1 İŞGÜCÜ PİYASASINDA TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EL KİTABI 2 İŞGÜCÜ PİYASASINDA TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EL KİTABI Yıldız Ecevit Şubat 2010 İçİndekİler ÖNSÖZ BAŞLARKEN Bazı Anahtar Kavramlar BÖLÜM 1: TÜRKİYE’DE KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIMI, İSTİHDAMI VE İŞSİZLİĞİ Bölüm 2: KADINLARIN İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL ENGELLER bölüm 3: AVRUPA BİRLİĞİ VE KADIN İSTİHDAMI Hazırlayan: Yıldız Ecevit Tasarım: TORNA Tasarım (www.tornatasarim.com) Baskı: Pelin Ofset Tipo Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti Birinci Basım: Şubat 2010 bölüm 4: KADIN İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ ORTADAN KALDIRMAKTA İŞKUR’UN ROLÜ bölüm 5: TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI POLİTİKALAR BİTİRİRKEN 1 2 4 5 9 13 17 24 27 ÖNSÖZ İngiltere Büyükelçiliği tarafından finansmanı sağlanan, British Council tarafından yürütülen ve İŞKUR’un yararlanıcısı olduğu “Kadın İstihdamının Artırılmasına Yönelik Strateji Geliştirme Projesi” kapsamında, İŞKUR personeli ve konu ile ilgilenen tarafların çalışmalarına destek olmak üzere hazırlanan “İşgücü Piyasasında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği El Kitabı”nı sizlere sunuyoruz. Yukarıda adı geçen proje, Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik sürecinde, müktesabata uyum çalışmalarını desteklemek üzere, kadın istihdam oranının artırılması ve cinsiyet eşitliğinin iyileştirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. AB Sosyal Şartı kapsamında, kadınlar ve erkekler arasındaki iş ve ücret farklılığına son vermek için gayret edilmekte, kadınların çalışma yaşamında erkeklerle eşit şartları paylaşmaları sağlanmaya çalışılmaktadır. Sosyal politika ve istihdam alanındaki hedeflere ulaşmak için, açık işbirliği yöntemlerine Topluluk Programları ve çeşitli fonlar vasıtası ile ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu programlar sayesinde, üye ülkelerdeki en iyi uygulama örneklerine ulaşılmakta ve oluşturulan uzman ağlarına katılım sağlanarak elde edilen sonuçların ve iyi uygulama örneklerinin tüm üye ve aday ülkelerde yaygınlaştırılması konusunda çalışmalar yürütülmektedir. Bu proje içerisinde, İŞKUR içinden kadınların istihdamını iyileştirmeye yönelik stratejiler geliştirme ve uygulama yetisine sahip seçilmiş bir çekirdek strateji ekibi oluşturulmuştur. İngiliz ve yerel uzmanlar ile birlikte İngiltere ve AB’deki başarılı uygulamaları mevcut sisteme uyarlayan bir model oluşturmak üzere bir strateji raporu ve eylem planı önerisi üzerinde çalışılmış ve kilit paydaşlarla toplantılar 1 yapılmıştır. Proje çıktılarının, İŞKUR’un kadın istihdamının artırılması konusunda yaptığı ve yapmayı düşündüğü çalışma ve projeler yanında, benzer çalışmalara örnek teşkil edecek bir çalışma ve model olacağına yürekten inanıyoruz. Proje kapsamında geliştirilen bu kitabın, İŞKUR çalışanlarının ileride yapacakları çalışmalarda, kadın istihdamının artırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi yönünde ışık tutması ve rehberlik etmesi temel arzumuzdur. Projemizin çalışmalarına katılan uzmanlarımıza, Çekirdek Strateji Ekibi üyelerine, çalışmaların yürütülmesinde emeği geçen kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve kişilere, İngiltere Büyükelçiliği, British Council ve İŞKUR adına teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu kitapçığı hazırlayan Sayın Prof. Dr. Yıldız Ecevit’e projeye sunduğu uzman katkıları için ayrıca teşekkür etmek isteriz. İngiltere Büyükelçiliği Ankara, Türkiye Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü BAŞLARKEN Aşağıda ayrıntılı olarak üzerinde durulacağı gibi, Türkiye’de kadınların işgücüne katılımları son derecede düşüktür. Bu durumda, kadınların ekonomiye, kalkınmaya ve verimlilik artışına katkılarından söz edilemeyeceği gibi, çalışıp bir gelir elde ederek kendilerine ve ailelerine Bu el kitabı, toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısını sunan ve kadınların işgücüne katılımları ve sağlayacakları faydadan da söz edilemez. Tarımsal faaliyetlerden koparak kentlere göç eden istihdamları ile ilgili durum ve sorunlara bu bakış açısıyla yaklaşmayı amaçlayan bir çalışmadır. kadınlar, eğitim olanaklarına ulaşamayan ve bir meslek edinemeyen kız çocukları, sürekli olarak İŞKUR, bu güne dek yaptığı çalışmalar ve yürüttüğü projelerle, işgücü piyasasında toplumsal evlere çekilmektedirler. Bugün kentlerde her beş kadından sadece biri işgücüne katılmaktadır. cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunacak kurumlardan biri olduğunu ve olacağını Bu durum, hem kadınların kendileri için, hem ekonomik büyüme ve kalkınma için çok boyutlu göstermiştir. Bu kitap da Kurum personelinin istihdamda kadın erkek eşitliği konusunda yapacağı olumsuzlukları içinde taşır. çalışmalara destek verecek bir kaynak olarak hazırlanmıştır. AB’ye katılmak isteyen ülkeler için topluluk müktesebatının benimsenmesi bir zorunluluktur. Kadın Avrupa Birliği ülkelerinde kamu istihdamı hizmetleri veren kurumlar, toplumda kadın erkek hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği de topluluk müktesebatının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. eşitliğini sağlayan ve koruyan kilit kurumlardır. Çünkü kadınları işsizlikten kurtarmak ve uygun AB’ye göre Türkiye henüz toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabilmiş durumda değildir. Eşitliğin işlere kavuşturmak, sadece onları güçlendirmez, giderek bu güçlenme onların evli oldukları sağlanamadığı alanlardan biri işgücüne katılımdır. Kadınların işgücüne katılımlarının düşüklüğüne ve erkekleri, yetiştirdikleri çocukları ve nihayet tüm toplumu olumlu biçimde etkiler. İŞKUR da kamu bunun artırılması gerektiğine AB’nin Türkiye’ye ilişkin bütün raporlarında yer verilmektedir. istihdam hizmeti sunan bir kuruluş olarak, uygun ve güvenli bir işe yerleştirdiği her kadının kişisel güçlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Kadınların güçlenmesi, ailelerinin güçlenmesi ve bu Kadınların işgücüne katılımını artırmanın gerekliliği, son yıllarda Türkiye’nin önemli belgelerinde yolla ekonomik ve sosyal kalkınmanın gerçekleşmesi demektir. de vurgulanan bir konudur. 2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Kalkınma Planı da kadınların işgücüne katılımının 2013 yılında % 29.6 oranına yükselmesini hedeflemiştir. ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Kadınların işgücüne katılımlarının ve özellikle ücretli olarak istihdam edilmelerinin hem kendileri için Ulusal Eylem Planı’, kadınların sosyal ve ekonomik güçlenmesi ile işgücüne katılım ve istihdamları hem de toplum için önemli sonuçları vardır: Kadınların istihdam edilmeleri, onların ekonomik bağımsızlığa kavuşmalarını sağlar ve hane içi karar alma süreçlerindeki güçlerini artırır. Kadın erkek eşitliğinin sağlanmasının en önemli koşullarından biri, kadınların istihdam edilebilirliğidir. Kadın istihdamı, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve bütün bölgelerde dengeli bir sosyal kalkınma açısından çok önemlidir. Çalışma yaşındaki toplam nüfusun yarısını oluşturan kadınların etkin olarak katılamadığı bir ekonomiden sağlıklı ve verimli bir büyüme beklenemez. Kadınların işgücüne katılımlarının artmasının, yoksulluğun azalması açısından da hayati önemi vardır. Kadınların istihdamı, eve giren daha yüksek gelir ve daha iyi yaşam standartlarına kavuşmak demektir. Uluslararası deneyimlerin gösterdiği gibi, kadınlar ve erkekler arasında ekonomik eşitlik sağlandıkça yoksulluk azalacak, gayri safi milli hasılada artış olacaktır. Türkiye için yapılan mikro simülasyonlar, ücretli işlerde tam zamanlı çalışan kadınların oranının, 9. Kalkınma Planı’nda hedeflenen % 29 oranına yükselmesi durumunda, yoksulluğun % 15 oranında azalacağını göstermektedir.1 1 TR Prime Ministry, SPO & World Bank Human Development Sector Unit East and Central Asia Region ( 2009) Female Labour Force in Turkey: Trends , Determinants and Policy Framework (Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı: Eğilimler, Belirleyiciler ve Politika Çercevesi) Report no: 48508-tr .s 4. arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekmekte ve bu katılımın kadınların sadece ekonomik bağımsızlığını 2 3 sağlamayacağını, aynı zamanda aileleri içindeki konumlarını yükselteceğini ve toplumsal saygınlıklarını artıracağını vurgulamaktadır. 1 Bazı Anahtar Kavramlar Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet nedir? Cinsiyet, bireyin kadın ya da erkek olarak gösterdiği genetik, fizyolojik ve biyolojik özelliklerdir. Toplumsal cinsiyet ise, kadın ve erkek için toplumca uygun görülen rol ve görevler, sorumluluklar ve toplumun bu iki cinsten beklentileridir. Toplumsal cinsiyet sosyal olarak yapılandırılır. Cinsiyeti doğa, toplumsal cinsiyeti ise kültür belirler. Toplumsal cinsiyet eşitliği nedir? Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların ve erkeklerin eşit hak, fırsat ve olanaklara sahip olabilme durumlarıdır. Bu eşitliğin var olduğu durumlarda toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık yok demektir. 4 5 Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı nedir? Eşitlik kavramı, ayrımcılığın önlenmesi kavramını da beraberinde getirir. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı, kadınların veya erkeklerin toplumsal cinsiyetlerinden dolayı sosyal, ekonomik, siyasal ve yasal haklara sahip olmada, bunları kullanmada ve kaynaklara ve hizmetlere erişimde eşit olmamaları, üstelik ayrımcı muamele ile karşılaşmalarıdır. TÜRKİYE’DE KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIMI, İSTİHDAMI VE İŞSİZLİĞİ Kadınların işgücüne katılımları ve istihdamları hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz? Tanım olarak işgücüne katılım, 15–64 yaş arası istihdam edilenleri ve işsizleri kapsar. Bu nedenle işsizleri bir an için dışarıda bırakıp, sadece istihdam edilmiş kadınların oranlarına bakmak, durumu daha da net görmemizi sağlayacaktır. Kadınların işgücüne katılımları, istihdamlarının önündeki engeller ve çalışma yaşamında karşılaştıkları Türkiye’de kadınların istihdamları5 hangi düzeylerde? sorunlar, bugüne kadar politika ve program yapan kamu kuruluşları, istatistiksel veri sağlayan kurumlar, toplumsal cinsiyet uzmanları, toplum bilimci araştırmacılar, sendikalar ve sivil toplum 2008 yılında Türkiye’de kadınların istihdam oranı %24,3 ‘tür6. AB ülkelerinde ise bu oranlar çok örgütleri tarafından çok boyutlu ve kapsamlı araştırmalar ile saptanmıştır. yüksektir. AB 27 ülke ortalaması %59,1’dur7 ve yine 2008 yılı verilerine göre Avrupa Birliği ülkeleri arasında Lizbon hedeflerine8 ulaşmış veya bu hedefi aşmış 15 ülke vardır. Ancak daha düşük Türkiye’de kadınların ne kadarı işgücüne katılıyor ? 2 istihdam oranlarına sahip ülkeler de vardır. Örnek vermek gerekirse, kadınların istihdama katılımı, Türkiye’de profesyonel mesleklerdeki kadınların sayısı gurur verecek düzeydedir. Son yıllarda komşumuz Yunanistan’da %48,7, İtalya’da %47.2’dir. Hedefe erişememiş ülkelerin arasında en yüksek öğrenim görmekte olan genç kadınların sayısı artmaktadır. Çocuk ve anne ölümlerinde ciddi düşük kadın istihdamına sahip Malta’da bile bu oran %37,4’dür9. Türkiye’de kadınların istihdam oranı %24.3 olduğuna göre, Türkiye bugün Avrupa Birliği’ne dahil olmuş olsaydı, bu özelliğinden ötürü bir gerileme vardır ve bu da sevindiricidir. bütün ülkeler sıralamasında en sonda yer alacaktı.Yan sayfadaki 1 Numaralı grafik, bunu açık olarak göstermektedir. Ancak toplumsal cinsiyet eşitliğinin en az sağlanabildiği alanlardan biri olarak işgücü ve istihdam Çok sayıda işsiz kadın var. Kadınların işsizlik oranları nedir? üzerinde özel olarak durmamız gerekir. Bu bağlamda en çarpıcı durum, Türkiye’de kadınların işgücüne katılımının son senelerde düzenli olarak düşmekte oluşudur. 2008 yılı için bu katılım oranı3 Kadınların düşük işgücüne katılım ve istihdam oranlarına karşılık yüksek işsizlik oranları, Türkiye’nin %26.9 ve 2009 yılı için %26.14’dir. Bu oranların çok düşük olduğunu Türkiye verilerini Avrupa Birliği ikinci en çarpıcı özelliğidir. ülkeleri ile karşılaştırdığımızda daha açık görebiliriz. 2008 yılında Avrupa Birliği’nin 27 ülkesinde işgücüne katılım oranı ortalaması %63.9’dur. AB’nin en düşük oranına sahip İtalya’da bile kadınların Ekim 2009 itibariyle, Türkiye genelinde, 15 yaş üzeri % 51.6’sı işgücüne katılmaktadır. Türkiye’nin bu alanda AB ortalamasına yaklaşmasının ekonomik ve çalışabilir nüfus için kadın işsizlik oranının %14,0 ve erkek sosyal her alanda olumlu etkileri olacaktır. işsizlik oranının %12,7 olduğuna bakarak, ‘işsizlik daha çok bir 6 Grafik 1 - Avrupa Birliği Ülkelerinde Kadınların İstihdama Katılım (15 - 64 Yaş ) kadın sorunudur’ diyebiliriz. 7 Sadece kentlere odaklanmak ise durumu daha çarpıcı olarak görmek açısından faydalıdır. Kentlerde kadın işsizlik oranları %20,2’ye, erkek işsizlik oranları %13,9’a yükselir ve kadınlarla erkekler arasındaki fark artar. Hem kentlere hem de bu kentlerde yaşayan genç nüfusun işsizlik durumuna Türkiye Bulgaristan İtalya Malta Macaristan Yunanistan Polonya Hırvatistan* açısından genç erkeklere kıyasla çok Romanya İspanya Slovak Cumhuriyeti Belçika Lüksemburg AB - 27 Çek Cumhuriyeti Bulgaristan Fransa İrlanda Litvanya Kıbrıs Portekiz Slovenya Letonya Almanya Avusturya Estonya Birleşik Krallık Finlandiya İsveç Hollanda Danimarka bakmak da, genç kadınların iş bulma daha dezavantajlı bir durumda olduklarını görmemize yarar. Çünkü Ekim 2009 itibariyle kentlerde genç kadın işsizlik * Aday Ülkeler oranı %30,7, genç erkek işsizlik oranı ise Kaynak: Employment in Europe 2009’da yer alan ülke işgücü istatileri kullanılarak yazar tarafından hazırlanmıştır. ec.europa.eu/social %24,4’tür. 2 İşgücü: 15 yaş üzeri çalışan (İstihdamda olan) +işsiz ( iş arayan ve iş başı yapmaya hazır olan) 3 Bu oranlara enformel sektörde çalışan kadınlar da dahildir, çünkü hane halkı işgücü anketleri ile kadınların istihdam durumu ile ilgili bilgi toplanırken sadece formel sektörde ücretli olarak çalışma durumları değil, evde ve çalışma durumları da dikkate alınmaktadır. 