ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ BULANIK KALİTE KONTROL GRAFİKLERİNDE YENİ BİR YAKLAŞIM (ORAN YAKLAŞIMI) Nilüfer PEKİN ALAKOÇ İSTATİSTİK ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır “Canım Kızım İnci Defne’ye...” ÖZET Doktora Tezi BULANIK KALİTE KONTROL GRAFİKLERİNDE YENİ BİR YAKLAŞIM (ORAN YAKLAŞIMI) Nilüfer PEKİN ALAKOÇ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İstatistik Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Ayşen APAYDIN Kalite kontrol grafikleri bir sürecin değişkenliğini izlemek için kullanılan en önemli istatistiksel süreç kontrol araçlarıdır. Bu grafikler bulanık teori ile geliştirildiğinde gerçeği daha iyi yansıtan sonuçlar elde edilir. Bunun nedeni bulanık sayılarla sürecin daha esnek tanımlanabilmesidir. Bu çalışmada, oran yaklaşımı olarak adlandırılan, bulanık kalite kontrol grafikleri çizmek için geliştirilmiş yeni bir yaklaşım önerilmiştir. Bulanık c kalite kontrol grafiği çizmek için düzenlenen yaklaşım detaylarıyla anlatılmıştır. Yaklaşımın avantajları açıklanmış ve yaklaşım literatürdeki çalışmalar ile karşılaştırılmıştır. Oran yaklaşımı ile oluşturulmuş kontrol grafiklerinin performansları ortalama koşum uzunlukları hesaplanarak incelenmiştir. Çalışmanın son bölümünde, bulanık kontrol grafiklerinin kontrol dışı durumlarını tanımlayan kurallar tartışılmıştır. Temmuz 2012, 131 sayfa Anahtar Kelimeler: Kalite kontrol grafikleri, ortalama koşum uzunluğu (ARL), uyarı sınırları, bulanık mantık, bulanık sayılar. i ABSTRACT Ph.D. Thesis A NEW APPROACH IN FUZZY QUALITY CONTROL CHARTS (RATIO APPROACH) Nilüfer PEKİN ALAKOÇ Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Statistics Supervisor: Prof. Dr. Ayşen APAYDIN Quality control charts which are used to monitor variation of a process are the most important statistical process control tools. More realistic results are obtained when these charts are developed with fuzzy theory. This is due to the fact that the process can be defined more flexible with fuzzy numbers. In this study, a new approach named as ratio approach developed for fuzzy quality control charts is proposed. The approach designed for charting fuzzy c quality control chart is explained in details. The advantages of the approach are explained and the approach is compared with the studies in literature. Performances of quality control charts formed by ratio approach are investigated by calculating average run lengths. At the last section of the study, rules that define out of control situations of the fuzzy control charts are discussed. July 2012, 131 pages Key Words: Quality control charts, average run lenght (ARL), warning limits, fuzzy logic, fuzzy numbers. ii İÇİNDEKİLER ÖZET ............................................................................................................................... i ABSTRACT .................................................................................................................... ii TEŞEKKÜR ................................................................................................................... v KISALTMALAR DİZİNİ ............................................................................................ vi ŞEKİLLER DİZİNİ ..................................................................................................... vii ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................................ ix 1. GİRİŞ .......................................................................................................................... 1 1.1 GİRİŞ ........................................................................................................................ 1 1.2 Önceki Çalışmalar.................................................................................................... 5 1.2.1 Kalitenin tarihsel gelişimi ..................................................................................... 5 1.2.2 Bulanık mantığın tarihsel gelişimi ....................................................................... 7 1.2.3 Bulanık kalite kontrol grafiklerinde önceki çalışmalar..................................... 8 2. KALİTE VE KALİTE KONTROL GRAFİKLERİ ............................................. 13 2.1 Kalite Kontrol Grafikleri ...................................................................................... 14 2.1.1 Sürekli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri ................................ 20 2.1.1.1 x ve R kalite kontrol grafikleri ..................................................................... 20 2.1.1.2 x ve s kalite kontrol grafikleri ....................................................................... 23 2.1.1.3 MR kalite kontrol grafikleri............................................................................ 25 2.1.1.4 CUSUM ve EWMA kalite kontrol grafikleri ................................................ 26 2.1.2 Kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri ................................ 27 2.1.2.1 p kalite kontrol grafikleri ................................................................................ 27 2.1.2.2 np kalite kontrol grafikleri .............................................................................. 28 2.1.2.3 c kalite kontrol grafikleri................................................................................. 29 2.1.2.4 u kalite kontrol grafikleri ................................................................................ 29 2.2 Kalite Kontrol Grafiklerinde Kontrol Dışı Durumlar ........................................ 31 2.3 Kalite Kontrol Grafiklerinde Uyarı Sınırları ...................................................... 35 2.4 Kalite Kontrol Grafiklerinde Performans Ölçüleri ............................................ 36 3. BULANIK MANTIK VE BULANIK KALİTE KONTROL GRAFİKLERİ .... 39 3.1 Bulanık Mantık ve Genel Tanımlar ..................................................................... 41 3.2 Üyelik Fonksiyonları .............................................................................................. 45 iii 3.3 Bulanık Sayılar ve Aritmetik İşlemler ................................................................. 51 3.4 Tip - n Bulanık Mantık .......................................................................................... 56 4. KALİTE KONTROL GRAFİKLERİNDE ORAN YAKLAŞIMI ...................... 57 4.1 Oran Yaklaşımının Temelleri ............................................................................... 59 4.2 Oran Yaklaşımı İle Oluşturulmuş Kalite Kontrol Grafiklerinde Bulanık Sınırlar .................................................................................................................... 70 4.2.1 Sürekli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde oran yaklaşımı ................................................................................................................. 71 4.2.2 Kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde oran yaklaşımı ................................................................................................................. 72 4.3 Oran yaklaşımında bulanık sayıların üyelik fonksiyonunun belirlenmesi ....... 74 4.4 Oran Yaklaşımının c Kalite Kontrol Grafiğine Uygulanması ........................... 78 4.5 Oran Yaklaşımının Avantajları ............................................................................ 86 4.6 Oran Yaklaşımı İle Oluşturulmuş Kalite Kontrol Grafiklerinde Uyarı Sınırları ................................................................................................................... 89 4.7 Oran Yaklaşımı İle Oluşturulmuş Kalite Kontrol Grafiklerinde Performans Ölçüleri .................................................................................................................... 91 5. BULANIK KALİTE KONTROL GRAFİKLERİNDE KONTROL DIŞI DURUMLAR..................................................................................................... 102 5.1 Bulanık Kalite Kontrol Grafiklerinde Bulanık Kurallar ................................. 102 5.2 Bulanık Kuralların Etkileri................................................................................. 110 6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER .............................................................................. 115 KAYNAKLAR ........................................................................................................... 119 EKLER ........................................................................................................................ 123 EK 1 Şekil 6.4’ün Elde Edilmesinde Kullanılan Üyelik Derecelerinin Bir Kısmı .................................................................................................................. 124 EK 2 Easyfit Veri Analizi Sonuçları ......................................................................... 125 EK 3 Easyfit Veri Analizi Parametre Tahminleri................................................... 127 EK 4 Poisson(9,5) Ve k = 1,5 İle Üretilen Bulanık Sayıların Üyelik Dereceleri ... 129 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................ 130 iv TEŞEKKÜR Tez çalışmasının hazırlanmasında bilgi ve tecrübeleriyle bana yol gösteren, desteğini esirgemeyen, güleryüzü, hoşgörüsü, sakin ve yapıcı kişiliği ile örnek aldığım danışman hocam Sayın Prof. Dr. Ayşen APAYDIN’a (Ankara Üniversitesi İstatistik Anabilim Dalı ) en içten teşekkürlerimi sunarım. Çalışma süresince, zaman ayırıp tez izleme toplantılarına katılan farklı bakış açıları ve fikirleriyle beni yönlendiren değerli jüri üyeleri Sayın Prof. Dr. Murat Caner TESTİK’e (Hacettepe Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı ) ve Sayın Doç. Dr. Halil AYDOĞDU’ya (Ankara Üniversitesi İstatistik Anabilim Dalı ), tezimi okuyarak değerli katkılarını sunan jüri üyeleri Sayın Prof. Dr. F. Zehra MULUK’a (Başkent Üniversitesi Sigortacılık ve Risk Yönetimi Anabilim Dalı ) ve Fatih TANK’a (Ankara Üniversitesi İstatistik Anabilim Dalı) çok teşekkür ederim. Ayrıca, tüm hayatım boyunca daima desteklerini ve sevgilerini hissettiğim, bugünlere gelmemi sağlayan canım annem Aynur PEKİN’e, babam İbrahim PEKİN’e ve ablam Yasemin PEKİN DOĞAN’a minnettarım. Çalışmalarım sırasında sabır, sevgi ve anlayışla beni dinleyen ve destekleyen sevgili eşim Uğur ALAKOÇ’a ve biricik kızım İnci Defne ALAKOÇ’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Nilüfer PEKİN ALAKOÇ Ankara, Temmuz 2012 v KISALTMALAR DİZİNİ MÇ Merkez Çizgi AKL Alt Kontrol Limiti ÜKL Üst Kontrol Limiti MR Hareketli Genişlik (Moving Range) CUSUM Kümülatif Toplam (Cumulative Sum) EWMA Üstel Ağırlıklı Hareketli Ortalama (Exponenetially weighted moving average) ARL Ortalama Koşum Uzunluğu (Average Run Length) ATS İlk Sinyale Kadar Geçen Ortalama Zaman (Average Time to Signal) vi ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 2.1 30 Birimlik bir veri setine ait örnek kalite kontrol grafiği ............................ 16 Şekil 2.2 Kalite kontrol grafiklerinde A, B ve C bölgeleri .......................................... 32 Şekil 3.1 α - kesme kümesi .......................................................................................... 44 Şekil 3.2 Üyelik fonksiyonu ......................................................................................... 46 Şekil 3.3 Üçgensel üyelik fonksiyonu .......................................................................... 47 Şekil 3.4 Doğrusal olmayan üçgensel üyelik fonksiyonu ............................................ 48 Şekil 3.5 Yamuksal üyelik fonksiyonu ........................................................................ 48 Şekil 3.6 Gaussian üyelik fonksiyonu .......................................................................... 49 Şekil 3.7 Çan eğrisi üyelik fonksiyonu ........................................................................ 50 Şekil 3.8 Sigmodial üyelik fonksiyonu ........................................................................ 51 Şekil 3.9 Üçgensel bir bulanık sayı .............................................................................. 52 Şekil 3.10 Yamuksal bir bulanık sayı ........................................................................... 53 Şekil 4.1 Üçgensel bulanık sayılar ve bulanık kontrol sınırları için bir örnek ............. 60 Şekil 4.2 Bulanık kalite kontrol grafiğinde çakışmayan bulanık kontrol sınırları ve yamuksal bulanık sayıların olası durumları ................................................. 64 Şekil 4.3 Bulanık kalite kontrol grafiğinde çakışan bulanık kontrol sınırları ve yamuksal bulanık sayıların olası durumları ................................................. 67 Şekil 4.4 Üyelik dereceleri histogramı ......................................................................... 76 Şekil 4.5 Beta dağılımı olasılık yoğunluk fonksiyonu ................................................. 78 Şekil 4.6 Bulanık kontrol sınırları ................................................................................ 80 Şekil 4.7 Birinci örneklem ile tahmin edilen Beta dağılımı olasılık yoğunluk fonksiyonu ..................................................................................................... 82 Şekil 4.8 Oran yaklaşımı ile oluşturulmuş bulanık c grafiği ........................................ 85 Şekil 4.9 Kesim 4.4'de tahmin edilen Beta dağılımı olasılık yoğunluk fonksiyonunda uyarı sınırı ............................................................................ 90 Şekil 5.1 Kural 2: Üçgensel bulanık sayı ve bulanık sınırlar ..................................... 104 Şekil 5.2 Kural 5: Bulanık merkez çizginin tek bir tarafında olan üçgensel bulanık sayılar ......................................................................................................... 105 Şekil 5.3 Kural 6: Düzenli olarak küçülen üçgensel bulanık sayılar ......................... 106 Şekil 5.4 Kural 8: Düzenli olarak artan ve azalan üçgensel bulanık sayılar .............. 107 vii Şekil 5.5 Kural 10: Bulanık merkez çizginin düzenli olarak altında ve üzerinde olan üçgensel bulanık sayılar ..................................................................... 107 Şekil 5.6 Kural 12: Yayılımı düzenli olarak azalan üçgensel bulanık sayılar ........... 108 viii ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 3.1 Üçgensel bulanık sayılarla aritmetik işlemler ........................................... 54 Çizelge 3.2 Yamuksal bulanık sayılarla aritmetik işlemler ......................................... 55 Çizelge 4.1 Üretilen yapay bulanık sayılar için belirlenen fonksiyonlar ..................... 77 Çizelge 4.2 Birinci örneklem: α - kesme üçgensel bulanık sayılar ............................. 79 Çizelge 4.3 Bulanık kontrol sınırları ve α - kesme bulanık kontrol sınırları ............... 80 Çizelge 4.4 Birinci örneklem ile hesaplanan üyelik dereceleri .................................... 81 Çizelge 4.5 İkinci örneklem : α - kesme üçgensel bulanık sayılar .............................. 83 Çizelge 4.6 İkinci örneklem ile hesaplanan üyelik dereceleri ...................................... 84 Çizelge 4.7 Bulanık kontrol sınırları ve merkez çizgi .................................................. 93 Çizelge 4.8 Farklı parametre ve açıklık katsayısı değerleri ile hesaplanmış ortalama koşum uzunlukları ..................................................................... 94 Çizelge 4.9 ARL değerlerinin İşaret Testi ile karşılaştırılması .................................... 99 Çizelge 4.10 Farklı parametre ve açıklık katsayısı değerleri ile hesaplanmış koşum uzunlukları sayıları ................................................................................. 100 Çizelge 4.11 Farklı parametre ve açıklık katsayısı değerleri ile hesaplanmış bulanık sayıların üyelik derecelerinin ortalamaları ................................ 101 Çizelge 5.1 Farklı parametre değerleri ile hesaplanmış ortalama koşum uzunlukları .............................................................................................. 110 Çizelge 5.2 Oran yaklaşımında kural 2'nin ARL değerlerinde etkisinin ortanca için İşaret Testi ile incelenmesi .............................................................. 111 Çizelge 5.3 Kural 2'ye uyan bulanık sayı yüzdeleri ................................................... 112 Çizelge 5.4 Kural 2'ye uyan bulanık sayıların üyelik derecelerini ortalamaları ........ 113 ix 1. GİRİŞ 1.1 GİRİŞ Günümüzdeki rekabetçi ortamda işletmeler daha karlı üretim yapabilmek için kaliteli ürünler üretmeyi amaçlamaktadır. Üretimin her aşamasında yüksek kalite beklentisinin tüm üretim veya hizmet sürecinde hakim olması istenmektedir. Kalite bir ürünün ya da hizmetin istenilen özelliklere sahip olmasıdır ve müşterilerin bir numaralı tercih sebebidir. Çağımızda müşteri nihai ürünü kullanan müşteriden çok daha geniş bir anlam ifade etmektedir. Maliyeti olabildiğince düşük kusursuz ürünleri zamanında üretmek işletmelerin temel hedefidir. Bu nedenle firmalar sürekli olarak kendilerini yenilemenin ve ürün kalitesini arttırmanın yollarını aramaktadırlar. İstatistiksel yöntemler bu amaçla kullanılan araçlardır. Endüstride geniş ölçüde kabul edilmiş ve en yaygın olarak kullanılan istatistiksel yöntemler kalite kontrol grafikleridir. Kalite kontrol grafikleri ile sürecin zaman içerisindeki değişimini izlemek, varsa olası kontrol dışı durumları ya da kusurları yakalamak mümkündür. Bu izleme ile sürece zamanında müdahale etmeye veya önlem almaya imkan sağlanır. Günümüz endüstrisinde firmaların kusursuz ürün üretebilme hedefi, kullanılan yöntemlerin hızla değişmesine ve gelişmesine neden olmaktadır. Araştırmacılar ve bilim insanları kalitenin arttırılması ya da mevcut kalite seviyesinin korunması amacıyla çalışmalar yapmaktadır. Bir sürecin ortalamasındaki küçük dalgalanmaları, kaymaları yakalamak, süreci daha erken kontrol altına almak maliyet açısından önemlidir. Üretim sistemlerinin iyileştirme çalışmalarında klasik yöntemler her zaman yeterli olmamaktadır, çünkü günümüzün karmaşık sistemleri belirsizlikler içerir. Bu nedenle bulanık kalite kontrol grafikleri geliştirilmiştir. Kesin olmayış ve belirsizlik, insan doğasının kararlarının temelinde vardır. İnsanın var olduğu, karar ve düşüncelerine gerek duyulduğu tüm alanlarda olduğu gibi üretim alanı da belirsizlikler içermektedir. Kesin olmayış ve belirsiz bilginin modellenmesi kalite kontrolde bulanık mantık ile sağlanır. Bulanık mantık ile geliştirilen kalite kontrol araçları ile firmalar kendilerini 1 yenilemenin ve ürün kalitesini arttırmanın yollarını aramaktadırlar. Bulanık kalite kontrol grafiklerinin geliştirilmesi süreci daha doğru sonuçlarla açıklayabilmesi açısından önemlidir. Bulanık kontrol grafiklerinin avantajları şu şekilde özetlenebilir: • Kalite kontrol grafikleri “süreç kontrol içinde” veya “süreç kontrol dışında” sonuçlarına varır. Fakat bulanık yaklaşım ile çizilen grafikler birçok ara kararı da içerebilir. • Bulanık kontrol grafikleri sadece sürecin durumunu sözel olarak tanımlamakla kalmaz sürecin kontrol içinde ya da kontrol dışında olmasının derecesini de belirtebilirler. Bu da gerçeğe daha yakın ve daha esnek sonuçlara ulaşılmasına neden olur. • Kalite kontrol grafiklerinde verilerin gerçek ve kesin sayılar olması gerekliliğine karşılık bulanık kontrol grafiklerinde kullanılan sayılar belirsiz verilerdir. • Kalite kontrol grafiklerinde alt ve üst kontrol sınırlarının değerleri örneklemdeki alt grupların eleman sayısına bağlıdır. Bulanık grafiklerde bu olmak zorunda değildir (Gülbay ve Kahraman 2007). • Bir ürünün kusurlu ya da kusurlu değil veya uygun ya da uygun değil olarak sınıflandırmak bazı süreçlerde yetersiz kalır. Böyle durumlarda bulanık kalite kontrol grafiklerinde ara seviyeler de tanımlanabilir. • Bir bulanık kalite kontrol grafiğinde birden çok kalite karakteristiği incelenebilir (Gülbay ve Kahraman 2007). Literatürde, 1990’lardan sonra bulanık kalite kontrol grafikleri oluşturmak için çeşitli yaklaşımlar geliştirilmiştir. Bu çalışmaların bazı önemli dezavantajları şu şekilde özetlenebilir: 2 • Özellikle ilk çalışmalarda veriler bulanık sayı ya da sözel ifadeler olarak ele alınmış ve bulanık kontrol grafiğin çiziminin bir aşamasında bir dönüşüm yöntemi ile bulanık sayılar gerçek sayılara çevrilmiştir. Bu yaklaşımlarda hesaplamalar kolay olsa da grafiklerin dönüşüm yöntemi kullanılarak elde edilmesi veri kaybının olmasına sebep olur. Veri kaybı sonucun esnekliğini ve yanlış alarm oranını etkiler. Ayrıca, grafiğin oluşturulmasında kullanılan dönüşüm yöntemi süreç hakkındaki sonucu ve grafiğin örüntüsünü tamamen değiştirebilir. • Literatürde önerilen bulanık kontrol grafiklerinde, üst ve alt kontrol sınırları ve merkez çizgi genellikle gerçek değerlerle ifade edilmiştir. Bu sayede Shewhart’ın kalite kontrol grafiği oluşturma teknikleri bulanık grafiklere kolayca uyarlanabilmiştir. Her ne kadar Shewhart kalite kontrol grafiklerine benzer grafikler elde etmek, grafiklerin performanslarını karşılaştırmak için kullanılan, ortalama koşum uzunluğu istatistiğinin hesaplanmasının kolay olmasını sağlasa da, sınırları gerçek sayılarla ifade etmek kontrol grafiğini bulanık mantığın çerçevesinden uzaklaştırmıştır. • Geliştirilen yaklaşımlar genellikle teorik çalışmalardır ve yaklaşımlarda süreçler sadece değerlere göre tanımlanır. Çizilen bir grafiğin olmaması değerlerin zamana göre değişiminin incelenmesini imkansız hale getirir. • Literatürde önerilen bulanık kalite kontrol grafiklerinin bir diğer dezavantajı varsayımlarının gerçekçi olmaması ya da varsayımlarının yaklaşımın uygulanabilirliğini etkilemesidir. Bulanık kalite kontrol grafiğinin uygulanamıyor olması grafiğin önemli bir eksikliğidir. Önerilen hemen hemen tüm bulanık kontrol grafikleri bazı varsayımlar altında geliştirilmiştir. Örneğin, veri olarak ele alınan bulanık sayılar doğrusal üyelik fonksiyonu olan yamuksal sayılardır (Gülbay ve Kahraman 2007). Bulanık sayılar doğrusal üyelik fonksiyonu olan üçgensel sayılardır ve α - seviye bulanık açıklık ortası yöntemi bu sayılara uygun bir dönüşüm yöntemidir (Şentürk ve Erginel 2008). Ürünlerin uygunluğun (ya da uygunsuzluğun) derecesini belirten veriler Normal dağılıma uymaktadır (Amirzadeh vd. 2009). Sözel olarak ifade edilen kalite karakteristiğinin terimleri gaussian üyelik fonksiyonuna sahiptir (Faraz ve Moghadam 2007). Bu ve bunlar gibi varsayımlar bulanık kalite kontrol grafikleri konu olduğunda kaçınılmazdır ve önerilen grafikler için sağlanması gereken önemli şartlardır fakat bu 3 varsayımlar bulanık kalite kontrol grafiklerinin her türlü gerçek hayat durumlarına uyarlanmasını engeller ya da büyük ölçüde kısıtlar. • Var olan çalışmalara başka bir açıdan bakıldığında, genel olarak varsayımları az olan yaklaşımların çok olan yaklaşımlara göre hesaplamaları oldukça zor olduğu söylenebilir. Bu durum bulanık kalite kontrol grafikleri yaklaşımlarının uygulanmalarını kısıtlayan başka bir önemli dezavantajdır. Bu çalışmada bulanık kalite kontrol grafikleri çizebilmek için oran yaklaşımı olarak adlandıran yeni bir yaklaşımın geliştirilmesi ve Shewhart kalite kontrol grafiklerinin bulanık alternatiflerinin çizilmesi amaçlanmıştır. Varsayımlar açısından mümkün olduğunca esnek bir yaklaşım geliştirilmeye çalışılmıştır. Yaklaşımın uygulanabilirliğinin ve hesaplamalarının kolay olması göz önüne alınarak, sürece ve uzman kararlarına göre değişimlere açık olması hedeflenmiştir. Küçük değişikliklerle farklı kontrol grafikleri için düzenlenebilmesi göz önüne alınarak her türlü sürecin bulanık kontrol grafiğinin çizilebilmesi amaçlanmıştır. İstenen sadece farklı kontrol grafiklerine uyarlanabilmesi ya da oran yaklaşımı ile çeşitli bulanık kontrol grafiklerinin çizilebilmesi değil yaklaşımın üretim süreçlerinde kullanılabilmesidir. Bu çerçevede oran yaklaşımı olarak adlandırılan bulanık kalite kontrol grafiği oluşturma yaklaşımı geliştirilmiştir. Bu çalışmanın İkinci Bölüm’ünde, kalitenin farklı tanımları özetlenerek kalitenin tanımı ve istatistiksel süreç kontrol üzerinde durulacaktır. Kalite kontrol grafiklerinin çeşitleri, varsayımları ve literatürdeki doğal olmayan grafik örüntülerini tanımlayan kurallar özetlenecektir. Kalite kontrol grafiklerinde uyarı sınırları ve performans ölçülerinin anlamlarına ve hesaplamalarına değinilecektir. Üçüncü Bölüm’de, bulanıklık ve bulanık mantık temel özellikleri ile anlatılacaktır. Bulanık kümeler, üyelik fonksiyonu kavramlarının tanımlarına değinilecek ve tip - n bulanık mantık üzerinde durulacaktır. 4 Tezin özgün yanını içeren Dördüncü Bölüm’de, geliştirilen oran yaklaşımı detaylarıyla anlatılacaktır. Oran yaklaşımının Shewhart’ın kalite kontrol grafiklerine alternatif olacak şekilde düzenlenmesi incelenecek ve bulanık c grafiği çizmek için düzenlenen yaklaşım bir örnek ile ayrıntılarıyla anlatılacaktır. Oran yaklaşımı ile oluşturulmuş kalite kontrol grafiklerinin literatürdeki bulanık kontrol grafiklerine göre kullanım avantajları üzerinde durulacak ve önerilen bulanık kontrol grafiklerinde uyarı sınırlarının hesaplamaları anlatılacaktır. Bulanık kontrol grafiklerinin performans ölçüleri aynı bölümde incelenecek ve farklı senaryolar göz önüne alınarak, bulanık c kontrol grafiği için ortalama koşum uzunlukları hesaplanarak sonuçlar tartışılacaktır. Çalışmanın Beşinci Bölüm’ünde oran yaklaşımı ile çizilmiş bulanık kalite kontrol grafiklerinde sürecin kontrol altında olmadığını gösteren rasgele olmayan grafik örüntüleri bir dizi kurallar ile tanımlanacak ve önerilen bulanık kalite kontrol grafikleri, tanımlanan kurallardan biri ile ortalama koşum uzunluğu istatistiği kullanılarak incelenecektir. Çalışmanın sonuçları ve oran yaklaşımı son bölüm olan Altıncı Bölüm’de özetlenecek ve çeşitli uygulamalarla elde edilen bilgiler değerlendirilecektir. 