economıc agenda - T-Bank

advertisement
16 Mayıs 2014
TÜRKİYE’DE BU HAFTA
Son
ekonomik
gelişmeler...



Merkezi yönetim bütçesi ağırlıklı olarak SGK açık finansmanı, personel
giderleri ve BOTAŞ borç verme kalemindeki artışın etkisiyle bu yıl Nisan
ayında 2.7 milyar lira açık verirken, yıl sonu için öngörülen 33.3 milyar liralık
açık hedefinin aşılması beklenmiyor. Maliye Bakanlığı verilerine göre, bütçe
Nisan'da 2.7 milyar lira açık verirken, faiz dışı fazla (FDF) 1.1 milyar lira oldu.
Geçen yıl aynı ayda bütçe 595 milyon lira fazla vermiş, FDF ise 3.7 milyar lira
olmuştu. Nisan'da bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23.1
artarak 36.8 milyar lira olurken, gelirler yüzde 11.7 artarak 34.1 milyar lira
oldu. Nisan'da cari transferler bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık 2.7
milyar TL (yüzde 23 oranında) arttı. Bu rakamın 1.4 milyar TL'si SGK açık
finansmanındaki artıştan kaynaklandı. Bütçenin en büyük ikinci kalemi olan
personel giderleri de bu artışta etkili oldu. 2014 yılı Nisan ayında personel ile
SGK devlet prim ödemeleri bir önceki yıla göre 1.4 milyar TL (yüzde 14.9
oranında) daha yüksek gerçekleşti. Ayrıca, BOTAŞ kaynaklı borç verme kalemi
de bir önceki yıla göre yüzde 156.6 artarak yaklaşık 1.1 milyar TL yükseldi.
Ocak-Nisan döneminde de bütçe açığı 4.2 milyar lira, FDF de 13.6 milyar
lira oldu. Geçen yıl aynı dönemde bu rakamlar sırasıyla 302 milyon lira ve
17.9 milyar liraydı. Söz konusu dönemde giderler yüzde 14.1 artarak 142.6
milyar lira olurken, gelirler yüzde 11 artışla 138.4 milyar lira düzeyinde
gerçekleşti.
İşsizlik oranında 2014 yılının Şubat döneminde (Ocak-Şubat-Mart) bir
önceki yıla göre artış oldu. Bir önceke döneme gore ise işsizlikte hafif düşüş
var. 2014 yılının ilk çeyreğinde işsizlik oranı %10.2, tarım dışı işsizlik ise
%12.1 olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı bir önceki yılın aynı döneminde %9.7,
tarım dışı işsizlik ise %11.6’ydı. Bir önceki dönemdeki işsizlik oranı %10.3
düzeyindeydi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerle bakıldığında da
geçen yılın aynı dönemine göre işsizlik oranında artış var. Geçen yılın Şubat
döneminde %8.6 olan işsizlik oranı bu yılın aynı döneminde %9.1’e yükseldi.
Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, Mart sonu
itibariyle 2013 yıl sonuna göre 2.5 milyar dolar artarak 158.7 milyar dolar
düzeyinde gerçekleşti. TCMB verilerine göre, bir önceki yıl sonuna göre
bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1 milyar dolar, tahvil ihracı
biçimindeki borçlanmalarının ise 34 milyon dolar arttığı gözlendi. Aynı
dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki
borçlanmaları 49 milyon dolar azalırken, tahvil ihracı biçimindeki
borçlanmaları ise 1.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu
dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 1.5
milyar dolar artarken, tahvil stoku ise 3.3 milyar dolar seviyesinde
gerçekleşti. Mart sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı kısa
vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç), 2013 yıl sonuna göre 295 milyon
dolar artarak 41.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Borçluya göre dağılım
1
incelendiğinde ise 2013 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki
borçlanmaları 194 milyon dolar azalış, finansal olmayan kuruluşların kredi
biçimindeki borçlanmaları ise 482 milyon dolar artış gösterdi. Özel sektörün
yurtdışından sağladığı toplam kredi borcu, Mart sonu itibarıyla kalan vadeye
göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri
ödemelerinin toplam 73.7 milyar dolar tutarında olduğu gözlendi.
Merkez
Merkez Bankası'nın Mayıs beklenti anketinde, yıl sonu TÜFE beklentisi bir önceki
Bankası'nın Mayıs anketteki %8.12'den %8.33'e yükseldi. 2014 GSYH artış beklentisi de %2.70’den
beklenti anketi...
%2.80’e yükseldi. Cari açık bekentisi 50.7 milyar dolardan 50.3 milyar dolara indi.
2014 sonu dolar kuru beklentisi ise 2.2021’den 2.1724’e geriledi.
EBRD Türkiye'ye
dair bu yılki GSYH
büyüme
tahminini
düşürdü...
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) faaliyet gösterdiği ülkeler için büyüme
tahminini Ukrayna ile Rusya'dan kaynaklanan jeopolitik riskler nedeniyle yüzde
2.7'den yüzde 1.4'e indirirken, Türkiye için büyüme tahminini de yüzde 3.3'ten
yüzde 2.5'e çekti. EBRD'nin faaliyet gösterdiği bölgeler arasında Doğu Avrupa
ülkeleri, Balkanlar, Rusya, Türkiye, Kuzey Afrika ve Arap Baharı ülkeleri yer alıyor.
Rusya ekonomisinin Kırım'ı topraklarına katmasıyla birlikte başlayan uluslararası
yaptırımlar öncesinde yavaşladığına dikkat çeken EBRD, Rusya'ya daha kapsamlı
yaptırımlar uygulanması ve ülkenin resesyona girmesi halinde küresel büyümenin
de yavaşlayacağına dikkat çekti.
Banka kredileri 2
Mayıs itibariyle
haftalık
%0.03
arttı...
Bankacılık sektörü kredileri 2 Mayıs itibarıyla bir önceki haftaya göre yüzde 0.03
artarak 1.097 trilyon lira olurken, yılın başında yüzde 32 seviyelerinde olan yıllık
artış oranı yüzde 27.5'e geriledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
(BDDK) verilerine göre, krediler geçen yıl 3 Mayıs dönemindeki 860.8 milyar liraya
göre yüzde 27.5 arttı. Kredilerde 2013 sonuna göre artış ise yüzde 3.08 oldu.
