Çözüm Kitapçığı Deneme-5

advertisement
KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI
ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
17-19 ŞUBAT 2017
Çözüm
Kitapçığı
Deneme-5
Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Merkezimizin yazılı izni olmadan
kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki. mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
SOSYA L B İLG İLE R
2017 - ÖABT/ SOS-Bİ L
1.
4.
Çömlekçi çarkı Anadolu’nun Orta Tunç Çağı’nda (MÖ 2500
- 2350) tanıştığı bir teknolojidir. Bunun dışında yazı da bu dönemde Anadolu’ya gelmiştir. Bu dönem Asur Ticaret Kolonileri
Çağı’nın da başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
A B C D E
TG D E NE M E Ç Ö ZÜM - 5
Türk tarihinde İslam’ı benimsedikten sonra Müslüman olmalarına izafeten inançlı Türk anlamına gelen “Türk-i İman” ya da
“Türkmen” olarak anılan Oğuzların en önemli destanı Oğuz
Kağan Destanı’dır. Nitekim Oğuz Kağan Destanı hem İslamiyet öncesi Türk inançlarına göre hem de İslam inancına göre
yorumlanmıştır. Oğuzlar günümüzde Türkiye, Azerbaycan,
İran, Irak ve Türkmenistan’da yaşan Türklerin atalarıdır.
A B C D E
Hristiyanlık Roma İmparatorluğu topraklarında ortaya çıkmış
ve yayılmıştır. Ancak Paganizme olan bağlılıkları sebebiyle
başlangıçta Roma imparatorları Hristiyanlığın yayılmasına
karşı tedbirler almış, dahası Hristiyanları atalarının dinine
döndürmeye çalışmalardır. Bu tutum Roma’nın ilk Hristiyan
imparatoru I. Konstantin yani Büyük Konstantin’e (öl. 337)
kadar devam etmiştir. Roma’da Hristiyanlığı resmî din ilan
eden ise Büyük Theodosius (375 - 395) olmuştur. Öte yandan
Roma’nın son pagan imparatoru 361 ile 363 yılları arasında
hüküm sürmüş olan Julianius Apostata’dır. Marcus Aurelius
(II) ise161 ile 180 yılları arasında hüküm sürmüştür.
İslam Devleti’nde Emeviler Dönemi’nde Arap olmayan Müslümanları tanımlamak için “mevali” ifadesi kullanılıyordu. Emeviler, mevalileri yalnızca gayrimüslimlerden tahsil edilen cizye
vergisi ile mükellef tutmuşlardı. Bu ayrımcı politika Abbasilerin, İslam Devleti’nde iktidarı ele geçirmesinin ardından son
bulmuştur.
A B C D E
ise m
A B C D E
5.
ya yın cılık
2.
3.
●
6.
İslamiyet öncesi Türk topluluklarında kâtiplere ‘‘bitikçi’’
unvanı verilmiştir.
●
Emçi, doktorlara verilen addır.
●
Tudun, vergi toplamadan sorumlu görevlidir.
●
Tutuk, askerî valilere verilen addır.
●
İlteber, hükümdara bağlı topluluğun yöneticisidir.
A B C D E
Beylikler ve Anadolu Selçukluları Maveraünnehir, İran sahasında ortaya çıkan kervansaray inşa etme geleneğini
Anadolu’da da sürdürmüşlerdir. Kervansaraylar temelde kervanların güvenli bir şekilde seyahat etmesini ve konaklayabilmesini sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Anayollar boyunca inşa edilen kervansaraylar esasen oldukça maliyetli imar
projeleriydi. Buna rağmen hükümdarların kervansaray inşa
ettirmeleri Anadolu’nun hâli hazırda devletler arası ticaret yollarına ev sahipliği yapması ve Türk hükümdarlarının ticarete
önem vermesi ile ilgilidir. Ayrıca kervansaraylarda konaklayan
kervanlar kolayca hizmet alabiliyorlar hem de mallarını pazarlama imkânı elde edebiliyorlardı. Bununla birlikte kaçakçılığa
engel olma düşüncesi kervansaray inşası ile ilişkilendirilemez.
