2010 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu AK Parti Kadın Kolları 5/2/2010 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu GİRİŞ Kadınların her konuda olduğu gibi istihdam konusunda erkeklerle aynı ligde oynayabilmeleri, büyük ölçüde makroekonomik politikalara ve bu politikaları rasyonelleştiren düşünce yapılarına bağlıdır. Her ne kadar günümüzün istihdam koşulları kadınlara çok kısa bir zaman öncesine oranla çok daha büyük fırsatlar sunsa da, kadınların istihdam konusu erkeklere uygulanan politikalara ek bazı politikalar gerektirmektedir. Cumhuriyetten günümüze yapılan tüm yapısal ve yasal reformlara karşın, kadın ve erkeklerin zaman, kredi ve yer gibi kaynak kullanımlarındaki orantısızlık hala devam etmektedir. Ayrıca, hem iş sahasının içinde, hem evde, hem bu iki örgütlenmenin arasındaki bağlantıda hala kadın ve erkeklerin görev, sorumluluk ve fırsatları eşit değildir. Bu farklılıkların ise yasal, siyasi, sosyal ve ekonomik konjonktürün kapsamlı bir şekilde incelenmeden çözülmesi mümkün değildir. Kadın ve istihdam arasındaki ilişki özellikle son yıllarda birçok akademisyen, siyasetçi ve aktivist tarafından ele alınmış, önemli Anayasal ve yasal değişiklikler yapılmışsa da, hala çözülmesi gereken sorunlar bulunmaktadır. AK Parti Kadın Kolları, kadınların işgücüne katılım ve istihdam oranlarını artırmaya, işsizlik oranlarını düşürmeye yönelik kapsamlı ve somut çözümler üretmek amacıyla 5 Şubat 2010 tarihinde "KADIN İSTİHDAMININ ARTTIRILMASI ÖNÜNDEKİ ENGELLER VE SOMUT ÇÖZÜM ÖNERİLERİ" başlıklı çalıştayı düzenleyerek önemli bir adım atmıştır. Katılımcılar: AK Parti Merkez Binası’nda gerçekleştirilen çalıştaya katılan isimler aşağıda sıralanmıştır: - Gülay ASLANTEPE, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (Moderatör) - Prof. Dr. Gülay TOKSÖZ, Ankara Üniversitesi - Doç. Dr. Şemsa ÖZAR, Boğaziçi Üniversitesi ve Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu (KEİG) - Doç. Dr. Kadriye BAKIRCI, İstanbul Teknik Üniversitesi - Doç. Dr. İpek İLKKARACAN, İstanbul Teknik Üniversitesi, Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu (KEİG) ve Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği - Serap GÜRE, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu (KEİG) - Esra TEKİL, KAGİDER - Berna BAYAZIT, Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü (UNDP) - Başak SÖYLEMEZ, TÜSİAD Temsilcisi - Meliha OKUR, Gazeteci, Yazar - Ercüment IŞIK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı AB Koord. Daire Başkanı - Gürbüz ERDOĞAN, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Hukuk Müşaviri - Aşkın ASAN, AK Parti Milletvekili - Canan Candemir ÇELİK, AK Parti Milletvekili - Öznur ÇALIK, AK Parti Milletvekili AK Parti Kadın Kolları 2 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - Alev DEDEGİL, AK Parti Milletvekili - Azize Sibel GÖNÜL, AK Parti Milletvekili - Fatma ŞAHİN, AK Parti Kadın Kolları Başkanı - Selva ÇAM, AK Parti Kadın Kolları Ekonomik İşler Başkanı - Jülide SARIEROĞLU, AK Parti Kadın Kolları MKYK Üyesi - Zeynep ERUL, Raportör Tek gün süren çalıştay iki oturumdan oluşmuştur. Birinci oturumda ağırlıklı olarak kadınların insana yakışır iş (decent work) çerçevesinde bir çalışma hayatı geçirebilmelerinin önündeki sosyal, yapısal, siyasal ve yasal engeller tartışılırken, ikinci oturumda bu sorunların nasıl bir yol haritası ile aşılabileceği tartışılmıştır. KADIN İSTİHDAMINA İLİŞKİN ENGELLER VE SORUN ALANLARI Dünyanın her köşesindeki kadınlar, bulundukları ülke, bölge veya sosyoekonomik konum ne olursa olsun, çalışma hayatındaki ‘görünmez’ cinsiyete dayalı yaptırımlara maruz kalabilmektedir. Bir başka deyişle, her kadına çalışma dünyasında geçirdiği sürecin çeşitli noktalarında –kasıtlı veya kasıtsız olarak- kadın olduğu hatırlatılmaktadır. Kadınlar işgücüne katılım, kalıcı bir işte çalışma süresi ve iş piyasalarına erişim konularında erkeklerin karşılaşmadığı birbiriyle bağlantılı birçok engellerle karşılaşmaktadır. Kadınların istihdama ilişkin yaşadıkları sorunlar, çalıştıkları sektörün dinamikleri ile birebir bağlantılıdır. Örneğin, çalışma saatleri yüksek, çalışma koşulları ağır, güvencesiz işlerde çalışan kadınların oranı çok yüksektir. Ayrıca çalışma hayatındaki kadınların hemen hemen hepsi işlerinin yanı sıra ev işleri, çocuk-yaşlı-hasta ve engelli bakımı ile uğraşmaktadır. Kadınların işgücüne katılım oranının yanı sıra, düzenli ve sürekli bir işte çalışma oranları da oldukça düşük seviyededir. Kadınların düzenli gelir karşılığı güvenceli bir işte çalışma imkanlarının yanı sıra uzun sureli ve istikrarlı çalışma olanakları da erkeklere göre daha kısıtlıdır. Kadın istihdamının artırılmasının tek başına bir amaç olarak belirlenmesi ve bu yönde çalışmalar yapılması eksik bir bakış açısının ürünü olacaktır. Asıl amaç kadınların daha iyi bir yaşam geçirmesinin sağlanması olmalıdır. Bu nedenle kadın istihdamının artırılmasına yönelik düzenlemelerin insana yakışır iş perspektifinden ele alınması, kadınları ekonomik-sosyalsiyasal-kültürel anlamda güçlendirecek, toplumdaki rol ve statülerini artıracak bir anlayışla hayata geçirilmesi gerekmektedir. Sadece kadın istihdamını artırmaya odaklanmak büyük çerçevede amacına ulaşmayacağı gibi toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesinde de etkili olmayacaktır. Bu çerçevede kadınların işgücüne katılımının, istihdamının ve işe devamlarının önündeki engeller ve belli başlı sorun alanları aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir: a) Toplumsal Bakış Açısı ve İşgücü Piyasası Dinamikleri - Ülkemizin işgücü piyasası yapısı, geleneksel ve toplumsal bakış açısı ne yazık ki kadın istihdamına tüm süreç boyunca psikolojik bir bariyer koymaktadır. Ev içi sorumluluklarda yani toplumsal yaşam açısından büyük önemi olan çocukların yetiştirilmesi ve bakımı, ailenin yaşlı, hasta ve engelli bireyleri gibi bakıma muhtaç bireylerinin bakımı, ve tüm aile bireylerinin tükettiği ev hizmetlerinin sağlanması gibi emek yoğun ev içi üretimde, kadın ve erkek arasında eşit bir paylaşımın olmaması; ayrıca kamunun ve AK Parti Kadın Kolları 3 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu işverenlerin bakım hizmetleri konusunda hiçbir yükümlülük almaması, kadınların işgücüne katılımını ve işe devamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. - Başlıca kronikleşen sorunlarından biri işsizlik olan ülkemizde, sınırlı sayıdaki işlere başvurularda erkekler kadınlara tercih edilmektedir. Bunun başlıca sebebi ise erkeğin hala evin reisi ve tedarikçisi olarak görülmesidir. - Zihniyet yapısı ve çalışma koşulları kadınların özellikle sanayi sektöründe istihdam edilmesini etkilemektedir. Ülkemizde sanayileşme ücret düzeyleri, çalışma saatleri, vardiyalı çalışma şekli, ulaşım sorunu gibi nedenlerle erkek üzerinden yapılanmaktadır.. İşgücü arz ve talep eden taraflarda kadınların sanayide çalışmasına imkan sağlayacak bir bakış açısı mevcut değil. - Araştırmalar, erkek çalışanların iş yerlerine kadınların çalışmaya başlaması durumunda direnç gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Birçok erkek, kadınların erkeklerin işlerini ‘çaldıklarını’ düşünmektedir. - Öte yandan, kadınlar da erkeklerin çoğunlukta oldukları ortamlarda çalışmanın, cinsiyet temelli taciz veya cinsel taciz endişesi veya tacizin işyerlerindeki yaygınlığı nedeniyle huzurlarını bozduğunu, bu nedenle bu işlerde uzun sure çalışmayı tercih etmediklerini belirtmişlerdir. - İş duyurularında veya işe alım aşamasında erkeklerin kadınlara tercih edilmesi İş Kanunu ile yaptırıma bağlanmış değildir. İşe alım aşamasında ayrımcılık Türk Ceza kanunu ile yasaklanmışsa da, sözkonusu maddeye dayanarak dava açmaya ilişkin alt yapı mevcut olmadığından, caydırıcı olmamaktadır. İşyeri kapatma cezası ve eğitim zorunluluğu, bu sorunu gidermede hem daha caydırıcı hem de yapıcı olacaktır. - Kadınlar, birçok sektörde erkeklerle aynı oranlarda tamamladıkları iş karşılığında daha az ücret almaktadırlar. ‘Cam tavanı’ kırıp yüksek pozisyonlardaki erkeklerle aynı işleri yapan kadınların oranı %10’a varmamaktadır. - Özellikle çocuk bakım hizmetlerinin bedeli maaşından fazla olan kadınlar, sahip oldukları işlerde uzun bir sure boyunca çalışmayı tercih etmemektedirler. geleneksel ve toplumsal bakış açısı ne yazık ki kadın istihdamına tüm süreç boyunca psikolojik bir bariyer koymaktadır.. - Çalışma saatlerinin vardiyalı olduğu iş kollarında ulaşım sağlanması gerekliliğine ilişkin Yönetmelik hükmünün uygulanmaması, kadınlar ve aileleri için önemli bir sorun niteliğindedir. - Çalışma saatlerinin vardiyalı olduğu iş kollarında ulaşım sağlanması gerekliliğine ilişkin Yönetmelik hükmünün uygulanmaması, kadınlar ve aileleri için önemli bir sorun niteliğindedir. - Evde çalışma (homeworking) ile piyasada yapılan üretim çok katı sınırlarla ayrılmıştır. Evde çalışan kadınların sosyal güvenlik imkanlarındaki kısıtlılık bu biçimde çalışan kadınları mağdur etmektedir b) Tarım sektörü - Her ne kadar çiftçilik erkeklerle özdeşleşmiş bir meslek olarak görülse de, ülkemizde kadınlar tarımsal üretimde yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bu çalışma “ücretsiz aile işçiliği” AK Parti Kadın Kolları 4 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu şeklindedir. Kadınlar sabahları erkeklerden erkek kalkmakta, tarlada çalışmakta, aynı zamanda çocuk ve aile bakımı, yemek yapımı ve evdeki kriz yönetimi ile ilgilenmektedir. - Bu sektördeki kadınlar, çok düşük gelire sahip olmalarının yanı sıra toprak, su ve gelir kaynaklarına çok zor erişebilmektedir. Ancak daha da önemlisi ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların eline hiç gelir geçmemesidir. Ayrıca sosyal güvenlik kapsamı dışında çalıştıkları için sigortalı olarak çalışmaları gereklidir. - Bu zorluklar sebebiyle daha çok kadınların yer aldığı tarım sektöründeki çalışmanın özel düzenlemelere bağlanması gerekmektedir. Uluslararası normlar çerçevesinde yürürlüğe konulacak Tarım İş Kanunu gerek ücretsiz aile işçisi olan kadınlar gerekse de tüm tarım işçileri açısından hayati öneme sahiptir. c) Küresel Krizin Türkiye’de Kadın İstihdamına Etkileri Krizin etkilerinin ölçümünde kadın faktörünün göz önünde bulundurulması, krizin etkilerinin önlenmesinde daha etkili olacak, hem de herkesin faydalanabileceği sosyal altyapı ve yatırımların tasarlanmasına zemin hazırlayacaktır. - Tüm dünya ekonomilerini büyük bir hızla etkileyen küresel kriz, ülkemiz ekonomisinde göreceli olarak büyük hasarlar bırakmamıştır. Buna rağmen küresel ekonomik ve finans krizinin reel ekonomiye ve gelir düzeyi düşük olan gruplara etkisi olduğu üzücü bir gerçektir - Özellikle son yüzyılda gerçekleşen ekonomik ve finansal krizler kadınların üzerine orantısız bir yük bindirmiştir. Kriz zamanlarında, önceden kadınların üstlendiği iş pozisyonları genellikle erkeklere verilmektedir. Ayrıca, kadınların zaten kısıtlı olan ekonomik ve finansal kaynaklara erişimi kriz zamanlarında daha da zorlaşmaktadır. - Küresel krizin kadınların çalışma yapılarının zorlaştırılmasına, geçim kaynaklarının yok olmasına, hayatlarının her alanında sorumluluklarının artmasına ve kadına yönelik şiddetin tırmanmasına neden olduğu söylenebilir. - Küresel krizin özellikle sanayi sektörüne olumsuz etkileriyle beraber kadınların evdeki emeği ve ürün çeşitliliği artmaktadır. Bu durumda kadınların ürünlerini satmaları kriz nedeniyle daha da zorlaşmaktadır. Evde çalışan kadınlar için sigortasızlık ciddi bir sorundur. Evde çalışan kadınların sigortalı olması için düzenleme yapılmalıdır. - Kriz, bazı iş kollarında kadınlara yeni çalışma sahaları açmıştır. Artan istihdam kendini tarımda ücretsiz aile işçiliği ile birlikte hizmet sektöründe göstermektedir. - Finansal krizin etkilerinin ölçümünde cinsiyet faktörünün de ele alınması, hem krizin etkilerinin önlenmesinde daha etkili olacak, hem de herkesin faydalanabileceği sosyal altyapı ve yatırımların tasarlanmasına zemin hazırlayacaktır. d) Geleneksel İşbölümünün Kadın İstihdamına Etkileri - Ev içindeki demografik yapılar (çocukların yaşı ve sayısı, yaşlı nüfusun sayısı, sosyoekonomik statü) kadınların işgücüne katılımlarını etkileyen faktörlerdendir. - Ülkemizde tek çalışanlı aile modeli yaygındır. Çift çalışanlı aile modellerinde ise aynı çalışma saatlerine rağmen erkeklerin ev işleri ve çocuk bakımına katkıları hala çok düşük düzeydedir. Bu tür işlere yardım, daha yüksek sosyoekonomik düzeylerdeki ailelerde hizmet alımı şeklinde yapılmaktadır. Daha düşük sosyoekonomik düzeylerdeki kadınların çalışma karşılığında elde edecekleri ücret düzeyi, bakım hizmetleri ya da AK Parti Kadın Kolları 5 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu ev işleri için piyasadan hizmet alımını desteklemeyecek düzeyde olduğundan, ve çocuk bakımı başta olmak üzere yaşlı ve engelli bakımına yönelik kamu kurumları veya kamu tarafından sübvanse edilen hizmetleri yok denecek kadar az olduğundan, özellikle düşük eğitimli kadınlar işgücü piyasasından dışlanmaktadırlar. e) Yabancıların Çalışması ve Kadın İstihdamı - Özellikle son yıllarda göçmen kadınlar, yaşlı ve çocuk bakımında ülkemiz vatandaşlarına tercih edilmektedirler. Göçmen kadınların istihdamı, yatılı kalma imkanlarının olması, kendi çocuklarını memleketlerinde bırakmaları, yükümlülüklerinin yerli kadınlara nazaran daha az olması, eğitim ve hizmet seviyelerinin yüksekliği nedeniyle tercih meselesidir. - Göçmen kadınların, fiziksel ve ruhsal sağlığı olumsuz etkileyebilecek zor iş koşullarına karşı korunmaları, bununla ilgili denetimlerin yapılması gerekmektedir. Öncelikle Türkiye’de kaçak olarak bulunanların yasal statüye kavuşturulmaları için düzenleme yapılmalıdır f) Eğitim ve Kadın İstihdamı - Her düzeyde eğitime eşit şartlarda erişim vazgeçilmez bir insan hakkıdır. Bir ülkedeki eğitim düzeyi, o ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik dinamiklerini doğrudan etkilemektedir. - Dünyada ve ülkemizde küresel krizle birlikte hem eğitimli, hem eğitimsiz kadınların çalışma koşullarında geriye gidiş olmuştur. - Aynı eğitim düzeyindeki erkeklerin kadınlardan daha fazla ve daha iyi koşullarda iş buldukları ise bilinen bir gerçektir. Eğitim düzeyleri yüksek olan kadınlar da iş yerlerinde erkeklerle eşit muamele görmemekte ve ayrımcılığa uğramaktadırlar. - Okul öncesi eğitim, ülkelerin refah seviyesi ve işgücü kalitesi açısından çok önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim ile ilgili bütçe payını arttırmasına rağmen, eğitim politikaları daha çok 5 yaş üzeri çocuklara odaklanmaktadır. 