KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ 17-19 ŞUBAT 2017 Çözüm Kitapçığı Deneme-5 Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Merkezimizin yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki. mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. SOSYA L B İLG İLE R 2017 - ÖABT/ SOS-Bİ L 1. 4. Çömlekçi çarkı Anadolu’nun Orta Tunç Çağı’nda (MÖ 2500 - 2350) tanıştığı bir teknolojidir. Bunun dışında yazı da bu dönemde Anadolu’ya gelmiştir. Bu dönem Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nın da başlangıcı olarak kabul edilmektedir. A B C D E TG D E NE M E Ç Ö ZÜM - 5 Türk tarihinde İslam’ı benimsedikten sonra Müslüman olmalarına izafeten inançlı Türk anlamına gelen “Türk-i İman” ya da “Türkmen” olarak anılan Oğuzların en önemli destanı Oğuz Kağan Destanı’dır. Nitekim Oğuz Kağan Destanı hem İslamiyet öncesi Türk inançlarına göre hem de İslam inancına göre yorumlanmıştır. Oğuzlar günümüzde Türkiye, Azerbaycan, İran, Irak ve Türkmenistan’da yaşan Türklerin atalarıdır. A B C D E Hristiyanlık Roma İmparatorluğu topraklarında ortaya çıkmış ve yayılmıştır. Ancak Paganizme olan bağlılıkları sebebiyle başlangıçta Roma imparatorları Hristiyanlığın yayılmasına karşı tedbirler almış, dahası Hristiyanları atalarının dinine döndürmeye çalışmalardır. Bu tutum Roma’nın ilk Hristiyan imparatoru I. Konstantin yani Büyük Konstantin’e (öl. 337) kadar devam etmiştir. Roma’da Hristiyanlığı resmî din ilan eden ise Büyük Theodosius (375 - 395) olmuştur. Öte yandan Roma’nın son pagan imparatoru 361 ile 363 yılları arasında hüküm sürmüş olan Julianius Apostata’dır. Marcus Aurelius (II) ise161 ile 180 yılları arasında hüküm sürmüştür. İslam Devleti’nde Emeviler Dönemi’nde Arap olmayan Müslümanları tanımlamak için “mevali” ifadesi kullanılıyordu. Emeviler, mevalileri yalnızca gayrimüslimlerden tahsil edilen cizye vergisi ile mükellef tutmuşlardı. Bu ayrımcı politika Abbasilerin, İslam Devleti’nde iktidarı ele geçirmesinin ardından son bulmuştur. A B C D E ise m A B C D E 5. ya yın cılık 2. 3. ● 6. İslamiyet öncesi Türk topluluklarında kâtiplere ‘‘bitikçi’’ unvanı verilmiştir. ● Emçi, doktorlara verilen addır. ● Tudun, vergi toplamadan sorumlu görevlidir. ● Tutuk, askerî valilere verilen addır. ● İlteber, hükümdara bağlı topluluğun yöneticisidir. A B C D E Beylikler ve Anadolu Selçukluları Maveraünnehir, İran sahasında ortaya çıkan kervansaray inşa etme geleneğini Anadolu’da da sürdürmüşlerdir. Kervansaraylar temelde kervanların güvenli bir şekilde seyahat etmesini ve konaklayabilmesini sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Anayollar boyunca inşa edilen kervansaraylar esasen oldukça maliyetli imar projeleriydi. Buna rağmen hükümdarların kervansaray inşa ettirmeleri Anadolu’nun hâli hazırda devletler arası ticaret yollarına ev sahipliği yapması ve Türk hükümdarlarının ticarete önem vermesi ile ilgilidir. Ayrıca kervansaraylarda konaklayan kervanlar kolayca hizmet alabiliyorlar hem de mallarını pazarlama imkânı elde edebiliyorlardı. Bununla birlikte kaçakçılığa engel olma düşüncesi kervansaray inşası ile ilişkilendirilemez. A B C D E 2 Diğer sayfaya geçiniz. TG D EN EME ÇÖZ ÜM -5 7. 