TÜRKİYE`DE KAMU YÖNETİMİ DİSİPLİNİNİN EVRİMİ

advertisement
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KAMU YÖNETİMİ DİSİPLİ
GİRİŞ
Kamu Yönetimi disiplini, bugünkü anlamda olmasa da, çok eskilere
dayandırılmaktadır. Bu alanda çalışma yapanlardan bir kısmı yöneticilere yazılmış olan
“risale” ve “name”leri kamu yönetimi alanındaki ilk eserler olarak görürken diğer bir kısmı
Kamu Yönetimi öğretiminin başlangıç yılları olarak “Enderun” yıllarının kabul etmektedir.
Fakat genel kabul gören bir şey var ki, çağdaş anlamda Kamu Yönetimi öğretiminin ilk
nüveleri Mekteb-i Mülkiye ile atılmıştır.
Fakat bu dönemde Kamu Yönetimi öğretimi İdare hukukunun bir alt dalı olarak
görülmüş ve o disiplin altında incelenme imkanı bulmuştur. 1950’li yıllarla birlikte Türk
Kamu Yönetimi, Anglo-Amerikan dünyasında olduğu gibi siyaset biliminde
bağımsızlaşarak değil, İdare Hukukundan ayrılarak bağımsız bir disiplin olma yoluna
girmiştir. Bu gelişmelere paralel olarak ta Kamu Yönetiminin ayrı bir disiplin olup
olmayacağı özellikle İdare Hukukçuları tarafından tartışılmaya başlanmıştır. Kimi
hukukçular, Kamu Yönetiminin İdare hukukunun bir alt dalı, konusu, olduğunu savunmaya
devam etmişler, bazıları ise kamu yönetimini idarenin hukuk dışı yönleriyle meşgul olan
bir alan olarak görmüş, her ne kadar hukukla bir bağlantısının olmasına rağmen başlı
başına bağımsız bir disiplin olması gerektiğini savunmuştur.
Bu tartışmalara rağmen Kamu Yönetimi, bağımsız bir disiplin olarak gelişimini
sürdürmüştür. Bugün Kamu Yönetimi, gerek öğretim olanaklarının gelişmişliği ile gerek
yetişmiş eleman imkanları ile ve gerekse oluşturulmuş devasa bir Kamu Yönetimi
literatürü ile bağımsız bir disiplin olmuştur. Fakat şunu da ifade etmek gerekir ki, bu
süreçte bir taraftan da Kamu Yönetimi siyaset, yönetim, hukuk üçgeninde gide gelerek,
kimliğini aramayı sürdürmektedir.
Nitekim bugün tartışılan ise, Kamu Yönetiminin bir disiplin dalı olup olmadığı
değil, özellikle 1980’li yıllardan sonra Kamu Yönetimi yazınına egemen olan Yeni
İşletmecilik anlayışının bu disiplini nerelere sürükleyeceğidir.
1. KAMU YÖNETİMİ DİSİPLİNİ
10. Dünyada Gelişimi
Kamu Yönetimi’nin, batıda kamu hukuku ve siyaset biliminden bağımsız bir
akademik disiplin olarak ortaya çıkışı ve kamu yönetimi öğretiminin başlangıcı
konularında farklı görüşler söz konusudur. Kameralistlerin 1720’li yılların sonlarına doğru
Prusya’daki faaliyetleri ile Fransız Jean Bonin’in 1812 tarihli “Principes D’Administration
Publique” adlı eseri bir tarafa bırakılırsa, bu alanda ilk adımın Amerikalı devlet ve bilim
adamı Woodrow Wilson tarafından 1887 yılında yazılan The Study of Administration
(İdarenin İncelenmesi) isimli makale ile atıldığı söylenebilir. Yani 19. Yüzyılın sonlarına
doğru ortaya konulan bu çalışma ilk adım olarak Kamu Yönetimi literatüründe oldukça
geniş bir kabul görmüştür.1
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 124; Sabrina Kayıkçı, “Küreselleşmenin Kamu Yönetimi Paradigmasına
Etkisi ve Türk Kamu Yönetimine Yansımaları”, Mülkiye Dergisi, cilt: 31, sayı: 256, s. 165, (Çevrimiçi)
http//www.mulkiyedergi.org/index.php?option..., 01 Mart 2011.
1
Kamu Yönetiminin siyaset biliminden bağımsız bir disiplin olarak incelenmesini
savunan Wilson’un görüşlerini Columbia Üniversitesi’nde İdare Hukuku profesörü olan
Frank Goodnow daha da ileri götürmüş, Anayasaları uygulamanın onları yapmaktan daha
zor olduğu gerçeğinden hareketle2 siyasetin, ürettiği politikaların yürütülmesi ile
uğraşmaması gerektiğini vurgulamıştır3. Kamu Yönetimi konusundaki ilk ders kitabı ise,
Leonard D. White tarafından 1926 yılında yapısal bir yaklaşımla yazılmıştır.4
Yukarıda ifade edilen görüşlerin aksine KARASU ve KESKİN yaptıkları
çalışmalarda Kamu Yönetiminin kökenine ilişkin önemli saptamalarda bulunmuşlardır.
Söz konusu bilim insanları, mevcut Amerikan literatüründeki çalışmaları kabul etmekle
birlikte köken konusunda daha eski yıllara gitmekte ve 1808’li yıllara dayanan Fransız
Kamu Yönetimi yazınını başlangıç olarak almaktadırlar.5
Nitekim Wilson’un kendisi de Kıta Avrupa’sında yapılan çalışmalardan söz
etmektedir. Yukarıda ifade edilen Wilson’un Kamu Yönetimi disiplininin kurucusu olduğu
biçimindeki genel kanaati bizzat Wilson’un sözleri tartışmalı hale getirmektedir.
“Uyguladığımız idari ameliyelerde tarafsız bir ilmi metoda rastlamak mümkün değildir…
Amerikalı yazarlar bu vakte kadar bu ilmin ilerlemesine önemli şekilde iştirak etmiş
sayılmazlar. Bu ilim, doktrinini Avrupa’da buldu. Bu ilmi biz yaratmadık, bu yabancı
köklü bir ilimdir… Bu ilim Fransız ve Alman profesörler tarafından geliştirildi.…6
Amerika Birleşik Devletleri’nde kamu hizmetlerine girmede kayırmacılığı önlemek
amacıyla 1883 yılında Pendleton Kanunu çıkarılmıştır. Kanunla kamu hizmetlerine
girmenin ön koşullarından biri olarak kamu yönetimi öğretimi yapan okullardan mezun
olma şartı getirilmiştir. Bu tarihten sonra Amerikan eyalet üniversitelerinde bölümler
kurulmaya başlanmış, ardından 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren de Batı ülkelerinde,
bugünkü anlamda Kamu Yönetimi bölümleri kurulmaya ve Kamu Yönetimi öğretimi
yapılmaya başlanmıştır.7
Kamu Yönetimi disiplininin tarihinde önemli sayılabilecek bir gelişme de 1930
yılında Uluslararası Yönetim Bilimleri Enstitüsü’nün (IIAS) kurulmasıdır. Merkezi
Brüksel’de bulunan Uluslararası Yönetim Bilimleri Enstitüsü’nün gerek Avrupa’dan gerek
Amerika’dan ve gerekse dünyanın başka yörelerinden uzman bilim insanlarını bir araya
getirerek düzenlemiş olduğu kongre, konferans ve sempozyumlar ile yaptığı yayınlar,
Kamu Yönetimi Disiplinin gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.8
Turgay Ergun, “Kamu Yönetimi Disiplininin Gelişmesine Kısa Bir Bakış: Yeni Arayışlar ve Gerçekler”,
Ankara, Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirileri, cilt:1, TODAİE, 1995, s.9.
