KÖPEKLERİN BESLENMESİ Evcil köpek Canis familiaris olarak bilinir. Kurt, tilki, çakal ve av köpekleri aynı sınıfa dahildir. Ortak yanları: baş, çene ve diş yapılarıdır. Köpekler davranış ve mizaç olarak avlanacak biçimde yaratılmış olup, bu dürtü kuvvetlidir. KÖPEKLERDE SİNDİRİM Vücut uzunluğuna göre nispeten kısa bir sindirim kanalına, nispeten geniş ince bağırsak kapasitesine sahiptir. Köpekler Canlı Ağırlığına göre 1- 9 litre mide kapasitesine sahiptir. Bu nedenle günde 1 veya 2 öğün yiyecek verilmesi uygundur. Sindirim enzimleri boldur, ve sindirim kanalına salgılanmaktadır. Köpekler genellikle hızlı yerler, kemik gibi sert kısımları hariç yemlerini çiğnemeden büyük lokma halinde yutarlar. Kemikleri dişleri ile parçalarlar. Tükürük salgısı çok azdır, enzim içermez sadece yutmayı kolaylaştırır. Enzimatik sindiririm midede başlar. Mide pH’sı bol miktardaki HCl nedeniyle 0.9 civarındadır. Mide sıvısında bol miktarda pepsin vardır. Pepsin proteinleri polipeptitlere parçalar, sonra bunlar ince bağırsaklardaki proteolitik enzimler ile sindirilirler. Mide sıvısı yağ ve CHO’ları sindirecek enzimlere sahip değildir. İnce barsaklar 1.8- 4.8 metredir ve asıl enzimatik sindirimin yapıldığı yerdir. Pankreas salgıları: tripsin, kemotripsin, karboksipeptidaz, elestaz, lipaz, amilaz, nükleaz İncebarsak mukoza enzimleri: aminopeptidazlar, disakkaridazlar, nükleotidazlar. Duedonuma salgılanan safra salgısı enzim taşımaz. Ancak içerdiği aktivatör maddeler ile yağlar iyi sindirilebilir. Proteinler ortalama % 80-90 oranında sindirilir. Hayvansal proteinlerde sindirim daha fazladır. Yağların sindirilebilirliği % 90-95’ dir. Çiğ nişasta nispeten az sindirilir, pişirme sindirimi artırır. Laktoz genç enikler dışında az sindirilir, çünkü laktaz enzimi yoktur. Selüloz sindirilmez. Fakat rasyonlarda % 5 selüloz olmalıdır (balast madde). Kalın bağırsaklar genellikle suyun geri emilmesi, dolayısı ile su dengesi ve dışkının kıvamı için önemlidir. KÖPEKLERİN BESİN MADDE İHTİYAÇLARI - Köpek ırkları arasında canlı ağırlık farkı çok fazladır. (1- 90 kg ). -Farklı çevrelerde barınmaları (soğuk-sıcak) - Performans farklılığı: ev köpeği, damızlık, spor, hizmet köpekleri. Enerji İhtiyacı: Bazal metabolizma için: MCA x70.5 kcal/gün Yaşama payı için : Bazal met. X 1.5- 2 katıdır. YPE kcal/gün : 135 x MCA Protein ihtiyacı: her kg CA için 5 g HP, enerji ihtiyacı ise 70-100 kcal’dir. Köpeklerde enerji ihtiyacı: - Yaş (gençlerde fazla) - Aktivite (antrenman ve kızak çekme v.s.) - Çevre sıcaklığı : 20 C derecenin altındaki her derece enerji ihtiyacını 3 kcal ME/kg MCA artırır. 