bulutlar çöktü
Kahrettin bana
Kahrettin deli ayr›l›¤a
Yüzüme k›y›pta söyleyemedi¤ini
‹çinden söyledin
Burada oturmay› bile kendine çok
gördün
Terk ettin masay›
Yüre¤in orada kal›rcas›na
Masam›zda flimdi ben oturuyorum
Logomuzun kenarlar›na u¤urlu
say›m›z›
Yüre¤imle iflleyerek
Gözlerini yudum yudum içerek
Teninin kokusunu
Ci¤erlerime çekerek
Biraz sonra senin gibi
Yüre¤imi burada b›rak›p gidece¤im
Tek fark›m›z
Ben masam›zda günde birkaç defa
oturuyorum
Sen ise
Yolun düflerse Yolun düflerse
25
Ka¤›zmanl› Çolako¤ullar› ile ‹shak Pafla
Saray›’n› Yapt›ran ‹shak Pafla’n›n Akrabal›¤›
A⁄IZMAN’›n Keçivan (Tunçkaya) ve K›z›lveren (Çeperli) köyK
lerinde yaflayan Çolak, Y›lmaz, Atilla ve Ulusoy soyadlar›n› alm›fl olan
Çolako¤ullar›/ Çolaklar lakapl› ailenin verdi¤i bilgiye göre bu aile Orta
Asya’dan gelip An›’ya yerleflmifltir.
Ailenin bilinen ilk dedeleri Çolak
Mustafa ile onun kardefli Topal Abdi’dir. Çolak Mustafa’dan olanlar
Ka¤›zman’›n Keçivan köyüne, oradan da K›z›lveren köyüne gelirler.
Edilmifl bir aht üzerine parma¤›n›
keserek Çolak lakab›yla an›l›p bilinen dedenin ad› Çolak Mustafa’d›r.
Çolak Mustafa’dan ‹brahim Bey,
ondan Hac› Süleyman Bey, ondan
Osman Bey, ondan Mustafa Bey
(Mustafa Bey’in Keçivan’da Bayraktarl›k yapt›¤› belirtilmektedir), ondan Ömer Bey, ondan Hac› Süleyman Bey, ondan Yusuf Bey, ondan
Mehmet Bey, ondan da Mahmut
Bey(1) do¤mufltur.
Çolak Mustafa Ka¤›zman’a gelirken kardefli Topal Abdi ise An› civar›nda Do¤ubeyaz›t’a göçer. Topal
Abdi ailesinden Küçük ‹shak Pafla
Do¤ubeyaz›t’ta bir saray yapt›r›r.
Saray 1784 y›l›nda tamamlan›r.
■ Sait
Bir Ansiklopedi’de; “‹shakpafla
Saray›, A¤r› ‹linin Do¤ubeyaz›t ‹lçesi’nin 8 km. güneydo¤usunda, çevreye egemen bir kayal›k üzerinde
yer al›r. ‹shak Pafla ile ilgili bilgiler
az ve kuflkuludur. Bununla birlikte
saray›n yap›m›na Ç›ld›r Atabeylerinden Çolak Abdi Pafla taraf›ndan
baflland›¤› ve ayn› aileden Küçük
‹shak Pafla’n›n 1784’te tamamlatt›¤› bilinir.” diye geçmektedir.(2)
Burada Abdi Pafla “Çolak Abdi
Pafla” diye verilmifltir. Oysa Ka¤›zman da ki Çolako¤ullar› ailesine
● ‹shak Pafla Saray›
26
KÜÇÜK
asikmiskini@hotmail.com
mensup torunlar onu “Topal Abdi”
diye tan›maktad›rlar.
Editörlü¤ünü Prof. Dr. Oktay
Belli Hoca’n›n yapt›¤› 2004 y›l›nda
yay›nlanan Do¤ubeyaz›t Sempozyumu adl› kitapta Doç. Dr. Mehmet
‹nbafl›,” Ç›ld›r Beylerbeyleri: I.‹shak
Pafla ve II. ‹shak Pafla” adl› araflt›rma yaz›s›nda Ç›ld›r Beylerbeyleri
hakk›nda önemli bilgiler vermifltir.(3)
Ç›ld›r Eyaleti, Sultan III. Murat
döneminde Osmanl› Devleti’nin do¤u hududunda meydana gelen hadiseleri kontrol etmek, Osmanl›-‹ran
savafllar›nda savunmalar yapmak
amac›yla kurulmufltur. Sancak say›s› ise 13’tür.Bayezit Sancakbeyli¤i
ise bu sancaklardan birisidir.
Ç›ld›r Eyaletinin kurulmas›yla
birlikte, 1579’da ilk olarak Ç›ld›r
Beylerbeyli¤ine tayin edilen isim
Mustafa Pafla’d›r. Onun ard›ndan
Ç›ld›r Valili¤i’ne Yusuf Pafla, Ahmet
Pafla, H›z›r Pafla, Karakafl Ahmet
Pafla, Minüçehr III, Sefer Pafla, Yusuf Pafla, Rüstem Pafla, Arslan Pafla, Mehmet Pafla, Arslan Mehmet
Pafla, Yusuf Pafla, Selim Pafla, ‹shak Pafla (I./Büyük), Hac› Ahmet
Pafla, ‹brahim Pafla, Süleyman Pafla, ‹shak Pafla (II./Küçük) gibi isimler getirilmifltir. II.‹shak Pafla Ç›ld›r
Valili¤ine geçmeden önce Bayezit
Mutassar›fl›¤›’nda bulunmufltur.
Bayezit Sanca¤›nda görev yapan Sancakbeyleri hakk›nda kaynaklarda yeterince bilgi yoktur. Tespit edilen ilk sancakbeyi Çolak Abdi
Pafla’d›r. Abdi Pafla, Sultan IV. Murat’›n 1634 Revan seferine kat›lm›fl,
daha sonra Bayezit Sancakbeyli¤ine getirilmifl ve uzun süre bu görevde kalm›flt›r. Ard›ndan Mahmut Pafla, onun da ard›ndan Abdulfettah
Sancakbeyi olmufltu. Abdulfettah
Bey’in 1775’te vefat›ndan sonra II.
‹shak Pafla tayin edilmifltir.
Ç›ld›r Eyaleti Beylerbeyi¤i ve
Bayezit Mutasarr›fl›¤› görevlerinde
bulunan ‹shak Pafla Gürcistan ve
‹ran taraflar›ndan gelebilecek hü-
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
cumlara karfl› al›nan müdafaa tedbirlerinde önemli rol oynam›flt›r.
Son olarak 1792 y›l› sonlar›nda
Bayezit Sanca¤› Mutasarr›fl›¤› uhdesinde bulunan ‹shak pafla’n›n
Hasankalede ikamet etmesi emredilmifltir.
‹shak Pafla ile ilgili yap›lan araflt›rmalarda onun bir süre sonra Hasankale’de vefat etti¤i, her hangi bir
kaynak gösterilmeden belirtilmektedir. Oysa ‹shak Pafla’n›n hayatta oldu¤u ve bir süre daha Bayezit Sanca¤› Mutasarr›fl›¤› görevini sürdürdü¤ü, arfliv kay›tlar›ndan anlafl›lmaktad›r.
Bayezit’te ikamet etmekte olan
‹shak Pafla’n›n, ne zaman öldü¤ü
hususunda kaynaklarda her hangi
bir aç›kl›k yokken, Bayezit sanca¤›na yap›lan bir tevcihat ile ilgili arfliv
vesikas›nda, bunu tespit etmek
mümkün olmufltur. Nitekim 25 muharrem 1214/29 Haziran 1799 tarihli bir tevcivat kayd›nda, “Bayezit
sanca¤› Rum-ili be¤lerbe¤i payesiyle yurtluk ve ocakl›k mutasarr›f
olan ‹shak Pafla’n›n fevtiyle yine
Rum-ili be¤lerbe¤i payesiyle o¤lu
Mir Mahmut’a 25 M. sene 214 tarihinde tevcih olundu...” fleklindeki
bilgi, ‹shak Pafla’n›n 19 Haziran
1799’da vefat etmifl oldu¤unu aç›kça göstermektedir.
● ‹shak Pafla Saray›
II. ‹shak Pafla, kabiliyetli ve sert
mizaçl› bir idareci olup, zaman zaman Osmanl› Devleti’ne muhalefet
edebilecek kadar cesaret sahibi bir
kimsedir. Nitekim banisi oldu¤u ve
bizimde bugün hayranl›kla seyretti¤imiz ‹shak Pafla Saray› onun ida-
● Çolako¤ullar›ndan halk flairi Mahmut ULUSOY
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
recilik yönünü ve h›rs›n› ortaya koyan en bariz örnektir.(4)
Abdi Pafla’dan Küçük ‹shak Pafla’ya kadar ondan da o¤lu Mir Mahmut’a kadar intikal eden ailenin torunlar› varm›d›r, kimlerdir bilinmiyor.
Ama Abdi Pafla’n›n kardefli Çolak
Mustafa’dan bugüne kadar süregelen
ailenin torunlar› Ka¤›zman’›n Keçivan
ve K›z›lveren köylerinde ikamet etmektedirler. Çolako¤ullar›’ndan olup
Ka¤›zman d›fl›nda çeflitli illerde yaflayan aile fertleri de vard›r.
Ka¤›zman’da yaflayan Çolako¤ullar›/Çolaklar ailesinin Abdi Pafla
ve ‹shak Pafla ile olan akrabal›k
ba¤lar›n›n yap›lacak olan yeni araflt›rmalar ›fl›¤›nda daha da ayd›nlanaca¤› kanaatindeyiz.
D‹PNOTLAR
1- a) Muhittin Y›lmaz, Cami hocas› -fiair. Merhum) Mahmut Ulusoy, 1925 K›z›lveren Köyü do¤umlu olup Çolako¤ullar› lakapl›
sülaleye mensuptur. Mesuli mahlasl› halk
flairidir.
2- Alfebetik Okul Ansiklopedisi 7. Görsel Yay›nlar 1990 Sayfa:1845
3- Editör: Oktay Belli, Güneflin Do¤du¤u
Yer: Do¤ubeyaz›t Sempozyumu, 2004 ‹stanbul Sayfa 183
4- Ayn› Eser, Doç.Dr. Mehmet ‹nbafl›’n›n Ç›ld›r Beylerbeyleri: ›.‹shak Pafla ve
II.‹shak Pafla adl› yaz›s›ndan.S.196
27
Do¤u’nun En Modern Spor ve Sergi Saray›
‹SMA‹L AYTEM‹Z SPOR ve SERG‹ SARAYI
■ Haber:
Sait KÜÇÜK
ARSLI ‹fladam› ‹smail Aytemiz taraf›ndan yapt›r›K
lan Do¤u’nun en modern Spor ve Sergi Saray›
Kars’ta hizmete devam etmektedir.
Bu saray›n aç›l›fl› 2007 y›l› Cumhuriyet Resepsiyonunun ard›ndan yap›lm›flt›. Salonun aç›l›fl›na havai
fiflek gösterisi renk katm›flt›.
Karsl› ifladam› ‹smail Aytemiz taraf›ndan yapt›r›lan
ve 6 milyon YTL’ye mal olan salonun aç›l›fl›n› Vali
Mehmet Ufuk Erden, 14. Mekanize Piyade Tugay Komutan› Tu¤general fieref O¤ufl, Belediye Baflkan›
Naif Alibeyo¤lu yapt›.
84 tuvaleti bulunan ve 6 bin metrekare alana sahip
2 bin 500 kiflilik salonda 300 araçl›k bir de otopark
bulunuyor. Do¤u Anadolu Bölgesi’nin en modern sa-
28
lonu olma özelli¤i de tafl›d›¤› belirtilen Spor ve Sergi
Saray›’nda konser stand›, konferans ve sinema salonlar›, oturma alanlar›, masa tenisi, boks ringi, voleybol ve basketbol alanlar›, kafeterya, iki adet konferans salonu, V‹P salonu, fitnes center bale salonu ve
sergi salonu da bulunuyor.
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Adalet ve Adliyecilik
UMHUR‹YET’‹N kurulmas› ile
C
Anayasal düzenin üç ana kolu
önem kazanm›flt›r. Yasama, yürütme ve yarg› organlar›. Bu günkü yaz›m›zda içinde bulundu¤um
Adalet ve bu görevi yürüten yarg›ç, savc› ve avukatl›¤›n özel ve
genel tafl›mas› gereken vas›flar›ndan bahsetmeyi uygun gördüm.
ADALET
“‹nsanl›¤›n en güzel görevi
adalet da¤›tmakt›r” diyor Volter.
Toplum halinde yaflayan bireylerin
adalet en büyük ihtiyac›d›r. Maddi
ve manevi bütün varl›klar›n temeli
toplum düzeninin devam›n› sa¤layan adaletin da¤›t›m›ndaki sisteme dayanmaktad›r.
Adalet, toplumun dayan›flma,
ba¤lan›p kümeleflme zinciridir. ‹nsanl›k için, güven ve yaflama içgüdüsüdür. ‹nsanl›¤›n ve toplumun en büyük arzusu gerçek adalete eriflmektir. Adalete eriflmekte,
toplum için mutlulu¤un yoludur.
Bu yolu nas›l ve ne flekilde bula-
■ ‹nsanl›¤›n en güzel
görevi adalet
da¤›tmakt›r” diyor
Volter. Toplum
halinde yaflayan
bireylerin adalet en
büyük ihtiyac›d›r.
Maddi ve manevi
bütün varl›klar›n
temeli toplum
düzeninin devam›n›
sa¤layan adaletin
da¤›t›m›ndaki sisteme
dayanmaktad›r.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
■ Av.
Akay BEfiMART
ca¤›z? Bu durumda en önemli görev kime düfler? Bu suallere verilecek ilk cevap do¤al olarak yarg›çlard›r.
KORKUNÇ B‹R MESLEK
Philippe Dupon, “Arzetti¤i azamet ile ne mükemmel, istilzam etti¤i faziletler ve tahlil etti¤i mesuliyetler ile ne korkunç meslek” diyor
yarg›çl›k için.
Thesouret, “Adli kudret kadar
vatandafllar üzerinde do¤rudan
do¤ruya itiyad› flekilde müessir
olan hiç bir kuvvet mevcut de¤ildir. Bunun için bu kudret kendilerine emanet olunanlar›n seçiminde
uyan›k bulunmamakta milletin büyük menfaat› vard›r” demekteir.
Hazreti Ömer taraf›ndan Basra
kad›s›na yaz›lan bir mektup, Ali
Hikmet Berki’nin ‹slam Hukuku
adl› eserinin 41. sayfas›nda yer
almaktad›r. Bu mektubun uzun
metninin özeti fludur: Helal olan
her fleyi haram k›lmamaya, çok
dikkatli olmaya ve gazap ve hiddetten ba¤›r›p ça¤›rmadan ifllerin
çoklu¤undan s›k›nt› getirmekten,
ekfli yüzlü olmaktan sak›nmas›n›,
önermektedir.
Mecelle’i Ahkami Adliyeye göre
de Hakimli¤in vas›flar› o devre göre önemsenerek yasalarla belirlenmifltir: Önemli olanlar›n› belirtirsek:
Madde 1792- Hakim: Hakim,
fehim, müstakim, emin, mekin ve
metin olmal›d›r.
Madde 1794- Hakim temyizi
muktedir olmal›d›r. ‹yi bilip iyi iflitmesi gereklidir.
Madde 1796- ‹ki has›mdan
hiç birinin hediyesini kabul etmez
hiçbirinin ziyafetine gitmez, iflar
ve iflaretleflmez, konuflulan dilin
d›fl›nda dil ve lisanla konuflmaz,
konuflulmas›na da müsaade etmez.
Madde 1812- Hakim zihinsel
ar›zal›, gaml›, açl›k galebesi s›hhats›zl›¤› zihni çal›flamaz durumda ise hüküm vermemelidir.
Madde 1813- Hakim ba¤›r›p
ça¤›rmaz, ifli sürüncemede b›rakamaz.
Bu maddeler sürüp gitmektedir. Osmanl› zaman›nda ve ‹slam
hukukundaki yarg›c›n önemini de
bu vesile ile iletmifl olduk.
Bu arada Cumhuriyetimizin kurulmas› ile adli teflkilat›m›z›n C.
Savc›l›¤› sistemi de konmakla
adaletin ilk basama¤›ndaki önemi
de dikkate al›nmal›d›r. C. Savc›lar›n›n da ayn› vas›flar› tafl›mas›
adalet inflaat›n›n temele konan
harç›n ne denli önemli oldu¤u da
ortadad›r.
Avukatl›k mesle¤ini yasa kamunun görevlisi ve Adaletin tahakkukunda üçüncü basamak olarak görünmektedir. Tüm yukardaki
hak ve hukukun tahakkuku için
özverili, dürüst ve çal›flkan olarak
toplum için mutlulu¤a eriflmenin
önemli bir görev dal›d›r.
Tüm yukar›daki vas›flar yan›nda temel yasa bilgileri yan›nda her
üç adalet kolunun Genel Kültür
yönünden de kendilerini yetifltirme
zorunlulu¤u vard›r.
Bu vesile ile Büyük Atatürk’ün
“Adalet Mülkün Temelidir” beyan›n› tekrar etmekte de yarar gördüm.
29
Sar›kam›fl Çevresindeki Savunma
Yap›lar› ve Eski Yerleflmeler
ARIKAMIfi çevresi milattan
önceki as›rlardan beri çeflitli
S
uygarl›klar›n hakimiyet alan› olmufl, özellikle Urartular’›n etkinli¤i
ve süreklili¤i mevcut kal›nt›larla
da belgelenmifltir(1).
