BİLİMSEL ARAŞTIRMA ETİĞİ BİLİM NEDİR? Doğru düşünme ve sistematik olarak bilgi edinme sürecidir. Bilimin amacı, evrende doğru bilgiyi yanlış bilgiden ayırarak onu sistematik şekilde insan ve insanlık yararını gözeterek değerlendirmektir. “Bilimsel düşünmek “analitik düşünmek” demektir. BİLİMSEL ARAŞTIRMA NEDİR? Bilimsel araştırmalar, bilim insanlarının doğaya, insana ve topluma özgü bilgileri ortaya koyma yönündeki zihinsel çabalarını ve uygulamalarını içerir. Bilim insanları, araştırmalarını bağımsız olarak yürütseler bile, toplumsal sorumluluk taşırlar. Bilimde ve bilimsel araştırmada ilerleme, güvene dayanır. Toplumsal güvenin kazanılıp korunmasında dürüstlük ve titizlik yaşamsal önem taşır. Bilimde sağlanan güven ortamı özellikle son 20 yılı aşkın bir süredir çeşitli gelişmeler ve toplumsal değişmeler sonucu zorluklara ve sarsıntılara uğramıştır. BUNUN BAŞLICA NEDENLERİ: 1. Bilimsel araştırma destekleri ve kaynakları için gereksinim giderek artmış ve bu yönde bilim insanları arasındaki yarışma hızlanarak büyümüştür. 2. Yayınlar bilimsel başarının ölçütü olarak daha fazla önem kazanmış, bu da, bilim insanları üzerinde baskılar yaratmıştır. 3. Bilimsel araştırmaların sayısının patlama ölçüsünde arttığı günümüzde, etik sorunlar da bu patlamaya paralel olarak çoğalmıştır. ETİK NEDİR? İnsanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alan değerleri, ahlaki bakımdan iyi ya da kötü; doğru ya da yanlış olanın niteliğini ve temellerini araştıran felsefe dalı olarak tanımlanmaktadır. Birbiri ile çok yakından ilişkili olan “etik” ve “ahlak” kavramları arasındaki temel ayrım, etik teriminin, genel olarak ahlakı konu alan disiplini belirtmesidir. Etik ile ahlak arasında ki fark nedir? Bilimsel düşünce, bilimin genel kurallarına uymanın yanı sıra problemlerin çözümüne yönelirken sonucu elde etme ve uygulamaya koymada “etik” olmak zorundadır. Etik temellere dayanmayan bir bilimsel çalışma bilimin kurallarına tam olarak uysa bile elde edilen sonuç geçersiz olacaktır. Bir bilimsel araştırmanın değerini ve güvenirliğini zedeleyen tüm girişimler, bilimsel yanıltma (scientific misconduct) adıyla anılmaktadır. Bilimsel yanıltma, iki biçimde ortaya çıkmaktadır ve bunların her ikisi de eşit derecede tehlikeli ve etik açıdan kabul edilemez durumlardır : Bilimsel ihmal/ disiplinsiz araştırma Bilimsel saptırma/ kasıtlı sahtekarlık Bilimsel Yanıltma: 1.Bilimsel İhmal ihmal (disiplinsiz araştırma), bilimsel araştırmaların gereklerini tam olarak yerine getirmeden yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bilimsel yanıltmadır. Bilimsel Bilimsel Yanıltma: 1.Bilimsel İhmal ihmalde, araştırmacı kasıtlı olarak değil, bilgi, beceri ya da deneyim yetersizliğinden dolayı yanlış bilgi sunmakta; dolayısıyla, yalnızca başkalarını bilimsel olarak yanıltmakla kalmamakta, kendi kendini de kandırmış olmaktadır. Bilimsel Bilimsel Yanıltma: 1.Bilimsel İhmal Deneysel sürecin gereği gibi yürütülmemesi ya da araştırma verilerini analiz etmek için uygun istatistiksel tekniklerin seçilmemesi bilimsel ihmale örnek olarak gösterilebilir. VERİLER İSTATİSTİK ANALİZLER DOĞRU BULGU YANLIŞ BULGU Bilimsel Yanıltma: 2. Bilimsel Saptırma Bilimsel saptırma, yapılan bilimsel araştırmanın süreçlerini ya da sonuçlarını kasıtlı olarak saptırmak; dolayısıyla, araştırmanın yinelenebilirliğini ve araştırma bulgularının güvenirliğini bozmaktır. Bilimsel Yanıltma: 2. Bilimsel Saptırma Deney sürecinde yer almadığı halde, araştırmada deneysel uygulamanın sonuçlarını etkileyebilecek ek uygulamalara yer