dijital kanallar bu kez keradan geliyor

advertisement
10
12
Süper Kupa finalini
36 ülke canlı yayınladı
Haberler
Spor
Geçtiğimiz pazar gecesi Kayseri Kadir Has Stadı’nda oynanan Süper Kupa finalinde kazanan dostluk ve Türk futbolu oldu. Maç
öncesi Valilik, Emniyet ve Futbol Federasyonu’nun ortak
çalışması ile güvenlik en üst düzeyde tutulurken seyirci rekoru da kırıldı. Galatasaray ile Fenerbahçe, daha önceki yıllarda dağıtılan gelirlerin katbe kat fazlasını kasasına koydu.
Konstantinopolis nasıl İstanbul oldu?
Müslümanlar İstanbul’un İslam şehri olabilmesi
için çetin mücadeleler verdi. Feth-i mübine ulaşmak için Konstantiniyye, İslam orduları tarafından
defalarca kuşatıldı. Konstantinopolis gerek stratejik açıdan gerek coğrafik yapısından dolayı var olduğu günden bu yana medeniyetlerin dikkatini çekti.
19 – 25 AĞUSTOS 2013 WWW.ZAMAN.BG YIL: XXI SAYI: 33 (1069) 0.70 LV
DİJİTAL KANALLAR BU KEZ
KERADAN GELİYOR
1sık izlediğimiz ve ‘Genç, bu-
Televizyon ekranlarında sık
En büyük zeytin gen
bankası İzmir’de kuruluyor
05
nu nasıl bağlayacağım?’ sorusunu
soran yaşlının ekranda aynı soruyu
‘uzman’ kişiye yöneltmeye devam
edecek gibi gözüküyor. Ülkede 1
Mart’da başlatılan dijitalleşme (sayısallaşma) sürecinin sonuna yaklaşıldığında analog yayının durdurulma
tarihi ertelendi. Ulaştıma Bakanlığı,
daha önce 1 Eylül olarak duyurduğu son analog TV yayınını iki ay daha uzattı. Buna sebep olarak sosyal
yönden muhtaçlar için öngörülen
kefil senedi (vauçer) sistemiyle ücretsiz TV dekoderlerin dağıtımında
problem yaşanması gösteriliyor. Şu
anda Bakanlık, Bulgaristan’ın yarısında söz konusu dekoderleri muhtaçlara dağıtma işlemini başlattı, fakat diğer yarısı için ihale prosedürleri devam ediyor. Karasal yayıncılıktaki nitelik ve niceliğin artması, kablo TV ve uydudan abonesi olan şirketlere de rakip olması bekleniyor.
Dünyada sadece İspanya ve
Fas’ta bulunan zeytin gen bankalarının üçüncüsü Türkiye’de
kuruluyor. Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün,
İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki araştırma sahasında 26 hektar üzerine kurulacak zeytin
koleksiyonu, dünyanın bütün
zeytin çeşitlerini bir arada bulunduracak. 1EKONOMİ
Çanak antenlere rakip olması beklenen
dijital karasal yayın için herhengi
bir ücret ödenmesi
öngörülmezken, yeni teknoloji sayesinde gelecekte basit
bir antenle 50’ye
yakın yerli kanalın izlenmesi planlanıyor.
Kimler ücretsiz yararlanabilecek?
Odun, kömür gibi yakıt malzemesine vauçer hakkı olan kişiler, ücretsiz olarak öngörülen dekoderlerden
yararlanabilecek. Dekoderler sayesinde eski tüplü televizyonlar da yeni dijital karasal yayınını takip edebilecek. Ulaştırma Bakanlığı, köylerde ve uzak yerleşim yerlerinde yaşayan kişilerin dekoder tedariği için
para ödemeyeceğini açıkladı. İnternet üzerinden tedarik şirketlerinden
yapılan siparişler de ücretsiz olacak.
Dekoder vauçeri 60 leva olması ile
birlikte dekoder fiyatları 35 ila 60 leva arasında değişiyor. 1HABERLER 02
09
Hem mimarlık, hem de halkın
ulaşımı konusunda önemli bir
sosyo ekonomik yeri olan köprüler, tarih boyunca stratejik rol
oynamıştır. Eskiden beri kervanların ve halkın geçiş yerlerine göre yapılan köprüler, sadece akar su engelini aşmak değil
aynı zamanda estetik açısından
da göz doldurmuştur. 1KÜLTÜR
FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN
Struma üzerinde 5 asırlık
bir köprü
70 milyon levaya
mal oldu
Добросърдечните лекари
по света стр. 1-4
Dijitalleşme süreci şu ana kadar devlete 70 milyon levaya mal oldu. 17,5 milyon leva fakirler
için öngörülen dekoderlerin alımı için ayrıldı, bir
o kadar da televizyonlarda geçen reklamlara verildi. Avrupa Birliği’nin stratejisinde tüm üye ülkeler karasal yayınlarını dijitalleştirmek zorunda.
„Теклас-България” изгражда
трети корпус, стяга
четвърти стр. 1-11
Парламентът отхвърл
вето
президентското
10
и
Репортаж
Новини
02
ха
ите заседава
Докато депутате срещу кабинета
протестиращит
раха блокада
“Орешарски” организи ици на кабиПодръжн
на парламента.
раха контрапротест.
нета организи
19 – 25 АВГУСТ
2013 ГОДИНА:
XXI БРОЙ: 33 (1069)
ЦЕНА:
WWW.ZAMAN.BG
Пролетта, която
наполовина
остана
пример
би щеше да бъде но изЕгипет може
в Близкия изток,
на демокрация в хаос. Египетският
веднъж попадна очакваше пролетта,
народ, докато
истинска есен…
сега преживява
Oyun oynamak çocuğun
gelişimine katkı sağlar!
Türk edebiyatı dışarıda
“1000” sınırını aştı
0,70 ЛВ.
Е ЛЕКАРИ ПО СВЕТА
ДОБРОСЪРДЕЧНИТ
ции на месизвършва опера
зация, която само
. Организацията
света“ не е органи вят и хуманитарна помощ
ия и Нигерия.
„Лекарите по
отидат, а доста здравословно хранене в Сомал
тата, където
ра за
здравни центъ
е отворила 4
1AİLE & SAĞLIK 07
„Теклас-България” ,
изгражда трети корпус
стяга четвърти
ГЕОРГИ КУЛОВ
КЪРДЖАЛИ
ия за
Турската компан
„Теилни части
1автомоб
лството
започна строите
клас”
на завода си
на трети корпус гласи и четкато
в Кърджали,
лните работи
върти. Строите
юни, като се
започнаха през
завършат през
предвижда да
пускът на новия
май 2014 г., а
до края на
корпус ще стане 1НОВИНИ 12
одина
Gazetenizle ilgili dağıtım ve diğer problemler için bizi arayınız! (02) 832 31 11, okurhatti@zaman.bg
1HABERLER 04
02 HABERLER
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
Dijital kanallar bu kez
keradan geliyor
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1T) birçok avantaj sağlıyor. AnaDijital karasal yayıncılık (DVB-
MPEG-4 dekoderler sayesinde eski tüplü televizyonlar da
karadan tv kanalı izleme imkanı sunacak.
log yayının dezavantajı bir frekansta
sadece bir televizyon kanalı yayın yapıyor ve bu yüzden görüntü kalitesi
düşüktür. DVB-T yayında ise görüntü
ve ses kalitesi analog yayına göre oldukça yüksek olup, tek frekans üzerinden birkaç kanalın yayın yapması
mümkün oluyor. Dijital yayıncılık ayrıca beraberinde interaktif hizmetleri kullanma imkânı da sunuyor. Yeni sistemle araçta yol alırken dahi kolaylıkla TV izlenebiliyor. MPEG-4 dekoder ya da ‘set ut to box’ olarak bilinen cihaz, anten ile televizyon arasına bağlanırken, karasal dijital sinyali
video ve ses sinyaline dönştürerek eski nesil tüplü televizyonlar tarafından
da görüntülenebilmesi sağlanıyor.
Kaç kanal izlenecek?
1 Mart’tan bu yana analog ve dijital yayınlar aynı anda yapılmaktadır. Analog yayının sona erdirilmesiyle birlikte tüplü televiyzonu olup
da çatı antenle Bulgar televizyonu
izlemek isteyenler bundan yararlanamayacak. Başlangıç olarak karasal dijital yayında 10 TV kanalı var, fakat ileriye yönelik bunların ciddi olarak artması söz konusu. Şu an itibarıyla izleyiciler dijital
olarak BNT, BNT2, BNT HD, BTV,
NOVA, ON AİR, TV7, NEWS7, TV
EUROPA, The Voice kanallarını izleyebiliyor. Bulgaristan’da 7 mul-
tipleks ruhsatı verildiği göz önünde bulundurulursa ve bir multipleksin maksimum kapasitesi kullanılırsa izleyiciler belirli zaman sonra yaklaşık 50 TV kanalını izleyebilecek. Mevcut planlamaya bakıldığında 2013 yılı sonuna kadar 21, dijitalleşmenin sonuçlanması beklendi-
ği 2015 yılı sonuna kadar da 50 kanalın vericilere yüklenmesi gerekiyor.
BNT’de kültür ve haber kanalı
Bulgar Milli Televizyonu (BNT) digitalleşme sürecinde toplumsal bir yayın organı olarak farklı projelere imza
atmayı amaçlıyor. Bun agöre BNT1 ile
yüksek reyting kovalayacak olan milli
televizyon, etap etap açmayı düşündüğü diğer hususi kanallarla farklı ilgiyi takip edecek. BNT Müdürü Vyara
Ankova, BNT1 dışında haber ve kültür kanalı açma hedeflerinin bulunduğunu belirtiyor. İmkan bulunduğu
takdirde spor kanalı da gündemde.
Uydu cihazıyla karasal yayın izlenebilecek mi?
kanallar izlenebilecek. Ayrıca yeni televizyonlarda DVB-T ve MPEG-4 yazılarının olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. DVB-T izlenebilnesi için anten gerekiyor. Sinyalin çok iyi olduğu yerlerde basit bir ev anteniyle bu
mümkün olurken, bazı yerlerde dış
anten gerekebiliyor. Dış antenlerin
konuşlandırılmasında ufak bir nüans
farkı bulunuyor. Eskiden yatay olarak yerleştirilen antenlerin, şimdi dikey olarak monte edilmesi gerekiyor.