Yörede çeflitli uygarl›klar›n izlerini yans›tan, eski yerleflme, kale, kaya kilise, kilise,türbe, köflk,
konak v.b.çok say›da kültür varl›¤› mevcuttur. Bunlar içerisinde
özellikle bölgenin savunmas›n›
üstlenen kaleler, say›ca üstünlük
göstermektedir. Yaz›m›z›n konusu olan bu yap›lar› flöyle s›ralayabiliriz:
Micingirt Kalesi: Karaurgan
Buca¤›na ba¤l›, eski Osmanl›Rus hududunda bulunan ve ad›
‹nkaya olarak de¤ifltirilen köyün
do¤usundaki sarp bir alan üzerine
kurulmufltur. Yekpare bir kaya
kütlesi üzerinde yükselen kale,
dikdörtgene yak›n bir plan düzeni
gösterir.
Yap›n›n ilk infla evresinin ne
■ Yrd. Doç. Dr. Ali Murat AKTEMUR*
murataktemur@hotmail.com
zaman ve kimlere ait oldu¤u bilinmemektedir. Ancak XII.-XIII.yüzy›l›n mimari ve tafl süsleme özelliklerini yans›tmaktad›r.
Micingirt Kalesinin en dikkat
çekici özelli¤i kitabe bak›m›ndan
zengin olufludur. Bugün köydeki
bir evin duvar›nda bulunan kitabede, 630 H. 1232 M. tarihi kay›tl›d›r. Kitabede geçen bilgiler
kalenin Saltuklu devrinde esasl›
● Zivin Kalesi
30
bir onar›m gördü¤üne iflaret etmektedir.
Kalenin do¤usunda bulunan
ve XIII.yüzy›la tarihlendirilen(2) sekizgen planl› türbenin mimari ve
süsleme özellikleri de Saltuklu sanat›na iflaret eder.
Kale surlar›n›n köye bakan
cephesinin üst k›sm›nda yer alan
kitabeden(3), kalenin 577 H. 1158
tarihinde, yani Saltuklular devrinde onart›ld›¤› anlafl›lmaktad›r.
Sur duvarlar›nda süsleme unsuru olarak Timur’un damgas›n›
and›ran üç yar›m küre yer almaktad›r. Bunlar, Anadolu Selçuklu ve
Timurlu mimarisinde yayg›n olarak kullan›lan baçini tekni¤inde çini örneklerini akla getirmektedir.
‹ki vadinin kesiflti¤i kayal›k bir
yükselti üzerinde sarp ve yalç›n
bir konuma sahip olan Micingirt
Kalesi, yaklafl›k 205x30 m. boyutlar›nda ve dikdörtgene yak›n bir
planda infla edilmifltir. Kalenin as›l
girifli do¤udad›r. Kuzeyde yer alan
ve büyük bir k›sm› harap olan
burç kal›nt›s›n›n iç kaleye ait oldu¤u anlafl›lmaktad›r. D›flta düzgün
kesmetafl, aralarda moloz dolgu
ve horasan harc›n›n kullan›ld›¤›
sur duvarlar› ve burçlar, harap bir
durum sergilemektedir.
Do¤udaki girifl kap›s› ile bat›daki sur duvar› aras›nda, tam ortada kaya içerisine oyulmufl bir
sarn›ç bulunmaktad›r. Üstü aç›k
sarn›c›n içerisi, zamanla dolmufltur. Güneydo¤u köflede yer alan
üçgen biçimli burç üzerinde, birer kare çerçeve içine al›nm›fl
üçgen ve kare formlu yuvalar,
do¤u giriflin yanlar›nda yer alan
usta monogramlar›, Türk dönemi
onar›mlar›na iflaret eder. Sarp
ve yalç›n konumuyla, iki vadinin
kesiflti¤i noktada yer almas›yla
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
ve sarn›c›yla bölgedeki Urartu
alt yap›l› Zivin, K›zlar, Ç›ld›r-fieytan Kalesi gibi kalelerle benzeflen Micingirt Kalesi, Türk dönemi onar›mlar›na ra¤men, alt yap›daki Türk öncesi dönemin
özelliklerini korumaktad›r.
Micingirt Kalesi’ni çevreleyen
yamaçlarda, bol miktarda kayaya
oyulmufl flapel tarz› tap›nma yerleri mevcuttur. Kapadokya bölgesindeki kaya kiliselerini an›msatan
bu yap›lar›n, Micingirt’in 949’a kadar süren Bizans egemenli¤i esnas›nda yap›ld›¤› anlafl›lmaktad›r.
Zivin Kalesi:
Sar›kam›fl’›n 35 km. kuzeybat›s›ndaki, eski ad› Zivin olan Süngütafl› Köyü’nün do¤usunda yer
almaktad›r. Kalenin kesin tarihi bilinmemektedir. Ancak konum ve
mimari özellikleri bak›m›ndan
Urartu alt yap›l› kaleleri akla getirmektedir.
Zivin’de bulunmufl ve Tiflis
Müzesi’ne götürülmüfl stel üzerindeki kitabede kalenin Urartulara
aidiyeti ile ilgili ipuçlar› mevcuttur.Kitabe flöyledir: ‘Menua bu
steli, Haldi Beyi’ne adad›. O Diau
Ülkesini arad› ve onun flehri fiaflilu’yu Menua yeniden ald›.Menua
konufltu: ben fiaflilu fiehri’ni ald›m. Ben bu steli Haldi’ye, benim
efendime adad›m. Kim bu kitabeyi
al›rsa hava tanr›s› Haldi’nin lanetine u¤ras›n(4)’.
Zivin Kalesi’nde görülen ve
Menua devrinde flekillenen klasik
tipteki surlardan, menuaya ait yaz›ttan hareketle kaleyi, Urartulara
ve Menua (M.Ö.810-785)dönemine tarihlemek mümkündür.Yap›
bu dönemde, Erzurum ve çevresinin Sevan Bölgesi ile ba¤lant›
kurdu¤u yol üzerinde, yolu denetim alt›na almak için kurulmufl olmal›d›r.
XI.yüzy›l›n ortalar›nda, Erzurum Kalesi için bir ön karakol niteli¤i tafl›yan Zivin Kalesi Selçuklularca büyük bir onar›ma tabi tutularak sa¤lamlaflt›r›lm›flt›r.
‹ki vadinin kesiflti¤i yar›mada
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
● Köro¤lu Kalesi
fleklindeki bir yükselti üzerinde
yer alan Zivin Kalesi, sarp ve
mustahkem bir konuma sahiptir.
Yaklafl›k 99 x 163 m.boyutlar›nda
ve 1.10 m. kal›nl›¤›nda ur duvarlar›na sahip kale, kuzey-güney
do¤rultusunda infla edilmifltir. Bügün duvarlar› büyük oranda tahrip
olan kalenin, sur ve burçlar›n› k›smen takibedebilmek mümkündür.
D›flta kesme tafl, aralarda moloz dolgu ve Horasan harc›n›n kulalan›lmas›yla infla edilen yap›,
kayaya oyma sarn›çlar›yla dikkati
çeker.
Köro¤lu Kalesi:
Karaurgan Buca¤›na ba¤l› Köro¤lu Köyünün kuzeybat›s›nda,
do¤al kayal›k üzerine infla edilmifl
bir kaledir.Mahalli söylentilere göre M.481-510 y›llar›nda yaflayan
ve O¤uzlar›n atefle tapan ‹ranl›lara karfl› savafllar› s›ras›nda Acem
fiah› ile mücadeleleri ile ünlenen
Köro¤lu adl› milli kahramandan
ad›n› alan bu kalenin de kesin infla tarihi bilinmemektedir. Çevrede
prehistorik dönemlere kadar uzanan bir yerleflimin izleri bulunmakla birlikte bunlar›n kesin tarihini saptamak mümkün de¤ildir.
Konumu, malzemesi ve yap›m
tekni¤i ile Micingirt ve Zivin Kale-
lerini akla getiren yap›, onlara göre daha küçük ölçülerde infla edilmifltir. Do¤al kayal›¤›n üzerine kurulmufl olan kaleye, kuzey yönden
ç›k›lmaktad›r. Do¤al kayal›¤›n etraf› alttan çepeçevre örülerek bir
savunma hende¤i meydana getirilmifltir. Kuzeydeki girifl kap›s› iki
yandan burçlarla takviye edilmifltir. Güneydo¤u köfledeki dikdörtgen kaideli tafl›nt›n›n ana burç oldu¤u, burcun içerisinin de bar›nma amac›yla kullan›ld›¤› anlafl›lmaktad›r.
D›fltan düzgün kesme tafl içten moloz dolgu kullan›larak örülen duvarlarda kaynaflt›rma malzemesi olarak Horasan harc› kullan›lm›flt›r.
K›zlar Kalesi: ‹lçe merkezinin
güneydo¤usundaki ormanl›k alan›n Keklik Deresi mevkiinde yer
alan kale, yüksek ve sarp bir tepe
üzerine kurulmufltur. Konum ve
mimari aç›s›ndan Urartu kalelerinin özelliklerini akla getiren K›zlar
Kalesi bir iç ve bir d›fl kaleden
oluflmaktad›r. Kale surlar› içinde
düzgün kesme tafl malzemeli, küçük ebatl› bir flapel yer al›r.Kaledeki temel izleri, çeflitli birimlerin
geçmiflte var oldu¤una iflaret etmektedir. Bu kalede de Micingirt
31
ve Zivin kalelerinde oldu¤u gibi
d›flta düzgün kesme tafl aralarda
dolgu malzemesi ve Horasan harc› kullan›lm›flt›r.
Kanuni Sultan Süleyman’›n
1534 senesinde Irakeyn Seferine
gidifli s›ras›nda ordunun burada
konaklad›¤›n›, zaman›n nakkafl›
ve minyatür ustas› Matrakç› Nasuh’un Çobandede Köprüsü’nden
sonra bu kaleyi de eserinde resmediflinden anlamaktay›z(5).
Toprakkale: Sar›kam›fl ilçe
merkezinin yaklafl›k 1 km. güneybat›s›nda, Kars-Erzurum karayolunun 350-400 m.güneyinde, Çürüktafl mevkiinde iki vadinin kesiflti¤i yerdeki alçak bir tepe üzerinde yeral›r. Kesin tarihi bilinmeyen
kalede, surlara ait temel kal›nt›lar›
mevcuttur. Temel seviyesinde günümüze ulaflm›fl duvarlardan infla
malzemesi olarak iri blok tafllar›n
kullan›ld›¤› anlafl›lmaktad›r.
Yedi Kilise (Yeni Gazi) Kalesi: Sar›kam›fl’›n kuzeydo¤usunda, Yenigazi Köyü’nün üzerindeki
kayal›kta yer al›r. Temel seviyesindeki duvar kal›nt›lar›, kalenin
mimari kimli¤i hakk›nda fikir yürütebilmek için yeterli de¤ildir.Kalenin oturtuldu¤u kayal›k alan›n al-
t›nda ç›k›fl dehlizlerinin bulunmas›, bunun da ilk infla evresinin
Urartular’a kadar uzanabilece¤ini
akla getirmektedir.
Zek (S›ratafllar) Köyü Kalesi:
Karaurgan Buca¤›’na ba¤l› köyün karfl›s›ndaki kayal›k alan üzerinde bir ortaça¤ kalesinin kal›nt›lar› bulunmaktad›r. Tarihi kimli¤ini
ve mimari özelliklerini tespit edebilecek düzeyde kal›nt›ya sahip
olmayan yap›n›n, suya yak›n ve
sarp konumu, yöredeki di¤er
Urartu altyap›l› kaleleri akla getirir.
K›rankaya (Akhuriani) Harabeleri: ‹lçe merkezinin 10 km. kuzeydo¤usunda, Ya¤›basan Köyü
ile Çatak Köyü aras›nda, yüksek
düzlükte yer alan ve büyük bir
yerleflime ait oldu¤u anlafl›lan temel izleri bugün, K›rankaya Harabeleri olarak bilinmektedir.
Yörede Urartular’dan önce hakimiyet kurmufl olan Akhurianiler’e ait eski bir flehrin kal›nt›lar›
oldu¤u tahmin edilen bu yerleflim
yerine, M.Ö.785 y›l›nda Urartu
Kral› I.Argiflti’nin sefer yapt›¤›n›,
bu sefer s›ras›nda Argiflti’ye karfl›
itaatsizlik gösteren bu topraklar›n
Kral› fiiflukhani’nin tahttan indirildi¤ini Van (Tuflpa)’daki Urartu yaz›tlar›ndan ö¤renmekteyiz(6).
● K›zlar Kalesi’nin Gravürü (A.ÇEL‹K’ten)
32
Yaklafl›k 150x220 m.boyutlar›nda bir alana kuruldu¤u anlafl›lan bu eski yerleflim yerinde gayr›muntazam ve iri tafllardan çeflitli
ebatlarda temel izleri mevcuttur.
Yerleflim alan›, bir s›ra büyük tafllardan çevre duvar› ile dikdörtgen
prizmas› biçiminde kuflat›lm›flt›r.
Sahatveren Y›k›nt›lar›: Karakurt Buca¤›’na ba¤l› Afla¤› Micingirt Köyü yak›n›nda, Karakoyunlular’a ait yerleflim izleri mevcuttur.
XIV.yüzy›ldan kalma bu yerleflimin ad›n› Karakoyunlular’›n Sahatlu Boyu’ndan ald›¤› ileri sürülmektedir(7). Bölgede sihay bazalt
tafl›ndan çok say›da koç-koyun
heykeli bulunmaktad›r.
* Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Ö¤retim Üyesi.
1- Tarihi süreçte Urartular, daima etkili olmufllard›r.M.Ö. IX. Yüzy›ldan itibaren güçlenerek yukar› aras boylar›na kadar geniflledikleri bilinen Urartular›n, bu geniflleme hareketi bugünkü Sar›kam›fl topraklar›n› da kapsam›flt›r.M.Ö. VIII. Yüzy›lda Sar›kam›fl ve
Kars yöresinde Diau-Ekhi-ni ad›yla an›lan
bir beylik yönetmi kurulmufltur. F.KIRZIO⁄LU, Kars Tarihi, ‹stanbul 1953, s.5556.;A.M.MANSEL, Eski Do¤u ve Ege Tarihinin
Anahatlar›
‹stanbul
1945,
s.182.;M.EREND‹L, fiehit Yurdu Sar›kam›fl,
Ankara 1993, s.5-6.;H.GÜNDO⁄DU- A.M.
AKTEMUR-VD., Sar›kam›fl ve Çevresindeki
Tarihi Kal›nt›lar, Erzurum 1999, s.4-5.
2- R.H.ÜNAL, ‘Az Tan›nan ve Bilinmeyen Do¤u Anadolu Kümbetleri’, Vak›flar Dergisi,
S.XI, Ankara 1976, s.156-159.;‹.H.KONYALI, Abideleri ve Kitabeleri ‹le Erzurum Tarihi, ‹stanbul 1960, s.495-496.;F.SÜMER,
‘Saltuklular’, Selçuklu Araflt›rmalar› Dergisi,
S.III., Ankara 1971, s.391-433.
3- Baz› kaynaklarda kitabenin ilhanl› hükümdar› Gazan Mahmut Han (1295-1304)’a ait
onar›m kitabesi oldu¤u belirtilmekte ise de
bunun yanl›fl oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.Zira bu kitabe 1158-1159 tarihini tafl›makta
olup, Saltuklu devrine tekabül etmektedir.Bkz.M.EREND‹L, A.g.e.s.85.;G.SOLMAZ, ‘Ortaça¤›n fiöhretli Kalesi Micingerd’,
Fen-Ed.Fak. Araflt›rma Dergisi, S.25, Erzurum 2005,s.5.
4- F.V. KÖN‹G, Handbuch der Claidischen
‹nscrifthen, Osnabrück 1967, no:24-63.;
N.BAfiGELEN, ‘Do¤u Anadolu’dan Demir
Ça¤›na Ait Baz› Yeni Bulgular: Kitabe ve
Kaya Tünelleri’, Arkeoloji ve Sanat, 28/31,
1985,s.17-18.
5- Nasuhü’s Silahi el- Matraki, Beyan-› Menazil-i Sefer-i Irakeyn (Haz. H.G. Yurdayd›n),
Ankara 1976, s.225, Resim 24 a,Üstte.
6- M.EREND‹L, fiehit Yurdu Sar›kam›fl, Ankara 1993,s.84.
7- M.EREND‹L, fiehit Yurdu Sar›kam›fl, Ankara 1993, s.89.
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Diyet
◗ fiiflmanl›¤›n kalp sa¤l›¤›
üzerine etkisi nedir?
içenler, fliflmanlar ve alkol kullananlar yüksek tansiyon riski alt›nda
‹fiMANLIK, koroner kalp hastal›¤› için sorgulanan klasik risk
fi
faktörlerinden biri olup, günümüzde
özellikle geliflmifl toplumlar›n giderek artan önemli bir sa¤l›k problemidir. Ayr›ca, sadece kalp hastal›¤›
için de¤il ayn› zamanda kalp hastal›¤› efl de¤eri say›lan diyabet ve hipertansiyon için de önemli risk tafl›maktad›r. Örne¤in erkeklerde her
% 10”luk kilo azalmas› koroner vakalarda % 20 azalma sa¤lar. Verilen kilonun miktar› artt›kça elde
edilen fayda da artar. Bilimsel
araflt›rmalarda % 5 kilo verme ile
bile yaflam kalitesinin artt›¤›, diyabet riskinin azald›¤›, kan ya¤lar›n›n
profilinin olumlu etkilendi¤i gözlenmifltir. ‹deal olan vücut kitle endeksinin (vücut a¤›rl›¤›n›n, kiflinin boyunun metre birimi ile karesine bölümünden elde edilir.) 25”in alt›nda
olmas›d›r. Bunun üzerinde olanlarda kalp hastal›klar›n›n yan› s›ra
baflka hastal›klar›n risk oran› da
yükselir.
◗ Birden bire ve afl›r› kilo
vermek de kalp sa¤l›¤›n›
bozar m›?
