HABER BÜLTENĐ 3 Temmuz 2006 Haber Özetleri Irak • Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geldi. Türkiye’ye ilk kez Dışişleri Bakanı sıfatıyla gelen Zebari, havaalanında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le görüşerek ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Irak'ta güvenliğin sağlanması halinde Türkiye-Irak ilişkilerinin çapının genişleyeceğini söyledi. Zebari ise, sınırları kontrol etmek istediklerini; ancak Irak'ın güvenliğinin ister istemez önde geldiğini kaydetti. Gül’ün, resmi davetlisi olarak Ankara'da bulunan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile Başbakanlık Merkez Bina'da bir görüşme yaptı. Görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Zebari görüşmede bu yıl sonuna kadar olan dönemin Irak için çok kritik olduğunu, güvenliği mutlaka tesis etmeleri gerektiğini ifade etti. Irak halkına, hükümetin siyasi sürece hâkim olduğunu göstermeleri gerektiğini kaydeden Zebari, bu çerçevede Irak'taki gruplar arasında bir uzlaşı öngördüklerini belirtti. Zebari, Arap Birliği, ĐKÖ ve Birleşmiş Milletlerin bu konuda Irak'a yardım ettiğini, ülkeler bazında da siyasi destek geldiğini bildirdi. Türkiye'den de bu çerçevede ziyaretler beklediklerini dile getiren Zebari, bugüne kadar çeşitli sebeplerle Türkiye'den Irak'a üst düzey ziyaret gerçekleşmediğine dikkat çekti. Türkiye ziyaretini, açık yüreklilikle bütün ilişkileri gözden geçirmek için gerçekleştirdiklerini ifade eden Zebari, Türkiye’yle her alanda iş birliğine taraftar olduklarını ve bu iş birliği alanlarının bir an önce tespit edilip uygulamaya geçirilmesini istediklerini anlattı. Gül ise Irak'ın en önemli sorununun güvenlik olduğuna işaret ederek, siyasi sürecin sağlam şekilde götürülmesi ve güvenliğin tesisi için Irak Hükümeti'nin arkasında olduklarını belirtti. Güvenliğin sağlanması halinde Türkiye-Irak ilişkilerinin çapının daha da genişleyeceğini vurgulayan Gül, "Bu güvenlik sorunlarının bu şekilde devam etmesinden biz de endişe ediyoruz. Bizim amacımız birleşik, toprak bütünlüğü olan, komşularıyla barışık bir Irak", dedi. Gül, Irak'ın ordu mensupları ve güvenlik güçlerinin eğitimi konusunda Türkiye'nin Irak'a yardımcı olabileceğini kaydetti. Bugünün Irak'ı ile geçmişteki Irak arasında çok büyük farklar olduğuna işaret eden Gül, Irak'ın ekonomik potansiyelinin çok büyüdüğünü, artık serbest piyasa ekonomisine sahip bir Irak olduğunu kaydetti. Teşkilatlanma ve kurumsallaşma açısından Irak'ın çok büyük değişikliklere ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Gül, Türkiye'nin bu tecrübeleri yaşadığını hatırlatarak, bu konuda Irak'a yardımcı olabileceklerini söyledi. Görüşmede terörizm, Türkiye-Irak sınırındaki sorunlar ve sınır kapısı konuları da gündeme geldi. Irak Hükümeti'nin elindeki imkânları iyi kullanması gerektiğini kaydeden Zebari, aksi halde halkın hükümete güveninin azalacağına işaret etti. 1 Terörizmin, Irak'ın en büyük problemi olduğunu belirten Zebari, Irak'ın bir anayasal süreç geçirdiğini, o süreci iyi yönetmek zorunda olduklarını ifade etti. Irak'ta hala mezhepçilikle savaştıklarına dikkat çeken Zebari, bunun da büyük sorun olduğunu söyledi. Ekonomik bakımdan Irak'a verilen sözlerin tutulmadığını belirten Zebari, bu konuda Afganistan modelinin uygulanmasını istediklerini kaydetti. Zebari, böyle bir durumda Türkiye-Irak ilişkilerinin bundan fayda göreceğini ve Türkiye'nin ekonomik bakımdan bu durumdan daha çok yararlanacağını dile getirdi. Habur sınır kapısının modernizasyonu çalışmalarından memnuniyet duyduklarını kaydeden Zebari, yeni kapıların da açılmasına sıcak baktıklarını söyledi. Zebari, Irak'ın sınırlarını kontrol etmeye çalıştığına işaret ederek, "Ancak ülkemizin güvenliği ister istemez önde geliyor. Buna karşın sizin güvenlik sorunlarınızı göz ardı ettiğimizi düşünmeyin", ifadelerini kullandı. Gül de Türkiye ile Irak arasında ikinci sınır kapısının açılmasını istediklerini belirterek, bunun yanında tren yolu hattının canlandırılmasının ekonomik ilişkilerin artırılmasına yarar sağlayacağını vurguladı. (VOANEWS)(www.internethaber.com) • Irak Meclisi dün toplandı. Birleşik Irak Đttifakı üyesi Baha El-Araci toplantıda yaptığı konuşmada, El-Sadr kentine Cumartesi günü yapılan saldırıyı kınadı. El-Araci, Çok Uluslu Güçlerin Irak’tan çekilmesi için bir takvim belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Meclis üyelerinin de bu görüşe sıcak baktıkları bildirildi. Toplantının bugün TSĐ 09.00’a ertelendiği açıklandı. (www.na-iraq.com) • Irak parlamentosunda anayasanın bazı maddelerinde değişiklikler yapmak