Bir multiplekste normal boyutta (SD)
birçok kanal izlenebilriken, HD format yayınında en fazla 4 kanal izlenebiliyor. Dijital karasal yayın için her-
Cumhurbaşkanı’nın veto kararı reddedildi
1kanı’nın bütçe güncellemeMilletvekilleri, Cumhurbaş-
si konusundaki veto kararını reddetti. Devlet Bütçesi Kanunu’ndaki
görüşmelerde olağan üstü toplanan
meclisteki oylamada, 223 kişiden
130’u ‘evet’, 93’ü ‘hayır’ oyu kullandı. Başbakan Plamen Oreşarski,
bu yıl boyunca yeni bir bütçe güncellemesinin olmayacağını aktardı. Meclisin, bütçe güncellemesini veto kararını yeniden görüşmesi başkentte protetsolara neden ol-
du. Hükümete karşı olan göstericiler meclis dolayında toplanarak tezahürat yaptı. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı yanında hükümeti destekleyenler bir araya gelerek
yürüyüş düzenledi. Polis iki grubun birbirine yakınlaşmasını engelleyerek geniş güvenlik önlemleri aldı. Taşradan gelen destekle
yaklaşık 2 bin polis Sofya merkezinde görev yapıyor. Gösteriler vesilesiyle başkent merkezi trafik ve
yolculara kapatıldı. Cumhurbaşka-
nı Rosen Plevneliev’in veto kararını
eleştiren hükümet yanlıları, kendisine karşı açtıkları pankartlarda istifasını istedi. Cumhurbaşkanı Plevneliev, barışçıl geçen protestoların
ve demokratik mesajların provokatif eylemler tarafından kullanılmaması çağrısında bulundu. Meclis
içinde veto kararı görüşmesi tartışmalara neden oldu. GERB Başkanı
Boyko Borisov, sokakta yaşananları
ancak Mısır’’daki olağanüstü hal ile
mukayese edilebileceğini savundu.
hengi bir ücret ödenmesi öngörülmüyor. Dijital yayınla birlikte tüketicileri pasiv durumdan olayları yönlendiren aktif bir kişi haline dönüştürecek. Bu vesileyle izlenen bir filmde
alt yazının iptali sağlanabilecek, farklı diler tercih edilebilecek, hatta sipariş üzeri program imkanı doğacak.
FOTOĞRAF: CIHAN
Birçok kişinin Türksat uydu kanallarını izlediği cihazla karasal kanalları izleyip izleyemeyeceğini soruyor. Uydu
cihazlarında MPEG-2 standardı bulunuyor. Oysa Bulgaristan’daki DVBT, MPEG-4 standardına göre çalışıyor. Bu yüzden ancak MPEG-4 standardı kapsayan cihazlarla yeni dijital
03 HABERLER
60 yıllık yahni ustası
mesleğine aşık
Türkiye’nin
Osmanlı
mirası için
Bulgaristan’dan
bir talebi yok
Dışleri Bakanlığı’ndan veri-
Bulgarstan’da herhangi bir malvarlığı talebinde bulunmadığı aktarıldı.
Türkiye’nin Bulgaristan Büyükelçisi İsmail Aramaz’ın, Avrupa
İşleri Sorumlusu Genel Müdürü Rusi İvanov ile yaptığı görüşmede Bulgaristan’da vakıf malları ve Osmanlı mirası sorunlarının sadece adliye yoluyla çözülebileceğini aktardığı belirtildi. Eski Osmanlı eserlerinin iadesi konusunda Türkiye’nin bir talebi
bulunmadığını ifade eden Aramaz, Türkiye Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın ziyaretinden
sonra medyalarda çıkan söylentilere cevap verdi. Ajans haberlerinde, Bekir Bozdağ’ın Osmanlı
malvarlığı’nın Türkiye’ye iade edilmesi konusunda çalışma başlatılacağı yer almıştı.
Dışlerinin verdiği bilgide Bozdağ’ın, Bulgaristan ziyaretinde
buna benzer açıklamalar yapmadığına değiniliyor.
Plovdiv’de yapılan iftar hakkında Dışişleri Bakanlığı’nın davetli misafirlerin isimlerinin bildirilmediği kaydedilirken, Başbakan
Yardımcısı Zinaida Zlatanova’nın
Bozdağ ile yaptığı görüşmenin
protokol gereği olduğunu ve burada turizm ve ikili ilişkiler konularının konuşulduğu kaydediliyor.
Zlatanova, Müslüman vakıf
malları meselesinin 1909 yılında
imzalanan anlaşmayla son bulduğunu ve buna göre kullanılmayan
malvarlıklarının devlet tarafından sahiplendiğini belirtti. Aynı
görüşü daha önce Kültür Bakanı
Petır Stoyanoviç de paylaşmıştı.
İLHAN ŞENOL BURGAS
1ğer Muallim Hatice 79 yaşında
Hatice Mehmet, nam-ı di-
Varna şehrine bağlı Medovets ( Sarı kovanlık ) köyünde yaşıyor. Hatice Mehmet bölgede en meşhur kişiler arasında yer alıyor. Onu meşhur
yapan tam 60 yıllık zanaatı. Yaptığı
yahni yemeği Burgas, Şumen ve Varna şehirlerinde dillere destan olmuş
durumda. Bu şehirlerde cami açılışlarında, mevlitlerde, anma törenlerinde ve isteğe bağlı olarak düğünlerde yahni yapılıyor ve gelenlere ikram
ediliyor. Günleri tertip edenler, böyle
özel günlere katılan değerli müsafirlere de en güzel yemek ikramında bulmak istiyor. En tatlı yahniyi de Hatice Nene yapınca bir çok etkinliğe onu
davet ediyorlar.
Yılların geçmesiyle Bulgaristan’ın
birçok badireler atlattığını, çok talihsizlikler yaşadığını, insanlık dışı olaylara bile şahit olduğunu aktaran aşçı,
herşeye rağmen hayatın devam ettiğini ve geleneklerin korunduğunu ve
geleneksel yahni yemeğinin de özel
günlerin vazgeçilmezi olduğunun altını çizerek ilk yahnisini Mehmet ve
Zülbiye’nin düğününde yaptığını söylerken duygulanıyor ve ‘‘İnsan bir şeyi can-ı gönülden yani ihlaslı olarak
yaparsa hem işinde hüner sahibi olur
hem de diğer insanlar onun yaptığı
işi beğenir. İlk yahnimi yaptığım düğünde yahnime hayran kaldılar. Daha
sonra düğünler birbirini takip etti. Derken anma törenlerine de beni çağırdılar. Sadece bizim belediyede yapmıyorum yahni. Her ustanın sırları vardı
benim de yemeğimi yaparken sırlarım
var. Lakin en önemlisini söylemem gerekirse başlarken besmele ile başlıyorum ve yemek lezzetli ve bereketli olsun diye dua ediyorum. Sonra da tecrübemi konuşturuyorum.Artık yaşım
ilerledi ve kızım bana yardımcı oluyor.
Dulovo’da
300 üretici
internetten arazi
kiralayacak
FOTOĞRAF: CİHAN
‘Global Kütüphaneler Bul-
Dulovo Belediyesi’nin 3 köyünde tarım üreticilerine sanal imkanlar sunuldu. Çernolik, Zlatoklas ve Poroyno Okuma Evleri
ile Çernolik Necati Halim Mehmet Kooperatifi’nde yerleştirilen
sistemler sayesinde bu köylerde arazi kiralamak isteyen tarım
üreticileri bilgisayar ağını kullanarak anlaşma yapabilecek. Yaklaşık 300 üretici, kendi aralarında
aynı zamanda mekanik toprak işleme hizmetleriyle alakalı da anlaşmaya varabilecek ve sanal yolla
mukavele başvurusu yapabilecek.
Bu hizmet sayesinde üreticilerin
yol masraflarından ve zamandan
FOTOĞRAF: İLHAN ŞENOL
Yahnisini tadanlar, koku ve kıvamından Hatice Mehmet’in olduğunu ayırt edebiliyorlar. Hatta tecrübeli aşçının gidemediği düğünlerde veya özel günlerde yahniyi yiyen çocuklar ‘‘Aaa
bu yahniyi Hatice Nene yapmamış. Bu yahni onun yahnisi değil’ diye sitem ediyorlarmış.
1len bilgiye göre Türkiye’nin
1garistan’ projesi dahilinde
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
Hem benden sonra bu gelenkesel yemeği o yapar. Ben kendi yerime onu
veliaht bırakacağım. İkimiz 27 Mayıs
günündeki şehitleri anma töreninde 15
kazan yahni yapıyoruz. Geçen senelerde ise köyümüzde genç doktorumuz
Sabri’nin düğünü oldu. Köyümüzdeki en kalabalık düğün bu düğün oldu. Tam 8 kazan yahni yaptık kızımla beraber. Tam zamanında yetiştirdik
yemeği. Benim yahnimin özelliklerinden biri de etleri ve suyu aynı anda biter. Kazanda et kalsın suyu bitsin veya su kalsın etler bitsin böyle birşey olmaz. 2010’dan beri yahni yapımında
dana ya da inek eti tercih ediliyor. Ben
de bu tercihten yanayım. Çünkü koyun
eti hem çok kemikli oluyor hem de koyundan fazla et çıkmıyor. İnek ve dana da daha fazla kaba et var. Yahnileri de koyun yahnisine göre kat kat daha lezzetli oluyor.’’ diye ifade ediyor.
Eskiden lüks yemekmiş
Hatice Mehmet ilk yahnilerini okulda
müdürlere ve öğretmenlere yapmış.
1989 yılına kadar köyündeki okulda
aşçı olarak çalışması şu anda bu kadar tecrübeli olmasına olumlu mana-
da çok etki etmiş. Günümüzde neredeyse her ailenin yaptırmaya maddi
gücünün yettiği yahni yemeği 1960
yılına kadar düğünlerde olsun başka
özel günlerde olsun çok özel bir yemekmiş. Çünkü o yıllarda yahniyi sadece varlıklı aileler yaptırabiliyormuş.
Hatice Mehmet, “İkinci Dünya Savaşı
yılları çok kıtlık çektik. Hatta o yıllarda ülkedeki kimi yerlerde eğitime ara
verildiğini hatırlıyorum. O zamanlar
yahniyi ağalar yaptırırlardı. Onlar varlıklıydı.” sözlerini kullanıyor.
Yahnisini tadanlar, hatta çocuklar bile koku ve kıvamından Hatice Mehmet’in olduğunu ayırt edebiliyorlarmış. Hatta Hatice Nenenin gidemediği düğünlerde veya özel günlerde yahniyi yiyen çocuklar ‘‘Aaa bu yahniyi Hatice Nene yapmamış. Bu yahni onun yahnisi değil’’ diyorlarmış. Merak edenlere Hatice Nenenin yahni tarifini veriyoruz: ‘‘1 kazana 20 kilo et, 3 litre
sıvı yağ, 5 kg. soğan, 2 kavanoz domates salçası, 1 paket defne yaprağı, 30 gr. kara biber, 1 paket çubritsa, 1 kg. un ve acılı sevenler için 150
gr. kırmızı pul biber ilave edebilirler.
Oktay Enimehmedov davası ertelendi
1(HÖH) Onursal Başkanı Ah-
Hak ve Özgürlükler Hareketi
met Doğan’a silahlı saldırıda bulunan Oktay Enimehmedov’un mahkemedeki ilk duruşması, Doğan’ın
duruşmaya gelmemesi nedeniyle
ertelendi.
