TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA HASTANESĠ ANJĠYO ÜNĠTESĠ BÖLÜM UYUM EĞĠTĠMĠ REHBERĠ ANA BĠNA ĠÇĠNDEKĠLER 1. ÖNSÖZ 2. BÖLÜM YÖNETĠCĠ VE ÇALIġANLARI 3. BÖLÜMÜN FAALĠYETLERĠ VE ĠġLEYĠġĠ 4. BÖLÜMÜN FĠZĠKĠ YAPISI 5. ÇALIġANLARIN MESLEKĠ KATEGORĠLERĠNE GÖRE GÖREV, YETKĠ VE SORUMLULUKLARI 6. BÖLÜM ĠLE ĠLGĠLĠ YAZILI DÜZENLEMELER 7. HĠZMET KALĠTE STANDARTLARI 8. ÇALIġACAĞI BÖLÜMLE ĠLGĠLĠ EĞĠTĠM a. Yoğun bakım ünitesine hastanın kabulü ve hasta tanılama hasta taburculuğu b. Akut miyokard enfarktüsünde trombolitik tedavi ve hemşirelik bakımı c. Akut miyokard enfarktüsü ve hemşirelik bakımı d. Kalp yetersizliği ve hemşirelik bakımı e. Yüksek ateşli erişkin hastalarda hemşirelik bakımı f. Bası yarası önlemede hemşirelik bakımı g. Girişimler h. Ex olan hastaya hemşirelik yaklaşımı uygulamalar ÖNSÖZ Sağlık hizmetlerinin kaliteli sunulması, kaliteli bilgi ve deneyimle gerçekleĢmektedir. Sakarya Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi kuruluĢundan bu yana kaliteli hizmeti önemsemiĢ ve Sağlık Bakanlığının Hizmet Kalite Standartlarını uygulamaya çaba göstermiĢtir. Her alanda yenilenen eğitim çalıĢmalarıyla, personel verimi en üst düzeyde tutulmaya çalıĢılmaktadır. Sağlık kuruluĢlarında Hasta ve ÇalıĢan Güvenliğini olumsuz etkileyebilecek pek çok faktör bulunmaktadır. Sağlık kuruluĢlarının süreçlerdeki basit hataları hastaya zarar verecek Ģekilde ortaya çıkmasını engelleyecek yeni tasarımlar yapmaları ve hataların hastaya ulaĢmadan önce tespit edilmesini ve düzeltilmesini sağlayacak önlemleri almaları gerekmektedir. Bilinmelidir ki yapılan küçük hatalar zamanla alıĢkanlık haline gelmekte ve hizmet kalitesini düĢürmektedir. Ayrıca çağımızda hasta bakım hizmetleri ile ilgili yeni bilgiler üretilmekte ve anlayıĢlar geliĢtirilmektedir. Bu ve benzeri sebepler sürekli eğitimi kaçınılmaz kılmaktadır. Hizmet kalitesini önemseyen ve gereğini yapma hassasiyetini sürekli olarak taĢıyan hastanemiz tarafından düzenlenen bu rehber kaliteli hizmet verme adına çalıĢmaya yeni baĢlayacak olan hastane personelimizin uyumunu sağlamak için hazırlanmıĢtır. Sağlık hizmetinin odak noktası insandır ve sunulan hizmetlerde gerek hasta ve yakınlarının gerekse çalıĢanların memnuniyeti esastır. Bu ilke idaresiyle birlikte tüm çalıĢanlarımızın ilke edineceği temel koĢuldur. BaĢarı dileklerimizle. S MĠSYONUMUZ Sağlık hizmetinde insan odaklı, güvenilir, çevreye duyarlı, hasta güvenliğini ve hastaların sosyal değer yargılarını önemseyen, personelinin çalıĢma koĢulları ile ilgili taleplerini göz önünde tutan, yenilikçi ve sürekli kendini geliĢtiren yönetim anlayıĢını kurum kültürü haline dönüĢtürmektir. VĠZYONUMUZ Sunduğumuz Sağlık Hizmeti Standartlarının yükseltilmesi için, tecrübeli ve uzman eğitim kadromuzla, tıbbi ve teknolojik geliĢmeleri takip ederek, elde ettiğimiz bilgi ve deneyimlerimizi, hastalarımızın ve çalıĢanlarımızın hizmetine sunarak, bilimsel çalıĢmalarla bölgemizin referans hastanesi olmaktır. POLĠTĠKAMIZ - Sağlık Bakanlığı mevzuatları doğrultusunda Hizmet Kalite Standartlarının Ģartlarına uyarak etkinlik ve verimliliğin sürekli olmasını sağlamak - ÇalıĢan memnuniyetini göz önüne alarak hastaların ihtiyaç ve beklentilerini karĢılamak - Kaynaklarımızı en iyi Ģekilde kullanarak güler yüzlü, yetenekli, bilgili ve deneyimli ekiplerimizle güvenilir sağlık hizmeti vermek - Sosyal dayanıĢma sağlanarak, temiz, güvenli, düzenli ve katılımcı bir çalıĢma ortamı sağlamak - Birimler arasında koordinasyonu sağlamak, personelimizin geliĢmesini sürekli kılmak ve motivasyonunu artırmak amacıyla eğitimler düzenlemek. - DeğiĢime açık olmak ve sürekli kendimizi geliĢtirmek. BÖLÜM YÖNETĠCĠ VE ÇALIġANLARI ADI-SOYADI Sorumlu Hekim : Prof. Dr. Hüseyin GÜNDÜZ Hekimler : Prof. Dr. Ramazan AKDEMĠR Prof. Dr. Harun KILIÇ Prof. Dr. Ersan TATLI Doç. Dr.. M.Akif ÇAKAR Doç. Dr. M.TarıkAĞAÇ Yrd.Doç.Dr. M. Bülent VATAN Yrd. Doç.Dr. M.N. Murat AKSOY Uzm.Dr. Türker PABUCCU Uzm.Dr.Mustafa Gökhan VURAL Uzm.Dr. Ġbrahim KOCAYĠĞĠT Uzm.Dr. Mustafa Çağın ÜREYEN Uzm.Dr. Perihan VARIM Uzm.Dr.Sabiye YILMAZ Uzm.Dr. Salih ġAHĠNKUġ Uzm.Dr. Kahraman COġANSU Uzm.Dr. Fahrettin TURNA Asist.Dr. Behlül KAHYAOĞLU Asist.Dr. Direnç YILMAZ Asist.Dr. Ersin ĠLGÜZ Asist.Dr. Sinan DEMĠREL Asist.Dr. Emre EYNEL Anjiyografi Sorumlu HemĢire : Ahmet IġIK Anjiyografi HemĢireleri : Adnan ÇALIġKAN Devrim TANRIVERDĠ Serpil YILDIZ Sedat GÖZCÜ Bilal ATEġ Fatih ÖRNEK Serap YAġAR Sefa DAVUTER Erhan KIRMIZIGÜL Mehmet YILDIZ Neval ASENA Anjiyografi Kat Sekreteri : Damla Nur KABADAYI, Hacer AĞA Anjiyografi Temizlik Personelleri : Orhan ÖZTUNÇ Bedriye BAYRAK Aslı ERMEZ Gülizar ÇAKMAK BÖLÜMÜN FAALĠYETLERĠ VE ĠġLEYĠġĠ 08.00 mesai baĢlama saatidir. Tedavi saatleri Dr. orderlarına göre düzenlenir. Sabah tedaviler yapılır, ANT’ler alınır, hasta odalarının düzeni sağlanır. Yapılan iĢlemler ve giriĢimler hemĢire gözlemine ve otomasyon sistemine kayıt edilir. Tedavi defterleri yazılır, eczaneden ilaç istemleri otomasyon üzerinden yapılır. Gün içinde düzenli olarak hastaların takiplerine belirli aralıklarla devam edilir. Nöbet teslimleri servis sorumlusu eĢliğinde hasta baĢında teslim edilir. Nöbetçi hemĢireler bire bir hastaların tedavi bakım ve takiplerinden sorumludur. Servisin düzenini ve temizliğinin yapılmasını sağlar. Nöbetçi nöbet yerini kesinlikle terk edemez. BÖLÜMÜM FĠZĠKĠ YAPISI Anjiyografi Ünitesi Fiziki Yapısı Katater Anjiografi Ünitesi hastanenin 3 katında Yoğun Bakımlar ve Ameliyathane koridorunda yer almaktadır. 2 Adet Katater Anjiografi Cihazı ve Laboratuvar Salonu K.Anjiografi Kumanda Odası Pre-Op 6 Adet Hasta Yatağı Post-Op 6 Adet Hasta Yatağı Her yatak baĢı monitör 3 Adet I.V. Ġnfüzyon Pump 2 Adet Kontrast Opak Madde Pump ĠABP(Ġntraaortik Bolon Pump) EPS(Elektrofizyolojik Test) ve Ablasyon EKG (Elektrokardiyogram) ACT (EtkinleĢtirilmiĢ PıhtılaĢma Zamanı) 3 Adet Defibrilatör 2 Adet Portable Monitör MV (Mekanik Ventilatör) IVUS (Intravasküler Utrasongrafi) FFR(Fraksiyonel Akım Rezervi) gibi tanı ve tedavi cihazları bulunmaktadır. 2 Acil Arabası ve 2 Hasta Tedavi Hazırlama Arabası bulunmaktadır. Hasta Kabul,DanıĢma Ofisi 1 Adet Doktor,2 Adet HemĢire ve Personel giyinme odası 1 Adet Malzeme Deposu, 1 Adet Temiz ÇamaĢır Odası 1 Adet Kirli ÇamaĢır Odası bulunmaktadır. YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI İŞLETME YÖNETMELİĞİ Servis Şef ve Uzmanlarının Görev ve Yetkileri: Madde 114 – Servis Ģef ve uzmanları: a) Servislere kabul edilen hastaları uzmanlıkları çerçevesinde muayene ve tedavi eder. Kendi servisinin polikliniğini yaparlar. Ayrıca çeĢitli uzmanlık dalları bulunmayan küçük yataklı tedavi kurumlarında Tababet ve ġuabatı Sanatlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanunun hükümleri çerçevesinde diğer uzmanlık Ģubelerine ait hastaları da muayene ve tedavi etmekle yükümlüdür. Ancak ilk tedaviden sonra mutlaka ilgili dal uzmanının görmesi gereken vakaları, gereği yapılmak üzere baĢtabibe bildirir. ġef ve uzmanlar, hasta müĢahade ve tabelalarının düzenli ve usulüne uygun olarak yazılmasından sorumludurlar. b) Her ne zaman olursa olsun Ģubelerinde çıkan önemli ve acil vakalar nedeniyle kurumca kendilerine yapılan davete gelmek ve gereken muayene ve tedaviyi yapmakla yükümlüdürler. Herhangi bir hasta hakkında konsültasyon için diğer Ģubelerden gelen davetleri kabul ve görüĢlerini bildirmek zorundadırlar. Aynı Ģubeden birçok uzman bulunan kurumlarda bu çeĢit hizmetler baĢtabibin düzenleyeceği sıraya göre nöbetleĢe yapılır. c) Poliklinik ve servislerinde ihbarı mecbur bir bulaĢıcı hastalık görüldüğünde, ihbar vesikasıyle durumu baĢtabibe bildirirler. d) Orijinal çalıĢmalara esas teĢkil edebilecek nadir vakalara rastladıkça, hastane bilimsel konseyine sunulmak üzere bütün belgeleri ile beraber baĢtabibe verirler. Servis Ģef ve uzmanları, servis istatistiklerinin düzenlenmesi ve zamanında idareye verilmesi ile servis protokol defterinin usulüne uygun olarak tutulmasından sorumludurlar. e)Kurum içinde yapılacak ameliyatlarda; 1219 sayılı Tababet ve ġuabatı Sanatlarının Ta rzı Ġcrasına Dair Kanunun aĢağıda belirtilen 70. maddesine uymaları zorunludur. (Tabipler, diĢ tabipleri ve diĢçiler yapacakları her nev'i ameliye için hastanın, hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakıtını alırlar. Büyük ameliyei cerrahiyeler için bu muvafakatın tahriri olması lazımdır. Veli veya vasisi olmadığı veya bulunmadığı veya üzerinde ameliyat yapılacak Ģahıs ifadeye muktedir olmadığı takdirde muvafakat Ģart değildir.) Ameliyatı yapan uzman, ameliyatın sonunda yaptığı ameliyatı ameliyat kayıt defterine kaydeder (Ek 52 Form 11) f) Poliklinik ve servislerde geçen önemli fenni ve idari vakaları baĢtabibe bildirirler. g) Servislerine lüzumlu alet, ilaç ve sıhhi malzeme için örneğine uygun birer istek belgesi (Ek 37 Form 88) düzenleyerek baĢtabibe havale ettirdikten sonra bunların cinsine göre imza mukabilinde eczane veya depodan alınmasını sağlar. h) Servislerine ait bütün demirbaĢ eĢyanın bakımı, muhafazası ile tüketim maddelerinin yerinde ve ekonomik kullanımından sorumludur. i) Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile aile planlaması kursu görmüĢ diğer tabipler aile planlaması uygulamaları yapmak ve kendi birimleri içinde bu çalıĢmaları düzenlemekle yükümlüdürler. Servis Sorumlu Hemşirelerinin Görev ve Yetkileri: Madde 131 – HemĢire adedi müsait olan kurum ve servislerde, servisler, ameliyathane ve hemĢirelik hizmeti bulunan diğer ünitelerdeki hizmetlerin sürekliliğini sağlamak için BaĢtabiblikçe servis veya bölüm sorumlu hemĢirelikleri kurulabilir. Bu servis sorumlu hemĢireleri nöbete girmezler. Hafta tatillerini cumartesi, pazar günleri yaparlar. a) BaĢhemĢirenin o servisteki yardımcısı olup, servisinde bulunan bütün hemĢire, ebe, hemĢire yardımcısı, hasta bakımında çalıĢan yardımcı hizmetler sınıfı personelinin iĢ bölümünü yapar, bunların çalıĢmalarını izler. b) Servis hemĢirelerinin hizmette birinci derecede amiri olup servis Ģef ve uzmanlarının ve baĢ hemĢirenin direktifleri ile hasta tedavi bakımının en iyi Ģekilde yapılmasıyla ve servisindeki düzen ve disiplini sağlamakla yükümlüdürler. c) Servis demirbaĢ ve tüketim maddelerini teslim alır. Bunların muhafazasından ve yerinde kullanılmasından sorumludurlar. d) Servisin temizliğini, yatan ve çıkan hastaların iĢlemlerini, hemĢire ve diğer hizmetlilerin görev taksimi ve düzenlenmesini bizzat yapar ve bunların çalıĢmalarını denetler, yemek dağıtımının, acil ilaç dolabının iĢlerliğini düzenler. e) Ameliyathane sorumlu hemĢiresi, ameliyathane hemĢirelerinin birinci derecede amiri olup buradaki hemĢirelik hizmetlerinin düzenli yürütülmesinden ameliyathane sorumlusuna ve baĢhemĢireye karĢı sorumludur. f) Servis eczacısı bulunmadığı hallerde ona ait görevleri yapar veya yaptırır. g) Servis istatistiklerinin idareye zamanında verilmesini sağlar. Hastane Hizmetlilerinin Görevleri: Madde 135 – Hastane hizmetlileri, hastanenin temizliği, hastaların laboratuvar vesair yerlere götürülüp getirilmesiyle ilgili her türlü hizmetleri yapan yardımcı hizmetler sınıfı personelidir. Servis sorumlu hemĢiresi ve hemĢirelerinin direktif ve sorumluluğu altında, servislerin genel temizliklerini yapar ve hasta yemeklerini mutfaktan getirirler, HemĢirelerin dağıttığı yemek servisini yaparlar, hastaları bir yerden bir yere (Laboratuvar, servislere) götürüp getirirler. Laboratuvara gidecek muayene materyelini götürürler ve kendilerine verilen saatte neticelerini alırlar. Bizzat hasta bakımı ve hemĢirelik hizmetleriyle ilgili olmamak üzere tabib, çalıĢtığı servis veya laboratuvarların hemĢire, ebe ve tıbbi teknisyeni tarafından verilen emir ve görevleri yerine getirirler. Hastaların istek ve ihtiyaçlarını, servisteki önemli olayları,ağırlaĢan hastaların ıstırablarını nöbetçi hemĢireye derhal bildirirler, kendilerine teslim edilen hasta ve kurum eĢyasından sorumludurlar. Hastane hizmetlilerinin kendilerine verilen görevlere uyumunu ve bu konularda eğitimini ilgili tabib, hemĢire ve tıbbi teknisyenler sağlar. BÖLÜM ĠLE ĠLGĠLĠ YAZILI DÜZENLEMELER Bölüm ile ilgili kullanılan onamlar, formlar vb. düzenlemeler Bölüm Hizmet Kalite Dosyası, Enfeksiyon Kontrol Programı Dosyası ve Hasta Dosyalarında mevcuttur. HĠZMET KALĠTE STANDARTLARI Sağlıkta DönüĢüm Programının ana hedeflerinden biri de sağlık hizmetlerinde sürekli kalite geliĢimini sağlamaktır. 2003 yılında ülkemize özgü bir uygulama olarak performansa dayalı ek ödeme sistemi geliĢtirilmiĢ, ikinci bir aĢama olarak da bu sisteme 2005 yılında sağlık hizmet sunumunda kaliteyi esas alan Kurumsal Performans ve Kaliteyi GeliĢtirme çalıĢması ile kalite boyutu eklenmiĢtir. Böylece sağlık hizmetine eriĢim, hizmet alt yapısı, süreçlerin değerlendirilmesi, hasta memnuniyetinin ölçülmesi ve belirlenen hedeflere ulaĢma derecesinin ölçümüne dayalı kapsamlı bir hastane değerlendirme sistemi hayata geçirilmiĢtir. 2005 yılında kamu hastanelerinde hayata geçirilen Kurumsal Performans ve Kaliteyi GeliĢtirme çalıĢmasının en önemli parametresini kalite kriterleri oluĢturmaktadır. 100 sorudan oluĢan kalite kriterleri, 2007 yılı baĢında yapılan revizyonla 150 sorudan oluĢan bir set halini almıĢtır. 2008 yılında yapılan revizyonda ise 150 sorudan oluĢan kalite kriterleri tamamen revize edilerek hem yapısal, hem dizayn hem de metodolojik açıdan yeniden düzenlenmiĢtir. Kalite kriterleri Hizmet Kalite Standartları adını alarak toplam 354 standart ve yaklaĢık 900 alt bileĢenden oluĢan bir set halini almıĢtır. 2009 yılı içinde özel hastane ve üniversite hastanelerine yönelik olarak toplam 388 standart ve yaklaĢık 1450 alt bileĢenden oluĢan “Özel Hastane Hizmet Kalite Standartları” hazırlanarak yayınlanmıĢtır. Hizmet Kalite Standartları pek çok uzman tarafından ulusal ve uluslararası kaynaklar doğrultusunda farklı kurumsal yapılanmalar, problemli alanlar, ülke koĢulları dikkatle alınarak hazırlanmıĢtır. Değerlendiricilerin, hastane kalite temsilcilerinin, farklı çevrelerden çeĢitli uzmanların geri bildirimleri, görüĢ ve önerileri değerlendirilmekte ve nihayetinde BaĢkanlık ekibinin bugüne kadar edindiği tecrübe de kullanılarak son derece titiz bir çalıĢma ile hastanelerimiz için tüm süreçlere ıĢık tutan bir değerlendirme aracına ulaĢılmaktadır. Hizmet Kalite Standartları ve birlikte yayımlanan rehberler, sağlık hizmeti sunanlara uygulamalarında yol göstermek misyonuna sahip olduğu gibi bu uygulamaların yerinde değerlendirilmesi aĢamasında da bir çizelge fonksiyonu görmektedir. Bakanlığa biçilen bu rol ve görevler ıĢığında geliĢtirilen bu standart ve rehberlerle birlikte hem uygulayıcıların hem de uygulamaları değerlendirecek olan Bakanlık ekiplerinin eğitilmesi sistemin bütüncül anlamda olumlu ve etkin bir yapıya bürünmesini sağlamaktadır. BÖLÜM ĠLE ĠLGĠLĠ HĠZMET KALĠTE STANDARTLARI Yoğun bakım ünitelerine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Yoğun bakım ünitelerinin giriş – çıkış kuralları belirlenmelidir. Tüm yüzeyleri pürüzsüz, yuvarlak köşeli, gözeneksiz, kolay temizlenebilir, dezenfekte edilebilir ve derzsiz malzeme ile kaplanmış olmalıdır. Her yatağın başında tıbbi gaz sistemine bağlı hasta başı paneli bulunmalıdır. Her ventilatörlü yatak başında bir adet balon – valş – maske sistemi bulunmalıdır. Lavabo bulunmalıdır. Sterilizasyon şartlarını sağlayacak şekilde hepafiltre veya benzeri mikroorganizmaları süzebilen ve tutabilen havalandırma sistemi bulunmalıdır. Sıcaklık 21 – 24 0C, nem oranının %30 - %60 arasında olması sağlanmalıdır. Hastaların sağlık çalışanı tarafından sürekli gözetim ve izlenmesine uygun olarak düzenlenmelidir. Yoğun bakım ünitelerinin işleyişine ilişkin yazılı düzenleme bulunmalıdır. Yazılı düzenleme; Genel işleyişi 1. Hastanın Kabulünü, 2. Hastanın rızasının alınması, 3. Hastanın naklini, 4. Hastanın taburculuğunda yapılan işlemleri Klinik süreçleri; Monitorizasyonu, 1. Ventilatördeki hastanın izlenimi 2. Sedasyon ve analjezi uygulamasını, 3. Ventilatörden ayırmayı, 4. Skorlama sistemleri ile hastaların takibini, 5. Bası yarası takibini, 6. Enfeksiyonların kontrolü ve izlenmesini kapsamalıdır. Hastaların nakil sürecine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Hastaların nakil süreci için; Transport ventilatörü, Transport monitörü, Oksijen tüpü, Entübasyon seti, Balon – valş – maske sistemi bulunmalıdır. Hasta yakınları için bekleme alanları bulunmalıdır. Bekleme alanlarında oturma alanları bulunmalıdır. Bekleme alanları temiz olmalıdır. Bekleme alanlarında iklimlendirme sağlanmalıdır. Hasta yakınlarının bilgilendirilmesine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Hasta yakını; Hastanın ilk kabulünde, Her gün ve gerektikçe bilgilendirilmelidir. Bilgilendirme için, hekim ile hasta yakınının karşılıklı oturabileceği şekilde düzenlenmiş bir alan olmalıdır. Bilgilendirme hekim tarafından yapılmalıdır. Bilgilendirme; Hastanın genel durumu, Tedavi sürecini kapsamalıdır. Hasta ziyaretleri için düzenleme yapılmalıdır. Hasta ziyaretleri, ziyaretçi sayısı ve ziyaret sıklığı hekim tarafından belirlenmek kaydıyla günde en az bir kez olmak üzere planlanmalıdır. Ziyaretçiler, uymaları gereken kurallar konusunda bilgilendirilmelidir. Ziyaretçilerin yeterli el hijyeni uygulaması yaparak girişleri sağlanmalıdır. Hastalar, hastalık şiddetini belirleyen skorlama sistemleri ile değerlendirilmelidir. Yetişkinlerde APACHE II, SAPS II, çocuk yoğun bakımlarda PRISM skorlaması gibi sistemler kullanılmalı Tahmini mortalite oranı ile gerçekleşen mortalite oranları karşılaştırılmalıdır. İlaç ve kit muhafaza edilen buzdolaplarının sıcaklık takipleri yapılmalıdır. Buzdolaplarının içinde bulunan malzemelere göre sıcaklık takibi yapılmalıdır. HBTC’nin kullanıldığı bölümlerde sorumlular belirlenmelidir. HBTC’nin envanteri tutulmalıdır. HBTC’nin bakımı ve temizliği yapılmalıdır. HBTC için kalibrasyon ve kalite kontrol testleri çalışılmalı ve kayıt altına alınmalıdır. Kalite kontrol sonuçlarında uygunsuzluk tespit edilmesi halinde düzeltici önleyici faaliyet başlatılmalıdır. HBTC’yi kullanacak çalışanlara; Çalışılacak testlerin preanalitik, analitik ve postanalitik evrelerinde dikkat edilmesi gereken hususular, Kalibrasyon ve kalite kontrol sonuçlarının değerlendirilmesi, Cihazın temizliği ve bakımı hakkında eğitim verilmelidir. HBTC’de çalışılmış olan tüm test sonuçları, hasta dosyasına kayıt edilmelidir. Hasta kimliğinin doğrulanmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Yatışı yapılan her hastada beyaz renkli kimlik tanımlayıcı kullanılmalıdır. Alerjik hastalarda ise sadece kırmızı renkli kimlik tanımlayıcı kullanılmalıdır. Hasta kimlik tanımlayıcı barkotlu olmalıdır. Kimlik tanımlayıcı da protokol numarası, hata adı – soyadı, doğum tarihi (gün/ay/yıl) bilgileri yer almalıdır. Tanı ve tedavi için yapılacak tüm işlemlerde hasta kimliği doğrulanmalıdır. Sağlık çalışanları, hasta kimlik tanımlayıcıların kullanımı ve hasta kimliğinin doğrulanması konusunda eğitilmelidir. Hastanın beraberinde getirdiği ilaçların yönetimine ilişkin düzenleme bulunmalıdır. Hastanın beraberinde getirdiği ilaçlar hemşire tarafından teslim alınmalıdır. Teslim alınan ilaçların miat kontrolü yapılmalıdır. Miadı geçmiş ilaçlar imha edilmelidir. Hastanın beraberinde getirdiği ilaçlar hekimi tarafından kontrol edilmelidir. Hastanın beraberinde getirdiği ilaçlar hemşire tarafından uygulanmalıdır. İlaçların güvenli uygulanmasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. İlaçlar, kapalı kaplarda ve kişiye özel olarak hazırlanmalıdır. Kaplarda hastaların kimlik tanımlayıcı bilgileri bulunmalıdır. Tedavi planı hekim tarafından yazılmalı, kaşelenmeli ve imzalanmalıdır. Tedavi planıİ ilacın tam adı, uygulama zamanını ve dozunu, uygulama şeklini ve veriliş süresini içermelidir. Hemşire hekimin tedavi planını hemşire gözlem formuna kaydetmelidir. Tedavi sürecindeki ilaçlar hastaya hemşire tarafından uygulanmalıdır. Stajyerlerin ilaç uygulamaları da hemşire gözetiminde olmalıdır. İlaçların karışmasını engellemeye yönelik düzenleme yapılmalıdır. İlaç isimleri kısaltılarak yazılmamalıdır. Yazılışı, okunuşu, ambalajı birbirine benzeyen ilaçların listeleri hazırlanmalıdır. Listeler kullanım alanında bulunmalıdır. Yazılışı, okunuşu, ambalajı birbirine benzeyen ilaçların dolaplardaki yerleşimi ayrı raflarda yapılmalıdır. Pediatrik dozda kullanılacak ilaçlara yönelik tedbirler alınmalıdır. Pediatrik dozdaki ilaçların listeleri ilgili bölümlerde bulunmalıdır. Pediatrik dozdaki ilaçların dolaplardaki yerleşimi diğer ilaçlardan ayrı raflarda yapılmalıdır. Acil kullanılabilecek pediatrik ilaçların kilograma göre dozları listelenmelidir. Listeler ilgili bölümlerde bulunmalıdır. Yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçlara yönelik düzenleme yapılmalıdır. Yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçlar kilitli alanlarda bulundurulmalıdır. Yeşil ve kırmızı reçeteye tabi diğer ilaçların devir teslimi yapılmalıdır. Devir teslim kayıtlarında; İlacın hangi hastaya kaç adet kullanıldığı, İlacın kullanıldığı tarih, İlacı kimin uyguladığı, Kime kaç adet ilaç teslim