A B C D E
2
Diğer sayfaya geçiniz.
TG D EN EME ÇÖZ ÜM -5
7.
20 17- ÖAB T/ S O S - BİL
11.
Selçuklu Devleti’nin Batı Anadolu sınırlarına yerleşmiş olan
Germiyanoğulları, XIII. yüzyıl sonlarında Kütahya merkez olmak üzere beylik kurmuşlardır. Beylik ve hanedan Germiyan
aşiretinden ismini almaktadır. Germiyanlı Türkleri, Babailer
İsyanı’nın bastırılmasında ve Cimri Olayı’nda müdahil olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin ortaya çıktığı dönemde Osmanlılar
bölgede en güçlü beylik olan Germiyanoğullarına bağlı olarak
gaza faaliyeti yürütüyorlardı.
XV. yüzyılda Avrupa’daki gemi inşa teknolojisinde yaşanan
gelişmenin bir ürünü olan karavel tipi gemiler keşifli deniz yolculukları yapılmasını mümkün kılmıştır. Okyanus koşullarına
uygun olan bu gemiler sayesinde Avrupalılar dünyanın dört
bir yanına gerçekleştirdikleri keşif yolculuklarını tamamlayabilmişlerdir.
A B C D E
A B C D E
A B C D E
9.
Osmanlı Devleti’nde görünüşte yeni bir hükümdarın tahta çıkmasını kutlama amacıyla kapıkullarına dağıtılan cülus bahşişleri XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren siyasal istikrarsızlıkların sebeplerinden birine dönüşmüştür. İlk defa II. Selim’in
tahta çıkışı sırasında yeniçerilerin meblağı yetersiz bulması
sebebiyle krize sebep olan cülus bahşişi uygulaması, XVII.
yüzyılda yaşanan sık taht değişimlerinin de etkisiyle mali dengeyi sarsan, Osmanlı hazinesi üzerinde büyük bir yüke sebep
olan uygulama hâline gelmiştir. Bununla birlikte Osmanlı tarihinde güçlü hükümdarlar arasında yer alan Yıldırım Bayezit
bu geleneği başlatan Osmanlı hükümdarı olmuştur.
12.
Çocuk Esirgeme Kurumunun kurulması, devlet hastanelerinin ve dispanserlerin açılması, Kızılayın geliştirilmesi, Devlet
Demir Yollarının kurulması halkçılık ilkesi ile ilişkilendirilebilir.
Çünkü doğrudan halka yönelik geliştirilen ya da açılan bu kurumların aksine Denizbankın devletçilik ilkesine bağlı olarak
kurulduğunu düşünmek daha doğrudur.
A B C D E
ya yın cılık
Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyıldan itibaren ekonomik, askerî
ve toplumsal kurumlarda ciddi anlamda bir buhran yaşanıyordu. Bu sürecin bir parçası olarak ilmiye ricali arasında da
sorunlar baş göstermişti. Üst düzey ilmiye mensupları saray
çevresinde etkin ve nüfuzlu birer siyasi unsur olarak nüfuz
elde etmeye çalışıyorlardı. Bu türden bir örnek olarak II. Mustafa Dönemi’nin şeyhülislamı Feyzullah Efendi gösterilebilir.
Feyzullah Efendi, önemli makamlara yakınlarının tayin edilmesini sağlamış, bazı usulsüzlüklerle devlet görevlilerin azledilmesine sebep olmuştu. Hakkında ortaya çıkan hoşnutsuzluk 1703’te hükümdarın tahttan çekilmesine neden olacak bir
ayaklanmayı doğurdu. Osmanlı tarihinde Edirne Vakası olarak
anılan bu gelişme Feyzullah Efendi’nin de idamıyla son buldu.
ise m
8.
13.