4 TÜİK Hane Halkı İşgücü İstatistikleri: Ocak 2009-Ekim 2009 ortalaması. www.tüik.gov.tr 5 6 7 8 Grafik 3 - Kentlerde Genç Kadın ve Genç Erkek İşsizlik Oranı - Ekim 2009 İstihdam: 15 yaş üzeri çalışan (İstihdamda olan) European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s. 185 ( 27/01/2010) European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s. 155 ( 27/01/2010) AB ülkeleri 2000’de yapılan Lizbon zirvesinde kendilerine 2010’a kadar genel istihdam oranının %70’e ve kadın istihdam oranının % 60’a yükseltilmesi hedefini koydular. 9 European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s.20 ( 27/01/2010) 2 AB ülkelerinde de durum böyle mi? İşsizliğin kadınlar arasında erkeklerden daha yüksek olması, Avrupa Ülkelerinde de görülen bir durumdur. 27 Avrupa Birliği ülkesi için, 2008 yılında, kadın işsizlik ortalaması %7.5, erkek işsizlik ortalaması %6.610’dır. AB ülkeleri ile kıyaslama yapılması, Türkiye’de kadınların işsizliğinin çok daha derin yaşanan bir sorun olduğunu işaret etmesi açısından önemlidir. Bu kıyaslama Avrupa Birliği’nin resmi istatistik kurumu olan EUROSTAT verileri kullanılarak 2008 yılı için yapıldığında, Avrupa Birliği’nde %7.5 olan kadın işsizlik oranının Türkiye’de %9.5 olduğu görülür11. Daha da önemlisi, 2009 istatistikleri, bu oranın Ekim ayı itibariyle %14’e yükseldiğine işaret etmektedir. Toplumda var olan ‘kadın işleri’ ve ‘erkek işleri’ ayrımının kadınların istihdamına etkisi var mı? Evet, var ve bu durum, kadınların ve erkeklerin çalıştıkları sektörler açısından aralarında ciddi farklılıklara yol açıyor. İşgücüne katılan kadınların en büyük kısmı tarım sektöründe çalışıyor. Bunu hizmetler izliyor ve en sonra da sanayi sektörü geliyor. Ama Türkiye’yi kent ve kır diye ayırıp ücretli istihdamın daha yoğun olduğu kentlere bakıldığında, ‘kadın işleri’ ve ‘erkek işleri’ ayrımlarının etkisi hemen belli oluyor. Kentlerde istihdam edilen kadınların ¾’üne yakın kısmı, hizmet sektöründe çalışıyor. Bu sektör içinde ‘ticaret, lokanta ve oteller’ alt sektörü ile ‘toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmetler’ alt sektörü en fazla kadın istihdam eden sektörler olarak dikkat çekiyor. Böyle bir durum, kadınların birkaç sektör ve alt sektörde yoğunlaşmalarına, adeta bu sektörlere sıkışmalarına yol açıyor ki bu da işsizlik nedenlerinden biri olabilecek kadar önemli. 8 9 Kadın istihdamının başka hangi özellikleri var? Kadın istihdamının yukarıda sayılan temel özellikleri yanında, çalışan kadınların büyük bölümünün genç yaşta çalışmaya başlayıp, çalışma hayatından erken ayrılması, yine çok büyük bir kısmının çok düşük ücretlerle ve kayıtsız, dolayısıyla sosyal güvenlikten yoksun olarak çalışması, iş yaşamında karşılaştıkları ayrımcı muameleler karşısında korunaksız olmaları sayılabilir. Kayıtsızlık, çalışan kadınları sağlık sorunları olduğunda ve yaşlandıklarında onları koruyabilecek bir sigorta sisteminin dışında bırakmaktadır ve bu nedenle özellikle önemlidir. Ayrıca işten çıkarılmaları halinde de yasal haklarını kullanmaktan mahrum kalmaktadırlar. 2009 yılında istihdam edilen 6.157 bin kadın içinde kayıtsız çalışanların oranı %60,7’dir. Erkekler için ise bu oran %40’dır. Ücretlerde de kadın erkek farkları vardır. Yapılan araştırmalar, eğitim, kıdem, yaş, medeni durum, meslek, çalışılan iş kolu, yarı zamanlı çalışma, iş yeri büyüklüğü, kayıt dışı olma, sendikalı olma durumu gibi değişkenler sabit tutulduğunda bile kamu sektöründeki erkeklerin ücretlerinin kadınların ücretlerinden %6 daha yüksek olduğunu gösterir. Özel sektörde, yine tüm faktörler sabit tutulduğunda, erkeklerin kadınlardan %21.2 daha yüksek ücret kazandığı görülmüştür. Yani istihdam edilen kadınlar ve erkekler arasında toplumsal cinsiyet eşitliğinden söz etmek bugün için imkansızdır. 10 European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s.155. 11 European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s.155. KADINLARIN İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL ENGELLER Türkiye’nin kadın istihdamında hedefi nedir? onlara bakmaktır. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı, hasta ve engellilerin bakımı kadınların sorumlu görüldüğü alanlardır. Okul öncesi yaşlardaki çocuklar için kurum bakımının pahalılığı, kamu 2008 yılında 27 AB ülkesinde kadınların istihdama katılımı ortalaması %59.1 iken Türkiye’de kuruluşlarının kreşlerinin çok sınırlı sayıda olması, işyerlerinde işverenler tarafından kreş ve çocuk %24.3’tür. Bu durum, Türkiye’de kadınların istihdam edilebilirliklerinin artması için özel çaba sarf yuvaları gibi hizmetlerin sağlanmaması, bu yaşlarda çocukları olan kadınları eve bağlar, ev dışında edilmesi gereğini bir kere daha ortaya koymaktadır. Uygulama dönemi 2007–2013 olan 9. Kalkınma bir iş aramaktan ve çalışmaktan alıkoyar. Planında, aktif işgücü politikalarıyla istihdam edilebilirliğin artırılması, işgücü piyasasına girişin kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi yoluyla kadınların işgücüne katılma oranının yükseleceği tahmin Hem düşük düzeyli eğitim ve bu nedenle işgücü piyasasının istediği bilgi ve becerilerden yoksun edilmekte ve 2013 yılında bu oranın %29,6 olması beklenmektedir. olma, hem de ailenin/hanenin iş yükünü üstlenme kadınların istihdam edilebilirliklerini zorlaştırır. Buna ataerkil bir toplumda kadınlarla ilgili beklentiler ve değer yargıları da eklenmelidir. Örneğin, Bu hedefe ulaşmakta ne tür engeller var? Neden kadınların istihdamında artış isteniyor ama bu gerçekleşemiyor? kadınlardan, eğer çalışacak iseler, evlerine yakın mekanlarda çalışmaları, uzun çalışma saatlerini kabul etmemeleri, erkek yoğun iş yerlerinde çalışmamaları, evlenene kadar çalışıp sonra işten Bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Kadının istihdamındaki düşüklük ve istihdam edilememesi, çok ayrılmaları, çalışsalar bile ev ve çocuklarla ilgili işleri aksatmamaları beklenir. boyutlu, çok faktörlü bir durumdur. Kadın işgücüne talep ile ilgili engeller neler? Türkiye ciddi ve uzun süren bir köyden kente göç süreci yaşadı, ve hala da yaşamaktadır. Bu Her şeyden önce, ekonominin büyüyüp büyümediği, büyüme varsa bunun ne tür bir büyüme nedenle köylerde, içinde bulundukları tarımsal faaliyetler nedeniyle işgücü istatistiklerinde yer alan olduğu çok önemlidir. Türkiye’de ekonomi büyüyorsa da bu büyümenin ‘istihdamsız’ yani istihdam kadınlar, kentlere geldiklerinde ev kadını oldular. Ev kadınlığı statüleri ile de, işgücü tanımının dışında yaratmayan bir büyüme olduğu, önde gelen iktisatçılar tarafından ifade edilmektedir13. Böyle bir kaldılar. durumda, işgücünü sunmaya hazır kadınların iş bulma fırsatları çok az olacaktır. Ancak cevap bu kadar basit değil tabii. Esas olarak kadınların istihdamını engelleyen faktörler, iki İkinci nokta, sektörlerden hangisinin kadınların istihdamına elverişli sektörler olduğudur. Tarım hala temel grupta incelenmelidir. İlk grup içinde, kadınların emeklerini ev dışında ücretli bir işte çalışmak için sunamamalarına yol açan faktörler vardır. İkinci grupta ise, kadınların emeklerini talep edecek bir piyasanın zayıflığı ve bazı durumlarda büsbütün yokluğu vardır. Birinci grup faktörler, daha açık olarak nelerdir? Bu faktörlerin birçoğu ‘kadın olmak’ ile yakından ilgilidir. Kız çocuklar genel olarak erkek çocuklardan daha kısa eğitim alırlar. Son yıllarda ilköğretimde kız ve erkek öğrencilerin okullulaşma oranlarının birbirine yaklaşmış olması sevindiricidir. Bununla birlikte kızlar, orta öğretim kademesinde ilköğretime kıyasla, hem sayıca hem oranca azalırlar. 