Soma’daki maden
kazasında
hayatını
kaybedenlerin
sayısı 284’e çıktı...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Manisa'nın Soma ilçesinde Salı günü
meydana gelen maden kazasında hayatını kaybedenlerin sayısının 284'e yüksediğini
söyledi. Arama ve kurtarma çalışmalarının devam ettiğini belirten Yıldız,
karbonmonoksit seviyesinin düşmekte olduğunu; bunun çalışmaları daha da
rahatlatacağını söyledi. Kaza, Türkiye'de en yüksek can kaybının yaşandığı maden
kazası oldu.
AİHM'nin Kıbrıs
harekatı
nedeniyle
Türkiye'nin
ödemesine
hükmettiği
tazminat
ödenmeyecek...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM)
Türkiye'nin 1974 Kıbrıs harekatı kapsamında 90 milyon euroluk tazminat ödemesi
yolundaki kararını "bağlayıcı" görmediklerini ve tazminat tutarını ödemeyeceklerini
söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1974 Kıbrıs harekatı sırasında kaybolan
Rumlar ve yerlerinden edilmiş kişilerin mülkiyet haklarının telafisi amacıyla
Türkiye'yi 90 milyon euro tazminat ödemeye mahkum etti.
2
DÜNYA EKONOMİSİ
ABD
ekonomisinde
gelişmeler...




Atlanta Fed başkanı Dennis Lockhart yıl sonunda teşvik programının
biteceğini kaydetti. Lockhart tahvil alım programının bu yıl son bulmasını
beklediğini kaydederken 2015’te ise faizin yükseleceğini söyledi.
Koşulların gelecek yılın ortasında faizi kademeli olarak yükselmesi için uygun
hale gelebileceğini kaydeden Lockhart enflasyonun Fed’in yüzde 2 olan
hedefine uygun olarak hareket etmeye başladığına da dikkat çekti.
Ekonominin bu yıl yüzde 3 büyümesini beklendiğini de kaydeden Atlanta Fed
Başkanı tahvil alım programının Ekim ya da Aralık’ta biteceğini vurguladı.
Lockhart, büyümedeki olumlu tablonun işsizlik tarafındaki eksikliği
dengelemesini beklediğini kaydetti. Koşulların gelecek yılın ortasında faizi
kademeli olarak yükselmesi için uygun hale gelebileceğini kaydeden Lockhart
enflasyonun Fed’in yüzde 2 olan hedefine uygun olarak hareket etmeye
başladığına da dikkat çekti; ilk çeyrekteki hava koşullarının olumsuz etkisi ile
zayıf seyreden ilk çeyrek sonrasında verilerin düzeldiğine vurgu yaptı.
Lockhart, uzun süredir para politikasının temel aracı konumunda olan faiz
oranının politika araçları arasında yer almaya devam edeceğini, ancak
gelecekte bu kadar hakim durumda olmayabileceğini söyledi. Lockhart Fed'in,
gelecekte kısa vadeli faizleri etkilemek için muhtemelen politika araçlardan
oluşan bir karma araç kullanacağını da ekledi.
Dallas Fed Başkanı Richard Fisher 9 mayıs’ta yaptığı açıklamada ekim
ayında 15 milyar dolarlık azaltım yapmasını beklediğini dile getirdi. Fisher
yaptığı açıklamada, bankanın önümüzdeki yıllarda faiz oranının yerine başka
araç getirebileceğini ve diğer bazı politika araçlarının denendiğini belirtti.
ABD'de Kongre Bütçe Ofisi , 2014 yılında federal hükümet bütçe açığının
492 milyar dolar seviyesine gerilemesini bekliyor. ABD'de bütçe Nisan
ayında 107 milyar dolar fazla verdi. ABD'nin 114 milyar dolar bütçe fazlası
vermesi bekleniyordu. Amerikan Hazine Bakanlığı verilerine göre Nisan
ayında gelirler 414 milyar dolar giderler ise 307 milyar dolar oldu. ABD'de
mali yılbaşından bu yana bütçe açığı 306 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu
2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 37 daha düşük bir bütçe açığı anlamına
geliyor. ABD'de mali yıl Ekim ayında başlayıp bir sonraki yılın Eylül ayında
sona eriyor. Kongre bütçe ofisi, 2014 yılında federal hükümet bütçe açığının
2013 mali yılındaki 680 milyar dolardan 492 milyar dolar seviyesine
gerilemesini beklediğini bildirmişti. Bütçe açığı 2009 yılında 1,4 trilyon dolar
ile rekor seviyedeydi.
ABD'de perakende satışlar Nisan'da yüzde 0.1 ile beklentilerin altında
artarken; otomotiv dışındaki çekirdek satışlar, artış beklentisine karşın
değişim kaydetmedi. Perakende satışların Nisan'da yüzde 0.4 artması,
çekirdek endeksteki yükselişin de yüzde 0.6 seviyesinde açıklanması
bekleniyordu. Daha önce yüzde 1.2 artış olarak açıklanan Mart ayı perakende
3







AB
ekonomilerinde
gelişmeler...
AB:

satışlar verisi yüzde 1.5 artışa revize edilirken, yüzde 0.7 yükseldiği açıklanan
çekirdek endeks ise yüzde 1 artış olarak revize edildi.
ABD'de üretici fiyatları Nisan'da yüzde 0.6, gıda ve enerji fiyatlarını
içermeyen çekirdek endeks ise yüzde 0.5 ile beklentilerin üzerinde artış
kaydetti. Üretici fiyatlarında Nisan'da Eylül 2012'den beri görülen en büyük
artış gerçekleşti. Nisan'da ÜFE'nin ve çekirdek endeksin yüzde 0.2 yükselmesi
bekleniyordu. ABD'de Mart'ta üretici fiyatları yüzde 0.5, çekirdek endeks
yüzde 0.6 yükselmişti.