Geniş güvenlik önlemleri altında mahkeme salonuna gelen Enimehmedov, salona giriş ve çıkışta
gazetecilere hiçbir açıklama yapmadı. Buna karşılık duruşmaya gelen
kardeşi Metin Enimehmedov, adliyeye güveninin olmadığını belirtti. Enimehmedov, kardeşini eyleme
HÖH siyasetinden oluşan hayal kırıklığının ittiğini aktardı.
Duruşma 24 Eylül’e ertelendi.
Bu tarihte Doğan’ın zorunlu olarak
mahkemeye getirilmesi ve şahit olarak dinlenmesi bekleniyor.
19 Ocak’da düzenlenen HÖH
Olağan Kurultayı’nda Ahmet Doğan’a kurusıkı tabancayla saldıran
Enimehmedov, silahın tutukluk yapması sonucu eylemini gerçekleştirememişti. Sofya Şehir Mahkemesi, ilk
önce cinayet tehditi olarak oluşturduğu suç duyurusunu, daha sonra cinayete teşebbüs olarak değiştirdi.
Suçlu bulunduğu takdirde Enimehmedov’un 20-25 yıl veya müebbet hapis cezasına çarptırılması
bekleniyor.
04 HABERLER
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
Türk edebiyatı dışarıda
“1000” sınırını aştı
TEDA Programı, Türk kültür, sanat ve edebiyatının klasik ve çağdaş eserlerinin ilgili ülkelerin tanınmış yayınevlerince Türkçe dışındaki dillere çevrilmesi, o dilin konuşulduğu ülke veya ülkelerde
yayımlanması ve tanıtılması esasına dayalı bir ‘çeviri ve yayım destek programı’ olarak başlatıldı.
ASLIHAN AYDIN
1
2005’te başlayan Türk edebiyatının dışa açılması projesinde
temmuz ayı itibarıyla 1000 esere ulaşıldı. Çevrilen kitaplar arasında günümüz yazarlarının eserlerinin yanında
Dede Korkut Hikâyeleri de bulunuyor. En fazla eser çevrilen dil ise Almanca ve Bulgarca.
Türk edebiyatının klasik ve modern eserlerinin dünya dillerine çevrilmesinde önemli bir dönüm noktası geçildi. Projenin başlangıcından
bu yana çevrilen kitap sayısı bini aştı. “Türk Kültür, Sanat ve Edebiyatının Dışa Açılması Projesi”nin (TEDA) başlatıldığı 2005 yılından bu yana 1002 adet kitap, yabancı okuyucunun kütüphanesine girdi. Kültür ve
Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü proje
kapsamında 2005 yılından 2013’e kadar bin 333 esere destek verildi. Destek verilen eserlerden, temmuz ayı
itibarıyla 1 002 tanesi yayımlandı ve
okurlarıyla buluştu.
TEDA Programı, Türk kültür, sanat ve edebiyatının klasik ve çağdaş
eserlerinin ilgili ülkelerin tanınmış
yayınevlerince Türkçe dışındaki dillere çevrilmesi, o dilin konuşulduğu
ülke veya ülkelerde yayımlanması ve
tanıtılması esasına dayalı bir ‘çeviri ve yayım destek programı’ olarak
başlatıldı. Programın amacı, ‘Türkçenin yazı dili birikiminin dünyaya tanıtılması hedefiyle uluslararası
kurum, kuruluş, şirket, vakıf ve dernek gibi Türk kültür, sanat ve edebiyat eserlerini yayımlayan tüzel kişilere şarta bağlı mali destekte bulunarak, Türk kültür, sanat ve ede-
biyatının yurtdışındaki saygın ve tanınmış yayımcı kuruluşlarca yerinde gerçekleştirilmesinin sağlanması’ olarak belirlendi. Dünyanın zengin edebi birikimine sahip ülkelerinin uzun yıllardır uyguladığı çeviri desteğini Türkiye, TEDA Programı ile 2005 yılında hayata geçirdi.
2013 YILINDA YAYIMLANAN ESERLER
• Dürdane Hanım, Ahmet Mithat Efendi, Makedonca
• Yıldız Tozu, Mustafa Kutlu, Özbekçe
• Leylek Karda Kaldı, Gülten Dayıoğlu, Özbekçe
• Kuş Sofrası, Ali Akbaş, Özbekçe
• Geceleri Mızıka Çalan Kedi, Mustafa Ruhi Şirin, Özbekçe
• Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar, Bulgarca
Selim İleri’nin Yaşadığım İstanbul kitabı, TEDA projesi kapsamında
Bulgarcaya çevrilen en
son kitaplardan biri olarak piyasada yer alıyor.
EN ÇOK ALMANCA VE BULGARCAYA ÇEVRİLDİ
Şu ana kadar en çok destek verilen
ve kitap yayımlanan dillerden başlıcaları Almanca, Bulgarca, Arapça,
İngilizce, Fransızca, Rumence, Yunanca, Makedonca, Rusça ve İtalyanca oldu. Proje çerçevesinde Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Elif Şafak ve Hasan Ali Toptaş gibi günümüz yazarlarına ait romanlar, Dede
Korkut Hikâyeleri gibi Türk klasikleri, çocuk kitapları farklı dilleri konuşan okuyucu ile buluşturuldu.
Çevirisi yapılan eserler genelde yayımlandıkları ülkelerde ilgi görüyor.
Son olarak Sema Kaygusuz’un mart
ayında İsveç’te yayımlanan “Yere
Düşen Dualar” isimli romanı ülkede, önemli eleştirmenler tarafından,
“William Blake’in günümüzdeki izdüşümü”, “çağdaş bir Şehrazat”, “alışılmış roman algısını altüst eden büyüleyici bir ses” gibi ifadelerle tanıtıldı.
Bulgaristan’da 2011’de 29 eser
TEDA projesi dahilinde tercümesi kararlaştırılırken, 2012’de bu rakam 59’a çıktı. Bu şekilde 2006’dan
bu yana 169 Türkçe kitabın Bulgarcaya çevrisi yapıldı. Çeviri yapılan diller arasında ise Uygurca,
Tatarca, İbranice, Tamilce, Marathi ve Danca gibi diller de yer alıyor.
47 katlı gökdelen
yaptılar ama asansör
koymayı unuttular
1katlı gökdelen, ülkede yaşanan krizin ardınİspanya’nın Benidorm kentinde inşa edilen 47
dan ‘yeniden dirilişin sembolü’ olarak lanse edildi.
200 metre yüksekliğindeki InTempo, daha şimdiden
Avrupa’nın en uzun yerleşim birimi olmaya aday. Ne
var ki inşaatçıların, bitimine aylar kalan binanın içine asansör koymayı unuttuğu ortaya çıktı. Proje ilk
çizildiğinde bina 20 katlı olacaktı. Ancak daha sonra değişikliğe gidildi ve bu sayı ikiye katlandı. İşte bu
son 27 katta sadece merdiven mevcut, asansör bulunmuyor. Öte yandan binanın 2009 yılında açılması planlanıyordu; fakat ortaya çıkan bir dizi işler nedeniyle açılış tarihi bu yılın aralık ayına ertelenmişti. Binanın son katlarında asansörün olmaması, açılışı geciktirecek mi, geciktirmeyecek mi bilinmiyor.
05 EKONOMİ
Sebzelerin
yüzde 80’i
ithal ediliyor
Bulgaristan’da satılan sebze ve
ŞABAN GÜNDÜZ İZMİR
olduğu açıklandı. Tarım ve Gıda Bakanı Dimitır Grekov, domateslerin sadece yüzde 6’sının yerli üretim olduğunu aktarırken, yerli üreticilerin büyük marketlerde yer almalarına fırsat
verilmesi gerektiğini vurguladı. Hükümetin sebze ve meyve üreticileri
için farklı yardım oranları planladığını belirten Bakan, Avrupa’da ürünün
türü farketmeksizin yardımların dekar
başına uygulandığını açıkladı. Gümrük denetimlerini gerçekleştirdiklerini kaydeden Grekov, tarım üreticilerine öngörülen yardımların yıl başında
yapılması gerektiğini, çünkü ancak o
şekilde tarlaların ürün ekimi ve toprak
işlenmesinin kolaylaşacağını savundu.
Halkın yüzde 20’sinin tarımla meşgul olduğuna değinen Grekov, onların problemlerini duymak için yanlarına gitmek gerektiğini açıkladı.
ya’daki en lüks konutun değeri 10 milyon dolara ulaşıyor. Bu fiyata Bulgaristan’da ortlalama 10
konut satılabileceği aktarılan raporda, 3 bin emlağın 1 milyon Euro üzerinde satıldığına vurgu yapılıyor. Bu rakam başkentte satılan
tüm gayrimenkullerin sadece yüzde 0,5’ini teşkil ederken, şehirdeki her 10 gayrimenkulden biri lüks
olarak nitelendiriliyor. Lüks sınıfına
dahil edilmesi için konutların en az
700 bin Euro fiyatı olması gerekiyor.
Dünyada sadece İspanya ve
İzmir Zeytincilik Arastirma
istasyonu zeytin gen bankasi projesi sorumlusu Dr.
Melek Gürbüz.
kalarının üçüncüsü Türkiye’de kuruluyor. Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün, İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki araştırma sahasında
26 hektar üzerine kurulacak zeytin
koleksiyonu, dünyanın bütün zeytin
çeşitlerini bir arada bulunduracak.
Dünya gen bankası niteliği taşıyacak koleksiyon, ıslah ve genetik
çalışmalarına, yeni çeşitler geliştirilmesine de önemli katkılar sağlayacak. Türkiye’ye zeytincilikte uluslararası bir merkez konumu kazandıracak. Uluslararası Zeytin Konseyi’ne
üye ülkeler, zeytin fidelerini Haziran 2013 itibarıyla İzmir’deki istasyona göndermeye başladı. İlk etapta İtalya, Fas ve Arnavutluk’tan 84
çeşit geldi. 2015 yılına kadar devam
edecek proje kapsamında, dünyada bulunan 1.200 zeytin türünün
1bal miktarı 2012 için 9 bin 100
Arıcılar tarafından elde edilen
1yüzde 10 ila yüzde 15 civarın-
Ülke çapındaki tarla arazileri
Tarımda kullanılan ‘neonicotinoid’ türü pestisit ilaçlarının sınırlandırılmasını isteyen arıcılar, bunun yapılmaması durumunda
birkaç yıla kadar bal yapan arının kalmayacağına dikkati çekiyor.
tonu aştığı açıklandı. Tarım Bakanlığı
raporlarına göre geçen seneden beri
sürekli bir düşüş kaydedildiği gözlemleniyor. 2010’da piyasada 10 bin 500
ton bal üretilirken, geçen sene 1,4 ton
düşüş olduğu görülüyor.
Üreticilerin bal verimi yönündeki
tedirginliklerinin yanında bir de arı
popülasyonunda sorun yaşanıyor.
Sadece bir yıl içinde yaklaşık 65 bin
kovanın telef olduğu ve bunun tüm
arılara oranla yüzde 12’lik bir rakamı
teşkil ettiği aktarılıyor.