1.2 Önceki Çalışmalar 1.2.1 Kalitenin tarihsel gelişimi Kalite, bir ürünün ya da hizmetin belirli beklentileri karşılayabilme derecesini ortaya koyan karakteristiklerinin tümüdür. Kusursuz hizmet ya da ürün üretmeye sistemli bir yaklaşımdır, şartlara uygunluktur, verimliliktir ve müşterinin memnuniyetidir. Kalite hemen hemen her zaman ürünlerin ve hizmetlerin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Fakat kalitenin öneminin anlaşılması ve kalite kontrolde yeni yöntemlerin geliştirilmesi son yüzyıllarda olmuştur. 20. yüzyılda ise kalite kontrol alanı önemli gelişmelere sahne olmuştur. Üretim sistemlerinde kalite kontrolün önemi artmış ve firmalar daha karlı üretim yapabilmek amacıyla istatistiksel süreç kontrolüne ağırlık vermişlerdir. 5 1980’lerden sonra ise kalite ve kalite kontrol teknolojileri, anlayışı ve gelişmelerinde çok hızlı yollar kat edilmiştir. Üreticiler ve firmalar arasında rekabet sonucu bir ürünün ya da hizmetin kalitesinin arttırılma çalışması bir gereklilik halini almıştır. Frederick W. Taylor (1911) yılında bilimsel yönetimin ilkelerini tanıtmış ve bu ilkelerle işleri ve üretimi üstesinden gelinebilecek bileşenlere bölmüştür. Çalışanların üretimdeki tüm işlerden sorumlu olması yerine belirli işlerde özelleştirilmesi, bu çalışanların kalitesinin ve üretebilirliğinin görülmesine neden olmuştur. 20. yüzyılda kalite ve kalite geliştirme konularında yapılan çalışmalarda Avrupa, ABD ve Japonya ön plana çıkmaktadır. Kalite kontrolde istatistiksel yöntemlerin kullanılması ilk olarak Walter A. Shewhart tarafından 1924 yılında gerçekleşmiştir. Üretim işlemini ekonomik açıdan ele almıştır. Bu amaçla, yaptığı çalışmalarda üretim sürecinin kalitesinin, ürünlerin değişkenliği ile ilgili olduğunu göstermiş ve değişkenliğin zaman içerisinde gösterilmesinde kalite kontrol grafiği kavramını tanıtmıştır. Kalite kontroldeki bu önemli gelişmeler istatistiksel kalite kontrolün başlangıç noktası olarak kabul edilmiştir (Montgomery 1996). Shewhart’ın çalışmalarının yayınlanmasından kısa bir süre sonra Dodge ve Roming aynı laboratuarda ürünlerin müşteriye ulaşabilecek uygunlukta olup olmadığını test etmek amacıyla ürünlerin kısım kısım denetlenmesi üzerine bir sistem geliştirmişlerdir. Bu sistem, kısımların kalitesini öngörebilmek için örneklemlerin kullanıldığı olasılık yaklaşımı temeline dayanmaktadır (Feigenbaum 1983). İşletmelerde hurda, üretimin kaçınılmaz bir parçasıdır. Hurda ve hurdadan kaynaklanan problemleri önlemek amacıyla yapılan çalışmalarda W. E. Deming’in 1950 yılındaki istatistik tabanlı yaklaşımları dikkat çeker. Kalitenin ve üretkenliğin geliştirildiği bu çalışmalar ABD’den önce Japonya’da kabul görmüştür. 6 İkinci Dünya Savaşının başlamasıyla Dünya’da kalite kontrol çalışmaları daha da genişlemiştir. Yüksek kaliteli ürünlerin üretilmesi, müşteri memnuniyeti ve daha kısa zamanda daha karlı üretim gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. 1980 yıllarına gelindiğinde Shewhart kalite kontrol grafikleri, Deming’in kalite geliştirme felsefesi, Taguchi yöntemleri, deney tasarımı teknikleri, kalite güvence kavramı tüm dünyaya yayılmıştır. Günümüzde küresel markette rekabetçi güçlerin etkisi ile gelişmeler hızla artmış ve üretimin birçok boyutu kalite ile beraber takip edilir olmuştur (Deming 1948, Efil 1998, Oktay 1998, Kobu 1999) . 1.2.2 Bulanık mantığın tarihsel gelişimi Gerçek hayat problemlerinde belirsizliklerin ve bulanıklıkların modellenmesine ihtiyaç duyulur. Fakat bu problemler her zaman deterministik değildir. Tarihte belirsizliğin modellenmesinde olasılık teorisi kavramı ve teknikleri kullanılmıştır. Pratikteki bu problemlerden yola çıkılarak 1960’dan sonra olasılık teorisi üzerinde çalışılmış ve bulanık mantık kavramı tanımlanmıştır. İlk olarak 1962 yılında Lotfi A. Zadeh tarafından ortaya atılmıştır. Zadeh bu çalışmasında kesin olmayan sınırlara dayalı olan “bulanık küme” teorisini açıklamıştır. Bulanık mantık ilk yıllarda şüpheyle karşılanmış ve eleştirilmiştir. Batı dünyasından önce doğuda özellikle Japonya’da kabul görmüştür. Daha sonraki yıllarda çeşitli alanlara yayılmış ve uygulamaları yapılmıştır (Klir ve Yuan 1995). İlk olarak çimento sanayi ve su arıtma sistemlerinin uygulamalarında kullanılan bulanık mantık 1980’lerden sonra asansör, metro işletimi, trafik lambaları ve beyaz eşyalarda kullanılmaya başlanmıştır. 1972 yılında Londra'da Mamdani bulanık mantık kullanarak uzman sistemle bir buhar türbininin hızının ve performansının denetlenebileceğini göstermiştir. Bulanık mantık kuramının ilk endüstriyel uygulaması ise Danimarka'daki bir çimento fabrikasında gerçekleştirilmiştir. Sıcaklık ve oksijen ayarı bulanık mantık 7 ile yapılmıştır. Bulanık mantığın ilk önerildiği günden beri önemi gittikçe artmaktadır. Son 30 yılda bulanık mantık birçok alana yayılmış ve çok çeşitli yönleri geliştirilmiştir. Ortaya atıldığı yıllarda teorik bir araştırma konusu olarak incelenen bulanık mantığın, günümüze kadar geçen zaman içerisinde çok farklı alanlarda uygulamaları yapılmıştır. Bulanık mantığın kullanıldığı alanların belli başlı olanları: Biyoloji ve tıp bilimleri, yönetim ve karar destek sistemleri, ekonomi ve finans, çevre, mühendislik ve bilgisayar bilimleri, psikoloji, yöneylem araştırması, uzman sistemler, güvenilirlik ve kalite kontrolü, otomatik kontrol sistemleri, istatistik, bilgi sistemleri ve görüntü tanımlamadır. Günümüzde bulanık mantık elektrikli ev aletlerinde, beyaz eşyalarda, akıllı sistemlerin tasarımında, fren sistemlerinde kullanılmaktadır (Klir ve Yuan 1995). 1.2.3 Bulanık kalite kontrol grafiklerinde önceki çalışmalar Literatürde kalite kontrol grafikleri ve bulanık mantık çok çalışılmış olsa da bulanık kalite kontrol grafikleri 1990’lardan sonra incelenmeye başlanmıştır. Bulanık kalite kontrol grafikleri çalışmaları ilk olarak 1990’da Raz ve Wang’ın yaptıkları iki çalışma ile başlar. Raz ve Wang (1990) ve Wang ve Raz (1990) makalelerinde özellikler ile çalışılmış ve genel bulanık kalite kontrol grafiği yaklaşımı önerilmiştir. Kalite karakteristiği uygun / uygun değil olarak değil mükemmel, iyi, orta, zayıf ve kötü gibi sözel ifadelerle ara seviyeleri de belirterek incelenmiştir. Olasılıksal ve üyelik olarak tanımlanan iki yaklaşım geliştirilmiştir. Olasılıksal yaklaşımda, kalite karakteristiğinin sözel ifadelerinin bu ifadelerin üyelik fonksiyonlarının mod, ortanca, α - seviye bulanık açıklık ortası dönüşüm teknikleri veya bulanık ortalama dönüşüm değerleri ile temsil edilen gerçek değerleri hesaplanmıştır. Daha sonra bu gerçek değerler Shewhart kalite kontrol grafikleri yöntemi ile kontrol grafiklerinin çiziminde kullanılmıştır. Üyelik yaklaşımında, süreç seviyesi sözel ifadelerin ortalaması ile tahmin edilmiş ve önerilen kalite kontrol grafiğinde orta çizgi sözel ifadelerin ortalaması olarak belirlenmiştir. Kontrol sınırları ise orta çizginin süreç seviyesinin bulanıklık miktarı ile çarpılması sonucunda elde edilmiştir. Wang ve Raz’ın (1990)’da yaptıkları ikinci çalışmada sözel kalite karakteristiği verilerine dayanan yaklaşımların sonucunda sözel 8 terimlerin sayısının, kontrol grafiklerinin duyarlılığını etkilediği ve geliştirilen yaklaşımların Shewhart kontrol grafiklerinden daha iyi sonuçlar verdiği ifade edilmiştir. Bu konuda yapılmış daha sonraki ilk çalışma Kanagawa vd. (1993)’ne aittir. Wang ve Raz’ın çalışmaları temel alınmıştır. Sözel değişkenler için kontrol grafikleri geliştirmişlerdir. Bu terimler bulanık sayı olarak ele alınmıştır. Sözel ifadelere karşılık gelen gerçek değerlerin olasılık yoğunluk fonksiyonlarının belirlenmesi yerine, sözel ifadeleri bulanık veri olarak dikkate almış ve Zadeh’in olasılık fonksiyonunu kullanarak her bir sözel ifadenin ortaya çıkma olasılığı bulunmuştur. Grafiğin sınırları, süreç kontrol altında iken noktaların sınırların dışına çıkma olasılıklarına göre belirlenmiştir. Sürecin durumunu açıklamak için sözel terimler kullanılmıştır. Raz ve Wang (1990)’ın ve Kanagawa vd. (1993)’nin çalışmalarının varsayımlarının gerçekçi olmadığı kullanılan üyelik fonksiyonlarının problemli olduğu Kanagawa vd. (1993) tarafından ve daha sonraki çalışmalarda vurgulanmıştır. Bu nedenle süreci daha iyi yansıtabilmek için yapılan ilk çalışma Taleb ve Limam (2002)’a aittir. Bu makalede sözel veri için bulanık ve olasılık teorilerine dayanan farklı kontrol grafikleri üretme prosedürleri karşılaştırılmıştır. Farklı bulanıklık derecelerinde üç küme üyelik fonksiyonları bulanık yaklaşımlar için önerilmiştir. Literatürdeki Raz ve Wang tarafından geliştirilen iki yöntem ve Marcucci yöntemi bir örnek üzerinde tarşılmıştır. Bulanık yaklaşımlarda gerçek veri kullanılmış ve örnekler kontrol altındaki süreçler ve ortalama koşum uzunluğu ile kıyaslanmıştır. Bu çalışma ile iki sonuca varılmıştır: Sözel sayıların üyelik fonksiyonlarının bulanıklığı kontrol grafiklerini kurmada önemli bir değişkendir ve multinominal süreçlerde bulanık kontrol grafikleri olasılık grafiklerinden daha iyi ve daha hassas sonuçlar vermektedir. Gülbay vd. (2004) yılına ait çalışmalarında bulanık kontrol grafiklerine farklı bir bakış açısı ile yaklaşmışlardır. Bu çalışma Shewhart’ın kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri temel alınarak geliştirilmiştir. Süreçteki hatalı ya da uygun olmayan ürün sayısı ile ilgilenilmiş ve verinin sözel olduğu varsayılmıştır. Geliştirilen α - kesme kontrol grafiği gözlemin sıkılığını kontrol etmektedir. α’nın aldığı değer arttıkça 9 sonucun sıkılığı da artacağı gösterilmiştir. Yapılan uygulamalarla geliştirilen kontrol grafiği önceki bulanık kontrol grafikleri ile karşılaştırılmıştır. Cheng (2005), kontrol grafiklerinde kullanılan verinin önemine değinmiş ve güvenilir olması gerektiğini savunmuştur. Bunun için hem ölçümlere hem de uzmanların görüşlerine dayanan bir kontrol grafiğinin gerçeğe daha yakın sonuçlar vereceğini göstermiştir. Önerilen metodolojinin iki aşaması vardır: Bunlar çevrimdışı ve çevrimiçi aşamalarıdır. Çevrimdışı aşamasında ilk olarak bir grup uzman ürünlere puan vermiş ve bu puanlar toplanarak bulanık sayılar yazılmıştır. İkinci, çevrimiçi, aşamada ürünlerin kalite karakteristikleri ölçülmüştür. Oluşturulan bu bulanık sayılar ve ölçümler arasında sinir ağlarıyla uygulanan bulanık regresyon analizi yapılmıştır. Ölçülen değerlere karşılık gelen bulanık kalite oranları bulanık grafikler üzerinde gösterilmiş ve bu sayede verilerin belirsizliği kontrol grafiklerinde de korunmuştur. Olabilirlik teorisi ile kontrol dışı durumların şartları belirlenmiştir. Sadece “süreç kontrol içindedir” veya “süreç kontrol dışındadır” olarak değil bulanıklığın ölçüsü de sonuç olarak verilmiştir. Bulanık sayıları gerçek sayılara çevirmek için bazı dönüşüm yöntemleri kullanılır. Bu yöntemlerin veri kaybına sebep olması bulanık sayıları veri olarak kullanan farklı yaklaşımların üretilmesine sebep olmuştur. Bu amaçla yapılan ilk çalışmada, Gülbay ve Kahraman (2007) kullanılan verinin kontrol grafiği üzerindeki etkisine değinmiştir. Gülbay ve Kahraman (2007), bulanık dönüşüm tekniklerine doğrudan bulanık yaklaşım (DBY) olarak adlandırılan farklı bir yaklaşım geliştirmiştir. Yaklaşım bulanık c kalite kontrol grafikleri çizmek için üretilmiştir. Verilerin doğrusal üyelik fonksiyonu olan yamuksal bulanık sayılardan oluştuğu varsayılmıştır. Shewhart’ın kontrol sınırlarının hesaplanması yöntemi bulanık sayılara uygulanmış, üst ve alt kontrol sınırları yamuksal bulanık sayılar ile tanımlanmıştır. Aynı şekil üzerinde bulanık sınırlar, örneklem ve α kesmeleri çizilmiş ve sonuca örneklemin alt sınır ve üst sınır arasında kalan alanına dayanılarak varılmıştır. Önceden belirlenen kabul edilebilirlik yüzdesi ile sürecin hangi kategoride olacağı belirtilmiştir. 10 Gülbay ve Kahraman (2007)’ın geliştirdikleri dönüşüm tekniklerine doğrudan bulanık yaklaşım, doğal olmayan örüntülerin incelendiği yeni bir çalışma ile tekrar ele alınmıştır. Alt ve üst kontrol sınırlarının dışında bir nokta olmaması sürecin kontrol dışında olmadığını göstermez. Bunu incelemek için literatürde bazı kontrol dışı durumların kuralları tanımlanmıştır. Gülbay ve Kahraman (2006) makalelerinde önemli kurallar bulanıklaştırılarak bulanık grafiklerin kontrol dışı durumları tanımlanmıştır. Literatürde bulanık kontrol grafikleri çalışılırken genellikle kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri tercih edilmiştir. Bunun çeşitli sebepleri vardır. En önemlisi sözel ya da özelliklerin bulanık sayılarla daha kolay ifade edilebilmesidir. Sürekli rasgele değişkenler için geliştirilmiş kontrol grafiklerinden ilki Faraz ve Moghadam’nın (2007) çalışmasıdır. Bu çalışmada x kontrol grafiğine bir alternatif geliştirilmiştir. Kalite karakteristiği sözel olarak tanımlandığı için sapma ve genel kalite seviyesi de bir bulanık terimler kümesi ile açıklanmıştır. Sürekli verinin süreç ortalaması grafiği yerine çizilen bu grafiğin en önemli özelliği üst sınırın yanında bir uyarı çizgisi olmasıdır. Bu uyarı çizgisine göre geliştirilen kurallar ile süreç hakkında daha detaylı bilgi verilmiştir. Ayrıca kuralların sonucunda yanlış karar verme olasılıklarını veren yanlış alarm oranı da hesaplanmıştır. Verinin alt gruplarının yayılımının kontrol grafiğinde Pearson uyum iyiliği istatistiği kullanılmıştır. Yeni yaklaşımın x grafiğine göre daha iyi bir görsel grafik olduğu ve ortalamadaki kaymaları daha belirgin olarak gösterdiği belirtilmiştir. Bulanık x , R ve s grafiklerinin geliştirildiği diğer bir çalışmada Şentürk ve Erginel (2008) tarafından yapılmıştır. x , R ve s kontrol grafikleri α - seviye bulanık açıklık ortası dönüşüm tekniği kullanılarak bulanık kalite kontrol grafiklerine dönüştürülmüştür. Bulanık x , R ve s grafiklerinin bulanık alt sınırı, üst sınırı ve merkez çizgisi bulanık dört işlem ile Shewhart’ın kalite kontrol grafikleri oluşturma yöntemi ile hesaplanmıştır. α - seviye bulanık açıklık ortası dönüşüm tekniği ile bulanık sayılar ve sınırlar gerçek sayıya dönüştürülmüş ve bulanık grafikler oluşturulmuştur. Ayrıca bulanık x ve s kontrol grafiklerinin hesaplanması bir uygulama ile gösterilmiştir. 11 Erginel (2008) önceki çalışmasının bir benzerini tek ve hareketli ortalama grafiklerinin bulanık halini üretmek amacıyla yapmıştır (Erginel 2008). Bulanık sayılar ile bulanık kontrol sınırları hesaplanmıştır. Bu bulanık sayılar α - kesme bulanık ortanca dönüşüm yöntemi ile gerçek sayılara çevrilmiş ve süreç tanımlanmıştır. Amirzadeh vd. (2009) çalışmalarında ortalama uygunsuzluk derecesine dayanan bir bulanık p grafiği geliştirmişlerdir. Bu grafik daha önce literatürde görülen grafiklerden tamamen farklı bir yaklaşım ile oluşturulmuştur. Bu fark p grafiğine alternatif olarak geliştirilen grafiğin x ve s grafiklerine benzemesidir. Veri uygun ya da uygun değil olarak sınıflandırılmamış, yamuksal üyelik fonksiyonlarıyla uygunsuzluğun ya da uygunluğun dereceleri belirlenmiştir. Normal dağıldığı varsayılan verinin üyelik fonksiyonun beklenen değer ve varyansına dayanan bulanık kontrol grafiğinin alt sınır, üst sınır ve merkez çizgisi bulunmuştur. Geliştirilen bulanık grafik ve p kontrol grafiği çalışma karakteristiği eğrisi (operating characteristing curve) ve ortalama koşum uzunluğu (average run length) açılarında karşılaştırılmıştır. İncelenen örnekte bulanık grafik x ve s grafiklerine benzer şekiller vererek kontrol dışı durumları vermesine rağmen p grafiği sürecin kontrol altında olduğunu vermiştir. Geliştirilen grafiğin ortalamanın ve varyansın değişimlerine daha iyi yanıt verdiği ifade edilmiştir. Hryniewicz (2007) yaptığı çalışmada, bulanık küme teorisi ile çözülen istatistiksel kalite kontrol tekniklerinin kısa bir özetini vermiştir. İstatistiksel süreç kontrolde bulanık küme uygulamalarına değinmiş ve son yapılan çalışmaları anlatmıştır. 12 2. KALİTE VE KALİTE KONTROL GRAFİKLERİ Müşteri memnuniyeti anlamına gelen kalite anlayışı oldukça eski zamanlardan beri hayatımızda olsa da, günümüz anlayışında tanımlanan kalite oldukça yenidir. Son yüzyıllardaki teknolojik ve ekonomik gelişmeler kalite kavramının farklı durumlarda ve kişilerce farklı tanımlanmasına sebep olmuştur. Bunun nedeni kalitenin farklı boyutlarının olmasıdır. Dünyaca ünlü uzmanlar ve bilim insanlarına göre kalitenin birçok farklı tanımı yapılmışıtır. Kalite kontrol belirlenmiş kalite hedefini yakalamak amacıyla uygulanan teknikler ve yapılan tüm faaliyetlerdir. Bu faaliyetler üretim alanında, verilerin tutulması, analizi, varsa hatanın belirlenmesi, nedenlerinin araştırılması ve düzeltici işlemlerin yapılmasını içerir. Müşteri tatmini sağlayacak ürünlerin en ekonomik biçimde üretilmesi amacıyla yapılan bu çalışmalarda, istatistik önemli bir yere sahiptir (Juran ve Godfrey 1999). Bir girdiyle başlayan ve bu girdiye katılanlar ile çıktıya dönüştürülen her türlü aktivite veya operasyon süreç olarak tanımlandırılır. Bir süreç için çıktı, bir sonraki süreç için girdi olarak sisteme katılır. Başka bir değişle, arka arkaya gelen süreçlerde, her bir süreç bir önceki için müşteri konumundadır. Bir üretim süreci ise, kuruluş içinde gerçekleşen, planlı, istenilen ürünün üretimini yapmak amacıyla bir araya getirilmiş, birbiriyle bağlantılı etkinlikler dizisidir. İşlemler için gerekli olan girdilerle, bir talep, ihtiyaç ya da görev gereği başlar ve müşteri istek ve beklentilerini karşılayacak çıktılar üretilerek tamamlanır. Örneğin bir makarna fabrikasında, makarna üretimi müşteriden gelen talep doğrultusunda başlar. Girdiler makarna hamurunda kullanılan un, su, tuz gibi hammaddeler ve yapımda kullanılacak tüm makineler (hamur kazanı, şekillendirme makinesi, fırın ...v.b.) dır. Üretimin başlamasından müşteri kullanımına hazır olunan son noktaya kadar olan bütün aktiviteler üretim sürecinin içerisinde tamamlanır. Üretim süreçlerinin alt süreçlerini de tanımlamak mümkündür. Örneğin makarna hamurunun hazırlanması, şekillendirilip kesilmesi, fırınlanması, paketlenmesi ayrı süreçlerdir. 13 Ürünler ya da hizmetler arasındaki değişkenlik istatistik ile tanımlandığından, kalite kontrolde istatistiksel yöntemlerin önemi büyüktür. İstatistiksel süreç kontrol, verinin toplandığı, organize edildiği, analizinin ve yorumunun yapıldığı, bu sayede sürecin var olan kalite seviyesinin korunduğu veya geliştirildiği yöntemlerdir. İstatistiksel süreç kontrolde amaç belirlenebilir nedenlerden kaynaklanan değişkenliğin azaltılmasıdır. İstatistiksel yöntemler kullanılarak bu sebeplerin belirlenmesi ve değişkenliği azaltıcı önlemlerin alınması amaçlanmıştır. Bu sayede üretim maliyeti azalır, ürünler / hizmetler arasındaki tutarlılık, çalışanların kaliteye katkısı ve ürün kalitesinin öngörülebilirliği artar (Allen 2006). Süreçleri geliştirmeye sevk eden istatistiksel süreç kontrol araçları ve teknikleri, istatistiksel süreç kontrolün önemli bir parçasıdır. İstatistiksel süreç kontrol ile daha az kusurlu ürün üretilir, sürecin çıktısı tek olur, yeniden işleme, hurda, ortalama maliyet, üretimin durdurulması, harcanan işçi zamanı azalır, daha az hata yapılır, kar ve çıktı, ürünlerin kalite seviyesi ve rekabet düzeyi artar (Eugene ve Richard 1972). 2.1 Kalite Kontrol Grafikleri Müşteri isteklerini karşılayan bir ürün / hizmet üretildiğinde ürünün / hizmetin bu sürecinin durağan ve tekrarlanabilir olması beklenir. Sürecin, yeterince küçük değişkenliklerle üretim yapılabilecek ürün kalitesine sahip olması istenir. Ürün kalitesinde ve üretkenlikte sürekli gelişme için istatistiksel süreç kontrol uzun dönem politikası olarak görülmelidir. İstatistiksel süreç kontrol ile işletmelerde kalite ve üretkenlikte sürekli gelişmenin arandığı bir ortam yaratılmış olunur. Bir işletmede istatistiksel süreç kontrolün etkili olabilmesi için, tüm seviyelerdeki çalışanların eğitilmesi, yöneticilerin liderliğinde, bir tim ile yapılması, değişkenlikteki azalmanın öneminin tüm çalışanlarca anlaşılması, kalite geliştirmelerinin ekonomik anlamının hesaplanması, olumlu sonuçların konuşulabiliyor olması gerekir. İstatistiksel süreç kontrolün temel yedi aracının rutin olarak kullanılması tüm organizasyonun kalite iyileştirme çalışmalarına katılmasını gerektirir. Bu araçlar ve teknikler kısıtlı kullanıldığında, gelişmeler ve kontrol üzerinde elde edilen sonuçlar da kısıtlı olacaktır. 14 İstatistiksel süreç kontrol problemin nerede olduğunu ve nedenleri için bazı ipuçları gösterir. Duyarlı önlemler ve tedbirler tespit edilerek süreç geliştirilir. İstatistiksel süreç kontrol mühendislik, üretim, işletme, denetim, hizmet, muhasebe gibi birçok farklı alana uygulanabilir. Bu nedenle, istatistiksel süreç kontrol, işletmelerde toplam kontrol programlarının önemli bir parçasıdır (Duncan 1986, Devor vd. 1992). Kalite kontrol grafikleri kalite kontrolünde kullanılan en önemli istatistiksel süreç kontrolü araçlarından biridir. Zaman içinde çeşitli uygulamaları geliştirilmiş ve yapılmıştır. Günümüzde endüstride en yaygın şekilde kullanılan istatistiksel kalite araçlarıdır. Kalite kontrol grafikleri bir sürecin önceden belirlenen kalite standartlarına uygun olup olmadığını denetlemek için kullanılan istatistiksel araçlardır. Sürecin zamana göre değişimini özetlemek için geliştirilmişlerdir. Sürecin ne zaman istenilen standartlarda ne zaman düzeltici hareketlerin gerekeceği kalitede ürün üretildiğini gösterirler. Bir ürünün performans ölçütlerinin veya spesifikasyon sınırlarının müşteri tatminini sağlamak zorunda olan özellikleri kalite karakteristiği olarak adlandırılır. Kalite karakteristikleri ölçülebilir özellikler olmak zorunda değildir. Örneğin makarna üretiminde, üretilen makarnaların bir paketinin ağırlığı kalite karakteristiğidir. Ayrıca, makarna paketinin sağlam olması, paketin boyutları, makarnanın tadı, rengi, kokusu, görüntüsü, şekilleri diğer önemli kalite karakteristikleridir. Kalite kontrol grafikleri üzerindeki değerler sürecin zaman içinde aldığı değerleri veya istatistikleridir. Bu değerler kalite karakteristiğinin düzenli olarak küçük örnekler halinde ölçülmesi veya belirlenmesi ile elde edilir. Kalite kontrol grafikleri temel olarak örneklem kullanılarak oluşturulmuş alt sınır (AKL - alt kontrol limiti), üst sınır (ÜKL - üst kontrol limiti) ve merkez çizgiden (MÇ - çizgi) oluşurlar. Belirli bir zaman aralığında toplanmış verilerin ortalaması merkez çizgi ile gösterilir. AKL ve ÜKL alınan örneğe dayanarak hesaplanır ve süreç kontrol altında 15 olduğu zaman grafikteki hemen hemen tüm rasgele değişkenlerin aralarında olacağı değerlerdir. Bu üç istatistik kalite karakteristiğinin zaman içerisindeki değişiminin anlaşılmasını sağlar. Kontrol grafiklerinde, yatay eksende sırasıyla alt grup ya da veri numaraları, dikey eksende ise ölçülen kalite karakteristiğinin gözlemlenen değerleri yer alır. Söz konusu grafiklerde sürecin zaman içerisindeki değişimleri gösterilir (Montgomery 1996). Şekil 2.1’de 30 birimlik bir veri setine ait örnek bir kontrol grafiği verilmiştir. Şekil 2.1 30 Birimlik bir veri setine ait örnek kalite kontrol grafiği Bir kalite kontrol grafiği süreci “süreç kontrol altındadır” ya da “süreç kontrol dışındadır” olarak tanımlar. Sürecin kontrol altında olması üretim sürecinin durağan ve istenilen standartlarda üretim yapıldığı anlamına gelir. Sürecin kontrol altında olmaması ise sürecin müşteri beklentilerini karşılayabilmesi için geliştirilmeye ihtiyaç duyulduğunun göstergesidir. Sürecin kontrol dışında olması sonucu, özel bir nedenden ya da süreçteki bir müdahaleden kaynaklanabilir (Montgomery 1996). Süreç kontrol altında ise tüm örneklem değerleri kontrol sınırlarının arasında olur. Herhangi bir düzeltmeye gerek duyulmaz. Bir örneklem değerinin kontrol sınırları dışında olması sürecin kontrol altında olmadığının kanıtı olarak görülür. Ayrıca, kalite 16 kontrol grafiğinde gösterilen noktalar rasgele olmayan ya da sistemik bir örüntü gösteriyorsa süreç kontrol altında değildir. Süreci tekrar kontrol altına alabilmek için düzeltici araştırmalar yapılmalıdır. Bu duruma neden olan belirlenebilir sebepler bulunur, elenir ve süreç tekrar kontrol altına alınmış olur. Kontrol grafikleri süreçteki değişimleri göstermelerine rağmen bu değişkenliğin nedenini belirtmezler (Kolarik 1995, Montgomery 1996). Kalite kontrol grafikleri istatistik ve olasılık temellerine dayanır. Eğer X ölçülen kalite karakteristiği değişkenini gösterirse bu kalite karakteristiği için çizilen merkez çizgi (MÇ), üst ve alt kontrol sınırları (ÜKL, AKL) MÇ = µ X (2.1) ÜKL = µ X + Lσ X (2.2) AKL = µ X + Lσ X (2.3) biçiminde verilen eşitlikler ile hesaplanır. Burada, µ X ve σ X sırasıyla kalite karakteristiğinin ortalaması ve standart sapmasıdır. L kontrol sınırlarının merkez çizgiden olan uzaklıklarını gösterir. Bu değer sıklıkla 3 olarak seçilir. Bu nedenle üst ve alt kontrol sınırları 3 σ (3 sigma) kontrol sınırları olarak adlandırılır (Kolarik 1995, Montgomery 1996). Kontrol grafiklerinin teorisi ve ilk uygulamaları 1924 yılında Walter A. Shewhart tarafından geliştirilmiştir. 