2006-2007 öğretim yılında orta öğretimdeki kız öğrencilerin oranı toplam öğrencilerin %43.4 ü kadardır. Orta öğretimde başka bir önemli nokta da mesleki teknik öğretiminin hala erkek ağırlıklı bir alan olmasıdır. 2006-2007 ders yılında mesleki ve teknik öğretimde kızların oranı %38.9’dur. Bu arada meslek okullarına giden öğrencilerin geleneksel kadın ve erkek mesleği tercihleri de sürmektedir12. Ayrıca birçok sınıftan aile için ‘kadın olmak’, beraberinde erken evlenmeyi, erken çocuk sahibi 10 11 birinci sektör olmaya devam etmekte ancak kadınlar bu sektörde esas olarak ücretsiz aile işçisi statüsü ile yer almaktadırlar. Kadınların en yoğun bulundukları sektör, hizmetlerdir. Bu nedenle bu sektörde kadınların istihdamını artıracak işkollarının gelişmesinin kadın istihdamına faydası olacaktır. Ayrıca bu sektörde kadın işleri ile erkek işleri ayrımına neden olan ön yargıların silinmesi de, kadınların istihdam edilebilecekleri işlerin sayısını artıracaktır. Üçüncü nokta, kadınların çalışmasının uygun görüldüğü sektörlerin gelişmişlik düzeyi ve büyüklüğü ile ilgilidir. Tekstil, gıda, kimya gibi kadın işgücünün yoğun olarak çalıştığı sektörlerde büyüme yoksa, bu sektörlerde kadınların istihdamı zorlaşacaktır. Uygulanan sosyo-ekonomik politikalardan, krizlerden ve küreselleşmeden doğrudan ve yoğunlukla etkilenen Türkiye ekonomisinde kadınların işgücüne katılımını artırabilmek için, bir taraftan kadın emeği hakkında önyargıların olumsuz etkisinin azaltılması bir taraftan da bu emeğe talebi artıracak girişimlerde bulunulması gerekir. olmayı getirir. Toplumun bir kadından beklentileri iyi bir eş ve anne olmaktır, yaşlıları sevip saymak, 12 TÜSİAD (2008) Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Sorunlar, Öncelikler ve Çözüm Önerileri. TÜSİAD ve KAGİDER ortak yayını. Yayın No: TÜSİAD-T /2008-07/468. 44,46,48. 13 Bağımsız Sosyal Bilimciler 2007 Raporu. http:www.bagimsizsosyalbilimciler.org. ; Yeldan, E. (2009) Turkey’s Responses to the Global Crisis: An Initial Assessment of Employment and Labor Markets. Yayınlanmamış rapor. 3 Avrupa Birliği’nin kadın erkek eşitliği konusuna ilgisi ne kadar zaman önce başladı? Avrupa Birliği’nin başlangıcını 1957 tarihli Roma Antlaşması oluşturur. Bu Antlaşmanın 2. Maddesi, kadın erkek eşitliğini öncelikli bir görev olarak saptamıştır. Aynı Antlaşmanın 3. Maddesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin bütün AB politikaları ve çalışmalarında bulunması gereken bir boyut olduğunu vurgulamıştır. 2004 tarihli Avrupa Birliği Anayasası da 1. Maddesinde kadın-erkek eşitliğini Birliğin en temel değerleri arasında saymıştır. Avrupa Birliği Antlaşması’nda kadın erkek eşitliği nasıl ele alınıyor? 1992’de 27 ülkenin bir araya gelerek Maastricht’te imzaladığı Avrupa Birliği Antlaşması’nın 141. Maddesi ile eşit işe eşit ücret hakkı sağlanmış, 13. Maddesi ile iş hayatı dışında kalan tüm alanlarda, özellikle mal ve hizmetlere ulaşım konusunda cinsiyete dayalı ayrımcılığın kaldırılması hedeflenmiştir. Bunun yanında 2. Madde, Birliğin temel amaçları ile ilgilidir ve bu amaçlar arasında kadın-erkek arasındaki eşitliği ilerletmek de yer almaktadır. Antlaşmanın 3. Maddesinde Birlik politikaları hayata geçirilirken kadın-erkek arasındaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve eşitliğin artırılması için çalışılacağı belirtilmektedir. AB mevzuatında bu antlaşma maddelerine ek olarak 13 tane de yönerge bulunuyor. Bu yönergelerin başlangıç noktası nedir? Ekonomik bütünleşme amacıyla kurulmuş Avrupa Birliği’nde çalışma yaşamında kadın erkek eşitliği 12 13 ortak bir politika olarak benimsenmiş ve geliştirilmiştir. Eşitlik politikaları AB Sosyal politikaları kapsamında ele alınmıştır. 1974 yılında Sosyal Eylem Programı’nda kadın ve erkeklere iş yaşamında eşit fırsatlar sağlanması ilkesi yer almıştır. İstihdam, mesleki eğitim ve mesleğin geliştirilmesi, iş koşulları gibi alanlarda kadınerkek eşitliği ile ilgili AB direktifleri bu tarihten başlayarak birbirini izlemiştir. Bu direktifler ile AB ülkelerinde kadınlarla erkekler arasında “eşit işe eşit ücret” ve “eşit sosyal güvenlik ve emeklilik hakları” uygulamalarına yönelik yasal çerçeve belirlenmiştir. Sosyal Eylem Programı’ndan başlayarak tüm eşitlik düzenlemelerinin odağını oluşturan fikir, istihdamı ve verimliliği artırmaktır. AVRUPA BİRLİĞİ VE KADIN İSTİHDAMI Bu açıdan bakıldığında, kadın erkek eşitliği ile ilgili yasal düzenlemeler de, uzun zaman kamusal alanda ve çalışma hayatı ile ilgili düzenlemeler olmuştur. AB’nin eşitlik politikalarının kapsamı son senelerde genişlemiş olsa da, bu politikalar esas olarak işgücü piyasasına girebilmiş kadınlar için haklar ve güvenceler sağlamaktadır, bu piyasanın dışındaki kadınlar için değil! AB, kadın-erkek eşitliğine yönelik olarak yasal düzenlemelerin dışında başka ne tür faaliyetler yürütüyor? Avrupa Birliği Kadın–Erkek Eşitliği Yol Haritası’nda neler var? Bu harita bir politika çerçevesi oluşturuyor mu? AB’nin kadın-erkek eşitliğine yönelik beş yıllık strateji ve eylem planları bulunuyor. 2001-2005 Avrupa Konseyi, Mart 2006’da Cinsiyet Eşitliği Yol Haritasını16 oluşturmuştur. Bu harita, 2006-2010 yıllarını kapsayan dönem için Birliğin ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çerçeve Stratejisi’ hazırlandı. yılları arasında kadın-erkek eşitliğini sağlamak için altı öncelikli alan belirlemiştir. Bu belgede, demokrasinin bütün AB ülkeleri için ve Birliğin kalkınması için temel değer olduğu Kadın ve erkek için eşit ekonomik bağımsızlık belirtiliyor. Demokrasinin tam olarak gerçekleşebilmesi için ise kadın veya erkek tüm vatandaşların, ekonomide, karar alma mekanizmalarında, sosyal, siyasal ve kültürel hayatın her alanında eşit Özel ve profesyonel yaşamın uyumu olarak temsil edilebilmeleri gerektiği vurgulanıyor. Bu eşit temsiliyetin, politikaların oluşturulması sırasında toplumsal cinsiyet ile ilgili farklara önem verilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğine Karar aşamasında eşit temsil duyarlılık ile gerçekleşebileceği iddia ediliyor. Bunun için Stratejide Topluluk politikalarına toplumsal cinsiyet eşitliğini yerleştirme gereği vurgulanıyor. Ayrıca, sürmekte olan eşitsizliklerin ortadan kaldırılabilmesi için kadınlar lehine özel önlemler alınması da öneriliyor14. Toplumsal cinsiyet kaynaklı tüm şiddet olaylarının yok edilmesi Strateji beş eylem alanı belirliyor: Ekonomik Hayat; Eşit Katılım ve Temsil; Sosyal Haklar; Kamusal Toplumsal cinsiyete ilişkin kalıp yargıların yok edilmesi Yaşam; Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Kalıp Yargılar. Dış ve kalkınma politikalarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi AB, kadın istihdamını artırmayı ve teşvik etmeyi neden önemli buluyor? Lizbon Stratejisi’nin kadın haklarına yönelik hedeflerinin gerçekleştirilmesi açısından bu yol haritası AB başlangıçta ekonomik bir birlik olarak kuruldu ve en önemli hedeflerinden birisi başka ülkeler önemli bir gelişmedir ve bir politika çerçevesi oluşturur. karşısında Avrupa’daki ülkelerin rekabet gücünü artırmaktı. AB, bugün de küresel düzende işgücü piyasalarını modernize etmeye ve ekonomik rekabet gücünü en üst seviyeye çıkarmaya çalışıyor. Kadın haklarının en geniş biçimde kullanımı, kadınların ekonomik üretime ve sosyal kalkınmaya en etkin katılımı, bu gücün artması için yaşamsal önem taşıyor. Bu nedenle Avrupa Konseyi, 2000 yılında Lizbon’da toplanarak hazırladığı Lizbon Strateji belgesinde 2010 yılında kadınların işgücüne katılım oranının %60’a ulaşmasını hedeflemişti. 