verilmesi, araştırma süreci ile ilgili bir bilimsel saptırma örneği olarak gösterilebilir. BİLİMDE ETİK DIŞI DAVRANIŞ NEDENLERİ: Bilimde etik dışı davranış, yanıltma saptandığında özellikle araştırmacılar, daha sonra araştırmacıların (çok merkezli olabilir) kurumları, bilim çevresi, destekleyen kurumlar ve en fazla da toplum zarar görür. Bilimsel aktivitede bulunmayı amaç edinen insanlar öncelikle etik ilkeleri iyi bilmek zorundadırlar. Ülkemizde Bilimsel Etik Ülkemizde Bilimsel Etik Günümüz Türkiye’sinde sahte bilimcilik anlayışı ve bilim karşıtı hareketler gerçek bilimsel düşünceye egemen olmaya başlamıştır. Ülkemizde Bilimsel Etik Türkiye’de gerçekleştirilen bilimsel üretimin çoğu uluslararası saygın indekslerde yer alan dergilerde yayınlansa bile çoklukla etik zeminden yoksundur ve etik ihlaller yüksek orandadır. Ülkemizde Bilimsel Etik Etik dışı davranışta bulunanlara uygulanan yaptırımlar 2000’li yıllara kadar yok denecek kadar azdı. Yasal alt yapının ve kurumlar arası eşgüdümün olmaması, en önemli eksikliklerdi. Ülkemizde Bilimsel Etik TÜBİTAK sempozyumu 1991’de yapıldı. YÖK 1995’te yönetmenlik değişikliği yaptı. Üniversiteler 2001’de doçentlik sınavı etik komisyonu kurdu. TÜBİTAK 2001’de etik kurulunu kurdu. TÜBA Bilimsel Araştırmalarda etik ve sorunlar kitabını 2001’de yayınladı. Ülkemizde Bilimsel Etik Ne yapmalıyız? Bilimi ve bilimsel düşünceyi tümüyle özgür kılacak, genç kuşaklara analitik ve eleştirel düşünceye önem veren bir eğitim sistemi kurulmalıdır. Bilime ve bilim etiğine saygılı bir gençlik yetiştirilmelidir. Etik kurullar duyarlı ve etik bilinci yüksek üyelerden oluşturulmalıdır. KAYNAKÇA 1. www.chem.vt.edu/ethics/vinny/ethix html 2. Kansu, E., ve Ruacan, Ş. (2000). Bilimsel Yanıltmanın: Türleri, Nedenleri, Önlenmesi, Cezalandırılması. Cumhuriyet Bilim-Teknik, 712, 4-5. 3.Özgen C., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi “Bilimsel araştırma ve yayınlarda etik ilkeler” çalıştayı (7.10.2006) “Bilimsel araştırma ve gelişmelerde etik” başlıklı sunu 4. İnci, O. (2009), Bilimsel Yayın Etiği İlkeleri, Yanıltmalar Yanıltmaları Önlemeye Yönelik Öneriler, Sağlık Bilimlerinde Süreli Yayıncılık, 69. 5. Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Etiği Komitesi. Bilimsel araştırmada etik ve sorunları. Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, Tübitak Matbaası, Ankara, 2002. 6.Uzbay, T.(2006), Bilimsel Araştırma Etiği, , Sağlık Bilimlerinde Süreli Yayıncılık, 19. İLKÖĞRETİMDE ETİK BİLİMSEL ETİK BEYANI PROJEYİ HAZIRLAYAN ÖĞRENCİ(LER) (EN FAZLA 2 ÖĞRENCİ) TARAFINDAN DOLDURULACAKTIR VII. İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışması’na katıldığım(ız) projenin konusunun seçiminde, soruna yaklaşımım(ız)da, düşünce ve uygulamada tamamen kendi fikirlerimi(zi), bilgi ve becerimi(zi) kullandığımı(zı), karşılaştığım(ız) kimi problemlerde danışman öğretmenim(iz)den sadece yol gösterici olarak yardım aldığımı(zı), adı geçen projenin tamamen bana(bize) ait olduğunu beyan ederim(ederiz). İli : Okul Adı : Proje Adı : Öğrenci Adı Soyadı İmzası 1. 2. DANIŞMAN ÖĞRETMEN TARAFINDAN DOLDURULACAKTIR “VII. İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışmasına” katılan ve yukarıda adı geçen öğrenciye/öğrencilere yol gösterici olarak danışmanlık yaptığımı, bunun dışında projenin tamamen öğrenciye/öğrencilere ait olduğunu beyan ederim. Danışman Öğretmen Adı Soyadı İmzası PROJE ÇALIŞMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 1. Proje hazırlayan öğrenci/öğrenciler ile proje danışman öğretmeni arasında birinci derecede akrabalık bağı bulunmamalıdır. 