Dengeli beslenme kalp sa¤l›¤›n›n birinci flart› olup vücudu afl›r›
zorlayan her türlü diyet uygulamas›
kalp için de zararl›d›r. Birdenbire kilo kaybetmek vücut dengesini bozaca¤› için hiç bir zaman önerilmez.
‹lk etapta vücut a¤›rl›¤›n›n % 10”u
veya 10 kg verilmesi hedeflenebilir.
Kilo vermek zaten zor bir ifl oldu¤undan hedefin küçültülmesi baflar›n›n da daha büyük olmas›n› sa¤lar. Bir de önemli olan kilo verdikten
sonra korunmas›d›r. Kilo verdikten
k›sa bir süre sonra tekrar al›nmas›
ve sonra tekrar diyete bafllanmas›
vücutta tahribata neden olur. Bu
nedenle kilo vermenin sa¤l›¤› olumlu etkilemesi için mutlaka verilen kilolar›n bir ömür boyu korunmas› gerekir.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
◗ Beslenme ile kalp krizi
aras›nda bir ba¤lant› var m›?
■ Op.
Dr. Ünsal VURAL
Siyami Ersek Kalp ve Damar Cerrahisi
◗ Kalp hastas› için özel bir diyet
var m›d›r?
Kalp hastalar›, kardiyolog ve diyet ve beslenme uzmanlar›n›n kontrolünde gerekli düzenlemeleri yaparak yaflamlar›n› sürdürmelidirler.
Kalp hastalar› için önerdi¤imiz ya¤
oran› azalt›lm›fl diyetlerdir. Bu tip diyette, LDL-kolesterolü düflürmek
için total ya¤lar enerji içeri¤inin %
30’unu oluflturmal›d›r. Ancak kalp
hastal›¤› aflikar olanlarda daha çok
tedavi etmeye yönelik daha kat›
olan bir ikinci tip diyet uygulan›r.
Bunda da yine ya¤lar total günlük
enerji ihtiyac›n›n ancak % 30’unu
karfl›lamal›d›r.
◗ fiiflmanlar risk alt›nda
Menopoz dönemindeki kad›nlar,
ailesinde hipertansiyon olanlar, yafll›lar, stres alt›nda olanlar, sigara
Sa¤l›ks›z beslenme, fast-food
tarz› yiyecekler ve ya¤ - karbonhidrat aç›s›ndan zengin diyetler fliflmanl›k oran›n› artt›rd›¤› gibi kalp
hastal›¤›na da yol açar. Beslenme
düzgün olmay›nca kilo alma ve lipit
profilinde bozulma olur ve ayr›ca tuz
tüketiminin de fazla olmas› yine hipertansiyonun olmas›na sebep yarat›r. Bütün bunlar bir arada kalp
hastal›¤› risk faktörlerinin (bozulmufl
lipit profili, hipertansiyon, obezite gibi) geliflmesine ve sonuçta da kalp
krizine zemin haz›rlayacakt›r.
◗ Diyetin kalp hastal›klar›ndaki
rolü nedir?
Diyet koroner kalp hastal›klar› için
önemli bir risk faktörüdür. Kan bas›nc›, kan flekeri ve fliflmanl›¤›n artmas›yla koroner kalp hastal›klar› geliflmesi riski de artar. Diyetteki doymufl
ya¤ asitleri LDL-Kolesterolü (zararl›
kolesterol) yükseltirler. Doymufl ya¤
asitlerinin yerini doymam›fl ya¤ asitleri ald›¤›nda LDL- kolesterol düfler,
fakat HDL-kolesterol (faydal› kolesterol) etkilenmez. Tüm kat› ya¤lar s›v›
ya¤lara göre kolesterol aç›s›ndan
zengin oldu¤u için daha fazla zararl›d›r. Diyet kan bas›nc›n›n da belirleyicisidir. Diyetle al›nan tuzun azalt›lmas› kan bas›nc›n› düflürebilir ve yaflla
kan bas›nc› art›fl›n› önler. Meyve ve
sebzeden ve düflük ya¤l› süt mamullerinden zengin beslenme, kolesterolü düflürmesi yan›nda kan bas›nc›
de¤erlerini de etkiler. Bu nedenle
kalp sa¤l›¤› aç›s›ndan uygundur.
Obezite gittikçe artan bir flekilde
toplum sa¤l›¤›n› tehdit etmektedir.
Fizik aktivitenin azalmas› ve yüksek
miktarda ya¤ ihtiva eden veya yüksek kalorili yiyeceklerin afl›r› al›m›ndan dolay› kalp hastal›klar› da fazlaca görülmektedir. Kalp hastal›klar›nda korunmada a¤›rl›k diyet tedavisinde olmaktad›r.
33
◗ Birinci basamak diyeti:
*Günlük total kalori: ‹deal kiloya
getirecek ve bu kiloda devam ettirecek kadar olmal›. ‹deal kilo da yukar›da belirtti¤imiz gibi vücut kitle endeksi hesap edilerek bulunur. Vücut
kitle endeksi 25”in üzerinde ç›kanlar
tehlike sinyalleri verir.
* Kolesterol <300 mg/gün olmal›
* Total ya¤ al›m›: Günlük toplam
kalorinin % 30”unu oluflturmal›.
*Total karbonhidrat al›m›: Günlük toplam kalorinin % 55-60”›n›
oluflturmal›d›r.
* Total protein al›m›: Günlük toplam kalorinin % 12”sini oluflturmal›d›r.
*Tuz: Hipertansiyon yoksa normal miktarda
* Yumurta: Haftada en çok bir
defa
* Bal›k: pullu türleri ve ›zgara veya bu¤ulama flekilleri tercih edilmeli
* Sigara kesinlikle içilmeyecek
* Alkol: E¤er içiliyorsa, erkekler
için haftada 2 bardak, bayanlar için
haftada 1 barda¤› geçmemeli.
* Bu diyette günlük et miktar›
150 gram› gedmemeli, k›rm›z› et
haftada en fazla 2 kez al›nmal›, di¤er günler derisi al›nm›fl tavuk veya
bal›k tercih edilmelidir. Karbonhidratlar›n kabu¤u ay›klanmam›fl ve lifli
olanlar› tercih edilmelidir. Beyaz,
un, fleker yerine kepekli olanlar ve
kahverengi fleker tercih edilmelidir.
◗ Kalbi korumak için diyeti
Kahvalt›:
(Her gün ayn›)
2 dilim kepek ekme¤i, 2 dilim az
ya¤l› tuzsuz peynir, domates, salatal›k, taze s›k›lm›fl portakal veya
greyfurt suyu, ›hlamur, adaçay› veya papatya çay›. Az miktarda suni
tatland›r›c› kullan›labilir ama tercihen hiç fleker konmamas› daha iyidir.
Pazartesi
Ö¤le: Tavuk ›zgara, 200 gram
yo¤urt, salata
Ara ö¤ün: 250 gram mevsim
meyvesi
Akflam: K›ymal› ›spanak, istedi¤iniz kadar salata
Sal›:
Ö¤le: 200 gram yo¤urt, 1 tabak
hafllanm›fl sebze (hafllama ifllemi
34
yap›l›rken içine 1 tatl› kafl›¤› zeytinya¤› ve az tuz koyabilirsiniz)
Ara ö¤ün: 250 gram mevsim
meyvesi
Akflam: Bal›k ›zgara, salata
Çarflamba
Ö¤le: Tavuklu sebze yeme¤i(Sebze ›spanak, p›rasa, semizotu,
fasulye olabilir), 200 gram yo¤urt.
Ara ö¤ün: 250 gram mevsim
meyvesi
Akflam: Tavuk ›zgara, istedi¤iniz kadar salata
Perflembe:
Ö¤le: Üzerine 6 ceviz içi ve 100
gram tuzsuz lor peyniri konulmufl
salata. (Salatay› istedi¤iniz kadar yiyebilirsiniz, üzerine peynir koymak
istemeyenler ton bal›¤› da koyabilir)
Ara ö¤ün: 250 gram mevsim
meyvesi
Akflam: K›ymal› taze fasulye,
200 gram yo¤urt
Cuma:
Ö¤le: Üzerine 200 gram hafllanm›fl tavuk eti konmufl salata (Salatay› istedi¤iniz kadar yiyebilirsiniz,
üzerine 1 tatl› kafl›¤› zeytinya¤› ve
istedi¤iniz kadar limon koyun.)
Ara ö¤ün: 250 gram mevsim
meyvesi
Akflam: K›ymal› p›rasa, 200
gram yo¤urt
Cumartesi
Ö¤le: Üzerine çi¤ domates ve
biber konmufl kepekli makarna (makarna 1 su barda¤› dolusu olacak
haflland›ktan sonra üzerine 1/2 tatl›
kafl›¤› zeytinya¤› ilave edilecek)
Ara ö¤ün: 250 gram mevsim
meyvesi
Akflam: Bal›k ›zgara, salata
Pazar
Ö¤le: Ton bal›kl› salata, 1 dilim
kepek ekme¤i
Ara ö¤ün: 250 gram mevsim
meyvesi
Akflam: Izgara biftek, salata
Aç›klamalar
1-‹çecekler: Su, ›hlamur, adaçay› veya do¤al ot çaylar› flekersiz olmak flart›yla istedi¤iniz kadar içilebilir. Suni tatland›r›c› afl›r›ya kaçmadan günde en fazla 4 adet kullan›lmal›d›r.
2-Tuz tamamen kesilmemeli
ama az kullan›lmal›d›r.
3-Sa¤l›kl› bir kalp için sadece diyet yapmak yetmez. Ayn› zamanda
egzersiz yapmak ve hareketli bir ya-
flam tarz›n› benimsemek de gerekir.
Her gün en az yar›m saat kalp ritmini h›zland›rmayan yürüyüfl ve yüzme idealdir.
4-Meyveler: incir, üzüm, kavun
gibi bol miktarda fleker içerenler olmamal›d›r.
5-Sebze yemeklerinin içindeki
k›yma miktar› 100-150 gram, et
ö¤ünleri ise ya¤s›z olmak flart›yla
250-300 gram olmal›d›r.
◗ ‹kinci basamak diyeti
Birinci basamak diyetinden farkl›
olarak doymufl ya¤ ve kolesterol
al›nmas› daha k›s›tlan›r.
* Günlük total kalori: ‹deal kiloya
getirecek kadar olmal›. ‹deal kiloyu
hesaplamak için yukar›daki vücut
kitle endeksi kullan›labilir.
* Günlük kolesterol 200 mg”dan
az olacak.
* Total ya¤ al›m›: Günlük toplam
kalorinin % 30”unu aflmayacak.
* Total karbonhidrat al›m›: Günlük kalorinin % 55- 60’› ( fleker, total
kalorinin % 10’unu geçmeyecek.)
*Total protein al›m›: Günlük yemek miktar›n›n % 10-20’si
*Alkol: E¤er içki içiyorsa günde
30 gr. alkolü aflmayacak
*Sigara: Kesinlikle içilmeyecek
Bu diyette yumurta yok. Günlük
et miktar› 90 gr. olup derisi al›nm›fl
tavuk veya bal›k yenilir. K›rm›z› et
yenilmemelidir.
Kalp dostu ya¤ olabilir mi?
Kolesterol oran› en düflük olarak s›v› ya¤lardan zeytinya¤› kullan›m› kalp dostu olarak say›labilir.
S›v› ya¤lar da çok çeflitli. Bunlardan hangisi daha sa¤l›kl›?
Tekli doymam›fl ya¤ asidi bak›m›ndan zengin olan zeytinya¤› ya¤lar aras›nda daha sa¤l›kl›d›r.
Çocuklar için kalp sa¤l›¤›n› koruyucu ve hastal›¤› ileriye yönelik önleyici neler yap›labilir?
Beslenmeleri erken yafllarda
kontrol alt›nda tutulmal› ve ailede
kalp hastal›¤›na ba¤l› erken ölüm
varsa gerekli kan testlerine erken
yafllarda bafllanmas› uygun olacakt›r.
◗ C ve E vitamini yararl› m›?
Antioksidan görevi içeren C ve E
vitamininin kalbi olumlu etkiledi¤ini
gösteren bilimsel çal›flmalar var.
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
◗ Kiflinin kalp krizi geçirme riski
belirli kriterlere ba¤l› olarak
ortaya ç›kar m›?
Aile öyküsü mevcudiyetinden
bafllayarak risk faktörü olarak bilinen, kolesterol yüksekli¤i, hipertansiyon, fleker hastal›¤›, sigara içimi,
fliflmanl›k, hareketsiz hayat tarz›
hepsi 10 y›ll›k kalp krizi geçirme riskini hesaplamada kullan›lan ö¤elerdir. Kalp hastal›¤› risk faktörleri kiflinin yafl›, sigara içip içmememsi, tansiyonu, cinsiyeti, kolesterol düzeyleri
göz önüne al›narak da belirlenir.
◗ Kalp krizi riski yüksek kifliler
korunma amaçl› olarak neler
yapabilir?
Hayat tarz› de¤ifliklikleri yaparak
sigara, afl›r› alkol tüketimi ve hareketsiz hayat tarz› gibi kötü al›flkanl›klar›n› bir kenara b›rakabilirler.
Önemli etkenlerden bir tanesi de
beslenmedir. Kiflinin Akdeniz beslenme piramidine göre yemesi onu
birçok hastal›ktan özellikle de kalp
hastal›klar›ndan korur.
◗ Akdeniz beslenme piramidinin
özellikleri
Her gün tüketilen yiyecekler
1) Tah›l ürünleri:
Tah›l ürünleri piramidin taban›nda yer almaktad›r. Ülkeden ülkeye,
hatta ayn› ülkenin de¤iflik bölgelerinde farkl›l›klar göstermekle beraber ekmek, makarna, pilav ve patates her gün tüketilen yiyeceklerin
bafl›nda gelmektedir. Bunlar büyük
ço¤unlukla do¤al tüketildiklerinden
afl›r› ac›kma ve s›k yemelere neden
olmad›¤›ndan Akdeniz Bölgesi’nde
fliflmanl›k oran› düflüktür.
2) Sebze, salata ve meyve:
Akdenizlinin her gün büyük miktarlarda tüketti¤i yiyecek maddeleridir. Büyük bir k›sm› çi¤ tüketildi¤inden vitamin, mineral ve bioaktif
maddeler aç›s›ndan çok zengin bir
beslenmedir. Baklagillerin ve f›nd›k,
f›st›k, ceviz, badem tüketimi de bu
dilim içinde yer almaktad›r.
3) Zeytinya¤›:
Klasik Akdenizlinin mutfa¤›n›n
tek ya¤›d›r. Baflka ya¤ tan›maz ve
tüketmez. Ekme¤ini banar, salatas›na koyar, yeme¤ini zeytinya¤›yla piflirir.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
4) Peynir ve yo¤urt:
Her gün tüketilen yiyecek maddeleridir. Yo¤urt sofradan eksik olmaz. Oldu¤u gibi yenir veya yemeklerin üzerine konur, ayr›ca ülkemizde oldu¤u gibi cac›k olarak ta tüketilir. Beyaz peynir ve keçi peyniri en
çok tüketilen peynir çeflitleridir.
5) K›rm›z› flarap:
Akdenizli ö¤len ve akflam yemeklerinde bir kadeh k›rm›z› flarap
içmeyi ihmal etmez. Baflka içkileri
sevmez ve tüketmez.
Haftada birkaç defa tüketilen yiyecek maddeleri:
1) Bal›k ve deniz ürünleri:
Haftada 3 - 4 defa sofras›ndan
eksik etmez. En büyük protein kayna¤›d›r. Bu yiyecek maddelerinin
kalorisi düflüktür, ya¤ oranlar› düflük
oldu¤undan afl›r› kolesterol içermezler.
2) Tavuk, yumurta:
Bal›k ve deniz ürünlerinden sonra daha az tükettikleri protein kaynaklar›d›r.
3) Tatl›:
Akdenizli genellikle yemekten
sonra meyve yer. S›k olmamakla
beraber sütlü ve hamur ifli tatl›lar›
da tüketir.
◗ Kalp krizi atlat›ld›ktan sonra
yap›lacaklar neler?
Kalp krizi atlat›ld›ktan sonra
hasta belirli aral›klarla doktor kontrollerine gider. Risk faktörlerine yönelik bafllan›lan tedavileri ara vermeden düzenli olarak yapar. Haftada en az 3 gün düzenli egzersiz
önerilir. Ayr›ca stresten uzak ve sigaras›z bir yaflam, kilo kayb› hedeflenir. Psikolojik destekten bafllayarak gerekli ilaçlar›n düzenli kullan›lmas›, düzenli hekim kontrolü alt›nda olunmas› ve kontrollerin aksat›lmamas› önemlidir.
◗ Aspirinin kalp krizini ve
hastal›klar›n› önleyici etkisi
var m›? Kalbi korumak için
aspirinin hangi türü hangi
miktarda al›nmal›?
Aspirinin koruyucu etkisi vard›r.
düflük dozlarda al›nd›¤›nda kan suland›r›c› etkisinden faydalan›yoruz.
Doz olarak önerilen günde 150-300
mgr. Piyasada asprinin kalp için
özellikle üretilen dozlar› sat›l›yor.
Ancak doktora dan›fl›larak ilaca
bafllanmas› daha do¤rudur.
◗ Kalbi korumak için kaç
yafl›nda aspirin almaya
bafllamak gerekiyor?
Bunun için hastan›n sahip oldu¤u
risk faktörleri de¤erlendirilerek ve
kardiyolo¤un görüflü al›narak hareket edilmelidir. Ancak 35 yafl›n üstünde proflaktik olarak aspirin al›nmaya bafllanmas› önerilmektedir.
◗ Et konusunda kalp sa¤l›¤›
aç›s›ndan bir seçim yap›lmal›
m›d›r?