20 kg CA bir köpek 0 C’de 570 kcal, - 50 C derecede 2000 kcal ilave enerjiye ihtiyaç duyar. - 1 saatlik çalışmada YP ihtiyacında % 10, bir günlük iş ve sporda ise YP + % 40-50 enerji gerekir. Köpek için 9 esansiyel a.a. vardır. Bunlar: histidin, löysin, izolöysin, lizin, metiyonin, fenilalanin, treonin, triptofan ve valindir. Enikler için arjinin de esansiyeldir. Bu aminoasit ihtiyacının karşılanmasında hayvansal proteinler önemlidir. Fazla proteinli yemler özellikle böbrek bozukluğu olan hayvanlarda sorunlara neden olur. Karbonhidrat İhtiyacı: Bir köpek diyetinin % 70’ i kolay eriyebilir CHO’lardan olması istenirse de laktasyondaki köpekler dışında diyete CHO bulunması gerekli değildir. Ancak rasyon maliyetinin azaltılması bakımından kullanılması gereklidir. Nişasta ısıtılır veya pişirilirse daha iyi sindirilir. Şekerler genelde iyi kullanılır. Yetişkinlerde süt az sindirilir. YAĞ İHTİYACI Diyetlerde % 1-1.6 esansiyel yağ asiti olması gerekir. Aksi takdirde deri ve kıl problemleri oluşur. Yaşama payı diyetlerde % 5-10 yağ, Enerji ihtiyacı arttıkça % 25- 40 yağ verilebilir. Yağ, yemin lezzetini artıracağından fazla yem ve şişmanlığa dikkat etmek gerekir. KÖPEKLERİN BESLENMESİ 1- Mümkünse her zaman aynı saatte, aynı yerde ve aynı kişi tarafından beslenmeli 2- Ekşi, kokuşmuş, sıcak, çok soğuk, balık kılçıkları ve sivri uçlu kemikler verilmemeli. 3- Artık yemler yemliklerden uzaklaştırılmalı. 4- İçme suyu sürekli ve temiz olarak bulundurulmalı 5- Öğün aralıklarında başka gıda verilmemeli 6- Ani gıda değişikliği yapılmamalı 7- Temizliğe dikkat edilmeli 8- Canlı ağırlıklar tartılarak sürekli kontrol edilmeli 9- Gebe, laktasyondaki ve genç hayvanlarda öğün sayısı artırılmalı. YETİŞKİN KÖPEKLERİN BESLENMESİ Köpeğinizin sağlıklı beslenmesi için proteine, yağa, karbonhidratlara, vitaminlere, minerallere ve çeşitli elementlere ihtiyacı vardır. Ancak bunların doğru oranlarda verilmesi gerekmektedir. Başka bir köpeğe verilen takviyeler sizin köpeğiniz için uygun olmayabilir. Ergin köpekler yaşama payı düzeyinde günde sadece 1 kere beslenir. Günde yaklaşık 2 kg'lık bir diyet düzenlenir. Böyle bir diyetin 1/3'i et, 1/3'i tahıl ve sebze karışımı, 1/3'i de su olmalıdır. Ancak bu diyetin miktar hayvanın yaptığı işe, besi durumuna, cüssesine göre değiştirilmelidir. Örneğin zayıf bir köpeğe ilave olarak bir miktar süt, 1 yumurta, bir miktar sebze ve tahıl verilmelidir. Tablo 6. Köpekler için diyet örneği. Et 350-500 g Sebze 500-600 g Tahıl 450-600 g (un, ekmek veya makarna) Tuz 2.5-3 g Pişirildikten sonra üzerine 25-30 ml mısır özü veya soya yağı katılır. PROTEİNLER: Köpeğin vucudunun temel yapı taşıdır. Ana protein kaynağı kas etidir. Eğer kas eti veremiyor iseniz kalp, karaciğer, böbrekle yetinmelisiniz. Et haricinde yumurta ve sütte de protein vardır ancak köpek sindirim sistemi için pek uygun değildir. Yumurtayı 15 günde bir az pişmiş verilebilir. Fazla verildiğinde karaciğerinde hasar meydana gelebilir. PROTEİNLER: Günlük rasyonlarda protein miktarı rasyon kuru maddesinin ortalama %25 inin üstünde bulunması gerekir. Köpeklerde günlük ihtiyaç olarak 1 kg vücut