3 σ (3 sigma) kontrol sınırlarına dayanılarak çizilen kontrol grafikleri Shewhart kontrol grafikleri olarak adlandırılır. Kalite kontrol grafikleri ile karar verme sürecinde hipotez testlerinden yararlanılır. Bir kontrol grafiğinde Ho hipotezi sürecin kontrol altında olması biçiminde tanımlanır. Sürecin test edilmesi ya da kontrol grafiğinin çizilmesi süreçten rasgele örneklemlerin 17 seçilmesi ile olur. Örneklemlerden hesaplanan ortalama, standart sapma veya genişlik gibi istatistikler ile üretim süreciyle tanımlanan kitlenin parametreleri tahmin edilir ve süreç hakkında karar verilir. Daha açık bir ifade ile kalite kontrol grafikleri örneklemlerden elde edilen istatistikler ile çizilir ve süreçlerin kontrol altında olup olmadıkları bu istatistikler ile test edilir. Kalite kontrol grafiklerinde süreç tanımlanırken hipotez testlerinden yararlanılması, kontrol grafiklerinde hatalı karar verme durumlarının olabileceğini gösterir. Yanlış alarm verilmesi süreç kontrol altında iken sürecin kontrol dışında olarak sonuçlandırılmasıdır. Diğer bir yandan süreç kontrol dışında iken kontrol altında olarak da belirlenebilir. Bu durumlar istatistikte sırasıyla tip - I hata ve tip - II hata anlamına gelir. Kontrol grafiklerinde sınırlar hesaplanırken L değerinin küçük dolayısıyla kontrol sınırlarının birbirine yakın olması tip - I hata olasılığını arttırır. L değerinin büyük olması ise tip - II hata olasılığını arttıracaktır (Montgomery 1996, Woodall 2000). Kontrol grafiklerinin kullanılmasında kontrol grafiğinin tasarımı önemli bir faktördür. Kalite kontrol grafiğinin tasarımı, örneklem büyüklüğünün, kontrol sınırlarının ve ne sıklıkla örnek seçileceğinin belirlenmesi demektir. Örneğin örneklem sayısının artması, hata olasılıklarının düşmesi, grafiğin kontrol dışı durumları daha kolay yakalaması, fakat maliyetin artması demektir. Literatürde verinin özelliklerine göre farklı kontrol grafikleri üretilmiştir. Niceliksel veriler / sürekli rasgele değişkenler için kontrol grafikleri ve kesikli rasgele değişkenler için kontrol grafikleri olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Sürekli rasgele değişkenler için kontrol grafiklerinde veriler sürekli rasgele değişkenlerdir ve bağımsız ve aynı dağılıma sahip rasgele değişkenler olduğu varsayılır. Örneğin ağırlık, en, boy, hacim değerleri ölçülebilir değerlerdir. Bu değişkenler kalite karakteristiği olarak incelendiğinde çizilen kalite kontrol grafikleri niceliksel veriler / sürekli rasgele değişkenler için kontrol grafikleri olarak tanımlanır. Nicel veriler için kullanılan kontrol grafikleri x ve R, x ve s, MR (Moving range), CUSUM (Cumulative sum) ve EWMA (Exponenetially weighted moving average) dır. En çok kullanılan kalite kontrol grafikleri x , R ve s grafikleridir (Kolarik 1995, Montgomery 1996). Kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde ise kalite karakteristikleri ölçülemeyen değerlerdir. Veriler kesikli 18 ya da niteliksel verilerdir ve kesikli rasgele değişkenlerdir. Ayrıca, grafikteki kalite karakteristiğinin sayısına göre tek değişkenli ve çok değişkenli kontrol grafikleri olarak da sınıflandırılırlar (Montgomery 1996). Çok sayıda kalite karakteristikleri ölçülemez ya da sayılarla ifade edilemez. Ürünler uygun olup olmamalarına göre sınıflandırılır. Böyle durumlarda ürünler, belirli şartlara “uygun” veya “uygun değil” olarak nitelendirildiği gibi “kusurlu” ya da “kusursuz” olarak da ifade edilebilir. Ürünün kalite karakteristiğinin istenilen ölçüleri karşılamaması uygunsuzluktur. Bir ürünün uygunsuz olarak tanımlanması o ürünü kullanmaya engel olmayabilir. Örneğin konsantre meyve suyu üretiminde, üretilen bir şişedeki içeceğin konsantrasyonunun düşük olması bu ürünün tüketilmesine engel değildir. Başka bir kalite karakteristiği ise ürün içindeki içecek miktarının istenilen miktarlar arasında olup olmadığı olabilir. Bir konsantre meyve suyu şişesinin içinde istenilenden az miktarda içecek olması bu ürünü kullanılamaz yapmaz. Fakat, bir ürünün ambalajının doğru yapılmaması, delik, ezik, kırık... v.b. olması bu ürünü kullanmaya manidir. Kalite karakteristikleri bu şekilde tanımlanan kontrol grafikleri kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri olarak adlandırılır. Kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri p, np, c ve u kontrol grafikleridir (Grant ve Leavenworth 1996). Shewhart kontrol grafikleri ( x ve R, x ve s, MR, p, np, c ve u), kalite karakteristiği değerlerinin Normal dağılımdan geldiği ve bağımsız oldukları varsayımlarına dayanır. Ne yazık ki birçok uygulamada genellikle grafiklerin oluşturulmasında bu varsayımlar göz önüne alınmamaktadır (Montgomery 1996). Kontrol grafikleri dünyada çok yaygın kullanılmaktadır. Bunun başlıca sebepleri kalite kontrol grafiklerinin, kusurlu üretimini azaltıcı etkisi olması, gereksiz süreç düzeltmelerini önlemesi, görsel bilgi içermesi, sürecin yeterliliği hakkında bilgi vermesi, uygulamalarının ve anlaşılmalarının kolay olması, işletmedeki tüm çalışanlar tarafından uygulanabilir olmalarıdır (Montgomery 1996). 19 İstatistiksel süreç kontrolün en önemli aracı olan kalite kontrol grafiklerinin düzenli ve etkili bir şekilde kullanılması sürecin detaylı incelenmesine, kontrol dışı durumların nedenlerinin belirlenmesine ve dolayısıyla sürecin geliştirilmesine sebep olur (Kolarik 1995, Montgomery 1996, Smith 2000, Besterfield 2001). 2.1.1 Sürekli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri Bir kalite kontrol grafiğinde kalite karakteristiği ölçülebiliyorsa ve sayılarla ifade edilebiliyorsa, sürekli rasgele değişkenler için kontrol grafiği olarak adlandırılır. Uzunluk, genişlik, çap, sertlik, ağırlık gibi değişkenler için çizilen kalite kontrol grafikleri bu gruba girer. Uygulamalarda çok çeşitli kalite karakteristikleri ölçülebilirdir bu nedenle sürekli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri oldukça yaygın olarak kullanılır (Nelson 1985). Bu kesimde, sürekli rasgele değişkenler için olan x ve R, x ve s, MR, CUSUM ve EWMA kalite kontrol grafiklerinin çizimi verilecektir. 2.1.1.1 x ve R kalite kontrol grafikleri Sürekli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde değişkenlerin hem ortalamalarının hem de yayılımlarının grafiklerinin çizilmesine ihtiyaç duyulur. Kalite karakteristiği bir merkezi eğilim ölçüsü ve bir yayılım ölçüsü ile incelenir. Merkezi eğilim istatistiği olarak genellikle örneklem ortalaması, yayılım istatistiği olarak genişlik, R = ( xmax − xmin ) , ya da standart sapma kullanılır. Yayılım ölçüsü olarak genişlik kullanıldığında kontrol grafikleri x ve R, standart sapma kullanıldığında kontrol grafiği x ve s grafikleri olarak adlandırılır. x , R ve s kontrol grafikleri en önemli ve etkili istatistiksel süreç kontrol araçlarıdır. Bir kalite karakteristiği ortalaması µ ve standart sapması σ olan bir dağılıma sahipse, n büyüklüğündeki bir örneklemin ortalamasının dağılımı da µ ve σ n parametreleri ile normaldir. Pratikte µ ve σ değerleri genellikle bilinmediğinden bu parametreler x ve s ya da R istatistikleri ile tahmin edilir (Akdeniz 2000). 20 x , R ve s kalite kontrol grafiklerinde sürecin ortalaması m sayıdaki farklı, n ölçüm içeren alt grup gözlemlerinin ortalaması, x , ile tahmin edilir. Bu ortalama x= x1 + x2 + ... + xm m (2.4) biçiminde hesaplanır. x i değeri i. (i=1, 2, 3,... m) alt grup örnekleminin ortalamasını gösterir. x , R ve s grafiklerinde ortalama için çizilmiş kontrol grafiğinde merkez çizgi değeri, x , grafiğin üzerindeki değerler ise alt grupların ortalamalarını, x i , verir. x , R ve s grafiklerinin en önemli farkı yayılım grafiklerinden kaynaklanır. Alt grupların büyüklüklerine göre hangi değişkenlik istatistiğinin daha etkili olacağı temel alınarak grafik seçilir. Alt grupların büyüklüğü, n, 10’dan (ya da 12’den) büyükse veya alt grupların büyüklükleri değişken ise x ve R kontrol grafikleri yerine x ve s grafiklerinin kullanılması tercih edilir (Kolarik 1995, Montgomery 1996). Herhangi bir alt grubun ortalamasında bir kayma ortaya çıkarsa x grafiği bu kaymayı yansıtacaktır. Benzer şekilde alt grupların değişkenliklerindeki farklar da R ya da s grafiğinde görülecektir. x , R ve s grafiklerinde tüm değerlerin iki kontrol grafiğinde de kontrol sınırları içerisinde olması ve rasgele bir örüntü göstermesi sürecin kontrol altında olması demektir. Aksi durumda süreç kontrol dışındadır. x ve R grafiklerinde, x grafiği sürecin ortalama değere ya da merkez çizgiye göre nasıl dağıldığını gösterir. Fakat sadece ortalamayı bilmek yeterli değildir. Alınan alt grupların yayılımının da ölçülmesi gerekir. R grafiği alt grupların yayılımını merkez çizgiye göre gösteren grafiktir. Her alt grup için genişlik, R, hesaplanır. Bu değerlerin ortalaması, R , yayılım ölçüsü olarak kullanılır ve 21 R= R1 + R2 + ... + Rm m (2.5) şeklinde hesaplanır. x ve R kontrol grafiklerinde x grafiği merkez çizgisi ve kontrol sınırları MÇ = x (2.6) ÜKL = x + A 2 R (2.7) AKL = x − A 2 R (2.8) biçiminde bulunur. Burada A 2 alt grup sayısına bağlı A2 = 3 (2.9) d2 n formülü ile bulunan bir değerdir. d 2 ise n alt grup büyüklüğüne bağlı katsayıdır. Her alt grubun yayılım ölçüsü genişlik grafiği ile kontrol edilir ve formülleri MÇ = R (2.10) ÜKL = D 4 R (2.11) AKL = D 3 R (2.12) biçimindedir. Burada D 3 ve D 4 , 22 D3= 1 − 3 d3 d2 (2.13) D4= 1+ 3 d3 d2 (2.14) formülleri ile hesaplanır. d 2 gibi d 3 de n örneklem büyüklüğüne bağlı bir katsayıdır (Smith 2000, Besterfield 2001, Burr 2005). 2.1.1.2 x ve s kalite kontrol grafikleri x ve s grafiklerinde üretim süreçlerinin kalite karakteristiğinin merkezi eğilim ölçüsünü kontrol etmek için, x ve R grafiğinde olduğu gibi, aritmetik ortalama grafiği kullanılır. s grafiği ise süreç değişkenliğinin izlenmesinde kullanılır. x ve R grafiklerine benzer şekilde her alt grubun kalite karakteristiği ölçümlerinin standart sapması hesaplanır ve bu standart sapmaların s= s1 + s2 + ... + sm m (2.15) biçiminde hesaplanan ortalaması x ve s grafiklerinde kullanılır. Sürekli rasgele değişkenler için kullanılan x ve s kontrol grafiklerinde x grafiğinin merkez çizgisi ve kontrol sınırları MÇ = x (2.16) ÜKL = x + A 3 s (2.17) 23 AKL = x − A 3 s (2.18) formülleri ile bulunur. Burada A 3 , x ve R grafiklerinde olduğu gibi alt grup büyüklüğüne bağlı bir değerdir ve A3 = 3 (2.19) c4 n biçiminde hesaplanır. Burada c 4 örneklem büyüklüğüne dayanan bir sabittir. x ve s grafiklerinin s grafiğinin merkez çizgisi ve kontrol sınırları MÇ = s (2.20) ÜKL = B 4 s (2.21) AKL = B 3 s (2.22) formülleri ile hesaplanır. Burada B 4 ve B 3 , B4= 1+ 3 1 − c 42 c4 (2.23) B3= 1 − 3 1 − c 42 c4 (2.24) biçiminde hesaplanır (Smith 2000, Besterfield 2001,). 24 2.1.1.3 MR kalite kontrol grafikleri Hareketli genişlik, MR (moving range), grafiği alt gruptaki örneklem büyüklüğü, n = 1 olduğunda kullanılır. Üretim süreci yavaş olduğunda, süreç birden çok örnek almaya müsait olmadığında ya da bir ürünün birden çok kalite karakteristiği incelendiğinde alt grup örneklem büyüklüğü bir olarak alınır. Bu durumda x , R ve s kontrol grafikleri yerine sürekli rasgele değişkenler için çizilen MR grafiği kullanılır. Arka arkaya gelen iki gözlemin genişliği alınarak yeni bir veri kümesi oluşturulur ve bu yeni kümenin grafiği çizilerek süreç tanımlanır. Hareketli genişlik değerleri MR i = X i − X i −1 (2.25) biçiminde hesaplanır (Smith 2000, Besterfield 2001). MR grafiklerinde diğer Shewhart kontrol grafiklerinde, x , R ve s, olduğu gibi ortalama ve yayılım grafikleri ayrı ayrı çizilir ve kontrol sınırları merkez çizgiden 3 σ (3 sigma) uzaklıkta olacak şekilde düzenlenerek hesaplanır. Hareketli genişlik kullanıldığında tek gözlemlerin merkez çizgisi ve kontrol sınırları MÇ = x (2.26) ÜKL = x + 3 MR d2 (2.27) AKL = x − 3 MR d2 (2.28) 25 formülleri ile bulunur. Burada MR değeri hesaplanan tüm gözlemlerin hareketli genişliklerinin ortalamasıdır. Başka bir değişle, m sayıdaki gözlemlerin m-1 sayıda hareketli genişlik değeri vardır. Bu değerlerin ortalaması MR ile gösterilir. Hareketli genişlik grafiğinde merkez çizgi ve kontrol sınırları MÇ = MR (2.29) ÜKL = D 4 MR (2.30) AKL = D 3 MR (2.31) biçiminde bulunur. D 3 ve D 4 değerleri, x ve R grafiklerinde kullanılan değerlerdir (Smith 2000, Besterfield 2001). 2.1.1.4 CUSUM ve EWMA kalite kontrol grafikleri Kümülatif toplam, CUSUM (cumulative sum), kalite kontrol grafiği ilk olarak Page tarafından 1954 yılında önerilmiştir. Bu grafik örneklemdeki belirli zamana kadar elde edilen bütün değerlerin kümülatif toplamının sapmasını hesaplar ve zamana bağlı olarak yansıtır. Bu nedenle CUSUM kontrol grafiği küçük süreç değişimlerine Shewhart grafiklerinden çok daha hassastır. Üstel ağırlıklı hareketli ortalama, EWMA (exponenetially weighted moving average), kalite kontrol grafiği CUSUM grafiği gibi süreçteki küçük kaymalarla ilgilenildiğinden Shewhart grafiklerine alternatif olarak geliştirilmişlerdir. EWMA kontrol grafiğinin performansı CUSUM grafiğinin performansına çok benzerdir. Bu grafiğin önemli avantajı oluşturulmasının ve uygulanmasının CUSUM grafiğine göre kolay olmasıdır. Ayrıca EWMA kontrol grafiği bazı durumlarda bir sonraki gözlemin tahmin edilmesinde de kullanılabilir (Kolarik 1995, Montgomery 1996). 26 2.1.2 Kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri Uygulamalarda her zaman ürünlerin belli sınırlar arasında üretilip üretilmediğine bakılmaz. Ürünlerin hatalı olup olmadıkları ya da kusur sayıları kalite karakteristiği olarak tanımlanabilir. İyi, kötü, sağlam, bozuk gibi sayılabilir veriler için geliştirilmiş kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafikleri p, np, c ve u grafikleridir. 2.1.2.1 p kalite kontrol grafikleri Kusurlu oranı, p kontrol grafiği, kalitenin alt gruptaki kusurlu oranı ile ölçüldüğü kontrol grafiğidir. Temeli Binom dağılımına dayanır. Örneklemdeki her alt grubun kusur oranı pi ile gösterilir. m tane alt grubun her birinde n tane ürün olduğunda kusurların ortalaması p olur ve p kontrol grafiklerinde ortalama kusur oranı m p= ∑ Di i =1 mn m = ∑ pˆ i i =1 (2.32) m olarak hesaplanır. Burada Di i. alt gruptaki kusurların toplamıdır. Alt gruplardaki ürün sayıları sabit olduğunda p grafiğinin merkez çizgi, üst ve alt kontrol sınırları, MÇ = p (2.33) ÜKL = p + 3 p (1 − p ) n (2.34) AKL = p − 3 p (1 − p ) n (2.35) biçiminde bulunur. 27 Alt gruplardaki ürün sayısı eşit olmadığında başka bir değişle n sayısı sabit değilse her alt grubun örneklem büyüklüğü ni ile gösterilir ve alt grupların ortalama kusurlu oranı ( p ) ve ortalama örneklem büyüklüğü ( n ) m p= ∑D i i =1 m ∑n (2.36) i i =1 m n= ∑n i i =1 (2.37) m biçiminde bulunur. Bu durumda p kontrol grafiklerinde merkez çizgi ve kontrol sınırları Eşitlik 2.33, 2.34 ve 2.35’e benzer biçimde bulunur. Ancak Eşitlik 2.34 ve 2.35’deki n yerine n ortalama örneklem büyüklüğü kullanılır (Smith 2000, Besterfield 2001, Burr 2005). 2.1.2.2 np kalite kontrol grafikleri np kontrol grafiği örneklem büyüklükleri sabit olan alt gruplardaki kusurlu sayılarının grafiğidir. Bu grafiğin temeli p grafiğinde olduğu gibi Binom dağılımına dayanır. Bu grafik teorik olarak p kusurlu oranı grafiğinin aynısıdır. p grafiğinden farkı alt grup büyüklüklerinin sabit olmasıdır. Eğer süreçteki kusurlu oranı yerine kusurlu sayısı ile ilgileniliyorsa bu durumda p grafiğinin değerlerinin n ile çarpılması ile elde edilen değerlerden kurulu np grafiğini kullanır. np kontrol grafiklerinin merkez çizgisi ve kontrol sınırları MÇ = np (2.38) ÜKL = np + 3 np (1 − p ) (2.39) 28 AKL = np − 3 np(1 − p ) (2.40) biçiminde bulunur (Smith 2000, Besterfield 2001). 2.1.2.3 c kalite kontrol grafikleri Bazı üretim süreçlerinde ürünün uygun olmaması ya da kusuru ürünü kullanmaya mani olmaz. Hatta bir üründe birden fazla uygun olmayan kalite karakteristiği ya da kusur görülebilir. Böyle durumlarda c veya u grafikleri kullanılır. Kusur sayısı, c grafiği, ürün üzerinde rastlanan bir veya birden çok kusurun sayısını kontrol etmek için kullanılır. Poisson dağılımının prensiplerinden faydalanılarak geliştirilmiştir. c değeri bir alt gruptaki ürünlerin kusur sayısıdır. Bu değer ve bir ürünün kusur sayısı bir ya da daha fazla olabilir. Alt gruptaki ürün sayısı sabit olduğunda birikimdeki hata sayısı c grafiği ile gösterilir. c kontrol grafiğinde merkez çizgi, üst ve alt kontrol sınırları MÇ = c (2.41) ÜKL = c + 3 c (2.42) AKL = c − 3 c (2.43) formülleri ile hesaplanır (Smith 2000, Besterfield 2001, Burr 2005). 2.1.2.4 u kalite kontrol grafikleri Kusur oranı grafiğinde u birim başına düşen kusur sayısını ifade eder. Temel olarak c grafiğine benzer. Aralarındaki önemli fark u grafiğinde alt grup büyüklüğünün p grafiğinde olduğu gibi sabit olması gerekmemektedir. Başka bir değişle, u kontrol 29 grafiğinde alt grup büyüklükleri sabit olmayabilir. Her alt gruptaki ürün sayısı, n, sabit olduğunda kusur sayısı grafiğinin kontrol sınırları m u= ∑u i i =1 (2.44) m olacak şekilde, MÇ = u (2.45) ÜKL = u + 3 u n (2.46) AKL = u − 3 u n (2.47) biçiminde hesaplanır. n sayısı sabit olmadığında alt grup örneklem büyüklüklerinin ortalaması m n= ∑n i i =1 (2.48) m şeklinde bulunur ve kontrol sınırlarında n değeri n ile değiştirilir (Smith 2000, Besterfield 2001, Burr 2005). 30 2.2 Kalite Kontrol Grafiklerinde Kontrol Dışı Durumlar Kalite kontrol grafiklerinde noktaların örüntüsü süreç hakkında görsel bilgi de verir. Bu bilgi noktaların değişkenliğini azaltmak ve süreçte modifikasyonlar yapmak için kullanılır. Kontrol grafiğinde alt ve üst sınırların dışında nokta olması sürecin kontrol dışında olduğunu gösterir. Fakat grafikte alt ve üst sınırların dışında nokta olmaması sürecin kontrol altında olduğunu söylemez. Değerlerin kontrol sınırları içinde olmasına rağmen kontrol grafiğinde düzenli değişen bir örüntü görülebilir. Bu düzenli değişen şekil dairesel örüntü, karışım, süreç seviyesinde kayma, eğilim ve tabakalanma gibi bir şekil olabilir ya da tanımlanmış kontrol dışı kuralları sağlayan bir örüntü olabilir. Kısacası kalite kontrol grafiklerinde herhangi bir rasgele olmayan örüntü olması sürecin kontrol altında olmadığını ifade eder. Süreçteki bir sorunun mümkün olduğunca erken görülmesi önemlidir. Eğer kontrol dışı bir durum görülürse nedenleri araştırılmalı ve süreci kontrol altına almak için gerekli tedbirlerin ve önlemlerin alınarak sürecin tekrar istenilen kaliteye döndürülmesi gerekir. Uygulamalarda en çok karşılaşılan, sürecin kontrol altında olmadığını gösteren grafik örüntüleri dairesel örüntü, karışım, süreç seviyesinde kayma, eğilim ve tabakalanmadır. Dairesel örüntü noktaların düzenli olarak azalması ve artmasıdır. Bu yapıdaki örüntüler çoğunlukla çevresel değişimlerden kaynaklanır. Örneğin, işçilerin düzenli olarak değişimi, sıcaklık, voltajdaki değişimler gibidir. Karışım örüntüsünde noktaların çok büyük bir kısmı üst ve alt kontrol sınırlarının yakınlarında, az sayıda nokta merkez çizginin yakınında olur. Bu durumda süreçteki ölçümlerin değişkenliğinin yüksek olması beklenir. Bu gibi durumlar zaman zaman sürece çok sık müdahale etmekten ya da üretimin paralel makinelerde yapılmasından kaynaklanabilir. 31 Sürecin ortalamasında kayma olması noktaların dağılımının ortalamasının merkez çizgi etrafında olmaması demektir. Ortalamadaki bu kaymanın sebebi, süreçteki ham maddenin, makinelerin, işçilerin ya da yöntemlerin değişiminden kaynaklanabilir. Tüm süreci etkileyecek bir değişiklik sürecin ortalamasını da değiştirir. Eğilim, grafikteki noktaların düzenli ve devamlı olarak artması ya da azalması anlamına gelir. Süreçteki aniden olan değişimlerden değil, aletlerin veya makinelerin bozulması, insan hataları, mevsimsellik gibi zaman içinde artan bozulmalardan kaynaklanır. Tabakalanma örüntü, karışım örüntüsünün tam tersidir. Grafikteki noktalar merkez çizgi etrafında dağılmıştır. Değerlerde doğal değişkenliğin azalması sonucu bu örüntü gözlemlenir. Bazı durumlarda değerlerde değil kontrol sınırlarının hesaplanmasında hata olduğu görülür. Kontrol grafiklerindeki değerlerin süreç kontrol altında ise üst ve alt sınırların içerisinde ve rasgele dağılmış olması beklenir. Ölçümler sınırlar arasında olsa da noktaların dizilişleri, süreçte yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu konusunda bizi uyarabilir. Rasgele olmayan süreçleri tanımlayan kurallar ilk olarak 1956 yılında Western Elektrik el kitabında yayımlanmıştır. Daha sonra Nelson (1984) bu konuda önemli katkılarda bulunmuşlardır. Kalite kontrol grafikleri daha detaylı incelenebilmek için grafikler bölgelere ayrılmıştır. Şekil 2.2 kontrol grafiklerindeki bu bölgeleri göstermektedir. 3σ ÜKL 2σ A bölgesi 1σ B bölgesi C bölgesi 1σ 2σ 3σ C bölgesi MÇ B bölgesi A bölgesi AKL Şekil 2.2 Kalite kontrol grafiklerinde A, B ve C bölgeleri 32 Şekil 2.2 incelendiğinde merkez çizginin 1 standart sapma altındaki ve üzerindeki kısım C bölgesi olarak adlandırılır. B bölgesi, C bölgesi ile 2 standart sapma arasında kalan alandır. Üçüncü bölge olan A bölgesi ise kontrol grafiğinin en dışta kalan, 2 standart sapma ile 3 standart sapma arasındaki kısmıdır. Kalite kontrol grafiklerindeki doğal olmayan örüntüleri tanımlamak için Western Elektrik el kitabında (1956) önerilen ve süreçlerin kontrol dışında olarak tanımlanması anlamına gelen kurallar 1. 3 standart sapma kontrol sınırları dışında nokta olması, 2. Arka arkaya gelen üç noktanın ikisinin 2 standart sapma kontrol sınırlarının dışında ve aynı tarafta olması, 3. Arka arkaya gelen beş noktanın dördünün 1 standart sapma kontrol sınırlarının dışında ve aynı tarafta olması, 4. Arka arkaya gelen sekiz noktanın ikisinin 2 standart sapma kontrol sınırlarının dışında olması, biçiminde belirlenmiştir. Nelson kuralları olarak bilinen bir dizi kural 1984 yılında yayımlanmıştır. Bu kurallar Western Elektrik el kitabında önerilen kurallara benzer şekilde tanımlanmıştır. Nelson kurallarına göre: 1. 3 standart sapma kontrol sınırları dışında nokta olması, 2. Arka arkaya gelen dokuz noktanın merkez çizginin tek bir tarafında olması, 3. Arka arkaya altı noktanın düzenli olarak artıyor ya da azalıyor olması, 4. Arka arkaya gelen ondört noktanın düzenli olarak bir artıyor ve bir azalıyor olması, 5. Arka arkaya gelen üç noktanın ikisinin A bölgesinde ya da dışında aynı tarafta olması, 33 6. Arka arkaya gelen beş noktanın dördünün B bölgesinde ya da dışında aynı tarafta olması, 7. Arka arkaya gelen onbeş noktanın C bölgesinde merkez çizginin altında ya da üstünde olması, 8. Arka arkaya gelen sekiz noktanın C bölgesinde olmaması, sürecin kontrol altında olmadığını gösterir. Literatürde kabul görmüş ve uygulamalarda en çok kullanılan kurallara göre: 1. Kontrol sınırları dışında nokta olması, 2. Arka arkaya gelen üç noktanın ikisinin A bölgesinde olması, 3. Arka arkaya gelen beş noktanın dördünün B bölgesinde ya da dışında olması, 4. Arka arkaya gelen sekiz noktanın merkez çizginin bir tarafında olması, 5. Arka arkaya gelen altı noktanın sürekli artması ya da azalması, 6. Arka arkaya gelen onbeş noktanın C bölgesinde olması, 7. Arka arkaya gelen ondört noktanın düzenli olarak artması ve azalması, 8. Arka arkaya gelen sekiz noktanın C bölgesinin dışında olması, 9. Grafikteki herhangi bir rasgele olmayan örüntü, 10. Herhangi bir noktanın uyarı çizgilerine ya da kontrol sınırlarına yakın olması, kontrol dışı durumlar olarak tanımlanmıştır. Bu kuralları sağlayan durumlar sürecin kontrol altında olmadığını gösterir. Fakat bu kurallar kontrol grafiğini hassaslaştırarak yanlış alarm oranını da arttırır. Bu nedenle kuralların uygulamalarda kullanılması karar vericinin tercihine bağlıdır (Western Electric 1956, Nelson 1984, Montgomery 1996). 34 2.3 Kalite Kontrol Grafiklerinde Uyarı Sınırları Bazı araştırmacılar kontrol grafiklerinde iki set kontrol sınırlarının kullanılmasını önerirler. Dıştaki kontrol sınırları 3 σ (3 sigma) ya da hareket sınırları olarak adlandırılır. İçteki sınırlar ise uyarı sınırları olarak adlandırılır. Uyarı sınırları 2 σ (2 sigma) kontrol sınırlarıdır. Eğer 3 σ (3 sigma) ve 2 σ (2 sigma) sınırları arasında bir nokta bulunursa bu durum sürecin kontrol dışına çıkabileceğinin bir işareti olarak görülür. Kalite kontrol grafiklerinde üst ve alt uyarı sınırları ÜUL = µ X +2σ X (2.49) AUL = µ X +2σ X (2.50) şeklinde hesaplanır (Smith 2000, Besterfield 2001). Uyarı sınırları dışında bir veya birden fazla nokta görülürse sürecin uygun bir şekilde işlemediği yönünde şüphelenilmesine sebep olur. Bu durumda yapılabilecekler örneklem sıklığını ya da örneklem büyüklüğünü arttırmaktır. Böylece süreç hakkında kısa sürede daha çok bilgi edinilir. Bir kontrol grafiğinde uyarı sınırlarının kullanılması grafiği daha hassas bir hale getirir. Bu sayede ortalamadaki kaymalar daha kolay görülebilir. Eğer süreçte kontrol dışı bir durum varsa, bu durum üreticiye maliyete sebep olur. Bu açıdan bakıldığında kontrol dışı durumların mümkün olan en kısa zamanda görülmesi önemli bir avantaj sağlar. Uyarı sınırları kalite kontrol grafiklerinde sıklıkla kullanılmalarına rağmen dezavantajları yanlış alarm riskini arttırmalarıdır (Montgomery 1996, Smith 2000, Besterfield 2001). 