K›rm›z› et kolesterolce zengin oldu¤u için s›n›rl› tüketilmelidir. Kalp
sa¤l›¤› aç›s›ndan beyaz etin tavuk
ve bal›¤›n tercih edilmesi daha iyi
olur. Tavuk etinde ya¤l› olan deri ve
but bölgesinin de¤il, ya¤s›z olan
gö¤üs bölgesinin tercih edilmesi gerekir. Bal›k olarak da kalbi koruma
konusunda etkisi oldu¤u bilinen
omega-3 ya¤ asitleri aç›s›ndan zengin bal›klar›n tercih edilmesi faydal›d›r. Ancak hem bal›¤›n, hem tavu¤un hem de k›rm›z› etin piflirilme
tarz› da önemlidir. Bunlar kesinlikle
k›zartma olmamal›, hafllama, bu¤ulama ya da ›zgara tercih edilmelidir.
◗ Kalbi koruyan vitaminler var m›?
Antioksidan vitaminlerin (C vitamini, E vitamini gibi) kalbe olumlu
etkilediklerini gösteren çal›flmalar
bulunsa da yak›n tarihli HOPE çal›flmas› örne¤in E vitamini al›m›n›n yaflam sürecini etkilemedi¤ini göstermifltir. Dolay›s›yla bu konu henüz
kesinlik kazanmam›flt›r.
◗ Kahve çay içiminin kalp
sa¤l›¤› üzerine etkisi var m›?
‹çerdikleri kafein nedeniyle tercih
edilmezler. Günde 1 veya 2 bardak
zevk için içilebilir ama daha fazlas›
kalp- tansiyon hastalar› için zararl›
olabilir.
◗ K›rm›z› flarab›n kalbi
koruyucu etkisi var m›?
Akdeniz diyeti kapsam›nda günde 1-2 kadeh k›rm›z› flarab›n kalbi
koruyucu etkisi oldu¤u çal›flmalarda
gösterilmifltir.
35
Talan Olmufl Tarihle Yalan Olmufl ‹nsanlar
EZ‹P gördü¤üm yerlere bak›yorum
da ne kadar da çok medeniyetler geG
lip geçmifl as›rlar boyunca. Her birinden
izler kalm›fl yaflad›klar› yerlerde kimileri
zaman zaman restore edilerek ayakta tutulmaya çal›fl›lm›fl kimileri viran olmufl
da¤ bafllar›nda ›ss›z harabeler halinde
k›r›k dökük tafllar, yap›lar... ‹çim burkularak seyretmiflimdir harabeleri. Kimilerinin
kemerli sütunlar› ayakta, kimilerinin duvarlar› yok, kimileri toprak y›¤›nlar›n›n alt›nda gün ›fl›¤›na kavuflmay› bekliyor. Nihayetinde insanlar yaflam›fl buralarda sizin bizim gibi insanlar. Onlar›nda evleri,
barklar›, çarfl›lar›, hamamlar›, ibadethaneleri olmufl.
Hem de günümüz flartlar›yla k›yaslanamayacak ölçüde her biri el iflçili¤ine
dayanan oymalarla, figürlerle, süslemelerle kim bilir nas›l çal›fl›larak yap›lm›fllar.
Oysa flimdi flansl› olanlar kalm›fl sadece;
de¤eri, de¤erli olanlar taraf›ndan yaflat›lmaya çal›fl›lm›fl. Kimileriyse kaderlerine
terk edilip gelifli güzel b›rak›l›p talana u¤ram›fl. Çok uzaklara gitmeye gerek yok
hemen hemen yaflad›¤›m›z her yerde bu
tür yap›larla karfl›laflmaktay›z. Çarp›k
kentleflmeyi ve her gün artmakta olan
nüfusu da buna eklersek, birkaç yap› d›fl›nda yok olmaya mahkûm edilmifl birçok
kültür varl›klar›.
Ya bizim yaflad›¤›m›z mekânlar olsayd› buralar›? Bu flekilde görmeye dayanabilir miydik bir düflünün? Çocuklu¤umuzun geçti¤i mahalleyi soka¤› bile ayn›
tarzda yerinde bulamay›nca ne çok üzülüp kahroluyoruz. Yaflad›¤›m›z yer iyi veya kötü olsun bizim için önemli olan orada yaflam›fl oldu¤umuz an›lar ve bize
ça¤r›flt›rd›klar› de¤il mi? Öyle çok tarihi
izlerle dolu ki Anadolu keflke her bir yerin
tarihini kar›fl kar›fl ö¤renip de bir bir anlatabilsem!
Koca koca sütunlar nas›l yap›lm›fllar
bilinmez ama flimdi ayakta tutabilmek
için teknolojinin geliflmiflli¤i de yetmiyor
inan›n yetmiyor bu ifl yürek ifli, bu ifl
emek ve özveri ifli ancak hissetmesini
düflünmesini bilenler gerçeklefltirebilir.
Hatta bir örnek vereyim:
Mersin ilinin bir sahil ilçesinde limon
bahçeleri aras›nda kalan yerlere tan›k oldum. Ve bir mesire yerine giderken yolun
hemen kenar›nda bildi¤imiz eski kara
tafllardan yap›lm›fl kocaman tafltan mezar sandukalar içerisine su doldurulmufl
hayvan ve bahçe sulamak amac›yla kullan›l›yor. Görünce inanamad›m. Bu nas›l
vicdan bu nas›l bir talan ve nas›l göz yumuluyor bilmiyorum. Hem bir de¤il birçok
bu flekildeki tafltan yap›lma lahitler harap
vaziyette. Buralar›n sit alan› olmas› gere-
36
■ Deniz
O⁄UZ
denizoguz_70@hotmail.com
kirken çarp›k bir flekilde tarihi yap›larla iç
içe geçmifl evler. Sadece oralar de¤il ki
ülkemin her yerinde mevcut bu tür yap›lar. Ve flu da var bizim ülkemize gezme
amaçl› gelen turistler buralar›n tarihini,
kimler taraf›ndan yap›ld›¤›n› bizden daha
iyi biliyorlar. Neden çünkü onlar›n atalar›n›n izlerini tafl›yan tarihi mekânlar var. Ve
kay›tlar› da iyi tutulmufl. Bizde ise bu kay›t tutma iflleri çok iyi yap›lamamakta ve
hatta birçok kay›tl› belge iyi muhafaza
edilmedi¤inden kaybolup gitmifltir. Ya da
çürümeye terk edilmifltir. Biz daha henüz
kendi ülkemizde var olan tarihi mekânlar›n; nerede, ne zaman, kim taraf›ndan
yap›ld›¤›n› bile merak edip araflt›rm›yoruz. Bütün illerimizde mutlaka geçmifle
uzanan tarihi yap›lar var. Burada yaflad›¤›m Karaman’da da çok hatta araflt›rmak
istedim üç befl sat›rl›k ayn› bilgilerden
fazlas›na ulaflamad›m. Bu say›da anlatmak istedi¤im baz› tarihi mekânlard› tarihi Bizans dönemine dayanan tarihi yap›lar vard›, fakat belge ve bilgi toplayamad›¤›mdand›r bu yaz›y› kaleme ald›m üzülerek.
Oysaki bulundu¤umuz co¤rafyan›n
ve ülkemizde, topraklar›m›zda bulunan
eflsiz tarihi yap›lar›n k›ymetini daha iyi
kavray›p gereken önemi vermifl olsak
kim bilir ne kadar çok aç›k hava müzeleri
olurdu? Ülkemizde her y›l turizm patlamas› oldu¤u söylenir. Oysaki bu tarihi
yerleri, do¤al güzellikleri daha güzel flekilde muhafaza etsek flimdiki turizm gelirinin daha kaç kat›n› elde edip milli gelire
destek sa¤lam›fl oluruz? Bizim çok k›ymet verdi¤imiz de¤erli evimizin yaflad›¤›m›z mekân›n, hatta mezarlar›m›z›n ak›beti ne olacak kim bilir? Böylesine emek
verilerek o zaman›n flartlar›nda hepsi birbirinden de¤erli nas›l yap›ld›¤›n› kendimize sorup durdu¤umuz nice mekânlar›n
ak›beti bu haldeyse bizim yaflad›¤›m›z
yerlerin de inan›n hiçbir de¤eri olmayacak diye düflünüyorum. T›pk› onlar gibi
talan olan tarihle bizler de yalan olup gidece¤iz görünen gerçekler bunlar. E¤er
bizler de yalan olmak istemiyorsak bize
b›rak›lanlara ve b›rakacak olduklar›m›za
daha bir özen gösterelim. ‹nsanl›¤›m›z›n
gere¤i bunu yapal›m. Ben ne tarihçiyim
ne de arkeolog sadece yaflad›¤›m co¤rafyada neler olup bitmifl kimler yaflam›fl
bunlar› araflt›rmak ve bilmek istiyorum.
Ve elimden geldi¤i kadar›yla bilgi toplay›p bunlar› dilimin döndü¤ünce, yüre¤imden gelen sesle anlatmak istiyorum. Bizden sonra gelecek olan nesiller de bilgilensinler diye.
Tarih araflt›rmac›lar›m›za ve yazarlar›m›za da yapt›klar› çal›flmalardan dolay›
buradan teflekkür ediyorum. Selam ve
sayg›lar›mla.
Tarih kâinat›n vicdan›d›r. Ömer Hayyam
Tarih, milletlerin tarlas›d›r. Her toplum, geçmiflte bu tarlaya ne ekmiflse, gelecekte onu biçer. Voltaire
Tarih ile efsanenin amac› birdir: Geçici insanda ebedî insan› anlatmak. V.
Hugo
Ölenleriyle henüz do¤mam›fl olanlar›
aras›nda bir köprü kuramayan milletlerin, yaflamaya haklar› yoktur. N. Muallimo¤lu
Bundan birkaç yüz sene evvel uyananlar,
Bugün hâlâ uyuyanlar› görsün.
Efsanesi kaybolsa k›yamet koparanlar,
Tarihini okkayla satanlar› görsün!
M. Cemal Kuntay Tarihimi kefenlik
bir bez gibi dürdüler
TAR‹HE A⁄IT
Geçtikçe zaman, silinmekte tarihin izi
Kaybolmaya yüz tutmufl, yaflant›lar›n gizi
Belki de unutacaklar hem sizi hem de bizi
Gözlerimde mazinin tüm izlerini arar›m
Kim bilir neler yaflanm›flt›r neler sorar›m?
Yap›lan kaleler, hanlar hamamlar
Kaç kervana geçit vermifltir bu yollar?
Medeniyete ev sahipli¤i yapm›fl onlar
Y›k›l›p viran olduklar›na da yanar›m
Tutup kald›ran yok mu ellerinden sorar›m?
Tafllara kaz›nm›flken yaflamdaki figürler
Sanat›n da emekle iflçili¤idir bu, gürler
Geçmifle ait nice besteler dilsiz, söyler
Y›k›lan yap›lar›n; içimde kanar s›z›s›
Her biri medeniyetlerin olmufl al›n yaz›s›
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Paylaflmak ve Dayan›flma
AYAT paylaflmakt›r, paylaflH
mak mutlu olmakt›r. Varoluflumuz da paylaflman›n bir ürünüdür.”
Tüm canl›lar gibi insanlar da
do¤arlar, yaflarlar, ölürler. Ancak insanlar› di¤er canl›lardan
ay›ran bir özellik var ki yapt›klar›yla yaflamalar›, yaflat›lmalar›d›r. ‹yi ve güzel olan tüm özellikleri dillerde yaflat›l›r. Dilden dile
dolafl›r, gönülleri fetheder. Bazen öyle bir hal al›r ki destanlaflt›r›l›r. Olumsuz yaklafl›mlar
da ad›n an›lmamas›n› ya da lanetle an›lmas›n› sa¤lar.
Herkesin hayata bak›fl› vede
bir yaflam felsefesi vard›r. Kimimiz “Kendi halinde”, kimimiz
“vurdumduymaz”, kimimiz
“Olaylar karfl›s›nda duyarl›”y›zd›r. Benim sözüm, olaylar karfl›s›nda duyarl› oldu¤unu düflünenleredir.
Hayat maddi ve manevi olarak çeflitli zorluklarla doludur.
Hemen hemen hepimiz günlük
yaflam›m›zda bu zorluklardan
nasip alm›fl›zd›r. Bugün de farkl›
derecelerle olsa da, zorluklarla
mücadele içindeyiz. Maddi anlamda zorluklar ve s›k›nt›lar, in-
■ Hikmet
ELP
hikmet_elp@hotmail.com
hikmetelp@gmail.com
sanlar› manevi anlamda da s›k›nt›lara sürükler, inand›¤› de¤erler örselenir, h›rpalan›r. Duyarl›l›¤›m›zdan hergün birfleyler
götürür. Tabi ki bundan en çok
etkilenenler hayat›n bafllang›c›nda olan gençler ve çocuklard›r. Onlar gelece¤e kayg› ve endifleyle bakarlar. Özgüvenlerini
kaybetmeyle karfl›karfl›yad›rlar.
Sevgili hemflerilerim, çocu¤umzun memleketimizden kopufl hikayesi ayn›d›r. Gelece¤imizi ve ekme¤imizi arama, yar›nlar›m›z› kurma çabalar›d›r. Kimimiz ifl ad›na, kimimiz e¤itim
ad›na o yerleri terkettik veya
terketmek zorunda kald›k. ‹fl
■ Tüm canl›lar gibi insanlar da do¤arlar, yaflarlar,
ölürler. Ancak insanlar› di¤er canl›lardan ay›ran
bir özellik var ki yapt›klar›yla yaflamalar›,
yaflat›lmalar›d›r. ‹yi ve güzel olan tüm özellikleri
dillerde yaflat›l›r. Dilden dile dolafl›r, gönülleri
fetheder. Bazen öyle bir hal al›r ki
destanlaflt›r›l›r. Olumsuz yaklafl›mlar da ad›n
an›lmamas›n› ya da lanetle an›lmas›n› sa¤lar.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
ad›na yola ç›kanlar bir flekilde
ekme¤ini kazanman›n çabas›n›
veriyor. Ama az ama çok baflar›l›d›r. Ancak bir kesim var ki onlar çok zorluklara maruz kal›yorlar. E¤itim ad›na yola ç›kanlar›m›z, bölgemizin gurur kayna¤›
diyebilece¤imiz gençlerimiz bu
gün ülkemizin her köflesinde,
e¤itim ad›na mücadele vermektedirler. Gelecekte de bölgemiz
ad›na de¤er sunacaklar.
Onlar memleketimizin fahri
elçileridir. ‹mkans›zl›klara ve yetersizliklere ra¤men maddi ve
manevi desteksiz üniversiteler,
fakülteler kazan›yorlar. Okumaya geliyorlar. Ancak ne var ki bir
ö¤rencinin ayl›k gideri 500 liradan afla¤› de¤ildir. Oysa ailelerin ayl›k geliri ortalama o kadard›r. Aile ve ö¤renci tercih yapmak zorundad›r. Ya genç okuyacak veya ailenin geçimini
sa¤layacak...
fiu anda sadece ‹stanbul’da
binlerce gencimiz e¤itim almaktad›r. Çok zor flartlarda e¤itimlerine devam eden gençlerimiz
mevcuttur. Biliyorum ki baz› ifladamlar›m›z bir k›sm›na destek
vermektedir. Ancak, yeterli de¤il. Okuyan gencimiz çoktur. fiu
anda ne yapabiliriz? diyenleriniz
vard›r. Araflt›r›n, çevrenizde
böyle durumlarda olanlara ulafl›n ve “el uzat›n”, destek olun.
“Benim imkan›m yoktur” demeyelim. Mutlaka onlar için yapabilecek birfleylerimiz vard›r. ‹nan›yorum ki iyi niyetle yola ç›k›l›rsa, muazzam bir dayan›flma örne¤i sergilenir. O zaman gerçek
“Karsl›l›k” bilincine ulafl›r›z.
Bu günlüksizlerle paylaflabilece¤im duygular›m bundan ibarettir. Sayg›lar›mla, dostça kal›n.
37
Toplumu Yöneten ve Yönetilenler
Dil Devrimi ve Çocuk Kitaplar› Haftas›
EVG‹L‹ okurlar›m. Dergimizin bu
S
say›da, çok önemli sayd›¤›m “Dil
Devrimi” ve “Çocuk Kitaplar› Haftas›”
kutlamalar› nedeniyle siz de¤erli okuyucular›m›zla paylaflmak istedim 1
Kas›m 1928 tarihinde, 1353 say›l› yasayla kabul edilen “Harf Devrimi”’in
79. y›l›n› kutlamaktay›z.
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadafllar›n›n kurmufl olduklar›, Genç
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan›n› müteakip, çok h›zl› bir biçimde gereklilik
gösteren devrimleri yapt›lar. Bu devrimlerden en önemli olanlar›ndan biriside, 1 Kas›m 1928 tarihinde yap›lan
harf devrimidir. Bu devrim 1353 say›l›
yasayla Arap abecesinin yerine, dilimize ve düflüncemize uyan Latin
abecesinin kabul edilmesiydi. Bu
de¤iflimin ad› da “Harf devrimidir”.
Bu devrimin yap›lmas›nda, birçok
gerekçe vard›r. Bu gerekçelerden en
önemlisi, Osmanl› ‹mparatorlu¤unun
kal›t› olan yaz› biçiminin, birçok sorunlar yaflatmas›yd›. Türkçemizin
do¤as›nda var olan seslerle uyumsuzlu¤u bulunan Arap abecesinin,
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kendini ifade etmesinde afl›r› s›k›nt› yaratmaktayd›. Bir baflka önemli durumda, halk›m›z›n okuryazar say›s›n›n
çok az olmas›yd›. Hâlbuki yönünü
ça¤dafl uygarl›¤a çeviren “Genç
Türkiye Cumhuriyeti’nin amac›”,
devrimlerin kal›c›l› olmas›n› sa¤lamakt›. Bu kal›c›l›k ancak ve ancak
anlafl›l›r bir yaz› diliyle sa¤lanabilirdi.
