Dr. Yusuf İLERİ Dünya Gazetesi-15.11.2001

advertisement
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK
VE DENETİM TİC. LTD. ŞTİ.
Dr. Yusuf İLERİ
Dünya Gazetesi-15.11.2001
KÜRESEL POLİTİKALARIN ULUSAL EKONOMİ VE VERGİLERE ETKİLERİ
Keskin bir ekonomik krizin ve savaş gerçeğinin zirveye ulaştığı bir dönemde
yaşamaktayız. Dünyada durgunluk derinleşmekte, yoksulluk küreselleşmekte, bununla birlikte
dünya ekonomisi uluslararası bankalar ve küresel tekellerin gölgesi ve kontrolü altına
girmekte, “uluslararası tahsildarlar grubu” tarafından düzenlenen bu süreçte; ulus-devlet
kurumları etkisizleşmekte, kamusal gelire çokuluslu firmalar el koymakta, istihdam ile
ekonomik etkinlikler daralmakta ve nihayet kamu finansmanı vergiler yerine borçlarla
sağlanmak suretiyle bir likidite tuzağı taratılmaktadır. Küresel kriz dünyanın herhangi bir
bölgesinde yoğunlaşmıyor. Sponsorluğunu IMF ve Dünya Bankası’nın üstlendiği yapısal
uyum programı neo-liberal programla desteklenmesine karşın tam bir müdahaleci söylem ve
eylem oluşturmaktadır.
100’den fazla ülkede uygulanan bu sistemin dünya ölçeğinde yasama organı;
çokuluslu şirketler ve çokuluslu sermayedir. Yürüme organı, IMF ve Dünya Bankası’dır.
Yargısal işlev ise; Dünya Ticaret Örgütü ve tahkim kurulları tarafından yerine getirilmektedir.
Yoksulluğun küreselleşmesine yol açan bu politikalar, serbest piyasa ve liberal
demokrasi söylemi ile beslemekte, güçlü ekonomiye geçiş reçetesi veya programı adı altında
uygulanmaya girmekte; bütçe disiplini, devalüasyon, ticaret liberalizasyonu ve
özelleştirmeden oluşan bu menü eş zamanlı olarak sunulmaktadır.
EMEK , ULUSAL SINIRDA KALDI
Sermayenin özgür biçimde hareket ettiği bu yeni dünya düzeninde, emek ise ulusal
sınırlar içine hapsedilmiştir. Küresel ekonomik sistemi çözümlememizin ana merkezinde
dünya ölçeğindeki işsizliğin oynadığı rol bulunuyor. Çok sayıda ülkede aynı anda uygulanan
ulusal makroekonomik reformlar ücretlerin ve emek maliyetlerinin dünya ölçeğinde
düzenlenmesi açısından kritik rol oynuyor. Gelişmiş ülkelerin sınai altyapısının bir
bölümünün gelişmekte olan ülkelerdeki ucuz emek merkezlerine kaydırılma süreci dünya
ekonomisine damgasını vuruyor. Bu sürecin temelinde tekil gelişmekte olan ülkelerin de iç
talebin daraltılmasına ve ucuz, istikrarlı ve disiplinli, bir sınai emek gücünü güvenli bir siyasal
ortamda yerleşiklik kazanmasına dayanıyor. Bu sürecin temelinde tekil üçüncü dünya
ülkelerinde iç pazara dönük ulusal imalatın tahrip edilmesi ve ucuz emeğe dayalı ihracat
ekonomisine yerleşiklik kazandırılması var. Ulusal imalatın çökmesi, buna bağlı olarak oluşan
işsizlik ve yoksulluğun küreselleşmesi dünya ölçeğinde ucuz emeğe dayalı bir ihracat
ekonomisinin gelişimine destek olur; dünya çapındaki üretim, düşük ücretli işçi kitlesi veri
alındığında, üretim olanakları muazzam boyutlara ulaşmıştır
ULUSLARARASI ŞİRKETLER İÇ ÜRETİMİ TEHDİT EDİYOR
Aşırı üretimleri nedeniyle, çokuluslu şirketler kendi pazarlarını genişletmek için
gelişmekte olan ülkelerin iç üretim zeminlerinin altını oymakta ya da onları tahrip etmekte
Darülaceze Caddesi No:33 Bilaş İş Merkezi B Blok K.3 No:43 Okmeydanı - İstanbul Tel:(0212) 210 55 88–210 00 33
(pbx) Fax:(0212) 210 60 30 E-Mail: info@ileriymm.com Web site: www.ileriymm.com
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK
VE DENETİM TİC. LTD. ŞTİ.
yani iç pazara yönelik yerli üretimin sonunu getirmektedir. Bu aşamada gelişmekte olan
ülkeler, emeğe dayalı ve ihracata yönelik üretim modeli tek seçenek olarak dayatılmakta, ucuz
emek pazarı gerektiren bu ihracat ekonomisinin gelişimi için küçük ve orta ölçekli işletmeler
ya iflasa itilmekte ya da küresel bir dağıtımcı için üretmek zorundadır. Bu çerçevede devlet
girişimleri ya özelleştirilmekte ya da kapatılmakta, bağımsız tarım üreticileri ise
yoksullaştırılmaktadır. İşte bu şekilde yerli sanayi ve yerli tarım yani yerli üretim kalmayınca,
yerli sanayici elbette istihdam da kalmayacaktır. Çünkü küreselleşme olarak anılan bu yeni
dünya anlayışı çalışabilir durumdaki nüfusun yüzde yirmisinin dünya ekonomisinin canlı
tutulması için yeterli olacağı inancındadır. Yalnızca, bu yüzde yirmilik nüfus; yaşamda,
kazançta, tüketimde ve katılımda aktif olacaktır.