35 2.4 Kalite Kontrol Grafiklerinde Performans Ölçüleri Bir kalite kontrol grafiği oluşturulduğunda, grafiğin ne kadar etkili olduğu incelenmelidir. Çalışmanın bu kesiminde kalite kontrol grafiklerinin etkinliğinin nasıl ölçüldüğü ve kalite kontrol grafiklerinin performans ölçüleri anlatılacaktır. Kontrol grafiklerinin performanslarını karşılaştırmanın en çok kullanılan metodu ortalama koşum uzunluğunu (average run lenght, ARL) hesaplamaktır. Koşum uzunluğu sürecin belirli bir kalite seviyesinde kontrol grafiğinde ilk kontrol dışı durum görülene kadar gözlenen nokta sayısıdır. Başka bir değişle, bir kalite kontrol grafiğindeki arka arkaya gelen noktalar koşum olarak adlandırılır ve grafikte ilk kontrol dışı sinyal gözlenene kadar elde edilen örneklerin sayısı koşum uzunluğudur. ARL, ortalama koşum uzunluğu, ise verilen kalite seviyesinde kontrol dışı sinyale kadar elde edilen ortalama örneklem sayısıdır. Koşum uzunluğu bir rasgele değişkendir ve dağılımı Geometrik dağılımdır. Eğer süreç gözlemleri birbirleri ile ilişkisiz ise ortalama koşum uzunluğu ARL = 1 = p P ( Bir 1 nok tan ın kontrol dıışında olması) (2.51) formülü ile bulunur (Montgomery 1996). Burada p bir noktanın kontrol sınırları dışında olma olasılığıdır. Ortalama koşum uzunluğu iki kalite seviyesi için hesaplanır. Sürecin kontrol altında olduğu durumda ARL0, sürecin kontrol altında olmadığı durumda ise ARL1 olarak gösterilir. İki kalite seviyesinde, kabul edilebilir ve reddedilebilir, ideal olan, süreç kontrol altında iken ARL0’ın yüksek olması, süreçteki ortalamanın kaymasında ise ARL1’in düşük olmasıdır. 36 ARL, süreç kontrol altında ise ARL0 = 1 (2.52) α süreç kontrol altında değil ise ARL1 = 1 1− β (2.53) biçiminde tanımlanır (Montgomery 1996). Burada α ve β sırasıyla tip - I ve tip - II hata olasılıklarıdır. Bu olasılıklar süreç kontrol altında iken, kontrol dışı sinyalinin gözlenmesi ve süreç kontrol dışında iken sürecin kontrol altında tanımlanması olasılıklarıdır. ARL’nin hesaplanması için x grafiği örnek olarak verilebilir. Bir x grafiğinde kontrol sınırları 3 σ (3 sigma) sınırlarıdır. Ortalamadan 3 σ (3 sigma) çıkarılıp ve toplanarak elde edilir. Süreç kontrol altında olduğu zaman Normal dağılım varsayımı altında bir noktanın bu sınırların dışında olma olasılığı 0,0027 dir. Bu durumda ortalama koşum uzunluğu ARL = 1 1 = = 370 p 0,0027 (2.54) olarak bulunur. Bir x kalite kontrol grafiğinde süreç kontrol altında olsa da süreç kontrol dışındadır sinyali ortalama olarak 370 örnekte bir gözlenecektir. 37 Bir kalite kontrol grafiğinin performansını ifade etmenin bir diğer yolu ise ilk sinyale kadar ortalama zamanı (average time to signal, ATS) bulmaktır. Ortalama sinyal zamanı ATS = ARLh (2.55) biçiminde bulunur. Burada h örneklemlerin alındığı zaman aralığıdır. Eğer gözlemler belirli sabit aralıklar ile alınıyorsa ARL kullanılarak ortalama olarak ne kadar zaman sonra alınacak örneğin kontrol dışı olarak tanımlanacağı bulunabilir. Örneğin bir x grafiğinde her 3 saatte bir örneklem alınıyorsa ortalama olarak ATS = 370 x3 = 1110 saat sonra ilk kontrol dışı sinyal alınacaktır. Bir kontrol dışı sinyal alma ortalama zamanını azaltmanın iki yolu vardır: Örneklem sayısını arttırmak ya da örneklemlerin alındığı zaman dilimlerini azaltmaktır. ARL ve ATS performans ölçülerinin hesaplanmasının bir diğer yolu belirlenen varsayımlar altında yeterli sayıda koşum uzunluğu bulunarak ortalamalarının hesaplanmasıdır. Örneğin ARL0, süreç kontrol altında iken ilk kontrol dışı sinyale kadar gözlenen değerlerin 10,000 tanesinin ortalaması ile tahmin edilir. ARL ve ATS’nin dezavantajı sürecin kontrol dışında olduğunu sadece değerlerin kontrol dışına çıkması ile tanımlar. Grafikteki rasgele olmayan örüntüler bu performans ölçülerinde incelenmez (Besterfield 2001, Montgomery 1996 ve Smith 2000). 38 3. BULANIK MANTIK VE BULANIK KALİTE KONTROL GRAFİKLERİ Çağımızda karışık gerçek hayat sistemlerini basitleştirmek ve modellemek bilimde ve mühendislikte bir gereksinim haline gelmiştir. Geliştirilen modeller ile sistemlerin gelecekte alacakları değerler ve gösterecekleri davranışlar tahmin edilmeye çalışılır. Ancak gerçek hayat durumları her zaman modellenemez. Bunun sebebi sistemlerin her zaman kesin bir durumu ifade etmemesidir. Bulanık mantık, tanımlanamayan, zor ya da karmaşık sistemleri, sözel ifadeleri kullanarak modellemek amacıyla doğmuştur. Mantık doğru düşünme biçimini konu alan bilimdir. Akıl yürütme kuralları ile ilgilenir. Düşünce biçimlerinin çözümlemesidir: İleri sürülen bir düşünceden başka düşüncelerin çıkarılmasının kurallarını inceler. İleri sürülen bu düşüncelerin doğru olup olmaması mantığın kapsamında değildir. Doğru düşünme ifadesinde doğru kelimesi mantığın doğrusu anlamındadır, bilginin doğrusu değildir. Bu nedenle, mantık tüm bilimlerin temelinde yer alır (Baykal ve Beyan 2004). Klasik mantığın uygulamaları tarih boyunca eleştirilmiştir. Gelişen bilim ve teknolojinin etkisi mantık biliminde de görülmüş ve klasik mantığa alternatif olarak geleneksel olmayan mantıklar geliştirilmiştir. Gerçek hayatta birçok durum iki değerli mantık ile açıklanamaz. Adil bir para atıldığında, paranın üst yüzeyi ya yazı ya da turadır. Bir meyve tabağından, bir meyve seçildiğinde, bu seçilen meyvenin ne olduğu kesin olarak ortadadır. Fakat, gerçek hayatta her şey bu kadar kesin olmayabilir. Örneğin, renkleri tanımlarken kesin olarak konuşmak mümkün değildir. Siyah ve beyaz renkleri arasında grinin yüzlerce tonu bulunur. Bu tonların bazıları beyaza oldukça yakın bazıları ise siyaha yakındır. Klasik mantık bir yargının, doğru ya da doğru olmaması, evet ya da evet olmaması, durumlarını tanımlamakta yetersiz kalır. Gerçek dünyada bir şey hem A hem de A olmayan olabilir. Bu düşünce ile ikiden fazla değerli mantıklar geliştirilmiştir. Doğru, doğru olmayan değerlerinin yanına belki değeri de katılmıştır. Fakat zaman içerisinde üç halin de yetersiz olduğu görülmüş ve bulanık mantık geliştirilmiştir. Klasik mantıkta bir yargının doğru ya da yanlış olmasına karşılık bulanık mantıkta yargının derecesi vardır. Klasik mantık ve bulanık mantığın temel farkı çelişmezlik ve üçüncü halin olanaksızlığı ilkelerinden kaynaklanır. Bulanık mantıkta bir yargı hem A hem de 39 A olmayan olamaz denilemez. Bir insan hem canlıdır, vücudundaki ölü hücrelerden dolayı hem de cansız olabilir. Klasik mantıkta bir yargının doğru olması ya da olmamasına karşılık bulanık mantıkta yargının derecesi vardır (Baykal ve Beyan 2004). Bir olayın, bir kavramın ya da bir sistemin belirsiz ya da kesin olmaması durumuna bulanıklık denir. Bu belirsizlik durumu bulanık mantık ile ifade edilir. Bulanık mantık sadece bir olayın olup olmaması ile değil hangi dereceye kadar olduğuyla da ilgilenir (Baykal ve Beyan 2004). Bir kusurlu ürünler kümesi tanımlanırsa, klasik mantığa göre bir ürün ya kusurludur ya da kusurlu değildir, ürün ya bu kümenin elamanıdır ya da değildir. İki durum arasındaki fark oldukça nettir. Fakat bulanık mantığa göre bu iki durum arası süreklidir. Eğer bir ürünün az sayıda kalite karakteristiği uygun değil ya da ürünün uygunsuzluğu ürünü etkili bir şekilde kullanmaya mani değilse ürün kusurlu olmayan ürünlere yakındır. Başka bir açıdan bakıldığında, ürün onu kullanmaya engel olacak uygunsuzluklar içeriyorsa bu ürün kusurlu ürünler kümesine daha yakındır. Bulanık mantıkta ürünler kümelere ait olma dereceleri ile temsil edilir. Örneğin, ilk ürünün, kusurlu ürünler kümesine ait olma derecesi ikinci ürünün bu kümeye ait olma derecesinden küçüktür. Diğer açıdan, ilk ürünün kusurlu olmayan ürünler kümesine ait olma derecesi, ikinci ürünün derecesinden büyüktür. Kısacası bulanık mantıkta kümeler arasında ara değerler de vardır ve geçiş süreklidir. Bulanık mantığın önemli avantajları şu şekilde özetlenebilir (Klir ve Yuan 1995): • Belirsizliklerin tanımlanmasında, anlatılmasında ve çalışılmasında temel olmuştur. • Klasik mantıktaki olası iki duruma karşılık bulanık mantık ara durumları da gündeme getirmiş ve derecelendirerek bu çeşitli durumların bilimsel olarak ifade edilmesini mümkün kılmıştır. • Uzun, şişman, güzel, küçük, hafif gibi günlük hayatta kullanılan ve sayısal olmayan birçok değer tanımlanır: Bu sözsel ifadeler görecelidir ve kişiden kişiye göre değişebilir. 40 Bulanık mantık sözsel ifadeleri tanımlayarak insan düşünce yapısına daha yakın olmayı sağlar. • Uygulama alanları çok geniştir. • Belirsizliğin matematiksel olarak modellenmesine olanak sağlar. 3.1 Bulanık Mantık ve Genel Tanımlar Klasik mantıkta olduğu gibi bulanık mantık da, küme kavramına dayanır. Bulanık mantıkta kullanılan kümeler bulanık kümeler olarak adlandırılır. Bu kesimde, bulanık kümeler ile ilgili önemli tanımlara değinilmiştir. Tanım 3.1: X, elemanları x ile gösterilen bir evrensel küme olsun. Elemanların A alt kümesine aitliği üyelik fonksiyonu ile belirlenir. Üyelik fonksiyonu µ A ( x ) ile gösterilir. A alt kümesi üyelik fonksiyonu sadece 0 ve 1 değerlerini alabilir. Eğer x elemanı A kümesinin elemanı ise üyelik derecesi 1, elemanı değil ise üyelik derecesi 0 olur. ~ A kümesi bulanık bir alt küme olduğunda A ile gösterilir. Bu durumda üyelik ~ fonksiyonu, µ A ( x ) , [0,1] aralığında değerler alır. A bulanık kümesi µ A ( x ) üyelik fonksiyonu µ A ( x ) : X → [0,1] (3.1) ile karakterize edilmiş olur (Lai ve Hwang 1992). Üyelik derecesi 1 ise eleman bulanık kümeye tamamen aittir. Eğer üyelik derecesi 0 ise eleman kümeye ait değildir. Üyelik derecesi 0 ve 1 arasında ise eleman bulanık kümeye kısmen aittir. Üyelik derecesi 1’e ~ ~ nekadar yakınsa x elemanı A bulanık kümesine o kadar yakındır ve elemanın A ~ kümesine aitlik derecesi de o kadar yüksektir. Eleman, A bulanık kümesinin kısmen elemanıdır. 41 Bir elmanın bulanık kümeye ait olma üyelik derecesi bu elemanın bulanık kümeye ait olma olasılığı değildir. Klasik mantık olasılık teorisi temellerine dayanır. Diğer taraftan bulanık mantıkta olabilirlik dağılımları önplana çıkmaktadır. Klasik küme kavramında olduğu gibi, bulanık kümelerde sınır kesin değildir. Bulanık kümenin sınırı belirsiz ya da bulanıktır. ~ A bulanık kümesi ~ A = {( x, µ A ( x )) | x ∈ X } (3.2) biçiminde verilen ikililerin kümesi ile tanımlanır. ~ X evrensel kümesi sonlu sayıda elemana sahip olduğunda A bulanık kümesi ~ A = {µ A ( x1 ) / x1 + µ A ( x 2 ) / x 2 + ... + µ A ( x n ) / x n } = {∑ µ A ( xi ) / xi } (3.3) biçiminde olur. Burada “ / ” küme elemanını ve bu elemanın üyelik derecesini göstermek için kullanılır. Benzer şekilde “ + ” işareti toplama değil birleşme anlamındadır. ~ A bulanık kümesinin sonsuz sayıda eleman içerdiği gösterim ~ A= {∫ µ A ( xi ) / x i } (3.4) şeklinde olur. Eşitlik 3.3’de verilen tanıma benzer olarak bu gösterimde “ birleşme anlamındadır (Lai ve Hwang 1992, Zimmermann 1994). 42 ∫ ” işareti Tanım 3.2: Bir bulanık kümenin, üyelik dereceleri 0’dan farklı olan tüm elemanlarının kümesi destek kümesi olarak adlandırılır. Destek kümesi bir bulanık küme değildir ve ~ Destek( A ) = {x | µ A ( x ) > 0 and x∈ X} (3.5) biçiminde tanımlanır (Lai ve Hwang 1992). Tanım 3.3: Bulanık kümenin α - kesmesi üyelik dereceleri α’dan büyük olan tüm elemanların kümesidir. A bulanık kümesinin α - kesmesi Aα ya da Aα olarak gösterilir. Bu bulanık küme Aα = {x | µ A ( x ) ≥ α and x∈ X} (3.6) olarak ifade edilir. Burada α, [0,1] aralığında değerler alır. α değeri 0 olduğunda bulanık kümenin destek kümesi, α - kesmesine eşit olur. α değerinin 1 olması durumunda ise α - kesme bulanık kümenin yüksekliğine eşittir. Bir bulanık kümenin üyelik derecelerinin en yüksek noktası kümenin yüksekliğidir. Şekil 3.1’de sonsuz sayıda elemana sahip bir bulanık kümenin üyelik fonksiyonu ve α - kesmesi verilmiştir (Buckley 2004). 43 µ A (x ) 1 α 0 Aα x Şekil 3.1 α - kesme kümesi Tanım 3.4: Her ne kadar üyelik fonksiyonun değer kümesi [0,1] aralığı olarak tanımlansa da üyelik fonksiyonu değerleri sınırlı değildir. Bir bulanık küme normal ise bulanık kümenin yüksekliği 1’dir. Karakteristik fonksiyonun standardize edilerek [0,1] aralığında tanımlı olması her zaman tercih edilir. Bir bulanık küme en az bir eleman için Sup x {µ A ( x )} = 1 (3.7) koşulunu sağlıyorsa bu bulanık küme normaldir. Eğer bir bulanık küme normal değil ise üyelik dereceleri Sup x {µ A ( x )} değerine bölünerek küme standardize edilir (Lai ve Hwang 1992). Tanım 3.5: Tüm elemanların üyelik dereceleri 0 olan bulanık küme boş kümedir. Tanım 3.6: Bir bulanık kümenin herhangi iki elemanı olan x1 ve x 2 için µ A (δx1 + (1 − δ )x 2 ) ≥ min (µ A ( x1 ), µ A ( x 2 )) (3.8) 44 koşulu sağlanıyorsa bulanık küme dışbükeydir. Burada δ ∈ [0,1] dır (Klir ve Yuan 1995). Bir bulanık kümenin sahip olması beklenen iki özelliği normal ve dışbükey olmasıdır. Aksi belirtilmedikçe bulanık kümenin veya üyelik fonksiyonun bu özellikleri taşıdığı düşünülür. 3.2 Üyelik Fonksiyonları Olayların veya sistemlerin ait olma dereceleri bulanık mantıkta üyelik fonksiyonları ile tanımlanır. Küme değerlerinin üyeliklerini gösteren eğriye üyelik fonksiyonu adı verilir. Üyelik fonksiyonlarının birçok farklı çeşidi geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Bu fonksiyonun değeri herhangi bir üyenin bulanık küme ile tanımlanan sisteme uygunluk derecesini gösterir. Bulanık mantık kullanılarak bir sistem modellenmek istendiğinde bir uzmanın bilgi ve tecrübelerinden yararlanılır. Uzmanın deneyimlerden elde edilen sözel bilgi ile sistemi ifade edecek uygun üyelik fonksiyonu belirlenir. Çok sayıda üyelik fonksiyonu tipi bulunmaktadır. Literatürde en çok kullanılan fonksiyonlar üçgensel, yamuksal ve çan eğrisi üyelik fonksiyonlarıdır. Uygulanmaları ve anlaşılmaları kolay olmaları nedeniyle endüstride çoğunlukla bu üyelik fonksiyonlarıyla sistemler tanımlanır (Lai ve Hwang 1992). Üyelik fonksiyonu grafiğinde X ekseni bulanık kümenin elemanlarını gösterirken Y ekseni ise bu elamanların üyelik derecelerini gösterir. Şekil 3.2’de örnek bir üyelik fonksiyonu verilmiştir. 45 µ A (x ) x 0 Şekil 3.2 Üyelik fonksiyonu ~ Şekil 3.2’de A bulanık kümesi sonsuz sayıda elemanı olan bir kümedir. Bulanık kümenin alt kümesi olduğu evrensel kümede sonlu sayıda eleman olduğunda üyelik fonksiyonu Eşitlik 3.3’de olduğu gibi ifade edilir. X evrensel kümesinde sonsuz sayıda eleman olduğunda üyelik dereceleri fonksiyon olarak belirtilir. Çok çeşitli üyelik fonksiyonları tanımlanmış olmasına rağmen uygulamalarda basit fonksiyonlar tercih edilir. En çok tercih edilen üyelik fonksiyonları üçgensel, yamuksal, Gaussian, çan eğrisi ve sigmodial fonksiyonlardır. Bu üyelik fonksiyonlarının tanımlı olduğu bulanık kümelerin hepsi dışbükey özelliğini sağlar. Diğer önemli üyelik fonksiyonu tipleri S, ∏ , Z ve iki sigmodial fonksiyonun farkı şeklindeki üyelik fonksiyonlarıdır (Lai ve Hwang 1992). Tanım 3.7 Üçgensel üyelik fonksiyonları: Üçgensel üyelik fonksiyonlarının önemli üç değeri vardır. Bunlar a, destek kümesinin alt sınırı, b, bulanık kümenin yüksekliği ve c, destek kümesinin üst sınırıdır. Şekil 3.3’de bir üçgensel üyelik fonksiyonu verilmiştir. 46 µ A (x ) 1 0 a b c x Şekil 3.3 Üçgensel üyelik fonksiyonu Şekil 3.3’de verilen grafiğin üyelik derecesi fonksiyonu ( x − a ) (b − a ), µ A ( x ) = (c − x ) (c − b ), 0, a≤ x≤b b<x≤c x < a veya x > c (3.9) biçimindedir. Şekil 3.3’de verilen üçgensel üyelik fonksiyonu doğrusaldır, fakat üçgensel üyelik fonksiyonları simetrik ya da doğrusal olmak zorunda değildir. Şekil 3.4’de doğrusal olmayan bir üçgensel üyelik fonksiyonuna örnek gösterilmiştir (Dubois ve Prade 1980, Lai ve Hwang 1992, Klir ve Yuan 1995, Dubois ve Prade 2000, Buckley 2006). 47 µ A (x ) 1 x 0 Şekil 3.4 Doğrusal olmayan üçgensel üyelik fonksiyonu Tanım 3.8 Yamuksal üyelik fonksiyonları: Üçgensel üyelik fonksiyonları yamuksal üyelik fonksiyonlarının özel bir halidir. Üyelik fonksiyonun tanımlı olduğu bulanık kümenin özü birden fazla eleman içerir. Bu nedenle fonksiyonun sınırları dört değer ile belirlenir. Şekil 3.5 yamuksal üyelik fonksiyonun grafiğini göstermektedir. µ A (x ) 1 0 a b c d x Şekil 3.5 Yamuksal üyelik fonksiyonu Şekil 3.5’deki gibi bir grafiğin fonksiyonu 48 ( x − a ) (b − a ), 1, µ A (x ) = (d − x ) (d − c ), 0, a≤ x≤b b< x≤c (3.10) c<x≤d x < a veya x>d biçimindedir. Üçgensel üyelik fonksiyonlarına benzer şekilde yamuksal üyelik fonksiyonlarının da doğrusal olması ya da olmaması hakkında bir kısıtlama yoktur (Dubois ve Prade 1980, Lai ve Hwang 1992, Klir ve Yuan 1995, Dubois ve Prade 2000, Buckley 2006). Tanım 3.9 Gaussian üyelik fonksiyonları: Gaussian dağılımının iki parametresi ortalama ve standart sapmadır. Gaussian üyelik fonksiyonunda m, grafiğin orta noktası olan ortalamayı, σ da grafiğin yayılım ölçüsünü yani standart sapmasını verir. Şekil 3.6’da örnek bir gaussian üyelik fonksiyonu grafiği verilmiştir. µ A (x ) 1 0 m Şekil 3.6 Gaussian üyelik fonksiyonu Gaussian üyelik fonksiyonu 49 x 1 x − m 2 µ A ( x ) = exp− 2 σ (3.11) biçiminde tanımlanır (Dubois ve Prade 1980, Lai ve Hwang 1992, Klir ve Yuan 1995, Dubois ve Prade 2000, Buckley 2006). Tanım 3.10 Çan eğrisi üyelik fonksiyonları: Çan eğrisi üyelik fonksiyonun a, b ve c olmak üzere üç parametresi vardır. a parametresi grafiğin destek kümesinin alt sınırıdır, b parametresi eğrinin orta noktasını yani üyelik değerinin 0,5 olduğu noktasıdır, c ise yükseklik kümesinin orta noktasıdır. Şekil 3.7’de örnek bir çan eğrisi üyelik fonksiyonu verilmiştir. µ A (x ) 1 0,5 0 a b c x Şekil 3.7 Çan eğrisi üyelik fonksiyonu Çan eğrisi üyelik fonksiyonu c değerine göre simetriktir ve fonksiyon 1 µ A ( x ) = exp b 1 + x − c a (3.12) 50 biçiminde tanımlıdır (Dubois ve Prade 1980, Lai ve Hwang 1992, Klir ve Yuan 1995, Dubois ve Prade 2000, Buckley 2006). Tanım 3.11 Sigmodial üyelik fonksiyonları: Sigmodial üyelik fonksiyonun iki parametresi vardır: a, sigmodial eğrinin X ekseni ile kesiştiği noktadır, b ise eğrinin orta noktasını yani µ A (b ) = 0,5 olduğu değerdir. Bu üyelik fonksiyonu 1 − a ( x −b ) 1 + e µ A ( x ) = exp (3.13) biçimindedir ve grafiği şekil 3.8’de verilmiştir (Dubois ve Prade 1980, Lai ve Hwang 1992, Klir ve Yuan 1995, Dubois ve Prade 2000, Buckley 2006). µ A (x ) 1 0,5 0 a b x Şekil 3.8 Sigmodial üyelik fonksiyonu 3.3 Bulanık Sayılar ve Aritmetik İşlemler Normallik ve dışbükeylik özelliklerini taşıyan bir bulanık küme bulanık sayıdır. Bulanık kümeler üyelik fonksiyonları ile belirlenir. Bu nedenle üyelik fonksiyonu tipi olduğu kadar bulanık sayı çeşidi vardır. Üyelik fonksiyonları aynı zamanda bulanık sayı olarak 51 da bilinir. Bulanık sayılar dışbükey bulanık kümelerin özel bir halidir (Kandel 1986, Nguyen, 2006). Bir üçgensel sayının farklı gösterimleri vardır. X = {x, α , β } gösteriminde, x değeri üyelik derecesinin en büyük olduğu ( µ A ( x ) = 1 ) noktasıdır. α ve β değerleri ise sırasıyla sayının yükseklikten olan sol ve sağ uzaklıklarını verir. Üçgensel sayıların bir diğer gösterimi ise X = {a, b, c} dır. Bu gösterimde b = x , a = x − α ve c = x + β değerlerini ifade eder. Şekil 3.9’de doğrusal üyelik fonksiyonu olan bir üçgensel bulanık sayı verilmiştir (Lai ve Hwang 1992). µ A (x ) 1 0 a=x-α b=x c=x+β x Şekil 3.9 Üçgensel bir bulanık sayı Benzer şekilde yamuksal bulanık sayılar, Y = {y1 , y2 ,α , β } ve Y = {a, b, c, d } gösterimleriyle ifade edilir. Bir yamuksal bulanık sayının özü [ y1 , y 2 ] aralığıdır. Başka bir değişle, [ y1 , y 2 ] veya [b,c] aralığındaki elemanların üyelik dereceleri birdir. α ve β değerleri üçgensel sayılarda olduğu gibi bu aralıktan sol ve sağ uzaklıklardır. Dolayısıyla, a = y1 − α , b = y1 , c = y 2 ve d = y 2 + β dır. Şekil 3.10’de yamuksal bir bulanık sayı gösterilmiştir (Lai ve Hwang 1992). 52 µ A (x ) 1 0 a=y1-α b=y1 c=y2 d=y2+β x Şekil 3.10 Yamuksal bir bulanık sayı X / Y üçgensel / yamuksal bulanık sayılar ise bu sayıların toplamı, farkı, çarpımı ya da bölümü de üçgensel / yamuksal bulanık sayılardır. Çizelge 3.1 - 3.2 sırasıyla üçgensel ve yamuksal bulanık sayılarla aritmetik işlemleri göstermektedir. 53 Çizelge 3.1 Üçgensel bulanık sayılarla aritmetik işlemler (Lai ve Hwang 1992). X = {a X , b X , c X } ve Y = {aY , bY , cY } iki üçgensel bulanık sayı olduğunda: X’in görüntüsü : − X = {− c X ,−b X ,−a X } X’in tersi: X −1 = {1 / c X ,1 / b X ,1 / a X } Toplama: X + Y = {a X + aY , b X + bY , c X + cY } Çıkarma: X − Y = {a X − cY , b X − bY , c X − aY } Sabit bir sayı ile çarpım: k > 0, k ∈ R kX = {ka X , kb X , kc X } k < 0, k ∈ R kX = {kc X , kb X , ka X } Çarpım: X > 0, Y > 0, XY = {a X aY , b X bY , c X cY } X < 0, Y > 0, XY = {c X aY , b X bY , a X cY } X < 0, Y < 0, XY = {c X cY , b X bY , a X aY } Bölme: X > 0, Y > 0, X / Y = {a X / cY , b X / bY , c X / aY } X < 0, Y > 0, X / Y = {c X / cY , b X / bY , a X / aY } X < 0, Y < 0, XY = {c X / aY , b X / bY , a X / cY } 54 Çizelge 3.2 Yamuksal bulanık sayılarla aritmetik işlemler (Lai ve Hwang 1992). X = {a X , bX , c X , d X } ve Y = {aY , bY , cY , dY } iki yamuksal bulanık sayı olduğunda: X’in görüntüsü : − X = {− d X ,−c X ,−b X ,−a X } X’in tersi: X −1 = {1 / d X ,1 / c X ,1 / b X ,1 / a X } Toplama: X + Y = {a X + aY , b X + bY , c X + cY , d X + d Y } Çıkarma: X − Y = {a X − d Y , b X − cY , c X − bY , d X − aY } Sabit bir sayı ile çarpım: k > 0, k ∈ R kX = {ka X , kb X , kc X , kd X } k < 0, k ∈ R kX = {kd X , kc X , kb X , ka X } Çarpım: X > 0, Y > 0, XY = {a X aY , b X bY , c X cY , d X d Y } X < 0, Y > 0, XY = {d X aY , c X bY , b X cY , a X d Y } X < 0, Y < 0, XY = {d X d Y , c X cY , b X bY , a X aY } Bölme: X > 0, Y > 0, X / Y = {a X / d Y , b X / cY , c X / bY , d X / aY } X < 0, Y > 0, X / Y = {d X / d Y , c X / cY , b X / bY , a X / aY } X < 0, Y < 0, XY = {d X / aY , c X / bY , b X / cY , a X / d Y } 55 3.4 Tip - n Bulanık Mantık Bir durum bulanık mantık ile tanımlanırken bulanık küme, elemanları ve üyelik dereceleri tanımlanır. Her bir bulanık sayının [0,1] aralığında tanımlı bir üyelik derecesi bulunduğunda üyelik değerleri kesin sayılardır. Bulanık mantıkta bu durum tip - 1 üyelik fonksiyonu olarak adlandırılır. Üyelik fonksiyonunun değerinin bulanıklaştırıldığı durum tip - 2 bulanık mantık teorisi ile açıklanır. Bir elemana ait üyelik fonksiyonu da bir bulanık küme ile tanımlanırsa buna tip - 2 bulanık küme denir. Bu durumda tip - 1’de olduğu gibi her bir sayının üyeliği [0,1] aralığında tek bir değer almaz. Tip - 2 bulanık mantığında kullanılan üyelik fonksiyonları da bulanıktır. Tip - 2 bulanık mantıkta bulanık kümedeki her bir elemana ait üyelik değeri [0,1] aralığında bir bulanık küme ile ifade edilir. Tip - 2 bulanık mantık geleneksel bulanık mantık olarak bilenen tip - 1 bulanık mantığın genişletilmiş bir halidir. Bu tanımlar bulanık mantığın temel ilkeleri değişmeden tip - n bulanık mantık olarak genişletilebilir. Bulanık mantığın tip sayısı bulanıklığın derecesinin yüksekliğini ifade eder (Klir ve Yuan 1995, Ross 1995, Çelikyılmaz ve Türkşen 2009). Tip - 1 bulanık mantık belirsizlikleri açıklamakta her zaman istenilen performansı gösteremeyebilir. Böyle durumlarda tip - 2 bulanık mantığın kullanılması önerilir. Tip 2 bulanık mantık tip - 1’e göre belirsizliği modellemede daha etkilidir. Bunun nedeni tip - 2 bulanık mantık sistemlerine ait bulanık kümelerin daha fazla parametreye sahip olmasıdır. Dolayısıyla tip - 2 bulanık sistemleri tip - 1 bulanık mantık sistemlerine göre daha güçlü ve etkili bir yapıya sahiptir. Her ne kadar uygulama alanları çok geniş olsa da tip - 2 bulanık mantık sistemleri ile yapılan çalışmalar çok eskiye dayanmamaktadır. İlk olarak A. Lutfi Zadeh tarafından 1975 yılında ortaya atılmış ve daha sonra birçok araştırmacı tarafından incelenip geliştirilmiştir. Literatürde yapılan uygulamalarda tip 2 bulanık mantık sistemlerinin tip - 1 bulanık mantık sistemleri temel alınarak yapılan çalışmalara göre daha iyi performans gösterdiği sonucuna varılmıştır (Karnik vd. 1999, Mendel 2001, Çelikyılmaz ve Türkşen 2009). 56 4. KALİTE KONTROL GRAFİKLERİNDE ORAN YAKLAŞIMI Kalite kontrol grafikleri bulanık mantık ile geliştirildiğinde süreci tanımlayan durumların, Shewhart kontrol grafiklerinde kullanılan kurallardan farklı olması beklenir. Başka bir değişle kontrol grafiklerinde süreci tanımlayan, kontrol dışı olup olmadığını belirten yaklaşımlar bulanık kontrol grafiklerinde olduğu gibi uygulanamaz. Bunun nedeni bulanık sayıların kontrol grafiklerine getirdiği çeşitliliktir. Kontrol grafiğinde kullanılan sayıların bulanık olması sürecin kontrol dışında ya da kontrol altında olmasını belirten durumların sayısını arttırır. Bu durumların tanımlanarak sınıflandırılması süreç hakkında bilgi verebilmek için gereklidir. Bulanık sayılardan oluşan bir süreci tanımlarken bulanık sayıların ve sınırların çakıştığı durumları doğru sınıflandırabilmek çok önemlidir. Bulanık sayılar ile ifade edilen bir sürecin incelenmesinde kontrol sınırlarının ya da verilerin Shewhart grafiklerinde olduğu gibi gerçek değer ile tanımlanması beklenemez. Bulanık kontrol grafiklerinde alt, üst kontrol sınırlarının ve merkez çizginin bulanık sayılarla gösterilmesi süreç hakkındaki sonucun esnekliğini arttırır. Kalite kontrol grafiklerinde sayı alt kontrol sınırından küçük ya da üst kontrol sınırından büyük ise süreç kontrol dışındadır. Bu durum bulanık kalite kontrol grafiklerine uyarlandığında, bulanık sayılar bulanık kontrol sınırlarının dışında ise süreç kontrol altında değildir. Başka bir değişle, bir bulanık sayının üst veya alt kontrol sınırlarının dışında olması, sürecin kontrol altında olmasının üyeliğinin sıfır olması anlamına gelir. Diğer taraftan, sayılar bulanık sınırların arasında ve rasgele dağılmış ise sürecin kontrol içinde olmasının üyeliği birdir. Bulanık kontrol grafiklerinde bulanık sınırlar da bulanık sayılarla ifade edildiğinde bulanık sayıların ve bulanık sınırların çakıştığı durumların tanımlanmasına ihtiyaç duyulur. Bulanık sayı olarak hesaplanan bulanık sınırlar süreçlerin net bir şekilde “kontrol altındadır” ya da “kontrol dışındadır” olarak tanımlanmasını imkansız bir hale getirir. Bu durum, bulanık grafiklerin Shewhart kontrol grafiklerinden en önemli 57 farkıdır. Farklı bulanık yaklaşımlarla bulanık sayıların ve sınırların çakışmaları değerlendirildiğinde süreçlerin farklı tanımlanmasına sebep olur. Dolayısıyla, süreçlerin uygun bir bulanık yaklaşım ile incelenmesi doğru ve gerçeğe en yakın sonuçların elde edilmesi açısından önemlidir. Bu bölümde, çalışmanın özgün yanını oluşturan oran yaklaşımı tanımlanacaktır. Oran yaklaşımı olarak adlandırılan yaklaşım ile bulanık kalite kontrol grafiklerinin çizilmesi amaçlanmıştır. Bir bulanık sayının bulanık kontrol sınırları ve diğer sayılarla karşılaştırılabilmesi için bulanık sayıların ve sınırların üst üste geldikleri durumların belirlenmesi gerekmektedir. Önerilen oran yaklaşımı ile bulanık kalite kontrol grafiklerinin bu durumları sınıflandırılarak süreçler tanımlanacaktır. Oran yaklaşımında öncelikle süreç kontrol altında iken bulanık kontrol sınırları hesaplanır. Yaklaşım ile hesaplanan bulanık kontrol sınırları bulanık sayılar ile gösterilir. İkinci olarak, örneklemdeki her bir bulanık sayının bulanık kontrol sınırlarına göre konumu belirlenir ve kontrol içinde olma üyelik dereceleri hesaplanır. Bu hesaplama oran yaklaşımının önemli bir basamağını oluşturur. Bulanık sayıların üyelik dereceleri [0, 1] aralığında değerler alır. Bir sayının üyelik derecesi 0 ise bulanık sayı bulanık kontrol sınırların dışındadır. Sayı bulanık sınırların arasında ise üyelik derecesi 1 değerini alır. Üyelik derecelerinin diğer tüm değerlerinde bulanık sayıların bulanık sınırlarla çakıştığı anlamına gelir. Bulanık grafiğin çiziminde daha sonra α - kesme bulanık sınırlar ve α - kesme bulanık sayılar çizilir. Son olarak elde edilen üyelik dereceleri oran yaklaşımı karar fonksiyonundaki sınıflar ile karşılaştırılır ve süreç tanımlanır. Çalışmada süreçlerin gerçeğe en yakın şekilde tanımlanmasını sağlayacak bir yaklaşım geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle en uygun üyelik fonksiyonun ve karar fonksiyonun belirlenmesi aşamasında çok sayıda uygulamalar yapılmıştır. İncelenen uygulamaların bir kısmı Kesim 4.3, Kesim 4.4, Kesim 4.7, ve Bölüm 5’de anlatılacaktır. Yapılan bu uygulamalarda yaklaşım ile her türlü sürecin bulanık grafiğinin çizilebilmesi, oran yaklaşımının farklı kontrol grafikleri çizmek için uyarlanabilmesi, hesaplanmasının 58 ve anlaşılmasının kolay olması kriterleri temel olarak göz önüne alınmıştır. Süreçleri en doğru şekilde yansıtan fonksiyonlar oran yaklaşımı üyelik ve karar fonksiyonları olarak atanmıştır. Bu fonksiyonlar ve oran yaklaşımının temel ilkeleri Kesim 4.1’de verilecektir. 