1 HİPOKALSEMİ Prof. Dr. Refik Tanakol Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Bir eriĢkinde ortalama 1-2 kg kalsiyum (%98’i kemikte) Ġskelet kalsiyum (Ca) havuzunun ancak %0,5-1 kadarı, değiĢtirilebilir bölümü teĢkil etmektedir (toplam 900 mg) Ekstrasellüler sıvıdaki Ca konsantrasyonu 8,8-10,2 mg/dl arasındadır. Molar olarak hesaplamak için 4’e bölünür (10 mg/dl= 2,5 mM). Plazmada kalsiyum 3 Ģekilde bulunur: 1) Ġyonize (serbest) kalsiyum (%50) (4,8 mg/dl) 2) Plazma proteinlerine bağlı iyon (%40) 3) Difüzyona uğrayabilen kalsiyum kompleksleri (%10) oranında olup sitrat veya fosfat iyonları Ģeklindedir. Serum total kalsiyumunun %60’ını oluĢturan kompleks ve iyonize fraksiyonlar ultrafiltrabldır. ALBÜMĠN DEĞĠġĠKLĠKLERĠNDE KALSĠYUM Ca= 0,8 x albümin (gr/l) + 0,2 x globulin (gr/l) + 3. 4 gr/dl altındaki serum albümin seviyelerinde, her 1 gr albümin azalması için, ölçülen kalsiyum değerine 0,8 mg/dl eklenir. Çocukların hızlı büyümesi sırasında, gebelikte, laktasyonda ve menopozda Ca ihtiyacı artmaktadır. Kalsiyumun büyük kısmı ince barsağın proksimal kısmından emilir (alımın %20’si). Gıdanın midede asitle karĢılaĢması sonucunda kalsiyumun eriyebilirliği artar ve emilmesi kolaylaĢır. Oksalattan zengin posalı sebzeler veya fitat gibi sindirilemeyen organik fosfatlar içeren hububat fazla alındığında kalsiyum kaybına neden olurlar. Ayrıca ileri derecede yaĢlılıkta barsaklardan kalsiyum emilimi bozulur. KALSİYUM HOMEOSTAZI: Ġyonize kalsiyumun azalması ile paratiroid hormone (PTH) artar. PTH etkileri: A) 1,25(OH)2D3 sentezi uyarılır. Barsaktan Ca emilimi artar. B) Kemikten Ca ve P açığa çıkar. C) Böbrekten P atılımı artar. D) PTH distal tubulusta kalsiyum emilimini artırır. HĠPOPARATĠROĠDĠDE MEKANĠZMA 1) Kalsiyumun renal tübüler absorpsiyonu bozulur. 2) 1,25(OH)2D3 yetersizliği olur. 3) Serum P yükselir. Çünkü TmP (tübüler maksimal fosfat reabsorpsiyonu/GFR artar. 2 4) Kemik rezorpsiyonu azalır. 5) Serum Mg azalır. 6) Metabolik alkaloz olur ( renal bikarbonat atılımı azalır) PTH ve 1,25(OH)2D3 birlikte kan kalsiyumunu normal sınırlarda tutmağa çalıĢırlar. Hipokalsemi bu adaptif mekanizmalarda bir bozukluk oluĢması sonucu geliĢir. PTH’nin salgılanmasında bir bozukluk, D vitamini eksikliği veya D vitaminine cevapsızlık gibi durumlar kronik hipokalsemiye yol açar. Buna karĢılık akut hipokalsemi genellikle rabdomyoliz gibi ani fosfor açığa çıkan durumlarda görülür. KLĠNĠK BULGULAR Hipokalseminin birçok belirtisi nöromüsküler iritabilite (tetani, parestezi, kramplar, konvülsiyon, organik beyin sendromu gibi) veya çeĢitli dokulara kalsiyum çökmesi (katarakt, bazal ganglion kalsifikasyonu) ile ilgilidir. Genel belirtiler olarak yorgunluk, intellektüel yetersizlik, anksiyete görülür. Nöromüsküler Belirtiler: Klinik olarak hipokalseminin en önemli belirtisi tetanidir. Tetani, spontan, tonik müsküler kasılmalardır. Ağız kenarında ve parmaklarda paresteziler ile kendini gösterir, ama asıl bulgusu