ağırlığı için 5 g protein hesap edilmelidir. Etli yiyeceklerde rasyondan 1/3 oranında bulunması ve az pişmiş ve kuşbaşı şeklinde verilmelidir. Kıyma sindirilmeden mideyi terk etmesi nedeniyle verilmemelidir KARBONHİDRATLAR: Bağırsakların iyi çalışması için gerekli etkiyi yapar, enerjiyi meydana getiriler.Genellikle buğay unu ve mısır unu ilk sıradadır. Karbonhidratlar mineral madde metabolizmasına olan etkileri nedeniyle köpek rasyonlarında yer almaları şarttır. Karbonhidratlar bağırsakları harekete geçirmek için lazım olan kitleyi sağlar. Enerji meydana getiririler. Vücut için gerekli vitamin veya mineral maddeleri kısmen karşılarlar ve ayrıca protein ihtiyacına destek olurlar. YAĞLAR: Kalori sağlamak ve yağda çözülen vitaminleri midede çözebilmek için gereklidir. Ancak fazlasından kaçınılmalıdır. Yemek artıklarındaki salçalı soğanlı yanmış yağlar köpeğiniz için zararlıdır. Kalori sağlamak ve yağda eriyen vitaminleri değerlendirmek bakımından önemlidir. Bir rasyondaki yağ oranı %7-10 olmalıdır. MİNERALLER: En başta iskelet gelişimi için gereklidir. Köpekler Ca, Fe, P, potasyum, magnezyum, Na, Cu, klor, iyot, Mn, Zn ve Co'ta ihtiyaç duyarlar. Bunlar mamalarda doğru ölçülerde vardır. Kalsiyum rasyonda en düşük olarak % 1 oranında bulunmalıdır. Kalsiyum daha çok süt,peynir ve yeşil sebzelerde bol bulunur. Sebzeler suda pişirildikten sonra verilecekse suyuyla birlikte verilmelidir. VİTAMİNLER: Bütün yaşamı boyunca gereklidir. Bebeklik ve gebelik dönemlerinde daha fazla ihtiyaç duyabilirler. Mama üreticileri gerektiği oranda ilave ederler. Sağlıklı deri ve tüyler için gereklidirler. GEBE VE LAKTASYONDAKİ KÖPEKLERİN BESLENMESİ Dişilerin iyi bir verim performansı göstermesi optimum beslemeye bağlıdır. Şişman dişilerde ovulasyon oranı genellikle düşüktür. Östrus sırasında enerjinin yaklaşık % 10 arttırılması döllenebilir ovum sayısını arttırabilir. Köpeklerde de fötus, uterus, plasenta, memelerdeki en önemli gelişme gebeliğin son üç haftasında meydana gelir. Gebelikte enerji ihtiyacı Enerji ve besin maddeleri ihtiyaçları gebeliğin ilk 4 haftasında yaşama payı düzeyinde tutulmalı, 5. haftadan 8. haftaya kadar derece derece arttırılmalı, sonra doğumu kolaylaştırmak için gebeliğin sonuna kadar (9 hafta) tekrar yaşama payı düzeyine düşürülmelidir. Gebelik esnasında karın hacmi uterusun büyümesiyle daraldığı için gebe köpekler günde 3-4 öğün beslenmelidir. Gebelikte besleme Çiftleşmeden sonraki ilk ayda normal olarak beslenmeye devam edilir. Çünkü bu dönemde gereksinim gebelik öncesinden pek farklı değildir. Gebeliğin 5 ve 6. haftasında gereksinim %20-25 oranında artar, doğuma yakın artış oranı %50'ye varır. Pratik olarak 6. haftadan itibaren mama miktarı her hafta % 10 düzeyinde artırılarak doğum esnasında % 50'ye kadar artırılır. Gebeliğin son 7-10 gününde iştahsızlık görülebilir, hatta hayvan son öğününü