2007 yılında bu hedefe 14 ülke ulaşmıştı ve Fransa ulaşmak üzereydi. Öte yandan Avrupa ülkeleri, kadınların işgücü piyasasına daha çok katılmaları için onlara şans verilmesinin büyümelerini sağlayıcı ve yurtiçi gayri milli hasılalarını artırıcı bir etki yaratacağını fark ettiler. Kadınların işgücüne katılımı yoksulluğu azaltıcı bir etki de yaratıyor. Ancak bu ülkeler 14 15 2006–2010 kadın–erkek eşitliği için yol haritası, Birliğin tüm politika ve faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi için bir politika çerçevesi niteliği taşır. Avrupa İstihdam Stratejisi nedir? Kadınlar bu stratejiden nasıl etkilenecekler? Avrupa İstihdam Stratejisi, beş yıllık bir süre için işsizlikle mücadele alanında önemli ilerleme kaydedilmesi amacıyla Avrupa Konseyi tarafından 1997 yılında başlatıldı. Bu stratejinin dört temel ayağı; istihdam edilebilirlik, girişimcilik, gelişim ve değişim sürecine uyum sağlayabilme ve işgücü piyasasında herkese eşit fırsatlar sağlayabilmedir. Bu politika bağlamında, yatırım kapasitesinin artırılması, daha fazla ve yeni iş imkânlarının yaratılmasının desteklenmesi, bunun için rekabeti koruyucu uygun bir ekonomik ortamın sağlanması ve girişimciliğin teşvik edilmesi hedeflenmiştir. bütün bunların toplumsal cinsiyeti ana akımlaştırma yaklaşımı15 tam olarak benimsenmeden Bunların yanı sıra, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve işgücünün eğitimli duruma getirilmesi, fırsat gerçekleşemeyeceğinin de farkındalar. eşitliği sağlanması da altı çizilen diğer hedeflerdir. 14 Birliğin toplumsal cinsiyet eşitliği çerçeve stratejisi hakkında daha detaylı bilgi için http://europa.eu.int/ scadplus/leg/en/cha/c10932.htm adresi kullanılabilir. 15 Toplumsal cinsiyeti ana akımlaştırma konusu için bakınız: Bölüm 5. Avrupa İstihdam Stratejisi toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ana akım haline getirme konusunun ilerleme için çok önemli olduğunu savunur. 16 http://europa.eu.int/comm/employment_social/gender_equality/legislation KADIN İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ ORTADAN KALDIRMAKTA İŞKUR’UN ROLÜ Aktif işgücü piyasası politikaları nasıl tanımlanmalı? Avrupa ülkeleri bunları ne kadar kullanıyor? Kadınlara faydası ne? Aktif işgücü piyasası politikaları, yüksek düzeyde işsizlik, iş kaybı, işgücü piyasasına düşük katılım sorunları yaşayan ülkelerde, koruma amaçlı pasif işgücü politikalarının (işsizlik sigortası ve iş kaybı tazminatı gibi) yerini alan politikalardır. Hemen bütün AB ülkelerinde, bütün işsizleri hedefleyen doğrudan iş yaratmaya yönelik programlardan seçilerek belirlenmiş özel işsiz gruplarına yönelik istihdam yaratma programlarına doğru bir geçiş vardır. AB, istihdam politikası olarak, doğrudan gelir transferi sağlayan pasif politikalar yerine, istihdamı artırmayı ve genel olarak yatırımlarla birlikte artan ekonomik büyümeyi sağlayacak aktif işgücü piyasası politikalarını tercih etmektedir. Bu politikalar, Meslek kursları gibi işgücü arzını yükseltmeye yönelik tedbirleri; Girişimci olmak isteyenlere yol göstericilik, kamu işleri ve kamu istihdam hizmetlerini yaygınlaştırmak gibi işgücü talebini artırmaya yönelik tedbirleri; İş arama danışmanlığı ve istihdam hizmetleri gibi arz ve talep buluşmasını kolaylaştırmaya yarayan tedbirleri içerir. Aktif işgücü piyasası yaratma girişimleri en çok işgücü piyasasına girmekte erkeklerden daha fazla zorluk çeken kadınlara fayda sağlamaktadır. Ancak aktif işgücü piyasası programlarının başarılı olabilmesi için, mesleki kurslar ve benzeri eğitim hizmetlerinin toplumsal cinsiyet duyarlılığı ile sunulması, meslek seçiminde yapılan yardımlarda kadın ve erkek mesleklerine dair kalıp yargıların kullanılmaması, küçük işyeri açmak isteyen kadınlara verilen girişimcilik eğitimlerinin başka tür desteklerle tamamlanması gibi hususlara dikkat edilmesi çok önemlidir. Avrupa Birliği Ülkelerinde kamu istihdamı hizmetleri veren kurumların ne tür faaliyetleri var? Avrupa Birliği ülkelerinde kamu istihdam hizmetlerini sunan kurumlar son yıllarda kendilerini yenilemiş ve çok başarılı çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Örneğin İngiltere’de JOB CENTER PLUS, Çalışma ve Emeklilik Bölümü’nün uygulayıcı kurumu olarak görev yapmaktadır. Amaçlarından ilki, işgücü arzını artırmak ve işsiz ve ekonomik olarak aktif olmayan nüfusu istihdam alanına sokmaktır. Yüksek kaliteli, talep odaklı hizmetleri işverenlere sunmak ikinci önemli amacıdır. Genel olarak, istihdam edilmekte engellerle karşılaşan kişilere yardım ederek işgücü piyasasının rekabetçi ortamında iş bulmalarını sağlamayı hedeflemiştir. Bir başka örnek olarak İrlanda’da faaliyet gösteren FAS verilebilir. Bu kurum, ulusal eğitim ve istihdam otoritesi olarak, İrlanda’nın rekabet edebilen, bilgi temelli bir ekonomiye sahip olabilmesi için, çalışma yaşındaki nüfusun, beceri ve uzmanlığını artırmak için çalışır. Bunu, kuruma her başvuran kişi için ona özel olarak tasarlanmış beceri eğitimi ve istihdam programı sunarak yapar. 16 17 4 Kadın istihdamının önündeki engelleri kaldırmak ve kadın istihdamı amacıyla İŞKUR ne tür çalışmalar yaptı, yapıyor? kuruluşu olan Nehem International tarafından yürütülen bu proje, Hollanda Dış İşleri Bakanlığı’nın MATRA programı tarafından desteklendi. Projenin hedefleri arasında Ankara-Mamak’ta bir kadın istihdam merkezi kurulmasını sağlamak ve bu merkez vasıtasıyla her yıl en az 120 kadının İŞKUR kadın istihdamında, özellikle kentlerde, sürekli bir azalma olduğunun uzun süredir farkındadır. işgücü piyasasına girmesine çalışmak vardı. Merkez ayrıca, Türkiye’deki istihdam kurumlarının kadın istihdamını destekleme kapasitelerinin geliştirilmesine de katkıda bulunmayı hedefliyordu. Bu nedenle kadınlar için istihdam artışı nasıl sağlanabilir sorusuna çeşitli cevaplar bulmaya ve Kadınların işgücü piyasasındaki konumlarına ilişkin toplumsal bilinç ve duyarlılık geliştirmek de bunları hayata geçirmeye çalışıyor. Örneğin, 1991 yılında, yani bundan on dokuz yıl önce, istihdam projenin uzun vadeli hedefleri arasındaydı. Proje kapsamında 500 kadına özgüven oluşturma garantili kursların Türkiye’nin birçok yerinde yaygın olarak düzenlendiği dönemde, UNICEF’in genç ve beceri eğitimi verildi. Bu kadınlardan 160’ı girişimcilik eğitimi aldı. Kadın Eğitim ve İstihdam kadınların meslek edinerek güçlenmesini hedefleyen bir projesi dahilinde, sadece genç kadınların Merkezi kuruldu. devam edecekleri istihdam garantili kurslar açtı. Ayrıca bu kurslardan