karpopedal spazmdır. “Ebe eli” de denilen bu durumda baĢ parmak abduksiyona geçerken metakarpofalengeal eklemlerde fleksiyon, interfalangeal eklemlerde ektansiyon, el bileğinde fleksiyon görülür. Bu istemsiz kasılmalar ağrılıdır. Tetani bazan larinks kaslarını da ilgilendirebilir ve hayati tehlike ortaya çıkar. BronĢ spazmı da görülebilir. EMG’de tipik olarak tekrarlayıcı motor nöron aksiyon potansiyelleri alınır. Tetani sadece hipokalsemiye özgü bir bulgu değildir. Hipomagnesemi, alkaloz (özellikle hiperventilasyona bağlı respiratuvar alkaloz) durumlarında da tetani ortaya çıkabilir. Nöromüsküler iritabilitenin hafif derecede arttığı hipokalsemi durumlarında (7-8,5 mg/dl) latent tetani görülür. Latent tetaniyi ortaya çıkarmak için iki test yapılabilir. Bunlardan birisi olan Trousseau belirtisi için tansiyon aletinin manĢonu sistolik kan basıncının 20 mmHg üzerine kadar ĢiĢirilerek 3 dakika beklenir. Eğer karpal spazm oluĢursa test pozitif olarak kabul edilir. Diğer test Chvostek belirtisi olup, kulak memesinin 2 cm önünde, zigomanın hemen altında fasyal sinire vurarak (refleks çekici veya parmakla) yapılır. Ağız dudak birleĢeğinde bir çekilme olursa latent tetani var demektir. Ağır vakalarda tüm yüzün o yarısı çekilir. Ancak normal insanların %10-25’inde de hafif bir çekilme olabilir. Hipokalsemi fokal veya jeneralize konvülsiyonlara da eğilim yaratır. Kas krampları olur. LDH ve CPK gibi kas enzimleri yükselebilir. Hipokalsemide psödotümör serebri, papilla ödemi olabilir. Konfüzyon, dezoryantasyon, psikoz, psikonöroz görülebilir. Kronik hipokalseminin bir diğer belirtisi de bazal ganglion kalsifikasyonudur. Genellikle semptomsuz olmakla beraber hareket bozuklukları ve sekonder Parkinsonizme yol açabilir. Hipokalseminin kardiak etkileri arasında repolarizasyon gecikmesi ve bunun sonucunda EKG’de QT uzaması vardır. Eksitasyon-kasılma eĢleĢmesi bozulabilir. Altta yatan bir kalp hastalığı varsa tedaviye cevapsız kalp yetmezliği görülebilir. Hipokalsemide deri kuru, tırnaklar kırılgandır. DiĢlerde hipoplazi ve çürüklerin artıĢı, alopesi, atopik egzema gibi bulgular bildirilmiĢtir. Düz kasların tutulumuna bağlı olarak disfaji, karın ağrısı, bilier kolik oluĢabilir. Paravertebral ligamanlarda kalsifikasyon görülebilir. 3 Nöromüsküler HĠPOKALSEMĠ KLĠNĠĞĠ Nörolojik Tetani Ekstrapiramidal belirtiler Parestezi Korteks,serebellum kalsifikasyonları Yorgunluk KiĢilik bozuklukları Kas krampları Konvülsiyon Larinks spazmı Nonspesifik EEG değiĢiklikleri BronĢial spazm Anksiyete Polimyozit (LDH, CPK ) Parkinsonizm, Trousseau belirtisi Koreoatetoz Chvostek belirtisi Ġrritabilite Ektodermal Değişiklikler Deri kuruması Psoriasis Kırılgan tırnaklar Alopezi Eksfolyatif dermatit Atopik egzema Çürüklerin artması DiĢlerde hipoplazi Premolar köklerde kısalma Konfüzyon Düz Kas tutulumu Dezoryantasyon Disfaji, abdominal ağrı, bilier kolik, dispne, Psikonöroz Ġntellektüel yetersizlik Ġntrakranyal basınç artıĢı Kardiak