3
Doğan Nadi Leblebici, “Kamu Yönetimi: Dünyada ve Türkiye’deki Gelişimi”, içinde Kamu Yönetimi
Gelişimi ve Güncel Sorunları, M. Kemal Öktem, Uğur Ömürgönülşen(Editörler), Ankara, İmaj Yayınevi,
2004, s. 9.
4
Uğur Ömürgönülşen, “Türkiye’de Lisans Düzeyinde Kamu Yönetimi Öğretiminin Kurumsal Gelişimi ve
Sorunları”, içinde Kamu Yönetimi Gelişimi ve Güncel Sorunları, M. Kemal Öktem, Uğur,
Ömürgönülşen(Editörler), Ankara, İmaj Yayınevi, 2004b, s. 31.
5
Koray Karasu, “Kamu Yönetimi Disiplininin Kökenine İlişkin Bir Not”, (Çevrimiçi)
http://kamyon.politics.ankara.edu.tr/bulten/belgeler/04.pdf, s.1-6, 01 Mart 2011; Nuray E Keskin,
“Türkiye’de
Kamu
Yönetimi
Disiplininin
Köken
Sorunu”,
(Çevrimiçi)
http//yonetimbilimi.politics.ankara.edu.tr/diplin-koken.pdf, s.1-2, 01 Mart 2011.
6
W, Wilson, İdarenin incelenmesi, Çev. Nermin Abadan, İstanbul, Yenilik Basımevi, 1961, s.57,
(Çevrimiçi) http://kamyon.politics.ankara.edu.tr/klasik/belgeler/03.pdf, 01 Mart 2011.
7
Uğur Ömürgönülşen, “Türkiye’de Lisans Düzeyinde Kamu Yönetimi Öğretiminin Kurumsal Gelişimi ve
Sorunları”, içinde Kamu Yönetimi Gelişimi ve Güncel Sorunları, M. Kemal Öktem, Uğur,
Ömürgönülşen(Editörler), Ankara, İmaj Yayınevi, 2004b, s. 31.
8
Turgay Ergun, “Kamu Yönetimi Disiplininin Gelişmesine Kısa Bir Bakış: Yeni Arayışlar ve Gerçekler”,
Ankara, Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirileri, cilt:1, TODAİE, 1995, s.10.
2
2
Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde siyaset/yönetim ikilemi bir paradigma olarak
kamu yönetimi disiplinine egemen olmuştur. Örneğin Frank Goodnow, 1900 yılında
yazdığı “Siyaset ve Yönetim” kitabında siyaset ve yönetimin kesin bir şekilde ayrılması
gerektiğini ifade etmiştir.9 Bu anlayış, Frederick W. Taylor’un “Bilimsel Yönetim”
anlayışı ile Max Weber’in hiyerarşik kontrol düşüncesini de arkasına alarak, 1960’lı yıllara
kadar kendisini kabul ettirmiştir.10
1960’lı yıllarda bu anlayışın eleştiri almasıyla birlikte, disiplinin 1970’li yıllara
kadarki süreçte paradigma değişikliğine gittiği ve siyaset bilimi ile olan ilişkisini ön plana
çıkardığı görülmektedir. Disiplin, 1980’lerle birlikte Yeni Kamu İşletmeciliği anlayışının
etkisi ile paradigmasını tekrar yönetim tarafına çevirmiştir. Ancak, 1990’lı yılların ikinci
yarısından itibaren dünyada esen etkileşimli yönetim anlamına da gelen “yönetişim”
kavramı çevresinde Kamu Yönetimi disiplini yönünü tekrar siyaset bilimi ile ilişkisinin
ağırlık kazandığı eksene doğru çevirmeye başlamıştır.11
11. Türkiye’de Gelişimi
Kamu yönetimi disiplininin Türkiye’deki tarihi gelişimine geçmeden önce şunu
ifade etmek gerekir ki; Türkiye’de kamu yönetimi disiplini, bir taraftan Batı’da bu alanda
gelişen yeni eğilimlerle, diğer taraftan ise Türkiye’deki TODAİE, SBF ve İçişleri
Bakanlığı gibi kurumlarda çeşitli kademelerde görev almış ve bugün bazıları hayatta
olmayan sınırlı sayıda akademisyen ve bilim insanının ağırlıklı olarak çeviriye dayanan
çalışmaları ve etkileri ile şekillenmiştir.
Kamu yönetimi disiplinine ilişkin ilk nüvelerin oluşturulmaya çalışıldığı yıllar
olarak nitelendirdiğimiz Tanzimat döneminden 1950’li yıllara kadarki döneme
bakıldığında, özellikle Kıta Avrupası’ndaki anlayışa paralel olarak ve idare hukukunun
etkisiyle, ağırlıklı olarak kamu yönetiminin yapısal-hukuki yönü ile ilgilenildiği görülür.
Hatta bu dönemde kamu yönetimi, idare hukukunun bir alt dalı gibi algılanmış ve bundan
dolayı da idare hukukçularının tekelinde kalmıştır.12
Şöyle ki, Siyasal Bilgiler Okulunda “Türk İdare Teşkilatı Tarihi”, “Mahalli
İdareler” ve “Şehircilik” gibi yeni derslere yer verilmesine rağmen hukuk derslerinin
ağırlığı devam etmiştir. İdare Hukukunun Türkiye’deki kamu yönetimi araştırma ve
öğretimindeki etkinliği giderek azalmakla birlikte günümüze kadar sürmüştür. Bunda, bir
taraftan Osmanlı İmparatorluğunun son ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde hukuki yanı
ağar basan Fransız yönetim sisteminin örnek alınması, öbür taraftan ise hukuk sisteminin
Türkiye’de daha köklü olması etkili olmuştur.13 Yani, İdare Hukuku ile Kamu Yönetimi,
9
Ergun, age, s. 9.
Doğan Nadi Leblebici, , “Disiplin ve Uygulama Açısından Kamu Yönetiminin Kimlik Krizine Yeni Bir
Bakış”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 25, No:1, Mayıs 2001, s. 15.
11
Doğan Nadi Leblebici, “Kamu Yönetimi: Dünyada ve Türkiye’deki Gelişimi”, içinde Kamu Yönetimi
Gelişimi ve Güncel Sorunları, M. Kemal Öktem, Uğur Ömürgönülşen(Editörler), Ankara, İmaj Yayınevi,
2004, s. 12.