Hukukçu ve akademisyen olan Nihat Erim 1971-1972 yıllarında yaklaşık 1 yıl süreyle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı görevini yürütmüştür. Uzun siyasi kariyeri sırasında Bayındırlık
Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı gibi görevler de üstlenmiş
olan Nihat Erim, siyasi bir suikast sonucu 19 Temmuz 1980
tarihinde hayatını kaybetmiştir.
A B C D E
A B C D E
14.
10.
Yeniçeriler gibi Kapıkulu Ordusu’nun bir parçası olan sipahiler arasındaki bir bölük olan ulufeciler yeniçeri organizasyonu
içinde gösterilmez. Yeniçerilerde orta, çorbacının idaresindeki
bölüğün adıdır. Yeniçeri ordusunun en üst düzey subayı ağa
unvanını taşıyordu. Zenberekçi ve ağanın altında yer alan 2.
sınıf subaylar arasındaydı. Zağarcı olarak ise av köpeği yetiştiren 64. orta askerlerine verilen addır.
Naziler, II. Dünya Savaşı’nın başlarında ittifak hâlinde oldukları Sovyetler üzerine Hitler’in “hayat sahası” stratejisinin
bir parçası olarak harekât başlattılar. Bu harekâta, III. Haçlı
Seferi’ne katılan Kutsal Roma Germen İmparatoru Friedrich Barbarossa’nın kutsal topraklara gerçekleştirdiği seferine izafeten Barbarossa Harekâtı adını vermişlerdir. Modern tarihçiler Barbarrossa Harekâtı’nın III. Reich yani Nazi
İmparatorluğu’nun sonunu getirdiğini ifade etmektelerdir.
A B C D E
A B C D E
3
Diğer sayfaya geçiniz.
2017 - ÖABT/ SOS-Bİ L
TG D E NE M E Ç Ö ZÜM - 5
17.
15.
Deniz
Yerin derinliklerinde bulunan magmanın yer kabuğunun hafif ve dirençsiz hatlarından yeryüzüne çıkmasına volkanizma
denir. Ülkemizde birçok volkanik dağ bulunmaktadır. Ancak
bunlar aktif değildir.
İç Anadolu Bölgesi: Karacadağ, Karadağ, Melendiz, Erciyes,
Hasandağı
Soruda D seçeneğindeki eş yükselti eğrileri ile çizilmiş topografya haritasında izohips eğrilerinin deniz kıyısına yaklaştığı
ve sıklaştığı alanda falez (yalıyar) oluşumu söz konusudur.
Falez, dalgaların kıyıları aşındırması sonucunda meydana gelen çökme ile oluşan dik kıyı tipidir. Diğer kıyılardan ayrıldığı
nokta oldukça kayalık görünüme sahip olmalarıdır.
Doğu Anadolu: Nemrut, Süphan, Ağrı Tendürek
Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Karacadağ
Ege Bölgesi: Kula volkanları
A B C D E
Doğu Anadolu Bölgesi : Nemrut, Ağrı, Süphan, Tendürek
A B C D E
●
●
Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine yaklaştığı yerde bulunmaktadır.
Hem Asya hem de Avrupa’da toprakları vardır.
18.
ya yın cılık
Özel (Göreceli) konum; tarihsel süreçteki gelişmeler, mesafe,
yön, ilişkiler, maliyet, coğrafi unsurlar gibi değişkenler açısından bir yerin başka bir yere göre durumudur. Türkiye’nin özel
konumunun sonuçları şunlardır:
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile birlikte Güneydoğu
Anadolu Bölgesi’nde meydana gelen gelişmeler şunlardır:
●
Bölge içi ve dışı göçler azalmıştır.
●
Hidroelektrik enerji üretimi artmıştır.
●
Tarıma dayalı sanayi kolları gelişmiştir.
●
Şehirlerde büyüme ve modernleşme hızlanmıştır.
●
Tarihi, doğal ve kültürel değerler tanıtılmış, turizmin gelişmesi sağlanmıştır.
●
Eğitim, sağlık, ulaşım, altyapı ve haberleşme hizmetleri
gelişmiştir.