ücretsiz yararlanarak meslek edinen genç kadınların işe yerleştirilmesini de sağladı. İŞKUR bu projeye meslek seçimi seminerleri, iş arama becerilerinin geliştirilmesi, özgeçmiş hazırlama, farkındalık ve özgüven geliştirme konularında eğitim desteği vererek katıldı. İŞKUR’un kadın istihdamını teşvik etmek yönünde yaptığı çalışmalar 2000’li yıllarda yoğunlaştı. Kurum AB’ye üyelik sürecinin müktesebata uyum çalışmaları kapsamında, toplumsal cinsiyet İŞKUR, Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı’na verdiği bu desteği ihtiyaç duyulduğunda başka sivil toplum eşitliğinin sağlanması ve kadın istihdam oranının artırılması için bir dizi proje gerçekleştirdi. Bu kuruluşlarına da vermeye devam ediyor. projelerin kısa özetleri aşağıdadır: Yetiştirme Yurtlarından İstihdama : Cinsiyet Sorunları Üzerine Özel Bir Odaklanma İle Sosyal Sona Eren Projeler: Katılım ve Bütünleşmeye Yönelik Pilot Aktif İstihdam Tedbirleri Projesi : İŞKUR 2005 yılında Genç Kız ve Kadınların Mesleki Eğitimi ve İstihdamı Projesi : UNİCEF ile işbirliği yapılarak SHÇEK yurtlarında yetişmiş bir grup kız öğrencinin rehberlik, danışmanlık ve eğitim gibi aktif gerçekleştirilen “Genç Kadınların Mesleki Oryantasyonu ve İstihdamı Projesi”, İstanbul, Kocaeli istihdam tedbirlerinden yararlanmasına yönelik bir proje hazırladı. ve Şanlıurfa’ya kırsal kesimden göç eden ve gecekonduda yaşayan genç kız ve kadınlara beceri kazandırma ve bu becerilerle iş bulma fırsatlarını artırmaya yöneliktir. Bu grupları geleneksel 18 19 Projenin hedefi, İŞKUR’un kurumlar arası işbirliği ve politika üretme yeteneğini güçlendirmek, uğraşların dışına taşıyacak ve işgücü piyasasınca talep edilir meslekler kazandıracak proje 1991 dezavantajlı gruplara (bu proje kapsamında dezavantajlı gruplar, yetiştirme yurdunda büyümüş 18 yılından başlayarak beş sene sürmüştür. Bu süre içinde bilgisayarlı büro elemanı, elektrik ve yaşından daha büyük kızlardı) hedeflenmiş hizmetleri geliştirmek ve özel hedef gruplar için aktif elektronik montaj elemanı, kuaför ve turizm sektörüne yönelik eleman yetiştirmek için açılan 195 işgücü piyasası önlemlerini kolaylaştırmak ve değerlendirmekti. istihdam garantili kursa 3717 genç kadın katılmıştır. Bu proje, kendisinden sonra gelecek, kadın istihdamını artırma amaçlı projelerin öncülerinden olduğu için önemlidir. Aktif İşgücü Programları Projesi (AİPP) : AİPP, Avrupa Komisyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Dikkatli bir gözün kolayca görebileceği gibi, İŞKUR’ un kendi bünyesinde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kapasite artırma istek ve kararlılığı, bu projenin hedefine açık seçik bir biçimde yansımıştır. Ayrıca bu proje kapsamında hazırlanan ve verilen eğitim de daha sonraki yıllarda Hükümeti arasında 20 Ekim 2003 tarihinde imzalanan bir anlaşmaya dayalı olarak başlatıldı. İŞKUR’un MATRA ortaklığında gerçekleştirdiği projede olduğu gibi, meslek eğitimine toplumsal Projenin genel amacı, çalışmaları başlamış olan Aktif İşgücü Programları Projesi (AİPP), Avrupa cinsiyet gözlüğü ile bakmanın gereğini vurgulamaktadır. İstihdam Stratejisi’ne uygun etkin istihdam tedbirleri ile hizmetlerin planlanması, geliştirilmesi ve uygulanması hususunda İŞKUR’a teknik yardım sağlayarak kurumsal kapasitesini güçlendirmekti. Bu proje, UNFPA, Boyner Holding Şirketler Grubu, SHÇEK ve İŞKUR ortaklığında, sosyal sorumluluk projesi olarak 2009 yılından bu yana beş yıl süre ile ‘Nar Taneleri Projesi’ olarak sürdürülmektedir. Hibe programı kapsamında kadın istihdamını artırma amaçlı 30 proje yapıldı; 19.780 kadın bu projenin yararlanıcısı oldu; 4.023 kadın istihdama kavuştu ve 655 kadın da kendi işini kurdu. Kadınlar için Kadınlar : Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı ile Hollanda’da kurulmuş bir sivil toplum Enformel İstihdamda Kayıt Dışı Kadın İşgücü : İŞKUR bu projesi dahilinde enformel sektörde çalışan kadın sorununa dikkat çekmeyi amaçlayan bir TAIEX17 çalıştayı düzenledi. 17 TAEIX: Aday ülkelere AB müktesebatının üstlenilmesi ve mevzuat uyumu çalışmalarında kısa süreli destek verilmesini amaçlayan mekanizma. İŞKUR’un bu projeler dışında kadınlara sunduğu diğer hizmetler nelerdir? Devam Eden Projeler: Kadın İstihdamının Artırılmasına Yönelik Strateji Geliştirme Projesi : Bu proje İŞKUR ve British İŞKUR, iş için başvuran kadın ve erkekler için farklı hizmetler sunmaz. Aşağıda özetlenen kurum Council işbirliğinde başlatılan, Ingiltere Dışişleri Bakanlığı tafafından finanse edilen ve hedefi hizmetlerinden her iki cins de eşit şekilde yararlanır. İŞKUR’un kadınların istihdama katılımını artırmaya yönelik stratejiler geliştirme kapasitesini güçlendirmek olan bir projedir. İŞKUR’da toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda duyarlılık artışı sağlandığı takdirde kurumun kadın istihdamını artırıcı stratejileri oluşturma konusunda daha İŞKUR 4904 sayılı yasa ile 2003 tarihinde kurulurken, görevleri arasına işe yerleştirme hizmetleri yetkin ve yaratıcı olacağı öngörülmüş, bu amaçla kurum personeli arasından seçilmiş bir grup ile yanında aktif işgücü piyasası politikalarının uygulanması da eklenmiştir. Kurumun kadınların bu pilot proje başlatılmıştır. Okumakta olduğunuz bu kitap da bu projenin bir ürünüdür. istihdamını artırıcı program ve çalışmalarının pek çoğunda bu politikaların yansımalarını görmek mümkündür. Bu programların en yaygınları; İşgücü Yetiştirme Hizmetleri; İş ve Meslek Danışmanlığı Hizmetleri; Meslek Araştırma ve Geliştirme Hizmetleri ve İşletmelerde Eğitim Hizmetleridir. İŞKUR’un Aktif İstihdam Tedbirleri ve Yerel Düzeyde Türkiye İş Kurumu’na Destek Projesi (AİPP/2) : AB 1988 yılından 2008 yılı sonuna kadar düzenlediği kurslara/programlara katılan 215.424 kişinin 2006 Mali İşbirliği Programlaması kapsamında uygulanan bu hibe projesinde 15-29 yaş arası, 111.072’si kadınlardan oluşmaktadır. 2009 yılında Kurum işgücü yetiştirme hizmetlerine hız işsiz kadın ve gençlerin işgücü piyasasına katılımı ve istihdamı hedeflenmiştir. Projenin amacı, aktif istihdam tedbirlerinin tasarlanması ve uygulanmasına ilişkin kapasitenin güçlendirilmesidir. 