12
Turgay Ergun; Aykut Polatoğlu, Kamu Yönetimine Giriş, Ankara, TODAİE Yayınları, 1984, s.15; Aykut
Polatoğlu, Kamu Yönetimi, Ankara, ODTÜ Yayıncılık, 2003, 71-72; Yahya Kemal Kaya, “Türkiye’de
Kamu Yönetimi Öğretimi”, Ankara, Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirileri, cilt:2, TODAİE,
1995, s. 253.
13
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 129.
10
3
arasındaki ilişki ve etkileşim karşılıklı olmaktan daha çok tek taraflı olarak, Hukukun
Kamu Yönetimine yoğun etkisi şeklinde olmuştur.14
Burada şunu da ifade etmek gerekir ki, yukarıda ifade edilen “Türkiye’de Kamu
Yönetimi Disiplini”nin 1950’li yıllardan önce sadece hukuki boyutta ve hukukçular
tarafından ele alındığı yönündeki genel kanının aksine, disiplinin 1950 öncesi de
yönetimsel boyutta ve idare hukukçularının dışındaki uzmanlar tarafından ele alındığı
konusunda da görüşler vardır. KESKİN’e göre, 1928 yılında İçişleri Bakanlığınca
yayımlanmaya başlayan “İdare Dergisi” ile 1931 yılında Mülkiye Mektebi Öğrenci
Derneği tarafından çıkarılmaya başlanan “Mülkiye Mektebi Mecmuası”nda yer alan
yazılar incelendiğinde, kamu yönetiminin hukuksal olmayan yönlerinin özellikle 1930’lu
yıllarda çok sayıda yazıya konu olduğu ve bu yazıların da büyük bölümünün İdare
Hukukçusu olmayan yazarlar tarafında kaleme alındığı görülmektedir.15
II. Dünya savaşından sonraki yıllarda, Kamu Yönetiminin çağdaş anlamda bilimsel
bir disiplin ve öğretim dalı olduğu görülmektedir. Bu, Türkiye’nin kendi iç dinamikleri
sonucu oluşmuş bir durum değildi. Tersine, kamu yönetimi disiplininin kuruluşu büyük bir
dünya programının parçası olarak gerçekleştirilmiştir. Çünkü bu dönemde Kamu yönetimi
disiplini, adeta bir “dünya disiplini” haline gelmişti. Gelişmekte olan ülkelerin sosyoekonomik kalkınması için yapılacak dış yardımın iyi bir şekilde yönetilebilmesi amacıyla
ihtiyaç duyulan çağdaş bir yönetim sisteminin kurulabilmesi için “idari reform yardımı”
formülü ile bütün dünyada bir program uygulamaya konmuştu.16
Bu doğrultuda bu dönemde, dünyanın da ilk kamu yönetimi enstitüleri arasında yer
alan TODAİE’nin kurulması Türkiye’de kamu yönetimi alanında atılan en önemli
adımlardan birisini oluşturmaktadır. TODAİE’nin kurulması aşamasında Ankara’ya gelen
ve aralarında Gunnar Heckscher’in bulunduğu BM uzmanlarının sunduğu raporda,
Türkiye’deki Kamu Yönetimi disiplinine egemen olan hukuki yaklaşımın
yumuşatılmasının ve siyaset bilimi yaklaşımı gibi diğer sosyal bilimlerden
yararlanılmasının Türkiye’deki akademik yaşama ve Kamu Yönetiminin gelişmesine fayda
sağlayacağı ifade edilmiştir.17
Bu doğrultuda, TODAİE, Türkiye’de kamu yönetimi alanında Anglo-Amerikan
yönetim anlayışının tanınmasına ve de zamanla daha fazla benimsenmesine imkan
sağlamıştır. Enstitüde takip edilen ve kamu görevlilerini kamu yönetimi alanında
yetiştirmeyi amaçlayan ders programlarında, yönetimin hukuki yönüne ağırlık veren Kıta
Avrupası yaklaşımını yansıtan konuların yanı sıra yönetimin sosyo-psikolojik yönlerini de
ele alan konulara yer verilmesi ile birlikte kamu yönetimi çağdaş bir içerik ve düzey
kazanma yoluna girmiştir.18
TODAİE’ye ilaveten Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde de Kamu
Yönetimi disiplini ile doğrudan ilgili dersler verilmeye başlanmıştır. Bu derslere örnek
olarak, Yönetim bilimi, örgüt ve yönetim, mahalli idareler vb. dersleri gösterilebilir.19
Metin Heper; A. Ümit Berkman, “Türkiye’de Kamu Yönetimi Araştırma ve Eğitiminde Kavram ve
Yönetim Sorunları”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:12, Sayı:2, Haziran 1979, s. 11-12.
15
Nuray E Keskin, “Türkiye’de Kamu Yönetimi Disiplininin Köken Sorunu”, (Çevrimiçi)
http//yonetimbilimi.politics.ankara.edu.tr/diplin-koken.pdf, s.12-13, 01 Mart 2011.
16
Birgül Ayman Güler, “Nesnesini Arayan Disiplin: Kamu Yönetimi”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:27,
Sayı:4, Aralık 1994, s.8.
17
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 132.
18
Ömürgönülşen, agm., s.131.
19
Cemal Mıhçıoğlu, Türkiye’de Çağdaş Kamu Yönetimi Öğretiminin Başlangıç Yılları, Ankara, AÜ
SBF Yayını, 1988, s. 30,59.
14
4
Anglo-Amerikan kamu yönetimi anlayışının etkisinin görüldüğü bir diğer öğretim
kurumu, ODTÜ’dür. Derslerin ağırlıklı olarak Türk akademisyenler tarafından verildiği
kurum, Kamu yönetimi öğretimini hukuktan ayrı bağımsız bir alan olarak üniversite
düzeyinde yapan ilk kuruluştur. Bölümün programına bakıldığında hukuk derslerinin
benzer öğretim kurumlarına oranla çok sınırlı olduğu gözlemlenmektedir.20
Kısaca bu dönemde, hukuki yaklaşımın hem kamu yönetimi araştırmalarında hem
de öğretimindeki etkisi devam etmekle birlikte21 kamu yönetimi alanında giderek etkili
olmaya başlayan yaklaşım artık yönetimin hukuk dışı yönlerinin ağırlık taşıdığı AngloAmerikan yaklaşımıdır.22 Bu durum, o dönem yapılan bir anket çalışmasında bazı
akademisyenler tarafından da olumlu karşılanmıştır. Yine aynı çalışmada bu değişimin
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde göreli olarak daha kolay,
TODAİE’de ise daha güç ve sınırlı olduğu gözlenmiştir. Yerleşmiş bir geleneklere sahip
köklü bir kurum olması nedeniyle SBF’de kurumsal direnişin daha etkili olduğu
söylenebilir.23
Buna ilaveten bu dönemde yaşanan önemli bir gelişme de, kamu yönetimi
disiplininin ABD’de gelişmelerin de etkisiyle karşılaştırmalı kamu yönetimi ve kalkınma
yönetimi gibi derslerin klasik kamu yönetimi öğretim programlarına eklenmiş ve bu
konulardaki akademik araştırma ve yayınların artmış olmasıdır.24
1980’li yıllarla birlikte, özellikle devletin küçültülmesi şeklinde özetlenebilecek
olan yeni işletmecilik anlayışının kamu yönetimi yazınına egemen olmaya başlamasıyla
klasik kamu yönetimi uygulama ve eğitimi demode olmaya başlamış, disiplin adeta
yeniden dizayn edilme sürecine girmiştir. Nitekim bu yeni duruma paralel bir şekilde
Türkiye’de Kamu Yönetimi öğretiminin içerikleri de işletme yönetimi doğrultusunda
etkilenmektedir. Bakıldığında pek çok üniversitenin Kamu Yönetimleri bölümlerinin ders
programında “Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar” ismine benzer isimlerle değişik
dersler açılmakta ve bu derslerde çağdaş yaklaşım adı altında İşletmecilik esas ve
uygulamalarının Kamu Yönetimine uyarlanması konuları işlenmektedir.