20 17- ÖAB T/ S O S - BİL 11. Selçuklu Devleti’nin Batı Anadolu sınırlarına yerleşmiş olan Germiyanoğulları, XIII. yüzyıl sonlarında Kütahya merkez olmak üzere beylik kurmuşlardır. Beylik ve hanedan Germiyan aşiretinden ismini almaktadır. Germiyanlı Türkleri, Babailer İsyanı’nın bastırılmasında ve Cimri Olayı’nda müdahil olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin ortaya çıktığı dönemde Osmanlılar bölgede en güçlü beylik olan Germiyanoğullarına bağlı olarak gaza faaliyeti yürütüyorlardı. XV. yüzyılda Avrupa’daki gemi inşa teknolojisinde yaşanan gelişmenin bir ürünü olan karavel tipi gemiler keşifli deniz yolculukları yapılmasını mümkün kılmıştır. Okyanus koşullarına uygun olan bu gemiler sayesinde Avrupalılar dünyanın dört bir yanına gerçekleştirdikleri keşif yolculuklarını tamamlayabilmişlerdir. A B C D E A B C D E A B C D E 9. Osmanlı Devleti’nde görünüşte yeni bir hükümdarın tahta çıkmasını kutlama amacıyla kapıkullarına dağıtılan cülus bahşişleri XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren siyasal istikrarsızlıkların sebeplerinden birine dönüşmüştür. İlk defa II. Selim’in tahta çıkışı sırasında yeniçerilerin meblağı yetersiz bulması sebebiyle krize sebep olan cülus bahşişi uygulaması, XVII. yüzyılda yaşanan sık taht değişimlerinin de etkisiyle mali dengeyi sarsan, Osmanlı hazinesi üzerinde büyük bir yüke sebep olan uygulama hâline gelmiştir. Bununla birlikte Osmanlı tarihinde güçlü hükümdarlar arasında yer alan Yıldırım Bayezit bu geleneği başlatan Osmanlı hükümdarı olmuştur. 12. Çocuk Esirgeme Kurumunun kurulması, devlet hastanelerinin ve dispanserlerin açılması, Kızılayın geliştirilmesi, Devlet Demir Yollarının kurulması halkçılık ilkesi ile ilişkilendirilebilir. Çünkü doğrudan halka yönelik geliştirilen ya da açılan bu kurumların aksine Denizbankın devletçilik ilkesine bağlı olarak kurulduğunu düşünmek daha doğrudur. A B C D E ya yın cılık Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyıldan itibaren ekonomik, askerî ve toplumsal kurumlarda ciddi anlamda bir buhran yaşanıyordu. Bu sürecin bir parçası olarak ilmiye ricali arasında da sorunlar baş göstermişti. Üst düzey ilmiye mensupları saray çevresinde etkin ve nüfuzlu birer siyasi unsur olarak nüfuz elde etmeye çalışıyorlardı. Bu türden bir örnek olarak II. Mustafa Dönemi’nin şeyhülislamı Feyzullah Efendi gösterilebilir. Feyzullah Efendi, önemli makamlara yakınlarının tayin edilmesini sağlamış, bazı usulsüzlüklerle devlet görevlilerin azledilmesine sebep olmuştu. Hakkında ortaya çıkan hoşnutsuzluk 1703’te hükümdarın tahttan çekilmesine neden olacak bir ayaklanmayı doğurdu. Osmanlı tarihinde Edirne Vakası olarak anılan bu gelişme Feyzullah Efendi’nin de idamıyla son buldu. ise m 8. 13. Hukukçu ve akademisyen olan Nihat Erim 1971-1972 yıllarında yaklaşık 1 yıl süreyle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı görevini yürütmüştür. Uzun siyasi kariyeri sırasında Bayındırlık Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı gibi görevler de üstlenmiş olan Nihat Erim, siyasi bir suikast sonucu 19 Temmuz 1980 tarihinde hayatını kaybetmiştir. A B C D E A B C D E 14. 