kusabilir. Bu durumda öğün sayısını arttırarak kuvvetli ve lezzetli mamalar vermek, mamayı hayvanın tercihine göre su veya sütle ıslatarak vermek yararlı olabilir. Laktasyonda besleme Sağlıklı bir dişi doğumdan hemen sonra yavrularını emzirmeye başlar. Yeni doğmuş yavruların ağırlığı orta büyüklükteki bir dişinin ağırlığının % 15'i kadardır. Bir haftada doğum ağırlığının iki katına ulaşırlar, bu hızlı büyüme laktasyonun 3-4. haftasına kadar devam eder ve bunun hepsi ananın sütünden karşılanır. Enikler bu dönemde hiç su içmezler. Ananın yeminin yavru vücuduna dönüşme oranı yaklaşık % 50 olarak hesaplanmıştır Laktasyonda besleme Laktasyon sırasında, yavru sayısına ve büyüklüğüne bağlı olarak diyet yaşama payı düzeyinin iki katı arttırılmalıdır ve derece derece yaşama payının 3-4 katına kadar, doğumdan sonraki 5. haftada daha fazlasına yükseltilir. Bu yüksek ihtiyacın sebebi sütün kompozisyonuna bağlıdır. Laktasyonda besleme Laktasyon sırasındaki artan ihtiyaçlara göre diyette daha fazla enerji, yüksek kaliteli protein, yeterli Ca, P ve vitamin sağlanmalıdır. Laktasyonda verilecek mama miktar fazla olduğu için en az 3 öğün halinde verilmesi uygundur. Hatta yavruları hızlı büyüyen köpeklere 4 öğün halinde verilmesi ve bunun sütten kesime kadar böyle devam etmesi yararlıdır Emzirmenin 2-3. haftasında kalori gereksinimi iki kat artmıştır. Emzirmenin 4. haftasından başlayarak sütten kesmeden bir hafta sonrasına kadar köpeğe verilen yiyecek miktarı azaltılır. Yavru Köpeğin Beslenmesi Yavru köpeklerin doğdukları andan 1,5 aylık oluncaya kadar ki geçen süreçlerinde anne sütüne gereksinimleri olmaktadır. Bu gereksinim anne sütündeki mineral madde, protein ,vitaminler, karbohidrat ve yağların yanı sıra yavrunun hayatı boyunca karşılaşabileceği dış etkenlere karşı da kendisini savunabileceği antikorlarınn alımını da sağlar. Yavru Köpeğin Beslenmesi Burada en önemli husus yavrunun anne sütünü gerektiği kadar yani 1,5 aylık oluncaya kadar alabilmesinin sağlanmasıdır. Aksi taktirde yavrunun ileriki yaşamlarında yapılan aşılama çalışmaları ve tedavi metodları her zaman yetersiz kalacaktır. Özellikle ilk 6 aydaki bakımı ve beslenmesi köpeğin ana gelişimini sağlayacak ve yapısını oluşturacaktır. Bu dönemde yapılacak hatalar mide sorunlarına ve gelişim sorunlarına sebep Enikler 6 haftalıkken sütten kesilirler. Ancak süt vermeye yavrular en az 6-7 aylık olana kadar devam edilmelidir. Sütten kesme belli aralıklarla analarından uzaklaştırılarak yavaş yavaş yapılmalıdır. Bu yaştan önce dişler tam gelişmediği için sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır Tablo 3. Eniklere verilecek süt miktarı ve öğün sayısı Doğum ağırlığı, g 250-350 450-500 >500 ilk 2 gün; Öğün sayısı 8 8 8 Bir öğünde verilecek süt, ml 12 12 12 3-7 gün; Öğün sayısı 6 6 6 Bir öğünde verilecek süt, ml 20 30 40 8-16 gün; Öğün sayısı 5 5 