üzere “Anayasa Kurulu” adı altında bir komisyonun kurulmasına yönelik çalışmalar yapıldığı açıklandı. Đsna haber ajansının bildirdiğine göre Irak Uzlaşma Cephesi üyesi ve milletvekili Zafir El-Ani, Irak parlamentosunun, özellikle Sünnilerin itiraz ettikleri bazı anayasa maddelerinde değişiklik yapmak için bir komisyon kurmaya hazırlandığını belirtti. Komisyonun federalizm, doğal zenginliklerin paylaşımı ve Irak’ın Arapçılığı konularında anayasada değişiklik çalışmaları yapacağını bildirdi. Söz konusu komisyonun gerekli değişiklikleri yapmak için önünde dört ay süre olacağını belirten el-Ani, “değişiklikler konusunda uzlaşmaya varmak çok zor olacak; ama bu imkânsız değil. Değişikliklerin önündeki tek engel Birleşik Irak Đttifakıdır”, diye konuştu. Ayrıca parlamentodaki en büyük Sünni siyasi grup olan Irak Uzlaşma Cephesi’nin üyesi Taha El-Leybi, Irak’taki silahlı gruplardan birinin Amerikalılarla müzakereye başladıklarını bildirdi. ABD’lilerle müzakerelere başlayan grubun adını vermeyen Leybi, “Bu grup, ABD’nin Irak’tan çekilmesini talep etmiyor; çünkü bunu Irak’ta iç savaşın çıkması yönünde bir etken olarak görüyor”, dedi ve söz konusu grubun yalnızca bir çekilme takvimi belirlenmesini ve tutukluların serbest bırakılmasını istediğini belirtti. Öte yandan Şarku’l-Evsat gazetesine bir demeç veren Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adil Abdülmehdi, çok uluslu gücün 2006 yılı sonunda Irak’tan çekileceğini açıkladı. Irak’taki iç güvenlik durumunun iyiye gittiğini belirten Abdülmehdi, Suriye’nin teröristlerin Irak’a giriş kapısı olduğunu ifade etti. (www.saafonline.com) • Telafer’de son zamanlarda ABD güçleri ve Irak ordusu tarafından yapılan baskınlarda onlarca kişinin tutuklandığı bildirildi. (KUVEYT TV) 2 • ABD Hava Kuvvetleri’nin Musul'a bağlı bir Türkmen köyüne yaptığı saldırıda, iki Türkmen gencinin öldürüldüğü bildirildi. (www.kerkuk.net) • Kerkük’ün El-Hadra semtinde bir Amerikan konvoyunu hedef alan ve yere yerleştirilen bombanın patlaması sonucu bir Amerikan askeri öldü, diğer ikisi de yaralandı. Olay yerini çember altına alan Amerikan askerleri, her zaman olduğu gibi basının olay yerini görüntülemesine izi vermedi. (TÜRKMENELĐ TV) • Güvenlik kaynakları, kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırılan 4 rafineri mühendisinin öldürüldüğünü duyurdu. Başkent Bağdat'ın kuzeyinde kalan Kerkük kentine 45 kilometre mesafedeki Al Reşat bölgesinde kaçırılan Irak Petrol Endüstrisi'ne bağlı mühendislerin, elleri ve gözleri bağlandıktan sonra kurşuna dizildikleri ortaya çıktı. Vücutlarında darp izleri de olduğu belirtilen mühendislerin, evlerinden çıktıktan sonra işe gitmek için yola çıktıkları sırada kaçırıldıkları, bir süre sonra da öldürüldükleri öğrenildi. Saldırıda öldürülen 4 mühendisin cesetleri, incelenmek üzere Kerkük Adli Tıp Morguna kaldırıldı. Güvenlik güçlerinin, saldırının faillerine ulaşmak için bölgede geniş çaplı soruşturma başlattığı bildirildi. (TÜRKMENELĐ TV) • Irak Türkmen Cephesinin bünyesinde siyasi faaliyet gösteren Türkmen Adalet Partisi Anayasa’yla ilgili bir panel düzenledi. Panel Partinin Kerkük’teki Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin binasında yapıldı. Daha sonra Türkmen Adalet Partisi Siyasi Büro üyesi ve Parti sözcüsü Hasan Turan açılış konuşmasını yaptı. Panelde Anayasada önümüzdeki dönemde yapılması gereken değişiklikler ele alındı. Panele konuşmacı olarak katılan Türkmen Düşünür Avni Ömer Lütfi, Anayasada geçen 140.maddenin Kerkük’e etkilerine değindi. Avni Ömer Lütfi konuşmasında ayrıca, bugün ve işgalin altında yazılan Irak anayasasından sadece iki büyük siyasi kitlenin faydalandığını belirtti. Panele ayrıca, Irak Türkmen Cephesi Kerkük Đl Başkanı Emin Garip, Türkmen Adalet Partisi Başkanı Enver Bayraktar, Irak Milli Türkmen Partisi Başkanı Cemal Şan, Irak Türkmenleri Đslami Hareketi Başkanı Sami Dönmez, Milliyetçi Türkmen Topluluğu Başkanı Şemsettin Türkmenoğlu ve çok sayıda Türkmen sivil toplum örgütleri yetkilileri katıldı. (TÜRKMENELĐ TV) • Salahattin iline bağlı Beyci kenti ile Tuzhurmatu karayolunda şoför olarak çalışan bir Türkmen kaçırıldı. Beyci Petrol Refinerinde servis şoförü olarak çalışan Nurettin Bayram’ın, kimlikleri belirsiz kişiler tarafından aracı yakılarak, bilinmeyen bir yere götürüldüğü bildirildi. (TÜRKMENELĐ TV) • Irak Ulusal Diyalog Đşleri Devlet Bakanı Ekrem El-Hekim, Baas rejiminden ayrılan ve adı şiddet-terör eylemlerine karışmamış kişilerin yeni bir parti çatısı altında toplanabileceklerini ifade etti. El-Hekim, bu partinin Irak’ın yeni siyasi yapısına uyumlu olması gerektiğini vurguladı. (EL-ZAMAN GAZETESĐ) • Irak Ulusal Listesi üyesi ve Milletvekili Iyad Cemalettin Cumartesi günü uğradığı suikasttan yara almadan kurtuldu. Olayda iki polisin yaralandığı ifade edildi. Ayrıca, Birleşik Irak Đttifakı üyesi Lika El-Yasin de Mahmudiye bölgesinde suikaste uğradı. El-Yasin’in yara almadan kurtulduğu olayda, üç korumasının yaralandığı bildirildi. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ) 3 • Kerkük Valisi Abdurrahman Mustafa, Kerkük Polis müdürleriyle Pazar günü toplantı yaptı. Toplantıda Kerkük’le ilgili yeni Güvenlik Planı’nın uygulanmasına karar verildi. Vali, görevini yerine getirmeyen polislere ceza uygulanacağını söyledi. Mezhepsel çatışmalar nedeniyle Kerkük’e göç eden ailelerin, Kerkük’ün özel durumu nedeniyle şehirde kalamayacakları açıklandı. (www.aswataliraq.com) • Direnişçi örgüt El-Nasır Selahattin yetkilileri bir bildiri yayınlayarak, Barış ve Ulusal Diyalog Planını kabul etmediklerini ve direnişe devam edeceklerini açıkladı.(IRAK HABER AJANSI) • Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, Suudi işadamlarına Irak'ta yatırım yapmaları çağrısında bulundu. Suudi Arabistan'ı ziyaret eden El-Maliki, Suudi yetkililerle yaptığı görüşmeden sonra, iki ülkenin ticari bağlantılarının sağlanması amacıyla Arar sınır kapısını yeniden açmayı düşündüklerini belirterek, Irak'ın ekonomik politikalarında sosyalist vizyonu kaldırmaya çalıştıklarını, yakında yürürlüğe sokulacak yeni bir yatırım yasası üzerinde çalıştıklarını söyledi. ElMaliki, Suudi şirketlerine Irak'taki altyapı projelerinde yer almaları çağrısı yaparak, güvenlik sorununun tüm Irak’la ilgili olmadığını, başkentle sınırlı olduğunu belirtti. Suudi devlet televizyonu da El-Maliki'nin Suudi yetkililerle görüşmelerinde, Irak'ta güvenliğin arttırılması çabalarının gündeme geldiğini duyurdu. Irak Başbakanı Nuri El-Maliki ayrıca, Kuveyt'te yayımlanan El Kabas gazetesine, Körfez gezisine çıkmadan önce Bağdat'ta yaptığı açıklamada, Irak'ta terörizme karşı verilen savaşta yenilginin, Irak'ın bir ülke olarak sonu olacağını söyledi. El-Maliki, ''Terörizme karşı savaşta yenilirsek ortada Irak diye bir şeyin kalmayacağını söylemeliyim. Bu nedenle bu ülkenin birliğini isteyenler, hükümetimizi desteklemek zorundalar. Bu son şans'', diye konuştu. Irak Başbakanı, hükümetinin teröristlerin Irak'a, Đran üzerinden Afganistan'dan geldiklerini bildiğini ifade ederek, bu konuda Đran hükümetini suçlamadıklarını; ancak bu ülkeye sınırlarını kontrol etmesi çağrısında bulunduklarını bildirdi. Bu arada Suudi Arabistan'ın resmi ajansı SPA'nın haberinde, El-Maliki’yle görüşen Veliaht Prens Sultan Abdülaziz'in, ''Kral Abdullah adına sizi, Suudi Arabistan'ın şahsınız ve hükümetinize tam desteği konusunda temin ederim'' dediği belirtildi. Nuri El-Maliki, Suudi Arabistan'dan sonra Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt'i ziyaret edecek. (AA)(AP)(AFP) (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ) (IRAK HABER AJANSI) • Irak’ta Sünnilerin en nüfuzlu gruplarından biri olan Müslüman Bilginler Heyeti, hükümetin direnişi sona erdirmek amacıyla parlamentoya sunduğu Ulusal Barış Planını eleştirdi. Plan, direniş hareketine katılanların bazılarına affı da öngörüyor. Ulema Birliği liderlerinden Muthana Harit El Dari, birçok grubun affın dışında tutulduğunu, silahlı grupların çoğunun da planı reddettiğini söyledi. Dari, af planının "anlamsız" hale geldiğini savunarak bunu hükümetin bir "halkla ilişkiler adımı" olarak niteledi. (TÜRKMENELĐ TV) • Kürdistan Đslami Birliği’nin resmi sitesinin verdiği habere göre çarşamba günü Kürt Bölge Parlamentosundan bir yetkili, “Barış ve Ulusal Diyalog Heyeti” temsilcilerinin Kerkük’teki 7000 Arap ailenin Irak’ın güneyinde ve orta bölgelerindeki asli yurtlarına dönmeye hazır olduklarını belirttiklerini ifade etti. Kürt Bölge Parlamentosu Başkanlığı Enformasyon Müsteşarı Seyyid Tarık Cevher’in “Irak’ın Sesi” ajansına verdiği bilgiye göre Parlamento Başkanı 4 Adnan Müftü ve Yardımcısı Dr. Kemal Kerküklü’nün kurul temsilcileriyle toplandıklarını ve Kerkük’teki 7000 ailenin Irak’ın güney ve ortalarındaki asli yurtlarına dönmek için hükümetten yardım ve kolaylık talep ettiklerini söylediler. Tarık Cevher, “Irak’ın Sesi” ajansına verdiği demeçte, 7000 Arap ailenin Saddam döneminde Kerkük’e getirildiğini, “Karşılıklı Anlayış ve Ulusal Diyalog Kurulu”nun da Kerkük’teki Arap aşiretlerden oluştuğunu belirtti. Kürt Bölge Parlamentosu Başkanı Adnan Müftü, kendi şehirlerine geri dönmek isteyen Araplara yardımcı olacaklarını belirtti. 