4.1 Oran Yaklaşımının Temelleri Oran yaklaşımı ile çizilmiş bulanık kalite kontrol grafiklerinin oluşturulmasında uzmanların deneyimlerinden elde edilen bulanık sayılar kullanılacaktır. Bulanık sayılar ya da üyelik fonksiyonları hakkında herhangi bir kısıtlayıcı varsayım yoktur. Bulanık kontrol grafiklerinde bulanık kontrol sınırlarının bulanık dört işlem ile Shewhart kontrol grafikleri temel alınarak hesaplandığı varsayılmıştır. Örneğin doğrusal üyelik fonksiyonu olan yamuksal bulanık sayılarla, bulanık sınırlar çizelge 3.2’de verilen aritmetik işlemler kullanılarak hesaplanır. Önerilen oran yaklaşımı α - kesme bulanık sayıların α - kesme bulanık sınırlara göre konuma dayanır. Yaklaşımda süreç bulanık sayıların kontrol içinde olma üyelik derecelerinin sınıflandırılması ile tanımlanır. Bir bulanık sayının kontrol içinde olmasının üyelik derecesi ise sayının konumuna göre değer alır. Aiα i. bulanık sayının α - kesmesinin genişliği olsun. Başka bir değişle, Aiα i. bulanık sayının α - kesmesinin üst sınırı ile alt sınır arasındaki fark olarak tanımlansın. Bu durumda Aiα = AiαİÇ + AiαÜZ + AiαDIŞ i = 1,2,3,..., n. olacak şekilde; n örneklem büyüklüğü, 59 (4.1) AiαİÇ , i. bulanık sayının α - kesmesinin, α - kesme alt ve üst kontrol sınırlarının arasında kalan genişliği, AiαÜZ , i. bulanık sayının α - kesmesinin, α - kesme alt ve üst kontrol sınırlarının üzerinde kalan genişliği ve AiαDIŞ , i. bulanık sayının α - kesmesinin, α - kesme bulanık kontrol sınırlarının dışında kalan genişliği olarak tanımlanır. Eşitlik 4.1’de verilen genişlikler bir bulanık kalite kontrol grafiğinde örneklendirilmiştir. Üçgensel bulanık sayılar ile tanımlanan bir süreçde, bulanık aritmetik ile bulanık sınırlar ve merkez çizgi hesaplanmıştır. Bulanık sınırlar ve merkez çizgi de üçgensel bulanık sayılardır. Hesaplamalar Bölüm 3’de, çizelge 3.1’de verilen bulanık aritmetik işlemler kullanılarak yapılmıştır. Oran yaklaşımında bulanık sınırların hesaplanmasına Kesim 4.2’de değinilecektir. Şekil 4.1’de doğrusal üyelik fonksiyonu olan iki üçgensel bulanık sayı ve bulanık kontrol sınırları gösterilmiştir. ~ ÜK L ~ A KL Sayı I Sayı II A1α α A1αÜZ A2αÜZ A1αİÇ A2αDIŞ Şekil 4.1 Üçgensel bulanık sayılar ve bulanık kontrol sınırları için bir örnek ~ ~ Şekil 4.1’de AKL ve ÜKL bulanık sayılarla hesaplanmış bulanık sınırları göstermektedir. ~ ~ AKL bulanık alt kontrol sınırını, ÜKL ise bulanık üst kontrol sınırını ifade etmektedir. Şekil 4.1’de doğrusal üyelik fonksiyonları olan iki üçgensel bulanık sayı kesikli çizgilerle gösterilmiştir. Birinci bulanık sayı, bulanık alt kontrol sınırı ile çakışmakta ve sayının bir kısmı bulanık sınırların arasındadır. Dolayısıyla birinci sayının A1α değeri DIŞ sıfır ve A1α , A1α değerleri sıfırdan büyüktür. İkinci bulanık sayı ise üst kontrol sınırı ile ÜZ İÇ 60 çakışmakta ve sayının bir kısmı kontrol sınırlarının dışındadır ve A2α DIŞ > 0 , A2αÜZ > 0 ve A2αİÇ = 0 dır. Oran yaklaşımında bir bulanık sayı bulanık sınırların dışında ise kontrol altında olmasının üyeliği sıfırdır. Bulanık sayının α - kesme genişlikleri göz önüne alındığında AαjDIŞ = Aαj , AαjÜZ = 0 ve AαjİÇ = 0 olur. Benzer şekilde sayı bulanık sınırların arasında ise AiαDIŞ = 0 , AiαÜZ = 0 ve AiαİÇ = Aiα sağlanır ve sayının kontrol altında olmasının üyelik derecesi birdir. Bulanık sayılar ve sınırlar çakıştığında, Aiα > 0 , oran yaklaşımı ile ÜZ sürecin kontrol altında olmasının üyelik derecesi Aiα , Aiα İÇ ÜZ ve Aiα DIŞ genişlikleri kullanılarak belirlenir. Önerilen oran yaklaşımı üyelik derecesi fonksiyonu, AiαİÇ / Aiα ve AiαÜZ / Aiα (4.2) oranlarının ağırlıklı toplamıdır. Eğer bir bulanık sayı bulanık kontrol sınırlarıyla çakışıyorsa, bulanık sayının kontrol içinde olmasının üyeliği µi = γAiα + (1 − γ )Aiα ÜZ İÇ γM i + (1 − 2γ )Z iα α i = 1,2,3,..., n. (4.3) olarak tanımlandı. Burada, { ( ) ( ) } M iα = min sup ÜKLα − inf AKLα , Aiα (4.4) ve { ( ) ( Z iα = min inf ÜKLα - sup AKLα ) ,A α i } dır. (4.5) 61 M iα , i. bulanık sayı için Aiα ’den küçük ya da eşit, en büyük olası bulanık kontrol sınırlarının α - kesme genişliğini, Z iα ise Aiα ’den küçük ya da eşit, i. bulanık sayının α kesme bulanık kontrol sınırlarının arasında olabileceği en büyük genişliği ifade eder. Örneklemdeki bütün bulanık sayıların kontrol içinde olma üyelik derecelerini aynı skalada tanımlayabilmek amacıyla fonksiyon M iα ve Z iα değerleri kullanılarak standardize edilmiştir. Üyelik fonksiyonunda, Eşitlik 4.3’de verilen oranların ağırlıklar sırasıyla γ ve (1 γ ) olarak tanımlanmıştır. γ karar verici tarafından geçmiş verilere dayanarak elde edilmiş bir değerdir. γ değeri bulanık sayının α - kesmesinin, α - kesme bulanık kontrol sınırlarının üzerinde kalan genişliğinin ağırlığıdır. (1 - γ ) ise bulanık sayının α kesmesinin α - kesme bulanık kontrol sınırlarının arasında kalan genişliğinin ağırlığı olarak ifade edilir. γ değeri 0< γ (1 − γ ) <1 (4.6) eşitsizliğini sağlamalıdır. Herhangi bir sayının bulanık kontrol sınırlarının arasında olmasının öneminin, bu sınırların üzerinde olmasının öneminden yüksek olması beklenir. Başka bir değişle γ değeri [0, 0,5] arasında olmalıdır. Üyelik fonksiyonunda önemli etkisi olan γ değeri geçmiş bilgilere ve tecrübelere dayanarak belirlenir. Bulanık sayının kontrol sınırlarının arasında ve üzerinde olmalarının ağırlıkları olarak tanımlanan bu değer farklı süreçlerde farklı değer alabilir. Süreçteki geçmiş ölçümler ve kararlar bu hakkında bilgi verir. Karar verici geçmiş veriye ya da tecrübelerine dayanarak bu değeri belirler. Bu çalışmada, γ değerinin geçmiş gerçek verilerin dağılımlarına dayanılarak karar vericiler tarafından belirlendiği varsayılmıştır. 62 γ / (1 - γ ) değişkeninin dağılımı, parametre değerleri süreçlere göre değişen bir dağılıma sahiptir. Bu rasgele değişken, (1 - γ )’nın γ’dan büyük olması beklenildiği için 0 ve 1 arasında değer alır. Gerçek sayılardan oluşan geçmiş bilgiler ile tanımlanır ve süreç kontrol altında iken bu değişkenin dağılımı belirlenmiş ve parametreleri tahmin edildiği varsayılmıştır. Bulanık sayıların yayılımına bağlı olarak bulanık sınırların değerleri ve konumları değişir. Hatta bulanık sınırlar çakışabilir ya da her hangi bir bulanık sayı bulanık alt ve üst kontrol sınırlarının ikisi ile de çakışabilir. Eşitlik 4.3’de verilen üyelik fonksiyonu α , γ değerlerine, bulanık sayılara ve bu sayıların birbirlerine göre konumlarına bağlıdır. Eşitlik 4.3’de tanımlanan üyelik fonksiyonu α ve γ değerlerinin ve bulanık sınırların ve sayıların tüm olası durumları göz önüne alınarak belirlenmiştir. Önerilen fonksiyonun her türlü üyelik fonksiyonuna sahip bulanık sayılara uygulanabileceği varsayılarak yaklaşım geliştirilmiştir. Ayrıca, bulanık sayıların kendi yayılımları ve birbirleri arasındaki yayılım da oran yaklaşımında göz önüne alınmıştır. Sayıların yayılımlarının büyük olması bulanık üst kontrol sınırı ile alt kontrol sınırının çakışmasına neden olabilmekte, bu durumda bulanık kontrol sınırları arasında kalan aralığı değiştirmektedir. Şekil 4.2’de çakışmayan bulanık kontrol sınırları ile bir bulanık sayının oran yaklaşımı göz önüne alındığında farklı tüm olası durumları doğrusal üyelik fonksiyonu olan yamuksal bulanık sayılara dayanılarak gösterilmiştir. 63 1 α ~ AK L ~ ÜKL 2 α ~ AK L ~ ÜKL 3 α ~ AK L ~ ÜKL 4 α ~ AK L ~ ÜKL 5 α ~ AK L ~ ÜKL 6 α ~ AK L ~ ÜKL Şekil 4.2 Bulanık kalite kontrol grafiğinde çakışmayan bulanık kontrol sınırları ve yamuksal bulanık sayıların olası durumları 64 7 α ~ AK L ~ ÜK L 8 α ~ AK L ~ ÜK L 9 α ~ AK L ~ ÜK L 10 α ~ AK L ~ ÜK L 11 α ~ AK L ~ ÜK L 12 α ~ AK L ~ ÜK L Şekil 4.2 Bulanık kalite kontrol grafiğinde çakışmayan bulanık kontrol sınırları ve yamuksal bulanık sayıların olası durumları (devam) 65 13 α ~ AK L ~ ÜK L 14 α ~ AK L ~ ÜK L 15 α ~ AK L ~ ÜK L Şekil 4.2 Bulanık kalite kontrol grafiğinde çakışmayan bulanık kontrol sınırları ve yamuksal bulanık sayıların olası durumları (devam) Şekil 4.2’de yamuksal bulanık sayılarla çizilen bir kontrol grafiğinin tek bir bulanık sayıyı gösteren parçaları verilmiştir. Her bir parça bulanık alt ve üst kontrol sınırlarını ve bir bulanık sayının durumu göstermektedir. Şekil 4.2 incelendiğinde, oran yaklaşımına göre yamuksal bir bulanık sayının bulanık sınırlara göre alabileceği 15 farklı durum olduğu görülür. Bu durumlar bulanık sayılara ve bulanık sınırların birbirlerine göre konumlarına bağlıdır. Şekil 4.2’de α - kesme bulanık sınırlar çakışmamaktadır. Bulanık üst ve alt kontrol sınırlarının α - kesmelerinin çakışması halinde, yamuksal bulanık sayıların olası durumları şekil 4.3’de verilmiştir. 66 16 α ~ AK L ~ ÜK L 17 α ~ AK L ~ ÜK L 18 α ~ AK L ~ ÜK L 19 α ~ AK L ~ ÜK L 20 α ~ AK L ~ ÜK L 21 α ~ AK L ~ ÜK L Şekil 4.3 Bulanık kalite kontrol grafiğinde çakışan bulanık kontrol sınırları ve yamuksal bulanık sayıların olası durumları 67 22 α ~ AK L ~ ÜK L 23 α ~ AK L ~ ÜK L 24 α ~ AK L ~ ÜK L 25 α ~ AK L ~ ÜK L 26 α ~ AK L ~ ÜK L 27 α ~ AK L ~ ÜK L Şekil 4.3 Bulanık kalite kontrol grafiğinde çakışan bulanık kontrol sınırları ve yamuksal bulanık sayıların olası durumları (devam) 68 28 α ~ AK L ~ ÜK L 29 α ~ AK L ~ ÜK L 30 α ~ AK L ~ ÜK L Şekil 4.3 Bulanık kalite kontrol grafiğinde çakışan bulanık kontrol sınırları ve yamuksal bulanık sayıların olası durumları (devam) Şekil 4.2’dekine benzer şekilde, şekil 4.3’de oran yaklaşımına göre bulanık sınırların ve yamuksal bulanık sayıların 15 olası durumu bulunmaktadır. Oran yaklaşımı geliştirilirken bulanık sayı tipleri ve bu bulanık sayı tiplerinin ve sınırlarının tüm olası durumları incelenmiş ve üyelik fonksiyonu tanımlanmıştır. Shewhart kalite kontrol grafiklerinde süreç iki durum ile tanımlanır: “süreç kontrol altındadır” ve “süreç kontrol dışındadır”. Önerilen bulanık kontrol grafiklerinde de Shewhart kontrol grafiklerine benzer olarak sürecin iki farklı tanımı vardır. Oran yaklaşımı ile çizilen bulanık kontrol grafiklerinde bu tanımlar bulanık sayıların üyelik derecelerinin sınıflandırılması ile yapılır. Her bir sayının kontrol içinde olmasının üyelik derecesi hesaplandıktan sonra bu üyelik dereceleri karar fonksiyonunda kategorize edilir. Oran yaklaşımında karar fonksiyonu 69 kontrol altı nda , Süreç = kontrol dı şı nda , λ ≤ µi ≤ 1 0 ≤ µi ≤ λ (4.7) biçiminde tanımlanmıştır. Burada, λ değeri 0 ≤ λ ≤ 1 olacak şekilde belirlenmiş bir parametredir. Karar fonksiyonu olarak adlandırılan Eşitlik 4.7’deki parametre, λ, süreç kontrol altında iken geçmiş veriye dayanılarak tahmin edilmiştir. Bu parametrenin değerinin belirlenmesi önerilen yaklaşımın önemli bir basamağıdır. λ parametresine, olması gerektiğinden daha büyük bir değer atanırsa, tip - I hata olasılığı artar. Bu durum kalite kontrol grafiklerinde kontrol sınırlarının birbirlerine yaklaştırılması ile aynı etkiye sahiptir. Diğer taraftan, parametreye küçük bir değer verildiğinde kontrol sınırlarının birbirlerinden uzaklaştırılması ile benzer sonuç elde edilir. Tip - I hata olasılığı azalır ve tip - II hata olasılığı artar. Oran yaklaşımında λ parametresinin tahmin edilmesi tip - I hata olasılığına dayanır. 3 σ (3 sigma) kontrol sınırları kullanıldığında Normal dağılım varsayımı altında tip - I hata olasılığı 0,0027 dır. Başka bir değişle, 3 σ (3 sigma) kontrol sınırları ile 10.000 ürünün 27 tanesinin “süreç kontrol dışındadır” sonucuna yanlış karar ile varılması beklenir. Eşitlik 4.7’de verilen karar fonksiyonu 3 σ (3 sigma) kontrol sınırları temel alınarak oluşturulmuştur ve 3 σ (3 sigma) olasılık sınırı λ parametresini belirlemek için kullanılmıştır. 4.2 Oran Yaklaşımı İle Oluşturulmuş Kalite Kontrol Grafiklerinde Bulanık Sınırlar Oran yaklaşımı farklı grafikler için de düzenlenmiş ve C programlama dili kullanılarak birçok örnekle incelenmiştir. Bu kesimde, kalite kontrol grafiklerinin oran yaklaşımı ile çizimi için önerilen bulanık kontrol sınırları verilecektir. Gösterimlerde süreçlerin yamuksal bulanık sayılarla ifade edildiği varsayılmıştır. Üçgensel bulanık sayılardan oluşan sürecin tanımlanması benzer şekilde bulunabilir. 70 4.2.1 Sürekli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde oran yaklaşımı Oran yaklaşımının bulanık grafiklerin çeşidiyle ilgili her hangi bir kısıtlayıcı varsayımı yoktur. Bu nedenle oran yaklaşımı x , R ve s grafiklerine uyarlanabilir. Alt grupların yayılım ölçüsünü belirten bulanık s ya da R grafiklerinin çizimi için alt gruplardaki bulanık sayıların varyanslarının ya da genişliklerinin hesaplanması gerekir. Alt gruplardaki gözlem sayıları yeterince küçük olduğunda Shewhart grafiklerinde olduğu gibi varyans yerine genişlik ölçüsü kullanılarak yayılım grafiği elde edilebilir. Oran yaklaşımı ile sürekli rasgele değişkenler için bulanık kalite kontrol grafiklerinin çiziminde öncelikle bulanık kontrol sınırları hesaplanır. Bu çalışmada, x , R ve s grafiklerine uygulanmasında diğer grafiklerde olduğu gibi Shewhart kontrol grafiklerinin sınırları temel alınmıştır. Bulanık x ve R kontrol grafiklerinin çizilmesinde bulanık sınırların bulunabilmesi için alt grupların genişlik değerleri bulunmalıdır. Oran yaklaşımında her bir alt grubun genişlik ölçüsü alt gruptaki bulanık sayıların en büyük genişliği kullanılarak hesaplanır. i. alt grup için genişlik [ Ri = sup( ~ xij , ~ xik j≠k ]) (4.8) biçiminde bulunur. Burada, ~ xij ve ~ xik i. alt gruptaki farklı bulanık sayılardır. Yamuksal bulanık sayılar (a, b, c, d) gösterimi ile ifade edildiğinde x ve R grafiklerinde, x grafiğinin bulanık sınırları Kesim 2.3.1.1’de verilen eşitlikler temel alınarak hesaplanır. Oran yaklaşımı kullanılarak bulunan bulanık x grafiği merkez çizgisi ve bulanık kontrol sınırları ( ) ( ~ ~ ~ ~ ~ MÇ = a, b, c, d = MÇ a , MÇ b , MÇ c , MÇ d ) 71 (4.9) ( ) ( ) (4.10) ( ) ( ) (4.11) ~ ~ ~ ~ ~ ÜKL = a + A2 Ra , b + A2 Rb , c + A2 Rc , d + A2 Rd = ÜKL a , ÜKL b , ÜKL c , ÜKL d ~ ~ ~ ~ ~ AKL = a − A2 Rd , b − A2 Rc , c − A2 Rb , d − A2 Ra = AKL a , AKL b , AKL c , AKL d formülleri ile bulunur. Burada A 2 , Kesim 2.3.1.1 Eşitlik 2.9’da tanımlanmıştır. Bulanık sürekli rasgele değişkenler için kontrol grafiklerinde bulanık sayıların yayılımlarının da süreci tanımlarken dikkate alınması gerekir. Bulanık R grafiğinin bulanık merkez çizgisi ve bulanık kontrol sınırları ise ~ MÇ = (Ra , Rb , Rc , Rd ) (4.12) ( ) ( ) ~ ~ ~ ~ ~ ÜKL = (D 4 Ra , D 4 Rb , D 4 Rc , D 4 Rd ) = ÜKL a , ÜKL b , ÜKL c , ÜKL d ~ ~ ~ ~ ~ AKL = (D 3 Ra , D 3 Rb , D 3 Rc , D 3 Rd ) = AKL a , AKL b , AKL c , AKL d (4.13) (4.14) biçiminde bulunur. Burada, D3 ve D 4 katsayıları Eşitlik 2.13 ve 2.14’de tanımlanmıştır. Bulanık x ve R grafiklerinin, bulanık merkez çizgisi ve sınırları çizelge 3.2’de verilen yamuksal bulanık sayılarla aritmetik işlemler kullanılarak yazılmıştır. Bulanık x ve s grafiklerinin oran yaklaşımı ile önerilen sınırları bulanık x ve R grafiğine benzer şekilde bulunur. 4.2.2 Kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde oran yaklaşımı Geliştirilen oran yaklaşımı kontrol grafiklerinin farkları ile ilgili herhangi bir varsayım taşımadığından yaklaşım farklı kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerine uyarlanabilir. Uygulamalardaki bulanık grafiklerin en önemli farkı kontrol 72 grafiklerinin bulanık kontrol sınırları hesaplamalarından kaynaklanır. Bulanık kontrol sınırları bulunduktan sonra oran yaklaşımı bulanık veriye uygulanır ve sonuç bulanık grafiğin anlamına göre yorumlanarak süreç tanımlanır. Bu kesimde, oran yaklaşımı bulanık c kalite kontrol grafiğine uyarlandığında bulanık sınırların bulunması verilmiştir. Diğer kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde bulanık kontrol sınırları Shewhart kontrol sınırları kullanılarak benzer şekilde bulunabilir. Her bir alt grubun kusur sayısı yamuksal bulanık sayılar (a, b, c, d) ile gösterildiğinde bulanık kontrol sınırları bulanık dört işlem kullanılarak ( ) ( ~ ~ ~ ~ ~ MÇ = a, b, c, d = MÇ a , MÇ b , MÇ c , MÇ d ) (4.15) ( ) ( ) ( ) ( ) ~ ~ ~ ~ ~ ÜKL = a + 3 a , b + 3 b , c + 3 c , d + 3 d = ÜKL a , ÜKL b , ÜKL c , ÜKL d ~ ~ ~ ~ ~ AKL = a − 3 d , b − 3 c , c − 3 b , d − 3 a = AKL a , AKL b , AKL c , AKL d (4.16) (4.17) biçiminde hesaplanır. Eşitlik 4.15, 4.16 ve 4.17’deki merkez çizgi ve bulanık kontrol sınırları α - kesme uygulanarak yeniden düzenlendiğinde α - kesme bulanık merkez çizgi ve kontrol sınırları ~ MÇ α = (a α , b , c , d α ) = (a + α (b − a ), b , c , d − α (d − c )) ( ~ ~ ~ ~ = MÇ αa , MÇ b , MÇ c , MÇ αd ( ( ) (4.18) )( ) ( )( ~ ÜKLα = a + 3 a + α b + 3 b − a + 3 a , b + 3 b , c + 3 c , d + 3 d − α d + 3 d - c + 3 c ( ~ ~ ~ ~ = ÜKLαa , ÜKL b , ÜKL c , ÜKLαd ( ( ) )( )) (4.19) ) ( )( )) ~ AKLα = a − 3 d + α b − 3 c − a − 3 d , b − 3 c , c − 3 b , d − 3 a − α d − 3 a - c − 3 b ~ ~ ~ ~ = AKLαa , AKL b , AKL c , AKLαd (4.20) ( ) 73 Şeklinde tanımlanır. Burada, α değeri 1 alınırsa α - kesme bulanık kontrol sınırları c kalite kontrol grafiğinin sınırlarına eşit olur. 4.3 Oran yaklaşımında bulanık sayıların üyelik fonksiyonunun belirlenmesi Shewhart kontrol grafiklerinin bulanık alternatiflerinin çizilebilmesi için düzenlenen oran yaklaşımı ile çeşitli uygulamalar yapılmış ve parametrelerin ve yapay verilerin dağılımlarının etkileri üyelik fonksiyonları ile incelenmiştir. Çalışmada, farklı veri setleri ile denemeler yapılmış ve çok çeşitli bulanık sayılarla çeşitli bulanık grafikler çizebilmek için oran yaklaşımı uygulanmıştır. Farklı dağılımlar ile üretilmiş bulanık sayıların üyelik derecelerinin genel özellikleri araştırılmıştır. Poisson, Binom ve Normal dağılımlarının çeşitli parametre değerleri ile toplam en az 10.000.000 yapay sayı üretilmiş, bulanıklaştırılmış ve bulanık kontrol grafikleri çizilmiştir. Bu kesimde, oran yaklaşımı ile bulunan üyelik derecelerinin olasılık yoğunluk fonksiyonlarının tahmin edilmeleri üzerinde durulacaktır. Yapılan uygulamalar bir veri seti ile örneklendirilerek hesaplanan üyelik derecelerinin fonksiyonları incelenmiştir. Öncelikle, oran yaklaşımı, farklı bulanık kalite kontrol grafiklerinin çizilmesi için düzenlenmiş ve oran yaklaşımının uyarlamaları C programlama dilinde kodlanmıştır. Minitab 13 paket programında bulanık c ve u kontrol grafikleri için Poisson dağılımına, p ve np kontrol grafikleri için Binom dağılımına ve x , R ve s kontrol grafikleri için Normal dağılıma uyan yapay veriler üretilmiştir. Bu veriler çeşitli parametre değerleri göz önüne alınarak rasgele olarak üretilmiştir. Uygulamalarda kontrol grafiklerinin gösterdiği süreçlerin kontrol altında olduğu varsayılmıştır. Ayrıca, γ ve α’nın farklı değerleri ile denemeler de yapılmıştır. İlgili bulanık kontrol grafiklerine bağlı olarak üyelik dereceleri hesaplanmış ve bulanık kontrol grafikleri çizilmiştir. Yapılan uygulamalarda hesaplanan üyelik dereceleri ile üyelik fonksiyonu belirlenmiştir. Easyfit paket programında sürekli değişkenler için 61 adet farklı sürekli veri dağılımı 74 incelenmiştir. Bu dağılımlar EK 2’de verilmiştir. İki sonuca varılmıştır: Üretilen yapay sayıların dağılımı ne olursa olsun üyelik derecelerinin dağılımları aynı özellikleri gösterir ve üyelik derecelerinin olasılık yoğunluk fonksiyonunun tahmin edilmesinde istatistiksel olarak en iyi sonuçlar hemen hemen her zaman aynı dağılım ile elde edilmiştir. Üyelik fonksiyonun Beta dağılımı olduğu istatistiksel olarak kanıtlanmıştır. Beta dağılımının iki şekil parametresi vardır. Çeşitli uygulamalarla üyelik fonksiyonlarının parametreleri tahmin edilmiş ve bu tahmin edilen değerlerin Beta dağılımının sola çarpık ve zaman zaman tek tepeli olmasını sağlayacak değerler aldığı görülmüştür. Beklenildiği gibi, bulanık sayıların üyelik fonksiyonları simetrik bir dağılıma sahip değildir. Bunun nedeni kontrol grafiklerinde sayıların merkez çizgi etrafında dağılma olasılıkları sınırlara yakın dağılma olasılıklarından her zaman yüksek olması ve oran yaklaşımında bulanık sayıların üyelik derecelerinin merkez çizgiye yakınlıkları göz önüne alınarak değerlendirilmesidir. Çizilen en az 30.000 bulanık kalite kontrol grafiği uygulamasının bir örneği olarak Binom, Poisson ve Normal dağılımların çeşitli parametre değerleri ile rasgele olarak 1000 yapay sayı üretilmiştir. Öncelikle üretilen 1000 gerçek sayı bulanıklaştırılmıştır. Üçgensel bulanık sayılar, (a, b, c), elde etmek için gerçek sayıların standart sapması hesaplanmış ve bir standart sapma çıkartılıp ve toplanarak bulanık sayıların sırasıyla “a” ve “c” değerleri elde edilmiştir. Bulanıklaştırma işleminden sonra bulanık sayıların üyelik fonksiyonları belirlenmiştir. Bu hesaplamalarda γ = 0,33 ve α = 0,60 olduğu varsayılmıştır. Son olarak, üyelik derecelerinin olasılık yoğunluk fonksiyonu tahmin edilmiştir. Şekil 4.4’de 1.000 birimlik bu örneklemin üyelik dereceleri ile çizilmiş histogram verilmiştir. 75 Şekil 4.4 Üyelik dereceleri histogramı Şekil 4.4, bulanıklaştırılmış 1.000 birimlik örneklem ile süreç kontrol altında iken hesaplanmış üyelik derecelerinin grafiğini göstermektedir. Bu grafik Minitab 13 programı ile çizilmiştir. Grafiğin elde edilmesinde kullanılan üyelik derecelerinin bir kısmı Ek 1’de verilmiştir. Yapılan uygulamalarda birçok veri seti üzerinde farklı γ ve α değerleri ve dağılım parametreleri ile çalışılmış bu değerlerin süreç hakkındaki kararı nasıl etkilediği incelenmiştir. Histogramdan görüldüğü gibi üyelik değerleri arttıkça sıklık da artmaktadır. Kontrol grafiğinde kullanılan ve süreci anlatan ilk verinin dağılımı ne olursa olsun sayıların merkez çizgi etrafında olma olasılıklarının sınırlar dışında olma olasılıklarından daha yüksek olması beklenir. Bu nedenle sıklık ve üyelik değerleri ilişkilidir. Uygulamalarda elde edilen üyelik dereceleri Easyfit 5.5 paket programında incelenmiş ve verilere en uygun fonksiyonlar belirlenmiştir. 61 sürekli veri dağılımından en iyi sonuç hemen hemen her zaman Beta dağılımı ile elde edilmiştir. Şekil 4.4’de verilen grafiğin çiziminde kullanılan verilerin dağılımının belirlenmesi için yapılan analizin sonuçlarının bir kısmı çizelge 4.1’de gösterilmiştir. 