‹flte bu gerekçeler nedeniyle, bu de¤iflim sa¤lanm›fl oldu.
Mustafa Kemal Atatürk, de¤iflimle
ilgili düflüncelerini ifade ederken,
“Efendiler, Türk harflerinin kabulü
ile hepimize, bu memleketin münevver ve yetiflkin evlatlar›na mühim bir vazife düflmektedir. Bu vazife milletimizin bütünüyle okuyup
yazmak için gösterdi¤i flevk ve aflka bir fiil hizmet ve yard›m etmektir. Hususi ve umumi hayat›m›zda
rast geldi¤imiz okuyup yazmak bilmeyen erkek, kad›n her vatandafl›m›za ö¤retmek için istekle at›lal›m.
Bu milletin as›rlardan beri bir türlü
38
BAKIfi
■ Mürsel ADIGÜZEL
‹l Genel Meclisi Üyesi
murseladiguzel@mynet.com
msn: murseladiguzel@mynnet.com
hal edilmeyen ihtiyac›n›n, birkaç
sene içinde tamamen temin edilmesi müstesna bir muvaffakiyettir.
Hiç bir muvaffakiyetle mukayese
edilmeyen muvaffakiyet vatandafllar›m›z› cehaletten kurtaracak pek
mühim bir ifltir. Bu devrim mevcudiyetimizi ihya etmifltir,” diyor
Yap›lacak çal›flmalar›n yan›lt›c›
olmamas› bak›m›ndan da, bir “Alfabe Komisyonu” ile bir de “Dil Encümeni” oluflturuldu. Bu kurulun
üyeleri “Say›n Rag›p Hulusi Özden,
‹brahim Grantay, Ahmet Cevdet Emre, Emin Eriflirgil, ‹hsan Sungu, Avni
Baflman Falih R›fk› Atay, Ruflen Eflref Onayd›n ve Yakup Kadri Karaosmano¤lu’ydu.
Dil Encümeni’nin bafl›na da, ‹brahim Nemci Dilmen vard›. Mustafa
Kemal Atatürk’te, abeceyi ‹brahim
Nemci Dilmen’den ö¤rendi. Yeni
harfleriyle ‹lk olarak, 4-5 A¤ustos gecesi Baflbakan ‹smet ‹nönü’ye bir
mektup yazd›. 9-10 A¤ustos akflam›
da, Sarayburnu’nda düzenlenen bir
dinletide Falih R›fk› Atay’a, yeni harflerle yazd›¤› aç›klamay› okuttu.
Aç›klamas›nda flunlar› ifade etmektedir.
“Arkadafllar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini
kabul ettik. Bizim güzel, ahenkli,
zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle
kendini gösterecektir. Yüzy›llardan
buyana kafalar›m›z demir çerçeve
içinde bulundurarak anlafl›lmayan
ve anlayamad›¤›m›z iflaretlerden
kendimizi kurtarmak bunu anlamak zorunday›z. Anlad›¤›m›z›n belirtilerine yak›n gelecekte bütün
dünya tan›k olacakt›r. Buna kesinlikle inan›yorum ve buradan bütün
halk›ma sesleniyorum; Bugün
yapmak zorunda oldu¤umuz bir ifl
daha vard›r: Yeni Türk harflerini
çabuk ö¤renmeliyiz ve en k›sa zamanda bütün yurttafllara ö¤retmeliyiz. Bunu yurt severlik ve ulusseverlik biliniz. Bu görevi yaparken,
unutmay›n›z ki, yüzde on olan
okuryazar›m›z yüzde doksanlar›n
üstüne ç›kmal›d›r, bunu yapmayanlar insan olarak utanmal›d›r”,
diyor.
Mustafa Kemal Atatürk, yaz› devrimini tan›tmak maksad›yla, yurt gezilerine bafllad›. 24 Kas›m 1928’de
“Millet Mektepleri” denilen okullar›
açt›rd›. Bütün yurtta, h›zl› bir biçimde
okuma yazma seferberli¤i bafllat›ld›.
Bu çal›flmalar sonucunda görüldü ki,
yaz› devrimi dilimize ayna tuttu. Böylece, Türkçenin üzerinden kal›n bir
perde kalkm›fl oldu. Özellikle Arapça
ve Farsçadan ak›n eden olumsuzluklar, yavafl yavafl ortadan kald›r›ld›.
Bu sayede düflünsel üretimimiz h›zland›. Ayn› zamanda, bütün bilim, sanat ve teknik düflünce kavramlar›
yerli yerine oturdu. Bu geliflmelerden
sonuç al›nd›kça, çok mutlu olan Mustafa Kemal Atatürk, yak›n çevresine
gururlanarak ne kadar hakl› oldu¤unu anlat›rd›. Dilin yerleflmesi aç›ndan, “Dil Encümen’i” 1931 y›l›na
kadar, Milli E¤itim Bakanl›¤› bünyesinde çok önemli bir birim olarak, dil
lügati çal›flmalar›n› sürdürdü. Daha
sonra, ad› de¤ifltirilerek “Türk Dil
Tarih Kurumu” olarak de¤ifltirildi.
Bugün çok önemli sayd›¤›m›z,
Yaz› ve Kültür Devrim’inin 79. y›l dönümünde, nerden nereye geldi¤ine
bakt›¤›m›zda, yaz› ve konuflma dili-
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
mizin, dünyan›n say›l› dilleri aras›nda
yerini alm›fl oldu¤unu görmekteyiz.
Ülkemizde de “‹limde, Fende” ve de¤iflik alanlarda yap›lan çal›flmalarda,
kendi seslerimizle konuflup ve yazman›n, çok öneli bir geliflme oldu¤unu da bilmekteyiz. Ne var ki, dilimizin
ve alfabemizin ayk›r›l›¤›nda olanlarda
az de¤ildir. Birçok iflletmelerin tabelas›na bakt›¤›mda, nerdeyse kendimi
baflka bir ülkede hissedece¤im gibi
olmaktay›m. Bu renksizli¤in ortadan
kald›r›lmas› hususunda, gerekli hassasiyetin gösterilmesini istiyorum. Dilimizin abecesine hepimizin sahip
ç›kmas› gerekmektedir. Ancak o zaman yozlaflman›n önüne geçmifl oluruz. Her yönüyle geliflmede yerimizi
daha sa¤lam bir biçimde almaya çal›fl›r›z. Bizim, dilimizi ve abecemizi yabanc› dillerin abecesinden kurtarmay› sa¤layan, Yüce Atatürk ve arka-
edilmedi¤i takdirde, birçok olumsuzlu¤un kaç›n›lmaz olaca¤›n› hiçbir zaman akl›m›zdan ç›karmamal›y›z.
Gelece¤imizin güvencesi olan çocuklar›m›z, temel al›flkanl›klar›n› ailesinden, bütün bilgileri kitaplardan ö¤renir. Kitaplar, çocuklar›m›za bilmediklerini ö¤retmektedir. Görmedikleri
yerleri tan›tmaktad›r. Okuduklar› zaman gözlerine, dinledikleri zamanda
kulaklar›na hükmeder. Kitaplar her
zaman çocuklar›n çok de¤erli bir arkadafl›d›r. Okundu¤u sürece onlar›
yaln›z b›rakmazlar. Bir hususu çok iyi
bilmek gerekir ki, kitap okuma al›flkanl›¤› küçük yafllarda bafllamaktad›r. Bu al›flkanl›k yaflam boyu devam
eder. Kitaplar her zaman insan›n
do¤ruyu, güzeli, iyiyi ve her türlü yararl› düflünceleri ö¤renmesine yard›m
eder. Düflüncelerin sa¤l›kl› bir biçimde geliflmesini sa¤lar. O nedenle,
■ Çocuklar›m›z›n düzenli bir okuma al›flkanl›¤›
edinmeleri bak›m›ndan ve her türlü zararl›
yay›nlardan korumak ad›na, ça¤dafl dünya yazar ve
düflünürlerin mücadelesi sonucunda, 1917 y›l›nda
“Dünya Çocuk Kitaplar› Haftas›” kabul edildi.
Birçok ülkede uyguland›¤› gibi, bizde de, Kas›m
ay›n›n ilk haftas› “Çocuk Kitaplar› Haftas›” olarak,
uygulanmas›na bafllanm›flt›r.
dafllar›na minnet ve flükran borçluyuz. Onlar›n aziz hat›ralar› önünde
sayg›yla e¤iliyorum.
Kitaplarla birlikte, çocuklar›m›z›
özdefltirmek çok önemli bir kavramd›r. ‹nsan›n düzenli ve düzeyli yetiflmesinde, genel kaynak insan oldu¤u
kadar, kitaplar›nda büyük önem arz
etti¤ini bilmeliyiz. Düzenli bir ö¤renme olmazsa, bilim ve teknolojinin geliflmesinden bahsetmek beyhude
olur. Bu iti barla, çocuklar›m›z dünyaya gelmeden önce, anne karn›ndayken sevgi e¤itimi almal›d›r. Dünyaya
geldikten sonrada, aile ve çevre ortam›nda, okul yafl›na kadar, kiflilik ve
karakter “e¤itimini” alarak, geliflmelerini tamamlarlar. Okuyaca¤› okullarda ise, s›n›f yafl›na s›ras›na göre
“E¤itilip-Ö¤retilir” ve meslek sahibi olmalar› sa¤lan›r. Bu s›ralamaya dikkat
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
okunacak kitaplar›n seçimi de büyük
önem tafl›maktad›r. Geliflimi sa¤layan kitaplar›n yan›nda, geliflime zarar veren kitaplarda vard›r. Kitap seçimi yap›ld›¤›nda, mutlaka bu hususa
dikkat edilmelidir. Çünkü faydal› kitaplar okuyucusunun bilgi da¤arc›¤›n› zenginlefltirmektedir. Çocuklar›m›z, geliflip modernleflmeyi, teknolojiyi yararl› bir biçimde kullanmay› kitaplardan ö¤renirler. Ancak bir hususu gözden ›rak tutmamak gerekir,
oda Kendilerine zarar verecek kitaplardan uzak durmay› da ö¤renmeliler.
Bu tür kitaplar›n var oldu¤unu, ö¤retecek olanlar anne, baba ve ö¤retmenlerdir. O nedenle, çocuklar›m›z›n
seviyelerini mutlaka dikkate alarak,
okumas› gereken kitaplar› tavsiye etmeliler. Bu itibarla, çocuklar›n okuyacaklar› kitaplar›n seçiminde, sorumlu-
luk sahibi olmak zorundalar. Aksi halde,”kafl yap›m derken, göz ç›karm›fl olurlar.”
Çocuklar›m›z›n düzenli bir okuma
al›flkanl›¤› edinmeleri bak›m›ndan ve
her türlü zararl› yay›nlardan korumak
ad›na, ça¤dafl dünya yazar ve düflünürlerin mücadelesi sonucunda,
1917 y›l›nda “Dünya Çocuk Kitaplar› Haftas›” kabul edildi. Birçok ülkede uyguland›¤› gibi, bizde de, Kas›m ay›n›n ilk haftas› “Çocuk Kitaplar› Haftas›” olarak, uygulanmas›na
bafllanm›flt›r.
Cumhuriyetimizin sonsuza kadar
devam› ve Mustafa Kemal Atatürk’ün
göstermifl oldu¤u hedefe var›lmas›,
çocuklar›m›z›n daha sa¤l›kl› yetifltirilmesine ba¤l›d›r. O nedenledir ki, çocuklar›m›z›n sa¤l›kl› bir biçimde “e¤itilmesi ve ö¤retilmesi sa¤lanmal›d›r.” Ayn› zamanda, okuma hevesleri gelifltirmelidir. Bunu elde etmek için
de her türlü gayret sarf edilmelidir.
Bu verilere ulaflmak istiyorsak, mutlaka annelerin, babalar›n ve ö¤retmenlerimizin donan›ml› olmas› gerekir. Yaparak ve yaflayarak ilkesinden
hareketle, çocuklar›m›za kitap sergisi
yap›lan yerlere, kütüphanelere ve k›rtasiyelere götürerek, yerinde tan›t›m
yapmal›y›z. Hatta kitap seçiminde bile yard›mc› olmal›y›z. Bir yazar›m›z›n
dedi¤i gibi “Dünyada hiçbir dost,
insana kitaptan daha yak›n de¤ildir.” Kitap okuma al›flkanl›¤› kazanmayanlar›n, yaflamdaki sorunlar›n›
çözmekte, çok büyük s›k›nt› çektiklerine inanmaktay›m. Bizler dünyam›z› nas›l insans›z düflünemiyorsak,
çocuklar›m›z› da, kitaps›z düflünmemeliyiz.
‹nsanlar dünyaya geliflinden itibaren, kendilerini tan›mlamak ve yapt›klar›n› anlatmak maksad›yla, çeflitli
flekil ve çizgilerle bir anlat›m ifade etmeye çal›flm›fllard›r. Bu gayretlerin
sonucunda, yaz› bulunmufl oldu. Geliflen teknoloji de bu sayede olufltu.
Bu sonuç, insanl›k dünyas›n› bu günlere tafl›d›. O nedenle, kitap dostu olman›n çok büyük önem tafl›d›¤›n›
unutmamal›y›z. Ben kendi hesab›ma,
kitaplar›m›n aras›nda duydu¤um rahatl›¤›, hiçbir yerde duymamaktay›m.
Bir yolculu¤a ç›kt›¤›mda, mutlaka
yan›ma bir kitap almaktay›m. En
az›ndan gidece¤im yere kadar, o
bana arkadafll›k etmifl oluyor. Bu tür
al›flkanl›klar›, çocuklar›m›za da
kazand›rmal›y›z.
39
Bir Portre ve Bir Kitap
“‹stanbul’da 40 Y›ll›k 40 Lezzet Dura¤›”
‹R PORTRE ve bir kitap ‹stanB
bul’un Lezzet Duraklar›n› bir rüya gibi an›larda yer etmek üzere,
nak›fl gibi iflleyerek bizlere güzel
bulunmaz kal›c› eser b›rak›yor.
Bu güzel de¤erli yak›n dostumuz
Say›n Sevim GÖKYILDIZ Han›mefendi ile tan›flmam›z alt› y›l öncesine kadar gerilere dayan›yor. Kitab›ndan bahsetmeden önce Sevim
GÖKYILDIZ’›n Portresine k›saca bir
göz gezdirelim.
1944 do¤umlu Sevim GÖKYILDIZ 1985’den beri yemek kültürü
üzerinde çal›flmalar yapmakta, çeflitli gazete ve dergilere yaz›lar
yazmaktad›r. Halen; Mutfak Dostlar›
Derne¤inin 12 y›ll›k üyesi ve 6
y›ldan beri 2.baflkan›d›r . Güney
Fransa’da kurulan Conservatoire
Grand Sud des cuisines Terroir
(Güney Fransa Yöresel Mutfaklar›
Birli¤i)’nin onur üyesidir. Misyonunu, Türk mutfa¤›n› d›fl ülkelerde tan›tmak olarak özetleyen Sevim
Göky›ld›z, yurt d›fl›nda tertip edilmifl
12 gastronomi etkinlikte yer alm›flt›r. Ayr›ca, yurt içinde de bir çok yemek tan›t›m› festivallerine de davetli
olarak kat›lm›flt›r. Türk mutfa¤›n›
anlatan Frans›zca bir sitesi vard›r (
www.cuisineturque.com ).
Turizm Bakanl›¤›n›n Frans›zca
yay›nlanan bülteninde kendisinden
40
■ Tamer
VARLI
Sendikac›
“Ambassadrice de la Cuisine Turque” olarak bahsedilmektedir.
Sevim Göky›ld›z ve efli Macit
bey ile y›llard›r, onlarla tan›flm›fl olman›n verdi¤i haz ile gerek ‹stanbul’un, gerekse yurt içindeki bir çok
yöre’nin tarihini, kültürü’nü ve Sevim han›mefendi’nin ifli gere¤i Türk
yemek kültürü ile ilgili bir çok panellere kat›lmama vesile olduklar› için
kendilerine bir kez daha minnettar›m. Sayelerinde Ülkem ve Ülkemin
‹nsanlar›n›n hangi alanlarda neler
yapt›klar›n›n bilincini bir kültür Co¤rafyas› içerisinde olman›n ne kadar
önemli oldu¤unu anlad›m.
Sevim Göky›ld›z “‹STANBUL’da
40 y›ll›k 40 Lezzet dura¤›” adl› eseri
ile kentimize çok önemli bir katk›da
bulunmufltur. Bu güzel eser haz›rlan›rken beni de bir iki Lezzet dura¤›na beraber efllik etmemi istemeleri
de unutulmaz bir iz b›rakt› bende.
fiiir kadar güzel haz›rlanan, ‹stanbul’ da 40 y›ll›k, 40 Lezzet dura¤›n›
bende kendilerine bir fiiir’imle bu
eme¤inin karfl›l›¤›n› sizlerle bana
ayr›lan bu sayfada paylaflaca¤›m.
Ülkemizin mutlaka birçok ili, ilçesi, köyü daha birçok tarihi yerleri
güzel özellikleriyle farkl›d›r. Erzurum’un ça¤ kebab›, Edirne’nin tava
ci¤eri, Kars’›n kaflar peyniri, Nevflehir’in uzun ba¤lar› ve flaraplar›, Sar›kam›fl’›n bal› v.s. Kald› ki; bu tarihi
güzel ‹stanbul flehrine bir anl›k bak›fllar›n bile insan› Leyla ile Mecnun’a çevirdi¤i de olmufltur.
‹lk defa gören için; Görkemli bu
flehirde insan bazen kara sevdaya
dönüflecek özel bir iletiflim içinde
buluyor kendini. Ve turistlerin ço¤unun ‹stanbul ile özdeflen Türk kahvesi, Türk Lokumu, Baklavas› ve
Türk ifl Kebap diye kendi memleketlerine döndüklerinde ilk anlatt›klar›
sözlerdir diye duyar›z eflten dosttan. Bu iletiflimde ‹stanbul’un Lezzetlerinin önemli bir yeri vard›r.