2007 Ekiminde yapılacak nüfus sayımı öncesi Kerkük kentinde yaşanacak böylesi bir nüfus hareketliliğinin Kerkük’ün statüsü konusunda önemli bir gelişme olacağı belirtiliyor. (www.saafonline.com) • ABD, El Kaide'nin Irak'taki yeni lideri Ebu Eyyüb El-Masri'nin başına 5 milyon ABD doları ödül koydu. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Adam Ereli, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın El-Masri'nin yakalanmasını sağlayacak bilgiyi getirene 5 milyon ABD doları verilmesi kararını onayladığını belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise konuya ilişkin bilgi sahibi olan kişilerin, Dışişleri Bakanlığına bağlı Adalet Đçin Ödüller Programı, ABD büyükelçilikleri veya konsoloslukları ya da Irak'taki askeri komutanıyla iletişim kurması gerektiği kaydedildi. (AA)(AP) • Irak'ın başkenti Bağdat'ta silahlı kişilerin, bir Sünni kadın milletvekilini ve 7 korumasını kaçırdığı bildirildi. Meclis başkanlığından yetkililer, meclisteki en büyük Sünni bloğu oluşturan Irak Uzlaşma Cephesi'nden Tayser Neceh ElMeşhedani'nin, başkentin Şii nüfusun çoğunlukta olduğu Şaab mahallesinde kaçırıldığını kaydetti. Kaçırılma olayıyla ilgili ayrıntı verilmedi. Bu arada Irak Uzlaşma Cephesi, bloğun kaçırılan milletvekillerinden Tayser El Meşhedani serbest bırakılıncaya kadar meclis toplantılarına katılmayacaklarını bildirdi. Irak Uzlaşma Cephesinin Başkanı Adnan El Duleymi, yaptığı açıklamada, parlamentonun diğer üyelerine de aynı şekilde oturumlara katılmamaları çağrısında bulundu. Kadın milletvekili Meşhedani'nin kaçırılmasıyla ilgili, halkın emniyetinden sorumlu olan güvenlik yetkililerinin sorumlu olduğunu söyleyen El Duleymi'nin açıklamasıyla birlikte, Sünni bloğun bütün üyeleri pazar günkü meclis oturumunu terk etti. (AA)(AP)(REUTERS) • Irak'ta devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in en büyük kızı ve karısının isimlerinin, terörizmle bağlantılı ''en çok arananlar'' listesine eklendiği bildirildi. Irak yönetiminin, Saddam'ın en büyük kızı Ragda ve karısı Sacide'yi, başını devrik devlet başkanının yardımcısı Đzzet Đbrahim El Duri'nin çektiği ''en çok arananlar'' listesine aldığı, listedeki kişilerin sayısının 41 olduğu belirtildi. Saddam'ın en büyük kızı Ragda, insanlığa karşı suç işlemekle itham edilen babasının savunmasını örgütlemede liderlik rolü üstlenmişti. Ragda'nın vaktinin büyük bölümünü Ürdün'de geçirdiği sanılıyor. ''En çok arananlar'' listesine ismi eklenenler arasında, Irak El Kaidesinin yeni lideri Ebu Eyüp El Masri'nin de bulunduğu kaydedildi. (AA)(AP) • Aralarında Irak'taki El Kaide'nin de bulunduğu, Sünni örgütleri bünyesinde toplayan Mücahit Şurası, direnişçilerden, Irak Başbakanı Nuri El-Maliki'nin uzlaşma görüşmeleri önerisinden uzak durmalarını istedi. Mücahit Şurasının lideri Ebu Abdullah Raşid El Bagdadi, sözcüsü Ebu Ammar El Duleymi 5 tarafından okunan yazılı açıklamasında, tüm Arap ve Đslam dünyasındaki Sünnilere, siyasi kazanımlar ve görüşmeler için cihaddan vazgeçmemeleri, uzlaşma görüşmelerine direnmeleri çağrısında bulundu. Açıklamada, ''Cihadı seçen şerefli ve inançlı tugaylarımıza tutumlarına bağlı kalmaları ve sabırlı olmaları çağrısında bulunuyoruz'', denildi. Ayrıca Irak'taki Mücahitler Şurası lideri Şeyh Ebu Abdullah El Raşid El Bağdadi, Arap ve Đslam dünyasındaki Sünnileri, ''Irak'taki Haçlılara mal ve hizmet eden şirketlere saldırı düzenleme'' çağrısında bulundu. (AA)(AP)(AFP) • Irak'ın başkenti Bağdat'ta, Cumartesi günü bir pazar yerinde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ölü sayısının 66 olduğu açıklandı. Sadr semtindeki Đmam Ali hastanesi yetkililerinden Rasul Zebun, 66 kişinin öldüğü saldırıda yaralı sayısının da 87'ye yükseldiğini, polislerden alınacak bilgilerin ardından kesin ölü sayısının belirlenebileceğini söyledi. AFP ajansına bilgi veren kaynaklarsa ölü sayısını 62, yaralı sayısınıysa 114 olarak açıkladılar. Bağdat'ın doğusundaki Sadr semtinde bulunan halk pazarında Cumartesi günü yerel saatle 10.00 civarında bomba yüklü bir araç infilak etmişti. Bu arada intihar saldırısının sorumluluğunu, adı duyulmayan bir Sünni grup üstlendi. Sünni Halkın Destekçileri adlı grup, Iraklı militan grupların kullandığı bir internet sitesinde yayınlanan bildirisinde, saldırının Şiilerin Sünnilere yönelik saldırılarının intikamını almak için yapıldığı belirtildi. (AA)(AP)(AFP)(REUTERS) • El Kaide terör örgütünün Irak'taki kolunun lideriyken Irak'ta düzenlenen bir operasyonda öldürülen Ürdünlü terörist Ebu Musab El Zerkavi'nin ilk karısı Ümmü Muhammed, Đtalyan La Repubblica gazetesine verdiği