●
Üç tarafı denizlerle çevrilidir.
●
Ortalama yükseltisi fazladır. (1132 metre)
●
Yükseltisi batıdan doğuya doğru gidildikçe artmaktadır.
●
Yer şekilleri çeşitlilik gösterir. Buna bağlı olarak aynı anda
farklı iklim özellikleri görülmektedir.
●
İstihdam alanları artmıştır.
●
Petrol bakımından zengin Orta Doğu ülkelerine ve ekonomik bakımdan gelişmiş Avrupa ülkelerine komşudur.
●
Şehirleşme oranı artmıştır.
●
Tarımsal üretim, çeşitlilik ve verim artmıştır.
●
Sulu tarıma geçilmiş, sulanan alanlar artmış ve nadasa
bırakılan alanlar azalmıştır.
●
Önemli ticaret yolları üzerinde yer alır.
●
İki önemli boğaza (Çanakkale ve İstanbul) sahiptir.
●
Ulaşım doğu - batı doğrultusunda gelişmiştir.
●
Yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından gelişmiştir.
●
Zengin ve çeşitli tarihi eserlere sahiptir.
●
Fay hatları nedeniyle tektonik depremler yaygındır.
●
Farklı kültür ve medeniyetlere beşiklik etmiştir.
ise m
16.
A B C D E
Soruda C seçeneğinde verilen “cephe yağışlarının etkisi altında kalması” özelliği Türkiye’nin matematik (mutlak) konumunun sonuçlarındandır.
A B C D E
4
Diğer sayfaya geçiniz.
TG D EN EME ÇÖZ ÜM -5
19.
mm
450
350
300
250
200
150
100
50
0
20 17- ÖAB T/ S O S - BİL
22.
°C
30
20
10
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
0
Yağış (mm)
Sıcaklık °C
Sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına “nüfus” denir.
Ülkelerin nüfus sayıları nüfus sayımları yolu ile bulunmaktadır.
Genel olarak diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizdede nüfus
sayımı yapılmasının temel amaçları şunlardır:
●
Ülkenin toplam nüfusunu belirlemek
●
Kişi başına düşen millî geliri tespit etmek
●
Çalışan nüfusun iş kollarına dağılımını belirlemek
●
Ülkedeki kadın-erkek nüfus dağılımını tespit etmek
●
Nüfusun yaş gruplarına göre dağılımını belirlemek
●
Nüfusunun eğitim durumunu belirlemek
●
Ülkenin ekonomik yatırımları için veri toplamak
Soruda verilen yıllık sıcaklık ve yağış rejimini gösteren grafik
muson ikliminin özelliklerini yansıtmaktadır.
A B C D E
Grafiğe göre
●
Yıllık sıcaklık ortalaması 10°C’nin üzerindedir. (A)
●
Bitki örtüsü kışın yapraklarını döken muson ormanlarıdır.
(B)
●
Güney ve Güneydoğu Asya’da yer alır. (C)
●
Yıllık yağış miktarı 1000 - 1500 mm civarındadır. (D)
23.
ifadeleri doğrudur.
C seçeneğinde verilen “konut tipi ve bunların dağılımını belirlemek” ifadesi nüfus sayımlarının amaçlarından değildir.
Ancak E seçeneğinde verilen bilgi ekvatoral iklimin özelliklerindendir.
A B C D E
ya yın cılık
Kızıldeniz’i Aden Körfezi’ne bağlayan aynı zamanda Afrika ile
Arap Yarımadası’nı birbirinden ayıran boğaz “Babülmendep
Boğazı”dır. Kelime anlamı Hüzün Kapısı’dır. Dünya’da tanker
ile taşınan petrollerin yaklaşık %8’i bu boğazdan geçmektedir.
32 km uzunluğundaki boğaz Yemen ile Somali kıyıları arasındadır. Stratejik önemi yüksek olan boğaz Perim Adası’ndan
(Yemen) denetlenir.
II
III
V
I
ise m
20.