Do¤rusu, ‹stanbul’u Lezzetleri ile
anlatmak, tan›tmak ve yad etmek
istedi¤imizde kendimizi çok özel bir
kültürel miras ile karfl› karfl›ya buluyoruz.
‹flte, Sevim GÖKYILDIZ han›mefendi bunlar› bir araya getirerek,
çok özel tatlar›, asla unutulmayacak
bir eser haline getirerek, uzun araflt›rma ve u¤rafl›lar neticesinde binbir
emek vererek “‹STANBUL’DA 40
YILLIK, 40 LEZZET DURA⁄I” adl›
tarih kokan bu kitab›n› bize kazand›rm›flt›r.
fiimdi SEV‹M GÖKYILDIZ ile küçük bir söylefli yapal›m.
- Sevim Han›m, kitab›n›z›n öyküsünü k›saca anlat›r m›s›n›z?
Böyle bir kitap yazmak fikri sizde
nas›l geliflti?
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
● Sevim GÖKYILDIZ
- Senelerdir, yurt d›fl› seyahatlerimde yabanc› flehirlerin yiyecek
içeceklerini merakla inceledim. Hemen her flehir, kendine özel tatlar›,
spesiyaliteleri, meflhur yeme/içme
mekanlar›n› tan›t›yor. Bu konuda
pek çok kitap var.Mesela,Benim kütüphanemde Paris’in eski cafelerini,
eski pastanelerini gösteren bol resimli kaç tane kitap var.
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
Dolay›s›yla, senelerdir hayal etti¤im bir konuydu.
Tam 5 sene önce, bir dost yeme¤inde, sevgili Tahsin Öztiryaki,
efli,Güney ve Turgut Kut birlikteyiz.Konu,‹stanbul’un eski tatlar›,eskimeyen lezzetleri...
Tahsin Bey, “Sevim Han›m, bütün bu anlatt›klar›n› yazmaz m›s›n?
Ne iyi olurdu, kal›c› olsa” dedi. Daha sonra her fley süratle tamamland›. Sponsor bulundu, Grafbas
ajans› devreye girdi.Sonuçta, 2 senelik yorucu ama o nispette keyifli
bir çal›flma sonunda kitap ortaya
ç›kt›.
- Kitab›n ‹ngilizce özetle bas›lmas› da tan›t›m aç›s›ndan önemli.
Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
- Kitab›m›n ‹ngilizce özetle yay›na haz›rlanmas› benim ›srarla üzerinde durdu¤um bir konudur. Bence,
tan›t›m›n bilhassa yabanc›lara ya-
p›lmas› gerek. ‹stanbul’a gelen bir
yabanc›n›n, Vefa’da boza içmesi,
Kanl›ca da yo¤urt yemesi veya bütçesine göre 40 y›ll›k lezzet duraklar›ndan birinde Türk mutfa¤›n› tatmas› önemli.
- Asl›nda, sadece ‹ngilizce de¤il,
Frans›zca, Almanca hatta Japonca
bask›lar› da yap›labilseydi. Çünkü
‹stanbul’un damak tad›n› bu kadar
detayl›, bol resimli olarak tan›tan
baflka bir kitap yok.
- Kitab›n›z da yaln›zca lokantalar yok. Mesela, turflu, çay, boza, akide flekeri bile var.
- Evet, ben bu kitapta ‹stanbul’a
has spesiyaliteleri yazd›m. Kitab›m›
da rehber özelli¤inde haz›rlad›m.
Kitap konseptimiz: ‹lk sayfada o
yerin 40 y›l önceki hali, benim 40 y›l
önceki hat›ralar›m yer al›yor. Karfl›s›nda, tam sayfa olarak o yerin satt›¤› veya üretti¤i ürünün resmi var.
Son sayfa da ise adres ve yeni
bilgiler yer al›yor.
- Yeni projeleriniz var m›?
- Evet, ‹stanbul Ticaret Odas›
sponsorlu¤unda, yine ‹stanbul’un
yeme/içme kültürü üzerine haz›rlanm›fl yeni bir kitap projemiz var.
Sevim Han›ma teflekkür ederken yaz›m›n sonunu kitab› için yazm›fl oldu¤um bir fliirle süslemek istedim.
Serhat Kültür Dergisi okuyucular› ile baflka bir say›da buluflmak
üzere.
‹STANBUL’DA
40 YILLIK, 40 LEZZET
Bir ‹stanbul han›mefendisi,
Yurt d›fl›nda, Türkiye temsilcisi,
O mutfak dostlar›n›n bir elçisi,
‹stanbul’da 40 y›ll›k, 40 lezzet.
Bin bir u¤rafl, yüzlerce seçenek,
Hepsi özenle seçiliyor, tek tek,
Kimisi iflinin ehli, di¤eri iflinde tek,
‹stanbul’da 40 y›ll›k, 40 lezzet.
Kimi tatl›da tek üstat,
Di¤eri, yemek dal›nda bir üstat,
Kimi ba¤lar› koymufl flifle’ye, öteki
kahveyi fincana
Yak›nda kitap raflar›nda, bu tad
‹stanbul’da 40 y›ll›k, 40 lezzet...
41
Erken’in Kazan›m›
ABANCI ülkelere gitmifl olanlar
Y
görmüfllerdir. Orada gün erken
bafllar. Gece karanl›¤›nda uykunuz
kaç›p ta treninizin penceresinden
bakt›¤›n›z olmuflsa geçti¤iniz kentin, ilçenin ya da köyün pencerelerini ›fl›kl› görüp ilkin yad›rgam›fls›n›zd›r.
Elo¤lu erkenden ayaktad›r. Bunca uygarl›k yan gelip yatmakla elde
edilmemifltir. 07.00’de ifl bafl› yapabilmek için befl otuz’da kalkmak gerekir. Befl otuz’da kalkabilmek için
ise en geç 22.00’de yatmak .... kol
iflçisi, fikir iflçisi, asker, ö¤renci, tüm
erkenci dostlar›m bilirler; Sabah saatlerinin verimlili¤i tart›fl›lmaz.”
HALDUN TANER
Haldun Taner, erken kalkma
al›flkanl›¤›n› geliflmifllikle özdefllefltiriyor ve sabah saatlerinin verimlili¤ini ne kadar güzel ifade ediyor.
Hayatta olsayd›, bugün ülkemizin
hala geliflmekte olan ülkeler aras›nda olmas›yla çocuklar› erken kald›rmama davran›fl›n› kazanmalar› konusundaki çabam›zla ilgili neler yazard› bilemiyorum.
“Uyu uyu yat uyu.” Bu fifli birço¤umuz bilir. Bir çok makaleye konu
olduktan sonra kald›r›ld›. Bu fiflin
kald›r›lmas›yla, fiflin yans›tt›¤› felsefe kald›r›lm›fl olmuyor tabi. Baflka
bir yer ya da durumda de¤iflik flekilde karfl›m›za ç›k›yor. Bu fifl kald›r›lmakla bu felsefeyi yans›tan sorunlar çözüldü mü? Tabi ki hay›r. Bak›n iflte farkl› bir versiyonda karfl›m›za ç›k›yor. Nas›l m›? Çocuklara
■ Lokman
Ali YAVUZ
alternatifegitim@mynet.com
lokmanaliyavuz@hotmail.com
erken kalkma al›flkanl›¤›n› kazanmalar›n› sa¤lamayarak. Uyuma
al›flkanl›¤›n› kazand›rarak bir baflka
deyimle.
Bazen neden birçok konuda yap›lmas› gerekenin tersini yapar›z diye düflünür ancak bunu ç›k›fl›n› bir
türlü bulamam. Mesela, gürültülü
bir s›n›f ortam›n›n susturmak için,
neden daha fazla gürültü (ba¤›rarak)yapak susturma yoluna gidilir
gibi. Erken kalkmak konusundaki
ters uygulama gibi. Ne mi yap›yoruz? Erken kalkma al›flkanl›¤› kazand›rmamak için çocuklar› küçükken ö¤lenci yaparak baflarabiliyoruz mesela (uyu uyu yat uyu’nun
yeni bir versiyonu).
Sabahç› -ö¤lenci uygulamas›ndaki ters yap›n›n da nedenini anlamakta mümkün de¤il. Bugünkü uygulaman›n temelde yanl›fl olarak
gördü¤üm iki yönü var:
■ Haldun Taner, erken kalkma al›flkanl›¤›n›
geliflmifllikle özdefllefltiriyor ve sabah saatlerinin
verimlili¤ini ne kadar güzel ifade ediyor. Hayatta
olsayd›, bugün ülkemizin hala geliflmekte olan
ülkeler aras›nda olmas›yla çocuklar› erken
kald›rmama davran›fl›n› kazanmalar› konusundaki
çabam›zla ilgili neler yazard› bilemiyorum.
42
1.Yönü; Erken kalkmak, küçükken kazand›r›lmas› gereken al›flkanl›klardan biri. ‹yi de bizde neden
tersi bir uygulama var. Yoksa erken
kalkma al›flkanl›¤› da “tehlike” olarak m› görülüyor? 1.2.3.4. s›n›flar›n
sabahç› yap›lmamalar›n›n nedeni
nedir peki? Hani a¤aç yafl iken e¤ilirdi? Hani erken kalkan yok al›rd›?
Küçüklerin uykular›n› alamad›klar›
gerekçe olarak gösterilmemesi gerekir. Bunun çocuklar›n erken yatmalar› sa¤lanarak giderilebilece¤i
pekala sa¤lanabilir. Veli bask›lar›n›n ön plana ç›kar›lmas› maalesef,
sonucu at›lan ad›mlar bazen olumsuz sonuçlara yönelinmesine neden olmaktad›r.
2. Yönü; 5.6.7. ve 8. s›n›flar›n
sabahç› yap›lmas›n›n nedeni acaba
daha uykular› aç›lmadan okula gelip ö¤lene kadar idare edilip,
12.30’da okuldan gönderilmeleri
mi? Böyle bir durum, davran›fl e¤itimi verilmeyen okullarda idarecilerinin (yönetiflimcilerin de¤il) ifline geldi¤inden flüphem yok tabii. Bu uygulaman›n ters olan baflka bir yönü
daha var. Bu ö¤renciler uykular›
aç›lmadan okulda oluyor da, uykular› aç›ld›¤›nda nerelerde oluyor?
Özellikle ilçe ve flehir merkezlerindeki ö¤renciler için cevab›n› ben
vereyim. Üzgünüm Internet kafelerde. Peki bu çocuklar ö¤lene kadar
bizim çocuklar›m›z da, ö¤lenden
sonra kimin? Internet kafeler ya da
bir çok olumsuzlu¤un kol gezdi¤i
sokaklar›n çocuklar› m›? Buralarda
edindikleri olumsuz davran›fllar›n
uzant›s› okullara yans›m›yor mu?
Tam tersi yap›lmal›yd› halbuki,
bu çocuklar uyand›klar›nda okullarda olmal›yd›lar. Biz çocuklar›m›z›n
her an›na sahip ç›kmal›y›z. Ne Internet kafelerin, ne de sokaklar›n
insaf›na b›rakmamal›y›z.
Erken kalkmal›y›z erken. Erken
kalkarak yol alacaca¤›z. Erken
kalkma al›flkanl›¤›n›n kazan›mlar›n›n somut getirisini görülmesi için
baflka ellere gitmeye gerekte yok.
Köylerimize bakmam›z da yeterli
olacakt›r.
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
‹flitme Engelli Çocuklar ve E¤itimleri
‹LKOKUL DÖNEM‹NDE ‹fi‹TME ENGELL‹
ÇOCUKLARIN E⁄‹T‹M‹NDE ÇÖZÜM YOLU
OLARAK KAYNAfiTIRMA E⁄‹T‹M‹N‹N
GEREKL‹L‹⁄‹
Anne-babalar›n varl›¤› ve çocuklar›na
olan ilgileri onun temel ihtiyaçlar›n› karfl›lamaya yetmez. Okul, çocu¤un geliflimi üzerine çok olumlu etkiler yapmaktad›r. Her
fleyden önce çocuk, arkadafllar› aras›nda,
yafl›tlar› aras›nda mutludur ve bu sosyal
çevreyi çocu¤un ev ortam›nda bulmas›
olanaks›zd›r. Çocu¤un okul dönemindeki
yaflant›s›, ilerideki hayat›n›n bafllang›c›n›
meydana getirece¤i için, okullar çok önem
kazanmaktad›r. ‹lkokula bafllayan çocuklar
yafl›tlar›n›n toplumuna ad›m atm›fl ve bu
toplumla da kaynaflmaya haz›rd›r. Bu, toplumsal al›flverifle girmesinin bafllang›c›d›r.
Kaynaflt›rma E¤itimi Nedir? (Entegrasyon)
Kaynaflt›rma, özürlü çocuklar›n normal
geliflim gösteren yafl›tlar› ile normal s›n›flarda e¤itim ve ö¤retime özel bir flekilde
kaynaflt›r›lmas›d›r. Kaynaflt›rma her düzeyde, okul öncesi dönemde bafllayarak,
daha ileri s›n›flarda da devam etmelidir.
Böyle bir ortamda iflitme engelli çocu¤un,
avantajlar›n›n yan› s›ra, normal ifliten çocuk engelli yafl›tlar› ile birlikte ö¤renmek
ve çal›flmaktan hofllanabilmektedir.
Kaynaflt›rma E¤itiminin Avantajlar›:
‹flitme engelli çocu¤un yafl›tlar› ile etkileflimi, çocu¤un sosyal iliflkiye girmesini gelifltirmekte ve bu nedenle di¤er çocuklarla iletiflim kurmas› için f›rsat yaratmaktad›r.
Kaynaflt›rma ile serbest oyun davran›fllar›n› taklit etmelerinde art›fl gözlenmektedir.
Yurdumuzda kaynaflt›rma e¤itiminden yeterince söz etmek mümkün de¤ildir. Burada normal okullardaki ö¤retmenlerin, okul
yöneticileri ve normal çocuklar›n velilerinin
tutum ve davran›fllar› çok etkili olmaktad›r.
Baz› okullar da hakl› olarak 50-60 kapasiteli bir s›n›fta özürlü çocuklara zaman ay›rmak kolay de¤ildir. Ama unutulmamal›d›r
ki bu çocuklar›n normal okullarda okuma
hakk› da vard›r. E¤er onlar› topluma entegre etmezsek yar›n karfl›m›za özürü d›fl›nda
farkl› davran›fl problemleriyle ç›karlar.
‹flitme Engelli Çocuklar›n E¤itiminde
Ö¤retmenler ve ‹lgililerin Dikkat Etmesi
Gereken Noktalar ve Yaklafl›m›n Temel
Prensipleri
* Konuflmalar›m›z› iflitme engelli çocuk
taraf›ndan görülebilecek ortamda yapal›m.
Bu en net, en do¤ru ve en iyi flekilde konuflan kiflinin dudaklar›n›n görüntüsüdür. Konufltu¤umuzda çocuk dudaklar›m›z› görebilirse, daha iyi anlayabilir. Ifl›¤›n dudaklar›m›z›n üzerinde olmas›na dikkat etmeliyiz.
* Konuflma s›ras›nda yüz yüze hemen
hemen onun göz seviyesinde olmaya dik-
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
■ Mürsel
ÇOLAK
‹flitme Engelliler Ö¤retmeni
www.ilgiisitme.com.tr
kat edilmelidir.
* S›n›f konuflmalar›n› ve tart›flmalar›
daima s›n›f›n ön taraf›ndan idare etmeliyiz.
* Konufltu¤umuz zaman çocu¤un bizi
duyabildi¤inden emin olmal›y›z.
* Normal konuflma düzenimizi de¤ifltirmemeliyiz. (Abart›lm›fl dudak hareketlerinden kaç›nmal›y›z)
* ‹flitme engelli çocuk da normal ifliten
çocuk gibi bir çocuktur ve di¤er çocuklar›n
aras›na, oyunlar›na kat›lmak ister. Bu yüzden di¤er çocuklara iflitme özrü anlat›lmal›
ve bu çocu¤a karfl› nas›l davranmalar› gerekti¤ini söylemeliyiz.
* Tüm ö¤rencilerimizden iflitme engelli
çocuklarla konuflurken aç›k ve anlafl›l›r flekilde ve yüz yüze konuflmalar›n› istemeliyiz.
* Do¤al ve aç›k ifadelerle konuflmal›,
ses tonumuzu fazla yükseltmemeliyiz.
* Fazla gürültülü ortamlar›n çocu¤u rahats›z edece¤ini ve konuflmalar› ay›rt etmede zorluk çekece¤ini unutmamal›y›z.
* ‹flitme engelli çocuklara bizi ve arkadafllar›n› daha iyi görebilmek ve iflitebilmek amac› ile oturduklar› yeri de¤ifltirebilme olana¤› sa¤lamal›y›z.
* Çocuklarla iletiflim kurarken ona dinlemesi ve düflünmesi için zaman tan›mal›y›z. Çocu¤un ne söyledi¤inizi anlay›p anlamad›¤›n› araflt›rmal›, çocu¤a baz› fleyler
sormal› ve bize do¤ru cevap verip vermedi¤ine bakmal›y›z.
* Çocuk kelime düzeyinde olmayan
sesler kullanarak cevap verebilir. Çocu¤un
söylemeye çal›flt›¤› kelimeyi do¤ru olarak
tekrarlamal›. Kelimeyi do¤ru söylerken çocu¤un yüzümüzü görebildi¤inden emin olmal›y›z.
* Çocu¤un iflitme kayb› ile dil geliflimi
hakk›nda yeterli bilgiye sahip olmal›y›z.