10. Yeniçeriler gibi Kapıkulu Ordusu’nun bir parçası olan sipahiler arasındaki bir bölük olan ulufeciler yeniçeri organizasyonu içinde gösterilmez. Yeniçerilerde orta, çorbacının idaresindeki bölüğün adıdır. Yeniçeri ordusunun en üst düzey subayı ağa unvanını taşıyordu. Zenberekçi ve ağanın altında yer alan 2. sınıf subaylar arasındaydı. Zağarcı olarak ise av köpeği yetiştiren 64. orta askerlerine verilen addır. Naziler, II. Dünya Savaşı’nın başlarında ittifak hâlinde oldukları Sovyetler üzerine Hitler’in “hayat sahası” stratejisinin bir parçası olarak harekât başlattılar. Bu harekâta, III. Haçlı Seferi’ne katılan Kutsal Roma Germen İmparatoru Friedrich Barbarossa’nın kutsal topraklara gerçekleştirdiği seferine izafeten Barbarossa Harekâtı adını vermişlerdir. Modern tarihçiler Barbarrossa Harekâtı’nın III. Reich yani Nazi İmparatorluğu’nun sonunu getirdiğini ifade etmektelerdir. A B C D E A B C D E 3 Diğer sayfaya geçiniz. 2017 - ÖABT/ SOS-Bİ L TG D E NE M E Ç Ö ZÜM - 5 17. 15. Deniz Yerin derinliklerinde bulunan magmanın yer kabuğunun hafif ve dirençsiz hatlarından yeryüzüne çıkmasına volkanizma denir. Ülkemizde birçok volkanik dağ bulunmaktadır. Ancak bunlar aktif değildir. İç Anadolu Bölgesi: Karacadağ, Karadağ, Melendiz, Erciyes, Hasandağı Soruda D seçeneğindeki eş yükselti eğrileri ile çizilmiş topografya haritasında izohips eğrilerinin deniz kıyısına yaklaştığı ve sıklaştığı alanda falez (yalıyar) oluşumu söz konusudur. Falez, dalgaların kıyıları aşındırması sonucunda meydana gelen çökme ile oluşan dik kıyı tipidir. Diğer kıyılardan ayrıldığı nokta oldukça kayalık görünüme sahip olmalarıdır. Doğu Anadolu: Nemrut, Süphan, Ağrı Tendürek Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Karacadağ Ege Bölgesi: Kula volkanları A B C D E Doğu Anadolu Bölgesi : Nemrut, Ağrı, Süphan, Tendürek A B C D E ● ● Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine yaklaştığı yerde bulunmaktadır. Hem Asya hem de Avrupa’da toprakları vardır. 18. ya yın cılık Özel (Göreceli) konum; tarihsel süreçteki gelişmeler, mesafe, yön, ilişkiler, maliyet, coğrafi unsurlar gibi değişkenler açısından bir yerin başka bir yere göre durumudur. Türkiye’nin özel konumunun sonuçları şunlardır: Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile birlikte Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde meydana gelen gelişmeler şunlardır: ● Bölge içi ve dışı göçler azalmıştır. ● Hidroelektrik enerji üretimi artmıştır. ● Tarıma dayalı sanayi kolları gelişmiştir. ● Şehirlerde büyüme ve modernleşme hızlanmıştır. ● Tarihi, doğal ve kültürel değerler tanıtılmış, turizmin gelişmesi sağlanmıştır. ● Eğitim, sağlık, ulaşım, altyapı ve haberleşme hizmetleri gelişmiştir. ● Üç tarafı denizlerle çevrilidir. ● Ortalama yükseltisi fazladır. (1132 metre) ● Yükseltisi batıdan doğuya doğru gidildikçe artmaktadır. ● Yer şekilleri çeşitlilik gösterir. Buna bağlı olarak aynı anda farklı iklim özellikleri görülmektedir. ● İstihdam alanları artmıştır. ● Petrol bakımından zengin Orta Doğu ülkelerine ve ekonomik bakımdan gelişmiş Avrupa ülkelerine komşudur. ● Şehirleşme oranı artmıştır. ● Tarımsal üretim, çeşitlilik ve verim artmıştır. ● Sulu tarıma geçilmiş, sulanan alanlar artmış ve nadasa bırakılan alanlar azalmıştır. ● Önemli ticaret yolları üzerinde yer alır. ● İki önemli boğaza (Çanakkale ve İstanbul) sahiptir. ● Ulaşım doğu - batı doğrultusunda gelişmiştir. ● Yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından gelişmiştir. ● Zengin ve çeşitli tarihi eserlere sahiptir. ● Fay hatları nedeniyle tektonik depremler yaygındır. ● Farklı kültür ve medeniyetlere beşiklik etmiştir. ise m 16. A B C D E Soruda C seçeneğinde verilen “cephe yağışlarının etkisi altında kalması” özelliği Türkiye’nin matematik (mutlak) konumunun sonuçlarındandır. A