demeçte, kocasının, Irak direniş milisleri, El Kaide liderleri ve Amerikan gizli servisleri arasında yapılan gizli bir anlaşmaya kurban gittiğini belirterek, Zerkavi'nin ''El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in izini sürmeye biraz mola verilmesi karşılığında Amerikalılara satıldığını'' söyledi. Cenevre'de yapılan mülakatta, Ümmü Muhammed, kocasının ortadan kaldırılmasına karşılık ''Bin Ladin avının biraz hız kesmesi'' konusunda anlaşmaya varıldığını belirterek, ''Kocam fazla güçlü hale gelmişti, şüphesiz birini rahatsız ediyordu. Onun artan gücü, en radikal gruplarla sağladığı uzlaşma hayatına mal oldu'', diye konuştu. Ümmü Muhammed, Zerkavi'nin ortadan kaldırılmasına yönelik anlaşmanın, Ürdünlü gizli servisler aracılığıyla onu koruyan Sünni aşiretlerle imzalandığını ileri sürerek, ''Aksi halde, onu bu biçimde öldürmek asla mümkün olmazdı'', ifadesini kullandı. (AA)(AFP) • Irak Başbakanı Nuri El-Maliki'nin Ulusal Barış Planı çerçevesinde, ülkedeki ABD'nin kontrolünde bulunan hapishanelerden salıverilenlerin sayısının 495'e ulaştığı bildirildi. Amerikan Büyükelçisi Zalmay Halilzad, Barış Planı çerçevesinde atılan bu adımdan memnun olduğunu ifade ederek, hapishanelerde tutulan daha fazla kişinin serbest bırakılabileceğini söyledi. Halilzad, yaptığı açıklamada, ''Irak Başbakanı El-Maliki tarafından önerilen Barış Planı ilerlerken, Amerikalı yetkililerin de Iraklı liderlerle yeni tutukluların salıverilmesi işlemi ve uzlaşmanın tesisine yönelik diğer somut adımlar için görüşmelere hazırlandığını'' ifade etti. (AA)(REUTERS) Orta Doğu 6 • Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) sözcüsü Frederick Jones, ABD Başkanı George W. Bush'un, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Filistin'deki olaylara ilişkin bir telefon görüşmesi yaptığını bildirdi. Jones, Filistinli silahlı adamlar tarafından kaçırılan Đsrailli askerin serbest bırakılmasının Gazze'deki krize son vermede temel olduğunu ve bunun üzerine yoğunlaşılması gerektiğini söyledi. NSC sözcüsü Jones, Erdoğan’latelefon görüşmesinde Bush'un, ''ilk hedef, Đsrail askerinin serbest bırakılması olmalı. Krizi bitirmede bu kilit önem taşıyor'', görüşünü iletti. Jones, ''Bush ve Erdoğan, ABD ile Türkiye'nin bu konularda temasta kalmasında anlaştı'', dedi. Jones, Bush'u telefonla arayanın Başbakan Erdoğan olduğunu da kaydetti. (AA) • AB'nin yeni Dönem Başkanı Finlandiya'nın Başbakanı Matti Vanhanen, Đsrail ve Filistinlilere yeniden müzakere masasına dönmeleri çağrısında bulundu. Vanhanen, Alman ''Die Welt'' gazetesine yaptığı açıklamada, ''Ortadoğu'daki gelişmelerden çok endişeliyim. Krizi çözmenin tek yolu yeniden müzakere masasına dönülmesidir'', dedi. Bunun için her iki tarafın da çaba harcamasını isteyen Vanhanen, ''Filistinlileri, rehin aldıkları Đsrailli askeri bir an önce serbest bırakmaya çağırıyorum. Đsrail de askeri operasyonuna son vermeli, Filistinli bakan ve milletvekillerini serbest bırakmalı. Ayrıca Filistin bölgelerindeki hayati öneme sahip sivil altyapıları yok etmekten vazgeçmeli'', diye konuştu. (AA) • Hamas'ın Lübnan'daki temsilcisi Usame Hamdan, bir Norveç gazetesine yaptığı açıklamada, Đsrail'in Đsrail'deki Filistinli mahkûmları serbest bırakmadığı sürece ''adam kaçırma olaylarının artarak devam edeceğini'' söyledi. Hamdan, Aftenposten gazetesindeki demecinde, ''Filistinliler, Đsrail cezaevlerindeki oğulları, kızları ve kadınlarının serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla ellerinden gelen her şeyi yapacaklar'' uyarısında bulundu ve Filistinliler serbest kalmadığı sürece ve Đsrail'in Gazze Şeridi'ne akınının sonuçları ne olursa olsun, adam kaçırma olaylarının artarak süreceğini kaydetti. Hamdan, ''Çünkü Đsrail, başka nedenlerle hiçbir Filistinli mahkûmu serbest bırakmamıştır'', ifadesini kullandı ve Đsrail'in akınının Filistinli hareketlere bir işaret olduğunu belirterek, ''Đsrailli askerleri kaçırmak yerine bulduğunuz yerde öldürün, işte (Đsrail Başbakanı Ehud) Olmert'in mesajı budur'', dedi. Hamdan, Đsrail'in iktidardaki Hamaslı yetkilileri tutuklamasıyla ilgili olarak da, ''Đsrail sivil olan Hamaslı liderleri tutuklayarak bir savaş suçu işlemiştir. Bu kişileri derhal serbest bırakmalı ve yaptıklarından dolayı bizden özür dilemelidir'', ifadesini kullandı. (AA)(AFP) • Đsrail savaş uçakları, Filistin Başbakanı Đsmail Haniye'nin Gazze kentindeki ofisinin bulunduğu binaya hava saldırısı düzenledi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, iki füze, binanın güney tarafını vurdu. Haniye'nin saldırı sırasında binada olmadığı, binanın, geç