Günümüzde, Kamu Yönetimi disiplini, giderek örgüt biliminin etkisi altına
girmektedir. Yani disiplin, işletme yönetimi disiplini ile sıkı bir temas içerisine
girmektedir. Örgüt modelleri, örgütsel davranış kalıpları, liderlik, verimlilik, toplam kalite
yönetimi, devlet-yurttaş ilişkilerini devlet müşteri ilişkisi olarak algılama ve bu ilişkide
müşteri tatminini ön plana çıkarma gibi bulgular, disiplinin işletme disiplini ile olan
ilişkisini ortaya koyması bakımında dikkat çekmektedir. Dikkat çekici bir başka nokta, bu
ilişkinin İşletme Yönetiminden Kamu Yönetimine doğru işleyen tek taraflı bir “alışveriş”
niteliğinde olmasıdır.25
Sonuç olarak, disiplinin gelişimi ile ilgili olarak şunlar söylenebilir. Birincisi,
Türkiye’de yönetimden söz eden ilk yayınlar 1920’lu yılların sonlarına gitmekle birlikte,
yönetim ve meseleleriyle ilgilenmek 1950’li yıllara rastlamaktadır. İkinci olarak, yönetim
Aykut Polatoğlu, Kamu Yönetimi, Ankara, ODTÜ Yayıncılık, 2003, s. 72.
Ümit Berkman , “Türk Kamu Yönetimi Disiplinine İlişkin Bir Değerlendirme”, Ankara, Kamu Yönetimi
Disiplini Sempozyumu Bildirileri, cilt:1, TODAİE, 1995, s. 51-58.
22
Birgül Ayman Güler, “Nesnesini Arayan Disiplin: Kamu Yönetimi”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:27,
Sayı:4, Aralık 1994, s.11-12.
23
Metin Heper; A. Ümit Berkman, “Türkiye’de Kamu Yönetimi Araştırma ve Eğitiminde Kavram ve
Yönetim Sorunları”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:12, Sayı:2, Haziran 1979, s. 10.
24
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 136.
25
Birgül Ayman Güler, “Kamu Yönetimi Sempozyumu Genel Raporu”, Mülkiyeliler Birliği Dergisi,
Cilt:19, Sayı:175, s. 38.
20
21
5
alanındaki ilk çalışmaların Almanya’dan ithal edilen yaklaşım ve bilgilerle şekillendiği,
ancak bu anlayışların II. Dünya Savaşı sonrasında ABD ile başlayan çok yönlü
yakınlaşmalarla birlikte terk edilmeye başlandığı ve Amerikan etkisiyle şekillenen
düşüncelerin kamu yönetimi öğretimine hakim olduğu söylenebilir. Üçüncü olarak, 1950’li
yıların sonlarına doğru yayın sayılarındaki artış, yüksek öğrenim kurumları ve bunlara
bağlı birimlerin de sayıca artmasıyla birlikte daha önceleri ithal yönetim bilgi ve
kaynaklarına olan bağımlılık azalmaya başlamış ve Türk Yönetim literatürü Kamu
Yönetimi yazınında önemli bir yer edinmeye başlamıştır.26
2. TÜRKİYE’DE KAMU YÖNETİMİ ÖĞRETİMİ
20. Tanzimat Dönemi
Osmanlı imparatorluğunun ihtişamlı o yüzyıllarının ardından yaşamış olduğu çöküş
yıllarının nedenlerinin başında Devletin kamu yönetimi sisteminde izlenen yol ve
yöntemlerde görülen bozuklukların geldiği söylenebilir. Çöküntüyü durdurabilmek ve
Devlet’i yeniden sağlığa kavuşturabilmek amacıyla özellikle on dokuzuncu yüzyılda
Tanzimat ve Islahat döneminde, özellikle kamu yönetimini sistemleştirmeyi ve kurulacak
düzeni başarılı bir şekilde yönetebilecek bir yönetici gücün oluşturulmasını ve
geliştirilmesini amaçlayan bir yaklaşımın benimsendiği görülmektedir.27
Bu doğrultuda, devlet ve kamu yönetimi düzenini yürütecek çağdaş yönetim
yapısını oluşturmaya yönelik ilk öğrenim kurumu Sultan Abdülmecid’in yönetimi
döneminde 1859 yılında kurulan “Mekteb-i Mülkiye” olmuştur. “Mekteb-i Mülkiye”,
ülkede batı çizgilerinde fakat öncelikle askerlik konularında öğrenim yapan kurumları ve
“Askeri Tıbbiye’yi izleyen sivil nitelikteki ilköğrenim kurumu olarak gösterilebilir.28
Türkiye’de Kamu yönetimi öğretiminin bugünkü anlamda olmasa da, düşünce olarak bu
okulun açılması ile başladığı söylenebilir.29
Günümüzde Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin çekirdeği olan “Mekteb-i Mülkiye”den
yetişenler, kaymakamlık/müdürlük gibi yönetim kademelerinde görev yapıyorlardı. Bu
amaç daha sonraki yıllarda Siyasal Bilgiler Okulu(1935) ve sonra da Siyasal Bilgiler
Fakültesi(1950) için öngörülen amaçlar ile paralellik arz ediyordu. Fakat burada şunu ifade
etmek gerekir ki, “Mekteb-i Mülkiye” sadece merkezi yönetim için eleman yetiştirmeyi
amaç edinmiştir.30
Mekteb-i Mülkiyenin açıldığı yıllarda öğretim süresi iki yıllık idi. Okutulan
derslere bakıldığında ağırlıklı olarak hukuk ve genel kültür derslerinin olduğu,31 kamu
yönetimi ile doğrudan ilgili olarak ta “Medeni Memleketler İdaresi”, “Yönetim İşleri”,
Behlül Üsdiken, Demet Çetin, “Türkiye’de Akademik Dünyanın Yönetme İşine Yaklaşımında 1950’li
Yıllarla Birlikte Ne Değişti?”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi, AYKAÇ, Burhan, Şenol DURGUN vd.
Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 77-78.
27
Cem Cem , “Türk Kamu Yönetimine Toplu Bir Bakış”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:8, Sayı:4, Aralık
1975, s. 17.
28
Cem, agm., s.18.
29
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 127.
30
Cem, agm., 18.
31
Burhan Aykaç , “Türkiye’de Kamu Yönetimi Eğitiminin Gelişimi”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi,
Burhan Aykaç , Şenol Durgun vd., Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 50.
26
6
“Usul-i İdare-i Umumiye ve Yönetime Bağlı Şeyler” başlıklı derslerin verildiği
görülmektedir.32 Bu durum bir yöneticide aranılan özellikler açısından önemlidir.
Mekteb-i Mülkiyenin açıldığı 1859 yılı ile TODAİE’nin açıldığı 1953 yılı
arasındaki dönemde Mekteb-i Mülkiye’de görülen gelişmeler, Türk Kamu Yönetimi ne
damgasını vurmuştur. Yani, Mekteb-i Mülkiye’nin Tarihi, Türkiye’de Kamu Yönetimi
öğretiminin tarihi gelişimi ile özdeş bir özellik göstermektedir.33
21. Cumhuriyet Dönemi
Bu dönem, her kademede ve her kurumda imparatorluk zihniyeti yerine cumhuriyet
zihniyetini yerleştirmeyi amaçlayan uygulamalarla doludur. Fakat bakıldığında yeni
dönemde eski anlayış ve uygulamaların tamamıyla terk edilemediği ve ilerde de
değinileceği gibi daha uzun sürelerce de terk edilemeyeceği görülmektedir. Nitekim
cumhuriyetin kurulmasında etkili olan asker ve sivil bürokratlar, Harbiye-Mülkiye işbirliği
geleneğini Osmanlıdan Cumhuriyete taşımışlardır.
Bu durum ister istemez Kamu Yönetimi anlayışına da etki etmiştir. I. TBMM
üyelerinin %47’si asker ve sivil bürokratlardan oluşurken bu oran II. TBMM’de %52’ ye
ulaşmıştır. Bakanlar Kurulunda yer alan üyelerin de aynı durumu yansıtması bize devlet
yönetiminde Harbiye-Mülkiye ittifakının gücünü göstermektedir.34
1913 yılında “Paris Siyasal Bilgiler Okulu” örnek alınarak tekrar örgütlenen
Mekteb-i Mülkiyede, idari, mali ve siyasi şube adıyla üç ayrı uzmanlık bölümleri
açılmıştır. 1924 yılında yapılan yönetmelik değişikliği ile ders programında bir değişiklik
yapılmamakla birlikte, öğretim sisteminde ve okulun amaçlarında önemli değişiklikler
yapılmıştır.35 1936 yılında Atatürk’ün isteğine uygun olarak ismi “Siyasal Bilgiler
Okulu”na dönüştürülerek Ankara’ya taşınan ve öğretim süresi 4 yıla çıkartılan okulun
programında Şehircilik, Mahalli İdareler ve Türk İdare Teşkilatı Tarihi gibi yeni derslere
yer verilmiştir. Fakat bakıldığında hukuk derslerinin ders programında yine ağırlıklı
olduğu görülmektedir.36 Okul, 1950 yılında 5627 sayılı kanunla “Siyasal Bilgiler
Fakültesi” adı ile Ankara üniversitesine katılmış, “Mali”, “İdari”, “Siyasi” bölümlerden
oluşan dört yıllık bir fakülteye dönüştürülmüştür.37
1950’li yıllara yaklaşırken Kamu Yönetimi öğretimi konusunda önemli
gelişmelerin olduğunu görüyoruz. 1949 yılında Türkiye’nin istemi neticesinde, Dünya
Bankasından gelen James M. Barker başkanlığındaki 15 kişilik bir araştırma grubu
ülkemize gelmiş ve çeşitli incelemeler neticesinde “Barker Komisyonu Raporu” ismiyle
anılan bir rapor hazırlayarak 1950 yılında hükümete sunmuştur. Söz konusu raporun
sekizinci bölümünün “Amme İdaresi” başlığını taşıyan kısmında, kamu personelinin
yetiştirilmesine önem verilmesi gerektiği ifade edilmektedir.38 Belgede ayrıca, yönetim
alanındaki eksikliklerden biri olarak görülen “yönetim becerilerine sahip elemanlar”
Nuray E Keskin, “Türkiye’de Kamu Yönetimi Disiplininin Köken Sorunu”, (Çevrimiçi)
http//yonetimbilimi.politics.ankara.edu.tr/diplin-koken.pdf, s.12, 01 Mart 2011.
33
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 127.
34
Burhan Aykaç , “Türkiye’de Kamu Yönetimi Eğitiminin Gelişimi”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi,
Burhan Aykaç , Şenol Durgun vd., Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 51.
35
Ömürgönülşen, agm., s. 128.
36
Aykaç, agm., s.51.
37
Ömürgönülşen, agm., s. 128
38
Aykaç, agm., s.52.
32
7
yetiştirmek amacıyla Türk üniversitelerinde yabancı uzmanların da görüşleri alınarak
“Kamu Yönetimi ve İşletmecilik Kürsüleri” kurulması önerilmiştir.39
1949 yılında F. Neumark’a hazırlatılan raporda ise “Memurlarda Kalite Meselesi”
başlığı altında, kamu görevlilerinin yetiştirilmesi konusu vurgulanmaktadır. Yine bu
dönemde Martin ve Cush raporu önemli bir çalışma olarak dikkat çekmektedir.40
1950 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesine dönüştürülen ve Ankara Üniversite’ne
katılan41 Mekteb-i Mülkiye okulunda 18 kürsü kurulmuştur.42 1954 yılında yürürlüğe giren
yeni yönetmelik ile de II. sınıflarda bütün şubelere haftada iki saat “Amme İdaresi” dersi
konulmuştur. Ayrıca IV. sınıf idari şubesinin programında haftada 2 saat idare ilminin idari
tahlil, organizasyon ve metot ve personel gibi konularına da yer verilmiştir.43 Ancak bir
başka kaynakta SBF’de ilk Kamu Yönetimi dersinin TODAİE’nin BM adına ilk eş
yöneticisi olan Amerikalı Prof. Dr. Gunnar Heckscher tarafından 1952 yılından itibaren
verilmeye başlandığı belirtilmektedir.44
1957 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde Türkiye’nin ilk
Kamu Yönetimi kürsüsü “Amme İdaresi Kürsüsü” ismiyle kurulmuştur. Kürsünün ismi
1967 yılında Cemal Mıhcıoğlu’nun önerisi üzerine aslına uygun olarak “Kamu Yönetimi
Kürsüsü” olarak değiştirilmiştir,45 Kamu Yönetimi ile ilgili dersler, bütün derslerin %15.3
oranına ulaştırılarak Kamu Yönetimi öğretimi batılı ülkelerdeki düzeye getirilmiştir. Bu
düzenlemelerin bir neticesi olarak ta yapılan bir araştırmaya göre, SBF mezunları
katıldıkları sınavlarda %34.75 gibi bir oranla diğer okullarda mezun olanları geride
bırakmışlardır.46
Bu dönemde Kamu Yönetimi öğretimi ile ilgili olarak atılmış en önemli adım
TODAİE’nin kurulmasıdır. Türk hükümeti ile Birleşmiş Milletler yetkilileri arasında 1952
yılında yapılan müzakereler sonunda, kamu hizmetlerini bütünüyle geliştirmek ve
Ortadoğu’daki ülkeler için kamu yönetiminde eğitim olanaklarını sağlamak ve geliştirmek
üzere 1953 yılında Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü adıyla Siyasal Bilgiler
Fakültesi ile işbirliği halinde çalışacak özerk bir enstitü kurulmuştur.47
Kuruluş yıllarında BM bursu ile Orta Doğu bölgesinden gönderilen öğrencileri de
kabul eden Enstitü, sonraki yıllarda Orta Doğu ülkelerinden pek çoğunun kendi Yönetim
Cahit Emre, “Yönetim Bilimi”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi, Burhan Aykaç, Şenol Durgun vd.
Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 61.
40
Cem Cem, “Türk Kamu Yönetimi Üzerinde Araştırmalar”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:9, Sayı:3, Eylül
1976, s.68.
41
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 131.
42
Burhan Aykaç , “Türkiye’de Kamu Yönetimi Eğitiminin Gelişimi”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi,
Burhan Aykaç , Şenol Durgun vd., Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 52.
43
Tahsin Bekir Balta, “İdare İlmi Sahasındaki İncelemeler”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi, Burhan
Aykaç, Şenol Durgun vd. Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 35.
44
Cemal Mıhçıoğlu, Türkiye’de Çağdaş Kamu Yönetimi Öğretiminin Başlangıç Yılları, Ankara, AÜ
SBF Yayını, 1988, s. 29.
45
Cahit Emre, “Yönetim Bilimi”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi, Burhan Aykaç, Şenol Durgun vd.
Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 61; Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün
Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu
(KAYFOR II), Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 133.
46
Burhan Aykaç , “Türkiye’de Kamu Yönetimi Eğitiminin Gelişimi”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi,
Burhan Aykaç , Şenol Durgun vd., Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 52.
47
Cem Cem , “Türk Kamu Yönetimine Toplu Bir Bakış”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:8, Sayı:4, Aralık
1975, s. 20.
39
8
Akademilerini ya da Enstitülerini kurmaları sonucu bütünüyle ulusal bir nitelik
kazanmıştır.48
TODAİE’nin kurulması ile birlikte, kamu yönetimi öğretimi, kamu kurum ve
kuruluşlarının ilgi odağı haline gelmiştir. TODAİE’de uygulamaya konulan ders
programlarında yer alan konularla birlikte, kamu yönetimi çağdaş bir düzeye
kavuşmuştur.49 Nitekim TODAİE kuruluşundan günümüze kadar on binlerce kamu
görevlisine Kamu Yönetimi konusunda öğrenim sunmuştur.
Bakıldığında, Enstitünün ilk eğitime başladığı 1953 yılından günümüze gelinceye
kadar geçen sürede, eğitim programlarında ve programda okutulan derslerde günün
şartlarına uygun olarak değişiklikler yapıldığı gözlemlenmektedir. Başlangıçta süresi bir
yıl olarak belirlenen program, ikinci öğretim yılında (1954-55) iki yıla çıkarılmış, bir
sonraki yılda ise (1955-56) tekrar bir yıla indirilmiş ve 1976-77 akademik yılından itibaren
ise tekrar iki yıla çıkartılmıştır.50
Enstitünün öğretim faaliyetlerinin yanı sıra Türk öğretim elemanlarının
yetiştirilmesi, İngilizce kamu yönetimi terimlerine Türkçe karşılıklar bulunması ve
öğrencilere kaynak sağlama amacıyla İngiliz dilindeki temel eserlerin Türkçeye çevrilmesi
ve telif eserlerin desteklenmesi yönündeki çabaları ileriki yıllarda Türkiye’de lisans ve
yüksek lisans düzeyinde kamu yönetimi öğretiminin kurumsal ve işgücü açılarından
gelişmesine katkıda bulunmuştur.51
Bir diğer öğretim kurumu, ODTÜ’dür. 1956 yılında kurulan ve 1960’larda büyük
bir gelişme kaydeden Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İdari İlimler Fakültesi, Amme
İdaresi Bölümü52 kamu yönetimi öğretimini hukuktan ayrı bağımsız bir alan olarak
üniversite düzeyinde yapan ilk kuruluş olup dersler ağırlıklı olarak Türk akademisyenler
tarafından okutulmakta idi. Bölümün programına bakıldığında hukuk derslerinin benzer
öğretim kurumlarına oranla çok sınırlı olduğu gözlemlenmektedir.53
Burada şu noktaya da değinmek yerinde olacaktır. Başlangıç yıllarında, gerek
Siyasal Bilgiler Fakültesi ve gerekse Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde
yapılan öğretimin büyük kısmı, başta Amerikalı olmak üzere yabancı uzmanlar tarafından
ve yabancı kaynaklar kullanılarak yerine getiriliyordu. Fakat zaman içerisinde yabancı
uzmanların yardımıyla Türk uzmanlar tarafından yürütülen dersler,54 günümüzde tamamen
Türk uzmanlar tarafından yerine getirilir olmuştur.
A. Cevat Özer, “Kamu Yönetimi Lisans Üstü Uzmanlık Programının Gelişimi ve Mezunlar Araştırması”
Ankara, Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirileri, cilt:2, TODAİE, 1995, s. 339; A. Fikret Ar,
“Fransa ve Türkiye’de Yönetici Yetiştiren Başlıca Kurumlar- ENA, IIAP ve TODAİE”, Amme İdaresi
Dergisi, Cilt:19, Sayı:4, Aralık 1986, s. 18-19.
49
Cemal Mıhçıoğlu, Türkiye’de Çağdaş Kamu Yönetimi Öğretiminin Başlangıç Yılları, Ankara, AÜ
SBF Yayını, 1988, s. 70.
50
A. Cevat Özer, “Kamu Yönetimi Lisans Üstü Uzmanlık Programının Gelişimi ve Mezunlar Araştırması”
Ankara, Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirileri, cilt:2, TODAİE, 1995, s. 346.
51
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 131; Doğan Nadi Leblebici, “Türkiye’de Kamu Yönetimi Öğretiminin
Yüksek Lisans ve Doktora Düzeyinde İncelenmesi” Ankara, II. Kamu Yönetimi Forumu(KAYFOR II),
Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2004, s.97-98.
52
Ömürgönülşen, agm., s. 133; Tahsin Bekir Balta, “Türkiye’de İdare Hukuku ve İdare Bilimi”, (Çevrimiçi)
http://www.politics.ankara.edu.tr/eski/dergi/pdf/22/4/14_Tahsin_Bekir_BALTA.pdf, s. 262, 01 Mart 2011.