B C D E 4 Diğer sayfaya geçiniz. TG D EN EME ÇÖZ ÜM -5 19. mm 450 350 300 250 200 150 100 50 0 20 17- ÖAB T/ S O S - BİL 22. °C 30 20 10 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 0 Yağış (mm) Sıcaklık °C Sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına “nüfus” denir. Ülkelerin nüfus sayıları nüfus sayımları yolu ile bulunmaktadır. Genel olarak diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizdede nüfus sayımı yapılmasının temel amaçları şunlardır: ● Ülkenin toplam nüfusunu belirlemek ● Kişi başına düşen millî geliri tespit etmek ● Çalışan nüfusun iş kollarına dağılımını belirlemek ● Ülkedeki kadın-erkek nüfus dağılımını tespit etmek ● Nüfusun yaş gruplarına göre dağılımını belirlemek ● Nüfusunun eğitim durumunu belirlemek ● Ülkenin ekonomik yatırımları için veri toplamak Soruda verilen yıllık sıcaklık ve yağış rejimini gösteren grafik muson ikliminin özelliklerini yansıtmaktadır. A B C D E Grafiğe göre ● Yıllık sıcaklık ortalaması 10°C’nin üzerindedir. (A) ● Bitki örtüsü kışın yapraklarını döken muson ormanlarıdır. (B) ● Güney ve Güneydoğu Asya’da yer alır. (C) ● Yıllık yağış miktarı 1000 - 1500 mm civarındadır. (D) 23. ifadeleri doğrudur. C seçeneğinde verilen “konut tipi ve bunların dağılımını belirlemek” ifadesi nüfus sayımlarının amaçlarından değildir. Ancak E seçeneğinde verilen bilgi ekvatoral iklimin özelliklerindendir. A B C D E ya yın cılık Kızıldeniz’i Aden Körfezi’ne bağlayan aynı zamanda Afrika ile Arap Yarımadası’nı birbirinden ayıran boğaz “Babülmendep Boğazı”dır. Kelime anlamı Hüzün Kapısı’dır. Dünya’da tanker ile taşınan petrollerin yaklaşık %8’i bu boğazdan geçmektedir. 32 km uzunluğundaki boğaz Yemen ile Somali kıyıları arasındadır. Stratejik önemi yüksek olan boğaz Perim Adası’ndan (Yemen) denetlenir. II III V I ise m 20. IV A B C D E ● I numaralı bölge Avustralya çöllerinin bulunduğu alan (seyrek nüfuslu) ● II numaralı bölge Batı Avrupa (sık nüfuslu) ● III numaralı bölge Anadolu (sık nüfuslu) ● IV numaralı bölge ABD’nin doğusu (sık nüfuslu) ● V numaralı bölge Hindistan ve çevresi (sık nüfuslu) A B C D E 21. Atmosferde bulunan su buharının yoğunlaşarak yer çekiminin etkisiyle sıvı ya da katı hâlde yeryüzüne düşmesine yağış denir. Yeryüzünde yağış her yerde farklı miktarda oluşur. En çok yağış alan bölgeler ● 0° TAB alanı (Ekvatoral bölge) ● Muson Asyası (Güney, Güneydoğu Asya – Hindistan’da Çerapunçi Yöresi) ● Tropikal bölgede kıtaların doğu kıyıları ● Orta kuşak karalarının batı kıyıları 24. Soruda C seçeneğinde verilen 30° DYB alanları yani çöllerde daimî alçalmaya bağlı olarak yağış miktarı azdır. ● Arnavutluk " Mikrotop devlet ● Meksika " Makrotop devlet ● Kanada " Transkontirental devlet ● Hindistan " Subkontinental devlet ● San Marino " Minitop devlet A B C D E A B C D E 5 Diğer sayfaya geçiniz. 2017 - ÖABT/ SOS-Bİ L 25. TG D E NE M E Ç Ö ZÜM - 5 29. Karl Marx (1818 - 1883), 19. yüzyılda “Tarihsel Materyalizm” olarak bilinen teoriyi geliştirmiştir. Görüneni değil, görünenin ardında yatan toplumsal dinamikleri açığa çıkarmayı amaçlayan Marx, eleştirel bilim anlayışına sahiptir. Onun materyalist tarih anlayışına göre insanların varlıklarını bilinçleri bilemez, aksine toplumsal varlıkları bilinçlerini belirler. Marx’ın, Hegel’in idealist felsefe geleneği içinde yetiştiği daha sonra kendisinin bu felsefeyi materyalist tarih felsefesine çevirdiği