QT uzaması, konjestif kalp yetmezliği, kardiyomyopati Oftalmolojik bulgular Subkapsüler katarakt, papilla ödemi Kemikler Lamina dura kalınlaĢması, paravertebral ligaman kalsifikasyonları HİPOKALSEMİ NEDENLERİ Hipoparatiroidi (cerrahi, idiopatik) Akut ve kronik böbrek yetersizliği Kalsiyum bağlayıcı: Fosfat, sitratlı kan transfüzyonları, EDTA, bikarbonat Alkaloz , Hiperfosfatemi: Kronik böbrek yetmezliği, soda, katabolizma artıĢı, akut lösemide kemoterapi, laktik asidoz, intravasküler hemoliz, diabetik ketoasidoz, Hipomagnezemi (kusma, diare, pankreatit, ozmotik diürez, diüretikler, aminoglikozidler, amfoterisin B, cisplatinum, siklosporin, pentamidin, yanıklar, Respiratuvar alkaloz Plazmaferez, aferez 4 D Vitamini ile ilgili bozukluklar (D vit. malabsorpsiyonu, karaciğer ve böbrek hastalıkları, güneĢ ıĢığına çıkmama, diette yetersizlik, antikonvülsifler, vitamin D-bağımlı rahitis) PTH rezistansı (Magnezyum eksikliği, psödohipoparatiroidi Ġlaçlar (Kalsitonin,bifosfonatlar, mitromisin, difenilhidantoin, fenobarbital, EDTA’lı radyografik kontrastlar, flor tedavisi, 5-florourasil, leucovorin) Akut pankreatit Tümör lizis sendromu, intravasküler hemoliz (akut hiperfosfatemi) Toksik Ģok sendromu, sepsis (IL-6 ve TNF-) Akut rabdomyoliz Aç kemik sendromu Osteoblastik metastazlar Kronik hastalıklarda hipoalbüminemiye dikkat (psödohipokalsemi) HİPOPARATİROİDİ Hipoparatiroidi cerrahi, otoimmun, familyal veya idiopatik olabilir. PTH’nin çeĢitli nedenlerle yetersiz salgılanmasından kaynaklanır. Semptom ve bulgular kronik hipokalsemide anlatılanlarla aynıdır. Laboratuvar bulgusu olarak; hipokalsemi, hiperfosfatemi, düşük PTH düzeyleri PTH eksikliğinde, kalsiyumun renal tübüler absorpsiyonu ve 1,25(OH)2D3 sentezi bozulur. Tübüler maksimal fosfat reabsorpsiyonu artacağı için hiperfosfatemi olur. Kemik rezorpsiyonu azalır. Sonuçta kalsiyum düĢer. Renal bikarbonat atılımı azalacağı için metabolik alkaloz görülür. CERRAHĠ HĠPOPARATĠROĠDĠ: Hipoparatiroidinin en sık sebebi budur. Total tiroidektomi, boyunda kanser cerrahisi veya paratiroidektomi sonrası hipoparatiroidi komplikasyonu görülebilir. Genellikle cerrahi sonrası 1 veya 2.gün tetani baĢlar. Bununla beraber uzun süreli tedaviye gerek bırakmayacak Ģekilde hipokalsemi kendiliğinden düzelmektedir. Bu durumda muhtemelen ameliyatta iskemik kalan paratiroid glandlar daha sonra toparlanmaktadır. Ağır hiperparatiroidisi olan hastalarda ameliyat sonrası ağır hipokalsemi geliĢebilir. Bu duruma aç kemik sendromu adı verilir. Kalsiyum ile fosfor da azalmaktadır. Buna karĢılık ameliyat sonrası geçici veya kalıcı hipoparatiroidi geliĢirse kanda kalsiyum düĢtüğü halde fosfor yüksek kalmaktadır. ĠDĠOPATĠK HĠPOPARATĠROĠDĠ: Edinsel hipoparatiroidi, poliglandüler otoimmun yetmezlik sendromu tip I’in bir parçası olarak görülebilir. Bu sendromun baĢlıca bileĢenleri, primer adrenal yetersizlik ile beraber mukokutanöz kandidiazis ve hipoparatiroididir. Bazan hipoparatiroidi