* Konuflurken bizi dinleyen kifliye, söyledi¤imiz fleyi daha iyi ifade edebilmek için
vücudumuzun baz› bölgelerini kullan›r›z.
Üzüntü, korku, flaflk›nl›k, sevinç ve di¤er
pek çok duygunuzu yüzünüzle gösterebiliriz. Konuflurken ellerimizi de kullanabiliriz.
(Örnek: Cisimlerin boyutlar›n› gösterebilmek için) Di¤er çocuklara da iflitme engelli
çocukla iletiflim kurmas› için bunlar› ö¤retebiliriz. Ancak bu hiçbir zaman iflaretle
konuflma anlam›nda olmamal›d›r. ‹flaret
dilinin, çocu¤un konuflma geliflimini olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biri oldu¤unu unutmamal›y›z.
* ‹flitme engelli çocuklar›n kendilerini
ifade etme zorluklar› oldu¤undan, s›n›fta
onlara daha fazla zaman ay›rmal› ve kendisini ifade edebildi¤i farkl› yollar› anlamaya çal›flmal›y›z.
* Çocu¤un hareketleri istenmeyen flekilde olursa “hay›r” diyerek onu ikaz etmeli. E¤er çocuk sözel uyar›dan anlam›yorsa,
yüz ifademizi de¤ifltirerek istenmeyen bir
hareket yapt›¤›n›n fark›nda olmas›na yard›mc› olmal›y›z.
* Sakin, sevecen ve tutarl› olmaya çal›flmal›y›z.
* ‹flitme engelli çocuklar›n yafl›tlar› ile
sosyal iletiflim kurmalar›nda serbest oyun
saatlerini de¤erlendirmeliyiz.
* Davran›flsal iletiflimden (yani, dokunma gibi durumlar) kaç›nmal›y›z. ‹flitme engelli çocu¤un iflitme kal›nt›s›n› kullanabilmesi için sözel iletiflim kurmal›y›z.
* E¤itimciler; özellikle iflitme engelli çocu¤un e¤itiminde yetersiz kalabileceklerini,
yaln›z bafllar›na sorunlarla bafledemeyeceklerini ve çocu¤a istedikleri düzeyde
destek olamayacaklar›n› düflünürler. Bu
düflünce ö¤retmenin di¤er meslek gruplar›
ile etkilefliminin ve iflbirli¤inin zorunlu oldu¤unu ortaya ç›karmaktad›r. Bunlar; doktorlar, odyologlar, psikolojik dan›flmanlar,
özel e¤itimciler ve terapistlerdir.
* ‹flitme engelli çocuklar›n kulland›klar›
iflitme cihazlar›n›n Önemini, bak›m›n›, kapasitesini ve nas›l kullanmas› gerekti¤ini ö¤renmeliyiz.
* ‹flitme engelli çocu¤un müzik yetene¤ini gelifltirmesini ve program d›fl› grup faaliyetlerine kat›lmas›n› teflvik etmeliyiz.
* ‹flitme engelli çocu¤un da normal çocuklar gibi ayn› gereksinimlere, arzulara
sahip olaca¤›n› unutmamal›y›z.
Unutulmamal›d›r ki sevgi, ilgi ve
çal›flma ile her engel afl›labilir. Önemli
olan engellilerin topluma kaynaflt›r›lmas› de¤il, toplumun engellilerle kaynaflabilmesidir.
KAYNAKLAR
1. Güvenilir, E.Büyüköztürk,fi., Özel E¤itim Kurumlar› Tan›t›c› El kitab›,Milli E¤itim Bas›mevi, Ankara 1991.
2. UNICEF, Türkiye’de Anne ve Çocuklar›n Durum Analizi, Ankara 1991.
43
ARDAHAN
Atam›n gölgesi Damal’da gezer
Ç›ld›r gölü ise görmeye de¤er
Göle’nin kaflar› çok mu çok özel?
Ballar› meflhurdur Ardahan’›m›n
‹klimi so¤uktur, insan› s›cak
Yad bilmez kimseyi, açar hep
kucak
Kötülük bilmez, sevgi saçak
saçak
Kaz› çok meflhurdur
Ardahan’›m›n
Ya¤murda kura her zaman taflar
Ormanlar› çoktur, hep serin eser
Yaylalarda sar› çiçekler açar
Mant›s› meflhurdur
Ardahan’›m›n
Gevre¤in vard›r doyumsuz tad›
Ketenin, katmerin baflkad›r tad›
Kaz›n yan›nda bulgur pilav›
Piflisi meflhurdur Ardahan’›m›n
Leziz bir tad var bal›klar›nda
K›fl›n göl, nehir donar burada
Ç›ld›r gölünde pelikan›yla
Ninesi meflhurdur Ardahan’›m›n
Haziranda atam gülen gözlerle
Damal da¤lar›nda görünür bize
Ilgar da¤›nda Posof’un ise
Tipisi meflhurdur Ardahan’›m›n
El pençe divan gelinleriyle
Meflhurdur Damal bebekleriyle
Dürüstlük timsali gençleri ile
Dostlu¤u meflhurdur
Ardahan’›m›n
Mahperi KOÇ
44
Özlemek
Bu sisli ‹stanbul sabah›nda
Hüzünlü sonatlar f›s›ld›yor yüre¤im
Vivaldi'nin fluh keman›
Piyanonun parmak aralar›nda
Sessizce inliyor.
Ve net duyamad›¤›m 盤l›klar
Bana seni düflündürüyor.
Tüm özlem fliirleri tek m›sra gibi
Hayk›r›lanlar,gizlenenler; ;
Hepsi bendeler flimdi..
Söyle m›sra bak›fll›m
Özlemek mi bu?
Seni özlemek bu mu?
Seher Duman
B‹R GÜL
Bir gül bir ömre bedel
Bir gül kalbe girer
Dikenleri kanatsa da
Gönül art›k vazgeçemez
Sevmek sarmak koklamak
ister
Ne gönül eski gönüldür
art›k
Nede gül dal›ndad›r
Gül gönül gülistan›nda
Gönüller avazdad›r art›k
Fatofl Tafl
Yaln›zl›k
Herkes birfleyler veriyor birbirine
..................................bana veren yok
Herkes birfley için gülüyor birbirine
..................................bana gülen yok
Ben de dedim garip kalmay›m
.................................bunu bilen yok
Bir fliir kadehi verdim iç diye
...............................sarhofl olan yok
Dolaflt›m gözetledim sa¤› solu
.................................bana bakan yok
Girdim fliir f›ç›s›n›n içine
.................................halimi soran yok
Ne garipmiflsin sen de be hey ulan! ...
Yoluna ç›kan yok
Laf atars›n bir gün boyu ileri geri
hiç birini kapan yok
Dostluk teklifi ettim kendi kendime
kabul eden yok
Ç›ld›rd›m bu sessizlik içinde takt›m ipi...
ipimi çeken yok..
Kamber Bal
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Zincire vurdum.
SEN‹ VE SEVG‹N‹
SEV‹YORUM
Bir sabah senin sesinle uyand›m
Cam aç›k kalm›fl f›rsat bilmifl rüzgar
Sesini getirmifl uzaklardan bana
- Uyan!...
Diyordun
- Uyan!... Aç gözlerini;
- Bir bak etraf›na seni sevenleri gör
- Uyuma ayakta bu sen de¤ilsin
- Aç kalbinin tüm odalar›n› sevgiye
‹rkildim birden açt›m gözlerimi
Sesin gitti...
Sadece esinti kald› odada
Kokunu hissettim o anda burnumun
ucunda
‹çime çektim b›rakmaktan korktum
B›raksam gidecektin ya yine; iflte ondan
Kalk›p cam› kapatt›m kokun ç›kmas›n
Benimle kals›n odada diye
Hayali bir el dokundu saçlar›ma
Okflad› dibinden ucuna saçlar›m›
Seni hissettim yine
Oysa ne çok severdin
Onlar› okflamay›, koklamay›
Uzaklaflt› birden o hayali el
Saçlar›m öksüz kald› ben gibi
Bir kahkaha duyuldu içer ki odadan
Kofltum ama yoktun sen anlad›m
Hayalindi...
Gezindi bütün odalarda
Sonra sevgin geldi
Oturdu bofl odada koltu¤a
Seyretti benim uykulu halimi
fiimdi sen yoksun...
Hayalin gelir arada yoklar beni
Bitip bitmedi¤ini görmek için sevgimi
Bitmedi¤ini anlar gider geri
Bir süre sonra tekrar gelir belki...
Görmek için seni ne kadar çok
sevdi¤imi…
Nuran KARA
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
Seven yüre¤imi zincire vurdum,
Sevday› duyan halkalar çözüldü.
Yedi kap›l› z›ndan kurdum,
Dört duvar›ndan gözyafl› süzüldü.
Yürek içten içe göz d›fltan a¤lar,
Yare adanm›fl sözlerim yas ba¤lar.
Gönül ferman bulsa yarin yoluna,
Kavuflmaya yol verir da¤lar tafllar.
‹shak Özlü
ÇOCUKLUK AfiKIMA
MEKTUP
Hat›rlar m›s›n fleytan›n arka bahçesini alt üst
etmifltik birlikte
Ve kutup y›ld›z›ms›n sen derdin o zamanlar bana
‹nanmazs›n çocukluk sevdam kurflun askerlerim
hala ceplerimde
Her miskin yaz günü deli dolu bir serüvenmifl
Ve en kahramanlar› bütün serüvenlerin
bizlermifliz
Her karanl›k k›fl günü yeni bir masalm›fl o
zamanlar
San›rd›k ki sal›nca¤›m›z dünyan›n merkeziymifl.
Ucu da dikenli telleri ile ufac›k bahçemiz…
Kaçal›m flimdiyi silmeye köhnemifl evimize
fienlesin ahflap merdivenleri ayak seslerimizle
Büyükanne para b›rakm›flsa yo¤urtçu için
Ben gazoz tuttururum sende viflneli dondurma
Bak, kedin Kara Korsan s›r olup gitmemifl
Her zamanki yerinde miskin, kendinden geçmifl
Oysa flimdi
Tornadan ç›km›flças›na düzenli günlerimiz
Üstelik olays›z, s›radan ve tehlikesiz
Soluk al›p vermelerimiz
Onlar bile sessiz, korkusuz ve renksiz…
Selçuk Tanç
45
WELLNESS CLUB VE ‹DEAL KAHVALTI
“Beslenme ile tedavi edilebilecek
bir hastal›k baflka hiçbir flekilde tedavi
edilemez”
MOSES MA‹MON‹DES 12.yüzy›l›n en
büyük hekimi
“Vücuda ve hücrelere do¤ru moleküllerin(optimum beslenme)verilmesiyle birçok hastal›k yok edilebilir”
L‹NUS PAUL‹NG 1968 ikikez Nobel
ödülü kazanan
Bu say›da sizlerle paylaflmak istedi¤im
konu optimum beslenme, sizlerden bir iste¤im olacak bu konuda bana yard›mc› olursan›z emin olun çok daha baflar›l› bir program ortaya ç›karabiliriz. Asl›nda yapmak
iste¤im fley biraz daha görecel, uygulamal›
ve amaca yönelik bir çal›flma. Anlat›mda
kalmas›n istiyorum. fiimdi sizlere çok
önemli sorular soraca¤›m ve bunlar›n cevaplar›n› bütün okuyuculardan tek tek birdahaki say›da cevaplamak flart›yla bana
ulaflt›r›lmas›n› istiyorum. Bunun niçin gerekli oldu¤u konusunu biraz sonra optimum beslenmeden bahsederken anl›yaca¤›n›zdan eminim. Bana ulaflmak için interneti ve derginin editörünü ar›yarak telefon
numaralar›m› alabilirsiniz.
Haz›rm›y›z Bafll›yoruz:
Lütfen bana genellikle kahvalt›da ne
yedi¤inizden söz edin?
Sabahlar› ne içiyorsunuz?
Daha sonra neler oluyor?
Saat 11.00 civar›nda kendinizi aç›km›fl
ve yorgun hissediyormusunuz?
Ard›ndan can›n›z bir fincan kahve yada çerez istiyormu?
Gün boyunca ne içiyorsunuz?
Ö¤le yeme¤inde ne yiyorsunuz?
Ö¤le yeme¤inden sonra kendinizi yorgun ve uykulu hissediyormusunuz?
Ard›ndan kahveye tekrar gereksinim
duyuyor musunuz?
Akflam yeme¤ine kadar nas›l duruyorsunuz?
Akflam yeme¤inde ne yiyorsunuz?
‹yi bir akflam yeme¤i yedi¤iniz halde
azar azar at›flt›rd›¤›n›z oluyormu? ‹fltah›n›z
kontürolünüzün d›fl›na ç›k›yor mu? Önünüze ne gelirse gelsin oburca yedi¤inizi düflünüyormusunuz?
Gün boyunca kendinizi yorgun hissediyormusunuz?
Gün boyunca bafl›n›z›n a¤r›d›¤› oluyor mu?
Sindirim zorlu¤u çekiyormusunuz?
Geceleri uyku düzeniniz nas›l?
Ne kadar süredir fazla kilonunuz var?
Efliniz ve çocu¤unuz kahvalt›da ne yiyor?
Gün boyunca ne yiyorlar? Ne içiyorlar?Kendilerini nas›l hissediyorlar?
Bu sorular› kesinlikle atlamadan do¤ru
bir flekilde yan›tlarsan›z hepinizin beslenme düzenleri hakk›nda daha yak›ndan bilgi
sahibi olabilir ve sizlerin beslenme tarz›n›z›
46
■ Hakan
ADIGÜZEL
“Yaflam Tarz› Koçu”
hakanadiguzel1973@hotmail.com
de¤ifltirmenizde yard›mc› olabilirim. Türkiyede bir ilki gerçeklefltirdi¤imizin fark›nda
olman›z› istiyorum ve bu cidiyetle sorular›
yan›tl›yaca¤›n›zdan eminim. Beslenme konusunda acil ihtiyac› olanlar için wellnes
clubümüzde misafir etmekten çok memmun olaca¤›z.
Aç›kça flunu söylemeliyimki: Güne karbonhidratlarla bafllad›¤›n›zda (Tost, reçel,
poça, flekerli çay, kahve, vb)kendinizi içerisinden ç›k›lmaz bir k›s›r döngü içerisine
sokars›n›z. Buda gün içerisindeki beslenme düzenini aç›kl›yor zaten.
E¤er kahvalt› etmeme al›flkanl›¤›n›z
varsa, gün içerisinde yeme düzeniniz bozulur ve kendinizi gerçekten çok kötü hissedersiniz.
Son zamanlarda kötü kahvalt› ile sa¤l›k sorunlar› aras›nda güçlü bir ba¤lant›n›n
keflfedilmifl oldu¤unu duymuflsunuzdur.
Bildi¤iniz üzere vücudumuz gün boyunca 114 farkl› besine ihtiyaç duyan yaklafl›k 100 trilyon hücreden oluflmaktad›r.
Dün yedikleriniz bafll›c› iki element
grubundan oluflur. ‹lk grup enerji verir
(Proteinler, ya¤lar, karbonhidratlar) ‹kinci
grup ise yap› malzemeleri sa¤lar (Aminoasitler, vitaminler, mineraller, mikro elementler)
Dün uyan›k oldu¤unuz s›rada enerji
harcad›n›z ve vücudunuz kendisini yenilemek için gece yap› malzemelerini kulland›.
Ayr›ca vücudunuz gece boyunca solunum terleme ve sabahleyin banyo ziyaretiniz s›ras›nda 1 litre su harcad›. Bu yüzde
vücudunuz bofl uyan›r ve 100 trilyon hücre
ad›na flöyle yalvar›r; “Hey, son 24 saat içerisinde harcad›¤›n tüm besinleri, enerjiyi ve
suyu bana geri ver!” kendinizi ac›km›fl yada susam›fl hissetmiyebilirsiniz, ancak bu
sadece zaman meselesidir.
fiimdi sabahleyin vücudunuza ne verdi¤inizi görelim: Reçelli ekmek, poça,flekerli çay yada kahve, mevsiminde olmayan
domates vs bunlar sindirildiklerinde derhal
flekere dönüflen basit karbonhidratlard›r.Vücudunuz sabahleyin uyanarak sizden yaflamsal besinler ve su ister, ama bunun yerine siz ona fleker verirsiniz.
Kandaki fleker seviyesini yükselterek,
pankres›n›z› afl›r› insülin üretmeye zorlars›n›z. ‹nsülin fazla flekeri kandan atarak
ya¤a çevirir. Sonuç itibariyle, kandaki fleker seviyesi ço¤unlukla uyand›¤›n›z seviyenin alt›na düfler.‹flte o anda,beyninizin
flekerden yoksun olmas› nedeniyle kendinizi aç ve halsiz hissdersiniz. fiiddetli arzunun alt›nda yatan neden budur. Açl›¤›n üstesinden gelmek için, yine kandaki fleker
seviyenizi tekrar yükselterek sizi açl›k ve
halsizlikten kurtaran basit karbonhidratlara
(çikolata, sandiviç, kurabiye, tatl›, meyve
sular› vb)ihtiyaç duyars›n›z. Her fleker enjeksiyonu insülin art›fl› devam eder. Bu
döngü günde birkaçkez tekrarlar ve sizde
karborhidratlara olan ba¤›ml›l›¤›n›z› gelifltirirsiniz. Afl›r› miktarda karbonhidrat pankreas› afl›r› yükte çal›flt›r›r. fieker hastal›¤›n›n meydana gelmesinde ens›k görülen
neden budur. Üstelik afl›r› kan flekeri kan
damarlar›nada zarar verir. Afl›r› fleker her
defas›nda fazladan ya¤a dönüflecektir.
Kiflinin kahvalt› etme al›flkanl›¤› yok
ise: Gelin flimdi de vücudunuzun neyle
beslendi¤ini görelim. Yan›t flu: Hiçbir fleyle! Sonuç olarak kandaki fleker seviyesi
düfler ve ac›k›rs›n›z, buda sizi açl›¤›n›z› gidermek için basit karbonhidratlara yöneltir.