edildiği, Teslim alan ve teslim edenlerin imzaları kayıt edilmelidir. Advers etki bildirimi ile ilgili düzenleme yapılmalıdır. Ciddi ve beklenmeyen advers etkiler farmakovijilans sorumlusuna bildirilmelidir. Sözel istem uygulamasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Sözel istem uygulama sürecinde; İstem, istemi alan kişi tarafından yazılmalıdır. Yazılan kişi tarafından yazılı istem geri okunmalıdır. Gerektiğinde verilen ilacın adı kodlama yöntemi ile tekrar edilmelidir. İstemi veren kişi tarafından istemin doğruluğu sözel olarak onaylanmalıdır. Sözel istem en geç 24 saat içerisinde hekim tarafından tedavi planına yazılmalıdır. Sözel istem uygulaması hakkında hemşire ve hekimlere eğitim verilmelidir. Kan ve/veya kan ürünleri için istem formu doldurulmalıdır. Kan ve/veya kan ürünleri istem formunda; Hastanın; Adı ve soyadı, Protokol numarası, Tedavi gördüğü bölüm, Tanısı, Kan grubu, Tarnsfüzyon endikasyonu, Hastaya daha önce transfüzyon yapılıp yapılmadığı, Hasta kadın ise daha önce doğum yapıp yapmadığı, Kan ve/veya kan ürününün istem gerekçesi, Hazırlanacak kan ve/veya kan ürününün türü ve miktarı, Planlanan veriliş süresi, Hekim kaşesi ve imzası yer almalıdır. Trasfüzyon sürecinin güvenliğini sağlamaya yönelik düzenleme yapılmalıdır. Trasfüzyon öncesi, çapraz karşılaştırma test sonucu ile hasta bilgileri iki sağlık çalışanı tarafından doğrulanmalıdr. Transfüzyondan hemen önce, iki sağlık çalışanı tarafından; Hasta kimliği, Kan ve/veya kan ürününün türü ve miktarı, Ürünün planlanan veriliş süresi doğrulanmalıdır. Transfüzonun ilk 15 dakikası sağlık çalışanı tarafından gözlenmelidir. Trafnfüzyon boyunca her 30 dakikada bir hastanın vital bulguları izlenmelidir. Hastanın güvenli transferi sağlanmalıdır. Yatan hastaların düşmelerinin önlenmesine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Yatan hasta, bölüme kabulünde düşme riski yönünden değerlendirilmeli, Değerlendirme, hastane tarafından belirlenen bir ölçekle yapılmalı, Hastanın klinik durumuna göre düşme riski değerlendirmesi tekrarlanmalı, Düşme riski olan hastalar için hastanın risk düzeyine yönelik önlemler alınmalı, Düşme riski olan hastalar “dört yapraklı yonca” figürü ile tanımlanmalı ve bu tanımlayıcı hastanın odasının giriş kapısında bulunmalıdır. Yatan hastalarda düşme olayı gerçekleştiğinde kalite yönetim birimine bildirim yapılmalı, Olay ile ilgili düzeltici önleyici çalışmalar başlatılmalıdır. Yatan hastalarda hareket kısıtlamasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Hareket kısıtlama kararı hekim tarafından verilmelidir. Hareket kısıtlama kararı tedavi planında yer almalıdır. Tedavi planında; Uygulamanın başladığı tarih ve saat, Uygulamanın hangi aralıklarla kontrol edileceği, Uygulamanın sonlandırıldığı tarih ve saat belirtilmelidir. Kısıtlılığın devamı ile ilgili karar en geç 24 saatte bir gözden geçirilmelidir. Yatan hastalara tedavi sürecinde eğitim verilmelidir. Bu eğitim; Kullanılacağı ilaçlar, tıbbi cihazlar, beslenmeleri, egzersizleri, kontrol zamanı ve bakıma ilişkin dikkat edilecek hususlar, El hijyeni, Sigara kullanan hastalara sigarayı bırakma tavsiye eğitimi konularını kapsamalıdır. Hastalara verilen eğitimlere ilişkin kayıtlar hasta dosyasında bulunmalıdır. Çalışanlar tarafından kişisel koruyucu ekipmanlar kullanılmalıdır. Bölüm bazında kullanılması gereken kişisel koruyucu ekipman belirlenmelidir. Kişisel koruyucu ekipman çalışma alanlarında ulaşılabilir olmalıdır Kişisel koruyucu ekipman kullanımı konusunda çalışanlara eğitim verilmelidir. Acil müdahale seti bulunmalıdır. Sağlık hizmeti sunum alanlarında acil müdahale seti bulunmalıdır. Bölümler acil müdahale setinde bulunması gereken ilaç, malzeme ve cihazları belirlemelidir. Minimum ve maksimum stok seviyeleri takip edilmelidir. İlca ve malzemelerin miat takibi yapılmalıdır. Tıbbi cihazların yönetimine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Tıbbi cihazların bölüm bazında envanteri bulunmalıdır. Tıbbi cihazların bakım, onarım, ölçme, ayar ve kalibrasyonlarına yönelik plan bulunmalıdır. Plan dahilinde cihazların ölçme, ayar ve kalibrasyonları yapılmalıdır. Kalibrasyonu yapılan cihazların kalibrasyon etiketi bulunmalıdır. Etikette; Kalibrasyonu yapan firmanın adı, Kalibrasyon tarihi, Geçerlilik süresi, Sertifika numarası bulunmalıdır. Hastanenin temizliğine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Bölüm bazında temizlik planı bulunmalıdır. Risk düzeylerine göre temizlik kuralları belirlenmelidir. Temizlik malzemeleri ve malzemelerin kullanımı ile ilgili kurallar belirlenmelidir. Tüm kapalı ve açık alanların temizlikleri kontrol edilmelidir. Kontrol aralıkları, Kontrol sorumluları belirlenmelidir. Kişisel temizlik alanlarına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Kişisel temizlik alanlarının kapıları dışarı doğru açılmalıdır. Kişisel temizlik alanlarının temizliği sağlanmalıdır. Kişisel temizlik alanlarında temizlik malzemeleri bulundurulmalıdır. Sıvı sabun, kağıt havlu, tuvalet kağıdı ve poşetli çöp kutusu bulundurulmalıdır. Sıvı sabun kaplarının üstüne ekleme yapılmamalıdır. Boşalan sabunluk yıkanıp iyice kurutulduktan sonra tekrar doldurulmalıdır. Riskli girişimsel işlemler öncesinde hasta bilgilendirilmeli ve rızası alınmalıdır. Hasta mahremiyetini sağlamaya yönelik düzenlemeler bulunmalıdır. Hasta yatakları kullanıma hazır olmalıdır. Çarşaf, nevresim ve yastık kılıfları temiz ve ütülü olmalıdır. Çarşaf, nevresim ve yastık kılıfı her gün ve gerektiğinde değiştirilmelidir. Hastanın/hasta yakınının bölüme uyumu sağlanmalıdır. Hastanın bölüme kabulünde hasta/hasta yakını; Kahvaltı ve yemek saatleri, Hasta ve yakınının uyması gereken kurallar, Ziyaret saatleri ve kuralları, Telefon kullanımı, Tuvalet-banyo kullanımı, Hemşire çağrı sistemi kullanımı, Hekimin günlük vizitleri konularında bilgilendirilmelidir. Hastaya hizmet verecek olan bölüm çalışanları hasta-hasta yakınına kendini tanıtmalıdır. Hastanın bölüme kabulünde genel durumu değerlendirilmelidir. Hastanın genel durumu fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden değerlendirilmelidir. Hasta gereksinimleri doğrultusunda hemşire bakım planı düzenlenmelidir. Hemşire bakım planı hekim tedavi planı ile koordineli olmalıdır. Hemşire bakım planına; Hastanın bakım gereksinimleri, Bakım gereksinimlerine yönelik hedefler, Bakım gereksinimlerine yönelik uygulamalar, Uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi kayıt edilmelidir. Hemşire nöbet teslimlerine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Nöbet teslimleri; Nöbeti devreden ve devralan hemşireler arasında yapılmalıdır. Önce deskte sonra hasta başında yapılmalıdır. Hasta bakım sürecindeki bilgileri kapsamalıdır. Hasta/hasta yakınları hastanın genel durumu ve tedavi süreci hakkında hekim tarafından bilgilendirilmelidir. İzolasyon önlemleriyle ilgili düzenleme yapılmalıdır. Enfekte veya kolonize hastalara yönelik izolasyon önlemleri alınmalıdır. İzolasyon odasının giriş kapısında uygulanan izolasyon yöntemini gösteren bir tanımlayıcı bulunmalıdır. Solunum izolasyonunda sarı yaprak, Damlacık izolasyonunda mavi çiçek, Temas izolasyonunda kırmızı yıldız tanımlayıcıları kullanılmalıdır. El hijyenini sağlamaya yönelik malzeme bulunmalıdır. Sağlık hizmeti sunulan alanlarda alkol bazlı el antiseptikleri bulunmalıdır. Her yatak başında alkol bazlı el antiseptik solüsyonları bulunmalıdır. Atıkların kaynağında ayrıştırılmasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Her bölüm için atıklar belirlenmelidir. Uygun atık kutuları kullanılmalıdır. Laboratuvara gönderilecek örneklerle yönelik düzenleme yapılmalıdır. Örnekler için bölüm bazında örnek toplama alanı belirlenmelidir. Örnekler düzenli bir şekilde muhafaza edilmelidir. KARDİYOLOJİ BÖLÜM İLE İLGİLİ HİZMET KALİTE STANDARTLARI Hasta odalarında fiziki düzenleme yapılmalıdır. Her yatağın başında tıbbi gaz sistemine bağlı hasta başı paneli bulunmalıdır. Hasta odalarında lavabo, banyo ve tuvalet bulunmalıdır. Yatak başı bağlantılı hemşire çağrı sistemi bulunmalıdır. Hastaların kullandığı tüm banyo ve tuvaletlerde hemşire çağrı sistemi bulunmalıdır. Hasta odalarının temizliği günde en az iki kez yapılmalıdır. Hasta odalarında refakatçilerin dinlenebilmelerine yönelik düzenleme bulunmalıdır. Hasta odalarında refakatçilerin dinlenebilmeleri için pozisyon verilebilen koltuk/kanepe/yatak bulunmalıdır. Çocuk servislerinde bu düzenlemeler yetişkinlere uygun nitelikte olmalıdır. Ameliyat öncesi yapılması gereken hazırlıkların kontrolüne ilişkin düzenleme bulunmalıdır. Güvenli Cerrahi Kontrol Listesinin "Klinikten Ayrılmadan Önce" bölümü kontrol edilmelidir. İlaç ve kit muhafaza edilen buzdolaplarının sıcaklık takipleri yapılmalıdır. Buzdolaplarının içinde bulunan malzemelere göre sıcaklık takibi yapılmalıdır. Hasta Başı Test Cihazlarının (HBTC) kullanımı düzenlenmelidir. HBTC’nin kullanıldığı bölümlerde sorumlular belirlenmelidir. HBTC’nin envanteri tutulmalıdır. HBTC’nin bakımı ve temizliği yapılmalıdır. HBTC için kalibrasyon ve kalite kontrol testleri çalışılmalı ve kayıt altına alınmalı, Kalite kontrol sonuçlarında uygunsuzluk tespit edilmesi halinde düzeltici önleyici faaliyet başlatılmalıdır. HBTC’yi kullanacak çalışanlara; Çalışılacak testlerin preanalitik, analitik ve postanalitik evrelerinde dikkat edilmesi gereken hususlar, Kalibrasyon ve kalite kontrol sonuçlarının değerlendirilmesi, Cihazın temizliği ve bakımı hakkında eğitim verilmelidir. HBTC'de çalışılmış olan tüm test sonuçları, hasta dosyasına kayıt edilmelidir. Hasta kimliğinin doğrulanmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Yatışı yapılan her hastada beyaz renkli kimlik tanımlayıcı kullanılmalıdır. Alerjik hastalarda ise sadece kırmızı renkli kimlik tanımlayıcı kullanılmalı, Hasta kimlik tanımlayıcı barkotlu olmalı, Kimlik tanımlayıcıda; protokol numarası, hasta adı–soyadı, doğum tarihi (gün/ay/yıl) bilgileri yer almalı, Tanı ve tedavi için yapılacak tüm işlemlerde hasta kimliği doğrulanmalıdır. Sağlık çalışanları, hasta kimlik tanımlayıcıların kullanımı ve hasta kimliğinin doğrulanması konusunda eğitilmelidir. Hastanın beraberinde getirdiği ilaçların yönetimine ilişkin düzenleme bulunmalıdır. Hastanın beraberinde getirdiği ilaçlar hemşire tarafından teslim alınmalıdır. Teslim alınan ilaçların miat kontrolü yapılmalı, Miadı geçmiş ilaçlar imha edilmelidir. Hastanın beraberinde getirdiği ilaçlar hekimi tarafından kontrol edilmelidir. Hastanın beraberinde getirdiği ilaçlar hemşire tarafından uygulanmalıdır. İlaçların güvenli uygulanmasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. İlaçlar, kapalı kaplarda ve kişiye özel olarak hazırlanmalı, Kaplarda hastaların kimlik tanımlayıcı bilgileri bulunmalıdır. Tedavi planı hekim tarafından yazılmalı, kaşelenmeli ve imzalanmalı, Tedavi planı; ilacın tam adını, uygulama zamanını ve dozunu, uygulama şeklini ve veriliş süresini içermelidir. Hemşire hekimin tedavi planını hemşire gözlem formuna kaydetmelidir. Tedavi sürecindeki ilaçlar hastaya hemşire tarafından uygulanmalı, Stajyerlerin ilaç uygulamaları da hemşire gözetiminde olmalıdır. İlaçların karışmasını engellemeye yönelik düzenleme yapılmalıdır. İlaç isimleri kısaltılarak yazılmamalıdır. Yazılışı, okunuşu, ambalajı birbirine benzeyen ilaçların listeleri hazırlanmalı, Listeler kullanım alanında bulunmalıdır. Yazılışı, okunuşu, ambalajı birbirine benzeyen ilaçların dolaplardaki yerleşimi ayrı raflarda yapılmalıdır. Pediatrik dozda kullanılacak ilaçlara yönelik tedbirler alınmalıdır. Pediatrik dozdaki ilaçların listeleri ilgili bölümlerde bulunmalıdır. Pediatrik dozdaki ilaçların dolaplardaki yerleşimi diğer ilaçlardan ayrı raflarda yapılmalıdır. Acil kullanılabilecek pediatrik ilaçların kilograma göre dozları listelenmeli, Listeler ilgili bölümlerde bulunmalıdır. Yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçlara yönelik düzenleme yapılmalıdır. Yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçlar kilitli alanlarda bulundurulmalıdır. Yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların devir teslimi yapılmalıdır. Devir teslim kayıtlarında; İlacın hangi hastaya kaç adet kullanıldığı, İlacın kullanıldığı tarih, İlacı kimin uyguladığı, Kime kaç adet ilaç teslim edildiği, Teslim alan ve teslim edenlerin imzaları kayıt edilmelidir Advers Etki Bildirimi ile ilgili düzenleme yapılmalıdır. Ciddi ve beklenmeyen advers etkiler farmakovijilans sorumlusuna bildirilmelidir. Sözel istem uygulamasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Sözel istem uygulama sürecinde; İstem, istemi alan kişi tarafından yazılmalı, Yazılan kişi tarafından yazılı istem geri okunmalı, Gerektiğinde verilen ilacın adı kodlama yöntemi ile tekrar edilmeli, İstemi veren kişi tarafından istemin doğruluğu sözel olarak onaylanmalıdır. Sözel istem en geç 24 saat içerisinde hekim tarafından tedavi planına yazılmalıdır. Sözel istem uygulaması hakkında hemşire ve hekimlere eğitim verilmelidir. Kan ve/veya kan ürünleri için istem formu doldurulmalıdır. Kan ve/veya kan ürünleri istem formunda; Hastanın; Adı ve soyadı, Protokol numarası, Tedavi gördüğü bölüm, Tanısı, Kan grubu, Transfüzyon endikasyonu, Hastaya daha önce transfüzyon yapılıp yapılmadığı, Hasta kadın ise daha önce doğum yapıp yapmadığı, Kan ve/veya kan ürününün istem gerekçesi, Hazırlanacak kan ve/veya kan ürününün türü ve miktarı, Planlanan veriliş süresi, Hekim kaşesi ve imzası yer almalıdır. Transfüzyon sürecinin güvenliğini sağlamaya yönelik düzenleme yapılmalıdır. Transfüzyon öncesi, çapraz karşılaştırma test sonucu ile hasta bilgileri iki sağlık çalışanı tarafından doğrulanmalıdır. Transfüzyondan hemen önce, iki sağlık çalışanı tarafından; Hastanın kimliği, Kan ve/veya kan ürününün türü ve miktarı, Ürünün planlanan veriliş süresi doğrulanmalıdır. Transfüzyonun ilk 15 dakikası sağlık çalışanı tarafından gözlenmelidir. Transfüzyon boyunca her 30 dakikada bir hastanın vital bulguları izlenmelidir. Hastanın güvenli transferi sağlanmalıdır. Yatan hastaların düşmelerinin önlenmesine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Yatan hasta, bölüme kabulünde düşme riski yönünden değerlendirilmeli, Değerlendirme, hastane tarafından belirlenen bir ölçekle yapılmalı, Hastanın klinik durumuna göre düşme riski değerlendirmesi tekrarlanmalıdır. Düşme riski olan hastalar için, hastanın risk düzeyine yönelik önlemler alınmalıdır. Düşme riski olan hastalar dört yapraklı yonca figürü ile tanımlanmalı ve bu tanımlayıcı hastanın odasının giriş kapısında bulunmalıdır Yatan hastalarda düşme olayı gerçekleştiğinde kalite yönetim birimine bildirim yapılmalı, Olay ile ilgili gerekli düzeltici önleyici çalışmalar başlatılmalıdır. Yatan hastalarda hareket kısıtlamasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Hareket kısıtlama kararı hekim tarafından verilmeli, Hareket kısıtlama kararı tedavi planında yer almalı, Tedavi planında; Uygulamanın başladığı tarih ve saat, Uygulamanın hangi aralıklarla kontrol edileceği, Uygulamanın sonlandırıldığı tarih ve saat belirtilmelidir. Kısıtlılığın devamı ile ilgili karar en geç 24 saatte bir gözden geçirilmelidir. Yatan hastalara, tedavi sürecinde eğitim verilmelidir. Bu eğitim; Kullanacağı ilaçlar, tıbbi cihazlar, beslenmeleri, egzersizleri, kontrol zamanı ve bakıma ilişkin dikkat edilecek hususlar, El hijyeni, Sigara kullanan hastalara sigarayı bırakma tavsiye eğitimi konularını kapsamalıdır. Hastalara verilen eğitimlere ilişkin kayıtlar hasta dosyasında bulunmalıdır. Çalışanlar tarafından kişisel koruyucu ekipman kullanılmalıdır. Bölüm bazında kullanılması gereken kişisel koruyucu ekipman belirlenmelidir. Kişisel koruyucu ekipman çalışma alanlarında ulaşılabilir olmalıdır. Kişisel koruyucu ekipman kullanımı konusunda çalışanlara eğitim verilmelidir. Acil müdahale seti bulunmalıdır. Sağlık hizmeti sunum alanlarında acil müdahale seti bulunmalıdır. Bölümler acil müdahale setinde bulunması gereken ilaç, malzeme ve cihazları belirlemelidir. İlaç ve malzemelerin minimum ve maksimum stok seviyeleri belirlenmelidir. Minimum ve maksimum stok seviyeleri takip edilmelidir. İlaç ve malzemelerin miat takibi yapılmalıdır. Tıbbi cihazların yönetimine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Tıbbi cihazların bölüm bazında envanteri bulunmalıdır. Tıbbi cihazların bakım, onarım, ölçme, ayar ve kalibrasyonlarına yönelik plan bulunmalı, Plan dahilinde cihazların ölçme, ayar ve kalibrasyonları yapılmalıdır. Kalibrasyonu yapılan cihazların kalibrasyon etiketi bulunmalıdır. Etikette; Kalibrasyonu yapan firmanın adı, Kalibrasyon tarihi, Geçerlilik süresi, Sertifika numarası bulunmalıdır. Hastanenin temizliğine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Bölüm bazında temizlik planı bulunmalıdır. Risk düzeylerine göre temizlik kuralları belirlenmelidir. Temizlik malzemeleri ve malzemelerin kullanımı ile ilgili kurallar belirlenmelidir. Tüm kapalı ve açık alanların temizlikleri kontrol edilmelidir. Kontrol aralıkları, Kontrol sorumluları belirlenmelidir. Kişisel temizlik alanlarına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Kişisel temizlik alanlarının kapıları dışarı doğru açılmalıdır. Kişisel temizlik alanlarının temizliği sağlanmalıdır. Kişisel temizlik alanlarında temizlik malzemeleri bulundurulmalı, Sıvı sabun, kâğıt havlu, tuvalet kâğıdı ve poşetli çöp kutusu bulundurulmalıdır. Sıvı sabun kaplarının üstüne ekleme yapılmamalı, Boşalan sabunluk yıkanıp iyice kurutulduktan sonra tekrar doldurulmalıdır. Riskli girişimsel işlemler öncesinde hasta bilgilendirilmeli ve rızası alınmalıdır. Hasta mahremiyetini sağlamaya yönelik düzenlemeler bulunmalıdır. Hasta yatakları kullanıma hazır olmalıdır. Çarşaf, nevresim ve yastık kılıfları temiz ve ütülü olmalıdır. Çarşaf, nevresim ve yastık kılıfı her gün ve gerektiğinde değiştirilmelidir. Hastanın/hasta yakınının bölüme uyumu sağlanmalıdır. Hastanın bölüme kabulünde hasta/hasta yakını; Kahvaltı ve yemek saatleri, Hasta ve yakınının uyması gereken kuralları, Ziyaret saatleri ve kuralları, Telefon kullanımı, Tuvalet-banyo kullanımı, Hemşire çağrı sistemi kullanımı, Hekimin günlük vizitleri konularında bilgilendirilmelidir. Hastaya hizmet verecek olan bölüm çalışanları hasta/hasta yakınına kendini tanıtmalıdır. Hastanın bölüme kabulünde genel durumu değerlendirilmelidir. Hastanın genel durumu fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden değerlendirilmelidir. Hasta gereksinimleri doğrultusunda hemşire bakım planı düzenlenmelidir. Hemşire bakım planı hekim tedavi planı ile koordineli olmalıdır. Hemşire bakım planına; Hastanın bakım gereksinimleri, Bakım gereksinimlerine yönelik hedefler, Bakım gereksinimlerine yönelik uygulamalar, Uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi kayıt edilmelidir. Hemşire nöbet teslimlerine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Nöbet teslimleri, Nöbeti devreden ve devralan hemşireler arasında yapılmalı, Önce deskte, sonra hasta başında yapılmalı, Hasta bakım sürecindeki bilgileri kapsamalıdır. Hasta/hasta yakınları hastanın genel durumu ve tedavi süreci hakkında hekim tarafından bilgilendirilmelidir. İzolasyon önlemleriyle ilgili düzenleme yapılmalıdır. Enfekte veya kolonize hastalara yönelik izolasyon önlemleri alınmalıdır. İzolasyon odasının giriş kapısında uygulanan izolasyon yöntemini gösteren bir tanımlayıcı bulunmalıdır. Solunum izolasyonunda sarı yaprak, Damlacık izolasyonunda mavi çiçek, Temas izolasyonunda kırmızı yıldız tanımlayıcıları kullanılmalıdır. El hijyenini sağlamaya yönelik malzeme bulunmalıdır. Sağlık hizmeti sunulan alanlarda alkol bazlı el antiseptikleri bulunmalıdır. Her yatak başında alkol bazlı el antiseptik solüsyonları bulunmalıdır. Atıkların kaynağında ayrıştırılmasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Her bölüm için atıklar belirlenmelidir. Uygun atık kutuları kullanılmalıdır. Laboratuvara gönderilecek örneklere yönelik düzenleme yapılmalıdır. Örnekler için bölüm bazında örnek toplama alanı belirlenmelidir. Örnekler düzenli bir şekilde muhafaza edilmelidir. A) YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNE HASTANIN KABULÜ VE HASTA TANILAMA HASTA TABURCULUĞU KYBÜ’ne hasta yatışı acil servis ünitesinden ve anjiyo laboratuvarından olmak üzere 2 şekildedir: Acil servis yatışlarında hasta acil ünitesinden görevli sağlık personeli aracılığıyla sedyede damar yolu açık bir şekilde KYB ünitesine interne edilir. Hasta servise alındıktan hemen sonra öncelik olarak monitörizasyonu yapılıp kimlik doğrulaması kontrol edilmelidir. Kimlik doğrulamasının ardından hasta bilekliği hemen takılmalıdır. Yatışı yapılan her hastaya beyaz renkli kimlik alerji öyküsü olan hastaya ise kırmızı renkli kimlik bilekliği takılır. KYBÜ ‘ne uygulanacak yoğun monitörizasyon ve destek tedaviden azami olarak fayda görecek hastaların kabulü esastır. Yoğun bakım ‘a öncelikli olarak hangi hastanın yatacağı klinik doktoru taraşından karar verilmektedir, hastanın servise yatış işleminden sonra hasta ve /veya hasta yakını bilgilendirildikten sonra “koroner yoğun bakım bilgilendirme ve rıza formu “hastanın şuuru açık ise kendisine, kapalı ise yakınlarından birisine doldurularak imzalattırılır. Hastaya yapılacak girişimsel işlemlerde yine hasta onamı alınmalıdır. • Kateterizasyon, • Trombolitik ilaç uygulaması, • Kalp pili takılması, mutlaka onam ve bilgilendirme işleminden sonra yapılmalıdır. Hasta acık ise kendisinden değilse yakınlarından hasta anemnez ve düşme riski değerlendirme formu doldurulmalıdır. Hastaya yapılan tüm işlemler vital bulgular kan şekeri ve diğer girişimsel işlemler (damaryolu, foley sonda ng, kateter)saat ve tarih belirtilerek not alınmalıdır. Hasta tedavi ve anamnez işlemleri ardından yapılan tüm tedavi ve girişimler hasta kartı açılarak hasta üzerine girişleri yapılmalıdır. Ayrıca hastaya kullanılan ilaç ve şarj malzeme düşüş işlemleri yine hasta kartı üzerinden yapılmalıdır. Hasta laboratuvar işlemleri kontrol edilerek eksik tetkikler alınmalı kardiyak enzim takibi gerektiren vakalarda saat ayarlaması yapılarak tetkikler ona göre alınmalıdır. Yeni yatan hastalarda 1 defaya mahsus olmak üzere tiroid fonk.testleri sedim crp tit gerek duyulması durumunda da hga1c mutlaka bakılmalıdır. Netice olarak; Serviste ve KYBÜ’nde yapılan her işlem saat ve tarih belirtilerek kaydedilmelidir. Hasta tanılama işlemi doktor taraşından yapılmalı tanılamaya uygun hemşirelik girişimi görevli hemşire taraşından uygulanmalıdır. Hasta yatış işlemi kullanılan hasta programı taraşından hastanın servise kabulü ile başlar. Hasta servise çekildikten sonra hasta kartından yatıyor kısmı işaretlenip hasta yatış işlemi tamamlanır ve hasta kartı açılarak hizmet(ş4) ve ilaç(ş5) girişleri tamamlanır. Yoğun bakım hasta yatış sürecinde hastaya yapılan her işlem kaldığı gün sayısınca act ve ant takibi genel durum değişiklikleri ekg değişiklikleri takip edilir. Yoğun bakım süreci yatan hiç bir hasta için kolay kabul edilebilir bir durum olmadığından hasta ajitasyonu iyi değerlendirilebilmeli, kısıtlama gerektiren hastalarda doktor ordrüne not alınarak gerekli önlem alınmalıdır. Uygun tedavi ve takibi serviste devam etmesi planlanan hasta doktor kararı ile kardiyoloji servisine hemşiresi taraşından nakil edilir. Nakil edilen hastanın gerekli tıbbı doküman ve hasta dosyası servis hemşiresine teslim edilir. Yakını olmayan hasta servise çıkarılmak için mutlaka yakını beklenip öyle nakil edilmelidir. Servise nakil edilen hastanın yine bilgisayar üzerinden hasta kartından nakil işlemi yapılır. Hasta taburcu işlemine klinik doktoru taraşından karar verilir ve hastaya epikriz yine klinik doktoru taraşından doldurulur. Hastaya çıkış reçetesi ve epikrizi teslim edildikten sonra hasta damar yolu varsa şoley sondası uygun koşullarda çıkarılmalıdır. B) AKUT MİYOKARD ENŞARKTÜSÜNDE TROMBOLİTİK TEDAVİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI Tedavinin Amacı • Trombozu Önlemek • Oluşan Trombozun Büyümesini Engellemek • Tekrarları Önlemek ANTİ-TROMBOLİTİK İLAÇLAR 1. Antikoagülan İlaçlar Antikoagülan Endikasyonları • Venöz tromboz ve pulmoner emboli tedavisi, • Kardiyak cerrahi sonrası tromboembolik komplikasyonaları önlemek, • Emboli ve atriyal şibrilasyon tedavisinde, • Diyaliz sırasında bir pıhtı önleyici olarak, • Serobravasküler olaylarda. ANTİKOAGÜLAN TEDAVİNİN KONTRENDİKASYONLARI HEPARİN: Heparin tedavisinin amacı oluşacak yeni pıhtıları önlemek ve varolan trombüsün büyümesini önlemektir. Heparin mevcut trombüs çözmez ama fibrinojenin fibrine dönüşümünü engellerek büyümesini engeller. Heparinin başlangıç dozu bolus, ardından da sürekli bir inşüzyonla devam edilir. Heparin kullanımının olumlu ve olumsuz yönleri DMHA-Düşük Molekül Ağırlıklı Heparin • SC uygulandığında biyo-yararlanımı yüksektir. • Yarılanma ömrü daha uzun • Günde tek veya iki doz olarak kullanılabilir • Özel koşullar dışında laboratuar izlemi gerekmez • Osteoklast aktivasyonu ve osteopeni sıklığı daha az • Kanama riski daha az DMHA’ın küçük bir iğne ile deri altına enjeksiyon şeklinde uygulanır ve sürekli kan düzeylerini korumak için her gün aynı saatte verilmelidir. Subkutan enjeksiyon alanı masaj ve aspire etmeyin. APTT sık sık kontrol edilmelidir. Heparine bağlı deri lezyonları Oral antikoagülanlar trombüsün tekrarını önlemek için heparin tedavisi ile birlikte başlatılır. Çünkü warşarin terapötik konsantrasyonlara ulaşması birkaç gün sürer. Birçok şaktör arşarin tedavisinin başarı ve başarısızlık hem de katkıda bulunmaktadır. Bunlar; diyet ve ilaç etkileşimleri, bilgi eksikliği, kişisel metabolizma ve kalıtımdır. Hasta bireyin sık izlenmesi, yaşam tarzında değişik yapması gerekmektedir. Warşarin Etkisini Arttıran/Azaltan İlaçlar-Besinler OAK Yan Etkileri • Kanamalar • Nekroz • Mor başparmak sendromu • Oral Antikoagülan İntoleransı • Anoreksi • Diyare • Warşarin embriyopatisi Yaralanmaya karşı kendisini koruması, koruyucu eldiven vb giyilmesi İdrarda, dışkıda, diş etlerinde,oral mukoza kanamaları gözlemlenmesi durumunda ilacı kesmesi. Antikoagülan ilaç kullandığını belli eden uyarıcı kimlik taşınmalıdır 2.Trombolitik Trombozu engelleyen şakat pıhtılaşma testlerinin bozmayan ilaç gruplarıdır. Trombolitik tedavi akut miyokard inşarktüsü, kararsız angina ve diğer akut koroner sendromlarda ayrıca, akut iskemik inme dahil serobravasküler olaylarda kullanılır. PLAVİX: Trombosit agregasyonu inhibitörüdür. Rutin hematolojik izlem gerektirmez. Yaygın yan etkiler göğüs ağrısı, baş ağrısı, ishal, döküntü, purpura içerir. Peptik ülser veya intrakraniyal hemoraji gibi aktiş patolojik kanama olan hastalarda kontrendikedir. ASPİRİN: Aspirin arteriyel trombozun önlenmesi ve tedavisinde kullanılan en yaygın ilaçtır. Aspirin, öldürücü olmayan kalp ataklarında (MI), tıkayıcı damar olaylarında ve inme riskinde de azaltıcı etkisi vardır. Aspirin aynı zamanda kanama riskini de arttırdığından, riskli bazı hastalarda kullanılması sakıncalı olabilir. STREPTOKİNAZ (STREPTASE): Dolaşımdaki şibrinojenin parçalanması ve şibrin yıkım ürünlerini oluşturan sürecin başlamasını sağlar. Endikasyonları: Venöz tromboz,pulmoner emboli, perişeral arter trombozu, serebral emboli, MI. Hızlı verilmesi, reperşüzyon şansını arttırırken, hipotansiyon riskini de arttırır, ipotansiyon olduğu takdirde inşüzyon hızı %25-50 azaltılmalı, sistolik kan basıncı 90 mmHg altına inerse, ilaç kesilerek gerekiyorsa sadece serum şizyolojik verilmelidir. Yan Etkileri: Streptokinazın önemli yan etkileri arasında; Allerjik reaksiyonlar, Hipotansiyon ve Kanama sayılabilir. Streptokinaz antijenik bir ajan olduğundan, immünolojik sensitizasyona ve özellikle de tekrarlayan uygulamalar sonrası allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Hipotansiyon, özellikle ilacın inşüzyon sırasında 500 Ü/kg/dakika üzerinde verildiğinde oluşabilir. Kan basıncındaki düşme sıvı replasmanına, dopamine veya inşüzyonun yavaşlatılmasına ve kesilmesine genellikle cevap verir. İğne yerlerinden minör kanamalar en sık komplikasyondur. Rekombinan doku tipi plazminojen aktivatör t-PA Tedavisi Endotelial hücreleri de içeren birçok doku taraşından meydana getirilen bir enzimdir. 100 mg t-PA beraberinde olan 100 ml su ile çalkalanmadan yavaşça eritilerek hazırlanmalıdır. T-PA Tedavi Tedavi uygulamasında şarklı doz uygulamaları vardır. Genellikle 15 mg intravenöz bolus şeklinde verilme sonrası 30 dakikada 0.5 mg/kg (50 mg’a kadar) ve daha sonra 60 süreyle 0.5 mg/kg (35 mg’a kadar) uygulama en sık kullanılan ve önerilen tedavi rejimidir. Toplam doz 90 dakikalık bir süre içersinde 100 mg uygulanmasıdır. Kanama tPA tedavisinin en önemli komplikasyonudur ve inme komplikasyonu streptokinaza göre biraz daha şazladır. C) AKUT MİYOKARD ENŞARKTÜSÜ VE HEMŞİRELİK BAKIMI AKUT MYOKART ENFARKTÜSÜ Miyokardın iskemik nekrozuna miyokard inşarktüsü (Mİ) denir. Olguların %90’ında altta yatan ana neden aterosklerozdur. Başka bir deyişle; ilerlemiş aterosklerozlu hastalar olup, rüptüre olmuş aterom plağına yerleşmiş ve koroner damarda tam tıkanmaya neden olmuş bir tombozis olayının yol açtığı miyokardiyal iskemik nekroz söz konusudur. İnfarktüsü Tetikleyen Faktörler Ani emosyonel gerilimler, ani ağır fiziksel iş yüküyle karşılaşmalar, ani kan basıncı değişiklikleri gibi faktörler. Kararsız anginada %11-20 arasında infarktüs riski artar. 24 saatlik bir gün içinde, sabaha karşı 02-03’ten 12’ye (öğleye) kadar olan saatlerde infarktüs geçirme riski daha yüksektir. Kış aylarında da yaz aylarına göre akut koroner olaylarda ve infarktüslerde artış meydana geldiği gözlenir. Özellikle gençlerde uykusuz ve geç saatlerde aşırı ve ağır bir yemekle veya ziyafet+alkolle beraber şazla sigara içimini takiben infarktüs geçirme olasılığının artabileceği bildirilmiştir. KLİNİK Şiddetli, uzun süreli (20 dakikayı geçmiş), dinlenmekle veya dilaltı nitratla geçmeyen anginal yakınmalarda MI akla gelmelidir. Ayrıca sebepsiz şiddetli alt çene ağrılarında, omuz ve kol veya karın üst kadran ağrılarında, şiddetli sırta vuran ağrılarda veya devamlı hıçkırığı lanlarda akla gelmelidir. Dispnesi olanlarda ya da şokla acil servise başvuran hastalarda sebeplerin ayırıcı tanısında ilk akla gelmesi gereken tanıların başında miyokart inşarktüsü gelmelidir. Hastalarda halsizlik, anksiete, diğer vejetatiş semptomlar (Soğuk terleme, bulantı, kusma, subşebril ateş gibi semptom ve bulguların bazıları veya biri) olabilir. Hasta şok tablosunda gelebilir ve ritm bozuklukları da sıklıkla izlenebilmektedir. Hastaların yaklaşık 1/3’ünde sol kalp yetmezliği semptom ve bulguları saptanır. Bunların başlıcaları; dispne, ortopne, akciğer bazallerinde yaş raller, akciğer ödemine ait diğer bulgu ve belirtilerdir. İnfarktüs geçiren hastaların %15’i kadarında angina olmayabilir. Özellikle diabetik hastalarda bu durum daha sık görülür. Bu olguya sessiz miyokart infarktüsü adı verilir. A- Yüksek risk kriterleri: • Kardiyojenik şok • Senkop veya koma • Ventrikül taşikardisi veya şibrilasyonu • Kalp yetersizliği öyküsü • Sistolik kan basıncının 100 mmHg’dan az olması • Akciğerlerin 1/3’ünden şazlasında rallerin olması, S3, venöz dolgunluk, hepatomegali, perişerik ödem, sistolik üşürüm • Yeni oluşan sol veya sağ dal bloğu B- Diğer Relatiş risk kriterleri: • İleri yaş (>70 yaş) • Kadın olmak • D.mellitus • Daha önceden inşarktüs geçirmiş olmak • Anterior lokalizasyonlu Mİ • Kalp yetmezliğinin olması • Hipotansiyon • Sinüs taşikardisi Yüksek Riskli Olan Olgular Tekrarlayan Miyokart İskemisi • İlk kabulden 24 saat sonra gelişen iskemik göğüs ağrısı • Yeni ST-T değişiklikleri • Yeni kardiyak enzim yükselmeleri • Önemli sol ventrikül disşonksiyonu • Devam eden taşikardi ve/veya hipotansiyon • Devam eden S3 ve/veya kardiyomegali • Pulmoner venöz konjesyon Elektriksel kararsızlık (Aritmi) İlk 24 saatten sonra ortaya çıkan ventriküler taşiaritmiler veya asistoli, Yeni gelişen dal bloğu, Atriyal taşiaritmiler EKG Akut miyokart inşarktüsünde tanının en çabuk konmasını sağlayan yöntem EKG’dir. Bu nedenle tipik ağrı yakınmasıyla gelen hastalarda anamnezin alınması bile tamamlanmadan hemen rutin muayenenin bir parçası gibi EKG kaydı yapılmalı, sonra diğer işlemlere devam edilmelidir. EKG’si alınan hastalarda unutulmaması gereken bazı önemli noktalar vardır. 1. İlk EKG’nin tanı koyduruculuk değeri %50’dir. Olguların yaklaşık %50’si ilk EKG ile atlanabilir. 2. Olguların peşpeşe EKG’lerle takibi EKG’nin tanısal değerini %95’lere kadar yükseltebilmektedir. 3. Eski bir EKG’nin varlığı tanıda her zaman yardımcı ve sensitiviteyi arttırıcıdır. 4. Son olarak EKG’nin normal olması (tek başına) hiç bir zaman inşarktüs tanısını ekarte ettiremez. Elektrokardiyograşik olarak inşarktüsler; Q dalgalı ve NonST olarak ikiye ayrılırlar: Q dalgalı miyokart inşarktüsü: Akut şazda; QRST (ventriküler kompleks) kompleksinde monoşazik deşormasyon ve resiprok değişiklikler olur. Tıkanan arter alanındaki derivasyonlarda ST yükselmesi olurken, diğer alanlarda ST çökmesi meydana gelmesine resiprok değişiklik denir. Akut şaza, evre 1 akut miyokart inşarktüsü de denir. ST segment elevasyonu dakikalar ile 1-2 haşta içinde izoelektrik hatta dönebilir. Subakut devrede T dalgaları negatişleşerek izoelektrik hattın altına inmeye başlar ancak ST segmenti hala izoelektrik hattın yukarısındadır. Bu devrede Q dalgalarıda oluşmaya başlamıştır. Kronik devrede Q dalgası mutlaka vardır ve ST segmenti izoelektrik hattadır. Evre 2 kronik MI’da T dalga negatişliği mevcutken, evre 3’te T negatişliği kaybolmuştur. Arka duvar inşarktüsünün lokalizasyonu inşerior (diaşragmatik yüzdeyse) ise II, III, aVŞ derivasyonlarında EKG değişiklikleri görülür ve sağ koroner arter veya circumşlex arterde tıkanıklık sonucu gelişir. Gerçek posterior (True posterior) inşarktüsteyse V 1 ve V 2 de ST çökmesi ile birlikte R gelişimi izlenir. Bu duruma ayna görünümü de denir. 6 aydan şazla süren ST yüksekliğinden ventrikül anevrizması gelişimi sorumlu tutulabilir. NON-ST Miyokart inşarktüsü sadece ST segmentinde depresyon ve bazen sadece T negatişleşmesiyle gelişir. Kesin tanı enzim tayiniyle konur. LABORATUVAR Hemogram ve acil rutin biyokimyasal tetkiklerde; nonspesişik akut stress cevabına bağlı bulgular görülebilir. Bunlar; lökositoz, eritrosit sedimentasyon hızı artışı gibi bulgulardır. Kan şekeri yüksekliği görülebilir. Troponin T ve I: Kalp kasına özgül ve miyokart hasarı olmadan kanda yükselmeyen bir infarktüs endikatörüdür. 2.saatin dolmasını takiben kanda belirir ve 10.-15. güne kadar saptanabilir düzeylerde kalır. Erken tanıda sensitivitesi %15-65, 6. saatten sonra %90-95, spesişitesi ise %99-100 arasındadır. Total CK’nın Yükselme Gösterdiği Başlıca Durumlar Miyokart inşarktüsü Travmalar, Epileptik atakla Arteryel emboli Reanimasyon Miyokarditler İ.M. enjeksiyonlar Ameliyatlar Kas hastalıkları Alkolizm Deliryum tremens İntoksikasyonlar Nekrozitan pankreatitler Akut karaciğer nekrozu Malign hastalıklar Endokrin miyopatiler CK-MB CK-MB; total CK’nın %5-20 sini oluşturur. Eğer total CK’nın %5’inden azını oluşturuyorsa yüksek olsa bile bu durumun kalpten değil diğer organlardan ve genellikle de iskelet kasından kaynaklanan bir durum olduğu sonucu çıkarılır. Bu nedenle CK-MB düzeyi toplam CK’nın %20’sinden yüksekse Troponin T veya I bakılması endikedir. LABORATUVAR Miyokart inşarktüsüne bağlı olarak serumda düzeyleri artan enzimler hem tanıda, hem inşarktüsün oluşma zamanının belirlenmesinde, hem tedavinin takip ve değerlendirilmesinde, hem de inşarktüsün ağırlığının belirlenmesinde ve prognoz tayininde son derece önemli bilgiler sağlarlar. İnşarktüs alanı ne kadar genişse ve reperşüzyon tedavisi ne kadar geç yapılmışsa enzimlerin serum düzeyi o derecede yükselir ve uzun süre yüksek kalır. Ölen kalp kası miktarı az ise enzim düzeyindeki artış da az olur ve kısa sürede normalleşir. Miyokard İnşarktüsünün Ayırıcı Tanısı Angina pectoris: Dakikalar içinde geçer, nitratlara cevap verir. • Özellikle inşeror Mİ’larda ağrı inşradişragmatik olabildiği için akut batınla karışabilir • Aort disseksiyonu: Toraksta gezinen keskin ağrı + iki kol arasında şarklı kan basıncı saptanması çok önemlidir. • Akciğer embolisi: Plevral ağrı + dispne + takipne + taşikardi + kollapsa ait bulgular + EKG + EKO + sağ kalp kateterizasyonu ile tanısı konur. HASTANE TEDAVİSİ • Yatak istirahati • Monitörizasyon • Analjezi ve sedasyon (2-5 mg i.v. Morşin sulşat) • Nasal oksijen (2-4 litre/dakika, ilk 2-4 saat) • Aspirin 300 mg çiğnetilmesi ve en kısa süre içinde trombolitik tedavinin başlaması Ağır hipertansiyonu olan veya sol kalp yetmezliği olan veya anginası devam eden olgularda i.v. Nitrogliserin tedavisi • Gereken olgularda Heparin • Betabloker tedavi uygun şekilde başlatılmalıdır. Non ST MI’lı hastalarda KYB ünitesinde unstable anginalı hastalar gibi (Sedasyon + analjezi + Aspirin + Heparin + i.v. nitrat + betabloker + gereğinde kalsiyum antagonisti + komplikasyonların tedavisi) tedavi edilir. Bu olgularda trombolitik tedavi prognoza olumlu etki yapmadığı için kullanılmamalıdır. Hatta yapılan çalışmalara göre klasik tedavi Non ST Mİ’lı hastalarda daha yüz güldürücü olmaktadır. D) KALP YETERSİZLİĞİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI Kalp Yetmezliği Kronik kalp yetersizliği, kalbin dokulara metabolik ihtiyaçlarına uygun miktarda kanı pompalayamadığı ya da bunu ancak yüksek kardiyak dolum basınçları ile gerçekleştirebildiği patolojik bir durumdur. Son 20 yıldır kalp yetersizliğinin başlıca nedeni hipertansiyondan miyokard infarktüsüne doğru değişmiştir. Miyokardit, çeşitli kardiyomiyopatiler, kapaklara bağlı ve doğumsal patolojiler kalp yetersizliğine neden olabilir. Kalp yetersizliği kompanse durumda olan hastalar diyetlerine uymadıkları zaman dekompanse duruma girebilir, aşırı ısı veya nem, aşırı yorgunluk, anemi, gebelik, hipertiroidizm veya inşeksiyon vücudun metabolik gereksinimini artırarak kalp yetersizliğini şiddetlendirebilir. Kompanse durumdaki bir hastada aniden başlayan bir ritim bozukluğu (atriyal şibrilasyon gibi) dekompansasyona neden olabilir. Kronik kalp yetersizlikli hastalarda kardiyak ölümlerin tipik özelliği ani ölümdür. Yaşı 65’den şazla olan hastaların üçte biri üç ay içinde kalp yetersizliği nedeniyle hastaneye tekrar gelmekte ve hemen hemen yarısı 6 ay içinde yeniden hastaneye giriş yapmaktadır. Kalp yetersizliği için hastanede ortalama kalış süresi 6-8 gündür. Masraf olarak miyokard inşarktüsü ve her tür kanser harcamalarından biraz daha masraflıdır. Kalp Yetersizliğinde Hemşirelik Bakımı Hemşirelik bakımının amaçları; 1. Kardiyopulmoner şonksiyonları optimize etmek, 2. İstirahatı sağlamak, 3. Şarmakolojik tedavinin etkilerini değerlendirmek, 4. Uygun beslenmeyi sağlamak, 5. Deri bütünlüğünü sürdürmek, 6. Kalp yetersizliği hakkında hasta ve ailesinin eğitimini gerçekleştirmektir. Kalp yetersizliği olan hastada tıbbi ve hemşirelik hikâyeleri, şiziksel muayene, hemodinamik izlem ve tanı koyucu testleri içeren verilerin analizi ve yorumu yapılarak temelde çoğu ortak olan hemşirelik tanıları konur ve bakım planlanarak uygulanır, değerlendirilir. HEMŞİRELİK TANISI KALP DEBiSiNiN AZALMASI TANI ÖLÇÜTLERi (Belirti ve Bulgular) NEDEN AMAÇ • Kan basıncı değişiklikleri; • Preload ↑ / ↓ , • Kardiyak debinin azalmasını • -TA↑ / TA ↓, • Afterload ↑, gösteren belirti ve bulguları erken • Taşikardi, • Miyokard kontraktililesinde ↑/↓ saptamak, • Pulsus Alternons, • Aritmiler. • Komplikasyonları önlemek. • S3-S4 Kalp sesinin varlığı, • Dispne, ortopne, taşipne, • ldrar miktarı: 30ml/st ↓, • Huzursuzluk, mental durumda değişiklik, • Nabız dolgunluğunda azalma, • Cilt soğuk ve siyanoze, • Kapiller dolum zamanı 3sn ↑, • Akciğerilerde roller, • CVP ↑ • Ritim bozuklukları • (YEA.AFv.bJ, • Yorgunluk ve halsizlik. GIRISIMLER ‘ 1. Kalp hızı (Nb) ve ritmi, kalp sesleri, kan basıncı (TA), perifer nabızların durumu değerlendirilir, kaydedilir ve temel verilerle karşılaştırılır. Özellikle; • Taşikardi, hipotansiyon, nabız kaybı, kardiyak aritmiler hekime bildirilir. 2. Hipoksemi belirti ve bulguları gözlenir (kontüzyon, huzursuzluk, dispne, aritmi, taşikardi, siyanoz) uygun pozisyon verilir ve hekim istemine göre 02 uygulanır, • Hastaya yapılacak işlemler, tedavi hakkında bilgi verilerek korku ve anksiyetesi giderilir. 3.Sıvı Takibi; •Aldığı-çıkardığı sıvı miktarı takip edilir ve kaydedilir, • CVP takibi yapılır değişiklikler hekime bildirilir, • Günlük kilo takibi yapılır; Sabah kahvaltıdan önce aç karnına ve herhangi bir şey içmeden, Aynı saatte, aynı tartıyla, Benzer giysilerle. • Odem belirti ve bulguları değerlendirilir (d ispnede artma, yatan hastala rda sakrum ve a lt ekstrem itelerde ödem), • Dehidratasyon bulguları değerlendirilir susuzluk hissi, cilt ve mukoz mebranlarda kuruluk, idrar miktarında azalma, yorgunluk, BUN ve hematokrit değerinde) • Sıvı izlemi ve ilaç, laboratuvar bulguları (BUN, Kreatinin, Na+, K+) düzenli olarak takip edilir, değişiklikler hekime bildirilir. 4. Emosyonel ve fiziksel dinlenme önlemleri alınır (sakin bir ortam sağlama, ziyaretçileri sınırlama); • Hasta yatak istirahatine alınır, • Hipotansiyon belirgin değilse hastaya semi-Fowler/ Fowler pozisyonu verilir, • Hekim istemiyle oksijen inhalasyonuna başlanır, • Hastaya valsalva manevrasını yaratan aktivitelerden (örn. ıkınma, yatakta kendini yukarı çekerken nefesini tutma) kaçınması öğretilir, tanı tesrlerinin koordinasyonu yapılır. 5.İlaçlar; • Hekim istemine göre ilaçlar uygulanır, terapötik ve yan etkiler gözlenir, kaydedilir. lnotıropikajanlar (Dopamin, Dobutaminl lştahsızlık, Nb 60/ dk.l.