TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ REÇETESİZ İLAÇLAR İLKELER BEYANI Kabul Tarihi: 17-18 Kasım 2006 35. Dönem 2. Bölgelerarası Toplantısı (Denizli) Baş ağrısı ve diğer ağrılar, gastrointestinal bozukluklar, öksürük ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar hastaların günlük hayatta sıklıkla karşılaştığı semptomlardır. Eğitim seviyesinin artması ve bilgiye ulaşımın kolaylaşması, kişilerin, bu tür rahatsızlıkları bir doktora veya eczacıya başvurmadan, kendi kendilerine tedavi etme oranını artırmaktadır. Reçetesiz bakım ve reçetesiz tedavi uygulamaları ise, kişilerin seçtikleri ilacın ihtiyaçlarına uygun, güvenli ve verimli olmasının sağlanması konusunu gündeme getirmektedir. Ancak; OTC (Tezgah Üstü İlaçlar) sadece eczacının tavsiyesi ile eczane ortamında hastaya ulaştırılmalıdır. Zira kullanımında sakınca olmasa da güvenli ve belirtilen dozlarda kullanılabilirliğinin sağlanması için önerilen doz ve sürenin, uygulama şeklinin, eczacı tarafından değerlendirilip önerilmesi gerekir. “ Reçetesiz ilaçla tedavi” neleri gerektirir? Kullanılan ilaçlar kanıtlanmış kalitede, güvenlikte ve etkinlikte olmalıdır. Kullanılan ilaçlar kendiliğinden fark edilebilen durumlar ile, bazı kronik ve tekrar eden durumlarda (başlangıçtaki bir tıbbi teşhisi takiben) kullanım için belirlenen ilaçlar olmalıdır. Hastanın başvurusu halinde eczacı, hastalığın hikayesi ve hastanın şikayetlerini değerlendirmeden bu ilaçları vermemelidir. Bu ilaçlar, amaca özel tasarlanmalıdır; uygun dozda ve dozaj formunda olmalıdır. Pek çok ülkede, kamu bütçesi üzerindeki sağlık koruma yükünün azaltılmasının bir yolu olarak reçetesiz ilaçla tedaviyi teşvik etme yönünde artan bir eğilim görülmektedir. Diğer açıdan hükümetler ve endüstri, reçetesiz ilaçla tedaviyi, ekonomik gelişmenin bir yolu olarak ekonomik döngünün artması için teşvik etmektedir. Reçetesiz ilaçla tedavinin artması, - sosyo- ekonomik etkiler - ilaca ulaşımda kolaylık Reçetesiz İlaçlar İlkeler Beyanı 1 - tüketim - yaşam stili - eğitim statüsü - demografik faktörleri de kapsayan çok sayıda faktöre bağlıdır. Reçetesiz ilaçla tedavinin toplum içinde giderek yaygınlaşması, ilaç düzenleyici kurullara, tıbbi konsültasyon olmadan alınabilecek ilaçlarla ilgili kanuni düzenlemenin tasarlanması, uygulanması ve aynı zamanda halkın onaylanan bilgiye uymak üzere eğitilmesi adına daha fazla sorumluluk yüklemektedir. Reçetesiz ilaçla tedavi, rasyonel ilaç kullanımı üzerine tüketicileri bilinçlendirmek adına eczacının ve hekimin daha fazla çaba göstermesine ihtiyaç duymaktadır. Bu durum, kesinlikle, mesleki yetkinin azalması şeklinde algılanmamalıdır. Eczacının halk sağlığı sorumluluğu nedeniyle eczacılara daha fazla görev düşmektedir. Çalışmalar, eczacılar ve hekimler tarafından uygun şekilde tasarlanan ve uygun hedef kitleyi amaçlayan tüketici eğitiminin, reçetesiz ilaçla tedavinin kalitesini arttıracağını ve zaruri olmayan ilaçların aşırı kullanımını azaltacağını göstermektedir. OTC İlaçlar Reçetesiz ilaçla tedavi uygulamasının mantıksal bir sonucu olarak, bir ülkede ruhsatlı bulunan ilaçlar, resmi olarak reçete ile alınabilecek ilaçlar (reçeteli ilaçlar) ve reçetesiz alınabilecek diğer ilaçlar (OTC ilaçları) olarak sınıflandırılacaktır. Kayıtlı ilaçların OTC olarak sınıflandırılması, ülkeden ülkeye var olan düzenleyici ve kanuni hükümlere, sağlık koruma sistemlerinin organizasyonuna bağlı olarak değişecektir. Örneğin; Almanya gibi bazı gelişmiş ülkelerde OTC ilaçları sadece eczacının profesyonel danışmanlığının hazırca