IV
A B C D E
●
I numaralı bölge Avustralya çöllerinin bulunduğu alan
(seyrek nüfuslu)
●
II numaralı bölge Batı Avrupa (sık nüfuslu)
●
III numaralı bölge Anadolu (sık nüfuslu)
●
IV numaralı bölge ABD’nin doğusu (sık nüfuslu)
●
V numaralı bölge Hindistan ve çevresi (sık nüfuslu)
A B C D E
21.
Atmosferde bulunan su buharının yoğunlaşarak yer çekiminin
etkisiyle sıvı ya da katı hâlde yeryüzüne düşmesine yağış denir. Yeryüzünde yağış her yerde farklı miktarda oluşur.
En çok yağış alan bölgeler
●
0° TAB alanı (Ekvatoral bölge)
●
Muson Asyası (Güney, Güneydoğu Asya – Hindistan’da
Çerapunçi Yöresi)
●
Tropikal bölgede kıtaların doğu kıyıları
●
Orta kuşak karalarının batı kıyıları
24.
Soruda C seçeneğinde verilen 30° DYB alanları yani çöllerde
daimî alçalmaya bağlı olarak yağış miktarı azdır.
●
Arnavutluk " Mikrotop devlet
●
Meksika " Makrotop devlet
●
Kanada " Transkontirental devlet
●
Hindistan " Subkontinental devlet
●
San Marino " Minitop devlet
A B C D E
A B C D E
5
Diğer sayfaya geçiniz.
2017 - ÖABT/ SOS-Bİ L
25.
TG D E NE M E Ç Ö ZÜM - 5
29.
Karl Marx (1818 - 1883), 19. yüzyılda “Tarihsel Materyalizm”
olarak bilinen teoriyi geliştirmiştir. Görüneni değil, görünenin
ardında yatan toplumsal dinamikleri açığa çıkarmayı amaçlayan Marx, eleştirel bilim anlayışına sahiptir. Onun materyalist
tarih anlayışına göre insanların varlıklarını bilinçleri bilemez,
aksine toplumsal varlıkları bilinçlerini belirler. Marx’ın, Hegel’in
idealist felsefe geleneği içinde yetiştiği daha sonra kendisinin
bu felsefeyi materyalist tarih felsefesine çevirdiği ileri sürülmektedir.
Dinleme türleri
●
görünüşte dinleme,
●
seçerek dinleme,
●
saplantılı dinleme,
●
savunucu dinleme,
●
tuzak kurucu dinleme,
●
yüzeysel dinleme
şeklinde sınıflandırılmaktadır. Soruda görünüşte dinlemenin
açıklaması yapılmıştır. Bu dinleme türünde kişi dış görünüşü
ile dinliyor görünümündedir. Aslında kişinin iç dünyası bambaşka yerdedir. Bu tür kimseler başkaları tarafından karşısındaki ile konuşuyor sanılabilir.
A B C D E
A B C D E
●
Ürettiği sorularla bilime yardımcı olur.
●
İnsana hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli
temelleri sağlar.
●
Henüz bilinmeyen konular üzerinde düşünmemizi sağlayarak dünya görüşümüzü genişletir.
●
İnsanların her şeyi olduğu gibi kabul etmeleri yerine daha
iyiye ulaşabilmek için sorgulayabilmelerine katkıda bulur.
●
Büyük oluşum ve düşüncelerin ortaya çıkmasında etkilidir.
●
İnsanların anlama ve gerçeği görme ihtiyaçlarını giderir.
A B C D E
27.
Bir örgütte aynı seviyede bulunan bireyler arasındaki anlaşmazlık veya uyumsuzluk durumunda yatay çatışma ortaya
çıkmaktadır.
ya yın cılık
İnsan merakının sistemli olarak tatmin edilmesini sağlayan
felsefenin temel işlevleri şunlardır:
30.
ise m
26.
Özellikle
●
çıkar çatışması,
●
amaç farklılıkları,
●
algılamadaki farklılıklar,
●
rekabet
Güzelliğin felsefesi olarak ortaya çıkan estetiğin temel soruları
şunlardır:
●
Güzellik nedir?