-/ 100/dk1’aritmi bulantıkusma ve görme bozuklukları takip edilir. Bu bulgulardan herhangi biri VO (SO doz verilmez hekime bildirilir . Diüretikler- Hipovolemi (susuzluk hissi, cilt ve mukaz membranlarda kuruluk, idrar miktarın da azalma, yorgunluk, BUN ve hematokrit değerinde1’) Hipopotas·e:m.i (abdominal gerginlik-gaz, EKG değişikliklerikardiyok aritmiler, hipotansiyon) f=>Otasyum tutucu diüretik kullanıyorsa hiperpotasemi belirti ve bulguları (VEA vb .) takip edilir. - ACE inhibitörleri hipotansiyon ve hiperpotasemi (Plazma K+ 5 m Eq/ L1’ bulan ı-kusma, oligüri, diyare, solunum Felci, brodikordi, kardiyak arrest)- belirti ve bulguları yönünden takip edilir. - Nitratlar (isordil) hipotansiyon, boş agrısı , boş dönmesi bulguları)’ Önünden takip edilir . - Afterload düşürücüler (vazodilcıtatörler) hipotansiyon belirti ve bulgular yönünden takip edilir. - Beta odrenarjıik blokaj yapan ajanlar hipotansiyon ve brodikordi açısından takip edilir. HEMŞİRELİK TANISI ANKSİYETE-KORKU TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ (Belirti ve Bulgular) • Taşikardi • Ölüm Korkusu • Dispnede artış • Tanı testleri, tanı ve tedavilerin • Uykusuzluk anlaşılmaması • Hastayı rahatlatmak • Ajitasyon HEMŞİRELİK TANISI GAZ ALIŞVERİŞİNDE BOZULMA TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ (Belirti ve Bulgular) • Hızlı, yüzeysel, düzensiz solunum • Pulmoner intertistisyum ve • Solunum fonksiyonlarında ki • Dispne, orkopne alveollerde sıvı birikimi ve plevra değişikliğin belirtilerini ve • Soluk alırken yardımcı solunum effuzyonu ile ilgili akciğer etiyolojisini tespit etmek kaslarının kullanılması kompliansında azalma • Solunum fonksiyon değişikliğini • Kuru öksürük veya kanlı köpüklü • Halsizlik, azalmış mobilite ve gösteren belirtileri azaltmak ya da balgam peritoneal sıvı birikiminin bir önlemek • Huzursuzluk, konfüzyon, uyku sonucu olarak diafragma üzerine hali olan basınçla ilgili akciğer göğüs • Santral siyanoz duvarının genişlemesinde azalma • PaO2 (-) / PaO2 (+) HEMŞİRELİK TANISI SIVI VOLÜM FAZLALIĞI TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ (Belirti ve Bulgular) • Günde 1-2 kilo alma • Renal kan akımının azalmasıyla • Sıvı volüm fazlalığının belirti ve • Ödem ilişkili antidiüretik hormon bulgularını erken belirlemek • Raller (ADH) ve aldosteron seviyesinin • Sıvı volüm fazlalığına bağlı • Boyun yerlerinde doygunluk artması sonucu sıvı volümünde komplikasyonları önlemek • CVP+ / PCWP+ artış • Asit/hepatojuguler reflü • Onkotik basınçta azalma • Hepatomegali / sağ üst kadranda ağrı • İdrar miktarında azalma GİRİŞİMLER DEĞERLENDİRME 1. Sıvı volüm fazlalığı belirti ve bulguları değerlendirilir Beklenen Sonuçlar (tanı ölçütleri) • Kilo normale doğru azalır 2. Sıvı volüm fazlalığını azaltma girişimleri hekim • Nabız ve tansiyon normal sınırlardadır istemiyle uygulanır • Aldığı-çıkardığı dengededir • Sodyum alımı ve sıvı kısıtlaması sürdürülür • Dispne-artopne azalır • Kalp debisini arttırma girişimleri uygulanır • Ödem ve asit azalır • Hekim istemine göre diüretikler verilir, potansiyel • CVP normal sınırlar içindedir yan etkileri izlenir (hipopotasemi, hiponatremi, • Boyun yerlerinde dolgunluk azalır hipomagnezemi) • Plevral alan veya peritoneal kaviteden fazla sıvıyı çekmek için Torasentez veya parasentez için hasta hazırlanır. 3. Sıvı volüm fazlalığına yönelik • Aldığı - çıkardığı sıvı takip edilir, değerlendirilir ve kaydedilir • Asit varsa karın çevresi ölçülür ve kaydedilir • Günlük yaşam aktivitelerine yardım edilir • Bacaklar, ayaklar, tibya ve sakrum üzerindeki bölgeler palpe edilerek ödemin varlığı değerlendirilir. • Boyun venlerinde dolgunluk ve asit değerlendirilir • Aşırı sıvı volüm fazlalaığında hemafiltrasyon için hasta hazırlanır. • Damar yolu açık tutulur gerekirse hasta CVP uygulaması için hazırlanır • Hekim istemine göre vücut ısısı, nabız, kan basıncı ve CVP takibi yapılır 4. Dekubitüs oluşumunu önlemek için cilt bakımına dikkat edilir. . HEMŞİRELİK TANISI BESLENMEDE DEĞİŞİKLİK: VÜCUT GEREKSİNİMİNDEN DAHA AZ BESİN ALMA TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ (Belirti ve Bulgular) • Hasta normal kilosunun • Doku perfüzyonunun • Hastanın yeterli ve dengeli altındadır bozulmasıyla ilgili besinlerin beslenmesini sağlamak • Yorgunluk halsizlik emiliminde bozulma • Hassas inflamasyonlu oral mukoz • Oral alımın azalması membran • İştahsızlık, bulantı • Soluk/solgun konjuktiva • Halsizlik, yorgunluk, dispne • BUN (+) • Önerilen diyeti sevmeme • Serum albumin, hematokrit, hemoglobin ve lenfosit değerlerinde azalma HEMŞİRELİK TANISI AKTİVİTE İNTOLERANSI TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ (Belirti ve Bulgular) • Yorgunluk, halsizlik ifadesi • Alveolar gaz değişiminin • Aktivite toleransını kontrol • Dispne, göğüs ağrısı, baş bozulması ve kalp debisinin etmek ve giderek arttırmak dönmesi azalması ile ilgili doku hipoksisi • Aktivite ile ilgili kan basıncında • Yetersiz beslenme, Dispne değişiklik • Sık tanılama ve tedaviler, kortu, • Taşikardi / Bradikardi anksiyete ile ilgili dinlinme ve uyuma güçlüğü Kalp Yetersizliğinde Ortak Tanılar ve Girişimler ORTAK TANI BÖBREK YETERSİZLİĞİ OLASILIĞI TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ (Belirti ve Bulgular) • İdrar miktarı 30 ml / st (-) • Düşük kalp debisi, volüm • Normal böbrek fonksiyonlarının • İdrar dansitesi 1010 veya daha az azalması, vazodilatatörlere bağlı sürdürülebilmesi • BUN ve kreatinin (+) olarak oluşan hipotansiyonla ilgili • Kreatinin klirensi (-) böbrek kan akımında ciddi azalma GİRİŞİMLER DEĞERLENDİRME 1. Akut böbrek yetersizliği belirti ve bulguları Beklenen Sonuçlar değerlendirilir ve rapor edilir (tanı ölçütleri) • İdrar miktarı saatte 30 ml’den fazladır 2. Yeterli böbrek akımı sürdürme girişimlerinde • BUN, kreatinin ve kreatinin klirensi normaldir bulunulur • İdrar dansitesi 1010’un üzerindedir. • Kalp debisini arttırma girişimleri uygulanır • Hipovolemiyi önleme girişimleri uygulanır • Farklı hekim istemi yoksa hastanın günde en az 1000 ml sıvı alımı sağlanır • Hasta hipotansif ise (Sistolik TA 90 mm Hg (-)) vazodilatatör ve diüretikler verilmeden önce hekime bildirilir 3. Akut böbrek yetersizliği belirti ve bulguları ortaya çıkarsa • Hasta dijital alıyorsa vermeden önce hekime bildirilir (dijital böbrekler yoluyla atılır ve böbrek fonksiyonu bozulduğunda toksik düzeylere çok çabuk ulaşır) • BUN ve kreatinin çok yüksekse ACE inhibitörü, diüretik tedavi uygulamadan hekime haber verilir (böbrek fonksiyonları üzerinde yan etkilere sahiptirler) • Akut böbrek yetersizliği bulguları değerlendirilir ve rapor edilir (örn. oligüri, kilo+, ödem+, TA +, letarji ve konfüzyon, serum BUN, kreatinin, fosfor ve potasyum düzeylerinde artış) • Gerekli ise hasta diyaliz işlemi için hazırlanır. ORTAK TANI KARDİYAK ARİTİMLER TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ (Belirti ve Bulgular) • Düzensiz apikal nabiz • Solunum-kardiyak arrest • Aritmiyi erken tanımak • Nabız 60 / dk (-) veya 100 / dk • Komponsatuvar mekanizmalar • Komplikasyonları önlemek (+) (sempatik aktivitede artış) (trombüs, kardiyak arrest, • Hipopotasemi solunum durması) • Apikal radyal nabız farklılığı (defisit nabız) • Senkop, çarpıntı • Miyokardiyal yapısal değişiklikler (dilatasyon, hipertrofi) • Hipoksi • Anormal nabız hızı, ritmi • AF, VEA, VT, VF • Kardiyak arrest GİRİŞİMLER DEĞERLENDİRME • Kardiyak aritmi belirti ve bulguları değerlendirilir ve Beklenen Sonuçlar hekime rapor edilir (tanı ölçütleri) • Nabız 60-100 /dk arasındadır • Kardiyak aritmileri önleme girişimleri uygulanır • Eşit apikol ve radyal nabız oranları • Yeterli miyokardiyal perfüzyonu ve • Senkop ve çarpıntıların olmaması oksijenasyonunun arttırmak için kalp debisini arttırma • EKG’de sinüs ritmi girişimleri uygulanır • Trombüsü gösteren belirti ve bulgular yoktur • Doku oksijenasyonunu arttırmak için solunum durumunu geliştirme girişimleri uygulanır • Hekim istemine göre potasyum replasmanı yapılır • Kardiyak aritmiler oluşmuşsa • Hasta yatak istirahatine alınır ve monitörize edilir • Hasta monitörize değil ise nabız mutlaka bir dakika sayılıp aritmi açısından değerlendirilir • Aritmi tespit edilirse 12 derivasyonlu EKG çekilir • Hekim istemine göre antiaritmikler uygulanır • Hekim istemine göre O2 inhalasyonunda azalma belirti ve bulguları değerlendirilir ve rapor edilir • Hekim istemine göre elektrolit (Na+, K+) kontrolü yapılır • Atriyal fibrilasyon ve taşikardi olanlarda trombüsün belirti ve bulguları gözlenir (bakınız; ortak tanılar, tromboembolizm) • Acil durumlar için (kardiyoversiyon, defibrilasyon, geçici pace-maker veya KAC (Kalp Akciğer Canlandırması) hazır olunur. ORTAK TANI AKUT AKCİĞER ÖDEMİ TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ (Belirti ve Bulgular) • Dispne veya ortopnenin artması • Pulmoner basıncın artması • Akut akciğer ödeminin veya birdenbire ortaya çıkması interstisiyel aralığa ve alveolar gelişmesini önlemek • Roller veya wheezing de artış boşluğa sıvı sızması • Akut akciğer ödemi belirti ve • Huzursuzluk, anksiyete, bulgularını erken tanımak disoryantasyonda artış • Akut akciğer ödemi • Pembe köpüklü balgamla birlikte komplikasyonlarını önlemek öksürük • PaO2 (-) / PaCO2 (+) • Akciğer ödemini gösteren göğüs röntgeni GİRİŞİMLER DEĞERLENDİRME 1. Akut akciğer ödemi belirti ve bulguları Beklenen Sonuçlar değerlendirilir ve rapor edilir (tanı ölçütleri) • Dispne azalır • Normal ya da normale yakın 2. Pulmoner vasküler konjesyonu azaltmak için kalp solunum sesleri debisini artıran girişimler uyguların • Mental durumda iyileşme 3. Akciğer ödemi belirti ve bulguları olursa • Huzursuzluk, anksiyete yoktur • Hasta sakıncası yoksa Fowler pozisyonunda tutulur • Arteriyel kan gazları normal sınırlar içindedir • Hekim istemine göre oksijen inhalasyonuna başlanır 4. Hekim istemine göre aşağıdaki ilaçlar uygulanır • Diüretikler (akciğerlerdeki sıvı birikimini azaltmak için) • Morfin sülfat (Pulmoner vasküler konjesyonu ve anksiyeteyi azaltmak için) • Vazodilatatörler (Afterload’u azaltmak ve sol ventrikül boşalmasını geliştirmek için) 5. Yukarıdaki işlemler yeterli olmazsa sırasıyla turnike uygulaması, flebotomi yapılır 6. Olası diyaliz işlemi için pasta hazırlanır ORTAK TANI KARDİYAK ŞOK TANI ÖLÇÜTLERi NEDEN AMAÇ • Huzursuzluk, letarji ya da • Vital organlara yeterli doku • Kardiyojenik şokun gelişmesini konfüzyonda artış perfüzyonunun sürdürmek için önlemek • Sistolik kan basıncı 80 mgHg’nin yapılan tedaviler altı • Kalp yetersizliği sonucu ortaya • Hızlı, zayıf nabız çıkan intrensek kompansatuar • Periferal nabız dolgunluğunda mekanizmalar (Belirti ve Bulgular) azalma • Ciltte soğukluk ve siyanozun artması • İdrar miktarı 30 ml/st altı • PCWP 20 mmHg’den fazla olması GİRİŞİMLER DEĞERLENDİRME • Kardiyojenik şok belirti ve bulguları değerlendirilir, Beklenen Sonuçlar rapor edilir (tanı ölçütleri) • Stabil mental durum • Kardiyojenik şoku önleme girişimleri uygulanır • Sistolik kan basıncı, 80 mmHg’nin üstü • Kalp debisini arttırma girişimleri uygulanır • Periferal nabız dolgunluğu (+) • Eğer kardiyojenik şok gelişirse • Derinin normal sıcaklıkta ve renkte olması • Hekim istemine göre oksijen inhalasyonuna başlanır • İdrar miktarı 30ml/st’ten yüksek • Hekim istemine göre aşağıdaki ilaçlar uygulanır • PCWP15-20 mmHg • Kalp debisini arttırma ve arteriyel basıncı sürdürmek için sempatomametikler (örn. Dopamin, Dobutamin) • Kalbin yükünü azaltmak için vazodilatörler (Nitrogliserin, nitropruside) • Hekim istemine göre entübasyon, nemodinamik izlem aracı (Swan-gaz kateteri) ve intra-aortik balon pompası için hazırlıklar yapılır Kalp yetersizliği olan bireylerin başarılı yönetimi, sıklıkla temel, uzun dönem yaşam şekli düzenlemelerinin hastalar ve aileleri taraşından uygulanmasını gerektirir. Yaşam şekli düzenlemeleri diyet ve aktivitelerinin değişimini, kompleks ilaç reçetelerine bağlılığı ve semptomların yönetimini içerir. Eğitim planında, hasta ve ailesinin öz-bakımı ne derece sağlayabileceğine dair dikkatli yapılmış bir hemşirelik değerlendirmesine gerek vardır. Eğitimin içeriği, hastanın eğitim seviyesi, sağlık sistemindeki daha önceki deneyimleri, yaş, meslek, gelenekleri ve kültürel yapıları, genel yaşam şekli hakkında toplanan bilgilerle belirlenir. Hasta ve aile eğitimi, evde sağlık bakımı bu hastalarda daha sonraki tekrar hastaneye yatışları önlemede en önemli faktördür. Hasta eğitiminin etkinliği eğitim toplantılarına aile üyeleri ve/veya diğer önemli kişilerin katılmasıyla artırılmaktadır. Kalp Yetersizliği hasta / aile eğitim içeriği A. Genel Bilgi • Kalbin nasıl çalıştığı (basit anatomi ve fizyolojisi) • Kalp yetersizliği nedenleri, belirti ve bulguları • Kalp yetersizliği tedavisi hakkında açıklamalar yapılır • Kilo fazlalığı varsa vermesi • Sigarayı bırakması • Alkol kullanmaktan kaçınması ya da haftada iki kez bir kadeh almayla sınırlaması • Stresten kaçınması ve baş etme yöntemlerini kullanması • Düzenli olarak sağlık kontrollerini sürdürmesi öğretilir B. İlaçlar • Hastaların ilaçlarla ilgli aşağıdaki bilgilire bilmesi gerekir • İlacın adı, niçin kullanıldığı • Bir tablet ya da kapsülün kaç miligram olduğu • Günde kaç kez ve nasıl kullanılacağı • Nerede saklanması gerektiği • En sık görülen yan etkileri • İlaç ve yiyecek etkileşimleri • Birlikte kullanılmaması gereken ilaçlar • İlaçları düzenli alması ve doz atlatmaktan kaçınması • İlaçları hekime danışmadan almayı bırakmaması Hasta DİJİTAL alıyorsa; • Dijital almadan önce nabız sayması öğretilir, nabız hızı 60’ın altında 100’ün üzerinde vedüzensizse ilacı almadan önce hekime / hemşireye danışması söylenir • Hastaya dijital preparatı ile birlikte antiasit almaktan kaçınması gerektiği anlatılır, iştah kaybı, bulantı, kusma, konfüzyon, diyare ve görme sorunu olursa hekime / hemşireye bildirmesi açıklanır. • Potasyum tutucu diüretikler (Triamterene,, spironolactone) alınıyorsa yüksek potasyumlu tuz içeriklerinden kaçınılması söylenir • Yiyecek ve içecekleri tolere edemiyorsa hekime haber vermesi açıklanır (beslenme kötü ise hasta diüretik olmayı sürdürüyorsa kolaylıkla dehidratasyon gelişebilir) • Aşağıdaki belirti ve bulguları olursa hekime / hemşireye bildirmesi söylenir • Bir haftada 2.5 kg dan fazla kilo kaybı • Aşırı susama • Ciddi baş dönmesi ve baygınık epizodları • Kas güçsüzlüğü ve ya krap, bulantı kusma ve düzensiz nabız Hasta DİÜRETİK alıyorsa • Günde bir kez alıyorsa sabahları alması, eğer günde iki kez alıyorsa birinci dozu sabah, ikinci dozu öğleden sonra (saat 15’ten sonra) alması söylenir • Günlük kilo kontrolü yapması (sabah aç karnına, idrar yapıldıktan sonra aynı saatte, benzer giysilerle, aynı tartıyla) ve kaydetmesi hastaya açıklanır • Baş dönmesi olurrsa (ortostatik hipotansiyon) pozisyonunun yavş değiştirmesi ve yavaş hareket etmesi anlatılır • Potasyumu azaltan diüretikler alıyorsa potasyumdan zengin yiyecek-içeceklerin alımı arttırılır (örn. Portakal, muz, patates, kuru üzüm, kayısı, yeşil yapraklı sebzeler) • Potasyum tutucu diüretikler (Triamterene, spronolactone) alıyorsa yüksek potasyumlu tuz içeriklerinden kaçınılması söylenir • Yiyecek ve içecetleri tolere edemiyorsa hekime haber vermesi açıklanır (beslenme kötü ise hasta diüretik almayı sürdürüyorsa kolaylıkla dehidratasyon gelişebilir) • Aşağıdaki beliri ve bulgular olursa hekime / hemşireye bildirmesi söylenir • Bir haftada 2.6 kg dan fazla kilo kaybı • Aşırı susama • Ciddi baş dönmesi ve baygınlık epizodları • Kas güçsüzlüğü veya kramp, bulantı kusma veya düzensiz nabız Hasta ACE İNHİBİTÖRÜ alıyorsa • Baş dönmesi oluyorsa yattığı / oturduğu yerden yavaş bir şekilde kalkması açıklanır • Sıcak banyo ve duştan kaçınması söylenir • Potasyum içeriği yüksek olan tuz eklemelerinden kaçınması anlatılır • Sürekli baş dönmesi veya baygınlık, kuru öksürük, dil, dudak veya yüz ödemini bildirmesi için uyarılır Fiziksel Hareket (egzersiz ve aktivite) Fiziksel hareketin tolere edildiği şekilde kademeli olarak artırılması, Göğüs ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı ve yorgunluğa neden olan hareketleri bırakması, Gün boyu dinlenme periyotları planlaması Kaçınılması gereken aktiviteler konusunda hekim önerilerine bağlı kalması Hareket toleransı azalmışsa hekime / hemşireye haber vermesi Yorgunluk halinde cinsel ilişkiden kaçınması, Ağır yemek ve alkollü iken cinsel ilişkide bulunmaması açıklanır. Kalp yetersizliğinin ilerlediğini gösteren herhangi bir şikâyeti olursa, Günde 1-2, haftada 3-5 kilo almışsa Nefes darlığı artmışsa, özellikle uykudan uyandıran ve yataktan kaldıran nefes darlığı varsa Bacaklarda veya ayak bileklerinde şişmeler olmuşsa Öksürükte sürekli artış varsa Günlük rutin işlerini yaparken bile kolayca yoruluyorsa Nabzı ile ilgili düzensizlikler hissetmişse ya da çarpıntısı varsa Kullandığı ilaçlarla ilgili herhangi bir yan etki ortaya çıkmışsa hemen hekimine / hemşiresine haber vermesi söylenir. E) YÜKSEK ATEŞLİ ERİŞKİN HASTALARDA HEMŞİRELİK BAKIMI 1. Hasta için sakin ve güvenli bir ortam sağlanır. 2. Vücut ısısı ve diğer vital bulgular düzenli aralıklarla takip edilir ve hemşire gözlem çizelgesine kaydedilir. 3. Hastanın sıvı alımı sağlanır, yaşlı yatağa bağımlı ağızdan alamayan hastalara IV destek sağlanır. 4. Aldığı çıkardığı takibi yapılır ve kaydedilir. 5. Soğuğa yakın ılık suyla soğuk uygulama yapılır ve kaydedilir. (Uygulama 10dk.’yı geçmemeli, ateş 1 0C derece’den şazla düşürülmemeli.) 6. Oda havalandırılır, oda ısısının 17-19 C derecede olması sağlanır. 7. Gerekli görülen kültürler aseptik koşullarda ve tekniğine uygun olarak alınır. 8. Doktor istemine uygun olarak hastaya antipiretik ilaçlar uygulanır. 9. Hastanın uygulamalara yanıtı mutlaka kaydedilir. F) BASI YARASI ÖNLEMEDE HEMŞİRELİK BAKIMI 1. Dekübitüs önleme bakım veren hemşirenin sorumluluğundadır. 2. Hastalar “Braden Skalası” kullanılarak bası yarası riski yönündendeğerlendirilir. 3. Servise yatan her hasta 24 saat içinde skala ile bası yarası riski yönünden değerlendirilir. 4. Yüksek riskli hastalarda havalı yatak kullanılır. 5. Cilt bakımında alkali olmayan PH 5,5 sabunlar kullanılır. 6. Cilt bakımında talk pudrası kullanılmaz. 7. Hassas ve kuru cilt üzerine doğrudan masaj yapılmaz, yumuşatıcı haşiş yağlı kremler kullanılabilir. 8. Hasta ve yakınları uygun şekilde bilgilendirilerek uygulamaların tüm aşamalarına katılımı sağlanır. 9. Her iki saatte bir pozisyon değiştirilir ( Havalı yatak olsa bile ). 10. Cildin temiz ve kuru olması sağlanır. Kurulama sırasında özenli davranıp sert hareketten kaçınılır. 11. Banyo ve bakımlardan sonra cilde nemlendirici sürülür. 12. Hastanın giysileri her zaman temiz, kuru, terletmeyen ve emici kumaştan olması sağlanır. 13. Yatak takımlarının gergin, temiz ve kuru olması sağlanır. 14. Sürgü verirken cilt tahrişi engellenir. 15. Sakral bölge temizliğine özen gösterilir. 16. Pozisyon verilirken hastanın rahat olması sağlanır. 17. Pozisyon verirken basıncın abdomen, sırt ve ekstremitelere eşit dağılımı sağlanır. 18. Yatak pozisyonu verilirken eklem koruma prensiplerine ve kontraktür oluşmasına karşı tedbirlere uyulur. Bilinci kapalı veya plejisi olan hastalarda; ekstremitelere yastık, havlu Veya yardımcı cihazların desteği ile şonksiyonel ve anatomik pozisyonlama yapılır. 19. Üst ekstremite; omuz 45 derece abdüksiyon, dirsek semi şleksiyon +iç rotasyon, el bileği 15–20 derece dorsifleksiyonu, parmaklar semifleksiyon, başparmak oppozisyonda veya hekimce istemi yapılan özel pozisyonda tutulur. 20. Alt ekstremitelerde; kalça 45 derece abdüksiyon, diz ve ayak bileği nötral pozisyonda tutulur. Ayak bileğinde 90 derece bacak dış rotasyonu ve diz şleksiyonundan kaçınılır veya hekimce istemi yapılan özel pozisyon verilir. 21. Baş pozisyonu hekimin istemi doğrultusunda en alçak seviyede tutulmalıdır. Solunum Ve santral sinir sistemi sorunu olan hastalarda hekimin istemine uyulur, baş kısmı yükseltilen hastalarda sakral bölge yakından izlenir. 22. Hemipleji gibi vücudun bir yarısında kas kuvvetsizliği olan hastalarda plejik taraştaki omuz üzerine hasta yatırılmaz veya yatış süresi kısa tutulur. 23. Diyet listesi diyetisyenle düzenlenir. 24. Tıbbi kontrendikasyon yoksa günlük 2000 - 2500 cc sıvı alımı sağlanır 25. Besin ve sıvı alımı 8 saatte bir değerlendirilir. 