53
Aykut Polatoğlu, Kamu Yönetimi, Ankara, ODTÜ Yayıncılık, 2003, s. 72.
54
Tahsin Bekir Balta, “İdare İlmi Sahasındaki İncelemeler”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi, Burhan
Aykaç, Şenol Durgun vd. Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 35.
48
9
1970’li yıllara gelindiğinde ise yüksek öğretim programlarındaki çeşitlenmenin
kamu yönetimi alanında da etkisini gösterdiğini görmekteyiz. Özellikle yurtdışında doktora
eğitimi almış akademisyenlerin yurda dönmesinin akabinde onların görev aldığı ve eğitim
dillerinin İngilizce olduğu bölümler dikkat çekmektedir. Bu bölümler arasında Boğaziçi
Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi, Sosyal Bilimler Bölümü, İstanbul Üniversitesi
Siyasal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümlerini sayılabilir.55
Ayrıca bu yıllarda kamu yönetimi öğretimi yapan okulların sayısında önemli
derecede bir artış olmuştur. Bu okullar içinde İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri dikkat
çekmekteydi. Bu dönemde Akademi Fakülte tartışmaları yoğun bir şekilde yaşanmakta idi.
Fakat yapılan bir araştırma, kamu yönetiminin üst yönetici mevkilerine büyük bir
çoğunlukla yine SBF mezunlarının geldiğini ortaya koymuştu. 1980’li yıllarda başlayan
YÖK uygulaması ile standartlaşma yoluna gidilmiş ve böylece akademi- fakülte ayırımı
ortadan kaldırılmış, fakat gerekli ve yeterli koşullar sağlanmadan; yönetici arz ve talebi
hiç dikkate alınmadan açılan kamu yönetimi bölümlerinin sayısı anormal biçimde
artmıştır.56
Nitekim o yıllarda başlayan standardizasyon programı çerçevesinde Kamu
Yönetimi bölümleri İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri bünyesinde kurulmaya
başlanmıştır. Hemen hemen her üniversitenin bünyesinde bu fakülte ve bölüm
kurulmuştur. Bugün, Abant İzzet Baysal, Adnan Menderes, Akdeniz, Aksaray, Anadolu,
Ankara, Boğaziçi, Cumhuriyet, Çanakkale Onsekiz Mart, Dokuz Eylül, Dumlupınar, Gazi,
Gaziosmanpaşa, Hacettepe, Harran, Hitit, İnönü, İstanbul, Kafkas, Kahraman Maraş Sütçü
İmam, Karadeniz Teknik, Kırıkkale, Kocaeli, Marmara, Mersin, Muğla, Mustafa Kemal,
Niğde, Orta Doğu Teknik, Pamukkale, Sakarya, Selçuk, Süleyman Demirel, Trakya,
Uludağ, Uşak, Yüzüncü Yıl üniversitelerinde Kamu Yönetimi Bölümleri açılmış olup
eğitim öğretime devam etmektedirler.
1990’lı yıllarda bazı üniversitelerdeki kamu yönetimi bölümlerinin siyaset bilimi ve
kamu yönetimi şeklinde isim değiştirdiklerini görüyoruz. Bu bölümlere örnek olarak
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü, Kafkas
üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset
Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünü gösterebiliriz.
Bugün Türkiye’de, yukarıda ifade edilen akademik kurumlara ek olarak, kamu
kuruluşlarının kendi yapıları içerisinde ve Devlet Memurları Kanununda öngörülen ilkeler
çerçevesinde, her kuruluşun kendi personelini hizmet içi konularda yetiştirmek ve gelecek
görevlere hazırlamak amacıyla yürüttüğü hizmet içi eğitim çalışmalarını da, bütünüyle
kamu yönetiminde eğitim çalışmalarının özel bir bölümü olarak saymak mümkündür.57
Uğur Ömürgönülşen, “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans Düzeyi Kamu
Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, Ankara, II. Kamu Yönetimi Formu (KAYFOR II), Hacettepe
Üniversitesi Yayınları, 2004a, s. 135-136.
56
Burhan Aykaç , “Türkiye’de Kamu Yönetimi Eğitiminin Gelişimi”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi,
Burhan Aykaç , Şenol Durgun vd., Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 53.
57
Cem Cem , “Türk Kamu Yönetimine Toplu Bir Bakış”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:8, Sayı:4, Aralık
1975, s. 22.
55
10
SONUÇ
Türkiye’de kamu yönetimi Tanzimat döneminde daha çok kıta avrupasından
etkilenerek İdare Hukukunun bir alt dalı gibi görülmüş, kamu yönetimi adı altında verilen
eğitim daha çok hukuk eğitimi ile sınırlı kalmıştır. Bu durum yönetim gücünü elinde
bulunduranların kafalarında kurguladıkları yönetici ve memur tipolojisini yansıtıcı bir
özellik gösteriyordu. O dönemde memurların ve yönetici kesimin kamuyu idare ederken
kendilerine lazım olan bilginin hukuk bilgisiyle sınırlı olacağı düşünülüyordu. Tabi ki bu
anlayış modern kamu yönetimi yapılarını yönetmede eksik kalıyordu. Çünkü herkesçe
kabul edilen bir şey vardı ki, o da yönetim sadece hukuki boyutu olan bir süreç değildi.
Bu anlayış cumhuriyetin ilanıyla birlikte yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti
devletine de aktarılmıştı. Dolayısıyla özellikle tek parti dönemi boyunca Türk Kamu
Yönetimine egemen olan yaklaşım, Kamu Yönetimine hukuk penceresinden bakan anlayış
olmuştur. 1950’li yıllarla beraber Türkiye’nin uluslararası arenayla etkileşiminin bir gereği
olarak, yabancı uzmanların telkinleriyle ve Birgül Ayman Güler vb. göre de büyük bir
dünya projesinin gereği olaraktan Türk Kamu Yönetimine Anglo-Amerikan anlayış
egemen olmaya başlamıştır.
Bu anlayış yukarıda ifade edilen büyük planın bir parçası sıfatıyla özellikle
TODAİE, SBF ve ODTÜ deki ilgili birimlerin oluşturulmasıyla hayata geçirilmeye
başlanmıştır. Bu yapılırken de Anglo-Amerikan dünyasında olduğu gibi siyaset biliminden
uzaklaşılarak değil, İdare Hukukundan ayrılarak çalışmalar yürütülmüştür.
Günümüzde ise, kamu yönetimi disiplini, yeni kamu yönetimi anlayışı, çoğulculuk,
etkili yönetişim anlayışları çerçevesinde işletmecilik anlayışına doğru açılım
sağlamaktadır. Bu açılım, kimi çevrelerce kapitalist ve liberal doktrinin kendisini yeniden
üretmesinin bir aracı olarak değerlendirilmektedir.
11
KAYNAKÇA
Ar, A. Fikret:
Aykaç, Burhan:
“Fransa ve Türkiye’de Yönetici Yetiştiren Başlıca Kurumlar- ENA,
IIAP ve TODAİE”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:19, Sayı:4, Aralık
1986, s. 13- 24.