0–4 yaş arası çocuklara yönelik eğitim politikalarının da geliştirilme ihtiyacı bulunmaktadır. g) Diğer Devlet Politikaları ve Kadın İstihdamı - Devletimiz, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm politikalarına entegre etmek amacıyla konuyla ilgili bir bakanlık kurmuş ve çeşitli bakanlıkların bünyesinde kurumlar oluşturmuştur. Ancak bu kurumlar arasında bir koordinasyon ve eşgüdüm eksikliği bulunmaktadır. - Öte yandan, iş kollarına dair devletin düzenli istatistiği bulunmamakta, istatistikî eksiklikler nedeniyle istihdamı etkileyen birçok faktör arasındaki bağlantılar sağlıklı bir şekilde değerlendirilememektedir. - Birçok eylem planı hazırlanmasına rağmen takip mekanizmalarında eksiklik bulunmaktadır. Bu durum yapılan çalışmaların etkinliğini ve sonuca gidilmesini zorlaştırmaktadır. - Son dönemlerde kadınların sosyal sigorta hakkını ve imkânlarını iyileştirmek amacıyla birçok düzenleme yapılmıştır. Emeklilikle ilgili düzenlemelerin yanı sıra kadınların doğum yapmalarıyla beraber sosyal güvenlik noktasında yaşadıkları mağduriyetleri giderici düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Ancak yönetmelikteki bir takım sıkıntılar nedeniyle ‘doğum borçlanması’na tabi olan kadınlar yaşamları boyunca daha çok çalışmak zorunda kalabilmektedir. AK Parti Kadın Kolları 6 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - Sosyal yardım alan kadınlar, iş buldukları takdirde yardımların kesilmesini önlemek için çalışmamayı ya da kayıtdışı çalışmayı seçebilmektedirler. - Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu ile esnek çalışma modelleri uygulamaya konmuştur. Esnek çalışma modellerinin sosyal güvenlik sistemiyle bütünleştirilmesinde daha sağlam temelli ve mağduriyetleri önleyici düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. - Esnek çalışma modellerinin doğrudan kadın istihdamı ile bağlantılı düşünülmesi, kadınların iş piyasasına girişinde başta iş güvencesi ve sosyal güvenlik olmak üzere birçok konuda eşitsiz bir durumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu nedenlerle kısmi çalışma, ülkemiz piyasa gerçeklerinde kadın istihdamı için kalıcı bir çözüm olamayacağı gibi, gençler, öğrenciler ve çocuk sahibi olan kadınlar için geçiş dönemi düzenlemesi olarak düşünülmelidir. - İsteğe bağlı sigortalılık uygulaması kadınlar için caydırıcı süreçlere sahiptir. Örneğin, kadınlar kocalarının sigortaları üzerinden ilaç alıyorsa hastalık için prim ödemek istememektedirler. Bu durum kadınları sigortasız işlere yöneltmektedir. - Yürürlükteki İş Kanunu ve Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği ile kadınların yüksek gelir getiren sektörlerde çalışmaları önlenmiştir. - Kadınların eşlerinin ölümü üzerine aldıkları aylık, kadınların çalışmaya başlamaları halinde %75’ten %50’ye düşmektedir. Bu durumda kadınlar sigortalı işleri tercih etmemekte, kayıt dışı ekonomiye yönelmektedirler. - Benzer bir dezavantajı yeşil kart sahibi kadınlar da yaşamaktadır. Yeşil kartlı kadınlar, sigortalı işe girdikleri takdirde katkı paylarını ödemek zorunda kalmaktadırlar Bu nedenle yeşil kart, kayıtlı istihdamın önünde engel oluşturmayacak şekilde, istihdamı destekleyici bir düzenleme ile yeniden düzenlenmelidir. - AK Parti hükümeti ile birlikte artık T.C. kimlik numarası ile alınan yardımların takibi - yapılabilecektir. Fakat bu sisteme yerel yardımlar katılmamaktadır. Sistemin hayata geçmesi ile birlikte istihdam oranları tespit edilebilmeli, kronikleşen yardımların yerini yapıcı yardımlar almalıdır. - Kadının istihdamına yönelik olumlu etkileri bulunan 5763 sayılı kanun, 26 Mayıs 2010 tarihinde sona ermektedir. - 5921 sayılı kanundan yararlanabilen kadınlar genellikle sanayinin geliştiği kentlerdedir. - Sosyal güvenlik sistemine ilişkin primsiz ödemeler ile ilgili yasal düzenlemenin henüz yasalaşmamış olması aksaklıklara neden olabilmektedir. - Deniz İş Kanunu’nda kadının adı geçmemektedir. Aynı şekilde, turizm, ev hizmetleri, ve diğer kadın çalışanın olduğu sektörler ile ilgili düzenlemeler hem eksik, hem de eski tarihlidir - Ayrıca, Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’ne istinaden hiçbir işveren ayda 5 gün regl izni vermek istememektedir. Biyolojik olarak kadınların regl dönemlerinden çok regl öncesi dönemleri sıkıntılıdır, fakat bu durum çalışmayı önleyici bir sağlık sorunu değildir. Bu konuyla ilgili sadece Çin’de doğum kontrolü amaçlı bir düzenleme vardır. Diğer ülkelerde bu konu ile ilgili soru sormak bile özel hayata müdahale olarak değerlendirilmektedir. AK Parti Kadın Kolları 7 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - İstihdama ilişkin yasalar genellikle ekonominin genişlediği zamanlarda daha etkili olmaktadır. Bu nedenle yasalar hem tüm ekonomik dönemleri kapsamalı, hem de sosyal değişimlerle desteklenmelidir. YAPILAN DÜZENLEMELER "KADIN İSTİHDAMININ ARTTIRILMASI ÖNÜNDEKİ ENGELLER VE SOMUT ÇÖZÜM ÖNERİLERİ" başlıklı çalıştayda referans verilen düzenlemeler aşağıdaki şekildedir: I. İstihdam Paketi: 26 Mayıs 2008 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile kadın istihdamının teşvik edilmesi amacıyla önemli bir adım atılmıştır. Bu adım ile bir yıl içinde işe alınan ve fiilen çalıştırılan 18 yaşından büyük tüm kadınların Kanunun yürürlük tarihinden önceki altı aylık dönemde prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olması şartıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki bir yıllık dönemde işyerine ait prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama sigorta sayısına ilave olarak bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde işe alınan ve fiilen çalışanlar için; prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin; a) Birinci yıl için yüzde yüzünün, b) İkinci yıl için yüzde sekseninin, c) Üçüncü yıl için yüzde altmışının, d) Dördüncü yıl için yüzde kırkının, e) Beşinci yıl için yüzde yirmisinin, İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması sağlanmıştır. Diğer taraftan söz konusu yasal düzenlemeyle kreş kurma zorunluluğu bulunan işletmelerin dışarıdan bu hizmeti almalarına imkan sağlanmıştır. Dışarıdan kreş hizmeti alımı daha önce yönetmelikte yer alırken yapılan düzenlemeyle kanun hükmü haline getirilmiştir. II. İş Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler: Ülkemizde çalışma hayatını düzenleyen Yeni İş Kanunu’nda 2003 yılında yapılan düzenlemeler ile çalışma yaşamında kadın erkek eşitliğinin sağlanması yönünde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İş Kanununda; işverenin biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamayacağı, aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştıramayacağı,cinsiyet, medeni hal ve aile yükümlülükleri, hamilelik ve doğumun iş akdinin feshi için geçerli sebep oluşturamayacağı hükümleri yer almıştır. İşyerinde cinsel taciz ve kısmi çalışmaya ilişkin hükümler de ilk kez Kanunda yer almıştır. Ayrıca kadın çalışanlara verilen ücretli doğum izin süreleri de artırılmıştır. Bununla birlikte 4857 sayılı yeni İş Kanunu ile esnek çalışma yöntemlerinin bir kısmı yasal temele kavuşmuştur. 4857 sayılı Yeni İş Kanunu ve bu Kanuna dayanarak çıkarılan Yönetmeliklerle, kadınlara yönelik düzenlemeler güçlendirmiştir. AK Parti Kadın Kolları 8 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu 1. İş Kanununun “Eşit davranma ilkesi” başlığı altında 5. maddesinde getirilen düzenlemede; Anayasanın 10. maddesinde getirilen eşitlik ilkesi dikkate alınarak, is ilişkisinde dil, irk, cinsiyet siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı olarak ayırım yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. - 5/1Maddesinde Ayrıca işverenin belirli ve belirsiz süreli is sözleşmeleri ile tam ve kısmî süreli is sözleşmelerine göre çalışan isçiler arasında "esaslı sebepler olmadıkça ayrım yapılamayacağı, - 5/2 esnek istihdam türlerine ilişkin olarak 4857 sayılı Yasanın 11, 12 ve 13. maddelerinde getirilen belirli belirsiz süreli ve kısmi süreli tam süreli is sözleşmelerine göre çalışmalarda hakli nedenler olmadıkça eşitlik ilkesine uyulması kuralına yer verilmiştir. - 5/3 maddesinde biyolojik veya isin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça bir isçiye is sözleşmesinin yapılması, şartların oluşturulması, uygulanması ve sona ermesinde cinsiyet ve gebelik nedeniyle doğrudan ve dolaylı olarak farklı işlem yapılamayacağı ifade edilmiştir. - 5 (3/4) maddeleri ile aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamayacağı gibi, cinsiyet nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması da, daha düşük bir ücret uygulanmasını haklı kılamaz. - 5/6.maddesinde eşit davranma ilkesi ve cinsiyet ayrımı yasağına aykırı davranmanın hukuki yaptırımı da düzenlenmiştir. Buna göre isçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir. - 5/7 maddesi ile ispat yükümlülüğüne ilişkin önemli bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre 20. madde hükümleri saklı kalmak üzere işverenin 5.madde hükümlerine aykırı davrandığını isçi ispat etmekle yükümlü kılınmıştır. Ancak işçi, ihlalin varlığını gösteren durumu ortaya koyması halinde ispat mükellefiyeti işverene geçmektedir. 2. Analık halinde çalıştırılma yasağı doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftaya çıkarılmıştır. - Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılamayacak 8 haftalık süreye 2 hafta ekleneceği hükme bağlanmıştır. - Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde ve doktorun onayı ile kadın isçi isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın isçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. - Böylece kadın isçilerin çocuklarına bakabilmeleri için ihtiyaç duydukları doğum sonrası iznin 13 haftaya kadar arttırılması imkanı, isabetli olarak, sağlanmıştır. - Hamilelik süresince kadın isçiye periyodik kontroller için izin verileceği; hekim raporu ile gerekli görülürse hamile kadın isçinin sağlığına uygun daha hafif islerde, ücretinden bir indirim yapılmaksızın, çalıştırılacağı hükme bağlanmıştır. AK Parti Kadın Kolları 9 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - Kadın isçilere bir yasından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verileceği, bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağının isçi tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. 3. Kadın isçilerin yer ve su altında çalışma yasağına ilişkin düzenleme bulunmaktadır. 4. 4857 sayılı İs Kanununda getirilen bir diğer önemli değişiklikte, kadın isçinin haksiz ve keyfi ve geçerli bir nedene dayanmaksızın yapılan fesihlere karşı korunma getirilmiştir. - Yeni düzenlemeye göre, otuz veya daha fazla isçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan isçinin belirsiz süreli is sözleşmesini işverenin fesh edebilmesi için isçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanması gerekir. - Irk, renk, cinsiyet, medeni hâl, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler ve 74. maddede öngörülen kadın isçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek de sayılmıştır. - Hamilelik ve doğum, is güvencesi kapsamında kalan kadın isçilerin belirsiz süreli hizmet akitlerinin işveren tarafından feshi durumunda geçerli bir neden olarak ileri sürülemeyeceği gibi, 74. maddede yer alan doğum öncesi ve doğum sonrasında kadın isçinin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde ise gelmemekte geçerli bir fesih nedeni olamayacaktır. - Bu sebeplere dayalı olarak is sözleşmesinin feshinde, geçersiz sebeple yapılan feshin hüküm ve sonuçları uygulanır. 5. 