ABD'de tüketici fiyatları endeksi Nisan'da yüzde 0.3 ile beklentiler
seviyesinde artarken, enerji ile gıda fiyatlarındaki değişimleri içermeyen
çekirdek endeks yüzde 0.2 ile beklentilerin üzerinde yükseldi. Tüketici
fiyatlarının yüzde 0.3 artması, çekirdek endeksteki yükselişin ise yüzde 0.1
olarak açıklanması bekleniyordu.
ABD'nin New York eyaletindeki üretim büyümesi verisi Mayıs'ta 19.01'e
yükselerek beklentilerin üzerinde açıklandı. Endeksin 5 seviyesinde
açıklanması bekleniyordu.
ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 10 Mayıs'ta sona eren haftada 297,000 ile
beklentilerin altında açıklandı. Bu sayı, Mayıs 2007'den bu yana en düşük
başvuru sayısına işaret ediyor. İşsizlik maaşı başvurularının 320,000 olması
bekleniyordu. Önceki hafta için 319,000 olarak açıklanan işsizlik maaşı
başvuru sayısı ise 321,000'e revize edildi.
ABD'de sanayi üretimi Nisan ayında, havaların ısınmasıyla kamu
hizmetlerinde yaşanan azalma ve imalattaki geniş çaplı gerilemenin etkisiyle
beklenmedik şekilde düştü. Fabrika, maden ve kamu hizmetlerinden oluşan
sanayi üretimi bir önceki ay yaşanan yüzde 0.9'luk artışın ardından Nisan'da
yüzde 0.6 geriledi. Tahminler, üretimde herhangi bir değişiklik
yaşanmayacağı yönündeydi. Toplam üretimin yüzde 75'ini oluşturan imalat
sanayiinde yüzde 0.4'lük düşüş yaşandı.
ABD'nin Philadelphia Fed endeksi Mayıs'ta 15.4 ile beklentilerin üzerinde
açıklandı. Nisan'da 16.6 değerini alan endeksin Mayıs ayında 14 değerini
alması bekleniyordu.
ABD'de yeni konut inşaatları Nisan'da 1.072 milyon adet ile; inşaat
ruhsatları ise 1.08 milyon adet ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Nisan'da
yeni konut inşaatlarının 980,000; ruhsat sayısının 1.01 milyon adet olacağı
tahmin ediliyordu. Daha önce Mart'ta 946,000 adet olarak açıklanan yeni
konut inşaatları 947,000 adete; 997,000 adet olarak açıklanan inşaat
ruhsatları 1 milyona revize edildi.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, Ukrayna'daki kriz
bağlamında oluşturulan yaptırım listesine, 13 yeni isim ve Kırım merkezli
iki şirketin dahil edilmesine karar verdi. AB, listeye dahil ettiği isimlere Birlik
ülkelerine seyahat yasağı uyguluyor ve AB ülkelerindeki malvarlıklarını
donduruyor. Dışişleri bakanları tarafından alınan karar sonrasında yaptırım
listesine dahil edilen kişilerin sayısı 48'den 61'e yükseldi. Kurumlara yaptırım
uygulamasının başlaması ise AB'nin yeni bir adımını oluşturması açısından
4







dikkat çekiyor. Listeye alınan iki şirketin de enerji sektöründe faaliyet
gösterdiği belirtiliyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Haziran'daki toplantısında görüşülmek üzere
bütün faiz oranlarında indirimi ve kredileri destekleme amaçlayan
hedefli önlemleri de içeren politika seçeneklerinden oluşan bir paket
hazırlıyor. Önlemler konusunda bilgisi bulunan kaynaklar yaptıkları
açıklamada, paketin yanı sıra yer alacak hedefli LTRO veya ABS alım
planının, daha küçük ölçekli şirketlere sağlanan kredilerin desteklenmesi
amaçlı olduğunu belirttiler.
ECB yönetim kurulu üyelerinden Ewald Nowotny, tek başına faiz
indiriminin, euro bölgesinde düşük enflasyonla mücadele için yeterli
olmayacağını ve kendisinin tedbirlerden oluşan bir "paketten" yana olduğunu
söyledi. Nowotny faiz oranlarının rekor düşük seviyede olduğu bir dönemde
yapılacak yeni bir faiz indiriminin, etkili bir izlenim oluşturmak için yeterince
güçlü bir işaret olmayacağını söyledi.
Almanya Merkez Bankası Bundesbank'ın ECB’nin mevduata negatif faiz
uygulamasını ve banka kredileri alımını da desteklemekten yana olduğu
belirtildi.
ECB İcra Kurulu üyelerinden Peter Praet bir gazetede yer alan
açıklamasında mevduata negatif faizin, bir önlemler birleşiminin olası bir
parçası olduğunu söyledi. Praet hedefli bir uzun vadeli refinansman
operasyonu gibi bir dizi önlemlerin hazırlandığını ifade etti. Praet, nicel
gevşeme önlemlerini, ancak euro bölgesi ekonomisi ve enflasyonla ilgili
gelişmelerin beklendiğinden belirgin olarak daha kötü gerçekleşmesi halinde
değerlendireceklerini belirtti.
Euro bölgesi ekonomisindeki büyüme, bu yılın birinci çeyreğinde bir
önceki çeyreğe göre yüzde 0.2 ile beklentilerin altında gerçekleşti. Euro
bölgesinde gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) ilk çeyrekte, 2013'ün aynı
dönemine göre de yüzde 0.9 ile yine beklentilerin altında büyüdü. Euro
bölgesinde GSYH'nin çeyreklik bazda yüzde 0.4, yıllık bazda yüzde 1.1
büyümesi bekleniyordu. Euro bölgesinde GSYH'nin geçen yılın dördüncü
çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre kaydettiği büyüme ise yüzde 0.3'ten yüzde
0.2'ye revize edildi.