26. Hastayı tanılama kriterlerine göre değerlendirip; Bası yarası izlem formu ve hemşire gözlem formuna kayıt edilerek ekip üyeleriyle paylaşılır. G- GİRİŞİMLER 1- ASPİRASYON İLKELERİ Aspirasyon işlemi ihtiyaç duyulduğu oranda yapılmalıdır. Gereksinim hastanın sürekli olarak izlenmesiyle saptanabilir.Gereksinim saptandıktan sonra uygun şekilde Aspire etmek önemlidir. Aseptik tekniklere uyulmaksızın yapılan Aspirasyon hasta da Enfeksiyon gelişmesine neden olabilirken, yeterince havalandırılmadan ve oksijenlendirilmeden uzun süreli yapılan Aspirasyonlarda Kalp Ritim bozukluklarına ve Kardiak Arreste neden olabilmektedir. Aspirasyon da 4 temel teknik vardır: • Oral ve Nazofarengeal Aspirasyon • Oral ve Nazotrakeal Aspirasyon • Airway ya da Endotrakeal Tüp’ten Aspirasyon • Trakeostomi kanülden Aspirasyon Aspirasyonda Uyulması Gereken Kurallar: Aseptik çalışılır. Orafarenks ve Trakea Steril olarak düşünülmeli. Ağız temiz olarak düşünülmeli ve ağızdaki sekresyonlar orafarenks ve trakeanın Aspirasyonundan sonra temizlenmelidir. Her defasında steril nelaton sonda kullanılır. Sekresyonun fazla olduğu durumlarda açık uçlu kateter tercih edilir. Her aspirasyon 15 sn’den fazla sürmemeli. Aspirasyonlar arası süre 3 dk. Olmalı ve 3 kezden fazla tekrarlanmamalıdır. Aspiratör basıncı yetişkinde 50–95 mmHg, Çocukta 85–110 mmHg, yeni doğanda 50– 95 mmHg olacak şekilde ayarlanır. Aksi takdirde fazla negatif basınç Pnömotoraksa neden olabilir. Oratrakeal ve Nazotrakeal Aspirasyon: Öksürük refleksiyle akciğerlerdeki sekresyonun atılamadığı durumlarda uygulanır. Ağız ya da burundan yapılabilir. Ancak öğürme reflexi az olduğu için daha çok burun tercih edilir. Kateter ucu, trakeaya kadar uzatılarak aspire edilir. Hastaya işlem açıklanır. Semi foxler pozisyonu verilir. Oratrakeal Aspirasyon için baş yana çevrilir. Nazotrekeal Aspirasyon için baş Hiperextaniseyona getirilir. Hasta bilinçsiz ise, yüzü hemşireye bakacak şekilde yan yatırılır. Bu şekilde dilin arkaya kaçıp, hava yolunu kapatması ve GiS muhtevasının Aspirasyonu önlenmiş olur. Ayrıca sekresyonun çıkartılması kolay olur. Eller yıkanır. Steril eldiven giyilir. Kateter Aspiratöre takılır. Kateter hastanın kulak memesi ve burun ucu arasındaki mesafe uzunluğunda baş ve işaret parmağı arasında sıkıştırılır. Steril solüsyona (SF yada Distile su)batırılarak nemlenmesi sağlanır. Girerken doku tahriş edilmemiş olur. İşlem öncesi hastaya buhar ve Oksijen uygulaması yapılır. Kateter Oral ve Nazal ilerletildikten sonra Aspiratör açılır. Kateter üzerindeki basınç başparmağı çekerek kaldırır ve kateter parmaklar arasında döndürülerek çıkartılır. Kateter steril sudan geçirilerek içindeki sekresyonun çıkması sağlanır. Bu arada hasta bilinçli ise derin nefes alıp vermesi ve öksürmesi söylenir. Bu sekresyonun daha çabuk atıımasını sağlar. Hastanın Akciğer sesleri dinlenir, solunumu izlenir ve gerekli ise işlem tekrarlanır. İşlem esnasında hastanın ağzındaki ve dilaltındaki veya burnundaki sekresyonlar aspire edilerek temizlenir. Hastaya rahat bir pozisyon verilir. Sekresyonun yoğunluk, renk ve miktarı kayıt edilir. 2- NAZOGASTRİK SONDA TAKILMASI: Gastro İntestina Sistemine yeterli fonksiyon görmediği durumlarda biriken sıvı-gazı boşaltmak, ameliyat sonrası ve travmatik olgularda mide bulanış ve kusmayı gidermek GİS fonksiyonlarını izlemek, ilaç uygulama ve hastayı beslemek amacıyla NG sonda yerleştirilir. İşlemlerde hastaya açıklama yapılır. Oturur pozisyon verilir. NG sondanın ucu burun ucundan kulak memesine, oradan ksifoldin alt ucuna kadar uzatılır. Bu nokta işaretlenir. Erişkin birey için bu uzunluk yaklaşık 55-60 cm, çocuk için ise yaklaşık 40-45 cm kadardır. Hastaya başın kaldırılması ve hafifçe geriye doğru eğmesi söylenir. Tüp burun deliğinden içeriye, aşağıya ve ileriye ilerletilir. Bu arada hastaya yutkunması söylenir. Işlem sırasında en çok dikkat edilmesi gereken tüpün ilerleyişi esnasında hasta öksürüyor nefes nefese kalıyor ve siyanoza giriyorsa bu tüpün solunum yollarında olduğunu göterir. Tüp çekilir, işleme ara verilir. Tüpün takıldıktan sonra midede olup, olmadığı test edilir. Bunun için tüpün ucuna enjektör takılarak bir miktar mide içeriği aspire edilir. Yada tüpe 10-15 cc hava edilir. Aynı anda enjektörle verilen havanın Steteskopla mide üzerinden oskülte edilir. NG tüp yerleştirildikten sonra buruna tespit edilir. Sorun gelişmezse (tıkanma çıkma gibi)1 hafta takılı kalabilir. 3- NAZOGASTRİK SONDA İLE HASTA BESLEME Ağızdan besin ve sıvı alınamadığı durumlarda bu yöntem (gavaj) kullanılır. Beslenmede dikkat edilecek noktalar: • Hastanın başı 30-40 derece yükseltilerek Semifowler pozisyonu verilir ya da oturulur. • Tüpün yerinde olup olmadığı kontrol edilir. • Barsak sesleri dinlenir. Alınamıyorsa doktora haber verilir. • Besleme yapılmaz • Mide içeriği enjektörle yavaşça çekilerek mide içeriğinin miktarı belirlenir. • Gavaj besini oda ısısında olmalıdır. • Verilecek besin iyice çalkaladıktan sonra enjektörle verilecekse enjektöre, aralıklı damla şeklinde verilecekse pompa setinin torbasına konur. Besin başlangıçta 50cc komplikasyon gelişmediyse (Bulantı, Besin Aspirasyonu gibi) 75cc’ye çıkılır. Giderek her saatte 25cc arttırılarak miktar düzenlenir. Besin verdikten sonra tüpü yıkama, tıkanıklığı önlemek amacıyla 30-60 cc su verilir. Tüp klemplenir. Beslenmeden 2-3 saat sonra enjektörle mide içeriği çekilir, miktarı ölçülür. 50100cc’den fazla ise mide boşalımının geç olduğunu gösterir. Doktora haber verilir. Besin maddesi aralıklı damla veya sürekli damla şeklinde infüzyon pompasıyla verilecekse torba içinde konan besin maddesinin 250-400cc’yi geçmeyecek şekilde konulması ve kullanılan setin 24 saatte bir değiştirilmesi gerekir. Gelişebilecek Komplikasyonlar: Ağız mukozasında irritasyon. Akut Orta Kulak Ihtihabı, Damakta ve burunda iritasyon, Diyare, Bulantı, Distansiyon, Besin Aspirasyonu, tüpün tıkanması vb. yönünden sık kontrol edilir. 4- LAVMAN (REKTAL LAVAJ): Belirli amaçlar için Rektum ve Sigmoid Kolona sıvı vermektir. Temel yapılış nedeni bağırsak peristatizmini uyararak defakasyon sağlanmasıdır. Işlem esnasında hastaya sol lateral pozisyon verilir. Boşaltıcı ve Tedavi edici olarak iki şekilde uygulanır. Boşaltıcı Lavman; musluk suyu, normal tuzlu su, hipertonik tuzlu su ve sabun köpüğü solüsyonlarıyla yapılabilir. Musluk suyu ve tuzlu su için önerilen maximum miktarlar yaşa göre farklıdır. Bebek için – 150- 250cc Çocukta – 300 – 500cc Yetişkinde – 750 – 1000cc Tedavi Edici Lavman; ilaç uygulaması yapılır. Örn: Neomycin solüsyonlarının uygulanması. Amaç, barsaklara uygulanacak cerrahi girişimler öncesi kolondaki bakterilerin azaltılmasıdır. İşlem hastaya açıklanır. Rektal tüpün ucu 3-4cm vazelin likid, pomad ya da jel ile kayganlaştırılır. Rektuma yerleştirilirken hastaya ağızdan derin nefes alıp-vermesi söylenir. Amaç, Anal sfinkteri gevşetmektir. Sonda ilerletilirken herhangi bir engelle karşılaşıldığında tüp hemen geri çekilmelidir.Zorlanırsa bağısak perforasyonuna neden olabilir.Bu nedenle Rektal tüpün, yerleştirilen kısmı; Yetişkinde – 75-10 cm Çocuklarda – 5 – 7,5cm Bebeklerde – 2,5 – 4 cm olmalıdır. Kateter yerleştirildikten sonra klemp açılarak sıvının yavaşça akması sağlanır. Lavman sıvısı 30-45cm yükseklikten akıtılır. Genelde 1 litre sıvı 10 dk. Içinde verilir. Hastada gaz sancısı, kramp gibi rahatsızlıklar gelişebilir. Bu durumda sıvı akışı durdurulur. Işlem sonunda sonda klemplenerek çekilir. Hasta bilinçli ise mümkün olduğu kadar içerde tutması söylenir. Bebek ve çocuklarda birkaç dk. için anüs bölgesi elle sıkıştırılır. Bu uygulama, bilinçsiz hastalarda da kullanılabilir ya da kateter içerde bekletilir. Sürgü yardımı ya da tuvalette hastanın dışkılamasına yardımcı olunur. Boşaltım bittikten sonra anal bölge sabunlu suyla yıkanır ya da hastanın yıkamasına yardım edilir. 5- MESANE LAVAJI (IRRIGASYONU) : Açık ya da kapalı metodla kalıcı foley sonda ile uygulanabilen mesanenin yıkanması işlemidir. Prostatektomi uygulanan hastanın idrar akışını kolaylaştırmak için üretral ya da supra-pubik bir kateter ya da her ikisi yerleştirilmiş olabilir. Sürekli ya da aralıklı irrigasyona olanak sağlayan kapalı drenaj uygulanır. Irrigasyon üç lümenli kateterle yapılır. Bir lümen balonu şişirmek için bir lümen idrar drenajı için ve değer lümen irrigasyon sıvısının giriş için kullanılır. Steril irrigasyon sıvısı genellikle 30-60 damla 1dk. Şeklinde sürekli az miktarda sıvıyla (60- 100ml) aralıklı olarak uygulanır. Sürekli irrigasyona idrar rengi açılıncaya kadar devam edilir. Eğer hastaya instilasyon amacıyla sıvı verilmişse solüsyon verildikten sonra kateter klemplenerek ilacın mesane mukozasını etkilemesi beklenir. AÇ. Takibi (verilen ve çıkan orantı) yapılan idrar rengi izlenir. 6- ÜRİNER KATETER TAKMA VE BAKIM AMAÇ Hastane enfeksiyonlarını önlemek amacıyla üriner katater takılması ve bakımı konusunda yöntem belirlemektedir. Üriner Kateter Takılması 1. Eller yıkanıp, kuru Steril alet ile tamponlar tutulup antiseptik solüsyona batırılmalıdır. 2. Eksternal mea çevresi temizlenip hazır kateter takma seti kullanılmıyorsa antiseptik solüsyonu yardımcı vermeli, steril örtü ile uygulama alanı örtülmelidir. 3. Kateter hazırlanmalı ya da hazır kateter takma seti kullanılmıyorsa yardımcı paketi açarak steril kateteri uygulayıcıya vermelidir. 4. Kayganlaştırıcı jel üretraya sıkılıp, kateter üretraya yerleştirilmelidir. 5. Kateterin balonunu şişirmek için kullanılacak olan steril sıvı enjektöre çekilmelidir. 6. Steril idrar toplama kabı hastanın bacakları arasına yerleştirilmeli, steril idrar toplama kabı yoksa steril kapalı direnaj torbası katetere bağlanmalıdır. 7. Idrarın geldiği izlenip, kateterin mesanede olduğu düşünülüyorsa, buna karşılık idrar gelmiyorsa hafif suprapubik bası yaparak idrarın gelip gelmediği kontrol edilmeli, yine idrar gelmiyorsa, mesane steril SF ile irrige edilerek kateter ucunun mesanede olduğu kontrol edilmelidir. 8. Balonlu kateter ise 8-10 mL steril sıvı ile balon şişirilir, kateter yavaşca geri çekilerek mesane boynuna oturtulmalıdır. 9. Steril kaplı drenaj torbası takılmalıdır. 10. Balonsuz kateter ise gelen idrar bittiğinde kateter yavaşça geri çekilerek mesanenin tamamen boşalması sağlanır. Idrar akışı bittiği zaman kateter çekilerek çıkartılmalıdır. 11. Steril örtü kaldırılır, kateter takma sırasında perinede kirlenme olduysa antiseptik solüsyon ile temizlenmelidir. 12. Idrar torbasının ve toplayıcı sistemin mesane düzeyinin altında tutulması gerektiği hatırlatılmalıdır. 13. Hasta kalktığında direnaj sisteminin bükülüp tıkanmadığı kontrol edilmelidir. 14. Üriner kateterler periyodik olarak değiştirilmemelidir. 15. Kateter endikasyonu biter bitmez ürenir kateter çıkarılmalıdır. Üriner Kateter Bakımı 1. Kateterle temastan önce ve sonra eller yıkanmalıdır. 2. Işlemler sırasında eldiven giyilip meatus su ve sabunla temizlenmelidir. 3. Hasta banyo yapacak ise öncesinde torba boşaltılmalı ve bağlantıların kapalı olduğu kontrol edilmelidir. 4. Hastanın transferi sırasında torbanın boş ve bağlantıların kapalı olmalıdır. 7- İNTRAVENÖZ KATETER TAKILMASI: Sıvı ve ilaç infüzyonu nedeniyle I.V. kateter takılır. Uygun ven seçimi önemlidir. Uygun Ven: • Kolay bulanabilir, zedelenmemiş olmalı ve eklem üzerinde olmamalıdır. • Distalden proksimale doğru seçim yapılır. • Bacak ve ayak venleri zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır. • Hipertonik solüsyonlar, damar duvarını irriter edici ilaçları içeren solüsyonlar ve hızlı verilmesi gereken solüsyonlar için büyük venler tercih edilmelidir. • Vene uygun ölçülerde kateter seçimi 20-22 numara. Işlem hastaya açıklanır. Tek kullanımlı eldiven giyilir. Turnike, vene girilecek alanın 10-15cm yukarısına bağlanır. • Turnike, venöz kan akışını engelleyecek sıklıkta olmalı, Arteriyal kan akışını engellenmelidir. (Radyal Nabzın alınıp alınmadığını kontrol ederek anlaşılabilir.) Alkol ya da Povidon-Iyot solüsyonu ile damar boyunca yukarıdan aşağıya silinir. Damara girilecek alan bir elle sıkıca çekilerek gerdirilir. Bu şekilde ven ve deri iğnenin girişi için sabitleşmiş olur. Vene girerken doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki teknik kullanılır. Büyük venlerde doğrudan vene girme tekniği (deri ve ven aynı anda hızlıca delinerek) kullanılır. Bu teknikte iğnenin açık ağzı yukarı bakmalı ve deli ile iğne 15-20 derece bir açı yapılmalıdır. Dolaylı teknik ise iğnenin açık ağzı yukarı bakacak şekilde ve 30-45 derece açıyla delinir. Deriye giren nokta, vene girmek için belirlenen alanın yaklaşık 1cm altında ve vene paraleldir. Deriye girildikten sonra iğnenin deriyle yaptığı açı 15 dereceye kadar küçültülerek vene girilir. Bu teknik özellikle küçük ve kaygan venlerden kullanılır ve hematom oluşma olasılığı daha azdır. Kan geldiği görüldüğünde kateter, kan akımına doğru ilerletilir ve turnike açılır. Kateterin içindeki çelikiğne çıkartılır. Ven içinde kalacak plastik iğne, kan akımı yönüne doğru ilerletilir ve tamamen ven içine yerleştirilir. Tespit etmeden önce solüsyon gidip gitmediğine bakılır. Sorun yoksa tespit edilir. Kateter, belirli aralarla sadece ilaç uygulaması için takılmış ise Heparin kilidi uygulanır ve kateter steril kapağı ile kapatılır. Günün tarihi ve takan hemşirenin parafı atılmalıdır. 8- POSTÜRAL DRENAJ İŞLEMİ: 1. Hastaya çeşitli pozisyonlar verilerek, yer çekiminin etkisiyle, Akciğerlerin Alt Segmentlerinde birikmiş sekresyonların trakeaya doğru atılmasını sağlamak amacıyla yapılan bir tedavi yöntemidir. 2. Ciddi solunum zorluğu, Kafa Içi Basıncı Artması, Yaşam Bulgularının pozisyon değişikliğinden olumsuz etkileneceği durumlarda uygulanmaz. 3. Drenajın etkili olabilmesi için: Uygun pozisyon, sekresyonun sulandırılması, diyafragma solunumu uygulanması, Perküsyon ve Vibrasyon bitiminde uygun öksürtme önemlidir. 4. Postüral Drenaj, günde 2-4 kez ya da ihtiyaca bağlı olarak yapılır. Sabahları yataktan kalkmadan ve uyumadan önce uygulanabilir. Yemeklerden önce veya 2 saat sonra uygulanmamasına dikkat edilmelidir. 5. Her bir seansta uygulama süresi 20 dk. yi geçmemelidir. 6. Işlem hastaya açıklanır. Doktor isteminde- varsa Bronkodilatatör verilir. Eller yıkanır. 7. Tanpone ederek vurma hareket. El ayası fincan gibi çukurlaştırılır. Lezyonlu olan üzerine parmak uçlarıyla kısa, ani vuruşlar yapılır. Elin çukurlaştırılması göğüs duvarı ve el ayası arasında bir hava yaptığı oluşturduğu için çok dönemlidir. Ancak kuvvetli yapılmamalıdır. Vurma akciğerlerde dolaşımı, hücre aktivitelerini ve sekresyon çıkartmayı arttırır. 8. Sarsma - lezyonlu olan, üzerine iki el üst üste konarak hastaya derin nefes alması söylenir, nefesini verirken çabuk ve ard arda titreşimler halinde fibrasyon yapılır. Hasta nefes alırken fibrasyon yapılmaz. Postural Drenajda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: 1. Uygulama saati, işlem sonunda hastanın öksürerek sekresyon çıkarıp çıkarmadığını, ayrıca hasta sekresyon çıkarmışsa miktarı ve görünüşü Hemşire Izlem Çizelgesine kaydedilir. 2. İşlem esnasında hastanın genel durumu, solunum şekli ve öksürük biçimi gözlenmeli. 3. Uygulama sonrası hastaya ağız bakımı verilir. 4. Çıkan sekresyon genellikle kötü kokuludur. Oda kokusunun giderilmesi için hasta hava akımında bırakılmadan oda havalandırılmalı. Direne edilmesi istenen Akciğer segmentine göre pozisyon verilir. Çocuğa verilecek pozisyon, drenajı istenen Akciğer segmentinin anatomik yerine ve çocuğun durumuna bağlı olarak değişebilir. Gereksinimine göre her bir pozisyonda kalış süresi ayarlanır. Akciğerlerin drenajı sağlanırken, çocuk Trendelenburg pozisyonuna getirilir. Her iki Akciğerin üst lob Apikai Segmentlerinin drenajında ise çocuğu oturur pozisyonda tutmak en uygun pozisyondur. Ciddi karın distansiyonu olan veya ciddi solunum zorluğu olan veya Kafa içi Basınç artışı olan çocuklar, baş aşağı pozisyonda tutulmalıdır. Pozisyon verildikten sonra, drene edilecek Akciğer segmentlerine Perküsyon ve Vibrasyon işlemi yapılır. Arkasından derin solunum ve öksürme egzersizleri yaptırılır. Eğer çocuk istenen öksürme tekniğini yapamıyorsa, trakeal gıdıklama ile etkili öksürtme sağlanabilir. Trakeal gıdıklama, troid kıkırdak üzerine hafifçe bası yapılarak uygulanabilir. Perküsyon; Drenaj sırasında aralıklı olarak vurma hareketidir. Sekresyonun hızlı bir şekilde hareketini sağlar. Eller kubbe şekline getirilerek veya yumuşak bir anestezi maskesi kullanılarak yapılır. İşlem kemik çıkıntıları üzerine ve karına yapılmaz. Çocuklarda iki veya üç parmağın kullanılması yeterlidir. 1-2 dk. sürmelidir. Vibrasyon: Perküsyondan hemen sonra ekspiryum sırasında göğüs duvarına, kol ve ellerin hızlı hareketleriyle uygulanan sarsıcı hareketlerdir. Sekresyonların trakeaya doğru hareket etmesine yardımcıdır. Perküsyon ve Vibrasyondan sonra hasta daima öksürtülmelidir. Işlem sırasında Hipoksi yönünden izlenir. Sekrasyonun özelliği ve miktarı değerlendirilir. Ağız bakımı verilir. 9-ALDIĞI – ÇIKARDIĞI SIVI İZLEMİ: Ameliyat sonrası dönemde, oral yolla beslenme istenmeyen durumlar, Dehidratasyon nedeniyle fazla sıvı alması gereken durumlar. I.V. sıvı tedavi uygulamaları gibi durumlarda mutlaka izlem yapılmalıdır. Genelde doktor istemi doğrultusunda başlanıp sürdürülmesine rağmen, hemşire gereksinimi kendisi belirleyip, A.Ç.Takibini başlatabilir yada gerek olmadığını saptayabilir. Takibe başlarken işlemin nasıl yapılacağı hastaya açıklanır. Işlemin doğru bir şekilde sürdürülebilmesi hastanın işbirliğine bağlıdır. Bilinçsiz hastalarda işlem tamamiyle hemşire kontrolündedir. A.Ç. Takibi saatlik isteniyorsa, Her saat hastanın aldığı (oral, Nazogastrik yoluyla) içerik, miktar ve özellikle açısından belirlenir ve kayıt edilir. 1 çay bardağı – 100 cc 1 su bardağı – 200-240 cc olarak kabul edilir. Nazogastrik ile beslemede enjektör sistemi ve infüzyon pompasıyla miktar belirlenir. Hasta bilinçli ise her saat aldığı sıvı miktarını kendine ait bir kağıda kaydetmesi istenir. ( 8 saatlik yapılacak izlemde de bu uygundur.) I.V. yolla beslemede; hangi solüsyonun hangi miktarda verileceğine karar verdikten sonra tedavinin başlatılması ve sürdürülmesinden hemşire sorumludur. DDS ve saatte gidecek mayi miktarı belirlenir. Sıvı – İzlem: 08.00’den itibaren ya da ne zaman başlatılması istenmişse başlatılır. Saatte gidecek mayi miktarına göre, her saat başı kalan ve giden mayi miktarı kayıt edilir. 8 saatlik gönderilen mayi miktarları toplanarak hastanın aldığı diğer sıvılar eklenerek Genel Aldığı toplamında gösterilir. Hastanın Çıkardıkları (İdrar, NG, Kusma, Direnler) saatlik olarak takip edilecekse, miktarları bağlantı sağlanmış torbalarla ya da torbadan serum şişesine boşaltılarak belirlenir. İdrarda Ürofix ya da normal idrar torbası NG’de idrar torbası kullanılır. Kusma; miktar ve özellik açısından değerlendirilir. Miktarı böbrek küvet ve ölçekli bir kapla ölçülür. Her biri ilgili alanlara saatlik olarak yazılarak 8 saatlik toplamalar şeklinde belirlenir. AÇ. Takibinde 24 saat sonunda Genel toplam hesaplanır. Elde edilen sonuçlar, bireyin aldığı ve çıkardığı sıvı miktarının dengeli olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Değerlendirme yapılırken hissedilmeyen sıvı kayıpları da göz önüne alınmalıdır. 10- NAZOGASTRİK TAKİBİ: Nazogastrik sonda besleme ya da diren amaçlı takılabilir. NG takıldıktan sonra yerinde olup olmadığı kontrol edilir. Ayrıca beslemeden önce ve liaç uygulamadan önce kontrolü yapılmalıdır. Drenaj amaçlı ise drenajın sağlamadığı durumlarda yine kontrol edilir. NG’nin yerinde olup olmadığı konrolü tüpün ucuna enjektör takılarak bir miktar mide içeriği Aspire ya da 10–15 cc hava verilerek stetoskopla dinlenerek yapılır. NG’nin her gün tespit yeri değiştirilir. Diren amaçlı sonda da Dekompresyon süresince gelen miktar ve içeriği sonda ucuna takılan torbayla ölçülür ve kayıt edilir. Özelliğine göre saatlik ya da 8 saatlik ölçülür. Torba, hasta seviyesinden aşağıda olacak şekilde tespit edilmelidir. 11- DREN TAKİBİ: Takipte, Drenaj tüplerinin yeri, hangi amaçla yerleştirildiği tüplerden gelecek drenajın özelliği bilinmelidir. Birden fazla diren varsa numaralandırılır. Hangi dirende ne kadar geldiği ölçülür ve kayıt edilir. Sıklıkla, göğüs, kalp, üriner sistem cerrahisi sonrasında Diren uygulanır. Göğüs drenajı takibinde; Göğüs drenaj şişelerinin konumu önemlidir. Şişeler kesinlikle hastanın göğüs seviyesinden 90 cm aşağıda yer almalıdır. (Bu konumda her yerçekimi etkisiyle drenaj kolay olur hem de hava ve sıvı plevral alana geri dönmez) ve devrilmemesi için yatağın kenarına tespit edilmelidir. • Hastanın pozisyonu: Hastanın pozisyonu ne olursa olsun önemli olan tüplerin altta kalmaması, kıvrılması ve bükülmemesidir. Aksi halde drenaj engellenir. Sıvı ve hava plevral hava basıncında artışa neden olur. • Drenaj tüpleri; Çok uzun ya da kısa olmamalıdır. Uzun tüpler kıvrılır, bükülür. Kısa tüpler gerilir ve bağlantı yerlerinden ve göğüs duvarından ayrılabilir. • Tüplerin açıklığının sürdürülmesi: Tıkanıklık sık sık kontrol edilir. Özellikle Ameliyat sonrası ilk saatlerde Kanlı drenaj, pıhtılaşmaya neden olabileceği için tüpler, 30-60 dk. da bir sağılmalı yada sıvazlanmalıdır. Sıvazlanma, sadece tüp tıkanmalarında uygundur. Eller işlem öncesi Alkollenir ve ağrıya neden olmamak için tüpler yavaş yavaş sıvazlanmalıdır. • Tıkanma dışında tüplerin, sağılması uygundur. Tüp, göğse yakın olan yerden iki elle sıkıca kavranır ve “süt sağarcasına” sağılır. • Hasta hareketli tutulur. Drenaj otururken ve dolaşırken daha kolay olur. • İstem olmadıkça ve acil durumlar dışında tüpler klemplenmemeli, gerekli girişimler yapıldıktan hemen sonra açılmalıdır. Tüpler, hasta ekspirasyon yaptıktan sonra klemplenir. • Şişenin devrilmesi plevral alana atmosfer havasının kaçması demektir. Hemen şişe dik pozisyona getirilerek uçun tüpün su içinde olması sağlanır. Hastadan plevral boşlukta biriken havayı atması için kuvvetli nefes vermesi ve öksürmesi istenir. • Drenaj şişesi üzerine su seviyesi işaretlenir, gelen drenaj saat başı ölçülerek kaydedilir. İlk 24 saatte 500- 1000cc drenaj olması ve bunun 100-300cc’sinin Ameliyat sonrası ilk 2 saatte olması normaldir. Daha sonra azalması renginin açılması beklenir. 