2011’de 594 bin iken geçen sene
529 bin kovan olduğu sayıldı. Bakanlığın açıkladığı raporda bu ölümlere
sebep olarak hastalıklar ve zehirlenmeler olduğu gözler önüne serilirken,
ekonomistler nedeni kovancılığı bırakan arıcılarda arıyor. 65 bin azalma kaydeden kovanların 42 bini bu
işten vazgeçen kişiler tarafından yok
olduğu açıklanıyor. İstatistiklere göre en fazla bal Kuzey ve Güneydoğu
Bulgaristan’da üretiliyor. Bu iki böl-
Odun fiyatları yüzde 50 düşecek mi?
1rım Komisyonları Başkanları
Parlamentoda Sosyal ve Ta-
Korneliya Ninova ve Svetla Bıçvarova, Ormanlar Kanunu’nda öngörülen değişiklerle odun fiyatının yarı yarıya düşürüleceğini aktardı. Bulgar Sosyalist Partisi milletvekilleri, bu şekilde kontrolsüz
devam eden ağaç kesiminin önüne geçileceğini savunuyor.
Ninova bu konuda “Değişikliklerle kontrolsüz ağaç kesimini
durdurup, ülkedeki küçük keres-
daha uygun çeşitler geliştirilebilmesi
amaçlanıyor. Bugün 33 ülkede üretilen zeytinlerin yüzde 97’si, Akdeniz
havzasındaki 16 ülke tarafından yetiştiriliyor. Türkiye, 170 milyon adede
dayanan zeytin ağacı varlığıyla dünya üretiminde İspanya ve İtalya’nın
ardından üçüncü sırada yer alıyor.
Bir yılda 65 bin kovan yok oldu
Tarla fiyatları
ucuzluyor
da ucuzladı. Fiyat düşüklüğüne sebep olarak tahıl ürünlerinin ucuzlaması ve arazi satın alan kişilerin çoğunun üretici olmasından kaynaklanıyor. Yıl başında kiralık verme işleminde artış gözlemlenirken, geçen
sene ortalama dekar başına 26 levaya
verilen tarlaların bu yıl dekar başına
30 levaya yükseldiği gözlemleniyor.
1.000’inin toplanması hedefleniyor.
Ekim 2015’te tamamlanacak gen
bankasının, Mart 2016’da açılması planlanıyor. Projeyle zeytin gen
kaynaklarının gelecek nesiller için
koruma altına alınması, zeytinciliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması, değişen iklim ve çevre şartlarına
te üreticilerinin yolunu açacağız”
sözlerini kullandı.
Öngörülen yeniliklerle her bir
vatandaşın yerleşim yerine göre ve muhtarlıklardan izin alarak kereste ve kökünde ağaç satın alabileceğine değinen Bıçvarova, 15 yıl gibi uzun vadeli ağaç
kesme izinlerine dur denileceğini kaydetti.
Bıçvarova, “Elektrik üretimi için ormanlara giren firmalara öncelik tanınmayacak. Ayrı-
ca insanlara çift birimli odun satılmasına da son verilecek. Şimdi hem kubik hem de tona göre
satış yapılıyor. Halk ne satın aldığını bilmesi lazım.” ifadelerini kullandı.
Bıçvarova’ya göre yerinde ağaç
satın alma işlemi kubiği 5 ila 16
leva arasında seyretmesi gerekiyor. Bu şekilde odun satın alan
son kişiler de daha ucuz fiyatlardan yararlanarak yüzde 50’ye varan daha ucuz odun alabilecek.
gede geçen sene 8 bin ton bal elde
edildi. Talebin artış kaydetmesi sonucu bal fiyatlarında hafif bir yükselme olduğu açıklanıyor.
Doğrudan satışta fiyatlar fazla oynamazken, sanayi üretimde ve parekende satış fiyatlarında çok az bir
yükseliş kaydediliyor. 2011’de bal şirketleri üreticiden kilogramını ortalama 4 levadan satın alırken, 2012’de
bu rakamın 4,04 levaya yükseldiği belirtiliyor. Tarımda kullanılan ‘neonicotinoid’ türü pestisit ilaçlarının sınırlandırılmasını isteyen arıcılar, bunun yapılmaması durumunda birkaç
yıla kadar bal yapan arının kalmayacağına dikkati çekiyor. Üreticiler,
pestisitlerin doğrudan uygulanması
sırasında veya nektar, polen ve bitkilerdeki salgı balında bulunan aktif
pestisit kalıntısı ile arıların zehirlendiğini aktarıyor. Bulgaristan’da ayçiçek ve kanolaya atılan ilaçlar arıları
doğrudan etkiliyerek sinir sistemlerini bloke ediyor. Bazıları kovana dönüşünde ölüyor, bazıları ise diğer arılara karşı agresif tavırlar sergiliyor.
FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN
Unik Estate Emlak Şirketi’nin
1Fas’ta bulunan zeytin gen ban-
FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN
1açıkladığı bilgilere göre, Sof-
FOTOĞRAF: ŞABAN GÜNDÜZ
Dünyanın en büyük zeytin gen
bankası İzmir’de kuruluyor
1meyvelerin yüzde 80’inin ithal
Bulgaristan’daki
en pahalı mülk
10 milyon dolar
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
06DIŞ HABERLER
400 yıllık su değirmeni
yeniden keşfedildi
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
FOTOĞRAF: DURAN SAVAŞ
1Taraklı ilçesi Mahdumlar kö-
Türkiye’nin Sakarya’ya bağlı-
Uçaktan hızlı
ulaşım ‘Hyperloop’
1Pal’ın kurucusu Elon Musk, dün
İnternet bankacılık sistemi ‘Pay-
‘Hyperloop’ adı verilen yeni ulaşım aracını tanıttı. Hızlı tren ve uçaklardan daha hızlı ilerleyecek olan geleceğin aracı,
daha taslak aşamasında. Ancak ilk olarak Los-Angeles-San Francisco arasında
seyahat etmeye başlaması planlanıyor.
Yolcuların, alüminyum kapsüle binmesini gerektiren Hyperloop, 600 kilometrelik mesafeyi yarım saatte kat edecek.
Tüm gücünü güneş panellerinden alacak olan Hyperloop, büyük şehirler arasındaki yolculuğunu havasız tüpler içindeki insan taşıyan kapsüllerle gerçekleştirecek. İlerlemek için bir fırlatma mekanizmasına ihtiyaç duyacak olan kapsül için ray sistemine gerek yok. Kapsül tüm hava koşullarına karşı korumaya sahip. Tesla Motors ile SpaceX’in de
kurucusu olan ABD’li mucit, bu projesiyle yine adından söz ettireceğe benziyor. Musk, “Kaliforniya’nın hızlı tren
projesini gördüğümde herkes gibi hayal
kırıklığı yaşadım. Daha sonra Hyperloop gibi bir ulaşım sisteminin trafik sıkıntısı olan şehirler için çözüm yolu olacağını düşündüm.” ifadelerini kullandı.
yündeki 400 yıllık tarihi su değirmeni yeniden keşfedildi. Rafine olmamış undan ekmek yapmak isteyenler buğdaylarını alıp tarihi su
değirmenine geliyor. Değirmen sahibi İsmail Ateş, özellikle son yıllarda şehirlerden özel araçlarıyla gelip su değirmeninde buğday ve mısır unu öğüttürenlerin sayısında büyük bir artış olduğunu belirtiyor.
Sakarya’nın Taraklı ilçesi Mahdumlar köyü Gürleyik Suyu başına
kurulmuş olan ve halk dilinde ‘kara değirmen’ olarak bilinen, beş taşlı
su değirmeni halen ayakta duruyor.
Değirmen, köylünün ortak kullanımına da açık. Kapısında kilit yok. Su
değirmeni son yıllarda adeta yeniden keşfedilmiş. Sağlıklı undan ekmek yapmak isteyenler tarihi değirmenin yolunu tutuyor. Birkaç kuşaktır değirmene baktıklarını belirten İsmail Ateş, son yıllarda şehirde yaşayanların sağlıklı beslenmeye
önem verdiklerini, buğdaylarını alıp
un öğüttürdüklerini ifade ediyor. Su
değirmeninde öğütülen unun, ya-
nıp ısıl işlem görmediğini ve metalle
temas etmediğini dile getiren Ateş
“Bu sebeple taş değirmeninin unu
çok lezzetli. Buğday saf haliyle ayrıştırmaya tabi tutulmadan öğütülüyor. Tam buğday unu çıkıyor. Özellikle diyabet ve kronik hastalıkları
olanlar değirmende un öğüttürmeye geliyor. O anda değirmende kim
varsa gelenlere yardımcı olup buğdayını öğütüyor.” bilgisini veriyor.
Ahşap, kerpiç ve taştan yapılan değirmenin 400 yıllık olduğunu vurgulayan İsmail Ateş, taş de-
ğirmenin çalışma sistemini de şöyle
anlatıyor: “Yüksekten gelen su hızla
değirmenin altında bulunan pervaneye çarpıyor. Pervaneye bağlı bir
mekanizma değirmenin taşını döndürüyor. Pervaneye bağlı mekanizma bir kolla kontrol ediliyor. Bu şekilde değirmenin açılıp kapanması sağlanıyor. Çok basit bir sistem.
Değirmenin taşı ise Diyarbakır’da
bulunan sert bazalt taşlarından
yapılıyor. Bu taşlar kesinlikle kırılmıyor ve buğday ya da mısırı istenilen incelikle öğütüyor.” ZAMAN
Arılarla gövde
gösterisi
1geleneksel olarak düzenlenen ‘Arı
Kanada’nın Ontario eyaletinde
Norveç Başbakanı
taksici oldu
1berg, gizli kamera yerleştirilen
Norveç Başbakanı Jens Stolten-
taksiyle Oslo sokaklarında taksici oldu. 9 Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesinde taksici olup halkın hükümetle ilgili görüşlerini öğrenen Başbakan Stoltenberg, “İnsanların gerçekten ne düşündüğünü dinlemek benim
için önemli” ifadesini kullandı. Gizli
kameralarla donatılan takside şoförünün başbakan olduğunu anlayan yolcular şaşkınlıklarını gizleyemedi. Şoförünün başbakan olduğunu anlayan
yaşlı bir kadın yolcu, “Bu iyi oldu. Ben
de size bir mektup göndermeyi düşünüyordum. Liderlerin böyle yüksek
maaşı olmamalı” dedi. Uzun süredir
araç kullanmadığını belirten Başbakan
Stoltenber’in, otomatik vitesli takside
debriyaja basmaya çalışınca yolcuların
panikle yerlerinden sıçramasına sebep
oldu. Norveç Başbakanı Stoltenberg, 9
Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesinde, eğer yolcular da kabul ederse çekilen görüntüleri seçimlerle ilgili kampanyasında kullanmayı planlıyor. CİHAN
Sakalı’ yarışmasına katılanlar, dün adeta gövde gösterisi yaptı. Yarışmacılar,
kendilerini izleyenlerin şaşkın bakışları altında binlerce arıdan sakal yaptı. Bu
yıl 9’uncusu gerçekleştirilen organizasyona ilgi yoğundu. Üniversite öğrencilerinden orta yaşlı insanlara kadar pek
çok kişinin akın ettiği etkinliği Justin
Hiemstra kazandı. Katılımcılar, arıların
konmasını istemediği yerlerine vazelin
sürüyor. Daha sonra yüzlerine konan
arılarla kalabalığın ortasında yürüyor.