bir saat olmasından ötürü boş durumda olduğu sanılıyor. Saldırı sonucunda binada yangın çıktığı bildirildi. (AA)(AP) • Đsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmek için bugün Moskova'ya gideceği bildirildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Livni'nin Putin'e bölgedeki durumla ilgili bilgi vereceği ve görüş alışverişinde bulunacakları belirtildi. (AA)(AFP) 7 • Đslam Ordusu, Halk Direniş Komiteleri ile Hamas'ın askeri kanadının haber ajanslarına gönderdiği ''2 Numaralı Askeri Bildiri'' başlıklı açıklamada, daha önceki kadın mahkûmların bırakılması çağrılarına ''1000 Filistinli, Arap ve Müslüman mahkûmun serbest bırakılması'' talebi eklendi. Filistinli grupların açıklamasında, bu mahkûmlar arasında Filistinli grupların liderlerinin de olması gerektiğine dikkat çekildi. Hamas'ın askeri kanadının sözcüsü Ebu Ubeyde, bu taleplerin Đsrailli asker Gilat Şalit'in serbest bırakılması karşılığında istenen talepler olduğunu söyledi. Açıklamada, ''Đsrail'in Gazze'deki operasyonlarına ve işgal altında bulunan Batı Şeria'daki her türlü saldırganlığa son vermesi'' isteği de yer aldı. Ancak Đsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Regev, Başbakan Ehud Olmert'in, Đsrailli asker Gilad Şalit'in serbest bırakılması konusunda bir anlaşmaya gitmeyecekleri kararını yinelediğini ve bu talepleri reddettiğini açıkladı. (AA)(REUTERS) • ABD'de yayımlanan The New Yorker dergisinin ünlü muhabiri Seymour Hersh, ABD ordusunun, Đran'a düzenlenebilecek hava saldırılarına karşı çıktığını ve bu olası saldırıların sakıncalarını Başkan George W. Bush yönetimine ilettiğini yazdı. Pulitzer ödüllü muhabir Hersh, derginin bugün piyasaya sürülen son sayısında yer alan makalesinde ordunun, hava saldırılarının Đran'ın nükleer programını yok edemeyeceği yönünde Bush yönetimine görüş bildirdiğini kaydetti. Hersh'e göre Amerikalı komutanlar, Đran'a saldırılması durumunda bunun, ABD için ağır ekonomik, siyasi ve askeri sonuçlara yol açabileceği uyarısında da bulundu. Makalede, ordunun Đran'a saldırılmasına karşı çıkmasında rol oynayan unsurlar arasında, ABD ve Avrupalı istihbarat kuruluşlarının, Đran'ın nükleer silah üretmekte olduğuna ilişkin kanıt bulamamasının, olası nükleer tesislerin ülkenin çok değişik bölgelerine yayılmış olmasının ve sonuç almanın önündeki teknik zorlukların gösterildiği belirtildi. Hersh'e konuşan, adı açıklanmayan bir askeri yetkili, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve yardımcılarını, Đran'ın imkân ve kabiliyetlerini göz ardı etmekle ve sorunun çözümünü hava saldırılarıyla ''ucuza kapatmaya çalışmakla'' suçladı. Gözlemciler, Đran'ın nükleer programına ilişkin diplomatik çözüm çabalarının başarısızlığa uğraması durumunda hava saldırılarının gündeme gelebileceği yorumunda bulunuyor. Bu arada Hersh, ordunun yoğun itirazları üzerine Bush yönetiminin, daha önceleri ihtimal dışı bırakmadığı, Đran'ın bazı tesislerine karşı taktik nükleer silah kullanılması seçeneğinden tamamen vazgeçtiğini yazdı. (AA) Kafkasya ve Orta Asya • Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai yaptığı açıklamada, Afganistan'da durumun ''çok kaygı verici'' olduğunu ve bu durumun son iki yılda bozulduğunu belirtti. Bu durumun ülke içindeki nedenlerinin, Afgan güvenlik güçlerindeki eksiklikler ve Afgan yetkililer arasındaki yolsuzluk olduğunu, hükümetin bu konuda çalıştığını söyleyen Karzai, ülke dışı faktör olarak da dış ülkelerde eğitilen teröristlerin ülkeye girmesini gösterdi. Uluslararası toplumun, terörizmden kurtulması konusunda Afganistan'a yardım etmeyi kabul ettiğini belirten Karzai, dış ülkelerdeki terörist eğitim kampları ve mali kaynaklarının yok edilmediği sürece şiddet eylemlerinin bölgeye yayılacağı uyarısında bulundu. (AA)(AFP) 8 Avrupa Birliği • Avusturya, bu yıl başından itibaren altı ay süreyle üstlendiği AB Dönem Başkanlığını, Cuma günü gece yarısı yerel saatle 00:00'dan itibaren Finlandiya'ya devretti. AB Dönem Başkanlığı sürecinde birçok toplantıya başkanlık yapan ve üye ülkelere çeşitli konularda öneriler sunan Başbakan Schüssel ile Dışişleri Bakanı Passnik, basına yaptıkları açıklamada, ''Dönem Başkanlığının başarılı geçtiğini'' belirttiler. Schüssel ve Plassnik'in Dönem Başkanlığı sürecine ilişkin bu ''olumlu'' değerlendirmelerine karşın muhalefet partileri ve çeşitli basın organları, ''Avusturya'nın Dönem Başkanlığında AB'nin mevcut sorunlarını çözmeyi başaramadan Finlandiya'ya devrettiklerini'' belirtiyorlar. Muhalefet partileriyle basın yayın organları, Schüssel ve Plassnik'e yönelik eleştirilerinde, Türkiye'nin