Almanya'da ekonomik büyüme, yılın ilk çeyreğinde, tahminlerden daha hızlı
gerçekleşti ve Fransa'daki beklenmedik durgunluğun ve İtalya'nın tekrar eksi
büyümeye geçmesinin etkisini gidererek, Euro Bölgesi'ndeki toparlanmaya
yardımcı oldu. Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomisi olan Almanya'da
gayrısafi yurtiçi hasıla (GSYİH), yılın ilk üç aylık döneminde, önceki çeyreğe
göre iki kat daha hızlanarak, yüzde 0.8 büyüdü. Euro Bölgesi'nin ikinci en
büyük ekonomisi olan Fransa'nın GSYİH'sı ise aynı dönemde beklenmedik bir
şekilde değişiklik göstermedi. İtalya ekonomisi ise ilk çeyrekte yüzde 0.1
daraldı.
Euro bölgesi Nisan enflasyonu yıllık bazda nihai yüzde 0.7 ile öncü veri ve
beklentiler seviyesinde gerçekleşti. Enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki
değişimleri içermeyen çekirdek endeks de yüzde 1.1 ile beklentilerin hafif
üzerinde açıklandı. Enflasyonun Nisan'da yüzde 0.7, çekirdek endeksteki
5

yükselişin de yüzde 1 seviyesinde açıklanması bekleniyordu. Euro bölgesinde
Mart'ta enflasyon yüzde 0.5 ile Kasım 2009'dan bu yana en düşük seviyeye
gerilemişti.
Euro bölgesinde daha düşük seviyede derecelendirilen devlet tahvillerinin
fiyatları, Yunanistan'daki siyasi durum ve yabancıların elindeki Yunan
tahvillerinin vergilendirilmesi konusundaki kaygılarla bu hafta geriledi.
Euro bölgesindeki bazı ülkelerin tahvil fiyatlarındaki yükseliş bu yılın
başından beri istikrarla devam ediyordu, ancak bu durum son iki gündür
tersine döndü. Yunanistan'ın 10 yılık devlet tahvillerinin getirisi baz puanlık
yükselişle yüzde 6.87 seviyesini gördü. İtalya, Portekiz, İrlanda ve İspanya'nın
aynı vadeli tahvillerinin getirileri de yükseldi. Tahvil fiyatlarında görülen
düşüşle ilgili olarak işlemciler, elinde Yunan tahvili olan Yunanistan dışındaki
yatırımcılara getirilen geriye dönük verginin detaylarını içeren belgeye dikkat
çektiler. Ancak Yunan hükümeti bunu yalanladı ve belgenin geçmişte
yürütülen uygulamayı netleştirme amaçlı olduğunu belirtti.
Almanya:
 Alman yatırımcıların ekonominin görünümüne ilişkin eğilimlerini gösteren
ZEW endeksi, Mayıs'ta 33.1 ile beklentilerin altında açıklandı. Endeksin 41
değerini alması bekleniyordu. Eğilim endeksi Nisan'da 43.2 değerini almıştı.
 Almanya'da enflasyon Nisan'da yıllık bazda nihai yüzde 1.3 ile beklentiler
seviyesinde açıklandı. Almanya'da enflasyon Mart'ta yıllık bazda nihai yüzde 1
seviyesinde açıklanmıştı.
 Almanya'da gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) mevsimsel etkilerden
arındırılmış öncü verilere göre bu yılın birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe
göre yüzde 0.8 ile beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti. Almanya'da GSYH
mevsimsel etkilerden arındırılmamış verilere göre ise 2013'ün aynı dönemine
göre yüzde 2.5 büyüdü. Almanya'da GSYH'nin çeyreklik bazda yüzde 0.7, yıllık
bazda yüzde 2.2 büyümesi bekleniyordu. Almanya'da GSYH geçen yılın
dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.4 büyüme kaydetmişti.
Almanya'da istatistik ofisi, büyümenin özel sektör hanehalkının iç
tüketiminden ve kamu kesiminden kaynaklandığını kaydetti. İnşaat ve makina
yatırımları da arttı. Ofis, düşük ihracat ve yüksek ithalattan dolayı, dış
ticaretin büyüme üzerinde negatif etkisi olduğuna dikkat çekti.
Fransa:
Fransa ekonomisi yılın ilk çeyreğinde tüketim harcamalarının ve işyeri
yatırımlarının zayıflamasıyla bir önceki çeyreğe göre aynı kaldı. Fransa
ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 0.2 büyümesi bekleniyordu. Fransa'da toplam
yatırımlar bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.9 daralırken, ihracattaki büyüme yüzde
1.6'dan yüzde 0.3'e geriledi.
İngiltere:
 İngiltere'de işsizlik oranı birinci çeyrekte beş yılın en düşüğüne gerileyerek,
ülkenin merkez bankası Bank of England'ın (BOE) faiz oranlarını artırmasına
yönelik tartışmaları yoğunlaştırdı. İşsizlik oranı birinci çeyrekte yüzde
6.9'dan yüzde 6.8'e geriledi. Veriler ayrıca maaş artışlarının 2010'dan bu yana
6

ilk defa enflasyonu aştığını göterdi. Yılın ilk üç ayında istihdam 283,000
artarak 30.4 milyona ulaştı. Bu rakam kayıtların tutulmaya başlandığı
1971'den bu yana en yüksek artış. İşsizliğin daha dar bir ölçümü olan işsizlik
başvuruları, Nisan'da 25,100 geriledi.
İngiltere Merkez Bankası Bank of England (BOE) Başkanı Mark Carney,
ülke ekonomisinin daha sıkı politikaya ihtiyaç duyacak noktaya yaklaştığını
onaylayarak, faiz oranlarını artırmak için gelecek yılı bekleyecekleri sinyalini
verdi. Yatırımcı beklentileri, BOE'nin önümüzdeki üç yıl için yüzde 2'lik
enflasyon oranına yakın tahminde bulunması ile, sıkılaştırmanın ilk adımının
2015 yılının ikinci çeyreğinden önce olmayacağı yönünde. BOE enflasyonun
bu yıl ve 2015'te yüzde 1.8, 2016'da ise yüzde 1.9 olacağı yönünde
tahmininde bulunurken, büyüme beklentisi bu yıl için yüzde 3.4, 2015 için ise
yüzde 2.9 seviyesinde.