5 Bir öğünde verilecek süt, ml 35 50 70 4 4 16 gün-sütten kesim; Öğün sayısı 4 6 ay’dan sonra Yavru dönemindeki köpekler gelişme dönemlerine kadar ki süreç içerisinde kemik gelişimleri için gerekli mineral maddeleri doğal yollar olarak nitelenen yumurta kabukları, sütlü ekmekler ve aynı zamanda diş gelişimleri ve sağlığı için en az bir karış uzunluğunda ve bir ile bir buçuk parmak kalınlığındaki eti ve yağı sıyrılmış kemiklerden yararlanılır. Yavru köpeklerin günlük kalori ihtiyaçları ortalama olarak 5 ile 10 kg canlı ağırlıktaki bir hayvan için 40 kcal olarak hesaplanmıştır. 6 ay’dan sonra Ayrıca bu sayı 20 ile 40 kg canlı ağılığındaki bir hayvan için 30 kcal den 25 kcal seviyesine kadar inebilmektedir. Gelişme dönemindeki bir köpeğin günlük beslenmesini iki öğün halinde verebiliriz. Ayrıca gelişimini tamamlamış olan hayvanlarda da tek öğüne geçiş uygundur. Bununla beraber köpeklerde Su Gereksinimi 10 kg lık köpeklerde günlük en az 400 ml ve 30 kg canlı ağırlığındakilerde bu rakam 1500 ml ye kadar çıkabilmektedir. Kuru mamalar yavru köpeğin bütün ihtiyacını karşılayacak şekilde hazırlandıkları için yavru köpeğin dengeli ve sağlıklı gelişimini destekler Köpeklere genel olarak (özellikle obur hayvanlarda mide dilatasyonundan sakınmak için) 3 aya kadar günde 4 öğün 3-6 ay arası günde 3 öğün 6-12 ay arası günde 2 öğün verilmesi uygun olacaktır. Köpeğin beslenmesinde ki önemli noktalardan biride hep aynı disiplin içinde olmasıdır. Köpeğinize öğünlerini verdikten sonra mutlaka suyunu tazeleyin ve dinlenmesi içinen az 1 saat verin böylece yediklerini daha verimli sindirecektir Unutmayın ki her köpek farklıdır. Bir köpek için uygun olan katkılar diğeri için sağlığını bozacak nitelikde olabilir. İnek sütündeki laktoz'un kalori değeri köpek sütünün kalori değerinden hemen hemen 3 kat daha fazladır. Aşırı miktarda inek sütü ile beslenen kedi ve köpek yavrularında, bu laktoz'dan dolayı ishal meydana gelir. İnek sütü köpek sütüne oranla %15 oranında daha az protein içerir. Annesiz kedi ve köpek yavrularının tüketecekleri mama miktarı (süt), tablo’1 de gösterilmiştir. Bunlar, doğumda günlük olarak vücut ağırlığının % 10-15 gibi bir mama miktarının alınmasını gerektiren miktarlardır. Bu oran tedricen % 20 25'e kadar artırılabilir. Yavrular günde dört defa beslenmelidir. Beslenmelerden sonra karında bir genişleme olmalı, fakat bu genişlik aşırı miktarlara ulaşmamalıdır. Karın bölgesinin genişliği, bazen ne kadar besleneceğine dair bir rehber olarak ta değerlendirilebilir. Doğumdan sonra annesiz yavrular, ilk bir kaç gün süreyle tavsiye edilenin altındaki bir miktarla beslenmeli ve daha sonra dereceli olarak bu miktarın arttırılması tercih edilmelidir. Doğumdan sonra bir kaç hafta içerisinde yavru köpek ve kediler yeme ve uyumadan başka hiç birşey yapmazlar. Bu dönemde fazla miktarda ses yapmaları, ya aç veya