“Türkiye’de Kamu Yönetimi Eğitiminin Gelişimi”, içinde Türkiye’de
Kamu Yönetimi, Aykaç, Burhan, Şenol Durgun vd., Ankara,
Yargı Yayınevi, 2003, s. 47-55.
Balta, Tahsin Bekir: “İdare İlmi Sahasındaki İncelemeler”, içinde Türkiye’de Kamu
Yönetimi, Burhan Aykaç, Şenol Durgun vd., Ankara, Yargı
Yayınevi, 2003, s. 35-45.
Balta, Tahsin Bekir: “Türkiye’de İdare Hukuku ve İdare Bilimi”, (Çevrimiçi)
http://www.politics.ankara.edu.tr/eski/dergi/pdf/22/4/14_Tahsin_B
ekir_BALTA.pdf, s.261-266, 01 Mart 2011.
Berkman, Ümit:
“Türk Kamu Yönetimi Disiplinine İlişkin Bir Değerlendirme”, Kamu
Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirileri, cilt:1, Ankara,
TODAİE, 1995, s. 51-69.
Cem, Cem:
“Türk Kamu yönetimine Toplu Bir Bakış”, Amme İdaresi Dergisi,
Cilt:8, Sayı:4, Aralık 1975, s. 3-23.
Cem, Cem:
“Türk Kamu Yönetimi Üzerinde Araştırmalar”, Amme İdaresi Dergisi,
Cilt:9, Sayı:3, Eylül 1976, s. 66-77.
Emre, Cahit:
“Yönetim Bilimi”, içinde Türkiye’de Kamu Yönetimi, Burhan
Aykaç, Şenol Durgun vd., Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 57-71.
Ergun, Turgay:
“Kamu Yönetimi Disiplininin Gelişmesine Kısa Bir Bakış:Yeni
Arayışlar ve Gerçekler”, Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu
Bildirileri, cilt:1, Ankara, TODAİE, 1995, s. 7-13.
Ergun, Turgay; Aykut Polatoğlu: Kamu Yönetimine Giriş, Ankara, TODAİE Yayınları,
1984.
Güler, Birgül Ayman:“Kamu Yönetimi Sempozyumu Genel Raporu”, Mülkiyeliler Birliği
Dergisi, Cilt:19, Sayı:175, s. 37-39.
Güler, Birgül Ayman:“Nesnesini Arayan Disiplin:Kamu Yönetimi”, Amme İdaresi
Dergisi, Cilt:27, Sayı:4, Aralık 1994, s. 3-19.
Heper, Metin; A. Ümit Berkman: “Türkiye’de Kamu Yönetimi Araştırma ve Eğitiminde
Kavram ve Yönetim Sorunları”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt:12,
Sayı:2, Haziran 1979, s. 3-18.
12
Kaya, Yahya Kemal: “Türkiye’de Kamu Yönetimi Öğretimi”, Kamu Yönetimi Disiplini
Sempozyumu Bildirileri, cilt:2, Ankara, TODAİE, 1995, s. 249269.
Kayıkçı, Sabrina:
“Küreselleşmenin Kamu Yönetimi Paradigmasına Etkisi ve Türk
Kamu Yönetimine Yansımaları”, Mülkiye Dergisi cilt:31,
Sayı:256,
s.165-186,
(Çevrimiçi),
http//www.mulkiyedergi.org/index.php?option..., 01 Mart 2011.
Keskin, Nuray E: “Türkiye’de Kamu Yönetimi Disiplininin Köken Sorunu”, (Çevrimiçi)
http//yonetimbilimi.politics.ankara.edu.tr/diplin-koken.pdf s.1-21,
01 Mart 2011.
Karasu, Koray: “Kamu Yönetimi Disiplininin Kökenine İlişkin Bir Not”, (Çevrimiçi)
http://kamyon.politics.ankara.edu.tr/bulten/belgeler/04.pdf, s.14-16,
01 Mart 2011.
Leblebici, Doğan Nadi: “Disiplin ve Uygulama Açısından Kamu Yönetiminin Kimlik
Krizine Yeni Bir Bakış”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, Cilt: 25, No:1, Mayıs 2001, s. 15-24.
Leblebici, Doğan Nadi: “Kamu Yönetimi: Dünyada ve Türkiye’deki Gelişimi”, içinde
Kamu Yönetimi Gelişimi ve Güncel Sorunları, M. Kemal
Öktem, Uğur, Ömürgönülşen (Editörler), Ankara, İmaj Yayınevi,
2004.mnmnmh s. 7-25
Leblebici, Doğan Nadi: “Türkiye’de Kamu Yönetimi Öğretiminin Yüksek Lisans ve
Doktora Düzeyinde İncelenmesi”
II. Kamu Yönetimi
Forumu(KAYFOR II), Ankara, Hacettepe Üniversitesi Yayınları,
2004, s. 92-119.
Mıhçıoğlu, Cemal:
Türkiye’de Çağdaş Kamu Yönetimi Öğretiminin Başlangıç
Yılları, Ankara, AÜ SBF Yayını, 1988.
Ömürgönülşen, Uğur: “Dünyada Kamu Yönetimindeki Dönüşümün Türkiye’deki Lisans
Düzeyi Kamu Yönetimi Öğretimine Yansımaları”, II. Kamu
Yönetimi Forumu(KAYFOR II), Ankara, Hacettepe Üniversitesi
Yayınları, 2004a, s. 120-165.
Ömürgönülşen, Uğur: “Türkiye’de Lisans Düzeyinde Kamu Yönetimi Öğretiminin
Kurumsal Gelişimi ve Sorunları”, içinde Kamu Yönetimi Gelişimi
ve
Güncel
Sorunları,
M.
Kemal
Öktem,
Uğur
Ömügönülşen(Editörler),
Ankara,
İmaj
Yayınevi,
2004b.mömömöm s.27-83
Özer, A. Cevat:
“Kamu Yönetimi Lisans Üstü Uzmanlık Programının Gelişimi ve
Mezunlar Araştırması” Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu
Bildirileri, cilt:2, Ankara, TODAİE, 1995, s. 339-347.
13
Polatoğlu, Aykut:
Kamu Yönetimi, Ankara, ODTÜ Yayıncılık, 2003.
Üsdiken, Behlül, Demet Çetin: “Türkiye’de Akademik Dünyanın Yönetme İşine
Yaklaşımında 1950’li Yıllarla Birlikte Ne Değişti?”, içinde
Türkiye’de Kamu Yönetimi, Burhan Aykaç, Şenol Durgun vd.,
Ankara, Yargı Yayınevi, 2003, s. 73-94.
Wilson, Woodrow: İdarenin incelenmesi, Çev. Nermin Abadan, İstanbul, Yenilik
Basımevi,
1961,
(Çevrimiçi)
http://kamyon.politics.ankara.edu.tr/klasik/belgeler/03.pdf, 01 Mart
2011.
14
Download