ileri sürülmektedir. Dinleme türleri ● görünüşte dinleme, ● seçerek dinleme, ● saplantılı dinleme, ● savunucu dinleme, ● tuzak kurucu dinleme, ● yüzeysel dinleme şeklinde sınıflandırılmaktadır. Soruda görünüşte dinlemenin açıklaması yapılmıştır. Bu dinleme türünde kişi dış görünüşü ile dinliyor görünümündedir. Aslında kişinin iç dünyası bambaşka yerdedir. Bu tür kimseler başkaları tarafından karşısındaki ile konuşuyor sanılabilir. A B C D E A B C D E ● Ürettiği sorularla bilime yardımcı olur. ● İnsana hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli temelleri sağlar. ● Henüz bilinmeyen konular üzerinde düşünmemizi sağlayarak dünya görüşümüzü genişletir. ● İnsanların her şeyi olduğu gibi kabul etmeleri yerine daha iyiye ulaşabilmek için sorgulayabilmelerine katkıda bulur. ● Büyük oluşum ve düşüncelerin ortaya çıkmasında etkilidir. ● İnsanların anlama ve gerçeği görme ihtiyaçlarını giderir. A B C D E 27. Bir örgütte aynı seviyede bulunan bireyler arasındaki anlaşmazlık veya uyumsuzluk durumunda yatay çatışma ortaya çıkmaktadır. ya yın cılık İnsan merakının sistemli olarak tatmin edilmesini sağlayan felsefenin temel işlevleri şunlardır: 30. ise m 26. Özellikle ● çıkar çatışması, ● amaç farklılıkları, ● algılamadaki farklılıklar, ● rekabet Güzelliğin felsefesi olarak ortaya çıkan estetiğin temel soruları şunlardır: ● Güzellik nedir? ● Güzel olarak nitelendirildiğimiz şeyi güzel yapan unsurlar nelerdir? ● Sanat nedir? ● Sanat eseri nasıl oluşmuştur? ● Güzellik onu algılayan özneden bağımsız bir değer midir? ● Sanat eserine duyulan estetik tepkiyle, doğadaki güzelliğe duyulan estetik tepki arasında ne fark vardır? A B C D E bu tür çatışmalara neden olmaktadır. A B C D E 28. 31. Etnobilim ya da bilişsel antropoloji kuramsal yaklaşımı ayrıntılı bilgilerden çıkarsanan kültürel yapıların yerlilerin dünya görüşünü yansıttığını savunmaktadır. Bu kuramsal yaklaşımın temel yöntemi etnografik verileri dikkatle inceleyerek incelenen kültürlerin yapısal ilkelerini ortaya çıkarmaktır. İnsanların dünyayı nasıl kavradığını anlama çabası ise bu yaklaşımın temel yönelimidir. Cumhurbaşkanı’nın görevi ile ilgili tek bir istisna harici cezai sorumluluğu yoktur. Bu istisna vatana ihanetle suçlandırılma hâlidir. Vatana ihanet hâlinde Cumhurbaşkanı TBMM üye tam sayısının en az 1/3’ünün teklifi ve üye tam sayısının en az 3/4’ünün kabulü ile suçlandırılabilir. A B C D E A B C D E 6 Diğer sayfaya geçiniz. TG D EN EME ÇÖZ ÜM -5 32. 20 17- ÖAB T/ S O S - BİL 36. Hukukun kaynakları üçe ayrılmaktadır: Yazılı kaynaklar ● Anayasa ● Kanun ● Milletlerarası anlaşmalar ● Kanun hükmünde kararnameler ● Tüzük ● Yönetmelik A B C D E Yazısız kaynaklar ● 37. Örf ve âdet kuralları Yardımcı kaynaklar ● Bilimsel içtihatlar ● Yargısal içtihatlar Taşınır ya da taşınmaz kültür varlıklarının bozulmuş ve tahrip olmuş kısımlarını temizleyerek onarıp yenileştirme işlemine “restorasyon” denir. Bu işi yapan kişilere restoratör olarak adlandırılmaktadır. Özellikle Türkiye’deki üniversitelerde “Taşınmaz Kültür varlıkları Restorasyon” bölümünün yanında “Taşınır Kültür Varlıkları Restorasyon” bölümü de açılmıştır. Amerika’da sosyal bilgiler dersinin ve öğretiminin standartlarını belirleyen kuruluş Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyidir (NCSS). Bu konsey, sosyal bilgiler dersinin tematik standartlarını (öğrenme