müzakere süreciyle Gümrük Birliği Ek Protokolünün uygulanmasında ortaya çıkan sorunların tümüyle çözümlenemediğine ve birliğin genişleme sürecine getirilen yeni kısıtlamaların diğer üye ülkelerce benimsenmediğine işaret ediyorlar. Dönem Başkanlığı sırasında, özellikle Türkiye'nin tam üyeliğini engellemeye yönelik ''Birliğin hazmetme kapasitesi'' koşulunu gündeme getiren Schüssel'in, değişik toplantılarda bu öneriyi ''Dönem Başkanlığının bir başarısı olarak'' sunarken, bu koşulun Birlik üyesi diğer ülkeler tarafından ''kriter olarak'' onaylanmadığını görmezden gelmesi de dikkati çekiyor. Basın organlarındaki yorumlarda, Avusturya hükümetinin altı aylık Dönem Başkanlığı sırasında ülkenin Birlik içinde sesini duyurmasını sağladığını; ancak Avrupa Anayasası, genişleme ve Türkiye'nin müzakere süreci gibi önemli konularda ciddi bir ilerleme kaydedemeden rutin işleri yürüttüğü kaydediliyor. AB Dönem Başkanlığını Cuma günü gece yarısından itibaren Avusturya'dan devralan Finlandiya, bu görevi yıl sonuna kadar sürdürecek ve daha sonra Almanya'ya devredecek. (AA) • AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın Dışişleri Bakanı Erkki Tuomiojan, ''Türkiye'nin üyelik sürecini başarıyla tamamlayabilmesi için, üye ülkelerin yardımcı olmaları gerektiğini'' söyledi. ''Türkiye'nin üyelik konusunda henüz daha işin başlangıcında bulunduğunu'' belirten Tuomiojan, ''Bununla ilgili değerlendirmelerde bulunmak için acele edilmemesi gerektiğini'' belirtti. Tuomiojan, ''Unutmamalıyız ki, müzakereler yeni başladı. Bu, Türkiye'yi AB’yle birleştirecek olan uzun bir sürenin sadece başlangıcıdır. Şimdilik Türkiye'nin hazır olup olmadığı konusu bizi meşgul etmemeli. Bunun yerine, reformları gerçekleştirmesinde Türkiye'ye yardımcı olma konusuna odaklanmalıyız. Hem Türkiye, hem de üye ülkeler için en iyi sonucu getirecek olan da budur'', diye konuştu. ''Türkiye üyelik kriterlerini yerine getirinceye kadar, AB'nin de kendisini bünyesine kabul etmek için hazır olacağını'' ifade eden Tuomiojan, ''Türkiye, bir Avrupa ülkesidir ve üyelik kriterlerini yerine getirdiğinde bu özelliğiyle memnuniyetle aramıza kabul edilecektir. Helsinki zirvesinde de bu kararlaştırılmıştır'', ifadesini kullandı. (AA) Diğer Haberler • Đspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, Fransa Đçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’yle terör örgütü ETA ile diyalogla başlayan Bask bölgesindeki yeni süreci görüştü. Başkent Madrid'deki Başbakanlık konutundaki (Palacio de 9 La Moncloa) görüşmeden sonra basına açıklama yapan Sarkozy, ''ETA, Đspanya'nın iç sorunudur. Zapatero hükümetinin terörizmle mücadele politikasına saygı gösteriyoruz. Bu bir devlet konusudur ve güven duymak gerekir'', şeklinde konuştu. Đspanya'da resmi ziyarette bulunan Sarkozy, Đspanya Đçişleri Bakanı Alfredo Perez Rubalcaba, eski Başbakan Jose Maria Aznar ve ana muhalefetteki Halk Partisi sözcüsü Eduardo Zaplana’yla görüşmeler yaptı. 24 Mart tarihinde kalıcı ateşkes ilan eden ETA, Đspanya'nın kuzeydoğusu ve Fransa'nın güneybatısındaki bölgeyi ''Bask Devleti'' olarak savunurken, barış sürecinde Fransız devletinin de girişimde bulunması gerektiğini ileri sürüyor. (AA) Dünya Basını Avrupa basınında Đsrail'in, bir askerinin 25 Haziran'da Filistinli gruplarca esir alınması üzerine Gazze'de başlattığı geniş çaplı operasyon’la sivil hedefleri vurması ve bunun olası etkileri tartışılıyor. Almanya'dan Süddeutsche Zeitung Đsrail ordusunu, Gazze'ye yönelik olası bir kara harekâtına karşı uyarıyor. Bu durumda Filistinlilerin Hamas etrafında kenetleneceğini belirten Gazete, barış planlarının da çöpe gideceğini vurguluyor. Ayrıca Gazeteye göre bölgeye yönelik saldırıların resmi gerekçesi esir alınan asker olsa da, Đsrail'in Hamas’la ödeşmek niyetinde olduğu da açık. Benzer görüşler Der Tagesspiegel'de de dikkat çekiyor. Gazeteye göre Gazze'deki harekâtın amacı askeri kurtarmak değil, bölgenin altyapısına zarar vermek. Der Tagesspiegel'e göre Đsrail'in her eylemi Orta Doğu'yu, Irak'taki duruma bir adım daha yaklaştırıyor. Yine Almanya'dan Berliner Zeitung ise, Đsrail'e yönelik eleştirisinde bir adım ileri gidiyor. Filistin Başbakanı Đsmail Haniye'nin Gazze'deki bürosunun bombalanmasını kınayan Gazete, bunu uluslararası hukukun ihlali ve terörizm olarak nitelemiş. Konu Đngiliz basının da gündeminde. Independent gazetesi, Đsrail'in birkaç kişinin eylemi nedeniyle tüm Filistin halkını cezalandırdığını vurguluyor. Gazetenin başyazısında dikkat çeken satırlar şöyle: "Đsrailli yetkililere göre Başbakan Ehud Olmert silahlı kuvvetlere, hafta sonu