12- BİLİNÇLİ – PUPİL – EXTREMİTE TAKİBİ: Bilinç Takibi: Bilinç düzeyinin belirlenmesi amacıyla yapılır. Bilinçsiz ya da bilinç düzeyinde değişiklik olan hastalarda her saat başı, stabilleşmiş fakat risk taşıyan hastalarda her 8 saate bir yapılıp, kaydedilmelidir. Bilinç düzeyi belirlenmesinde Glasgow Koma Skalası kullanılır. Bu skalada; göz açma, motor tepki ve sözel cevap gibi Spesifik gözlemlere sayısal değerler verilerek değerlendirme yapılır. Puanlama düzeyine göre: Bu tanımlamalar hastanın kliniğine göre farklılık gösterebilir. Hastanın bilinç düzeyi, verilen herhangi bir uyarana (ağrı, ses... gibi) hastanın verdiği tepki ile belirlenir. Uyarı hafiften başlanıp gerektikçe artırılarak uygulanır. Uyarı verilen alanlar: • Glebella üzerine parmakla bası uygulanır • Tırnak yatağına parmakla ya da yabancı cisimle bas uygulanır. • Meme ucu sıkıştırılır. • Ayak tabanı topuktan parmaklara doğru sert bir cisimle çizilir. • Kemikle derinin yakın olduğu alanlara bası uygulanır. Pupil Takibi: Pupiller büyüklük, şekil ve ışığa reaksiyon açısından değerlendirilir. Bir pupilde gözlenen bulgular diğer pupille karşılaştırılır. Normalde her iki pupil eşit büyüklükte ve yuvarlaktır. Büyüklük ve şeklinde görülebilecek değişiklikler (Oval, düzensiz kenalı pupil) belirlenir. Işık uygulaması yapılarak Çap ve Reaksiyon açısından değerlendirilir. Çap olarak; Izokorik, Anizokorik, Bilateral Midriyazıs ve Bilaterel Myozis tanımlamaları belirlenir. İzokorik: Her iki pupil birbirine eşit, ışık reaksiyonu pozitif ve büyüklük normaldir. 13-SİSTEM DEĞERLENDİRİLMESİ A) Nörolojik Muayene Pozisyon: Prone: Supine: Sağ yan: Sol yan: Baş yukarıda: Fowler: Sim’s: Hastanın durumuna uygun pozisyon alması beklenir ya da alması gereken pozisyon verilir. Yüzüstü, yüzükoyun pozisyon Sırtüstü pozisyon Sağ Lateral pozisyon Sol Lateral pozisyon Semi fowler ( Baş 45° yukarıda olacak şekilde) Yatar pozisyon dışında Baş ve boyun 90° açı yapacak şekilde olması Yarı yüzükoyun pozisyon Bunların dışındaki pozisyonlar belirlenir ve kayıt edilir. Aktivite Uyanık Uykuya meyilli Laterjik Fizyolojik uyanık hali; Bilinç açık. Fizyolojik uykuya meyil hali, ağlıyor, sakin Yarı uykulu hal. Fizyolojik değildir. Küntlük, davranışlarda ağırlaşma vardır. Cilt tonüsü Deri turgoru (Elastikiyet) Normal deri, düz, yumuşak ve esnektir. Siyanoz, sarılık Normal ya da solukluk yoktur, ılıktır, bütünlüğü bozulmamıştır. Deri turgoru, el üzerinden, karın alanından dokunarak değerlendirilir. Deri katlanıp bırakıldığında eski halini hemen alıyorsa tonüs normal olarak belirlenir. Derinin su içeriği azalmış, elastikiyeti bozulmuştur. Hamur Hipotonik gibidir, kuru kırışık ve mat görünümdedir. Katlanıp bırakıldığında eski haline hemen dönmez. Cilt; Sıcak, sert, ödemli ve cam gibi parlaktır. Deri Hipertonik kavranamaz, katlamak mümkün olmaz. B) Solunum Değerlendirmesi Solunum Sayı, derinlik ve ritm açısından değerlendirilir. Nitelik Apne Bradipne Takipne (Polipne) Hiperpne Hipopne Hiperventilasyon Hipeventilasyon Kusmaul Solunum Dispne Cheyne-stokes solunum Biot Solunum: Fish Mauth Breathing (Sudan çıkmış balık gibi soluma): Solunumun geçici yada kalıcı olarak durmasıdır. 4-6 dk.’dan uzun sürmesi Solunum Arresti olarak ifade edilir. Solunum sayısının 10/dk’nın altında olmasıdır. Solunum sayısının 24/dk’nın üzerinde olmasıdır. Solunum değerinin artmasıdır. Normal derinlikte bir solunumda yaklaşık 500 cm3 hava alınır. Bu miktarda artma derinliğin artması olarak tanımlanır. Solunum değerinin azalmasıdır. Ventilasyon sıklığının ardmasıdır. Aşırı ventilasyon yapılması durumudur. Ventilasyon sıklığının azalmasıdır. Solunum anormal şekilde derinliğinin ve hızının artmasıdır. Güç ve sıkıntılı solunumdur. Ventilasyon için çaba harcanır. Solunum hızı ve yüzeyseldir. Burun kanatları açılıp kapanır. Karın kaslar solunuma katılır. Solunum yüzeysel başlar. Hız ve derinliğinde derece derece artma olur. Anormal şekilde hız ve derinlik arttıktan sonra aynı şekilde derece derece yavaşlar ve yüzeyselleşir. 10-20 sn Apne dönemi görülür. Ölümden önce görülen bir solunum biçimidir. Takipne ve Apne’ n/n birbirini izlediği periyodik bir solunum tipidir. Solunum yetmezliğinde Ekspirasyonun mümkün olduğunca uzatılarak yapılmasıdır. Solunum seslerinin alındığı bölge: Göğüsün ön, arka ve yan bölümleri steteskopla simetrik bir şekilde dinlenir. Dinlerken hastadan nefes alıp vermesi istenir. Solunum seslerinin süresine, niteliğine, şiddetine ve patolojik seslerin alınıp alınmadığına dikkat edilir. Solunum seslerinin özelliği Temiz Normal solunum seslerinin alınması. Trakeal sesler Bronşial sesler Bronkoveziküler sesler Veziküler sesler Özellikle inspirasyonda duyulan kısa. Kesintili ve müzikal olmayan seslerdir. Karda yürüme sesi ya da çıtırtı sesi olarak duyulur. Ince, orta, kaba rali şekilde gruplanır. Rali Kaba Rali Inspirasyon başında ve ekspirasyonda da duyulabilir. Fokurdama sesidir.(Sekresyona bağlı). Stridor Sıeteskopa gerek olmadan da duyulur. Daralma sonucu (Larenx, trakea) Inspirasyon sırasında duyulan Horoz öter tarzda sestir, inspirasyonda “Subra klavikular bölgede içe çekilmiş tipik belirtisidir. Wheezing Özellikle Ekspirasyonda duyulan ıslık sesine benzeyen devamlı kesintisiz hışırtılı sestir. Boyun ve kaburgalar arası yardımcı kaslar solunuma katılır. Pievral bölgede doku artışı, sıvı ve havanın varlığı solunum seslerini azaltır. Piöral ağrıda ve Taşipne de Azalmış solunum yüzeyel olduğundan sesler, hafifler veya duyulmaz. C) Kardiyo - Vasküler Sistemin Değerlendirilmesi Tırnak yatağı rengi Periferik dolaşım yeterliliği tespit edilir. Pembe Normal ve dolaşım yeterli Soluk Yetersiz dolaşım ya da Anemik bir görüntü düşündürür Siyanotik O2 gereksinimi yeterli karşılanamıyor düşündürür. Nabız Hız, ritm ve dolgunluk açısından değerlendirilir Atımların bronlardı sıra ve düzenli aralıklarla olması. Ritmik Nabzın ritmik olmaması. Aritmi varsa Apikal ve Radyal Aritmi Nabız arasındaki ilişki kontrol edilir. Defist Sıçrayıcı Plirorm Ipliksidir Bradikardi Apikal Nabız ile Radyal nabız arasındaki farktır. Iki hemşire 1 dk. Sayar ve karşılaştırır. Radyal nabız daha düşüktür. Ani yükselen nabız Nabız sayısı 130dk.’nın üzerindedir. Zor paple edilir Titreşimlidir Nabız hızının 60 dk.’nın altında olmasıdır Kapiller dolgunluk Normal Tembel Tembel Yok Ödem Hafif Perifere dolaşımın yeterliliğini tespit etmek için bakılır. Tırnak yatağına diğer el parmağı ile basıldığında oluşan solukluk 3sn. denenince eski halini alıyorsa (Normal 3sn. normaldir.) Oluşan solukluk eski rengini 3 sn.’den daha geç alıyorsa 3sn. tembeldir. Dolaşım yok ya da engellenmiştir. Yeri ve düzeyi (derecesi) belirlenir. Yüz, göz yaygın (Anazarka), Üst extremite, Alt extremite ede olup olmadığı ve ödem varsa derecesi tespit edilir. İlgili alan başparmak kullanılarak bastırıldığında çukurluk oluşuyor ve eski halini hemen alıyorsa Şiddetli Oluşan çukurluk eski halini daha geç sürede alıyorsa Başparmakla bastırıldığında oluşan çukurluk (Gode) eski Gode bırakan halini almıyorsa D) Gastrointestinal -Genitoüriner Sistemin Değerlendirilmesi Karın Düz ve Yumuşak Gergin Sert Şiş Hassas Bağırsak Sesleri 4 Kadranda var Hiparaktif Hasta sırtüstü pozisyonda karın alanı Palpasyonla değerlendirilir. Normalde basıldığında karın alanı 1-2 cm içeriye geçer. Normal durumu gösterir. Bastırıldığında 1-2 cm içeriye geçmemesi. Cerrahi müdahaleyi gerektirecek bir durumu düşündürür. Bombeleşmiş bir görüntü. Karın içi sıvısı artması durumlarında görülür. (Asit varlığı gibi) Gerginlik, sertlik ve insizyon alanı varlığında görülür. Her bir kadran (4 kadran) sağdan-sola doğru Steteskopla V er dk. dinlenir. Birer dk. süresince duyulan yaklaşık 610 arasındaki sesler NORMAL kabul edilir. Sağdan sola doğru her iki kadran dinlendiğinde 4 kadranda da ses duyulmasıdır. Bağırsak seslen dinlendiğinde 1 dk.da yaklaşık olarak 10’un üstünde ses duyulmasıdır. Peristaltizmin arttığı ve diyare gibi konularda fikir verir. Hipoaktif Yok Bağırsak sesleri dinlendiğinde yaklaşık olarak 6’ nın altında ses duyulması. Peristaltizmin yavaşladığı ve tıkanıklık olup olmadığı konularında fikir verir. Bağırsak seslerinin alınmaması. Tıkanıklık, Peristaltizmin yokluğu konularında fikir verir. E) Mesane Fonksiyonu Normal idrara çıkma Distansiyon Fotey Kateter İdrar yapılamama ve oluşan glop sonucu mesaneden hissedilen hassasiyet. Mesaneye foley kateter yerleştirilerek idrarın Diğer boşaltılması. Direk böbreğe ya da üreterlere kateter yerleştirilerek idrarın boşaltıması (Nefrostomi, Sistofîx) H) EX OLAN HASTAYA HEMŞİRELİK YAKLAŞIMI UYGULAMALAR: Ex vaka işlemleri: • İlgili doktor hastanın yaşam bulguları ve EKG’sini kontrol ederek ex durumunu tespit eder. • Ex’in üzerindeki tüm giyisiler iç çamaşırları dâhil kesilerek çıkarılır. • Ex’in takma dişleri, lens, idrar torbası, NGS, varsa kateterleri hemşire tarafından çıkartılır. Kanayan pansumanı varsa yenilenir. Ziynet eşyaları ve parası Hasta Eşyaları Teslim Formu ile exin yakınına imza karşılığı teslim edilir. Yakını yok ise idari ofise teslim edilir. • Ex’in altına bir çarşaf yayılarak çenesi bağlanır, ayak başparmakları birbirine bağlanır, ayak başparmağına ex bilgi kartı takılır kolları yanlara flasterle sabitlenir ve çarşaf sarılır. • Bir flaster üzerine ex’in adı, soyadı, ölüm saati ve tarihi hemşire tarafından yazılarak çarşafın üzerine yapıştırılır. Ex morga kaldırılır, yapılan işlemler hasta dosyasına kaydedilir. • İdari ofis elemanı tarafından, ex olan hasta için nüfus kağıdının aslı ile Mernis Ölüm Tutanağı 5 nüsha olarak düzenlenir. Hasta yakını tarafından, hastanın kağıdı ile birlikte 3 nüshası nüfus müdürlüğüne gönderilir. Ex kayıt defteri ile teslim edilir. Bir nüshası deftere iliştirilir. • Doktor tarafından doldurulan Gömme İzin Kağıdı, hasta yakınlarına verilerek Mezarlıklar Müdürlüğüne başvurması gerektiği belirtilir. • Ex acil personeli ve acil sorumlusu hemşiresi veya süpervisor hemşire tarafından yakınlarına teslim edilir ve Ex Kayıt Defteri’ne exi teslim aldığına dair hasta yakınından imza alınır. • Ex olan hasta anlaşmalı kurumlar hastası ise idari afis elemanı anlaşmalı kurulmadan onay aldıktan sonra exi yakınlarına teslim eder. • Hasta dışarıdan ex olarak gelmiş ise doktor tarafından rapor düzenlenir ve hasta yakınlarına ex ile birlikte teslim edilir. • Yapılan işlemler Acil Poliklinik Protokol Defterine kaydedilir. Çekilen EKG deftere ilave edilir. Adli Vaka İşlem Uygulamaları: • Eğer ex adli bir vaka ise danışman doktor tarafından bölge karakoluna haber verilir, görevli memur hastaya doktor ile görüştürülür. • Ex olan hastanın kimlik kartı idari ofis elemanı tarafından alınır. • Yapılan tüm işlemler Adli Vaka Kayıt Defterine kaydedilir. Çekilen EKG, deftere ilave edilir. • İlgili doktor geçici rapor yazar. Rapor, polise teslim edilir ve teslim edilen polisin adı-soyadı alınır ve Adli Vaka Kayıt Defterine kaydedilir. Raporun bir nüshası idari ofiste rapor dosyasına konur. • Adli vaka olan exle çenesi ve ayak parmakları bağlanmaz. • Polis incelemesinden sonra adli vaka polisin yönlendirdiği kişiye Adli Vaka Kayıt Defteri’ne kaydı yapılara, imza karşılığı teslim edilir. PERKÜTAN KORONER VE VALVÜLER GİRİŞİMLERDE HEMŞİRELİK BAKIMI PERKÜTAN KORONER GİRİŞİMLER 1.1. Perkütan Translüminal Koroner Anjiyoplasti (PTKA): Ciltten girişip damar yolu ile ilerlenerek koroner arterdeki darlıkların giderilmesi için geliştirilmiş invazif bir işlemdir. Son aşlamada balon uçlu bir kateter koroner arteriyel lezyon içine sokulur ve balon darlık seviyesinde şişirilerek daralan lümen açılır. 1.2. Perkütan Koroner Aterektomi: Aterektomi aletleri iki primer mekanizmayla koroner arter hastalığı (KAH) olan hastalarda semptomatik rahatlama sağlar; (1) Aterosklerotik plak materyalinin kısmen dışları alınması böylece, hem darlığın azalması hem de damarın genişletilebilirliğinin (kompliansının) artması, (2) Plak seviyesinde damarın genişletilmesi. Aterektomi ile plak materyalinin kısmen alınması ve dilatasyona aterom plağının direncinin azalması sayesinde anjiyoplastiye göre daha yumuşak ve düzgün bir lümen elde edilir. 1.3. Perkütan Koroner Lazer Anjiyoplasti: Lazer “light amplificiation by stimulated emission of radiation’’ yüksek enerjili yapay bir türüdür. Çeşitli türleri vardır. Bunlardan biri olan excimer lazer kullanılarak koroner arterlerden lazerle plak ablasyonu/giderilmesi işlemi yapılmaktadır. 1.4. Perkütan Koroner Stent Yerlefltirilmesi: Stentler, balon uygulaması ile sağlanan damar açıklığını korumak veya artırmak üzere yerleştirilen metalağ tüplerdir. Koroner stentler, iki önemli hedeften birine ulaşmak için kullanılır. Birincisi, balon anjiyoplastisonrası sağlanan damar açıklığını artırmak, ikincisi de restenoz riskini azaltmaktır. Bu amaçla son yollarda yeni stentler geliştirilmiştir. 1.5. Brakiterapi: Yeni ve gelişmekte olan bir uygulamadır. Stent veya balon sonrası re-stenoz gelişme riskini azaltmak amacıyla uygulanır. Girişimsel tedavi uygulanan hastanın bakımında hemşirenin sorumlulukları; 1. Olası komplikasyonları önleme, erken tanıma, 2. Hasta/aile eğitimi ve 3. Rehabilitasyonudur. Olası komplikasyonların önlenmesi ve erken tanınması, bireyselleştirilmiş ve yapılandırılmış bakım ve hasta/aile eğitimi, risk faktörlerinin modifikasyonu ile gerekli yaşam biçimi değşiklikleri kardiyolojide girişimci tedavilerde prognozu etkileyen önemli faktörlerdir. Bireyselleştirilmiş ve yapılandırılmış bakım ve hasta/aile eğitimi için hemşirenin son gelişmeleri ve literatürleri takip etmesi ve hemşirelik seminerlerine devam etmesi önemlidir. Perkütan koroner ve valvüler girişimlerdeki hemşirelik bakımı benzerdir. Bakım, hemşirelik süreci doğrultusunda verilir. Hastanın tıbbi ve hemşirelik hikayeleri, fiziksel muayene, hemodinamik izlem ve tanı koyucu testleri içeren verilerin analizi ve yorumu yapılarak temelde çoğu ortak olan hemşirelik tanıları konur ve bakım planlanarak uygulanır, değerlendirilir. 5.2.Hastane Çıkışından Önce Hasta / Aile Eğitimi Taburculuk sonrasında; hastanın evde girişim bölgesinin bakımını, komplikasyon belirti ve bulgularını bilmesi ve risk faktörlerini azaltmaya yönelik davranış geliştirmesi planlanır. A. Genel Bilgilendirme • Yapılan işlem ve sonuçları hakkında kısa bilgiler verilir, • PTKA / PVG öncesi verilen eğitimdeki bilgilerin düzeyi, eksik kalan konular ve yanlış anlaşılan durumlar belirlenir ve gerekli durumlarda tekrar eğitim verilir, • Taburculuk sırasında aile bireylerinden birisinin hazır bulunması sağlanır. B. Bildirilmesi Gereken Belirti ve Bulgular Önemli acil müdahale gerektiren belirti ve bulgular, olası komplikasyonlara yönelik bilgiler tekrar gözden geçirilir ve bu durumlarda en yakın sağlık kuruluşluna başvurması gerektiği belirtilir. • Devam eden göğüs ağrısı ( 5 dakika aralarla kullanılan üç dilaltı nitrogliserine karşı geçmeyen, 15 dk dan daha uzun süren), • Düzensiz nabız, başı dönmesi, göz kararması, • Günde 1-2 kilo, hastada 3-5 kilo alınması, • Halsizlik ve yorgunluk, • Kısa sürede nefes darlığı gelişmesi, • İşlem yapılan bölgede hafif bir morarma ve sertliğin olabileceği ancak; - Kateter girişi yerinde yeni bir kanama, - Yeni oluşup artan ve büyüyen şişlik, - İşlem yapılan bacakta kızarıklık, şişlik, akıntı ya da sıcaklık hissi, ağrı, - Hissizlik, uyuşukluk olması halinde durumu bildirmesi söylenir. C. Özel Uygulamalar • Taburcu olduktan sonra bir yakını ile eve gitmesi, • Kateter yerindeki pansumanın 1 gün sonra kaldırabileceği, • Sabun ve su ile girişlim bölgesini ovmadan banyo yapılması (banyo ve duşla izin verildi ise), • Girişlim yerinde hassasiyet azalıncaya kadar sıkı kıyafetlerin giyilmemesi, • İç çamaşırı girişlim bölgesine dokunuyorsa, koruyucu bandajın kullanılması konularında açıklama yapılır. D. Hareket • İlk başta ağır aktivitelerden kaçınması (yüzme, koşlma, bisiklete binme, dans etme, merdiven çıkma vb.), • Kateter girişi yerini çarpma ve vurmalardan koruması, • İlk 2-3 gün ağır şeyleri kaldırmaması, itmemesi ya da çekmemesi, • En az 1 hafta araba kullanmaması, • İlk 2 gün merdiveni kullanmaktan kaçınması, zorunlu ise önce kateter işlem yapılmayan, taraftaki ayağını atması sonra diğer ayağını yanına getirmesi, • İşlem sonrası ilk 2-3 gün cinsel aktiviteden kaçınması, • Konstipasyondan ve ıkınmadan kaçınması, varsa hekim / hemşiresine bildirmesi, • İşe dönüş (genellikle 1 hafta sonra) zamanı ile ilgili bilgi verilir. E. İlaç Tedavisi • İlacın adı, niçin kullanıldığı, • Bir tablet ya da kapsülün kaç mg olduğu, • Günde kaç kez ve nasıl kullanılacağı, • Nerede ve nasıl saklanması gerektiği, • En sık görülen yan etkileri ve ortaya çıktığında hekime / hemşireye rapor etmesi, • İlaçları düzenli alması ve doz atlamaktan kaçınması, • İlaçları hekime danışmadan almayı bırakmaması konularında açıklamalar yapılır. F. Risk Faktörlerinin Düzeltilmesi Tüm tedavi girişimlerinden daha fazla hayat kurtarır. Bu konuda daha geniş bilgi için Türk Kardiyoloji Derneğince yayınlanan Koroner Kalp Hastalığı Korunma ve Tedavi Kılavuzu 2002 ve Kalp Yetersizliği - Akut Koroner Sendromlar - Hipertansiyon Hemşirelik Bakım Kılavuzu 2003 kaynaklarına bakılabilir. Diyet: Hekimin önerileri doğrultusunda yağ ve kolesterolden fakir diyet uygulaması, gerekiyorsa kilo vermesi önerilir, Fizik aktivite: Hekimin aktivite konusundaki önerilerine uyumun önemi hastaya açıklanır, Sigara: Bırakılması gerektiği önemle vurgulanır, Alkol: Aşırı kullanımdan kaçınılması önerilir. Hastaya özel sınırlar hekim tavsiyesi ile belirlenir. G. Düzenli olarak kontrole gitmenin sağlığı sürdürmedeki önemi hakkında hasta ve ailesine açıklamalar yapılır • Eğitimin devamının sağlanabilmesi için bakıma yönelik yazılı eğitim materyalleri hasta / ailesine verilir (kitapçık, broşlür vb.), • Gerektiğinde arayabileceği hekim ve hemşirenin isimleri ve telefon numaraları verilir. 6. NABIZ DEĞERLENDİRMESİ Nabzın • Varlığı, • Dolgunluğu (volüm), • Sayısı, • Ritmi değerlendirilir. Nabzın varlığı tüm arterlerde baştan ayağa karşılıklı olarak değerlendirilir. Özellikle • Karotisler (bastırmadan bakılır) • Radiyal • Femoral • Popliteal arterler • Dorsalis pedis • Tibialis posterior Önemlidir. Alınamıyorlarsa Doppler USG kullanılabilir. Nabız Dolgunluğu Kan basıncı ve kalp debisi hakkında kabaca da olsa hızla bir ön fikir verebilir. Nabız dolgunluğu sıfırla dört arasında derecelendirilmiştir. 0 = Nabız yok +1 = Azalmış, zayıf, kolay bir şekilde kaybolan +2 = Normal, kolay kaybolmaz +3 = Artmış, dolgun bir nabız +4 = Çok güçlü, sıçrayıcı (hiperkinetik) bir nabız Nabız sayısı ve ritmi aynı anda kıyaslanır. E) Mesane Fonksiyonu ÇALIġACAĞI BÖLÜM ĠLE ĠLGĠLĠ EĞĠTĠM A- YATIġ VERĠLEN HASTAYA HEMġĠRELĠK YAKLAġIMI 1. Acilden servisten yatıĢı yapılan hasta servise ilk geldiğinde, ilgili servis hemĢiresi tarafından karĢılanır. 2. HemĢire hastaya kendisini tanıtır. 3. Hastanın hangi yatağa alınacağını belirler, yatağa yatırılmasını sağlar. 4. Hastasının kiĢisel bakımlarının (pijama giymek, lavabo ihtiyacı vb.) yapılmasını sağlar. 5. Hasta yatağı belirlendikten sonra hastanın anemnezi, yaĢam bulguları alınır ve tedavisi yapılır. 6. Tedavisi hakkında bilgi verilir. 7. Servisin iĢleyiĢi hakkında genel bilgi verilir. (Örneğin: hemĢireye, kantine, hasta haklarına nasıl ulaĢacakları hakkında) 8. Hastanın gün içinde genel durumundaki (psikolojik ve fiziksel) değiĢiklikler gözlemlenir. 9. Bunlarla ilgili gerekli kayıtlar tutulup ilgili hekime bildirilir. 10. Hasta taburcu edilince taburculuk eğitimi verilir (Beslenme, egzersiz ilaç vb.). B- YÜKSEK ATEġLĠ ERĠġKĠN HASTALARDA HEMġĠRELĠK BAKIMI 1. Hasta için sakin ve güvenli bir ortam sağlanır. 2. Vücut ısısı ve diğer vital bulgular düzenli aralıklarla takip edilir ve hemĢire gözlem çizelgesine kaydedilir. 3. Hastanın sıvı alımı sağlanır, yaĢlı yatağa bağımlı ağızdan alamayan hastalara IV destek sağlanır. 4. Aldığı çıkardığı takibi yapılır ve kaydedilir. 5. Soğuğa yakın ılık suyla soğuk uygulama yapılır ve kaydedilir. (Uygulama 10dk.'yı geçmemeli, ateĢ 1 0C derece'den fazla düĢürülmemeli.) 6. Oda havalandırılır, oda ısısının 17-19 C derecede olması sağlanır. 7. Gerekli görülen kültürler aseptik koĢullarda ve tekniğine uygun olarak alınır. 8. Doktor istemine uygun olarak hastaya antipiretik ilaçlar uygulanır. 9. Hastanın uygulamalara yanıtı mutlaka kaydedilir. C- BASI YARASI ÖNLEMEDE HEMġĠRELĠK BAKIMI 1. Dekübitüs önleme bakım veren hemĢirenin sorumluluğundadır. 2. Hastalar “Braden Skalası” kullanılarak bası yarası riski yönünden değerlendirilir. 3. Servise yatan her hasta 24 saat içinde skala ile bası yarası riski yönünden değerlendirilir. 4. Yüksek riskli hastalarda havalı yatak kullanılır. 5. Cilt bakımında alkali olmayan PH 5,5 sabunlar kullanılır. 6. Cilt bakımında talk pudrası kullanılmaz. 7. Hassas ve kuru cilt üzerine doğrudan masaj yapılmaz, yumuĢatıcı hafif yağlı kremler 8. kullanılabilir. 9. Hasta ve yakınları uygun Ģekilde bilgilendirilerek uygulamaların tüm aĢamalarına katılımı sağlanır. 10. Her iki saatte bir pozisyon değiĢtirilir ( Havalı yatak olsa bile ). 11. Cildin temiz ve kuru olması sağlanır. Kurulama sırasında özenli davranıp sert hareketten kaçınılır. 12. Banyo ve bakımlardan sonra cilde nemlendirici sürülür. 13. Hastanın giysileri her zaman temiz, kuru, terletmeyen ve emici kumaĢtan olması sağlanır. 14. Yatak takımlarının gergin, temiz ve kuru olması sağlanır. 