İtalya:
Yapı Kredi Bankası'nın ana ortaklarından İtalyan bankası UniCredit bu yılın birinci
çeyreğinde, kredi zararıyla ilgili maliyetlerin düşmesine paralel olarak 712 milyon
euro ile beklentilerin üzerinde net kâr açıkladı. Banka geçen yılın aynı döneminde
449 milyon euro kâr açıklamıştı. İtalya'nın en büyük bankası olan UniCredit'in ilk
çeyrekte 550 milyon euro kâr açıklaması bekleniyordu.
Portekiz:
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Portekiz'in kredi notunu bir
kademe artırarak Ba2'ye yükseltti ve birkaç ay içerisinde yeni bir not artırımının
daha yapılabileceğini açıkladı. S&P de geçen hafta Portekiz'in kredi notunu
görünümünü negatiften durağana yükseltmişti.
Romanya:
Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Romanya'nın dış borçlarını
azalttığına dikkat çekerek kredi notunu bir kademe artırdı ve yatırım yapılabilir
seviyeye yükseltti. Romanya'nın kredi notunu BB+'dan BBB-'ye yükselten ve
görünümü de "durağan" olarak belirleyen S&P açıklamasında, "Not artırımı
Romanya'nın dış dengelerini iyileştirirken hızla mesafe kaydetmesini
yansıtmaktadır" dedi. S&P, Romanya'nın kredi notunu beş yıl önce Uluslararası Para
Fonu ile kredi anlaşmasının askıya alınmasına neden olan siyasi kriz sırasında
yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmişti.
Diğer
ekonomilerde
gelişmeler...
Japonya:
 Japonya ekonomisi bu yılın birinci çeyreğinde, tüketici harcamalarının
artması ve iş dünyasında yatırımların hızlanmasıyla iki yıldan uzun sürenin
en yüksek büyümesini kaydetti. Japonya'da açıklanan veriye göre, ülkede
GSYH birinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 5.9 ile beklentilerin üzerinde arttı.
Japonya ekonomisinin yüzde 4.2 büyümesi bekleniyordu. Ülkede sermaye
harcamaları ilk çeyrekte yüzde 4.9 ile beklenenin iki katından fazla artarken,
2011'in son çeyreğinden bu yana görülen en hızlı artış gerçekleşti. Satış
vergisinde 1 Nisan'da yürürlüğe giren artış öncesinde tüketimin artması
büyümeye destek sağladı.
7


Çin:




Mart ayında cari işlemler fazlası 116 milyar yen olurken, piyasa beklentisi
fazlanın 347 milyon yen olacağı yönündeydi. Cari fazlanın azalmasında nisan
ayında uygulanmaya başlanan satış vergisi öncesinde halkın tüketim
harcamalarını artırması etkili oldu. Bu dönemde mevsimsel olarak
düzeltilmiş, cari denge ise 782 milyar yen açık verdi ve bu alanda
karşılaştırma yapılabilir verilerin tutulduğu 1996'dan bu yanaki en yüksek
seviyeye işaret etti. Cari dengenin bozulmasında nisan ayında uygulanmaya
başlanan satış vergisi öncesinde halkın tüketim harcamalarını artırması etkili
oldu. Bu durum halihazırda yüksek olan ithalatı yukarı çekti. Artan satış
vergisinin tüketici talebini kısması beklenirken, bunun Japonya'nın zayıf yen
ve enerji açığı nedeniyle yüksek seyreden ithalatını azaltacağı öngörülüyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Japonya'nın kredi notunu
A+ olarak teyit etti ve görünümünü negatif olarak açıkladı.
Çin Başkanı Xi Jinping, ülkenin yavaşlayan büyüme sürecinde "yeni
normal"e uyum göstermesi gerektiği ve soğukkanlılığını koruması gerektiğini
söyledi. Ülkenin hala kayda değer bir stratejik fırsat döneminde olduğunu
söyleyen Xi, büyüme temellerinin değişmediğini belirtti. Çinli yetkililer,
ekonomik büyümenin bu yıl resmi hedef olan yüzde 7.5'in altına düşmemesi
için gayret ediyor. Ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası ilk çeyrekte, geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 7.4 büyüdü. Yıllık büyüme oranının ise, 1990
yılından beri en düşük oran olan yüzde 7.3 olarak gerçekleşeceği tahmin
ediliyor.
Çin Merkez Bankası, emlak geliştirme şirketlerinin fiyatları indirmesi ve
teşviklerin tek başına yavaşlayan emlak piyasası ve ekonomiyi
canlandırmayacağına ilişkin işaretlerle birlikte, ülkenin en büyük bankalarına
mortgage kredilerini hızlandırmaları çağrısında bulundu. Çin Merkez
Bankası, 15 bankaya, hizmet verimliliğini iyileştirmeleri, kalifiye müşterilere
mortgage kredilerini zamanında onaylamaları ve tahsis etmeleri çağrısında
bulundu. Merkez Bankası ayrıca, bankaların ilk konutlarını satın alacak
ailelere öncelik vermelerini ve kredi risklerini izlemeyi güçlendirmelerini
istedi.
Çin'de en geniş kapsamlı yeni kredi göstergesi geçtiğimiz ay geriledi. Çin
Merkez Bankası People's Bank of China'nın (PBOS) açıklamasına göre,
toplam finansman Nisan'da 1.55 trilyon yuan (249 milyar dolar) olurken,
Mart'ta 2.07 trilyon yuan seviyesindeydi. Yeni yerel para birimi bankalarının
kredileri 774.7 milyon yuan olarak bir ay önceki 1.05 trilyon yuanın altında
gerçekleşti.
Çin'de sanayi üretimi, sabit getirili varlık yatırımı ve perakende satışları
büyümesi, Nisan ayında beklenmedik şekilde yavaşlayarak, hükümetin
ekonomik yavaşlamaya karşı yürüttüğü çabaların henüz yoluna girmediğine
işaret etti. Sanayi üretimi Nisan'da bir yıl önceye göre yüzde 8.7 yükseldi.
Tahminler üretimde %8.9’luk artış kaydedileceği yönündeydi. Sabit getirili
varlık yatırımı yılın ilk dört ayında yüzde 17.3 artarken, perakende satışlar ise
Nisan'da yüzde 11.9 yükseldi. Sanayi üretimi Mart'ta yüzde 8.8 artmıştı.