Dünya Bankası rehberliğinde yürütülen yapısal uyum programı, mali yapıda bir dizi
köklü değişiklik içermektedir. Bu değişiklikler yurtiçi üretimi gerek talep, gerekse arz
yönlerinden baltalamaya yöneliktir. Katma değer ya da satış vergisinin konması ve doğrudan
vergilendirme yapısındaki değişiklikler her zaman düşük ve orta gelirli kesimlerin daha büyük
bir vergi yüküyle karşılaşması anlamına gelir. Yine bu program çerçevesi içinde, küçük tarım
üreticilerinin ve kentlerdeki kayıt dışı sektör birimlerinin vergilendirilmek üzere kayıt altına
alınması da yer alır. Bu programa göre, yerli üreticilerin vergi ödemesi gerektiren, ortak
girişimler ve yabancı sermaye her zaman yabancı sermaye çekmenin bir aracı olarak cömert
vergi muafiyetlerinden yararlanır.
Küresel güçlerin yeni dünya modeli bu iken; vergi sistemi ve vergi adaleti, vergi
oranları düzeltilmeden, mükelleflerin yaşamsal ve sosyal harcamalarının gider yazılması
sağlanmadan, enflasyon muhasebesine geçilmeden yani bütün bu ve benzeri olumsuzluklar
giderilmeden, bu ortamda, reel sektöre yönelik mali külfet getiren düzenleme, uygulamalar ve
vergi incelemeleri ise kamu finansmanı için gerekli ve zorunlu olsa dahi- yakın gelecekte reel
ekonomiyi, yani vergi mükelleflerini tasfiyeye yönelik son halkalar olarak anılacaktır.
Herhangi bir yargı kararına dayanmadan oluşturulan ve dağıtılan sahte ve muhteviyatı
itibariyle yanıltıcı belge kullanan ve düzenleyen mükellefler listesi firma ve ticari kişileri
potansiyel suçlu durumuna sokan bir anlayıştır. Oysa işlem güvenliği esasına dayalı evrensel
normlara uygun bir piyasanın işleyiş koşullarını yaratmak devletin görevidir. Bu bağlamda
kayıt dışı ekonomi ile elbet mücadele edilmelidir. Bu, gerekli ve zorunludur. Ancak, kayıt dışı
ekonomiye yönelik yapılan mücadele ve söylemlerin sağlıklı ve adaletli bir mali reform ile
yürütülmesi halinde yararlı olacağı açıktır.
İNSANİ MERKEZLİ KÜRESELLEŞME
Küreselleşme sadece yırtıcı güçlerin av alanı değildir. Bugün bu cephesi egemen olsa
da, küreselleşmenin diğer cephesi de buna bağlı olarak gelişip güçleniyor. Kâr merkezli
küreselleşme eğilimine karşı; meslek odaları, işçi ve işveren sendikaları, sivil kuruluşlar ve
siyasal toplumsal dayanışma ağlarının yer aldığı insan merkezli bir küreselleşme hareketi
gelişiyor. Sosyal şartlar iktisadi liberalizm endeksli küreselleşmenin karşısına çıkarılıyor.
Dünyada sermaye hareketlerinin sınırsız dolaşım serbestliğini kısıtlayacak ve bunların kısa
vadeli spekülatif beklentilerini kıracak evrensel vergiler bir zorunluluk almıştır. Birkaç yıl
öncesine kadar bir hayalden başka bir şey olmayan dünya vatandaşlığı, asgari gelir hakkı
önerisi bugün ciddiyetle ele alınıyor.
Darülaceze Caddesi No:33 Bilaş İş Merkezi B Blok K.3 No:43 Okmeydanı - İstanbul Tel:(0212) 210 55 88–210 00 33
(pbx) Fax:(0212) 210 60 30 E-Mail: info@ileriymm.com Web site: www.ileriymm.com
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK
VE DENETİM TİC. LTD. ŞTİ.
Ülkemiz bu krize ve bu durgunluğa kendi iradesiyle bilerek ve isteyerek girmemiştir.
Ülkemiz bu kriz ve bu ortama küresel güçler tarafından getirilmiştir. Bu krizden çımasında da
doğal olarak bu güçlere yönelik uygulanacak politikalar etkili olacaktır. Bunun yolunu ise
büyük önder Atatürk bize göstermiş ve uygulamıştır: Ekonomik yapımıza ve sosyal
dokumuza uygun bağımsız ve bağlantısız politikaların uygulanmasıdır. Bu bakımdan,
bağımsız maliye ve para politikaları uygulayarak, denetim hakkımızdan ve ekonomik
bağımsızlığımızdan vazgeçmemeliyiz.
Bu durum sonsuza kadar sürmeyecek. Büyük durgunluk devam eder ve derinleşirse, er
geç kâr merkezli küreselleşme yerine insanı esas alan küreselleşmenin egemen çıkacağı kesin.
İşte, belki de o vakit, İnönü tarafından ifade edilen bizim de içinde yer alacağımız yeni bir
dünya kurulacaktır.
Darülaceze Caddesi No:33 Bilaş İş Merkezi B Blok K.3 No:43 Okmeydanı - İstanbul Tel:(0212) 210 55 88–210 00 33
(pbx) Fax:(0212) 210 60 30 E-Mail: info@ileriymm.com Web site: www.ileriymm.com
Download