Denizin altında nehir varmış
1adası’na dalan bir dalgıç,
Meksika’da Yucatan Yarım-
sualtında hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı: Nehir. ‘Küçük Melek’
anlamına gelen Cenote Angelita, dalgıç Anatoly Beloshchin’in
objektifine de yansıdı. Denizin
60 metre derinliğinde yer alan
nehir, yeryüzündeki sıradan bir
su akıntısından farksız. Ne var ki
benzerine rastlanmış değil. “Denizin 60 metre derinine indiğimde suyun gittikçe tuzlu bir hal aldığını fark ettim. Sonra bir baktım ki nehir akıyor.” diyerek yaşadığı sıra dışı tecrübeyi aktaran Beloshchin, bu ilginç oluşumun fotoğrafını çekerek herkese göstermek istediğini söyledi.
17 yıl sonra
aynı filmde rol
alacaklar
1bert De Niro ile Meryl
İki usta oyuncu Ro-
Streep, en son 1996 yılında
Marvin’in Odası adlı filmde
rol almışlardı. İki oyuncuyu
17 yıl sonra bir araya getiren; Ann Leary’nin ‘İyi Ev’
isimli kitabından beyazperdeye uyarlanması planlanan
yapım oldu. Filmin senaryosu, Pulitzer ödüllü yazar Michael Cunningham tarafından kaleme alınacak. Oscar ödüllü oyuncular, daha
önce de 1978 yılında Avcı,
1984’te de Geç Gelen Sevgi
yapımlarında yer almışlardı.
07 AİLE & SAĞLIK
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
Oyun oynamak çocuğun gelişimine katkı sağlar
1le apartmanda oturan ailelerin
Psikolog Cemre Soysal özellik-
çocuklarının yaz tatiline ihtiyacı olduğunu ve tatilde sürekli oyun oynaması gerektiğini belirterek, “Oyun
oynamak çocukların sosyal, duygusal, fiziksel ve bilişsel gelişimine katkı sağlar” dedi.
Psikolog Cemre Soysal, özellikle apartman hayatı yaşayan çocuklar
için tatilin tam bir oyun ve eğlence
fırsatı olduğunu bu nedenle iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Soysal, çocuklar için oyun oynamanın önemine dikkat çekerek, “Oyun
oynamak çocuğun sosyal, duygusal, fiziksel ve hatta bilişsel gelişimine katkı sağlar” dedi. Soysal, “Oyun
kavramını farklı gruplara ayırarak incelemek mümkündür. Sokakta oynanan oyun, doğaçlama oyun, masa
oyunları, bilgisayar oyunları gibi. Öncelikli olanı çocuğun sokakta oynadığı oyunlardır. Bu oyunların en önemli
özelliği çocuğun bedeninin tamamını kullanarak, gerçek hayatın içinde,
doğanın gerçekliğiyle oynuyor olmasıdır. Ayrıca oyunun çocuğun hayal
gücünü geliştirmesine, yaratıcılığını
ortaya çıkarmasına da destek olduğu
bilinmektedir. Yapılan araştırmalar,
yaşantısal deneyimlerle yapılan öğrenmelerin zihni hem daha çok beslediği hem de bu bilgilerin daha kalıcı
olduğu yönündedir. Bir fizik dersinde birçok formülle öğrenmek zorunda kalacağı denge kavramını, yaşantısal bir deneyim olan ağaca tırman-
mayla pekala kavramsal olarak öğrenebilmektedir” diye konuştu.
Çocukların oyunlarla sosyal kuralları öğrenme fırsatı bulduklarını
bu nedenle ailelerin çocukların sosyalleşmesi için çaba göstermesi gerektiğine dikkat çeken Soysal, şunları kaydetti:
“Her oyun çocuğu kuralları tanıma ve uygulama konusunda ge-
liştirir. Sıra beklemek, dürüst oynamak gibi becerilerini oyunun doğal
akışında kullanma imkanı bulur. Bu
sosyal kurallara uymayan çocuk,
oyunu oynayan grup tarafından dışlanacağı için, mecburen ayak uydurmak zorunda kalır. Böylece, bir ebeveynin öğretmeye çalışırken zorlanabileceği ‘kurallara neden uymalıyız’ konusunu çocuk kendi kavrar.”
Çocukların bu dönemde yeni
okul yılına yavaş yavaş alıştırılması
gerektiğinin de altını çizen Soysal,
“Yaz tatilinin en önemli akademik
hedefi; çocuğun ders yılı içinde kazandığı bilgi ve becerileri kaybetmemesidir. Örneğin çarpım tablosunu
tamamıyla öğrenen bir çocuğun ilk
hedefi çarpım tablosuyla problemler çözmeyi öğrenmek değil, çarpım
tablosunu unutmamak olabilir. Bunun üzerine koyulacak her bilgi elbette kar olacaktır ama ilk amaç, bitirilen senenin bilgilerini muhafaza etmek, yani öğrenilen konuların
tekrarını yapmaktır. Ayrıca bu dönemde çocuklara kitap okuma alışkanlığı da kazandırılabilir” dedi.
“Yaz tatilini çocuğun bireyselleşme sürecine bir vesile olarak değerlendirmek de mümkündür” diyen Soysal, “Bunun için ebeveynler, çocuklarının yaşlarına ve sahip
oldukları imkanlara göre farklı seçimler yapabilirler. Çocuk, anne babanın katılmadığı bir gençlik kampına gidebileceği gibi, şehirden uzakta doğayla iç içe yaşayan anneanne/babaanne - dede ziyareti de yapabilir. Sonuç olarak, yaz tatili akademik eksikliklerin kapatıldığı, kazanılmış bilgilerin muhafaza edildiği bir dönem olarak görülmelidir.
Lakin yoğun geçen bir ders yılından sonra çocuğun özellikle fiziksel
ve sosyal ihtiyaçlarının beslenmesi gereken bir süre olduğu da unutulmamalıdır” şeklinde konuştu. İHA
Silistra Baklavası
MALZEMELER
Yarım litre süt
6 yumurta
bir fincan gündöndü yağı
bir çimdik tuz ve okadar da
ekmek sodası
alabildiği kadar un
öğütülmüş ceviz ve şeker.
Süt dişleri sağlıklı olursa, sürekli
dişler de sağlıklı olur
1Hekimi Ece Razlık, er-
Bayındır Hastanesi Diş
ken kaybedilen süt dişlerinin,
sürekli dişlerin estetiğini ve
sağlığını büyük oranda etkilediğini söylüyor.
Bu sebeple süt dişlerinin
korunmasının sürekli dişler
kadar önemli olduğunu kaydediyor. Çocuklarda erken
süt dişi kayıplarının önüne
geçmek için florür kullanımı
ve fissür örtücü (sealant) gibi koruyucu yöntemlere başvurmayı tavsiye eden diş hekimi, “Süt dişi döneminde diş
çekimi yapılacak en son tedavi alternatifi olmalıdır. Erken
dönemde yapılan süt dişi çekimleri kalıcı dişlerin sürme
periyotlarını değiştirebilir ve
doğru şekilde yerleşmelerine
engel olabilir.” diyor. Razlık,
fissür örtücülerin dişin çiğneyici yüzeyine çürük oluşturan bakterilerin yerleşmesini engelleyen koruyucu dolgu maddesi olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Fissür
örtücüler, güvenilir bir tedavi
yöntemidir. Genellikle çocuklarda tercih edilir. Çürükle-
ri önlemesi açısından önemli
bir tedavi yöntemidir.”
Diş çürüklerini engelleyen
bir diğer yöntemin de flor uygulamaları olduğunu belirten
diş hekimi, 2,5-3 yaşlarından
itibaren klinik ortamında dişlere flor uygulamaları yapılabileceğini söylüyor. Diş macunlarının hemen hepsinde
flor bulunduğunu kaydeden
Razlık, 2 yaşından küçük çocukların macunu yutabileceğini ve bunun florozise neden
olabileceği için macun kullanmamasını tavsiye ediyor.
HAZIRLANMASI
1. Yukarıda belirtilen miktarda süt, yumurta, yağ, tuz ve ekmek
sodası karışımına alabildiği kadar un ilave edilerek yoğurulan hamur parçalara bölünür.
2. İlk yazılan (açılan) pazı bir tarafta yellenirken ikinci pazıyı açtığımızda pazının üzerine bolca ceviz (şekerle karıştırılmış) sepelenir. Bunun üzerine ilk yazılan pazı yayılır, onun üzerine de ceviz
sepelenir. Böylece üst üste olan iki kat pazı gayet gevşek bir şekilde oklavaya dolanır sonra da oklava usuletle bir tarafından çekilerek çıkarılır.
3. Bu uzun rulo 4 santimetre ara ile parçalara kesilir, yağlanmadık
bir tepsiye birer birer oturtularak tepsi doluncaya kadar döşenir.
4. Orta dereceli sıcaklıkta fırında acele etmeden yavaş yavaş pembeleşinceye kadar alt üst çevrilerek iyice gevretilir.
5. Soğuduktan sonra yarım litre su ve iki fincan şekerle hazirlanan şerbet, baklavalar üzerinde gezdirilir, üzerine yeniden ceviz
sepelenir. Afiyet olsun!
Gülser Davudova, Yonuzlar (Prelez) Köyü, Razgrad
NOT: Değerli okurlarımız, sizin de beğendiğiniz ve gazetede yayınlanmasını istediğiniz yemek tariflerini e-mail veya posta adresimize gönderebilirsiniz.
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
İLLÜSTRASYON: CEM KIZILTUĞ
Ayette, Ramazan’da kazandığımızı
kaybetmeme uyarısı!
AHMET ŞAHİN
1lüman’ı uyaran ikazına bir ba-
Önce ayet-i kerimenin Müs-
duygusuna sahip olanların titremesi
gereken büyük örnek..
Efendimiz (sas) Hazretleri, beyazlayan saçlarına hayretle bakanlara
yaptığı açıklamasında buyuruyor ki:
− Hud Sûresi’ndeki “Emrolunduğun gibi istikamet üzere ol!” ayetinin
uyarısı beni ihtiyarlattı!..
Demek ki, ‘istikamet üzere olma
uyarısı’ bizim de saçlarımızı beyazlatacak derecede bir numaralı meselemiz olmalıdır. Allah Resulü’nün istikametini korumada duyduğu sorumluluk saçlarını beyazlatacak dereceye
ulaşmışsa, bizim duymamız gereken
hassasiyetimizi siz hesap edin artık.