4857 sayılı Kanunun 24. maddesinin 11/d fıkrasında cinsel taciz haklı bir fesih nedeni olarak hükme bağlanmıştır. Getirilen yeni düzenlemeye göre isçinin işyerinde başka bir isçi veya üçüncü kişiler tarafından cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen onun gerekli önlemleri almaması hali isçi açısından hakli bir fesih nedenidir. - İşverenin isçiye cinsel tacizde bulunması da isçi açısından hakli bir fesih nedenidir (m.24/IIb). - 4857 sayılı Kanun ile cinsel tacize ilişkin olarak getirilen bir diğer düzenleme m.25/11-c yer almıştır. Buna göre isçinin işverenin başka bir isçisine cinsel tacizde bulunması işveren açısından haklı bir feshi nedenidir. 6. 1 Ağustos 2004 tarihli resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Asgari Ücret Yönetmeliğinin “Ücrette Eşitlik İlkesi” başlıklı maddesinde asgari ücretin belirlenmesinde cinsiyete dayalı bir ayrım yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. III. Sosyal Güvenlik Alanında Yapılan Düzenlemeler: 1. Tarımda kendi nam ve hesabına çalışan kadınlar aleyhine var olan eşitsizlik 2003 yılında yapılan bir düzenleme ile kaldırılmıştır. Daha önce bu konumda olan kadınlar için, sisteme girişte aile reisi olma koşulu aranmakta idi. Ancak Medeni Kanunumuzdaki düzenlemeye paralel olarak sosyal güvenlik alanındaki bu eksiklik de giderilmiş oldu. AK Parti Kadın Kolları 10 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu 2. 17 Nisan 2008 tarihinde kabul edilerek yasalaşan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile aşağıdaki düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. - Emeklilik yaşında 2075’e kadar kademeli geçiş: Kadınlarda 58 ve erkeklerde 60 olarak uygulanmakta olan emeklilik yaşı 5510 sayılı yasa ile 65’e çıkarılmıştı. Geçiş süreci 2036 ile 2048 yılları arasında emekli olacakları kapsayacak şekilde düzenlenmişti. Yapılan yeni düzenleme ile 2036-2048 aralığındaki emeklilik yaşının artışından o yıllarda emekli olacakların değil; emeklilik için gerekli prim gün sayısı şartını o yıllarda dolduranların etkilenmesi öngörülmüştür. Böylece 2028’e kadar işe giren SSK’lıların da (2048’e kadar 20 yıl/7200 gün çalışma süresini doldurabilecekleri) 65 yaşından önce emekli olmalarına imkan sağlanmıştır. SSK’da 7200 gün (20 yıl); Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’nda 9000 gün (25 yıl) olan çalışma süresi şartını 2036’ya kadar dolduran kadınlar 58 yaşında emekli olabilecektir. Çalışma süresi şartını 2036-2048 arasında dolduranlar kademeli olarak 58-65 yaşlarında; 2048’den sonra dolduranlar ise 65 yaşına geldiklerinde emekli olacaklardır. Bu düzenleme ile; 58-60 yaş uygulamasından 65 yaş uygulamasına geçiş çok daha uzun süreye yayılmış ve 65 yaşında emekliliğin herkes için geçerli olacağı tarih 2048 yılından 2075 yılına kadar ötelenmiştir. - Emzirme Yardımı’ndan (Ödeneği) Bağ-Kurlularda da yararlanabilecek: Geçmiş uygulamada sadece SSK’lılara, defaten 50 YTL ödenmekteydi. Yapılan değişiklik ile; bu yardımdan, Bağ-Kur sigortalı ve emeklilerinin de yararlanması hükme bağlanmıştır. Emzirme ödeneğinin miktarı, sosyal tarafların da temsil edildiği Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu Kararı ve Bakan onayı ile belirlenecektir. - Çeyiz Parasından (Evlenme Ödeneği) vefat eden Bağ-Kurluların kız çocukları da yararlanabilecek: Geçmiş uygulamada çeyiz parası, Bağ-Kur’dan aylık almakta olan kız çocuklarına ödenmemekteydi. Yapılan değişiklikle; vefat eden Bağ-Kur’luların, Kurumdan aylık almakta iken evlenen kız çocuklarına da 24 aylık tutarında çeyiz parası verilecektir. - Kadın sigortalılar, doğum nedeniyle çalışamadıkları süreleri borçlanabilecek: SSK’ya tabi sigortalıların doğumdan dolayı çalışamadıkları sürelerini borçlanma imkanı getirilmiştir. Her doğum için azami iki yıl olmak üzere toplam 4 yıla kadar çalışılmayan veya ücretsiz izinde geçirilen sürelere ilişkin primlerin yatırılması suretiyle yapılacak borçlanma, annelerin daha az çalışma süresi ile emekli olabilmelerine imkan sağlanmaktadır. - Özürlü çocuğu bulunan kadınlar erken emekli olabilecek: Sürekli bakımına muhtaç özürlü çocuğu bulunan kadınların Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayıları dörtte bir oranında artırılacak ve bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilmek suretiyle daha fazla hizmetle, daha erken yaşta emekli olmaları sağlanacaktır. Böylelikle bakıma muhtaç özürlü çocuğu bulunun kadınlara 5 yıla kadar erken emekli olabilme imkanı getirilmektedir. - Şehit ve gazilerin çocuklarına her yıl için ödenen eğitim ve öğretim yardımı % 25 oranında artırılmıştır. AK Parti Kadın Kolları 11 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - İsteğe Bağlı Sigortalılığı kolaylaştırılmıştır: İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için; SSK’da 1080 gün (3 yıl), Emekli Sandığında 3600 gün (10 yıl) çalışmış olmaları gerekiyordu; üstelik emekli olana kadar da sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorlardı. Yapılan değişiklik ile; isteğe bağlı sigortalı olabilmek için gerekli olan çalışma şartı kaldırılmaktadır. Artık dileyen herkes, isteğe bağlı sigortalı olabilecek ve sigortalı olduğu sürece sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir. Bu düzenlemeyle, part-time (kısmi zamanlı) çalışanlar ile usta öğreticilere de ay içinde eksik kalan günlerini isteğe bağlı olarak tamamlayabilme hakkı sağlanmaktadır. - On yıldan az çalışması olup vefat eden memurların ailelerine maaş bağlanacak: Şimdiye kadar 10 yıldan az hizmeti bulunan memurların vefat etmeleri halinde yakınlarına aylık bağlanmıyordu. Yapılan değişiklikle bu süre, diğer çalışanlarda olduğu gibi 5 yıla düşürülerek 20 bini aşkın aileye aylık bağlanması sağlanmaktadır. Ayrıca SSK’lıların vefatında hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ise borçlanma yoluyla kazanılan süreler hariç tutulmak kaydıyla 5 yıl sigortalılık ve 900 günlük çalışma süresi yeterli olmaktadır. - Kız Çocuklarının Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Durumu: 18 yaşını dolduran kızlar ana-babalarından bağımsız olarak kendi sigortalılık ve gelir durumlarına uygun şartlarda GSS kapsamına girerek sağlık hizmetlerinden yararlanacaklardır. Ancak, halen 18 yaşından büyük olup ana-babasının sigortalılığı nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanmakta olanlar bu haklarını sürdüreceklerdir. IV. Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler 2007 yılında Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle hane halkı içinde kadınlar tarafından üretilen ürünlerin düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması sonucu kadınların elde ettikleri gelirler vergiden muaf tutulmuştur. V. Tebliğ ve Genelgeler 24 Temmuz 2003 tarih ve 25178 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren AB Müktesebatının Üstlenilmesine ilişkin Türkiye Ulusal Programı’nda; çalışma yaşamında kadın erkek eşitliğine dair topluluk müktesebatına uyum sağlanmasının amaçlanmasının yanı sıra temel olarak eşitlikçi politikaların yaygınlaştırılması ve etkin olarak uygulanması hedeflenmiştir. Bununla birlikte Ülkemiz, 21 Şubat 2003 tarih ve 25027 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3 Şubat 2003 tarih ve 2003/5224 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Avrupa Birliğinin Sosyal Politika Programları arasında yer alan Cinsiyet Eşitliği Topluluk Programına katılmış bulunmaktadır. Avrupa Birliği düzeyinde ilk defa 1982 yılında başlatılan topluluk programının amacı, kısaca eşitlik hükümlerinin topluluk politikalarında işlerlik kazanması istihdam, mesleki eğitim, terfi ve çalışma ve işe giriş koşulları bakımından eşit muamele sağlanmasıdır. 2003 tarihli Türkiye Ulusal Programı kapsamında çalışma yaşamında kadın-erkek eşitliğine ilişkin direktiflere uyum sağlamak üzere yapılan düzenlemeler ve çalışmalar şu şekilde özetlenebilir: • Kadınların istihdamının önündeki engelleri kaldırmak amacıyla “İş ve Meslek Bakımından Ayrımcılık Hakkındaki 111 Sayılı ILO Sözleşmesi” kapsamında işe yerleştirmede cinsiyet AK Parti Kadın Kolları 12 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu ayrımını ortadan kaldırmaya yönelik olarak 2006 yılında yayımlanan Tebliğ ile, kamuya işe yerleştirme ile ilgili iş ve işlemler sadeleştirilmiş, kamu taleplerinde cinsiyet ayrımı yasaklanmıştır. • 2006 yılında yayımlanan ve İŞ-KUR İl Müdürlüklerine iletilen bir Talimat ile, özel sektör işyerlerinin, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça iş ilişkisinde cinsiyete dayalı ayrım yapamayacakları konusunda işverenlerin bilinçlendirilmesi istenmiştir. • Sosyal güvenlik kapsamında ele alınabilecek diğer bir kanun olan İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre, işsizlik sigortası erişimine, kapsamına, katkılarına ve hesaplamalarına ilişkin tüm hükümler kadın ve erkek için aynıdır. • 2004 tarihli ve ‘’Personel Temininde Eşitlik İlkesine Uygun Hareket Edilmesi’’ konulu Başbakanlık Genelgesinde; kamu kurum ve kuruluşlarının personel alımında hizmet gerekleri dışında cinsiyet ayrımı yapılmaması gerektiği bildirilmektedir. • Doğum izni ve buna ilişkin konular Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanunu’nda ayrı ayrı düzenlenmektedir. 2003 yılında yürürlüğe giren yeni İş Kanunu ve 2004 yılında Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan değişiklikle hem kadın işçiler hem de kadın memurlar için paralel düzenlemeler getirilmiştir. • “Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik”te, kadın işçilerin, gebe olduklarının doktor raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar, emziren kadın işçilerin ise doğum tarihinden başlamak üzere altı ay süre ile gece postalarında çalıştırılamayacağı, emziren kadın işçilerde bu süre, ana ve çocuğun sağlığı açısından gerekli olduğunun işyeri hekimi, işyeri ortak sağlık birimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırasıyla en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükümet veya belediye doktoru raporuyla belgelenmesi halinde bir yıla kadar uzatılabileceği düzenlenmiştir ÖNERİLER "KADIN İSTİHDAMININ ARTTIRILMASI ÖNÜNDEKİ ENGELLERVE SOMUT ÇÖZÜM ÖNERİLERİ" başlıklı çalıştay sonucunda ortaya çıkan öneriler, aşağıdaki şekildedir: a) Zihniyet Dönüştürücü Politikalar Uygulanması - Raporumuzun ‘sorunlar’ kısmında ele alındığı üzere, her ‘iş’ önce kafalarda bitmektedir. Çağımızın gerçeklerine uymayan rol modellerle büyüyen kadınların öncelikle rol modellerinin gözden geçirilmesi gerekmektedir. - Zihniyet değişimine yönelik çalışmalar gerçekleştirilmelidir. İş hayatında da ev hayatında da kadın ve erkeklerin eşit bireyler olduğu, kadınların istihdama katılabilmesi için ev hayatındaki işlerin erkeklerle paylaşılması gerektiği anlayışı yaygınlaştırılmalıdır. “Kadının öncelikli sorumluluğu ev içinde, erkeğinki ise ev dışındadır” şeklindeki toplumsal cinsiyet rollerine dayalı görüş değişmedikçe, istihdamda ve iş gücü AK Parti Kadın Kolları 13 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu piyasasında kadın ve erkekler arasındaki eşitsizlikler yeniden üremeye mahkum kalacaktır. - Resmi metinlerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi hedefi, somut tedbir ve önerilerde de dile getirilmelidir. - Kadınlar sosyal politikaya ilişkin sınıflandırmalarda “dezavantajlı grup” olarak geçmektedir. Bu durum, kadınların doğuştan gelen eksiklikleri olduğu yönünde bir anlayışa işaret etmektedir. Bu anlayış hem yasal dokümanlarda hem zihinlerde değişmelidir. Dezavantajlı grup kavramı çıkartılarak, “özel politika gerektiren grup” şeklinde ifade edilmelidir. Hali hazırda, ÇSGB tarafından organize edilmekte olan İstihdam Kurulu Çalıştay’ında da kadın konusu “dezavantajlı gruplar” kapsamında gençler ve engelliler ile bir arada ayrı bir çalışma grubu olarak ele alınmıştır; halbuki bu çalıştay kapsamında oluşturulan diğer dört çalışma grubunun her biri –“ makro politikalar”, ”sosyal güvenlik”, “eğitim” ve “sanayi politikaları” – toplumsal cinsiyet perspektifinden ele alınmalıdır. Zira bu alt başlıklar altında oluşturulacak tüm politikalar ve reformların, kadınlar ve erkekler üzerinde istihdama katılım açısından farklı etkiler yaratması beklenebilir. - Kadın sorunlarının kapsamlı makroekonomik politikalar ile desteklenmesi ve tüm politikalar ile yatay eksenli bir perspektif ile bütünleştirilmesi gerekmektedir. Yani kadın istihdamı sorununa kamu yaklaşımı, tüm ekonomi ve istihdam politikaları kapsamında ana akımlaştırılmalı ve hali hazırdaki marjinal statüsünden kurtarılmalıdır. - Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere bakanlıkların danışma kurullarında toplumsal cinsiyet uzmanları yer almalıdır. (Örneğin, hali hazırda, ÇSGB tarafından toplanan İstihdam Kurulu’nda kadın istihdamı konusunda birikimli ve deneyimli uzmanlar bulunmadığı gibi tek bir kadın dahi yoktur; ÇSGB tarafından oluşturulan İstihdam Kurulu üyelerinin tamamı erkektir. Aynı şekilde, EKOSOK’ta da hiçbir kadın örgütü yer almamaktadır. KEİG Platformu’nun EKOSOK üyeliği için yaptığı başvuru cevapsız bırakılmıştır.) - İş yerlerinde taciz cezası hapis temelli olmasına rağmen, ispatı zor olduğu, toplumsal bakış açısı ve benzeri pek çok nedenle birçok kadın şikâyetçi olamamaktadır. İşverene önlem alma yükümlülüğü getirilmelidir. Ayrıca işyeri kapatmak ve eğitim vermek gibi uygulamalar, hapis cezasından daha caydırıcı olacaktır. - İşyerinde cinsel taciz konusunda İş Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Borçlar Kanunu Tasarısındaki eksiklikler giderilmelidir. - Kadın