76 Çizelge 4.1 Üretilen yapay bulanık sayılar için belirlenen fonksiyonlar Uyum iyiliği – Özet # Dağılım Kolmogorov Smirnov İstatistik Sıra 1 Beta 0.03251 1 29 Kumaraswamy 0.03316 2 28 Johnson SB 0.04052 3 48 Power Function 0.04155 4 19 Gen. Extreme Value 0.04286 5 47 Pert 0.04751 6 6 Dagum (4P) 0.05453 7 3 Burr (4P) 0.05483 8 56 Weibull (3P) 0.05575 9 24 Gumbel Min 0.05584 10 Çizelge 4.1’de verilen sonuçlar incelendiğinde Kolmogorov Smirnov testine göre üyelik derecelerine en uygun dağılım Beta dağılımdır. Üyelik fonksiyonu incelemelerinin 61 sürekli veri dağılım için tüm sonuçları Ek 2’de, fonksiyonların parametre tahminleri Ek 3’de verilmiştir. Momentler yöntemi ile Beta dağılımının parametreleri tahmin edilmiştir. Beta dağılımının momentler yöntemi kurallarına göre parametre tahminleri αˆ = x x (1 − x ) s2 −1 βˆ = (1 − x ) (4.21) x (1 − x ) s2 −1 (4.22) 77 biçiminde bulunur. İncelenen örneğe göre Eşitlik 4.21 ve 4.22 ile bulunan tahminler sırasıyla αˆ = 4,4117 ve βˆ = 1,0814 olarak hesaplanmıştır. Şekil 4.5’de bu değerlere dayanılarak çizilmiş Beta dağılımının olasılık yoğunluk fonksiyonu verilmiştir. Şekil 4.5 Beta dağılımı olasılık yoğunluk fonksiyonu 4.4 Oran Yaklaşımının c Kalite Kontrol Grafiğine Uygulanması Geliştirilen oran yaklaşımının uygulamasının bir örneğini detaylarıyla vermek amacıyla yaklaşım c grafiğine alternatif olarak düzenlenmiştir. Aynı süreçten rasgele olarak seçildiği varsayılan iki ayrı veri setinin bulanık c grafikleri çizilmiştir. Bu veri setleri birinci örneklem ve ikinci örneklem olarak tanımlanmıştır. Birinci örneklemde sürecin kontrol altında ikinci örneklemde ise sürecin kontrol altında olmadığı varsayılarak iki farklı parametre ile Poisson dağılama uyan veriler üretilmiştir. Örnekte hesaplamaların 78 kolaylığı açısından her bir paketteki kusurlu sayısının yayılımları sabit ve doğrusal üyelik fonksiyonu olan üçgensel sayılar ile ifade edildiği varsayılmıştır. Birinci örneklem için parametresi 25 olan Poisson dağılımdan üretilen ve bulanıklaştırılan verilerin içinden rasgele seçilen 30 üçgensel bulanık sayı çizelge 4.2’de verilmiştir. Çizelge 4.2 Birinci örneklem: α - kesme üçgensel bulanık sayılar a iα biα ciα a iα biα ciα 1 14,3000 18,0000 21,7000 16 18,3000 22,0000 25,7000 2 32,3000 36,0000 39,7000 17 39,3000 43,0000 46,7000 3 14,3000 18,0000 21,7000 18 38,3000 42,0000 45,7000 4 16,3000 20,0000 23,7000 19 27,3000 31,0000 34,7000 5 10,3000 14,0000 17,7000 20 19,3000 23,0000 26,7000 6 27,3000 31,0000 34,7000 21 16,3000 20,0000 23,7000 7 32,3000 36,0000 39,7000 22 21,3000 25,0000 28,7000 8 25,3000 29,0000 32,7000 23 10,3000 14,0000 17,7000 9 32,3000 36,0000 39,7000 24 33,3000 37,0000 40,7000 10 17,3000 21,0000 24,7000 25 38,3000 42,0000 45,7000 11 21,3000 25,0000 28,7000 26 12,3000 16,0000 19,7000 12 36,3000 40,0000 43,7000 27 18,3000 22,0000 25,7000 13 19,3000 23,0000 26,7000 28 19,3000 23,0000 26,7000 14 15,3000 19,0000 22,7000 29 33,3000 37,0000 40,7000 15 19,3000 23,0000 26,7000 30 37,3000 41,0000 44,7000 Çizelge 4.2’de bulanıklaştırma işleminde bulanık sayıların alt ve üst değerleri, sayıların standart sapmasının, 1,85 katıyla sırasıyla çıkarılıp toplanarak elde edilmiştir. Kesim 4.1’de detaylarıyla anlatılan oran yaklaşımı bulanık c grafiği çizebilmek amacıyla düzenlenmiştir. Bulanık c kontrol grafiğinin α - kesme bulanık merkez çizgisi 79 ve α - kesme bulanık kontrol sınırları Eşitlik 4.18, 4.19 ve 4.20 kullanılarak hesaplanmış ve çizelge 4.3 ve şekil 4.6 elde edilmiştir. Çizelge 4.3 Bulanık kontrol sınırları ve α - kesme bulanık kontrol sınırları a b c ~ AK L 0,11352 11,81548 23,97742 ~ MÇ 18,31657 27,56667 36,81677 ~ ÜKL 31,15592 43,31786 55,01981 aα bα cα ~ AKLα 7,13469 11,81548 16,68025 ~ MÇα 23,86663 27,56667 31,26671 ~ ÜKLα 38,45308 43,31786 47,99864 µ 1 α = 0,6 ~ 0 AKLa ~ AKLαa ~ AKLb ~ ~ AKLαc MÇa ~ ~ AKLc MÇb ~ α MÇa ~ ÜKLa ~ α MÇc ~ ~ MÇc ÜKLαa ~ ÜKLb ~ ÜKLαc ~ ÜKLc Şekil 4.6 Bulanık kontrol sınırları Örneklemdeki değerler üçgensel sayılardan oluştuğu için bulanık kontrol sınırları da üçgensel sayılar olarak bulunmuştur. Hesaplanan α - kesme bulanık kontrol sınırları kullanılarak her bir sayının kontrol içinde olmasının üyelik derecesi belirlenmiştir. Bu hesaplamalarda, bir sayının bulanık sınırların arasında olmasının öneminin bulanık sınırların üzerinde olmasının öneminin iki katı olduğu varsayılmıştır. Bu varsayım ile sürecin kontrol altında olduğu durumda bulanık sayıların bulanık grafikteki 80 konumlarının önemi ifade edilmiştir. Çizelge 4.4, çizelge 4.2’de verilen örneklemdeki bulanık sayıların hesaplanan üyelik derecelerini göstermektedir. Çizelge 4.4 Birinci örneklem ile hesaplanan üyelik dereceleri µ µ µ 1 0,8392 11 1,0000 21 0,9743 2 0,9158 12 0,6455 22 1,0000 3 0,8392 13 1,0000 23 0,5689 4 0,9743 14 0,9068 24 0,8482 5 0,5689 15 1,0000 25 0,5104 6 1,0000 16 1,0000 26 0,7040 7 0,9158 17 0,5000 27 1,0000 8 1,0000 18 0,5104 28 1,0000 9 0,9158 19 1,0000 29 0,8482 10 1,0000 20 1,0000 30 0,5779 Çizelge 4.2’de verilen bulanık sayıların Eşitlik 4.3’de verilen üyelik fonksiyonu ile üyelik dereceleri hesaplanmıştır. Çizelge 4.4’deki hesaplanan üyelik derecelerine göre 12 sayının kontrol sınırları arasında olduğu ve dolayısıyla üyelik derecelerinin 1 olduğu belirlenmiştir. Geri kalan tüm bulanık sayılar α - kesme bulanık kontrol sınırları ile çakışır. Dolayısıyla bu bulanık sayıların üyelik dereceleri 0 ve 1 arasında olarak hesaplanmıştır. Şekil 4.7 Birinci örneklem ile belirlenen üyelik fonksiyonunu göstermektedir. 81 Şekil 4.7 Birinci örneklem ile tahmin edilen Beta dağılımı olasılık yoğunluk fonksiyonu Beta dağılımının parametre tahminleri Eşitlik 4.21 ve 4.22 kullanılarak sırasıyla αˆ = 3,6974 ve βˆ = 1,1807 olarak hesaplanmıştır. İki tahmin de 1’den büyük olduğu için dağılımın tek tepesi vardır. Beklenildiği gibi αˆ > βˆ dır ve dağılım sola çarpıktır. Ayrıca, Beta dağılımı kullanılarak karar fonksiyonunun parametresi de tahmin edilmiş ve λˆ = 0,2133 olarak hesaplanmıştır. Oran yaklaşımı karar fonksiyonu kontrol altinda, Süreç = kontrol disinda , 0,2133 ≤ µ i ≤ 1 0 ≤ µ i ≤ 0,2133 (4.23) biçiminde bulunur. Son olarak, oran yaklaşımı ile hesaplanan üyelik dereceleri Eşitlik 4.23’deki aralıklar ile karşılaştırılarak birinci örneklem ile verilen süreç tanımlanmış ve bulanık kontrol grafiği çizilmiştir. Herhangi bir sayının üyelik derecesi 0 ve 0,2133 arasında bulunursa, sayı 3 σ (3 sigma) kontrol sınırlarının dışındadır. Çizelge 4.2’de verilen tüm sayıların hesaplanan üyelik dereceleri λ̂ ’den büyüktür (Çizelge 4.3). Sonuç olarak, oran yaklaşımı ile çizilen bulanık c grafiğine göre süreç kontrol altındadır. 82 Oran yaklaşımı, hesaplanan bulanık kontrol sınırları ve tahmin edilen karar fonksiyonu kullanılarak yeni veri setine uygulanmıştır. İkinci veri seti, 27 parametre değeri ile Poisson dağılımdan üretilmiştir. İkinci veri seti de üçgensel bulanık sayılardan oluşmaktadır ve birinci örneklem ile benzer şekilde sayılar üretilmiş ve bulanıklaştırılmıştır. Üretilen sayılar standart sapmalarının iki katı çıkarılıp toplanarak bulanıklaştırılmıştır. Elde edilen üçgensel bulanık sayılardan rasgele olarak seçilen 30 birimlik bir veri seti ikinci örneklem olarak adlandırılmıştır. Çizelge 4.5 ikinci örneklemin α - kesme değerlerini göstermektedir. Çizelge 4.5 İkinci örneklem: α - kesme üçgensel bulanık sayılar a iα biα ciα a iα biα ciα 1 18,8431 23,0000 27,1569 16 33,8431 38,0000 42,1569 2 10,8431 15,0000 19,1569 17 31,8431 36,0000 40,1569 3 24,8431 29,0000 33,1569 18 49,8431 54,0000 58,1569 4 23,8431 28,0000 32,1569 19 44,8431 49,0000 53,1569 5 7,8431 12,0000 16,1569 20 23,8431 28,0000 32,1569 6 22,8431 27,0000 31,1569 21 24,8431 29,0000 33,1569 7 14,8431 19,0000 23,1569 22 27,8431 32,0000 36,1569 8 18,8431 23,0000 27,1569 23 28,8431 33,0000 37,1569 9 21,8431 26,0000 30,1569 24 23,8431 28,0000 32,1569 10 19,8431 24,0000 28,1569 25 24,8431 29,0000 33,1569 11 20,8431 25,0000 29,1569 26 21,8431 26,0000 30,1569 12 6,8431 11,0000 15,1569 27 15,8431 20,0000 24,1569 13 27,8431 32,0000 36,1569 28 0,8431 5,0000 9,1569 14 32,8431 37,0000 41,1569 29 5,8431 10,0000 14,1569 15 23,8431 28,0000 32,1569 30 18,8431 23,0000 27,1569 İkinci örneklemin bulanık c kalite kontrol grafiğini çizmek için çizelge 4.5’de verilen bulanık sayıların oran yaklaşımı üyelik fonksiyonu ile üyelik dereceleri hesaplanmıştır. Çizelge 4.6 bu değerleri göstermektedir. 83 Çizelge 4.6 İkinci örneklem ile hesaplanan üyelik dereceleri µ µ µ 1 1,0000 11 1,0000 21 1,0000 2 0,6540 12 0,4830 22 1,0000 3 1,0000 13 1,0000 23 1,0000 4 1,0000 14 0,8408 24 1,0000 5 0,5000 15 1,0000 25 1,0000 6 1,0000 16 0,7812 26 1,0000 7 0,8925 17 0,9004 27 0,9521 8 1,0000 18 0,0000 28 0,1253 9 1,0000 19 0,1929 29 0,4234 10 1,0000 20 1,0000 30 1,0000 Örnekte birinci örneklemin alındığı durumda sürecin kontrol altında olduğu varsayılmıştı, bu örneklem ile tahmin edilen parametreler ve bulanık kontrol sınırları kullanılarak ikinci veri seti için bulanık c grafiği çizilmiştir. Şekil 4.8 oran yaklaşımı ile çizilmiş bulanık c kontrol grafiğini göstermektedir. 84 Şekil 4.8 Oran yaklaşımı ile oluşturulmuş bulanık c grafiği Şekil 4.8’de verilen bulanık kontrol grafiğinde kesikli çizgilerle α - kesme bulanık üst ve alt kontrol sınırları ve düz dik çizgilerle bulanık sayıların α - kesmeleri gösterilmiştir. Ayrıca, λ̂ ’dan küçük üyelik dereceleri de bulanık c grafiğinde verilmiştir. Eşitlik 4.23’deki karar fonksiyonuna göre bu değer 0,2133 olarak hesaplanmıştır. Bulanık c kontrol grafiğinde 18. 19. ve 28. numaralı bulanık sayıların kararları “süreç kontrol dışındadır” dır. Şekil 4.8’den görüldüğü gibi 18. bulanık sayının α - kesmesi kontrol sınırlarının dışındadır. Bu nedenle sayının kontrol içinde olma üyelik derecesi sıfırdır. 19. ve 28. bulanık sayıların üyelik dereceleri sırasıyla 0,1929 ve 0,1253 olarak hesaplanmıştır. İki üyelik derecesi de karar fonksiyonun ikinci aralığındadır. Bu iki bulanık sayının farkı: 19. sayı bulanık üst sınır ile çakışırken 28. bulanık sayı bulanık alt sınır ile çakışır. Kalite kontrol grafikleri süreç hakkında sadece “kontrol altındadır” ya da “kontrol dışındadır” sonuçlarını vermez. Sürecin örüntüsünü de gösterir. Shewhart kontrol 85 grafiklere benzer şekilde oran yaklaşımı ile üretilmiş kontrol grafikleri de sürecin rasgele bir örüntüsü olup olmadığı hakkında bilgi verir. Örnekte çizilmiş olan bulanık c grafiği rasgele olmayan bir süreci ifade etmektedir. İlk 13 bulanık sayının α - kesmeleri ya α - kesme bulanık merkez çizgiden küçük olduğu ya da bulanık merkez çizgi ile çakıştığı görülür. Bu örüntü sürecin seviyesinin kaydığını gösterir. Ayrıca, 18 numaralı bulanık sayıdan sonra azalan bir eğilim bütün süreci etkilemektedir. 4.5 Oran Yaklaşımının Avantajları Kesim 4.1’de detaylarıyla anlatın yaklaşım çeşitli veri setleri ile yapılan uygulamarla incelenmiştir. Oran yaklaşımı farklı bulanık kontrol grafiklerinin çizilmesi için düzenlenmiş ve Kesim 1.2.2’de özetlenen literatürdeki önceki çalışmalar ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmalarda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. • Geliştirilen yaklaşımda, bulanık sayıların üyelik fonksiyonlarının ne şekilde olması gerektiği belirlenmemiştir. Literatürdeki birçok çalışma üyelik fonksiyonlarının doğrusal olduğu varsayımına dayanmaktadır. Bu yaklaşımda doğrusal olması şart değildir. Oran yaklaşımı bulanık sayıların α - kesmesine ve sayının bulanık sınırlara göre konumuna dayanır (Kesim 4.1). Dolayısıyla bulanık sayıların tipinin, oran yaklaşımı ile bulanık grafiklerin çiziminde kısıtlayıcı bir etkisi yoktur. • Oran yaklaşımı dönüşüm yöntemi kullanılarak geliştirilmiş grafiklere göre daha gerçekçi sonuçlar verir. Bunun nedeni herhangi bir dönüşüm yöntemi kullanılmadan süreç tanımlandığı için veri kaybı önlenmiştir. • Üyelik fonksiyonu oranların ağırlıklı ortalaması ile elde edilmiştir. Sürece göre ağırlıklar değiştirebilir. • Anlaşılması ve hesaplanması kolaydır. 86 • Sürece ve uzman kararına göre karar fonksiyonu kolaylıkla değiştirilebilir. Önerilen fonksiyonda, süreç hakkında iki karar bulunmaktadır. Kararların sayısı sürece bağlı olarak arttırılabilir. • Yaklaşım esnektir ve tek varsayımı bulanık sayıların simetriden uzak olmadıklarıdır. Bu nedenle yaklaşımın herhangi bir konuda önemli bir varsayımının olmadığı düşünülebilir. Bu sayede farklı amaçlar için kolaylıkla değiştirilebilir. • Önerilen bulanık kontrol grafikleri oluşturma yaklaşımı sadece süreci tanımlamakla kalmaz, üyelik değerleriyle sürecin kontrol içinde olmasının derecesini de verir. Süreç üyelik dereceleri ile tanımlandığından, birçok kontrol grafiğine göre daha hassastır. • Küçük değişikliklerle hem sürekli rasgele değişkenler için hem de kesikli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerine uygulanabilir. • Karar fonksiyonu 2 sınıftan oluşur. Bu sınıflara uyarı sınırları da eklenerek, Shewhart kontrol grafiklerine ve literatürdeki birçok bulanık kontrol grafiklerine göre daha hassas olması sağlanabilir. • Kalite kontrol grafiklerinde incelenen sadece değerlerin kontrol sınırlarının arasında olup olmaması değildir. Kontrol grafiğindeki noktaların dağılımı da süreç hakkında bilgi verir. Süreç ortalamasında kayma, eğilim, belirli bölgelerde yığılma ve döngüsel örüntüler en sık rastlanan rasgele olmayan dağılımın işaretleridir. Oran yaklaşımı ile çizilen grafikler sadece bulanık sayıların üyelik derecelerine dayanarak süreci tanımlamaz. Çizilen grafik ile görsel olarak da süreci zamana göre takip etmek mümkündür. Oran yaklaşımının literatürdeki bulanık yaklaşımlara göre avantajlarını incelemek amacıyla bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada oran yaklaşımı bazı uygulamalarla literatürdeki yaklaşımlarla karşılaştırılmıştır. Önceki çalışmaların varsayımları altında oran yaklaşımı düzenlenmiş benzer veriler ile iki farklı yaklaşım ile oluşturulan bulanık grafiklerin sonuçları irdelenmiştir. Yapılan uygulamalara örnek olarak Gülbay ve Kahraman (2007)’ın bulanık c kontrol grafiği çizmek için önerdikleri doğrudan bulanık 87 yaklaşım irdelenmiştir. Gülbay ve Kahraman (2007)’ın çalışmasının geniş bir özeti Kesim 1.2.3’de verilmiştir. Oran yaklaşımı Gülbay ve Kahraman (2007)’ın çalışmasında varsayıldığı gibi doğrusal üyelik fonksiyonu olan yamuksal bulanık sayılar için düzenlenmiştir. Farklı parametre değerleri ile Poisson dağılıma uyan çok sayıda yamuksal bulanık sayılardan oluşan yapay veri setleri ile çalışılmıştır. Doğrusal üyelik fonksiyonu olan yamuksal bulanık sayıların oran yaklaşımı ve doğrudan bulanık yaklaşım ile bulanık c kontrol grafikleri çizilmiştir. Yaklaşımlar C programlama dilinde kodlanmıştır ve iki yaklaşım ile en az 100 bulanık kontrol grafiği çizilmiştir. Çeşitli veri setlerinin dolayısıyla çeşitli bulanık kontrol grafiklerinin incelenmesi sonucunda iki yaklaşım karşılaştırılmış şu sonuçlara varılmıştır: • Doğrudan bulanık yaklaşım ile kıyaslandığında oran yaklaşım ile kontrol grafiklerinin hesaplamaları oldukça kolaydır. • Oran yaklaşımı varsayımlar açısından doğrudan bulanık yaklaşıma göre daha esnektir. Alan hesaplamaları temeline dayanan doğrudan bulanık yaklaşım, sayıların yamuksal olduğu ve bu sayıların üyelik fonksiyonlarının doğrusal olduğunu varsayar. Oran yaklaşımında bu varsayımlara gerek yoktur. Dolayısıyla doğrudan bulanık yaklaşımının oran yaklaşımına göre çalışma alanı daha dardır. • Geliştirilen yaklaşımın doğrudan bulanık yaklaşıma göre daha hassas olduğu belirlenmiştir. Bunun nedeni: doğrudan bulanık yaklaşım, sayının sınırlar içinde kalan alanına dayanarak karar vermesidir. Fakat bir sayının bulanık merkez çizgiye ya da bulanık sınırlara yakın olması aynı değildir. Oran yaklaşımında ağırlıklandırılmış toplam ile belirtilen üyelik fonksiyonu ile bu fark yaratılmaya çalışılmıştır. • Oran yaklaşımı ile sonuç doğrudan bulanık yaklaşımdan farklı olarak grafik ile ve sayıların kontrol içinde olmalarının üyelik dereceleri ile de tanımlanmıştır. 88 4.6 Oran Yaklaşımı İle Oluşturulmuş Kalite Kontrol Grafiklerinde Uyarı Sınırları Kalite kontrol grafiklerinde 2 σ (2 sigma) kontrol sınırları uyarı sınırları olarak adlandırılır. Kesim 2.3.4’de kalite kontrol grafiklerinde uyarı sınırlarının tanımı, anlamı ve hesaplamaları anlatılmıştır. Bu kesimde, oran yaklaşımı ile oluşturulmuş bulanık kalite kontrol grafiklerinde uyarı sınırlarının hesaplanması üzerinde durulacaktır. Kesim 2.3.4’de tanımlanan kalite kontrol grafiklerinde uyarı sınırları bulanık kontrol grafiklerine uyarlanacaktır. Oran yaklaşımı ile oluşturulmuş bulanık kontrol grafiklerinde karar fonksiyonu iki karar içerir (Eşitlik 4.7). Karar fonksiyonun parametresi λ’dır ve bu parametre 3 σ (3 sigma) kontrol sınırları temel alınarak tahmin edilir (Kesim 4.1). Kesim 4.3’de, bulanık sayıların kontrol içinde olmalarının üyelik derecelerinin olasılık yoğunluk fonksiyonu Beta dağılımı olarak belirlendiği gösterilmişti. Karar fonksiyonun parametresi, süreç kontrol altında olduğunda, 3 σ (3 sigma) kontrol sınırlarının olasılıkları ile tahmin edilmişti. Oran yaklaşımı ile çizilmiş kontrol grafiklerinde uyarı sınırları bu hesaplamalara benzer şekilde bulunur. Süreç kontrol altında iken Beta dağılımı ile hesaplanan 2 σ (2 sigma) sınır değeri uyarı sınırı olarak adlandırılır ve λU ile gösterilir. Normal dağılım varsayımı altında kalite kontrol grafiklerinde bir sayının uyarı sınırları dışında olma olasılığı 0,0455’dir. Normal dağılım tablosundan okunan bu değer tip - I hata olasılığıdır. Oran yaklaşımında, üyelik dereceleri 1’den ve 0’dan farklı olan bulanık sayılar ile tahmin edilen Beta dağılımında bu olasılığa karşılık gelen değer λU parametresinin tahmini olarak tanımlanır. Bulanık kontrol grafiklerinde üyelik derecesi 3 σ (3 sigma) ve 2 σ (2 sigma) sınırları arasında görülen bulanık sayılar Shewhart kontrol grafiklerine benzer şekilde yorumlanır. Bu durumda herhangi bir sayının üyelik derecesi [λ U , λ ] aralığında bulunursa sürecin kontrol dışına çıkabileceği anlamına gelir. 89 Kesim 4.4’de verilen oran yaklaşımı uygulaması uyarı sınırları ile tekrar incelenmiştir. Çizelge 4.2’de gösterilen birinci örneklem ile süreç kontrol altında iken λ parametresi tahmin edilmiş ve bu değer 0,2133 olarak bulunmuştu (Eşitlik 4.23). Benzer şekilde 2 σ (2 sigma) olasılık değeri ile λU parametresi tahmin edildi ve uyarı sınırı, λ̂U = 0,4643 olarak hesaplandı. Şekil 4.9 birinci örneklem ile tahmin edilen Beta dağılımının olasılık yoğunluk fonksiyonunu, λ̂ ve λ̂U tahminlerini göstermektedir. Şekil 4.9 Kesim 4.4’de tahmin edilen Beta dağılımı olasılık yoğunluk fonksiyonunda uyarı sınırı Örnekte verilen bulanık sayılara ve hesaplanan değerlere göre eğer bir veya birden fazla sayının üyelik derecesi [λ, λU ] = [0,2133, 0,4643] aralığında görülürse bulanık sayı merkez çizgiden 2 σ (2 sigma) ile 3 σ (3 sigma) bulanık sınırları arasındadır. Kesim 4.4’deki ikinci örneklem ile çizilen bulanık kontrol grafiği yorumlarına ek olarak, Şekil 4.8’de 29 numaralı bulanık sayının uyarı sınırının dışında olduğu görülmektedir. Başka bir değişle, 29 numaralı bulanık sayı çizelge 4.6’da verilen, 0,4234 üyelik derecesi ile 2 σ (2 sigma) ve 3 σ (3 sigma) bulanık sınırlarının arasındadır. 90 4.7 Oran Yaklaşımı İle Oluşturulmuş Kalite Kontrol Grafiklerinde Performans Ölçüleri Kalite kontrol grafiklerini karşılaştırmanın en önemli yolu grafiklerin performans ölçülerinin hesaplanmasıdır. Kesim 2.3.5’de kontrol grafiklerinin performans ölçüsü olarak ortalama koşum uzunluğu, ARL, hesaplamalarına değinilmiştir. Çalışmanın bu kesiminde oran yaklaşımı ile oluşturulmuş bulanık kontrol grafiklerinin performansı belirlenen senaryo altında incelenecektir. Bulanık kontrol grafiklerinin performanslarının Shewhart grafiklerinin performansları ile ortalama koşum uzunluğu istatistikleri hesaplanarak karşılaştırılacaktır. Bu kesimde yapılan çalışmalarda, oran yaklaşımı, bulanık c kalite kontrol grafiği çizebilmek için düzenlenmiş ve bulanık grafiklerin ortalama koşum uzunlukları hesaplanmıştır. Shewhart kalite kontrol grafiklerinin ortalama koşum uzunlukları değerleri ile karşılaştırılmasında iki durum göz önüne alınmıştır. Sürecin kontrol altında olduğu durumda ve kontrol altında olmadığı durumda grafiklerin ARL değerleri hesaplanmıştır. Belirlenen bir üretim senaryosu altında sürecin kontrol altında olduğu varsayılan durumda bulanık kontrol sınırları hesaplanmış, karar fonksiyonu belirlenmiş ve bulanık c kontrol grafiği çizilmiştir. Bulanık grafiklerin ARL değerleri hesaplanarak Shewhart c kalite kontrol grafiğinin ARL değerleri ile karşılaştırılmıştır. İkinci olarak hesaplanan bulanık kontrol sınırları, ve karar fonksiyonu kullanılarak sürecin kontrol altında olmadığı durumlarda bulanık c kontrol grafikleri çizilerek ARL değerleri hesaplanmış ve grafiklerin performansları karşılaştırılmıştır. LED (light emitting diode) ampullerinin üretiminin bulanık c kontrol grafiği ile incelendiği varsayılmıştır. LED ampuller günümüzde oldukça çok tercih edilen bir aydınlatma aracıdır. LED kelimesi, “ışık yayan diyot” anlamındadır. İçerisindeki yarı iletken maddeye bağlı olarak farklı renkte ışık yayabilirler. Geleneksel ve floresan lambalara göre ömürleri 91 daha uzundur, enerji tasarrufu sağlar, çevre dostudur ve maliyeti oldukça düşüktür. Bu nedenle trafik ışıklarından otomobil farlarına kadar birçok alanda tercih edilirler. Denemelerde LED ampullerinin boyutlarının küçük ve üretimlerinin kolay olması nedeniyle 100’lük gruplar halinde üretildikleri varsayılmıştır. Kusur olarak tanımlanan özellikleri ise ampullerin çalışması fakat ampulün üzerinde leke olması olarak belirlenmiştir. LED üretiminde ortalaması 9,5 olan Poisson dağılan veriler ile tanımlanan sürecin kontrol altında olduğu varsayılmıştır. Ortalama kusur sayısının 9,5 kabul edilmesinin sebebi, Shewhart c kontrol grafiğinin alt sınırının pozitif bir değer olması sağlayan en küçük ortalama kusur sayısı olmasıdır. Uzmanlardan elde edilecek bulanık sayılar yerine yapay olarak Poisson dağılımdan üretilen sayıların bulanıklaştırılması ile bulanık sayılar oluşturulmuştur. Minitab 13 programında ortalama kusur sayısı 9,5 olan Poisson dağılıma uyan rasgele veriler üretilmiştir. Hesaplamaların kolay olması nedeni ile bu kesimdeki uygulamalarda oluşturulan bulanık sayıların doğrusal üyelik fonksiyonu olan üçgensel sayılar olduğu varsayılmıştır. Bulanıklaştırma işlemi gerçek sayılardan sayıların standart sapmasının açıklık katsayısı, k, katı çıkarılıp toplanarak elde edilmiştir. Örneğin Poisson dağılımdan üretilen yapay bir veri setinin standart sapması s1 olsun. Bu durumda gerçek sayıların, (a, b, c ) biçiminde gösterilen üçgensel bulanık sayılar olarak bulanıklaştırılmaları (a = b - k s1, b, c = b + ks1 ) (4.24) biçiminde olur. Burada k, k > 0 olacak şekilde açıklık katsayısı olarak tanımlanan bir değerdir. Açıklık katsayısı, gerçek sayıları bulanık sayılara çevirme işleminde kullanılmıştır. Oran yaklaşımı karar fonksiyonun λ parametresinin tahmin edilmesinde ve bulanık kontrol sınırlarının hesaplanmasında bu bulanık sayılar ve varsayımlar kullanılmıştır. 92 Süreç kontrol altındayken bulanık kontrol sınırlarının ve λ parametresinin tahmin edilmesi için bir çalışma yapılmıştır. Öncelikle sürecin kontrol altında olduğu durumda, ortalama kusur sayısı 9,5 ile Poisson dağılan 1.996.080 rasgele sayı üretilmiş ve bu sayılar bulanıklaştırılmıştır. Gerçek sayılar açıklık katsayısı kullanılarak bulanıklaştırılmıştır. Bu işlemde bulanık sayıların açıklık katsayısının, k, süreç kontrol altında olduğunda 1,5 değerini aldığı varsayılmıştır. Oran yaklaşımı ile bulanık c kontrol grafiği çizebilmek için C programlama dilinde bir kod yazılmış ve yaklaşım varsayımlar altında bulanık c grafiği için düzenlenmiştir. Daha sonra, 65.536 bulanık c kontrol grafiğinin bulanık kontrol sınırları hesaplanmış ve bulanık grafikler çizilmiştir. Elde edilen bulanık kontrol sınırlarının ortalaması hesaplanmıştır. Çizelge 4.7 bulanık c grafiklerinin kontrol sınırlarının ortalamalarını göstermektedir. Çizelge 4.7 Bulanık kontrol sınırları ve merkez çizgi a b c ~ AK L a 0,00000 0,00502 7,14845 ~ MÇ 4,50167 9,00167 13,50167 ~ ÜKL 10,85490 17,99833 2452279 a α α b cα ~ AKLα 0,00000 0,00502 2,86239 ~ MÇα 7,20167 9,00167 10,80167 ~ ÜKLα 15,14096 17,99833 20,60811 Sürecin kontrol altında olduğu varsayılan durumda üretilen 1.966.080 bulanık sayıların oran yaklaşımı ile kontrol içinde olma üyelik dereceleri de hesaplanmıştır. Bu değerlerin bir kısmı Ek 4’de verilmiştir. Üyelik dereceleri ve Eşitlik 4.21 ve 4.22 ile Beta dağılımının parametreleri tahmin edilmiş ve αˆ = 4,93736 ve βˆ = 1,08071 olarak bulunmuştur. λ parametresinin tahmini ise 0,43743 olarak hesaplanmış ve bulanık c grafiğinin karar fonksiyonu 93 0,43743 ≤ µ i ≤ 1 kontrol altinda, Süreç = kontrol disinda , (4.25) 0 ≤ µ i ≤ 0,43743 biçiminde tanımlanmıştır. LED üretim sürecin kontrol altında olduğu varsayılan durumda bulanık c kontrol grafiklerinin çiziminden sonra sürecinin kontrol altında olmadığı durumlar için bulanık c kontrol grafikleri çizilmiştir. Çeşitli ortalama kusur sayıları ve açıklık katsayıları ile yapay sayılar üretilmiş ve bu sayılara dayanarak bulanık c kontrol grafikleri çizilerek ortalama koşum uzunlukları hesaplanmıştır. Çizelge 4.8’de LED üretim sürecinin kontrol altında olduğu ve kontrol altında olmadığı durumlar için bulanık c kontrol grafiğinin ve Shewhart c kontrol grafiğinin ortalama koşum uzunlukları verilmiştir. Çizelge 4.8 Farklı parametre ve açıklık katsayısı değerleri ile hesaplanmış ortalama koşum uzunlukları ARL (Shewhart grafiği) 1,5 1,75 2,00 2,50 3 9,5 227,27273 509,95049 (ARL0) (ARL0) 233,50793 233,50643 233,49816 233,48061 10 138,88889 139,19309 139,18796 139,18678 139,18197 139,18182 11 56,49718 56,52033 56,51488 56,50964 56,50461 56,50309 12 26,73797 26,72416 26,72037 26,71962 26,71662 26,71633 13 14,32665 14,31123 14,30571 14,30549 14,30531 14,29804 14 8,51789 8,50803 8,50670 8,50663 8,50297 8,50230 15 5,54017 5,53716 5,53527 5,53499 5,53181 5,52813 16 3,88048 3,87710 3,87694 3,87693 3,87863 3,87446 17 2,89855 2,89629 2,89585 2,89563 2,89434 2,89362 18 2,28414 2,28360 2,28326 2,28288 2,28254 2,28228 c k 94 Çizelge 4.7’de verilen bulanık kontrol sınırları ve λ parametre tahmini kullanılarak C programlama dilinde kodlanan oran yaklaşımı ile koşum uzunlukları hesaplanarak ortalamaları bulunmuştur. Shewhart c grafiğinin ortalama koşum uzunlukları da hesaplanarak iki grafik karşılaştırılmıştır. Çizelge 4.8’de ilk sütun ortalama kusur sayılarını göstermektedir. Karşılaştırma yapılabilmesi için Shewhart’ın c kontrol grafiğinin ortalama koşum uzunlukları da hesaplanmış ve bu değerler çizelge 4.8.’de ikinci sütunda verilmiştir. Üçüncü ve diğer sütunlarda bulanık c kalite kontrol grafiğinin ortalama koşum uzunlukları ortalamaları verilmiştir. Ortalama kusur sayısının 9,5 olduğu durumda süreç kontrol altında olduğu varsayılmıştır ve bu durumda hesaplanan ortalama koşum uzunluğu ARL0 dır. Diğer tüm durumlarda ortalama koşum uzunluğu, ARL1 dır. Shewhart kalite kontrol grafiğinin ARL hesaplamaları: c kalite kontrol grafiğinde tip - I hata olasılığı: α = P{X < AKL / c}+ P{X > ÜKL / c} (4.26) ve tip - II hata olasılığı: β = P{AKL < X < ÜKL / c} = P{X < ÜKL / c}− P{X ≤ AKL / c} (4.27) formülleri ile bulunur. Burada c doğru kusur sayısı ortalamasıdır. c kontrol grafiğinde farklı kusur sayısı ortalamaları için ortalama koşum uzunluğunun hesaplanabilmesi için öncelikle üst ve alt kontrol sınırları bulunmalıdır. Led üretiminde 95 ortalama kusur sayısının 9,5 olduğu varsayılmıştır. Bu durumda, Shewhart kontrol sınırları ÜKL = c + 3 c = 9,5 + 3 9,5 = 18,74662 (4.28) AKL = c − 3 c = 9,5 − 3 9,5 = 0,25338 (4.29) biçiminde hesaplanır. Kontrol sınırları ve ortalama kusur sayısı göz önüne alındığında tip - I hata olasılığı α = P{X < 0,25338 / c = 9,5}+ P{X > 18,74662 / c = 9,5} = 0,0001 + 0,0043 = 0,0044 (4.30) olarak bulunur. Ortalama koşum uzunluğu ise ARL0 = 1 / 0,0044 = 227,27273’dür. Bu değer çizelge 4.8’de ikinci sütunun ilk hücresinde verilmiştir. c değeri 10 olduğunda tip - II hata olasılığı β = P{0,25338 < X < 18,74662 / c = 10} = P{X < 18,74662 / c = 10}− P{X ≤ 0,25338 / c = 10} = 0,9928 − 0,0000 = 0,9928 (4.31) şeklinde bulunur. Bu durumda ARL1 = 1 / (1 - 0,9928) = 138,88889 olur. c kontrol grafiği için hesaplanan diğer tip - II hata olasılıkları benzer şekilde bulunmuş ve ARL1 değerleri çizelge 4.8’de ikinci sütunda gösterilmiştir. Bulanık c kalite kontrol grafiğinin ARL hesaplamaları: 96 Çizelge 4.8’in üçüncü ve diğer sütunları oran yaklaşımı ile çizilmiş bulanık c grafiğinin çeşitli açıklık katsayısı ve ortalama kusur sayıları ile hesaplanan ortalama koşum uzunluğu değerlerini göstermektedir. Çizelge 4.8’de verilen her bir ortalama ARL değerinin hesaplanmasında ortalama kusur sayıları, c, ile Poisson dağılımına uyan en az 45.000.000 sayı üretilmiş ve k ∈ [1,5, 3] olacak şekilde açıklık katsayıları göz önüne alınarak sayılar bulanıklaştırılmıştır. Gösterilen tüm c ve k ikilileri için bulanık c grafikleri çizilmiş ve bu grafiklerin koşum uzunlukları hesaplanmıştır. Çizelge 4.8’de üçüncü sütunun ilk hücresi parametre değeri, c = 9,5 ve açıklık katsayısı, k = 1,5 olan sayılar ile hesaplanmıştır. Senaryo belirlenirken ortalama kusur sayısı 9,5 ve açıklık katsayısı 1,5 olan süreçlerin kontrol altında olduğu varsayılmıştı. Bu ikili için hesaplanan ortalama koşum uzunluğu, 509,95049, bulanık c kontrol grafiğinin ARL0 değeridir. Üçüncü ve diğer sütunlardaki ortalama koşum uzunlukları ARL1 dır. ARL0 değerinin mümkün olduğunca yüksek ARL1 değerinin ise düşük olması istenir. Bu istenilen durumun ne derece sağlandığı oran yaklaşımı ile oluşturulmuş bulanık c kalite kontrol grafiğinin performansının ne derece iyi olduğunun göstergesidir. Varsayımlar altında süreç kontrol altında iken hesaplanan ortalama koşum uzunluğu ARL0 = 509,95049 olarak bulunmuştur. Bu değer çizelge 4.8’de koyu olarak gösterilmiştir. İstenildiği gibi bu değer grafiğin performansı açısından incelendiğinde yeterince büyüktür. Shewhart’ın c kontrol grafiği performansı ile karşılaştırıldığında oran yaklaşımı ile çizilmiş bulanık c grafiğinin ortalama koşum uzunluğunun daha büyük olduğu görülür. Bulanık c kontrol grafiğinde süreci tanımlayan bulanık sayıların ortalama kusur sayısı arttıkça sürecin kontrol dışında olma olasılığının artması ve ortalama koşum uzunluğunun azalması beklenir. Beklenildiği gibi bulanık c grafiğinin tüm açıklık katsayısı değerleri için ortalama arttıkça ARL1 küçülmektedir. 