2014 ırkçılığa karşı konu yılı Federal Hükümetin Ayrımcılıkla

advertisement
“Daima eşit fırsatlar.”
2014 ırkçılığa karşı konu yılı
Federal Hükümetin Ayrımcılıkla
Mücadele Ofisi
Irkçılık hepimizi ilgilendiriyor
Ev yok, iş teklifi yok, sokakta hakaretler: Ayrımcılıkla ırkçılığın birçok yüzü var.
Çoğu kez arkasında kötü niyet yatmıyor. Ancak araştırmalar, toplumun
çoğunluğunun ön yargılı olduğunu gösteriyor. Çoğu kez bu ön yargılar yanlış
bilgiler sonucu ortaya çıkıyor. Birçoğu, örneğin sömürge zamanından miras
olarak, tarihe dayalıdır. Ancak sözde iyi niyetli eylem ve sözler de, örneğin
burada büyümüş biri sürekli, ne kadar iyi Almanca konuşabildiğini duymak
zorunda kaldığında incitip dışlayıcı olabilir.
Irkçılık sadece günlük yaşamda ve iş hayatında öne çıkmıyor. Örneğin yasalarda,
eğitim sisteminde, poliste veya adliyede görülen ırkçılık, yapısal ve kurumsal
ırkçılık diye adlandırılıyor.
Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi, 2014 yılını, ön yargıları birlikte
yık-mak için, ırkçılığa karşı konu yılı olarak ilan etti. “Daima eşit fırsatlar.”
ilkesiyle Feder-al Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi, önde gelen elçilerle
birlikte, Almanya’da ayrımcılığın birçok çeşidine maruz kalanların yaşadıklarına
dikkat çekiyor. Toplumun tamamının, ayrımcılığı ve ırkçılığı ciddiye alıp
sorumluluğunu üstlenmesi gereklidir.
Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi ne yapmayı
planlıyor?
Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi, ırkçılığın ve ayrımcılığın tüm
yıl boyunca, örneğin sonbaharda Almanya çapında düzenlenecek eylem
gününde, ırkçı polis kontrolleriyle (“Irksal Profilleme”) ilgili uluslararası
yuvarlak masada, uzmanlar toplantılarında ve ırkçılığa karşı mücadele için
verilecek bir ödül töreninde konu olmasını istiyor. Bunun dışında, Çingene ve
Romanlara karşı sergilenen tutumlarla ve ev ararken karşılaşılan ayrımcılıkla
ilgili yapılan bilimsel araştırmalarla, Almanya’daki ayrımcılığın boyutunun
ortaya çıkarılması isteniyor.
Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi, ayrımcılığı daha da azaltmak
için, sizi hangi haklara sahip olduğunuz hakkında bilgilendirip hem siyaset hem
de toplum için fikirler geliştirmek istiyor.
2014 konu yılıyla ilgili daha fazla bilgi için: www.gleiche-chancen-immer.de
Çingene ve Romanların maruz kaldığı ayrımcılık:
Çingene ve Romanlar kısmen yüzlerce yıldır Almanya’da yaşıyorlar. Avrupa’da
en büyük etnik azınlığı oluşturuyorlar. Başka hiçbir toplum grubunun maruz
kalmadığı kadar dışlanıp ayrımcılığa uğruyorlar. Bu yüzden, dikkatin Çingene ve
Romanların durumuna çekilmesi, konu yılının bir esas noktasıdır.
Birçok Çingene ve Roman, ayrımcılığa maruz kalma korkusuyla etnik
kökenlerini gizliyor. Aynı zamanda siyasette ve medyada çoğu kez genel olarak
ön yargılar ve korkular tetikleniyor. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele
Ofisi, bu kapsamda Almanya’daki Çingene ve Roman düşmanı tutumların
mercek altına alındığı ilk temsilî araştırmayı yayımlıyor.
Almanya’da insanlar ırkçı ayrımcılığın hangi çeşitlerine maruz
kalıyor?
Günlük yaşamda görülen ırkçılığın birçok yüzü var. Federal Hükümetin
Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi’nin danışma ekibine başvuranların sebepleri:
- Emlakçının, “koyu tenli bayanlar”a daire verilmeyeceği notuyla kiralık daire
teklifleri göndermesi
- Öğrencinin ırkçı hakaretlere maruz kalması ancak okul müdürünün bunu
küçümseyip önemsememesi
- Tren yolculuğunda sadece, güvenlik görevlileri tarafından “başka” bir etnik
kökene sahip olduğu tahmin edilen yolcuların kontrol edilmesi.
Ancak zarar veren ve inciten, ayrımcılığın sadece bu tür belli çeşitleri değildir.
Birçok kişi, diğerleri gibi onların da bulundukları yere ait olduklarından her gün
şüphe edilmesinden acı çekiyor. Bu ister, sürekli “aslen” nereli olduğunu sorarak
olsun, ister “iyi Almancası”na dikkat çekerek ya da farklı dışlamalar şeklinde
olsun.
Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Ofisi’nin yaptırdığı bir ankete göre,
insanların üçte ikisinden fazlası, göçmenlere kiralık daire arayışında haksızlık
edildiğine inanıyor. Hemen hemen yarısı da, iş hayatında ve polisle ilişkilerde
haksızlık edildiği görüşünde. Yaklaşık üçte biri de, Alman kökenli olmayan
insanların resmî dairelerde, okulda ve üniversitede ve de kulüplerin,
restoranların veya diskoteklerin girişinde haksızlığa uğradığını tahmin ediyor.
Genel Eşit Muamele Yasası (AGG) ne diyor?
İster restoranda veya diskotekte, ister sigortada veya bankada, ister takside veya
kiralık daire arayışında olsun, Genel Eşit Muamele Yasası, ırkçı ayrımcılığı
yasaklıyor. Medeni hukuka dayanan mağdur etme yasağı, kamuya sunulan
mallara ve hizmetlere erişilebilmesini düzenleyen tüm sözleşmeler için
geçerlidir.
Vatandaşlık yüzünden yapılan ayrımcılık, Genel Eşit Muamele Yasası tarafından
kapsanmıyor. Ancak çoğu kez bunun arkasında gizli bir ırkçı ayrımcılık yatıyor.
Örneğin bir işveren, Cezayirli olan bir kişiyi işe almak istemediğini ifade ederse,
etnik köken nedeniyle yapılmış bir ayrımcılık söz konusudur.
Anayasa ve ceza kanunu başta olmak üzere çok sayıda diğer yasa ve bir sürü
eyalet kanunu ve BM’nin Irkçılığa Karşı Mücadele Konvansiyonu da ırkçılık ve
haksızlığa karşı korunmayı sağlıyor.
Ayrımcılık durumunda kime başvurabilirim?
Kendinizi ayrımcılığa karşı savunabilirsiniz. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla
Mücadele Ofisi, sözlü ve fiilî destekle yanınızda. Danışma ekibi, size hukuki bir
ilk yardım sunar ve gerektiğinde yakınınızdaki diğer uzmanlara da yönlendirir.
Danışma gizli ve ücretsizdir.
Bizi arayın: 030 18555-1865 (Pazartesi-cuma, saat 9 ile 12 arası ve saat 13 ile 15
arası)
Ya da e-posta gönderin: beratung@ads.bund.de
İlk başvurabileceğiniz yerleri burada
bulabilirsiniz:www.antidiskriminierungsstelle.de/beratungsstellen
Download