Nitekim hep istikametini koruma hassasiyeti içinde yaşayan maneviyat büyüğü Şah-ı Nakşibend
Hazretleri’ne derler ki:
− Mahallemizdeki bir zatın istikameti o kadar düzgün ki, bazen sabah
namazlarını Kâbe’de kıldığı bile görülmektedir.
NAMAZ VAKİTLERİ
Günler
İmsak Güneş Öğle
İkindi Akşam Yatsı
19 Pazartesi
20 Salı
21 Çarşamba
22 Perşembe
23 Cuma
24 Cumartesi
25 Pazar
4.46
4.47
4.49
4.51
4.52
4.54
4.55
17.24
17.24
17.23
17.22
17.21
17.20
17.19
6.32
6.33
6.34
6.36
6.37
6.38
6.39
13.37
13.37
13.37
13.37
13.36
13.36
13.36
20.30
20.29
20.27
20.26
20.24
20.22
20.21
22.05
22.03
22.01
21.59
21.57
21.55
21.53
SOFYA’DAN ÖNCE: Peştera, Velingrad 4 dk Pleven, Smolyan 5 dk. Karlovo,
Plovdiv, Pazarcik 6 dk. Kırcali, Kazanlık, Momçilgrad, Sviştov 7 dk. Haskovo, Krumovgrad, St. Zagora, V. Tırnovo 9 dk. Ruse, Harmanli, N. Zagora
10 dk. Popovo 11 dk. Omurtag 12 dk. Kubrat, Razgrad, Tırgovişte, Yanbol
13 dk. İsperih, Tutrakan, Şumen, Preslav 14 dk. Karnobat 15 dk. Aytos,
Novi Pazar, Silistra 16 dk. Burgas, Provadiya 17 dk. Varna, Dobriç 18 dk.
RGUT ENGİN
FOTOĞRAF: TU
kalım, sonra konunun yorumuna geçebiliriz: “Emrolunduğun gibi istikamet üzere ol!” (Hud Suresi, 112)
İşte bu önemli uyarıdan dolayı
Ramazan’dan sonra hemen herkesin en önemli meselesi, Ramazan’da
kazandığı sağlam istikametini Ramazan sonrasında korumak olmalı, düzelttiği istikametini koruyamama endişesini her an duymalı, kendini böyle bir endişeden müstesna
gören bir rehavete asla kapılmamalıdır. Yani “Ramazan’dan yeni çıktım,
kazandığım dini hassasiyetim kuvvetlidir, öyle ise böyle özel bir dikkat ve hassasiyet içinde olmama gerek yoktur.” gibi bir yanlış duyguya
asla itibar etmemelidir..
Bu önemli konunun aksi de böyledir. Yani Ramazan’ı yaşayamayan bir
ihmalkâr insan da “Ben Ramazan’da
bile istikametimi düzeltmedim, bundan sonra da düzeltemem, öyle ise
benim istikametimi düzeltmek için
bir çaba içinde olmam fayda vermez!” diye peşinen kendini bir ümitsizlik kuyusuna atmamalıdır.
Aksine, Ramazan’daki durumu iç
açıcı olmayabilir ama bugün iradesini güçlendirip istikametini pekala düzeltebilir, ebedi hayatını kurtarabileceği şuurlu bir istikamet çizgisine yönelebilir. Yol açıktır çünkü..
Öyle ise “Emrolunduğun gibi istikamet üzere ol!” ikazı, hemen hepimizin her an bir numaralı uyarımız
olarak zihnimizde sabitleşmelidir!
Düzgün istikamette olan insan, istikametini korumak için, bozuk istikamette olan da istikametini düzeltmek için her an özel bir niyet ve gayret içinde olmaya kendini mecbur ve
mükellef bilmelidir..
Ne kadar kendini mecbur ve mükellef bilmelidir?
İşte size bu konuda sorumluluk
− ‘Mühim değil!’ der. ‘Dicle
Nehri’nin üzerinden suya batmadan
yürüdüğü de görülmüştür.’ derler. ‘O
da mühim değil!’ der. ‘Bahçesinde çalışırken zemin çamur olursa seccadesini havaya atıp namazlarını üzerinde
kıldığı da olmuştur.’ derler. ‘O da mühim değildir!’ deyince sorarlar:
− Efendi Hazretleri, o mühim değil, bu mühim değil de, sizin için ne
mühimdir?
Cevaba bakın da, ne mühimmiş
görün:
− Benim için mühim olan der, o
istikametini son nefesine kadar koruyup devam ettirmesidir. Zamanla
gevşeyip dinî hassasiyetini yitirmemesidir!.
Anladınız mı şimdi mühim olanın,
son nefese kadar sahip olduğu istikametini korumak hassasiyeti olduğunu. Öyle ise hiç kimse Ramazanı Şerif’teki iyi haline bakıp da kendini garantide görüp gevşemesin. Yine
hiç kimse de Ramazan’daki kötü halini düşünüp de ‘benden istikameti düzgün bir adam çıkmaz’ diye bir
ümitsizliğe kapılmasın. Hemen herkes istikametine yönelme ve koruma konusunda devamlı bir gayret ve
azmin içinde olsun, Allah Resulü’nü
ihtiyarlatan istikamet üzere olma titizliği, hemen hepimizin saçlarımızı beyazlatacak derecede bir numaralı meselemiz olduğunun farkında
olunsun!.
Burada konuyu bağlarken kendimize şöyle bir soru sorarak diyoruz ki:
− Böyle bir hassasiyetimiz söz konusu mu yaşadığımız şu mübarek Ramazan-ı Şerif’ten sonra? İstikametini düzeltenler korumak için, düzeltemeyenler de düzeltmek için saçlarımızı beyazlatacak derecede bir hassasiyet ve gayret içinde olmamız gerektiğinin farkında mıyız, değil miyiz
bir düşünelim mi? a.sahin@zaman.com.tr
Misafir ağırlayan ev sahibine
kurtuluş getiren sûre…
1misafirini doyurmak için evdeki bir tas çorbaEbu Talha (ra) ve hanımı, Efendimiz’in (sas)
sını çocuklarını uyutarak ve kendileri de kaşıklarını
boş götürüp getirerek misafirine içirdi. Ertesi gün
Efendimiz (sas) Ebu Talha’ya, şu müjdeyi verdi:
“Cenab-ı Hak misafirinizi doyurmanızdan hoşlandı ve şu ayeti indirdi: “Kendileri ihtiyaç içinde olsalar da, başkalarını kendi nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ihtiraslarından korunursa, işte
onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.”(Haşr, 9)
09 KÜLTÜR
FOTOĞRAFLAR: BEYNUR SÜLEYMAN
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
Struma üzerinde 5 asırlık bir köprü
BEYNUR SÜLEYMAN KÖSTENDİL
1da önemli bir sosyo ekonomik yeri olan köprüHem mimarlık, hem de halkın ulaşımı konusun-
ler, tarih boyunca startejik rol oynamıştır. Eskiden beri
kervanların ve halkın geçiş yerlerine göre yapılan köprüler, sadece akar su engelini aşmak değil aynı zamanda estetik açısından da göz doldurmuştur.
Asırlar boyunca yapıların hala ilk günkü gibi bozulmamış bir şekilde akar suya direnenerek ayakta kalması insana şaşkınlığını gizlettirmiyor ve bu manzarayı izleyen sanki mimari eserin ilk yapılışındaki ortama şahit oluveriyor.
Köstendil’in 12 kilometre doğusunda bulunan Nevestino köyünde yer alan köprü, ülkedeki en eski Osmanlı mimarisi yapılarından biri olarak zikrediliyor.
1470 yılında inşa edildiğini hala ayakta duran kitabeden öğreniyoruz. 3 satırlık Osmanlıca yazısı olan
kitabede köprünün İshak Paşa tarafından yapıldığı
yazılı. Yanındaki ufak bir Bulgarca yazıda ise ‘Köprü
1470 yılında inşa edildi’ sözleri bulunuyor. Kitabenin
bir kopyası Köstendil Müzesi’nde yer alıyor. Müzede ayrıca 15-19 yüzyıla ait özel bir koleksiyon birimi
var. Üzerinden geçen 563 yıla rağmen görkemli duruşunu bırakmayan köprü, iyi kesilmiş büyük granit
taşlardan yapılmış.
Halk arasında Kadın Köprüsü (Kadin Most) olarak
bilinen yapı, semerdam biçiminde yanlardaki korkuluk kalınlıkları ile birlikte genişliği 6,49 metredir.
Uzunluğu yaklaşık 100 metredir. Beş gözlü köprünün ortadaki büyük gözü 21.65 metrelik, yandakiler
ise biri 14,75 m., diğeri 13.70 metrelik açıklıklara sahiptir. Gözlerin aralarındaki ayaklarda basıncı azaltıp köprünün dengesini sağlayan mahmuzlar vardır.
Bunların üstlerinde sivri kemerli bir çift küçük boşaltma gözü mevcuttur. Bu sayede köprü büyük sel ve
buzlanmalara karşı dirençli yapılmıştır. Benzer yapılarda klasik hale gelen simetri oldukça iyi bir düzenle göze çarpmakla birlikte nehrin kıvrım yaptığı bir
yerde inşa edilmesi ayrı bir güzellik katıyor.
Kitabede günümüz Türkçesiyle yaklaşık olarak şu
ifadeler yer alıyor: ‘‘Yaratıcıdan ecir kazanma adına
büyük hayırseverlilik tasarrufunda bulunan ve büyük
vezirlerden biri olan İshak Paşa’nın yüksek emriyle bu
beldede bu köprünün yolcuların kullanması için inşa
ve vakf edilmiştir. .... Yıl 874 (1470).”
Fatih Sultan Mehmet ve Bayazit’a sadrazamlık
yapan İnegöllü İshak Paşa, Struma nehrini 1463’de
Bosna yolunda geçtiği aktarılıyor. İshak Paşa’nın
Istanbul’un fethi sırasında Anadolu Beylerbeyi olduğu bilinmektedir.
Halk arasında Kadın Köprüsü (Kadin Most) olarak bilinen yapı isminin anılmasıyle
ilgili birkaç efsane de yer alırken, ülke çapında inşa edilen
erken dönem Osmanlı eserlerinden en gösterişli yapılardan biri olarak gösteriliyor.
1968’de ulusal anıt
ilân edildi
Ülke çapında inşa edilen erken dönem Osmanlı eserlerinden en gösterişli yapılardan
biri olarak gösteriliyor. 1968 yılında ulusal
değeri olan kültür anıtı ilan edilen köprünün
çevresinde güzel bir park yer alırken, hem
dinlenme hem de balıkçılık yapmak için imkanlar sunuluyor. Çevrenin yeşilliği ve nehrin enginliğini birleştiren yapı etrafı görülmeye değer bir manzara oluşturuyor. Köprüden batıya bakıldığında selvi açağlarının dizilişinden kaynaklanan aheng insanı büyülüyor. Köprünün hemen yanında balık tutan
çocuklara rastlamak mümkün. İnşa edildiği
dönemde köprü yol güzrgahı Samokov-Üsküp güzergahından bir parça olması itibarıyla yoğun olarak kullanıldığının billinmesinde yarar var. Yolun eski Roma döneminin Philipopolis (Plovdiv), Pautaliya (Köstendil) ve Skupi (Üsküp) üzerinden Adriyatik denizendeki Duras’a ulaşan önemli bir
ulaşım koridoru teşkil ettiği de belirtiliyor.