2. İl ve bölge çalışma grubu üyelerinin, proje hazırlayan öğrenci/öğrenciler ile proje danışman öğretmeni arasında birinci derecede akrabalık bağı bulunmamalıdır. PROJE ÇALIŞMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 3. İÇG Üyeleri, İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışmasında proje hazırlayan öğrencilerin danışman öğretmeni olarak görev alamazlar. 4. Proje danışman öğretmenlerinin görevi projeyi hazırlamak değil, proje hazırlayan öğrencilere danışmanlık yapmaktır. PROJE ÇALIŞMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 5. Öğrenciler, 2011-2012 eğitim-öğretim yılından itibaren Matematik ve Fen Bilimleri alanlarının her birinden sadece 1’er proje ile çalışmaya katılabilirler. PROJE ÇALIŞMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 6. Bu çalışmadaki amaç öğrencilerin kendisinin zihinsel üretim içinde olmasını sağlamaktır. Bu nedenle hazırlanan ve onaylanan projelerin başka bir projenin birebir aynısı (kopyası) ya da çevirisi olduğu, bilimsel etik beyanına (Sayfa 29 ) aykırı davranıldığı tespit edilirse, proje hangi aşamada olursa olsun proje çalışması sürecinden çıkarılacak ve ilgililer hakkında idari soruşturma açılacaktır. Ayrıca verilen ödül ve belgeler geri alınacaktır. GU.GÜVENLİK UYARILARI.docx Desteklenerek yürütülen araştırmaların sonuçlarını içeren sunum ve yayınlarda destek veren kurum veya kuruluşun desteğini belirtmemek. İlk ve orta öğretimde etik ihlali Türkiye’de öğrenciler birçok okulda ilk ve orta öğretimi etik ihlalleri yaparak geçiriyorlar: Öğretmenin tavsiyesi ile internet’ten bul, kes ve yapıştır. Bir ansiklopediden aynen geçir. Bilgisayarda formatla. Yazıcıdan çıkar, öğretmene proje/ödev olarak sun. Kaynakça göstermeye hiç gerek yok. İlk ve Orta Öğretimde öğretilmesi gereken Kütüphanedeki veya internetteki birden fazla kaynağa ulaşmak. Bunları okuyup öğrendikten sonra kendi cümleleriyle proje veya ödev haline getirmek. Kullandığı kaynakları kaynakça listesinde sıralamak. Bunları yaparken arkadaşlarından kopya çekmemek. BAZI ÖRNEKLER Retraction Yayının bilimsel literatürden ve bütün indekslerden editör tarafından geri çekilmesi bir bilim insanına bilim dünyasının verilebileceği en ağır ceza şeklidir. ÖRNEKLER BALTIMOR OLAYI Baltimor (Nobel ödülü sahibi) Büyük bir araştırma grubu yöneticisi Grupta çalışan bir doktora sonrası araştırıcı bir diğerinin verileri uydurarak yayın yaptığını iddia etti. Araştırmaya 1996 yılında 10 milyar dolar ayrılmıştı. Baltimor sonunda Üniversiteden istifa etti. David *Prof.Dr.Frank Karasz, Yayın Etiği, TÜBİTAK, 1996 FÜZYON OLAYI 1989 baharında Utah Üniversitesinde iki araştırmacının küçük bir elektrokimyasal hücrede soğuk füzyonu başardıklarını duyurmaları üzerine bilim dünyasında yer yerinden oynadı. Doğru olsaydı bu enerji darboğazını kökünden halledecek bir buluş olacaktı. Texas AM Üniversitesinde bir grup aynı deneyleri tekrarlayarak olayı doğrulamak istedi. Tritiumun oluşması füzyonun bir yan ürünü olarak bazı deneylerde görüldü. Utah deneylerinde görülmeyen tritiumun Texans AM deneylerinde bulunması şüpheli görüldü ve bu olay heyecanlanıp acele yayın yapmanın ne kadar yanlış olduğunu gösterdi. Öğrenciler, araştırmacılar ve üniversite saygınlığını kaybetti. * C. B. Feldermann, Engineering Ethics, 1999 GAZETE HABERI-1 (CUMHURIYET, 1995) Ülkemizde bir Üniversitemizin Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı bir Anabilim Dalında daha önce İngiltere de yazılmış bir tezin yalnızca adını değiştirerek sunan bir öğrenci için