97 Açıklık katsayısı arttıkça üretilen bulanık sayıların kendi içindeki yayılımları da artar. Bulanık sayıların kendi içindeki yayılım arttıkça daha çok sayı sürecin kontrol dışında olduğu sinyalini verir ve ortalama koşum uzunluğu azalır (Çizelge 4.8). Başka bir deyişle, bulanık sayıları oluşturmada kullanılan açıklık katsayısı arttıkça sürecin kontrol altında olmadığı durumlar için hesaplanmış ortalama koşum uzunluğu değerleri hemen hemen tüm durumlarda azalır. Çizelge 4.8’de k arttıkça ARL1 değerleri tüm ortalama kusur sayıları için azalmaktadır. Bulanık grafiğin ortalama koşum değerlerinin değişimi, Shewhart’ın c grafiği için hesaplanan ARL değerleri ile karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma önerilen bulanık grafiğin performansının c grafiğinin performansına göre nasıl olduğunu ifade eder. Tüm k değerleri için ortalama kusur sayısı arttıkça bulanık grafik Shewhart kontrol grafiği ile hemen hemen aynı sonuçları verir (Çizelge 4.8). 10 ve 11 ortalama kusur sayıları için çok az farkla Shewhart kontrol grafiğinin daha iyi sonuçlar verdiği söylenebilir. Örneğin 11 ortalama kusur sayısı ve 2 açıklık katsayısı ile oluşturulmuş bulanık sayıların, bulanık kontrol grafiğinin ARL değeri 56,50964 olarak hesaplanmıştır. Bu değere karşılık gelen Shewhart grafiğinin ARL değeri ise 56,49718 dır. Ortalama kusur sayısı 11’den büyük olduğunda ise bulanık c grafiğinin ARL değerleri, Shewhart grafiği ile hesaplanan ARL değerlerinden küçüktür. Bulanık c grafiğinin performansının daha iyi olduğunu gösteren bu durum parametrik olmayan İşaret Testi ile gösterilmiştir. Açıklık katsayısı 2 olarak alınan bulanık sayılar ile çizilmiş bulanık c grafiği, Shewhart grafiği karşılaştırılmıştır. Ortalama kusur sayısı 11’den büyük olduğu durumda Shewhart grafiği ile hesaplanan ARL değerlerinin bulanık c grafiğinin ARL değerlerinden istatistiksel olarak anlamlı bir farkla büyük olup olmadığı incelenmiştir. Yapılan analizin sonuçları çizelge 4.9’da verilmiştir. 98 Çizelge 4.9 ARL değerlerinin İşaret Testi ile karşılaştırılması Ortanca için İşaret Testi: ARL(Shewhart grafiği) - ARL (Bulanık grafik) Ortancanın işaret testi = 0,00000 karşı > 0,00000 N ARL(Shewhart G.)-ARL(Bulanık G.k=2)7 aşağıda Eşit Üstünde P 0 0 7 0,0078 Ortanca 0,00500 Çizelge 4.8’de Shewhart grafiğinin ARL değerlerinin verildiği ikinci sütunun ve açıklık katsayısı 2 ile çizilen bulanık c grafiklerinin ARL değerlerinin gösterildiği beşinci sütunun (kusur sayısı 11’den büyük olan durumlarda), farkları ortanca için İşaret Testi ile karşılaştırılmıştır. Çizelge 4.9’da verilen analizin sonucunda P değeri 0,0078 olarak hesaplanmıştır. α = 0,005 anlamlılık seviyesinde ARL değerlerinin farkının istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur. Analizde kullanılan verilerin şartları altında bulanık c grafiğinin performansının Shewhart grafiğinin performansından daha iyi olduğu istatistiksel olarak gösterilmiştir. Çizelge 4.8 şu şekilde özetlenebilir: Varsayımlar altında süreç kontrol altında olduğu zaman oran yaklaşımı ile oluşturulmuş kontrol grafiği, Shewhart’ın c grafiğinden daha iyi sonuç vermiştir. Süreç kontrol altında olmadığı zaman ise bulanık c grafiği, yaklaşık olarak Shewhart c kontrol grafiği kadar iyi bir performans göstermiştir. Sonuç olarak, Shewhart grafiğinin ve bulanık c grafiğinin ARL1 değerlerinin hemen hemen aynı olduğu varsayılırsa, bulanık c kontrol grafiğinde ARL0 değerinin, Shewhart’ın c kontrol grafiğinin ARL0 değerinden büyük olmasından dolayı, bulanık kontrol grafiğin Shewhart’ın c grafiğinden daha iyi sonuç verdiği söylenebilir. Çizelge 4.8’deki tüm değerler en az 1.329.138 koşum uzunluğunun ortalamasıdır. Ortalama koşum uzunlukları bulunurken her ARL değeri için kaç koşum uzunluğunun hesaplandığı çizelge 4.10’de verilmiştir. 99 Çizelge 4.10 Farklı parametre ve açıklık katsayısı değerleri ile hesaplanmış koşum uzunlukları sayıları k c 1,50 1,75 2,00 2,50 3,00 9,5 2.287.469 4.832.353 4.832.374 4.832.586 4.832.869 10 1.945.122 2.139.664 1.945.110 1.945.143 1.945.021 11 2.072.926 2.072.899 2.073.704 2.073.746 2.073.701 12 3.407.894 3.408.203 3.407.775 3.407.817 3.408.463 13 1.329.524 1.329.791 1.329.143 1.329.368 1.329.198 14 1.464.730 1.464.702 1.464.612 1.464.709 1.464.764 15 1.496.153 1.496.227 1.496.166 1.496.219 1.496.335 16 1.499.790 1.499.790 1.499.803 1.499.792 1.499.784 17 1.499.997 1.499.993 1.499.992 1.499.997 1.499.993 18 1.500.000 1.500.000 1.500.000 1.500.000 1.500.000 Çizelge 4.10’deki koşum uzunlukları sayıları karar verici tarafından belirlenmiştir. ARL değerleri hesaplanırken üretilen bulanık sayıların kontrol içinde olma üyelik derecelerinin ortalamaları da hesaplanmıştır. Bu üyelik dereceleri çizelge 4.11’de verilmiştir. 100 Çizelge 4.11 Farklı parametre ve açıklık katsayısı değerleri ile hesaplanmış bulanık sayıların üyelik derecelerinin ortalamaları k c 1,50 1,75 2,00 2,50 3,00 9,5 0,96808 0,96679 0,96267 0,95647 0,94676 10 0,95964 0,95778 0,95379 0,94755 0,93734 11 0,93376 0,93079 0,92691 0,91924 0,90940 12 0,89582 0,89189 0,88797 0,87960 0,86975 13 0,84624 0,84211 0,83810 0,82995 0,81965 14 0,78628 0,78284 0,77929 0,77128 0,76216 15 0,71904 0,71603 0,71360 0,706282 0,69903 16 0,64679 0,64426 0,64295 0,63762 0,63191 17 0,57236 0,57042 0,57012 0,56722 0,56380 18 0,49822 0,49723 0,49749 0,49723 0,49659 Çizelge 4.11’deki değerler çizelge 4.10’de verilen koşum uzunlukları sayıları elde edilene kadar üretilen bulanık sayıların üyelik derecelerinin ortalamalarıdır. Başka bir değişle çizelge 4.11 en az 45.000.000 bulanık sayının ortalaması ile hesaplanmıştır. Süreç kontrol altında olduğu zaman ortalama üyelik derecelerinin 1’e oldukça yakın olması beklenir. Çizelge 4.11’da bu değer 0,96808 olarak hesaplanmıştır. Ortalama kusur sayısı arttıkça bulanık sayılar ortalamadan kayar ve aynı zamanda bulanık sayıların birbirleri arasındaki yayılım da artar. Bunun sonucunda ortalama kontrol içi olmanın üyeliği belirgin bir şekilde azalır. Bu düşüş tüm k değerleri için geçerlidir. 101 5. BULANIK KALİTE KONTROL GRAFİKLERİNDE KONTROL DIŞI DURUMLAR Kontrol grafiğindeki rasgele olmayan bir örüntü sürecin kontrol altında olmadığına işaret eder. Bu rasgele olmayan durumlar literatürde, sürece ve karar vericilere bağlı olarak bir dizi kurallar ile tanımlanmıştır. Kesim 2.3.3’de bu kurallara değinilmiştir. Bu bölümde, oran yaklaşımı ile çizilmiş bulanık kontrol grafikleri için kurallar tanımlanarak bulanık grafiklerin kontrol dışı durumları açıklanmaya çalışılacak ve bulanık kuralların kontrol grafiklerindeki etkileri incelenecektir. 5.1 Bulanık Kalite Kontrol Grafiklerinde Bulanık Kurallar Bir sürecin kontrol altında olması için bulanık sayıların kontrol sınırlarının arasında ya da üzerinde rasgele dağılmış olması beklenir. Kalite kontrol grafiklerinde olduğu gibi rasgele olmayan örüntüler bir dizi kural ile bulanık kontrol grafiklerine uyarlanabilir. Bulanık mantık ile kalite kontrol grafiği çizmek, sürecin birçok boyutunu da incelemeyi gerektirir. Bu durum geliştirilen bulanık kontrol grafiğinde kontrol dışı durumlar için tanımlanan kuralların önemini arttırır. Kalite kontrol grafiklerinde bu kuralların kullanımı yanlış alarm oranını etkiler ve dolayısıyla karar vericinin tercihine bağlıdır. Geliştirilen bulanık kontrol grafiğinde ise yaklaşımdan ve bulanık verilerden kaynaklanan bazı olumsuz etkileri en aza indirebilmek ya da ortadan kaldırabilmek için bazı kontrol dışı kuralların sayıların üyelik dereceleri hesaplanmadan incelenmesi önerilmektedir. Her bir kuralın belirttiği durum ve bu durumun önemi farklıdır. Bu nedenle çalışmada, kuralların önemleri karar vericiler tarafından farklı üyelik dereceleri atanarak belirlenebilir. Kurallar için ayrı ayrı üyelik derecesi belirlemek yanlış alarm oranını da etkiler. Çok sayıda durum / kural dikkate alınsa da üyelik fonksiyonları ile önemi belirlenen kuralların bu oranın düşmesine / yükselmemesine sebep olması beklenir. Ayrıca, kalite kontrol grafiklerinde olduğu gibi doğal olmayan örüntüleri belirten kuralların bulanık grafiklerde kullanılması karar vericinin tercihine bağlıdır. 102 Zaman zaman süreçteki normal olmayan durumlar tek bir bulanık sayıdan ya da sayının diğer sayılara göre farklı olan özelliklerinden kaynaklanabilir. Başka bir değişle kontrol dışı durumlar bir bulanık sayının konumundan, yayılımından veya simetrisinden kaynaklanabilir. Bu sebeple bulanık sayıların bu özellikleri her bir sayı için ayrı ayrı hesaplanıp kurallar ile incelenmelidir. Bir bulanık sayının alt ve üst kontrol grafiklerine göre yeri herhangi bir dönüşüm yöntemi ya da merkezi eğilim ölçüleri kullanılarak bulunabilir. Dönüşüm yöntemleri bulanık sayıların gerçek sayılara dönüştürülme işlemidir. En çok kullanılan yöntemler maksimum üyelik derecesi (tepe değeri), ağırlık merkezi, ağırlıklı ortalama, açıklık ortası ve ortanca yöntemleridir. Bulanık sayıların yayılımı da süreç incelenirken dikkate alınmalıdır. İstatistikte en çok kullanılan yayılım ölçüleri genişlik, standart sapma ve varyanstır. Bulanık sürekli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde bulanık sayıların yayılımlarının da süreci tanımlarken dikkate alınması gerekir. Rasgele bulanık sayılarda iki farklı yayılım ölçüsü tanımlanır. Bunlar bulanık sayıların birbirleri arasındaki yayılım ve her bir bulanık sayının kendi içindeki yayılım ölçüleridir. Bu kesimde, oran yaklaşımı ile oluşturulmuş bulanık kalite kontrol grafikleri için önerilen bulanık kurallar açıklanacaktır. Bu bulanık kuralların bir kısmı Kesim 2.3.3’de anlatılan literatürde kabul görmüş ve uygulamalarda en çok kullanılan kuralların bulanık kontrol grafiklerine uyarlanması ile elde edilmiştir, bir kısmı ise yalnızca tanımlanan bulanık grafiklerde geçerli olabilecek kurallardır. KURAL 1: Bulanık sayı alt ve üst kontrol sınırlarının dışında ise süreç kontrol altında değildir ve sayının kontrol dışı olmasının üyeliği birdir. Üçgensel bulanık sayılar için bu durum bulanık sayının alt sınırının üst kontrol sınırının dışında olması veya bulanık sayının üst sınırının alt kontrol sınırından küçük olması olarak ifade edilir. 103 Bu kural Cheng (2003) tarafında da ele alınmıştır. Alt / üst kontrol sınırının modu, sayının α - kesmesi tarafından kapsanmıyorsa ve sayının modu alt sınırın modundan küçük / büyük ise süreç kontrol altında değildir ya da kontrol dışı olmanın üyeliği birdir. İki ifadenin farkı bulanık sayı ve sınırların çakıştığı durumlarda ortaya çıkar. İkinci ifadede bulanık sayı ve sınır çakışsa da modun değerine göre sonuç belirlendiğinden birinciye kıyasla daha çok bulanık sayı kurala uyar ve süreç kontrol dışı olarak tanımlanır. KURAL 2: Sayı bulanık sınırları kapsıyorsa süreç kontrol altında değildir. Bu kuralın sağlanması sayının değişkenliğinin büyük olması anlamına gelir. Bazı süreçlerde kural daraltılabilir: Bulanık sayının α - kesme genişliği sınırların α - kesme genişliğinin belli bir katından büyük ise süreç kontrol altında değildir. Şekil 5.1’de yayılımı büyük doğrusal üyelik fonksiyonuna sahip bir üçgensel bir bulanık sayı gösterilmiştir. α Şekil 5.1 Kural 2: Üçgensel bulanık sayı ve bulanık sınırlar Şekil 5.1’de bir üçgensel bulanık sayı ve bulanık sınırlar verilmiştir. Bulanık kontrol sınırları kesikli çizgilerle ve bulanık sayı düz çizgi ile sınırları kapsayacak şekilde gösterilmiştir. Üçgensel bulanık sayının α - kesmesi, α - kesme bulanık sınırları kapsamaktadır. 104 KURAL 3: Arka arkaya gelen üç bulanık sayının ikisinin α - kesmesinin 2 standart sapma bulanık kontrol sınırlarının α - kesmesinin dışında ve aynı tarafta olması sürecin kontrol dışında olduğunu gösterir. KURAL 4: Arka arkaya gelen beş bulanık sayının dördünün α - kesmesinin 1 standart sapma bulanık kontrol sınırlarının α - kesmesinin dışında ve aynı tarafta olması sürecin kontrol altında olmadığının işaretidir. KURAL 5: Arka arkaya gelen sekiz bulanık sayının α - kesmelerinin bulanık merkez çizginin α kesmesinin tek bir tarafında olması kontrol dışı bir durumu ifade eder. Şekil 5.2 doğrusal üyelik fonksiyonu olan üçgensel sayılarla çizilmiş bulanık grafiğin bir kısmı gösterilmiştir. Şekil 5.2 Kural 5: Bulanık merkez çizginin tek bir tarafında olan üçgensel bulanık sayılar Şekil 5.2.’de beş üçgensel bulanık sayı, kesikli çizgiler ile gösterilmiş bulanık merkez çizginin tek bir tarafındadır. Dolayısıyla bulanık sayılar Kural 5’i sağlamaktadır. 105 KURAL 6: Arka arkaya gelen altı bulanık sayının düzenli olarak artması ya da azalması süreçte eğilim olduğunu gösterir. Şekil 5.3’de kurala sağlayan bulanık sayılardan oluşan bir bulanık kontrol grafiği verilmiştir. Şekil 5.3 Kural 6: Düzenli olarak küçülen üçgensel bulanık sayılar Şekil 5.3’de verilen bulanık kontrol grafiğinde altı üçgensel bulanık sayı bir önceki sayıya göre sürekli olarak artmaktadır. KURAL 7: Arka arkaya gelen onbeş bulanık sayının α - kesmelerinin 1 standart sapma bulanık kontrol sınırlarının α - kesmelerinin arasında olması sürecin kontrol altında olmadığını gösterir. KURAL 8: Arka arkaya gelen ondört bulanık sayının bir önceki sayıya göre bir artması ve bir azalması sürecin kontrol altında olmadığı anlamına gelir. Şekil 5.4’de artan ve azalan beş üçgensel bulanık sayı gösterilmiştir. 106 Şekil 5.4 Kural 8: Düzenli olarak artan ve azalan üçgensel bulanık sayılar KURAL 9: Arka arkaya gelen sekiz bulanık sayının α - kesmelerinin 1 standart sapma bulanık kontrol sınırların α - kesmelerinin dışında olması sürecin kontrol dışında olduğunu gösterir. KURAL 10: Arka arkaya gelen bulanık sayıların α - kesmelerinin merkez çizginin α - kesmesinin düzenli olarak bir altında bir üzerinde olması rasgele olmayan bir süreci ifade eder. Bu kuralı sağlayan üçgensel bulanık sayılar Şekil 5.5’de verilmiştir. Şekil 5.5 Kural 10: Bulanık merkez çizginin düzenli olarak altında ve üzerinde olan üçgensel bulanık sayılar 107 Şekil 5.5’de verilen örnekte bulanık merkez çizgi ve bulanık sayılar çakışmamaktadır. Bu kural bulanık sınırların, merkez çizginin ve sayıların konumlarını ifade edecek ve karşılaştırılmalarına imkan verecek bir yöntemle geliştirilebilir. Örneğin bir dönüşüm yöntemi ile bulanık sayılar ve sınırlar gerçek sayılara çevrilebilir. KURAL 11: Arka arkaya gelen bulanık sayıların simetrisinin düzenli olarak artması ya da azalması süreci etkileyen bir nedenden kaynaklanır. KURAL 12: Kural 11’deki kontrol dışı durum benzer şekilde bulanık sayıların yayılımından da kaynaklanabilir. Bu durum arka arkaya gelen bulanık sayıların yayılımının düzenli olarak artması ya da azalması olarak tanımlanır. Yayılımları düzenli olarak azalan beş üçgensel bulanık sayı şekil 5.6’daki bulanık kontrol grafiğinde gösterilmiştir. Şekil 5.6 Kural 12: Yayılımı düzenli olarak azalan üçgensel bulanık sayılar KURAL 13: Arka arkaya gelen bulanık sayıların α - kesmelerinin bulanık alt ve üst sınırların α kesmelerinin üzerinde olması sürecin kontrol dışında olduğunu belirtir. Daha geniş bir tanım ile arka arkaya gelen bulanık sayıların merkez çizgiden uzak olması halidir. Uzaklık kavramı süreç ortalamasına iki standart sapma uzaklıkta olan bulanık uyarı çizgisi ile tanımlanabilir. 108 KURAL 14: Her bir bulanık sayı ya da bulanık sayıların alt grupları için hesaplanan yayılım ve simetri değerlerinin belirlenmiş ya da hesaplanmış sınırların dışında olması, sürecin istenilen şartları sağlamadığını gösterir. Belirli sınırlar süreç kontrol altında iken bulanık sayılardan hesaplanmış değerlerdir. KURAL 15: Bulanık kontrol grafiğinde rasgele olmayan herhangi bir örüntü sürecin kontrol altında olmadığını gösterir. Bulanık sayılarla çalışmak doğal olmayan örüntülerin sayısını arttırır. Bu nedenle anlatılan kuralların sayısı Shewhart grafikleri için tanımlanan kurallardan fazladır. Örneğin kural 2, 13 ve 14 sadece bulanık grafikler için geçerlidir. Farklı özelliklere sahip bulanık kontrol grafiklerinin kontrol dışı durumlarını belirleyebilmek için kurallar değiştirilebilir ya da benzer kurallar tanımlanabilir. Veri setine, konuya ve verinin türüne göre durumlar değişkenlik gösterir. Bu yeni durumlar deneyler ile incelenip kurallar değiştirilerek ve geliştirilerek farklı amaçlı grafikler için bulanık kontrol grafikleri geliştirilebilir. Örneğin alt grup sayısı 1 olduğunda ya da alt grup seçilmediğinde Kural 14’de bahsedilen alt grupların yayılım, simetri ve konum değerlerinin incelenmesi anlamsız olacaktır. Bulanık sürekli rasgele değişkenler için kalite kontrol grafiklerinde ise alt grupların özellikleri farklı kurallar ile incelenmelidir. Bu kesimde anlatılan kuralların bulanık kontrol grafiği çizerken temel yaklaşım ile beraber kullanılması amaçlanmıştır. Kontrol dışı durumları tanımlayan kuralların bulanık kontrol grafiklerinde kullanılması grafiğin performansını olumlu yönde etkileyecek ve bazı kuralların ise yaklaşımın gerektirdiği hesaplamalardan önce incelenmesi sonucun elde edilmesinin daha kolay olmasını ve hesaplamalardan kaynaklanan zaman kaybının azalmasını sağlayacaktır. 109 5.2 Bulanık Kuralların Etkileri Bu kesimde, kuralların bulanık kontrol grafikleri üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla bir çalışma yapılmıştır. Kurallar, oran yaklaşımı ile çizilmiş bulanık kontrol grafiklerine bir veya birkaç kural eklenerek grafiklerin performansları incelenmiştir. Kesim 4.7’de verilen çizelge 4.8’de, ARL değerleri bulanık kontrol dışı kurallar uygulanmadan hesaplanan sonuçlarla elde edilmiştir. Bu hesaplamalara Kural 2 eklenerek açıklık katsayısı 3 olan veriler için ARL değerleri tekrar hesaplanmıştır. Hesaplanan bulanık üst ve alt sınırların çakışmaması ve bulanık sayılara göre sınırların birbirlerine uzak olmaları göz önüne alınarak Kural 2 şu şekilde değiştirilmiştir: Herhangi bir bulanık sayının α - kesmesinin genişliği bulanık sınırların α - kesme genişliğinin yarısından büyük ise süreç kontrol altında değildir. Çizelge 5.1, çizelge 4.8’de verilen ARL değerlerinin bir kısmını ve kural katılarak hesaplanan ARL değerlerini göstermektedir. Çizelge 5.1 Farklı parametre değerleri ile hesaplanmış ortalama koşum uzunlukları ARL ARL ARL c (Shewhart grafiği) 9,5 227,27273 233,48061 212,78709 10 138,88889 139,18182 127,88486 11 56,49718 56,50309 52,06828 12 26,73797 26,71633 24,00567 13 14,32665 14,29804 12,11655 14 8,51789 8,50230 6,59697 15 5,54017 5,52813 3,85287 16 3,88048 3,87446 2,46175 17 2,89855 2,89362 1,75010 18 2,28414 2,28228 1,38256 (Oran yaklaşımı (Oran yaklaşımı k=3) k=3, Kural 2) 110 Kural 2’nin bulanık c kalite kontrol grafiği üzerindeki etkilerini karşılaştırabilmek için grafiğin ARL değerleri hesaplanmış ve çizelge 5.1 oluşturulmuştur. Çizelge 5.1’de ikinci sütun Shewhart c kontrol grafiğinin ARL değerleri verilmiştir. Üçüncü sütunda oran yaklaşımı ile çizilmiş bulanık c grafiğinin açıklık katsayısı 3 olduğunda bulunan ARL değerleri gösterilmiştir. Hesaplanan yeni ortalama koşum uzunlukları ise çizelge 5.1’de son sütunda verilmiştir. Kesim 4.7’deki hesaplamalara benzer olarak kural eklenerek hesaplanan ARL değerleri en az 1.329.198 koşum uzunluğunun ortalaması ile elde edilmiştir (Çizelge 4.9). Bulanık c kontrol grafiğine Kural 2 eklendiğinde hesaplanan ARL değerleri tüm ortalama kusur sayıları için düşmüştür. Kural katılmadan önce ortalama kusur sayısı 9,5 için 233,48061 bulunan ARL1’ın 212,78709’a düştüğü gözlemlenmiştir. Çizelge 5.1’deki ARL değerlerindeki değişimin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığını test etmek amacıyla bir analiz yapılmıştır. Bu analizin sonuçları çizelge 5.2 verilmiştir. Çizelge 5.2 Oran yaklaşımında kural 2’nin ARL değerlerinde etkisinin ortanca için İşaret Testi ile incelenmesi Ortanca için İşaret Testi: ARL Oran Yaklaşımı - ARL Oran Yaklaşımı ve kural 2 Ortancanın işaret testi = 0,00000 karşı > 0,00000 ARL O. Y.- ARL O. Y. ve kural 2 N 10 aşağıda Eşit Üstünde P 0 0 10 0,0010 Ortanca 2,043 Oran yaklaşımı ile çizilmiş ve Kural 2’nin eklenmediği ve eklendiği kontrol grafiklerinin ARL değerleri arasında fark olup olmadığı parametrik olmayan testler ile incelenmiştir. Çizelge 5.1’in üçüncü ve dördüncü sütunlarının farkı hesaplanmış ve işaret testi ile farkların ortancasının sıfırdan büyük olup olmadığı test edilmiştir. Minitab 13 paket programı ile hesaplanan analizin sonuçları çizelge 5.2’de verilmiştir. Testin sonucunda P değeri 0.0010 olarak bulunmuştur. α = 0.005 anlamlılık seviyesinde P 111 değerinin anlamlılık seviyesinden küçük olması, yaklaşıma Kural 2 eklendiğinde ARL değerlerindeki azalmanın etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olması demektir. Üretilen bulanık sayıların ne kadarının Kural 2’ye uyduğunu görmek için çizelge 5.3 oluşturulmuştur. Çizelge 5.3 ARL hesaplamaları için üretilen bulanık sayıların sayısını ve kaç tanesinin Kural 2’ye uyduğunu göstermektedir. Çizelge 5.3 Kural 2’ye uyan bulanık sayı yüzdeleri c N NKural 2 NKural 2 / N 9,5 1.200.000.000 32.755.858 % 2,72965 10 300.000.000 13.287.628 % 4,42921 11 150.000.000 14.457.809 % 9,63854 12 150.000.000 25.842.286 % 17,22819 13 45.000.000 11.963.258 % 26,58502 14 45.000.000 16.581.908 % 36,84868 15 45.000.000 21.178.622 % 47,06360 16 45.000.000 25.500.417 % 56,66759 17 45.000.000 29.325.625 % 65,16806 18 45.000.000 32.588.532 % 72,41896 Çizelge 5.3’de ilk sütun ortalama koşum uzunluklarını, ikinci sütun üretilen bulanık sayıların sayısını ve üçüncü sütun ise Kural 2’ye uyan bulanık sayıların sayısını göstermektedir. Dördüncü sütun yüzde olarak grafiği özetlemektedir. Örneğin, 12 ortalama kusur sayısı ile üretilen bulanık sayıların % 17,22819’unun α - kesme genişliği, bulanık sınırların α - kesme genişliğinin 0,5 katından büyüktür. Ortalama kusur sayısının artması, sürecin kontrol altında olduğu varsayılan ortalamadan kayma olması ve Poisson dağılımdan üretilen sayıların standart sapmasında artma olması anlamına gelir. Dolayısıyla bulanık sayıların da birbirleri arasındaki yayılım ölçüsü artar. Bu durum ortalama kusur sayısı arttıkça, daha çok sayının Kural 2 112 tarafından tutulmasına sebep olur. Beklenen bu artış çizelge 5.3’de gözlemlenmiştir. Ortalama kusur sayısı arttıkça dördüncü sütun değerleri de artmaktadır. Kural 2’nin yaklaşıma etkileri üyelik derecelerinde de görülmektedir. Bu etkileri incelemek için ortalama üyelik dereceleri hesaplanmıştır. Çizelge 5.4’de oran yaklaşımı ile hesaplanmış bulanık sayıların kontrol içinde olma üyelik derecelerinin ortalamaları verilmiştir. Çizelge 5.4 Kural 2’ye uyan bulanık sayıların üyelik derecelerinin ortalamaları c µ (x) (k=3) µ (x) (k=3, Kural 2) 9,5 0,94676 0,92241 10 0,93734 0,89826 11 0,90940 0,82667 12 0,86975 0,72772 13 0,81965 0,61204 14 0,76216 0,49212 15 0,69903 0,37973 16 0,63191 0,28144 17 0,56380 0,20123 18 0,49659 0,13897 Çizelge 5.4 oluşturulurken çizelge 4.9’de verilen koşum uzunlukları sayıları elde edilene kadar bulanık sayılar üretilmiştir. Bu bulanık sayıların oran yaklaşımı ile üyelik dereceleri hesaplanmadan Kural 2’ye uyup uymadıkları test edilmiştir. Kurala uyan bulanık sayıların üyelik dereceleri 0 olarak alınmıştır. Çizelge 5.4’deki değerler Kural 2 eklenmediğinde ve eklendiğinde oran yaklaşımı ile hesaplanan ve açıklık katsayısı, k =3, olan bulanık sayıların üyelik derecelerinin ortalamalarıdır. Çizelge 5.4 incelendiğinde yüzde değerleri ile ters orantılı olarak ortalama kusur sayısı arttıkça bulanık sayıların kontrol içinde olma üyelik derecelerinin ortalamasının belirgin bir şekilde düştüğü gözlemlenmiştir. 