Gazze'de kimsenin rahat uyku uyumaması için ellerinden geleni yapmaları emri verdi. "Eğer doğruysa, Batılı bir demokrasinin lideri için son derece yakışıksız bir beyan bu. Đsraillilerin, Onbaşı Gilad Şalit'in kaçırılmasından öfkeye kapılmaları anlaşılabilir. "Oysa çoğunluğun uzun vadeli çıkarlarını korumak adına kitlelerin 'bir şeyler yapılması' talebine direnmek, bir devlet adamının görevidir. Ancak Olmert bu hissiyata boyun eğmek konusunda, selefi Ariel Şaron'dan da ileri gitti ve Gazze'nin enerji santralini vurdu, köprüleri havaya uçurdu. Olaylar Hamas'ı seçtikleri için, Đsrail'in Filistinlileri affedemediği şüphesini doğuruyor. "Hamas'ın devrilmesini istemek için meşru gerekçeleri olabilir. Ancak bunu yapmanın doğru yolu bu değildir. Olmert'in eylemleri tam tersine, Filistin halkının Hamas'a desteğini arttıracak, üstelik kaçırılan Đsrailli askerin hayatını da tehlikeye atacaktır." 10 Đki Đngiliz askerinin dün Afganistan'ın güneyindeki Helmand eyaletinde, Taliban milisleriyle girdikleri çatışmada ölmesi de Đngiliz basınında geniş yer bulan konular arasında. Bölgede bir ay içinde ölen Đngiliz askeri sayısı beşe çıkarken, gazeteler durumun vahametine ilişkin haberlerle dolu. Guardian gazetesi, yeniden imar için bölgeye giden Đngiliz askerlerinin kendilerini bir savaşın içinde bulduğunu belirtiyor. Manşetten verilen haberde ayrıca Đngiltere'nin bu durum karşısında Helmand eyaletindeki asker sayısını arttırabileceği belirtiliyor. Gazetenin, Taliban'ın yükselişine ilişkin analizi ise şöyle: "Batılı generaller yakın zamana kadar örgütten 'Taliban artıkları' diye söz ederlerdi. Ancak bu tabir artık buharlaşmış durumda. Son altı aydaki çatışmalar, iyi silahlanmış ve örgütlenmiş, morali yüksek, ölmekten korkmayan bir güç izlenimi doğurdu. "Öldürdükleri her bir Afgan ya da yabancı asker için, onlardan da 20 kişi gidiyor. Ancak gelmeye devam ediyorlar. Amerikan ordusu bölgeyi Taliban'dan temizlemek üzere dört eyalette, 10 bin askerin katılımıyla büyük bir operasyon düzenledi. "Yazın çok kanlı geçeceğini tahmin ediyor, ancak başarıya ulaşacaklarını umuyorlar. Ne var ki bu operasyon Amerikalılardan farklı bir tutum sergileyerek, bölgede halkın güvenini kazanmaya hazırlanan Đngilizlerin planlarını bozmuşa benziyor." Đngiliz basınında öne çıkan konulardan biri de, altı aylık AB Dönem Başkanlığını Cuma gece yarısı devralan Finlandiya'nın öncelikleri. Guardian başyazısında, Türkiye'nin sorunlarının Finlandiya'nın başını ağrıtmaya aday olduğunu hatırlattıktan sonra, bu ülkenin AB'ye yapabileceği üç temel katkıyı şöyle sıralıyor: "Finlandiya'nın gelenekleri şeffaflığa son derece bağlı olduğunun göstergesi ki bu, Birliğin büyüsünden uzaklaşmış Avrupa vatandaşları ile AB kurumları arasındaki kopukluğu gidermenin önemli bir aracı olabilir. "Rekabet ve eğitime verilen öneme dayanan başarılı ekonomisi, performansı zayıflamış bazı Batı Avrupa ekonomilerine örnek olacaktır. Nokia'nın anavatanı olan bu ülke, yeni buluşlar ve cömert araştırmageliştirme bütçeleriyle tanınıyor. "Son olarak da coğrafi konumu ve tarihsel deneyimi, Moskova’yla ilişkileri yürütme gibi zor bir görevin altından kalkabileceğini gösteriyor. Guardian'ın dile getirdiği bu son noktayı, Times gazetesi biraz daha geniş ele almış ve Finlandiya'nın, AB ile Rusya arasındaki buzları kırma görevini üstleneceğini yazmış. Habere göre Finlandiya bu amaçla AB'ye bir çağrı yapacak ve Moskova'yı kredi, bilgi transferi ve daha yoğun siyasi diyalogla kucaklamayı önerecek. "Finlandiya, Đskandinav ülkeleri ile Rusya arasındaki 'Kuzey Boyutu' adlı oluşumu, AB'nin komşularıyla ilişkisinde bir model haline getirmek istiyor. Kremlin'e daha pragmatik bir şekilde yaklaşılmasını savunan Helsinki, örnek olarak Rusya'nın nükleer atıklarıyla, Baltık Denizi'ni temizlemesine yardımcı olmaktan bahsediyor. "Finlandiya'ya göre bunlar, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'e demokrasi dersi vermekten daha etkili olacaktır.” "Ancak bu politikanın Polonya, Baltık ülkeleri ve Rusya'nın yörüngesinden yeni kurtulmuş ülkelerden destek görmesi zor. Finlandiya da bunun farkında. Umudu, AB'nin bölgesel bir strateji geliştirmesi gerektiğini savunan Đspanya gibi güney ülkelerinden destek görmek.” "Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, Avrupa Anayasası tartışmasını da 11 tekrar başlatmak istiyor. Anayasa'nın Fransa ve Hollanda'daki referandumlarda reddedilmesi ardından başlayan 'durup düşünme' sürecinin biraz fazla uzadığı inancında. Bu nedenle de örnek olmak açısından, Anayasa'yı Finlandiya Parlamentosu'nun onayına sunacak." 12