tek baĢına da ortaya çıkabilir. Bu hastalarda paratiroid hücresindeki kalsiyum sensor reseptöre karĢı antikorlar saptanabilmektedir. Bu sendromda endokrin ve immun mekanizmaları düzenleyen bir gen olan ve 21q22.3 lokusunda yer alan AIRE (otoimmun regülatör gen) veya APEDEC (otoimmun poliendokrinopati-kandidiazis- ektodermal displazi geni) geninde mutasyonlar da 5 belirlenmiĢtir. Familyal hipoparatiroidi daha nadirdir. Otozomal dominan veya otozomal resesif olabilir. Burada paratiroid hücresindeki kalsiyum sensor reseptörde aktive edici bir mutasyon vardır. Bu nedenle düĢük kalsiyum seviyelerinde bile PTH süprese olmaktadır. DĠĞER HĠPOPARATĠROĠDĠ NEDENLERĠ: Neonatal hipoparatiroidi, DiGeorge sendromunun bir parçası olabilir. Bir baĢka hipoparatiroidi nedeni, paratiroid glandların aplazisidir. Wilson hastalığında paratiroidlerde bakır depolanması, dializ hastalarında paratiroidlerde aluminyum birikmesi, çok fazla transfüzyon yapılanlarda demir birikmesi hipoparatiroidiye yol açabilir. Ciddi magnezyum eksikliğinde fonksiyonel hipoparatiroidi görülmektedir, yani paratiroid glandlar magnezyum eksikliğinde PTH salgılayamamaktadır. Çünkü PTH sekresyonunda magnezyumun çok önemli bir rolü vardır. PSÖDOHİPOPARATİROİDİ: Psödohipoparatiroidi herediter bir hastalık olup, dokuların PTH’ye cevapsızlığı ile karakterizedir. Hipokalsemi, hiperfosfatemi ile birlikte yüksek PTH düzeyleri saptanmaktadır. Psödohipoparatiroidi tip IA hastalarında bu biyokimyasal bulgulara ilave olarak Albright herediter osteodistrofisi fenotipi (kısa boy, yuvarlak yüz, kısa boyun, brakidaktili, subkutan ossifikasyon) görülür. Yumruk yapıldığı zaman 4 ve 5. parmak metakarplarında çıkıntı yerine çöküklük vardır. Bu hastalıkta G proteininin subunitesini kodlayan genin (GNAS) bir alelinde mutasyon mevcuttur. Bu sebeple Gs, %50 kadar azalmıĢtır ve sonuçta cAMP oluĢumu da bozulmuĢtur. Adenil siklaz enzimi birçok hormonun sinyal iletisinde rol aldığından psödohipoparatioidi tip Ia hastalarında birçok hormonda da cevapsızlık ortaya çıkar. Bu hastalarda primer hipotiroidi, primer hipogonadizm görülebilir. Fakat diğer G-protein reseptörlerde aynı derecede duyarsızlık görülmemektedir. Örneğin glukagon ve kortizol eksikliği bu hastalarda çok nadirdir. Albright osteodistrofisi görünümü olduğu halde kalsiyum ve fosfor düzeyleri tamamen normal olan duruma, psödopsödohipoparatiroidi adı verilir. Burada da Gs, %50 kadar azalmıĢtır, fakat biyokimyasal bozukluk yoktur. Genetik bozukluk anneden geçtiğinde psödohipoparatiroidi, babadan geçtiğinde psödopsödohipoparatiroidi ortaya çıkmaktadır. Psödohipoparatiroidi tip IB hastalarında aynı Ģekilde düĢük kalsiyum, yüksek fosfor, yüksek PTH bulunur. Buna karĢılık kemiklerde yüksek PTH’nin sebep olduğu sekonder hiperparatiroidi bulguları mevcuttur. ġu halde PTH, etkisini böbreklerde gösterememekte, fakat kemiklerde rezorpsiyon yapabilmektedir. Bu klinik tabloda Gs düzeyleri normaldir ve fenotipik