EFSANELERİN BELİRLEDİĞİ İSİM
Tabi günümüzde köprünün yapılışıyla alakalı
birkaç tane efsane olmasıyla birlikte bunların
folklorik değerinden öte bir gerçeğe dayandığını söylemek güç.
İlk efsane birçok köprü yapılışında da söylendiği gibi inşaat sırasında bir kadın kurbanın köprüye yerleştirilmesiyle alakalıdır. Manuil adındaki ustanın eşinin köprüde yer aldığı için buradan adının Kadın köprüsü olduğu söylentilere karışıyor.
Diğer bir efsaneye göre buradan geçen Fatih Sultan Mehmet, yoldan geçen bir düğün
alayını görmüş, normalin aksine gelinin sultandan korkup kaçmaması ve padişaha selam vermesine şahit olunmuş, buna karşılık
kendisine isteği sorulmuş o da bu yerde köprü yapılmasını temenni etmiştir.
Üçüncü inanışa göre, Köstendil kadısının
Struma nehri üzerinde inşa ettirdiği köprüyle
alakalıdır. Aslında kadının yolculara vakfettiği köprünün daha ufak ve Struma’yı besleyen
Yarmena deresi üzerinde olduğu da söyleniyor.
10 SPOR
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
UEFA, Metalist’i
şikeden
Avrupa’dan attı
1ları Birliği, son olarak UkrayAvrupa Futbol Federasyon-
na Birinci Lig temsilcisi Metalist
Kharkiv’i, 2013-14 sezonunda Avrupa kupalarından men etti. Flaş
haber, Avrupa futbolunun patronunun internet sitesinden duyuruldu. UEFA Tahkim Kurulu’nun ihraç ettiği Metalist, Şampiyonlar Ligi
3. ön eleme turunda Yunanistan’ın
PAOK takımını elemiş ve playoff’ta Almanya’nın Schalke 04 takımıyla eşleşmişti. Metalist Kharkiv, kararı Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) götürebilecek. UEFA İcra Kurulu’ndaki 5
üyeden oluşan Acil Durum Heyeti,
Metalist Kharkiv’le ilgili gelişmenin
sonrasında Şampiyonlar Ligi’ne ilişkin değerlendirme için dün toplandı. UEFA, Metalist hakkında Karpaty Lviv’le 19 Nisan 2008 tarihinde oynanan maçta şike yapıldığı gerekçesiyle soruşturma başlatmıştı.
UEFA’nın, Metalist yerine hangi ekibin Devler Ligi’nde mücadele edeceğine dair bilgilendirmesi de merak
konusu. Ukrayna Futbol Federasyonu, Metalist Kharkiv-Karpaty Lviv
karşılaşmasına yönelik Metalist’ten
7 futbolcu ve 1 yönetici, Karpaty’den 3 oyuncuyu cezalandırmıştı.
Usain Bolt,
Moskova’da
da uçtu
1yonası’nda Jamaikalı sprin14. Dünya Atletizm Şampi-
ter Usain Bolt, erkekler 100 metre finalinde 9.77 koşarak altın madalyaya ulaştı. Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen şampiyonada Usain Bolt, tüm rakiplerini geçerek birinciliği elde etti. Bu
derece aynı zamanda dünya şampiyonlarında alınan en hızlı üçüncü derece oldu. Final koşusu sağanak yağmur altında yapıldı. Koşuda ABD’li Justin Gatlin 9.85 ile
ikinci, Jamaikalı Nesta Carter ise
9.95 ile üçüncü sırada yer aldı.
Geçtiğimiz yıl Londra’da yapılan
olimpiyatlarda 100 metrede 9.63
ile olimpiyat rekoru kıran Usain
Bolt, 4x100 metrede de dünya rekorunu kırmıştı. Toplamda altıncı dünya şampiyonluğuna ulaşan
26 yaşındaki atlet, bu şampiyonadaki sekizinci madalyasına ulaştı.
Süper Kupa finalini 36 ülke
canlı yayınladı
1ri Kadir Has Stadı’nda oynanan
Geçtiğimiz pazar gecesi Kayse-
Süper Kupa finalinde kazanan dostluk ve Türk futbolu oldu.
Maç öncesi Valilik, Emniyet ve Futbol Federasyonu’nun ortak çalışması ile güvenlik en üst düzeyde tutulurken seyirci rekoru da kırıldı. 20122013 Süper Lig şampiyonu Galatasaray ile Ziraat Türkiye Kupası’nın sahibi Fenerbahçe arasında oynanan
ve Galatasaray’ın 1-0’lık üstünlüğüyle biten Süper Kupa karşılaşması hem güvenlik önlemlerindeki başarı hem de sahadaki futbol olarak alkış aldı. 26 bin 428 biletli sporseverin takip ettiği müsabaka aralarında
Almanya, Hollanda, Fransa, Roman-
ya, Sırbistan, Portekiz, Polonya’nın
bulunduğu 39 ülkede naklen yayınlandı. Hasılat geliri olarak da bu zamana kadar oynanan Süper Kupa
maçları içindekilerin en fazlası gerçekleşti ve toplam 1 milyon 436 bin
TL’lik bir rakama ulaşıldı. Bundan
önce düzenlenen 7 Süper Kupa içerisindeki en yüksek sponsorluk geliri,
370 bin dolarla Kayseri’de elde edildi. Galatasaray ile Fenerbahçe, daha önceki yıllarda dağıtılan gelirlerin
katbe kat fazlasını kasasına koydu.
Finali erkekler izledi
Türkiye Futbol Federasyonu, karşılaşmayı statta izleyen biletli seyircilerin istatistiklerini de tuttu. Mücadele-
yi izleyen Galatasaray taraftarlarının
yüzde 86,1’i erkek, yüzde 13,9’u kadınlardan oluşurken Fenerbahçe taraftarlarının yüzde 85,7’si erkek, yüzde 14,3’ü kadındı. Galatasaray taraftarlarının yüzde 48,71’i Kayseri, yüzde 7,78’i Ankara, yüzde 5,48’i Nevşehir, yüzde 5,01’i Adana ve yüzde
4,74’ü İstanbul’dan; Fenerbahçe taraftarlarının ise yüzde 40,89’u Kayseri, yüzde 10,89’u Ankara, yüzde 6,70’i
Nevşehir, yüzde 5,18’i İstanbul ve
yüzde 3,81’i Adana’dan karşılaşmayı izlemeye geldi. Derbi sırasında güvenlik ile ilgili çalışmalar da sıkı yürütüldü. Stadyum girişlerinde yapılan kontrollerde kurallara uymayan
6 kişi tespit edilerek maça alınmadı.
Dostluk maçında
Makedonya’ya 2-0
yenilen Bulgaristan
takımını değerlendiren teknik direktör Lüboslav Penev,
İtalya maçı öncesi
çok çalışmak gerektiğini belirtti.
Devlet, 2020 adaylığı için destek verecek
1Georgieva, hükümetin
Spor Bakanı Mariyana
rüşmeler yaptık. Aynı zamanda Vasil Levski MilAvrupa 2020 futbol finalleri
li Stadyumu’nun onarılmaiçin Bulgaristan’ın adaylığısı ve yeni bir stadyum inşası
nı destekleyeceklerini açıkiçin adım atılması görüşünladı. Bakanlar Kurulu topde birleştik.” dedi. UEFA’nın
lantısında görüşülmesi bekstratejisine göre 2020 Avrulenen meselenin yanında ye- Mariyana Georgieva
pa kupasının ilk kez 13 ülni bir milli stadın inşası yakede yapılması planlanıyor.
pılacağını kaydeden Bakan, “Devlet Bulgaristan’ın bu çerçevede en az maç
tüm sorumluluğu ile Bulgaristan’ın varyantı olan 3 karşılaşma teklifini, 26
adaylığına destek verecek. Bugün Ağustos’a kadar sunması bekleniyor.
Bulgar Futbol Federasyonuyla somut Ülkede UEFA kriterlerine sadece başparametrelerin belirlenmesi için gö- kentteki Vasil Levski stadyumu uyu-
yor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın tek
başına bu mali sorumluluğun altından kalkamayacağını belirten Georgieva, projeyi BFS ile birlikte yapmayı planladıklarını açıkladı. Georgieva, kabinenin 2013-2016 dönemi için
Beden Eğitimi Ulusal Programı’nda
her bir belediyede ulusal üstü spor
salonlarının kurulmasının yer aldığını kaydetti. Kabinenin kabul ettiği
programda bu koplekste futbol, basketbol, voleybol, tenis ve açık havuzun yer alması yazılı. Programda ayrıca iş yerinde ve her bir yaş grubu-
11 EĞLENCE
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
PETEK BULMACA
ANAGRAM BULMACA
1. Olabildiğine, çokça. 2. Lider. 3. Osmanlıların,
11. Sıvı maddeler koyulan, metalden yapılmış, üstü
Avusturya’ya ve halkına verdiği ad. 4. Kandaki her
örtülü kap. 12. Bir an içinde olan. 13. Görevinden
tür organik yağa verilen ad. 5. Çok ürkek, çekingen.
ötürü. 14. Sandal. 15. Suya batırılmış, yaş. 16. Bant.
6. Soy, baba soyu. 7. Yamulmuş olan. 8. Bir şeyin ön
17. Yenebilen bir bitki. 18. Kısa ve özlü söz. 19.
yüzü. 9. Ortaya çıkma, görünme. 10. Bir halk çalgısı.
Kokulu bir madde. 20. Devletle ilgili, devlete ait olan.
A
P
1
Ç
2
3
4
5
6
7
8
9
10
İ
A
R
ILGAR
DÖNER
SEMEN
TİPLİ
KÜREK
1
2
3
4
5
11
12
13
14
15
PENSE
UYMAK
NALÇA
HUZUR
KILIK
16
17
18
19
20
6
7
8
9
10
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
LİVAR
KALIN
SEREN
KIYAK
SALIK
11
12
13
14
15
REŞİT
KIŞIN
CEVİZ
BAREM
SERİM
16
17
18
19
20
1. Bir tür balık oltası. 2. Durağan
yıldız. 3. Sedir biçiminde koltuk. 4.
Çevre, dolay. 5. Rusya’da bir göl. 6.
Zeytin küspesi. 7. Göksel. 8. “…
Bellucci” (İtalyan aktris). 9. Hile
katılmış olan. 10. Yazın güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum. 11.
Bahreyn’in başkenti. 12. Balı alınmış petek. 13. Geyikgillerden bir hayvan. 14. Açıkça,
gizlemeden. 15. Apansız. 16. Gemi odası. 17. Kısırlık, verimsizlik. 18. İplik, tel sarılan
silindir. 19. Kansız. 20. Suudi Arabistan’da bir kent. 21. Teras. 22. Hoşlanarak bakma. 23.