üşümüş olduklarının veya hem aç hem de üşümüş olduklarının bir belirtisidir Tablo 1:Annesiz kedi ve köpek yavruları için verilecek miktarlar Yaş (Hafta) 1 2 3** 4 Verilecek Miktar* (ml/100 g Canlı Ağırlık/gün) 13 17 20 22 Verilecek miktar 4 'e bölünerek günde 4 öğün verilir. Örnek: 5 kg.lık bir köpeğin günlük ihtiyacı; 100 g ağırlık için 1 ml mamaya ihtiyaç varsa, 5 kg (5000g) ağırlık için ne kadar ml mamaya ihtiyacı vardır doğru orantısı ile 50 ml mamaya ihtiyaç olduğu anlaşılır. ** kuru mamaya geçiş yapılmalıdır. * Yavrular beslenirken, mamaların hafif ılıtılmasına ve beslenme kaplarının temiz tutulmasına özen gösterilmelidir. Kaşık ve damlalıklarla beslenme gıdanın akciğere kaçmasına, aspirasyon pneumonisine ve sonunda ölüme yol açabilir. Bu nedenle yavrularda biberon kullanılması veya sonda ile besleme metodunun kullanılması daha iyi olur. Besleme esnasında biberon emziğinin başına bir damla süt bulaştırılır ve yavrunun ağzına verilir. Biberon emziği, yavrunun ağzında iken biç bir şekilde biberon ya da emzik kaidesi sıkılmamalıdır. aksi takdirde aspirasyon pneumonisi şekillenerek ölüm ile sonuçlanabilecek bir tablo oluşumuna neden olunabilir Besleme sodası uygulanırken, sonda yağlanır ve hayvanın başı doğal pozisyonda tutulurken; yukarıya, aşağıya ya da sağa sola aşırı derecede bükmeden, ağız hafifçe açılır ve sonda üzerinde işaretlenen noktaya kadar ilerletilir. Şayet hu noktaya ulaşmadan önce bir dirençle karşılaşılırsa; bu büyük bir ihtimalle trachea'dır. Hayvan öksürerek reaksiyon gösterir. Böyle bir durumla karşılaşılmaz ve sonda işaretlenen noktaya kadar tatbik edilirse sonda mideye ulaşmış demektir. Bu aşamada, sonda ucuna takılan şırıngadaki hazırlanmış diyet, 2 dakikalık zaman içinde enjekte edilir. Enjeksiyon sırasında hissedilen direnç, midenin dolu olduğunun işaretidir. Bu noktalara dikkat edilirse regurgitasyon (gıdanın ağızdan geri çıkarılması) nadiren şekillenir, şayet yavru verilen gıdayı çıkarmaya çalışıyorsa sonda hemen çekilmeli ve bir sonraki besleme zamanına kadar hiç bir şey verilmemelidir. Yavrular doğumdan sonra ilk hafta 30°C'de, 2. ve 3 haftalarda 27°C'de, 4. ve 5. haftalarda ise 24°C'lik bir oda sıcaklığında tutulmalıdırlar Tablo 2: kedi ve köpek yavrularının beslenmesi için formüller Kedi Yavrusu 1- 0.5 kap süt + 1 yumurta sarısı + 1 damla vitamin karışımı + 1500 mg CaCO3, (Kalsiyum Karbonat) Köpek Yavrusu 1- a) Süt tozu (1 kısım süt tozu + 9-11 kısım su). b) Şayet marketlerde bulunabilirse (3 kısım evapore süt + 1 kısım su). Şayet ishal meydana gelirse aşağıdaki formüller kullanılmalıdır. 2- 2 kısım konserve yavru maması + 1 kısım su. Bir dakika süre ile karıştırılmalıdır. 