üye oranının %10 civarında olduğu sendikalarda yönetim kademesindeki kadın oranı %1 oranının altındadır. Sendikalarla ilgili mevzuata kadın kotası konulmalıdır. - Sadece sendikalar değil, kadın örgütleri de kadınları hukuken temsil edebilmelidir. b) Kurumlar arası İşbirliğinin Kurulması - Devlet kurumları arasındaki koordinasyonun ve işbirliğinin artması, kadın politikalarının etkin bir biçimde ele alınmasını sağlayacaktır. - İş kollarına dair devletin düzenli istatistiği bulunmamakta, mevcut istatistikler ise çoğu zaman cinsiyet temelinde ayrıştırılmamış olmaktadır. Çalışma yaşamına ilişkin tüm istatistiklerin cinsiyet temelinde toplanması gerekmektedir. AK Parti Kadın Kolları 14 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - Sivil toplum, belediyeler ve tüm kamu kuruluşları arasındaki rekabet önlenmeli, vali ve kaymakamlık birlikte çalışmalıdır. - Kadın kuruluşları gün geçtikçe KOSGEB veya İŞKUR gibi çalışmakta, fon bulup iş yaratmaktadır. Lakin kadın kuruluşları gereken mali ve hukuki desteği her zaman veremeyebilmekte, piyasa koşullarını çok iyi takip edememektedir. Bu nedenle girişimcilik konusunda KOSGEB daha merkezi bir rol üstlenmeli, STKlar ile işbirliği içinde “kadın girişimci merkezleri” kurmalıdır. - Mikro kredinin başarı kriterleri tekrar masaya yatırılmalıdır. - Girişimcilik konusunda yetersiz bilgi ve birikim sonucu üretilen projeler hem fonların heba edilmesi, hem de kadınların daha da cesaretsizleşmesine neden olabilir. Bu nedenle dernekler, belli bir birikimi olan kadınlara destekler vermelidir. Destek alan kadınların iş kurmadan önce iş tecrübesi edinmesi amacıyla bir KOBİ’de çalışması sağlanmalıdır. Aynı zamanda kurulacak sağlam bir koordinasyonla mal varlığı olmayan kadınların da finansal hizmetlerden daha kolay yararlanmaları sağlanmalıdır. - Başta İş-Kur olmak üzere kamu kurumları tarafından kadınlara yönelik yapılan meslek eğitimleri veya girişimcilik destek programları sadece işgücü piyasası becerilerine ilişkin teknik içerikle tasarımlanmaktadır. Oysa kadınların işgücüne katılımları için işgücü piyasasına yönelik spesifik becerileri elde etmeleri kadar, toplumsal cinsiyet rollerinin getirdiği çoğu zaman içselleştirilmiş kısıtlamalar hakkında farkındalıklarının geliştirilmesi ve temel insan haklarını savunmaya yönelik becerilerinin geliştirilmesi de önem kazanmaktadır. Bu yüzden, başta İş-Kur olmak üzere kamu kurumları tarafından kadınlara yönelik yapılan meslek eğitimleri veya girişimcilik destek programlarına kadını insan hakları konusunda bilgilendirici ve güçlendirici bir komponentin de eklenmesi de bu kursların başarısı açısından gereklidir (Örnek: İş-Kur ve ILO işbirliğinde kadınlara yönelik 3 pilot ilde yapılan meslek eğitimlerine Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği işbirliği ile Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı KİHEP modülünün entegre edilmesi gibi). c) Denetleme Mekanizmalarının Kurulması - Kurumlar arası koordinasyon eksikliği denetleme ile ilgili sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Toplumsal cinsiyet bütçeleri konusunda DPT’de uygulamaya dair inceleme ve araştırma yapmak amacıyla oluşturulan çalışma grubunun faaliyetleri tüm kamu kurumlarında teşvik edilmelidir. Bu tüm kamu kurumlarında uygulanmaya başlatılmalıdır. Bu doğrultuda kurumların stratejik planları, personel yapılanması ve hizmet alan kesimin demografik özellikleri göz önüne alınmalıdır. - Benzer şekilde, işyerlerini denetleme sistemi yeniden düzenlenmelidir ve denetlemenin kapsamı arttırılmalıdır. - İşyerlerinde yasal çalışma sürelerini aşan çalışmanın, önüne geçilmesi yeni istihdam imkanı yaratacak bir adım olacaktır. Verimlilik artışı denen olgunun, aslında fazla mesai olarak tezahür etmesi engellenmelidir. - İŞKUR’un takip sistemi geliştirilmelidir. İŞKUR’un kurumsal kapasitesi güçlendirilmeli, personel sayısı arttırılmalıdır. İŞKUR mesleki eğitim faaliyetlerinde bulunmakta ancak işgücü yetiştirme kurslarını bitirenlerin ne kadarının bir işe girebildiği bilinmemektedir. Bu nedenle kursları bitirenlerin durumuna ilişkin bilgi toplamak için takip sistemi geliştirilmelidir. İstihdam garantili kursların ve bu kurslara katılan kadınların sayısı konulan yıllık hedefler doğrultusunda artırılmalıdır. AK Parti Kadın Kolları 15 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - İl düzeyinde istihdam politikasının belirlenmesinde en yetkili kurullarından biri olan İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarında toplumsal cinsiyet bakış açısı güçlendirilmelidir bu, kadın istihdamının geliştirilmesi açısından büyük öneme sahiptir d) Kadının Çalışma Hayatına Girişinin Teşvik Edilmesi - İş Kanununda iş ilişkisinde cinsiyete dayalı ayırımcılık yasaklanmasına rağmen, işe girişte ayırımcılık yaptırıma bağlanmamıştır. Ayrıca bu konuda 4 aylık maaş tazminatı hem Avrupa Birliği Yönergelerine aykırıdır hem de caydırıcı değildir. Sözkonusu üst limit kaldırılmalıdır - İş Kanununun 5. maddesi ayrımcılığı iş ilişkisi kurulduktan sonra yasaklamaktadır. Söz konusu maddede ayrımcılığın tanımı yapılmalı ve işe alınma aşamasını kapsayacak şekilde değiştirilmelidir. Ayrıca ayrımcılık suçunun cezası hapis değildir, işçiye tazminat ödenmesidir. İşyeri kapatma cezası yerine tazminat miktarlarının artırılması daha etkili olabilir - Kadınların iş arama süreçlerine ilişkin danışmanlık ve rehberlik hizmetleri yaygınlaştırılmalı ve kadınların bu hizmete erişimini kolaylaştıracak mekanizmalar (birimler) kurulmalıdır. - Türkiye’de sanayileşme politikaları ihtiyaç duyulan ara ve yatırım mallarının üretimini desteklemeli ancak bu yolla yeni yaratılacak istihdamdan kadınların da yararlanması için gerekli önlemler alınmalıdır. İŞKUR hem kadın ve erkek meslekleri konusunda kalıplaşmış yargıları zayıflatmak hem de işverenleri kadın işçi istihdamına teşvik etmek için çalışma yürütmelidir. - Medeni Kanun değişikliği ile gelen yeni mal paylaşım sistemi ile kadınların evdeki görünmez emeği tanınmıştır. Aynı yaklaşımın sosyal güvenlik sitemine aktarımı gerçekleştirilmelidir. Kadınlara eşlerinden bağımsız sosyal güvenlik hakkı tanınmalıdır. - Eşi üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalanan kadınların isteğe bağlı sigorta yaptırınca hastalık primi ödemesi kaldırılmalıdır. Ayrıca malullük durumlarına ilişkin düzenleme yapılmalıdır. Kreş ve Bakım Hizmetleri - - - Kadın istihdamını arttırmaya yönelik işverenlerin kreş açması yönünde düzenlemeleri içeren yasal hükümler, işverenler tarafından kötüye kullanılmaktadır. 150 “kadın” işçinin bulunduğu iş yerlerinde kreş açma zorunluluğu yüzünden birçok işyeri kadın işçi sayısını düşük tutmaktadır. Bu doğrultuda, İşyerinin kreş açması yükümlülüğü kadın çalışan sayısı üzerinden değil, kadın ve erkek toplam çalışan sayısı üzerinden yeniden düzenlenmelidir; Belirtilen sayının altında çalışanı olan işyerlerindeki ebeveynlerin gereksinimlerine yönelik organize sanayi bölgelerinde ve yakın bölgelerdeki işyerlerinin birlikte kreş açmaları yönünde düzenlemeler getirilebilinir. Okul öncesi eğitim ve kreş hizmetleri salt işverenin sırtına yüklenerek çözülemez. Bu maliyet hem işveren açısından çok ağır olacaktır; hem de bir işverene bağlı olarak değil de, evde, sokakta, aile tarlasında, vs. çalışan veya işsiz olan ebeveynlerin gereksinimlerini karşılamayacak ve bu değişik çalışan kategorileri arasındaki eşitsizlikleri daha da pekiştirecektir. Aslında okul öncesi eğitim ve çocuk bakımı Sosyal Devlet’in ana sorumluluklarından biridir; Devlet’in bu yükümlülüğü acilen gündemine alarak önceliklerinden biri haline getirmesi gerekmektedir AK Parti Kadın Kolları 16 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - Gebe ve Emziren Kadınlar Yönetmeliği tekrar gözden geçirilmelidir. Kreşlerin kalitesinin ve sayısının arttırılması kadın istihdamını ve çocukların eğitim kalitesini arttırmakla kalmayacak, ayrıca hizmet sektörünü de kalkındıracaktır. - Bakım hizmetlerinin toplumsal bir sorumluluk olduğunun bilinciyle başta yerel yönetimler olmak üzere yerel ve merkezi kamu idaresinin bu alanda hizmet sunması gerekmektedir. - 4-6 yaş arası çocukların okullaşma oranlarının artırılmasının yanı sıra hizmet tam gün olarak sunulmalıdır. Ekonomik kriz nedeniyle kamu harcamalarında yapılacak kısıntılardan ötürü okullaşma oranları için konulmuş hedeflerin gerisinde kalınmaması, tersine hedeflerin yükseltilmesi gerekmektedir. - 0-3 yaş grubu çocukları için de somut hedef belirlenmeli ve buna ilişkin çalışmalara plan ve programlarda yer verilmelidir. - Yaşlı bakımında sürekli ve günlük bakım kurumlarının sayılarının ve kapasitelerinin artan yaşlı nüfusun ihtiyaçları da göz önüne alınarak artırılması bir zorunluluktur. Tüm bu alanlarda artan hizmet sunumu kadınlar için de yeni istihdam alanları demektir. Hizmetin azalması ise kadınların hane içindeki karşılıksız çalışmalarının artması demektir. Ebeveyn İzni ve Diğer Bakım Hizmetleri - Kadın istihdamını kolaylaştırmak için getirilmesi düşünülen ebeveyn izni ücretli olmalı ve diğer ebeveyne transfer edilememelidir. Sadece kadınların bu izni kullanması, kadın işçinin maliyetini daha yüksek gösterecektir. Kadın ve erkek çalışanlar eşit maliyetli olmalıdır. Erkek çalışanlar açısından kullanılabilir olması için, kadınların doğum izni gibi, izin ücretli olmalıdır. Buna yönelik gerekli sigorta fonu oluşturularak doğum izni gibi erkekler için ücretli babalık izninin maliyeti de bu yolla karşılanabilir. - Yaşlanan bir toplum olduğumuz göz önünde bulundurularak yaşlı bakımıyla ilgili izin yönetmelikleri geliştirilerek tüm yükün kadınların sırtında olması önlenmelidir. - (Ne yazık ki Türkiye, annelik iznini güvence altına alan ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli sözleşmelerden biri sayılan 183 sayılı Annelik Hakkının Korunması ILO Sözleşmesini henüz onaylamamıştır. ) e) Genç ve Çocuklara Yönelik Kapsamlı Politikaların Geliştirilmesi - ‘İnsana yakışır iş’ konusunda Uluslararası Çalışma Örgütü ve Çalışma Bakanlığı bir mutabakat zaptı imzalamıştır. Bu metin ile birlikte, sosyal diyalog faktörünün üzerinde durulmuştur. Buradan hareketle genç nüfusun istihdamı için daha fazla proje ve farklı yaş gruplarına farklı stratejiler üretilmelidir. - Ülkemizdeki ağır ve tehlikeli işlerde 16 yaşındaki çocukların çalıştırılması söz konusudur. Bu durum aynı zamanda kadın istihdamının düşük olmasına yol açmaktadır. Bu yapısal sorun daha fazla tartışılmalı, çocuk işçiliği sorunun kadın emeği üzerindeki etkileri açığa kavuşturulmalıdır. Çocuklarını çalıştıran aileler ile ilgili caydırıcı önlemler alınmalıdır. İşyerlerinin denetimi artırılmalı ve caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. f) Farklı Sosyoekonomik Gruplara ve Sektörlere Yönelik Politikaların Geliştirilmesi - Farklı sosyoekonomik gruplardan kadınların ihtiyaç ve fırsatları farklı çözümler gerektirmektedir. Kentteki kadınların istihdama ulaşması, kırsaldaki kadınlardan göreceli AK Parti Kadın Kolları 17 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu olarak kolaydır. Bu bağlamda, her sorunun farklı çözümleri vardır. (ÖZYEĞİN Vakfı’nın kırsal kalkınma projesi inceleme açısından iyi bir başlangıç noktası olabilir.) - Kadın istihdamı sektörel bazda ele alınmalı, az gelişmiş bölgelerin iş olanakları sektörel teşvikler ile arttırılmalıdır. - İller bazında kapsamlı iş piyasası analizleri yapılmalı ve bu analizlerden hareketle kadın istihdamı için ön plana çıkan sektörler teşvik edilmelidir. - Tekstil sektörü ve tarım gibi kadın emeğinin yoğun olduğu ve imalat sanayi gibi kadın temsilinin az olduğu alanlardaki kadın istihdamı sorunu özel olarak ele alınmalıdır. - İmalat sanayinde kadın istihdamının çok düşük olması nedeniyle, İŞKUR’a işsiz olarak kayıtlı kadınların daha az gelişmiş bölgelerde, teşvik edilen sektörlerden en azından kadınların çalışması konusunda toplumsal kabulün mevcut olduğu tekstilkonfeksiyon, gıda gibi işkollarında mesleki eğitimden geçerek vasıflı işgücü olarak istihdamı konusunda çalışma yürütülmelidir. Büyük ölçekli sanayi yatırımlarının desteklendiği sektörler arasında yer alan elektronik sanayi, tıbbi alet, hassas ve optik aletler imalatı, ilaç üretimi gibi alanlarda da lise mezunu genç kadınların mesleki eğitim görerek vasıflı işgücü olarak çalışması sağlanmalıdır. - 5763 sayılı Kanunun işe yeni alınan kadınların sigorta primlerinin işveren hissesinin beş yıl boyunca kademeli olarak İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması düzenlemenin 18-29 yaş arasındaki gençleri de kapsaması işverenler açısından tercihin genç erkek işçiden yana olmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla geçerlilik süresi 26.5.2010’a kadar uzatılan Kanunun ilgili hükmü sadece kadınları kapsayacak şekilde süresiz kılınmalıdır. - Türkiye’de hizmet sektörü içinde yer alan turizm alt sektörü kadınlar açısından çok önemli bir istihdam potansiyeli taşımaktadır. Ancak bu sektörde hizmet üretim sürecinin örgütlenme özellikleri (kapalı mekanlarda yalnız başına çalışmanın cinsel taciz riski taşıması gibi) nedeniyle kadınların çalışması önünde sosyo-kültürel engeller mevcuttur. Hizmet üretim sürecinin yeniden örgütlenmesi ve