8
Rusya:
Rusya, ABD'nin Ukrayna krizi nedeniyle yüksek teknoloji ürünleri alanında
uyguladığı yaptırımlara karşılık vererek, ABD'nin askeri amaçlı fırlatmalarda
Rusya'da üretilen roket motorlarını kullanmasına izin verilmeyeceğini açıkladı.
Rusya Başbakan Yardımcısı Dmitry Rogozin gazetecilere yaptığı açıklamada,
Rusya'nın ayrıca ABD'nin talebini dikkate almayacağını ve ABD'nin Uluslararası
Uzay İstasyonu'nun 2020 yılından sonra kullanmaya devam etmesine izin
verilmeyeceğini söyledi.
Hindistan:
Hindistan'da borsa endeksi, seçim sonuçlarına ilişkin beklentilerle rekor yüksek
seviyeye ulaşırken, para birimi rupi de değer kazanarak 10 ayın en yükseğini gördü.
Hindistan'da beş hafta boyunca devam eden seçimlerin resmi sonuçları Cuma günü
açıklanacak. Seçim sonuçlarına göre Bharatiya Janata Partisi (BJP) ve
destekçilerinin çoğunluğu sağlayacakları tahmin ediliyor. BJP ve Ulusal Demokratik
Birlik parlamentonun alt kanadında çoğunluk sağlamak için 545 sandalyeli
parlamentoda 273 sandalyeye ihtiyaç duyuyor. BJP öncülüğünde bir koalisyonun
kazanması güven, yatırımlar ve büyümenin canlanması için önemli kabul ediliyor.
Hindistan genel seçimlerinde, sandık çıkışı anket sonuçlarının muhalefet partisinin
çoğunluğu kazanacağına işaret etmesinin ardından, partinin başındaki isim
Narendra Modi birlik çağrısı yaptı. Modi, Hint ekonomisini canlandırma sözü
vermişti.
Ukrayna:
 Ukrayna'nın doğu bölgelerinde geçen Pazar günü yaptıkları referandumdan
Kiev yönetiminden çıkma kararı ele eden ayrılıkçı liderler, bu hafta
Rusya'ya katılmak için çağrı yaptılar. Ancak Moskova ayrılıkçıların Rusya'ya
ilhak taleplerine açık bir yanıt vermedi. "Donetsk Halk Cumhuriyeti" adını
kullanan ayrılıkçı kanadın liderlerinden Denis Pushilin, referandum yapılan
iki bölgeden biri olan Donetsk'teki sonuca göre artık bağımsız bir devlet
olduklarını ve katılmak için Rusya Federasyonu'na başvuracaklarını söyledi.
Donetsk ve komşu Luhansk vilayetinde yetkililer, Ukrayna'dan ayrılma
kararının ardından Rusya'ya katılma kararı için ikinci bir referandumun
yapılabileceğini söylediler. Ayrılıkçılar Donetsk'te yüzde 80'in üstünde,
Luhansk'da ise yüzde 96'dan fazla ayrılık yanlısı oy verildiğini söylediler.
Ancak Mart ayında Kırım'ı ilhak eden Moskova, Luhansk ve Donetsk için aynı
tavrı göstermedi. Bu bölgelerin bağımsızlığını tanımayan Rusya, federasyona
katılmalarını desteklediğini belli eden hiçbir açıklama da yapmadı. Rusya
Devlet Bakanı Vladimir Putin geçen hafta bu bölgelerin ayrılık reformunu
ertelemelerini istemişti. Ancak referandum sonuçlarını kullanarak Kiev
yönetiminin ayrılıkçıların müzakerelerde meşru taraf olarak tanınması için
baskı yapacağı belli oluyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, "Referandumun
sonuçlarının Kiev ile Donetsk ve Luhansk arasındaki görüşmelerde yer alması
gerektiğine inanıyoruz" dedi. Ancak ABD de Avrupa Birliği de, Rus
ekonomisine daha ağır zararlar verebilecek olan sektör yaptırımlarına bu
yoldaki tehditlerine rağmen henüz başvurmadılar.
9

Ukrayna'da, hükümet üyeleri, milletvekilleri, devlet başkanı adayları,
akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve iş adamlarının
katıldığı Ulusal Birlik Diyaloğu yuvarlak masa toplantısı sona erdi. Yuvarlak
masa toplantısına, dini liderler ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yanı
sıra AGİT Temsilcisi Wolfgang Ischinger ile bazı ülkelerin büyükelçileri de
katıldı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da, Ulusal Birlik
Diyaloğu Yuvarlak Masa Toplantısı'nın, Ukrayna'nın Cenevre Anlaşması'na
bağlılığının ispatı olduğu, Ulusal Birlik Diyaloğu'nun, vatandaşların bölünmez
ve egemen devleti geliştirmeye ilişkin barışçıl ve uzlaşmalı isteklerine bir
cevap ve güneydoğudaki gerginliğin giderilmesine yönelik bir adım olduğu
anlatıldı.