●
Güzel olarak nitelendirildiğimiz şeyi güzel yapan unsurlar
nelerdir?
●
Sanat nedir?
●
Sanat eseri nasıl oluşmuştur?
●
Güzellik onu algılayan özneden bağımsız bir değer midir?
●
Sanat eserine duyulan estetik tepkiyle, doğadaki güzelliğe duyulan estetik tepki arasında ne fark vardır?
A B C D E
bu tür çatışmalara neden olmaktadır.
A B C D E
28.
31.
Etnobilim ya da bilişsel antropoloji kuramsal yaklaşımı ayrıntılı
bilgilerden çıkarsanan kültürel yapıların yerlilerin dünya görüşünü yansıttığını savunmaktadır. Bu kuramsal yaklaşımın
temel yöntemi etnografik verileri dikkatle inceleyerek incelenen kültürlerin yapısal ilkelerini ortaya çıkarmaktır. İnsanların
dünyayı nasıl kavradığını anlama çabası ise bu yaklaşımın
temel yönelimidir.
Cumhurbaşkanı’nın görevi ile ilgili tek bir istisna harici cezai
sorumluluğu yoktur. Bu istisna vatana ihanetle suçlandırılma
hâlidir. Vatana ihanet hâlinde Cumhurbaşkanı TBMM üye tam
sayısının en az 1/3’ünün teklifi ve üye tam sayısının en az
3/4’ünün kabulü ile suçlandırılabilir.
A B C D E
A B C D E
6
Diğer sayfaya geçiniz.
TG D EN EME ÇÖZ ÜM -5
32.
20 17- ÖAB T/ S O S - BİL
36.
Hukukun kaynakları üçe ayrılmaktadır:
Yazılı kaynaklar
●
Anayasa
●
Kanun
●
Milletlerarası anlaşmalar
●
Kanun hükmünde kararnameler
●
Tüzük
●
Yönetmelik
A B C D E
Yazısız kaynaklar
●
37.
Örf ve âdet kuralları
Yardımcı kaynaklar
●
Bilimsel içtihatlar
●
Yargısal içtihatlar
Taşınır ya da taşınmaz kültür varlıklarının bozulmuş ve tahrip
olmuş kısımlarını temizleyerek onarıp yenileştirme işlemine
“restorasyon” denir. Bu işi yapan kişilere restoratör olarak adlandırılmaktadır. Özellikle Türkiye’deki üniversitelerde “Taşınmaz Kültür varlıkları Restorasyon” bölümünün yanında “Taşınır Kültür Varlıkları Restorasyon” bölümü de açılmıştır.
Amerika’da sosyal bilgiler dersinin ve öğretiminin standartlarını belirleyen kuruluş Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyidir (NCSS).
Bu konsey, sosyal bilgiler dersinin tematik standartlarını
(öğrenme alanlarını) belirlemiştir.
A B C D E
A B C D E
38.
Siyasal katılma eylemini
●
sosyal - ekonomik,
●
psikolojik ve bireysel,
●
siyasal - hukuksal
faktörler etkilemektedir. B seçeneğinde verilen “ekonomik refah” ve D seçeneğinde verilen “meslek” sosyal ve ekonomik
faktörler; C seçeneğinde verilen “cinsiyet türü” ve E seçeneğinde verilen “yaş” psikolojik ve bireysel faktörler arasındadır.
Ancak A seçeneğindeki coğrafi yapı, siyasal katılma eylemini
etkileyen faktörlerden biri değildir.
ise m
A B C D E
ya yın cılık
33.
Kardinal ve Ordinal Fayda yaklaşımlarının özellikleri şunlardır:
34.
