Temmuz 1988 AİLE VE ÖNEMİ Kemalettin ERDİL Ankara Eğitim Mrk. Md. ًخل َ َق لَ ُك ْم ِمنْ َا ْن ُف ِس ُك ْم َا ْزوَاجا َ َو ِمنْ ٰايَاتِه۪ٓ َا ْن جع ََل بَ ْي َنـ ُك ْم َموَد َ ًة َو َر ْح َمةً ًۜ ِانَ في ٰذلِ َك َ لِتَسْ ُكـ ُن۪ٓوا ِالَ ْيهَا َو َٰ َات ِل َق ْو ٍم يَتَ َفكَ ُرو َن ٍ َلي Aziz ve Muhterem Müslümanlar! Aile; insanın içinde doğup büyüdüğü küçük bir topluluğun adıdır. Bu topluluk, kadın ile erkeğin anlaşıp, "nikâh akdi" ile bir araya gelmesinden teşekkül eder. Toplumun temeli aile ocağıdır. Bu ocak kendine mahsus kuralları içinde cemiyetin devamını sağlayan saygıdeğer bir yuvadır. Bu yuvanın devamlılığı, aileyi oluşturan fertlerin birbirlerine karşı olan sevgi, saygı ve fedakârlığına bağlıdır. Yüce Dinimiz İslam’da aile yuvasına ve onun haysiyetine büyük önem verilir. Değerli Müminler! Kuranı Kerimde aile yuvasının kurulmasına işaret edilerek şöyle buyrulur. "İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve şefkat var etmesi, onun (Allah'ın) varlığının belgelerindendir. Bunda düşünen millet için ders ve ibretler vardır".1 Gerçekten de aile yuvası, ne kadar sağlam temeller üzerine oturursa, o derece ömrü uzun olur. Sevgi, saygı, itimat ve sadakat esasları içinde varlığını devam ettiren bir aile yuvası, toplumun mutluluk kaynağıdır. Zira toplum ailelerden oluşmaktadır. Bu itibarla aile düzeni toplum düzeninin en sağlam bir teminatıdır. İnsan sevgisi, Allah sevgisi, yurt sevgisi, karşılıklı hak ve hukuka riayet, gelenek ve göreneklere sadakat, feragat ve fedakârlık gibi faziletli kavramlar, ilk önce aile ocağında öğrenilir. Aile ocağı, insan karakterinin gelişmesinde ve yönlenmesinde en çok etkisi olan temel bir okuldur. İnsan ailesinden gördüklerini ve öğrendiklerini bir ömür boyu unutamaz. Aileden kazanılan alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçilemez. Bu özelliklerinden dolayı, eğitimciler insanı insan yapan ilk ocak ailedir demişlerdir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), "Evlenip yuva kurmak benim sünnetimdir" diye buyurmuş, evlendikten sonra iyi geçinmeyi, hoşgörülü olmayı, karşılıklı sevgi ve saygıyı da daima hatırlatmıştır. "Kadınlara iyilikle muamele etmenizi tavsiye ederim... Kadınlar üzerinde haklarınız olduğu gibi, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır"2 diye uyarıda bulunmuşlardır. Dinimiz aile yuvasının devamlılığına çok önem verir. Kesin mecburiyet olmadıkça boşanmayı hoş karşılamaz. Evliliğin bir ömür boyu sürmesini ister. Bu hususta Allah elçisi Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadırlar: "Allah katında helal davranışların en istenilmeyeni boşanmadır". İslam’da sevgi, saygı ve anlaşma esasına dayanan evlilik bağında çiftlerin birbirlerine karşı ihaneti kesinlikle yasaklanmıştır. "Nesli ve nefsi koruma" İslam’ın temel ahlak kurallarındandır. İslam’da zina, gayrimeşru ve nikâhsız beraberlikler kesinlikle yasaktır ve haramdır. Muhterem müminler! Aile yuvası ne kadar mutlu ve huzurlu olursa, çocuklar da o oranda problemsiz yetişmektedir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki suçlu çocukların hemen hemen hepsi, huzursuz ailelerden yetişmektedir. Öyleyse, yarınki kuşağı oluşturacak çocuklarımızın, iyi birer aile yuvası kurabilmeleri için, onlara güzel örnek olmalıyız. Aile ocağının bir zindan değil bir gülistan olduğunu aşılamalıyız. *** 1 Rum, 30/21. 2 İbn-i Mace, Sünen, Nikah, 9/3-4 (I. 593-594.) 3 İbn Mâce, T alak, 1.