25 ilde 101 hibe başvurusu desteklenmek için seçilmiştir. Bu hibe projeleri kapsamında yaklaşık 11.298 kursiyerin eğitim alması planlanmıştır. Aralık 2009 sonu itibariyle eğitim alan toplam kursiyer sayısı 10.609dur. Bunların 4727si kadın; 5882 erkektir. KURS TÜRÜ CAZİBE MERKEZİ PROJESİ Türkiye’de Kadınlar İçin İnsana Yakışır İş İmkanları Sağlanması Yoluyla Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Gerçekleştirilmesine Yönelik Aktif İşgücü Piyasası Politikaları Projesi : Uluslararası 236 214 ÇALIŞANLARIN MESLEKİ EĞİTİMİ 0 387 ESKİ HÜKÜMLÜLERE YÖNELİK KURSLAR 30 234 GAP II 6290 5584 GAP II TYÇP 118 721 GİRİŞİMCİLİK 19 0 4460 5689 Çalışma Örgütü ile ortaklaşa yürütülen bu proje, pilot il olarak seçilen Ankara, Konya ve Gaziantep illerinde, 18-29 yaş arası kadınları hedef almaktadır. Proje kapsamında hedef 20 21 HİBE PROJELERİ kitlelere mesleki eğitim, iş arama ve girişimcilik becerileri eğitimi, kadının insan hakları eğitimi HÜKÜMLÜLERE YÖNELİK KURSLAR 116 3966 ve kendi hesabına çalışma eğitimi verilmesi planlanmıştır. Uygulama aşamasında seçilmiş HÜKÜMLÜLERE YÖNELİK KURSLAR 10825 10783 54895 illerde il düzeyinde ön araştırma raporları hazırlanmış ve bu raporlar da dikkate alınarak kadın istihdamının artırılmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu raporların yol göstericiliğinde, işsiz kadınlara, İŞKUR tarafından seçilmiş alanlarda meslek eğitimi hizmeti sunulmuştur. Ayrıca girişimcilik eğitimleri verilmiştir. Kurum personeline ve sosyal taraflara eğitim seminerleri İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI / GENEL 53735 İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI / İŞSİZLİK 170 200 İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI / KENDİ İŞİNİ KENDİN KUR. YÖNELİK 4165 2490 İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI / TYÇP* 12120 32508 İŞSİZLİK SİGORTASI MESLEK EDİNDİRME 6 7 905 1714 ÖZÜRLÜ KURSLARI düzenlenmesi de projenin kapsamı içindedir. STAJ GENEL TOPLAM Herkes İçin İnsana Yakışır İş: Antalya’da Gençlik İstihdam Programı : Bu program, Türkiye’nin de imzaladığı Bin Yıl Kalkınma Hedefleri kapsamında İŞKUR ile UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma 558 727 93753 100099 Kaynak: İŞKUR İstihdam Dairesi tarafından sağlanan veriler. * Toplum yararına çalışma programı Programı), ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), FAO (Gıda ve Tarım Örgütü), IOM (Uluslararası Göç Örgütü) gibi Birleşmiş Milletler örgütleri tarafından ortaklaşa yürütülmektedir. Program ile, işgücü piyasasındaki bazı özel gruplar (göçmen ailelerdeki gençler ve genç kadınlar) arasında işsizlik oranının azaltılması ve genç kadınların işgücüne katılım oranlarının artırılması hedeflenmektedir. vermiştir ve bu programlardan 213.852 kişi yararlanmıştır. Yararlanıcıların 93.753’ü yani %44’ü kadındır. Özetle, 1988 yılından 2009 yılı sonuna kadar Kurumun işgücü yetiştirme programlarından yararlanan toplam kadın sayısı 204.825 ‘dir. İŞKUR’un kadınlara açtığı kurslar ve verdiği diğer hizmetler ile ilgili bilgilere nasıl erişilebilir? En yakın tarihli proje ‘Kadın İstihdamının Desteklenmesi Operasyonu’ adını taşımaktadır. AB Katılım Öncesi Yardım Aracı’nın (IPA) İnsan Kaynakları Bileşeni 2007 ve 2009 Programları kapsamında İŞKUR tarafından uygulanan bu operasyonun hedefi, özellikle kadınların işgücü piyasasına girişlerini İŞKUR kurum politikası olarak, bu hizmetlere ilişkin tüm istatistikleri kullanıcılara vermeye hazırdır. artırarak daha çok kişiyi istihdama çekmek ve istihdamda tutmak amacına yönelik politikaları Örneğin işgücü yetiştirme kurslarından yararlananların, işe yerleştirilenlerin, toplam işsizlerin kadın tasarlama, geliştirme ve uygulama konusunda mevcut kapasitenin iyileştirilmesidir. Operasyonun ve erkek olarak bilgilerine İŞKUR web sitesinden(www.iskur.gov.tr), bu sitede yer almayan verilere amacı ise, kadınların istihdam edilebilirliklerini artırmak, onlar için işgücü piyasasına girişlerini ve/ ise Kurumdan talep ederek erişebilmek mümkündür. Ancak Kurumun topladığı bilgilerin bir kısmı veya istihdam hizmetlerine ulaşmalarını kolaylaştırıcı pratik hizmetler geliştirmek, işgücü piyasasına kadın ve erkekler için henüz ayrıştırılmamıştır. Söz gelimi, meslek danışmanlığı hizmetlerinden katılımlarını önleyen engellerle mücadele için farkındalık artırmak, bu gaye ile özellikle yerel yararlanan kullanıcıların ne kadarının erkek, ne kadarının kadın olduğu bilinmemektedir. Bu durum düzeyde İŞKUR’u daha etkili kamu hizmeti sunması için desteklemektir. bazen kadın istihdamını teşvik edici çalışmaların planlanması esnasında sorun yaratabilmektedir. İŞKUR ile ilgili tüm verilerin gerektiğinde toplumsal cinsiyet bazında ayrıştırılması, çalışmaların Operasyonun hedef grubu, ailedeki bakım sorumlulukları nedeniyle uzun süre işsiz kalmış kadınlar verimliliğini artıracaktır. ile daha önce tarımda istihdam edilmiş olanlar dahil, kentlerde yaşayan işsiz ve işgücüne dahil olmayan kadınlardır. Operasyon sonunda, 12 NUTS II bölgesindeki 43 ilde 4000 kadına girişimcilik İŞKUR toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ne kadar duyarlı? Bu durum İŞKUR’un çalışmalarına nasıl yansıyor? eğitimi, 1200 kadına çocuk/yaşlı bakımı eğitimi, 12.000 kadına istihdam garantili kurs, 18.000 kadına kariyer danışmanlığı ve rehberliği hizmetleri verilmesi beklenmektedir. İŞKUR, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda duyarlıdır ve bu duyarlılık kurum metinlerine, faaliyetlerine ve kadın odaklı projelere yansımaktadır. Örneğin, Nisan 2006 yılında yayınlanan Operasyon sonucunda kadın istihdamının desteklenmesi için bir “model” oluşturulacağı, farklı kadın bir talimat ile kamu ve özel sektör işverenlerinin Kuruma gönderdikleri işgücü istem formlarında, gruplarına yönelik rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin geliştirileceği, İŞKUR ve ilgili taraflarda aradıkları elemanın cinsiyetini belirtmeleri uygulamasına son vermiştir. toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımının benimseneceği, toplumsal önyargıların ortadan kaldırılmasına yönelik desteğin artacağı beklenmektedir. Bu durum İŞKUR İşlemler El Kitabında; “Özel işyerlerine yapılacak işyeri ziyaretlerinde, İş Kanunu’nun “Eşit davranma ilkesi” başlıklı 5’inci maddesine göre, işverenin, biyolojik veya işin 22 23 Doğrudan kadın istihdamı ile ilişkili olmasa da İŞKUR tarafından hazırlanan işgücü piyasası il niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça iş ilişkisinde cinsiyete dayalı ayırım yapamayacağı, raporları kadın istihdamını artırıcı çalışmalar açısından önemlidir. Çünkü bu raporlar illerin işgücü aksi durumda aynı Kanunun 99. maddesinde belirtilen yaptırımla karşı karşıya kalacağı uygun piyasalarının ayrıntılı bir analizini ve işgücü ihtiyaçlarının neler olduğunu içerirler. Kadın istihdamının bir şekilde işverenin dikkatine sunulacaktır. İşveren, cinsiyet ayrımcılığı içeren talep vermemesi hangi sektörlerde azalıp hangi sektörlerde artacağını, ne tür mesleklerde kadın istihdamında artış hususunda bilgilendirilecektir” şeklinde yer almış ve bu düzenlemeye tüm birimlerinin uyması bekleneceğini ve bunun gibi bilgileri barındırdıkları için İŞKUR’un bu raporları periyodik olarak sağlanmıştır. hazırlatması, kadın istihdamı alanında önemli bir inisiyatiftir. İŞKUR, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bu güne kadar sergilediği ve yukarıda örneklenen Kadın istihdamı, hazırlanmakta olan Ulusal İstihdam Politikasının bileşenlerinden birisidir. Bu konuda duyarlılığını, gelecekte daha da geliştirerek kadınların istihdamını engelleyen ön yargıların ve 19 Aralık 2009’da Antalya’da Ulusal İstihdam Politikasının Belirlenmesi çalıştayı yapılmıştır. Çalıştayın geleneksel tutum ve tavırların değişikliğe uğramasında öncü rol oynayabilir. komitelerinden birisi de kadınların ilk sırayı aldığı “Dezavantajlı grupların işgücüne katılımının Kadın istihdamını teşvik etmek için İŞKUR gelecekte neler yapmayı planlıyor? İŞKUR’un öncelikli faaliyet alanlarından biri olan kadın istihdamını teşvik etmek hususunda sürdürdüğü faaliyetlerini bugüne kadar yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan projelerle gerçekleştirmiştir. Gelecekte de bu projelere devam edecektir. artırılması”dır. 5 Toplumsal cinsiyete duyarlı politikalar denildiğinde ne anlıyoruz? Toplumsal cinsiyete duyarlı politikalar, kadınlar ve erkeklerin farklı gereksinimlerini dikkate alan, cinslerden birinin veya diğerinin aleyhine ortaya çıkan durumların farkında olan ve cinsler arası eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyen politikalardır. Dünya üzerinde ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun kadınlar ve erkekler arasında eğitim ve sağlık hizmetlerine katılma, çalışma yaşamına dahil olma, siyasette yer alma gibi çok önemli alanlarda eşitsizlikler vardır. Bu nedenle toplumsal cinsiyete duyarlı politikaların devletler tarafından hayata geçirilmesi önemlidir. Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, ILO, OECD, AGİK gibi kuruluşların sözleşme, karar ve tavsiyeleri, Kahire Dünya Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Planı, 4. Dünya Kadın Konferansı Eylem Planı ve Pekin Deklarasyonu, Milenyum Kalkınma Hedefleri, AB Müktesebatı Türkiye’nin kullandığı, toplumsal cinsiyet duyarlı üst politika belgeleridir. Türkiye bu belgeler doğrultusunda politikalar geliştirmeyi, yasal düzenlemeler yapmayı ve bu yasaları uygulamaya geçirmeyi taahhüt etmiştir. Başta Anayasa olmak üzere Türk Medeni Kanunu’nda (2002), İş Kanunu’nda (2003), Türk Ceza Kanunu’nda (2005) ve Gelir Vergisi Kanunu’nda (2007) düzenlemeler yapılmıştır. Yürürlüğe sokulan yönetmelik ve genelgelerle18 de bu 24 25 düzenlemelerin uygulamaya yansıması için tedbirler alınmıştır. Kadınları zayıf cins olarak görüp onları korumayı ve yardım etmeyi hedefleyen politikaların toplumsal cinsiyete duyarlı politikalardan farkı nedir? Birinci türden politikalar, kadınların zayıf cins olduğundan yola çıkarak, onlara yardım amacıyla özel koruma tedbirlerinin alınması anlamına gelir. İkinci tür politikalarda ise amaç, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Yani bu politikalarda, iki cins arasında eşitsiz olan durumların eşitliği sağlayacak biçimde dönüştürülmesi, bunun için de genel politikaların ve tedbirlerin hazırlanması amaçlanır. Bu anlamda toplumsal cinsiyet duyarlı politikalar, toplumsal cinsiyet eşitliği stratejisi olarak görülmelidir. TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI POLİTİKALAR ‘Toplumsal Cinsiyeti Ana Akımlaştırma’ ne demektir? Bu kavramdan, toplumsal cinsiyet eşitliği duyarlılığına sahip olunması ve kadın erkek eşitliği anlayışının ana plan ve politikalar içine yerleştirilmesi anlaşılmalıdır. Daha açık olarak, bu kavram ile kadın ve erkekler arasındaki farkların saptanması, her iki cinsin gereksinimlerinin farkında olunması 18 Örnekler: 1) 2004 yılında “Personel Temininde Eşitlik İlkesine Uygun Hareket Edilmesi” konulu Başbakanlık Genelgesi. 2) 2006 yılında “Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleri ile Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi için Alınacak Tedbirler” konulu Başbakanlık Genelgesi. BİTİRİRKEN ve eşitliğin sağlanabilmesi için bu farklı gereksinimlerin tüm politika, plan, program ve eylemler içine dahil edilmesi kastedilmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışının ana plan ve programlara yerleştirilmesinden devletlerin sorumlu olduğu, taraf olunan uluslararası sözleşme ve kararlarda İŞKUR, 2003 yılında 4904 sayılı Kanun ile yeniden yapılandıktan sonra kendi ilgi alanına giren kadın açıkça belirtilir. Türkiye’de birçok kamu kuruluşu bu anlayışı kendi programlarına dahil etmek için istihdamı ve işsizliği gibi konularda ortaya çıkan olumsuzlukları (çok düşük işgücüne katılım ve çalışmalar yapmaktadır. çok yüksek işsizlik gibi) izleyerek bunların giderilmesi için çalışmalar başlatmıştır. İŞKUR’un kadın konulu gerçekleştirdiği ve Dördüncü Bölümde ayrıntılı olarak yer verilen projelerin hemen hepsinde Toplumsal cinsiyet eşitliğini ana akımlaştırma AB tarafından da benimsenmiş midir? ‘toplumsal cinsiyet duyarlılığı’ olduğunu söylemek mümkündür. Avrupa Birliği tarafından da tanınıp desteklenen bu yaklaşım, üye devletlerin tamamında politik Hedef grubu doğrudan doğruya kadınlar olan projelerin İŞKUR tarafından başlatılması ve 2000 bir öncelik haline getirilmiştir. Birlik, Avrupa Birliği Antlaşmasının temel hükümleri gereği tüm yılından itibaren hiç ara verilmeden sürdürülmesi, kadınların erkeklere göre daha dezavantajlı plan, program ve uygulamalarda eşitlik perspektifini gözetmekle sorumlu tutulmuştur. Her birlik olduklarının Kurum tarafından kabul edilmesi ile ilgilidir. Kurum, bu gerçekten hareketle ‘toplumsal politikasının, projesi ve programında toplumsal cinsiyet eşitliğini hedeflemesi vazgeçilmez bir cinsiyet duyarlı’ politikaların hazırlayıcısı ve uygulayıcısı konumundadır. boyuttur. Kurumda kamu istihdam hizmetlerinin toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat edilerek sunulması Bu politikalara AB ülkelerinden hangi örnekler verilebilir? amacıyla yapısal ve kültürel bir değişikliğe gidilmesi için önemli adımlar atılmaktadır. 2009 Toplumsal cinsiyet duyarlı politikaların etkili olabilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemsendiği yılında British Council ile birlikte yürütülen ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen bir kurumsal altyapı birincil koşuldur. Danimarka, Almanya ve İngiltere gibi bazı ülkelerde bu durum ‘Kadın İstihdamının Artırılmasına Yönelik Strateji Geliştirme Projesi’ ve gelecekte aynı amaçla yasalarla da pekiştirilmiştir. Örneğin İngiltere’de toplumsal cinsiyeti ana akımlaştırmaya verilecek gerçekleştirilmesi planlanan çalışmalarla İŞKUR bu hedefe her gün biraz daha yaklaşmaktadır. en iyi örnek 2006 yılında kabul edilen Eşitlik Yasasıdır. Bu yasa, haksız yere ayrımcılık yapma Türkiye’de çok önemli bir konu olduğu kabul edilen kadın istihdamı sorununun çözümünde durumlarını ortadan kaldırmak, kadınlar ve erkekler arasında fırsat eşitliğini artırmak için bütün kamu İŞKUR’un katkıları artarak devam edecektir. otoritelerine görev verir. Bazı ülkelerde toplumsal cinsiyet ana akımlaştırma için bakanlıklar içi veya bakanlıklar arası komiteler vardır. İsveç, Fransa, Hollanda gibi başka ülkelerde ise toplumsal cinsiyet ana akımlaştırma için bir yasa yoktur ama bu yaklaşım genel bir politika ilkesi olarak benimsenmiştir. Örneğin Fransa’da ana akımlaştırma eşitlik sözleşmesinin (equality charter) bir parçasıdır. Amaç, ulusal bölgesel ve yerel bütün kamu politikaları içine toplumsal cinsiyet eşitliğini yerleştirmektir. Bazı ülkelerde de toplumsal cinsiyeti ana akımlaştırmaktan ve bu politikanın koordinasyonundan sorumlu bir bakanlık vardır, Lüksemburg’da olduğu gibi. 26 27 29 30 © Bu el kitabının tamamı ya da bir bölümünden eğitim veya kar amacı gütmeyen bir amaçla kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Bu el kitabı, İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen ve British Council ile İŞKUR işbirliğinde, Ocak 2009 - Mart 2010 tarihleri arasında yürütülen Kadın İstihdamının Artırılmasına Yönelik Strateji Geliştirme Projesi kapsamında basılmıştır. İngiltere Dışişleri Bakanlığı ve British Council kitabın içeriğinden sorumlu değildir.