3- 1 kap süt + 1 yemek kasığı yağ + 1 damla vitamin karışımı + 2 yumurta sarısı * Bunlar ml de 1 kcal ME sağlar. Verilecek miktar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir, kuru mamaya 3 hafta da geçilmelidir. YAŞLI KÖPEKLERİN BESLENMESİ Yaşlı köpeklerde sindirim etkinliğinin düşük olması ve Ca gibi çoğu besin maddesinin emiliminin azalması sebebiyle besin maddeleri bakımından zengin, kolay sindirilebilir mamalar kullanılmalıdır. . Buna karşılık yaşlı köpeklerin enerji ihtiyaçları daha düşüktür. Bu yüzden diyetlerin kaliteleri artırılırken şişmanlığı önlemek için miktarının azaltılması gereklidir. Yaşlı köpeklerin beslenmesinde bazı genel uygulamalar: - Azalan aktiviteye bağlı olarak veya gerekirse eklem hastalıklarının kontrolü için ağırlık artışını kontrol altında tutmak gerekir. Diyette CHO bakımından zengin yem maddeleri azaltılır. - Koku alma hissinin azalmasına bağlı olarak iştahsızlık varsa diyetin lezzeti arttırılmalıdır. - Besin maddelerinin emiliminin azalmasından dolayı diyetin sindirilebilirliğini artırmak gerekir. - Protein düzeyi değiştirilmeli; böbreklerde bozukluk varsa azaltılmalı, protein kullanımında azalma olursa artırılmalıdır. - Dişlerin bozulmasına bağlı çiğneme güçlüklerine karşı daha yumuşak gıdalar seçilmelidir. TİCARİ KÖPEK MAMALARI 1- Sulu (konserve) köpek mamaları: Su içeriği % 70-80’dir. Tahıl karmaları, et ve et yan ürünlerinden oluşur. Et ürünleri akciğer, meme, yağ ve diğer artık ürünlerdir. Uzun raf ömrüne sahiptir, ancak pahalıdır. 2- Yarı sulu köpek mamaları: Su içeriği % 20- 40’ dır. Şeker ve fosforik asit taşır. 3- Kuru köpek mamaları: Su içeriği % 12 ve daha azdır. Tahıllar, et ve yan ürünleri, yağ taşır. Yem maddeleri fırınlarda pişirilerek kek, çubuk, pelet veya un halinde olabilir. Isı işlemi bazı zehirler ve inhibitör maddelerin tahrip olmasına, nişastanın sindiriminin artmasına, steril yem maddesi elde edilmesine neden olur. BESLEME PROGRAMLARI 1- Öğünler halinde besleme: Günde bir öğün yemek vermek uygundur. Ancak gebelik, laktasyon, antrenman, ağır iş ve soğuk çevre şartlarında durum değişebilir. 2- Serbest (ad libitum) yemleme: Hayvanlara serbert olarak yem verilir. Geniş yetiştirme yapan işletmelerde uygulanabilir. Ancak bazı hayvanların fazla yem tüketmelerini önlemek gerekir. Kedi ve Köpeklerde Karbonhidratlar: Enerji; yağ ve proteinlerden karşılandığında, metabolizmada yeterli glikoz meydana gelmesi için CHO’lara ihtiyaç olmadığı düşünülür. Ancak gebe köpeklerde enerjinin yağdan karşılanması, CHO tüketenlere göre yavruların yaşama gücü düşük bulunmaktadır. Bunun sebebi CHO tüketmeyen analarda ciddi hipoglisemi oluşmasına bağlanmaktadır. Diyette Lif Lifler sindirimi düzenlemesi, diyet yoğunluğunu azaltması (tokluk hissi vermesi) gibi özelliğe sahiptir. Lif kabızlığı önlediği gibi ishalli hayvanlarda dışkıyı yoğunlaştırır. ŞPP, buğday kepeği, yulaf – pirinç kavuzu, fıstık kavuzu, üzüm çekirdeği küspesi iyi birer lif kaynağıdır. Taurin: Kedi ve köpekler için esansiyel bir amino asittir. Eksikliğinde sentral ve retinal