Arend Lijphart’ın “konsensüs” demokrasi modeli olarak adlandırdığı uzlaşmacı demokrasi modeli, Türkçede oydaşmacı,
çoğulcu ya da katılımcı demokrasi olarak bilinmektedir. Uzlaşmacı demokrasi modelinin, türdeş olmayan çoğulcu toplumlarda daha iyi işleyeceği öngörülmektedir. İktidarın koalisyonlarla
paylaşımı, çok partili sistem, yerinden yönetim, iki meclisli
sistem ve azınlık temsili uzlaşmacı demokrasi modelinin ayırt
edici özelliklerindendir. Uzlaşmacı model yürütme gücünün
büyük koalisyonlar içerisinde paylaşılmasını esas alır.
Ordinal Fayda Yaklaşımı
Tüketici A, B’den 2 kat daha
faydalıdır, diyebilir.
Tüketici, sadece A, B’den
daha faydalıdır ya da A’yı
B’ye tercih ederim diyebildiği gibi, A ile B arasında fark
görmüyorum diyebilir.
Faydanın ölçülebildiğini kabul eder.
Faydanın
ölçülmediğini
kabul eder. Tüketiciler iki
maldan birini ötekine tercih
edeceklerini ya da fark gözetemeyeceklerini söyleyebilirler.
Mal ve hizmetleri, bu mallardan sağlanan faydanın
sayısal büyüklüğüne göre
sıralamaya olanak sağlar.
Mal ve hizmetleri, sadece
tercih sıralarına göre sıralamaya olanak sağlar.
Belirli bir sayısal değerle
ifade edilir ve ekonomik hesaplarda kullanılır.
Fayda sayısal değerle ölçülemediğinden marjinal faydanın ifadesi ve kullanılması
mümkün değildir.
A B C D E
39.
A B C D E
35.
Kardinal Fayda Yaklaşımı
Neolitik Çağ (Yeni Taş Çağı / Cilalı Taş), insanların yerleşik
hayata geçişlerini ve buna bağlı olarak da hayvan evcilleştirmeyi ve yetiştirmeyi sembolize eder. Bu çağda yerleşik hayata
geçişle birlikte insan üretici durumuna ulaşmış ve kendi besinini üretmiştir. İhtiyaç fazlası üretimin ortaya çıkması ile ticaret
başlamıştır. Toplum içinde kadın ve erkeğin rolü şekillenmiştir.
Bu durum kadın ve erkek arasında iş bölümünü ortaya çıkarmıştır. Neolitik Çağ’da bir diğer önemli gelişme ise ateş ve kilin
kullanılarak seramiğin elde edilmesidir.
Proje tabanlı öğrenmenin dördüncü temel adımı olan proje
taslağının oluşturulması aşamasında yer alması gereken başlıklar şunlardır:
●
Projenin adı
●
Projenin tanıtımı
●
Projenin amacı
●
Projenin çıktıları
●
Projede kullanılacak yöntem, teknik ve araçlar
●
Proje uygulama aşamaları (zaman çizelgesi)
●
Proje görev organizasyonu
●
Proje giderleri ve varsa proje ekleri
D seçeneğinde verilen “kaynakça” proje raporunda bulunan
başlıklardan biridir.
A B C D E
A B C D E
7
Diğer sayfaya geçiniz.
2017 - ÖABT/ SOS-Bİ L
40.
TG D E NE M E Ç Ö ZÜM - 5
45.
Dünyada canlıların yaşam alanı olan biyosfer farklı ekosistemlerden oluşmuştur. Ekosistemlerin yapı ve işleyisinin bozulması beslenme halkalarının da bozulmasına yol açmaktadır.
Böylece bazı canlı türleri yok olma tehlikesi yaşar. Beslenme
halkalarını
●
çevre sorunları,
●
kaynakların bilinçsizce tüketimi,
●
nüfus artışı,
●
sanayileşme
A B C D E
46.
gibi faktörler etkilemektedir.
A B C D E
41.
Sosyal bilgilerin içeriğini düzenlemede yaygın olarak kullanılan yaklaşımlar “sarmal program” ve “genişleyen, çevre
programı”dır. Sarma programda ilk yıllarda ele alınan konular,
ilerleyen yıllarda kapsamı genişletilerek tekrar edilir. Böylece
süreklilik sağlamış olur.