alanlarını) belirlemiştir. A B C D E A B C D E 38. Siyasal katılma eylemini ● sosyal - ekonomik, ● psikolojik ve bireysel, ● siyasal - hukuksal faktörler etkilemektedir. B seçeneğinde verilen “ekonomik refah” ve D seçeneğinde verilen “meslek” sosyal ve ekonomik faktörler; C seçeneğinde verilen “cinsiyet türü” ve E seçeneğinde verilen “yaş” psikolojik ve bireysel faktörler arasındadır. Ancak A seçeneğindeki coğrafi yapı, siyasal katılma eylemini etkileyen faktörlerden biri değildir. ise m A B C D E ya yın cılık 33. Kardinal ve Ordinal Fayda yaklaşımlarının özellikleri şunlardır: 34. Arend Lijphart’ın “konsensüs” demokrasi modeli olarak adlandırdığı uzlaşmacı demokrasi modeli, Türkçede oydaşmacı, çoğulcu ya da katılımcı demokrasi olarak bilinmektedir. Uzlaşmacı demokrasi modelinin, türdeş olmayan çoğulcu toplumlarda daha iyi işleyeceği öngörülmektedir. İktidarın koalisyonlarla paylaşımı, çok partili sistem, yerinden yönetim, iki meclisli sistem ve azınlık temsili uzlaşmacı demokrasi modelinin ayırt edici özelliklerindendir. Uzlaşmacı model yürütme gücünün büyük koalisyonlar içerisinde paylaşılmasını esas alır. Ordinal Fayda Yaklaşımı Tüketici A, B’den 2 kat daha faydalıdır, diyebilir. Tüketici, sadece A, B’den daha faydalıdır ya da A’yı B’ye tercih ederim diyebildiği gibi, A ile B arasında fark görmüyorum diyebilir. Faydanın ölçülebildiğini kabul eder. Faydanın ölçülmediğini kabul eder. Tüketiciler iki maldan birini ötekine tercih edeceklerini ya da fark gözetemeyeceklerini söyleyebilirler. Mal ve hizmetleri, bu mallardan sağlanan faydanın sayısal büyüklüğüne göre sıralamaya olanak sağlar. Mal ve hizmetleri, sadece tercih sıralarına göre sıralamaya olanak sağlar. Belirli bir sayısal değerle ifade edilir ve ekonomik hesaplarda kullanılır. Fayda sayısal değerle ölçülemediğinden marjinal faydanın ifadesi ve kullanılması mümkün değildir. A B C D E 39. A B C D E 35. Kardinal Fayda Yaklaşımı Neolitik Çağ (Yeni Taş Çağı / Cilalı Taş), insanların yerleşik hayata geçişlerini ve buna bağlı olarak da hayvan evcilleştirmeyi ve yetiştirmeyi sembolize eder. Bu çağda yerleşik hayata geçişle birlikte insan üretici durumuna ulaşmış ve kendi besinini üretmiştir. İhtiyaç fazlası üretimin ortaya çıkması ile ticaret başlamıştır. Toplum içinde kadın ve erkeğin rolü şekillenmiştir. Bu durum kadın ve erkek arasında iş bölümünü ortaya çıkarmıştır. Neolitik Çağ’da bir diğer önemli gelişme ise ateş ve kilin kullanılarak seramiğin elde edilmesidir. Proje tabanlı öğrenmenin dördüncü temel adımı olan proje taslağının oluşturulması aşamasında yer alması gereken başlıklar şunlardır: ● Projenin adı ● Projenin tanıtımı ● Projenin amacı ● Projenin çıktıları ● Projede kullanılacak yöntem, teknik ve araçlar ● Proje uygulama aşamaları (zaman çizelgesi) ● Proje görev organizasyonu ● Proje giderleri ve varsa proje ekleri D seçeneğinde verilen “kaynakça” proje raporunda bulunan başlıklardan biridir. A B C D E A B C D E 7 Diğer sayfaya geçiniz. 