alınabildiği ve istenen bilgiye ulaşımın sağlanabildiği eczanelerden satın alınabilir. OTC ilaçlarının, ilaç da satılan mağazalarda, hatta alelade dükkanlarda satıldığı, az gelişmiş pek çok ülkede profesyonel tavsiye ve bilgiye ulaşılamamaktadır. Bu, kullanıcıların önemli bir kısmının okuma – yazma bilmediği ve prospektüsteki bilgileri anlayamadığı durumlarda önemli sorunlara yol açabilir. Ülkemizde de 1996 yılından bu yana ilaçların fiyatlandırılması veya ruhsatlandırılmasında reçeteli veya reçetesiz sınıflandırılması öngörülmüştür. Mevcut yasa çerçevesinde bu ilaçlar sadece eczanede eczacı tarafından hastaya verilebilir. Reçetesiz İlaçlar İlkeler Beyanı 2 Son zamanlarda, a) kamu ilaç harcamalarının maliyet yönünden bir seviyede tutulmasının bir yolu (sağlık sektörü reformu) ve b) özel sektörde ekonomik döngüyü arttırmanın bir yolu (ekonomik gelişme) olarak pek çok ülkede giderek daha fazla ilacın OTC ilacı olarak kaydedilmesi yönündeki eğilim dikkatle incelenmelidir. Kayıt süreci sırasında uygun değerlendirme ve seçimin olmaması, sağlık koruması ile ilgili olmayan itici güçlerin sadece ilaçların daha fazla bulunabilir olmasına ve zaruri olmayan kombine ürünlerin daha fazla satış ve kullanımına yol açabilir. OTC’lerin ve reçeteli ilaçların sınıflandırılması ile ilgili kararlar öncelikle bilimsel kriterler (etkinlik, güvenlik, kalite) ve sağlıkla ilgili değerlendirmeler üzerine kurulmalıdır. OTC ilaçları için kriterler nedir? Klinik – farmakolojik bakış açısından, ideal bir OTC ilacı için belirli kriterler vardır; Düşük toksisite ve minimum ters etki riski olacak şekilde sağlanmış güvenlik Onaylanan endikasyonlarına dahil edilen durumlar için sağlanan ve kanıtlanan etkinlik Basit ve kolay uygulanabilir doz programı Zarar, bağımlılık ve diğer istenmeyen etki (karşı koyma) potansiyeli bulunmaması Faydalı farmakokinetik ve farmakodinamik profiller Çabuk emilme Çabuk etki Çabuk itrah ve minimum toksisite potansiyeli Doza bağlı kinetik bulunmaması Geniş tedavi aralığı Bireyler arasında farklılığın az olması Düşük oranda istenmeyen etki/yan etki olasılığı İlaçların OTC olarak var olması ile ilgili kararlar, toplumda reçetesiz ilaçla tedavi ihtiyaçlarını karşılamak için deneysel düzenleyici değerlendirmeler üzerine ve yukarıda belirtilen klinik farmakolojik değerlendirmeler göz önünde bulundurularak Reçetesiz İlaçlar İlkeler Beyanı 3 alınabilir. Riskleri azaltmak ve OTC ilaçlarının faydalarını en yükseğe çıkarmak için ek düzenleyici kararlar alınmalıdır. Onaylanan endikasyonu: hangi endikasyonlar için en yüksek etkinliği sağlar? Kontrendikasyonlar: ilacın kontrendikasyona geçtiği hasta toplulukları var mı veya ilacın alınmaması gerektiği belirli koşullar var mı? Dozajlar: OTC kullanımı için izin verilen dozlar, sıklık, süre ve itrah yolu nedir? Yan etkiler: önceden tahmin edilebilen ters etkiler nelerdir? Tedbirler ve uyarılar: Hususi tedbirler belirtilmekte mi? ve ilacı OTC ilacı olarak kullanırken sağlanması gereken özel uyarılar var mı? Yukarıdaki bilgiler, ürünün ticari adının yanında aktif içeriğinin genel adıyla birlikte, anlaşılabilir dilde tüketicilere sunulmalıdır. OTC ilaçlarının büyük kısmı bazen çok sayıda aktif maddeye sahip sabit dozlu kombine ürünleridir. Bunun da ötesinde, çok sayıda değişik OTC kombine ürünü tüketiciler üzerinde bir ürünü seçmek için uygun kararları vermek adına zorluklar çıkarmaktadır. Bir OTC kodeksinin geliştirilmesi, bu problemle başa çıkmada yardımcı olabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO 2000) tarafından yayımlanan "Reçetesiz İlaçla Tedavide Kullanımda Tıbbi ürünlerin düzenleyici değerlendirme kılavuzu” ile, reçetesiz ilaçla tedavi için bir tıbbi ürünün aşağıda yer alan üç kriteri yerine getirmesi gerekmektedir: Aktif madde: Amaçlanan dozda aktif madde düşük toksisitede olmalıdır. Kullanım amacı: Kullanım amacı, reçetesiz ilaçla tedavi için uygun olmalıdır. Ürünün kullanımı, teşhisi ve tıbbi dikkat gerektiren bir durumun tedavisini boş yere geciktirmemelidir. Ürün özellikleri: Ürün, onu istenmez hale getirecek özelliklere sahip olmamalı, ilaç tedavisinin izlenmesi için doktor gözetimi gerektirmemeli, belirgin oranda bağımlılık ve zarar riski teşkil etmemeli, veya ciddi ters reaksiyonla sonuçlanacak çokça kullanılan yiyecek ve ilaçlarla etkileşim gibi sınırlayıcı özellikler göstermemelidir. Reçetesiz İlaçlar İlkeler Beyanı 4 İlaç Promosyonu İlaçların aşırı promosyonu pek çok gelişmekte olan ülkede artan oranda "İlaçların rasyonel olmayan kullanımı” problemleri ile bağdaştırılmıştır. Etik olmayan ilaç promosyonu faaliyetleri, çoğunlukla, hedef kitleye ilaçlar ile ilgili yanıltıcı bilgi taşır. Bu yanlış bilgilendirme, endikasyonların aşırı genişletilmesi ya da ilacın etkinliğinin abartılması şeklinde olabilir; fakat aynı zamanda ters reaksiyon olaylarının ve bu reaksiyonlarının ciddiyetinin hafifletilmesi şeklinde de ortaya çıkabilir. Bu tür yanıltıcı bilgiler, tedavi edici maddelerin güvenliği ve etkinliğinin ilaç yazanlar ve tüketiciler arasında yanlış algılanmasına yol açabilir. Bu da ilaç için belirgin şekilde artan talebe yol açacaktır. Hekimler ve tüketiciler arasında, ilaçların rasyonel kullanımını teşvik etmek için oluşturulan stratejilerin sağlık koruma programlarının ayrılmaz bir parçası olması gerektiğinden, bu stratejilere ilaçlarla ilgili promosyonel faaliyetlerin kontrolünün eklenmesine ihtiyaç vardır. Pek çok ülkede bu tür kontrol tedbirleri ile ilgili hükümler mevzuatta maddeler halinde belirtilmiştir. Örneğin sadece kayıt süreci sırasında onaylanan prospektüse ve ilanlara eklenebilir. Diğer bir iyi örnek ise Avrupa Birliği’nce reçeteli ilaçlarının tüketicilere promosyonuna izin verilmemesidir. İlaçlarla ilgili düzenleyici ve kanuni hükümler hastaların ve tüketicilerin aldıkları ilaçlarla ilgili uygun bilgileri edinme hakkını tanır. Ancak burada sorun, bu düzenleyici ve kanuni hükümlerin ilaç promosyonu ve pazarlaması sırasında ne kadar takip edildiğidir. Dünya Sağlık Örgütü,”Tıbbi İlaç Promosyonu İçin Ahlaki Kriterler” üzerine yol gösterici kurallar geliştirmiştir.(WHO 1998). Bu yol gösterici kurallar, değişik promosyonel faaliyetler için faydalı etik kriterler sağlar. Bu faaliyetler arasında; hekimler ve halk için yapılan ilanlar, hekimler için reçeteli ilaçların ücretsiz numuneleri, halk için reçete gerektirmeyen ilaçların ücretsiz numuneleri, bilgilendirme amacıyla düzenlenen tıbbi sempozyumlar ve diğer bilimsel toplantılar, tıbbi temsilcilerin faaliyetleri, paketleme ve etiketleme, ve prospektüslere hastalar için bilgiler yer almaktadır. Tıbbi çevrelerin ve halkın, ilaçların promosyonu ile ilgili olarak ülkede bulunan düzenleyici ve kanuni tedbirlerle ilgilenmediğinin farkında olmak önemli bir konudur. Bu yüzden, ilaç düzenleyici kurullar tarafından periyodik izlemenin olmadığı durumlarda, tavsiye edilenin dışında yapılan promosyonel faaliyetler Reçetesiz İlaçlar İlkeler Beyanı 5 çoğunlukla fark edilemez. Promosyonun halk sağlığına zarar vermeyecek ölçüde olması çok büyük önem taşımaktadır. Reçetesiz İlaçlar İlkeler Beyanı 6