hemcins temelli ekip çalışmasının sağlanması yoluyla endişeleri gidermek için işverenlerin ve örgütlerinin duyarlılığı artırılmalıdır. - Sektörel bazdaki koşullar göz önüne alınarak kadının istihdam düşüklüğü konusunda kota uygulanmasına gidilmelidir. Kamu istihdamda kotaya öncülük yapmalıdır. - İŞKUR tarafından yürütülen toplum yararına çalışma sürekli bir program haline getirilmeli ve kadın kotası konmalıdır. - Çift çalışanlı aile modeline geçilmelidir. Bunun için ailede çalışan ikinci kişinin vergi ve sosyal güvenlik kesintilerinde indirim uygulanmalıdır. - İşçi-memur-sözleşmeli personel ayrımı sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. g) Çalışma Saatlerinin ve Koşullarının Geliştirilmesi - Sosyal güvenlik sisteminde esnek çalışan kadınların yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları yumuşatılmalıdır. Yaşlılık aylığı kazanması için, 7200 işgününü doldurması ön görülen kadın çalışanın esnek çalışması halinde 5000 iş günü çalışması gerekmektedir. Günümüz şartlarında esnek çalışarak bu işgünü sayısına ulaşmak neredeyse mümkün değildir. Bu AK Parti Kadın Kolları 18 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu kayıtdışı çalışmalara neden olmaktadır. Yasada yapılacak değişiklikle bu sorunun önüne geçilip, çalışan kadının yükü hafifletilmelidir. - Yeni işyerlerinin açılmasına yönelik teşviklerde, kadınların istihdam edilmesinin yanı sıra kadınların özellikle vardiyalı çalışılan işlerde, ev ve iş arasındaki ulaşımının sağlanmasına ilişkin düzenlemeler yer almalıdır. - Teşviklerde kadınları evine kadar götüren bir ulaşım bağı kurulmalıdır. Özellikle vardiyalı çalışılan işlerde kadınların geç saatlerde evlerine ulaşmaları çalışma yaşamlarının önünde büyük bir engel oluşturduğundan, kadınların ulaşım sorunları giderilmelidir. Kadın istihdamını teşvik etmek için işverenler, kamuoyu ve hükümeti içeren kapsamlı bir girişimde bulunulmalıdır( KAGİDER örneğinde olduğu gibi). Bu girişim projesi ile, ‘kadın dostu’ işyerlerine ödül verilerek kamuoyunda görünürlükleri sağlanmalıdır. - - Yeşil kart hususunda kadın istihdamı konusunu da içerecek bir maliyet ve sosyal sonuç analizi yapılmalıdır. Yeşil kart kayıtlı istihdamın önünde bir engel olmamalı, düzenlemeler gerçek mağdurların hakları düşünülerek yapılmalıdır. - Yapılan yeni düzenleme ile T.C. kimlik numarası ile alınan yardımların takibi yapılabilecektir.. Sistemin hayata geçmesi ile birlikte istihdam oranları tespit edilebilmeli, kronikleşen yardımların yerini yapıcı yardımlar almalıdır. Sosyal yardımlardan faydalananların İŞKUR ile bağlantıları kurulmalıdır. - İş ve aile yaşamını uyumlaştıracak düzenlemeler yapılmalıdır. Evde çalışan kadınların sosyal güvenlik kapsamına alınması ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. h) Sığınma evlerinin Koşullarının Geliştirilmesi - Belediyeler Kanunu, ile getirilen 50000 nüfusun üzerindeki yerleşim bölgelerinde kadın sığınma evi açma hükmünün uygulanması sağlanmalıdır. Sığınma evlerindeki kadınların mesleki eğitim almaları ve İŞKUR ile bağlantıya geçmeleri sağlanmalıdır. - Sığınma evlerindeki kadınların sosyal hayata yeniden entegre olmaları için ortak projeler yapılarak kadınların mağduriyetleri giderilmelidir. i) Diğer Yasal Koşulların Geliştirilmesi - Anayasa’nın 90. maddesine 2004 yılında eklenen son fıkranın uygulanması konusunda yargıçlara eğitim verilmeli, bu maddenin uygulanıp uygulanmadığı hususu denetlenmelidir. - Sosyal Güvenlik Yasası ile Medeni Kanun arasındaki kadınların ev içi görünmez emeği ile ilgili uyumsuzluk giderilmelidir. ( Medeni kanun değişiklikleri ile beraber kadınların karşılıksız emeği tanınmış, bu sayede boşanma sırasında evlilik süresince ücret karşılığı çalışmayan kadınlar da mal paylaşımına girmiştir.) Sosyal güvenlik yasasında da aynı bakış açısıyla düzenlemeler yapılmalı, yasalar arası uyumsuzluklar giderilmelidir - Ebeveyn Yasasının çakartılarak ebeveyn izninin ve çocuğa ilişkin sorumlulukların kadın ve erkekler arasından eşit paylaşımının sağlanması gerekmektedir - Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu, Umumi Hıfzısıhha Kanunu, turizm, evde çalışma, ev hizmetleri ve kadın çalışanın bulunduğu diğer sektörler ile ilgili AK Parti Kadın Kolları 19 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu düzenlemeler hem eksik hem de eski tarihlidir. Bu düzenlemeler tekrar gözden geçirilmelidir. - Tarım İş Yasasının çıkartılarak tarımda çalışan kadın ve erkeklerin çalışma standartlarının düzenlenmesi gerekir. - Kalkınma Planının gelişme eksenleri, sektörel amaç ve hedeflerindeki gerçekleşmeleri izlemekten sorumlu Plan İzleme ve Yönlendirme Komitesi her yıl Plan İlerleme Raporları hazırlayarak Bakanlar Kuruluna sunmak ve üç yıllık dönemler itibarıyla Plan Değerlendirme Raporları hazırlamakla sorumlu olacaktır. Bu kapsamda gerçekleşmelerin cinsiyetçi bazda ayrıştırılması, etki ve sonuçların izlenmesi gerekmektedir. - Orta Vadeli Program, Orta Vadeli Mali Plan ve Merkezi Yönetim Bütçesi temel politikaları belirlenim sürecine toplumsal cinsiyet perspektifi entegre edilmelidir. - Kamu idareleri stratejik plan- performans programları-faaliyet raporları toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirmelidir. - İlgili kamu idareleri mevzuat taslaklarını siyasi makamlara sunumunda mutlaka cinsiyet etki analizleri taslakların ekinde yer almalıdır. - İl İstihdam Kurullarına üye olarak kadın örgütlerinden temsilcilerin katılımı sağlanmalıdır. - Gelir Vergisi Kanunu; özellikle ticari kazançlar, zirai kazançlar, serbest meslek kazançları ve ücretler gibi gelir unsurları toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirilmeli. Oran, istisna, muafiyet, indirim vs. hususlar toplumsal cinsiyetler arasında gelir ve servet eşitsizliğini azaltacak yönde değerlendirilmelidir . - Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuat toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirilmelidir. Gerek kamu ihalelerinde isteklilerin tekliflerinin değerlendirilme sürecinde bünyelerinde kadın istihdam etme oranı üzerinden çeşitli teşvikler geliştirilmeli, gerekse kadın üreticilere öncelik tanınmalıdır. ----------- Şemsa ÖZAR ----------- Kadriye BAKIRCI ------------ Gülay TOKSÖZ ----------- İpek İLKKARACAN ---------- Gülay ASLANTEPE ---------- Serap GÜRE AK Parti Kadın Kolları 20 2010 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu Kadın ve İstihdam Politikaları Eylem Planı AK Parti Kadın Kolları 5/2/2010 AK Parti Kadın Kolları 21 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu SORUN ALANLARI - Ülkemizin işgücü piyasası yapısı, geleneksel ve toplumsal bakış açısı ne yazık ki kadın istihdamına tüm süreç boyunca psikolojik bir bariyer koymaktadır. - Ev içi sorumluluklarda yani toplumsal yaşam açısından büyük önemi olan çocukların yetiştirilmesi ve bakımı, ailenin yaşlı, hasta ve engelli bireyleri gibi bakıma muhtaç bireylerinin bakımı, ve tüm aile bireylerinin tükettiği ev hizmetlerinin sağlanması gibi emek yoğun ev içi üretimde, kadın ve erkek arasında eşit bir paylaşımın olmaması; ayrıca kamunun ve işverenlerin bakım hizmetleri konusunda hiçbir yükümlülük almaması, kadınların işgücüne katılımını ve işe devamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. - Başlıca kronikleşen sorunlarından biri işsizlik olan ülkemizde, sınırlı sayıdaki işlere başvurularda erkekler kadınlara tercih edilmektedir. - Zihniyet yapısı ve çalışma koşulları kadınların özellikle sanayi sektöründe istihdam edilmesini etkilemektedir. - İş duyurularında veya işe alım aşamasında erkeklerin kadınlara tercih edilmesi İş Kanunu ile yaptırıma bağlanmış değildir. İşe alım aşamasında ayrımcılık Türk Ceza kanunu ile yasaklanmışsa da, söz konusu maddeye dayanarak dava açmaya ilişkin alt yapı mevcut olmadığından, caydırıcı olmamaktadır. - Kadınlar, birçok sektörde erkeklerle aynı oranlarda tamamladıkları iş karşılığında daha az ücret almaktadırlar. ‘Cam tavanı’ kırıp yüksek pozisyonlardaki erkeklerle aynı işleri yapan kadınların oranı %10’a varmamaktadır. - Özellikle çocuk bakım hizmetlerinin bedeli maaşından fazla olan kadınlar, sahip oldukları işlerde uzun bir sure boyunca çalışmayı tercih etmemektedirler. - Çalışma saatlerinin vardiyalı olduğu iş kollarında ulaşım sağlanması gerekliliğine ilişkin Yönetmelik hükmünün uygulanmaması, kadınlar ve aileleri için önemli bir sorun niteliğindedir. - Taciz konusu da kadınların işgücüne katılımını etkilemektedir. Konu ile ilgili önemli mevzuat düzenlemeleri bulunmasına rağmen sosyal statüye göre tacizin niteliği ve şekli değişebilmektedir. - Evde çalışma (homeworking) ile piyasada yapılan üretim çok katı sınırlarla ayrılmıştır. Evde çalışan kadınların sosyal güvenlik imkanlarındaki kısıtlılık bu biçimde çalışan kadınları mağdur etmektedir - Ülkemizde kadınlar tarımsal üretimde yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bu çalışma “ücretsiz aile işçiliği” şeklindedir. Bu sektördeki kadınlar, çok düşük maaşlar almanın yanı sıra toprak, su ve gelir kaynaklarına çok zor erişebilmektedir. Ancak daha da önemlisi ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların eline hiç gelir geçmemesidir. Ayrıca sosyal güvenlik kapsamı dışında çalıştıkları için sigortalı olarak çalışmaları gereklidir. - Özellikle son yüzyılda gerçekleşen ekonomik ve finansal krizler kadınların üzerine orantısız bir yük bindirmiştir. Kriz zamanlarında, önceden kadınların üstlendiği iş pozisyonları genellikle erkeklere verilmektedir. Ayrıca, kadınların zaten kısıtlı olan ekonomik ve finansal kaynaklara erişimi kriz zamanlarında daha da zorlaşmaktadır. AK Parti Kadın Kolları 22 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - Finansal krizin etkilerinin ölçümünde cinsiyet faktörünün de ele alınması, hem krizin etkilerinin önlenmesinde daha etkili olacak, hem de herkesin faydalanabileceği sosyal altyapı ve yatırımların tasarlanmasına zemin hazırlayacaktır. - Kriz, bazı iş kollarında kadınlara yeni çalışma sahaları açmıştır. Artan istihdam kendini tarımda ücretsiz aile işçiliği ile birlikte hizmet sektöründe göstermektedir. - Ev içindeki demografik yapılar (çocukların yaşı ve sayısı, yaşlı nüfusun sayısı, sosyoekonomik statü) kadınların işgücüne katılımlarını etkileyen faktörlerdendir. - Ülkemizde tek çalışanlı aile modeli yaygındır. Çift çalışanlı aile modellerinde ise aynı çalışma saatlerine rağmen erkeklerin ev işleri ve çocuk bakımına katkıları hala çok düşük düzeydedir. Bu tür işlere yardım, daha yüksek sosyoekonomik düzeylerdeki ailelerde hizmet alımı şeklinde yapılmaktadır. - Daha düşük sosyoekonomik düzeylerdeki kadınların çalışma karşılığında elde edecekleri ücret düzeyi, bakım hizmetleri ya da ev işleri için piyasadan hizmet alımını desteklemeyecek düzeyde olduğundan, ve çocuk bakımı başta olmak üzere yaşlı ve engelli bakımına yönelik kamu kurumları veya kamu tarafından sübvanse edilen hizmetleri yok denecek kadar az olduğundan, özellikle düşük eğitimli kadınlar işgücü piyasasından dışlanmaktadırlar. - Özellikle son yıllarda göçmen kadınlar, yaşlı ve çocuk bakımında ülkemiz vatandaşlarına tercih edilmektedirler. Göçmen kadınların istihdamı, yatılı kalma imkanlarının olması, kendi çocuklarını memleketlerinde bırakmaları, yükümlülüklerinin yerli kadınlara nazaran daha az olması, eğitim ve hizmet seviyelerinin yüksekliği nedeniyle tercih meselesidir. Göçmen kadınların, fiziksel ve ruhsal sağlığı olumsuz etkileyebilecek zor iş koşullarının düzeltilmesi gerekmektedir. Bununla ilgili denetimlerin yapılması gerekmektedir. - Kadın istihdamını arttırmaya yönelik işverenlerin kreş açması yönünde düzenlemeleri içeren yasal hükümler, işverenler tarafından kötüye kullanılmaktadır. 150 “kadın” işçinin bulunduğu iş yerlerinde kreş açma zorunluluğu yüzünden birçok işyeri kadın işçi sayısını düşük tutmaktadır. - Her düzeyde eğitime eşit şartlarda erişim vazgeçilmez bir insan hakkıdır. Bir ülkedeki eğitim düzeyi, o ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik dinamiklerini doğrudan etkilemektedir. Aynı eğitim düzeyindeki erkeklerin kadınlardan daha fazla iş buldukları ise bilinen bir gerçektir. - Okul öncesi eğitim, ülkelerin refah seviyesi ve işgücü kalitesi açısından çok önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim ile ilgili bütçe payını arttırmasına rağmen, eğitim politikaları daha çok 5 yaş üzeri çocuklara odaklanmaktadır. 