15. Sürgü verirken cilt tahriĢi engellenir. 16. Sakral bölge temizliğine özen gösterilir. 17. Pozisyon verilirken hastanın rahat olması sağlanır. 18. Pozisyon verirken basıncın abdomen, sırt ve ekstremitelere eĢit dağılımı sağlanır. 19. Yatak pozisyonu verilirken eklem koruma prensiplerine ve kontraktür oluĢmasına karĢı 20. tedbirlere uyulur. Bilinci kapalı veya plejisi olan hastalarda ; ekstremitelere yastık, havlu veya yardımcı cihazların desteği ile fonksiyonel ve anatomik pozisyonlama yapılır. 21. Üst ekstremite; omuz 45 derece abdüksiyon, dirsek semi fleksiyon +iç rotasyon, el bileği 15–20 derece dorsifleksiyonu, parmaklar semifleksiyon, baĢparmak oppozisyonda veya hekimce istemi yapılan özel pozisyonda tutulur. 22. Alt ekstremitelerde; kalça 45 derece abdüksiyon, diz ve ayak bileği nötral pozisyonda 23. tutulur. Ayak bileğinde 90 derece bacak dıĢ rotasyonu ve diz fleksiyonundan kaçınılır veya hekimce istemi yapılan özel pozisyon verilir. 24. BaĢ pozisyonu hekimin istemi doğrultusunda en alçak seviyede tutulmalıdır. Solunum ve santral sinir sistemi sorunu olan hastalarda hekimin istemine uyulur, baĢ kısmı yükseltilen hastalarda sakral bölge yakından izlenir. 25. Hemipleji gibi vücudun bir yarısında kas kuvvetsizliği olan hastalarda plejik taraftaki omuz üzerine hasta yatırılmaz veya yatıĢ süresi kısa tutulur. 26. Diyet listesi diyetisyenle düzenlenir. 27. Tıbbi kontrendikasyon yoksa günlük 2000 - 2500 cc sıvı alımı sağlanır 28. Besin ve sıvı alımı 8 saatte bir değerlendirilir. 29. Hastayı tanılama kriterlerine göre değerlendirip; Bası yarası izlem formu ve hemĢire gözlem formuna kayıt edilerek ekip üyeleriyle paylaĢılır. D- GĠRĠġĠMLER 1- ASPĠRASYON ĠLKELERĠ Aspirasyon iĢlemi ihtiyaç duyulduğu oranda yapılmalıdır. Gereksinim hastanın sürekli olarak izlenmesiyle saptanabilir.Gereksinim saptandıktan sonra uygun Ģekilde Aspire etmek önemlidir. Aseptik tekniklere uyulmaksızın yapılan Aspirasyon hasta da Enfeksiyon geliĢmesine neden olabilirken, yeterince havalandırılmadan ve oksijenlendirilmeden uzun süreli yapılan Aspirasyonlarda Kalp Ritim bozukluklarına ve Kardiak Arreste neden olabilmektedir. Aspirasyon da 4 temel teknik vardır: 1. Oral ve Nazıoarengeal Aspirasyon 2. Oral ve Nazotrakeal Aspirasyon 3. Airway ya da E.T.T.'ten Aspirasyon 4. Trakeostomi kanülden Aspirasyon Aspirasyonda Uyulması Gereken Kurallar : Aseptik çalıĢılır. Orafarenks ve Trakea Steril olarak düĢünülmeli. Ağız temiz olarak düĢünülmeli ve ağızdaki sekresyonlar orafarenks ve trakeanın Aspirasyonundan sonra temizlenmelidir. Her defasında steril nelaton sonda kullanılır. Sekresyonun fazla olduğu durumlarda açık uçlu kateter tercihedilir. Her aspirasyon 15 sn'den fazla sürmemeli. Aspirasyonlar arası süre 3 dk. Olmalı ve 3 kezden fazla tekrarlanmamalıdır. Aspiratör basıncı yetiĢkinde 50–95 mmHg, Çocukta 85–110 mmHg, yeni doğanda 50– 95 mmHg olacak Ģekilde ayarlanır. Aksi takdirde fazla negatif basınç Pnömotoraksa neden olabilir. Oratrakeal ve Nazotrakeal Aspirasyon : Öksürük refleksiyle akciğerlerdeki sekresyonun atılamadığı durumlarda uygulanır. Ağız yada burundan yapılabilir. Ancak öğürme reflexi az olduğu için daha çok burun tercih edilir. Kateter ucu, trakeaya kadar uzatılarak aspire edilir. Hastaya iĢlem açıklanır. Semi foxler pozisyonu verilir. Oratrakeal Aspirasyon için baĢ yana çevrilir. Nazotrekeal Aspirasyon için baĢ Hiperextaniseyona getirilir. Hasta bilinçsiz ise, yüzü hemĢireye bakacak Ģekilde yan yatırılır. Bu Ģekilde dilin arkaya kaçıp, hava yolunu kapatması ve GiS muhtevasının Aspirasyonu önlenmiĢ olur. Ayrıca sekresyonun çıkartılması kolay olur. Eller yıkanır. Steril eldiven giyilir. Kateter Aspiratöre takılır. Kateter hastanın kulak memesi ve burun ucu arasındaki mesafe uzunluğunda baĢ ve iĢaret parmağı arasında sıkıĢtırılır. Steril solüsyona (SF yada Distile su)batırılarak nemlenmesi sağlanır. Girerken doku tahriĢ edilmemiĢ olur. ĠĢlem öncesi hastaya buhar ve Oksijen uygulaması yapılır. Kateter Oral ve Nazal ilerletildikten sonra Aspiratör açılır. Kateter üzerindeki basınç baĢparmağı çekerek kaldırır ve kateter parmaklar arasında döndürülerek çıkartılır. Kateter steril sudan geçirilerek içindeki sekresyonun çıkması sağlanır. Bu arada hasta bilinçli ise derin nefes alıp vermesi ve öksürmesi söylenir. Bu sekresyonun daha çabuk atıımasını sağlar. Hastanın Akciğer sesleri dinlenir, solunumu izlenir ve gerekli ise iĢlem tekrarlanır. ĠĢlem esnasında hastanın ağzındaki ve dil altındaki veya burnundaki sekresyonlar aspire edilerek temizlenir. Hastaya rahat bir pozisyon verilir. Sekresyonun yoğunluk, renk ve miktarı kayıt edilir. 2- NAZOGASTRĠK SONDA TAKILMASI : Gastro Ġntestina Sistemine yeterli fonksiyon görmediği durumlarda biriken sıvı-gazı boĢaltmak, ameliyat sonrası ve travmatik olgularda mide bulanıĢ ve kusmayı gidermek GĠS fonksiyonlarını izlemek, ilaç uygulama ve hastayı beslemek amacıyla NG sonda yerleĢtirilir ĠĢlemlerde hastaya açıklama yapılır. Oturur pozisyon verilir. NG sondanın ucu burun ucundan kulak memesine, oradan ksifoldin alt ucuna kadar uzatılır. Bu nokta iĢaretlenir. EriĢkin birey için bu uzunluk yaklaĢık 55-60 cm, çocuk için ise yaklaĢık 40-45 cm kadardır. Hastaya baĢın kaldırılması ve hafifçe geriye doğru eğmesi söylenir. Tüp burun deliğinden içeriye, aĢağıya ve ileriye ilerletilir. Bu arada hastaya yutkunması söylenir. IĢlem sırasında en çok dikkat edilmesi gereken tüpün ilerleyiĢi esnasında hasta öksürüyor nefes nefese kalıyor ve siyanoza giriyorsa bu tüpün solunum yollarında olduğunu göterir. Tüp çekilir, iĢleme ara verilir. Tüpün takıldıktan sonra midede olup, olmadığı test edilir. Bunun için tüpün ucuna enjektör takılarak bir miktar mide içeriği Aspire edilir. Yada tüpe 10-15 cc hava edilir. Aynı anda enjektörle verilen havanın Steteskopla mide üzerinden Oskülte edilir. NG tüp yerleĢtirildikten sonra buruna tespit edilir. Sorun geliĢmezse (tıkanma çıkma gibi)1 hafta takılı kalabilir. 3- NAZOGASTRĠK SONDA ĠLE HASTA BESLEME Ağızdan besin ve sıvı alınamadığı durumlarda bu yöntem (gavaj) kullanılır. Beslenmede dikkatedilecek noktalar : - Hastanın baĢı 30-40 derece yükseltilerek Semi fowler pozisyonu verilir yada oturulur. - Tüpün yerinde olup olmadığı kontrol edilir. - Barsak sesleri dinlenir. Alınamıyorsa doktora haber verilir. - Besleme yapılmaz - Mide içeriği enjektörle yavaĢça çekilerek mide içeriğinin miktarı belirlenir. - Gavaj besini oda ısısında olmalıdır. - Verilecek besin iyice çalkaladıktan sonra enjektörle verilecekse enjektöre, aralıklı damla Ģeklinde verilecekse Pump setinin torbasına konur. Besin baĢlangıçta 50cc komplikasyon geliĢmediyse (Bulantı, Besin Aspirasyonu.... gibi) 75cc'ye çıkılır. Giderek her saatte 25cc arttırılarak miktar düzenlenir. Besin verdikten sonra tüpü yıkama, tıkanıklığı önlemek amacıyla 30-60 cc su verilir. Tüp klemplenir. Beslenmeden 2-3 saat sonra enjektörle mide içeriği çekilir, miktarı ölçülür. 50-100cc'den fazla ise mide boĢalımının geç olduğunu gösterir. Doktora haber verilir. Besin maddesi aralıklı damla veya sürekli damla Ģeklinde infüzyon pompasıyla verilecekse torba içinde konan besin maddesinin 250-400cc'yi geçmeyecek Ģekilde konulması ve kullanılan setin 24 saatte birdeğiĢtirilmesi gerekir. GeliĢebilicek Komplikasyonlar; (Ağız mukozasında irritasyon. Akut Orta Kulak Ihtihabı, Damakta ve burunda iritasyon, Diyare, Bulantı, Distansiyon, Besin Aspirasyonu, tüpün tıkanması.... gibi) yönünden sık kontrol edilir. 4- LAVMAN (REKTAL LAVAJ): Belirli amaçlar için Rektum ve Sigmoid Kolona sıvı vermektir. Temel yapılıĢ nedeni bağırsak peristatizmini uyararak defakasyon sağlanmasıdır. IĢlem esnasında hastaya sol lateral pozisyon verilir. BoĢaltıcı ve Tedavi edici olarak iki Ģekilde uygulanır. BoĢaltıcı Lavman; musluk suyu, normal tuzlu su, hipertonik tuzlu su ve sabun köpüğü solüsyonlarıyla yapılabilir. Musluk suyu ve tuzlu su için önerilen maximum miktarlar yaĢa göre farklıdır. Bebek için – 150- 250cc Çocukta – 300 – 500cc YetiĢkinde – 750 – 1000cc Tedavi Edici Lavman; ilaç uygulaması yapılır. Örn: Neomycin solüsyonlarının uygulanması. Amaç, barsaklara uygulanacak cerrahi giriĢimler öncesi kolondaki bakterilerin azaltılmasıdır. ĠĢlem hastaya açıklanır. Rektal tüpün ucu 3-4cm vazelin likid, pomad yada jel ile kayganlaĢtırılır. Rektuma yerleĢtirilirken hastaya ağızdan derin nefes alıp-vermesi söylenir. Amaç, Anal sfinkteri gevĢetmektir. Sonda ilerletilirken herhangi bir engelle karĢılaĢıldığında tüp hemen geri çekilmelidir.Zorlanırsa bağısak perforasyonuna neden olabilir.Bu nedenle Rektal tüpün, yerleĢtirilen kısmı ; YetiĢkinde – 75-10 cm Çocuklarda – 5 – 7,5cm Bebeklerde – 2,5 – 4 cm olmalıdır. Kateter yerleĢtirildikten sonra klemp açılarak sıvının yavaĢça akması sağlanır. Lavman sıvısı 30-45cm yükseklikten akıtılır. Genelde 1 litre sıvı 10 dk. Içinde verilir. Hastada gaz sancısı, kramp gibi rahatsızlıklar geliĢebilir. Bu durumda sıvı akıĢı durdurulur. IĢlem sonunda sonda klemplenerek çekilir. Hasta bilinçli ise mümkün olduğu kadar içerde tutması söylenir. Bebek ve çocuklarda birkaç dk. için anüs bölgesi elle sıkıĢtırılır. Bu uygulama, bilinçsiz hastalarda da kullanılabilir ya da kateter içerde bekletilir. Sürgü yardımı ya da tuvalette hastanın dıĢkılamasına yardımcı olunur. BoĢaltım bittikten sonra Anal bölge sabunlu suyla yıkanır yada hastanın yıkamasına yardım edilir. 5- MESANE LAVAJI (IRRIGASYONU) : Açık ya da kapalı metodla kalıcı foley sonda ile uygulanabilen mesanenin yıkanması iĢlemidir. Prostatektomi uygulanan hastanın idrar akıĢını kolaylaĢtırmak için üretral ya da suprapubik bir kateter yada her ikisi yerleĢtirilmiĢ olabilir. Sürekli yada aralıklı irrigasyona olanak sağlayan kapalı drenaj uygulanır. Irrigasyon üç lümenli kateterle yapılır. Bir lümen balonu ĢiĢirmek için bir lümen idrar drenajı için ve değer lümen irrigasyon sıvısının giriĢ için kullanılır. Steril irrigasyon sıvısı genellikle 30-60 damla 1dk. ġeklinde sürekli az miktarda sıvıyla (60-100ml) aralıklı olarak uygulanır. Sürekli irrigasyona idrar rengi açılıncaya kadar devam edilir. Eğer hastaya instilasyon amacıyla sıvı verilmiĢse solüsyon verildikten sonra kateter klemplenerek ilacın mesane mukozasını etkilemesi beklenir. AÇ. Takibi (verilen ve çıkan orantı) yapılan idrar rengi izlenir. 6- ÜRĠNER KATETER TAKMA VE BAKIM AMAÇ Hastane enfeksiyonlarını önlemek amacıyla üriner katater takılması ve bakımı konusunda yöntem belirlemektedir. Üriner Kateter Takılması 1. Eller yıkanıp, kuru Steril alet ile tamponlar tutulup antiseptik solüsyona batırılmalıdır. 3. Eksternal mea çevresi temizlenip hazır kateter takma seti kullanılmıyorsa antiseptik solüsyonu yardımcı vermeli, steril örtü ile uygulama alanı örtülmelidir. 4. Kateter hazırlanmalı ya da hazır kateter takma seti kullanılmıyorsa yardımcı paketi açarak steril kateteri uygulayıcıya vermelidir. 5. KayganlaĢtırıcı jel üretraya sıkılıp, kateter üretraya yerleĢtirilmelidir. 6. Kateterin balonunu ĢiĢirmek için kullanılacak olan steril sıvı enjektöre çekilmelidir. 7. Steril idrar toplama kabı hastanın bacakları arasına yerleĢtirilmeli, steril idrar toplama kabı yoksa steril kapalı direnaj torbası katetere bağlanmalıdır. 8. Idrarın geldiği izlenip, kateterin mesanede olduğu düĢünülüyorsa, buna karĢılık idrar gelmiyorsa hafif suprapubik bası yaparak idrarın gelip gelmediği kontrol edilmeli, yine idrar gelmiyorsa, mesane steril SF ile irrige edilerek kateter ucunun mesanede olduğu kontrol edilmelidir. 9. Balonlu kateter ise 8-10 mL steril sıvı ile balon ĢiĢirilir, kateter yavaĢca geri çekilerek mesane boynuna oturtulmalıdır. 10. Steril kaplı drenaj torbası takılmalıdır. 11. Balonsuz kateter ise gelen idrar bittiğinde kateter yavaĢça geri çekilerek mesanenin tamamen boĢalması sağlanır. Idrar akıĢı bittiği zaman kateter çekilerek çıkartılmalıdır. 12. Steril örtü kaldırılır, kateter takma sırasında perinede kirlenme olduysa antiseptik solüsyon ile temizlenmelidir. 13. Idrar torbasının ve toplayıcı sistemin mesane düzeyinin altında tutulması gerektiği hatırlatılmalıdır. 14. Hasta kalktığında direnaj sisteminin bükülüp tıkanmadığı kontrol edilmelidir. 15. Üriner kateterler periyodik olarak değiĢtirilmemelidir. 16. Kateter endikasyonu biter bitmez ürenir kateter çıkarılmalıdır. Üriner Kateter Bakımı 1. Kateterle temastan önce ve sonra eller yıkanmalıdır. 2. IĢlemler sırasında eldiven giyilip meatus su ve sabunla temizlenmelidir. 3. Hasta banyo yapacak ise öncesinde torba boĢaltılmalı ve bağlantıların kapalı olduğu kontrol edilmelidir. 4. Hastanın transferi sırasında torbanın boĢ ve bağlantıların kapalı olmalıdır. 7- ĠNTRAVENÖZ KATETER TAKILMASI : Sıvı ve ilaç infüzyonu nedeniyle I.V. kateter takılır. Uygun ven seçimi önemlidir. Uygun Ven: - Kolay bulanabilir, zedelenmemiĢ olmalı ve eklem üzerinde olmamalıdır. - Distalden proksimale doğru seçim yapılır. - Bacak ve ayak venleri zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır. - Hipertonik solüsyonlar, damar duvarını irriter edici ilaçları içeren solüsyonlar ve hızlı verilmesi gereken solüsyonlar için büyük venler tercih edilmelidir. - Vene uygun ölçülerde kateter seçimi 20-22 numara. IĢlem hastaya açıklanır. Tek kullanımlı eldiven giyilir. Turnike, vene girilecek alanın 10-15cm yukarısına bağlanır. Turnike, venöz kan akıĢını engelleyecek sıklıkta olmalı, Arteriyal kan akıĢını engellenmelidir. (Radyal Nabzın alınıp alınmadığını kontrol ederek anlaĢılabilir.) Alkol ya da Povidon-Iyot solüsyonu ile damar boyunca yukarıdan aĢağıya silinir. Damara girilecek alan bir elle sıkıca çekilerek gerdirilir. Bu Ģekilde ven ve deri iğnenin giriĢi için sabitleĢmiĢ olur. Vene girerken doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki teknik kullanılır. Büyük venlerde doğrudan vene girme tekniği (deri ve ven aynı anda hızlıca delinerek) kullanılır. Bu teknikte iğnenin açık ağzıC-10 yukarı bakmalı ve deli ile iğne 15-20 derece bir açı yapılmalıdır. Dolaylı teknik ise iğnenin açık ağzı yukarı bakacak Ģekilde ve 30-45 derece açıyla delinir. Deriye giren nokta, vene girmek için belirlenen alanın yaklaĢık 1cm altında ve vene paraleldir. Deriye girildikten sonra iğnenin deriyle yaptığı açı 15 dereceye kadar küçültülerek vene girilir. Bu teknik özellikle küçük ve kaygan venlerden kullanılır ve hematom oluĢma olasılığı daha azdır. Kan geldiği görüldüğünde kateter, kan akımına doğru ilerletilir ve turnike açılır. Kateterin içindeki çelikiğne çıkartılır. Ven içinde kalacak plastik iğne, kan akımı yönüne doğru ilerletilir ve tamamen ven içine yerleĢtirilir. Tespit etmeden önce solüsyon gidip gitmediğine bakılır. Sorun yoksa tespit edilir. Kateter, belirli aralarla sadece ilaç uygulaması için takılmıĢ ise Heparin kilidi uygulanır ve kateter steril kapağı ile kapatılır. Günün tarihi ve takan hemĢirenin parafı atılmalıdır. 8- POSTÜRAL DRENAJ ĠġLEMĠ: 1- Hastaya çeĢitli pozisyonlar verilerek, yer çekiminin etkisiyle, Akciğerlerin Alt Segmentlerinde birikmiĢ sekresyonların trakeaya doğru atılmasını sağlamak amacıyla yapılan bir tedavi yöntemidir. 2- Ciddi solunum zorluğu, Kafa Içi Basıncı Artması, YaĢam Bulgularının pozisyon değiĢikliğinden olumsuz etkileneceği durumlarda uygulanmaz. Drenajın etkili olabilmesi için: Uygun pozisyon, sekresyonun sulandırılması, diyafragma solunumu uygulanması, Perküsyon ve Vibrasyon bitiminde uygun öksürtme önemlidir. 3- Postüral Drenaj, günde 2-4 kez yada ihtiyaca bağlı olarak yapılır. Sabahları yataktan kalkmadan ve uyumadan önce uygulanabilir. Yemeklerden önce veya 2 saat sonra uygulanmamasına dikkat edilmelidir. 4- Her bir seansta uygulama süresi 20 dk. yi geçmemelidir. 5- IĢlem hastaya açıklanır. Doktor isteminde- varsa Bronkodilatatör verilir. Eller yıkanır. 6- Tanpone ederek vurma hareket. El ayası fincan gibi çukurlaĢtırılır. Lezyonlu olan üzerine parmak uçlarıyla kısa, ani vuruĢlar yapılır. Elin çukurlaĢtırılması göğüs duvarı ve el ayası arasında bir hava yaptığı oluĢturduğu için çok Dönemlidir. Ancak kuvvetli yapılmamalıdır. Vurma akciğerlerde dolaĢımı, hücre aktivitelerini ve sekresyon çıkartmayı arttırır. 7- Sarsma - lezyonlu olan, üzerine iki el üst üste konarak hastaya derin nefes alması söylenir, nefesini verirken çabuk ve ard arda titreĢimler halinde fibrasyon yapılır. Hasta nefes alırken fibrasyon yapılmaz. Postural Drenajda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: 1. Uygulama saati, iĢlem sonunda hastanın öksürerek sekresyon çıkarıp çıkarmadığını, ayrıca hasta sekresyon çıkarmıĢsa miktarı ve görünüĢü HemĢire Izlem Çizelgesine kaydedilir. 2. ĠĢlem esnasında hastanın genel durumu, solunum Ģekli ve öksürük biçimi gözlenmeli. 3. Uygulama sonrası hastaya ağız bakımı verilir. 4. Çıkan sekresyon genellikle kötü kokuludur. Oda kokusunun giderilmesi için hasta hava akımında bırakılmadan oda havalandırılmalı. Direne edilmesi istenen Akciğer segmentine göre pozisyon verilir. Çocuğa verilecek pozisyon, drenajı istenen Akciğer segmentinin anatomik yerine ve çocuğun durumuna bağiı olarak değiĢebilir. Gereksinimine göre her bir pozisyonda kalıĢ süresi ayarlanır. Akciğerlerin drenajı sağlanırken, çocuk Trendelenburg pozisyonuna getirilir. Her iki Akciğerin üst lob Apikai Segmentlerinin drenajında ise çocuğu oturur pozisyonda tutmak en uygun pozisyondur. Ciddi karın distansiyonu olan veya ciddi solunum zorluğu olan veya Kafa içi Basınç artıĢı olan çocuklar, baĢ aĢağı pozisyonda tutulmalıdır. Pozisyon verildikten sonra, drene edilecek Akciğer segmentlerine Perküsyon ve Vibrasyon iĢlemi yapılır. Arkasından derin solunum ve öksürme egzersizleri yaptırılır. Eğer çocuk istenen öksürme tekniğini yapamıyorsa, trakeal gıdıklama ile etkili öksürtme sağlanabilir. Trakeal gıdıklama, troid kıkırdak üzerine hafifçe bası yapılarak uygulanabilir. Perküsyon; Drenaj sırasında aralıklı olarak vurma hareketidir. Sekresyonun hızlı bir Ģekilde hareketini sağlar. Eller kubbe Ģekline getirilerek veya yumuĢak bir anestezi maskesi kullanılarak yapılır. ĠĢlem kemik çıkıntıları üzerine ve karına yapılmaz. Çocuklarda iki veya üç parmağın kullanılması yeterlidir. 1-2 dk. sürmelidir. Vibrasyon: Perküsyondan hemen sonra ekspiryum sırasında göğüs duvarına, kol ve ellerin hızlı hareketleriyle uygulanan sarsıcı hareketlerdir. Sekresyonların trakeaya doğru hareket etmesine yardımcıdır. Perküsyon ve Vibrasyondan sonra hasta daima öksürtülmelidir. IĢlem sırasında Hipoksi yönünden izlenir. Sekrasyonun özelliği ve miktarı değerlendirilir. Ağız bakımı verilir. 9-ALDIĞI – ÇIKARDIĞI SIVI ĠZLEMĠ : Ameliyat sonrası dönemde, oral yolla beslenme istenmeyen durumlar, Dehidratasyon nedeniyle fazla sıvı alması gereken durumlar. I.V. sıvı tedavi uygulamaları gibi durumlarda mutlaka izlem yapılmalıdır. Genelde doktor istemi doğrultusunda baĢlanıp sürdürülmesine rağmen, hemĢire gereksinimi kendisi belirleyip, A.Ç.Takibini baĢlatabilir yada gerek olmadığını saptayabilir. Takibe baĢlarken iĢlemin nasıl yapılacağı hastaya açıklanır. IĢlemin doğru bir Ģekilde sürdürülebilmesi hastanın iĢbirliğine bağlıdır. Bilinçsiz hastalarda iĢlem tamamiyle hemĢire kontrolündedir. A.Ç. Takibi saatlik isteniyorsa, Her saat hastanın aldığı (oral, Nazogastrik yoluyla) içerik, miktar ve özellikle açısından belirlenir ve kayıt edilir. 1 çay bardağı – 100 cc 1 su bardağı – 200-240 cc olarak kabul edilir. Nazogastrik ile beslemede enjektör sistemi ve infüzyon pompasıyla miktar belirlenir. Hasta bilinçli ise her saat aldığı sıvı miktarını kendine ait bir kağıda kaydetmesi istenir. ( 8 saatlik yapılacak izlemde de bu uygundur.) I.V. yolla beslemede; hangi solüsyonun hangi miktarda verileceğine karar verdikten sonra tedavinin baĢlatılması ve sürdürülmesinden hemĢire sorumludur. DDS ve saatte gidecek mayi miktarı belirlenir. Sıvı – Ġzlem : 08.00'den itibaren ya da ne zaman baĢlatılması istenmiĢse baĢlatılır. Saatte gidecek mayi miktarına göre, her saat baĢı kalan ve giden mayi miktarı kayıt edilir. 8 saatlik gönderilen mayi miktarları toplanarak hastanın aldığı diğer sıvılar eklenerek Genel Aldığı toplamında gösterilir. Hastanın Çıkardıkları (Ġdrar, NG, Kusma, Direnler) saatlik olarak takip edilecekse, miktarları bağlantı sağlanmıĢ torbalarla ya da torbadan serum ĢiĢesine boĢaltılarak belirlenir. Ġdrarda Ürofix ya da normal idrar torbası NG'de idrar torbası kullanılır. Kusma; miktar ve özellik açısından değerlendirilir. Miktarı böbrek küvet ve ölçekli bir kapla ölçülür. Her biri ilgili alanlara saatlik olarak yazılarak 8 saatlik toplamalar Ģeklinde belirlenir. AÇ. Takibinde 24 saat sonunda Genel toplam hesaplanır. Elde edilen sonuçlar, bireyin aldığı ve çıkardığı sıvı miktarının dengeli olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Değerlendirme yapılırken hissedilmeyen sıvı kayıpları da göz önüne alınmalıdır. 