“Tarihsel belgelerden yola çıkarak insan haklarının gelişim
sürecini analiz eder.” kazanımı “Güç, Yönetim ve Toplum” öğrenme alanında yansıma bulmaktadır.
Sosyal bilgiler öğretmenleri ve genel olarak tüm öğretmenlerin
sahip olmaları gereken bilgi çeşitleri şunlardır:
●
Meslek bilgisi
●
Konu-alan bilgisi
●
Alan öğretim bilgisi
●
Müfredat bilgisi
A B C D E
A B C D E
47.
Öğrencilerde, öğrenme süreci içerisinde kazanılması, geliştirilmesi ve yaşama aktarılması beklenen kabiliyetlere “beceri”
denir. Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nın temel kavramlarından biri olan becerinin özellikleri şunlardır:
Uygulama gerektirir.
●
Bilgi olmadan beceriler gelişmez.
●
Süreç içinde kazanılır.
●
Bilişsel ve psikomotor yönü vardır.
A B C D E
43.
●
kariyer bilinci geliştirme (A),
●
afet eğitimi (B),
●
girişimcilik (C),
●
insan hakları ve vatandaşlık (D)
şeklindedir.
Sosyal bilgiler dersine has özel becerilerden biri olan değişim
ve sürekliliği algılama becerisinin alt özellikleri şunlardır:
●
Benzerlik ve farklılıkları bulma
●
Zamanla oluşan süreklilik ve değişimi algılama
●
Tarihsel olguları ve yorumları ayırt etme
●
Geçmişteki problemleri ve nedenlerini tanıma
●
Tarihsel bir problemin çözümüne alternatif çözümler bulma
ya yın cılık
●
E seçeneğinde verilen “sanat tarihi” ara disiplin değil, bir ders
olarak verilmektedir.
A B C D E
48.
ise m
42.
Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nın ilişkili olduğu ara disiplinler
6. sınıf sosyal bilgiler dersinde “Birey ve Toplum” öğrenme alanı “Sosyal Bilgiler Öğreniyorum” ünitesinde yer alan “Bilimsel
araştırma basamaklarını kullanarak araştırma yapar.” kazanımı kapsamında 6. sınıftaki öğrencilerden teorinin kanunlaştırılması beklenemez. 6. sınıftaki bir öğrenci problemi belirleyip
açıklayabilir, hipotezleri kurar, verileri toplar, hipotezlerin test
edilmesi için verileri inceleyip yorumlar ve sonuçlara ulaşır.
A B C D E
49.
C seçeneğinde verilen “gözlediklerini kaydetme ve aktarma”
gözlem becerisinin özeliklerinden biridir.
A B C D E
Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi Dersi Öğretim Programı tematik yaklaşımla hazırlanmıştır. Disipinler arası olarak da bilinen tematik yaklaşımda amaçlanan, farklı disiplinleri bir tema
ya da konu etrafında ilişkilendirerek kalıcılığı sağlamaktır. Bu
yaklaşım, kavramları bir bütün içinde ele almaktadır.
A B C D E
44.
Soruda verilen açıklamalar doğrultusunda Gündem Öğretmen’in
dersini işlerken kullandığı kavram öğretim yöntemi “kavram
ağı”dır. Kavram ağları bir üniteye hazırlık basamağında kullanılabileceği gibi, ünite işlenirken veya ünite sonunda da kullanılabilir. Bu öğretim yöntemi özellikle kavramların gruplanmasına ve bu yolla öğrencinin zihin yapılanmasını düzenleyerek
daha üst kavrama ve düşünme düzeyine erişmesine yardımcı
olmaktadır.
50.
A B C D E
5. sınıf sosyal bilgiler dersi birinci yazılı sınavında Aslan
Öğretmen’in “İç Anadolu Bölgesi’nde ---- iklimi görülür.” şeklinde soru sorması kısa cevaplı maddeler ve boşluk doldurma
tipinden faydalandığını göstermektedir.
A B C D E
8
Download