0–4 yaş arası çocuklara yönelik eğitim politikalarının da geliştirilme ihtiyacı bulunmaktadır. - Devletimiz, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm politikalarına entegre etmek amacıyla konuyla ilgili bir bakanlık kurmuş ve çeşitli bakanlıkların bünyesinde kurumlar oluşturmuştur. Ancak bu kurumlar arasında bir koordinasyon ve eşgüdüm eksikliği bulunmaktadır. - Öte yandan, iş kollarına dair devletin düzenli istatistiği bulunmamakta, istatistikî eksiklikler nedeniyle istihdamı etkileyen birçok faktör arasındaki bağlantılar sağlıklı bir şekilde değerlendirilememektedir. - Birçok eylem planı hazırlanmasına rağmen takip mekanizmalarında eksiklik bulunmaktadır. Bu durum yapılan çalışmaların etkinliğini ve sonuca gidilmesini zorlaştırmaktadır. AK Parti Kadın Kolları 23 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - Son dönemlerde kadınların sosyal sigorta hakkını ve imkânlarını iyileştirmek amacıyla birçok düzenleme yapılmıştır. Emeklilikle ilgili düzenlemelerin yanı sıra kadınların doğum yapmalarıyla beraber sosyal güvenlik noktasında yaşadıkları mağduriyetleri giderici düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Ancak yönetmelikteki bir takım sıkıntılar nedeniyle ‘doğum borçlanması’na tabi olan kadınlar yaşamları boyunca daha çok çalışmak zorunda kalabilmektedir. - Sosyal yardım alan kadınlarımız, iş buldukları takdirde yardımların kesilmesini önlemek için çalışmamayı yada kayıtdışı çalışmayı seçebilmektedirler - Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu ile esnek çalışma modelleri uygulamaya konmuştur. Esnek çalışma modellerinin sosyal güvenlik sistemiyle bütünleştirilmesinde daha sağlam temelli ve mağduriyetleri önleyici düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. - Esnek çalışma modellerinin doğrudan kadın istihdamı ile bağlantılı düşünülmesi, kadınların iş piyasasına girişinde başta iş güvencesi ve sosyal güvenlik olmak üzere birçok konuda eşitsiz bir durumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu nedenlerle kısmi çalışma, ülkemiz piyasa gerçeklerinde kadın istihdamı için kalıcı bir çözüm olamayacağı gibi, gençler, öğrenciler ve çocuk sahibi olan kadınlar için geçiş dönemi düzenlemesi olarak düşünülmelidir. - İsteğe bağlı sigortalılık uygulaması kadınlar için caydırıcı süreçlere sahiptir. Örneğin, kadınlar kocalarının sigortaları üzerinden ilaç alıyorsa hastalık için prim ödemek istememektedirler. - Yürürlükteki İş Kanunu ve Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği ile kadınların yüksek gelir getiren sektörlerde çalışmaları önlenmiştir. - Türkiye, annelik iznini güvence altına alan ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli sözleşmelerden biri sayılan 183 sayılı Annelik Hakkının Korunması ILO Sözleşmesini henüz onaylamamıştır. - Kadınların eşlerinin ölümü üzerine aldıkları aylık, kadınların çalışmaya başlamaları halinde %75’ten %50’ye düşmektedir. Bu durumda kadınlar sigortalı işleri tercih etmemekte, kayıt dışı ekonomiye yönelmektedirler. Benzer bir dezavantajı yeşil kartlı kadınlarımız da yaşamaktadır. - AK Parti hükümeti ile birlikte artık T.C. kimlik numarası ile alınan yardımların takibi yapılabilecektir. Sistemin hayata geçmesi ile birlikte istihdam oranları tespit edilebilmeli, kronikleşen yardımların yerini yapıcı yardımlar almalıdır. - Kadının istihdamına yönelik olumlu etkileri bulunan 5763 sayılı kanun, 26 Mayıs 2010 tarihinde sona ermektedir. - 5921 sayılı kanundan yararlanabilen kadınlar genellikle sanayinin geliştiği kentlerdedir. - Sosyal güvenlik sistemine ilişkin primsiz ödemeler ile ilgili yasal düzenlemenin henüz yasalaşmamış olması aksaklıklara neden olabilmektedir. - Deniz İş Kanunu’nda kadının adı geçmemektedir. Aynı şekilde, turizm, ev hizmetleri, kadın çalışanların olduğu diğer sektörler ile ilgili düzenlemeler hem eksik, hem de eski tarihlidir - Ayrıca, Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’ne istinaden hiçbir işveren ayda 5 gün regl izni vermek istememektedir. Biyolojik olarak kadınların regl dönemlerinden çok regl öncesi dönemleri sıkıntılıdır, fakat bu durum çalışmayı önleyici bir sağlık sorunu değildir. Birçok ülkede bu konu ile ilgili soru sormak bile özel hayatı müdahale olarak değerlendirilmektedir. AK Parti Kadın Kolları 24 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - İstihdama ilişkin yasalar genellikle ekonominin genişlediği zamanlarda daha etkili olmaktadır. Bu nedenle yasalar hem tüm ekonomik dönemleri kapsamalı, hem de sosyal değişimlerle desteklenmelidir. ÖNERİLER ANA HEDEF: Kadın istihdamının artırılmasının tek başına bir amaç olarak belirlenmesi ve bu yönde çalışmalar yapılması eksik bir bakış açısının ürünü olacaktır. Asıl amaç kadınların daha iyi bir yaşam geçirmesinin sağlanması olmalıdır. Bu nedenle kadın istihdamının artırılmasına yönelik düzenlemelerin insana yakışır iş perspektifinden ele alınması, kadınları ekonomik-sosyalsiyasal-kültürel anlamda güçlendirecek, toplumdaki rol ve statülerini artıracak bir anlayışla hayata geçirilmesi gerekmektedir. Sadece kadın istihdamını artırmaya odaklanmak büyük çerçevede amacına ulaşmayacağı gibi toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesinde de etkili olmayacaktır. j) Zihniyet Dönüştürücü Politikalar Uygulanması - Çağımızın gerçeklerine uymayan rol modellerle büyüyen kadınlarımızın öncelikle rol modellerinin gözden geçirilmesi gerekmektedir. - Zihniyet değişimine yönelik çalışmalar gerçekleştirilmelidir. - Resmi metinlerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi hedefi, somut tedbir ve önerilerde de dile getirilmelidir. - Kadınlar sosyal politikaya ilişkin sınıflandırmalarda “dezavantajlı grup” olarak geçmektedir. Bu durum, kadınların doğuştan gelen eksiklikleri olduğu yönünde bir anlayışa işaret etmektedir. Bu anlayış hem yasal dokümanlarda hem zihinlerde değişmelidir. Dezavantajlı grup kavramı çıkartılarak, “özel politika gerektiren grup” şeklinde ifade edilmelidir. - Hali hazırda, ÇSGB tarafından organize edilmekte olan Ulusal İstihdam Stratejisi Oluşturma Çalıştay’ında da kadın konusu “dezavantajlı gruplar” kapsamında gençler, engelliler ve uzun süreli işsizler ile bir arada ayrı bir çalışma grubu olarak ele alınmıştır; halbuki bu çalıştay kapsamında oluşturulan diğer çalışma gruplarında konular toplumsal cinsiyet perspektifinden ele alınmalıdır. Zira alt gruplar altında oluşturulacak tüm politikalar ve reformların, kadınlar ve erkekler üzerinde istihdama katılım açısından farklı etkiler yaratması beklenebilir. - Kadın sorunlarının kapsamlı makroekonomik politikalar ile desteklenmesi ve tüm politikalar ile yatay eksenli bir perspektif ile bütünleştirilmesi gerekmektedir. Yani kadın istihdamı sorununa kamu yaklaşımı, tüm ekonomi ve istihdam politikaları kapsamında ana akımlaştırılmalı ve hali hazırdaki marjinal statüsünden kurtarılmalıdır. - İlgili kamu idareleri mevzuat taslaklarını siyasi makamlara sunumunda mutlaka cinsiyet etki analizleri taslakların ekinde yer almalıdır. - Orta Vadeli Program, Orta Vadeli Mali Plan ve Merkezi Yönetim Bütçesi temel politikaları belirlenim sürecine toplumsal cinsiyet perspektifi entegre edilmelidir. - Kalkınma Planının gelişme eksenleri, sektörel amaç ve hedeflerindeki gerçekleşmeleri izlemekten sorumlu Plan İzleme ve Yönlendirme Komitesi her yıl Plan İlerleme Raporları hazırlayarak Bakanlar Kuruluna sunmak ve üç yıllık dönemler itibarıyla Plan Değerlendirme Raporları hazırlamakla sorumlu olacaktır. Bu kapsamda AK Parti Kadın Kolları 25 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu gerçekleşmelerin cinsiyetçi bazda ayrıştırılması, etki ve sonuçların izlenmesi gerekmektedir. - Kamu idareleri stratejik plan- performans programları-faaliyet raporları toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirmelidir. k) Kurumlar arası İşbirliğinin Kurulması, Eşgüdüm ve Koordinasyonun Sağlanması - Devlet kurumları arasındaki koordinasyonun ve işbirliğinin artması, kadın politikalarının etkin bir biçimde ele alınmasını sağlayacaktır. - Sivil toplum, belediyeler ve tüm kamu kuruluşları arasındaki rekabet önlenmeli, vali ve kaymakamlık birlikte çalışmalıdır. - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İstihdam Danışma Kurulu başta olmak üzere Bakanlıkların danışma kurullarında kadın istihdamı konusunda birikimli ve deneyimli uzmanlar yer almalıdır. Ayrıca kadın katılımı sağlanmalıdır. - ESK’ya kadın sivil toplum örgütlerinin katılımı sağlanmalıdır. - Kurumlar arası koordinasyon eksikliği denetleme ile ilgili sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Toplumsal cinsiyet bütçeleri konusunda DPT’de uygulamaya dair inceleme ve araştırma yapmak amacıyla oluşturulan çalışma grubunun faaliyetleri tüm kamu kurumlarında teşvik edilmelidir. Bu tüm kamu kurumlarında uygulanmaya başlatılmalıdır. Bu doğrultuda kurumların stratejik planları, personel yapılanması ve hizmet alan kesimin demografik özellikleri göz önüne alınmalıdır. - İşyerlerini denetleme arttırılmalıdır. sistemi yeniden düzenlenmelidir ve denetlemenin kapsamı l) Kadının Çalışma Hayatına Girişinin Teşvik Edilmesi - Yeni düzenlemelerle İş Kanunu toplumsal cinsiyet eşitliği açısından oldukça yol kat etmiştir. Ancak İş Kanunu çerçevesinde kadınlara tanınan haklar konusunda toplumda bir bilinç gelişmemiştir. Kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütleri tarafından mevzuatta yapılan düzenlemeler ile ilgili farkındalık çalışmaları yürütülmelidir. - Çalışma yaşamına ilişkin tüm istatistikler cinsiyet temelinde toplanmalıdır. - Bir taraftan çalışanlar ve iş arayanlar, diğer taraftan işyerleri toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitilmelidir. - İş Kanunu’nun 25. maddesinde işçinin işverene cinsel tacizde bulunduğu durum derhal fesih hakkını doğuran sebepler arasında sayılmamaktadır. İşverenlerin kadın olabileceği göz önünde bulundurularak bu madde genişletilmelidir. - İş yerlerinde taciz cezası hapis temelli olmasına rağmen, ispatı zor olduğu, toplumsal bakış açısı ve benzeri pek çok nedenle birçok kadın şikâyetçi olamamaktadır. İşverene önlem alma yükümlülüğü getirilmelidir. Ayrıca işyeri kapatmak ve eğitim vermek gibi uygulamalar, hapis cezasından daha caydırıcı olacaktır. - Kreş konusunda işyerlerini zorunlu tutmak yerine, çocuk bakım hizmeti sağlayan işyerlerine teşvik verilmeli ve çocuğu olan ailelere çocuk bakım yardımı yapılmalıdır. Çocuk bakımı yardımı için her iki ebeveynin de çalışıyor olması önşartı aranmalı ve yardımların miktarı AK Parti Kadın Kolları 26 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu çocuk sayısına göre değişmelidir. ILO bu konuda İşsizlik Sigortası dahilinde çocuk bakım hizmetleri sağlanmasına dair bir prim kesilmesini tavsiye etmektedir - İşe ulaşımda kolaylık sağlanmalıdır. Belli saatler dahilinde (hava karanlıksa) otobüslerin durak dışında yolcu indirip bindirmeleri şoförlerin inisiyatifine bırakılmalıdır. Otobüs duraklarına acil durum telefonları konulmalıdır. - İşyerinde cinsel taciz konusunda İş Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Borçlar Kanunu Tasarısındaki eksiklikler giderilmelidir. - Kadın üye oranının %10 civarında olduğu sendikalarda yönetim kademesindeki kadın oranı %1 oranının altındadır. Sendikalarla ilgili mevzuata kadın kotası konulmalıdır. - İşyerlerinde yasal çalışma sürelerini aşan çalışmanın, önüne geçilmesi yeni istihdam imkanı yaratacak bir adım olacaktır. Verimlilik artışı denen olgunun, aslında fazla mesai olarak tezahür etmesi engellenmelidir. - İŞKUR’un takip sistemi geliştirilmelidir. İŞKUR’un kurumsal kapasitesi güçlendirilmeli, personel sayısı arttırılmalıdır. İŞKUR mesleki eğitim faaliyetlerinde bulunmakta ancak işgücü yetiştirme kurslarını bitirenlerin ne kadarının bir işe girebildiği bilinmemektedir. Bu nedenle kursları bitirenlerin durumuna ilişkin bilgi toplamak için takip sistemi geliştirilmelidir. İstihdam garantili kursların ve bu kurslara katılan kadınların sayısı konulan yıllık hedefler doğrultusunda artırılmalıdır. - İş-Kur olmak üzere kamu kurumları tarafından kadınlara yönelik yapılan meslek eğitimleri veya girişimcilik destek programlarına kadını insan hakları konusunda bilgilendirici ve güçlendirici bir komponentin de eklenmesi de bu kursların başarısı açısından gereklidir - İl düzeyinde istihdam politikasının belirlenmesinde en yetkili kurullarından biri olan İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarında toplumsal cinsiyet bakış açısı güçlendirilmelidir bu, kadın istihdamının geliştirilmesi açısından büyük öneme sahiptir. - İş Kanununun 5. maddesi ayrımcılığı iş ilişkisi kurulduktan sonra yasaklamaktadır. Söz konusu maddede ayrımcılığın tanımı yapılmalı ve işe alınma aşamasını kapsayacak şekilde değiştirilmelidir Ayrıca bu konuda 4 aylık maaş tazminatı hem Avrupa Birliği Yönergelerine aykırıdır hem de caydırıcı değildir. Sözkonusu tazminat miktarlarının artırılması daha etkili olabilir. - Kadınların iş arama süreçlerine ilişkin danışmanlık ve rehberlik hizmetleri yaygınlaştırılmalı ve kadınların bu hizmete erişimini kolaylaştıracak mekanizmalar (birimler) kurulmalıdır. - Sanayide çalışan kadın sayısını arttırmak için sanayi üretim modeli gözden geçirilerek, teşvik politikalarında ara ve yatırım mal üretimi öncelenmelidir. Yeni yaratılacak istihdamdan kadınların da yararlanması için gerekli önlemler alınmalıdır. - Medeni Kanun değişikliği ile gelen yeni mal paylaşım sistemi ile kadınların evdeki görünmez emeği tanınmıştır. Aynı yaklaşımın sosyal güvenlik sitemine aktarımı gerçekleştirilmelidir. Kadınlara eşlerinden bağımsız sosyal güvenlik hakkı tanınmalıdır. - Eşi üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalanan kadınların isteğe bağlı sigorta yaptırınca hastalık primi ödemesi kaldırılmalıdır. Ayrıca malullük durumlarına ilişkin düzenleme yapılmalıdır. - Kadın istihdamını arttırmaya yönelik işverenlerin kreş açması yönünde düzenlemeleri içeren yasal hükümler, işverenler tarafından kötüye kullanılmaktadır. 