B : 27 30.12 .1947 Muhtelif Devlet İktisadi Teşekküllerinde olduğu gibi, bazılarında bir bakan derecesinde ve hattâ bazan fazla geniş yetkiler verilen umum müdür­ lerin otoritesi karşısında îş Kanunu hükümleri ricat eder. Bakanlığın tatbik ve murakabe meka­ nizması hareketsiz kalır. Zonguldak'ta olduğu gibi, birçok yerde askerî sırların kaim duvarı, karşısına dikilir, kapısındaki nöbetçisinden içeri­ ye nebir iş müfettişi girebilir ve ne de îş Ka­ nununun hükümleri. Askerî Fabrikalarda olduğu gibi. Bazan da iki bakan arasında ihtilâf çıkar, birisi, tarım işçisidir, iş Kanunu tatbik edilemez bu kanunun tanıdığı haklardan işçileri istifade ettiremem, der. Diğer taraftan Maliye de, ben ziraat işçisi olarak tanımam, onun için ziraat işçi­ lerine verilen hakların bunlara da verilmesine rıza gösteremem, der. Başbakan da bu içtihat meselesidir, icabederse Devlet Şûrasından karar alınabilir, diye beya­ natta bulunur. Fakat bu ihtilâf senelerce uzar gider; her geçen gün işçinin zararına işler; Zirai Kombinalarda olduğu gibi. Bazı yerde de: îş Kanununun şümulünden hariç diye başını çevi­ rip bakamaz, Devlet Denizyolları ve Havuzla­ rında olduğu gibi. Az olmakla beraber bazan da iş verenlerle teessüs eden ahbaplık îş Kanununun hakkiyle tatbikına engel olur; hususi müessese­ lerde olduğu gibi. Bütün bunlar bir noktada top­ lanır. Çalışma Bakanlığının teftiş ve murakabe vazifesini yapmadığı ve bunun neticesi olarak da işçi hak ve menfaatlerinin ziyaa uğradığıdır. îşçi mümessilleri; îş ihtilâflarını uzlaştırma ve tahkim nizam­ namesi gereğince işçiler aralarından işçi mümes­ silleri seçerler. Bunlar işçilerin hukukunu koru­ yan, her türlü ihtilâflarda işveren veya vekilleriyle işçiler arasında aracılık yapan ve ihtilâf­ ların giderilmesinde mühim rolleri olması icabeden, birer unsurdur. Fakat tatbikatta ekseriyetle aksinedir. Çok defa işveren arzu ettiği gibi ken­ di adamlarını bu vazifeye getirmek ister. Seçme sistemi bozuktur. Seçimi idare edecek heyetler, bazı şartlar altında işveren tarafından teşkil edi­ lir. Seçim puslalarma seçmenlerin imzalarını koyması gibi gizliliği ihlâl eden ve Büyük Mec­ lisçe artık terkedilen sakatlıklar vardır. İşveren­ ler ekseriyetle kendi adamlarının mümessili seçil­ mesini temin edebilirler. Böyle olmayıp işçilerin istediği kimse seçilse bile bir kıymeti yoktur. Çünki, iş verenler lokavt mahiyetini almamak O :3 şartiyle, istedikleri işçiyi işinden çıkarabilir. Yalnız, daha evvelden işçiye haber vermek mec­ buriyeti vardır. îhbar etse de etmese de işverene bu işçiyi çıkardığı takdirde hiçbir cezai müeyyide ta­ nınmamıştır. Mümessiller de böyledir. îşveren hoşu­ na gitmiyen işçi mümessilini işinden çıkarabilir. Bunlar için iş ihtilâflarını uzlaştırma ve tahkim nizamnamesine göre tanılan yegâne hak,, işvere­ nin işçi mümessilini çıkardığını, Çalışma Bakan­ lığı mümessiline bildirmesinden ibarettir. Bil­ dirmezse ne olur? Hiçbir müeyyide yoktur. Bildirse de netice değişmez, işçi işinden çıkmış olur, beyhude bir formaliteden ibarettir. Bu se­ beple amele hukukunu müdafaa etmek istiyen işçi mümessilleri daima işlerinden uzaklaştırıl­ mak tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu suretle mağdur olmuş birçok işçi mümessilleri vardır. Eğer Sayın Bakan tahkik etmek isterlerse, en son bize müracaat edenlerden bir işçi mümessilinin is­ mini arzedeyirn; Bakırköy Osmaniye caddesi 2 nu­ marada oturan Hüseyin Demir. Zeytinburnu Çi­ mento fabrikasının 18 senelik işçisi olduğu hal­ de, mümessil sıfatiyle işçilerin % 25 fazla mesai saati ücretlerim, işçilerin isteği üzerine, aramağa teşebbüs ettiği için işnden atılmıştır. Çalışma Ba­ kanlığına aksetmş bu gibi vakalar pek çoktur. Bu enin işçi ve mümessilleri haklarına tecavüz edilebileceği ve onu arayamıyacağı kanaat ve korkusu ile huzursuzdur. Arzettiğim bu mahzur­ lar yüzünden tamamen faidesiz bir hale gelmiş olan . işçi mümessillerinin vaziyetlerinin ıslahı cihetine gitmekte bakanlığın gecikmiş bulunduğu kana­ atindeyiz. îşçi sigortaları: İs Kanununun 100 ncü maddesi; iş hayatında «İs kazaları ile meslekî hastalıklar», «Analık», «Ihtivarlık», «isten kalma», «Hastalık», «ve ölüm» hallerine karşı vanılacak sosyal yardımla­ rın kurulacak Iscl Sigortası îdaresivle tanzim edilmesini âmir bulunmaktadır. Kanunun tavın ettiği, müddetten cok sonra bu maksatla tesis edil­ miş bulunan Muhtar îsei SıVortaları Kurumu, halen bunlardan, is kazaları ile meslek hastalık­ ları ve analık hallerinde faaliyete geçmiş bu­ lunmaktadır. işçinin kazaya, meslek hastalıklarına uğra­ ması halinde, hem kendisinin ve hem de ailesinin imdadına koşacak, açılan büyük derde kısmen ol­ sun deva gösterecek çocuğunun doğmasında yar­ dımda bulunacak olan bu kurum sosyal güven 800