— 4— Ancak, bu güne kadar Ergene Nehri, sanayi atıkları, evsel atık sular, uygun olarak yapılmayan tarımsal gübreleme nedeniyle hızla kirlenmekte, havza içerisindeki bitki türleri azalmakta, canlı tür­ leri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca, Istranca Dağlarında dünyada ender görülen Langos Ormanları, havza güneyinde yer alan sulak alanlardan Gala Gölü gibi bir çok değerli ekosistem de bu kirlilikten etkilenecektir. Bu kirlenmenin doğal sonucu olarak tarımsal ürün deseni ve miktarı günden güne azalmakta, verim düşmekte, kimyasal atıklar besin zinciri içerisinde öncelikle tarım ürünlerine, bölgede bes­ lenen hayvanlara ve sonuç olarak da insanlarımızın sağlık problemleri ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Trakya Üniversitesi ve DSİ'nin yaptığı incelemeler sonucunda mevcutta 132 200 dekar tarım alanının kirlilikten etkilendiği ve sulama yapılamadığı ve halen işletmede olan DSİ sulamalarından Altmyazı-Karasaz, Sultanköy, Karpuzlu sulamalarının da bu kirlilikten etkilenerek bölgede yaklaşık 700 000 dekar arazinin bu kirliliğin etkisi altında kalacağı neticesi ortaya çıkmıştır. Ülkemiz tarım ürünleri içerisinde çeltik, ayçiçeği, pirinç, buğday, soğan, şeker pancarı, arpa, üzüm ve fasulyenin Türkiye verim ortalamasının üstünde üretildiği bu önemli havzanın böylesine duyarsız bir şekilde kirletilerek gerek ülke ekonomisi gerekse bölge ekonomisinin sekteye uğratıl­ ması kabul edilemez bir sonuçtur. Bölgede bu güne kadar sanayi alanları ile tarım alanlarının birbirinden ayrılmaması, sanayi tesislerinin gerekli çevresel önlemleri almadan atıklarını doğrudan havzaya boşaltması, bölgedeki yerleşim alanlarının kanalizasyon sistemlerinin hiçbir önlem alınmadan Ergene Nehrine akıtılması, yaşanan çevre felaketini gün geçtikçe arttırmakta ve ileride telafisi mümkün olmayacak sonuçlara gidilmesini hızlandırmaktadır. Trakya Bölgesinin, nedenleri bilinen bu çevre felaketinden bir an önce kurtarılması, ileride oluşacak sosyo ekonomik problemlerin bir an önce önlenmesi ve sürdürülebilir kalkınma anlayışı içerisinde Ergene havzasının master planının bir an önce hazırlanması bir zorunluluktur. Bölgede bu güne kadar Trakya Üniversitesi, Çevre Bakanlığı, DSİ vb. çeşitli kamu kurum ve kuruluşları tarafından planlama çalışmaları ve projeler başlatılmış ancak birbirinden bağımsız ve yetersiz bütçelerle yürütülen bu çalışmalar doğal olarak bir sonuca ulaşamamıştır. GAP Projesinde olduğu gibi Ergene havzasının da bir bütün olarak ele alınması ve kurumlar arasında gerekli koordinasyonun sağlanarak önemli çevre sorunları ve sosyo ekonomik problem­ lerin biran önce çözümlenmesi yönünde gerekli adımların atılması gerekmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi (S. Sayısı : 134)