150 “kadın” işçinin bulunduğu AK Parti Kadın Kolları 27 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu iş yerlerinde kreş açma zorunluluğu yüzünden birçok işyeri kadın işçi sayısını düşük tutmaktadır. Bu doğrultuda, İşyerinin kreş açması yükümlülüğü kadın çalışan sayısı üzerinden değil, kadın ve erkek toplam çalışan sayısı üzerinden yeniden düzenlenmelidir; Belirtilen sayının altında çalışanı olan işyerlerindeki ebeveynlerin gereksinimlerine yönelik organize sanayi bölgelerinde ve yakın bölgelerdeki işyerlerinin birlikte kreş açmaları yönünde düzenlemeler getirilebilinir. Okul öncesi eğitim ve kreş hizmetleri salt işverenin sırtına yüklenerek çözülemez. Bu maliyet hem işveren açısından çok ağır olacaktır; hem de bir işverene bağlı olarak değil de, evde, sokakta, aile tarlasında, vs. çalışan veya işsiz olan ebeveynlerin gereksinimlerini karşılamayacak ve bu değişik çalışan kategorileri arasındaki eşitsizlikleri daha da pekiştirecektir. Aslında okul öncesi eğitim ve çocuk bakımı Sosyal Devlet’in ana sorumluluklarından biridir; Devlet’in bu yükümlülüğü acilen gündemine alarak önceliklerinden biri haline getirmesi gerekmektedir - Gebe ve Emziren Kadınlar Yönetmeliği tekrar gözden geçirilmelidir. - Bakım hizmetlerinin toplumsal bir sorumluluk olduğunun bilinciyle başta yerel yönetimler olmak üzere yerel ve merkezi kamu idaresinin bu alanda hizmet sunması gerekmektedir. - 4-6 yaş arası çocukların okullaşma oranlarının artırılmasının yanı sıra hizmet tam gün olarak sunulmalıdır. - 0-3 yaş grubu çocukları için de somut hedef belirlenmeli ve buna ilişkin çalışmalara plan ve programlarda yer verilmelidir. - Yaşlanan bir toplum olduğumuz göz önünde bulundurularak yaşlı bakımıyla ilgili izin yönetmelikleri geliştirilerek tüm yükün kadınların sırtında olması önlenmelidir. - Yaşlı bakımında sürekli ve günlük bakım kurumlarının sayılarının ve kapasitelerinin artan yaşlı nüfusun ihtiyaçları da göz önüne alınarak artırılması bir zorunluluktur. - Ebeveyn Yasasının çıkartılarak ebeveyn izninin ve çocuğa ilişkin sorumlulukların kadın ve erkekler arasından eşit paylaşımının sağlanması gerekmektedir. Kadın istihdamını kolaylaştırmak için getirilmesi düşünülen ebeveyn izni ücretli olmalı ve diğer ebeveyne transfer edilememelidir. Sadece kadınların bu izni kullanması, kadın işçinin maliyetini daha yüksek gösterecektir. Kadın ve erkek çalışanlar eşit maliyetli olmalıdır. Erkek çalışanlar açısından kullanılabilir olması için, kadınların doğum izni gibi, izin ücretli olmalıdır. Buna yönelik gerekli sigorta fonu oluşturularak doğum izni gibi erkekler için ücretli babalık izninin maliyeti de bu yolla karşılanabilir. - Çocuk işçiliği sorunun kadın emeği üzerindeki etkileri açığa kavuşturulmalıdır. Çocuklarını çalıştıran aileler ile ilgili caydırıcı önlemler alınmalıdır. İşyerlerinin denetimi artırılmalı ve caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. - Mikro kredinin başarı kriterleri tekrar masaya yatırılmalıdır. Mikro kredi alan kadınların KOOPERATİFLER aracılığıyla ürünlerini satış ve pazarlama imkanları oluşturulmalıdır. - Girişimcilik konusunda KOSGEB daha merkezi bir rol üstlenmeli, STKlar ile işbirliği içinde “kadın girişimci merkezleri” kurmalıdır. AK Parti Kadın Kolları 28 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu - Girişimcilik konusunda yetersiz bilgi ve birikim sonucu üretilen projeler hem fonların heba edilmesi, hem de kadınların daha da cesaretsizleşmesine neden olabilir. Bu nedenle dernekler, belli bir birikimi olan kadınlara destekler vermelidir. Destek alan kadınların iş kurmadan önce iş tecrübesi edinmesi amacıyla bir KOBİ’de çalışması sağlanmalıdır. Aynı zamanda kurulacak sağlam bir koordinasyonla mal varlığı olmayan kadınların da finansal hizmetlerden daha kolay yararlanmaları sağlanmalıdır. - Kadın istihdamı sektörel bazda ele alınmalı, az gelişmiş bölgelerin iş olanakları sektörel teşvikler ile arttırılmalıdır. - İller bazında kapsamlı iş piyasası analizleri yapılmalı ve bu analizlerden hareketle kadın istihdamı için ön plana çıkan sektörler teşvik edilmelidir. - Tekstil sektörü ve tarım gibi kadın emeğinin yoğun olduğu ve imalat sanayi gibi kadın temsilinin az olduğu alanlardaki kadın istihdamı sorunu özel olarak ele alınmalıdır. - İmalat sanayinde kadın istihdamının çok düşük olması nedeniyle, İŞKUR’a işsiz olarak kayıtlı kadınların daha az gelişmiş bölgelerde, teşvik edilen sektörlerden en azından kadınların çalışması konusunda toplumsal kabulün mevcut olduğu tekstil-konfeksiyon, gıda gibi işkollarında mesleki eğitimden geçerek vasıflı işgücü olarak istihdamı konusunda çalışma yürütülmelidir. Büyük ölçekli sanayi yatırımlarının desteklendiği sektörler arasında yer alan elektronik sanayi, tıbbi alet, hassas ve optik aletler imalatı, ilaç üretimi gibi alanlarda da lise mezunu genç kadınların mesleki eğitim görerek vasıflı işgücü olarak çalışması sağlanmalıdır. - 5763 sayılı Kanunun işe yeni alınan kadınların sigorta primlerinin işveren hissesinin beş yıl boyunca kademeli olarak İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması düzenlemenin 18-29 yaş arasındaki gençleri de kapsaması işverenler açısından tercihin genç erkek işçiden yana olmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla geçerlilik süresi 26.5.2010’a kadar uzatılan Kanunun ilgili hükmü sadece kadınları kapsayacak şekilde süresiz kılınmalıdır. - Türkiye’de hizmet sektörü içinde yer alan turizm alt sektörü kadınlar açısından çok önemli bir istihdam potansiyeli taşımaktadır. Ancak bu sektörde hizmet üretim sürecinin örgütlenme özellikleri (kapalı mekanlarda yalnız başına çalışmanın cinsel taciz riski taşıması gibi) nedeniyle kadınların çalışması önünde sosyo-kültürel engeller mevcuttur. Hizmet üretim sürecinin yeniden örgütlenmesi ve hemcins temelli ekip çalışmasının sağlanması yoluyla endişeleri gidermek için işverenlerin ve örgütlerinin duyarlılığı artırılmalıdır - Sektörel bazdaki koşullar göz önüne alınarak kadının istihdam düşüklüğü konusunda kota uygulanmasına gidilmelidir. Kamu istihdamda kotaya öncülük yapmalıdır. - İŞKUR tarafından yürütülen toplum yararına çalışma sürekli bir program haline getirilmeli ve kadın kotası konmalıdır. - Çift çalışanlı aile modeline geçilmelidir. Bunun için ailede çalışan ikinci kişinin vergi ve sosyal güvenlik kesintilerinde indirim uygulanmalıdır. - İşçi-memur-sözleşmeli personel ayrımı sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. - Sosyal güvenlik sisteminde esnek çalışan kadınların yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları yumuşatılmalıdır.,. Günümüz şartlarında esnek çalışarak Yaşlılık aylığı kazanmak için gerekli işgünü sayısına ulaşmak neredeyse mümkün değildir. Bu kayıtdışı çalışmalara neden AK Parti Kadın Kolları 29 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu olmaktadır. Yasada yapılacak değişiklikle bu sorunun önüne geçilip, çalışan kadının yükü hafifletilmelidir. - Yeni işyerlerinin açılmasına yönelik teşviklerde, kadınların istihdam edilmesinin yanı sıra kadınların özellikle vardiyalı çalışılan işlerde, ev ve iş arasındaki ulaşımının sağlanmasına ilişkin düzenlemeler yer almalıdır. - Teşviklerde kadınları evine kadar götüren bir ulaşım bağı kurulmalıdır. Özellikle vardiyalı çalışılan işlerde kadınların geç saatlerde evlerine ulaşmaları çalışma yaşamlarının önünde büyük bir engel oluşturduğundan, kadınların ulaşım sorunları giderilmelidir. - Kadın istihdamını teşvik etmek için işverenler, kamuoyu ve hükümeti içeren kapsamlı bir girişimde bulunulmalıdır. Bu girişim projesi ile, ‘kadın dostu’ işyerlerine ödül verilerek kamuoyunda görünürlükleri sağlanmalıdır. - Bu nedenle yeşil kart, kayıtlı istihdamın önünde engel oluşturmayacak şekilde, istihdamı destekleyici bir düzenleme ile yeniden düzenlenmelidir. - Yapılan yeni düzenleme ile T.C. kimlik numarası ile alınan yardımların takibi yapılabilecektir.. Sistemin hayata geçmesi ile birlikte istihdam oranları tespit edilebilmeli, kronikleşen yardımların yerini yapıcı yardımlar almalıdır. Sosyal yardımlardan faydalananların İŞKUR ile bağlantıları kurulmalıdır. - İş ve aile yaşamını uyumlaştıracak düzenlemeler yapılmalıdır. Evde çalışan kadınların sosyal güvenlik kapsamına alınması ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. - Belediyeler Kanunu, ile getirilen 50000 nüfusun üzerindeki yerleşim bölgelerinde kadın sığınma evi açma hükmünün uygulanması sağlanmalıdır. Sığınma evlerindeki kadınların mesleki eğitim almaları ve İŞKUR ile bağlantıya geçmeleri sağlanmalıdır. - Sosyal Güvenlik Yasası ile Medeni Kanun arasındaki kadınların ev içi görünmez emeği ile ilgili uyumsuzluk giderilmelidir. Sosyal güvenlik yasasında da aynı bakış açısıyla düzenlemeler yapılmalı, yasalar arası uyumsuzluklar giderilmelidir - Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu, Umumi Hıfzısıhha Kanunu, turizm, evde çalışma, ev hizmetleri ve kadın çalışanın bulunduğu diğer sektörler ile ilgili düzenlemeler hem eksik hem de eski tarihlidir. Bu düzenlemeler tekrar gözden geçirilmelidir - Anayasa’nın 90. maddesine 2004 yılında eklenen son fıkranın uygulanması konusunda yargıçlara eğitim verilmeli, bu maddenin uygulanıp uygulanmadığı hususu denetlenmelidir. - Tarım İş Yasasının çıkartılarak tarımda çalışan kadın ve erkeklerin çalışma standartlarının düzenlenmesi gerekir. - İl İstihdam Kurullarına üye olarak kadın örgütlerinden temsilcilerin katılımı sağlanmalıdır. - Gelir Vergisi Kanunu; özellikle ticari kazançlar, zirai kazançlar, serbest meslek kazançları ve ücretler gibi gelir unsurları toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirilmeli. Oran, istisna, muafiyet, indirim vs. hususlar toplumsal cinsiyetler arasında gelir ve servet eşitsizliğini azaltacak yönde değerlendirilmelidir . AK Parti Kadın Kolları 30 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu EYLEM PLANI a) Zihniyet Dönüştürücü Politikalar Uygulanması SORUMLU KURULUŞ ÖNERİLER İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURULUŞ İlgili kamu kuruluşları, Diyanet İşleri Başkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, Üniversitelerin Kadın Çalışma Merkezleri, Medya kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar SÜRE çalışmaların ÇSGB, KSGM, SHÇEK, MEB 2. Resmi metinlerdeki toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi hedefinin, somut tedbir ve önerilerde de dile getirilmesi ÇSGB, KSGM, SHÇEK, MEB 3. Yasal dokümanlardan ve resmi metinlerden Dezavantajlı grup kavramı çıkartılarak,“özel politika gerektiren grup” şeklinde ifade edilmesi ÇSGB, KSGM, SHÇEK, MEB İlgili kamu kuruluşları, , ilgili STK’lar Kısa Vade 4. Kadın sorunlarının kapsamlı makroekonomik politikalar ile desteklenmesi ve tüm politikalar ile yatay eksenli bir perspektif (ana akımlaştırma) ile bütünleştirilmesi ÇSGB, MEB, DPT İlgili kamu kuruluşları, ilgili STK’lar Kısa Vade 5.İlgili kamu idarelerinin mevzuat taslaklarını KSGM İlgili kamu kuruluşları Kısa Vade 1. Zihniyet değişimine gerçekleştirilmesi yönelik AK Parti Kadın Kolları 31 Kısa Vade Kısa Vade Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu siyasi makamlara sunumunda cinsiyet analizleri taslaklarının ekinde yer alması etki 6.Orta Vadeli Program, Orta Vadeli Mali Plan ve Merkezi Yönetim Bütçesi temel politikaları belirlenim sürecine toplumsal cinsiyet perspektifi entegre edilmelidir. 7.Kalkınma Planının gelişme eksenlerinin, sektörel amaç ve hedeflerindeki gerçekleşmelerin izlenmesinden sorumlu Plan İzleme ve Yönlendirme Komitesinin her yıl Plan İlerleme Raporları hazırlayarak Bakanlar Kuruluna sunması ve üç yıllık dönemler itibarıyla Plan Değerlendirme Raporları hazırlaması ve bu kapsamda gerçekleşmelerin cinsiyetçi bazda ayrıştırılması, etki ve sonuçların izlenmesi 8.Kamu idarelerince hazırlanan stratejik planperformans programları-faaliyet raporlarının toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirilmesi DPT DPT DPT İlgili kamu kuruluşları Kısa Vade İlgili kamu kuruluşları Kısa Vade İlgili kamu kuruluşları Kısa Vade b) Kurumlar arası İşbirliğinin Kurulması, Eşgüdüm ve Koordinasyonun Sağlanması ÖNERİLER 1. Kadın politikalarının etkin bir biçimde ele alınması için Devlet kurumları arasındaki koordinasyon ve işbirliğinin artırılması 2. Sivil toplum, belediyeler ve tüm kamu kuruluşları arasındaki rekabetin önlenmesi, vali ve kaymakamlıkların birlikte çalışması 3. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İstihdam Danışma Kurulu başta olmak üzere Bakanlıkların danışma kurullarında kadın istihdamı konusunda birikimli ve deneyimli uzmanların yer alması, Ayrıca kadın katılımının sağlanması 4. Toplumsal cinsiyet bütçeleri konusunda DPT’de uygulamaya dair inceleme ve araştırma yapmak amacıyla oluşturulan çalışma grubunun faaliyetlerinin tüm kamu kurumlarında teşvik edilmesi, tüm kamu kurumlarında uygulamasının başlatılması 5. İşyerlerini denetleme sisteminin yeniden düzenlenmesi ve denetlemenin kapsamının artırılması 6. ESK’ya kadın sivil toplum örgütlerinin SORUMLU KURULUŞ İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURULUŞ SÜRE ÇSGB, KSGM, SHÇEK, MEB İlgili kamu kuruluşları, Diyanet İşleri Başkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, Üniversiteler, ilgili STK’lar Kısa Vade Başbakanlık, İç İşleri Bakanlığı, ÇSGB, KSGM, SHÇEK, MEB İlgili kamu kuruluşları, Diyanet İşleri Başkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, Üniversiteler, ilgili STK’lar Kısa Vade ÇSGB, MEB İlgili kamu kuruluşları, Diyanet İşleri Başkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, Üniversiteler, ilgili STK’lar Kısa Vade DPT ÇSGB MEB İlgili kamu kuruluşları, Diyanet İşleri Başkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, Üniversiteler, ilgili STK’lar Kısa Vade ÇSGB Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar Kısa Vade Başbakanlık DPT İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Kısa Vade AK Parti Kadın Kolları 32 Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu Sendika ve Konfederasyonları, katımımın sağlanması c) Kadının Çalışma Hayatına Girişinin Teşvik Edilmesi SORUMLU KURULUŞ ÖNERİLER 1. İş Kanunu çerçevesinde kadınlara tanınan haklar konusunda farkındalık çalışmalarının yürütülmesi 2. Çalışma yaşamına ilişkin tüm istatistiklerin cinsiyet temelinde toplanması ÇSGB ÇSGB-TÜİKİŞKUR 3. Çalışanlar, iş arayanlar ve işyerlerinin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitilmesi ÇSGB 4. İş Kanunu’nun 25. Maddesinin İşverenlerin kadın olabileceği göz önünde bulundurularak genişletilmesi ÇSGB 5.Kreş konusunda işyerlerini zorunlu tutmak yerine, çocuk bakım hizmeti sağlayan işyerlerine teşvik verilmesi ve çocuğu olan ailelere çocuk bakım yardımı yapılması (Yardımların miktarı çocuk sayısına göre değişmelidir. İşsizlik Sigortası dahilinde çocuk bakım hizmetleri sağlanmasına dair bir prim kesilmesi Gerçekleştirilebilir.) 6.İşyerinde taciz ile ilgili müeyyidelerle işyeri kapatmak ve eğitim vermek gibi uygulamalarla daha caydırıcı hale getirilmesi, işverene önlem alma yükümlülüğü getirilmesi 7.İşe ulaşımda kolaylık sağlanması (Belli saatler dahilinde (hava karanlıksa) otobüslerin durak dışında yolcu indirip bindirmelerinin şoförlerin inisiyatifine bırakılması, Otobüs duraklarına acil durum telefonları konulması) 8.İşyerinde cinsel tacizin, Medeni Kanun, Borçlar Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gibi kanunlarda yer alması 9.Sendikalarla konulması ilgili mevzuata kadın kotası 10.İşyerlerinde yasal çalışma sürelerini aşan çalışmanın, önüne geçilerek yeni istihdam imkanı yaratılması 11.İŞKUR’un takip sisteminin geliştirilmesi, İŞKUR’un kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, personel sayısının arttırılması. 12.Kadınlara yönelik yapılan meslek eğitimlere veya girişimcilik destek programlarına kadının insan hakları konusunda bilgilendirici ve güçlendirici bir İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURULUŞ Medya Kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, Üniversiteler, ilgili STK’lar Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar SÜRE Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade ÇSGB MEB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar ÇSGB Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar ÇSGB KSGM TBB İlgili kamu kuruluşları, Belediyeler, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar ÇSGB,KSGM İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar ÇSGB İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları ÇSGB Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları Kısa Vade ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları Kısa Vade AK Parti Kadın Kolları 33 Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu komponent eklenmesi 13.İş kanununda ayırımcılığın yasaklanmasına ilişkin hükmün daha caydırıcı hale getirilmesi, İşe girişte ayırımcılığın yasaklanması 14.Kadınların iş arama süreçlerine ilişkin danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve kadınların bu hizmete erişimini kolaylaştıracak mekanizmaların (birimler) kurulması 15.Medeni Kanun değişikliği ile gelen yeni mal paylaşım sistemi ile kadınların evdeki görünmez emeği tanınmıştır. Aynı yaklaşımın sosyal güvenlik sitemine aktarımının gerçekleştirilmesi ve Kadınlara eşlerinden bağımsız sosyal güvenlik hakkı tanınması 16.İşyerinin kreş açması yükümlülüğünün kadın çalışan sayısı üzerinden değil, kadın ve erkek toplam çalışan sayısı üzerinden yeniden düzenlenmesi 17.Belirtilen sayının altında çalışanı olan işyerlerindeki ebeveynlerin gereksinimlerine yönelik organize sanayi bölgelerinde ve yakın bölgelerdeki işyerlerinin birlikte kreş açmaları yönünde düzenlemeler getirilmesi 18.Okul öncesi eğitim ve çocuk bakımı Sosyal Devlet’in ana sorumluluklarından biridir; Devlet’in bu yükümlülüğü acilen gündemine alarak önceliklerinden biri haline getirmesi ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları Kısa Vade ÇSGB, KSGM İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları Kısa Vade ÇSGB KSGM, İlgili kamu kuruluşları, İlgili STK’lar Orta Vade ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, OSB’leri, ilgili STK’lar ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, OSB’leri, ilgili STK’lar ÇSGB 19.Gebe ve Emziren Kadınlar Yönetmeliği tekrar gözden geçirilmesi. ÇSGB 20.Başta yerel yönetimler olmak üzere yerel ve merkezi kamu idaresinin Çocuk, hasta, özürlü ve yaşlı bakım hizmetleri alanında sundukları hizmetlerin yaygınlaştırılması ve erişilebilir hale getirilmesi ÇSGB MEB Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) 21. 4-6 yaş arası çocukların okullaşma oranlarının artırılması ve hizmetlerin tam gün olarak sunulması 22. 0-3 yaş grubu çocukları için somut hedef belirlenmesi ve buna ilişkin çalışmalara plan ve programlarda yer verilmesi 23. Yaşlı bakımıyla ilgili izin yönetmeliklerinin geliştirilmesi 24.Yaşlı bakımında sürekli ve kurumlarının sayılarının ve artırılması günlük bakım kapasitelerinin 25.Ebeveyn Yasasının çıkartılarak ebeveyn izninin ve çocuğa ilişkin sorumlulukların kadın ve erkekler arasından eşit paylaşımının sağlanması İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, OSB’leri, ilgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, OSB’leri, ilgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Belediyeler, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade ÇSGB MEB KSGM, İlgili kamu kuruluşları, ilgili STK’lar Kısa Vade ÇSGB MEB SHÇEK, KSGM, İlgili kamu kuruluşları, ilgili STK’lar Kısa Vade SHÇEK İlgili kamu kuruluşları, ilgili STK’lar, Belediyeler SHÇEK İlgili kamu kuruluşları, ilgili STK’lar, Belediyeler ÇSGB,KSGM İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, Özel sektör, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar AK Parti Kadın Kolları 34 Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu 26. Çocuklarını çalıştıran aileler ile ilgili caydırıcı cezalar konması 27.Mikro kredinin başarı kriterleri tekrar masaya yatırılarak, Mikro kredi alan kadınların KOOPERATİFLER aracılığıyla ürünlerini satış ve pazarlama imkanlarının oluşturulması 28.Kadınlara yönelik girişimcilik konusunda KOSGEB’in daha merkezi bir rol üstlenmesi, STKlar ile işbirliği içinde “kadın girişimci merkezleri” kurulması 29.Kadın istihdamının sektörel bazda ele alınması, az gelişmiş bölgelerin iş olanaklarının sektörel teşvikler ile arttırılması 30.İller bazında kapsamlı iş piyasası analizleri yapılması ve bu analizlerden hareketle kadın istihdamı için ön plana çıkan sektörlerin teşvik edilmesi 31.Tekstil sektörü ve tarım gibi kadın emeğinin yoğun olduğu ve imalat sanayi gibi kadın temsilinin az olduğu alanlardaki kadın istihdamı sorununun özel olarak ele alınması 32.Geçerlilik süresi 26.5.2010’a kadar uzatılan 5763 sayılı Kanunun teşvik hükmünün sadece kadınları kapsayacak şekilde süresiz kılınması 33.Türkiye’de hizmet sektörü içinde yer alan turizm alt sektöründeki Hizmet üretim sürecinin yeniden örgütlenmesi ve hemcins temelli ekip çalışmasının sağlanması için işverenlerin ve örgütlerinin duyarlılığının artırılması ÇSGB, Adalet Bakanlığı, KSGM İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları Kısa Vade ÇSGB, KSGM,TBB İlgili kamu kuruluşları, Belediyeler, ilgili STK’lar Kısa Vade ÇSGB, KSGM, KOSGEB Sanayi Bakanlığı Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, OSB’leri, ilgili STK’lar Orta Vade ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, ilgili STK’lar ÇSGB ÇSGB ÇSGB 34.Sektörel bazdaki koşullar göz önüne alınarak kadının istihdam düşüklüğü konusunda kota uygulanmasına gidilmesi ÇSGB 35.İŞKUR tarafından yürütülen toplum yararına çalışmanın sürekli bir program haline getirilmesi ve kadın kotası konması ÇSGB 36.Çift çalışanlı aile modeline geçilmesi, Bunun için ailede çalışan ikinci kişinin vergi ve sosyal güvenlik kesintilerinde indirim uygulanması ÇSGB 37.İşçi-memur-sözleşmeli personel sorununun çözüme kavuşturulması ÇSGB ayrımı 38.Sosyal güvenlik sisteminde esnek çalışan kadınların yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının yumuşatılması 39.Yeni işyerlerinin açılmasına yönelik teşviklerde, kadınların istihdam edilmesinin yanı sıra kadınların özellikle vardiyalı çalışılan işlerde, ev ve iş arasındaki ulaşımının sağlanmasına ilişkin düzenlemelerin yapılması 40.Kadın istihdamını teşvik etmek için işverenlerin, kamuoyu ve hükümeti içeren kapsamlı bir girişimde ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi İşveren Sendika Konfederasyonları, İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar KSGM, İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika AK Parti Kadın Kolları 35 Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Orta Vade Uzun Vade Kısa Vade Orta Vade Uzun Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu bulunmasının sağlanması, yapılacak bir proje ile, ‘kadın dostu’ işyerlerine ödül verilerek kamuoyunda görünürlüklerinin sağlanması 41.Yeşil kartın, kayıtlı istihdamın önünde engel oluşturmayacak şekilde, istihdamı destekleyici bir düzenleme ile yeniden düzenlenmesi 42.Yapılan yeni düzenleme ile T.C. kimlik numarası ile alınan yardımların takibi yapılabilecektir.. Sistemin hayata geçmesi ile birlikte istihdam oranlarının tespit edilebilmesi, kronikleşen yardımların yerini yapıcı yardımların alması, Sosyal yardımlardan faydalananların İŞKUR ile bağlantılarının kurulması 43.İş ve aile yaşamını uyumlaştıracak düzenlemelerin yapılaması Evde çalışan kadınların sosyal güvenlik kapsamına alınması ile ilgili düzenlemelerin yapılması 44.Belediyeler Kanunu, ile getirilen 50000 nüfusun üzerindeki yerleşim bölgelerinde kadın sığınma evi açma hükmünün uygulanmasının sağlanması, Sığınma evlerindeki kadınların mesleki eğitim almaları ve İŞKUR ile bağlantıya geçmelerinin sağlanması 45.Eşi üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalanan kadınların isteğe bağlı sigorta yaptırınca hastalık primi ödemesinin kaldırılması. Ayrıca malullük durumlarına ilişkin düzenleme yapılması 46.Medeni Kanun değişikliği ile gelen yeni mal paylaşım sistemi ile kadınların evdeki dolaysız emeği tanınmıştır. Aynı yaklaşımın sosyal güvenlik sitemine aktarımı 47.Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu, Umumi Hıfzısıhha Kanunu, turizm, evde çalışma, ev hizmetleri ve kadın çalışanın bulunduğu diğer sektörler ile ilgili düzenlemeler hem eksik hem de eski tarihlidir. Bu düzenlemelerin toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden tekrar gözden geçirilmesi. Basınİş kanunda düzenlenmemiş olan kadının doğum vs hallerdeki çalışma şartları için ilgili iş kanundaki haklarının geçerli olduğuna dair bir maddenin konması. 48.Anayasa’nın 90. maddesine 2004 yılında eklenen son fıkranın uygulanması konusunda yargıçlara eğitim verilmesi, bu maddenin uygulanıp uygulanmadığı hususunun denetlenmesi 49.Tarım İş Yasasının çıkartılarak tarımda çalışan kadın ve erkeklerin çalışma standartlarının düzenlenmesi 50.İl İstihdam Kurullarına üye olarak kadın örgütü temsilcilerin katılımının sağlanması 51.Gelir Vergisi Kanunu; özellikle ticari kazançlar, zirai kazançlar, serbest meslek kazançları ve ücretler gibi gelir unsurları toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirilmesi, Oran, istisna, muafiyet, indirim vs. hususların toplumsal cinsiyetler arasında gelir ve servet eşitsizliğini azaltacak yönde değerlendirilmesi ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar Vade ÇSGB, SYDGM KSGM, İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar ÇSGB, SYDGM KSGM, İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar ÇSGB KSGM, İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar ÇSGB, KSGM,TBB İlgili kamu kuruluşları, Belediyeler, ilgili STK’lar ÇSGB İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları ÇSGB, KSGM İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları ÇSGB KSGM, İlgili kamu kuruluşları, İlgili STK’lar Orta Vade Adalet Bakanlığı KSGM, İlgili kamu kuruluşları Kısa Vade ÇSGB Tarım Bakanlığı KSGM, İlgili kamu kuruluşları, Meslek Örgütleri, İşçi-İşveren Sendika ve Konfederasyonları, İlgili STK’lar ÇSGB,İŞKUR KSGM, Meslek Örgütleri, İşçiİşveren Sendika ve Konfederasyonları İlgili STK’lar Maliye Bakanlığı KSGM İlgili kamu kuruluşları, AK Parti Kadın Kolları 36 Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kısa Vade Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu AK Parti Kadın Kolları 37