Tekrar ayn› basit karbonhidrat al›flkanl›¤›
edinirsiniz ve kendinizi karmafl›k bir durumda bulursunuz.
Yukar›da belirtilen hepside fazla kilo,hipertansiyon ve fleker hastal›¤›n›n ortak
nedenlerindendir. Ve de bunlar›n tama m›
kötü KAHVALTI ‹LE BAfiLAR.
Peki iyi bir kahvalt› için nelerin gerekli
oldu¤unu bilmek istersiniz ö¤le de¤il mi?
‹yi bir kahvalt› afla¤›daki dört ana kriteri karfl›lamal›d›r:
Son 24 saatte harcanan enerjiyi geri
kazanma
Gece boyunca harcanan yap› malzemelerin geri kazanma
Su sto¤unu yenileme
Kandaki fleker seviyesini normal aral›k
dahilinde muhafaza etme ve insülin seviyesini kontrol etme.
Böyle bir kahvalt›y› nas›l yapaca¤›n›z
konusunda bir fikriniz var m›? benim var...
bu konuda ciddi iseniz yukar›da sordu¤um
sorular› do¤ru biçimde yan›tlayan bütün
okuyucular›ma kifliye özel welness de¤erlendermesini ücretsiz olarak bizzat kendim
yapaca¤›m.Unutmay›n OPT‹MUM beslenme gelece¤in ilac›d›r. Hepinizi selaml›yorum ve sa¤l›k en büyük servettir diyerek
tamalamak istiyorum.
Kaynakça: Wellness notlar›
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Sorun Söyleyelim
■ Nevzat
ERDA⁄
Mali Müflavir - E¤itimci/Yazar
nevzaterdag@hotmail.com
VERG‹ DÜNYAMIZDAN SORULARCEVAPLAR
Soru: Yurtd›fl›ndaki Kifli Ya da Kurumlardan Al›nan Fatura Ve Benzeri
Belgelerin Türkçeye Tercüme Ettirilmesi Zorunlu Mudur?
Cevap:253 s›ra numaral› Vergi Usul
Kanunu Genel Tebli¤i ile yurt d›fl›nda mukim kifli veya kurulufllara yapt›r›lan ifl veya
hizmetler karfl›l›¤›nda al›nan belgelerin,
yurt d›fl›ndaki temsilciliklerimizde veya
yurt içinde noterlerde Türkçeye tercüme
ve tasdik edilme zorunlulu¤u kald›r›lm›flt›r.
Soru: Hocam vergi aç›s›ndan yoklama ve vergi incelemesi aras›ndaki fark
nelerdir cevaplarsan›z sevinirim sayg›lar.
Cevap “Yoklama yoluyla mükelleflerin
yükümlülüklere uyup uymad›klar› araflt›r›l›r.(VUK m. 127)” Örne¤in mükelleflerin ilgili dönemde vergi levhas›n› kolayca görünecek bir yere as›p asmad›klar› kontrol edilir.
“Vergi ‹ncelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin do¤rulu¤unu araflt›rmak, tespit etmek ve sa¤lamakt›r. (VUK
m. 134)” Yoklamaya yetkili kifliler vergi dairesi müdürleri, yoklama memurlar›, yetkili
makamlar taraf›ndan yoklama ifli ile görevlendirilenler ve vergi incelemesine yetkili olanlard›r. kaynak73’ün dedi¤i gibi vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar sadece vergi denetmenleri de¤illerdir. Bunun
yan› s›ra hesap uzmanlar›, maliye müfettiflleri, gelirler kontrolörleri ve bunlar›n yard›mc›lar› ile defterdarlar ve vergi dairesi
müdürleri ile müdür kadrosunda çal›flanlar
da vergi incelemesi yapmaya yetkilidirler.
Soru: Selamlar, benim sorum motorlu tafl›tlar vergisi konusunda. 2004
y›l› temmuz ay›nda arac›m çal›nd›. Arac›m›n kaskosu yoktu. Ayn› gün polise
zab›t Çal›nma ihbar› ve polis raporu
elimde mevcut. fiimdi ise arac›m›n çal›nd›¤› günden itibaren bu güne kadar
ki tüm vergileri tahakkuk etmifl ve ödemedi¤im için faiz de iflletilmifl durumda. Bu vergi borçlar›n›n ve faizlerinin
iptal edilmesiyle ilgili yapabilece¤im bir
fley var m›? fiimdiden teflekkürler...
Cevap: Karayollar› Trafik Yönetmeli¤ine göre, çal›nd›¤› tarihten itibaren bir ay
geçmifl olmas› kofluluyla, araç sahibinin
istemesi halinde çal›nan arac›n tescil kayd› trafik tescil kuruluflunca siliniyor. Tescil
kayd›n›n silindi¤i, ifllem tarihinden itibaren
Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür
yedi ifl günü içinde trafik tescil kuruluflunca ilgili vergi dairesine bildiriliyor. Vergi
dairesi de bildirim üzerine, tescil tarihini
takip eden dönemin bafl›ndan itibaren motorlu tafl›tlar vergisi mükellefiyetini sona
erdiriyor. Bu ifllemi yapt›n›z m› sorunuzda
çok aç›k de¤il yapmad›ysan›z arac›n trafik
tescil kayd›n›n silindi¤ine dair belge ve tutanaklar›n›zla bir dilekçe ekinde vergi dairesine müracaat edin çal›nd›¤› döneme
ait vergiler kalkacakt›r.
SOSYAL GÜVENL‹K S‹STEM‹M‹ZDEN
SORULAR VE CEVAPLAR
Soru: De¤erli Nevzat Bey, size bir
sorumuz olacak, k›sa zamanda yan›tlarsan›z bizi memnun edersini, SSK’
dan ayr›larak ayn› gün veya devam
eden gün Ba¤ kur Tar›m Sigortal›l›¤›na
geçen kifli sa¤l›k hakk›ndan faydalanmak için 4 ay bekleyecek mi? Selamlar,
Baflar›lar
Cevap: De¤erli Hemflerim, SSK ve
Tar›m Ba¤-Kur Kanunu ayr› ve müstakil
birer sosyal güvenlik kanunlar›d›r. Bundan
dolay› SSK’dan Tar›m Ba¤-Kur’una ayn›
gün veya takip eden gün bile geçilse ilk
defa tar›m Ba¤-Kur’u kapsam›nda sigortal›
olacaklarda 8 ay yeniden tar›m Ba¤-Kur’u
kapsam›nda sigortal› olacaklarda 4 ay
beklendikten sonra sa¤l›k karnesi al›nabilmektedir.
Soru: merhaba, biz iki k›z kardefl ve
annem, babam›n vefat› sonras›nda ba¤
kur maafl›n› al›yorduk. Annemi de kaybettik. Annem de babamda ayr› ayr›
ba¤ kur emeklisiydi. Ancak simdi ikisinin maafl›n› birden alamayaca¤›m›z
söylendi. böyle bir durum var m›, birde
babamdan dolay› annemin ald›¤› maafl›
da bize nakletmediler, flu anki maafllar›m›z annemiz hayattayken ald›¤›m›zdan daha da düflük üstelik. Bu durum
do¤ru mu? Teflekkürler
Cevap: Ba¤-Kur’dan ayl›k alan hak
sahiplerinin pay taksimleri 1479 say›l› Kanunun 45/c ve 2002/32 numaral› Genelge’deki hükümler çerçevesinde yap›lmaktad›r. Buna göre, sizin durumunuz hak sahibi olarak iki kifli kald›¤›n›z için birinci basama¤›n gösterge tutar›n›n (ortalama 389
YTL) % 90’›n›n ikiye bölünmesi suretiyle
size ve k›z kardeflinize ayl›k ba¤lanmas›
gerekir. Ayr›ca buna sosyal destek ödemesi ve 2004 y›l›nda yap›lan 100 milyonluk seyyanen zamm›n eklenmesi de yap›lmas› da gerekmektedir. Hak sahibi olarak
annenizin ald›¤› ayl›¤›n sizinkinden fazla
olmas› normaldir. Annenizin ald›¤› ayl›k size nakledilemez. Ancak size üstte de izah
etti¤imiz gibi hesaplama yap›larak ayl›k
ba¤lan›r.
Soru: Merhaba Ben emekli sand›¤›na ba¤l› çal›flan bir devlet memuruyum
emeklili¤ime 1 y›l 4 ay kald› askerlik
süremi borçlanarak hizmet süreme ilave ettirebilirmiyim teflekkürler.
Cevap: Bilindi¤i üzere Emekli Sand›¤›
mensuplar›na litaratürde “ifltirakçi” denilmektedir. Emekli Sand›¤› mensuplar› aktif
görevleri devam ederken istedikleri zaman
askerlik borçlanmas› yapmaktad›rlar. Askerlik borçlanmas› k›smi olarak yap›labildi¤i gibi, askerlik sürelerinin tamam›n›n borçlan›lmas› fleklinde de yap›labilmektedir.
Emekli Sand›¤› mensubu olan kifliler
aktif ifltirakçi iken yani resmi görevlerinin
devam etti¤i s›rada askerlik borçlanmas›
yaparlarsa ve emekliliklerine 6 aydan daha
fazla bir süre var ise bu durumda olan kiflilerin askerlik borçlanma süreleri hemen
hizmetlerine dahil edilmekte ve bu süreleri
hizmet olarak kazanabilmektedirler.
Ancak Emekli Sand›¤› mensubu olup
ta, emekliliklerine 6 ay ve daha bir süre
kalanlar askerlik borçlanmalar›n› hemen
yapmalar› gerekmektedir. Aksi halde askerlik sürelerinin hizmet olarak kazan›labilmesi için en az 6 ay daha beklenmesi
gerekmektedir.
Soru: Sigortal› olarak bir flirkette
çal›flmaktay›m televizyondan sa¤l›k
karnesi uygulamas›n›n kalkt›¤›n› duydum bu durumda sa¤l›k hizmetlerinden
nas›l yararlanaca¤›z bilgi verirseniz sevinirim.
Cevap: SSK K›sa Vadeli Sigortalar
Daire Baflkanl›¤›nca yay›mlanan “Sa¤l›k
Karnelerinin Yenilenmesi” konulu
28.03.2005 tarihli, 3-247 Ek say›l› genelge
gere¤ince, sa¤l›k yard›mlar›ndan yararlanan kimselerden;
Sigortal›lar ile efl ve bakmakla yükümlü olduklar› çocuklar› ile ana ve babalar›
için de yeni sa¤l›k karnesi düzenlenmeyecek, devredilen Sigorta ‹l/Sigorta Müdürlüklerine istenilen belgelerle baflvurmalar›
halinde ilgili servis taraf›ndan yaln›zca girifl(aktivasyon) kayd› yap›lacakt›r.
Sa¤l›k kurum ve kurulufllar›na müracaatlarda nüfus cüzdan›, sürücü belgesi,
evlenme cüzdan› veya pasaportlar›ndaki
T.C. kimlik numaras› üzerinden müstahakl›k provizyonu al›nacak, ancak daha önce
sa¤l›k karnesi verilmifl olanlardan T.C
kimlik numaralar› hatal› olanlar›n provizyon ifllemi 01.06.2008 tarihine kadar sigorta sicil/tahsis numaras› ile sa¤l›k karnesi seri numaras› üzerinden sa¤lanacakt›r. 01.06.2008 tarihinden sonra sa¤l›k kurum ve kurulufllar›nda müstehakl›k provizyon ifllemi yaln›zca T.C. kimlik numaralar›
üzerinden yap›lacakt›r.
47
Özlü Sözler - K›ssadan Hisseler
● Derleyen:
Nevzat ERDA⁄
Mali Müflavir/E¤itimci/Yazar / nevzaterdag@hotmail.com
KARS ATASÖZLER‹
◗ Çi¤nenen sakk›z tez çürüyer
◗ Pehlivan güleflte belli olar
◗ Vuran o¤ul at›ya bakmaz
◗ Yaz gününün ya¤›fl›, ermeni arvad›n do¤uflu
◗ Lotuynan gezen Lotu olar
◗ Allah da¤›na bakar kar verir, ba¤›na bakar bar verir
◗ At ölür tay› kal›r, namerdin neyi kal›r
◗ Derdini vaktinde a¤la
◗ A¤lamayan ufla¤a papa vermezler
◗ Kalkan öküz yatan öküzün bafl›na pisler
◗ El elinden gül derme, öz elinnen diken yon
◗ ‹nsaf dinin yar›s›d›r
◗ Yetime ö¤üt veren çok olur, ekmek veren az olur.
◗ Sevildi¤in yere çok gitme
◗ Hesabini bilmeyen kasab›n elinde kal›r masat
◗ K›z bibiye, o¤lan day›ya benzer
◗ Deli kuyuya bir tafl atti, kirk akilli inand›
◗ Arvat erini rezil de eder vezir de
◗ Eflek kan›r at yiyer
◗ Herkes kendi evinin k›blesini bilir
◗ Ak›ll› düflünene kadar, delinin o¤lu olur
DÜNYADAN ATASÖZLER‹
➬ Korkak oldu¤unu bilmeyen herkes cesurdur. (Alman ATASÖZÜ)
➬ Birleflmek bafllang›çt›r, birli¤i sürdürmek geliflmedir; birlikte
çal›flmak baflar›d›r. (ABD ATASÖZÜ)
➬ S›r, saklarsan esirin, kaybedersen efendindir. (ARAP ATASÖZÜ)
➬ Fareye aslan nedir demifller, kediyi göstermifl. (ARNAVUTLUK
ATASÖZÜ)
➬ Küçük olaylar karfl›s›nda sab›rl› olmazsan, büyük planlar›
gerçeklefltiremezsin. (Ç‹N ATASÖZÜ)
➬ F›rsatlar ç›kmad›kça kabiliyetler pek az ifle yarar. (FRANSIZ
ATASÖZÜ)
➬ Kör ata ha göz k›rpm›fls›n, ha bafl›n› sallam›fls›n. (‹NG‹L‹Z
ATASÖZÜ)
➬ Dinlemekten ak›l, söylemekten piflmanl›k do¤ar. (‹TALYAN
ATASÖZÜ)
➬ Pirincin içindeki siyah tafllardan korkma beyaz olanlardan kork.
(JAPON ATASÖZÜ)
➬ Bu kadar zeki olma, senden daha zekileri hapiste. (RUS ATASÖZÜ)
➬ Hak yenir ama hazmedilmez. (YUNAN ATASÖZÜ)
➬ Kendi soka¤›nda pis köpek bile bir kapland›r. (AFGAN ATASÖZÜ)
➬ Dostunuzu s›k s›k ziyaret ediniz, çünkü üzerinde yürünmeyen
yollar diken ve çal›larla kapl›d›r. (H‹NT ATASÖZÜ)
➬ Dostlar, insan› süsleyen hazinelerdir. (MISIR ATASÖZÜ)
48
◗ Garga nedir gazi¤i ne ola, pire nedir büzü¤ü ne ola
◗ Tafl yerinde a¤›rd›r
◗ Ersiz arvat yulars›z ata benzer
◗ Yumurtana göre g›g›lla
◗ Yap› tafl› yerde kalmaz
◗ Tavuk su içer Allah’a bakar
◗ ‹tinen çuyala girilmez
◗ ‹t korktu¤u tarafa ürür
◗ Ça¤r›lan yere erinme, ça¤r›lmayan yere görünme
◗ Desinler ki haçonun hançeri var.
◗ Yetimi dövece¤ine üstünü c›r
◗ Yatan aslandan, gezen tilki iyidir
◗ Ay›n›n yüz oyunu bir armudun bafl›nad›r
◗ Gönlü bal›k isteyen so¤uk suda ›slan›r
◗ Kendine umaç uvalam›yor, ele kesme kesecek
◗ Herkes sak›z çi¤ner, ama kurt k›z› tad›n› ç›kar›r
◗ Dereden geçerken at de¤ifltirilmez.
◗ D›rd›rc› kad›n adam›n ömrünü yer
◗ Herkese yanaflan köpek, kap› beklemez
◗ Bir mal›n bafl›nda sahibi gerek o¤lu da de¤il babas› gerek
◗ Puhar›n›n e¤rili¤ine bakma, duman›n düz ç›kmas›na bak
KISSADAN H‹SSE
KARINCANIN BAKIfiI
Bir gün Süleyman Peygamber (a.s) bir kar›ncaya bir
y›ll›k yiyece¤inin miktar›n› sorar. Kar›nca da,
- “Bir bu¤day tanesi yerim” diye cevap verir.
Cevab›n do¤ru olup olmad›¤›n› kontrol etmek isteyen
Süleyman Peygamber (a.s) kar›ncay› bir flifleye koyar.
Yan›na da bir bu¤day tanesi koyarak hava alacak flekilde
flifleyi kapat›r. Ondan sonra da bir y›l bekler.
Müddeti dolunca flifleyi açt›¤›nda bir de bakar ki kar›nca bu¤day tanesinin yar›s›n› yemifl, yar›s›n› da b›rakm›flt›r. Kendi kendine meraklan›r. Acaba neden yemedi?
Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s) kar›ncaya bu¤day tanesini tamamen neden yemedi¤ini sorar. Kar›nca da,
“Daha önce benim yiyece¤imi yüce Allah (c.c) verirdi.
Ben de O’na güvenerek bir bu¤day tanesini tam olarak
yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi.
Fakat bu ifli sen üzerine al›nca do¤rusu nihayet bu aciz
bir insand›r diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyece¤imi ihmal edebilirsin. O yüzden de bir y›ll›k yiyece¤imin yar›s›n› yiyerek, di¤er yar›s›n› da ertesi y›la b›rakt›m” diye cevap verdi.
Yüce Allah (c.c) cümlemizi kul kap›s›na bakt›rmas›n...
Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008
Download