dejenerasyonlar meydana gelir. Kediler sisteinden taurin sentezleyecek enzime sahip değildir. Taurin hayvansal kaynaklı yemlerde vardır. Taurin eksikliğinde: - Retinal bozukluklar - Yavruların zayıf doğması - Neurolojik anomaliler - Abort, ölü doğumlar ve yaşama gücü düşük yavrular - Dilate kardiyomiyopati Beslenmeye Bağlı Hastalıklar 1- Yetersiz besleme, bazı vitamin veya minerallerin eksikliği 2- Aşırı besleme Sorunlar: 1- Bazı mineral maddeler vücutta zehirli düzeyde birikebilir. Ör: bakır, çinko, selenyum, flor, iyot vs 2- Bazı minerallerin fazlalığı diğeri üzerinde olumsuz etki yapabilir. 3- Yağda çözünen vitaminlerin fazlalığı sorun oluşturabilir. Aşırı besleme 1- Aşırı besleme iskelet problemlerine yol açar 2- İskelet anomalileri ve disk kaymaları görülebilir. Bu nedenle iri ırkların hızlı gelişmesi istenmez. 3- Karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları görülebilir, kalp ve damar sistemi etkilenir. Hastalık durumlarında: 1- İştahsızlık, ishal ve ateş görülür. 2- Bakteriyel enfeksiyonla birlikte kilo kaybı görülür. 3- Tedavi ve uygun diyetle tekrar eski sağlığına kavuşur. İshal -Köpeklerde aşırı yeme, kirli yemler veya ani yem değişiklikleri ishale neden olabilir. Bir öğünde fazla süt içirilmesi nedenler arasındadır -Bunun için hayvanların 48 saat aç bırakılmaları, düşük yağlı ve lif içeren gıdalar verilmesi önerilebilir. -Köpekler bazı Diyet alerjisi özel antijenlere karsı immunolojik reaksiyon gösterirler. Antijenler proteindir, ve sindirim ve ısı işlemine karşı koyabilen özelliğini sürdürebilmesi nedeniyle glikoproteinler yer alır. -Süt proteini, soya, buğday, sığır eti, yumurta, at eti, piliç eti, domuz eti veya maya bazı köpekler için antijenik etkiye sahiptir. -İrlanda Seter’lerinde glüten hassasiyeti görülür. Karaciğer hastalıkları Karaciğer bozukluğu sarılık, asites, karın ağrısı gibi belirtiler gösterir. Karaciğer metabolizmada önemli bir organdır. Vitamin, enerji, protein metabolizmasında, yağ sindirimi ve emilimi, üre döngüsünde rol alır. Karaciğer hastalıklarında besleme 1- İlaç tedavisinin yanında düşük proteinli gıdalara yer verilir. Ortalama köpeklere 2 g/kg/gün kediler için 3.5 g/kg/gün protein yeterlidir. 2- Sindirimi kolay kaşar peyniri, yumurta, süt kazeini iyi bir protein kaynağıdır. 3- Enerji karbonhidratlardan sağlanmalıdır. 4- B vitaminleri ilavesi olumlu etki yapar. Böbrek yetmezliği Böbrekler önemli organlardır ancak yenilenme güçleri oldukça zayıftır. Hastalığında, kusma, ishal vs birçok olumsuzluklar görülür. Düşük proteinli gıdalara yer verilir. Ortalama köpeklere 2 g/kg/gün kediler için 3.5 g/kg/gün protein yeterlidir. P miktarı azaltılmalıdır. Et fosfor bakımından zengin olduğundan tercih edilmez. Diyetlere yağ katılabilir. Alüminyum hidroksit kedilerde 30-90 mg/kg/gün verildiğinde fosfor ile şelat oluşturarak bağırsaklardan emilimi azaltır.