2017 - ÖABT/ SOS-Bİ L 40. TG D E NE M E Ç Ö ZÜM - 5 45. Dünyada canlıların yaşam alanı olan biyosfer farklı ekosistemlerden oluşmuştur. Ekosistemlerin yapı ve işleyisinin bozulması beslenme halkalarının da bozulmasına yol açmaktadır. Böylece bazı canlı türleri yok olma tehlikesi yaşar. Beslenme halkalarını ● çevre sorunları, ● kaynakların bilinçsizce tüketimi, ● nüfus artışı, ● sanayileşme A B C D E 46. gibi faktörler etkilemektedir. A B C D E 41. Sosyal bilgilerin içeriğini düzenlemede yaygın olarak kullanılan yaklaşımlar “sarmal program” ve “genişleyen, çevre programı”dır. Sarma programda ilk yıllarda ele alınan konular, ilerleyen yıllarda kapsamı genişletilerek tekrar edilir. Böylece süreklilik sağlamış olur. “Tarihsel belgelerden yola çıkarak insan haklarının gelişim sürecini analiz eder.” kazanımı “Güç, Yönetim ve Toplum” öğrenme alanında yansıma bulmaktadır. Sosyal bilgiler öğretmenleri ve genel olarak tüm öğretmenlerin sahip olmaları gereken bilgi çeşitleri şunlardır: ● Meslek bilgisi ● Konu-alan bilgisi ● Alan öğretim bilgisi ● Müfredat bilgisi A B C D E A B C D E 47. Öğrencilerde, öğrenme süreci içerisinde kazanılması, geliştirilmesi ve yaşama aktarılması beklenen kabiliyetlere “beceri” denir. Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nın temel kavramlarından biri olan becerinin özellikleri şunlardır: Uygulama gerektirir. ● Bilgi olmadan beceriler gelişmez. ● Süreç içinde kazanılır. ● Bilişsel ve psikomotor yönü vardır. A B C D E 43. ● kariyer bilinci geliştirme (A), ● afet eğitimi (B), ● girişimcilik (C), ● insan hakları ve vatandaşlık (D) şeklindedir. Sosyal bilgiler dersine has özel becerilerden biri olan değişim ve sürekliliği algılama becerisinin alt özellikleri şunlardır: ● Benzerlik ve farklılıkları bulma ● Zamanla oluşan süreklilik ve değişimi algılama ● Tarihsel olguları ve yorumları ayırt etme ● Geçmişteki problemleri ve nedenlerini tanıma ● Tarihsel bir problemin çözümüne alternatif çözümler bulma ya yın cılık ● E seçeneğinde verilen “sanat tarihi” ara disiplin değil, bir ders olarak verilmektedir. A B C D E 48. ise m 42. Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nın ilişkili olduğu ara disiplinler 6. sınıf sosyal bilgiler dersinde “Birey ve Toplum” öğrenme alanı “Sosyal Bilgiler Öğreniyorum” ünitesinde yer alan “Bilimsel araştırma basamaklarını kullanarak araştırma yapar.” kazanımı kapsamında 6. sınıftaki öğrencilerden teorinin kanunlaştırılması beklenemez. 6. sınıftaki bir öğrenci problemi belirleyip açıklayabilir, hipotezleri kurar, verileri toplar, hipotezlerin test edilmesi için verileri inceleyip yorumlar ve sonuçlara ulaşır. A B C D E 49. C seçeneğinde verilen “gözlediklerini kaydetme ve aktarma” gözlem becerisinin özeliklerinden biridir. A B C D E Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi Dersi Öğretim Programı tematik yaklaşımla hazırlanmıştır. Disipinler arası olarak da bilinen tematik yaklaşımda amaçlanan, farklı disiplinleri bir tema ya da konu etrafında ilişkilendirerek kalıcılığı sağlamaktır. Bu yaklaşım, kavramları bir bütün içinde ele almaktadır. A B C D E 44. Soruda verilen açıklamalar doğrultusunda Gündem Öğretmen’in dersini işlerken kullandığı kavram öğretim yöntemi “kavram ağı”dır. Kavram ağları bir üniteye hazırlık basamağında kullanılabileceği gibi, ünite işlenirken veya ünite sonunda da kullanılabilir. Bu öğretim yöntemi özellikle kavramların gruplanmasına ve bu yolla öğrencinin zihin yapılanmasını düzenleyerek daha üst kavrama ve düşünme düzeyine erişmesine yardımcı olmaktadır. 50. A B C D E 5. sınıf sosyal bilgiler dersi birinci yazılı sınavında Aslan Öğretmen’in “İç Anadolu Bölgesi’nde ---- iklimi görülür.” şeklinde soru sorması kısa cevaplı maddeler ve boşluk doldurma tipinden faydalandığını göstermektedir. A B C D E 8