BU HAFTA PİYASALAR
faiz
Hafta başında dolar/TL paritesi
yaklaşık iki haftadır süren aşağı
yönün ardından kâr realizasyonu ve
%
25
TL'nin değerini açık pozisyonlarını
22
kapatmak
için
uygun
bulan
19
yatırımcıların
talepleriyle
hafif
yukarı
16
yönlü bir seyir izledi, gösterge faiz ise
13
puan yükseldi. Geçen hafta 2.07’nin
10
7
altına düşen dolar/TL paritesi hafta
4
başında 2.08; sepet bazında TL de
2.47 düzeyindeydi. Yine geçen hafta
%9’un altını gören 24 Şubat 2016
itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi ise
hafta başında %9.25 düzeyine yükseldi. Öte yandan 20 Mart 2024 itfalı 10 yıllık
gösterge tahvilin faizi ise %9.50 seviyesine yükseldi. Salı günü ise dolar/TL; Mart ayı
ödemeler dengesi verilerinin Türkiye'nin önemli kırılganlıklarından biri olan cari
açıkta düşüş trendini teyit etmesi ve Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) kısa vadede
yeni gevşeme gelebileceği beklentisinin kuvvetlenmesiyle 25 Aralık'tan beri en
düşük seviyesine geriledi. Güne 2.08'li seviyelerden başlayan dolar/TL gün içinde en
düşük 2.0643'ü test etti. Faizlerde de gerileme kaydedildi. Çarşamba günü ise
ECB’nin ekonomiye destek sağlayacak yeni adımlar atacağı beklentisinin artmasıyla
dolar karşısında 18 Aralık'tan bu yana en düşük seviyeye gerileyen TL, sonrasında
gelen kâr realizasyonu ile kazançlarını geri verirken, faizler de yönünü yukarı
çevirdi. Dolar/TL, aynı gün ECB haberinin desteğiyle 18 Aralık'tan bu yana en düşük
olan 2.0617'yi test ettikten sonra, kâr realizasyonları ile 2.08 seviyesini aştı. Sepet
bazında TL ise 25 Aralık'tan beri en düşük olan 2.4453'e kadar geriledikten sonra
2.46 seviyesini aştı. Aynı eğilim 15 Mayıs’ta da sürdü. Türk Lirası, kâr realizasyonu
ve Merkez Bankası'nın 22 Mayıs'ta yapacağı PPK toplantısından bir faiz indirimi
Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları
(24.02.16 tahvili, % bileşik)
02.01.2006
03.03.2006
28.04.2006
26.06.2006
21.08.2006
17.10.2006
15.12.2006
14.02.2007
11.04.2007
08.06.2007
03.08.2007
01.10.2007
28.11.2007
28.01.2008
24.03.2008
21.05.2008
16.07.2008
10.09.2008
11.11.2008
13.01.2009
10.03.2009
07.05.2009
03.07.2009
28.08.2009
27.10.2009
25.12.2009
19.02.2010
14.04.2010
11.06.2010
05.08.2010
05.10.2010
07.12.2010
01.02.2011
28.03.2011
23.05.2011
18.07.2011
15.09.2011
15.11.2011
10.01.2012
06.03.2012
03.05.2012
28.06.2012
27.08.2012
23.10.2012
21.12.2012
18.02.2013
15.04.2013
13.06.2013
13.08.2013
09.10.2013
11.12.2013
06.02.2014
02.04.2014
Kur
ve
yükseldi...
10
gelebilir beklentisi ile Perşembe günü diğer gelişmekte olan para birimlerinden
negatif ayrıştı. Küresel piyasalardaki sert satış baskısının yarattığı riskten kaçışla
birlikte dolar/TL Perşembe akşamı bir haftanın en yükseği olan 2.10 seviyesine
yükseldi. Gösterge tahvilin bileşik faizi de tekrar %9.20’ye doğru çıktı. Aynı eğilim
haftanın son günü de devam etmekte. Dolar/TL paritesi bugün 2.10 civarında
seyrederken; gösterge tahvilin bileşik faizi %9.20’yi geçti.
Sonuçta 9 Mayıs’da Merkez Bankası kurlarıyla 2.0804 olan dolar/TL paritesi, 16
Mayıs’da 2.1019 TL’ye yükseldi; 2.8722 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise
2.8813 TL’ye çıktı. 9 Mayıs’da %9.16 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise
bu haftanın son günü %9.21’e yükseldi.
Döviz, petrol ve Döviz:
altın fiyatları...
Hafta başında euro, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yeni bir parasal politika adımı
atabileceği tehdidiyle baskı altında kalmaya devam etti. Euro/dolar paritesi haftaya
1.3750 düzeyinde başladı. Dolar/yen paritesi ise 101.95 düzeyindeydi. Euro hafta
içinde de ECB'nin Haziran'daki toplantısında politika gevşeteceği beklentisinin
güçlenmesiyle dolar karşısında değer kaybetti ve parite 1.37’nin altını gördü. Japon
yeni ise dolar karşısında hafif değer kaybına uğradı ve dolar/yen paritesi tekrar
102’nin üzerine yükseldi. Haftanın son gününde Euro yatırımcıların hafta sonu
öncesinde kâr satışı yapmalarıyla dolar karşısında daha önce gördüğü 2.5 ayın en
düşük seviyesinden uzaklaştı ve tekrar 1.37 civarına yükseldi. Dünyanın en büyük
ülkelerinin bazılarında görülen zayıflığın güvenli varlıklara talebi artırması ile Japon
yeni, dolar ve euro karşısında değer kazandı. Cuma günü itibariyle Euro/dolar
paritesi 1.3705; Dolar/yen paritesi 101.50 düzeyindedir.
Petrol:
Brent ham petrolünün varil fiyatı hafta başında Ukrayna'daki gerginliğin sağladığı
destekle 108 doların üzerine yükseldi. ABD hafif petrolünün varili de hafta başında
100 doların üstündeydi. Brent petrolü, hafta içinde Ukrayna'ya ilişkin endişelerin
devam etmesiyle 110 doların üzerinde ve yaklaşık üç haftanın en yüksek seviyesinde
işlem gördü. ABD hafif petrolü de 102 dolara çıktı. ABD Enerji Enformasyon
Kurumu'nun hafta içinde açıkladığı veriye göre ham petrol stokları geçen hafta
947,000 varil yükselerek 398.5 milyon varile ulaştı. Buna paralel olarak ABD hafif
petrolü tekrar 102 doların altına indi. Haftanın son gününde ise Brent ham
petrolünün varil fiyatı, Ukrayna'da gerginliğin devam etmesiyle 109 dolar
seviyesinin üzerinde işlem gördü, ancak Libya'da arzın artması kazanımların sınırlı
kalmasına neden oldu. Cuma günü itibariyle Brent ham petrolünün varili 109.50
dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 101.85 dolar civarında
seyretmektedir.