10- NAZOGASTRĠK TAKĠBĠ : Nazogastrik sonda besleme ya da diren amaçlı takılabilir. NG takıldıktan sonra yerinde olup olmadığı kontrol edilir. Ayrıca beslemeden önce ve liaç uygulamadan önce kontrolü yapılmalıdır. Drenaj amaçlı ise drenajın sağlamadığı durumlarda yine kontrol edilir. NG'nin yerinde olup olmadığı konrolü tüpün ucuna enjektör takılarak bir miktar mide içeriği Aspire ya da 10–15 cc hava verilerek stetoskopla dinlenerek yapılır. NG'nin her gün tespit yeri değiĢtirilir. Diren amaçlı sonda da Dekompresyon süresince gelen miktar ve içeriği sonda ucuna takılan torbayla ölçülür ve kayıt edilir. Özelliğine göre saatlik ya da 8 saatlik ölçülür. Torba, hasta seviyesinden aĢağıda olacak Ģekilde tespit edilmelidir. 11- DREN TAKĠBĠ : Takipte, Drenaj tüplerinin yeri, hangi amaçla yerleĢtirildiği tüplerden gelecek drenajın özelliği bilinmelidir. Birden fazla diren varsa numaralandırılır. Hangi dirende ne kadar geldiği ölçülür ve kayıt edilir. Sıklıkla, göğüs, kalp, üriner sistem cerrahisi sonrasında Diren uygulanır. Göğüs drenajı takibinde; Göğüs drenaj ĢiĢelerinin konumu önemlidir. ġiĢeler kesinlikle hastanın göğüs seviyesinden 90 cm aĢağıda yer almalıdır. (Bu konumda her yerçekimi etkisiyle drenaj kolay olur hem de hava ve sıvı plevral alana geri dönmez) ve devrilmemesi için yatağın kenarına tespit edilmelidir. - Hastanın pozisyonu: Hastanın pozisyonu ne olursa olsun önemli olan tüplerin altta kalmaması, kıvrılması ve bükülmemesidir. Aksi halde drenaj engellenir. Sıvı ve hava plevral hava basıncında artıĢa neden olur. - Drenaj tüpleri; Çok uzun yada kısa olmamalıdır. Uzun tüpler kıvrılır, bükülür. Kısa tüpler gerilir ve bağlantı yerlerinden ve göğüs duvarından ayrılabilir. - Tüplerin açıklığının sürdürülmesi: Tıkanıklık sık sık kontrol edilir. Özellikle Ameliyat sonrası ilk saatlerde Kanlı drenaj, pıhtılaĢmaya neden olabileceği için tüpler, 30-60 dk. da bir sağılmalı yada sıvazlanmalıdır. Sıvazlanma, sadece tüp tıkanmalarında uygundur. Eller iĢlem öncesi Alkollenir ve ağrıya neden olmamak için tüpler yavaĢ yavaĢ sıvazlanmalıdır. - Tıkanma dıĢında tüplerin, sağılması uygundur. Tüp, göğse yakın olan yerden iki elle sıkıca kavranır ve “süt sağarcasına” sağılır. - Hasta hareketli tutulur. Drenaj otururken ve dolaĢırken daha kolay olur. - Ġstem olmadıkça ve acil durumlar dıĢında tüpler klemplenmemeli, gerekli giriĢimler yapıldıktan hemen sonra açılmalıdır. Tüpler, hasta ekspirasyon yaptıktan sonra klemplenir. - ġiĢenin devrilmesi plevral alana atmosfer havasının kaçması demektir. Hemen ĢiĢe dik pozisyona getirilerek uçun tüpün su içinde olması sağlanır. Hastadan plevral boĢlukta biriken havayı atması için kuvvetli nefes vermesi ve öksürmesi istenir. - Drenaj ĢiĢesi üzerine su seviyesi iĢaretlenir, gelen drenaj saat baĢı ölçülerek kaydedilir. Ġlk 24 saatte 500- 1000cc drenaj olması ve bunun 100-300cc'sinin Ameliyat sonrası ilk 2 saatte olması normaldir. Daha sonra azalması renginin açılması beklenir. 12- BĠLĠNÇLĠ – PUPĠL – EXTREMĠTE TAKĠBĠ : Bilinç Takibi: Bilinç düzeyinin belirlenmesi amacıyla yapılır. Bilinçsiz ya da bilinç düzeyinde değiĢiklik olan hastalarda her saat baĢı, stabilleĢmiĢ fakat risk taĢıyan hastalarda her 8 saate bir yapılıp, kaydedilmelidir. Bilinç düzeyi belirlenmesinde Glasgow Koma Skalası kullanılır.Bu skalada;göz açma,motor tepki ve sözel cevap gibi Spesifik gözlemlere sayısal değerler verilerek değerlendirme yapılır. Puanlama düzeyine göre : Bu tanımlamalar hastanın kliniğine göre farklılık gösterebilir. Hastanın bilinç düzeyi, verilen herhangi bir uyarana (ağrı, ses... gibi) hastanın verdiği tepki ile belirlenir. Uyarı hafiften baĢlanıp gerektikçe artırılarak uygulanır. Uyarı verilen alanlar : - Glebella üzerine parmakla bası uygulanır - Tırnak yatağına parmakla yada yabancı cisimle bas uygulanır. - Meme ucu sıkıĢtırılır. - Ayak tabanı topuktan parmaklara doğru sert bir cisimle çizilir. - Kemikle derinin yakın olduğu alanlara bası uygulanır. Pupil Takibi : Pupiller büyüklük, Ģekil ve ıĢığa reaksiyon açısından değerlendirilir. Bir pupilde gözlenen bulgular diğer pupille karĢılaĢtırılır. Normalde her iki pupil eĢit büyüklükte ve yuvarlaktır. Büyüklük ve Ģeklinde görülebilecek değiĢiklikler (Oval, düzensiz kenalı pupil...) belirlenir. IĢık uygulaması yapılarak Çap ve Reaksiyon açısından değerlendirilir. Çap olarak; Izokorik, Anizokorik, Bilateral Midriyazıs ve Bilaterel Myozis tanımlamaları belirlenir. Ġzokorik : Her iki pupil birbirine eĢit, ıĢık reaksiyonu pozitif ve büyüklük normaldir. Anizokorik ; Pupil büyüklükleri birbirine eĢit değildir. Bilateral Midriyazis : Her iki pupil normalden büyüktür.. 13-SĠSTEM DEĞERLENDĠRĠLMESĠ a- Nörolojik muayene Pozisyon: Hastanın durumuna uygun pozisyon alması beklenir ya da alması gereken pozisyon verilir. Prone : Yüzüstü, yüzükoyun pozisyon Supine : Sırtüstü pozisyon Sağ yan : Sağ Lateral pozisyon Sol yan : Sol Lateral pozisyon BaĢ yukarıda: Semi fowler ( BaĢ 45° yukarıda olacak Ģekilde) Yatar pozisyon dıĢında; Fowler : BaĢ ve boyun 90° açı yapacak Ģekilde olması Sim's : Yarı yüzükoyun pozisyon Bunların dışındaki pozisyonlar belirlenir ve kayıt edilir. Aktivite : Uyanık: Fizyolojik uyanık hali; Bilinç açık. Uykuya meyilli: Fizyolojik uykuya meyil hali, ağlıyor, sakin Laterjik : Yarı uykulu hal. Fizyolojik değildir. Küntlük, davranıĢlarda ağırlaĢma vardır. Cilt tonüsü: Deri turgoru (Elastikiyet) Normal: Normal deri, düz, yumuĢak ve esnektir. Siyanoz, sarılık yada soiukluk yoktur, ılıktır, bütünlüğü bozulmamıĢtır. Deri turgoru, el üzerinden, karın alanından dokunarak değerlendirilir. Deri katlanıp bırakıldığında eski halini hemen alıyorsa tonüs normal olarak belirlenir. Hipotonik: Derinin su içeriği azalmıĢ, elastikiyeti bozulmuĢtur. Hamur gibidir, kuru kırıĢık ve mat görünümdedir. Katlanıp bırakıldığında eski haline hemen dönmez. Hipertonik: Cilt; Sıcak, sert, ödemli ve cam gibi parlaktır. Deri kavranamaz, katlamak mümkün olmaz. b. Solunum değerlendirmesi Solunum; Sayı, derinlik ve ritm açısından değerlendirilir. Nitelik: Apne; Solunumun geçici yada kalıcı olarak durmasıdır. 4-6 dk.'dan uzun sürmesi Solunum Arresti olarak ifade edilir. Bradipne: Solunum sayısının 10/dk'nın altında olmasıdır. Takipne (Polipne): Solunum sayısının 24/dk'nın üzerinde olmasıdır. Hiperpne: Solunum değerinin artmasıdır. Normal derinlikte bir solunumda yaklaĢık 500 cm3 hava alınır. Bu miktarda artma derinliğin artması olarak tanımlanır. Hipopne: Solunum değerinin azalmasıdır. Hiperventilasyon: Ventilasyon sıklığının ardmasıdır. AĢırı ventilasyon yapılması durumudur. Hipeventilasyon: Ventilasyon sıklığının azalmasıdır. Kusmaul Solunum : Solunum anormal Ģekilde derinliğinin ve hızının artmasıdır. Dispne : Güç ve sıkıntılı solunumdur. Ventilasyon için çaba harcanır. Solunum hızı ve yüzeyseldir. Burun kanatları açılıp kapanır. Karın kaslar solunuma katılır. Cheyne – stokes solunum : solunum yüzeysel baĢlar. Hız ve derinliğinde derece derece artma olur. Anormal Ģekilde hız ve derinlik arttıktan sonra aynı Ģekilde derece derece yavaĢlar ve yüzeyselleĢir. 10-20 sn Apne dönemi görülür. Ölümden önce görülen bir solunum biçimidir. Biot Solunum: Takipne ve Apne' n/n birbirini izlediği periyodik bir solunum tipidir. Fish Mauth Breathing (Sudan çıkmıĢ balık gibi soluma) : Solunum yetmezliğinde Ekspirasyonun mümkün olduğunca uzatılarak yapılmasıdır. Solunum seslerinin alındığı bölge : Göğüsün ön, arka ve yan bölümleri steteskopla simetrik bir Ģekilde dinlenir. Dinlerken hastadan nefes alıp vermesi istenir. Solunum seslerinin süresine, niteliğine, Ģiddetine ve patolojik seslerin alınıp alınmadığına dikkat edilir. Solunum seslerinin özelliği: Temiz: Normal solunum seslerinin alınması. Trakeal sesler BronĢial sesler Bronkoveziküler sesler - Veziküler sesler Rali : Özellikle inspirasyonda duyulan kısa. kesintili ve müzikal olmayan seslerdir.Karda yürüme sesi yada çıtırtı sesi olarak duyulur. Ince, orta, kaba rali Ģekilde gruplanır. Kaba Rali Inspirasyon baĢında ve ekspirasyonda da duyulabilir. Fokurdama sesidir.(Sekresyona bağlı). Stridor : Sıeteskopa gerek olmadan da duyulur. Daralma sonucu (Larenx, trakea) Inspirasyon sırasında duyulan Horoz öter tarzda sestir, inspirasyonda "Subra klavikular bölgede içe çekilmiĢ tipik belirtisidir. Wheezing: Özellikle Ekspirasyonda duyulan ıslık sesine benzeyen devamlı kesintisiz hıĢırtılı sestir. Boyun ve kaburgalar arası yardımcı kaslar solunuma katılır. AzalmıĢ: Pievral bölgede doku artıĢı, sıvı ve havanın varlığı solunum seslerini azaltır. Piöral ağrıda ve TaĢipne de solunum yüzeyel olduğundan sesler, hafifler veya duyulmaz. c- Kardio – vasküler sistemin değerlendirilmesi Tırnak yatağı rengi : Periferik dolaĢım yeterliliği tespit edilir. Pembe : Normal ve dolaĢım yeterli. Soluk : Yetersiz dolaĢım yada Anemik bir görüntü düĢündürür. Siyanotik : O2 gereksinimi yeterli karĢılanamıyor düĢündürür. Nabız : Hız, ritm ve dolgunluk açısından değerlendirilir. Ritmik : Atımların bronlardı sıra ve düzenli aralıklarla olması. Aritmi : Nabzın ritmik olmaması. Aritmi varsa Apikal ve Radyal Nabız arasındaki iliĢki kontrol edilir. Defist : Apikal Nabız ile Radyal nabız arasındaki farktır. Iki hemĢire 1 dk. Sayar ve karĢılaĢtırır. Radyal nabız daha düĢüktür. Sıçrayıcı : Ani yükselen nabız. Plirorm . Nabız sayısı 130dk.'nın üzerindedir. Zor paple edilir. Ipliksidir : TitreĢimlidir. Bradikardi : Nabız hızının 60 dk.'nın altında olmasıdır. Kapiller dolgunluk : Perifere dolaĢımın yeterliliğini tespit etmek için bakılır. Normal : Tırnak yatağına diğer el parmağı ile basıldığında oluĢan solukluk 3sn. denenince eski halini alıyorsa (Normal 3sn. normaldir.) Tembel : OluĢan solukluk eski rengini 3 sn.'den daha geç alıyorsa Tembel : 3sn. tembeldir. Yok : DolaĢım yok yada engellenmiĢtir. Ödem : Yeri ve düzeyi (derecesi) belirlenir. Yüz, göz yaygın (Anazarka), Üst extremite, Alt extremite ede olup olmadığı ve ödem varsa derecesi tespit edilir. Hafif : Ilgili alan baĢ parmak kullanılarak bastırıldığında çukurluk oluĢuyor ve eski halini hemen alıyorsa. ġiddetli : OluĢan çukurluk eski halini daha geç sürede alıyorsa. Gode bırakan : BaĢparmakla bastırıldığında oluĢan çukurluk (Gode) eski halini almıyorsa. d. Gastroıntestinal - genitoüriner sistemin değerlendirilmesi Karın: Hasta sırtüstü pozisyonda karın alanı Palpasyonla değerlendirilir. Normalde basıldığında karın alanı 1-2 cm içeriye geçer. Düz ve YumuĢak : Normal durumu gösterir. Gergin : Bastırıldığında 1-2 cm içeriye geçmemesi. Sert : Cerrahi müdahaleyi gerektirecek bir durumu düĢündürür. ġiĢ : BombeleĢmiĢ bir görüntü. Karın içi sıvısı artması durumlarında görülür. (Asit varlığı gibi) Hassas : Gerginlik, sertlik ve insizyon alanı varlığında görülür. Bağırsak sesleri: Her bir kadran (4 kadran) sağdan-sola doğru Steteskopla V er dk. dinlenir. Birer dk. süresince duyulan yaklaĢık 6-10 arasındaki sesler NORMAL kabul edilir. 4 Kadranda var: Sağdan sola doğru her iki kadran dinlendiğinde 4 kadranda da ses duyulmasıdır. Hiparaktif:Bağırsak seslen dinlendiğinde 1 dk.da yaklaĢık olarak 10'un üstünde ses duyulmasıdır. Peristaltizmin arttığı ve diyare gibi konularda fikir verir. Hipoaktif: Bağırsak sesleri dinlendiğinde yaklaĢık olarak 6' nın altında ses duyulması. Peristaltizmin yavaĢladığı ve tıkanıklık olup olmadığı konularında fikir verir. Yok : Bağırsak seslerinin alınmaması. Tıkanıklık, Peristaltizmin yokluğu konularında fikir verir. e.Mesane fonksiyonu : Normal idrara çıkma. Distansiyon : Idrar yapılamama ve oluĢan glop sonucu mesaneden hissedilen hassasiyet. Fotey Kateter : Mesaneye foley kateter yerleĢtirilerek idrarın boĢaltılması. Diğer : Direk böbreğe ya da üreterlere kateter yerleĢtirilerek idrarın boĢaltıması (Nefrostomi, Sistofîx ........). E- EX OLAN HASTAYA HEMġĠRELĠK YAKLAġIMI UYGULAMALAR: Ex vaka iĢlemleri: - Ġlgili doktor hastanın yaĢam bulguları ve EKG'sini kontrol ederek ex durumunu tespit eder. - Ex'in üzerindeki tüm giyisiler iç çamaĢırları dahil kesilerek çıkarılır. - Ex'in takma diĢleri, lens, idrar torbası, NGS, varsa kateterleri hemĢire tarafından çıkartılır. Kanayan pansumanı varsa yenilenir. Ziynet eĢyaları ve parası Hasta EĢyaları Teslim Formu ile exin yakınına imza karĢılığı teslim edilir. Yakını yok ise idari ofise teslim edilir. - Ex'in altına bir çarĢaf yayılarak çenesi bağlanır, ayak baĢ parmakları birbirine bağlanır, kolları yanlara flasterle sabitlenir ve çarĢaf sarılır. - Bir flaster üzerine ex'in adı, soyadı, ölüm saati ve tarihi hemĢire tarafından yazılarak çarĢafın üzerine yapıĢtırılır. - Ex morga kaldırılır, yapılan iĢlemler hasta dosyasına kaydedilir. - Ġdari ofis elemanı tarafından, ex olan hasta için nüfus kağıdının aslı ile Mernis Ölüm Tutanağı 5 nüsha olarak düzenlenir. Hasta tarafından, hastanın kağıdı ile birlikte 3 nüshası nüfus müdürlüğüne gönderilir. Ex kayıt defteri ileteslim edilir. Bir nüshası deftere iliĢtirilir. - Doktor tarafından doldurulan Gömme Izin Kağıdı, hasta yakınlarına verilerek Mezarlıklar Müdürlüğüne baĢvurması gerektiği belirtilir. - Ex acil personeli ve acil sorumlusu hemĢiresi veya süpervisor hemĢire tarafından yakınlarına teslim edilir ve Ex Kayıt Defteri ne exi teslim aldığına dair hasta yakınından imza alınır. - Ex olan hasta anlaĢmalı kurumlar hastası ise idari afis elemanı anlaĢmalı kurulmadan onay aldıktan sonra exi yakınlarına teslim eder. Hasta dıĢarıdan ex olarak gelmiĢ ise doktor tarafından rapor düzenlenir ve hasta yakınlarına ex ile birlikte teslim edilir. Yapılan iĢlemler Acil Poliklinik Protokol Defterine kaydedilir. Çekilen EKG deftere ilave edilir. Adli Vaka ĠĢlem Uygulamaları: - Eğer ex adli bir vaka ise danıĢman doktor tarafından bölge karakoluna haber verilir, görevli memur hastaya doktor ile görüĢtürülür. - Ex olan hastanın kimlik kartı idari ofis elemanı tarafından alınır. - Yapılan tüm iĢlemler Adli Vaka Kayıt Defterine kaydedilir. Çekilen EKG, deftere ilave edilir. - Ġlgili doktor geçici rapor yazar. Rapor, polise teslim edilir ve teslim edilen polisin adı-soyadı alınır ve Adli Vaka Kayıt Defterine kaydedilir. Raporun bir nüshası idari ofiste rapor dosyasına konur. - Adli vaka olan exle çenesi ve ayak parmakları bağlanmaz. - Polis incelemesinden sonra adli vaka polisin yönlendirdiği kiĢiye Adli Vaka Kayıt Defteri'ne kaydı yapılara, imza karĢılığı teslim edilir. BF. HEMġĠRELĠK BAKIMI SVH’LI HASTADA HEMġĠRELĠK BAKIMI • Vital bulgular gerekli sıklıkta takip edilerek stabilize edilir. • Kafa içi basıncı arttırabilecek öksürme, ıkınma gibi durumlardan korunmak için antitüsif ilaç gerekirse laksatif tedavisi uygulanır. • • Hasta mutlak yatak istirahatine alınır. Ġntrakranial basınçta artma ve ciddi hipertansiyon gibi yaĢamı tehdit eden komplikasyonların önlenmesi ve inmenin etkilerinin belirlenmesi için Glaskow Koma Skalasına göre nörolojik durum izlenir ve kaydedilir. • Hastanın geçmiĢte var olan sistemik sorunlarının bilinmesi gerekir (hipertansiyon, sigara kullanımı ve pulmoner hastalıklar). • Ġnme kalp ileti sisteminde değiĢikliklere ve disritmiye neden olabileceğinden gerektiğinde yaĢam belirtileri ve EKG izlenip, değiĢiklikler kaydedilir. • Serebral ödem nedeniyle sıvı dengesi düzenlenmelidir. Aldığı çıkardığı sıvı takibi dikkatli bir Ģekilde izlenmelidir. • Hekim istemine göre sıvı kısıtlaması veya replasmanı yapılır. • Solunum hızı, derinliği ve sekresyon çıkarma yeteneği gözlenmelidir. • Yutma refleksi yoksa aspirasyon riskinden dolayı oral beslenmek sakıncalıdır. Yutma refleksinin varlığı araĢtırılır. • Beslenme sırasında aspirasyonu önlemek için baĢ yükseltilmelidir. • Beslenme sonrası besin toleransı değerlendirilmelidir. • Yemeklerden sonra baĢ 30–45 C yüksekte tutulmalıdır. • Ġnmenin akut evresinde mesane kontrol yetersizliği sonucu inkontinans geliĢebilir. Uzun süreli sonda kullanımı idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olabileceğinden bu hastalara aralıklı sonda takma programı uygulanabilir. • Ödem, siyanoz, yüzeysel solunum gibi solunum sıkıntılarını gösteren belirtiler gözlenir. • Arter kan gazları izlenerek PaO2< 60 mmHg, PaCO2>45 mmHg ise solunum yetmezliği bulgularına dikkat edilir. • Sekresyon drenajını hızlandırmak amacıyla derin solunum ve öksürme egzersizleri için hasta desteklenir. Sakıncası yoksa sıvı alımı 3000–4000 cc/gün olacak Ģekilde ayarlanır. • Biriken sekresyonları çıkarmak için gerektiğinde hasta aspire edilir. • Yetersiz solunum durumunda hekim istemine göre uygun mukolitik/ekspektoranlar verilir. • Hasta KĠBAS açısından gözlenir ve bakımı buna göre planlanır. Kafa içi basıncı artırmamak için gereksiz ve aĢırı hareketler engellenir, boyun çevresinde sıkan giysiler varsa gevĢetilir. • SVO da bilinçsiz hasta bakımı aynen uygulanır. • Pozisyon değiĢikliğinin her 2 saatte bir yapılması ancak hemiplejik tarafa 20 dakikadan da uzun süre yatırılmaması gerekir. • Üst ve alt ekstremitelerde güçsüzlüğün derecesi belirlenerek aktif ve pasif hareketler (ROM egzersizleri) sürdürülür. • Günde 15–30 dk prone pozisyonu verilmelidir. • Fleksiyon kontraktürlerini önlemek için hasta uzun süre oturtulmamalıdır. • Hastanın elinin fonksiyonel pozisyonda olmasını sağlamak için el topu kullandırılır. • Omuz addüksiyonunu önlemek için etkilenen tarafın aksilla altına küçük bir yastık konulur. • Ayağın dorsifleksiyonunu önlemek için ayak ateli veya kum torbasından yararlanılabilir. • Cilt bütünlüğü yönünden hasta sürekli değerlendirilir, • Bası yaralarını önlemek için etkilenen bacağı, topuğu yatağın üstünde tutulur, • Basıncı azaltıcı havalı yastıkların kullanılması gerekir. • Hasta ile konuĢurken basit, açık ve kısa cümleler kullanılması gerekir. Aileyi iletiĢim konusunda desteklemek, afazi (konuĢma bozukluğu) konusunda bilgi vermek ve iletiĢim metotlarını öğretmek gerekir. • Hastanın cildinin duyusal algılama yeteneğinin (sıcak, soğuk, basınç) değerlendirilmesi gerekir. • Emosyonel durum, kontrol kaybı, iletiĢim bozukluğu, biliĢsel değiĢiklikler ile ilgili hasta ve yakınları bilgilendirilir. • Hastaya bakım veren kiĢilerin bakım bilgisi hakkındaki soruları cevaplandırılır. PARKĠNSONĠZMDE HEMġĠRELĠK BAKIMI • Postür ve yürüyüĢ egzersizleri ve fizik tedavi programları düzenlenir. • Salivasyon nedeni ile yeme güçlüğü çekenlerde beslenmeye yardımcı olunur. • Sabırlı ve hoĢgörülü olunmalı. • Ġlaçların yan etkileri izlenmeli. • Duygusal destek sağlanmalı;değiĢen beden bilinci hastaya sorun yaĢatabilir.Aile ile iletiĢim sağlanır,öz bakım konusunda casaretlendirilir. • DanıĢmanlık hizmetlerinden kaçınılmamalı. • Hastaya yapabileceği fizik tedavi hareketleri öğretilir ve dinlenme programları düzünlenir ve takibi sağlanır. • MeĢguliyet tedavisi uygulanabilir.Dil egzersizleri yapılarak konuĢma bozuklukları düzeltilmeye çalıĢılır. • Kabızlık önlenir ve mesane kontrolü yapılmalıdır. • Günlük 2000cc alınması önerilir. • Diyet dengeli,yumuĢak olmalı ve B6 vitamini fazlaca içeren besinlerden sakınılması gerekmektedir.B6 vitamini levodopa ya karĢı zıt etkilidir. • Ayrıca karbonhidratdan zengin ,proteinden fakir diyet içermeli. • Hastaların travma geçirme riskleri fazla olduğu için hasta ve yakınları uyarılmalı ve gereken önlemler alınmalı. • Ġlaçların yan etkileri konusunda hasta yakınları ve hasta bilinçlendirilmeli EPĠLEPSĠDE HEMġĠRELĠK BAKIMI • Etkin solunum, siyanoz ve hava yolu açıklığının değerlendirilmesi amacıyla deri rengi, solunum hızı ve derinliği izlenir. • Hastanın solunumuna ve nöbet sırasında dilinin ısırılmasını engellemek amacıyla çenesi kilitlenmemiĢ ise airway yerleĢtirilir, • Epileptik nöbetin aurasını tanımak gerekmektedir. Aura tanınabiliyorsa hasta güvenli bir yere alınmalıdır. • Nöbet esnasında kasılmalar baĢlamadan önce hastanın diĢlerinin arasına rulo yerleĢtirilir. Bu iĢlem nöbet baĢladıktan sonra yapılmamalıdır. YumuĢak doku yaralanmalarına sebep olabilir, • Nefes almasını kolaylaĢtırmak için hasta yere uzatılır ve sıkan giysileri varsa gevĢetilir ve aspirasyon riskini önlemek için hastanın baĢı yan çevrilmelidir, • Yatakta nöbet geçiriyorsa etrafını yastıklarla desteklemek, baĢını yere vurmasını, yataktan düĢmesini önlemek, • Nöbet anında neler yaptığını iyice gözlemek ve hekimine rapor etmek gerekir, • Hastalar, ilaçlarını düzenli kullanmaları ve birden kesmemeleri konusunda uyarılmalı, • Menstruasyon dönemlerinde nöbetlerin sıklığı artabilir bunun için gerekirse ilaç dozları hekim istemiyle arttırılabilir. • Nöbet esnasında hastaya oral hiçbir Ģey verilmemelidir, • Nöbet esnasında hastanın ekstremiteleri açılmaya çalıĢılmamalıdır. • Konstipasyon, aĢırı yorgunluk, ateĢ, menstrasyon, stres ve ayrıca televizyon gibi ses ve ıĢık yayan araçların nöbetleri tetiklediği konusunda hasta bilgilendirilmeli, • Su ile doldurulmuĢ küvetle banyo yapmaktan çok, duĢ ile banyo tercih edilmelidir. • Hasta normal aktivitelerini yapmaya teĢvik edilmelidir. Aktivite epileptik atakları artırmayıp, aksine azalmasını sağlar • Hasta kendisinin veya baĢkalarının yaralanmasına ve zarar görmesine neden olabilecek iĢlerde çalıĢmamalıdır. • Epileptik hastaların sürücü belgesi alabilmesi her devletin yasalarına göre değiĢebilmekle birlikte en az 1–3 yıl hiç nöbet geçirmemiĢ olması Ģartı aranmaktadır. • Epilepsili hastaların evlenmesinde bir sakınca yoktur. • Epilepsili hastalar normal sosyal yaĢantılarını sürdürebileceği bildirilmelidir, • Epileptik hastalar yanlarında epilepsileri olduğunu belirten kart ya da künye taĢımasının önemi vurgulanmalıdır.