soruşturma başlatıldı. Fakültede başka etik sorunlarda bu arada belirlendi. GAZETE HABERI-2 (MILLIYET 2002) Üniversitesi’nde kadınların karşılaştığı toplumsal ayrımcılık konusunda beş araştırma yaptığını ileri sürerek üniversiteden parasal destek alan 4 makale yayınlayan genç bir toplum psikoloğu kendi görüşlerini araştırma sonucu gibi sunduğunu kabul etti… Harward Durumun açığa çıkması üzerine genç araştırmacı yazılarında belirttiği gibi 600 kişiyle görüşmediğini açıkladı ve Üniversiteden istifa etti. NOBEL ÖDÜL SAHIBI PROF. DR. MILIKAN OLAYI Bir fizik profösörü olan Robert Milikan Şikago Üniversitesinde 1923 yılında fizik dalında Nobel ödülünü kazanmıştı. Ödül elektronların elektrik yüklerini ölçtüğü deneyler nedeniyle verilmişti. Daha sonra (Holton 1978; ve Franklin, 1981) yayınlanmayan veriler incelendiğinde, Milikan’ın 140 deneyinin 49 adedini yayına dahil etmediği anlaşıldı. Halbuki yayında bütün verilerin verildiği yazılmıştı. Bu verilerin dahil edilmesi sonucu değiştirmeyecek sonuçları daha emin deneyleri de daha açıkça ifade edilmiş olacaktı. C. B. Feldermann, Engineering Ethics, 1999 TÜRKIYE’DEN BAŞKA ÖRNEK Norveçe bir araştırma enstitüsüne araştırma yapmak üzere giden bir beyin cerrahi daha sonra 1999 yılında Avrupa dergileri arasında yüksek bir prestiji olan bir Beyin Cerrahi Dergisinde araştırma sonuçlarını yayınladı. Daha sonra Norveç’deki Araştırma Enstitüsü bu beyin cerrahının bulunduğu üniversiteye başvurarak bu yayındaki araştırmanın kendilerinde yapılmadığını, araştırmada kullanıldığı iddia edilen cihazın kendilerinde olmadığını rapor etti. Aynı başvuruyu dergiye de yaptığını belirtti. Konu YÖK’e iletildi ve soruşturma sonucunda, kişinin üniversite ile ilişkisi kesildi. Ancak, o sırada, bir sonra yayına giren dergide kişinin ismi ve eski çalıştığı kuruluşun ismini de verilerek, yayının yalan beyanla yapıldığını yayınladı!!! FIZIK OLAYI • • • • • • • Kasım 2007: ODTÜ’de doktora sınavı 2 doktora öğrencisi:67 yayınları var ! Birçok makaleden yaygın alıntılar Makaleler geri çekiliyor Yazarlar sadece “iyi İngilizce’yi ödünç” aldıklarını belirtiyorlar Disiplin soruşturması açılıyor İdari mahkeme “usulden” bozuyor ETIK PROBLEMLER SON 10 YILDA DAHA FAZLA KONU EDILIYOR. NEDEN? Son 50 yılda bilim insanının sayısının artması. ( ABD Fizik topluluğunun 1996 40000 üyesi, 1961’de 5000 üyesi) İnsanın ün, servet, güce olan ilgisinin bilim sınıfında daha fazla olması. Yayınların bilimsel başarının ölçütü olarak kabul edilmeleri ve bunun bilim insanlarına olan baskıları artırması. * Prof.Dr.Frank Karasz, Yayın Etiği, TÜBİTAK, 1996 Yetersiz araştırma eğitimi ve disiplini, Araştırmaların kaynaklara olan ihtiyacının artması sonucunda rekabetin artması Proje desteği alma ve yayın yapma konusunda çeşitli baskılar, “Fazla yayın= FAZLA PRESTİJ”, Hızlı yükselme arzusu ve yarış, Bilim dünyasında tanınma isteği, Mali kazanç, Psikolojik bozukluklar, Bilgisizlik KAYNAKLAR 1) BEKSAÇ M.S Yayın etiği ve yayınlanan makale 2) RUACAN Ş. Bilimsel araştırmalar ve yayınlarda etik 3) MEMDUHOĞLU H.B Bilimsel araştırma ve yayın etiği (2007) 4) KANSU E. Bilimsel yayınlarda etik ilkeler (2008) 5) BÜLBÜL T. Bilimsel yayınlarda etik 6) BÜKEN Türkiye örneğinde akademik dünya ve akademik etik Bu sunuda aşağıda adları olan araştırmacıların etik ile ilgili sunularından da faydalanılmıştır. 1. 2. 3. Araştırma ve yayın Etiği 2 , Prof. Dr. Şevket Ruacan Hacettepe Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Bilimsel Araştırmalarda Yayınlar ve Etik İlkeler, Emin Kansu Bilim Etiği, Aziz Aslan.