113 Bu kesimde, tanımlanan kural 2’nin bulanık c kalite kontrol üzerindeki etkileri kalite kontrol grafiği performans ölçüsü olan ortalama koşum uzunlukları ile incelenmiştir. Çalışmalar bazı varsayımlar ve tanımlamalar altında yapılmıştır. Örneğin, oran yaklaşımı ile bulanık grafikler çizilirken α’nın 0,6 ve γ’nın 0,33 olduğu varsayılmıştır. Performans ölçüleri bulanık c grafiği için hesaplanmış ve Kural 2, açıklık katsayısı 3 ile bulanıklaştırılan sayıların kontrol grafiğinin çizimine eklenmiştir. Ayrıca, Kural 2 etkilerinin incelemeleri için yeniden tanımlanırken “herhangi bir bulanık sayının α kesmesinin genişliğinin α - kesme bulanık sınırların genişliğinin yarısından büyük olması kontrol dışı bir durumu gösterir” olarak varsayılmıştır. Farklı α ve γ değerleri, bulanık kontrol grafikleri, açıklık katsayıları ve kurallar için benzer çalışmalar yapılmıştır. Bu kesimde verilenlere benzer ya da beklenen sonuçlar elde edilmiştir. 114 6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Rekabet koşullarının değişmesi ile beraber, gerçek hayatı, süreci daha iyi yansıtan modellerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Günlük yaşantıda karşılaşılan problemlerin büyük bir çoğunluğu klasik yöntemlerle tam olarak modellenememekte ya da durumları ifade edememektedir. Bu nedenle bulanık mantık, kalite kontrolde olduğu gibi bilimin ve hayatın her alanına yayılmıştır. Bulanık mantık günlük hayatta karşılaşılan kesin olmayan sonuçların tanımlanmasına imkan sağlar. Günümüz dünyasında hiç bir şey kesin değildir ve birçok şey göreceli kavramlar içerir. Yapılan çalışmaların ise gerçek hayatı yansıtması istenir. Bu nedenle bulanık kalite kontrol grafiklerinin geliştirilmesi süreci daha doğru sonuçlarla açıklayabilmesi açısından önemlidir. Bulanık mantığın kalite kontrol grafiklerine uygulanmasının nedeni, süreci daha iyi yansıtan kontrol grafiklerinin geliştirilmek istenmesidir. Bulanık grafikler, Shewhart kontrol grafiklerinde olduğu gibi sadece “süreç kontrol altındadır” ya da “süreç kontrol altında değildir” sonucunu değil aynı zamanda bulanıklığın derecesini veya ara seviyeleri de verebilir. Bu sayede sürecin durumu hakkında daha çok ve esnek bilgi elde edilir. Klasik grafikler sadece geçmiş veriye dayanmakta iken geliştirilmiş olan birçok bulanık grafik ise uzmanların bilgilerine dayanır. Süreci en doğru şekilde gösteren bilgilere dayanan ve bilgi kaybı olmaksızın hesaplanmış grafikler gerçeğe en yakın sonuçları verir. Bu çalışmada, bulanık kontrol grafiklerinin tarihsel gelişimi incelenmiş ve çeşitli bulanık kalite kontrol grafiği yaklaşımlarına detaylarıyla değinilmiştir. Literatürdeki yaklaşımların uygulamaları yapılarak avantajları ve dezavantajları incelenmiştir. Önceki çalışmaların, önemli eksiklikleri varsayımlarının çok ve hesaplamalarının zor olmalarıdır. Dolayısıyla, bulanık kalite kontrol grafiklerinin uygulama alanları dar ve uygulanmaları zordur. Ayrıca, süreçlerin bir grafik ile gösterilmemesi kalite karakteristiğinin zamana bağlı değişiminin izlenmesini imkansız hale getirir. 115 Bu tezde, literatürdeki önceki çalışmaların eksiklikleri göz önüne alınarak bulanık kalite kontrol grafikleri çizmek için önerilen oran yaklaşımı geliştirilmiştir. Oran yaklaşımı ile kalite kontrol grafiklerinin bulanık alternatiflerinin çizilmesi amaçlanmıştır. Yaklaşımın temelleri Shewhart kalite kontrol grafiklerine ve bulanık kontrol sınırlarının ve bulanık verilerin birbirlerine göre konumlarına dayanılarak oluşturulmuştur. Oran yaklaşımının hem sürekli hem de kesikli rasgele değişkenler için olan Shewhart kalite kontrol grafiklere uygulanabilir. Oran yaklaşımında ilk olarak, bulanık aritmetik işlemler ile bulanık kalite kontrol grafiklerinin bulanık kontrol sınırları hesaplanır. Geliştirilen üyelik fonksiyonu ile bulanık sayıların kontrol içinde olma üyelik dereceleri hesaplanır. Daha sonra bu üyelik dereceleri karar fonksiyonuna göre sınıflandırılır ve süreç tanımlanır. Oran yaklaşımında sürecin durumunu tanımlayan karar fonksiyonunda iki karar vardır: “Süreç kontrol altındadır” ve “süreç kontrol altında değildir”. Çalışmada ayrıca, önerilen oran yaklaşımında kullanılan ve karar vericiler tarafından belirlendiği varsayılan parametrelerin tahmin edilmesine yönelik çalışmalar da yapılmıştır. Bulanık sayıların kontrol içinde olma üyelik derecelerinin dağılımı tahmin edilmiş ve istatistiksel olarak Beta dağılımı olduğu gösterilmiştir. Karar fonksiyonundaki kararları ayıran parametrenin tahminine benzer bir hesaplamayla bulanık kontrol grafiklerinin uyarı sınırlarının hesaplanmaları da anlatılmıştır. Oran yaklaşımı ile oluşturulmuş bulanık kontrol grafiklerinin performansı ortalama koşum uzunluğu, ARL ile incelenmiştir. Yapılan çok sayıda uygulamanın bir örneği olarak bulanık c kontrol grafiğinin performansı farklı koşullar, parametre ve ortalama kusur sayısı değerleri göz önüne alınarak hesaplanmıştır. Üretilen farklı veri setleri için ortalama koşum uzunlukları hesaplanmış ve sonuçları Shewhart kalite kontrol grafiği ortalama koşum uzunlukları ile karşılaştırılmıştır. Sürecin kontrol altında olduğu durumda 2.287.469 koşum uzunluğu ile hesaplanan bulanık c kontrol grafiğinin ARL0 değeri Shewhart grafiğinin ARL0 değerinden büyük bulunmuştur. Süreç kontrol dışında olduğunda ise c kontrol grafiğinin ve bulanık c grafiğinin hemen hemen aynı performansı gösterdiği sonuçlarına varılmıştır. 116 Bir kalite kontrol grafiğinde sürecin kontrol altında olması için noktaların sınırların içinde olması yeterli değildir. Kontrol grafiğindeki noktaların aynı zamanda rasgele bir örüntüsü de olması gerekir. Kalite kontrol grafiklerinde sürecin kontrol dışında olduğunu tanımlayan hassaslaştırma kuralları oran yaklaşımı ile çizilen bulanık kontrol grafikleri için düzenlenmiştir. Literatürdeki önceki çalışmalardan farklı olarak sadece kurallar bulanıklaştırılmamış bulanık veri ile kalite kontrol grafiği oluşturmanın getirdiği farklı örüntüler de tanımlanmıştır. Yapılan çeşitli uygulamalarla önerilen bulanık kuralların bulanık kontrol grafikleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Örnek olarak, tanımlanan bulanık kurallardan biri katılarak çizilen bulanık c kalite kontrol grafiğinin performans değişimi irdelemiştir. Geliştirilen yaklaşımın en önemli avantajı bulanık kontrol grafiklerinin uygulanabilirliğini kısıtlayan herhangi bir varsayımının olmamasıdır. Bulanık sayıların tipinin ne şekilde olması gerektiği belirlenmemiştir ve herhangi bir dönüşüm yöntemi kullanılmadan süreç tanımlanır. Bu sayede yaklaşım farklı amaçlar için kolaylıkla değiştirilebilir. Oran yaklaşımı ile sürekli ve kesikli rasgele değişkenler için bulanık kalite kontrol grafikleri çizilebilir. Literatürdeki birçok çalışmaya göre anlaşılması ve hesaplanması kolaydır. Yaklaşım sürece ve uzman kararlarına göre değişimlere açıktır. Bulanık sayıların kontrol içinde olmalarının üyelik değerinin hesaplandığı üyelik fonksiyonu oranların ağırlıklı toplamı ile elde edilmiştir. Farklı süreçlerde farklı ağırlıklar kullanılabilir. Önerilen karar fonksiyonunda, süreç hakkında iki karar vardır. Kararların sayısı sürece ve uzmanlara bağlı olarak değiştirilebilir. Kalite kontrol grafiklerinin daha hassas olmasını sağlayan uyarı sınırları ya da kontrol dışı durumları tanımlayan bulanık kurallar bulanık grafiklere eklenebilir. Oran yaklaşımı ile sadece süreç tanımlanmaz, bulanık kontrol grafiklerinin daha esnek olmasını sağlayan üyelik değerleriyle sürecin kontrol içinde olmasının derecesini de verir. Ayrıca, çizilen bir kontrol grafiğinin olması kalite karakteristiğinin zaman içindeki değişiminin ve rasgele olmayan örüntülerin izlenmesini sağlar. 117 Bu konuda bundan sonra yapılabilecek çalışmalar kalite kontrolün diğer alanları için geleneksel temellere dayanan bulanık yaklaşımların geliştirilmesidir. 118 KAYNAKLAR Akdeniz, F. 2000. Olasılık ve istatistik. Nobel kitabevi, Adana. Allen, T.T. 2006. Introduction to engineering statistics and six sigma: statistical quality control and desing of experiments and systems. Springer, London. Amirzadeh, V., Mashinchi, M. and Parchami, A. 2009. Construction of p - charts using degree of nonconformity. Information Sciences, 179 (1 - 2), 1501 - 60. Anonymous, 1956. Statistical quality control handbook. Western Electric, New York. Baykal, N. ve Beyan, T. 2004. Bulanık mantık ilke ve temelleri. Bıçaklar Kitabevi, Ankara. Baykal, N. ve Beyan, T. 2004. Bulanık mantık uzman sistemler ve denetleyiciler. Bıçaklar Kitabevi, Ankara. Besterfield, D.H. 2001. Quality control. Prentice Hall, New Jersey. Buckley, J.J. 2004. Fuzzy statistics. Springer, Berlin; New York. Buckley, J.J. 2006. Fuzzy probability and statistics. Springer-Verlag, Berlin. Burr, J.T. 2005. Elementary statistical quality control. Marcel Dekker, New York. Cheng, C.B. 2003. Fuzzy process control based on fuzzy regression and possibility measures, IEEE, Fuzzy Information Processing Society, NAFIPS 2003. 22nd International Conference of the North American Doi:10.1109/NAFIPS.2003.1226768, pp. 127 - 131. Cheng, C.B. 2005. Fuzzy process control: construction of control charts with fuzzy numbers. Fuzzy Sets and Systems, 154, 2, 287 - 303. Çelikyılmaz, A. and Türkşen, İ.B. 2009. Modeling uncertainty with fuzzy logic: with recent theory and applications Springer, New York. Deming, W.E. 1948. Statistical adjustment of data. John Wiley & Sons, New York. Devor, R.E., Tsong-How, C. ve John W.S. 1992. Statistical quality design and control: contemporary concepts and methods. Prentice Hall, New Jersey. Dubois, D. and Prade, H. 1980. Fuzzy sets and systems: Theory and Applications. Academic Press, New York. Dubois, D. and Prade, H., 2000. Fundamentals of fuzzy sets, the handbook of fuzzy sets series. Kluwer Academic Publishers, Boston/London/Dordrecht. 119 Duncan, A.J. 1986. Quality control and industrial statistics. 5th ed., Irwin Book Company, Illinois. Efil, İ. 1998. Toplam kalite yönetimi ve toplam kaliteye ulaşmada önemli bir araç ISO 9000 kalite güvencesi sistemi. VİPAS A.S., Bursa. Erginel, N. 2008. Fuzzy individual and moving range control charts with α - cuts. Journal of Intelligent & Fuzzy Systems, 19, 373 - 383. Eugene, L.G. and Richard, S.L. 1972. Statistical quality control. McGraw-Hill, New York. Faraz, A. and Moghadam, M.B. 2007. Fuzzy control chart a better alternative for Shewhart average chart. Quality and Quantity, 41, 3 (11), 375 - 385. Feigenbaum, A.V. 1983. Total quality control, McGraw-Hill, New York. Grant, E.L. and Leavenworth R.S. 1996. Statistical quality control. McGraw-Hill, New York. Gülbay, M., Kahraman, C. and Ruan, D. 2004. α - Cuts fuzzy control charts for linguistic data. International Journal of Intelligent Systems, 19, 1173 1196. Gülbay, M. and Kahraman, C. 2006. Development of fuzzy process control charts and fuzzy unnatural pattern analyses. Computational Statistics and Data Analysis, 51, 434 - 451. Gülbay, M. and Kahraman, C. 2007. An alternative approach to fuzzy control charts: direct fuzzy approach. Information Sciences, 77 (6), 1463 - 1480. Hryniewicz, O. 2007. Statistics with fuzzy data in statistical quality control, Soft Computing - A Fusion of Foundations. Methodologies and Applications, 12, 3, 229 - 234. Juran, J.M. and Godfrey, A.B. 1999. The quality control process. McGraw-Hill, New York. Kanagawa, A., Tamaki, F. and Ohta, H. 1993. Control charts for process average and variability based on linguistic data. Intelligent Journal of Production Research, 31 (4), 913 - 922. Kandel, A. 1986. Fuzzy mathematical techniques with applications. Addison-Wesley Publishing Company, Boston, MA. 120 Karnik, N.N., Mendel, J.M. ve Liang, Q. 1999. Type - 2 fuzzy logic systems, IEEE Transactions on Fuzzy Systems, 7, 6, 643 - 658. Klir, G.J. and Yuan, B. 1995. Fuzzy sets and fuzzy logic: theory and applications. Prentice Hall, PTR. Kobu, B. 1999. Üretim yönetimi. Önsöz Basımevi, İstanbul. Kolarik W.J. 1995. Creating quality concepts, systems, strategies, and tools. McGraw Hill, Inc. Lai, Y. and Hwang, C. 1992. Fuzzy mathematical programming: methods and applications. Springer-Verlag, Berlin, New York. Mendel, J. 2001. Uncertain rule - based fuzzy logic systems: Introduction and new directions. Prentice-Hall, NJ. Montgomery, D.C. 1996. Introduction to statistical quality control. John Wiley & Sons, Inc., USA. Nelson, L.S. 1984. The Shewhart control chart-tests for special causes. Journal of Quality Technology, 16, 237-239. Nelson, L.S. 1985. Interpreting Shewhart x-bar control charts. Journal of Quality Technology, 17, 114-116. Nguyen, H.T. 2006. Fundamentals of statistics with fuzzy data. Springer, Berlin; New York. Oktay, E. 1998. Kalite kontrol grafikleri Shewhart, Cusum, ve Ewma kontrol grafiklerinin şeker sanayiine uygulaması üzerine bir deneme, Şafak Yayınevi, Erzurum. Raz, T. and Wang, J.H. 1990. Probabilistic and memberships approaches in the construction of control charts for linguistic data. Production Planning and Control, 1, 147 - 157. Ross, T. 1995. Fuzzy logic with engineering applications. McGraw-Hill, New York. ~ ~ ~ ~ Senturk, S. and Erginel, N. 2008. Development of fuzzy X − R and X − S control charts using α - cuts. Information Sciences, doi:10.1016/j.ins.2008.09.022. Smith, G. 2000. Statistical process control and quality improvement. 4th ed., Prentice Hall. New Jersey. Taleb, H. and Limam, M. 2002. On fuzzy and probabilistic control charts. International Journal of Production Research, 40, 12 (15), 2849 - 2863. 121 Taylor, F.W. 1911. Principles of Scientific Management. New York and London, Harper & brothers. Wang, J.H. and Raz, T. 1990. On the construction of control charts using linguistic variables. Intelligent Journal of Production Research, 28, 477 - 487. Woodall, W.H. 2000. Controversies and contradictions in statistical process control. Journal of Quality Technology, 20 (4), 515 - 521. Zimmermann, H.J. 1994. Fuzzy set theory and its applications. Kluwer Academic Publishers, Boston/London/Dordrecht. 122 EKLER EK 1 Şekil 6.4’ün Elde Edilmesinde Kullanılan Üyelik Derecelerinin Bir Kısmı EK 2 Easyfit Veri Analizi Sonuçları EK 3 Easyfit Veri Analizi Parametre Tahminleri EK 4 Poisson(9,5) Ve k = 1,5 İle Üretilen Bulanık Sayıların Üyelik Dereceleri 123 EK 1 Şekil 6.4’ün Elde Edilmesinde Kullanılan Üyelik Derecelerinin Bir Kısmı No: µ(x) No: µ(x) No: µ(x) No: µ(x) 1 0,88964 41 0,56483 81 0,99279 121 0,46579 2 0,86675 42 0,88940 82 0,96654 122 0,71526 3 0,61741 43 0,68134 83 0,99320 123 0,63776 4 0,73817 44 0,89160 84 0,73086 124 0,88485 5 0,33830 45 0,78534 85 0,91813 125 0,76570 6 0,93081 46 0,93686 86 0,92212 126 0,74670 7 0,94867 47 0,98442 87 0,95545 127 0,85526 8 0,93201 48 0,90753 88 0,73436 128 0,50000 9 0,93593 49 0,88619 89 0,85206 129 0,70815 10 0,78567 50 0,95435 90 0,77255 130 0,95371 11 0,50000 51 0,96702 91 0,70613 131 0,78449 12 0,85600 52 0,65413 92 0,99353 132 0,96276 13 0,50000 53 0,81397 93 0,86179 133 0,72411 14 0,89547 54 0,85177 94 0,86044 134 0,94495 15 0,95569 55 0,90543 95 0,84186 135 0,70649 16 0,81197 56 0,94762 96 0,71130 136 0,88168 17 0,89662 57 0,95858 97 0,77099 137 0,95834 18 0,74396 58 0,95553 98 0,86962 138 0,50512 19 0,99795 59 0,78616 99 0,81395 139 0,85374 20 0,69129 60 0,49748 100 0,90679 140 0,74016 21 0,86885 61 0,98120 101 0,90675 141 0,71827 22 0,75644 62 0,79285 102 0,59560 142 0,69838 23 0,50000 63 0,83276 103 0,98582 143 0,69852 24 0,47983 64 0,94767 104 0,83358 144 0,87467 25 0,99334 65 0,62007 105 0,55183 145 0,77237 26 0,92014 66 0,65378 106 0,77918 146 0,79571 27 0,90853 67 0,70700 107 0,50000 147 0,50000 28 0,90336 68 0,99137 108 0,87187 148 0,87446 29 0,85120 69 0,94949 109 0,68616 149 0,86710 30 0,44964 70 0,67670 110 0,97916 150 0,76719 31 0,94007 71 0,97284 111 0,94779 151 0,80942 32 0,94459 72 0,85485 112 0,51319 152 0,29483 33 0,79448 73 0,75871 113 0,80085 153 0,58486 34 0,94182 74 0,34714 114 0,89442 154 0,58804 35 0,94010 75 0,64399 115 0,67064 155 0,89802 36 0,78802 76 0,57452 116 0,55781 156 0,81289 37 0,98022 77 0,86240 117 0,81145 157 0,68966 38 0,96459 78 0,78938 118 0,96970 158 0,50000 39 0,93494 79 0,59474 119 0,74924 159 0,84263 40 0,94635 80 0,69149 120 0,99055 160 0,80915 124 EK 2 Easyfit Veri Analizi Sonuçları Uyum iyiliği – Özet # Dağılım Kolmogorov Smirnov İstatistik Sıra 1 Beta 0.03251 1 29 Kumaraswamy 0.03316 2 28 Johnson SB 0.04052 3 48 Power Function 0.04155 4 19 Gen. Extreme Value 0.04286 5 47 Pert 0.04751 6 6 Dagum (4P) 0.05453 7 3 Burr (4P) 0.05483 8 56 Weibull (3P) 0.05575 9 24 Gumbel Min 0.05584 10 2 Burr 0.07603 11 22 Gen. Pareto 0.07959 12 40 Normal 0.09603 13 21 Gen. Gamma (4P) 0.09847 14 46 Pearson 6 (4P) 0.09939 15 38 Lognormal (3P) 0.10152 16 9 Error 0.10182 17 34 Log-Logistic (3P) 0.10444 18 18 Gamma (3P) 0.10513 19 52 Rice 0.10931 20 8 Erlang (3P) 0.10943 21 39 Nakagami 0.11205 22 36 Logistic 0.11389 23 17 Gamma 0.11612 24 54 Uniform 0.11762 25 20 Gen. Gamma 0.11798 26 7 Erlang 0.11798 27 26 Inv. Gaussian 0.1185 28 45 Pearson 6 0.11916 29 14 Fatigue Life (3P) 0.12445 30 55 Weibull 0.1258 31 25 Hypersecant 0.12777 32 125 EK 2 Easyfit Veri Analizi Sonuçları (devam) 44 Pearson 5 (3P) 0.13747 33 37 Lognormal 0.14179 34 33 Log-Logistic 0.15046 35 27 Inv. Gaussian (3P) 0.15052 36 13 Fatigue Life 0.15198 37 30 Laplace 0.15599 38 23 Gumbel Max 0.15616 39 4 Cauchy 0.17103 40 15 Frechet 0.18056 41 16 Frechet (3P) 0.18411 42 35 Log-Pearson 3 0.18438 43 43 Pearson 5 0.186 44 53 Triangular 0.23728 45 49 Rayleigh 0.29036 46 50 Rayleigh (2P) 0.2915 47 5 Dagum 0.29524 48 12 Exponential (2P) 0.42875 49 11 Exponential 0.43963 50 42 Pareto 2 0.44145 51 41 Pareto 0.547 52 32 Levy (2P) 0.60419 53 31 Levy 0.61309 54 51 Reciprocal 0.75746 55 10 Error Function 0.98738 56 57 Chi-Squared No fit 58 Chi-Squared (2P) No fit 59 Johnson SU No fit 60 Log-Gamma No fit 61 Student's t No fit 126 EK 3 Easyfit Veri Analizi Parametre Tahminleri Fitting Sonuçları # Dağılım Parametreler 1 Beta α1=4.4117 α2=1.0814 a=-0.02151 b=0.99915 2 Burr k=1322.5 α=6.6212 β=2.5342 3 Burr (4P) k=6809.8 α=495.7 β=59.009 γ=-57.101 4 Cauchy σ=0.09352 µ=0.84214 5 Dagum k=0.00337 α=2463.2 β=0.99879 6 Dagum (4P) k=0.03953 α=201.32 β=1.732 γ=-0.73978 7 Erlang m=27 β=0.02946 8 Erlang (3P) m=240 β=0.01038 γ=-1.6913 9 Error k=1.8231 σ=0.15316 µ=0.79623 10 Error Function h=4.6168 11 Exponential λ=1.2559 12 Exponential (2P) λ=1.3232 γ=0.0405 13 Fatigue Life α=0.25206 β=0.7716 14 Fatigue Life (3P) α=0.2253 β=0.74765 γ=0.03038 15 Frechet α=4.3108 β=0.68089 16 Frechet (3P) α=6.0311 β=0.99307 γ=-0.29399 17 Gamma α=27.027 β=0.02946 18 Gamma (3P) α=240.71 β=0.01026 γ=-1.6728 19 Gen. Extreme Value k=-0.63467 σ=0.1693 µ=0.769 20 Gen. Gamma k=0.96411 α=23.983 β=0.02946 21 Gen. Gamma (4P) k=1.5026 α=200.64 β=0.09714 γ=-2.5108 22 Gen. Pareto k=-1.8709 σ=0.94733 µ=0.46626 23 Gumbel Max σ=0.11942 µ=0.7273 24 Gumbel Min σ=0.11942 µ=0.86516 25 Hypersecant σ=0.15316 µ=0.79623 26 Inv. Gaussian λ=21.52 µ=0.79623 27 Inv. Gaussian (3P) λ=14.913 µ=0.76674 γ=0.03025 28 Johnson SB γ=-1.2403 δ=1.1117 λ=0.9499 ξ=0.10987 29 Kumaraswamy α1=4.288 α2=1.0758 a=-0.01772 b=0.99914 30 Laplace λ=9.2336 µ=0.79623 127 EK 3 Easyfit Veri Analizi Parametre Tahminleri (devam) 31 Levy σ=0.74796 32 Levy (2P) σ=0.70242 γ=0.02489 33 Log-Logistic α=6.9184 β=0.77795 34 LogLogistic (3P) α=4.2903E+8 β=3.7696E+7 γ=3.7696E+7 35 Log-Pearson 3 α=0.46304 β=-0.34272 γ=-0.09215 36 Logistic σ=0.08444 µ=0.79623 37 Lognormal σ=0.23309 µ=-0.25084 38 Lognormal (3P) σ=0.02582 µ=1.8003 γ=-5.2588 39 Nakagami m=8.3937 Ω=0.65742 40 Normal σ=0.15316 µ=0.79623 41 Pareto α=0.33834 β=0.0405 42 Pareto 2 α=291.69 β=230.74 43 Pearson 5 α=12.8 β=9.5742 44 Pearson 5 (3P) α=19.006 β=14.007 γ=0.02306 45 Pearson 6 α1=25.543 α2=4.6024E+7 β=1.4300E+6 46 Pearson 6 (4P) α1=11166.0 α2=13515.0 β=14.752 γ=-11.391 47 Pert m=0.94971 a=0.03135 b=0.99951 48 Power Function α=3.7075 a=0.03167 b=0.99911 49 Rayleigh σ=0.6353 50 Rayleigh (2P) σ=0.54584 γ=0.03963 51 Reciprocal a=0.0405 b=0.99913 52 Rice ν=0.78075 σ=0.1547 53 Triangular m=0.9998 a=0.03829 b=0.9998 54 Uniform a=0.53095 b=1.0615 55 Weibull α=5.21 β=0.86865 56 Weibull (3P) α=5.0318E+8 β=5.8560E+7 γ=5.8560E+7 57 Chi-Squared No fit 58 Chi-Squared (2P) No fit 59 Johnson SU No fit 60 Log-Gamma No fit 61 Student's t No fit 128 EK 4 Poisson(9,5) Ve k = 1,5 İle Üretilen Bulanık Sayıların Üyelik Dereceleri No: µ(x) No: µ(x) No: µ(x) No: µ(x) 1 1,00000 41 1,00000 81 0,73226 121 1,00000 2 1,00000 42 1,00000 82 1,00000 122 1,00000 3 1,00000 43 1,00000 83 1,00000 123 1,00000 4 1,00000 44 1,00000 84 1,00000 124 0,94615 5 1,00000 45 1,00000 85 1,00000 125 1,00000 6 0,32381 46 1,00000 86 1,00000 126 1,00000 7 1,00000 47 1,00000 87 1,00000 127 1,00000 8 1,00000 48 1,00000 88 0,50000 128 1,00000 9 1,00000 49 0,90818 89 1,00000 129 1,00000 10 0,87115 50 1,00000 90 1,00000 130 1,00000 11 1,00000 51 1,00000 91 1,00000 131 1,00000 12 1,00000 52 1,00000 92 1,00000 132 1,00000 13 1,00000 53 1,00000 93 1,00000 133 1,00000 14 1,00000 54 1,00000 94 1,00000 134 1,00000 15 1,00000 55 0,76930 95 1,00000 135 1,00000 16 1,00000 56 1,00000 96 1,00000 136 1,00000 17 1,00000 57 1,00000 97 0,94615 137 1,00000 18 0,87115 58 1,00000 98 1,00000 138 1,00000 19 1,00000 59 1,00000 99 1,00000 139 1,00000 20 1,00000 60 0,76097 100 1,00000 140 1,00000 21 0,50983 61 1,00000 101 1,00000 141 1,00000 22 1,00000 62 1,00000 102 0,94615 142 0,89985 23 1,00000 63 1,00000 103 1,00000 143 1,00000 24 1,00000 64 1,00000 104 1,00000 144 1,00000 25 0,98913 65 1,00000 105 1,00000 145 1,00000 26 1,00000 66 1,00000 106 1,00000 146 1,00000 27 1,00000 67 1,00000 107 1,00000 147 1,00000 28 1,00000 68 1,00000 108 1,00000 148 1,00000 29 1,00000 69 1,00000 109 1,00000 149 1,00000 30 1,00000 70 0,94967 110 1,00000 150 1,00000 31 0,94967 71 1,00000 111 0,50000 151 1,00000 32 1,00000 72 1,00000 112 1,00000 152 1,00000 33 1,00000 73 1,00000 113 1,00000 153 1,00000 34 1,00000 74 1,00000 114 1,00000 154 0,63041 35 1,00000 75 1,00000 115 1,00000 155 1,00000 36 0,80576 76 1,00000 116 1,00000 156 1,00000 37 0,93539 77 1,00000 117 1,00000 157 1,00000 38 1,00000 78 1,00000 118 1,00000 158 1,00000 39 1,00000 79 1,00000 119 1,00000 159 1,00000 40 1,00000 80 1,00000 120 1,00000 160 1,00000 129 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Nilüfer PEKİN ALAKOÇ Doğum Yeri : Eskişehir Doğum Tarihi : 15.09.1980 Medeni Hali : Evli Yabancı Dili : İngilizce Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl) Lise : Bursa Nilüfer Milli Piyango Anadolu Lisesi (09.199106.1998) Lisans : ODTÜ İstatistik (Endüstri Mühendisliği Yön Eylem Araştırması Yandal Programı) (09.1998-06.2003) Yüksek Lisans : ODTÜ Endüstri Mühendisliği (09.2003-01.2006) Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl • Başkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü (Bursiyer) 09.2005 02.2006 • Başkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü (Araştırma görevlisi) 02.2006 - 09.2009 • Atılım Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü (Öğretim görevlisi) 09.2009 - Yayınları (SCI ve diğer) • Pekin, N. and Azizoğlu, M. 2008. Bi criteria flexible assembly line design problem with equipment decisions. International Journal of Production Research, 46, 6323 - 6343. • Apaydın, A. ve Pekin Alakoç, N. 2009. Kalite kontrol grafiklerine bulanık yaklaşım. 6. İstatistik Kongresi, İSTKON6. 130 • Acır, A., Pekin Alakoç, N. and Yıldız, K. 2009. Estimation of neutronic performance in a hybrid reactor with regression analysis. Journal of Fusion Energy, 28, (4), 427-433, DOI: 10.1007/s10894-009-9217-y. • Toktaş, P. ve Pekin Alakoç, N. 2010. Bir beyaz eşya fabrikasında 6 sigma uygulaması. 10. Üretim Araştırmaları Sempozyumu, ÜAS’10. • Şahin S., Pekin Alakoç, N. and Keçeci, B. 2010. A DSS based selection of solar panels for different regions of Turkey. 10th International Conference on Clean Energy, ICCE 2010. • Acır, A. and Pekin Alakoç, N. 2011. Derivation of empirical equations for neutronic performance in a thorium fusion breeder with various coolants using regression analysis. Expert Systems with Applications, 38 (8), 9619 – 9625. • Pekin Alakoç, N. and Apaydın, A. 2011. A new Approach on quality control charts. 7 İstatistik Kongresi, İSTKON7. 131