değiĢiklik yoktur. Psödohipoparatioidi tip IC hastalarında Albright osteodistrofisi fenotipi ve multipl hormon rezistansı vardır fakat Gs bozukluğu saptanmaz. Psödohipoparatioidi Tip II hastalarında ise ekzojen PTH uygulandığında PTH’nin cAMP artırıcı etkisi görülmekte, fakat fosfatürik etkisi ortaya çıkmamaktadır. Albright osteodistrofisi fenotipi yoktur. HİPOPARATİROİDİ AYIRICI TANISI Genetik veya geliĢimsel bozukluklar DiGeorge Sendromu (Timüs aplazisi- T hücre defektleri, konjenital kalp defektleri (Fallot, tr.arteriosus), paratiroid hipo veya aplazisi) Kalsiyum sensor mutasyonu (aktive edici) HDR sendromu (hipoparatiroidi, sensorinöral sağırlık, renal displazi) Ġnfiltratif hastalıklar (hemokromatoz, sarkoidoz, talassemi, Wilson hastalığı, amiloidoz, metastatik karsinom) 6 HİPOKALSEMİ TEDAVİSİ ACĠL : Kalsiyum glukonat ampul (10 ml - 90 mg elemanter kalsiyum) 50-100 ml %5 dekstroz içinde 10 dakikada infüze edilir. Semptomlar geçene kadar bu doz tekrar edilebilir. Semptomlar daha uzun sürerse 15 mg/kg kadar elemanter kalsiyum 4-6 saat içinde serumda verilir. Aynı zamanda 1-2 g oral kalsiyum da baĢlanır. Oral kalsiyum ile birlikte etkisi hızlı baĢlayan D vitamini türevlerinden biri (kalsitriol, alfa kalsidol) baĢlanır. Oral preparatların etkisi çıkana kadar eğer gerekiyorsa 24 saat kalsiyum infüzyonuyla devam edilir. Digital alanlarda kalsiyum infüzyonu riskli ! Kanda fosfor yüksekse infüzyon tehlikeli ( tümor lizis sendromunda metastatik kalsifikasyon) Kalsiyum düĢükse magnezyum ölç ve gerekirse 48 meq Mg Hafif Ca düĢüklüğünde oral kalsiyum (1-3 g günde 3-4 defaya bölünmüĢ olarak - Kalsiyum karbonat (%40 elemanter Ca) - Kalsiyum laktat (%13 elemanter Ca) - Kalsiyum glukonat ( %9 elemanter Ca) - Kalsiyum sitrat (%21 ve aklorhidride emilir. HĠPOPARATĠROĠDĠNĠN KRONĠK TEDAVĠSĠ Kronik tedavide amaç hastayı semptomsuz tutmak ve serum kalsiyum düzeyinin 8.59.2 mg/dl arasında olmasını sağlamaktır. Daha düĢük kalsiyum seviyelerinde hastanın semptomları çıkabileceği gibi katarakt da geliĢebilir. Kalsiyum daha yüksek tutulursa, hipoparatiroidili bir hastada PTH’nin kalsiyum tutucu etkisi görülmeyeceğinden, hiperkalsiüri olur. Bu durumda nefrokalsinoz, nefrolityaz ve kronik böbrek yetmezliği geliĢebilir. Tedavide kalsiyum ve D vitamini kullanılmaktadır. Kalsiyum günde 1.5-3 g dozunda verilir. D vitamini olarak ergokalsiferol veya kolekalsiferol kullanılabilir. Ancak bu ilaçların birikme özelliği vardır ve uzamıĢ intoksikasyona yol açabilirler. Ergo/Kolekalsiferol 50 000-100 000 Ünite/gün gibi yüksek dozlarda verilir. Bunun yerine pahallı olmakla beraber alfa kalsidol veya kalsitriol kullanılabilir. Kalsitriol (1,25(OH)2D3 ) 2 x 0.25 g dozu ile baĢlanıp, sonra 4 x 0.50 g ye kadar çıkılabilir.Bu hastalara tiazid diüretik gibi hipokalsiürik ilaçlar verilmemelidir. Ayrıca araya giren hastalıklar böbrek fonksiyonlarında bir azalmaya yol açarak tehlikeli hiperkalsemilerin meydana gelmesine yol açarlar.