Yat limanı. 24. İkiliğe düşme. 25. Büyük fare. 26. Küçük vapur, istimbot. 27. Gemi gibi kullanılabilen büyük sandal. 28. Sermaye. 29. Film çeken aygıt. 30. Bir kandil gecesi.
Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l›
dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan
okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri
oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.
A N A H TA R C Ü M L E
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
A
A
M
Z
H
E
T
A
M
A
L
T
O
N
D
T
E
Y
N
A
İ
R
M
D
A
E
T
V
İ
A
A
O
B
U
L
L
A
Z
M
E
A
M
G
D
T
V
N
A
R
L
U
F
B
İ
L
B
İ
O
R
E
I
M
B
K
E
R
İ
İ
A
A
R
R
G
A
N
C
A
B
U
F
Y
K
N
P
L
R
U
A
N
Y
V
G
A
A
B
U
R
L
İ
I
R
N
A
M
R
A
H
R
M
A
U
D
M
I
N
S
T
A
T
İ
K
K
A
A
J
E
S
D
E
D
N
K
I
N
A
Y
U
K
R
I
L
İ
M
A
I
K
D
K
İ
V
R
H
A
E
P
B
P
Ç
A
E
O
K
A
E
R
İ
M
İ
N
R
İ
L
L
Y
E
T
R
İ
M
B
İ
R
A
R
K
S
N
E
V
R
E
Z
E
N
E
Ç
H
A
A
A
E
A
İ
T
N
İ
L
İ
B
U
L
L
M
M
T
A
K
O
R
S
A
N
M
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini
karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan dizeleri oluşturacaktır.
ALINDI
ELBİSE
İLİNTİ
NARDİN
TRAFİK
BARAKA
FELLAH
JURNAL
OTLAMA
UYANIK
CIVATA
GURBET
KORSAN
PROTON
VATVAT
ÇARPAN
HARMAN
LAKLAK
REZENE
YAKUZA
DİRGEN
ISIRAN
MANYOK
STATİK
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya,
1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu
bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
ÇÖZÜMLER
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹
G
KOLAY
SUDOKU
SÖZCÜK AVI
ORTA
5
ZOR
4
ÇOK ZOR
3
ANAGRAM BULMACA
Gönlün yazı var, kışı var.
2
PETEK BULMACA
1. Çapari. 2. Sabite. 3. Otoman. 4. Havali. 5. Ladoga. 6. Pirina. 7.
Semavi. 8. Monica. 9. Hileli. 10. Alagün. 11. Manama. 12. Kavara. 13.
Karaca. 14. Alenen. 15. Aniden. 16. Kamara. 17. Akamet. 18. Makara.
19. Anemik. 20. Medine. 21. Taraça. 22. Temaşa. 23. Marina. 24. İkilem.
25. Geleni. 26. Çatana. 27. Şalupa. 28. Anamal. 29. Kamera. 30. Regaip.
1
19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN
Konstantinopolis nasıl İstanbul oldu?
SEVİM ŞENTÜRK
kat bu çabalar da sonuçsuz kalır. Muhammed bin Mesleme’nin yönetimindeki ordu, geri çekilmek durumunda kalır. Kaç yıl
sürdüğü noktasında elde net bir veri olmayan bu muhasara esnasında Mesleme, askerlerin konaklama yerlerinden biri olan
Galata’da Arap Camii’ni inşa ettirir. Ayrıca bu cami etrafında bir de Müslümanlar
yerleşim yeri oluşturur. Kuşatma bitmesine rağmen bazı askerler şehirden ayrılmayıp burada ikamet eder. Müslüman Araplar tarafından Konstantinopolis son kez
Abbasilerce ablukaya alınır. Harun Reşid
kumandasındaki bir ordu, Üsküdar’a kadar ilerler. Ancak Bizanslılarla anlaşmaya
gidilince yapılan bu abluka da kaldırılır.
1
Müslümanlar İstanbul’un İslam şehri olabilmesi için çetin mücadeleler
verdi. Feth-i mübine ulaşmak için Konstantiniyye, İslam orduları tarafından defalarca kuşatıldı.
Konstantinopolis gerek stratejik açıdan gerek coğrafik yapısından dolayı var olduğu günden bu yana medeniyetlerin dikkatini çekti. Bu da beraberinde kuşatmaları getirdi. Tarihte belki de
en çok alınmak istenen şehirlerden biri
olan Konstantiniyye, tam 129 kere kuşatıldı. Bu kuşatmalardan bazılarını da Hz.
Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) “Kostantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emir ne
güzel emir; onu fetheden ordu ne güzel
ordudur.” hadis-i şerifine mazhar olmak
isteyen Müslümanlar gerçekleştirdi. Bu
yıl, İstanbul’un fethinin 560. yıl dönümüdür. Bu vesileyle, fethi hazırlayan kuşatmaları hatırlayalım istedik. İşte İslam tarihindeki Konstantinopolis kuşatmaları:
EMEVİ DEVLETİ’NDEN ÜÇ KONSTANTİNOPOLİS
KUŞATMASI
Müslümanların, İstanbul’u ilk kuşattıkları tarih biraz tartışmalı. Kimileri, İslam
ordularının Bizans üzerine ilk, Hz. Osman hilafeti sırasında yürüdüğünü söylese de, İslam tarihçileri bunu kabul etmiyor. Literatürde birinci kuşatmanın
Hz. Muaviye’nin hilafeti sırasında yapıldığı ifade ediliyor. Peki, bu kuşatmanın
ayrıntıları neler? Batı’ya İslam’ı yaymak
için Konstantiniyye’nin alınması gerektiğini düşünen Müslümanlar, Efendimiz’in
hadis-i şerifini de emir telakki edip Emevi Devleti Halifesi Hz. Muaviye komutasında bir kuşatma gerçekleştirir. Bizans’la
yapılan ilk karşılaşma olduğu için oldukça önemlidir bu kuşatma. Ordunun askerlerinin büyük bir çoğunluğunu sahabiler
oluşturur. İlerleyen yaşına rağmen müjdelenen askerlerden olmak için yola koyulan
Eyüp el Ensari de onlardan biridir.
Kuşatma için yıllar öncesinden hazırlıklara başlanır aslında. Hatta, bölge hakkında bilgi edinmek için öncü birlik yollanır
ve o ordu kışı Kadıköy taraflarında geçirir. Öncü birliğin başındaki Fadale el Ensari, Hz. Muaviye’den yardımcı asker talep
MS 532-537 yılları arasında İmparator Justinianos tarafından inşa ettirilen ve günümüzde İstanbul’un
simgelerinden biri olan Ayasofya; sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en önde gelen anıtlarından biri olup, dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir.
eder. Süfyan bin Avf’ın kumandanlık yaptığı ordu, ikinci öncü birliktir. Bir yıl sonra yani takvimler 669’u gösterdiğindeyse
Yezid bin Muaviye’nin komutasındaki diğer ordu kuşatma için Konstantiniyye’ye
ulaşır. Hz. Muaviye’nin 3 ayrı birlik yollaması farklı kuşatmalar olarak algılansa
da, bu üç birlik ilk kuşatmanın askerleridir.
Uzun yolculuk ve kış nedeniyle pek çok
asker hayatını kaybeder Konstantinopolis
yolunda. Buna rağmen, yılmadan hedefe
varan İslam orduları mezkûr senenin baharında muhasarayı başlatır. Ancak, salgın hastalıkların artması, yiyecek sıkıntısı
sebebiyle birkaç yıl sonra kuşatmaya son
verilir. Şehit düşen sahabelerin pek çoğu
surlara yakın yerlere defnedilir.
İslam tarihindeki ikinci kuşatma, yine
Hz. Muaviye’nin emriyle diğerinin üzerinden çok geçmeden, 673 yılında gerçekleştirilir. Yedi yıl sürdüğü için ‘Yedi
Yıl Savaşı’ olarak da anılan ikinci kuşatmada, kışları dinlenilip bahardan itibaren savaşa devam edilir. Cenk esnasında Bizans, Müslüman askerlerin üzerine ‘grejuva’ adı verilen ateş topunu attığı
için hayli insan kaybı yaşanır. Buna bir de
salgın eklenince takvimler 680’i gösterdiğinde kuşatmaya Hz. Muaviye son verir.
ARAP CAMİİ, ÜÇÜNCÜ KUŞATMA SIRASINDA YAPILIR
Müslümanlar, Konstantinopolis yollarına bu kez Emevi halifesi Süleyman b.
Abdülmelik’in buyruğu ile koyulur. 714
yılında üçüncü kuşatma için hazırlıklara başlanır. Hem karadan hem de denizden. Haliç zincirine kadar gelen kuvvetler,
Rum ateşine maruz kalır ve başarılı olamaz. Kara ordusu ise kumandanları Seyyid Gazi’ye göre hareket eder. Türklerin
‘Battal Gazi’ olarak bildikleri bu kutlu kumandan, rahip kıyafetiyle şehre girer. Fa-
FETHE GİDEN YOLDA SON 3 KUŞATMA
1071’de Anadolu’nun kapısı Türklere açılınca, doğal olarak Konstantinopolis’i fethetme hayali de bu millet tarafından kurulmaya başlanır. Ancak, Konstantiniyye’yi
fethetmeye yönelik asıl seferler, bir uç beyliği olan Osmanlı tarafından yapılır. Hem
Orhan Bey hem de I. Murad, Bizans üzerine yürür. Fakat bunlarda bir kuşatmadan
ziyade, daha çok surları yoklama amaçlanır. Osmanlı Devleti tarafından bu müjdelenmiş şehri zapt etmeye yönelik asıl ablukayı, Yıldırım Bayezid gerçekleştirir. Tarihçiler tarafından fetih için en çok gayret
gösteren padişah olarak da anılan Bayezid,
1390, 1394, 1400 tarihlerinde ayrı ayrı üç defa şehri kuşatır. Anadolu yakasına, Bizans’ı
mercek altına almak için hisar yaptırır bu
kuşatmalar esnasında. Ne var ki, tüm çabalarına rağmen fethe müyesser olamaz.
Fakat Konstantinopolis içinde bir Müslüman mahallesi kurar. Burada kendi adına
hutbe okutur. Bayezid’den sonra II. Murad
da Bizans surlarına dayanır. O sıralar devlet, Anadolu’da vuku bulan iç karışıklıklarla uğraştığı için fetih yine hayal olur. Osmanlı Devleti’nce son İstanbul kuşatması
Sultan II. Mehmed ile yapılır. İslam ordularının artık bir kez daha surlardan mağlubiyetle dönmesini istemeyen II. Mehmed,
küçük yaşta hayalini kurduğu bu kuşatma için uzun süre hazırlık yapar. 6 Nisan
1453 tarihinde başlayan muhasara, 54 gün
sürer. Tarihin hâlâ konuştuğu bu seferde
Sultan Mehmed zafer elde eder. Ve ‘Fatih’ ünvanını kazanır. s.senturk@zaman.com.tr
Download