Altın:
Altın euronun, hafta başında Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yeni bir parasal
genişleme yapabileceğine dair endişelerle yaklaşık bir ayın en düşük seviyesinde
işlem gördü ve ons başına 1290 doların altına geriledi. Hafta içinde ise altın fiyatları
Ukrayna'da devam eden krizin güvenli liman özelliğini desteklemesiyle yükseldi ve
1305 dolara kadar çıktı. Ancak daha sonra altın ABD'de açıklanan işsizlik maaşı
11
başvuruları verisinin ekonomiye dair olumlu bir tablo oluşturmasının ardından
tekrar ons başına 1,300 dolar seviyesinin altına indi. Cuma günü itibariyle altının
spot fiyatı ons başına 1291 dolar civarındadır.
DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER
(1)
(2)
(3)
(2)/(1)
31.12.13
30.04.14 16.05.14
%
değişim
2,1343
2,1193
2,1019
-0,7
2,9397
2,9305
2,8813
-0,3
2,5370
2,5249
2,4916
-0,5
(2)/(1)
reel %
değişim
-5,4
-5,0
-5,2
(3)/(2)
% değişim
ABD doları/TL*
-0,8
Euro/TL*
-1,7
Döviz Sepeti **
-1,3
Euro-dolar
paritesi
1,3774
1,3828
1,3708
0,4
-0,9
* TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır.
PARA PİYASALARINDA GELECEK HAFTA
Küresel
piyasalarda ECB
konusundaki
beklentiler
izlenirken;
yurtiçinde TCMB
toplantısı var....
Bu hafta küresel piyasalarda aslında gündem fazla değişmedi. Piyasalarda,
Ukrayna’da süren gerginlik izlenirken, Fed yetkililerinden gelen açıklamalar ve
Avrupa Merkez Bankası’nın önümüzdeki ay yapacağı toplantıda yeni bir faiz indirimi
veya parasal genişlemeye gidip gitmeyeceği tartışıldı. Son gelen Euro Bölgesi
büyüme verileri bölgede ekonomik toparlanmanın hala çok zayıf olduğunu işaret
etmekte. Ayrıca enflasyon da çok düşük bir düzeyde seyretmeye devam ediyor. Bu
çerçevede, ECB’nin Haziran toplantısında yeni bir parasal genişlemeye gitmesi,
politika faizini indirmesi ya da mevduat faizini negatife çekmesi mümkün. Zaten ECB
yetkililerinden yapılan açıklamalar da ECB’nin bu konuda kapsamlı bir önlemler
paketi açıklayacağı yolunda. Bu gelişmeler ışığında, euro dolara karşı bu hafta sert
değer kaybına uğradı. Öte yandan Ukrayna nedeniyle Rusya ile ABD ve AB arasındaki
çekişme sürmekte. Bunun dışında, Çin’den gelen veri ve açıklamalar artık
ekonominin yavaşladığını teyit etmekte; bu konuda hükümetin yeni teşvik önlemleri
açıklaması beklenmekte. Japonya’da ise son önlemlerin etkisiyle büyüme hızlandı ve
Japon yeni de dolar ve euroya karşı değer kazandı. Hindistan’da ise seçimi
kazanmasına kesin gözüyle bakılan partinin ekonomiyi canlandırma sözünü vermesi
piyasaları olumlu etkilemekte. Bu hafta altın fiyatları fazla değişmezken, petrol
fiyatlarında Ukrayna nedeniyle artış vardı. Euro/dolar paritesi 1.3705 civarında
seyrederken; dolar/yen paritesi 101.50 dolaylarında. Altının onsu 1291 dolar
düzeyinde. Brent ham petrolünün varili 109.50 dolar; ABD hafif ham petrolünün
varili ise 101.85 dolar civarında.
Türkiye’de bu hafta açıklanan makroekonomik veriler çok olumlu değildi. Bütçe açığı
Nisan ayında artarken, Şubat dönemi işsizlik oranı da geçen yılın aynı dönemine göre
yükseldi. Ancak işsizlik oranlarında TUİK’in yaptığı kapsamlı revizyon bu konuda
yorum yapılmasını güçleştirmekte. Revizyondan sonra ortaya çıkan tablo, gerek
manşet gerek mevsimsellikten arındırılmış işsizlikte geçen yılın aynı dönemine göre
yükselme olduğu; buna karşılık, yılbaşından bu yana işsizliğin fazla değişmediğini
12
göstermekte. Haftaya Mayıs ayı imalat sanayi kapasite kullanım oranları açıklanacak.
Öte yandan, gelecek haftanın önemli olayı Merkez Bankası’nın 22 Mayıs’ta yapacağı
PPK toplantısı. Bu hafta Merkez Bankası’ndan gelebilecek faiz indirimi beklentisiyle
kurlarda hafif yükselmenin olduğunu görmekteyiz. Haftaya Merkez Bankası’nın
Mayıs ayı enflasyonunu görmeden politika faizine yönelik bir adım atmasını ise
beklememekteyiz. Ancak para piyasalarında son haftalarda yaşanılan göreli
rahatlama, kurlardaki düşüş ve politik baskıların sonucunda Bankanın faiz
koridorunda bir indirime gitmesi çok şaşırtıcı olmayacaktır.
Önümüzdeki hafta, yurtdışından özellikle ECB’nin Haziran’da ne yapacağı konusunda
gelebilecek açıklamalar önem taşımakta. Ukrayna’daki gerginliğin yaratacağı etkiler
de önemli bir gündem maddesini oluşturmakta. Ayrıca TCMB’nin PPK toplantısından
sonra çıkacak karar ve yorumlar piyasaları etkileyecektir.
TCMB’den faiz
koridorunda sınırlı bir indirim gelmesi halinde piyasadaki faiz oranları da aşağı
yönlü bir düşüş gösterebilir; bu çerçevede, gösterge tahvilin bileşik faizinin ise
%9.10’lara doğru ineceğini tahmin ediyoruz. Dolar/TL paritesinin ise 2.09-2.14
aralığında hareket etmesini öngörmekteyiz.
Daha fazla bilgi için:
Dr. M.Veyis Fertekligil,
Baş Ekonomist
e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr
Tel: 0212 – 368 35 20
UYARI NOTU: Bu rapor Turkland Bank A.Ş. (T-Bank) tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen
bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı
konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerin
doğru ve tam olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir
bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya
dolaylı olarak oluşacak zararlardan T-Bank hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir.
13
Download